ses aralıklarını hesaplarken kullandığı, en eski ve ilkel telli çalgı. Ses tahtası-köprü ve çivilerle sabitlenmiş gerili tel prensibi daha sonra tüm telli/tuşlu enstrümanlarda temel prensip olarak kullanılmıştır. Tympanon
Tellere tahta tokmaklarla
vurularak ses üretilen basit prensipte çok eski bir çalgıdır. Türk müziğindeki santurun atasıdır. Clavicymbalum “Klavyeli santur” olarak da tasvir edilen çalgıdır. Telleri çalındıktan sonra susturacak hiçbir mekanizmanın olmadığı, ilk örneğine 1323 yılında rastlanan klavyeli enstrüman olarak klavsenin ilk biçimi kabul edilir. Clavicytherium Tellerin, klavyeye dik olacak şekilde gerildiği klavsenlerdir. Daha sonra duvar piyanolarının yapılma nedenleriyle aynı şekilde, yer/mekandan tasarruf etmek adına gövdesi dikleştirilmiştir. Epinet Fransızca Epinette, İtalyanca Spinetta, Almanca Spinet olarak bilinen bu çalgı, 16.yüzyılda gözde bir enstrümandı. • Erken dönem klavseni olarak bilinen bu enstrümanlar, ilk mızraplı (plucked) tuşlu çalgıdır. • Venedikli Giovanni Spinetti’nin 1503 yılında kendi adını verdiği bu enstrümanın tarihinin daha eski zamanlara dayandığı düşünülür. • Dik bir tahta çubuk tuşların sonuna yerleştirilmiştir ve ucunda kuş tüyü sapından yapılma mızrap vardır. Tuşa basılınca tahta çubuk yukarı kalkar ve mızrap teli yukarı doğru çekerek sesin çıkmasını sağlar. • Teller, klavyeye dik değil, yaklaşık 30 derecelik açıdadır. • Bir nota/tuş için iki tel mevcuttur. Virjinal Epinetin bir diğer çeşidi olan virjinal özellikle Rönesans zamanında ve erken Barok dönemde İngiltere’de çok sevilmekteydi. Küçük boyutlu, dikdörtgen bir klavsen çeşitidir. Her tuş/nota için tek bir tel mevcuttur. Tellerin klavyeye paralel olduğu, dikdörtgen biçimli çalgılardır. Klavsen (Harpsichord, Cembalo) Özellikleri: • Genellikle 5 oktavlıdır • En yaygını iki klavyelisidir. Ancak tek klavyeli ya da üç klavyeli klavsenler de mevcuttur. • Tuşa basıldığında plektrum denilen, kuş tüyü sapından ya da deriden yapılma uç yani mızrap harekete geçerek telleri çeker ve enstrüman bu şekilde ses verir. • Çivilerin sabitlendiği ses tahtası ahşaptır. Kasa da denilen bu narin zemin, üzerine gerilen tellerin çok yüksek basıncını kaldıramadığı için, çok ince teller kullanılması gerekiyordu. Volume’ün arttırılması için bu sebeple, kullanılan tel sayısı git gide arttırıldı. • Klavsenlerle nüans yapılması mümkün değildir; yani tuşa basış gücüne göre piano veya forte yapılamaz. Çift klavyeli klavsenlerde, üst klavye piano nüansta, alt klavye forte nüanstadır. İki klavyenin aynı anda çalmasını sağlayan düzeneğe sahip klavsenlerden daha çok ses (ff) elde edilebilir. • Klavsenlerle nüans yapılması mümkün değildir; yani tuşa basış gücüne göre piano veya forte yapılamaz. Çift klavyeli klavsenlerde, üst klavye piano nüansta, alt klavye forte nüanstadır. İki klavyenin aynı anda çalmasını sağlayan düzeneğe sahip klavsenlerden daha çok ses (ff) elde edilebilir. • Kimi klavsenlerde siyah tuşların iki parçalı olduğu görülür. Klavikord
Kökleri geç Ortaçağ’a dayanır. Rönesans ve
erken Barok dönemde yaygın olarak kullanılmıştır. İsminin kökeni ise Latince ve Yunanca’dan gelir. “clavis” Latince tuş demektir. “chorda” ise Antik Yunanca’da “özellikle müzik enstrümanlarının sahip olduğu tel” anlamını taşır. Klavsenden farklı olarak, mekanizmasının temeli, modern piyanoya çok yakındır. • 14.yüzyılın başında üretildiği düşünülse de, 1500’lerden itibaren kullanıldığı bilinmektedir. • Tek klavyelidir. • Klavyesinin ses alanı 5 oktava kadar çıkabilir. • Tellerin sayısı tuşlardan azdır. Genellikle bir tele iki ya da üç tuş denk gelir. Bu yüzden yan yana ardışık olan tuşlara aynı anda basılamaz, ardışık sesler beraber elde edilemez. • Teller klavyeye paraleldir, sağa doğru gerilmiştir. • Tuşa basıldığında, tuş tahtasının sonuna diklemesine yerleştirilmiş bir bakır parça aşağıdan yukarıya doğru tele vurur ve böylece ses çıkar. Tuşa basıldığı süre boyunca bu bakır parça da telle temas halinde kalır ve ses uzamaya devam eder. • Tuşa basılı tutulduğu müddetçe uzayan ses, parmağın tuştaki hareketinden etkilenir. Bu sayede hafif bir vibrato yapılabilir ve buna bebung denir. • Sesi çok cılız bir enstrümandır. Modern piyano ile kıyaslandığında mp’dan fazla ses elde edilemez. • Nüans yapılabilir. Ancak modern enstrümanlar düşünüldüğünde bu nüanslar ancak ppp’dan mp’ya kadarki ses gürlüğü dahilindedir. • Tuşla beraber doğrudan tele dokunan bakır tangent sayesinde, enstrümancı aracı mekanizmalar olmadan teli harekete geçirdiğini hisseder. Bu sebeple Klavikord, müzisyen ve çalgı arasındaki en doğrudan teması sağlayan tuşlu çalgıdır. Fortepiano • Bartolomeo Cristofori ilk fortepiano’yu yapan kişidir. 1707 yılında “çekiç mekanizması”nı keşfetmiştir. • İlk fortepiano’sunu 1711’de tamamlamış olup, tasarımını mükemmelleştirdiği enstrümanı 1720’de yapmayı başarmıştır. Bu enstrümanın orijinal ismi “gravicembalo col piano e forte” olup, “yumuşak ve sert sesleri duyurabilen klavsen” şeklinde tercüme edilebilinir. • 1731’deki ölümüne kadar da, piyano mekaniğiyle ilgili önemli gelişmeler kat etmiştir: “escapement” denilen, çekicin tele vurduktan sonra geri geldiği mekanizmayı Cristofori bulmuştur. Fortepiano'nun özellikleri: • Fortepiano’lar genellikle 5 oktavlıdır. • Teller, tahta alt yüzey üzerinde gerilmiştir ve modern piyanonun tellerine kıyasla çok daha incedir. • Çekiçler keçe ile değil, deriden yapılmıştır. • Eğer ki pedalı varsa, pedal genellikle klavyenin hemen altında ve dizle kontrol edilir, modern piyanolardaki gibi ayakla değil. • Günümüz modern piyanosuyla kıyaslandığında, daha az ses gürlüğüne sahip enstrümanlardır. Cristofori ile başlayan piyanonun gelişimi, daha sonra iki ekol ile devam etmiştir: Alman/Viyanalı enstrümanları ve İngiliz enstrümanları. Fransız ve Amerikalı yapımcılar piyano üretiminde, biraz daha sonraki süreçte Pianoforte etkili olmuşlardır. Yapımcıları Alman/Viyanalı yapımcılar arasında en bilinenleri Gottfried Silbermann, Stein, Anton Walter ve Conrad Graf'dı. İngiliz yapımcılarından en bilinenleri Burkat Shudi ve John Broadwood'dur. Modern Piyanolar • 7,5 oktavlı ve 88 tuşludur. • Piyanonun basları, 28 ila 30 tuştan oluşur. En pesteki 14 tuş, tek tellidir. Sonraki 14-16 tuş ise 2’şer tellidir. Bu bas tellerin içi çelik, dışı bakır sargılıdır. Orta ve tiz register’daki teller çeliktir ve her sesin/tuşun 3 teli vardır. • Akortları, cıva çeliğinden yapılmış akort çivilerinin sıkılması/gevşetilmesi prensibiyle yapılır. • Piyanolarda ses tabloları özellikle ladin ağacından yapılır. Ses tablosu, eşikler vasıtasıyla tellerden almış olduğu titreşimleri büyütür ve böylece piyanonun sesi elde edilir. • Tokmak başları, pes seslerden tiz seslere doğru gidildikçe küçülür. En büyük tokmak başı, en kalın ve en uzun bas telinin tokmak başıdır; en küçük tokmak başı ise, en ince ve tiz telinkidir. • Susturucularda da durum aynıdır. Pes seslerden tiz seslere doğru küçülerek gider. • Kuyruklu piyanolar, çeyrek, yarım, üç çeyrek ve tam kuyruklu diye farklı boyutlarda yapılmaktadır. En ince teller, tam kuyruklu piyanonun telleridir. Piyanonun ebatı küçüldükçe, teller kalınlaşır. Dolayısıyla çeyrek piyanonun telleri, tam kuyruklu piyanonunkilere kıyasla daha kalındır.