You are on page 1of 86

MÜZİK KÜLTÜRÜ II

Doç. Dr. Ömer Can SATIR


Müzik Türleri
• Tür; ortak özelliklere sahip olguların her biri.
• Örnek: canlı bir temel türdür. Alt türleri ise
insan, hayvan ve bitkidir. Her alt tür bir temel
türe bağlıdır.
• Müzik bir temel türdür ve bu türü
sınıflandırmanın birçok yolu söz konusudur.
• Örnek: sözlü müzik-çalgısal müzik veya dini-din
dışı müzik vb.
Modern öncesi dönem

Klasik Müzikler Yerel-Geleneksel Müzikler

Modern dönem

Popüler Müzikler
TÜRKİYE’DEKİ MÜZİK TÜRLERİ

1. TÜRK HALK MÜZİĞİ


2. KLASİK TÜRK MÜZİĞİ
3. ASKERİ MÜZİK: a) mehter müziği b) bando müziği
4. POPÜLER MÜZİKLER: pop, arabesk, rock, protest vs.
5. KLASİK MÜZİK: a) Çoksesli Türk müziği b) Klasik Batı müziği
6. DİNİ MÜZİK: a) Cami musikisi b) Tekke musikisi
TARİHSEL SÜREÇTE ORKESTRA

Müzikli oyun, tragedya


ve ilk opera örneklerinde
yer alan çalgı grupları
orkestranın temelidir.
Devamında oda müziği
grupları orkestranın ilk
çekirdeğini oluşturur.
Orkestra terimi, Yunan
dilinde “Dans Alanı”
sözcüğünden
kaynaklanmıştır.
Oda Müziğinden Orkestraya
• Orkestra günümüzdeki şeklini alan kadar tarihsel süreçler içinde önemli değişimler
göstermiştir.
• Rönesans, Barok, Klasik, Romantik ve Çağdaş Dönem orkestraları arasında çalgıların
çeşitliliği,sayısı,kullanılan teknikler ve orkestral tını bakımından zaman içinde büyük
farklılıklar mevcuttur.
• 15. ve 16. yüzyıllarda şarkı müziği ağırlığını korurken Rönesans’la birlikte çalgı müziği
ve çalgı toplulukları önem kazanıyor. Koro müziğinde bulunan Soprano, Tenor, Alto, Bas
gibi ses ayrımları çalgılara yansıyor ve böylelikle çoksesli orkestranın temelleri atılıyor.

Consort grubu Cornetto


Barok Orkestra 1600-1750
• İtalyan besteci, kuramcı ve koro
şefi Claudio Monteverdi’nin
1607 yılında sahnelenen “Orfeo”
operasında ,yaylı ve nefesli
çalgıları ayırarak oluşturduğu
topluluk dönemin ilk orkestra
örneği olarak kabul edilir.
• Müzik bu dönemde polifoniden
ziyade homofonik ağırlıklıdır.
Orkestralar kısmen eşlik görevi
görür.
• İlk orkestra çalgıları: telli ve
tuşlu, yaylı (viole da brazzio,
violini piccoli, contrabassi, bassi
da gamba), ağaç üflemeli, bakır
üflemeli ve vurmalı.
Orkestra Şefi
• Orkestrada eşgüdümü (birlikte uyum ve düzeni sağlama)
sağlayan ve orkestrayı müzikal anlatım bakımından
yönlendirip yöneten kişidir.
• Tarihte bilinen ilk orkestra şefi J.B. Lully‘dir. Lully’den önce
orkestralar başkemancı veya çembalo sanatçısı tarafından
yönetiliyordu. Vuruşlar ise bas veya çembalonun etkisi ile
belirlenmekteydi.
Klasik Dönemde Orkestra (1750-1815)
• 18. yüzyılın ikinci yarısında
Mannheim ve Paris’te
gelişmiştir. 4 parçalı yaylı, çift
tahta nefesli (flüt, obua,
klarnet, fagot), bakır
nefesliler, vurmalı çalgılar
(çelik üçgen, zil, timpani,
büyük davul).
• Klarnet bu dönemde ilk
olarak Mozart’ın kullanımıyla
göze çarpar. Daha sonra
Beethoven’in senfonileri
sayesinde yerini
sağlamlaştırmıştır.
Beethoven orkestrada yaptığı
değişikliklerle günümüz
orkestrasının temellerini
atmıştır.
Romantik Orkestra
• Bu dönemde bakır nefesli
çalgılar güçlenir. Çalgı
çeşitliliği artar ve üye sayısı
çoğalır. Bağımsız şeflik gelişir.
• Bakır nefesli çalgılarda valf
(piston)sisteminin de gelişimi
sayesinde bağımsız bir bakır
grubu oluşur. Tahta
nefeslilerde Böhm sistemi de
denilen tuş sistemi ve
mekanizmasının gelişimi bu
dönemde yer alır.
• 19. yüzyılda yaylı çalgıların
orkestrada ki ağırlığı devam
ederken orkestraya yeni
giren korangle, bas klarnet,
kontrafagot, tuba gibi bas
çalgılar gelişir.
• Wagner, Mahler, Strauss gibi
isimler orkestraya büyük
katkı sunar.
Oda Müziği
• Konser salonunun aksine bir odada veya küçük bir
salonda çalınmak amacıyla yapılan ve genellikle çalgı
toplulukları için yazılan klasik müzik formudur.
• Bir zamanlar vokal müziği de karşılayan bu yapı
günümüzde her bir partiden yalnız bir kişinin sorumlu
olduğu sınırlı sayıda müzisyen için yazılmış çalışmalar
için kullanılmaktadır.
• Oda müziği iki ila on bir arasında değişen gruplar
halinde oluşabilmektedir.
Düo
Trio
• En çok tercih
edileni bir tuşlu
çalgı, bir yaylı
çalgı bir de bas
çalgısıdır.
Bununla birlikte
yaylı çalgılar
üçlüsü ve farklı
oda müziği
grupları ile de
triolar mevcuttur.
Kuartet (Quartet)
Kentet (Quintet)
• Ağırlıklı olarak nefesli çalgılarda karşımıza
çıkar. Örneğin: Flüt, obua, klarnet, fagot, ve
korno.
• Kentet yalnızca nefeslilere özgü değil; örneğin
Brahms’ın Si Minör klarnetli ve piyanolu
kentetleri mevcuttur.
Sextet
• Oda müziği gruplarından
Altılılar ( Sextet) için
besteciler pek fazla eser
üretmemişlerdir. Örneğin
L.W. Beethoven’in Op.71
Üfleme Çalgılar Altılısı
ikişer çalgıdan kuruludur.
Söz konusu grup 2
klarnet 2 korno , 2
fagottan oluşurken J.
Brahms’ın Op.18 Yaylı
Çalgılar Altılısı da yine
benzer özellik
göstermektedir. J.
Brahms’ın 1876 yılında
bestelediği Si Bemol
majör altılı 2 keman , 2
viyola ve 2 viyolonsel için
yazılmıştır.
Organolojiye Giriş
• Çalgıların türleri, tarihi, yapım biçimleri gibi
konuları inceleyen bilim dalı.
• Çalgıların çıkış merkezi: Mısır-Mezopotamya,
Antik Çin ve Orta Asya.
• C. Sachs ve E. V. Hornbostel’in çalgı sınıflaması:
• İdiofonlar: kendiliğinden tınlayan çalgılar
• Membranofonlar: Deriye vurulunca tınlayan
• Chordafonlar: tele vurunca tınlayan
• Aeorofonlar: hava yoluyla tınlayan
• Elektrofonlar: elektrikle tınlayan çalgılar
Yaylı Çalgılar
• Keman: Fransızlar «violon», İngilizler
«violin», Almanlar «geige», Macarlar
«hegedü», biz ise Farsçadan gelen «keman»
deriz.
• Yaylı çalgıların en küçüğüdür. Soprano ses
verir.
• Orkestra içinde iki gruba ayrılır. Birinci ve
ikinci keman gibi.
• Birinci kemanlar, genelde yaylı çalgıların en
üst partisini seslendirirler. Eserde ana
temalar, daha çok birinci kemanlara verilir.
İkinci kemanlar ise birinci kemanlara eşlik
görevi yaparlar, bazen de ana temayı
duyurma görevini üstlenirler.
Viyola
• Kemandan biraz daha büyük,
tınısı daha lirik bir çalgıdır. Alto
ses verir.
• Orkestrada armoni eşliğinin orta
partilerini seslendirme görevi
verilir. Çünkü viyolanın ses alanı,
orkestranın ses alanının tam
ortasındadır.
Viyolonsel
• Orkestrada
viyolonsel
gurubunun öncelikli
işlevi, genelde
kontrabasla birlikte
bas partisini
seslendirmektir.
• Tenor niteliğe
sahiptir.
Kontrbas (Bas):
• Keman ailesinin en
kalın sesli çalgısıdır.
• Günümüzde dört telli
ve beş telli olmak
üzere iki çeşit
kontrbas vardır.
• Kontrbasın orkestra
içindeki genel görevi,
armonideki bas
sesleri vermektir.
Tahta Üflemeli Çalgılar
• Üflemeli çalgılar, içindeki havanın titreşmesiyle
sesin oluştuğu çalgıların ortak adıdır. Üflemeli
çalgılarda çıkan sesin tiz (ince) ya da pes (kalın)
olması borunun uzunluğu ile doğru orantılıdır.
Boru kısaldıkça ses tizleşir, boru uzadıkça ses
pesleşir.
• Üflemeli çalgılar Batı müziğinde orkestranın
ikinci bölümünde yer alır.
• Flüt, obua, klarnet ve fagot
Flüt
• Flüt, yaklaşık 7 bin yıldır var olan bir enstrümandır. Üflemeli
çalgılar arasında en eskilerden biri olan flütü, Yunan Tanrıçası
Athena'nın da çaldığı bilinmektedir; anavatanı Eski Yunan ve
bazı Asya ülkeleri olarak bilinir. Bunlar arasında Latin Amerika
ülkelerine de rastlamak mümkündür. Ancak flütün ortaya
çıkışının ‘’anonim’’ olduğu söylenebilir. 1700’lü yıllara kadar ilk
yapıldığı haliyle kullanılan flüt, daha sonra geliştirilerek
günümüze kadar gelmiştir.
• Flütler çıkardıkları seslere göre sınıflara ayrılır. Sırasıyla
şöyledir: Piccolo, Sol flüt(alto), Do flüt, Bas flüt, Blok flüt.
Klarnet
Klarnet, tahta nefesli çalgılar ailesinin bir üyesidir.
Latincede parlak, duru, aydınlık anlamına gelen
"clarus" kelimesinden adını almıştır. İlk olarak
Almanya'nın Nürnberg kentinde, 1701 yılında
Leipzigli çalgı yapımcısı Johann Christoph Denner
(1665-1707) tarafından icat olmuştur.
Klarnet Çeşitleri ve Özellikleri
● La bemol küçük klarnet (Yazılan notanın küçük altılı ince sesini duyurur)
● Mi bemol küçük klarnet (Yazılan notanın küçük üçlü ince sesini duyurur)
● Re küçük klarnet (Yazılan notanın büyük ikili ince sesi duyurur)
● Do klarnet (Yazılan notanın aynısını duyurur)
● Si bemol klarnet (Yazılan notanın büyük ikili kalın sesini duyurur)
● La klarnet (Yazılan notanın küçük üçlü kalın sesini duyurur)
● Sol Klarnet (Yazılan notanın tam dörtlü kalın sesini duyurur)
● Basset horn (Fa) Klarnet (Yazılan notanın tam beşli kalın sesini duyurur)
● Mi bemol alto klarnet (Yazılan notanın büyük altılı kalın sesini duyurur)
● Si bemol bas klarnet (Yazılan notanın büyük dokuzlu kalın sesini duyurur)
● La bas klarnet (Yazılan notanın 1 oktav ve küçük üçlü kalın sesini
duyurur)
● Si bemol kontrabas klarnet (Yazılan notanın 2 oktav ve büyük ikili kalın
sesini duyurur)
Fagot
Fagot, İngiltere’de curtal, Almanya’da dulzian olarak
adlandırılan enstrümandan 16.yüzyılda Avrupa’da
türemiş ve 17.yüzyıl da ise bugünkü biçimine oldukça
yaklaşmıştır. Genellikle akçaağaçtan yapılır.
Fagot birbirine eklenen dört parçadan oluşur ve
uzunluğu 133 cm.dir. Parçalar ‘Çizme’ , ‘Kanat’ , ‘Bas’
ve ‘Kalak’ olarak adlandırılır.
Bakır Üflemeli Çalgılar (Brass)
• Bu enstrümanlar ailesi orkestradakinden daha
yüksek sesle çalınabilir ve uzaktan da
duyulabilir. İlk atalarının tahtadan, dişlerden,
hayvan boynuzlarından veya kabuklarından
yapıldığı bilinmesine rağmen, günümüzün
modern enstrümanları tamamen pirinçten
yapılmıştır.
• Trompet, Korno, Trombon, Tuba
Trompet
• Keman gibi, trompet de ailesinin en küçük
üyesidir ve parlak ve canlı sesiyle en yüksek
perdeleri çalar. Bir orkestrada 2 ila 4 trompet
vardır ve hem melodi hem de armoni çalarlar ve
ayrıca ritmi desteklerler.
Korno
Trombon
• Sürgülü bir çalgıdır.
Tenor ve bas olmak
üzere ikiye ayrılır.
• Orkestralarda
genellikle iki tenor bir
bas trombon vardır.
Çello ve fagotla aynı
aralığa sahiptir. Üç
trombon genellikle
birlikte armoniyi icra
eder.
Tuba
Kontrbas ve
kontrafagotla aynı
partileri çalan bir
çalgı
Vurmalı Çalgılar
• Müziğin temel öğelerinden biri olan ritim ,ilk
çağlardan günümüze kadar olan süreç içinde
dünyanın her yerine yayılmış çalgılarla
kullanılagelmiştir.
• Nitelikleri bakımından vurmalı çalgılar ikiye
ayrılır:
• 1. Perdeleri belirli olan ya da düzenlenebilen
vurmalılar.
• 2. Belirli bir perdesi olmayan vurmalılar.
• Vurmalı çalgılara Fransızlar ve İngilizler
Percussion, Almanlar Schlaginstrument,
İtalyanlar Percussione derler.
• Melodik Vurmalı Çalgılar: Silofon,marimba,
Vibrafon, Glöckenspiel, Timpani, bateri(davul
seti), Zil, Boru, Kastanyet, marakas, Çelik
Üçgen(triangle), Bongo ve Tumba.
Klavyeli Çalgılar
• Klavyeli çalgılar, tampere sistemdeki 12
notanın kromatik bir biçimde sıralandığı ve
genellikle bu döngünün tekrar ettiği klavye
üzerine sabitlenmiş tuşlara sahip çalgılardır. Bu
klavyelerin tuşlarına basıldığında piyanoda
olduğu gibi bir mekanizmaya bağlı teller
aracılığı ile ses üretilebilir, akordeonda olduğu
gibi ses çalgının içindeki hava yoluyla çıkabilir
veya Hammond ve Synthesizer’da olduğu gibi
elektronik devreler yardımıyla ses elde edilir.
Klavsen
Klavsenin Atası
12. yy da Asya’dan Avrupa’ya
gelmiş olan Timpanon ve
Psalterion adlı iki çalgıdır.
Timpanon üzerine teller gerilmiş
bir tahta kutudur. Tellere
çomakları vurulur. Psalterion da
ona benzer ancak telleri
parmaklarla çalınırdı. Bu iki çalgı
15.yy Avrupa’sında mekanizmalar
eklenerek geliştirildi. Böylece
insan eli artık tellere değmiyor,
teller mekanizma aracılığıyla
titreşiyordu. Ayrıca tellerin sayısı
kadar tuş yapılmış, tuşların
bütününe ise ‘klavye’ denmiştir.
Klavsen telli ve klavyeli çalgıdır. Tuşa basılınca harekete geçen küçük
bir kaldıracın kımıldattığı mızrabın telleri çekmesiyle ses verir. Klavsen ile
piyano arasındaki temel fark budur. Piyano da aynı mekanizmayla çalışmakla
birlikte kaldıracın kımıldattığı küçük çekişlerin telleri vurmasıyla ses verir.
Sesleri uzatmadığı için piyanodaki gibi nüans yapılmaz.
Ses kapsamı 4 oktavı aşan klavsende üst üste iki klavye ve 55 tuş
bulunur. En parlak dönemini 18. yüzyılda yaşayan klavsen, daha sonra yerini
piyanoya bıraktı. Klavsen günümüzde, yalnız bu çalgı için bestelenmiş ve
özellikle barok dönemi eserlerinin seslendirilmesi için kullanılır.
Klavsende genellikle bugünkü klavye renklerinin negatifi
kullanılmıştır.
Bu enstrümana Fransızlar klavsen, İtalyanlar Clavicembalo, Almanlar
ise Çembalo demişlerdir.
Piyano
• Fransızca ve İtalyanca aynı anlama gelen piano sözcüğünden
alıntıdır. Fransızca sözcük İtalyanca gravicembalo a piano e
forte "geniş dinamik erimli klavyeli çalgı" deyiminden
türetilmiştir. Bu sözcük İtalyanca piano "alçak, kısık (ses)
ve İtalyanca forte "güçlü, yüksek (ses)" sözcüklerinin
bileşiğidir.
• Almanlar piyano için ‘klavier’ İtalyanlar ve İngilizler
‘pianoforte’ terimini kullanmışlardır.
• İtalyan çalgı yapımcısı Bartolomeo Cristofori, 1709 yılında
‘piano e forte’ adını verdiği ilk piyanoyu üretmiştir. Ürettiği
bu çalgı, 18.yy sonuna kadar pek ilgi görmemiştir.1808 yılında
Fransız çalgı yapımcısı Erard, çift maşalı mekanizmayı icat
etmiş, yeğeni Pierre Erard ise 1821’de ‘tekrarlı mekanizma’yı
geliştirmiş ve günümüz kuyruklu piyanolarına çok
yaklaşılmıştır.
Piyano, 7 oktavı aşan ses genişliğiyle günümüzün en önemli
çalgılarından biri konumundadır. 88 tuştan oluşmaktadır. En kalın
sesi La, en ince sesi Do’dur. Ses olanakları, bir orkestra gövdesinin
armonik olanaklarına eşdeğerdir.
Seslerin bütün perdelerini ince ve kalın seslerde eşit, düzenli olarak
sunar.
Sesin şiddetini en hafiften(pp) en güçlüye (ff) kadar denetleyebilir.
Seslerin tınısal özelliklerini geniş bir palet içinde sergiler.
Seslerin sürelerini de belirleme olanağına sahiptir.
İki tip piyano vardır:
1.Duvar Piyanosu: Telleri dikey biçimde yerleştirilmiştir.
2.Kuyruklu Piyano: Telleri yatık bir biçimde yerleştirilmiştir.
Org
• Fransızca orgue "basınçlı havayla çalışan bir tür müzik aleti" sözcüğünden
alıntıdır. Fransızca sözcük Latince aynı anlama
gelen organum sözcüğünden evrilmiştir.
• Karmaşık yapısına karşın, çok eski bir çalgı olan org, yaklaşık 2200 yıl önce
İskenderiye’de Ktesibius adlı bir Romalı tarafından icat edilmiştir. Çalgının
işleyişindeki temel ilke hiç değişmemiştir. Körüklenerek sağlanan hava
basıncının borulara gönderilmesiyle elde edilen titreşimler sayesinde ses
üretilir. Oldukça karışık bir mekanizmaya sahiptir. Romalılar hava basıncını
suyun itme gücüyle elde ederken, Ortaçağ kilise müziğinde geliştirilmiş ve
hava basıncı pedallar ile üretilmeye başlanmıştır.
• Katedrallerin büyük ve taşınamaz çalgısı olan org, 14. yy’da geliştirilerek
iki klavyeden oluşan biçime dönüşmüş, 18. yy’da Alman org yapımcısı
Silbermann, tatlı ve yumuşak bir tını kazandırmıştır.
• 20.yy’da ise elektronik orglar çıkmaya başlamış, 1930’larda
hammond, 1950’lerde analog synthesizer, 1970’lerde ise
klavye adı verilen dijital org çeşitleri kullanılmaya başlanmıştır.
Telli Çalgılar
Arp
• Beethoven döneminden beri
senfoni orkestrasında yer
alan arp, tarihin en eski
çalgılarındandır. Önce Mısır
uygarlığında kullanılmış
sonraları Afrika, Asya ve
Avrupa’ya yayılmıştır.
• Notaları fa ve sol anahtarına
yazılır ve ses genişliği 5
oktavdır.
• Arp iki elle ve parmakların
ucuyla çalınır. Akorlar
arpejlerle verilir.
Gitar
• Başlangıçta 5 telli olan gitar,
1780’den sonra 6 tele
dönüşmüştür. Bu dönemde
birçok İspanyol gitarcının
yanı sıra,Mauro Giuliani ve
Ferdinando Carulli gibi
İtalyan gitar bestecilerinin
repertuarı, sonatlar,
çeşitlemeler içeriyordu.
• Dionysio Aguado 1825
yayınladığı gitar metodu
modern eğitim tekniğinin
gelişmesine yol açmıştır.
Lut
• Sırtı yuvarlak göğsü düz ve
ortası deliklidir sapı kısa ve
enlidir. Başlangıçta 6 teli
olan lut sonra 14 tele
çıkmıştır. Avrupalı müzikçiler
lirden sonra gerçek çalgı
ustalığına lut sayesinde
erişmişlerdir.
• Rönesans ve barok dönem
çalgısıdır.
• İlerleyen yıllarda yerini
gitara bırakmıştır.
Çalgı Müziği Türleri
• Süit • Prelüd
• Varyasyon • Karakter parçaları
• Rondo (impromptu, ballad,
• Sonat noktürn, rapsodi,
fantezi, capriccio,
• Senfoni intermezzo, romans,
• Konçerto serenat)
• Uvertür • Senfonik şiir
Süit
• Barok dönemin bir ürünüdür. Kırsal kökenli
dans parçalarının orkestraya uyarlanmasıyla
oluşmuştur.
• Birbirini izleyen parçaların hızlı-yavaş-hızlı
düzeninde gelişir.
• Dört parçadan oluşur: Allemande-Counrante-
Sarabande-Gigue.
Menuet
• Eski bir Fransız dansıdır. Üç bölümlü yapıdadır.

Menuet (a+b+a1) + Trio (c+d) + Menuet tekrar (a+b+a1).


Sonat
• Latince sonare: seslendirmek, çalmak.
• Bir veya iki çalgı için yazılmış, birbirini izleyen
üç veya dört bölümden oluşan çalgısal eser.
• Piyano, keman, çello gibi solo bir çalgı için
yazılabildiği gibi piyano, çembalo ve org eşlikli
olabilir.
• Sonat ile sonat formu birbiriyle kesinlikle
karıştırılmamalıdır.
Sonat Bölümleri
• Birinci bölüm: canlı bir Allegro bölümü
• İkinci bölüm: orta yavaşlıkta bir Andante bölümü
• Üçüncü bölüm: Canlı bir Scherzo (kıvrak, espirli)
• Dördüncü bölüm: Parlak ve canlı karakterde
(presto, vivace)
• Sonatin: iki veya üç bölümlü küçük sonatlara
sonatin denir.
• Scarlatti, Bach, Haendel, Telemann, Haydn,
Mozart, Beethoven, Schubert, Shumann, Brahms,
Çaykovski, Mahler, Dvorak…
Uvertür
• Opera, operet, tiyatro gibi bir sahne eserinin
en başında perde kapalıyken seslendirilen
orkestra eseri.
• Sonat formunda yazılır.
• Wagner’le birlikte orkestra için yazılmaya
başlanmıştır.
Konçerto
• Latince concertare (con=birlikte
certare=yarışmak, çekişmek)
• Bir solo çalgı ile orkestranın karşılıklı ve birlikte
seslendirdikleri eserlere denir.
• Solo parti parlak, gösterişli ve teknik yönden
ustalık gerektirir. Sonat gibi konçerto da
çabuk-ağır-çabuk diziliştedir ve ağırlıklı olarak
üç bölümden oluşur.
• Birinci bölüm sonat allegrosu, ikinci bölüm
şarkı-lied formu, üçüncü bölüm rondo formu.
Rondo
• Şarkı formuna (A-B-A) yeni bir temanın
eklenmesiyle oluşan bir yapıdır: ABA C ABA
• Rondo: «dönüp dolaşıp aynı yere gelmek» demektir.
A1 (eksen tonunda ana tema)
B (başka tonda ilk ara kesit)
A2 (eksen tonunda tema)
C (yeni bir tonda ara kesit)
A3 (eksen tonunda ana tema)
Çeşitleme/Varyasyon
• Bir ezginin dinamiklerini değiştirerek başka bir
biçim verme sanatı.
• 12. yüzyıldan beri uygulanagelen bir tür.
• Nasıl varyasyon yapılır?
a) Ana tema bozulmadan Tempo veya usul-ritim
değiştirilir.
b) Ana tema bozulmadan Tonal yapı değiştirilir.
c) Küçük değerdeki nota değerleri değiştirilir.
Prelüd
• 16. yüzyıldan bu yana lavta, klavsen ve yaylı
çalgılar için yazılan giriş, başlangıç niteliği
taşıyan müzik türüdür.
• Bir veya iki bölümlüdür.
Senfoni
• Latince Symphonia (birlikte tınlama).
• Sonat düzeninde yazılmış, orkestra eseri.
• Belirli bir form biçimini ifade etmez.
• Senfonilerin genel kalıbı şöyledir:
• Allegro (veya Andante-Allegro)
• Andante (veya Adagio)
• Menuetto ve Trio
• Finale (Allegro veya Presto)
Programlı Müzik-Senfonik Şiir
• Öykü, şiir gibi müzik dışı bir konuyu orkestra
için senfonik bir üslupla yazılmış eserlere
denir. «programlı müzik»
• Haydn’ın mevsimler senfonisi
• Beethoven’in pastoral senfonisi
• Berlioz’ün fantastik senfonisi
• Liszt’in Hun savaşı senfonisi
• Strauss’ın Alp senfonisi
Karakter Parçaları
• Diğer türler gibi keskin bir forma sahip değildir.
• Kısa ve lirik biçimiyle şarkı formuna yakındır.
• Impromptu: Latince «şu an akla geldiği gibi»
anlamındadır. Romantik dönemde karşımıza
çıkar. Lied formundadır.
• Ballad: ortaçağ halk şiiri, şarkısı ve dans
müziğidir.
• Noktürn: gece müziği anlamındadır. Romantik
dönem bestecileri duygusal karakterli piyano
eserlerine bu adı vermiştir.
• Rapsodi: ulusal ve halk ezgilerinden esinlenerek
bestelenen eserlerdir.
• Bagatel: piyano için yazılan küçük parçalardır.
• Fantezi: serbest formda parlak ve renkli eserlerdir.
Solo, oda müziği ve orkestra için yazılabilir.
• Capriccio: Fransızca geçici istek anlamındadır.
Barok dönemde klavsen için yazılan füg eserleri
romantik dönemde serbest formda duygu yüklü
eserlere dönüşmüştür.
• Intermezzo: ara müziği anlamındadır. Barok
dönemde opera perdeleri arasında icra edilen
eğlenceli eserlerdir.
• Romans: duygu yüklü şiirlerden hareketle
bestelenen duygusal müzik parçaları.
• Serenat: İtalyanca «sera» akşam anlamından
gelir. «bulutsuz bir gökyüzünün altında akşam
zamanı» açık havada yapılan müziktir.
Koro ve Şarkı Müziği
• Müzik tarihinde insan sesi hep birincil konumda
olmuştur. Bu nedenle solo veya birlikte şarkı
söylemek birçok kültürün ana formudur.
• Şarkı = halk şarkıları ve klasik şarkı (sanatsal şarkı)
• İtalyanca «canzone», Fransızca «chanson»,
İngilizce «song», Almanca «Lied»
• Şarkı formu: A-B-A
Şarkı Müziği-Vokal Müzik
• İlk olarak dinsel kaynaklı gelişen bu tür zamanla
din-dışı müziğe evirilmiştir.
• Papa Gregor halk şarkılarından hareketle kilise
ilahi repertuvarını belirleyen ilk kişi.
• 11. yüzyıldan itibaren Troubadour ile halk şarkıları
gelişiyor.
• Ortaçağda ballad, rondo ve madrigal gibi türler
gelişiyor.
• Opera aryaları, kantatlar, liedler Rönesanstan
itibaren gelişiyor.
• Güneyde opera, kuzeyde ise kantat…
• Arya: operada solistlerden birinin orkestra
eşliğinde söylediği üç bölümlü sahne şarkısı.
• Kantat: orkestra eşliğinde koro ve solo olarak
seslendirilen konulu dini veya din dışı sahne
eseri. Küçük bir oratoryo.
• Madrigal: Kontrpuan tekniğiyle yazılan din dışı
vokal müzik.
• Koral: kökeni halk şarkılarına dayanan Alman
Protestan kilisesinin şarkı ve ilahileridir.
• Missa: Katolik kilise müziği formu. Zamanla din
dışı ve çalgı formu ortaya çıkmıştır.
• Motet: Kantat öncesi dinsel törenlerde yer alan
bir vokal müzik örneği.
• Oratoryo: 17. yüzyılda ortaya çıkan yarı dinsel
tiyatroya yakın çalgı eşlikli solo ve koro eserlerini
barındıran sahne müziği.
• Requiem: cenaze merasiminde kilisede
seslendirilen şarkılı yakarış.
Koro Müziği
• Antik Yunan’da «Choros» kelimesi ve Antik tiyatrolarda yer
alan koro.
• Avrupa kültüründe kiliseye girişi ve gelişimi.
• Çalgılı, a capella ve oda koroları.
• Soprano-alto-tenor-bas dizilimi.
• Çocuk koroları soprano ve alto olarak dizilir.
• 22 kişilik oda korosu: 6 soprano, 7 alto, 4 tenor, 5 bas.
• 44 kişilik koro: 1. soprano 5, 2. soprano 6, 1. alto 6, 2. alto
7, 1. tenor 4, 2. tenor 5, 1. bas 5, 2. bas 6.
• 80 kişilik koroda: 22 soprano, 24 alto, 16 tenor, 18 bas.
Koro Tarihi
• İlk kurumsal koro düzeni 6. yüzyıl Papa Gregor.
• 12. yy’da Paris Notre Dame okulu koro müziği.
• Ars Nova ve Rönesansla birlikte Dufay ve
Palestrina önde gelen koro eserleri bestecileri.
• 16. yy’da Protestan müziği ve operanın doğuşu.
• Martin Luther ile okullarda koronun kurulması.
• 17. yy’da opera ve Monteverdi ile koro müziği…
• Barok dönemde Oratoryo ve Kantat’ın gelişimi.
• 19. yy’da Avrupa’da sivil koro kurumları.
Türk Müziğinde Türler
• Türk müziğinin kültür bileşenleri: Ozanlık
geleneği, Buhara, Semerkant, Herat gibi Orta ve
Ön Asya bölgesi, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı
mirası.
Klasik Fasıl
• Hepsi aynı makamda olmak üzere form bakımından büyükten
küçüğe ve usul bakımından ağırdan yürüğe doğru sıralanmış
eserlerin icra edilmesi suretiyle verilen konser” demektir.
• Eserler form bakımından şu şekilde sıralanmalıdır: Taksim,
peşrev, kâr, birinci beste, ikinci beste, ağır semâi, yürük
semâi, saz semâisi.
• Faslı icra eden topluluğa “fasıl heyeti” denir. Faslı defle usul
vurmak suretiyle serhânende yönetir.
Peşrev
• Sözlükte “önde giden, önde yer alan”
anlamındadır.
• Farsça pîşrev kelimesi Türkçe’de peşrev şeklini
almıştır.
• Türk mûsikisinde “başta icra edilen eser”
mânasında kullanılmıştır.
• Peşrevler genel olarak her birine “hâne” denilen
dört bölümden meydana gelir.
• Her haneden sonra teslim/mülazime denen
bölüme dönüş yapar.
• Hiçbir zaman aksak usuller kullanılmaz. Bu
sebeple küçük usullerden sofyan, düyek gibi
usuller tercih edilmiştir.
• Ağırlıklı olarak devr-i kebîr usulünün tercih
edildiği söylenebilir.
• Peşrevler birinci hânedeki makamın adıyla
anılır; diğer hânelerde yakın veya uzak
makamlara geçkiler yapılır; fakat mülâzime ile
yine ilk makama dönülür.
Saz Semaisi
• Saz semaileri klasik 1. hâne : A
faslın en sonunda yer Mülâzime : B
alan musiki eserleridir. 2. hâne : C
• Bu adı öteden beri Mülâzime : B
aksak semai, sengin
semai, yürük semai gibi 3. hâne : D
semai usulleriyle Mülâzime : B
bestelenmiş olmaları 4. hâne : E (usul
dolayısıyla almıştır. geçkisi)
Mülâzime : B (ilk usul)
Türk Müziği Çalgıları
• Türk müziği temelde iki türe ayrılır:
1) Klasik Türk Müziği (Osmanlı/Türk Musikisi)
2) Türk Halk Müziği
• Klasik Türk Müziği geleneğinde ses icracısına
«Hanende», çalgı icracısına ise «Sazende» denir.
• Bu bölümde klasik ve halk müziği çalgıları ayrım
gözetmeksizin birlikte ele alınmıştır.
Türk Müziği Çalgıları
• Telli-Mızraplı Çalgılar
• Yaylı Çalgılar
• Nefesli Çalgılar
• Vurmalı Çalgılar
Telli-Mızraplı Çalgılar
• Tanbur, bağlama, ud, lavta, kanun, santur, tar.
Yaylı Çalgılar
• Yaylı tanbur, rebab, klasik kemençe,
kabak kemane, Karadeniz kemençe.
• 19. yy. sonunda keman, viyola ve çello.
Nefesli Çalgılar
• Ney, kaval, zurna, mey, sipsi, tulum,
çifte, argun/zambır. 19. yy. sonunda
klarnet.
Vurmalı Çalgılar
• Kudüm, bendir, def, kaşık, zil, erbane/mazhar, küp,
darbuka, davul, zilli maşa vb.
TEŞEKKÜRLER

You might also like