You are on page 1of 1

Berkeley’e göre sağduyumuza güveniyoruz ve bunun dışına çıkmaya

başladığımızda birtakım tutarsızlıklar, akıl yürütmelerimizde çelişkiler bulmaya


başlıyoruz. Böylelikle anlama yetimizin sınırlı olduğunu, tutarsızlıkların bu
yüzden çıktığını sanıyoruz.

Halbuki Tanrı, insana dünyayı anlama isteği ve bu isteği karşılayabilecek bir


anlama yetisi bahşetmiştir.

Anlama yetimizin sınırlı ve eksik olduğunu düşündürten sebepleri açığa


çıkarmak öncelikli görevdir.

En genel idealara ulaşabiliriz. Bütün insanlarda ortak olan şeyi soyutlayarak,


insan doğası ya da insan ideasına ulaşabiliriz. Bu idea renk, boy, kilo, şekil gibi
tikel varlıkları birbirinden ayıran şeylerden yoksun olmakla birlikte boyu, kilosu,
rengi olmayan bir insan ideası da yoktur. Ancak o idea herhangi bir renkte,
kiloda, boyda değildir.

Ancak böyle bir insan ideasını tasarlamak ne kadar mümkün? Herhangi bir
boyda olmayan ama boy niteliğine sahip, herhangi bir renkte olmayan ama renk
niteliğine sahip vs. bir insan ideasını düşünmek nasıl bir şeydir?

Ya da hızlı, yavaş, sabit, değişken, eğrisel, doğrusal olmayan ama devinim olan
bir ideayı nasıl tasarlayabilirim?

Yine de belli bir cisimde diğer niteliklerle bir araya gelmiş olan tikel parçaları, o
cisimden soyutlayıp idealarını oluşturabilirim. Örneğin yeşil bir ottan yeşil
niteliğini soyutlayıp yeşil ideasına ulaşabilirim. Uzun bir direğin uzun ideasına
ulaşabilirim. İnsanın elinden el ideasına ulaşabilirim.

Ancak ayrı ayrı var olamayacak nitelikleri, şeylerden soyutlayıp genel bir ideaya
ulaşamam. Zaten töz eleştirisi de budur. Eğer tözü niteliklerden soyutlarsak,
geriye ne kalıyor ki?

24.sayfa

You might also like