Professional Documents
Culture Documents
ORDU ÜNİVERSİTESİ
MÜZİK BÖLÜMÜ
VE GİTARIN KULLANIMI
Ekrem Gültekin
ÖZET
Barok dönem, 1600 ile 1750 yllar arasnda İtalya’daki opera denemeleriyle başlamış; Johann
Sebastian Bach’n ölümüyle sona ermiş ve tüm müzik türlerinde günümüze kadar kalıcı olan
değişikliklerin oluşmasna neden olmuştur. Müzik bu dönemde, kontrast, armoni, konçerto,
oratoryo gibi kavramlarla tanınmıştır. Bu dönem, hem eski geleneklere hem de “Ars Nova”
denilen geleceğin sanatına bağlı olan bir devir olmuştur. Çalgı müziği bu dönemde tam bir
bağımsızlığına kavuşmuştur ve ilk şaheserlerini yine bu dönemde vermiştir. Günümüzde
kullanlan modern gitarın oluşumu yine bu döneme rastlamaktadr.
Anahtar kelimeler: Barok, gitar, alfabeto, repertuar, konçerto, oratoryo, Bach, Vivaldi, Handel
GİRİŞ
Hipotezleri yayınlanmış bazı tarih adamlarına ve arkeologlara göre, ilk müzik aletleri üstüne
delikler oyulmuş basit kamışlardır. Bunlar flüt, org v.b. gibi nefesli çalglarn başlangıcını
oluşturdular. Derinin tabaklanmasının bulunmasnıdan sonra, bu, hayvanların kafatasına veya
kaplumbağa kabuğuna gerilerek vurmalı çalgılar (tam-tam, bongo, trampet v.b.) elde edildi.
Tellerin sağlanmasıyla da telli çalgılar ailesinin doğuşu gerçekleşti.
Bugün sıklıkla düşünüldüğünün tersine gitar, yeni kabullenilmiş bir çalgı değildir. Eğer adının
etimolojisine bakılırsa, antik cithare (çithar) ailesinden geliyordu. Çalgıların kral uzun zaman
lutdu (lavta). Gitar silik bir yere sahipti fakat, gayet tabiidir ki, ihmal edilebilir olmaktan
uzaktı.Samimi müziğe, narin ve duygusal sonoriteye düşkün ortamlarda kendini belli
etmekten geri durmuyordu.Süksesi bazı dönemler boyunca, özellikle istikrarsızlıkta, kendini
gösteriyor ve eğer sonra karanlığa karışırsa,birkaç on yıl sonra az parlak olmayan bir ışık gibi
tekrar parlıyordu.
Yer aldığı herhangi bir dönemde, gitar, özgün müzikal gerçekleriyle temsil edilir. Çok büyük
virtüozların taleplerini karşılamaya duyarlı, tecrübesiz icracıların ellerinde bile ahenkli bir
şekilde tınlamaya yeterlidir. Oysa ki, eski yüzyıllarda, şimdi olduğu gibi çok sayıda olmaktan
uzaktı.
Hangi şekil altında olursa olsun, gitar, ortaçağdan itibaren çok taktir gördü. Truverler,
trubadurlar, menestreller ve jonglörler onu şan eşliğinde ve dansörlere destek olmak için
kullanıyorlardı. XVII’nci yüzyıl ülkelere göre,az veya çok, İspanya’da vihuelanın kayboluşu
ve diğer ülkelerde lutun popülaritesinin çöküşü ile karakterize edilir. Kuzey ülkelerinde ise
luta rağbet devam etti. Örnek olarak Almanya, Avusturya, Hollanda, İngiltere v.b.
verilebilir.Fransa’da ise lut, gitar ile rekabet etmeye gayret ediyordu. Halbuki İtalya’da, bazı
değer taşıyan eserlerden başka, tamamen gitarın ezici üstünlüğü söz konusuydu. İspanya’ya
gelince, beklenmedik şekilde vihuela tamamen unutuldu. Bu noktada 5 telli gitar ortaya çıktı.
Daha evvel 4 telli olan gitara tel ilavesi o kadar ilgi çekti ki, diğer bütün ülkelerde
“İSPANYOL GİTARI” adı ile anılmaya başlandı.
Atalarının tersine, XVII ve XVIII’inci yüzyıldaki gitar, bugün kullandığımız modern gitara
artık çok benzemektedir. Bu devrin çalgılarının örnekleri, gerçekten müzelerde ve özel
kolleksiyonlarda bulunmaktadır. Bazıları değişiklik yapılarak yeniden elden geçmiş, az
sayıdakileri ise orijinal haliyle bize ulaşabilmiştir.
5 telli gitar İspanya'da ortaya çıkmasından sonra İspanyol gitarının sürekli yükselen
popülaritesi yeni nesil gitaristleri etkilemiş, lute tipi ve alfabeto gösterimi arasında çoğu
yüksek dereceli bir format ortaya çıkarmştır. 5 telli gitar İspanya'da ortaya çkmasna rağmen,
bu ülkede yapılmış yayın çok azdı.Bütün eserler İtalya ve Fransa'dakilerle
karşılaştırılamayacak değerde, üç veya dört kitaptan ibaretti. Sadece İtalya’dan 5 telli gitar
için 180 tane yazılı solo müzik kolleksiyonu belgeleri 17. nci yüzyıldan beri süregelmiştir. Bu
sayının içersine yeniden düzenlenen sayısız dökümanlar ve Fransız,İspanyol ve İngiliz
kaynaklarında yer alan İtalyan müzikleri dahil değildir. Buna ek olarak 250’nin üzerinde gitar
alfabetosuyla birlikte İtalyan vokal müzik kaynağı mevcuttur.Fransa, İngiltere, aşağa
ülkeler, İskandinavya,Almanya ve Avusturya imparatorluğu (Bohemya dahil), İspanya ve
Yeni Dünya ülkeleri İtalyan kaynaklarının yarısnıdan fazlasına oluştururken repertuvara
katkılar paha biçilmezdir.
Birçok modern barok gitaristin farkında olduğu gibi enstrüman için standart bir tonlama ve
telleme (bağlama) mevcut değildir ve sadece birkaç besteci müziğine uygun tonlama ve
telleme yapabilmektedir. Bunu yapsa bile bu ayarlama her erken dönem gitar için uygun
değildir. Özel olarak çalınacak müziğe hangi tonlamanın en iyi olacağına dair karar
verebilmek için, Barok tarzında kullanılan tüm tonlamalarla oluşan benzerlikleri incelemek
faydalıdır.Sonuç olarak alfabeto kaynaklarının yorumu araştırmacılar,uygulayıcılar ve
düzenleyiciler arasında benzer bir probleme yol açmıştır.17’nci yüzyılın ilk 8 yarısından gelen
sayısız solo alfabeto kaynaklar ve alfabeto metinli çok fazla miktarda vokal (ses) kaynaklar
mevcuttur, fakat bunlar o zaman bilinen anlamda yorumlamak kolay değildir. Gerçekten de,
bilinen notasyona uyan aynı parçalara başvurarak bunların üstesinden gelinebilirdi.
Rönesansn polifonik pasajlar yerine, barok gösteriş merak (bir dolu süsleme ve abartl zerafet
düşkünlüğü), bu iki devrin ayırt edici özellikleridir. Bu nedenledir ki, popüler danslara artan
ilgi sürekli oldu. 16ncı yüzyıldaki bestecilerin müziklerindeki eksiklik bu iki faktör sayesinde
telafi edilmiş oldu.
Bu gözlenebilir olay şu düşünce ile izah edebiliriz: Aristokratlarn reformist eş ilimlerin lehine
dengeyi kurmalar ve bunu politik ödev olarak yeni dünyann yeniliklerini sahiplenme adına
son derece meşgul olmalarıdır. Etkisini kaybetmiş olan sanat ve bilim adamların koruma
altına alma alışkanlıkların tekrar başladığı ve geriye kalanı yaptı. Devlet büyükleri, asiller,
başlangıclar ve kavsenistlerin geçimini sağlayarak, onların daha rahat bir ortamda sanatların
geliştirmelerini, icraların yapmalarını ve diğer ülkelerle müzikal alanda rekabet etmelerine
olanak sağladılar.Ama halk, bu gidişatta, daha başka bir yol izledi ve şarkıları, dansları, tercih
ettikleri çalgılarıyla ön plana çıktı. 5’inci telin kabulünün ihtiva ettiği imkanlar ve 16ıncı
yüzyıl lutist ve vihuelistlerinden gelen eserlerin, yeni müzik kurallarnn oluşmasnda etkili bir
pay vardı.
BAROK DÖNEMİ GİTAR MÜZİĞİ
1606 yıl solo gitar müziğinin yazılı ifadelerine şahit olmuştur, Giraloma Montesardo’nun
“Nuova inventione d’intavolatura Per sonare li balletti sopra la chitarra spagniola senza
numeri,e note”; “Per mezzo della quale da se stesso ogn’uno senza maestro potra imparera”
(İspanyol gitarında sayılar ve notalar (geleneksel gösterim) olmadan dans parçalar çalmak için
kullanılan tablature icad; böylelikle öğretmen olmadan kendi kendine parçalar çalnabilir)
Floransa’da yayınlandığında,bu basit öğretici kitap alfabetoyla birlikte ritmik vuruş sistemini
tanımladığı için çok önemlidir. Aynı zamanda içinde İtalyan stili “lute tablature” gösteriminin
23 harf ve 4 sembolle ifade edilmesi de ilk defa mümkün olmuştur. Bu harfler ve semboller
kesin olarak sol el akor oluşumunu ve parmak pozisyonlarını temsil eder.
Gerçekte Montesardo bunlar ritornelli olarak adlandırmştır.Bununla ilgili bir çok örnek
Alfabeto şarkı belgelerinde yer alır.Bununla birlikte ritornellalar ve danslarla özdeşleşmiş
vurma sistemlerinin alfabeto şarkılarıyla uyumlu oldukların söyleyemeyiz. Alfabetolu bir çok
monodinin arasında sadece bir tanesi vurma işaretleri içerir. Elbette ki vurmalı sistem açık bir
şekilde “La dolce partite de vida de mia vida” (Montesardo’nun kitabında yer alan) gibi
popüler parçalar için özellikle vokal parçalar için çok uygun olmaktaydı. Bu parça için
Montesardo ritmik vurma sistemi kullanmakta fakat metine önem vermemektedir.
Montesardo’nun akorlu sololar ilk atılımlar olmasına rağmen, 5 telli gitar için gerçek bir
repertuvarın ilk örneklerindendir.
GİTARİSTLER VE BESTECİLER
René Mézangau’dan (yak.1638) sadece dağınık parçalara sahibiz. Bazılarna göre, o zamanın
Paris’li ünlü lavtacılarının öğretmeniydi. Ennemond Gaultier (lakab yaşlı Gaultier; yak. 1585-
1651) ve birçok kompozisyonu el yazmalarının içinde dağıtılmış olarak durmaktadır.Danslar
türlerine göre gruplandırılmışlardır(“allemande”lar,“courante”lar,tek lavta için“chaconne”lar
ve iki lavta için baz parçalar...)kuzeni Denis Gaultier (lakab genç Gaultier; yak.1603-1672) de
büyük bir şöhrete ulaşmıştı.1669’da “Pieces de luth sur trois différents modes nouveaux”yu
yaynladı.Büyük kısımı 4 süit içinde gruplar halindedir ve herbiri prelüdü takiben “pavan”lar,
“courante”lar, “gigue”ler, “sarabande”lar tek bir tonalite içinde yazlmıştır. Böyle niteliklere
sahip süitler Fransa’da ilk defa olarak boy göstermişlerdir. Bundan başka Denis Gaultier’ye
ait değerli el yazmalar muhafaza edilmiştir: “La Rhétorique des Dieux (1652)” ve içinde
çeşitli parçalar barındıran “Livre de tablature (1672)”.
Alman besteci ve şair. 1622’de kuzeni, besteci ve müzisyen Heinrich Schütz ile Dresden’de
müzik okumaya başladı. Daha sonra Leipzig’e hukuk okumaya gitti ancak arya bestelemeye
devam etti. 1627’de bazı Hollandalı diplomatlarla Varşova’ya gitti ancak İsveçliler tarafından
bir yıllığına esir alındı.1628’de geri döndüğünde “tahkimat bilimi”ne dahil oldu. 1630
itibariyle Könisberg’de müzsiyen olmaya dönmüştü ve 1643’te Schütz’le yeniden temasa
geçmişti.En önemli çalışmalar muhtemelen sekiz cilt halinde Arien’de yayınladığı 170
şarkıdır.Şarkılar Könisberg’deki günlük hayata dair önemli bilgiler veren ayrıntılı ithaflar
içerir. Hem kendi şiirini hemde Simon Dach için bir şiir yazdı.Şarkılar çok popülerdi ve en az
25 tanesi ilahi ezgiler haline geldi. Çalışmalarının önsözleri basso continuo çalmaya ve dahil
edilen şarkıların performans uygulamasına dair değerli bilgi kaynaklarıdır.Yaptığı
yorumlardan biri, insan continuo’yu “lahana doğrar gibi” çalmamalı şeklindedir.
Francesco Corbetta (1612-1681 İtalya)
1615-1681 yılları arasında yaşamış italyan gitar virtüözü, öğreticisi. Barok gitar formunun
ustalarından sayılan corbetta'nın yetiştirdiği pek çok gitarist ve basılı kitaplar bulunmaktadır.
Bu kitaplardan bazları ''scherzi armonici 1639 - varii capriccii per la chitarra spagnola 1643 -
la guitarre royalle 1674'' olarak sayılabilir.
İtalyan gitar virtüözü, öğretmen ve besteci. Paris’te Louis XIV’in kraliyet mahkemelerinde
çalıştı,ardından Londra’ya gitti.Barok gitarın en büyük virtüözlerinden biri sayılır.Corbetta
beş kursta gitar için günümüze kadar ulaşan beş müzik kitabı yayınladı.İlk kitabı büyük
ölçüde tıngırtılı dans müziği içerirken daha sonraki kitaplar tıngırtı ve parmakla çalma
kombinasyonu açısından büyük bir uzmanlık sergiler.Corbetta’nn ilk kompozisyonlar İtalyan
geleneini izler ancak son iki yayn Fransz tarzdr. Bu yaynlar da gitarda continuo çalma için
önemli bilgiler verir.Corbetta etkileyici bir öğretmendi.Öğrencileri arasnda Robert de Visée,
Giovanni Battista Granata, Remy Médard, Büyük Birtanyal Queen Anne ve Fransz King
Louis XIV gibi başarılı gitaristler yer alır.
XIV. Louis’in avlusunda udi, gitarcı, theorbist, kemancı olmanın yanı sıra şarkıcı,ud,theorbo
ve gitar bestecisi.Robert de Visée'nin kökeni bilinmemekle beraber soyadından Portekizli
olduğu ileri sürülmektedir.Muhtemelen Francesco Corbetta ile beraber çalıştı.1680’lerde XIV.
Louis’in oda müzisyeni oldu.1709’da kraliyet odasnda şarkıcı olduğundan bahsedilir ve
1719’da “Kraln Gitar Ustas” (maître de guitare du Roy) adını aldı.Rousseau viyola çaldığını
da bildirdi.Visée aralarında on iki takım içeren iki gitar müziği kitabı yazdı.Livre de guitare
dédié au roy (Paris, 1682) ve Livre de piéces pour la guitare (Paris 1686). Theorbo ve Barok
udu için pek çok parça süiti ve orkestra parçalar besteledi.
Alman Barok müzik bestecisi.Babası arap tüccar olan Pachelbel, Altdorf ve Ratisbonne'da
üniversite düzeyinde müzik eğitimi almıştır.Ayrıca ünlü besteci Johann Kaspar Kerll'den
müzik eğitimi almıştır. Pachelbel, zamannn ünlü Alman bestecilerinden biriydi.O zamanlarda
talyan sanatının etkisine rastlamak mümkün;Frescobaldi, Carissimi, Kerll(öğretmeni),
Gabrieli birçok müzisyene ilham vermiştir.Ayrıca ünlü besteci Johann Sebastian Bach'n
müzik stiline de birçok etkide bulunmuştur.
Başlıca eserleri;
Dünyaca ünlü Alman klasik müzik bestecisi ve orgcudur. Eisenach'da müzisyen bir ailenin
çocuğu olarak doğdu.Eserleri kendinden sonra gelen bütün klasik müzik bestecilerini derinden
etkiledi.Çoğunlukla kilise için müzik yazdı.Kantat, oratoryo, dini müzik olarak, keman, çello,
flüt, org ve klavsen için 300 civarında eser yazdı.Orkestra için yazdı. 6 Brandenburg
konçertosu ve orkestra süitleri meşhurdur.Yeni müzikal formlar yaratmamış olmakla birlikte,
klasik Alman tarzına,özellikle İtalyan ve Fransz melodileri katarak barok tarzın en tipik
örneklerini vermiş ve barok akımı en olgun seviyesine getirmiştir.
1780’lerde besteleri tüm Avrupa’da çalnmaktaydı.Ününden ötürü çeşitli yerlere davet edilir
ve davet edildiği şehirde ilk kez çalınmak üzere bir eser bestelemesi istenirdi.Bu şekilde
yazdığı Paris Senfonileri ve Londra Senfonileri en çok bilinenlerdir.Yaylı dörtlüleri için
yazdığı eserlerde de kendinden öncekilerden farklı olarak her çalgıya eşit rol vererek yenilik
getirmiş ve bu düşüncesiyle Mozart’ı etkileyerek Haydn’a adanmış alt kuartet bestelemesine
neden olmuştur.Beethoven’n ilk dönem eserlerinde de Haydn etkisi görülür ki sanatçının
1781’de başlayan arkadaşlıklar yıllarca sürmüştür.Beethoven’a ise Esterhzy sarayında özel
ders vermiştir.100 kadar senfoni, çok sayıda konçerto, oda müziği eserleri, 40 sonat, şarkılar,
oratoryolar bestelemiştir.
Franz Joseph HAYDN, hayat boyunca 800'ün üzerinde besteye imza atmış,bunlarn yanında
450'nin üzerinde şarkının düzenlemesini yapmış klasik müzik tarihinin en verimli
sanatçlarından biridir.
SONUÇ
Burada, barok dönemde son halini almaya başlayan ve günümüzde kullanılmakta olan klasik
gitarın, bugünkü formal yapısının oluşumu üzerindeki yapım/çalım teknikleri ve dönemin
bestecilerinin gitar müziği üzerindeki etkileri bulunmaktadır.