Aile kökleri geçmişe doğru uzanan toplumsal bir kurumdur. Ailelerimizin
geçmişinde evlilikler, akrabalık ilişkileri, doğumlar, ölümler ve göçler önemli yer tutar. Aile birliğini ve akrabalık bağlarını devam ettirebilmek için ailemizin geçmişini bilmemiz gerekir. Aile tarihi hazırlanırken genellikle sözlü tarih yöntemi kullanılır. Sözlü tarih olayların tanığı olan kişilerle yapılan söyleşilere dayanılarak yazılır. Ayrıca görsel kaynaklardan ve çeşitli nesnelerden de yararlanırız. Fotoğraflar, mektuplar, diplomalar, koleksiyonlar, kıyafetler ve çeşitli ev eşyaları bu tür kaynaklardır. (diploma, köstekli saat, posta pulları, mektuplar, düğün davetiyeleri, tren biletleri, buzdolabı faturaları) Tarihimizi hazırlarken önemli olayları kronolojik sıraya koyalım. MİLLİ KÜLTÜR ÖGELERİMİZ Millet: Dil, tarih, ve kültür birliği olan insan topluluğudur. Sevinçlerini, sanatlarını, üzüntülerini paylaşarak kader ortaklığı yaparlar. Uzun süre sonra milli kültür adı verilen kendilerine özgü maddi, manevi değerler oluşur. Her millet kıyafet, bayram, inanç, gelenek- görenek, sanat anlayışı ile başka milletlerden ayrılırlar. Türk milleti zengin bir kültüre sahiptir. Misafire kahve ikram etmek, bayramlarda el öpmek, hastaları ziyaret etmek, sünnet ve düğün törenleri milli kültür ögeleridir. Kahve ikram etmek, atasözlerimize de yansımıştır. “Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır.”(Kahve değirmeni)”Kız beşiğe, çeyiz sandığa.”(Çeyiz sandığı, çeyiz serme, sandığın üzerine oturma, sandık ağır yerinden kalkmıyor diyerek bahşiş istenir. Çevremizde de milli kültürümüzü yansıtan müzeler de vardır. Etnografya Müzeleri. Isparta da da Uşak ta, Gördes te, Çanakkale, Bergama, Antalya, Nevşehir, Kırşehir, Kayseri, Konya halılarıyla ünlüdür. EtnografıK eserler salonunda da toprak ev, kına gecesi, çeşitli aydınlatma araçları, çıkrıkta ip eğiren, mankenlerle canlandırılır. Değerlerimizin içinde bayramlarımız da var. Bayram namazı, el öpme, şeker, mendil, harçlık. Yapılan ziyaretler de sevgi, saygı ve akrabalık bağlarını güçlendirir. Öfke ve kırgınlıkların unutulduğu gün olur bayramlar. Bayram denildiğinde küslerin barışması gelir akıllara. ÇOCUK OYUNLAR Milli kültür öğelerimizden biri de çocuk oyunlarıdır. Çocuk oyunlarının tarihi insanlık tarihi kadar eskidir. (çelik çomak, saklambaç, dalya, topaç, bezirgan başı, aşık, ) MİLLİ MÜCADELE Milli Mücadele’nin kazanılmasında Türk milletinin bağrından çıkan kahramanlarımızın payı büyüktür. “Ya istiklal ya ölüm!” diyerek Milli Mücadele’yi başlatan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. 1881 yılında Selanik’te doğdu. 1905 yılında okulundan mezun olup orduya katıldı. Sömürgeci Avrupa Devletleri Osmanlı topraklarını paylaşma konusunda anlaşmışlardı. İtalya’ya karşı 1911 yılında Trablusgarp’ta savaşan Mustafa Kemal, 1914-1918 yılları arasına süren 1.Dünya Savaşı sırasında çeşitli cephelerde savaşmıştır. Çanakkale zaferinde halk arasında “Anafartalar Kahramanı” olarak tanınırdı. Anafartalar (Gelibolu yarımadasının güney bölümünde) sözlük anlamı çok rüzgar alan anlamındadır. 30 Ekim 1918’de Osmanlı Devleti Mondros Ateşkes Anlaşması’nı imzaladı. İngiltere, Fransa, İtalya ordumuzu terhis edip, silahlarımıza el koydu. Demir yolları, limanlar, telgrafhaneler denetim altına alındı. M Kemal” Geldikleri gibi giderler.” Sözüyle düşmanı yenme inancını dile getirdi. Hemen Anadolu’ya geçerek Havza ve Amasya ‘da genelge yayınladı. Yurdumuzun durumunu ve kurtuluş yolunu anlattı. Mücadele edelim, protestolar düzenleyin demek istedi. Erzurum Kongresi’nde başkan seçildi. Vatan bölünmez bir bütün olduğunu vurguladı. Sivas Kongresi’ne de milli cemiyetleri tek çatı altında toplayarak birlik ve beraberliği sağladı. 23Nisan 1920’de Ankara’ya geldi. BMM açtı. Ankara Milli Mücadele’nin merkezi oldu. M.Kemal başkan seçilerek Milli Mücadele’nin lideri oldu. Doğu Cephesi KAZIM KARABEKİR İtilaf Devletleri Doğu Anadolu’da Ermeni Devleti kurmak için harekete geçtiler. Ermenilerde Doğu Anadolu’ya girdiler. O sırada Kazım Karabekir’in Erzurum’daki 15. Kolordusu vardı. Başarılı bir taarruzla doğu sınırının ötesine attı. BMM Ermenilerle Gümrü Anlaşması’nı imzaladı. Ankara hükümetinin uluslararası alanda kazandığı ilk siyasi başarı olarak tarihe geçti. Savaş sırasında 2 bin kadar yetim çocuğu evlat edinmiştir. Çocuklarda en çok göze çarpan dürüstlük ve doğru sözlülüktür. GÜNEY CEPHESİ Güney cephemiz önce İngilizler, sonra da Fransızların işgaline uğradı. Adana, Urfa, Maraş, Antep illerindeki Ermenilerle iş birliği yaptılar. Kuvayı Milliye Birlikleri kendilerini savundular. Erkeklerin yanında kadınlarda kahramanlık gösterdiler. Adana’yı işgal eden Fransızlara karşı Osmaniyeli Tayyar Rahmiye Hanımdır. (uçan unvanı verildi) Güney Cephesinde Maraş’ta ilk kurşunu atan Sütçü İmam’dır. Fransız ve Ermeniler Maraş’ta kadınlara saldırıp Çakmakçı Sait’i şehit edince Sütçü İmam geceleri köyleri dolaşıp halkı topladı. Gündüzleri de düşmana karşı direndiler. Güney illerimizden biri de Urfa idi. Ali Saip bey önderliğinde Fransızlar Urfa’dan atıldı. (ur savaş unvanı verildi) En şiddetli çatışma Antep’te yaşandı. Şahin Bey Antep savunmasında canını kaybetti. Birinci Dünya Savaşı, Çanakkale, Yemen, Sina cephelerinde savaştı. Antepliler çok savaştı fakat teslim olmak zorunda kaldılar. Sakarya Savaşı’na kadar devam etti. TBMM hükümeti ile Ankara Anlaşmasını imzalayıp çekildiler. Gösterilen cesaretten dolayı Gazi Antep, Kahraman Maraş, Şanlı Urfa unvanları verildi. BATI CEPHESİ Yunanlılar. İzmir’in işgaline karşı ilk tepki gazeteci Hasan Tahsin’den geldi. Yunanlılara ilk kurşunu attı. Şehit düştü. Ege’de halk Yunan ve Rumlara karşı Kuvayı Milliye birlikleri kurdu. Bunların liderliğini Yörük Ali Efe yaptı. Ege’ de 20 ay boyunca düşmanın Aydın üzerinden doğuya ilerlemesini engelledi. TBMM kırmızı şeritli İstiklal Madalyası verdi. Batı cephesi komutanı önce Ali Fuat Paşa sonra Albay İsmet Bey atandı. Büyük taarruz zaferle sonuçlanınca Mudanya Mütarekesi görüşmesinde ve Lozan Barış Konferansı’nda Türkiye’yi temsil etti. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk başbakanıdır. İnönü soyadını aldı. Atatürk’ten sonra cumhurbaşkanı oldu. İlk başarılarını İnönü Savaşlarında kazandı. M. Kemal, “Siz orada ters giden kaderimizi düzelttiniz.” M. Kemal ordumuzu Sakarya Nehri’ni doğusuna yerleştirdi. 22gün süren savaş zaferle son buldu. M. Kemal’e TBMM Mareşallik ve Gazilik unvanı verdi. O günlerde İstanbul’da ele geçirilen silah ve cephaneler Kastamonu’nun ilçesi İnebolu’ya oradan da Ankara’ya taşınıyordu. Bu yola İstiklal Yolu adı verilmişti. Bu yolda kadınlarımız çok fedakârlık gösteriyorlardı. Şerife Bacı onlardan biriydi. Bir seferinde kafilenin gerisinde kalmıştı. Yağan kara rağmen gece boyu yoluna devam etti. Kastamonu kışlası önüne kadar geldi. Ancak gücü tükendi. Sabah olunca kağnının yanına gelenler Şerife Bacı’nın soğuktan donduğunu gördüler. Yorganı taşıdığı cephanenin üstüne örtmüştü. Yorganın altında çocuğu ve cephanelikler vardı. Top mermileri ıslanmasın diye kendini feda etmişti. Fevzi Paşa Ankara’ya gelerek mücadeleye katıldı. İlk meclis hükümetinde milli savunma bakanlığını yürüttü. Sonra da genelkurmay başkanlığına yükseldi. Sakarya Savaşı’nda yaptığı planlamalarla başarı sağladı. TBMM mareşalliğe yükseldi. Kemal 30 Ağustos taarruz emrini verdi. Dumlupınar’da Başkomutanlık Meydan Muharebesi olarak geçer. “Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir ileri!” emrini alan ordumuz 9 Eylül’de İzmir’e girdi. İtilaf devletleri barış teklif ettiler. Bursa’nın Mudanya kasabasında yapılan ateş kes anlaşması imzalandı. 11Ekim 1922 işgal altındaki boğazlar bölgesi, Trakya, İstanbul savaş yapılmadan kurtarıldı. 24Temmuz 1923 Lozan Barış Anlaşması imzalandı. İsviçre’nin Lozan şehrinde İsmet Paşa tarafından imzalandı.