Professional Documents
Culture Documents
2. Demokrasi ile kapitalizm birbiriyle birçok konuda etkileşim içinde bulunan iki kavramdır.
Tarihsel olarak bir araya geldiği dönemler olduğu gibi çoğunlukla karşıtlık içinde birbiriniz
niteliklerini törpüleyen karaktere sahiptir. Kapitalizm incelemesi sonucunda eleştirel
çıkarımlarını paylaşırken Marx ilk dönemlerde kapitalizmin burjuva sınıfını geliştirmesi
sayesinde ilerici ve demokratikleştirici bir itki yarattığını da kabul etmiştir. Ancak bahsettiği
dönemler henüz kapitalizmin daha çok mübadele üzerinde geliştiği ve tarımsal kapitalizmin ilk
adımlarının oluştuğu dönemlerdir. Zaman içinde endüstrileşmeyle birlikte emek sömürüsü
üzerinde artan sermaye birikimi bunu sömürüsünü doğa üzerine de yöneltmiştir. Üstelik
finansallaşma ve teknolojik gelişmelerle birlikte sermayenin dolaşım hızını artırabilmesi üretim
yerine spekülatif bir yetenek kazanmasını da sağlamıştır. Bu dolaşım hızı sayesinde emek
dışında yatırım gerekçesiyle teşvikler talep etmiş ve ülkeleri, yerel yönetimleri kamusal
denetimden kaçınarak rekabetçi bir yatırım ortamının oluşmasını ülkelere dayatmıştır.
Yine diğer bir taşıdığı benzerlik rasyonel davranış üzerindedir. Ancak yine bu benzerlik
aslında çok temelden bir farklılığı da içeriğinde gösterir. Demokrasilerde bireyler kendileri
açısından rasyonel düşünerek karar almakta ve buna göre oy verme gibi toplumsal karar alma
mekanizmalarına dahil olmaktadırlar. Demokrasiler benzer ya da farklı düşünceler yoluyla bir
uzlaşıyı ve çoğulculuk bağlamında bir uzlaşı sayesinde ortak çıkarlar etrafında birlikteliği
sağlamaktadır. Optimum fayda ve optimum refaha giden yol toplum içindir. Oysa kapitalizmde
rasyonellik işletmenin ve ortaklarının maksimum fayda elde etmeleri üzerinden kurulur. Bunun
dışında kalanların çıkarları önemli değildir. Dolayısıyla bu şirket rasyonelliği için çalışanların
zararları, işletmeyle iş yapan diğer firmalar veya içinde bulunduğu kentin havasını kirletmesi
bu rasyonel hesabın dışında tutulmaktadır.