You are on page 1of 17

Piyanonun

Gelişimi
Monokord

Antik Yunan filozofu Pisagor’un (M.Ö.582)


ses aralıklarını hesaplarken kullandığı, en
eski ve ilkel telli çalgı. Ses tahtası-köprü ve
çivilerle sabitlenmiş gerili tel prensibi daha
sonra tüm telli/tuşlu enstrümanlarda temel
prensip olarak kullanılmıştır.
Tympanon

Tellere tahta tokmaklarla


vurularak ses üretilen basit
prensipte çok eski bir çalgıdır.
Türk müziğindeki santurun
atasıdır.
Clavicymbalum
“Klavyeli santur” olarak da tasvir edilen çalgıdır. Telleri çalındıktan sonra
susturacak hiçbir mekanizmanın olmadığı, ilk örneğine 1323 yılında
rastlanan klavyeli enstrüman olarak klavsenin ilk biçimi kabul edilir.
Clavicytherium
Tellerin, klavyeye dik olacak şekilde gerildiği
klavsenlerdir. Daha sonra duvar
piyanolarının yapılma nedenleriyle aynı
şekilde, yer/mekandan tasarruf etmek
adına gövdesi dikleştirilmiştir.
Epinet
Fransızca Epinette, İtalyanca
Spinetta, Almanca Spinet olarak
bilinen bu çalgı, 16.yüzyılda gözde
bir enstrümandı.
• Erken dönem klavseni olarak bilinen bu enstrümanlar, ilk mızraplı (plucked)
tuşlu çalgıdır.
• Venedikli Giovanni Spinetti’nin 1503 yılında kendi adını verdiği bu
enstrümanın tarihinin daha eski zamanlara dayandığı düşünülür.
• Dik bir tahta çubuk tuşların sonuna yerleştirilmiştir ve ucunda kuş tüyü
sapından yapılma mızrap vardır. Tuşa basılınca tahta çubuk yukarı kalkar ve
mızrap teli yukarı doğru çekerek sesin çıkmasını sağlar.
• Teller, klavyeye dik değil, yaklaşık 30 derecelik açıdadır.
• Bir nota/tuş için iki tel mevcuttur.
Virjinal
Epinetin bir diğer çeşidi olan
virjinal özellikle Rönesans
zamanında ve erken Barok
dönemde İngiltere’de çok
sevilmekteydi. Küçük boyutlu,
dikdörtgen bir klavsen çeşitidir.
Her tuş/nota için tek bir tel
mevcuttur. Tellerin klavyeye
paralel olduğu, dikdörtgen biçimli
çalgılardır.
Klavsen (Harpsichord,
Cembalo)
Özellikleri:
• Genellikle 5 oktavlıdır
• En yaygını iki klavyelisidir. Ancak tek klavyeli ya da üç klavyeli klavsenler de
mevcuttur.
• Tuşa basıldığında plektrum denilen, kuş tüyü sapından ya da deriden yapılma uç
yani mızrap harekete geçerek telleri çeker ve enstrüman bu şekilde ses verir.
• Çivilerin sabitlendiği ses tahtası ahşaptır. Kasa da denilen bu narin zemin,
üzerine gerilen tellerin çok yüksek basıncını kaldıramadığı için, çok ince teller
kullanılması gerekiyordu. Volume’ün arttırılması için bu sebeple, kullanılan tel
sayısı git gide arttırıldı.
• Klavsenlerle nüans yapılması mümkün değildir; yani tuşa basış gücüne göre
piano veya forte yapılamaz. Çift klavyeli klavsenlerde, üst klavye piano nüansta,
alt klavye forte nüanstadır. İki klavyenin aynı anda çalmasını sağlayan düzeneğe
sahip klavsenlerden daha çok ses (ff) elde edilebilir.
• Klavsenlerle nüans yapılması
mümkün değildir; yani tuşa
basış gücüne
göre piano veya forte
yapılamaz. Çift klavyeli
klavsenlerde, üst
klavye piano nüansta, alt
klavye forte nüanstadır. İki
klavyenin aynı anda
çalmasını sağlayan
düzeneğe sahip
klavsenlerden daha çok ses
(ff) elde edilebilir.
• Kimi klavsenlerde siyah
tuşların iki parçalı olduğu
görülür.
Klavikord

Kökleri geç Ortaçağ’a dayanır. Rönesans ve


erken Barok dönemde yaygın olarak
kullanılmıştır. İsminin kökeni ise Latince ve
Yunanca’dan gelir. “clavis” Latince tuş
demektir. “chorda” ise Antik Yunanca’da
“özellikle müzik enstrümanlarının sahip
olduğu tel” anlamını taşır. Klavsenden farklı
olarak, mekanizmasının temeli, modern
piyanoya çok yakındır.
• 14.yüzyılın başında üretildiği düşünülse de, 1500’lerden itibaren kullanıldığı bilinmektedir.
• Tek klavyelidir.
• Klavyesinin ses alanı 5 oktava kadar çıkabilir.
• Tellerin sayısı tuşlardan azdır. Genellikle bir tele iki ya da üç tuş denk gelir. Bu yüzden yan yana ardışık olan tuşlara aynı anda
basılamaz, ardışık sesler beraber elde edilemez.
• Teller klavyeye paraleldir, sağa doğru gerilmiştir.
• Tuşa basıldığında, tuş tahtasının sonuna diklemesine yerleştirilmiş bir bakır parça aşağıdan yukarıya doğru tele vurur ve
böylece ses çıkar. Tuşa basıldığı süre boyunca bu bakır parça da telle temas halinde kalır ve ses uzamaya devam eder.
• Tuşa basılı tutulduğu müddetçe uzayan ses, parmağın tuştaki hareketinden etkilenir. Bu sayede hafif bir vibrato yapılabilir ve
buna bebung denir.
• Sesi çok cılız bir enstrümandır.
Modern piyano ile
kıyaslandığında mp’dan fazla ses
elde edilemez.
• Nüans yapılabilir. Ancak modern
enstrümanlar düşünüldüğünde
bu nüanslar ancak ppp’dan
mp’ya kadarki ses gürlüğü
dahilindedir.
• Tuşla beraber doğrudan tele
dokunan bakır tangent
sayesinde, enstrümancı aracı
mekanizmalar olmadan teli
harekete geçirdiğini hisseder. Bu
sebeple Klavikord, müzisyen ve
çalgı arasındaki en doğrudan
teması sağlayan tuşlu çalgıdır.
Fortepiano
• Bartolomeo Cristofori ilk fortepiano’yu yapan
kişidir. 1707 yılında “çekiç mekanizması”nı
keşfetmiştir.
• İlk fortepiano’sunu 1711’de tamamlamış olup,
tasarımını mükemmelleştirdiği enstrümanı
1720’de yapmayı başarmıştır. Bu enstrümanın
orijinal ismi “gravicembalo col piano e forte”
olup, “yumuşak ve sert sesleri duyurabilen
klavsen” şeklinde tercüme edilebilinir.
• 1731’deki ölümüne kadar da, piyano
mekaniğiyle ilgili önemli gelişmeler kat
etmiştir: “escapement” denilen, çekicin tele
vurduktan sonra geri geldiği mekanizmayı
Cristofori bulmuştur.
Fortepiano'nun özellikleri:
• Fortepiano’lar genellikle 5
oktavlıdır.
• Teller, tahta alt yüzey üzerinde
gerilmiştir ve modern piyanonun
tellerine kıyasla çok daha incedir.
• Çekiçler keçe ile değil, deriden
yapılmıştır.
• Eğer ki pedalı varsa, pedal
genellikle klavyenin hemen
altında ve dizle kontrol edilir,
modern piyanolardaki gibi ayakla
değil.
• Günümüz modern piyanosuyla
kıyaslandığında, daha az ses
gürlüğüne sahip enstrümanlardır.
Cristofori ile başlayan piyanonun gelişimi, daha sonra iki ekol ile devam
etmiştir: Alman/Viyanalı enstrümanları ve İngiliz enstrümanları. Fransız
ve Amerikalı yapımcılar piyano üretiminde, biraz daha sonraki süreçte
Pianoforte etkili olmuşlardır.
Yapımcıları Alman/Viyanalı yapımcılar arasında en bilinenleri Gottfried
Silbermann, Stein, Anton Walter ve Conrad Graf'dı.
İngiliz yapımcılarından en bilinenleri Burkat Shudi ve John
Broadwood'dur.
Modern Piyanolar
• 7,5 oktavlı ve 88 tuşludur.
• Piyanonun basları, 28 ila 30 tuştan oluşur. En pesteki 14 tuş, tek
tellidir. Sonraki 14-16 tuş ise 2’şer tellidir. Bu bas tellerin içi çelik, dışı
bakır sargılıdır. Orta ve tiz register’daki teller çeliktir ve her
sesin/tuşun 3 teli vardır.
• Akortları, cıva çeliğinden yapılmış akort çivilerinin
sıkılması/gevşetilmesi prensibiyle yapılır.
• Piyanolarda ses tabloları özellikle ladin ağacından yapılır. Ses
tablosu, eşikler vasıtasıyla tellerden almış olduğu titreşimleri
büyütür ve böylece piyanonun sesi elde edilir.
• Tokmak başları, pes seslerden tiz seslere doğru gidildikçe küçülür. En
büyük tokmak başı, en kalın ve en uzun bas telinin tokmak başıdır;
en küçük tokmak başı ise, en ince ve tiz telinkidir.
• Susturucularda da durum aynıdır. Pes seslerden tiz seslere doğru
küçülerek gider.
• Kuyruklu piyanolar, çeyrek, yarım, üç çeyrek ve tam kuyruklu diye
farklı boyutlarda yapılmaktadır. En ince teller, tam kuyruklu
piyanonun telleridir. Piyanonun ebatı küçüldükçe, teller kalınlaşır.
Dolayısıyla çeyrek piyanonun telleri, tam kuyruklu piyanonunkilere
kıyasla daha kalındır.

You might also like