You are on page 1of 42

Yurt için verecek canımız vardır,

Sınırlar çizecek kanımız vardır,


Tarihi süsleyen şanımız vardır,
Zaferle yoğrulmuş mayamız bizim.

Bir örnek milletiz dünyaya bugün,


Top sesi davuldur, yaparız düğün,
Sayısız tarihte zaferi Türk'ün,
Zaferle yoğrulmuş mayamız bizim
İstiklal Marşı; devletin, milletin,
bağımsızlığın simgesidir. Onu dinlerken
tarihimizin şanlı sayfalarını anımsarız;
bağımsızlığımızın ne kadar değerli
olduğunu düşünürüz; kendimize saygı
duyar, kendimize güveniriz. İstiklâl
Marşımızı ya sessizce dinler ya coşkuyla
gür bir sesle söyleriz.
İSTİKLÂL MARŞI

NASIL YAZILDI?
Yıl 1915...
Güçlü sömürgeci devletler,
birleşerek saldırdılar ülkemize, dört
bir yandan... Parçalamak, yok etmek
için vatanımızı, milletimizi... Fakat:
Bize yönelen ister yeryüzü olsun,
İster gökyüzü;
Türk olmak işgale karşı koymak
demektir..
Türkler için vatan her şeyden
üstündür. Bu nedenle var gücüyle
kaşı çıktı sömürgecilere, istilacıya.
Ve şöyle haykırdı her cepheden. Her
köşeden:
Seni elden
bırakmayacağız, haşre dek,
Düşmedikçe birer
birer üstüne.
Öyle de yapıldı. Yurdumun toprağına,
taşına birer birer düşüp şehit oldu
Mehmetler, Ayşeler, Fatmalar, Elifler,
Emineler, yaşlılar, gençler, çocuklar...
Geride kalanlar koşup şehitlerin
yerini doldurdular, akıtıp kanlarını
kurtardılar bu vatanı.
Çünkü: Türk milleti, tarihi boyunca
özgür ve bağımsız yaşamış;
başkasının tutsağı, kölesi olmamış;
yabancı boyunduruğuna girmemiştir.
Türkler, birbiri ardından, birbirini
tamamlayan devletler kurmuşlar,
uygarlıklar yaratmışlardır. Çünkü
bağımsızlık yaradılışımızın ayrılmaz
parçasıdır.
Yıl 1920…
Kurtuluş Savaşı, tüm şiddetiyle
devam ediyordu. Yurdun dört
bucağında halkımız, işgalcilere,
sömürgecilere karşı olanca gücüyle
karşı koyuyordu. Düzenli ordumuz
Yunan ordusuna ilk tokadını
indirmişti İnönü'de…
Toplumda Millî bilinci güçlendirmek,
bağımsızlık coşkusunu artırmak için bir
marşa gerek duyuldu. İstiklâl Marşı,
bağımsız bir devlet olmanın da gereğiydi.
Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa, millî
marş yazılması için hükümete öneride
bulundu. Millî Eğitim Bakanlığı öneriyi
uygun buldu. Bunun üzerine "İstiklâl
Marşı Yazma Yarışması" düzenlendi ve
500 lira ödül kondu.
Yarışmaya 724 şiir katılmıştı. Bunlar arasından
İstiklâl Marşı olacak bir şiir seçilemedi.
Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi
Tanrıöver’in isteği üzerine,
Mehmet Akif Ersoy,
“Kahraman Ordumuza" adlı şiirini yazdı. Bu
şiir 1 Mart 1921 tarihli TBMM toplantısında
okundu.
12 Mart 1921 tarihli toplantısında da ayakta
alkışlanarak İstiklâl Marşı olarak benimsendi.
Mehmet Akif Ersoy
yarışma için konan ödülü
almamış, bu görevi ordu ve
milletimiz adına yerine
getirdiğini söylemiştir.
MEHMET ÂKİF ERSOY’UN

HAYATINDAN KESİTLER
20 Aralık 1873 tarihinde İstanbul’da
doğan Mehmet Akif Ersoy’un asıl
mesleği veteriner hekimliktir. İlk sivil
veteriner okulunu birincilikle bitirmiştir.
Birinci dünya savaşından sonra
yaşanan olumsuz gelişmeler,
memleketin içine düştüğü buhran ve
sıkıntı her vatansever gibi Mehmet Akif’i
de etkilemiştir.
Tarihimizin bu acı günlerinde Sebil ür
Reşad dergisinde “Türklerin asırlardan
beri istiklalini korumuş bir millet olarak
yaşadığını ve esarete asla tahammül
edemeyeceğini” adeta haykırmış,
sömürgeciliğe şiddetle karşı çıktığı gibi
sömürge yanlılarını da sert bir dille
eleştirmekten çekinmemiştir.
Vatanını seven duyarlı bir Türk
vatandaşı olarak; halkı bağımsızlık
adına birlik olmaya, iman gücüyle
direnmeye ve ne pahasına olursa
olsun vatan toprağını işgalden
kurtarmaya davet etmiş, bunun için
de birçok yerde çok etkili
konuşmalar yapmıştır.
İzmir’in işgalinden sonra Balıkesir’e
geçmiş ve Milli Mücadele saflarına katılmıştır.
İstiklal Savaşının merkezinin Ankara olarak
belirlenmesinden sonra Ankara’ya gelmiş ve
üst düzey yöneticiler arasında yer almıştır.
Devletin çeşitli kademelerinde çalışmış ve
üniversite de hocalık yapmıştır. 27 Aralık 1936
yılında vatan sevgisi, güçlü millet olma ve bu
yolda mücadeleyle geçen 63 yıllık ömrü son
bulmuştur.
Mehmet Akif Ersoy adı “Türk milleti
için vatan, millet, bayrak, özgürlük ve
bağımsızlık kavramlarının karşılığıdır.”
dense sanırım yanlış olmaz. O, sadece
bir şair değil, kurtuluş savaşını on kıtaya
sığdırarak Milli Mücadeleyi en
mükemmel bir şekilde dile getiren
şahsiyettir.
Ruhu şâd olsun !
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.

Çatma, kurban olayım çehreni ey nazlı hilal!


Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celal?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal...
Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklal!
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,


Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
“Medeniyet!” dediğin tek dişi kalmış canavar?
Arkadaş! Yurdumu alçakları uğratma, sakın.
Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
Doğacaktır sana va’dettiği günler Hakk’ın...
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Arkadaş! Yurdumu alçakları uğratma, sakın.


Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
Doğacaktır sana va’dettiği günler Hakk’ın...
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.
Kim bu cennet vatanının uğruna olmaz ki feda?
Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda!
Canı, cananı, bütün varımı alsında Huda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

Ruhumun senden, ilahi, şudur ancak emeli:


Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.
Bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli-
Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.
O zaman vecd ile bin secde eder-varsa-taşım,
Her cerihamdan, ilahi, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruh-ı mücerred gibi yerden na’şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım.

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!


Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk’a tapan, milletimin istiklal!

M. Akif ERSOY
ALLAH BU MİLLETE BİR
DAHA İSTİKLÂL MARŞI
YAZDIRMASIN !

You might also like