Professional Documents
Culture Documents
Özgönül Aksoy, Osmanlı Devri Istanbul Sıbyan Mektepleri Üzerine Bir Inceleme
Özgönül Aksoy, Osmanlı Devri Istanbul Sıbyan Mektepleri Üzerine Bir Inceleme
ÖZ E T 9:
SOMMAIRE 11
b. Öğretim elemanları 15
c. Öğrenciler . 16
etkenliğinin değerlendirilmesi 56
3A 2. Vakıf sistemi . 57
3A 3. Lonca sistemi 58
B. Planlama
C. Konstrüksiyon
Sonuç . . 193
Bib!iyoğrafya 197
Biyografya 203
Yine uykular havuzda dibe gidecek.
'.Sen büyüdüğün vakit çocuğum,
.Havuzlarda kaybolan uykular gibi,
Yine çocuklar mektebe gidecek.
- 9 -
10
· ı
'SOMMAIRE
- ıı -
12
.
-1 A. Sıbyan Mektebi nedir, Ders programı - Öğretim elemanları -
Öğrenciler :
:-Sıbyan, Arapça bir kelime olan Sabi'nin çoğuludur Ye küçük erkek çocuk
anlamındadır (1). O halde «Sıbyan Mektebi» küçük erkek çocuklar için
.açılmış olan okul demektir. Ancak, ismini «erkek çocuk» tan almış olma
.sına rağmen Sıbyan Mekteplerinde kız çocuklar da eşit haklarla okutul
_muştur. Çalışmamıza temel olmak üzere Sıbyan Mekteplerinin eğitim
.sistemini ve yürütülüş şeklini tanımak gerekmektedir.
- 13 -
14
1) Reşad Ekrem Koçu, Tarih Mecmuası, (Hayat) Sayı: 2, Mart 1966, Sayfa: 24.
«Sıbyan Mektepleri» isimli makale.
2 ve 3) Osman Nuri Ergin, Türkiye Maarif Tarihi.
4) Hamidiye Mektebi, Bahçekapı'da Hamidiye türbesinin karşısında ve Hamidiye ima
retinin köşesinde bulunuyordu. Altında bir sebil, iki çeşme bir de mağaza vardı_
1914 de mektep ve imaret yıkılarak yerine 4. Vakıf Han yapılmıştır.
15.
1 A b. Öğretim Elemanları :
1 A c. Öğrenciler :
Ancak Ebubekir İbn al-Arab!'nin bu görüşü hiç bir İslam ülkesinde değer
lendirilmemiş ve Kur'an yoluyla öğrenim .esas kabul edilmiştir. Çocuk
ların en küçük yaştan itibaren doğru yolu Kur'an vasıtası ile öğrenmeleri
arzu edilmiştir.
Milll Talim ve Terbiye Dairesi eski reislerinden biri olan İhsan Sungu,
Ebub.ekir İbn al-Arab!'nin de sözlerini naklettiği bir makalesinde, «Bun.;
elan 9 asır önce bir İslam aliminin ana dilleri Arapça olan memleketlerde
bile çocuklara okuma öğretmeye Kur'andan başlatılmasını bir gaflet
saydığı ve tenkit ettiği halde, bizde Türk çocuklarına ana dillerinde
yazılmamış olan bir kitabı okuma kitabı olarak verme usulüne Cumhuriyet
devrine kadar. devam edilmiştir.» (3) demektedir.
Ayrıca, Osmanlı Devleti gibi sınırları içinde çok çeşitli inançlara sahip
insanları barındıran bir devlette eğitim, elbette ki, ortak hükümlerin
Sıbydn Mektepleri - 2
18
Eğitimin ana dil olmayan. başka bir dilde yapılması Osmanlılara has bir
du_rum değildir, bu, daha ilerideki bölümlerde göreceğimiz gibi Milattan
önce 2000 senesinden beri uygulanmakta olan bir sistemdir. Nitekim
mesela Bizansda da kendi dilleri olmadığı halde öğretim Yunanca idi.
Avrupada da birçok memleketlerde, ana dilleri olmadığı halde çocukların
Latince okuması uzun bir süre devam etmiştir.
Selçuk devri Sıbyan Mekteplerine bir örnek olmak üzere SaltlL.� Oğullarına
ait bir vakfı gösterebiliriz. Erzurum vakıflarının eski bir muhasebe
defterinden alınan bir yazıda «Zaviyei Sultan Melik Saltuk der Erzurum
.der ferman Ahmet ve Mustafa ba şartı talim sıbyan zaviyeidar vakfı
mezburun. rüüyyet muhasebesine 1268 gayei muharrem ve 126 Nezareti
Evkafı Hümayunu Şahane.» (2) deniliyor. Gerçi bu yazı 1268-1850 s.ene
sine aittir ama buradan Sultan Melik Saltuk tarafından okul için
harcanmak üzere bir vakıf yapılmış olduğu anlaşılmaktadır.
Burada ilk akla gelen, sadece dinsel eğitim yapan Sıbyan Mekteplerinin
başlangıcım İslam dünyası içinde aramaktır.
: .. , ·
'. : '
' '
:·:·:· ;
, .
-24-
25�
lekti. Fakat daha geniş bir öğrenim için okula gitmek şarttı. Bu okullarda.
öğr.enime yazı öğrenilmesi ile başlanır, öğrenci rahip veya ilim adamı
oluncaya kadar öğrenimine devam ederdi. Kazılarda bulunan tabletlerde,
sol tarafta: öğr.etmen tarafından yazılmış örnek, sağ tarafta ise öğren-·
cilerin çalışması görülmektedir. Öğrenci örnekleri kopya ettikten sonra.
öğretmenine gösterip kontrol ettirirdi. Öğretmen diğer öğrenciler için.
aynı güzel yazı örneğini baştan yazmak zorunda değildi, bütün yapacağı
şey, ilk öğrencinin yazdığı işaretlerin üstüne kalemiyle basıp, bunları.
ortadan kaldıracak şekilde tableti düzeltmekti. Tablet artık yazılmaz hale ·
gelince de, hocanın yazdığı taraf kırılır, gene örnek olarak başka öğren--
cilere verilirdi. Yazılan, bozulan ve tekrar yazılan bu okul temrinleri,.
«yaz-boz» tahtalarının en eski örneğidir. Öğretmen öğrencilere ödev
v.ermek istediği zaman, mabed mektebinde bulunan istediği kadar çeşitli
metinlerden birini seçerdi. Bir destan veya bir ilah! parçası, benzetebil
dikleri en iyi şekilde kopya etmeleri için k.endilerine verilirdi. Çeşitli
öğrenciler tarafından yapılmış aynı temrinlerde kullanılan değişik işaret-
Jerden öğrencilere <likt.e yapıldığı da anlaşılmaktadır. Dikte yazmanın
yanısıra, öğrencilere epey aritmetik de gösterilmiştir. Toplama, çıkarma,.
çarpma ve bölme öğretilirdi.» (1).
E. Chiera «Babil dilini, diplomatik dil yapan tamamen saf bir_ kültürel
fetihtir.» demekte ve şunları da yazmaktadır; «Mısır, çöller, denizler ve
---
·--
_,__ _
_,__
t::r:I
.ı
•
1
1
·-
, ..:;::.
� 1
- 1
--
h.-.-
11 1 ı ,._.. '" ""' -
-
1 1 "' -
� ,.
- J
--
�-
b
- "' - ,. .. 1 1 1-. .....L..1
!.>' -
� - -
..__ 1 1 1 1 1 1
�
�
U-L - ��
1 1 • ır-
- 1 1 r ı
J ..... � 1
ı�- .A .
)( l -
-
�
' -
L. -
:'.>'
1
1 1 1 1
-
·ı
->
--
1
-- ·--·-
-
1 •r-
1-t-
r� ·t,,t"
(Şekil : 2 ve 3)
Sınıfların detaylı planı.
28
geri kalmış insanlarla çevrili bir ülke iken, Mezopotamya, büyük. bir
kültür alanının tam ortasında bulunuyordu. Diğer ülkelerle yapılan
temaslar her zaman deyam etmekteydi. Mısır hariç belki de hiç biİ' y.erde
bağımsız bir yazı sistemi geliştirilmemişti. Hiç şüphesiz, bugün Avru
panın geri kalmış milletlerinin Latin Alfabe'sini alıp kendi dillerine
uydurdukları gibi, Babil ve Asur civarındaki ahali de kendi lisanları için
Babil yazı sistemini kabul etmişlerdi. Orta Çağ'da Latincenin genel bilim
dili olması gibi, Babilce de bu şekilde kültür ve diplomasinin ortak lisanı
haline gelmişti. Babil katipleri ellerine kalemlerini alıp, etraflarındaki
bütün halklara çivi yazısı san'atını öğretmeye girişmişlerdi. Ayrıca bu
katiple;r, kalemleriyle birlikte bilgilerini de beraberlerinde götürmüşler,
bütün Babil mekteplerinde okuma yazmayı öğretme kitapları olarak
kullanılan büyük edebi şaheserleri de yaymışlar ve aynı klasikler Barbar
ların ilk defa okuyup yazmayı öğrendikleri kitaplar olmuştu.» (1)
Yunan Okulu'na ise elimizde Heroic Çağa ait belge bulunmadığı için,
M. ö. 600 den itibaren ve Sparta Okulu ile başlamak zorundayız.
dileri gibi altmış kadar öğrenci, yirmi y�şlarında bir yardımcı öğretmen,
yaşlı bir de başkan bulunuyordu. Ayrıca gerektikçe kamçılarını kullanan
bekçiler de vardı. Hep birlikte yaşıyorlar ve aynı karavanadan yemek
yiyorlardı. Yemeklerini komşu çiftliklerden çaldıkları şeylerle tamamla
mak adetleriydi. Bu onların cesaret ve becerikliliğini geliştirmek için
tatbik edilen bir metoddu. Çocuklar gayet ince giyinir ve yalın ayak
gezerlerdi. Yatakları ise devedikeni tüyünden ya da sazdan yapılırdı. Her
çeşit sporla uğraşılır ve müziğe uyularak yapılan dans en önemli faaliyeti
teşkil ederdi. Okuma ve yazma derslerine gelince ; ekseriyet okuma ve
yazma bilmezdi ve böyle bir eğitim de zaten arzulanmazdı. Şehirin kanun
larının ezberlenmesi, hafıza çalışması için yeterli görülür ve ekseriyet de
Homer'in şiirlerini . ezberden okuyabilirdi. Zafer şarkıları en sevilen
şeylerdi. Yunanlıların daima çok değer verdikleri belagat, Sparta'da
hakir görülürdü. Bütün insanlarda en fazla aranan şey, geliştirilmiş bir
bedendi ve her on günde bir bütün çocuklar, resmi bir kontroldan · geçerek
fizik mükemmelliklerini d enetlerlerdi.» ( 1 )
dükkan bu işi görürdü; o zaman dükkan, iki kolon arasına gerilen bir
çadır beziyle . sokağın gel-gitinden tecrit edilirdi. Öğrenciler sıralara
otururlar ve dizleri üzerine yerleştirdikleri tabletlere yazı yazarlardı.
Öğretmen yüksekçe bir yerde otururdu. Kitapları kopya ederek çoğalta
cak pek çok esir olduğu için, kitı;ıplar bol ve ucuzdu. Fakat öğr.enim çok
can sıkıcıydı. Okula şafakla birlikte kahvaltı dahi edilmeden gidilir ve
ancak güneş battığı zaman okul biterdi. Ayrıca, Yunan çocuklarına hoş
vakit geçirten Gymnasiumlar Roma'da çok yaygın değildi. Fakat günün
bir banyo ile bitirilmesi adetti. Öğrenciler harflerin şekillerini öğrenmeden
evvel harfleri A 'dan X 'e ve X 'den A 'ya ezberlerlerdi. Bu ezberi, bir
yüzden, bir .t.ersten ahenkli bir şekilde, adeta şarkı gibi söyliyerek ezber
lerlerdi. Daha sonra iki veya üç harfin çeşitli kombinasyonları öğrenilir
nihayet kelimelere geçilirdi. Yazı ise, çocuğun elinin tablet üzerinde
yöneltilmesi ya da örneklerin kopya ettirilmesi ile öğretilirdi. Bir miktar
aritmetik te gösterilirdi.» ( 1 )
Sıbyan Mektepleri - 3
(Şekil : 4 )
Palaestra•nm bir salonunun rekonstruksiyon çizimi. Böyle b i r öğrenim yapısı içinde
insan ölçüsünün hiç değerlendirilmemiş olduğu görülüyor. Bu tutum, Osmanlıların
Medreselerindeki mimari davranışla kıyaslanabilir.
fi"·'·-·
� �-
(Şekil : 5 )
Efes, Vedius Gymnasium'u.
35
....�,,.
....,,. ......
•
• 1!
•
. ..
�. .
�a
(Şekil : 6 )
Efes Doğu Gymnasiumu
Kültür Tarihi sahasındaki çok ilgi çekici diğer bir buluş da Hindistanda
üzerlerinde hayvan tasvirleri v.e bir cins piktografik yazı bulunan mühür
ler olmuştur. Bunlar M. Ö. «3000» yıllarına aittir ve aynı tip mühürler
Mezopotamyanın erken tabakalarında yapılan kazılarda da ele geçmiş
tir (1). Bunlar, M. Ö. 3000 de hatta daha önceleri Hindistanla Mezopo
tamya arasında ticari ilgilerin olduğunu göstermektedir.
E. Diez ise her iki kültür arasında bir akrabalık olduğunu ileri sürerek,
bu ilgiyi daha ileriye götürmektedir : «Mezopotamya'da dünyanın en eski
şehirlerini kuran Sümerlilerin henüz etnik orijinleri tesbit edilmemiştir.
Fakat Mezopotamya'dan İndus vadisine kadar uzanan platonun doğusun
dan geldikleri düşünülebilir. Sümerlilerin adetlerine bakılarak bunların
denizden geldikleri tahmin .edilmektedir. Aynı zamanda ortaya çıkan
Yalnız Çin'in .en eski şiir koleksiyonu olan ve M. Ö. 7. yüzyılda veya daha
önce yazıldığı tahmin edilen «Shih-Ching» (The Book of Odes) de şu
satırlara rastlamaktayız ;
Bir eğitim bakanı var olduğuna göre, şüphesiz eğitim, daha o devirde
Çin'de bir problem olarak görülınekteydi. M. ö. 722 de kurulan Ch'in
İmparatorluğu devrinde ise eğitimin bir kalkınma davası olarak ele
:alındığım görmekt.eyiz : «Ch'in İmparatorluğunun ilk temsilcisi, o zamana
kadar kırk devlet halinde bölünmüş olan Çin'i bir merkezi idare içinde
toplamıştı. Her şehrin özel adetleri, kanunları, ölçü sistemi, kıyafeti, dili
ve hatta yazısı bulunuyordu. Devrin Başbakanı Li-Ssu, bu eski adetl.erin
bırakılması ve hepsinin merkezdeki örneklerine göre yeniden (!üzenlenmesi
işleml.erini yürürlüğe koydurdu. Büyük mücadeleleri gerektiren bu olay,
Yeni sistem ise eğitimi devletin bir görevi olarak görüyordu. Daha önce
Konfiçyus'da, topluma sağlam bir ahlak kazandırmanın tek yolunun, bütün
.eğitim kurumlarına bir birlik getirmek olduğunu söylemişse de, bu ancak
Ch'in İmparatorluğu devrinde gerçekleştirilebilmiştir.» (1)
Okul ilk zamanlar herhangi bir ikamet yapısında veya bir dükkanda yer
alabiliyordu. Nitekim, H. S. 2. yüzyılda bir dükkanın, bir evin ve bir
hanın okul olarak kullanıldığı yazılı kaynaklarda geçmektedir. Şayet bu
yer ailelerin hoşuna gitmezse, okul başka bir yere taşınırdı. Okullar işlek
sokaklara, pazar yerlerine yakın yerleşmeli, tenha yerlerde okul yapıl
mamalıydı. · Çoğu zamanlar şahıslara ait evlerde de dersler verilirdi;
Fakat öğr.etmenler tek tek özel dersler yerine, küçük bir sınıfa sahip
olmayı tercih ederlerdi. Sınıf ; temiz, sessiz, serin ve tertipli olmalı,
öğrenciler de dersi anlıyacak durumda bulunmalıydılar, aç, susuz, uykusuz,
korkutulmuş ya da telaşlı olmamalıydılar. Öğretmen önce Mekke'y.e
dönerek dua eder ve ders ondan sonra başlardı. Çocuk okula gidip besme
leyi öğrendiği zaman anne, baba ve öğretmenin günahlarının affedileceğine
inanılır, çocukların okula gidişi uğurlu bir olay sayılırdı. Çocukları okula
götürüp getiren hizmetkarlar büyük bir titizlikle seçilirlerdi. Okulda
yemek yenmesi hoş görülmez ve seyyar satıcılar okul civarına sokulmazdı.
Çocukların öğretmenlerine babalarına olduğundan daha fazla saygılı
olmaları istenirdi. Çünkü baba, vücuda hayat verdiği halde, öğretmen akla
hayat verirdi. Okulda öğretmen dersleri kendisi verir fakat gerektiği
zaman bir yardımcı tutulurdu. Bazen büyük çocuklardan biri bu işle
görevlendirilirdi. Kur'an eğitimin temelini teşkil ediyordu, Kur'anın anla
şılması için bazı ön bilgilere ihtiyaç varsa da buna önem verilmez ezberle
işe başlanırdı. Dersler koro halinde okunur ve ezberlenirdi. Yazı dersleri
de Kur'an'dan kopyalar yaptırılarak yürütülürdü. Fakat Kur'an mukaddes
olduğu için temizliğe çok dikkat edilirdi. Eğitim tamamen ahlak temeline
oturtulmuştu. Çocuğun her türlü tesire açık olduğu kabul edilir ve en
küçük yaştan itibaren doğru yola yöneltilmeye çalışılırdı. Muhammed
Peygamberin şu sözleri eğitimin ana yolunu çiziyordu ; «Senin için en
korktuğum şey, bilgili bir dile fakat cahil bir kalbe sahip olmandır.» (1)
1) E. Diez, The ancient Worlds of Asia, «İslamiyetin temel prensibi olan 'Allah
önündeki eşitlik' ilkesi, onun yaratıcısının, Arabm - hür adamın - bir ilhamıdır.»
2) E. B. Castle, Ancient Education and Today - Sayfa: 13. . ,...
4L
İncelenen bütün sistemlerde ortak olan bir özellik, hepsinde ders aracr _
okutulan kitapların dinsel olmasına rağmen, dini: bir gaye ile yüklenme- -
mişti. Okullar pratik hayattaki işyerleri için eleman yetiştiren kurumlardı.
Hatta Sümer Okulu, katip, mimar, doktor gibi yetiştirdiği meslek adam
larının yanısına Kozmografi, Zooloji, Mineraloji gibi ilimleri de öğreterek,_
bugünün üniversitelerine yakın bir öğrenim yapıyordu.
. Orta-Çağ :rr: anastır okulları da, öğrencileri gayeye vasıta sayışı bakımın
dan Yahudi Okullarına benzemektedir. «Jesuitlerin eğitimi, Katolik Kilise
sinin gelişmesi için kullanmaları, o devirde san'atı hissi, düşünceyi sathi ve
ahlaki gevşek bir hale getirdi ve neticede yaptığı zararları önlemek için
bir Fransız İhtilali zaruri oldu.» (2)
Osmanlı Sıbyan Mektepleri de, aslında böyle bir düşünce ve sistemin bir
sonucu olmasına ve tamam.en dinsel eğitime dönük görünmesine rağmen
bir bakıma antik örneklere daha çok yaklaşmaktadır. Osmanlı toplumsal
yaşayışı, okulu dar çerçevesinden çıkararak, gündelik yaşayışın bir
parçası haline getirmişt�. Çocuğun gündelik hayatının büyük bir kısmını
· baba mesleğini devam ettirmek için çıraklıkla geçirmesi, g.elişmiş kapalı ·
ev ekonomisi dolayısıyla evdeki üretim faaliyetlerine katılması ve gayet
iyi işleyen bir toplumsal bütün olan mahall.e içindeki günlük olaylarla
devamlı bir ilgi içinde bulunması gibi faktörler, çocuğun eğitimi için
gerekli olan fikri, hissi, ahlaki ve fiziksel ihtiyaçlar arasındaki denge ve
· harmoniyi iyi bir şekilde kurmuştu.
Aynı zamanda okunan kitapların çocuğun ana dilinde olmayışı yüzünden
anlaşılmaması, oıılann birer temrin kitabı olarak kullanılmasına yol
açıyor ve öğrenim dinsel niteliğini kaybetmeye başlıyordu.
Böylece, Sıbyan Mekteplerinin kuruluş gayesi kat'i olarak dinsel olsa bile,
ortaya gerçek bir öğrenim ortamı çıkmış oluyordu. Bu orta_rnı, örneğin
. Atina şehri demokratik ortamı ile de kıyaslıyabilir ve hatta, sadece z.engin
çocuklarına ayrılmamış oluşuyla daha da üstün olduğunu söyliyebiliriz.
Yukarıdaki önemli noktalara işaret ettikten sonra, eğitim sistemleri
arasındaki daha ufak benzerlikleri ilave .edelim.
:Eğitim konusunda başka ilginç bir şey de, Osmanlıların eski Mısırlılar ve
Yahudiler gibi beden .eğitimini önemsememiş olmalarıdır. Elbette varlıklı
·çocuklar, ata binmek, ok atınak, kılıç kullanmak ve güreş tutuşmak gibi
şeyleri özel · öğretm.enlerinden öğrenirlerdi, fakat genel olarak beden
·eğitiminin v.e bilhassa ritmik olarak yapılan fizik hareketlerinin insan
ruhunu da şekillendirebileceği görüşünün, örneğin bir Yunan uygarlığın
da kazandığı yaygınlığı ne eski Mısır'da ne de Osmanlı'larda bulmak
mümkün değildir.
Bence, böyle bir anlayışın neden Yunan'da gelişip de Mısır'da ön.emsen- '
mediği sorusu önemlidir. E. B. Castle, Yahudilerin yaşayışında beden
eğitiminin yer almamasını, Yahudilerin çıplaklık hakkındaki sert taas
·supları ile açıklamaktadır. İslamiyet için de aynı açıklama yapılabilir,
fakat çıplaklık hakkında herhangi bir taassupları olmadığını san'at eser
lerinden bildiğimiz Mısırlılar için bu görüş uygun değildir.
(Foto : 2 )
Mari Okulunda seramik sıralar_
(Foto : 3 )
:Bir Yunan testisinde Yunan Okulu. Ortada iskemlede oturarak yazr yazan öğrenci
görülüyor. Baştaki sakallı adam Pedagogue'dur.
(Foto : 4 )
Osmanlı Srbyan Mektebi
46
(Foto : 8)
Ege'de Yunan adalarında bulun
muş ve M. ö. 2000 senelerine ait.
iskemleye oturarak harp çalan
saz şairi heykeli.
4T
(Foto : 9)
Mezopotamyalı bir müzisyen
(Foto : 10)
Mısırlı Müzisyenler.
- 48
Sıbyı'in MEloktepleri - 4
50
«Beth-haseper, Kitabın Evi, diye anılan Yahudi Okulu ilk zamanlar basit
bir evde yerleşiyordu. Okulun Sinagoglara bağlı olarak yapılışı M. S. 2.
yüzyıla rastlamaktadır. Çocuklar okula altı yaşında başlar ve öğrenime
onüç · yaşına kadar devam ederlerdi. Bütün öğretim, Yahudilerin din
kitabı olan Torah'ın okunması üzerine kuruluydu. Çocukların kutsal
yazıları kopya etmeleri günah sayıldığı için, okulda genellikle yazı da
İran, Arap istilasının hemen sonunda çeşitli Türk kavimleri ile karşılaştı
ve bunlardan bazıları İran'da uzun süreli devletler kurdular. İranın dışında
(Foto : 11
Leyla ile Mecnun Okulda
(Foto : 12)
Bir külliye içinde yer alan Japon Okulu.
(Foto : 13)
Japon Okulu'nda bir sınıf.
Çin uygarlığının sadece .eğitim görmüş küçük bir azınlığa münhasır kalışı,
Japonyada ise, teolojik istibdadın dar çerçevesi, buralarda demokratik bir
düzenin yerleşmesi için en büyük engeli teşkil ediyordu.
Tabiidir ki saray, Osmanlı Devletinde <le her türlü asker!, idari ve hukuki
fonksiyonu biraraya toplayan bir odak olmuştu. Gelil]tirilen eğitim
sistemi de bu merkeziyetçiliği tamamen aksettiriyordu. Şöyle ki ; saray,
hükfımet ve askerlik işlerinde çalıştırılacak her türlü memur sarayın
içinde yetiştiriliyordu. Saray dışında eğitim organı olarak sadece Sıbyan
Mekteplerini ve Medreseleri görüyoruz.
Çok dikkate değer bir husus <la, Fatih Sultan Mehmed tarafından kurulan:
Enderun'a gireceklerin sadece 'acemi oğlanlar' arasından seçilmesi yani:
bunların yabancı ve devşirme olmalarıdır.
- 56 _:_
51
Bugün bizler için çok yabancı olan ve doğru bildiğimiz birçok prensiple ,
·bağdaşmayan bu sistem, titizlikle uygulandığı sürece şüphesiz ki Osmanlı
Devletinin siyasi ve kültürel alandaki kudretinin en mühim unsurlarından .
biri olmuştu.
Osmanlı toplumu içinde, kendisine uygun bir gelişme sahası bulan vakır
sistemi, neticede birçok kurumu etkilemiş ve onları şekillendirmiştir.
Beyazıt II 'nin vakfiyesinde ; «Her iki nevbet ( akşam, sabah) fukara için
pişen taamdan, eytamdan ve evladı fukaradan mektepte hazır olanlara
adet üzere her ikisine birer aş vereler, eti ve etmeğiyle .. » deniliyor. Kanuni
Sultan Süleymanın vakfiyesinde de «Mektebi şerifi mezburda taalümü:
Kur'anı azim eden eytamı zuafanın melbusatı hususu için yevmi onar akça-_
: 58
- verilip yılda iki defa eytq.mı mezbur.eye kifayet miktarı libas .alıvereler.
Ve her gün iki nöbet fukara için pişen aştan ve ekmekten mektepte hazır
olan eytam ve evladı fukaraya · vereler. Ve adet üzere her gün ikisine bir
çanak aş, bir pare et ve iki ekmek vereler.»
·3 A 3. Lonca sistemi :
Öğrencinin, iyi bir yurttaş ve toplum hayatının faal bir üyesi olmaya
hazırlanması, iyi matematik öğrenmesine tercih edilmektedir. Hatta bu
eğitim, barış, güvenlik ve insanlar arası işbirliği gibi evrensel hedeflere
yönelmektedir. Nitekim çağımızın ünlü düşünürleri Bertrand Russell ve
Herbert Read yazılarında eğitiınin bu hedeflerini savunmaktadırlar. ( 2 )
On yıllık pian için bir teklif çalışması niteliğinde olan İlk Öğretim
Komisyonu Raporu ise son derece titizlikle hazırlanmış olmasına ve ilk
okul problemini daha çok bir çevre kalkınması problemi olarak .ele alma
sına rağmen bu konuya dokunmamaktadır.
1) !Ik Öğretim Komitesi Raporu v e O n Yıllık PUı.n - Milli Eğ. Basrmevi, !stanbırl 196J!
2) Bertrand Russel, · Terbiyeye Dair, Herbert Read, Education for Peace.
3) Erdem Aksoy, İlk Okul - İlk Şehir Ortamı. Mimarlık ve Sanat 19o4, Sayr: 10l
61
- 62 -
63:
«1. Davut Paşa Mektebi : Sadrazam Davut Paşa Camisinin doğu yönünde,
bugünkü Cerrahpaşa caddesi üzerindeydi. Yıkılmış yerine Davut Paşa
Orta Okulu yapılmıştır.
2. Mahmut Paşa Mektebi : Mahmut Paşa türbesi ile Nur-u Osmaniye·
camisi arasında bulunuyordu. Bugün mevcut değildir.
3. Üç Mihraplı Mektebi : Fatih filirnlerinden Hoca Hayrettin Efendinin.
vakfı. Üç Mihraplı Camisi civarında imiş, bugün mevcut değildir.»
riyet devrine kadar başta Sultanlar olmak üzere, devlet ileri gelenleri,
varlıklı kimseler İstanbulun her semtinde Sıbyan Mektepleri yaptırmış
lardır. Osman Nuri Ergin Cumhuriyetin ilanında İstanbul'da 364 mektep
olduğunu yazmaktadır. Çeşitli kaynaklardan faydalanarak ortaya çıkart
tığım bu mektepleri ve ilgili gerekli bilgileri Ekrem Hakkı Ayverdi'nin
haritası üzerine işleyerek gösterdim. Bu haritalar okulların yerlerini
göstermekte ve çeşitli fotoğraflarla da okulların bugün mevcut olanları
nın durumları anlatılmaktadır.
Eski İstanbul Yarımadası şehir planı anahtarı :
M A R M A RA DEN İ Z İ
Sıbyan Mektepleri - 5
:ı:-.
"'
68
. .
"":
69
GULHANE'.
ME'.YDANI
71
Bugünkü durumu : Altı dükkan, üstü okul olarak yapılmış . olan yapı
basma yapımevi olarak kullanılmaktadır, içi fabri�
kaya uydurulmak üzere çok değiştirllİniştir ve
çok haraptır.
,
'
r
.
�
kapısının üstünde
İnşaat Tarihi : 1568
Yaptıran : Sokullu Mehmet Paşa
Bugünkü durumu : Oldukça iyi korunmş.
78
�"""'"
§fw:s�� '��
r ,,
[(\�, "'
KIİfİJPP.
ttı
il'
· ı. librahiın Paşa Sıbyan Mektebi :
.
Bul�duğu yer : ·. Bab-ı Ali' deri Sultan Hamamına doğru giderken
Nafıa Dairesinin karşısında
Bugünkü durumu : Sadece zemin kata ait birkaç, duvar ve taş parçası
· ·
Aynı Şalı Sultan Sıbyan Mektebi : . Muallim Cevdet Listesinde Bab-ı Ali
karşısında Tomruk Dairesinde olduğu yazılı, bulunamamıştır.
;. 1
Sıbyan Mektepleri - 6
83
1. Mekteb=i Hayriye :
Bulunduğu yer : Aksaray'da Çağır Ağa Camisinin karşısında
İnşaat Tarihi : 1136 H.
Yaptıran : Kaptan Bekir Paşa
Bugünkü durumu : Yeni restore edilmiştir, mimari değerini koru
maktadır. Altındaki dükkanları ve üstteki okul
İstanbul Sıbyan Mekteplerinin en iyi örneklerin
dendir.
5. Valde Mektebi :
Bulunduğu yer : Beyazıt'da Koska yolu üzerinde, Simkeşhane yanında
İnşaat Tarihi : 1118 H.
Yaptıran : Sultan Ahmed'in başkadını Ematullah Han
7. Af!ııbane Mektebi :
Haritada gösterildiği halde bugün yerinde bulunamamıştır.
8. Taş Mektep :
-
Fotoğraftan da görüleceği gibi geç ve hiç bir özelliği olmıyan bir yapı.
11. Mektep :
Haritada mektep olarak gösterilen bu yerd.en Atatürk Bulvarı
geçmiştir.
yıkılmıştır.
nılıyor.
Bibl. : Semavi Eyice,· Petit Guide a travers les rnonuments Byzantines
et Turcs.
• 96
,.
ı. Debhağ Yunus Sıbyan Mektebi :
Muallim Cevdet Listesinde, ismi veriliyor, camisi civarında aranmış
bulunamamıştır.
J.. Kamer Hatun Sıbyan Mektebi :
1
1
�-
! ?!'
105·
ti o o
ıı- Q o
108
o o o
o o o 1) o
ııı_
Sıbyan Mektepleri - 8
115
1. Mektep :
Haritada gösterilen yerde bir azınlık okulu bulunmaktadır, zaten hemen
yanında bir kilise vardır.
2. Mektep :
Haritada gösterilen yerde sadece bahçe duvarları kalmış bir arsa
bulunmuştur.
3. Tercüman Yrcnus Mektebi :
Yeni restore edilmiş olup mahalle kitaplığı olarak kullanılmaktadır.
de bulunamamıştır.
8. Mihriban Sultan Sıh�an Mektebi :
Edirnekapı'da Mihriban Sultan Camisinin arka bahçesinde tek katlı
yeni r.estore edilmiş bir yapı.
D,
117
4. · Tigan Mektebi :
o o o o o
-ı ,0 0 o 0 o o o o 1 r---r--.r--1
so :,TAN
10 0 () Q O O C. C
o o o o c o
o o
.�
120
:2. Mekfop :
Hadtada gösterilen yerde sadece yıkık sokl duvarları görünüyor.
o o o
\
127
1. Neslişah Mektebi :
_:- . �-
,.,
��� �-�· --
-
�-
_-;:=.:::- .�::.-
.Sıbyan Mekteplerini, tek ya da iki katlı, bir veya iki sınıflı, kubbeli ya da
tonozlu oluşlarına dayanarak plan tiplerine veya konstrüksiyon özellik
lerine göre guruplamak mümkündü, ancak bu şekilde yapılacak gurup
Jamalar, çalışmanın b aşından beri Sıbyan Mekteplerinin şekillenmesinde
.en önemli etken olduğu belirtilmek istenen devrin Sosyal-stürüktürünü
ihtiva etmiyecek, yapılar yaratılmalannı şartlıyan Sosyal - Ekonomik
Kültürel ve Teknik v.eriler gözönünde tutulmaksızın ele alınmış olacaktı.
Halbuki, yukarıdaki gibi bir guruplamayla Sıbyan Mekteplerini Osmanlı
Devrinin en karakteristik iki sosyal . kurufüşu içinde incelemek mümkün
.olmuştur.
. Seçil.en örnekler :
- 128 -
129
3 - 1. a. Süleymaniye Külliyesi
içinde Kanuni Sultan Sül
Sıbyan Mektebi : eyman
[
I6
I
..
.
O==== �
L________. 'ı�
L.----
. -
(Şekil : 7 )
Süleymaniye Külliyesi
Vaziyet Planı.
Sıbyıin Mektepleri - 9
---
-- ,
'
,.,,,/'_.;.,... '
'
'
/
/ ',
'
I
/ \
\
\
I
I \ 11--.....ıı
1
1
1
I
1
' •---ı
\
\
'
/
a ı
\ /
\,� + 2. 62 /
,,./
''......
_______ :�::::.-:::=""-"""--='::::::::::."::�------
-ı------- - - - - - -
1
1 ,,.,,..,.. ......
1 /
/
/
"
1
1
1 I
/ \
. \
ıı /ı \
1
il 1
ıl
c
;t;•O:OO•
ı!
ı,
'ı
l\ �+ 2.95
-++-++- \r i �
1 \
1 \
1 /
\
'
'
,__,_.--ı- iR
',
,
1 /
1 /
1 /
1 •/
1 �/
1 ,"
ı ,,' . .
J ,
k�----·- -- - - - · - - - - - - - - - - - -- - -- -- - -- - --- - - ---- - - --- - - --
(Şekil : 8 )
(Süleymaniye Külliyesi Sıbyan Mektebi Planı)
131
(Foto : 14)
(Şekil : 8 )
Kanuni Sultan Süleyman
Sıbyli.n Mektebi Planı
Ölçek : 1/100
a. Derslik
(5.88 x 5.88 - 8.95)
c. üstü örtülü oyun yerl
f. Bahçe.
1 32
Sibyii.n Mektebi
(Şekil : 9)
Amucazade Hüseyin Paşa Külliyesi Genel Planı.
"
·.
'
. 1- 1 1 . J 1
..
- ..,.... - ::--- -..ı -- - .....
.... ....
'
,/
- /
/
... -
/ '
/ "
/
I \
ı-- I \
I \ ...
I \
_ I, \
-
. 1
� 1
1
- \
-
\
\
\ I
I
/
,-
l 1
1
--
\
'
" a /
/ .
"
..
.. .
r
ı...-
'
' /
/
-p
.•.
(
..... ,/
.....
-- - -- - J_0. 00
�35
:r.
-
__.. ....
r
...
.,,.....
1
. . - ------
-
�.......
( J .
_,_ _
I 1
-
, / _,,.,. ......
. .. ,
/ '-,
I
" -
'
�- I \
· / \
I \
I
\�
ı-- I
1
1
-ı
1 1
-
1
ı...-
\
1
s o a
/
I
I
- 1
r
I
/
I
tı
"7
J
1+3 60
\
.
""
/
/
', /
....
.....
-- - - - - - _.
__ ,..,
,/
1
'1-
.
ı 1 r 1 1 . .
..
(Şekil : 10)
Amucazade Hüseyin Paşa Sıbyan Mektebi Planı :
Ölçek : 1/100
a. Derslik ( 6,10 x 6,40)
hk 6.40
h = 4.10
134
( Foto : 15)
Amucazade Hüseyin Paşa Sıbyan Mektebi
Külliyenin avlusundan bakış.
(Şekil : 11)
Amucazade Hüseyin Paşa Külliyesi
Sıbyan Mektebi Enine Kesit.
1
il
1\
(Şekil : 12)
Arka Cephe.
136
(Şekil : 13)
Haseki Külliyesi Vaziyet Planı.
(Şekil : 14)
Haseki Hürrem Sultan Sıbyan Mektebi Planı
Ölı;ek : 1/100
a. Derslik (6.80 x 7.30) e. Kuyu
c. üstü örtülü oyun yeri. f. Bahçe
ç. Çeşme h = 5.20 - 5.50
Çatı yıkık olduğu için doğru ölçü alınamıyor.
\
:l ..
- �GİI
.
o o o
,,..
eÜ o .
ÇD
1
·ı -
�
1 o
c:
++0 45 f :.o.5 5
f
+! 0 00
�
--
1
-
1
ı 1 J 1 -ı
a -
+ +0.55
l 1 1
l
1
138
(Fot � : 16)
Has!!ki: Sıbyan. Mektebi
Bahçeden bakış.
(Foto : 17)
Haseki Sıbyan Mekteb i
Sokak Cephesi
139
(Şekil : 15)
ravsantaşr Srbyiı.n Mektebi
Vaziyet Planı.
(Foto : 18)
Tavşantaşr Srbyiı.n Mektebine
A Noktasından bakış.
140
/
/
�-
-- ----
- ,.... .... ''
/ '
/
/
I
I
\\__
I \
I
I
1
\ /
\
/
\
a
,/
t:ı--t65
"
-�
- --
-- - --
Gİ Rİ$
r - - - - -------- - - - - - - - - - - - -'"" - ...; ___ _ _ _
1
-- - - - -,
1
""7
1 1
1
++0.1
c
+ ± o oo
. ç.
----·----,--' �
· •,
(Foto : 19)
Tavşantaşı Sıbyan Mektebine
C Noktasından bakış.
'•
' .•
t \..
\
(Foto : 20)
Tavşantaşr Srbyan Mektebine
B Noktasından bakış.
-·· · ·
"
142
(Şekil : 18)
I. Mahmut Sıbyan Mektebi Vaziyet Plani.
(Şekil : 19)
I. Mahmut Sıbyan Mektebi
üst kat planı
Ölçek : 1/100
a. ,Derslik (7.40 x 7.40)
hh 7.30
h = 4.20
(Şekil : 20)
I. Mahmut Sıbyan Mektebi
zemin kat planı
c. üstü örtülü oyun yeri
d. Helil..
,,,,,,. ,
,
--- ----
-- -
- - - ---- - ,
\
,
--
, -- -
,, ,,,. ... ......
',
,,,
.......... ..... ... ,
,
,
' '
, /
,,' /
....,�,,
\ ',
·, '•,
,." / / \
/ /
•,
\
\ ......
'
•
r1 1/ \
1
\
\
I
: I
ı/ \
1
:4 1
, ı
l \ 1
ı ı t :
1
1 J ı
: \ / 1:
+ + 2 55
/
+ + 2.55 l' \\
\,
.
11
/ ,'
, .)
, '
'•,,
/ ,
' ' . / -
, a /
'
/
'
' ,',,
, ,,,;
·"
-
, ' '......
-
.... ....
,/
... ..
4-- 0.4 5
l _J·1
1
00 ı 1:
�11�- -�:::�::��:::
± o.
1
�::�---�::::�-�
c
1
-
""-4----�--
�
Gi R i Ş
+ - 0. 3 2
144
(Şekil: 22)
Recai. Mehmet
Efendi. .Sıbyan
Mektebi vaziyet
planı.
(Foto : 22)
Fecai Mehmet Efendi
Sıbyan Mektebi Giriş
Cephesi.
'
'
'
'
'
'
'
'
'
'
'
(Şekil : 23)
",, o Recai Mehmet Efendi
'
' Sıbyan Mektebi
üst Kat Planı
Ölçek : 1/100
a. Derslik
(6.16 x 4.95)
b. Öğretmen için
ayrılan kısım
o. Ocak
Gİ R İŞ
�
�o.o
D
(Şekil : 24)
Recai Mehmet Efendi
d Sıbyan Mektebi
Zemin Kat Planı
Ölçek :. 1/100
Ç. Çeşme
t+0.19' d.
f.
Hela
Bahçe
Ç. Sebil
�+ 0.38
- --------- --ı--'-----1
-f + 0.96
(Foto : 23)
Recai Mehmet
Efendi
Srbyan r.rektebi
148
3 A. Yerleşme Özellikleri :
3 A. a. Bir Külliye içinde yer alan Sıbyan Mekteplerinin yerleşme özellikleri e
Okullar hemen sokağa açılan özel girişlere, kendi içlerine dönük avlu ve
oyun bahçelerine sahiptirler ve daima külliyenin bir dış köşesinde y.er
alırlar. (Şekil : 25)
(Şekil : 25)
Fatih Külliyesi
149
(Şekil : 26)
(Foto : 24)
Sultan Ahmet Sıbyan Mektebi.
(Foto : 25}
Naz Perver Kalfa Sıbyan Mektebi.
Samatya.
Altta çeşme.
(Foto : 26)
Recai Mehmet Efendi Sıbyan
Mektebi
Şehzadebaşr.
Zemin katta çeşme ve sebil.
(Foto : 27)
Yusuf Paşa Sıbyan Mektebi
Aksaray.
Zemin katta dükkanlar.
(Foto : 28)
Galata Sıbyan Mektebi
Zeminde çeşme.
156
( Foto : 29)
Koca Ragıp Paşa Sıbyan Mektebi, Kaska, Zemin katta dükkanlar.
(Foto : 30)
Yeni Valde Sıbyan Mektebi
Üsküdar
157
(Foto : 31)
Yusuf Efendi Sıbyii.n Mektebi
Cağaloğlu
(Foto : 32)
Nevruz Kadın Sıbyii.n Mektebi. Sü!eymaniye. Altta dükkanlar.
olması iyi bir şeydi. «Çağımız eğitim sistemini yönlendirmiş olan goruş
lerin Osmanlı Sıbyan Mekteplerine uygulunması» bölümünde bu özelliğe
tekrar dönülecek ve okul ile aile çevresi arasındaki bu yaklaşmanın modern
eğitim kurallarına uygunluğu bir miktar daha açıklanacaktır.
ı-- - - - - - - -- - - - -ı
1 1
1 ,.
1
1
1
,.
1
1
1 1 1
,,
-,
111
' ,�.::-:... _ _ __ _ _
1
1
ı:ı---- --
1 l
(.Şekil : 27)
Tersane Emini Elhaç Yusuf Efendi Sıbyan Mektebi
a. Derslik, b. Grup çaıı�ma odası
b
ıl ıı
l
�, .
:ı
a
nı ıı il ı il. il K [ ı I
'
'
1:t :tr
/
)
,
/
'
', /
/
/
' /
·.........
/
--- - - -- --{
/
'
·- -
:
1
1
1
1 1
i
, , ,,
1 1
J------- - -l '
,
'
' , '
'
/
/
(Şekil : 28)
Akarçeşme Srbyan Mektebi
a. Derslik b. Grup çalışma od�sı
1
1
tt :
ı
1
1
1
1
ı
1
1
1
�· ı
1
1
1
1
t
a 1
ı:tl 1
1
ı
f
l
f
'·
ı
ı:t :
·(
1
1
1
1
'
b 1
1
ı:tiı
' -..:·
1
il il il il il
� ·I
a
j
(Şekil : 30)
Crow Island Schooı.
Vf.inniU:a - Illinois 1940.
a. Derslik
b. Grup çalışma o � ası
f=n---[ -[ - n---ft----1
Sıbuan Mektevleri - 1 1
162
1. Dersliklerin ölçülendirilmesi,
2. Dersliklerin biçimlendirilmesi,
3. Dersliklerin ışıklandırılma ve havalandırılması.
1. Dersliklerlıı: ölÇülendirilmesi :
Çalışmamızın 14. sayfası «1 A c. Öğrencilen> bölümünde, Sıbyan Mektep
lerinin öğrenci sayısının elimizdeki vakfiyelerde 30 olarak gösterildiğini
yazmıştık. Gerek bir bir öğretmenin günlük ders saatleri içinde öğrencileri
ile teker teker uğraşabilmesini sağlaması gerekse çeşitli gelir sınıfları
ve aile tiplerinden gelen çocuklar arasında sağlıklı bir ilgi - etki çevresi
yaratması bakımlarından 30 öğrencilik bir derslik bugün de sosyolog -
pedagog ve eğitimciler tarafından ideal olarak kabul edilmektedir. Alfred .·
Roth, bir sınıftaki öğrenci sayısı için genellikle bütün memleketlerin fikir
birliğine vardıklarını ve arzu edilen sayının 30 olduğunu yazmaktadır ( 1) .
Öğrenci sayısının belirlenmesi, derslik ölçülerini de tayin etmektedir.
1) Alfred Roth, The New Schooı - Girsberger Zürich 1961, Sayfa : 14.
2) Karı Otto, Schulbau : Beispiele und Entwicklungen - A. Koch Stuttgart 1961,
Sayfa : 23.
163
�+ 2 .15
a
o . OCAK
Sıbyan Mekteplerindeki dersliklerin modern ilkokulların dersliklerinden
ölçülendirme yönünden hiç bir farkı olmadığını böylece görmüş oluyoruz.
Sıbyan Mektepleri devirlerinin diğ.er toplumsal yapıları ile kıyaslanırsa
ölçülerinde çocuk ölçeğine bir yaklaşma çabası sezilir. Kapılar, pencereler,
merdivenler gib! mimari elemanlar örneğin bir caminin bir m.edresenin,
bir. türbenin mimari elemanlarına göre çok daha ufak ölçülerde yapıl
mışlardır. Örneğin aşağıdaki fotoğraflarda bu arzu açıkça görülmektedir.
(Foto : 33, 34)
İstanbul Teknik Üniversitesi Yapı Araştırma Kurumu tarafından İlkokul
lar üzerine düzenlenen bir panel çalışmasından alınan aşağıdaki sözler,
Sıbyan Mekteplerinde yaratılmış olan çevrenin değerini açıklayıcı nitelik
tedir ;
«İlkokul bütünü içinde çocuk ders v.e ders dışı çalışmalarda ve bütün
konularda kendi kapsama yeteneği ve kendi ölçeği içinde kalacak şekilde
gerekli bilgileri alacak ve uygulamala;rı gene kendi ihtiyaçları ve kendi
ölçeği içinde kalarak yapacaktır. Bu aÇıklainalardan da anlaşılmaktadır
ki, ilkokul bütünü içinde İlk dikkat edilecek kavram ölçek kavramıdır. » .(1)
( Foto : 34)
1. Sultan Mahmut Sıbyan Mektebi
Ayasofya : kapı.
165
Behçet Ünsal bir makalesinde, «Amme arşını kol ve dirsek ile ölçülürdü,
bunu hatırlatmaktan maksat arşın ölçüsünün adım, kol, dirsek ile yani
insan ölçüleriyle olan münasebetten doğan bir beşeri orantının mimari
mizde bulunduğuna işaret etmektir.» demektedir ( 1 ) .
1 Zira 0,758 m
1 Parmak 0,031- m
1 Hat 0,0026
lVIodular bu ölçülerin karşılığında 0,70 m
0,03 m
0,0025 veriyor.
2. Dersliklerin biçimlendirilmesi :
1) Behçet Ünsal, Topkapı Sarayı Arşivinde bulunan Mimari Planlar üzerine, S : 195
Türk Sanatı Tarihi Araştırma ve İncelemeleri - Berksoy Matbaası 1963.
2) Le Corbusier, Le Modulor, Editions de l'Architecture c'Aujouı·d'hui.
166
3 C. Ifonstrüksiyon Özellikleri :
( Foto : 35)
Sultan Ahmet Srbyii.n Mektebi.
· Pencere ye Kapılar :
. Pencereler daima dikdörtgen olarak yapılmakta ve birçoğunun üzerinde
tuğla veya kesme taştan yapılmış fakat içerileri dolu kemerler bulunmak
tadır. Kemerlerin içleri sadece tuğla sıraları ile dolu örnekler olduğµ gibi
. dolgu malzemesinin üzerinin sıvandığı veya duv.ar dokusunun olduğu gibi
. bırakıldığı örnekler d.e vardır.
Çatı :
Kubbe, tonoz veya kırma çatı olsun bütün şekillerde çatı örtüsü genellikle
kirpi saçaklarla son buluyor. (Foto : 39, 40)
(Foto : 39)
Şah-u Ban Kadın
Srbyan . Mektebi
(Foto : 40)
Galata Srbyan
Mektebi
6. -Eğitimin Avrupa ' d a ki g e l işim i n e kısa b i r b a k ı � :
1) Alfred Roth, T.he New School - Girsberger Zurich 1957, Sayfa : 24.
- 172 -
173
Ancak 19. yüzyıl boyunca mimarların okul yapısı olarak ortaya. çıkar
dıkları örnekler yeterli olmamı§tı. Alfred Roth'a göre bu okullar ; «En
basit sağlık kaidelerinin, çocuğun fizik ger.ekliliklerinin, özellikle çocuk
.ölçüsünün hiç dü§ünülmediği, saray ya da kale yapılarına benzetilmeye
·Çalı§ılan fonksiyonsuz yapılardı. Gotik, Rönesans veya Barok stillerinden
birine ya da hepsine birden benzetiler.ek yapılıyorlardı. Ölçüsüz giri§ler,
uzun koridorlar, gösteri§li merdivenler sadece artistik bir gaye ta§ıyor-
1ardı.» (Foto : 41)
(Foto : 41)
:Fransa'da bir İlkokulun
·siriş kapısı.
Psikolojinin bir ilim olarak ortaya çıkışından sonradır ki, güçlü bir yeni
eğitim adımı atılabildi. Psikoloji ilminin büyük isimleri olan Sigmud
Freud, Alfred Adler, Carl Gustav Jung modern pedagojinin temell.erini
teşkil eden görüşlerin de kaynağı oldular.
yordu.
l) Alfre::l Roth, The New School - Girsberger Zürlch 1957, Sayfa : 268.
:2) Ernst Bindel, Die Freien Waldorfschulen ' Stuttgart, Sayfa : 5.
177
Sıbydn Mektepleri - 12
7. Çağımız eğ itim s istemin i yönlend irmiş o l a n g ö rüşl erin
- 178 -
179
«Gerçek bir şehir sosyal ortamı ancak günlük hayatın bir taraftan özel
ve diğer taraftan dışa dönük ( açık) eyilimlerinin kutupsal ilgi durumun
da ve en yakın alış-verişte bulunmasıyla gerçekleşebilir» diyen Bahrdt'ın
bu görüşü ve ilk öğretimin amacının Cenevre'de tespit edilen «çocuğa
tam bir insan ve yurttaş hayatı sürmesine ve içinde yaşamaya davet
olunduğu alemi anlamasına yardım edecek düşünme ve hareket etme
yollarım öğretme» olarak ortaya konmasının Bahrdt'ın fikirlerine uygun
oluşu, modern okul mimarisinin girdiği yolu kuvvetle destekliyor. Sınıflar,
bahsedilen özel (içe dönük) eyilimlerin yer aldığı hacımlar olarak düşü
nülür ,.e toplumsal (dışa dönük) eyilimlerin ise herkesin birbiriyle karşı
laştığı bir orta hacımda toplandığı kabul edilirse, Bahrdt'ın özel ve dışa
dönük çevre -prensibinin birçok modern okullara uygulanabileceği görülür.
Böylece okul, çocuğu ilerde içine gireceği şehir sosyal ortamına en iyi
bir şekilde hazırlamış olmaktadır.
Markt Platz ismi gene Bahrdt'ın «Pazar yeri tarihte dışa açık toplumsal
davranışın ilk şeklidir» görüşüne uymaktadır.
1) John Dewey, The Child a n d the Curriculum, The School and Society
The University of Chicago press, Sayfa : ll . .
2) Hans Paul Bahrdt, Die moderne -Grosstadt.
Rowohlt deutsche Enzyklopii.die, Sayfa: 38, 39.
180
(Şekil : 33)
Modern bir İngiliz Okulu
1. Çeşitli faaliyetler hacmi,
2. Derslik,
3. Gurup Çalışma.
(Şekil : 34)
High Lawn Primary School
England 1953.
a. Derslik
b. Çeşitli faaliyetler hacmi.
.
f üekil
: 35)
Sıb n
y a
:F atih' te
leri
]llektell
182
(Şeki l : 37)
Taş Tekneler sokağı.
1. Haseki Hürrem Sultan, 2. Bayram Paşa, 3. İbrahim Paşa Srbyii.n Mektepleri
(Şeki l : 38)
H. Scharoun'un Darmstadt ilkokulu projesi.
(Foto : 42)
Taştekneler sokağının görünüşü
Haseki Srbyii.ri Mektebinin sokak
cephesi.
(Bakış : 1) ·
(Foto : 43)
Sokakta ilerleyiş. Haseki Sıbyii.n
Mektebi ve Haseki Sultan
Camisi
(Bakış : 2)
.CF<?�O .: 44)
Haseki Sıbyan · Mektebi · girişi
( Bakış : 3 )
(Foto : 45)
Bayram Paşa Külliyesi içinde, Bayram Paşa Srbyan Mektebi (Bakış : 4)
(Foto : 46)
İbrahim Paşa Sıbyan Mektebine Taştekneler sokağından bakış (Bakış : 5)
186
(Foto : 47)
İbrahim Paşa Sıbyan Mektebi
giriş cephesi.
(Bakış : 6 )
Mahalle her şeysi ile çocuk için bir bütünlüğü, hayatın ta kendisini temsil
eder. Mahallenin şurasında, burasında itina ile saklanan türbeler, mezar-
Böylece, eski İstanbul şehir dokusunun ideal bir şekilde gelişmi[ olduğunu
bir örnekle daha görmüş oluyoruz.
Gerçekten de bugün, çocuklarda yaşın hiçbir zaman kafi bir ölçü olma
dığı, aynı yaştaki çocukların çok farklı fizyolojik durumlarda bulunabi
leceği çeşitli deneylere dayanılarak ortaya çıkarılmıştır. Böylece, çocuk
için gerçekten çok değişik bir ortam olan okula geçişin daha kat'i biyo
lojik vasıflara, örneğin zeka yaşına göre tayini ön plana alınmıştır ve
bazı ülkelerde de uygulanmaktadır. Nitekim Alman düşünür R. Steiner
çocuklar üzerinde yaptığı araştırmalar sonucunda diş değiştirme devre
sinin, ergenlik devresi gibi son derece önemli bir dönem olduğunu ·görmüş
ve eğitimcileri bu değişikliğe önem ·vermeye çağırmıştır. Steiner'e göre
çocuğun davranışları ve kavrama yeteneği diş değiştirmeden önce ve sonra
farklı durumdadır ve aile içindeki eğitim ancak doğumdan . diş değiştir-
190
1) Rudolf Steiner, Die Erziehung des Kindes - ,Die Methodik des Lehrens
Verlag Freies Geistesleben Stuttgatt 1961.
2) Ernst Bindel, Die Freien 1\Valldorfschulen, Sayfa :· 6.
191.
:1) John Dewey, Tiıe Child and the Curriculum - The School and Society
The University of Chicago Press, Sayfa : 12.
'S O N U Ç :
- 193 -
Sıbyaıı Mektepleri - ıs
194
bu okul yapılarının, genellikle iki katlı ve tek derslikli olması, köşe baş
larına yerleştirilmesi, dersliklerin daima iki yönden ıŞıklandırılma ve
havalandırılması, derslik alan ve yüksekliğinin içinde barındırdığı öğrenci
sayısı ile uygun optimum oranda bulunması gibi nitelikleri ortaya çıkarıl
mış, nedenleri araştırılmış ve açıklanmıştır.
Osmanlı Sıbyan Mektepleri, hiç bir zaman kendi kendine yeterli bir bütün
olarak düşünülmemeli ve bugün tarif ettiğimiz 'okul' kavramına uygun
luğu aranmamalıdır. Sıbyan Mekteplerinin günümüzdeki karşılığı 'ders.
üniteleri' dir.
Bir mahallede veya bir sokak üzerinde birkaç Sıbyan Mektebi bir araya
gelerek 'okul' u yaratmakta ve ancak çevresi ile tamamlanarak eğitim
görevini gerçekleştirebilmektedir. Bu önemli özellik incelemenin kilit
noktasını teşkil etmektedir.
Çocuğun iyi bir Şekilde yetişmesi için ; aile ve okul, okul ve toplumsal
çevre arasında gerekli ilişkilerin Sıbyan Mektepleri yapılarında nasıl
doğru bir mimari yorumla gerçekleştirilmiş olduğu açıklanmış, çocuk
ölçüsünün Osmanlı mimarisinde kazandığı öneme, büyük kompleksler
içine yerleşen okul yapılarında dahi yaratılan mimari çevrenin çocuk
yaşayışına uygunluğuna işaret edilmiştir.
I. GENEL TARİH
- 197 -
198
VI. E(;İTİM
VII. MİMARLIK
VIII. SOSYOLOJİ
.IX. DERGİLER
Vakıflar Dergisi
Belleten
Muallimler Mecmuası
Tedrisat Mecmuası
Mimarlık ve San'at
Yeni Dergi
İslam Ansiklopedisi
İstanbul Ansikolpedisi
İstanbul Belediyesi Şehir Rehberi
Türk Hukuk ve İktisat Tarihi Mecmuası
Fotoğ ra f ve şekiller için fayd a l a n ı l a n ka y n a kl a r ı n l istes i :
- 201 -
Biyog rafya
- 203 -
İ S M A İ L A K GÜ N M A T B A A S I
Cağa!oğlu, Servili Mescit Sokak, No. 24
İ S T A N B U L - 1 9 6 8