Professional Documents
Culture Documents
Müzik Tarihi 2 (Arjantin Tangosu Ve Tangonun Gelişimi) )
Müzik Tarihi 2 (Arjantin Tangosu Ve Tangonun Gelişimi) )
– TANGO HANGİ
KÜLTÜRE AİT?
◼ TANGO TARİHİ VE STİLLER
◼ TANGO STİLLERİ
ARJANTİN TANGO’SU ◼ 20. YÜZYIL VE TANGONUN DÜNYAYA
YAYILMASI
VE TANGONUN ◼ ARJANTİN TANGO MÜZİĞİ TARİHİ
GELİŞİMİ ◼ TANGO MÜZİĞİNDE YENİ BİR
DÖNEM: ASTOR PİAZZOLLA
◼ TÜRK TANGO MÜZİĞİNE GENEL BİR
BAKIŞ
Tango kelimesinin etimolojik kökenine ilişkin bazı bilgeler
mevcuttur. Ancak bu bilgilerde farklı görüşler ve yorumlar hâkimdir.
“Tango kelimesi tambodan gelir. Tambo, özgür bırakılmış siyahların
on dokuzuncu yüzyılda Rio De la Plata’da buluştukları yerlerdir.
Tango dans olarak 19. Yüzyılın sonlarına doğru Buenos Aires ve Montevideo (Uruguay’ın başkenti)
dolaylarında başladı. 20. yüzyılın başlarında tango dansçıları ve orkestraları, Buenos Aires ve
Montevideo’dan Avrupa’ya giderek bu dansı yaymaya başladı. Avrupa’da ilk tango çılgınlığı Paris’te
başladı ve sonrasında Londra, Berlin ve diğer önemli kentler de bu salgına katıldı. 1920’lere doğru
gelindiğinde tango, New York ve Finlandiya’da da önem kazandı.
1929’da bütün dünyayı etkileyen büyük ekonomik buhran ve sonrasındaki siyasi krizler sırasında
Tango, anavatanı Arjantin’de de büyük bir düşüşe geçti. 1950’li yıllarda Juan Perón hükümetinin tangoyu
bir milli değer ve ulusal gurur meselesi haline getirmesiyle tango tekrar altın yıllarını yaşasa da Perón
hükümeti sonrasında Arjantin’de yaşanan askeri diktatörlük, halkın sosyal mekanlarda toplanmasını
yasaklaması ve sonrasında ortalığı kasıp kavuran “Rock’and’Roll” çılğınlığıyla tekrar unutulmaya yüz
tutmuştur. Tango, bu dönemlerde küçük dans klüplerinde yaşamını sürdürüp 1980’lerde dünya çapında
canlanarak tekrar hayata dönmüştür
o Tango Salon
o Tango Milonguero
o Club Tango
TANGO STILLERI o Tango Canyengue
o Tango Nuevo
o Fantasia
TANGO SALON
Salon tarzı tangoda genellikle vücut dik bir pozisyon alır ve dans tutuşu açık ya da kapalı olabilir. Salon tarzı,
kendi eksenlerinde kalan her iki partner tarafından karakterize edilir ve partnerin kalça dönüşlerine izin veren
esnek bir kontağı korur. Dansçılar her zaman dans çizgisinin farkında olmalıdır. Salon tarzı tango genellikle 4 4’lük
tango müziğinin güçlü vuruşlarına dans edilir.
TANGO MİLONGUERO
Milonguero tarzı tango genellikle hafifçe yaslanmış bir duruş ile kapalı tutuşta dans edilir. Partnerler,
dönüşler dahil tüm dans boyunca sürekli üst vücut temasını korumalıdır. Partnerlerin kalça pozisyonları
dans boyunca paralelliklerini korur.
FANTASİA
Fantasia (show tango) tango sahne şovlarında dans edilmektedir. Birkaç farklı tango stilini birleştiren
Fantasia, açık tutuş ile yapılır. Bu tango tarzı abartılı hareketler ve genellikle temel sosyal tango ile ilişkili
olmayan “ekstra” dans elemanları ile karakterizedir. Ek hareketler genellikle bale dans tarzından alınır.
CLUB TANGO
Kulüp tarzı tango salon ve milonguero tango stilleri bir karışımıdır. Kulüp tarzı kapalı tutuşta dans
edilir, partnerler dönüşler sırasında açık tutuşa geçerler. Kulüp tarzı tango dik duruşla dans edilir.
TANGO CANYENGUE
Tango canyengue 1920'lerde ve 1930'larda ortaya çıkan dansın tarihsel bir formudur. Bu tarz, daha
küçük adımlara izin vermek için tipik olarak bükülmüş dizlerle hareket eden dansçılar kapalı tutuşta dans
ederler. Küçük adımları vurgulamak için vücut hareketleri abartılır.
TANGO NUEVO
Tango Nuevo (yeni tango) tango dansının temel yapısal hareketlerinin dikkatli bir analizi ve yeni adım
kombinasyonlarının keşfi üzerine bir stil olarak gelişti. Tango Nuevo, dik duruşta açık ve gevşek bir tutuş
içinde dans edilir ve her dansçı kendi eksenlerini korumalıdır. Bu tarz geleneksel tango müziği veya daha
çağdaş, tango olmayan müzik ile yapılabilir.
İkinci dünya savaşı sırasında
popülaritesinin zirvesini yaşayan
Tango politik nedenlerin etkisiyle
halk arasındaki etkisini kaybetse
de Tangonun hikayesi burada
sonlanmamıştır. 1983 yılında
Arjantin’de askeri junta ortadan
kalkana kadar dans salonları
kapalı kalsa da Tango tüm
ihtişamıyla geri dönmüş ve
popülaritesini tekrar
kazanmıştır.
ARJANTİN TANGO MÜZİĞİ TARİHİ
Buenos Aires , 19. yüzyılın ikinci döneminde eski dünya olarak tabir edilen İspanya Almanya İtalya
Hollanda ve Portekiz’den yeni bir hayat hayaliyle bu şehre göç eden göçmenlerden dolayı büyük ve yeni
bir umut kapısı şeklinde görülmüştür . Ancak bir süre sonra Arjantin’e göç etmiş olan bu insanlar için
sonuç hiç de beklenildiği gibi olmamıştır. Vatan hasreti, düş kırıklıkları , öfke ve hüzün duygularını
yaşamaya başlayan toplumun alt kesimindeki bu insanlar duygularını dışa vurmak için yollar aramışlardır.
1865’de nüfusunun %65 ni erkeklerin
ve yalnız insanların oluşturduğu
Arjantin’de şehrin bakımsız kenar
mahallerinde, küçük evlerde ve
pansiyonlarda yaşayan halkın
eğlenceleri şarkı söylemek, eğlence
sunan yerlere gitmek ve oradaki
kadınlara kendilerini beğendirebilmek
için dans etmekti. Tangonun ilk
adımlarının atıldığı bu dönemde dans
çalışmalarını erkekler sokak aralarında
kendi aralarında yapmışlardır. Erkekler
kendi aralarında çalıştıktan sonra
gittikleri eğlence mekanlarında
kadınları etkilemek için bu dansı
yaparken Bir süre sonra kadın ve
erkeğin bu denli alışılmadık yakınlıkta
dans etmeleri bu dansın yer yer tepki
görüp ayıplanmasına neden olmuştur.
Dans bir yandan gelişimine devam ederken, bu müziği
çalan orkestralar da bir yandan biçimlerini bulma arayışına
çıkmışlardır. Tango müziğini icra eden ilk orkestralarda
temel üç enstrüman, keman, flüt ve arp olmuştur. Bir süre
sonra arp yerini gitara bırakmış bu da müziğin perküsif
tarafını bir nebze olsun güçlendirmiştir. Bu küçük başlangıç
döneminden sonra tangoya iki önemli enstrüman daha girer,
piyano ve bandoneon. Bu enstrümanların da eklenmesiyle
Tango orkestralarının ana temeli oturmuş olur.