Ayasofya ilk yapıldığında, Büyük Kilise olarak adlandırılmıştı. Ancak Kilise V.
yüzyıldan itibaren Sophia olarak anılmaya başlanmıştı. Buna rağmen halk tarafından Büyük Kilise olarak anılmaya devam etmişti. 1453’teki fetihten sonra adı, “Ayasofya” olarak değiştirildi. AYASOFYA’NIN KELİME ANLAMI Ayasofya’nın kelime anlamına baktığımızda "Aya" sözcüğü "kutsal" anlamına gelir. "Sofya" sözcüğü ise Grekçede "bilgelik" anlamındaki sophos sözcüğünden gelir. Dolayısıyla "Aya Sofya" adı, Nasıralı İsa'ya atfen "Kutsal Bilgelik" ya da "İlahî Bilgelik" anlamına gelmekte olup Hristiyan ilahiyatında Tanrı'nın üç niteliğinden biri sayılır. TARİHİ GELİŞİMİ Ayasofya Camii Bizans imparatoru 1. Justinianus tarafından 532 ve 537 yılları arasında inşa ettirilmiş bir katedral ve bazilikadır. Bazilika planlı şekilde inşa edilmiş, 1054 yılında bir Rum Ortodoks katedrali olmuştur.1204 yılından itibaren de Roma Katolik katedrali olarak kalmıştır.Tekrardan 1261 yılında Rum Ortodoks katedrali olan Ayasofya, İstanbul'un fethi ile birlikte Fatih Sultan Mehmet tarafından camiye çevrilmiştir. 1453 yılından 1934 yılına kadar cami olarak hizmet veren bu yapı Cumhuriyet Dönemi’nde müze olarak hizmet verdi. 2020 yılına kadar müze olarak hizmet verdikten sonra 2020 yılında Cumhurbaşkanlığı tarafından alınan karar ile birlikte tekrardan cami olmuştur. MİMARİSİ HAKKINDA Ayasofya, mimarlık tarihinin en görkemli yapılarından biridir.Yapının mimari ve iç süsleme detayları konusunda ortaya koyduğu yenilikler,hem Hıristiyan hem de Müslüman dini mimarisinin gelişimini önemli ölçüde etkilemiştir. Ayasofya’yı mimarlık tarihinde öne taşıyan asıl nokta ,kubbesinin büyüklüğünün yanı sıra üstün bir yapım tekniğine ihtiyaç duyan tasarımıdır. Bu tasarımın başarılmış olması, yapıyı estetik noksanlıklarına rağmen üstün bir konuma taşımıştır. Ayasofya'nın yapımının başlarda imkansız olduğu düşünülmüş,bu düşünceye sebep olan özellik ise planın dikdörtgen bir bina üzerine kubbe yapılmasıydı.