Professional Documents
Culture Documents
Yazarlar
Prof.Dr. Mehmet YEŞİLTAŞ (Ünite 1)
Prof.Dr. Murat GÜMÜŞ, Arş.Gör. Nur KULAKOĞLU DİLEK (Ünite 2)
Prof.Dr. Cevdet AVCIKURT, Dr.Öğr.Üyesi Semahat Banu YILDIZ (Ünite 3)
Prof.Dr. Nilüfer KOÇAK (Ünite 4)
Prof.Dr. Orhan İÇÖZ, Dr.Öğr.Üyesi Onur İÇÖZ (Ünite 5)
Prof.Dr. Kemal KANTARCI (Ünite 6)
Prof.Dr. Kemal BİRDİR (Ünite 7)
Prof.Dr. Salih KUŞLUVAN (Ünite 8)
Editör
Prof.Dr. Oktay EMİR
Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir.
“Uzaktan Öğretim” tekniğine uygun olarak hazırlanan bu kitabın bütün hakları saklıdır.
İlgili kuruluştan izin almadan kitabın tümü ya da bölümleri mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik kayıt
veya başka şekillerde çoğaltılamaz, basılamaz ve dağıtılamaz.
Öğretim Tasarımcısı
Dr.Öğr.Üyesi Fatma Seçil Banar
Kapak Düzeni
Prof.Dr. Halit Turgay Ünalan
Grafikerler
Ufuk Önce
Ayşegül Dibek
Kenan Çetinkaya
E-ISBN
978-975-06-2580-0
İçindekiler
Önsöz .................................................................................................................... ix
Yayla Evi................................................................................................................... 78
Dağ Evi ................................................................................................................... 78
Özel Tesisler .................................................................................................................. 78
Butik Oteller ........................................................................................................... 78
SEYAHAT İŞLETMELERİ .......................................................................................... 78
Tur Operatörleri ........................................................................................................... 79
Seyahat Acenteleri......................................................................................................... 79
Seyahat Acentelerinin Sınıflandırılması .................................................................... 80
YİYECEK İÇECEK İŞLETMELERİ ........................................................................... 81
Yiyecek-İçecek İşletmelerinde Dikkate Alınması Gereken Faktörler ................... 82
DİĞER İŞLETMELER ................................................................................................ 83
Özet................................................................................................................................. 84
Kendimizi Sınayalım .................................................................................................... 86
Kendimizi Sınayalım Yanıt Anahtarı ......................................................................... 87
Sıra Sizde Yanıt Anahtarı ............................................................................................. 87
Yararlanılan ve Başvurulabilecek Kaynaklar.............................................................. 88
Önsöz
Turizm, tarihin her aşamasında bireylerin, toplumların ve devletlerin ilgi duyduğu bir
konu olmuştur. Bu ilginin boyutu toplumların ve devletlerin gelişmişlik düzeyine göre
tarihsel süreç içerisinde farklılıklar göstermiştir. İnsanlar tarihin her aşamasında çeşitli
nedenlerle yer değiştirmişlerdir. Özellikle tekerleğin icat edilmesiyle birlikte insanlar daha
hızlı ve kolay şekilde yer değiştirmişlerdir. O çağlarda yer değiştirmenin nedeni olarak sa-
vaşlar, barınma, beslenme gibi faktörler ön plana çıkmıştır. Ancak ilerleyen zaman süreci
içerisinde bireylerin özellikleri ve yer değiştirme amaçları da değişmiştir. Özellikle birey-
lerin eğitim düzeyinin ve gelirlerinin artması, ulaştırma araçlarındaki gelişmeler, tüketici
hakları konusundaki yasal düzenlemeler, pazarlama faaliyetleri bugünkü turizm olayının
kitlesel ve uluslararası boyutlara taşınmasını sağlamıştır. Bugün turizm sektörü yarat-
mış olduğu sosyal, ekonomik, fiziksel etkileriyle bireylerin ve toplumların ilgisini çeken
önemli bir sektör haline gelmiştir. Dünya Turizm Örgütünün turizm istatistikleri incelen-
diğinde, hem turist sayısının hem de turizm gelirlerinin giderek artış gösterdiği ve ileriki
yıllarda da göstermeye davam edeceği görülmektedir. Turizm pazarını büyütmek, müşteri
memnuniyetini arttırmak, sürdürülebilir turizm yaratmak isteyenlerin turizmin sadece
iktisadi boyutuyla ilgilememeleri gerekmektedir. Turizmin öznesini insan oluşturmakta-
dır, yani hizmeti tüketende sunan da insandır. Bu açıdan turizm olayına katılan insanların
beklentilerinin bilinmesi, müşteri memnuniyetinin yaratılması ve onların sadık müşteri
olmalarının sağlanması turizm işletmelerinde insan kaynaklarını önemli hale getirmekte-
dir. Özellikle turizm sektörünü oluşturan konaklama, seyahat, yeme-içme ve diğer turizm
işletmelerinde görev alacak personelin günümüz turistlerinin ihtiyaçlarını karşılayacak
bilgi birikimine sahip olmaları gerekmektedir. Bu açıdan turizm alanında eğitim gören
öğrencilerin yeni bilgilerle donatılmış olmasına büyük gereksinim olduğu ortadadır. Bu
nedenle turizm programlarında eğitim gören öğrencilerimizin güncel bilgilerle donatıl-
ması amacıyla Genel Turizm Bilgisi kitabı yenilenmiş olup; siz değerli öğrencilerimizin ve
turizmle ilgilenenlerin hizmetine sunulmuştur. Bu ders kitabının yenilenmesi sürecinde
katkılarından dolayı Anadolu Üniversitesi Yönetimine, her biri alanında uzman bölüm
yazarlarına ve emeği geçen kişilere teşekkür ediyorum.
Turizm eğitimi için temel teşkil eden ve sekiz üniteden oluşan bu ders kitabının siz
değerli öğrencilerimize ve diğer tüm yararlanıcılar için faydalı olmasını umuyorum.
Editör
Prof.Dr. Oktay EMİR
1
GENEL TURİZM BİLGİSİ
Amaçlarımız
Bu üniteyi tamamladıktan sonra;
Boş zaman ve turizm kavramları arasındaki ilişkiyi açıklayabilecek,
Turizm kavramını tanımlayabilecek ve özelliklerini sıralayabilecek,
Turist tiplemelerini tanımlayabilecek,
Tarihsel perspektiften turizm ve turist kavramının geleceğe yönelik seyrini çö-
zümleyebilecek,
Turizmin diğer bilim dalları ile ilişkilerini özetleyebilecek,
bilgi ve becerilere sahip olabileceksiniz.
Anahtar Kavramlar
• Boş Zaman • Bilim
• Turizm • Turist Tiplemeleri
• Turist
İçindekiler
• GİRİŞ
• BOŞ ZAMAN VE TURİZM
• TURİZMİN TANIMI VE ÖZELLİKLERİ
• TURİSTİN TANIMI VE ÖZELLİKLERİ
Turizmin Genel Yapısı • TURİST TİPLEMELERİ
Genel Turizm Bilgisi
ve Temel Kavramlar • TARİHSEL PERSPEKTİFTEN TURİZM
VE TURİST KAVRAMININ GELECEĞE
YÖNELİK SEYRİ
• TURİZMİN DİĞER BİLİM DALLARI İLE
İLİŞKİLERİ
Turizmin Genel Yapısı
ve Temel Kavramlar
GİRİŞ
Turizm, insanların bireysel, gruplar ve kitleler hâlinde kendi bölgesinde, ülkesinde ve
ülkeler arasında hareketliliğine neden olmaktadır. Bu hareketlilik toplumları ekonomik,
sosyokültürel ve çevresel açıdan etkileyen dünyanın en önemli sektörlerinden birisi hâline
getirmiştir (Mathieson ve Wall, 1992; Batta, 2000; Rodgers, 2001; Sharpley ve Telfer, 2002;
Mason, 2008; Inskipp, 2008). Dünya turizm örgütüne göre bu faaliyet 2014 yılında yakla-
şık 1.14 milyar insanın hareketliliğine ve dünya çapında 1,2 trilyon dolarlık bir ekonomi-
nin meydana gelmesine neden olmuştur (www.e-unwto.org). Ülkeler bu büyük pastadan
pay alabilmek için turizm endüstrisine yatırım yapmakta ve birbirleriyle rekabet etmek-
tedir. Bu sektörden istenilen faydayı elde edebilmek için bu sektörü ve bu sektörün ana
unsuru olan turisti tanıması önemlidir. Bu ünitede “turizm ve turist nedir?” sorusunun
cevabı verilmeye çalışılacaktır. Bu çerçevede boş zaman ve turizm ilişkisi, turizm ve turist
kavramları, turist tiplemeleri ve turizmin diğer bilim dalları ile bağlantısı ele alınacaktır.
Bazı faaliyetler bazı kişiler için zorunlu olarak yapması gereken faaliyet olurken bazı kişiler
için ise boş zaman faaliyeti olabilmektedir. Örneğin, bir babanın çocuğu ile oyun oynaması
o baba için zorunlu olarak yapılması gereken bir faaliyet iken bu oyun çocuk için bir boş
zaman faaliyeti olmaktadır.
Bir seyahatin turizm kapsamında değerlendirilmesi için temel olarak şu noktaları içermesi
gereklidir:
• Seyahatin sürekli ikamet ettikleri yerlerin dışına yapılması,
• Seyahat amacının gelir getirici bir faaliyete yönelik olmaması,
• Seyahatin sonunda sürekli yaşanılan yere dönülmesi.
Şekil 1.1
Gezgin
Dünya Turizm
Örgütünün Belirlediği
Turizm İstatistiklerine Kriterler Çerçevesinde
Dâhil Olmayanlar Turizm İstatistiklerine
Turizm İstatistiklerine Dâhil Olup Olmama
Dâhil Olanlar
Durumuna Göre
Seyahat Edenlerin
Sınıflandırılması
Ziyaretçi
Kaynak: Birleşmiş
Milletler Dünya
Turist Günübirlikçiler
Turizm Örgütünün
1994 tarihli
Recommendation on
Başka Ülkede Tourism Statistics
Yabancılar Mürettebat İkamet Eden Mürettebat Günübirlikçiler UNWTO, (1994)
Vatandaşlar
Adlı Çalışmasındaki
Tanımlamalardan
Yararlanılarak
Sınır Geçici Kalıcı Transit Askerî Birlik Büyükelçilik Çizilmiştir.
Göçebeler Mülteciler
Çalışanları Göçmenler Göçmenler Yolcular Mensupları Görevlileri
Turistlerin turizm faaliyetlerine katılım amaçlarını genel olarak 6 grup altında toplan-
mıştır (UNWTO, 1994);
• Boş zaman aktiviteleri, rekreasyon ve tatil, Rekreasyon insanların boş
• Arkadaş ve akraba ziyaretleri, zamanlarında dinlenmek,
eğlenmek, kişisel açıdan tatmin
• İş ve meslek, olmak için gönüllü olarak
• Sağlık, katıldıkları faaliyetler ya da
deneyimlerdir.
• Din ve hac,
• Diğer nedenler olarak açıklanmıştır.
Turistlerin turizme katılma amaçlarını değerlendirdiğimizde, en çok tatil ve dinlenme
amaçlı seyahatlerin olduğunu görmekteyiz.
• Başıboş turistler: Bu tür turistlerin sabit bir gezi programı yoktur. Yerel halkın ara-
sına katılmayı, onların yediğinden yemeyi, onların içtiğinden içmeyi tercih eder-
ler. Turizm işletmelerinden uzak dururlar.
Plog (1974) turistlerin kişilik özelliklerine dayalı bir sınıflandırma yapmıştır. Bunlar:
bir uçta dışa dönük turist tipi, diğer uçta ise içe dönük turist tipi ve bu iki uç arasında
kalan orta merkezli turist tipleridir. Bunlar:
• Dışa dönükler: Çevre merkezliler olarak da ifade edilen bu grup yeni şeyler ve
macera ararlar. Başkalarından önce bu yenilikleri görmeyi ve orada bulunmayı
isterler. Farklı kültürlerdeki insanlarla birlikte olmaktan hoşlanırlar. Nitelikli ko-
naklama ve yeme içme işletmesi isterler. Fakat bu işletmelerin uluslararası zincir
işletme olması gerekmez. Her şeyi belirli turları tercih etmezler. Gittikleri yerdeki
çekicilikleri kendi başlarına gezmek isterler.
• İçe dönükler: Ruhsal merkezliler olarak da ifade edilen bu grup bilindik konakla-
ma ve yeme içme hizmetlerinin olduğu destinasyonları tercih ederler. Maceracı
değildirler. Her şeyi önceden ayarlanmış paket turları tercih ederler. Bunlar için
güvenlik ön plandadır.
• Orta merkezliler: Dışa dönük ve içe dönük gruplar arasında kalan gruptur.
Smith (1977) ise altı sınıfı içeren bir tipleme geliştirmiştir. Bu tipleme turist sayısı ve
onların yerel şartlara ne kadar uyum sağladığına dayalıdır. Bunlar:
• Araştırıcı: Akademisyenler, tırmanıcılar bu gruba örnektir. Bunlar yerel şartları ta-
mamen kabul ederler ve çok kolay uyum sağlarlar.
• Seçkin: Yeni şeyler arayan gruptur. Herkesin daha önce gitmediği yerlere yöne-
lirler. Turistik hizmetlerden yararlanmakla birlikte yerel şartlara kolayca adapte
olabilirler.
• Farklı: Seçkin grup kadar zengin değillerdir. Standart bir tura ekstra özellikler ek-
lenmesini isterler. Yerel şartlara birkaç gün uyum sağlayabilirler.
• Öncü kitle: Standart turizm hizmetlerini ararlar fakat bunların yokluğu ile de başa
çıkabilirler.
• Kitle turizmi: Büyük kitleler hâlindeki turist akımını ifade eder. Bu akış genellikle
sezonsaldır. Batı kültürüne ait hizmetleri ve dilli rehberleri tercih ederler.
• Charter turizmi: Çok yüksek miktarda turist akımını temsil ederler. Tur program-
larına bağımlıdırlar.
Decrop ve Snelders (2005) karar verme değişkenleri ve süreçlerine göre turistleri altı
gruba ayırmıştır. Bunlar:
• Alışılmış turistler: Genellikle her yıl aynı tatil davranışlarını tekrarlar, çoğu zaman
risk almaktan kaçınırlar, tatilini heba etmeyi asla göze alamazlar ve gittiği turizm
bölgesinde kendinî evinde gibi hissetmekten hoşlanırlar.
• Akılcı turistler: Tatillerini planlamada riskten kaçınma davranışı gösterirler, tutum-
lu ve idareli olarak tanımlanabilecek davranışları benimserler, dikkatli ve mantıklı
karar vericilerdir, tatile çıkmadan önce kapsamlı hazırlık yaparlar, seyahatlerinde
sürprizle karşılaşmamak için her ayrıntıyı önceden planlarlar ve diğer tüm turist
tiplerinden daha fazla bilgi toplarlar.
• Hedonik turistler: Tatilleri ile ilgili olarak düşünmekten, hayal kurmaktan ve ko-
nuşmaktan hoşlanırlar, tatile olan ilgi düzeyleri yüksek olduğundan turistik bilgi
elde edilebilecek hiçbir fırsatı kaçırmazlar, arkadaşlarını seyahate teşvik ederler ve
onlara belirli turizm bölgelerini önerirler, duygusal güdüleri mantıksal etkenler-
den daha baskındır, hangi tercihi yapacakları oldukça zor tahmin edilir.
• Fırsatçı turistler: Tatil hakkında fazla düşünmekten ya da konuşmaktan hoşlan-
mazlar, plansız tatilciler olarak nitelendirilebilirler, sosyal ya da finansal bir fırsatın
1. Ünite - Turizmin Genel Yapısı ve Temel Kavramlar 9
ellerine geçmesini ya da onları kısıtlayan bazı durumsal şartların sonuçlarının bel-
li olmasını bekliyor olabilirler, tatil kararları fırsatlardan ya da özel durumlardan
kaynaklanmaktadır.
• Kısıtlı turistler: Kısıtlı finansal kaynaklar ya da durumsal engeller ile karşı karşıya
gelen ve bu kısıtlılıklara ya da engellere göre tatil kararlarını veren turist tipleridir-
ler. Bu engellerin bazıları, hane halkı içerisindeki belirli bireylerle ilgili olabilmek-
tedir. Kısıtlı turistler tatil karar verme sürecinde pek fazla yer almamaktadırlar ve
bu turistler için bilgi arama çabası oldukça sınırlı düzeyde ve pasif olmaktadır.
• Uyumlu turistler: Tatile çıkmaktan ve seyahat etmekten hoşlanırlar, zihinlerinde
sürekli olarak yeni tatil planları vardır, planlarını mevcut şartlara uyarlarlar, bazen
aileleriyle ve arkadaşlarıyla tatile çıkarken bazen de eşleri ile romantik bir tatile
çıkarlar. Tatil kararlarında belirli bir stratejileri yoktur. Kararları tahmin edilemez.
Bazı araştırmacılar kültür turizmine katılan turistlerin tiplemelerini sınıflandırmışlar-
dır. Altunel ve Kahraman (2012: 10) bu alandaki 4 çalışmaya atıfla kültür turisti tipleme-
lerini aşağıda Tablo 1.1’deki şekilde göstermişlerdir.
Marko Polo, 1254-1324 yılları gücüne sahip zengin kesimdi. Bu dönemin seyahat araçları ya atların kendisi ya da atla-
arasında yaşamış, dünyanın birçok
ülkesini gezmiş ve bu gezilerini bir rın koşulduğu at arabalarıdır. Yine gemiler de bu dönemde kullanılan ulaştırma araçları
kitapta toplayarak anlatmış ünlü arasındaydı. İpek yolu üzerinden yapılan ticaret amaçlı seyahatler ve Marko Polo’nun
bir gezgindir.
seyahatleri bu dönemin için bahsedilmesi gereken önemli seyahatlerdir.
Grand Tour, İngiltere’de Turizmin tarihsel seyri içerisinde 17. yüzyılda “Grand Tour” denilen seyahatler bü-
aristokratların çocuklarını Fransa
ve İtalya’ya eğitim almaları için
yük önem taşır. 1800’lü yıllarda demir yolunun gelişmesiyle beraber ulaştırma araçlarının
göndermeleri üzerine ortaya çıkan arasına tren de yerini almıştır. 1814 yılında Thomas Cook tarafından organize edilen ve
ve 1600-1800 yılları arasında trenin kullanıldığı seyahat ilk organize tur olarak literatürde bahsedilir. Buharlı gemiler de
kültür turizminin bir örneği olarak
görebileceğimiz bir seyahattir. kıtalararası seyahatlerin artmasına yardımcı olmuştur.
1900’lü yıllar, modern turizmin hareketlerinin ortaya çıktığı ve geliştiği yıllardır. Bu
dönemde işçilere ücretli tatil hakkının verilmesi, ekonomik gelişme, kara yolu ulaşımında
arabaların devreye girmesi, jet uçaklarının ülkeler ve özellikle de kıtalararası seyahatleri
kolaylaştırması, turistleri ağırlayacak modern konaklama işletmelerinin yapılması daha
çok kişinin seyahate katılmasını sağlamıştır. Bu gelişmeler orta ve düşük gelirli kitlele-
rinde seyahate ve bir şekilde turizm faaliyetlerine katılmasına yardımcı olmuştur. 1950’li
yıllardan itibaren deniz, kum, güneş diye tabir edilen kitle turizmi turizm faaliyetleri içeri-
sinde önemli bir yer tutmaya başlamıştır. Günümüzde de dinlenme ve tatil amaçlı turizm
faaliyetleri, toplam turizm faaliyetleri için de en büyük kesimdir. Ülkeler dünya turizm
hareketlerinde gelişmeyle beraber turizmin ortaya çıkardığı ekonomik katkılardan yarar-
lanmak için bu sektöre yatırımlar yapmaya başlamışlardır. Ülkemizde de özellikle 1980
yıllardan itibaren bu sektöre büyük yatırımlar yapılmıştır. Bu yatırımların etkisiyle hem
turizm arz kapasitesinde hem de turizm talebinde büyük bir artış ortaya çıkmıştır.
Modern turizm hareketlerinin seyri hangi yönde ilerleyecektir? Bu sorunun cevabı
Dünya Turizm Örgütünün “2030’lara doğru turizm küresel bir bakış” (Tourism Towards
2030/Global Overview) adlı araştırmasında şu şekilde tahmin edilmiştir (UNWTO, 2011);
• Seyahat edenlerin sayısında 2010-2030 yılları arasında yıllık ortalama 43 milyon-
luk artış görülecektir.
• Uluslararası turizme katılan kişi sayısı 2020 de 1,4 ve 2030 da ise 1,8 milyara ula-
şacaktır.
• Yeni turizm talebinin büyük bölümü Asya-Pasifik bölgesine yönelecektir.
• Orta Doğu ve Afrika kıtası da dünya turizm pastasındaki payını büyütecektir.
• 2030 da seyahat motivasyonu açısından önemli bir değişiklik olmayacak, tatil/din-
lence ilk sırayı koruyacak (%54), akraba ziyareti/sağlık ve dinî amaçlı ziyaretler
ikinci (%31), iş ziyaretleri ise üçüncü sırada (%15) yer alacaktır.
• Ulaşım türü açısından hava yolu taşımacılığı liderliğini sürdürecek ancak artış hızı
daha düşük düzeylerde kalacaktır.
• Bölgeler arası seyahatler, bölge içi seyahatlere kıyasla daha hızlı bir artış izleyecektir.
Geleceğe yönelik turist tipleri, teknolojik gelişmelerin turizm faaliyetlerine etkisi ve
turizm çeşitleri hakkında da şunları söyleyebiliriz:
• Tatil ve dinlenme amaçlı kitle turistleri varlığını korumakla beraber, daha dene-
yimli, daha bilgili, daha bağımsız ve ziyaret ettiği yer konusunda da seçici olan
turist tiplerinin sayısı artacaktır.
• Sağlıklı ve sürdürülebilir yaşam biçimi ilkesini benimsemiş tüketici tipleri turizm
sektöründe ağırlığını hissettirecektir. Sektör temsilcileri de bu eğilime cevap vere-
cek turistik ürünleri geliştireceklerdir.
• İnsanların gelirlerindeki artış turisti güç merkezi hâline getirecektir. Turist daha
iyi deneyimler, daha hızlı servis, çok seçenek, sosyal sorumluluk ve büyük oranda
da memnuniyet talep edecektir. Tercihler çabuk değişebilecektir. Las Vegas’ta kısa
bir tatil yapan turist hemen sonrasında Afrika’da 6 aylık bir eko turizm isteyebi-
1. Ünite - Turizmin Genel Yapısı ve Temel Kavramlar 11
lecektir. Bu durum turistleri davranış veya tutumlarına göre bölümlere ayırmayı
zorlaştıracaktır. Teknoloji ve sosyal medyayı çok iyi kullanan bir turist tipi olacak-
tır (Yeoman, 2010).
• Bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişme destinasyon seçimi ve rezervasyon sü-
reçlerinde artan bir önem kazanacaktır. Seyahat acentası kullanımı yerine İnternet
üzerinden bireysel online rezervasyonlar daha da artacaktır.
• Seyahat şirketleri sosyal medya kanalını daha çok kullanacaklardır.
• Sağlık ve gastronomi turizmine yönelik eğilimler artacaktır.
• Uzay turizmi çok ta uzak bir ihtimal değildir.
2023 Türkiye turizm stratejisinde alternatif turizm türlerinden öncelikli olarak geliştirilme-
si düşünülen turizm türleri hangileridir? 3
ması ülkeler arasındaki antlaşmaların yeniden düzenlenmesini gerekli kılmıştır. Sınır giriş
formaliteleri, pasaport ve vize işlemleri, turistten yerel halka veya yerel halktan turiste
yönelik eylemlerin hangi hukuki süreçlere tabi olacağı gibi konular bunlardan birkaçıdır.
Turizm ve Sosyoloji: Sosyoloji toplum ve bireyin etkileşimi üzerine çalışan bir bilim
dalıdır. Turizm faaliyetleri bireyin veya grupların farklı topluluklar içine katılmasını ge-
rektirmektedir. Bu katılım bireylerin veya grupların gittikleri yerlerdeki toplumla etki-
leşime girmemesine sebep olur. Özellikle uluslararası boyutta gerçekleşecek bir turizm
faaliyeti farklı kültürlerdeki insanların karşı karşıya gelmesi demektir. Bu karşılaşma tu-
ristlerin gittiği bölgelerdeki sosyokültürel yapı üzerinde değişimlere neden olmaktadır.
Doğan (2004) bu değişimlerin gerçekleştiği alanları dinsel inanç ve davranışlar, ahlaki
değerler, yaşam biçimi, dil ve sanat olarak ifade etmiştir. Turist ve yerel toplum arasındaki
ilişkiler turizm sosyolojisi olarak isimlendirilen bir çalışma alanının ortaya çıkmasına se-
bep olmuştur. Bu etkileşimin ortaya çıkardığı sonuçlar üzerine birçok araştırma yapılmış-
tır (Courtney, 1999; Fredline ve Faulkner, 2000; Mason ve Cheyne, 2000).
Turizm ve Davranış Bilimleri: Davranış bilimleri insan davranışlarını konu almakta-
dır. Turist davranışları incelenmesi gereken bir alandır. İnsanların her zamanki yaşadık-
ları yerdeki davranışları ile turist olarak gittikleri bölgelerdeki aynı mıdır? Eğer değil ise
‘ne tür farklılar göstermektedir?’ gibi sorularının cevapları aranmaktadır. Tüketici olarak
turistlerin davranışları yine başka bir araştırma alanıdır (Swarbrooke ve Horner, 2004;
Cohen, Prayag ve Moital, 2014). Turist davranışlarının kültürler arası karşılaştırılması bir
başka araştırma alanıdır (Pizam ve Jeong, 1996). Turistlerin satın alma davranışlarına etki
eden faktörleri belirlemeye yönelik birçok çalışmanın yapıldığını görmekteyiz (Choi, Liu,
Pang ve Chow, 2008; Smallman ve Moore, 2010). Turistlerin tutumları, algılamaları, bek-
lentileri, kişilikleri davranış bilimlerinin ilgi alanına girmektedir (Hsu, Cai, ve Li, 2010).
Bu çalışmalardan da anlaşılacağı üzere turizmin öznesi olan turistin davranışları birçok
açıdan davranış bilimlerinin inceleme alanına girmektedir.
Turizm ve Pazarlama: Pazarlama tüketicilerin istek ve ihtiyaçların belirlenmesi, bu
istek ve ihtiyaçları karşılayacak mal ve hizmetlerin tasarlanması ve bunların tüketicilere
sunulması ile ilgili faaliyetleri kapsar. Turizm faaliyetlerine katılacak tüketicilerin ne tür
mal ve hizmetler talep edecekleri konusu da pazarlamanın ilgi alanına girmektedir. Tu-
rizmin hizmet sektörünün bir parçası olduğunu düşünürsek, turistik tüketimin daha çok
hizmet pazarlaması ile ilişkili olduğunu söyleyebiliriz.
Turizm ve Eğitim: Eğitimin bir yönü kişilere belirli bilgi ve becerilerin verilmesinin
sağlanmasıyla ilgilidir. Turizm birçok hizmetin tüketicilere sunulmasını gerektirmekte-
dir. Bu sunumun niteliği bu sunumu yapacakların bu alanda alacakları uygun ve nitelikli
eğitim faaliyetleriyle mümkün olabilecektir. Örneğin; deniz, kum, güneş üçlüsüne dayalı
bir turizm ürünü sunan ülkelerin birçoğu benzer özellikte turistik ürünler sunmaktadır.
Bu ülkelerin sunduğu hizmetin kalitesini ayrıştıracak tek önemli nokta sahip oldukları
eğitimli insan gücüdür. Nitelikli insan gücü sadece hizmetin sunumunda değil turizm en-
düstrisinin bölgesel ve ülkesel boyutta uygun şekilde geliştirilmesine de yardım edecektir.
Turizm ve Coğrafya: İnsan ve mekân arasındaki ilişkisi coğrafyanın konusu içerisine
girmektedir. Turizm faaliyetleri insanların mekân üzerinde sürekli yer değiştirmelerine
neden olmaktadır. Bu yer değiştirmelerin mekân üzerinde birtakım etkilere sebep olmak-
tadır. Mekânın özellikleri de yani yeryüzü şekilleri, dağlar, ovalar, göller vb. turistlerin bir
bölgeye olan hareketliliğini etkilemektedir. Örneğin, Ürgüp peri bacaları ve Pamukkale
travertenleri dünyada ender olan yeryüzü şekillerindendir ve turistlerin bu bölgeye gel-
mesinde en önemli etkendir. Turizm ve coğrafyanın ilişkisi turizm coğrafyası adı altında
alt bir disiplinin oluşmasına neden olmuştur.
1. Ünite - Turizmin Genel Yapısı ve Temel Kavramlar 13
Turizm ve Arkeoloji: insanları seyahate iten en önemli sebeplerden bir tanesi de in-
sanoğlunun dünyada var olmaya başladığı günden bu yana oluşmuş medeniyetlerin bı-
raktığı izleri görmektir. Arkeoloji geçmiş medeniyetlerin izlerinin ortaya çıkarılmasını
sağlayan bir bilim dalıdır. Arkeologların çalışmalarıyla ortaya çıkan arkeolojik eserler kül-
tür turizminin önemli bir unsurudur. Peru’daki İnka Uygarlığı’na ait eserler, Meksika’daki
Azteklere ait kalıntılar, ülkemizdeki Çatalhöyük, Mısır’daki piramitler Dünya’daki önemli
arkeolojik kalıntılardan bazılarıdır. Turizm arkeolojik kalıntıların ortaya çıkartılması ve
çıkmış olanların da korunmasına yardımcı olmaktadır.
Turizm ve Mimarlık: Bir bölgeye yönelik turizm faaliyetleri o bölgede yapılaşma ih-
tiyacını artırmaktadır. Turistlerin ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik taleplerin ortaya
çıkardığı yapılaşma mimarinin ilgi alanına girmektedir. Turistlerin konaklayacağı tesisler,
yeme içme üniteleri, rekreasyon alanları, eğlence tesisleri bunlara örnek olarak verilebilir.
Bu yapıların inşası özel tasarımlar gerektirebilir. Mimarlık bilimi turizm bölgelerinin este-
tik açıdan güzelleşmesine katkıda bulunmaktadır.
Özet
Boş zaman ve turizm kavramları asındaki ilişkiyi açık- Tarihsel perspektiften turizm ve turist kavramının gele-
1 layabilmek 4 ceğe yönelik seyrini analiz edebilmek
Gezmek, eğlenmek, dinlenmek, yeni yerler görmek, İlk önceleri dinsel ve sağlık amaçlı seyahat hareket-
yeni tatlar denemek, yeni kültürle kaynaşmak gibi lerini içeren turizm faaliyetleri, dinlenme, eğlenme,
birçok faaliyeti turizm faaliyetlerinin içerisinde yer gezme, yeme içme gibi amaçlar doğrultusunda ger-
almaktadır. Bu faaliyetleri yapmak için çalışma za- çekleştirilmeye başlanmıştır. Yine ilk önceleri soylu
manlarımızın dışında bir zamana ihtiyacımızın ol- ve zengin kişilerin gerçekleştirdiği faaliyetler iken
duğu gerçeği yadsınamaz. Yani turizm faaliyetleri günümüzde her düzeyde insanın katılabileceği faali-
insanların boş zamanlarında gerçekleştirecekleri fa- yetler arasına girmiştir. Günümüz turisti çevreye daha
aliyetler olarak karşımıza çıkmaktadır. Zaten turizm duyarlı bir tavır takınmaya başlamıştır.
sektörünün gelişmesine etki eden faktörlerden birisi
de çalışanların zaman içerisinde ücretli tatil hakla- Turizmin diğer bilim dalları ile ilişkilerini özetleyebilmek
5
rının süresinin uzamasıdır. Bu çalışanların hem boş Turizm disiplinler arası bir bilim dalıdır. Bu nedenle
zamana hem de boş zaman içerisinde harcayabileceği birçok bilim dalı ile dolaylı eve dolaysız olarak ilişki-
paraya sahip olduğu anlamına gelmektedir. Turizm lidir. Turistin hareketliliği sonucu ortaya çıkan ulaş-
faaliyetleri türüne bağlı olarak belirli bir düzeyde har- tırma, konaklama ve yeme içme gibi faaliyetler tüke-
cama yapmayı gerektirir. time ve dolayısı ile harcamalara neden olmaktadır.
Bu harcamalar ekonomi biliminin konusu içerisine
Turizm kavramını tanımlayabilecek ve özelliklerini sı- girmektedir. Aynı şekilde turistin uluslararası hare-
2 ralayabilmek ketliliği ihracat, ithalat ve ödemeler dengesi gibi eko-
Literatürde turizm ile ilgili olarak çeşitli tanımlara nomik kavramlarla yakından ilgilidir. Turistin satın
rastlamaktayız. Herkesin hemfikir olduğu tek bir ta- alma davranışları pazarlama bilimi ile ilgili iken, bu
nım yapmak güç. Fakat turizmi şu şekilde tanımlaya- faaliyetleri gerçekleştirirken ortaya çıkabilecek yasal
biliriz. Turizm, insanların sürekli ikamet ettikleri yer- durumlar hukuk biliminin ilgi alanına girmektedir.
den başka bir yere, tekrar ikamet yerine geri gelmek Turistin gittiği ülkelerdeki toplumlarla olan sosyal et-
şartıyla para kazanma amaçlı olmamak üzere gezme, kileşimi sosyoloji biliminin konusu içine girmektedir.
eğleme, dinlenme gibi çeşitli nedenlerle yaptıkları se- Gidilen destinasyondaki konaklamalar ve yeme içme
yahat, konaklama ve yeme içe faaliyetlerini kapsayan faaliyetleri işletme biliminin ilgi alanına girmektedir.
bir kavramdır. Bu tanımdan yola çıkarak turizmin
özelliklerini kısaca şöyle ifade edebiliriz;
• Sürekli ikamet edilen yerden başka bir yere gidiş,
• Sürekli ikamet edilen yere tekrar dönüş,
• Gidilen yerde para kazanma amaçlı bir etkinlikte
bulunmamak.
Kendimizi Sınayalım
1. Aşağıdakilerden hangisi bir boş zaman faaliyeti olma- 6. Dünya Turizm örgütüne göre aşağıdakilerden hangisi tu-
yabilir? rizm istatistiklerinde yer alır?
a. Bir babanın çocuğunun oynadığı bir basketbol maçı- a. Diplomatlar
nı izlemeye gitmesi. b. Mülteci
b. Bir annenin hobi olarak resim yapması c. Göçmen
c. Bir babanın roman okuması d. Günübirlikçi
d. Anne ve babanın birlikte televizyon seyretmesi e. Transit yolcular
e. Bir babanın İnternette oyun oynaması
7. Aşağıdakilerden hangisi orta gelirli çalışanların turizme
2. Tatilleri ile ilgili olarak düşünmekten, hayal kurmaktan katılmasını sağlayan gelişmelerden en önemlisidir?
ve konuşmaktan hoşlanan, tatile olan ilgi düzeyler yüksek a. Demir yolunun gelişmesi
olduğundan turistik bilgi elde edilebilecek hiçbir fırsatı kaçır- b. Otellerin çoğalması
mayan, arkadaşlarını seyahate teşvik eden ve onlara belirli tu- c. Ücretli tatil hakkı
rizm bölgelerini öneren, duygusal güdüleri mantıksal etken- d. Büyük yolcu uçaklarının ulaştırma hizmetlerine gir-
lerden daha baskın olan turist tipi aşağıdakilerden hangisidir? mesi
a. Alışılmış turistler e. Arabaların çoğalması
b. Fırsatçı turistler
c. Akılcı turistler 8. Turistin seyahat acentesi ile imzaladığı sözleşmeden do-
d. Başıboş turistler ğan ilişkiler aşağıdaki bilim dallarından hangisi ile ilgilidir?
e. Hedonik turistler a. Sosyoloji
b. Psikoloji
3. Sabit bir gezi programına sahip olmayan, yerel halkın c. Ekonomi
arasına katılmayı, onların yediğinden yemeyi, onların içti- d. Pazarlama
ğinden içmeyi tercih eden, turizm işletmelerinden uzak du- e. Hukuk
ran turist tipi aşağıdakilerden hangisidir?
a. Örgütlenmiş kitle turistleri 9. Aşağıdakilerden hangisi Cohen’nin turist rollerine dayalı
b. Bireysel kitle turistleri dörtlü sınıflandırmasına girmez?
c. Araştırıcı turistler a. Örgütlenmiş kitle turistleri
d. Başıboş turistler b. Bireysel kitle turistleri
e. İçe dönük turist c. Araştırıcı turistler
d. Başıboş turistler
4. Turizm ile ilgili tanımları değerlendirdiğimizde aşağıda- e. Uluslararası turistler
kilerden hangisi turizm tanımı içerisinde yer almaz?
a. İnsanların geçici yer değiştirme hareketidir 10. Turistin gittiği ülkelerdeki toplumlarla olan sosyal etkile-
b. Gidilen bölgede yapılan kalışları içerir şimi hangi bilim dalı ile ilişkilidir?
c. Gidilecek bölgeye yönelik seyahati içerir a. Sosyoloji
d. Gidilen bölgede yapılan faaliyetler para kazanma b. İşletme
amacına yönelik olmamalıdır c. Hukuk
e. Gidilen bölgedeki kalışlar faaliyetlerin dinamik bo- d. Ekonomi
yutunu içerir e. Pazarlama
Yaşamın İçinden 1
YAPMADAN DÖNME • Kapalıçarşı, Mısır Çarşısı ve Türkiye’deki pek çok tarihi
• Dünyanın en önemli boğazlarından biri olan, her iki ya- alışveriş bölgesine uğramadan dönmeyin.
kası ışıklarla süslü İstanbul Boğazı’nda bir tekne turu yap- • İstanbul Caz Festivali, Aspendos Opera ve Bale Festivali,
madan dönmeyin. Antalya Altın Portakal Film Festivali gibi önemli festival-
• İstanbul Boğazı’nın her iki yakasında bulunan Beylerbeyi, lerden birine katılmadan dönmeyin.
Anadolu Kavağı, Üsküdar, Tarabya, Sarıyer, Kuruçeşme • İzmir’deki Meryem Ana Evi’ni, Trabzon’daki Sümela
gibi bölgelerin leziz balıkçılarında yemek yemeden dön- Manastırı’nı, Antalya’daki Aziz Nicholaus Manastırı’nı
meyin! gezmeden, dinlerin Anadolu coğrafyasındaki izlerini ta-
• Doğanın en cömert bölgelerinden biri olan Kapadokya’da kip etmeden dönmeyin.
balon turu yapmadan dönmeyin! • Ankara’da Anıtkabir’i ve Atatürk ve Kurtuluş Savaşı
• Muhteşem denizleriyle herkesi büyüleyen Ege ve Akde- Müzesi’ni gezmeden, Cumhuriyet’in kuruluşuna tanıklık
niz’deki Bodrum, Fethiye, Marmaris, Kaş, Kalkan gibi etmeden dönmeyin.
bölgelerde mavi yolculuk turuna çıkmadan dönmeyin! • Hatay’daki St. Pierre Kilisesi’ni gezmeden dönmeyin.
• İstanbul’da, Tarihi Yarımada’da bulunan önemli yerleri, • Antalya’nın bütün güçleriyle akan Düden ve Manavgat
adaları, Çamlıca Tepesi’ni, Beyoğlu’nu gezmeden dönme- şelalelerine küçük bir gezi düzenlemeden dönmeyin.
yin. • Türkiye’nin en büyük gölü olan Van Gölü’nü ve Akdamar
• Dünya markalarından geleneksel ürünlere kadar pek Adası’nı ziyaret etmeden dönmeyin.
çok alışveriş alternatifini değerlendirmeden dönmeyin. • Doğu Karadeniz’in eşsiz doğasıyla tanışmadan, Uzungöl,
• Tarihi ve geleneksel hamamlara uğramadan dönmeyin. Fırtına Deresi, Ayder Yaylası gibi pek çok zenginliği ba-
• Türk kültürünün en leziz örneklerinden kebapları, hamur rındıran kentlerini gezmeden dönmeyin.
işlerini ve çeşit çeşit baklavaları yemeden, Türk kahvesini, • Kars’taki Ani Antik Kenti’ni görmeden dönmeyin.
geleneksel ayranı ve şerbetleri içmeden dönmeyin. • Bir doğa sporları cenneti olan Türkiye’nin adrenalin dolu
• Her yıl 7-17 Aralık tarihlerinde Konya’da gerçekleştirilen taraflarıyla tanışmadan dönmeyin.
Şeb-i Aruz kutlamalarına katılmadan, Mevlevi geleneği- • Türkiye Cumhuriyeti’nin en önemli ve tarihi seyrini de-
nin yaşatıldığı bu toprakları ziyaret etmeden dönmeyin. ğiştiren noktalarından biri olan Gelibolu Yarımadası’nı
• Türkiye’nin Bursa, Afyon, Denizli gibi şifalı termal kay- gezmeden, anıtları ve büyük mezarları görmeden dön-
naklarını ziyaret etmeden dönmeyin. meyin!
• Dünya miras listesinde olan Truva, Hierapolis, Kapadok- • İstanbul, İzmir, Antalya gibi kentlerin ünlü gece kulüple-
ya gibi eşsiz güzellikteki yerleri gezmeden dönmeyin. rine uğramadan dönmeyin.
• İstanbul’daki Topkapı, Ayasofya, Etnografya gibi müzeleri
gezmeden, tarihin kanıtlarına şahit olmadan dönmeyin. Kaynak: https://goturkey.com/tr/pages/read/dontmiss, (Eri-
• Üç tarafı denizlerle çevrili olan Türkiye’nin dalış bölgele- şim Tarihi: 15.11.2015).
rini keşfetmeden dönmeyin!
1. Ünite - Turizmin Genel Yapısı ve Temel Kavramlar 17
Amaçlarımız
Bu üniteyi tamamladıktan sonra;
Şekline göre sınıflandırılan turizm çeşitlerini açıklayabilecek,
Alternatif turizmin tanımını ve çeşitlerini tanımlayabilecek,
Turizmin gelişmesini etkileyen içsel ve dışsal unsurları ifade edebilecek,
Turizmin gelişmesini sağlayan etkinlikleri düzenleyebilecek,
bilgi ve becerilere sahip olabileceksiniz.
Anahtar Kavramlar
• Kitle Turizmi • Pazarlama İletişimi
• İç Turizm • Kruvaziyer Turizmi
• Sosyal Turizm
İçindekiler
• GİRİŞ
• TURİZMİN ŞEKLİNE GÖRE
SINIFLANDIRILMASI
Turizm Hareketlerinin • ALTERNATİF TURİZM ÇEŞİTLERİ
Genel Turizm Bilgisi • TURİZMİN GELİŞMESİNİ ETKİLEYEN
Sınıflandırılması ve Turizmin
İÇSEL UNSURLAR
Gelişmesini Etkileyen Unsurlar • TURİZMİN GELİŞMESİNİ ETKİLEYEN
DIŞSAL UNSURLAR
• TURİZMİN GELİŞMESİNİ SAĞLAYAN
ETKİNLİKLER
Turizm Hareketlerinin
Sınıflandırılması ve Turizmin
Gelişmesini Etkileyen Unsurlar
GİRİŞ
Turizm farklı motivasyon, beklenti ve amaçlarla seyahat eden insanların katıldığı bir olay
olarak karşımıza çıkmaktadır. Buna bağlı olarak ortaya çıkan olaylar ve hareketler turiz-
mi farklılaştırmakta; bu karmaşık yapı turizmi çeşitlendiren bir unsur olarak belirleyici
olmaktadır.
Turizm, aynı zamanda birçok alandan beslenen bir olaylar bütünüdür. Turizmin ge-
lişmesine doğrudan ya da dolaylı olarak etki eden birçok farklı unsur bulunmaktadır.
Bir bölgede kendiliğinden mevcut olan ve çekim özelliği taşıyan değerlerin yanında
sonradan yapılan düzenlemelerle de turizm gelişimi sağlanabilir. Doğal, kültürel ve fizi-
ki çevrede ortaya çıkan bu unsurlar hem turistin hem de destinasyonun değerlerinden
beslenmektedir. Bu bölümde turizmin şekline göre yapılan farklı sınıflandırmalar ele
alınacak ve turizm gelişimini etkileyen unsurlar ve etkinlikler yapısal olarak değerlen-
dirilecektir.
Şekil 2.1
Turizmin Şekline Göre
Sınıflandırılması
Katılan Kişi
Sayısına
Göre
Ziyaret Katılanların
Edilen Yere Yaşlarına
Göre Göre
Katılanların
Sosyo- Konaklama
Ekonomik Biçimine
Durumlarına Göre
Turizm
Göre
Çeşitleri
Katılanların Ulaşım
Amaçlarına Araçlarına
Göre Göre
Örgütlenme
Dönemine
Şekline
Göre
Göre
İç Turizm
Bir ülkenin vatandaşlarının kendi ülkeleri içinde yaptıkları seyahatlere ve turistik faaliyet-
lere iç turizm (ingoing) denilmektedir. Turizm alanında gelişmiş tüm ülkelerin en önemli
pazarı iç pazarı olup, iç pazarın gelişmesi dış turizmin gelişmesinde de en önemli etkendir.
Ulusal gelirin bölgeler arasında dengeli dağılımına önemli katkılar sağlayan iç turizmin,
ekonomiye döviz getirici bir etkisi bulunmamaktadır. Öte yandan, iç turizm bireylerin
öncelikle kendi ülkelerinin doğal ve kültürel değerlerini öğrenmeleri ve turizm bilinci-
nin gelişmesi açısından oldukça önemlidir. Türkiye’de iç turizmin gelişmesini etkileyen
faktörler; halkın gelir, kültür ve refah düzeyinin yükselmesi, turistik konaklama işletme-
lerinin gelişmesi ve sayıca fazlalaşması, teknolojik gelişmelerin yanında ülke çapındaki
seyahat acentalarının artmasıdır.
Ekonomik açıdan iç turizmin gelişmesi, yurt dışı turizm harcamalarının da azalması-
na neden olmaktadır. Bu kapsamda her gelir grubundaki ülke halkının öncelikle iç turiz-
me katılmaları özendirilmeli, sosyal turizm tesisleri geliştirilmeli ve iç turizmin tutarlı bir
turizm politikası ile kalıcı hâle dönüştürülmesi gerekmektedir.
Dış Turizm
Dış turizm ise kişilerin kendi ülkelerinin dışına yaptıkları seyahatleri ifade etmektedir.
Pasaport, vize, döviz gibi işlemleri gerektirmesi ve özellikle döviz getirici etkisi ile iç tu-
rizmden farklılaşmaktadır. Dış turizm, Aktif Dış Turizm (İncoming) ve Pasif Dış Turizm
(Outgoing) olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır.
Aktif dış turizm, yurtdışından gelen yabancı turistlerin seyahat ve konaklamalarından
doğan turistik hareketleri ifade etmektedir. Dış turizm ödemeler dengesi üzerinde döviz
kazandırıcı ihracat etkisi yapmaktadır. Bu nedenle, özellikle ülkelerin içinde bulundukları
ekonomik darboğazların aşılmasında en önemli politikalardan biri olarak kullanılmakta-
dır. Ayrıca, yabancı sermaye girişini arttırması, alt ve üstyapı olanaklarının geliştirilmesi-
ne yardımcı olması, gelir yaratıcı ve istihdamı arttırıcı etkisinin olması ve diğer sektörleri
24 Genel Turizm Bilgisi
canlandırması aktif dış turizmin olumlu ekonomik etkilerindendir. Tüm bu olumlu eko-
nomik etkilerinin yanında, farklı kültürlerin öğrenilmesi ve ülkeler arası barış ortamını-
nın sağlanması gibi birçok toplumsal etkisi de bulunmaktadır.
Pasif dış turizm ise ülke vatandaşlarının başka ülkelere turizm amacıyla yaptıkları
seyahatlerden doğan turistik hareketlerdir. Pasif dış turizm, ödemeler dengesi üzerinde
ithalat etkisi olarak kendini göstermektedir.
Gençlik Turizmi
Gençlik turizmi; öğrenciler, sırt çantalılar, dil öğrenimi için seyahat edenler ve kültürel
değişim programına katılanlar gibi kişi ya da grupların beraberlerinde anne, baba veya
diğer aile yakınları olmaksızın seyahat etmeleri sonucu ortaya çıkan turizm türünü ifa-
de etmektedir. Gençlik turizminde ifade edilen yaş aralığı, ülkelerin sosyal ve kültürel
şartlarına göre değişkenlik göstermektedir. Bazı ülkelerde 16-24 yaşları arasındaki gençler
gençlik turizmi kapsamına alınmaktayken, bazı ülkelerde bu aralık 15-25, 16- 29 ve hatta
16-35 yaş olabilmektedir. Birleşmiş Milletler ise 15-24 yaşları arasındaki insanları genç,
20-24 yaş arasındakileri ise genç yetişkinler olarak tanımlamaktadır.
Günümüzde dünya seyahat pazarının en aktif yaş grubunu 15-24 yaş kitlesi oluştur-
maktadır. Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) 2015 verilerine göre, dünyada 1 milyar kişiyi
aşan turistlerin yüzde 20’sini gençler oluşturmaktadır. Yaklaşık 200 milyon genç, eğlen-
mek, dinlenmek, öğrenmek ve keşfetmek için seyahate çıkmakta ve bu sayının 6 yıl sonra
300 milyonu, yapılan turistik harcamanın ise 320 milyar doları aşması beklenmektedir.
Gençlerin turizm olayına katılma düzeyinin diğer yaşlardan daha yüksek olması,
gençlerin sosyopsikolojik özellikleriyle ilişkilendirilmektedir. Gençlik çağının belirgin
özelliklerinden olan değişiklik isteği ve merak dürtüsü, gençleri bağımsız olma ve heye-
can arama yönünde güdülendirmektedir. Bu dürtülere en uygun cevap veren etkinlik ise
turizm olmaktadır. Fazla konfor aramama ve kolay memnun olma gibi özelliklere sahip,
seyahat pazarına hızlı bir şekilde adapte olabilen, teknolojik, sosyal ve ekonomik her türlü
yeniliğe ve değişime uyum ve katılımı yüksek olan genç kitlenin ülkemizde de dikkatle
incelenmesi gerekmektedir.
Sosyal Turizm
Sosyal turizm, toplumda ekonomik açıdan zayıf ve turizme katılma olanakları sınırlı olan Uluslararası Sosyal Turizm Örgütü
kitlelerin, destekleyici özel önlemler ve teşvikler ile turizm faaliyetlerine katılmalarının sosyal turizmi; “özellikle
düşük gelir düzeyine sahip
sağlanması ya da kolaylaştırılması ile ortaya çıkan turizm çeşididir. toplum kesiminin turizme
Sosyal turizmin temel özelliği, kâr amacının bulunmamasıdır. Ölçüt olarak “ekonomik katılımından kaynaklanan tüm
ilişki ve olgulardır” şeklinde
güç” esas alınsa da düşük gelirli kişilerin dışında, engelli bireyler de sosyal turizm kapsa- tanımlamaktadır.
mına girmektedir. Gençler, memurlar, emekliler, işçiler, bedensel engelliler, esnaf ve zana-
atkarlar sosyal turizm kapsamında yer alan sosyal tabakalar olarak sıralanabilmektedir.
Birçok ülkede sosyal turizm, dernekler, kooperatifler ve sendikalar tarafından organi-
ze edilerek ve bu amaçla birçok turistik tesis oluşturularak sosyal turizme katılan kişilerin
hizmetine sunulmuştur. Yine pek çok ülke sosyal turizmi geliştirmek amacıyla;
• Tatil kredileri,
• Özel seyahat çekleri,
• İndirimli ulaşım araçları,
• Taksitle tatil imkânı,
• Kamu kamplarının kullanımı,
• Tatillerde öğrenci yurtlarının gençlik turizmine dönük olarak kullanılması gibi uy-
gulamalar gerçekleştirmektedir.
Türkiye’de sosyal turizm faaliyetleri, 1960 yılında ücretli yıllık izin hakkının yürürlüğe
girmesiyle başlamakla birlikte, ülkemizde turizm yatırımlarına yeterli kaynak ayrılmama-
sı, insanların gelir düzeyinin düşük olması ve toplumda tatil yapma alışkanlığının yaygın
olmaması gibi nedenlerle beklenen ölçüde gelişememiştir.
Türkiye’deki sosyal turizm uygulamalarına, TCDD işletmesinin özellikle gençlere, yaş-
lılara, engellilere ve memurlara yönelik taşıma ücretlerine uyguladığı değişik oranlardaki
indirimler örnek olarak gösterilebilir. Günümüzde, turizm işletmeleri de yaz aylarına ve
izin günlerine yönelik olarak, erken rezervasyon indirimi, kredi kartlarına taksitlendirme,
paket tur imkânları gibi seçenekler sunmaktadır. Benzer şekilde, özellikle gençlik ve öğ-
rencileri kapsayacak şekilde ucuz ulaşım imkânları verilmesi (rail pass), okullar ve yurt-
larda konaklama ve yeme-içme imkânları, müzelerde indirimler ve spor organizasyonla-
rında kolaylıklar sağlanmaktadır.
Lüks Turizm
Lüks turizm, çoğunlukla gelir düzeyi yüksek bireylere özgü bir turizm çeşididir. Lüks tu-
rizmde, turistik faaliyetler bireysel olarak veya küçük gruplar hâlinde gerçekleşmekte ve
lüks turizm ürünlerine yönelik bir talep oluşmaktadır.
26 Genel Turizm Bilgisi
Bağımsız Turizm
Kişilerin bağımsız olarak doğrudan kendi yaptıkları programa göre seyahat etmeleridir.
Bireyler, özellikle İnternet aracılığıyla ulaşım, konaklama gibi temel turistik faaliyetlerini
satın alarak kendi tatil organizasyonlarını yapmaktadır.
Örgütlü Turizm
Kişilerin seyahat acentası veya tur operatörleri aracılığı ile yaptıkları seyahatlerdir. Turizm
faaliyetlerine katılacak bireyler, seyahat acentası veya tur operatörleri tarafından oluşturu-
lan hazır tatil seçenekleri arasından kendilerine uygun olanı seçmektedirler.
Turizme katılanların seyahat tercihlerinde, uzun, kısa ve orta mesafeli ulaşımdan söz etmek
mümkündür. Uzun ve orta mesafeli seyahatlerde hava yolu ulaşımı tercih edilirken kısa me-
safeli seyahatlerde genellikle kara ve demir yolu ulaşımı tercih edilmektedir. Deniz yolu ile
seyahat ise genellikle orta ve uzun mesafeler için kullanılmaktadır.
Dinlenme Turizmi
Günümüz yaşam ve çalışma koşulları içinde insanlar yoğun kent yaşamından bunalmak-
tadırlar. Bu ortamdan uzaklaşmak için turizm hareketlerine katılmanın temel nedenlerin-
den biri gezme ve dinlenme isteğidir. İnsanların yıllık izin günlerinde, resmî tatillerde ve
boş zamanlarında sürekli yaşadıkları ve çalıştıkları yerler dışına çıkarak, fiziksel ve ruhsal
sağlığını yeniden kazanmak ya da farklı yerleri, farklı kültürleri görmek amacıyla gerçek-
leştirdikleri faaliyetler dinlenme turizmi kapsamındadır.
Dünyada seyahat edenlerin yüzde 52’si seyahat amacını ‘gezmek - dinlenmek’ olarak
belirtmektedir (Dünya Turizm Örgütü, 2015). Türkiye’ye gelen yabancı ziyaretçilerin de
en önemli geliş nedeni “Gezi, eğlence, sportif ve kültürel faaliyet” amaçlı seyahatlerden
oluşmaktadır. TÜİK tarafından açıklanan verilere göre; Türkiye’ye gelen yabancı ziyaret-
çilerin yüzde 61’i gezi, eğlence, sportif ve kültürel faaliyet amaçlıdır. Her yıl önemli sayıda
kişinin seyahat amacı olarak gezi ve dinlenme turizmine katılması ülke ekonomileri açı-
sından son derece önem taşımaktadır.
Kültür Turizmi
Kültür, bir toplumun sahip olduğu maddi ve manevi değerleriyle tarih, felsefe, ahlak, bi-
lim, sanat, spor, ekonomi, eğitim, hukuk, sağlık, turizm vb. alanlardaki varlığının oluştur-
duğu bir bütündür. İnsanların kendi ülkelerinde veya dünya üzerindeki değişik uluslara
ait kültürleri ve bunlar tarafından şimdi veya geçmiş zamanlarda ortaya konmuş eserleri
görmek ve incelemek için (tarihsel anıtlar, müzeler, ören yerleri, savaş alanları) yaptıkları
seyahatler kültür turizmi olarak tanımlanmaktadır.
Kültür turizmi kavramı ilk kez 1980’li yılların başında, Avrupa Komisyonu tarafın-
dan Avrupa Birliğinin kültürel kimlik ve kültürel mirasını ortaya çıkartmak üzere yapılan
çalışmalar sırasında ifade edilmiştir. Deniz-kum-güneş pazarına yönelik turizmin doyu-
ma ulaşması, çevre konusunda yapılan tartışmalar ve kişilerin tarihî değerler konusunda
bilinçlenmeye başlaması kültürel turizmi, uluslararası turizm pazarında yeni bir turistik
ürün olarak ortaya çıkarmıştır.
28 Genel Turizm Bilgisi
Anadolu’nun birçok uygarlığa ev sahipliği yapması ve zengin bir kültüre sahip olması,
bu kültürel değerlerin görülmesi amacıyla gerçekleştirilen seyahatleri ortaya çıkarmakta-
dır. Kültürel çekicilik oluşturan ögelerin başlıcaları;
• Arkeolojik sit ve harabeler, tarihî anıtlar,
• Müzeler,
• Yerel mimari,
• Festival ve fuarlar,
• Tiyatro, sinema, sanat galerileri vb. aktivitelerdir.
Ülkemizin kültürel değerlerinin iç ve dış turizm talebini önemli ölçüde etkilediği göz
önüne alındığında, bu potansiyelin yurt içinde ve yurt dışında gerektiği şekilde değerlen-
dirilmesi ve etkin tanıtımının yapılması bir zorunluluktur.
Spor Turizmi
Spor yapan, spora ilgi duyan ve sporla ilişkisi bulunan kişilerin, sportif karşılaşmalara,
olimpiyatlara ve benzeri spor organizasyonlarına bizzat katılmak ya da bu karşılaşmaları
izlemek amacıyla gerçekleştirdikleri turizm hareketleri spor turizmi kapsamındadır.
Günümüzde spor organizasyonları milyonlarca insanı bir araya getirebilmektedir. Tu-
rizme katılım amacı bakımından önemli faaliyetlerden biri olan spor turizmi, uluslararası
turizm ölçeği açısından ülkelere önemli ekonomik katkı ve döviz girdisi sağlamaktadır.
Türkiye, dünyada küresel veya bölgesel spor etkinlikleri endeksinde 14’üncü sırada yer al-
maktadır. 2014 yılında 550 binin üzerinde yabancı turist Türkiye’ye sportif faaliyet amaçlı
gelip 900 milyon doların üzerinde harcama yapmıştır. Dünyada spor turizmi çok hızlı
büyümesine rağmen, Türkiye’de spor turizminin hacmi henüz düşük seviyelerde kalmak-
tadır. Özellikle golf ve futbol turizminde atılan adımlar ve yapılan yatırımlara rağmen
Türkiye’nin spor turizminden aldığı payın çok az olması, golf ve futbolun dışında başka
spor dalları ile ilgili de tesis yatırımlarının desteklenmesini gerektirmektedir.
Sağlık Turizmi
Kentleşme ve şehir hayatının yoruculuğu sonucu fiziksel ve zihinsel bozukluklara neden
olan sorunları gidermek ve tedavi olmak amacıyla yer değiştiren insanlar, gittikleri yerler-
de konaklama, yeme-içme, tedavi ve dinlenme gereksinimlerini karşılayarak günümüzde
sağlık turizmi olarak adlandırılan önemli bir turizm türünü oluşturmuşlardır.
Sağlık turizmi, tedavi amaçlı kaplıca veya diğer sağlık merkezlerine seyahat eden ki-
şinin fiziksel iyilik halini geliştirmek amacıyla veya estetik cerrahi operasyonlar, organ
nakli, diş tedavisi, fizik tedavi, rehabilitasyon vb. gereksinimi olanlarla birlikte, uluslara-
rası hasta potansiyelini kullanarak sağlık kuruluşlarının büyümesine olanak sağlayan bir
turizm türüdür.
Kongre Turizmi
Belirli bir konuda bilgilenmek, bilgilendirmek, müzakere etmek ve tartışmak gibi amaç-
larla gerçekleştirilen toplantılara kongre ya da konferans adı verilmektedir. Bu bağlamda
kongre turizmi, kişilerin sürekli yaşadıkları ve çalıştıkları yerlerin dışında, gerek kongreye
katılan delegelerin gerekse beraberindekilerin belirli bir konuda bilgi alışverişinde bulun-
mak ve boş zamanlarını değerlendirmek amacıyla bir araya gelmelerinden doğan turizm
faaliyetleri olarak tanımlanmaktadır.
Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere Hong Kong, Tayland, Singapur gibi ülkelerin ana
turizm kaynaklarını kongre turizmi oluşturmaktadır. Türkiye’nin İstanbul, İzmir, Antal-
ya ve Ankara gibi dünya kongre turizmi pazarında adını duyuran kentleri olmasına kar-
şın, dünya ile kıyaslandığında kongre turizminden aldığı pay oldukça düşük seviyelerde
kalmaktadır. Türkiye son 10 yıllık dönemde kongre sayısında yüzde 254’lük bir artış elde
ederek kongre turizminden elde ettiği geliri 2013 yılında 2.5 milyar dolara ulaştırmıştır.
Ancak hâlen İspanya, Avusturya, Almanya ve İngiltere gibi ülkelerin gerisindedir. Kong-
re turizminin dünya turizm gelirlerinin yüzde 30’unu (250 milyar dolar) oluşturduğu
göz önünde bulundurulduğunda, Türkiye’nin bu gelirden payını daha da arttırması ge-
rekmektedir.
Politik Turizm
Devlet adamı, diplomat ve kamu görevlilerinin ulusal veya uluslararası politik ilişkiler
sebebiyle katıldıkları turizm hareketleri ile politikayla ilgilenen kişilerin bu tür olayları
izlemek ve bunların yapıldığı yerleri görmek amacıyla yaptıkları turizm faaliyetleri politik
turizm olarak adlandırılmaktadır. Her yıl İsviçre’de yapılan, dünyanın en tanınmış işa-
damları ve siyasetçilerini bir araya getiren ve en önemli sorunların tartışıldığı konferans-
larıyla bilinen Davos Ekonomik Forumu ya da dünyanın en büyük 20 ekonomisini oluş-
turan G-20 üyesi ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarının katıldığı yıllık toplantılardan
oluşan G-20 Zirvesi politik turizme örnek verilebilmektedir.
Deniz Turizmi
Deniz turizmi, insanların deniz-kum-güneş üçlüsü olarak tanımladıkları, deniz ya da kıyı-
lardan yararlanarak yaz aylarında denize girmek ve buralarda tatillerini geçirmek amacıy-
la başvurdukları bir turizm çeşididir. Türkiye, deniz turizmine ve rekreasyonel faaliyetlere
30 Genel Turizm Bilgisi
uygun kıyıları ve kumsalları, doğal ve tarihî güzellikleri, temiz denizleri ve uygun iklim
koşulları nedeniyle deniz turizminde dünya ölçeğinde ön sırada yer almaktadır. Ülkemize
gelen yabancı turistlerin büyük bir çoğunluğunu da deniz turizmine yönelik amaçlarla
gelen kişiler oluşturmaktadır.
Ancak deniz kıyılarının turizm amaçlı aşırı kullanılması sonucu; denizlerin kirlenmesi
ve kıyılardaki yoğunlaşma ile birlikte artan betonlaşma gibi doğal dengeyi bozan etki-
ler ortaya çıkmaktadır. Bu yoğunlaşmanın nedeni, deniz turizmi faaliyetlerinin yaz ayla-
rı ile sınırlı kalmasındandır. Türkiye’de deniz turizmine yönelik yatırımlar, potansiyelin
daha fazla olduğu Akdeniz, Ege ve Marmara bölgelerinde yoğunlaşmaktadır. Karadeniz
Bölgesi’ne yapılacak yatırımlar ve planlamalar ile bölgede bir deniz turizmi potansiyeli
yaratılarak söz konusu yoğunlaşmanın önüne kısmen de olsa geçilebilecektir.
Özetle akarsu turizmi, makro ve mikro düzeydeki destinasyonlar için önemli bir tu-
rizm alternatifidir. Akarsu turizminin dezavantajı ise, akarsuların yaz ve kış aylarındaki
akış hızlarındaki değişiklikten dolayı yağışların bol olduğu aylarla sınırlı olarak gerçek-
leşmesidir.
Av Turizmi
Av turizmi, bilinçli ve belli bir eğitime dayanarak doğal yaşama ve ekosisteme zarar ver-
meden, yalnızca belli bir yaş üzeri hayvanların avlanması şeklinde ifade edilmektedir.
Türkiye’de av turizmi 1970’li yıllarda başlamakla birlikte, denetim eksikliği ve eğitimsiz-
likten dolayı o yıllarda gerçek anlamda bir av turizminden söz edilmesi mümkün değildi.
1992 yılında Millî Parklar Av ve Yaban Hayatı Genel Müdürlüğünün kurulması ile birlik-
te, av turizmi denetime tabi ve bilinçli bir şekilde yapılmaya başlanmıştır. Bugün gelinen
noktada, Türkiye’de av turizmi izin belgeli seyahat acentası sayısı toplamda 42’dir. Ayrıca
Türkiye’de bulunan avcılık ve atıcılık kulüplerinin toplam sayısı da 172’dir.
Av turizmi, yaban hayatı kaynaklarının yerli ve yabancı avcıların kullanımına sunula-
rak, bu yolla ekonomiye katkı sunan bir alternatif turizm çeşididir. Bu bağlamda, dünya av
turizminden en fazla gelir elde eden ülkeler Tablo 3’te verilmektedir.
Mağara Turizmi
Doğal süreçler neticesinde oluşan yeraltı oyuğuna mağara denilmektedir ve mağaralar
turizm için önemli çekim unsurlarından birisidir. Mağara turizminin temel amacı, bu tür
doğal değerlerin koruma-kullanma dengesi içinde turizme kazandırılmasıdır. Türkiye’de
turizm amaçlı kullanılan; İnsuyu Mağarası (Burdur-Antalya), Damlataş Mağarası (Alan-
ya), Cennet-Cehennem Mağarası (Mersin), Yedi uyurlar Mağarası (Tarsus), Karain Mağa-
rası (Antalya), İndere Mağarası (Tokat), Buzluk Mağarası (Elazığ), Hasankeyf Mağaraları
(Batman) gibi çok sayıda mağara bulunmaktadır. Dünyada ise; Dragon Deniz Mağarası
(İspanya), Droghorti Mağarası (Belçika), Flinth Mammouth Mağarası (ABD) gibi çok ge-
zilen ve bilinen mağaralar yer almaktadır.
Ülkemizde 40 binin üzerinde mağara bulunduğu tahmin edilmekle birlikte, bunların
hepsi turizm amaçlı kullanılmamaktadır. Dünyada turizme açılan mağara sıralamasında
ABD 229 mağara ile birinci, Fransa 114 mağara ile ikinci, Japonya 93 mağara ile üçüncü
sırada yer almaktadır. Türkiye ise söz konusu 40 bin mağara içerisinde yalnızca 33 ma-
ğarayı turizmin kullanımına sunarak 10. sırada yer almaktadır. Türkiye’de en çok ziyaret
edilen mağara ise, yıllık ortalama 300 bin kişi ile Antalya’daki Damlataş Mağarasıdır.
Resim 2.1
Hasankeyf Mağaraları
Kaynak: http://
blog.radikal.com.
tr/seyahat/keyifli-
hasanin-memleketi-
hasankeyf-114617
Yat Turizmi
Yat turizmi, yat adı verilen deniz aracıyla, spor veya gezi amacıyla koy, körfez ve yat li-
manları arasında yapılan, konaklama ve ağırlama hizmetlerini yat içinde sunan bir turizm
çeşididir. Yatların boyutları ve yolcu kapasiteleri değişmekle birlikte, yat turizmi, daha
küçük gruplarla yapılması, gezi ve spor amaçlı olması ve koy ve körfezlerde yapılmasıyla,
düzenli olarak iki ya da daha fazla liman arasında büyük kapasiteli yolcu gemileriyle yapı-
lan kruvaziyer turizminden farklıdır.
Ülkemizde yat turizminin geçmişi çok eskilere dayanmamaktadır. 1980’li yıllarda
İstanbul’da başlayan yatçılık daha sonraları Akdeniz ve Ege kıyılarında da yapılmaya baş-
lanmıştır. Özellikle 1983 yılında yürürlüğe giren Turizm Teşvik Yasası’nın 815 sayılı Ka-
botaj Yasası’nda değişikliğe yol açmasıyla hızla gelişmeye başlamıştır. 1983 yılında 92 olan
yat yatağı sayısı 2013 yılında 22.223’e yükselmiştir. Avrupada ise yat turizmi Türkiye’ye
oranla daha eskiye dayanmakta ve daha gelişmiş durumdadır. Örneğin Fransa, Yunanis-
tan, İspanya ve İtalya’daki toplam yat sayısı 1 milyon civarındadır. Bu anlamda Türkiye’nin
Fransa, İspanya ve İtalya ile rekabet edebilmesi için, yat turizminde girişimci sayısını art-
tırması ve kaliteli hizmet sunması gerekmektedir. Günümüzde yat turizminden elde edi-
2. Ünite - Turizm Hareketlerinin Sınıflandırılması ve Turizmin Gelişmesini Etkileyen Unsurlar 33
len 4 milyar doların, Türkiye yat turizmi kapasitesinin sadece yüzde 10’u ile elde edildiği
düşünüldüğünde, bu kapasitesinin yüzde 60’ını kullandığında toplam turizm geliri kadar
yat turizminden gelir elde etmesi mümkündür.
Kruvaziyer Turizmi
Kruvaziyer turizmi, deniz temelli turizm sınıflandırması içinde yer almaktadır. Kruvazi-
yer seyahatine katılan turistlerin zamanları denizde ve ziyaret edilen şehirlerde geçmekte-
dir. Liman ve limana yakın yerlerdeki ziyaret edilen şehirlerde düzenlenen turlar ile doğal
ve tarihî mekânlar, alışveriş yerleri ve çeşitli cazibe merkezleri gezilmektedir. Bu çerçevede
kruvaziyer turizmi; konukların, temel amacı yolcu taşımacılığı olan bir gemiye, belirli bir
ücret ödemek suretiyle bindikleri ve bu kapsamda her türlü hizmet donanımına sahip
büyük gemilerle yapılan denize dayalı bir seyahat çeşidi olarak tanımlanabilir (Wild ve
Dearing, 2000: 319).
Günümüz modern turizm anlayışı içinde önemli bir yeri olan kruvaziyer seyahatler,
daha çok üçüncü yaş turizmine ve orta-üst gelir grubuna yönelik olan ve klasik deniz ve
kıyı turizminden sıkılmış, alternatif turistik deneyimler arayan turistlere hitap etmektedir.
Bu çerçevede kruvaziyer gemilerle yapılan turistik faaliyetlerin temel özellikleri aşağıdaki
şekilde sıralanabilmektedir;
• Seyahatin süresi yolcu tarafından bellidir (5, 7, 10, 15 ve 30 gün).
• Yolcu gemiye bindiği limanda inmektedir.
• Gezi sırasında ziyaret edilecek turistik merkezler belirli bir tarifeye dayanmaktadır.
• Ziyaret edilen yerler genellikle kumsal, tarih, doğa ve alışveriş gibi turistik cazibe-
lerden seçilmektedir.
• Hizmet gösterilen faaliyet, ulaştırma amacından çok gezi amaçlıdır.
Dünyada hızla gelişen ve bulunduğu ülke ya da bölgeye önemli miktarda döviz geliri
bırakan kruvaziyer turizmi, Türkiye için de büyük önem taşımaktadır. Doğu Akdeniz’de
en uzun kıyılara sahip ülke olan Türkiye’nin kruvaziyer turizminden aldığı pay sürekli
artmakla birlikte, mevcut liman sayısını arttırarak gelişimi desteklenmelidir. Bu kapsam-
da Kültür ve Turizm Bakanlığının ‘Türkiye Turizm Stratejisi 2023 Hedefi’nde yapılması
planlanan yeni limanlar;
• Samandağı Kruvaziyer Limanı,
• Antalya Kruvaziyer Limanı,
• Kuşadası Kruvaziyer Limanı,
• Çeşme Kruvaziyer Limanı,
• Çanakkale Kruvaziyer Limanı,
• İstanbul Galata Kruvaziyer Limanı,
• İstanbul Ataköy Kruvaziyer Limanı,
• İstanbul Zeytinburnu Kruvaziyer Limanı,
• Samsun Kruvaziyer Limanı,
• Trabzon Kruvaziyer Limanı şeklinde yer almaktadır.
Türkiye kruvaziyer turizmi potansiyeli açısından Akdeniz, Ege ve Karadeniz kıyıları
oldukça elverişli koşullara sahiptir. Mevcut şartları itibarıyla özellikle İstanbul, Antalya,
Alanya, İzmir ve Kuşadası önemli bir potansiyele sahiptir. İlk kez 1831 yılında İtalya’dan
yola çıkıp İzmir’i de kapsayan bir Akdeniz turu ile başlayan kruvaziyer turizmi, 2013 yılı
sonunda dünya genelinde yaklaşık 21 milyon yolcu sayısına ulaşmıştır. Söz konusu 21
milyon kişinin 2 milyonu ise Türkiye limanlarını ziyaret etmiştir. Bir başka deyişle, toplam
kruvaziyer turistinin yaklaşık yüzde 11’inin yolu Türkiye sınırlarından geçmiştir. Kruvazi-
yer turizminin sağladığı gelir açısından önemi dikkate alınarak, kruvaziyer yatırımlarına
ve tanıtıma önem verilmeli, limanlardaki sorunlar (hukuki, güvenlik, maliyetler vb.) çö-
zülmeli ve bu turizm çeşidine de diğer kıyı turizmi türleri kadar önem verilmelidir.
34 Genel Turizm Bilgisi
Resim 2.2
Kruvaziyer Gemi
Kaynak: http://www.
istanbulkulturturizm.
gov.tr/tr/genel-sayfa/
kruvaziyer-turizmi
Kruvaziyer gemiler, Uluslararası Kruvaziyer Hatları Birliğine (CLIA- Cruise Lines In-
ternational Association) göre ‘seyahati programlanmış, derin sularda iki ya da daha
fazla gün kalan, en az 100 yolcu kapasiteli gemiler’ olarak tanımlanmaktadır.
Yayla Turizmi
Yayla kelimesi, dağ tepelerindeki düzlüklere verilen isimden gelmektedir. Yayla kelimesi
aynı zamanda, otlak ve mera kelimeleriyle de eşanlamlı olarak kullanılmaktadır. Yapılan
araştırmalarda önümüzdeki yıllarda kitle turizmine yönelik motivasyonların azalacağı,
doğa ile bütünleşen, çevreye duyarlı, farklı kültür ve yaşam biçimleri ile içiçe olmaya ola-
nak sağlayan turizm çeşitlerine yönelik motivasyonun artacağı belirtilmektedir. Bu bağ-
lamda yaylalar, turizm faaliyetlerine katılımda söz konusu motivasyonun önemli çekim
unsurlarından birisidir. Türkiye’de 150’ye yakın yayla bulunsa da Turizm ve Kültür Bakan-
lığınca turizm merkezi ilan edilen yaylalar;
• Antalya İbradı Yaylası
• Artvin Yusufeli-Kaçkar turizm Merkezi-Yaylalar Köyü
• Artvin Kafkasör Yaylası
• Bayburt Kop Dağı Yaylası
• Gaziantep Islahiye Hızır Yaylası
• Giresun Kümbet Yaylası
• Giresun Bektaş Yaylası
• Gümüşhane Zigana Yaylası
• Manisa Spil Dağı
• Ordu Perşembe Yaylası
• Ordu Keyfalan Yaylası
• Ordu Çambaşı Yaylası
• Rize Ayder Yaylası
• Rize İkizdere-Anzer Yaylası
• Sinop Bozarmut Yaylaları
• Sinop Türkeli Kurugöl Yaylası
• Sinop Ayancık-Akgöl Yaylası
• Trabzon Maçka-Şolma Yaylası
• Trabzon Çaykara-Uzungöl Yaylası
• Trabzon Erikbeli Yaylasıdır.
2. Ünite - Turizm Hareketlerinin Sınıflandırılması ve Turizmin Gelişmesini Etkileyen Unsurlar 35
Söz konusu yaylalara bakıldığında, Karadeniz Bölgesi’nin yaylalar konusunda daha
zengin olduğu görülmektedir. Bu bağlamda Doğu Karadeniz Projesi (DOKAP) Eylem Planı
2014-2018’de ifade edildiği üzere “Yeşil Yol Projesi” kapsamında, Karadeniz’deki yaylaların
birleştirilmesi amaçlanmaktadır.
Termal Turizm
Termal turizm, soğuk ve sıcak mineralli suların sağlık, eğlence ve rekreasyon amaçlı kul-
lanımı ile meydana gelen ve turistlerin ulaşım, konaklama, ağırlama gereksinimlerinin
karşılanmasını kapsayan bir turizm çeşididir. Sağlık turizminin içerisinde değerlendirilen
termal turizmine, dünyada birçok ülke oldukça önemli yatırımlar yapmaktadır. Almanya,
Japonya, Rusya, İspanya, İtalya, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya gibi ülkeler çok gelişmiş
termal tesis ve kaplıcalar kurarak, ziyaretçi sayılarını önemli ölçüde arttırmaktadır. Gü-
nümüzde sağlıklı yaşam tesisi, kaplıca, içmece, termal tesis, termal kür merkezi, rehabi-
litasyon, sağlık ve güzellik merkezi vb. çok çeşitli adlar altında faaliyet gösteren tesislerin
dünyada giderek çoğalmaya başlaması, sağlık turizmine olan ilginin ve talebin artmasının
bir sonucudur. Termal turizmin sağladığı olanaklardan bazıları;
• Turizmin tüm yıla yayılması imkânı,
• Tesislerde yüksek doluluk oranına ulaşılması,
• Yüksek istihdam oluşturulması,
• Diğer alternatif turizm türleri ile entegrasyon oluşturarak bölgesel dengeli bir tu-
rizm gelişmesinin sağlanması,
• Termal tesislerde insan sağlığını iyileştirici aktivitelerin yanı sıra, eğlence ve din-
lenme olanaklarının da bulunması,
Türkiye jeotermal kaynaklar açısından dünya çapında bir potansiyele sahip olup,
Avrupa’da kaynak potansiyeli açısından birinci, kaplıca uygulamaları konusunda ise üçün-
cü sırada yer almaktadır. Yine Avrupa’da kaplıca kullanımı bakımından İtalya (300) ve Al-
manya (260)’dan sonra Türkiye 240 kaplıcası ile 3. sırada bulunmaktadır. Bu kaplıcalardan
73 adedi Termal Turizm Merkezi, 5 adedi ise Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi
ilan edilmiştir.
Golf Turizmi
Golf turizmi, golf sporuna aktif veya pasif katılım amacıyla, kişilerin bulundukları yerle-
rin dışına yaptıkları seyahatler sonucu oluşan ilişkiler bütünü olarak tanımlanmaktadır.
Genellikle gelir ve eğitim düzeyi yüksek, orta ve üçüncü yaş turizmine katılanların tercih
ettiği bir alternatif turizm çeşidi olan golf turizmi, dünya turizm gelirlerinin yaklaşık yüz-
de 10’unu oluşturmaktadır. Nitekim, golf turizminin ekonomik getirilerini dikkate alan
Malta, İspanya, Portekiz, Yunanistan, ve Sicilya gibi ülkeler paket tur kapsamında golf
turizmini turistlerin hizmetine sunmaktadır.
Türkiye ise mevcut 29 golf sahası ile Avrupa’da ikinci, Akdeniz çanağında ise dördüncü
sırada yer almaktadır. Antalya-Belek, Bodrum, İstanbul, Aydın, Ankara ve KKTC’de bulu-
nan tesislerin dışında golf turizminden daha fazla pay alınabilmesi ve bu şekilde turizmin
tüm yıla yayılabilmesi için yeni golf destinasyonlarının oluşturulmasına ve mevcut tesis-
lerin iyi pazarlanmasına ihtiyaç duyulmaktadır.
Son zamanlarda tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de gelişme eğiliminde olan dağ ve
kış turizmi, doğayla başbaşa kalma ve dağ sporları yapma uğraşılarını kapsayan bir alternatif
turizm biçimi olarak tanımlanmaktadır. Türkiye dağ konusunda oldukça zengin ülkelerin
başında gelmektedir. Farklı yüksekliklerde, zengin jeomorfolojik ve tektonik yapıya sahip,
flora ve faunası olan ormanlara sahip, zengin av ve yaban hayatı olan dağlarıyla, dağ yürüyü-
şü ve tırmanışları için geniş olanaklar sunan Türkiye’yi her yıl dünyanın çeşitli yerlerinden
çok sayıda turist bu amaçla ziyaret etmektedir. Dağ turizminde en çok talep gören dağların
başında; Van-Süphan Dağı, Tunceli-Mercan (Munzur) Dağları, Rize-Kaçkar Sıradağları,
Niğde-Aladağlar, Ağrı-Ağrı Dağı, Kayseri-Erciyes Dağı, Antalya-Beydağlar gelmektedir.
Deniz-kum-güneş denildiğinde ilk akla gelen ülkeler arasında yer alan Türkiye, turizm
sektörünü tüm yıla yaymak için son yıllarda kış turizmine de ağırlık vermeye başlamıştır.
2015 verilerine göre, Kültür ve Turizm Bakanlığına kayıtlı kayak merkezlerinin sayısı 28
olmakla birlikte, Turizm Bakanlığı belgeli olmayan ancak farklı idareler tarafından kayak
merkezi olarak belirlenen alanların da eklenmesiyle bu sayı 51 olarak açıklanmaktadır.
Macera Turizmi
Macera turizmi; doğada gerçekleşen, içerisinde özel beceriler gerektiren aktiviteler bu-
lunduran bir boş zaman faaliyetidir. 1980’lerde “alternatif turizm kaynaklarına yönelimin
hızlanması sürecinde” ortaya çıkmış bir kavram olarak maceranın, insanların bir yerden
bir yere seyahat etmedeki temel amacı olması, maceranın turizm ürünü hâline gelmesini,
dolayısıyla macera turizminin bir sektör oluşturmasını sağlamıştır.
Dünyada 1.2 trilyon dolarlık turizm harcamaları pastasının içinde doğa turizminin
payı 400 milyar dolar olurken, bu rakamın 263 milyarı ise macera turistlerinin yaptıkları
harcamalardan oluşmaktadır. ABD’de George Washington Üniversitesi ve Macera Turizmi
ve Ticaret Birliği (ATTA) tarafından hazırlanan Macera Turizmi Gelişim Endeksi’ne göre,
Türkiye 163 gelişmekte olan ülke arasında bu kategoride 19’uncu sırada yer almaktadır.
Macera seyahatlerinin sınıflandırılması Kanada Turizm Komisyonu tarafından; (1)
Doğa Gözlemciliği; (2) Vahşi Yaşam Gözlemciliği (kuş gözlemciliği, balina gözlemciliği
vb.); (3) Su Temelli Macera Ürünleri (kano, kayak vb.); (4) Kara Temelli Macera Ürünleri
(yürüyüş, tırmanış vb.); (5) Kış Temelli Macera Ürünleri (köpekli kızak, kayak krosu vb.);
(6) Hava Temelli Macera Ürünleri (balon turu, delta kanat uçuşu, bungee jumping, para-
şütle atlama vb.) olmak üzere 6 kategoriye ayrılmıştır (Fennell, 2003: 29).
Diğer turizm çeşitleriyle karşılaştırıldığında, macera turizmi, ülkelerin doğal ve kül-
türel zenginliklerinin korunmasını teşvik etmekte ve destinasyona en yüksek ekonomik
katkıyı sağlamaktadır. Bu nedenle özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin hükü-
metleri, ulusal ve uluslararası sivil toplum örgütleri ve turizm işletmeleri macera turizmi-
nin tanıtımına öncelik vermelidirler. Bu sayede hem gelir düzeyi yüksek turisler için bir
çekim unsuru oluşturulabilir, hem de turizmden elde edilecek gelir arttırılabilir.
Merak
Turizm faaliyetlerinin temel güdülerinden birisi olan merak, insanların daha önce bil-
medikleri ya da görmedikleri yerleri, kültürleri ve toplumları görme isteği şeklinde açık-
lanmaktadır. Yine insanların turizm faaliyetine katılırken ortaya çıkan merak dürtüleri,
insanların en uzak yerlere dahi gidebilmelerine, farklı deneyimler yaşayabilmelerine ne-
2. Ünite - Turizm Hareketlerinin Sınıflandırılması ve Turizmin Gelişmesini Etkileyen Unsurlar 37
den olmaktadır. Örneğin, Japon turistlerin Kapadokya’ya sık gitmelerinin altında yatan
temel neden merak unsurudur. Diğer yandan insanlar sırf meraklarını gidermek amacıyla
“Yüzüklerin Efendisi” filminin çekildiği Yeni Zelanda’ya düzenlenen “Orta Dünya’ya Gezi”
adı altındaki turlara katılmak istemektedirler. Türkiye’de de, insanların merak duygusu-
nu ortaya çıkarabilecek; Pamukkale Travertenleri, Nemrut Dağı, Kaymaklı Yeraltı Şehri,
Ürgüp-Göreme Peribacaları ve Topkapı Sarayı gibi pek çok doğal ve kültürel değer bu-
lunmaktadır. Kısacası, turizmin gelişmesine etki eden içsel unsurların en başında merak
faktörü gelmektedir.
İş
Ulusal ya da uluslararası olarak işletmelerin, gelişen ekonomik ilişkiler ve bu ilişkilerin bir
gereği olarak yaptıkları faaliyetler giderek artmaktadır. İşletmelerin iş yapış alanlarını ge-
liştirmelerinden kaynaklı gerçekleşen seyahatler iş seyahatleri olarak adlandırılmaktadır.
Dünya Turizm Örgütü 2015 yılı sonu verilerine göre, dünyada gerçekleşen seyahatlerin
yüzde 14’ü iş amaçlı yapılmaktadır.
Bu tür iş amaçlı yapılan seyahatlerin bir turizm faaliyeti şeklinde ortaya çıktığı ve tu-
rizm faaliyetleri içerisinde yer alan ulaşım, yeme-içme ve konaklama gibi hizmetleri kap-
sadığı belirtilmektedir. Özetle burada amaç para kazanmak değil, iş amacıyla bir turizm
faaliyetinin gerçekleşmesidir.
İnanç
İnanç, tek başına büyük kitlelerin turizm faaliyeti içerisinde yer almalarının temel nedeni-
dir. Öyle ki, Dünya Turizm Örgütü verilerinde de inanç turizmi, turizmin gelişmesindeki
önemli araçlardan biri olarak ifade edilmektedir. Farklı dinlere ve farklı inançlara sahip
İnsanlar, her yıl kutsal bildikleri topraklara ya da yerlere giderek inançlarının gereklilik-
lerini yerine getirmektedir. Bu da, o bölgelerin turizm açısından gelişmesine önemli katkı
sağlamaktadır.
Sanat ve Eğitim
Sanat ve eğitim, pek çok insan için birer turistik çekim unsurudur ve bu yönüyle turizmin
gelişmesine etki eden iç faktörler arasında yer almaktadır. Örneğin Malta, turizm gelirle-
rinin büyük çoğunluğunu dil okulları sayesinde elde etmektedir. Diğer yandan “Cannes
Film Festivali” yalnızca Fransa’ya değil, tüm dünyaya mal olmuş bir etkinliktir ve dolayı-
sıyla Fransa turizmi açısından son derece önemlidir.
Ulusal Kültür
Ulusal kültür, ülkelerin turizm faaliyetlerinde önemli bir yer tutmaktadır. Kültür içerisin-
de dil, din, tarih, müzik, sanat, bilim, inanç ve düşünceler gibi çok sayıda unsuru barın-
dırmaktadır. Dolayısıyla ülkelerin yapmış oldukları turizm tanıtımlarında ve gerçekleş-
tirdikleri turizm faaliyetlerinde bu unsurlar sıklıkla kullanılmaktadır. Örneğin, kültürlere
göre değişiklik gösteren mutfak kültürü, her ülke için çeşitlilik göstermektedir ve insanlar
yalnızca o ülkenin mutfak kültürünü deneyimlemek adına o ülkeye seyahatlerini gerçek-
leştirmektedirler.
Dinlenme ve Eğlenme
Dinlenme ve eğlenme, turizm faaliyeti düşünüldüğünde akla ilk gelen içsel faktörlerden
birisi olmaktadır. Öyle ki, çalışma yaşamından sıkılan, yoğun stres altında şehir yaşamı-
nın sıkıntısından kaçmak isteyen her insan, öncelikle dinlenme ve eğlenme dürtüsü ile
seyahat etmektedir. Nitekim dünyada yapılan seyahatlerin yarısından fazlası da bu amaçla
gerçekleştirilmektedir.
38 Genel Turizm Bilgisi
Spor
Spor amacıyla gerçekleştirilen seyahatler temelde iki grup altında ele alınmaktadır. Bi-
rincisi doğrudan spor yapmak amacıyla yapılan seyahatler, ikincisi ise gerçekleşen spor
karşılaşmalarını izlemek amacıyla yapılan seyahatlerdir.
• Aktif Katılımlı Spor Amaçlı Seyahatler
Aktif katılımlı seyahatler, golf, yelken, tırmanış ve çeşitli su sporları gibi kişinin yap-
mak istediği spor branşına yönelik olarak belirlediği destinasyonlara gerçekleştirdiği se-
yahatleri kapsamaktadır.
• Pasif Katılımlı Spor Amaçlı Seyahatler
Pasif katılımlı seyahatler ise ulusal ve uluslararası futbol, basketbol maçları, olimpi-
yatlar ve dünya şampiyonaları gibi kişinin doğrudan spor yapmak amacıyla değil, izleyici
olarak katıldığı spor etkinliklerini kapsamaktadır.
Sağlık
Turizmin gelişmesine etki eden içsel faktörlerden birisi de kişilerin sağlık turizmi kapsa-
mında başka ülkelere ya da bölgelere yaptıkları tedavi ve sağlık amaçlı seyahatlerdir. Ör-
neğin, Türkiye son yıllarda sağlık turizmi açısından önemli destinasyonlardan biri olarak
görülmektedir. Kaplıcalar, termal merkezler, şifalı sular vb. doğal kaynakların yanı sıra,
belirli konularda uzmanlaşmış ve fiyat rekabeti açısından avantajlı hastaneler, tedavi mer-
kezleri de sağlık turizminin gelişimine etki eden nedenler arasında yer almaktadır.
Kongre ve Toplantılar
Kongre ve toplantılara katılanların oluşturduğu kongre turizmi, pek çok ülke için önemli
bir gelir kaynağı durumundadır. Kongre turizmi, yalnızca katılımcıların o etkinliğe katılı-
mını değil, aynı zamanda kongrenin gerçekleştirildiği yerdeki tarihsel, doğal ve yapay çe-
kicilikleri de görebilmesini sağlamaktadır. Örneğin, son yıllarda İstanbul’un gerek altyapı
gerekse üstyapı olanaklarını arttırması, kongre ve toplantı turizminden elde ettiği geliri
de arttırmaktadır. Bu sayede İstanbul Londra, Paris gibi pek çok Avrupa ülkesi ile yarışır
konuma gelmiştir.
2. Ünite - Turizm Hareketlerinin Sınıflandırılması ve Turizmin Gelişmesini Etkileyen Unsurlar 39
Yer Şekilleri
Yer kabuğunun jeolojik geçmişinin kanıtları olan yer şekilleri turizmin çekici doğal çevre
faktörlerinin başında gelmektedir. Türkiye ortalama yükseltisi fazla olduğundan özellikle
kış turizmi açısından önemli bir potansiyele sahiptir. Uludağ, Erciyes gibi kar yağışının
yoğun olduğu dağlarda kış turizmine yönelik kayak merkezleri faaliyet göstermektedir.
Bunun dışında Nevşehir’deki Ürgüp Peri Bacaları ve Göreme açık hava müzesi içindeki
Kaya Kiliseleri, Pamukkale Travertenleri ve birçok şelale ve mağara önemli doğal yerşekil-
lerine örnek verilebilir.
İklim Koşulları
Ülkemizin sahip olduğu iklim çeşitliliği aynı anda hem yaz hem de kış turizminin yapı-
labilmesine olanak sağlamaktadır. Akdeniz, Ege ve Marmara denizi kıyıları sahip olduğu
ılıman iklim tipiyle deniz-kum-güneş turizmine ve yaz sporlarına; Uludağ, Erciyes gibi
turizm merkezleri ise, kış sporlarına uygun olanaklar sağlayan destinasyonlardır. Bununla
birlikte, iklim çeşitliliği beraberinde birçok bitki ve hayvan türünün de yetişmesine olanak
sağlamaktadır.
Tarihî Özellikler
Bir ülke ya da bölgeye yapılacak olan turistik seyahatlerde o destinasyonun kültürel ve
tarihî özellikleri çekicilik bakımından ön plana çıkmaktadır. Bu kapsamda Türkiye; dünya
tarihinin izlerini taşıyan, tarihî ve kültürel değerler (arkeolojik ve tarihî eserler, müzeler
vb.) açısından zengin bir ülkedir. Anadolu toprakları tarih öncesi çağlardan bu yana bir-
çok uygarlığa ev sahipliği yapmıştır. Bunun sonucu birçok turistik açıdan önemli tarihsel
ören yerleri ve eserler, anıtlar, müzeler bulunmaktadır. Bu dönemlerden günümüze kadar
kalan tarihî eserler ve yapıtlar turizmin gelişmesine önemli katkı sağlamaktadır. Örneğin
Çanakkale’deki Gelibolu Yarımadası Tarihî Millî Parkı’nın içerisinde yer alan muharebe
alanları, savaş mezarları, anıtlar ve savaşla ilgili kalıntıları görmek için her yıl yurt içi ve
yurt dışından önemli sayıda ziyaretçi gelmektedir. Öte yandan, millî folklor, geleneksel el
sanatları ve zengin mutfak kültürü gibi tarihi ve kültürel değerleri de, Türkiye’nin çekici-
liğini arttıran etmenlerdendir.
Festival ve Fuarlar
Festivaller bir ülkenin ya da bir ülkede yaşayan insan topluluğunun tarihini, dünya görü-
şünü, sosyal ve kültürel kimliğini sergileyen temalı kutlamalar olarak tanımlanmaktadır.
İnsanların farklı kültürleri tanıma ve kültürel etkinliklerde bulunma arzusu ile önem ka-
zanan ulusal ve uluslararası festival ve fuar etkinlikleri, mevsimsel sınırları ortadan kaldır-
masıyla da turizm pazarının önemli bir alanını oluşturmaktadır.
Toplumların kültürel değerlerinin bir sunumu olarak ifade edilen festival ve fuarlar
günümüzde farklı bir nitelik kazanmış ve birçok ülkenin turizm stratejilerinde yer edin-
miştir. Nitekim, Kültür ve Turizm Bakanlığının “Türkiye Turizm Stratejisi 2023 Hedefleri”
çalışmasında da bu etkinliklere önem verilerek; birincil fuar illerinden olan İstanbul, An-
talya, İzmir ve Ankara’nın yanında 2023 yılına kadar Adana, Gaziantep ve Trabzon’un da
ikincil fuar illerinden olmaları planlanmaktadır.
2. Ünite - Turizm Hareketlerinin Sınıflandırılması ve Turizmin Gelişmesini Etkileyen Unsurlar 41
Özet
Şekline göre sınıflandırılan turizm çeşitlerini kavra- Turizmin gelişmesini etkileyen içsel ve dışsal unsurları
1 yabilmek. 3 ifade edebilmek.
Turizm faaliyetleri, çeşitli yazarlar tarafından pek çok Turizmin gelişmesini etkileyen içsel unsurlar, kişileri
farklı başlık altında sınıflandırılmaktadır. Gerçekleşti- turizm faaliyetlerine yönelten temel güdüler olarak
rilen turizm faaliyetinin şekline göre yapılan sınıflan- tanımlanmaktadır. Merak, iş, inanç, sanat ve eğitim,
dırmada ise; katılan kişi sayısına, ziyaret edilen yere, ulusal kültür, dinlenme ve eğlenme, spor, sağlık, taklit
katılanların yaşına, katılanların sosyoekonomik duru- eğilimi, dost ve akraba ziyareti, kongre ve toplantılar
muna, dönemine, konaklama biçimine, örgütlenme bölge ya da ülkelerin turizm açısından gelişmesine
şekline, ulaşım araçlarına ve katılanların amaçlarına katkı sağlayan içsel unsurları oluşturmaktadır. Turiz-
göre turizm çeşitleri kategorilendirilmektedir. min gelişmesini etkileyen içsel unsurların bir tamam-
layıcısı olan dışsal unsurlar ise pazarlama iletişimi ve
Alternatif turizmin tanımını ve çeşitlerini tanımlaya- yeni turistik bölge, yöre ve işletmeler olarak ifade edil-
2 bilmek. mektedir.
Klasik kitle turizminin bir reddi olarak ortaya çıkan
alternatif turizm, çok çeşitli turizm türlerini kapsa- Turizmin gelişmesini sağlayan etkinlikleri özümseye-
yan şemsiye bir kavramdır. Tüm dünyada kıyı ve kit- 4 bilmek.
le turizmi egemenliğini hala korusa da, son yıllarda Turizmin gelişmesini sağlayan içsel ve dışsal unsurlar-
değişen turist eğilimleri ve yeni arayışlar ile alternatif la birlikte, doğal ve beşeri çevre etkinlikleri de önem
turizm türleri ön plana çıkmaya başlamıştır. Türkiye kazanmaktadır. Doğal çevre etkinliklerini; ülkelerin
ve dünyada ön plana çıkan ya da geliştirilmesi düşü- yer şekilleri ve iklim koşulları oluştururken, beşeri
nülen alternatif turizm çeşitleri; akarsu turizmi, av çevre etkinliklerini ise; ülke ya da bölgelerin tarihi
turizmi, mağara turizmi, yat turizmi, kruvaziyer tu- özellikleri ve festival – fuarlar gibi sosyal faaliyetleri
rizmi, yayla turizmi, termal turizm, dağ ve kış turizmi, oluşturmaktadır.
golf turizmi ve macera turizmidir.
42 Genel Turizm Bilgisi
Kendimizi Sınayalım
1. Aşağıdakilerden hangisi katılanların amaçlarına göre tu- 6. Aşağıdakilerden hangisi turizmin gelişmesini etkileyen
rizm çeşitlerinden arasında yer almamaktadır? içsel unsurlar arasında yer almamaktadır?
a. Dinlenme Turizmi a. İnanç
b. Kültür Turizmi b. Merak
c. Kitle Turizmi c. Dinlenme ve Eğlenme
d. Spor Turizmi d. Sağlık
e. İnanç Turizmi e. Yeni Turistik Bölge, Yöre ve İşletmeler
2. Aşağıdakilerden hangisi kültürel çekiciliği oluşturan un- 7. Aşağıdakilerden hangisi alternatif turizm kavramının or-
surlar arasında yer almaz? taya çıkmasını sağlayan etkenlerden birisidir?
a. Müzeler a. Olumsuz çevresel etkenlerin önem kazanması
b. Yerel mimari b. Boş zamanın artması
c. Arkeolojik sit ve harabeler c. Gelir seviyesinin artması
d. Deniz-Kum-Güneş d. Tanıtım faaliyetlerinin artması
e. Festival ve Fuarlar e. Teknolojik gelişmeler
3. Aşağıdakilerden hangisi katılan kişi sayısına göre turizm 8. Uzun mesafeli seyahatlerde genellikle tercih edilen ula-
çeşitlerinden birisidir? şım aracı aşağıdakilerden hangisidir?
a. Ferdi Turizm a. Hava Yolu
b. Gençlik Turizmi b. Kara Yolu
c. Üçüncü yaş Turizmi c. Demir Yolu
d. Sosyal Turizm d. Deniz Yolu
e. Kruvaziyer Turizmi e. Bisiklet
4. Aşağıdakilerden hangisi gençlik turizmine katılanların 9. Aşağıdakilerden hangisi golf turizminin özelliklerinden
temel seyahat nedeni arasında yer almaz? birisidir?
a. Eğlenmek a. Katılımcıların eğitim düzeyinin yüksek olması
b. Dinlenmek b. Genellikle gençlerin katılması
c. Öğrenmek c. Orta gelir sınıfına hitap etmesi
d. Keşfetmek d. Sosyal turizmin bir parçası olması
e. Tedavi olmak e. Macera turizmi kapsamında yer alması
5. Aşağıdakilerden hangisi kitle turizminin faydaları ara- 10. Aşağıdakilerden hangisi turizmin gelişmesini sağlayan
sında bulunmamaktadır? etkinlikler arasında bulunmamaktadır?
a. Hızlı ulaşım ağı a. Yer şekilleri
b. Koruma-kullanma dengesi b. İklim koşulları
c. Nitelikli kaynaklar c. Tarihi özellikler
d. Düşük maliyetler d. Tanıtım faaliyetleri
e. Katılan grupların sürekliliği e. Festival ve Fuarlar
2. Ünite - Turizm Hareketlerinin Sınıflandırılması ve Turizmin Gelişmesini Etkileyen Unsurlar 43
Yararlanılan ve Başvurulabilecek
Kaynaklar
• Varış noktaları arasındaki seyahat olanaklarının gelişti- Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB),
rilmesi, (2014). Turizm İstatistikleri.
• Alternatif turizm ön plana çıkarılarak farklı turistik Akova O., Kızılırmak İ. ve Tanrıverdi H. (2015). Turizm Iş-
ürün, tesis ve programların oluşturulması, letmeciliği-Temel Kavramlar Ve Uygulamalar. Ankara:
• Sosyal turizm projelerinin geliştirilmesi, Detay Yayıncılık.
• İç turizmden 20 milyon kişinin yararlanması hedeflen- Arpacı, Ö., Zengin, B., Batman, O. (2012). Karaman’ın Mağa-
mektedir. ra Turizmi Potansiyeli ve Turizm Açısından Kullanılabi-
lirliği. KMÜ Sosyal ve Ekonomik Araştırmalar Dergisi,
Sıra Sizde 3 14(23), ss. 59-64.
Alternatif turizm, doğal kaynakların daha düşük seviyede Arslan, K. (2008). Türkiye’de Kongre Turizmini Geliştirme
kullanımına ve sürdürülebilir gelişime odaklanan bir kav- İmkanları. İstanbul Ticaret Odası Yayınları, No: 2008-
ramdır (Weaver, 2006: 38). Söz konusu kavramı, 1970’ler 34. İstanbul.
ve 80’li yılların başında kitle turizminin olumsuz etkilerine Bektaş, Ç. (1995). Turizmde Kıyı Betonlaşmasına Bir Alter-
karşı ortaya koyulan bir çözüm önerisi niteliğindedir (Butler, natif: Yat Turizmi. Ekoloji Dergisi, 15, ss. 30–33.
1992:32). Buckley, R. (2006). Adventure Tourism. UK&USA: Cabi.
Alternatif turizm ile kitle turizmi arasındaki temel farklar Butler, R. W. (1992). Alternative tourism: the thin end of the
aşağıdaki tabloda verilmektedir. wedge. In: Valene L. Smith and William R. Eadington
(Eds). Tourism Alternatives: Potentials and Problems
Alternatif Turizm Kitle Turizmi in the Development of Tourism. Chichester: Wiley, ss.
Bireysel Hazırlık/ Paket Tur/ Sabit
Seyahat Biçimi 31-46.
Anlık Karar Program
Fennell, D. A. (2003). Ecotourism: An introduction. Lon-
Otantik Yapay Sunulan Ürün
don and New York: Routledge, Taylor Francis Group.
Hizmetlere olan
Düşük Yoğunluk Yüksek Yoğunluk Hacıoğlu, N. ve Avcıkurt, C. (2008). Turistik Ürün Çeşitlen-
Talep
Düşük Seviyede Yüksek Seviyede Doğal ve Kültürel dirmesi. Ankara: Nobel Yayın Dağıtım.
Tüketim Tüketim Kaynak Kullanımı Hussein, T. A. ve Saç, F. (2008). Genel Turizm Gelişimi-Ge-
Bireysel ya da Küçük leceği. Ankara: Siyasal Kitabevi.
Büyük Gruplar Katılımcılar
gruplar
Kozak, N., Kozak, A. M. ve Kozak, M. (2015). Genel Turizm
İlkeler-Kavramlar. Ankara: Detay Yayıncılık.
Sıra Sizde 4
Miller, L. G. (2004). Building The Tourism Mega-Cluster:
İnternet, kişilerin sanal olarak dünyanın hemen her nokta-
What Works and What Doesnt’t. Montreux: Executive
sına gidebilmesine olanak sağlamaktadır. Günümüzde, özel-
Forum.
likle akıllı telefon kullanımının artması, turizm sektöründe
Oral, E. Z. ve Esmer, S. (2010). Ege Bölgesi Kruvaziyer Tu-
de mobil uygulamaların pazarlama iletişimi (tutundurma)
rizminin Mevcut Durumu ve Geleceği. Türkiye’nin De-
çerçevesinde kullanılmasını arttırmıştır. Bunun yanı sıra,
niz ve Kıyı Alanları VIII. Kongresi (27 Nisan-1 Mayıs
Expedia ve Orbitz gibi online seyahat acentalarının da pazar
2010), ss. 805-816, Trabzon.
payı artmaktadır.
Öztürk, Y. ve Yazıcıoğlu, İ. (2002). Gelişmekte olan ülkeler
için alternatif turizm faaliyetleri üzerinde teorik bir ça-
lışma. Gazi Üniversitesi Ticaret ve Turizm Eğitim Fa-
kültesi Dergisi, 2, ss.183-195.
Türkiye Turizm Stratejisi 2023 (2007). Kültür ve Turizm Ba-
kanlığı, Ankara.
Ukav, İ. (2012). Adıyaman’da av Turizmi. II. Disiplinlerara-
sı Turizm Araştırmaları Kongresi Bildiri Kitabı, 12-15
Nisan, Kemer, Antalya, ss.3-18.
UNWTO (United Nations World Tourism Organisation)
(2015). UNWTO Tourism Highlights, 2015 Edition.
2. Ünite - Turizm Hareketlerinin Sınıflandırılması ve Turizmin Gelişmesini Etkileyen Unsurlar 45
Usta, Ö. (2009). Turizm Genel ve Yapısal Yaklaşım. Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı (2015). Yayla Turizm Merkezle-
Detay Yayıncılık. ri, http://yigm. kulturturizm. gov.tr/TR,11533/yayla-tu-
Walker, J. R. ve Walker J. T. (2011). Tourism Concepts and rizm-merkezleri.html (21.10.2015)
Practices. New Jersey: Prentice Hall. LİYAKAT, Yat Turizmine Genç Bakış, http://www.liyakat.
Weaver, D. (2006). Sustainable Tourism: Theory and Practi- org.tr/haberdetay.asp?main=34&topic=yat_turizmine_
ce. USA: Elsevier. genc_bakis (09.09.2015)
Wild, P. ve Dearing, J. (2000). Development of and prospects TÜRSAB (2014). 8. Travel Turkey İzmir Turizm Fuarı Sonuç
for cruising in Europe. Maritime Policy and Manage- Raporu, http://www.tursab. org.tr/dosya/11901/travel-
ment, 27(4), ss. 315-333. turkey-fuar-raporu-2_11901_4973731.pdf (02.09.2015).
Başbakanlık Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü (2013). Tür- TÜRSAB (2014). İnanç Turizmi Raporu, http://www.
kiye Kongre Turizmi, www.kdk.gov. tr/ haber /kongre- t u r s a b. o r g . t r / d o s y a / 1 2 1 9 2 / t u r s a b i n a n c t u r i z -
turizm inde-10-yilda-254luk-buyume/426 (10.10.2015) mi_12192_5616832.pdf (17.10.2015)
Doğu Karadeniz Projesi (DOKAP) Eylem Planı (2014-2018), TÜRSAB (2014). Kış Turizmi Raporu, http://www.tur-
http://www.kalkinma.gov.tr/ Lists/Duyuru%20ve%20 sab.org.tr/dosya/12196/tursab-kis-turizmi-rapo
Haberler/Attachments/669/DOKAP%20Eylem%20 ru119314251845-1_12196_3978793.pdf (17.10.2015)
Plan%C4%B1%20(2014-2018).pdf (10.09.2015) TÜRSAB (2014). Kongre Turizmi Raporu, http://www.tur-
http://ses.library.usyd.edu.au/bitstream/2123/668/12/adt- sab.org.tr/dosya/12188/tursab-kongre-turizmi-rapo-
NU20050909.15473605Chapter4.pdf (05.10.2015) ru_12188_5546141.pdf (18.10.2015)
ISTO, What is Social Tourism?, (www.oits-isto.org/oits/pub- TÜRSAB (2014). Spor Turizmi Raporu, http://www.
lic/section.jsf?id=39 (11.09.2015) tursab.org.tr/dosya/12195/tursab-spor-turizmi-
Kruvaziyer Turizmi İstatistikleri (2015), http://www.deniz- raporu_12195_5670173.pdf
ticaretodasi.org.tr/Shared%20Documents/Deniz%20 TÜRSAB (2015). Gençlik Turizmi Raporu, http://www.tur-
Ticareti%20Dergisi/temmuz_ek_2015.pdf (20.10.2015) sab.org.tr/dosya/12191/tursab-genclik-turizmi-2015-
Kültür ve Turizm Bakanlığı (2015). Av Turizm, http://yigm. raporu1177 55463808_12191_560578.pdf (28.09.2015)
kulturturizm.gov.tr/ TR, 98 74/av-turizmi.html Yıldırım, F. (2010). Festival Turizmi, http://aregem.kultur-
Kültür ve Turizm Bakanlığı (2015). Dünyada Sağlık ve Termal turizm.gov.tr/Eklenti/31130,fahriyildirimpdf.pdf ?0
Turizm, http://yigm. Kultur turi zm.gov.tr/TR,11478/ (15.10.2015)
dunyada-saglik-ve-termal-turizm.html (03.09.2015) http://www.turizmyatirimdergisi.com.tr/haber-detay-10-
Kültür ve Turizm Bakanlığı (2015). Mağara Turizmi, http:// golf-turizminde-arz-talepten-az.html (05.11.2015)
yigm .kulturturizm. gov.tr/ TR, 10 335/magara-turizmi. http://www.istanbulkulturturizm.gov.tr/tr/genel-sayfa/kru-
html (03.09.2015) vaziyer-turizmi (22.11.2015)
Kültür ve Turizm Bakanlığı (2015). Rafting, http://yigm.kul- http://blog.radikal.com.tr/seyahat/keyifli-hasanin-memleke-
turturizm.gov.tr/TR,10060/rafting.html (20.10.2015) ti-hasankeyf-114617 (22.11.2015)
Kültür ve Turizm Bakanlığı (2015). Türkiye’de Sağlık ve
Termal Turizm, http://www.ktbyatirimisletmeler.gov.
tr/TR,11479/turkiyede-saglik-ve-termal-turizm.html
(03.09.2015)
3
GENEL TURİZM BİLGİSİ
Amaçlarımız
Bu üniteyi tamamladıktan sonra;
İlk Çağ’da turizmin gelişimini ifade edebilecek,
Orta Çağ’da turizmin ne anlama geldiğini değerlendirebilecek,
Rönesans Dönemi’nde turizmin gelişimini açıklayabilecek,
Yeni Çağ’da turizmin gelişimini aktarabilecek,
Yakın Çağ’da turizmin gelişimini tartışabilecek,
Turizmin gelişmesine etki eden faktörleri sıralayabilecek,
bilgi ve becerilere sahip olabileceksiniz.
Anahtar Kavramlar
• İlk Çağ • Boş Zaman
• Orta Çağ • Ücretli Tatil Hakkı
• Rönesans • Gelir
• Grand Tur • Sosyal Güvenlik
• Sanayi Devrimi • Teknoloji
• Kitle Turizmi
İçindekiler
GİRİŞ
Sosyo-ekonomik bir olgu olan turizmi kavrayabilmek ve değerlendirebilmek için turizmin
geçmiş yüzyıllardaki tarihsel gelişiminin bilinmesi gerekir. Bu bölümde turizmin tarihsel
gelişimi, İlk ve Orta Çağ’da Turizm, Rönesans Dönemi’nde Turizm, Yeni ve Yakın Çağ’da
Turizm olarak beş ayrı bölümde incelenecektir. Özellikle Sanayi Devrimi’nden sonra tu-
rizm hızla gelişmeye başlamıştır. Turizmin gelişmesine etki eden faktörler ise hareketlilik,
eğitim ve kültür düzeyinin artması, boş zaman, ücretli tatil hakkı ve gelir faktörü, sosyal
güvenlik ve seyahat özgürlüğü, nüfus, psikoloji, teknolojik faktörler ve turizm kredileri
başlıkları altında değerlendirilecektir.
Roma İmparatorluğu tarihte ilk defa geliştirdiği geniş, sağlam ve güvenli kara yolları ağı ve
yol disiplini ile yer değiştirmeleri kolaylaştırmıştır.
48 Genel Turizm Bilgisi
Roma İmparatorluğu döneminde, yollar üzerinde izin belgesi veren, at araba değiş-
tirilmesine, yeme-içme hizmetine imkân veren istasyonların varlığı, hızlı ve güvenli bir
biçimde seyahat etmeyi sağlamıştır. Roma İmparatorluğu güçlü bir devlet olarak yollarda
ve konaklama yerlerinde güvenliği sağlamıştır. Güvenlik bu dönemde seyahatlerin yoğun-
laşması ve turizmin gelişmesinde önemli rol oynamıştır. Bu dönemde, asillerin köle çalış-
tırmaları, geniş topraklardan gelen kaynakların Roma’ya akması, Romalı asillere hem boş
zaman hem yüksek gelir sağlamıştır. Böylelikle Romalı asiller yazları sayfiyelere gitmek,
kaplıcaları ziyaret etmek, merak nedeniyle uzak mesafelere seyahat etmek, eski eserleri
ve spor müsabakalarını görmek imkânını bulmuşlardır. Romalıların şifalı sulara ve ban-
yolara düşkünlüğü kendi dönemlerinde kaplıcaların ve dolayısıyla termal turizmin geliş-
mesine sebep olmuştur. Deniz kıyısındaki dinlenme yerleri de bu dönemde öne çıkmış,
kaplıcalar ve deniz hem tedavi hem de zevk amacı ile ziyaret edilmiştir (Toskay, 1983: 79).
Efes, açık hava tiyatrosu, kütüphanesi, çarşısı ve caddeleri ile o dönemin önemli bir kültür,
sanat ve ticaret merkezi durumundaydı.
Tarihin babası olarak kabul edilen Efes’e gelenler; akrobatlar, hayvan terbiyecileri, sihirbazlar, oyuncular ve benzerleri ta-
ünlü tarihçi Halikarnaslı Heredot
tarihin ilk seyyahlarından biridir.
rafından eğlendiriliyorlardı. Sağlık veren kaplıca ve şifalı sular, olimpiyat oyunları, festival,
panayır ve tiyatro gibi spor, eğlence, ticaret ve sanat etkinlikleri Romalıları çeken etkin-
Yunanlı gezgin Pausanias’ın MÖ likler arasında geliyordu (Barutçugil, 1982: 29). Dolayısıyla İlk Çağ boyunca, insanların
176-170 yıllarında yazmış olduğu
“Yunanistan’ın Yol Rehberi” adlı ticaret, sağlık, spor, eğlence ve dinsel nedenlerlerle seyahat ettikleri görülmüştür.
eser, turizmle ilgisi bakımından Bu dönemde pek çok Yunanlı bilgin, tarihçi ve coğrafyacı Anadolu, Mısır ve Yunanis-
önemli bir belge olarak alınabilir.
tan gibi ülkeleri gezmiş ve gezip gördükleri yerler hakkında eserler yazmışlardır. Tarihsel
olayları, gezdiği yerlerin gelenek ve göreneklerini yazan Heredot ilk turizm yazarı olarak
kabul edilir. Anadolu’nun birçok yerini gezerek İlyada ve Odysseia’yı yazan Homeros ve
Yunanistan’ın Yol Rehberi’ni yazan Pausanias gibi bilginler de bu topraklarda gezmişler ve
eserler yazmışlardır (Usta, 2009: 31).
Orta Çağ’ın ilk yarısında dinî amaçlı yapılan ziyaretler turizm açısından önemli bir gelişmedir.
3. Ünite - Turizmin Tarihsel Gelişme Süreci ve Turizmin Gelişmesine Etki Eden Faktörler 49
Dinî turizm hareketleri hem Avrupa’da hem de Orta Doğu’da kendisini göstermiştir.
Hristiyanlığın ve Müslümanlığın etkisiyle kutsal yerlerin ziyaret edilmesi hac turizmini
gündeme getirmiş, bu amaçla her yıl Hristiyanlar Kudüs’ü ve Efes’i, Müslümanlar ise Mek-
ke ve Medine’yi ziyaret etmişlerdir. O dönemde ve günümüzde hâlâ yüz binlerce insan
inancı açısından kutsal olarak kabul edilen yerleri ziyaret etmektedir. Orta Çağ’ın önemli
olaylarından biri de Haçlı seferleridir. Doğu’dan Batı’ya kalıcı etkileri olan Haçlı seferleri
ve uzun yolculuklarla ilgili yayımları turizmi dolaylı olarak ilgilendirmektedir. Bu dönem-
de özellikle Roma’daki ölçüde olmamakla birlikte kaplıcalara yönelik seyahatler devam et-
miştir. İlk Çağ’da zevk, eğlence ve dinlenme motifleri ağır basarken, Orta Çağ’da kaplıcalar
daha çok tedavi amacıyla ziyaret edilmiştir (Toskay, 1983: 82). Orta Çağ’da tabiat aşkı ya-
vaş yavaş gelişmeye başlamıştır. Bu konuda özellikle Haçlı seferlerinden dönenlerin kutsal
topraklarda ve İstanbul’da gördükleri bahçe süsleme usullerini Avrupa’ya götürmelerinin
büyük rolü olmuştur (Olalı ve Timur, 1988: 51).
Orta Çağ’da turizmin ilgi çeken kişilerinden ve olaylarından biri, Marco Polo ve onun uzun
seyahatidir.
Marco Polo’nun Çin’e yaptığı seyahatten sonra Venedik’te yayımladığı eser Asya’yı Marco Polo, İran ve
Avrupa’ya tanıtan ilk yayın olması bakımından önemlidir. Fakat Marco Polo’nun en önem- Afganistan’dan geçerek Pamir
Yaylası’nı ve Gobi Çölü’nü aşarak
li hizmeti o zamana kadar hiç görülmemiş bir para türünü Çin’den Avrupa’ya getirmiş ol- Çin’e ulaşmış ve Kubilay Han’ın
masıdır. Bu Çin İmparatoru’nun özel matbaasında basılan “uçan para” olarak adlandırılan sarayında konuk olarak yirmi yıl
yaşamış, daha sonra Sumatra
kâğıttan paradır. Günümüz para sisteminin temelini oluşturan kâğıt paranın kökeninin Mar- ve Hindistan’ı gezerek İtalya’ya
co Polo’nun Çin seyahatinden sonra Avrupa’ya getirdiği “uçan para”da bulunur (Olalı ve Ti- dönmüştür (Barutçugil, 1982: 29).
mur, 1988: 51). Orta Çağ’ın ünlü seyyahlarından bir diğeri olan İbni Batuta ise 14. yüzyılda
doğum yeri olan Tanca’dan yola çıkarak Mekke’ye defalarca gitmiş, Arabistan’ı, Orta Doğu’yu
ve Anadolu’yu gezmiş, Semerkand üzerinden Hindistan’a ulaşmış ve oradan da Seylan ve
Sumatra’ya geçmiş, ömrünün büyük kısmını seyahatlerle geçirmiştir (Barutçugil, 1982: 29).
Orta Çağ’da turizmin bir diğer sebebi loncalar sisteminin doğması ve esnafın teşkilat-
lanmasıdır. Loncalar sistemi ile yüksek kalitede iş anlayışı doğmuş, iyi kalitede işin ise an-
cak seyahatlerde kazanılabilen geniş bir kültüre bağlı olduğu anlaşılmıştır. Genel düşün-
ceye göre usta bir işçinin ancak diğer ülkelerdeki meslektaşları ile bağlantı kurup zanaatını
geliştirdikten sonra yetişebileceğidir ve böylece loncalar sistemi içerisindeki çalışanları Anadolu Selçukluları devrinde 13.
seyahate yöneltmiştir (Olalı ve Timur, 1988: 52). yüzyılın ilk yarısında Anadolu’nun
kervan yollarında yapılmış olan
Orta Çağ’da Türklerde de ticaret amaçlı turizm hareketlerinin olduğu görülmektedir. kervansaraylar, baskın ve
Anadolu’nun Asya ve Avrupa arasında bir köprü konumunda olan coğrafi yapısı, Çin’den soygun tehlikesine karşı sağlam
bir kale niteliğinde inşa edilen çok
ve Hindistan’dan başlayarak, Avrupa’nın içlerine kadar uzanan ünlü ticaret yollarının önemli mimari yapılardır (Sezgin,
Anadolu’dan geçmesi dolayısıyla bu çağlarda ticari taşımacılık işlerini Türkler yapmıştır. O 2001: 33).
dönemde taşımacılık, kervanlarla (develer, at ve merkepten oluşan topluluk) yapılırdı. Bu eski Kervansaraylar kara ticaret
ticaret yolu üzerindeki kervanların korunması ve konaklaması için o dönemde kervansaray- yolları üzerinde kurulu vakıf
kuruluşlarıdır. Kervansarayların
lar yapılmıştır. Kervansaraylarda insanlar ve hayvanların yeme, içme ve dinlenme ihtiyaçları masrafları vakıflar tarafından
karşılanır. Ayrıca, at ve araba değiştirilmesi yapılır ve araçlar tamir edilirdi (Sezgin, 2001: 33). karşılanırdı.
Bugün motel olarak adlandırılan konaklama işletmelerinin ilk örneği olan kervansarayları
dünyada ilk kez Türkler yapmışlardır.
Kervansarayların mimari yapısı birer sanat eseridir. Öyle ki kervansaraylar üzerin- Motel; karayolu güzelgâhında
de araştırma yapan Alman bilgini Kurt Erdvan, bir kervansarayın ahır kapısını görünce, motorlu araçlarıyla yolculuk
yapanların yeme-içme, geceleme
bunun bir sanat eseri olduğunun farkına vararak ve “Bu ahır kapılarını Avrupa’da ancak ve araçlarına bakım ve onarım
katedrallerin ve büyük kiliselerin kapılarında görebilirsiniz” demiştir. Osmanlılar döne- yapmalarını sağlayan konaklama
işletmeleridir.
minde de kullanılan bu kervansaraylardan bazıları bugün otel olarak kullanılmaktadır.
50 Genel Turizm Bilgisi
XI. ve XIII. yüzyılda tarihte ilk defa seyahat sigortası sistemini uygulayan Anadolu Selçuklu
Türkleri olmuştur.
Türk konaklama tesislerinin şehir ve kasaba içinde bulunanlarına ise han denilmek-
teydi. Kervansarayların tersine hanlar özellikle ticari amaçlarla kurulmuş işletmelerdir.
Osmanlılar zamanında daha çok şehir ve kasabalarda ticaret hanları yapılmıştır. Örneğin,
Bursa’da yapılan Koza Han bunlardan biridir.
Rönesans Dönemi’nde ilerleyen bilim, sanat ve teknik sayesinde insanoğlu dünya yuvarlağı-
nın her yanını gezip görebileceği bir seviyeye gelmiştir (Eralp, 1983, s. 7).
Bu dönemde seyahatlerin zenginler sınıfı tarafından eğitim, öğretim ve zevk amacıyla yapıl-
dığı görülmektedir.
3. Ünite - Turizmin Tarihsel Gelişme Süreci ve Turizmin Gelişmesine Etki Eden Faktörler 51
Bu dönemde Bir Türk denizcisi olan Piri Reis’in XVI. yüzyıl başlarında yaptığı gezi- Evliya Çelebi Seyahatnâmesinde,
gezdiği, gördüğü yerlerle ilgili
ler ve dönemi için olağanüstü nitelikteki haritaları içeren “Kitab-ı Bahriye” adlı eseri de- izlenimleri sergilerken, başlı
nizcilik ve turizm tarihi açısından büyük önem taşımaktadır (Barutçugil, 1982: 30). Yine başına birer araştırma konusu
olabilecek bilgiler, belgeler
XVII. yüzyılda ünlü Türk seyyahlarından Evliya Çelebi’nin gezip gördüğü yerleri kendi ortaya koyar. Bunlar arasında
üslubu ile anlattığı Seyahatnâmesi dikkate değer bir eserdir. Evliya Çelebi’nin 10 ciltlik öyküler, türküler, halk şiirleri,
Seyahatnâmesi, bütün görmüş ve gezmiş olduğu yerler hakkında oldukça önemli bilgiler söylenceler, masal, mani, ağız
ayrılıkları, halk oyunları, giyim-
içermekte ve eser bu yönden Türk kültür tarihi ve gezi edebiyatı açısından önemli bir yere kuşam, düğün, dernek, eğlence,
sahiptir (http://www.turkedebiyati.org /seyahatname.html). inançlar, karşılıklı insan ilişkileri,
komşuluk bağlantıları, toplumsal
Orta Çağ’ın ilk dönemindeki bütün toplumu kuşatan din baskısından çıkıldığı Röne- davranışlar, sanat ve zanaat
sans ile birlikte Aydınlanma Dönemi’ne girildiği, insanların yeni şeyler öğrenme, estetik varlıkları önemli bir yer tutar.
zevk, politik toplantılara katılma ve tabiattan zevk alma gibi amaçlarla seyahat ettikleri Evliya Çelebi Seyahatnâmesinde,
görülmüştür. insanlarla ilgili bilgiler yanında,
yörenin evlerinden, cami, mescid,
çeşme, han, saray, konak, hamam,
Yeni Çağ’da Turizm kilise, manastır, kule, kale, sur, yol,
Turizmin gelişmesi açısından Sanayi Devrimi (Endüstri Devrimi) önemlidir. Bugünkü havra gibi değişik yapılarından
da söz eder. Bunların yapılış
anlamda turizm olayı XIX. yüzyıl sonlarında ve XX. yüzyılın başlarında önem kazanmaya yıllarını, onarımlarını, yapanı,
başlamıştır. Dolayısıyla turizme sanayileşmenin bir sonucu olarak bakılmaktadır. Sanayi yaptıranı, onaranı anlatır. Yapının
çevresinden, çevrenin havasından,
Devrimi insanlığın tarih içerisinde atladığı en büyük çağ değişimidir. Turizmin gelişmesi- suyundan söz eder ve böylece
ni de etkileyen bu önemli değişimler şunlardır (Özdemir, 1992: 31-32): konuya bir canlılık getirerek
çevreyle bütünlük kazandırır.
• Makinanın tarıma girmesi, büyük sanayi merkezlerinde fabrikaların istihdam ihti-
yacı, kırsaldan şehirlere göçü başlatmış, dolayısıyla toplum yapısında bir değişiklik
olmuştur,
• Bilimsel buluşlar, teknik buluşları beraberinde getirmiş, ayrıca matbaanın yeni tek-
nolojiye kavuşması basılı eserlerin çoğalmasına sebep olmuştur,
• Yeni sömürge ve kolonilerin keşfi ve istilası, bu bölgenin zenginliklerinin Batı Av-
rupa ülkelerine akmasını sağlamıştır,
• Batı Avrupa’ya akan servet, ekonomik ve ticari faaliyet kapitalistleşme sürecini
başlatmıştır,
• Sosyal sınıf kavramı ortaya çıkmış ve sosyal sınıflar hiyerarşisi aristokratların aley-
hine bozulmuştur,
• Eğitim, soyluların tekelinden kurtularak yaygınlık kazanmıştır,
• Sanayi Devrimi’nden sonra şehirleşme artmış, şehirler büyük şehirler hâline gel-
meye başlamıştır,
• Büyük şehirler, kapitalistleşmenin sağladığı kaynaklarla imara açılmış, bir sanat ve
kültür merkezi hâline gelmiştir. Dolayısıyla şehirler çekim merkezi özelliğine sahip
olmuştur,
• Ulaştırma sisteminde gelişmeler meydana gelmiştir,
• Toplum önem kazanmaya başlamış, böylece sosyal adalet ve sosyal refah konuları
ön plana çıkmıştır,
• Kitlesel iletişim ağının kurulmasıyla dünya da hızla küçülmeye başlamıştır.
Demiryollarının işletmeye açılmasıyla, trenle ilk organize turlar başlamıştır. İlk ola-
rak 1841 yılında İngiltere’de Thomas Cook Leicester’den 12 mil uzaktaki Louhborough
kentine bir dernek için gezi düzenleyerek 570 kişilik bir grubu trenle götürmüş ve geri
getirmiştir. Thomas Cook tarihte ilk turizm seyahat organizatörü olarak bilinmektedir.
1865 yılında Londra’da ilk seyahat acentasını açan Thomas Cook’un firması hızla büyü-
müş, önce Avrupa’ya, sonra Amerika’ya ve tüm dünyaya seyahatler düzenleyen dünyanın
en büyük seyahat organizörlerinden biri haline gelmiştir (McIntosh, Goeldner ve Ritchie,
1995: 41).
52 Genel Turizm Bilgisi
Amerika’da ise 1848’de başlangıçta posta taşımacılığı amacıyla kurulan American Exp-
ress Company, kitle turizminde önemli bir gelişme olarak kabul edilmektedir. Demiryol-
larının yapılması ve 1896 yılında ülkenin bir uçtan diğer uca demir yolu ile bağlanması
Amerika’da bir diğer önemli gelişmedir. Bu gelişme seyahati güvenli ve ucuz hale getir-
miştir. Avrupa’da ise Belçika’da 1876 yılında Wagons-Litz firmasının kurulması önemli bir
gelişmedir (Barutçugil, 1982: 30).
Sanayileşme ile birlikte ulaştırma araçlarında yeniliklerin ortaya çıkışıyla seyahat etme
oranlarında artışlar görülmüş, seyahate karşı kişilerde ilgi artmıştır. Teknik alandaki yeni
gelişmeler, buhar ve kömürle işleyen makinelerin icadı, ulaşımda önce gemilerin, daha
sonra trenlerin kullanılmaya başlamasını sağlamıştır (Hacıoğlu, 2006: 3).
Çeşitli sosyal hakların kazanılması, teknolojik ilerlemelerin sağladığı toplu taşımacılık so-
nundaki ucuzluk, zamanla çok sayıda insanın turizm hareketleri içinde yer almasını sağla-
mış ve günümüzde kitle turizmini meydana getirmiştir.
Turizmin büyük toplulukların Dünyada tatil kavramını değişmesi alternatif turizm alanlarına ilginin artması, gelir
katıldığı bir kitle hareketi hâline
gelmesi, ilk kez XX. yüzyılın düzeyi yükselen insanların daha sık ve değişik aralıklarla tatile çıkar olması, uçakla ula-
başlarından başlayarak ve özellikle şımın ucuzlayarak kitleselleşmesi sonucu uzak bölgelerarası hareketliliğin yoğunlaşmaya
II. Dünya Savaşı’ından sonra,
İngiltere, Fransa, Almanya ve
başlaması ve herkesin ihtiyaç duyduğu tatilin bir lüks olmaktan çıkarak toplumsallaşma-
Amerika gibi ekonomik bakımdan sını sağlamıştır (Erol, 2003: 4). Ulaştırma, hız bakımından geliştiği için gerek zamanı kıt
gelişmiş ülkelerde görülmeye ve değerli olan iş adamları, yöneticiler gerekse ücretli tatil hakkının sınırlı bir süreyi kap-
başlanmıştır (Doğan, 2004: 39).
saması sebebiyle seyahat olanağına sahip olmayan orta sınıfa mensup kişiler turistik ha-
reketlere katılma fırsatını elde etmişlerdir. Böylece turizmde hacim yönünden bir gelişme
olmuştur (Olalı ve Timur, 1988: 55).
3. Ünite - Turizmin Tarihsel Gelişme Süreci ve Turizmin Gelişmesine Etki Eden Faktörler 53
Kitle turizminin ortaya çıkışı ve gelişmesini etkileyen faktörler sizce neler olabilir?
2
Günümüzde turizm, büyük bir endüstri hâline gelmiş; bireylerin, kuruluşların, şehirlerin ve
hatta ülkelerin geçim kaynağı olmuştur.
Turizmin gelişmesindeki en önemli nedenlerden biri de turizm olayının ekonomik 2014 yılı verilerine göre, turistlerin
%53’ü tatil ve rekreasyon
boyutudur. Turizm endüstrisi; ulaştırma, konaklama, yeme-içme, rekreasyon ve eğlence faliyetleri; %33’ü eş, dost ve
gibi alt sektörler ile ülke ekonomisine sağladığı önemli döviz girdileri ve yarattığı istih- akraba ziyareti, inanç, sağlık
ve diğer nedenlerle, %14’ü iş
dam olanakları nedeniyle dünyadaki en önemli sektörlerden biri hâline gelmiştir (Oral, seyahati için turizm hareketlerine
2005: 13). Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) verilerine göre turizm 1990’da 434 milyon, katılmaktadır (World Tourizm
2000 yılında 677 milyon ve 2014 yılında 1 milyar 133 milyon ziyaretçiye ulaşan sayıları Organization, Tourism Highlights,
2015).
ile dünyanın en büyük endüstrilerinden biri olduğunu göstermektedir (World Tourizm
Organization, Tourism Hightsts, 2015). 2014 yılında uluslararası turizm
varışları açısından turizm
Günümüzde, turizm işletmeleri küreselleşme süreci içinde uluslararası hâle gelmekte hareketlerinin yaklaşık 566
dünyanın çeşitli bölgeleri ve ülkelerinde tesisler ve ortaklıklar kurarak zincirler oluştur- milyonu Avrupa’da, 263 milyonu
Asya ve Pasifik’te, 181 milyonu
makta, merkezcil bir yönetim, reklam ve rezervasyon sistemi ile milyonlarca ziyaretçiye Amerika’da, 56 milyonu Afrika’da
ulaşabilmektedir (Avcıkurt ve Doğdubay, 2105: 514). ve 51 milyonu ise Orta Doğu’da
gerçekleşmiştir (World Tourizm
Organization, Tourism Highlights,
Turizmde Geleceğe Yönelik Eğilimler 2015).
Uluslararası alanda, ekonomik, politik, toplumsal ve diğer dışsal değişkenleri kontrol
etmek geçmişe kıyasla zorlaştığından turizm sektöründe özellikle geleceğe ilişkin orta
ve uzun vadeli tahmin yapmak güçleşmektedir. Turist güvenliğinin azalması, özellikle
terör olayları belirsizliğin artmasına neden olmaktadır (Erol, 2003: 14). Belirsizliklere
rağmen gerekli çalışmaların yapılabilmesi için uluslararası turizm tahminlerine ihtiyaç
duyulmaktadır.
Dünya Turizm Örgütü verilerine göre, turist hareketliliğinin geleceğe yönelik projeksiyon-
ları içerinde 2020 yılında 1 milyar 600 milyon, 2030 yılında ise 1 milyar 800 milyon kişi
olacağı tahmin edilmektedir (World Tourizm Organization, 2015).
Dünya Turizm ve Seyahat Konseyi (WTTC) tarafından 2020 yılına kadar olan dö-
nem için %5 düzeyinde bir yıllık ortalama büyüme tahmini yapılmaktadır. Böylece %7
oranındaki geçen 40 yıllık eğilime göre belirgin bir yavaşlamanın olacağı tahmin edil-
mektedir. Dünya Turizm Örgütünün yaptığı sınıflamaya göre, dünya turizmi beş bölge-
ye ayrılarak incelenmektedir. Bu bölgeler Avrupa, Asya ve Pasifik, Amerika, Afrika ve
Orta Doğu’dur. Bölgelerin küresel turizm pazarından aldığı paylar açısından Avrupa en
fazla turist kabul eden bölge olarak kalmakla birlikte büyüme ortalamasının 3,1 olarak
dünya ortalamasının altında olacağı ve pazar payının da % 59’ dan % 45’ e düşeceği;
Çin’in de yer aldığı Doğu Asya/Pasifik Bölgesi’nin yıllık %7 büyüme ile pazar payını
%27’ ye yükselterek, %18’ de kalan Amerika’ nın da önünde yer alacağı; 2023 yılında
Afrika ülkelerinin pazar payının % 5, Orta Doğu ülkelerinin %4 ve Güney Asya’nın
payının ise %1 olacağı tahmin edilmektedir. Doğu Asya ve Pasifik bölgesinde yer alan
Çin’in, 2020 yılında en çok turist çeken ülke konumuna yükseleceği öngörülmektedir.
Önümüzdeki 20 yılın temel eğilimleri ve tüketici profiline ilişkin olarak Dünya Turizm
Örgütünün çeşitli araştırma sonuçları değerlendirilerek aşağıdaki tahminler yapılmıştır
(Vizyon 2023: 22-23):
54 Genel Turizm Bilgisi
Hareketlilik Faktörü
Modern toplumun önemli özeliklerinden biri, insanların sık sık oturdukları yeri değiştir-
mesidir. Turizm bir toplumsal hareketlilik biçimidir. Modern toplumun genel bir özelliği
olan hareketlilik, turistik hareketlerini artırıcı etki yapmaktadır (Doğan, 2004: 38). Gele-
cekte de insanın doğal ve sosyal özeliklerinden olan hareket etme ihtiyacı, yeni yerler gör-
me arzusu ve kendini yenileme isteği turizmin itici gücü olmaya devam edecektir. Hareket-
lilik faktörü seyahatlerin sayısını artıracak ve şu yönlerde gelişecektir (Usta, 2008: 24-25):
• Mesleki hareketler: İş hayatında bulunan kişilerin, mesleki çalışmalar kapsamında
katıldıkları kongre, konferans, seminer, fuar vb. seyahat hareketleridir,
• Toplumsal hareketler: Kişinin hayatı boyunca çeşitli nedenlerle ikamet ettiği yeri
değiştirmesinden doğan hareketlerdir. Ayrıca, ikinci konut edinme konusunda ar-
tan eğilimler de bu tür hareketler kapsamındadır,
• Kişisel hareketler: Ortam değişikliği, yenilenme, dinlenme, eğlenme v.b. ihtiyaç-
ların insanlarda daha uzak ve değişik yerlere gitme isteği yaratmasından doğan
hareketlerdir.
Ayrıca aile yapısında meydana gelen değişmeler, çekirdek ailelerin artması, çocukların
aileden bağımsız duruma gelmeleri, onların hareketlilik eğilimini artırmakta, dolayısıyla
turizm hareketliliğini olumlu yönde etkilemektedir. Ayrıca, tek başına yaşayan insanların
sayısının artması, geç evlenmelerin ve boşanmaların artması gibi toplumsal açıdan bazı
olumsuzluklar olmasına rağmen insanların aile sorumluluğu gibi bir engel olmadan kolay-
ca seyahat edebilmeleri, turizm hareketliliğini artırmaktadır (Doğan, 2004: 41-42).
Boş zaman pasif ve aktif olarak de, boş zaman faaliyetleri olarak, dinî tatiller, bayramlar, nikâh, düğün gibi törenler ile
iki şekilde değerlendirilmektedir.
Pasif değerlendirmede tarımsal toplumlara özgü ürün ekimi ve toplanması kutlamaları görülmektedir (Sağcan,
kişilerin boş zamanlarını belirli 1986: 3). Çalışmaya büyük önem verilen Sanayi Devrimi döneminde boş zaman, yorulan
faaliyetin seyircisi biçiminde
değerlendirmesidir. Aktif
insanın fiziksel gücünü ve dengesini yeniden bulmasına yardımcı olan dinlenme fonksi-
değerlendirmede ise aktif bir yonunu yerine getirmekteydi. Modern anlamda boş zaman bir mutluluk faktörü olarak
katılımı gerektiren faaliyetlere karşımıza çıkmaktadır. Boş zaman kişinin bağımsız bir biçimde hareket etmesini ve ken-
katılarak boş zamanın
değerlendirilmesidir. disini yenilemesini sağlar. İnsan boş zamanında sıkıntılardan, tek düzelikten kurtulmak
ve değişiklik ister. Özellikle tatil sırasında, devamlı yaşadığı çevreyi, yaşam şeklini değiş-
tirmek ister (Sağcan 1986: 4). Turizm aktiviteleri ile boş zaman arasında çok yoğun bir ne-
densellik söz konusudur. Turizm bir boş zaman etkinliğidir. İnsanlar, çalışma hayatından
arta kalan boş zamanlarının bir kısmını veya tamamını, kişisel gelirlerine bağlı olarak,
turizm endüstrisi içerisinde değerlendirirler.
Sanayide üretim alanındaki meydana gelen teknik gelişmeler bu alanda çalışan işçile-
re, daha iyi çalışma şartları yaratarak çalışanların fiili çalışma sürelerini kısaltmıştır. Ça-
lışma sürelerinin kısalması ile ortaya çıkan boş zamanın artması dört şekilde olmuştur
(Hacıoğlu, Gökdeniz ve Dinç, 2015: 21):
• Günlük çalışma sürelerinin kısaltılması: 10-14 saatlik çalışma süreleri 8 saate indi-
rilmiştir. Bu azalma kısa süreli yer değiştirmelerine ve gece eğlencelerine yönelik
talebi arttırmıştır.
• Haftalık çalışma sürelerinin kısaltılması: Daha önce altı gün olan haftalık çalışma
süresi beş güne indirilerek çalışanlara haftada iki gün boş zaman sağlanmıştır. Bu
iki günlük boşluk özellikle gelişmiş ülkelerde, hafta sonu (week-end) turizminin
gelişmesine ve ikinci konut fikrinin de oluşmasına neden olmuştur. İki günlük haf-
ta sonu tatili, bayramlar ve resmî tatillerle birlikte yakın turistik bölgelere kısa
süreli tatillleri artırmıştır. Senenin bütün mevsimlerinde, hafta sonu tatili yapmak
için büyük şehir sakinlerinin ikinci konut sahibi oldukları da görülmüştür.
Çalışma saatlerinin kısalması • Yıllık ücretli izin hakkı: Dünyada kitle turizminin gelişmesine neden olan yıllık
ve ücretli izin hakkı, insanlara
seyahat için daha fazla boş zaman
ücretli izinler 1936 yılından itibaren çeşitli Avrupa ülkelerinde görülmeye başlanır.
sağlamıştır. Eskiden 1-2 hafta olan yıllık ücretli izinlerin 4 hafta olmasıyla birlikte çalışanlar
arasında turizm talebine karşı geniş bir ilgi doğmuştur. Yıllık ücretli izin hakkı-
nın yayılmasıyla birlikte bu haktan yararlananlar için özel konaklama ve ulaştırma
imkânları ortaya çıkmış ve sosyal turizm olgusu oluşmuştur.
• Çalışma hayatının kısalması: Genel olarak mesleki eğitimin geliştirilmesi, erken
emeklilik ve öğretim şekillerinin değişmesiyle çalışma hayatında kısalmalar olmuş
ve serbest zaman çoğalmaya başlamıştır. Çalışma hayatının kısalmasına en belirgin
ve uygulanan örnek emeklilik yaşının indirilmesidir. Bu önlemle, turizm talebine
karşı yeni bir potansiyel grup oluşturulmuştur. Üçüncü yaş grubu uluslararası tu-
rizme aktif bir şekilde katılarak önemli bir pay oluşturmuştur. Bazı bölgeler, 3. yaş
turizmi sayesinde, tutunmuşlar ve gelişmişlerdir.
Gelişmiş ülkelerde refah düzeyinin yüksek olması, sağlık hizmetlerinin iyi olması, yaş-
lı nüfusta hastalıkların azalmasına, insan ömrünün uzamasına sağlıklı, dinamik ve canlı
bir yaşlı nüfusun ortaya çıkmasını sağlamıştır. Üçüncü yaş olarak ifade edilen bu yaşlı
nüfusun emekli olmaları durumunda, çocuk sorumluluğu olmadığı için daha fazla boş
zamana sahip olmaları ve yeterli gelirleri olmaları turizme olan talebi artırmıştır (Doğan,
2004: 32). Ulaştırma sektöründe meydana gelen gelişmeler sayesinde, dünyanın her tara-
fının çok kısa sürelerde ulaşılabilir hale gelmesi, üretim sektöründe teknolojik gelişmeler
neticesinde otomasyonun artması insanların boş zamanını artırmıştır. Böylelikle daha
fazla insan turizm faaliyetlerine katılmıştır.
3. Ünite - Turizmin Tarihsel Gelişme Süreci ve Turizmin Gelişmesine Etki Eden Faktörler 57
Nüfus Faktörü
Dünya nüfusunun büyümesi, turizme katılanların sayısındaki artışın temel faktörlerin-
den biridir. Demografik şartlardaki değişme, her ülkenin nüfusunda XIX. yüzyıl boyunca
görülen büyük artış, turistik hareketlerde miktar yönünden bir gelişme meydana getirmiş
ve turizm olayına katılanların sayısını artırmıştır (Olalı ve Timur, 1988: 54). Nüfus artışı
ile sağlık koşullarının iyileştirilmesi ve insan ömrünün uzaması gibi etkenler, turizmin
gelişmesini etkilemiştir. Ayrıca nufüs artışı, şehirlerin daha çok kalabalıklaşmasına yol
açarak insanlarda kalabalıktan kaçma isteği uyandırmakta ve özellikle insanların nufüs
yoğunluğunun az olduğu yerlere doğru gitmelerine neden olmakta, dolayısıyla turizm fa-
aliyetlerini artırmaktadır (Doğan, 2004: 38).
Sanayileşme ve devamlı nüfus artışı şehirlerin büyümesine, yaşanılan çevrenin tabi-
atla ilişkisinin en az düzeye inmesine sebep olmuştur. Çalışma hayatındaki uzmanlaşma
ve otomosyon fertlerin psikolojik ve fizyolojik olarak yorulmalarına yol açmakta, değişik
bir çevrede tatil yapma ihtiyacını artırmaktadır (Toskay, 1983: 103). Şehirlerde oturan-
lar bedensel ve ruhsal yorgunluklarını atmak için fırsat buldukları her anda, hafta sonu
tatillerinde, uzun yaz tatillerinde kırsal bölgelere akın etmektedirler. Diğer yandan şe-
hirler, içerdikleri imkânlar nedeniyle sosyal ve kültürel gelişmenin merkezi durumuna
gelmişlerdir. Çeşitli spor olayları, kültürel olaylar, sanat merkezleri, bilimsel toplantılar ve
sergiler şehirlerde olmaktadır. Aynı zamanda, şehirlerde birçok müze ve anıt da bulun-
maktadır. Şehirler bir çekim merkezi özelliği göstermekte ve böylece kentlere yönelik bir
turizm hareketi de ortaya çıkmaktadır (Özdemir, 1992: 34).
Özellikle gelişmiş ülkelerde sağlık alanındaki hızlı gelişmeler, artan boş zaman, eği-
tim ve gelir düzeyi sayesinde üçüncü yaş turistlerin sayısında önemli bir artış görüleceği
muhakkaktır (Avcıkurt, 2015: 191). Özelikle kişi başına millî geliri yüksek olan Avrupa
ülkelerinde 60 yaş üzeri grubun yıllar itibariyle toplam nufüs içindeki payının giderek
arttığı görülmektedir (Karaçor, 1999: 173).
Psikoloji Faktörü
Motivler (güdüler) insanı İnsanların psikolojik bir varlık olmasından ötürü onları harekete geçiren seyahate yönel-
harekete geçiren güçlerdir.
Motivasyon ise “bireyin eyleminin ten, yani motive eden birçok faktör vardır. Gerçekte seyahat etme, karmaşık motive edici
yönünü, gücünü ve öncelik sırasını faktörlerin sonucudur. Buna bağlı olarak da kişi, seyahat etmekle birden fazla ihtiyacını
belirleyen iç veya dış bir uyarıcının
etkisiyle harekete geçmesi”dir giderebilmeyi arzular. Kişiyi seyahate iten motivasyonları şöyle sıralayabiliriz (Alister ve
(İnceoğlu, 2000: 81). Wall, 1990: 30):
• Fiziksel motivasyonlar: Bunlar fiziki dinlenme, sağlık amaçlı, spor faaliyetlerine
katılma, eğlence, alışveriş vb. dir,
• Kültürel motivasyonlar: Yabancı ülkelerin insanları, bölgeleri, tarihî yerleri (kalın-
tılar, anıtlar, kiliseler), mimarisi, folkloru ve sanatı hakkında merak duymadır,
• Kişisel motivasyonlar: Arkadaşları, akrabaları ziyaret etme, yeni arkadaşlıklar kur-
ma ve yeni insanlarla tanışma, kendi sosyal çevresinden uzaklaşma ve seyahatin
kişisel heyecanıdır,
• Prestij ve statü motivasyonları: İş, kongre, eğitim ve hobi amaçlı seyahatler ile ta-
nınma, dikkat çekme, saygı görme ve iyi bir ün sağlama amaçlı seyahatlerdir. Bun-
lar kişinin benlik ihtiyaçları ve kişisel gelişimi ile ilgilidir. Tatil, hem gidilen yerde
hem de tekrar dönülen yerde insanların benliğini yükseltebilir. Toplumda itibarı-
nın artmasını sağlayabilirler. Toplumda itibarın artması, modaya uyma gibi sosyal
ve psikolojik ihtiyaçlar turizm yaratan nedenlerdir.
Kişileri seyahate yönelten faktörler iki grupta da belirtilebilir. Bu gruplardan ilki iten
faktörlerdir. İten faktörler, kişinin daha çok iç dünyasıyla ilgili olarak kaçış, rahatlama,
dinlenme, prestij, değişim, macera ve kendini keşfetme vb. isteğidir. Diğer faktör ise birey-
3. Ünite - Turizmin Tarihsel Gelişme Süreci ve Turizmin Gelişmesine Etki Eden Faktörler 59
leri seyahate çeken dışarıdan kaynaklanan ve kişiyi harekete geçiren motivasyonlarıdır. Bu
motivasyonlar; doğal güzelikler, tarihî, kültürel yerler, sportif olaylar, kongre, festival vb.
organizasyonlardır. Bazen seyahatlerde hem iten faktörler hem de çeken faktörler etkili
olmaktadır. Örneğin bir dağ tatili hem bir kaçış, keşif, dinlenme hem de doğal güzellikleri
içerebilir (Lundberg, 1990: 41).
Turizm olayına katılan kişi, toplum içinde günlük yaşamında alıştığı rolleri ve kuralları
aşmakta, bunlardan doğan yükümlülüklerden kurtulmakta ve sahip olduğu sosyal statü-
nün gereği olan davranış tarzlarını bir kenara bırakarak kendini özgür hissedebilmektedir.
Endüstrileşme, hızlı nüfus artışı ve kentleşme, doğa ile olan ilişkilerin en alt düzeye inmesi
ve günümüzün toplumsal hayatı içerisindeki insanın bunalım ve gerilimleri, turizm açı-
sından önemle durulması gereken bir sosyal konu olmaktadır. Ayrıca endüstriyel toplum
yaşantısının yalnızlığa sürüklediği insan, günlük olağan hayatı dışında özgürce beşeri iliş-
kiler kurabileceği dost ve arkadaş arayışı içinde olmaktadır. Bu nedenle toplu seyahatlerle
doğan grup arkadaşlığı, insan mutluluğunu artıran bir faktör olmaktadır (Özdemir, 1992:
14). Ayrıca tatil yapma ve değişik yörelere gitme, insanların verimini artıran en önemli
etkenlerdendir. Bu nedenle özellikle gelişmiş ülkelerde yaşayan insanlar tatil yapmayı bir
alışkanlık hâline getirmişlerdir (Akat, 2000: 11).
Teknolojik Faktörler
Turizm, ulaşım yolları ve ulaştırma araçları olmadan gerçekleşemez. Bu nedenle turizm Özelikle ulaşım
ile ulaşım teknolojisi arasında çok yakın bir ilişki vardır (Gürdal, 1987: 10). Teknolojik teknolojisindeki gelişmeler
sonucunda yolculukların
faktörler turizmin gelişmesini etkileyen en önemli faktörlerden biridir. Ulaşım teknolo- ucuzlaması, turizmin
jisindeki ve kitle iletişim araçlarındaki gelişmeler modern anlamda turizmin gelişmesine kitleselleşmesini sağlamıştır.
büyük katkıda bulunmuştur. Ulaşım teknolojisindeki gelişmelerin turizm üzerindeki et-
kileri şunlardır (Eralp, 1983: 13-14):
• Ulaştırma araçlarının kısa sürede uzak yörelere ulaşabilmesi, yoğun nüfuslu yerle-
şim merkezlerine özgü olan turizmi kırsal alana da yöneltmiştir,
• Ulaştırma araçlarının çok sayıda insanı bir seferde taşıyabilmesi, yüksek kapasite-
de konaklama tesislerinin sayısını artırmıştır,
• Ulaştırma araçlarının ulaştığı hız nedeniyle uçuş süresinin kısalması, konaklama
yerinde kalış süresini uzatarak turist başına düşen harcama miktarını artırmış ve
hem konaklama tesisleri hem de yerel ekonomiye yarar sağlamıştır,
• Toplu taşıma imkânı, yolcu başına düşen taşıma ücretini düşürerek düşük gelir dü-
zeyindekilerin yani nüfusun geniş kesiminin de seyahate katılmasını sağlamıştır,
• Çok sayıda insanın kısa sürede kıtalar ötesine, deniz aşırı ülkelere taşınabilme-
si, turizmi uluslararası kültürel, ekonomik ve sosyal ilişkilerde önemli bir unsur
hâline getirmiştir,
• Ulaşım teknolojisindeki değişim, araçların kendisini, yolculuğu, gezi ve konakla-
mayı da sağlayan araç ve gereçlerle donatılmasını sağlamıştır. Bu gelişim konak-
lama tesisleri yanında sadece ulaşım sistemine dayalı bir turizm çeşidinin ortaya
çıkmasını da sağlamıştır.
Ulaştırma araçları, gemi, tren, motorlu araçlar ve uçağı kapsamaktadır. Toplu ulaşım
araçlarının en önemlilerinden gemi, özelikle kıtalararası deniz ulaşımında büyük rol oy-
namıştır. XIX. yüzyılda özellikle Atlantik üzerindeki gemi taşımacılığı büyük önem ka-
zanmıştır. Avrupalıların Amerika’ya göç trafiği nedeniyle seyahat acentaları birçok sefer
düzenlemişler. Bu hızlı gelişme karşısında, büyük seyahat şirketleri doğmuş ve bir hizmet
rekabeti başlamıştır. Günümüzde ise gemilerle kitle taşımacılığının yanında, turistik tatil
ve eğlence şekli olarak kruvaziyer seferleri ortaya çıkmıştır (Hacıoğlu, 2006: 6).
60 Genel Turizm Bilgisi
Trenler en güvenli ulaşım aracı Trenler ise turizm amaçlı kitle seyahatlerinin ilk taşıma araçlarıdır. Buharlı lokomo-
olmaları, çok sayıda yolcuyu
taşıyabilmeleri, ucuz olmaları,
tifin icadı tren ulaştırmasının önem kazanmasını sağlamıştır. Thomas Cook’un düzen-
yolculara rahat hareket edebilme, lediği ilk geziler trenle yapılmıştır. Şehir nüfusunun artışı Avrupa’da demir yolu taşıma-
yeme-içme, geceleme imkânı cılığına önem verilmesine neden olmuş ve halkın seyahat gereksinimlerini karşılamada
sağlamaları ve günümüzde çevre
dostu bir ulaşım şekli olmaları tren büyük önem kazanmıştır. Turizmin hizmetinde büyük rol oynayan tren II. Dünya
nedeniyle kullanılmaktadır Savaşı’ndan sonra önemini devam ettirememiş fakat 1980 yılından sonra Avrupa’da tren
(Gürdal, 1987: 23).
turizmde tekrar taşımacılık görevini almaya başlamıştır (Hacıoğlu, 2006: 7). Teknolojik
gelişmeler sonucunda tren taşımacılığı iyileştirilmiş ve günümüzde artık hızlı konforlu
trenler kullanılmaktadır.
Otomobilin ortaya çıkmasıyla 1940’tan sonra turizmde yer değiştirme ve gezme yönün-
de bir değişim başlamıştır. Trenle başlayan turizm taşımacılığı otomobille yaygınlaşmış ve
demokratikleşme sürecine girmiştir. Otobüsle ilk gezi 1910 yılında İngiltere’de yapılmış,
1918 yılında Paris’te otobüsle turistik gezilerin yapıldığı görülmüştür. 1925 yılından iti-
baren Avrupa’da otobüsle yapılan gezilerde büyük bir gelişme başlamış otobüs şirketleri
kurulmuş ve 1930’lardan sonra trenle rekabet etmeye başlamışlardır (Hacıoğlu, 2006: 8).
Motorlu araçlarla bireysel veya toplu olarak başka ulaşım araçlarıyla gidilemeyen yerlere
gidilebilmesi, istenilen yerde durma ve konaklama imkânı vermesi, kısa ve uzun mesafeli
kent içi yolculuklara olanak vermesi, turizmin yaygınlaşmasını sağlamıştır (Gürdal, 1987:
25). Özellikle otomobillerin kişilere her an emre hazırlık konforunu ve özgür seyahat etme
imkânını sağlaması ulusal turizmin hızla gelişmesine katkıda bulunmuştur.
Charter seferleri rantabl olan Otomobilin ortaya çıkması ve I. Dünya Savaşı’ndan sonra uçakların kullanılmaya
hatlarda yapılmakta, turistik
talebe göre hareket edilmektedir. başlaması demir yolu ve deniz yolu ulaştırmacılığını olumsuz yönde etkilemiştir. Uçak
Charter seferleri personel, taşımacığındaki gelişmeye 1921 yılında T. Cook İşletmesinin İngiltere’de 18 uçak şirketini
eğitim, araştırma ve yer bakım temsil etmesi gösterilir. İlk uçakla turistik geziler yine T. Cook tarafından New York ve
masrafları olmadığından tarifeli
uçak seferlerine göre %50 kadar Chicago arasında düzenlenir. Daha sonraları Londra’dan Fransa’nın Nice ve Cannes şehir-
daha ucuz olmaktadır. Charter lerine belli gruplar için uçak seyahatleri düzenlenir. Seyahat acentalarının düzenlediği bu
seferlerinde, tarifeli seferden
farklı olarak, bir kişi veya grup, bir geziler, trenle yapılan seyahatten iki kat daha pahalıydı ve bu nedenle uçak, sadece zengin
uçağın tüm koltuk kapasitesini bir sınıfın seyahat aracı olarak görülüyordu. 1945’lerden sonra askerî uçaklar sivil yolcu
satın almaktadır.
taşımacılığında kullanılmaya başlanmış ayrıca devlet, tarifeli havayollarının yanı sıra ta-
rifesiz özel uçak şirketlerinin de sefer yapmalarına izin vermiş böylece charter seferleri
kurulmuştur. Hava ulaştırmacılığındaki yolcu taşımacılığı ancak charter (dolmuş) sefer-
leriyle halka hitap etmeye başlamıştır (Hacıoğlu, 2006: 8). Uçaklar, çok uzak mesafelere
kısa sürede ulaşabilme imkânı, gittikçe daha güvenli, daha konforlu ve daha ucuz olması
nedeniyle ulusal ve uluslararası turizmin gelişmesine katkıda bulunmuştur.
Birçok konaklama, seyahat ve hava yolu işletmesi İnternet üzerinde kendi web sayfası-
na sahip olmakta ve bu şekilde pazarlama ve tanıtma faaliyetlerini sürdürmektedir. İnter-
net ayrıca doğrudan satış imkânı sağlamaktadır. İşletmelerin İnternet yoluyla, ürünlerini,
hizmetlerini ve donanımlarını tanıtmaları bu ürün ve hizmetler hakkında müşterilerine
bilgi sunabilmeleri kendilerine zaman tasarrufu ve düşük maliyet (broşür vb. maliyetlerin
azalması) gibi avantajlar sağlamaktadır (Avcıkurt ve Köroğlu, 2000: 116). Yapılan araş-
tırmalarda turizm bölgelerini ziyaret eden turistlerin İnternet kullanım oranının yüksek
olduğu tespit edilmiştir. İnternet’i sık kullanan turistlerin, İnternet’i ağırlıklı olarak önce-
likle işleriyle ilgili ve zaman geçirmeye yönelik olarak kullandıkları, seyahat planı yapma-
ları gerektiğinde ise, öncelikle İnternet’ten yararlandıkları belirlenmiştir (Sarı ve Kozak,
2004). Günümüz bilgi çağı olması dolayısıyla ürün ve hizmetlerin tanıtımı, tüketiciler açı-
sından ise istek ve ihtiyaçların tatmin edilmesi, mevcut bilginin dağıtım kanalları aracılığı
ile ne ölçüde başarıyla sunulabildiğine bağlı olmaktadır. Bu nedenle turizm sektörü, bilgi
teknolojilerinin en yoğun ve en yaygın kullanıldığı alanlardan birisi olmaktadır (Sarı ve
Kozak, 2005: 250).
Turizm Kredileri
Seyahat etmek isteyenlere verilen kredi ve taksitle ödeme gibi finansman kolaylıkları-
nın sağlanması ve tek bir fiyatla tümüyle planlanmış paket turlar düzenlenmesi, turizme
katılmayı arzulayan fakat çeşitli nedenlerle bunu gerçekleştiremeyen kişilere bu olanağı
sağlamıştır (Barutçugil, 1982: 32). Özellikle satın alma gücü daha az olan kişiler, verilen
destek ve teşviklerle turizme katılmışlardır. Turizm işletmelerine verilen kredi ve yatırım
teşvikleri de turizmin gelişmesini sağlamıştır. Türkiye’de özellikle 1980 sonrası uygulama-
ya konulan turizm teşviklerinin ülkedeki tesis, yatak ve turist sayısının önemli düzeyde
artmasını sağlamıştır.
62 Genel Turizm Bilgisi
Özet
İlk Çağ’da turizmin gelişimini ifade edebilmek Yeni Çağ’da turizmin gelişimini kavrayabilmek
1 4
MÖ 4000 yıllarında Sümerler tarafından tekerleğin ve Yeni Çağ’da Sanayi Devrimi’nin olması turizmin geliş-
yazının bulunmasıyla seyahat eğilimleri artmıştır. İlk mesini doğrudan ilgilendirmiştir. Sanayileşme ile bir-
Çağ’larda Çin, Uygur ve Finike gibi topluluklar tica- likte şehirleşme başlamış, sosyal sınıf ortaya çıkmış ve
ret amaçlı seyahat etmişler. Bu dönemde Romalılar’ın eğitim yaygınlık kazanmıştır. Buhar ve kömürle işle-
zevk, sağlık, ticaret ve spor amacı ile seyahat ettiği ve yen makinelerin icat edilmesiyle önce gemilerin sonra
turizmin bu dönemde geliştiği görülmüştür. Sağlık trenlerin ulaşımda kullanılması seyahatlerde artışlar
veren kaplıca ve şifalı sular, olimpiyat oyunları, fes- meydana getirmiştir. Bu dönemde Thomas Cook ta-
tival, panayır ve tiyatro gibi spor, eğlence etkinlikleri rafından trenle ilk organize turlar yapılmış böylelikle,
Romalıları çeken etkinliklerdi. Yine bu dönemde pek Thomas Cook ilk seyahat organizatörü olarak tarihte
çok Yunanlı bilgin ve tarihçi gezip gördüğü yerler yerini almıştır.
hakkında eserler yazmıştır.
Yakın Çağ’da turizmin gelişimini özümseyebilmek
5
Orta Çağ’da turizmin ne anlama geldiğini değerlendirebilmek Bu dönemde özellikle II. Dünya Savaşı’ndan sonra
2
Bu dönemde Roma İmparatorluğunun yıkılması ve havacılıkta meydana gelen gelişmeler turizmi olumlu
otorite boşluğu olması yol güvenliğini ortadan kal- yönde etkilemiş hızlı, konforlu ve ucuz ulaştırma sa-
dırmış ve seyahat eğilimlerini azaltmıştır. Orta Çağ’ın yesinde seyahat eğilimi artmıştır. Seyahat özgürlüğü,
ilk dönemindeki bütün toplumu kuşatan din baskısı ücretli tatil hakkı, boş zamanın artması ve bir takım
seyahatleri de etkilemiş, böylece bu dönemde dinî sosyal gelişmeler turizmi geliştirmiştir. Tüketicile-
amaçlı seyahatlerin yoğunlaştığı görülmüştür. Dinî rin alım güçlerinin artmasıyla turizm kitleselleşmiş
amaçlı seyahatler, Kudüs, Mekke ve Medine gibi ve uluslararası hâle gelmiştir. Kitle turizminin önem
kutsal yerlere yapılmıştır. Orta Çağ’ın önemli olayla- kazanmasıyla birlikte konaklama işletmelerinde bü-
rından biri de Haçlı seferleridir. Haçlı seferleri son- yük gelişmeler olmuş, her gelir düzeyine hitap eden
rası Marco Polo’nun Çin’e yaptığı seyahatten sonra konaklama işletmeleri yapılmıştır. Turizm günümüze
Venedik’te yayımladığı eser okuyanlarda merak uyan- kadar çok hızlı bir gelişme kaydetmiş, ülkelerin ge-
dırmıştır. Türkler, Anadolu’da yol güvenliği ve konak- lirini artıran ve istihdam yaratan büyük bir endüstri
lama gereksinimini sağlamak için kervansaraylar ve hâline gelmiştir. Gelecekte Dünya Turizm Örgütünün
hanlar yapmışlar bu sayede ticaret gelişmiştir. verilerine göre turizmde büyüme olacağı, özellikle
Asya-Pasifik bölgesinin pazar payının daha yüksek
Rönesans Dönemi’nde turizmin gelişimini açıklayabilmek olacağı tahmin edilmektedir. Tüketici profiline yöne-
3
Orta Çağ’da dini amaçlı yapılan seyahatler yerini Röne- lik ise insan ömrünün uzayacağı, üçüncü yaş grubu-
sans ile birlikte, sanatsal çalışmaların yoğunluk kazan- nun artacağı, çevreye duyarlı ve doğaya dayalı tatillere
dığı merkezlere ziyaret etmeye bırakmıştır. Bu dönem- yönelik talebin artacağı öngörülmektedir.
de asiller sınıfına ait ailelerin çocukları sonraları Grand
tur adı verilen Avrupa’da özellikle Roma’ya yönelik se- Turizmin gelişmesine etki eden faktörleri sıralayabilmek
6
yahatlere çıkardı. Bu seyahatlerin amacı büyük ölçüde Çalışan kesime sağlanan ücretli tatil, sosyal güvenlik
siyası olmakla birlikte kültürel yönü de bulunmaktaydı. hakkı, seyahat özgürlüğünün sağlanması, gelir düze-
Aydınlanma döneminde, Christoph Colomb, Vascodö yinin artması, insanların eğitim ve kültür düzeyinin
Gama ve Macellan gibi denizcilerin dünya yuvarlağını artması turizmin gelişmesini sağlamıştır. Nüfusun
keşfetmek için seyahat etmeleri önemli bir gelişmedir. artması, çalışma süresinin kısalması ve dolayısıyla ça-
Böylelikle insanlar başka kültürleri tanıma ve merak lışanların boş zamanlarının artması, ulaştırma ve kitle
etme eğilimi içine girmişlerdir. iletişim teknolojisindeki gelişmeler, tatil kredileri teş-
viklerle gelir düzeyi düşük insanların da tatile çıkabil-
meleri, tatilin artık lüks olmaktan çıkarak bir ihtiyaç,
alışkanlık hâline gelmesi ve tatil bilincinin oluşması
turizmin gelişmesini etkileyen faktörlerdir.
3. Ünite - Turizmin Tarihsel Gelişme Süreci ve Turizmin Gelişmesine Etki Eden Faktörler 63
Kendimizi Sınayalım
1. Tarihte çağdaş turizmin önkoşullarından olan ulaşıma 6. Aşağıdakilerden hangisi Sanayi Devrimi’nden sonra tu-
ilişkin ilk düzenli yolları ve ulaştırma araçlarını kullanıma rizme ayrılan payın artmasını sağlayan gelişmeler arasında
sokan uygarlık aşağıdakilerden hangisidir? yer alır?
a. Sümerler a. Çalışma sürelerinin giderek artması
b. Fenikeliler b. Teknolojik gelişmelerin boş zamanı artırması
c. Asurlular c. Eğitim seviyesinin düşmesi
d. Romalılar d. Bireylerin yaşam düzeylerinin düşmesi
e. Babiller e. Seyahat özgürlüğünün kısıtlanması
2. Tarihin ilk seyyahlarından biri olan ve gezdiği yerlerin 7. Aşağıdakilerden hangisi Sanayi Devrimi’nden sonra ya-
gelenek ve göreneklerini yazan Yunanlı tarihçi ve coğrafyacı şanan değişimler arasında yer almaz?
aşağıdakilerden hangisidir? a. Satın alma gücünün azalması
a. Marco Polo b. Eğitimin, soyluların tekelinden kurtularak yaygınlık
b. Macellan kazanması
c. Thomas Cook c. Kentlerin büyük şehirler haline gelmeye başlaması
d. Pausanias d. Kırsal kesimden kente göç
e. Heredot e. Kitlesel iletişim ağının hızla kurulması
3. Orta Çağ’da turizme damgasını vuran en önemli unsur 8. Aşağıdakilerden hangisi Sanayi Devrimi’nin yol açtığı
aşağıdakilerden hangisidir? seyahat etmeyi doğrudan ilgilendiren önemli değişimlerden
a. Deniz turizmi biridir?
b. Olimpiyatlar a. Nüfus artışı
c. Dini turizm b. Yıllık ücreti izin hakkı
d. Sağlık turizmi c. İnsan ömrünün uzaması
e. Artan boş zaman d. Kadınların çalışma hayatına girmesi
e. Eğitim düzeyinin artması
4. Anadolu Selçuklu Devleti Dönemi’nde seyahat edenlerin
hizmetine açılan ilk turizm tesisi aşağıdakilerden hangisidir? 9. Aşağıdakilerden hangisi tarihte bilinen ilk paket turun
a. Medrese düzenlenme tarihidir?
b. Kale a. 1789
c. Hamam b. 1832
d. Kervansaray c. 1841
e. Mektep d. 1873
e. 1900
5. XVII. ve XVIII. yüzyılda düzenlenen Grand Tour’un te-
mel amacı aşağıdakilerden hangisidir? 10. Üçüncü yaş turizminin gelişmesine etki eden en önemli
a. Termal turizmden yararlanmak faktör aşağıdakilerden hangisidir?
b. Gidilen bölgede ticareti geliştirmek a. Gelir düzeyinin artması
c. Gidilen yerlerde siyasal ilişkileri geliştirmek b. Sosyal güvenlik
d. Sağlık amaçlı c. Yıllık ücretli izinler
e. Akrabaları ziyaret d. Kentleşme
e. İnsan ömrünün uzaması
64 Genel Turizm Bilgisi
Sıra Sizde 3
Teknolojik gelişmeler ulaştırmada ve kitle iletişim araçla-
rında meydana gelen gelişmeler turizmin hızlı bir şekilde
gelişmesini sağlamıştır. Ulaştırma araçları açısından özellikle
uçaklarda meydana gelen teknolojik gelişmeler, yolculukların
ucuzlaması ve yolda geçen sürenin kısalması turizmi olumlu
yönde etkilemiştir. Ayrıca ulaşımdaki teknolojik gelişmeler
sonucunda araçların kendisini sadece yolculuğa değil, gezi ve
konaklamayı sağlayan araç ve gereçlerle donatılması ulaşım
sistemine dayalı bir turizm çeşidini ortaya çıkartmıştır. Kitle
iletişim teknolojisinde meydana gelen gelişmeler televizyon
ve İnternetin kullanılması, büyük kitlelere hitap etmesi, gör-
sel ve renkli olması turizmde insanların hem iletişimini hem
de seyahate çıkma isteğini artırmıştır. Bilgi teknolojilerinde
meydana gelen gelişmeler sayesinde ise turizm endüstrisi pa-
zarlama ve yönetim etkinliği sağlamıştır.
3. Ünite - Turizmin Tarihsel Gelişme Süreci ve Turizmin Gelişmesine Etki Eden Faktörler 65
Yararlanılan ve Başvurulabilecek
Kaynaklar
Akat, Ö. (2000). Pazarlama Ağırlıklı Turizm İşletmeciliği, Mcintosh, W. R., Goeldner, C.R., Ritchie, B. (1995), Tourism:
Bursa: Ekin Kitapevi. Principles, Practise, Philosophies, (7th ed.), New York:
Alister M, Wall, G. (1990). Tourism: Economic, Physical John Wiley& Sons Inc.
and Social İmpacts Longman Group Limited England. Mill, R. C. ve Marrıson, A. (1985). The Tourism System, New
Avcıkurt, C. (2015). Turizm Sosyolojisi-Genel ve Yapısal Jersey: Prentice Hall Inc.
Yaklaşım, Detay Yayıncılık, (Yenilenmiş ve Genişletilmiş Olalı, H. ve Timur, A. (1988). Turizm Ekonomisi, İzmir:
ve 4. Baskı), Ankara: Detay Yayıncılık. Ofis Ofset Matbaacılık.
Avcıkurt, C. ve Doğdubay, M. (2015). “Turizm İşletmelerinin Oral, S. (2005). Otel İşletmeciliği ve Verimlilik Analizleri,
Uluslararası Boyutu”, (Edit. Burhanettin Zengin/Şehnaz (5.baskı), Ankara: Detay Yayıncılık.
Demirkol), Turizm İşletmeleri, Genişletilmiş ve Gözden Özdemir, M. (1992). Turizmin Türkiye’nin Sosyo- Ekonomik
Geçirilmiş ve 3. Baskı, İstanbul: Değişim Yayınları. Yapısına Etkileri, Ankara: KÖK-SAV Vakfı Yayınları.
Avcıkurt, C. ve Köroğlu, A. (2000). “Türkiye’deki Turizm Sarı, Y. ve Kozak, M. (2004). Yabancı Turistlerin Internet’i
İşletmelerinin Tanıtma ve Pazarlama Faaliyetlerinde İn- Kullanma Eğilimleri: Uluslar Bazında Bir Karşılaştırma,
terneti Kullanma Eğilimleri”, 5. Ulusal Pazarlama Kong- Anatolia: TurizmAraştırmaları Dergisi, 15(2): 169-183.
resi, Değişen Tüketici Karşısında Pazarlamada Yeni Yak- Sarı, Y. Ve Kozak M. (2005). “Destinasyon Pazarlamasında
laşımlar, Antalya. Internet’in Etkisi: Destinasyon Web Siteleri İçin Bir Mo-
Barutçugil, İ. (1982). Turizm İşletmeciliği, Bursa: Uludağ del Önerisi”, Akdeniz Üniversitesi İİBF Dergisi, ss.248-
Üniversitesi Yayınları. 271.
Dinçer, M. Z. (1993). Turizm Ekonomisi ve Türkiye Ekono- Sağcan, M. (1986). Rekreasyon ve Turizm, İzmir: Cumhu-
misinde Turizm, İstanbul: Filiz Kitabevi. riyet Basımevi.
Doğan, H. Z. (2004). Turizmin Sosyo-Kültürel Temelleri, Sezgin, O. M. (2001). Genel Turizm ve Turizm Mevzuatı,
Ankara: Detay Yayıncılık. Ankara: Detay Yayıncılık.
Eralp, Z. (1983). Genel Turizm, Ankara: A.Ü. Basın Yayın Soyak, M. (2013). Uluslararası Turizmde Son Eğilimler ve
Yüksek Okulu Yayınları, No: 3. Türkiye’de Turizm Politikalarının Evrimi, Marmara Sos-
Günay, Ş. ve Çınar, T. (1975). Genel Turizm Bilgisi. Ankara: yal Araştırmalar Dergisi, ss.1-18.
Güneş Matbaacılık. Toskay, T. (1983). Turizm: Turizm Olayına Genel Yaklaşım,
Gürdal, M. (1987). Ulaştırma Ekonomisi. Ankara: Çoşkun İstanbul: Der Yayınları.
Matbaası. Türkiye Turizm Stratejisi 2023 Eylem Planı, (2007) http://
Hacıoğlu, N. (2013). Turizm Pazarlaması,(8. Baskı), Ankara: yigm.kulturturizm.gov.tr/ Eklenti/906,ttstratejisi2023pdf.
Nobel Yayıncılık. pdf?0 Erişim tarihi:15.10.2015.
Hacıoğlu, N. (2006). Seyahat Acentacılığı ve Tur Operatör- Tuik, 2015, www.tuik.gov.tr Erişim tarihi:15.10.2015.
lüğü. Ankara: Nobel Yayıncılık. Usta, Ö. (2009). Turizm, Genel ve Yapısal Yaklaşım, Ankara:
Hacıoğlu, N, Gökdeniz, A. ve Dinç, Y. (2015). Boş zaman ve Detay Yayıncılık.
Rekreasyon Yönetimi, Ankara: Detay Yayıncılık. Vizyon 2023, Ulaştırma ve Turizm Paneli, Ankara, (2003).
Holloway, J. C. (1994). The Business of Tourism, (4. Baskı), http://www.utikad. org.tr/db/files/TUBITAK%20Ulastir-
Scotland: Pitman Publishing. ma%20ve%20Turizm%20Paneli.pdf. Erişim Tarihi:15.10.
İnceoğlu, M. (2000), Tutum-Algı-İletişim, Ankara: İmaj 2015.
Yayıncılık. World Tourizm Organization, Tourism Hightsts, June-2015.
Inskeep, E. (1991). Tourism Planning, An Integrated and Erişim tarihi: 15.10. 2015.
Sustainable Development Approach, New York: Van http://seyahatozgurlugu.blogspot.com/p/seyahat-ozgurlugu-
Nostrand Reinhold, nedir.html Erişim tarihi: 19.10. 2015.
Karaçor, S. (1999). “Dünya Turizminde Yeni Arayışlar ve http://www.turkedebiyati.org/seyahatname.html Erişim tari-
Türkiye Turizminde Geleceğe Yönelik Eğilimler”, Sel- hi: 19.10. 2015.
çuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksek Okulu
Dergisi, 3, 171-182.
Lundberg, D. E. (1990) The Tourist Business, (Sixth
Edition), New York: Van Nostrand Reinhold.
4
GENEL TURİZM BİLGİSİ
Amaçlarımız
Bu üniteyi tamamladıktan sonra;
Turizm endüstrisinin yapısını ve bileşenlerini kavrayabilecek,
Ulaştırma işletmelerinin turizm endüstrisindeki yeri ve önemini ifade edebilecek,
Konaklama işletmelerini açıklayabilecek,
Seyahat işletmelerini sınıflandırabilecek,
Yiyecek içecek işletmelerinde dikkate alınması gereken faktörleri sıralayabilecek,
bilgi ve becerilere sahip olabileceksiniz.
Anahtar Kavramlar
• Turizm Endüstrisi • Seyahat İşletmeleri
• Ulaştırma İşletmeleri • Yiyecek-İçecek İşletmeleri
• Konaklama İşletmeleri
İçindekiler
• GİRİŞ
• TURİZM ENDÜSTRİSİNİN YAPISI VE
BİLEŞENLERİ
• ULAŞTIRMA İŞLETMELERİ
Genel Turizm Bilgisi Turizm Endüstrisinin Bileşenleri • KONAKLAMA İŞLETMELERİ
• SEYAHAT İŞLETMELERİ
• YİYECEK İÇECEK İŞLETMELERİ
• DİĞER İŞLETMELER
Turizm Endüstrisinin
Bileşenleri
GİRİŞ
Hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerin ekonomilerinde önemli bir paya sahip
olan turizm, küresel anlamda dünyanın en büyük endüstrilerinin başında yer aldığı gibi
dünyada en hızlı büyüyen ve gelişen endüstrisi olma özelliğine de sahiptir.
Turizm endüstrisi sanayi devrimi sonrası dünyada yaşanan sosyal, ekonomik, tekno-
lojik gelişmelere bağlı olarak büyümeye başlamıştır. XX. yüzyılın ikinci yarısında dünya
genelinde uluslararası turizm hareketine katılan kişi sayısı milyonlarla ifade edilirken, gü-
nümüzde dünya nüfusunun yaklaşık olarak %15’i farklı nedenlerle farklı yerlere seyahat
etmekte ve turizm faaliyetlerine katılmaktadır. Dünya genelinde seyahat eden ve gecele-
me yapan 1 milyar 135 milyon kişi tarafından 2014 yılında yaklaşık 1 trilyon 245 milyar
dolarlık harcama yapılmıştır. Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütünden (UNWTO)
açıklanan verilere göre, 2013 yılında 1 trilyon 197 milyar dolar olan dünya turizm harca-
ması, 2014’te yüzde 3,7 artış göstermiştir. Seyahat edenlerin konaklama, yiyecek, içecek,
eğlence, alışveriş ve diğer mal ve hizmetlere yaptığı harcamalara 221 milyar dolarlık ulus-
lararası yolcu taşımacılığı da eklendiğinde, dünya turizm cirosu yaklaşık 1,5 trilyon dolara
çıkmaktadır (http://www.unwto.org).
Yirminci yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkan ekonomik, sosyal, kültürel, çevresel ve
psikolojik değişimler, turizm alışkanlıkları ve ihtiyaçları üzerinde büyük etkiler yaratmış,
bunun sonucu olarak uluslararası düzeyde yaygın bir turizm hareketi doğmuştur. Böylece
turizm olgusu günümüzde ulaştığı boyutlar sayesinde, sanayileşme ve uluslararası ticaret
gibi önemli ve sürekli bir endüstri özelliğine sahip olmuştur. Hizmet endüstrisi olarak
nitelenen turizm, ulusal ve uluslararası düzeyde kazandığı dev boyutlarla yatırımları ve iş
hacmini geliştiren, gelir yaratan, döviz ve istihdam sağlayan, sosyal ve kültürel hayatı etki-
leyen, çevreyi koruyan bir kapsam kazanmıştır. Turizmin önemi kısaca maddeler hâlinde
aşağıda şekilde açıklanmaktadır (Usta, 2009: 2-3):
• Küresel boyutta tüm dünyada yaşayan insanları ilgilendiren bir üretim ve tüketim
olayıdır.
• Turizm, sağladığı döviz girdileri ile dış ödemeler ve dış ticaret dengelerini düzeltici
bir sektördür.
• Millî gelire katkı sağlayan ve ülke ekonomisini geliştiren bir hizmet sektörüdür.
• İş ve istihdam sağlayıcı bir özelliği vardır.
• Doğal, kültürel ve sosyal çevreyi korumanın ve geliştirmenin etkili bir aracıdır.
• Toplum olarak gelişmenin itici ve sürükleyici bir elemanıdır.
68 Genel Turizm Bilgisi
Yirminci yüzyılın ikinci yarısında uluslararası düzeyde yaygın turizm hareketlerinin doğ-
1 masına etki eden unsurlar neler olmuştur?
Ülke vatandaşlarının kendi ülkeleri içerisinde kalarak turizm amaçlı seyahat etmeleri
iç turizm talebi olarak adlandırılmaktadır. Ülke vatandaşlarının yabancı ülkelere gi-
derek turizm amaçlı seyahat etmeleri ise dış turizm talebi olarak tanımlanmaktadır.
Turizm arzı, tüketimde Turizm arzı ise “Tüketimde yer alan ve turizm talebinin gereksinimlerini karşılamak
yer alan ve turizm talebinin
gereksinimlerini karşılamak için gerekli mal ve hizmetlerin (turizm ürünü) tedarik edilmesini içeren üretime dayalı
için gerekli mal ve hizmetlerin işlemlerin tümü” şeklinde tanımlanmaktadır. Bu çerçevede turizm arzının başlıca özellik-
(turizm ürünü) tedarik edilmesini
içeren üretime dayalı işlemlerin
leri şu şekilde sıralanabilir (Olalı ve Timur, 1988: 135):
tümüdür. • Turizm sektöründe arzın oluşturulması büyük yatırımlar gerektirmektedir.
• Turizm arzı, diğer turistik bölgelerdeki fiyatların etkisi, tüketici eğilimleri ve gerek-
sinimlerindeki farklılıklar gibi, dış faktörlerin etkisi ile sunulan mal ve hizmetler
açısından da farklılıklar göstermektedir.
• Turizm sektöründe üretilen mal ve hizmetlerin ya da kazanılan deneyimlerin stok
edilmesi mümkün olmadığından turizm arzını oluşturan mal ve hizmetlerin üre-
tildiği anda tüketilmesi zorunluluğu söz konusudur.
4. Ünite - Turizm Endüstrisinin Bileşenleri 69
• Turizm arzının temel özelliği, emek-yoğun üretime dayalı olmasıdır.
• Turizm arzı kısa dönemde inelastik bir özelliğe sahiptir ve turizm arzını kısa dö-
nemde arttırmak mümkün olmayabilir.
• Bir tüketici turizm faaliyetlerinden tam olarak yararlanabilmek için üretim yerine
gitmek zorundadır.
• Turizm arzı çok değişik alanları ilgilendiren bir özelliğe sahiptir. Bir bölgedeki fi-
ziksel, doğal, kültürel ve insani değerler bu bölgeyi ziyaret eden turistin zihninde
bir bütün olarak kalmakta ve turistin tatil deneyiminin oluşmasına bir bütün ola-
rak katkıda bulunmaktadır.
Ülkelerin veya bölgelerin sahip oldukları turizm arz kaynaklarını etkin bir şekilde kul-
lanmaları, bölgeler arasındaki dengesizliklerin giderilmesi ve bölgesel kalkınmanın sağ-
lanması açısından da önemlidir. Turizmin temel arz verileri bölgelerin doğal, sosyo-kül-
türel ve tarihsel kaynaklarına bağlı olduğundan, turizm diğer endüstrilerden farklı olarak
kalkınmayı da hızlandırmaktadır. Çünkü diğer endüstrilerin varlığı birçok faktöre bağlı
olabilir ancak bunlar turizm endüstrisi için pek önemli olmayabilir. Burada önemli olan
bölgenin turizm arz potansiyelidir. Bu da bölgede turizmin gelişmesine neden olmaktadır.
Turizm endüstrisinin gelişmesi aynı zamanda diğer endüstrilerin de gelişmesi demektir.
Bu gelişme, bölgenin kalkınmasını hızlandırmakta ve bölgeler arası dengesizlik veya az-
gelişmişlik sorununu da turizm endüstrisi sayesinde en aza indirmektedir. Bunun için bir
ülkenin veya bölgenin turizm endüstrisinin, bölgesel kalkınmada ve bölgeler arası denge-
sizliğin giderilmesindeki etkinliği aşağıda belirtilen hususlara bağlıdır (Çeken, 2008: 303):
• Turistik arz verilerin envanteri çıkarılmalıdır.
• Ülkeler diğer ülkelere göre sahip olduğu farklı turizm ürünlerini ortaya koymalıdır.
• Turistik ürünlerin tanıtımı yapılmalıdır. Bu tanıtım daha çok uluslararası turizm
talebini oluşturan ülkelere yönelik olmalıdır.
• Uluslararası piyasalarda ülkenin veya bölgenin imajı olumlu yönde geliştirilmelidir.
• Turizm endüstrisindeki modernizasyon ve yenileme faaliyetleri desteklenmelidir.
• Turizm eğitimine gereken önem verilmeli ve sektörde çalışanların mesleki eğitim
seviyeleri iyileştirilmelidir.
• Turizm sosyo-ekonomik bir olay olduğu için ekonomik boyutu kadar sosyal boyu-
tuna da dikkat edilmelidir.
• Turizm endüstrisinin en önemli sorunlarından bir tanesi de yatırım sorunudur. Bu
sorunu aşmanın bir yolu da yabancı yatırımlardır. Yabancı yatırımları arttırmak
için gereken şartlar oluşturulmalıdır.
• Hükûmet politikalarında veya yatırım kararlarında turizm yatırımlarına öncelikli
turizm bölgelerine göre gereken önem verilmelidir.
• Bölgede turistik değerlerin korunması ve turizm bilincinin geliştirilmesi için sivil
toplum kuruluşları ve yetkili birimler arasında koordinasyon sağlanmalıdır.
• Bölgede kültürel değerlerin ve özellikle sit alanlarının korunması ve geliştirilmesi
için turizm bilinci geliştirilmelidir. Bu konuda çocuklardan başlayarak her yaştaki
insan, bölgenin kültürel mirası hakkında yeterince bilgilendirilmeli hatta turizmle
ilgili gönüllü dernekler oluşturulmalıdır.
• Turizm arzını oluşturan önemli faktörlerden bir tanesi de temiz bir çevredir. Bu-
nun için bölgede temiz bir çevre bilinci geliştirilmelidir.
Turizm olayının gerçekleştirilmesi için; ulaştırma işletmeleri, konaklama işletmeleri,
seyahat işletmeleri, yiyecek-içecek işletmeleri ve diğer tamamlayıcı hizmetleri sunan işlet-
melerin desteğine gereksinim duyulmaktadır. İşte turizm arz ve talebini birleştiren bütün
bu işletmeler turizm endüstrisinin bileşenleri olarak karşımıza çıkmaktadır.
70 Genel Turizm Bilgisi
Turizm talebi, ekonomideki diğer mal ve hizmetlere yönelik talebe göre bazı farklılıklar ve
2 değişik özellikler göstermektedir. Bunlar nelerdir açıklayınız.
ULAŞTIRMA İŞLETMELERİ
Geçmişten günümüze gelişim gösteren unsurların içerisinde ulaştırma sistemleri de
önemli bir alanı oluşturmaktadır. Toplumun refah düzeyini belirleyen faktörlerden biri
olan ulaştırma, mevcut kaynakların kullanımında etkin rol oynamaktadır. Her alanda iç
ve dış ticaretin gerçekleşmesi, istihdam olanaklarının artması ve insanların sosyo-kültü-
rel yapı içinde hayatlarına devam etmesi, ülkelerin sahip oldukları ulaştırma sisteminin
yapısıyla desteklenmektedir. Bu çerçevede ulaştırma, ülkelerin kalkınmasında değer ifade
eden, stratejik anlamda bölgesel üstünlük kaynağı olarak ele alınmaktadır.
Ulaştırma, hizmet sektörü içerisinde yer alan ana unsurlardan biridir. Bu sebeple,
tarım veya sanayi sektöründe olduğu gibi depolanamaz. Bu nedenle de gerektiği yerde
gerektiği kadar sunulmalıdır. Gerekmediği hâlde ulaşım olanağı sunmak ülke ekonomisi
için önemli bir kayıp teşkil etmektedir. Ulaşım politikalarının ekonomik, hatta sosyal ve
kültürel bir etkinlik olarak, ülke koşullarına uygun bir şekilde iyi tanımlanması ve dikkatli
bir şekilde uygulanması gerekmektedir. Ulaştırma sektörünün temel amacı; ulaştırma ta-
lebini, mümkün olan en kısa zamanda ve en az maliyetle, güvenli bir şekilde sunmaktır.
Bu temel amaca, sistemlerden birine ağırlık vermekle değil, ulaştırma sistemleri arasın-
da koordinasyonu sağlayacak bir altyapının oluşturulması ile ulaşılmaktadır. Bu noktada
devletin temel görevi; ekonomik ve toplumsal gelişmelerin yarattığı ihtiyaçları karşılaya-
bilecek şekilde ulaşım kapasitesini yaratmak, ülke ve toplum çıkarlarına uygun ulaşım
sistemlerini kurmak ve koordine etmektir (Akgüngör ve Demirel, 2004, s. 424).
Yolcu ve yük taşımacılığında ulaşım türlerinin her birinden faydalanma esas olmak
şartıyla; ülkenin sosyal durumuna, mali imkânlarına, sahip olduğu enerji kaynakları ile
arazisinin topoğrafik özelliklerine, teknolojik yapısına uygun düşen ulaştırma türlerinin
seçilip her birine gerekli olan ağırlığın verilmesi gerekmektedir. Bunun yanında ulaştırma
bir bütün olduğuna göre bu türler arasında dengelerin sağlanması, türlerin birbirlerinin
rakibi değil birbirlerini besleyen sistemler şeklinde bir bütün olarak işletilmeleri ülke için
ekonomik, hızlı, güvenli bir taşıma hizmetinin sağlanmasında göz önünde tutulması ge-
reken ana unsurlardır. Ülkelerarası ticarette, dolayısıyla ülkelerin ekonomisinde önemli
yeri olan ulaştırma sektörü; kara yolları, demir yolları, deniz yolları ve hava yolları olmak
üzere dört alt başlıkta gruplandırılmaktadır (TÜBİTAK, 2003).
Kara Yolları
Kara yolu taşımacılığı, üretim noktasından tüketim noktasına aktarmasız ve hızlı taşıma
yapılmasına uygun olması nedeniyle diğer taşıma türlerine göre daha fazla tercih edilmek-
tedir. Ekonomik kalkınma ve toplum refahının gelişmesinde büyük önemi olan kara yolu
taşımacılığı, kendi bünyesinde başlı başına ekonomik bir faaliyet olduğu gibi, diğer sektör-
lerle de çok yakın ilişkisi olan ve bu sektörleri olumlu veya olumsuz yönde etkileyen bir hiz-
met türü konumundadır. Sadece kara yoluna dayanan ulaştırma sektörü; kirlenme, kazalar
ve trafik tıkanıklığı ile ekonominin gelişmesindeki hareketliliği sınırlamaktadır. Karayolla-
rının dışında diğer ulaşım modellerinin geliştirilmesi durumunda ise sektörün ekonomik
kalkınmaya etkisi artacaktır. Dünya yol istatistikleri incelendiğinde; diğer taşıma sistemleri
çok gelişmiş ülkeler de dâhil olmak üzere bir çok ülkede yolcu ve yük taşımacılığında kara
yoluna olan talebin sürekli artan bir eğilim gösterdiği izlenmektedir (TÜBİTAK, 2003).
4. Ünite - Turizm Endüstrisinin Bileşenleri 71
Ulaşım faaliyetlerinin tarihsel sürecinde farklı dönemlerde farklı ulaştırma alt sistem-
lerinin ön plana çıktığı görülmektedir. 18. yüzyıla kadar deniz yolu ve iç su yolu taşı-
macılığı ön plandayken, 18. ve 19. yüzyılda Sanayi Devrimi ve buharlı motorların icadı
ile demir yolu taşımacılığı hâkim sistem haline gelmiştir. Kara yolu taşımacılığı ise 20.
yüzyılda otomotiv sanayinin gelişmesiyle ön plana çıkmış, İkinci Dünya Savaşı sonrası
hızlı bir şekilde artış eğilimine girmiş ve diğer ulaşım sistemleriyle rekabet edebilir hâle
dönüşmüştür. 1970’li yıllarda yaşanan enerji krizinin aşılmasından sonra, 1980’li yıllarda
kara yolu taşımacılığı artış eğilimini sürdürmüş ve 2000’li yıllarda pek çok gelişmiş ve
gelişmekte olan ülkede hâkim ulaşım sistemi hâline gelmiştir (http://www.kgm.gov.tr/Si-
teCollectionDocuments-/KGMdocuments/Kurumsal/StratejikPlan/sp12_16.pdf).
Turizmde kara yolu ulaşımı, turizm bölgeleri arasında kurduğu ilişkiden dolayı ve di-
ğer ulaşım hatlarından daha geniş bir ulaşım ağına sahip olması dolayısıyla bir turizm böl-
gesi çevresindeki turistik çekiciliklerin merkezle bağlantısını sağlayarak bütünlük oluş-
turmakta, geçtiği yerler ve yakınındaki doğal ve kültürel kaynakları turizme açmaktadır.
Turizmde kara yolu ulaşımı, turistlerin gecelemeleri için kara yolları üzerinde motel, kam-
ping gibi konaklama tesislerinin ve ayrıca ağırlama ve alışveriş ünitelerinin gelişmelerine
neden olmuştur. Turizmde kara yolunun olumsuz yönü uzaklıkla ilgilidir. Ulaşımın tatil
süresi içindeki payının fazla olması tatil süresini kısaltacağından uzak mesafelere seyahat-
lerde çok fazla tercih edilmemektedir (Doğaner, 1998: 1-2).
Demir Yolları
Demir yolu ulaşımı hat kapasitesi, arazi işgali, yapım maliyeti, kullanım ömrü, enerji tü-
ketimi, petrole bağlı olmaması, çevre dostu olması gibi özelliklerinin yanında en güvenli
ulaşım aracı olarak önem taşımakta ve bu nedenle 19 ve 20. yüzyıllarda kanıtlanmış öne-
min yanı sıra 21. yüzyılın taşıma sistemi olarak da kabul edilmektedir. Demir yollarının
raya bağlı olması ve iklim koşullarından (kar, don, sis, yağmur vb.) kara yoluna göre daha
az etkilenmesi insanlara sağladığı güvenlik, konfor ve rahatlık açısından da değer taşı-
maktadır (Çelik, 2013).
Dünyada demir yolu ile iki kent arasında ilk yolcu taşımacılığı 15 Eylül 1830 günü
Liverpool-Manchester arasında başlamıştır.1840 yılında, yani 10 yıl sonra yine bu iki şehir
arasında üç günlük bir genel tatil (Paskalya tatili) boyunca demir yolu ile taşınan yolcu
sayısı 15 bin kişi olmuştur. Bir kentten öbürüne çok sayıda insanın kısa sürede taşınabil-
mesi, 1841 yılında toplu gezi programlarının düzenlenmesi girişimlerini de başlatmıştır.
Bir mekândan öbürüne çok sayıda insanın, kısa sürede taşınabilmesi, bireysel turizmden
kitle turizmine geçiş için gerekli koşulları hazırlamıştır. Türkiye’de turizm amaçlı yolcu
taşımacılığı, Yüksek Hızlı Trenler, Ekspresler ve Buharlı Lokomotiflerle çekilen trenlerle
yapılmaktadır. Buharlı tren turlarına artan taleple birlikte tren turizminin gelişmesi üze-
rine Türkiye’de 1986’da TCDD bünyesinde Yemekli Yataklı Vagonlar ve Turizm Dairesi
Başkanlığı kurulmuştur. Türkiye’de düzenlenen turistik amaçlı yolcu taşımaları; turistik
taşımacılık, buharlı tren turları, dizel tren turları ve özel vagon işletmeciliği olarak yapıl-
maktadır. Ayrıca Turizm Şirketlerinin demir yolları ile iş birliği sonucu, yurt içi ve yurt
dışı turizm amaçlı yolcu trenleri de işletilmektedir. Bu trenlere örnek olarak;
• GAP (Güney Anadolu) Turu
• Karadeniz Turu
• Konya Turu
• Eskişehir Turu
• Balkan Turu gibi turistik amaçlı yolcu trenleri de çalıştırılmaktadır (Rota, 2012).
72 Genel Turizm Bilgisi
Türkiye’de turistik faaliyetler ilk defa 1982 yılında buharlı trenler ile başlamıştır.
Günümüzde turizm amaçlı demir yolu ulaşımı, dünyada özellikle Avrupa ülkeleri
tarafından uygulanan “interRail” adlı program ile dikkat çekmektedir. Program Avrupa
Demiryolları İşletmeleri tarafından uygulanan, gezginlere ucuz ulaşım olanağı sağlamayı
amaçlayan bir pas bilet uygulamasıdır. Bilet, istenen yerde ve zamanda istenen trene bin-
me olanağı sağlamaktadır. InterRail “Global Pass” bileti, Avrupa’nın 30 ülkesinde 5 gün
ile 1 ay arasında, InterRail “Bir Ülke Pass” bileti ise seçeceğiniz 30 Avrupa ülkesinden
herhangi birisinde 3 ile 8 gün arasında sınırsız serbest dolaşım olanağı sağlamaktadır.
Demir yolu işletmelerinin turizm hareketlerine katılanlara sağladığı maliyet avanta-
jı, diğer ulaştırma işletmelerine kıyasla daha yüksektir. Kullanılan güzergâhlar itibarıyla,
daha fazla yer görme imkânı ise diğer bir avantaj olarak sayılmaktadır. Ulaşılması hedef-
lenen destinasyona varış süresi noktasında yaşanan zaman kaybının ise ileri teknoloji
kullanılarak arttırılacak hızlı tren hatları ile halledilebileceği düşünülmektedir.
Deniz Yolları
Dünyamızın dörtte üçünün sularla kaplı oluşu, ulaştırma endüstrisinde deniz ulaşımın
önemini gözler önüne sermektedir. Denizcilik sektörü; yük ve yolcu taşımacılığı, gemi inşa
sanayi, liman hizmetleri, deniz turizmi, deniz sporları ile canlı ve cansız doğal kaynakların
üretimiyle bir endüstri alanı olduğu kadar aynı zamanda bir ticaret ve hizmet koludur.
Sınırların ortadan kalktığı, uluslararası rekabetin yoğun olarak hissedildiği deniz yolu ta-
şımacılığının temel elemanları gemi ve limanlardır. Gemilerin, yurt içi, yurt dışı ve transit
taşımacılıkla ülke ekonomisine katkısı büyüktür. Gerek sanayi ham maddesini oluşturan
yükleri bir seferde büyük miktarlarda taşıma özelliği, gerekse taşıma maliyetinin demir
yoluna göre 3.5, kara yoluna göre 7 ve hava yoluna göre 22 kat daha ucuz olması deniz
yolu taşımacılığının öneminin belirgin bir göstergesidir. Yük ve yolcu taşımacılığının hız-
lı, güvenli, konforlu ve ekonomik olması yanında, çevreyi en az kirletmesi, yolcu-km ve
ton-km başına tükettiği enerjinin en az olması, bakım onarım kolaylığı ve yatırım maliyeti
ulaştırma türlerinin tercihinde özenle dikkate alınması gereken hususlardır (UBAK, 2012).
“Deniz turizmi; kruvaziyer turizmi, yat işletmeciliği, yat limanı işletmeciliği, günübirlik tekne
turları, eğlence ağırlıklı su üstü ve su altı aktiviteleri ve dalma sporlarından oluşan ve doğru-
dan denizalanı içerisinde gerçekleşen faaliyetler bütünüdür” (Yüksek, 2012, s. 86-87).
Türkiye’nin üç tarafının denizlerle çevrili olması, turizm açısından büyük bir potansi-
yele sahip olmasını da beraberinde getirmiştir. Özellikle başlarda belli bir kesimin denizde
spor, eğlenme, dinlenme aracı olarak ortaya çıkan yatçılık aktivitesi, 1960´lı yıllardan iti-
baren kitleler arasında yaygınlaşmış ve uluslararası bir nitelik kazanmıştır. Deniz turizmi
alanındaki düzenlemeler ilk defa 1982 yılında 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu’nun yü-
rürlüğe girmesi ile yapılmıştır. Yat limanı yatırım ve işletmeciliği, yat yatırım ve işletme-
ciliğine ilişkin düzenlemeler ise bu Kanuna bağlı olarak 1983 yılında yayımlanan Yat Tu-
rizmi Yönetmeliği ile yapılmıştır. Bu Yönetmelik başlangıçta Türkiye’de deniz turizminin
gelişmesinde önemli katkılar sağlamıştır (İncekara vd., 2015, s. 5).
4. Ünite - Turizm Endüstrisinin Bileşenleri 73
“Zaman içinde değişen ve gelişen koşullara bağlı olarak Yat Turizmi Yönetmeliği ihtiyaca ce-
vap veremez duruma gelmiş ve 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu´nun Yat Turizmi ile ilgili
Dördüncü Bölümünde yer alan hükümler; yat yatırım ve işletmeleri ile yat limanı yatırım ve
işletmelerinin yanı sıra, günübirlik gezi tekneleri, dalabilir deniz turizm araçları, yüzer deniz
turizmi araçları, turizm amaçlı su altı ve su üstü faaliyetleri ve tüm dünyada olduğu gibi,
Türkiye’de de son yıllarda yükselme trendi gösteren kruvaziyer gemi işletmeciliği ve kruvaziyer
gemi limanlarını da kapsayacak şekilde yeniden düzenlenmiştir” (TUYED, 2012).
Turizm endüstrisi içerisinde deniz turizmi kapsamında kruvaziyer gemiler önemli bir
alanı oluşturmaktadır. Turistik aktivitelerin gerçekleştirilmesinde, turistlerin arzu ettikleri
turistik etkinliğe katılmalarında ve istedikleri destinasyonları ziyaret etmelerinde, konfor-
lu, güvenilir ve alternatifi çok olan ulaşım faaliyetlerinin varlığı büyük önem taşımaktadır.
Buna yönelik olarak son yıllarda deniz ulaşımında dikkat çekici gelişmeler görülmektedir.
Hem gemilerin boyutlarının büyümesi hem konforlu ve kaliteli hizmetlerin yaygınlaşması
hem de tatil seçeneklerinin ve destinasyonların artması, denizlerin turistik seyahatlere
açılmasına katkı sağlamaktadır. Özellikle kruvaziyer gemileri adı verilen dev transatlan-
tiklerle birlikte, turistik aktivitelerin ve bunlara katılmayı arzu edenlerin deniz ulaşımına
doğru yönelimi oldukça hızlanmıştır (Sezer, 2014, s. 51).
Hava Yolları
Hava yolu taşımacılığı, hızlı teknolojik değişimlerin yaşandığı bir sektördür. Geniş ka-
pasiteli, yakıt tasarrufu sağlayan, teknolojik açıdan daha fazla gelişmiş uçakların filoya
katılması, hava yolu işletmelerinin faaliyetleri ve hizmet kalitesi üzerinde önemli etkilerde
bulunmuş, sektörde özel işletmelerin sayısının artması ise sektörün yapısını değiştirmiş
ve sektörü, tüketicilerin söz sahibi olduğu bir duruma getirmiştir (Kaya, 2008, s. 33-34).
Temel ulaşım sistemlerinden birini teşkil eden hava yolu ulaşımı, diğer ulaşım sistem-
lerine göre sahip olduğu üstünlükler dolayısıyla her geçen gün daha fazla tercih edilme-
ye devam etmektedir. Bu gelişme sadece uluslararası taşımada değil aynı zamanda ülke
içi ulaştırmada da belirgin bir hâl almaya başlamıştır. Geçekleştirilen yatırımlar sonucu,
Türkiye’de hava yolu ulaşımında özellikle son 20 yılda çok önemli ilerlemeler kaydedil-
miş, bu süre zarfında düzenli ulaşım sağlanan havaalanı sayısı 16’dan 46’ya yükselmiştir.
1980’li yılların ortalarına kadar ulaşım tek şirket (THY) vasıtasıyla gerçekleştirilirken,
2010 yılında bu sayı 17’ye çıkmış, buna paralel olarak da uçak sayısı ve koltuk kapasitele-
rinde yüksek artışlar sağlanmıştır. Sektörde yaşanan bu olumlu gelişmeler, özellikle yolcu
taşımasında büyük artışları da beraberinde getirmiş, 1990 yılında yaklaşık 13,5 milyon
olan toplam yolcu sayısı 2010 yılı sonunda % 654 artışla ilk kez 100 milyonu aşmıştır
(Bakırcı, 2012, s. 340).
Uzun mesafeli seyahat imkânını geliştiren bir taşımacılık türü olan hava yolu ulaşımı,
kitle turizmine paralel gelişme göstermiştir. Paket tur olarak adlandırılan ve yer hizmetle-
rini de içeren organize seyahatler, zaman faktörünü önemseyen pek çok insanın tercihini
oluşturmaktadır. Turizm ve hava yolu ilişkilerinin geçmişten günümüze gelişim göster-
mesi, her iki sektörün de hizmet noktasında birbirini tamamlaması ile açıklanmaktadır.
Turizm olayına katılan kişi sayısındaki artışta, hava yolu taşımacılığındaki gelişmenin et-
kisi yüksektir (Arıkan, 1998: 53).
Hava yolu taşımacılığında çağdaş eğilimleri dikkate almak, sektörün kalkınması ve di-
ğer sektörlere tamamlayıcı hizmet sunması adına önemlidir. Bu çerçevede “düşük maliyetli
taşımacılık” (low cost carriers) felsefesini önemseyen işletmeler, hava yolu taşımacılığında
yeni bir dönemin başlamasına neden olmuştur. Kurulduklarından bu yana, “SunExpress”
74 Genel Turizm Bilgisi
“Pegasus” “OnurAir” gibi düşük maliyetli taşımacılık yapan hava yolu işletmelerinin ken-
dilerinden önce kurulan bazı işletmelerin stratejilerine benzer stratejileri uyguladıklarını
söylemek mümkündür. Bu işletmelerde, Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri’nde yıllar-
dan beri başarı ile uygulanan düşük maliyetli hava yolu stratejilerinin etkilerine rastlan-
maktadır. Bu etkilere örnek olarak, düşük bilet ücretleri, ikincil hava alanlarına yönelik
uçuşlar yapma eğilimleri, kısıtlı ücretsiz hizmetler (yiyecek, içecek), orta ve düşük gelir
gruplarına yönelik promosyonlar vs. gösterilebilir. Böylelikle uçmanın artık lüks bir hiz-
met olmadığı imajı yaratılmaya çalışılmaktadır (Karaman, vd., 2007: 311).
Hava yolu taşımacılığı, havaalanları ve bölgelerin sahip olduğu yatak kapasitesi turizm
sektöründe birbirini tamamlayıcılığı açısından önemli detayları içermektedir. 1980’li yıl-
ların ortalarından itibaren, havaalanı yatırımları ile birlikte, yatak kapasitesini arttırma-
ya yönelik yeni konaklama yatırımları yapılmış, tarifeli ve tarifesiz havayolları yeni uçuş
güzergâhları açmıştır. Yabancı firmaların ortak girişimleri ile birlikte sektör büyümeye
devam etmektedir. Hava yolu sektöründe ve turizm endüstrisinde talebin artmasına kat-
kıda bulunacak pek çok girişim sonucunda karşılıklı etkileşim ile oluşturulacak dengeli ve
sürdürülebilir bir gelişme, Türkiye’yi ziyaret edecek yabancı turistlerin beklentilerine daha
iyi cevap verilmesini sağlayacaktır. Bu çerçevede gerek kamuya ait havayolları gerekse özel
hava yolu işletmelerine pek çok görev düşmektedir (Arıkan,1998).
Kara yolu ve Demir yolu taşımacılığının turizm açısından taşıdığı önemi belirtiniz.
3
KONAKLAMA İŞLETMELERİ
Gelişim gösteren pek çok alanda olduğu gibi insan ihtiyaç ve beklentilerinin, yenilikleri
ortaya çıkardığı dünyada kabul görmüş bir gerçektir. Toplumsal değişimin ana faktörleri,
geçmişten günümüze turizm endüstrisinin ana bileşenlerinden olan konaklama işletme-
lerini de yapı, özellik ve hizmet türü gibi çeşitli açılardan derinden etkilemiştir. Günümü-
zün talepleri, önceki dönemlerin talepleri ile karşılaştırıldığında çok büyük farklılıkların
olduğu görülmektedir. Konaklama işletmeleri açısından talepteki bu farklılıklar mevcut
hizmetlerin çeşitliliğine yol açmaktadır. Hizmet standartlarının yükselmesi ve her bir ta-
lebe uygun yaratılmaya çalışılan arz çeşitliliği, turizm hareketlerine katılan insan sayısın-
daki artış ve ileri teknoloji çağının getirdikleri ile bağlantılıdır. Özellikle sanayi devrimi
sonrası, insanların sosyo-demografik açıdan değişim göstermeleri neticesinde kitle turiz-
minin doğuşu, konaklama işletmeleri olarak bahsedeceğimiz arz kaynaklarında alternatif-
leri ortaya çıkarmıştır. Başlangıçta aristokratik turizm ile açıklanan talebin yapısı yerini,
devletlerin sağladığı çeşitli teşviklerle sosyal turizme, zamanla kitle turizmine ve bireysel
turizme bırakmıştır.
4. Ünite - Turizm Endüstrisinin Bileşenleri 75
Turizm hareketlerinde, ülkelerin gelişmişlik düzeyine göre kitle turizmi ve bireysel turizm
farklılık göstermektedir. Bireysel turizm, insanların kendilerinin yönettiği ve daha çok üst
gelir grubuna hitap eden seyahatlerden oluşmaktadır. Kitle turizmi ise orta gelir grubuna
hitap eden, organize edilmiş turlara katılım gösterilen seyahatlerdir.
Oteller
Otel; insanların konaklama, yiyecek-içecek ve diğer ihtiyaçlarını karşılamayı meslek ola-
rak kabul eden ekonomik ve sosyal bir işletmedir. Oteller sağladıkları hizmetlerle bir ülke-
nin veya toplumun maddi refahını oluşturan toplam mal ve hizmetlerin üretimine turistik
ürün sunarak katkıda bulunmaktadırlar. Birçok yerde oteller, turistik tüketim amacı ile
gelen ve harcama yapmaya hazır olan turistleri çekim gücü olan işletmelerdir. Konakla-
76 Genel Turizm Bilgisi
yanların harcamaları sayesinde oteller, yerel ekonomilere hem doğrudan hem de bu har-
camaların dağılması suretiyle dolaylı yönden önemli katkı sağlamaktadır (Usta, 2009: 44).
Asli fonksiyonları müşterilerin konaklama ihtiyaçlarını sağlamak olan, bu hizmetin
yanında, yeme-içme, spor ve eğlence ihtiyaçları için yardımcı ve tamamlayıcı birimleri de
bünyelerinde bulundurabilen oteller; bir, iki, üç, dört ve beş yıldızlı oteller olarak sınıflan-
dırılmaktadır.
Konaklama işletmelerinde kalan müşterilerin satın aldıkları hizmetler değişiklik gös-
termektedir. Satın aldıkları hizmete göre konaklama tipleri farklı olarak isimlendirilmek-
tedir. Odalar ise fiziki yapısına, manzara durumuna, donanımına ve yatak tipine göre de-
ğişik isimlerde sınıflandırılmaktadır (MEGEP, 2006).
• Otellerdeki Konaklama Tipleri
Otellerdeki konaklama tipleri aşağıda açıklanmıştır.
• Sadece Oda (Room Only)
Konukların otel odasında bir gece konaklaması karşılığında alınan ücrettir. Oda
fiyatı odanın tek kişilik, iki kişilik, üç kişilik ilave yataklı oluşuna göre değiş-
mektedir.
• Oda+Kahvaltı ( Bed and Breakfast)
Oda+Kahvaltı (Bed and Breakfast) olarak konuğa sunulan oda fiyatına, gece-
leme ile kahvaltı dahildir. Kahvaltıda nelerin sunulacağı belirtileceği gibi açık
büfe kahvaltı da verilebilir.
• Yarım Pansiyon (Half Board)
Yarım pansiyon (Half Board) olarak bu konaklama tipinde fiyata geceleme,
kahvaltı ve bir öğün yemek (genellikle akşam yemeğidir, ancak konuk isterse
akşam yemeği yerine öğle yemeği alabilir) dahildir.
• Tam Pansiyon ( Full Board)
Tam pansiyon (Full Board) olarak bu konaklama tipinde ücrete geceleme, kah-
valtı, öğle ve akşam yemekleri dahildir. Kahvaltı, öğle ve akşam yemekleri dı-
şında konukların farklı istekleri ekstra ücrete tabidir.
• Her Şey Dâhil ( All Inclusive)
Bu konaklama tipinde, tam pansiyondan farklı olarak, otele gelen konuklar-
dan, telefon, masaj vb. hizmetler dışında ekstra ücret talep edilmez.
• Otellerdeki Oda Tipleri
Otellerdeki oda tipleri detaylı olarak aşağıda açıklanmıştır.
• Tek Kişilik Oda (Single Room): Bir kişilik tek yatağın bulunduğu odadır.
• Çift Kişilik Oda (Double Room):
• İki Kişilik Tek Yatak (French Bed): İki kişilik bir yatağın bulunduğu odadır.
• Tek Kişilik İki Ayrı Yatak (Twin Bed): İki ayrı yatağın bulunduğu iki kişilik
odadır.
• Üç Kişilik Oda (Triple Room): Tek kişilik üç ayrı yatağın veya bir iki kişilik
yatak (French Bed) ile bir tek kişilik (Single) yatağın bulunduğu üç kişilik
odadır.
• Yan Yana Oda (Adjoining Room): Yan yana odalar demektir. Bu odaların bi-
rinden diğerine koridora çıkmadan geçiş yoktur.
• Bağlantılı Oda (Connecting Room): Aralarında (koridora çıkmadan) geçiş
olanağı olan iki veya daha fazla sayıdaki odalardır.
• Bir Salon ve Bir Yatak Odasından Oluşan Odalar (Suite Room): Bir salonla
buna bağlanan bir ya da daha fazla sayıda yatak odası bulunan konaklama üni-
tesidir.
• Aile Odası (Family Room): Giriş holü ve iki yatak odası bulunan, oda tipidir.
4. Ünite - Turizm Endüstrisinin Bileşenleri 77
• Engelliler İçin Özel Oda (Handicapped Room): Engelli konukların gereksi-
nimlerine göre özel olarak tasarlanmış oda tipidir.
• Yatağa Dönüştürülen Kanepe ve Çalışma Odasının Bulunduğu Oda (Stu-
dio Room): Yatağa dönüştürülebilen bir kanepenin ya da panonun bulunduğu
odadır. Stüdyo tipi odalarda yer kazanabilmek için, yataklar portatif yapılmak-
ta kullanılmadığı zaman katlanarak odanın kullanım alanı genişletilmektedir.
Moteller
Moteller, yerleşim merkezleri dışında, karayolları güzergâhı veya yakın çevrelerinde inşa
edilen, motorlu araçlarıyla yolculuk yapanların konaklama, yeme-içme ve araçlarının
park ihtiyaçlarını karşılayan en az on odalı tesislerdir.
Tatil Köyleri
Tatil köyleri; doğal güzellikler içerisinde, rahat bir konaklama yanında çeşitli spor, eğlence
ve satış hizmetlerinin de sağlandığı yaygın yerleşim düzeninde, tüm cephelerinde en fazla
üç katlı olarak görülen yapılardan oluşan ve en az seksen odalı tesislerdir. Tatil köylerin-
de, doğal varlıklar ile yöresel değerlerin korunmasına da özen gösterilerek nitelikli çevre
düzenlemesi yapılmaktadır.
Pansiyonlar
Pansiyonlar; yönetimi basit, yemek ihtiyacının idare tarafından sağlanabildiği veya müşte-
rilerin kendi yemeklerini bizzat hazırlayabilme imkânı bulunan, en az beş odalı tesislerdir.
Kampingler
Kampingler; kara yolları güzergâhları ve yakın çevrelerinde, deniz, göl, dağ gibi doğal gü-
zelliği olan yerlerde kurulan ve genellikle müşterilerin kendi imkânlarıyla geceleme, yeme-
içme, dinlenme, eğlence ve spor ihtiyaçlarını karşıladıkları en az on ünitelik tesislerdir.
Apart Oteller
Apart oteller; mesken olarak kullanılmaya elverişli bağımsız apartman ya da villa tipinde
inşa ve tefriş edilen, müşterinin kendi yeme ve içme ihtiyacını karşılayabilmesi için gerekli
teçhizat ile donatılan ve otel olarak işletilen tesislerdir.
Hosteller
Hosteller; gençlik turizmine cevap verebilecek ve yeme-içme hizmeti veren veya müşteri-
nin kendi yemeklerini bizzat hazırlayabilme imkânı olan en az on odalı tesislerdir.
Termal Tesisler
Termal tesisler; toprak, yer altı, deniz ve iklim kaynaklı doğal tedavi unsurlarının tedavi
edici faktör olarak kullanıldığı kaplıcalar, içmece ve iklim kür merkezleri ile buralarda
kurulan tedavi ve rekreasyon amaçlı üniteleri içeren tesislerdir.
düzenlenen; tedavi, birlikte düşünme, hareket etme yoluyla ortak motivasyon ve sinerji
yaratmaya veya sağlık tedavisi sonrası rehabilitasyona veya terapiye yönelik hizmetlerin
verildiği, müşterilere sağlıklı yaşam hizmeti sunmayı hedefleyen, açık alanlarda doğal
spor aktiviteleriyle desteklenen, gıda ve beslenme, doğal bitki banyoları, aroma terapi, gü-
zellik ve estetik, heyecan ve eğlence, çeşitli yaş grupları için sağlık ve bakım hizmetleri gibi
konu veya konularda uzmanlaşarak işletilen ve hizmetin gerektirdiği ünitelerde uzman
personel çalıştırılan tesislerdir.
Yayla Evi
Yayla evleri, Bakanlıkça geliştirilmeleri uygun görülen yerlerde bulunan, mevcut yayla ev-
lerinin iyileştirilmesiyle turizme kazandırılan veya mevcut yayla evlerinin iç düzenlemesi
esas alınarak yapılan veya Bakanlıkça belirlenecek örnek yayla evi yapı tiplerine göre inşa
edilecek ünitelerde, müstakil veya toplu olarak hizmet verecek en az beş odalı konaklama
tesisleridir.
Dağ Evi
Dağ evi; kış sporları veya çim sporları yapmak ve doğa güzelliklerinden faydalanmak
amacıyla çevresel açıdan sorumlu bir anlayışla işletilen asgari bir yıldızlı otel nitelikleri
taşıyan konaklama tesisleridir.
Özel Tesisler
Butik otellere ilişkin bilgiler aşağıda açıklanmıştır.
Butik Oteller
Butik oteller, yapısal özelliği, mimari tasarımı, tefriş, dekorasyon ve kullanılan malzeme
yönünden özgünlük arz eden, işletme ve servis yönünden üstün standart ve yüksek kalite-
de, deneyimli veya konusunda eğitimli personel ile kişiye özel hizmet verilen ve en az on,
en fazla altmış odalı otellerdir.
Tur Operatörleri
Dünya Turizm Örgütü (WTO) tur operatörlerini; “Seyahat ve turizm talebinin oluşma-
sından önce ulaşım, konaklama ve diğer turistik ürünleri birleştirerek gezici ve belirli bir
merkezde konaklama amaçlı turlar düzenleyen ve bu turları belli bir ücret karşılığında
sunan işletmeler” olarak tanımlamaktadır. Tur operatörleri, turizm hareketlerine katılmak
isteyen her kesimden insana uygun fiyatlarla seyahat hizmetlerini sunmaktadır. Turizm
endüstrisinin bileşenleri olan; konaklama, yiyecek-içecek, ulaşım ve diğer pek çok ürün
ve hizmetleri içeren paket turların hazırlanması, tur operatörlerinin faaliyetlerini oluş-
turmaktadır. Hizmet ettikleri pazarın istek ve beklentilerine uygun farklı destinasyonlar
bulma ve bu destinasyonlara yönelik turistik ürün oluşturma, müşteri memnuniyeti çev-
resinde sundukların hizmetlerin tamamlayıcısı işletmeleri denetleme gibi uygulamaları
bulunan tur operatörleri, dünyanın farklı bölgelerinin tanıtım ve pazarlama faaliyetlerin-
de de etkin rol oynamaktadır.
Ulaştırma, konaklama, yeme-içme, animasyon, günübirlik geziler gibi aktiviteleri belirli bir
plan dâhilinde içine alan ve belirli bir satış fiyatından turistlere sunan kapsamlı seyahatlere
paket tur denir.
Turizm işletmeleriyle anlaşma yaparak seyahat ile ilgili tüm hizmetlerin bir araya ge-
tirildiği organize turları seyahat dağıtım sistemi aracılığı ile pazarlayan tur operatörleri,
paket turu satın almak isteyen tüketicilerin lehine bir durum oluşturmaktadır. Çünkü bir
paket tur için ödenen fiyat, tatil bileşenlerinin ayrı ayrı satın alınması durumunda ödene-
bilecek fiyattan daha ucuzdur. Bu çerçevede tur operatörleri tüketicilere; rahat, güvenli ve
nispeten daha ucuz tatil olanağı sağlamaktadır (İstanbullu, 1991 ve İçöz, 1996).
Seyahat Acenteleri
Eski çağlarda, Müslüman ve Hristiyanların, gruplar hâlinde düzenledikleri kutsal yer zi-
yaretleri, kitlesel seyahatlerin başlangıcı sayılmaktadır. Sanayi devrimine kadar dinsel ve
ticari amaçlarla yapılan seyahatler, 18. yüzyılda gezme, görme, macera ve öğrenme nitelik-
lerini de taşımıştır. Düzenli olarak seyahatleri organize eden ilk seyahat acentesi işletme-
cisi olarak bilinen Thomas Cook, 1840 yılından itibaren trenle grup gezileri düzenlemeye
başlamıştır. İlk olarak 1841 yılında bir dernek için gezi düzenleyerek, seyahat acenteci-
liğini başlatmıştır. 1845 yılında bir acente açarak bilet satışına başlamıştır. Her şey dâhil
hazır seyahatlerin ortaya çıkışıyla Thomas Cook dünya çapında geçerli olan otel ödeme
kuponları ve turistik biletler düzenlemiştir. 1867 yılında otel ve yol ücreti peşin ödenen se-
yahati organize etmiştir. Tüm bu gelişmeleri takiben, 1883 yılında Wagon Litz işletmesine
ait olan Orient Express (Şark Expresi) 1977 yılına kadar süren, Paris-İstanbul seferlerinin
açılmasını sağlamıştır. İşletme, Avrupa’nın çeşitli başkentlerinde bürolar açarak bilet satış-
ları yapmıştır. Ardından bu bilet satış yerleri kısa sürede seyahat acentesine dönüşmüştür.
Genel olarak dünyadaki seyahat acenteciliğinin gelişimi, 3 devrede incelenebilmektedir
(Hacıoğlu, 2006, s. 3-5):
1. 1946-1964 yılları arası; seyahat acenteleri bu dönemde bilet satışı, rezervasyon ve
enformasyon gibi klasik görevlerini yerine getirmişlerdir.
2. 1964-1972 yılları arası; hava yollarının gelişmesi ve tatile çıkış sayısındaki artış, otel-
ciliğin gelişmesi ve dinlence ideolojisinin değişmesi yeni seyahat şekillerinin ortaya
çıkmasını sağlamıştır. Bu dönem seyahat acentesi faaliyetlerinin genişlediği yıllardır.
3. 1972’den sonrası; seyahat acenteleri tur operatörlerinin ürünlerini pazarlayıp, yeni
satış teknikleri geliştirmişlerdir. Ayrıca bu dönemde, Fransa ve Almanya’da bazı
bankalar da dağıtım görevi üstlenmişlerdir.
80 Genel Turizm Bilgisi
Türkiye’de seyahat acenteciliğinin başlangıcı ise Esat Tomruk, Kıbrıslı Hayri Bey gibi
bazı Türk aydınları tarafından kurulan ve 1923 yılından sonra Türkiye Turing ve Oto-
mobilcilik Kurumu adını alan yapılanma ile olmuştur. Türkiye’de ilk seyahat işletmeleri
ise yine Türkiye’de ikamet eden yabancılar tarafından kurulmuştur. Türkiye’ye gerçek an-
lamda seyahat acenteciliği Wagon-List/Cook işletmesi tarafından getirilmiştir. İlk Türk
seyahat acentesi 1925 yılında, 4 ortak ile kurulan NATTA’dır. Bunu 1925-1940 yıllarında
kurulan Pasrapid, Tutta, Le Globa, Bulex gibi yeni seyahat acenteleri izlemiştir (İçöz, 2000,
s. 20-21).
Özet
Turizm endüstrisinin yapısını ve bileşenlerini kavraya- lanlara sağladığı maliyet avantajı ise diğer ulaştır-
1 bilmek. ma işletmelerine kıyasla daha yüksektir. Kullanılan
Yirminci yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkan ekono- güzergâhlar itibarıyla, daha fazla yer görme imkânı
mik, sosyal, kültürel, çevresel ve psikolojik değişimler, ise diğer bir avantaj olarak sayılmaktadır. Ulaşılması
turizm alışkanlıkları ve ihtiyaçları üzerinde büyük et- hedeflenen destinasyona varış süresi açısından yaşa-
kiler yaratmış, bunun sonucu olarak uluslararası dü- nan zaman kaybının ise ileri teknoloji kullanılarak
zeyde yaygın bir turizm hareketi doğmuştur. Böylece arttırılacak hızlı tren hatları ile halledilebileceği düşü-
turizm olgusu günümüzde ulaştığı boyutlar sayesin- nülmektedir.
de, sanayileşme ve uluslararası ticaret gibi önemli ve Turizm endüstrisi içerisinde deniz turizmi kapsamın-
sürekli bir endüstri özelliğine sahip olmuştur. Hizmet da kruvaziyer gemiler önemli bir alanı oluşturmak-
endüstrisi olarak nitelenen turizm, ulusal ve uluslara- tadır. Turistik aktivitelerin gerçekleştirilmesinde, tu-
rası düzeyde kazandığı dev boyutlarla yatırımları ve ristlerin arzu ettikleri turistik etkinliğe katılmalarında
iş hacmini geliştiren, gelir yaratan, döviz ve istihdam ve istedikleri destinasyonları ziyaret etmelerinde,
sağlayan, sosyal ve kültürel hayatı etkileyen, çevreyi konforlu, güvenilir ve alternatifi çok olan ulaşım fa-
koruyan bir kapsam kazanmıştır. aliyetlerinin varlığı büyük önem taşımaktadır. Buna
Turizm olayının gerçekleştirilmesi için; ulaştırma yönelik olarak son yıllarda deniz ulaşımında dikkat
işletmeleri, konaklama işletmeleri, seyahat işletme- çekici gelişmeler görülmektedir. Hem gemilerin bo-
leri, yiyecek-içecek işletmeleri ve diğer tamamlayıcı yutlarının büyümesi hem konforlu ve kaliteli hizmet-
hizmetleri sunan işletmelerin desteğine gereksinim lerin yaygınlaşması hem de tatil seçeneklerinin ve
duyulmaktadır. İşte turizm arz ve talebini birleştiren destinasyonların artması, denizlerin turistik seyahat-
bütün bu işletmeler turizm endüstrisinin bileşenleri lere açılmasına katkı sağlamaktadır.
olarak değer ifade etmektedir. Hava yolu taşımacılığı, havaalanları ve bölgelerin sahip
olduğu yatak kapasitesi turizm sektöründe birbirini
Ulaştırma işletmelerinin turizm endüstrisindeki yeri ve tamamlayıcılığı açısından önemli detayları içermek-
2 önemini ifade edebilmek. tedir. 1980’li yılların ortalarından itibaren, havaalanı
Turizm endüstrisinde önemli yeri olan ulaştırma yatırımları ile birlikte, yatak kapasitesini arttırmaya
sektörü; karayolları, demiryolları, denizyolları ve ha- yönelik yeni konaklama yatırımları yapılmış, tarifeli
vayolları olmak üzere dört alt başlıkta gruplandırıl- ve tarifesiz havayolları için yeni uçuş güzergâhları açıl-
maktadır. Turizmde kara yolu ulaşımı, turizm bölge- mıştır. Yabancı firmaların ortak girişimleri ile birlikte
leri arasında kurduğu ilişkiden dolayı ve diğer ulaşım sektör büyümeye devam etmektedir.
hatlarından daha geniş bir ulaşım ağına sahip olması
dolayısıyla, bir turizm bölgesi çevresindeki turistik Konaklama işletmelerini açıklayabilmek.
3
çekiciliklerin merkezle bağlantısını sağlayarak bütün- Turizm endüstrisinde yer alan ve birincil görevi misa-
lük oluşturmakta, geçtiği yerler ve yakınındaki doğal firlerin geceleme ihtiyacını karşılamakla birlikte diğer
ve kültürel kaynakları turizme açmaktadır. Turizmde pek çok gereksinimlere cevap vermeye çalışan konak-
kara yolu ulaşımı, turistlerin gecelemeleri için kara- lama işletmelerinin tümü sahip oldukları özellikler
yolları üzerinde motel, kamping gibi konaklama tesis- ve bu noktada verdikleri hizmetlerle birbirinden ay-
lerinin ve ayrıca ağırlama ve alışveriş ünitelerinin ge- rılmaktadır. Konaklama işletmeleri, turizm yazınında
lişmelerine neden olmuştur. Turizmde kara yolunun pek çok farklı özellik bakımından sınıflandırılmakta-
olumsuz yönü uzaklıkla ilgilidir. Ulaşımın tatil süresi dır. 21.06.2005 tarihinde 25852 sayılı Resmî Gazete’de
içindeki payının fazla olması tatil süresini kısaltaca- yayımlanan “Turizm Tesislerinin Belgelendirilmesine
ğından uzak mesafelere seyahatlerde çok fazla tercih ve Niteliklerine İlişkin Yönetmelik’te yer alan konak-
edilmemektedir lama işletmeleri çeşitleri, “Asli Konaklama İşletmele-
Günümüzde turizm amaçlı demir yolu ulaşımı, dün- ri” “Sağlık ve Spor Tesisleri” “Kırsal Turizm Tesisleri”
yada özellikle Avrupa ülkeleri tarafından uygulanan ve “Özel Tesisler” başlıkları altında sıralanmaktadır.
“interRail” adlı program ile dikkat çekmektedir. De-
mir yolu işletmelerinin turizm hareketlerine katı-
4. Ünite - Turizm Endüstrisinin Bileşenleri 85
Kendimizi Sınayalım
1. Aşağıdakilerden hangisi turizm talebinin özelliklerinden 6. Aşağıdakilerden hangisi gençlik turizmine cevap vere-
biri değildir? bilecek ve yeme-içme hizmeti veren veya müşterinin kendi
a. Turizm talebi bağımsız bir taleptir. yemeklerini bizzat hazırlayabilme imkânı olan en az on odalı
b. Turizm talebi kişilerin gelirine bağlıdır. tesislere ne denir?
c. Turizm talebi esnek bir yapıdadır. a. Apart Otel
d. Turizm talebinin ikame olanakları fazladır. b. Hostel
e. Turizm talebini yılın değişik mevsimlerine dağıtmak c. Kamping
oldukça kolaydır. d. Motel
e. Pansiyon
2. Aşağıdakilerden hangisi turizm arzının özelliklerinden
biridir? 7. Aşağıdakilerden hangisi seyahat acentelerinin hizmetle-
a. Turizm sektöründe arzın oluşturulması büyük yatı- rinden biri değildir?
rımlar gerektirmez. a. Ulaştırma araçlarının biletlerini satmak
b. Turizm arzının temel özelliği, emek-yoğun üretime b. Paket tur oluşturmak
dayalı olmamasıdır. c. Transfer yapmak
c. Bir tüketici turizm faaliyetlerinden tam olarak yarar- d. Kongre düzenlemek
lanabilmek için üretim yerine gitmek zorundadır. e. Müze ve ören yerlerini denetlemek
d. Turizm arzı kısa dönemde elastik bir özelliğe sahiptir.
e. Turizm arzını oluşturan mal ve hizmetlerin üretildiği 8. Seyahat işletmeleri ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi
anda tüketilmesi zorunluluğu söz konusu değildir. yanlıştır?
a. Türkiye’de kurulan ilk seyahat acentasının adı
3. Ulaştırma İşletmeleri ile ilgili aşağıdaki ifadelerden han- NATTA’dır.
gisi yanlıştır? b. Seyahat Acenteleri ve Seyahat Acenteleri Birliği, 1618
a. Toplumsal refah düzeyini belirleyen faktörlerden bi- No’lu Kanuna bağlıdır.
ridir. c. C Grubu Seyahat Acentaları yalnız Türk vatandaşları
b. Turizmin ayrılmaz bir parçasıdır. için yurtiçi turlar düzenlerler.
c. Hizmet sektörü içerisinde yer alır. d. B Grubu seyahat acentaları sadece uluslararası kara,
d. Ulaştırma politikaları önemlidir. deniz ve hava ulaştırma araçlarının biletlerini satarlar.
e. Ulaştırma işletmeleri üç ana başlıkta sınıflandırılır. e. Ulusal ve uluslararası kuruluşlarca da kabul edilen tu-
rizm faaliyetlerinin oluşturduğu ürünleri satabilirler.
4. Kara yolu taşımacılığı ile ilgili aşağıdaki ifadelerden han-
gisi doğrudur? 9. Aşağıdakilerden hangisi yiyecek içecek işletmesi seçi-
a. Genellikle dış turizm talebi tarafından tercih edil- minde dikkat edilen unsurlardan biri değildir?
mektedir. a. Ulaşılabilecek yiyecek ve içeceklerin çeşitliliği
b. Türkiye’de ulaştırma aracı olarak tercih oranı düşüktür. b. Sunulan ürünün niteliği
c. Kara yolu taşımacılığı 20. yüzyılda otomotiv sanayi- c. Sunulan ürünün porsiyon miktarları
nin gelişmesiyle ön plana çıkmıştır. d. Bir yiyeceğin ya da içeceğin sunduğu renk, tat, koku
d. Yük taşımacılığında çok fazla tercih edilmemektedir. zenginliği
e. Turizm arzına yönelik ulaştırma faaliyetlerinde hava e. Mutfak çalışanlarının eğitim düzeyi
yolu ve deniz yolundan sonra gelmektedir.
10. Aşağıdakilerden hangisi yiyecek içecek işletmelerinin
5. Aşağıdakilerden hangisi tüm cephelerinde en fazla üç hizmet sunumlarında dikkate alması gereken unsurlardan
katlı olarak görülen yapılardan oluşan ve en az seksen odalı biri değildir?
tesislere denir? a. İşletmenin mülkiyet durumu
a. Butik Otel b. Servisin düzeyi
b. Apart Otel c. İç tasarım
c. Tatil Köyü d. Personel
d. 4 Yıldızlı Otel e. Menü seçiminde çeşitlilik
e. Termal Tesis
4. Ünite - Turizm Endüstrisinin Bileşenleri 87
Amaçlarımız
Bu üniteyi tamamladıktan sonra;
Turizmin uluslararası alanda ekonomik boyutlarını saptayabilecek,
Turizmin ürününün farklılıklarını açıklayabilecek,
Turizmde arzı tanımlayıp temel özelliklerini sıralayabilecek,
Turizm talebini ve özelliklerini tanımlayabilecek,
Turizm pazarlarında denge kavramını ifade edebilecek
bilgi ve becerilere sahip olabileceksiniz.
Anahtar Kavramlar
• Turizm Ekonomisi • Turizm Talebi
• Turizm Ürünü • Pazar Dengesi
• Turizm Arzı
İçindekiler
• GİRİŞ
• GENEL OLARAK EKONOMİ VE TURİZM
EKONOMİSİ
• TURİZM ENDÜSTRİSİ VE TURİZM
Genel Turizm Bilgisi Turizm Arz ve Talebi
ÜRÜNÜ
• TURİZM ARZI VE ÖZELLİKLERİ
• TURİZM TALEBİ VE ÖZELLİKLERİ
• TURİZM PAZARLARINDA DENGE
Turizm Arz ve Talebi
GİRİŞ
Turizm ekonomisi; turizm olayının yarattığı ekonomik sonuçlar ile, bu sonuçların bo-
yutları ve turizmin doğrudan ya da dolaylı olarak neden olduğu etkileri ölçmekle il-
gili bir bilim dalıdır. Turizm ekonomisi alanında kullanılan seyahat ile ilgili tanımlar
ve ekonomik analizler için gerekli olan veri toplama yöntemleri birbirinden oldukça
değişik nitelikte olabilir ve bu nedenle tanımlar da günümüzde sürekli gelişmekte ve
değişmektedir (İçöz, 2005: 1).
Turizm, tarihsel bir geçmişe sahip, işletmecilik ve sosyolojik boyutları bakımından be-
lirli bir bilgi birikimi olan, milyonlarca ekonomik değişim faaliyetinin yer aldığı ve yine
milyonlarca insanın kendilerini sürekli bir parçası olarak hissettikleri sosyoekonomik bir
olay ya da faaliyet olarak kabul edilmektedir. Uluslararası turizm hareketlerinin ulaştığı 1.2
trilyon ABD dolarını aşan gelir hacmi ile onun ne kadar büyük bir ekonomik faaliyet oldu-
ğu anlaşılabilir. İç turizmin yarattığı ekonomik hacmin bunun çok üstünde olduğu tahmin
edilmektedir. Bu nedenle de bazı yazarlara göre turizm Otomotiv ve Petro-Kimya’nın ardın-
dan dünyanın üçüncü büyük sektörü olduğu varsayılmaktadır. Bu nedenle turizm ekono-
misinin ayrı bir ekonomik alan olarak incelenmesi için yeterince gerekçe vardır.
Değişik amaçlarla seyahate çıkan ve turizme katılan insanlara ihtiyaç duydukları mal
ve hizmetleri sağlamak üzere, bir ekonomide turizm ile bağlantılı düzinelerce farklı iş ala-
nı vardır. Bunlar arasında turizm açısından en fazla önem taşıyanlar ulaşım ve konaklama
ile ilgili faaliyetlerdir. Diğer önemli faaliyet alanları ise seyahatleri düzenleyen ve dağıtan
seyahat acentaları/tur operatörleri ve ziyaretçiler için eğlence vb. gibi faydalar sağlayan
çekiciliklerdir. Ayrıca turizm ile ortak faaliyetleri paylaşan diğer birçok iş alanı da var-
dır. Örneğin, restoranlar bulundukları bölgeye bağlı olarak, diğer müşterilerine olduğu
gibi değişen oranda turistlere de hizmet vermektedir. Dolayısıyla turizm de diğer üretim
alanları gibi üretim faktörlerini bir araya getiren birey ve firmaların turistik tüketicilerin
seyahatleri ile ilgili beklentilerini karşılayacak olan turizm ile doğrudan ya da dolaylı ilgili
mal ve hizmetleri üretmeleri ve satmaları, turistlerin de bu ürünleri talep etmeleri ile olu-
şan ekonomik faaliyetlerden oluşmaktadır.
Turizmin ekonomik olarak teşhisi ve analizi, özel sektör ya da kamu kuruluşları ta-
rafından toplanan verilerin geçerliliği ve güvenilirliğine bağlıdır. Bu amaçla toplanan
turizm istatistikleri de geleneksel olarak turist sayıları, harcamaları ve gecelemeleri ba-
kımından değerlendirilir. Ekonomik analizler bakımından özellikle turizm gelirlerinin
isabetli olarak tahmin edilmesi ya da belirlenmesi için birçok kuruluş araştırmalar yap-
maktadır. Bu sayede turizmin hem doğrudan hem de dolaylı ekonomik etkileri ve so-
92 Genel Turizm Bilgisi
nuçları belirlenebilir. Turizmin çok sayıdaki sektöre ve iş alanına yayılmış olan yapısı,
sahip olduğu büyük önemin toplum tarafından anlaşılmasını da zorlaştırmaktadır. Çün-
kü bir ziyaretçinin hangi harcamalarının turizme gittiği ya da harcamaların hangilerinin
ziyaretçiler tarafından yapıldığını belirlemek bazen olanaksızdır. Bütün bu zorluklar da
turizm ekonomisinin ayrıntılı ve tam olarak analizini yapmayı her zaman mümkün kıl-
mayabilir. Buna rağmen, bu büyük ekonomik faaliyetin önemi tüm toplumlar tarafından
kabul edilmekte ve bu sektörden gelir, yatırım ve istihdam yaratıcı yönleriyle yararlan-
mak istemektedirler.
Turizm ekonomisi, seyahat eden insanların bu seyahatleri sırasında ortaya çıkan beklen-
tilerini karşılayacak nitelikte turistik mal ve hizmetlerin üretimi ve bu ürünlerin turistler
tarafından talep edilmesi ile ortaya çıkan üretim-tüketim faaliyetlerini inceleyen bir eko-
nomi dalıdır.
http://www.tourismeconomics.com/
Turizm olayının yarattığı en önemli ekonomik sonuçlardan birisi de bu olayın yol açtığı dış-
sallıklar veya dışsal ekonomilerdir. Dışsal ekonomi, bir ekonomik faaliyet ile doğrudan iliş-
kisi olmayan kişi ve kurumların bu olayın yarattığı sonuçlardan etkilenmesidir. Bu etkiler
olumlu ya da olumsuz olabilir. Olumlu dışsallıklar ekonomik ve çevresel olarak daha iyi bir
ortamın yaratılması olurken olumsuz dışsallıklar daha çok bozulan doğal ve sosyal çevre
şeklinde ortaya çıkar.
Çünkü turizm endüstrisindeki işletmeler birbirleriyle rekabet içinde olmayabilir, tam ter-
sine birbirinden bağımsız olarak varlıklarını sürdüremeyebilir ve birbirlerini tamamlayıcı
konumlarda olabilirler. Bununla birlikte, turizme endüstriyel yaklaşım imaj, güvenirlik ve
turizm olayının politik olarak kabul edilmesi gibi üç temel ölçüte göre yapılabilir; Bunlar
aşağıdaki şekilde yorumlanmıştır (Mill ve Morrison, 2002: 2);
İmaj: İmaj konusu akademisyenlere göre bazen farklı yorumlanmaktadır. Çünkü bu
endüstri için bazen turizm(tourism), bazen seyahat(travel), bazen de ağırlama(hospitality)
endüstrisi deyimleri kullanılmaktadır. Bu nedenle de turizm konusunda tam bir tanım ve
fikir birliği yaklaşık olarak oluşamamıştır. Çünkü turizmde kullanılan rekreasyon (recre-
ation), seyahat(travel) ve boş zaman(leisure) deyimleri arasında yakın bir ilişki vardır. Bu
nedenle de bu deyimler bazen turizm yerine kullanılabilmektedir. Oysa ki, bu kavramlarla
turizm arasında önemli farklılıklar vardır;
• Turizm, seyahat eylemi ile yakından ilgilidir ve her turizm hareketi bir seyahati
içerir. Ancak her seyahat turizm amaçlı olmayabilir.
• Her tatil amaçlı seyahat, rekreasyon faaliyetleri ile yakından ilgilidir. Ancak her
rekreasyon faaliyeti tatilde ya da seyahatte yapılmaz.
• Her turizm faaliyeti boş zamanı (leisure) gerektirir, ancak her boş zaman turizm
amaçlı olarak kullanılmaz.
Güvenirlik: Turizm endüstrisi fikri ve tanımı insanların bu olaya daha fazla güvenle
bakmasını sağlar ve aidiyet duygusu yaratır. Ayrıca ekonomideki tarım ve imalat gibi
diğer endüstrilerle karşılaştırma olanağı da bulunur. Böylece ekonomik faaliyetlerin bir
parçası ve tamamlayıcısı olarak kabul edilir. Bu da toplumun turizme daha fazla ilgi duy-
masını ve turizmin ekonomik etkilerinden daha fazla yararlanılmasını sağlar. Günümüz-
de 1.2 trilyon dolarlık harcama potansiyeli yaratan bir endüstri de bu konuda kendini
ispatlamıştır.
Politika: Turizm endüstrisi fikri politik olarak da oldukça çekicidir. Turizmin en güçlü
yanı, onun yararlarının işletmeler, örgütler ve insanlar tarafından elde edilmesidir. Zi-
yaretçi harcamaları birçok insanın cebine para olarak girer. Bu da ilk bakışta planlama,
geliştirme, yönetim ve pazarlama konularında turizm olayına politik bir destek sağlar. Yani
politikacıların ilgi alanına kaçınılmaz olarak girer. Bu nedenle de hükûmet politika ve
programlarında her zaman önemli bir sektör olarak turizmin yeri vardır.
Öte yandan, turizm endüstrisi turist ve günübirlikçi olarak tanımlanan insanlara hiz-
met ve mal arz eden çok sayıda örgüt ve işletmelerden oluşur. Bu işletmelerden önemli
bir bölümü endüstride seyahat, konaklama ve çeşitli turistik çekicilikler ile ilgilidir. Bu-
nunla birlikte, endüstri içinde turizm enformasyon merkezleri, anı eşya üreticileri ve
perakende mağazalar gibi bazı özel ve destek sağlayıcı işletmeler ve örgütlenmeler de yer
alır. Endüstrinin bu geniş alanı ve dağılımı nedeni ile bazı alt sektörler içinde sınıflan-
dırmak gereklidir. Bu tür bir sınıflama Holloway (1994: 126) tarafından aşağıdaki şekilde
yapılmıştır;
• Ulaştırma araçları: Turistin seyahati için gerekli her türlü ulaşım aracı
• Konaklama: Turistin geceleme yapabileceği her türlü konaklama tesisi
• İnsan yapısı çekicilik: Toplumun kullanımına açık hale getirilmiş olan doğal çekici-
lik alanlarını da kapsayacak şekilde bir kayak merkezinin hizmete sunulması gibi.
• Özel sektör destek hizmetleri: Seyahatin finansmanı gibi.
• Kamu sektörü destek hizmetleri: Seyahat ve turizm ile ilgili kamusal düzenlemeler.
Yol, havaalanı yapımı gibi.
• Seyahat aracıları: Seyahat acentaları, tur operatörleri vb. gibi aracılar.
Turizm endüstrisi ve kapsadığı alanlar kuşkusuz çok geniş bir dağılım gösterir. Bir
yaklaşıma göre turizm kendisi de dâhil olmak üzere 38 değişik faaliyet alanı ile iç içedir ve
5. Ünite - Turizm Arz ve Talebi 97
bu faaliyet alanlarından girdi almaktadır. Öte yandan Birleşmiş Milletler tarafından geliş-
tirilen “Turizm Uydu Hesapları” kapsamında değerlendirilen turizm endüstrisine ilişkin
sektörler aşağıda belirtilen beş temel kategoriye ayrılmıştır (Vanhove, 2005: 10);
1. Çekicilikler
• Doğal
• Kültürel
• Konulu parklar
• Müzeler
• Ulusal parklar
• Vahşi yaşam alanları
• Bahçeler
• Tarihsel sit alanları
• Eğlence
• Gösteriler
2. Konaklama Sektörü
• Oteller
• Moteller
• Oda kahvaltı işletmeleri
• Konuk evleri
• Apart oteller, villalar
• Devre mülk tesisleri
• Kamp alanları
• Karavanlar
• Tatil köyleri
• Marinalar
3. Ulaştırma sektörü
• Hava yolları
• Demir yolları
• Otobüs işletmeleri
• Araç kiralama işletmeleri
• Deniz yolları
4. Seyahat organizasyonu sektörü
• Tur operatörleri
• Seyahat acentaları
• Teşvik seyahati organizatörleri
5. Destinasyon örgütlenmesi sektörü
• Ulusal turizm ofisleri
• Bölgesel turizm ofisleri
• Yerel turizm ofisleri
• Turizm birlikleri
Turizm Ürünü
Turizm sektöründeki örgüt ve işletmelerin önemli bir bölümü öncelikle kendi üretmiş ol-
dukları özel ürünle ilgilidir. Bu işletmelere kendi ürünlerinin ne olduğu sorulduğunda, otel
işletmelerinin çoğu “konaklama-ağırlama”, acentaların çoğu da “seyahat hizmetleri” gibi
yanıtlar verirler. Bu nedenle kendi bakış açılarına göre, turizm endüstrisi içinde yer aldıkla-
rını kabul etmekle birlikte, çoğunluğu turizm ürünü olarak adlandırılan kapsamlı, tek ya da
tam bir ürün sunduklarını iddia etmezler. Bu nedenle tek bir turizm ürünü tanımı yapmak-
tan çok bir ürün ve hizmetler toplamı deyimi kullanılması daha uygundur (Bull, 1995: 25).
98 Genel Turizm Bilgisi
Turizm ürünü kavramı, diğer Turizm ve seyahat işletmeleri ve örgütleri geliştikçe ve pazarlama çalışmaları daha kar-
üretim alanlarına göre çok farklı
şekillerde tanımlanabilmektedir. maşık duruma geldikçe, bu işletmeler sadece kendi özel ürünlerini sunmaktan çok bu
Çünkü turizmde tek bir ürün ürünleri paket tur hâline getirerek bir bütün hâlinde sunmaya yönelmektedirler. Bu ne-
tipi olmadığı gibi üretici ve
tüketicilerin ürün algısı da
denle turizm ürünü ya da turistik ürün ekonomik anlamı ile bir mal ve hizmetler bütünü
birbirinden farklı olabilmektedir. olarak kabul edilir ve turistler tarafından talep edilir. Kuşkusuz alıcıların çoğu belirli bir
Turizmde tüketiciler için ürün, bölgeye gitmek için ulaştırma ve bölgede konaklama gibi ticari bir ürün de talep eder-
genellikle toplam bir tatil paketi
ve deneyimidir. Üretici ve satıcılar ler ve bu ürünler de turizm deneyimi kazanmak için oluşturulacak olan ürün demetinin
için ise piyasaya sunmuş oldukları parçalarıdır. Bu durum söz konusu ürünlerin turizm ürünleri olarak değerlendirilmesi
kendi ürün ve hizmetleridir.
Örneğin, bir otel odası ve oteldeki bakımından iki önemli konuyu vurgular (Bull, 1995: 26);
diğer hizmetler ya da bir ulaşım • Turistik ürün, alıcının tek ürün olarak algıladığı birbirini tamamlayan ürünler seti
aracının sunduğu hizmetler gibi.
Bu nedenle sabit bir ürün tanımı ya da toplam bir tatil paketi olarak düşünülür. Turist bir seyahatin toplam bir fiyat
yapmak oldukça zordur. açısından değerlendirmesini yapar ve bir elemanın örneğin, konaklama fiyatının
değişmesinin tatil kararı üzerindeki etkisi, bu elemanın tatil paketinin toplam ma-
liyetindeki paya bağlı olacaktır. Ayrıca, tatil paketinin her elemanı bir başkası ile
de ikame edilebilir. Bu nedenle turistin toplam tatil bütçesinde her ürün birbiri ile
rekabet içinde olacaktır.
• Turistik ürün birbirini tamamlayan bireysel ürünler bütünü olarak kabul edilir,
fakat bu ürünler turistler tarafından satın alma kararı verilirken ayrı ürünler olarak
değerlendirilir.
Genel olarak birinci yaklaşım satın alma öncesi aşamada turistlerin satın alma kararını
etkilerken, ikinci yaklaşım bir iş amaçlı seyahatte örneğin rutin bir araç kiralama hizmeti
ya da yemek satın alma kararını etkiler. Uygulamada, her seyahat turist tarafından bir
ürün olarak görülür ve seyahati oluşturan her eleman bu ürüne kendi özelliklerine göre
katkıda bulunur. Turizm ürününün diğer önemli bir boyutu da ürünü oluşturan unsurla-
rın karşılıklı bağımlılığıdır. Ziyaretçiler ve turistler bu parçaları bizzat kendileri teker teker
satın alsalar bile bu ürünlerin birbirini tamamlayıcı ve bütünleyici olması gerekir. Diğer
bir deyişle ürünü oluşturan unsurlardan birinin kötü performansı tüm ürünün karakteri-
ni olumsuz yönde etkileyip bozacaktır (Vanhove, 2005: 15).
Sermaye
Doğa
(Pilajlar, Kayak Alanları, Su Alanları)
Serbest Kaynaklar
(İklim, Güneş, Kültür, Tarihsel Miras, Yaşam Tarzları)
100 Genel Turizm Bilgisi
Bazı yazarlar turizm ürününün tiplerini belirlemek için “kaynağa dayalı” ve “kullanı-
ma dönük” deyimlerini kullanmışlardır (Burkart ve Medlik, 1981: 182). Kaynağa dayalı
ürünler doğa tarafından ya da geçmişteki uygarlıklar tarafından yaratılan eşsiz çekicilikler
olarak kabul edilirken (tarihsel eserler, kültürel miras), kullanıma dönük ürünler turistle-
rin kullanımı için özel olarak oluşturulmuş ve nispeten daha geniş bir alana yayılmış olan
ürünlerdir (alt ve üstyapı olanakları, sektörde üretilen ürünler gibi).
Birinci tipteki ürünler için belirgin örnekler dağlar, egzotik vahşi yaşam, eski uygar-
lıkların kalıntıları (Anadolu Uygarlıkları gibi), ikinci gurup için ise spor alanları ve toplantı
merkezleri örnek olarak gösterilebilir. Bununla birlikte, birçok başarılı turizm ürünü ta-
mamen bir guruba ya da diğerine dâhil edilemeyebilir. Örneğin, bir kayak merkezi oluş-
turulması dağ turizmine dönük özel bir sermaye yatırımı gerektirir, bu durumda kayak
yapmak için gerekli teknik malzemeler ve konaklama olanakları da söz konusu alandaki
arazinin doğal eğilimi kadar gereklidir. Bu durumda sunulan olanaklar hem kaynağa (ara-
zinin eğilimi) hem de kullanıma dayalı (tesisler) olacaktır. Yine başarılı bir toplantı (kong-
re) merkezi doğal ya da kültürel olarak ilginç bir yörede bulunarak bu ortak kullanım
nedeni ile önemli kazançlar elde edebilir.
http://tourism-economics.academia.edu/
Turizme ilişkin ekonomik analizler, üretim için gerekli kaynakların neler olduğunun
belirlenmesinden sonra, genelde turizm arzı ile turizm talebinin turizm pazarlarında nasıl
bir araya gelerek ürün/hizmet ve bedel değişiminin oluştuğu konusunda yoğunlaşır. Bu
nedenle bölümün bundan sonraki kısımları turizm arzı, turizm talebi ve pazar dengeleri
konusu üzerinde yoğunlaşacaktır.
Şekil 5.2’de yer alan unsurlar arasındaki ilişkiler iki yönlüdür ve bu sistem içinde tu-
rizm arzı sistemin temel elemanı olarak kabul edilir. Çünkü bu arz elemanları tarafından
verilen hizmet ve ürünler ile destinasyon çekicilikleri seyahatlerin temel neden ve hedef-
lerini oluşturmaktadır. Ayrıca bir seyahatin tüm deneyimlerinin büyük bir çoğunluğu
turizm arzı ile ilgilidir. Turizm arzının iki önemli boyutu vardır. Bunlarda birincisi doğal
kaynaklara ve geçmişin mirasına dayalı arz unsurlarıdır ki, bunlar temel çekicilikler ola-
rak kabul edilir. Bunlara bir bölgedeki toplumun konukseverliği ve folklorik değerleri de
eklenebilir (Bahar ve Kozak, 2006: 83). Diğeri de insan yapımı çekim kaynakları olarak
kabul edilen turizm tesisleri ve bu tesislerden yararlanmayı olanaklı kılan altyapı yatı-
rımlarıdır. Bir bölgedeki, doğanın kendi yapısı ile birlikte tarihsel kalıntılar önemli bir
çekim gücü oluşturur. Ancak, bu çekicilikler macera severler dışında turistleri ağırlamaya
yetmez. Bu nedenle konaklama ve beslenmeyi sağlayan tesisler olması gerekir. Bu iki un-
sur destinasyondaki ağırlıklarına göre turistik ürünün yapısını da belirleyebilir. Örneğin
bir bölgenin ürünü ağırlıklı olarak doğaya ve tarihe dönük (Efes, Kapadokya, Pamukkale
gibi), ya da kullanıma dönük (Eyfel Kulesi, Disneyland vb.) olabileceği gibi bunların birlik-
te sunumu şeklinde de olabilir. Örneğin, bir kayak merkezinde dağın eğimi doğaya dönük
ürünü oluştururken, dağın yüksek kısmına çıkmak için kullanılan telesiyejler ile dağdaki
tesisler kullanıma dönük unsurları oluşturur. Bu çekim unsurların ayrıntılı bir listesi Tablo
5.1’de yer almaktadır (İçöz, 2005: 44).
102 Genel Turizm Bilgisi
Bütün bu sabit çekiciliklerin ya da çekim kaynaklarının yanı sıra, hareketli çekim kay-
nağı olarak tanımlanan ve aslında insan yapımı çekim kaynağı olarak tasarlanmasına kar-
şın doğadan geniş ölçüde yararlanan arz unsurları olarak da kruvaziyer gemiler ile uzun
menzilli demir yolu seferleri ayrı bir kategorideki turizm arzıdır. Kruvaziyer gemiler uzun
deniz yolu seyahatlerinde tercih edilirken, konaklama ile eğlenceyi ve diğer aktiviteleri de
içermesi nedeni ile bunlar “yüzen destinasyonlar” veya “mobil destinasyonlar” olarak kabul
edilirler. Aynı şekilde, bir zamanların Orient Express demir yolu seferleri ile günümüzdeki
Trans Sibirya gibi uzun demir yolu yolculukları da ulaşım, konaklama ve beslenmeyi içer-
diği için hareketli destinasyonların bir diğer örneğidir.
Turizmde arz unsurları genelde bir bölgeye olan ulaşım ve diğer alt-yapı olanakları ve te-
sislerden oluşmaktadır. Ancak bunlar arzı kullanıma dönük unsurlarıdır ve çoğunlukla bir
bölgeye çekim nedeni oluşturmazlar. Bu nedenle bölgede doğal, tarihsel ve kültürel olarak
zaten mevcut çekicilikler ile genelde insanları eğlence ya da diğer aktivitelere yönelten insan
yapımı çekicilikler seyahat nedeni oluşturur. Bütün bu çekim kaynakları ile altyapı ve tesis-
lerin bileşimi turizm arzını oluşturur.
Kaynak: http://i.
hurimg.com/i/hurriye
t/75/0x0/55eafce0f018f
bb8f8a3a7c3
(E. T: 16.12.2015).
http://www.hurriyet.com.tr/bu-otelde-tum-hizmetleri-robotlar-yapiyor-29574613
• Turizm arzı kısa dönemde etken faktörlere karşı duyarlığı az, ekonomik anlamda
da inelastik (katı) olarak tanımlanan bir özelliğe sahiptir. Talep miktarında meyda-
na gelen değişme ya da girişimci tarafından düşünülen bir proje ile turizm arzını
kısa dönemde artırmak mümkün olmayabilir. Bununla birlikte, işletmelerin türü-
ne ve kapasitesine göre bu esneklik ve duyarlık değişebilmektedir.
104 Genel Turizm Bilgisi
• Bir turistik tüketici turizm faaliyetlerinden tam olarak yararlanabilmek için turizm
arzını oluşturan faktörlerle doğrudan temasa geçmek durumundadır. Diğer bir de-
yimle, üretim yerine gitmek zorundadır. Sanayi ya da tarım sektöründe, tüketici
malı çoğu zaman aracı kurumlardan kendi yaşadığı yerde almakta iken, turizm
sektöründe konaklamak için bir otele, bir akşam yemeği için restorana gitmek du-
rumundadır. Bu nedenle arzın bulunduğu yer aynı zamanda tüketim ve kullanım
yeridir.
• Turizm arzı çok değişik alanları ilgilendiren bir özelliğe sahiptir. Bir bölgedeki fi-
ziksel, doğal, kültürel ve insani değerler bu bölgeyi ziyaret deneyim ve anı olarak
turistin aklında bir bütün olarak iz bırakmakta ve turistin tatil deneyiminin oluş-
masında yine bir bütün olarak katkıda bulunmaktadır.
• Turizm arzı genel olarak gerek destinasyonlar düzeyinde gerekse sektörel ürün ba-
kımından rekabet ortamındadır. Destinasyon rekabeti aynı ülkenin sınırları içinde
olabileceği gibi, farklı ülkelerdeki destinasyonlar arasında da olabilir. Ancak bu re-
kabet pazar yapıları bakımından oligopolcü bir özellik gösterir. Yani destinasyon-
lar sınırlı sayıda, tüketiciler ise çok büyük sayılardadır. Bu nedenle de tam rekabet
ortamı genelde oluşmaz.
• Turizmde bazı arz unsurları sahip oldukları benzersiz özellikler nedeni ile reka-
betten etkilenmediği gibi, bir anlamda tekel konumuna da sahip olabilir. Örne-
ğin, Kapadokya, Eyfel Kulesi (Resim 5.2), Louvre Müzesi, Disneyland, Pamukkale
Travertenleri ve ABD’deki Büyük Kanyon gibi çekiciliklerin benzersiz olduğu için
rekabete maruz değildir ve bulundukları bölgelere özel rekabet avantajı sağlarlar.
Turizm arzı, turizm sektöründe • Turizm arzı genelde dönemseldir. Bu durum turizmin hedefine bağlı olarak
seyahat edenlerin kullanımına mevsimsel olarak değişik dönemleri ifade etse de, genelde kent turizmi dışında
ve tüketimine sunulan her
türlü ürün ve hizmetten oluşur. kapasite dalgalanmaları gösterir. Örneğin, yaz tatiline dönük arz kaynakları kış
Bu ürünlerin çok önemli bir döneminde, kış turizmi arz kaynakları da yaz aylarında en durgun dönemlerini
bölümü de insandan insana
hizmetle sağlanan faydalardan yaşarken, kentsel turizme hitap eden oteller gibi arz kaynakları da aylık, haftalık
oluşmaktadır. Sektörün bu ve yıllık kapasite dalgalanmaları yaşayabilir. Bu nedenle, işletmeler mümkün ol-
nedenle ağırlıklı olarak emek-
yoğun üretim tarzına sahip duğu kadar geniş ve farklı talep gruplarına hitap etmeyi ve ürün çeşitlendirmeyi
olduğu ve otomasyonun, yani tercih ederler.
makineleşmenin pek mümkün
olmadığı kabul edilir. Ancak, • Bir arz unsuru olarak, turizm tesislerinin çeşitli hizmet kategorileri de kendi içle-
Japonya’da otellerde bazı hizmet rinde farklı talep grupları bakımında rekabet içinde olabilmektedir. Örneğin, bir
alanlarında kullanılmaya başlayan
robotlar, yani makineler bu otelin banket salonları toplantılar ile bölgesel eğlence etkinlikleri arasında bir re-
kuralın da yakın bir zamanda kabete maruz kalabilir. Genelde tercih daha kazançlı pazarlar yönündedir.
aşılabileceğini göstermektedir.
• Turistik ürünün de bir arz unsuru olduğu kabul edilecek olursa, bir bakıma bu
ürünün üretildiği “fabrikalar” olan tesisler ve hizmet üreticileri ürünlerin dağıtı-
mını bu “fabrikalarda” konuklarını ağırlayarak yaparlar. Bir diğer deyişle, dağıtı-
mı yapılan ürünler değil, tüketicilerin fabrikalara dağıtımı şeklindedir. Bu durum
üretim yerlerinin aynı zamanda konforlu tüketim mekânları olarak tasarlanmasını
gerektirir. Bir anlamda fabrika tasarımı ve estetiği ağır basmaktadır. Bundan da
öteye, bazı fabrikalar olarak tanımlayabileceğimiz oteller ve gemiler sadece kendi
tasarımları ile talep çekmektedir.
http://about-france.com/tourism/tourist-attractions.htm
5. Ünite - Turizm Arz ve Talebi 105
Resim 5.2
Benzersiz Bir Arz
Kaynağı Olarak Eyfel
Kulesi-Paris/Fransa
Kaynak: http://www.
tatilneredeyapilir.
com/wp-content/
uploads/2014/08/
Eyfel-Kulesi-Paris-
Fransa-2.jpg
(E. T: 16.12.2015).
Gerek bir destinasyon ürün / hizmet karması, gerekse bireysel ürünler ve hizmetler olarak
turizm arzı genelde etken faktörler karşısında inelastik bir özellik gösterir. Yani duyarlığı 3
oldukça azdır. Bunun başlıca nedenleri nelerdir? Açıklayınız.
Q 2 − Q1 P2 − P1 Q 2 − Q1 P1 + P2
es = : = ×
(Q 1 )
+ Q2 / 2 (P + P ) / 2
1 2
P2 − P1 Q1 + Q 2
Uygulamada, konuya ilişin geçici ölçümler mevsimlik pazarda meydana gelen değiş-
meler ile ilgilidir. “Sezon dışı” deyimi normal olarak talebin tamamen bitmesi anlamına
gelmez. Ancak, talep daha indirimli fiyatlar uygulayarak belirli ölçüde korunabilir. Bu
durumun özellikle işletme kârının yeterli olmadığı dönemler için kayak merkezlerinde
bazı istisnaları olabilmektedir. Bazı turizm alanlarında ya da merkezlerinde yeterli düzey-
de fiyat indirimleri ile talebin sürdürülmesini sağlayabilir. Bu alanlardaki işletmeler de bir
sonraki sezonda tekrar eski fiyat düzeyine ulaşmayı ümit ederler. Turizm arzındaki sürekli
(kalıcı) değişiklikler ise çoğunlukla uzun dönemdeki trendlere (eğilimlere) ve işletmelerin
ekonomik beklentilerine bağlı olacaktır.
dileri bile seyahatlerinin gerçek nedenlerinin farkında olmayabilir. Örneğin, birçok turist
yalnızca geri döndükleri zaman kendi çevrelerini etkilemek amacı ile seyahate ya da tatile
çıkar. Bu durumda “statü” bir motivasyon aracıdır. İkinci olarak, insanları seyahate yönel-
ten nedenlerin tam bir listesini yapmak, tüketici motivasyonlarını açıklamak konusunda
yetersiz kalabilir. Böyle bir listenin geliştirilmesi, turistin karar verme sürecini daha iyi
tahmin etmek ve anlayabilmek amacıyla iyi bir sınıflama sisteminin kurulması açısından
bir başlangıç olabilir. Bu nedenle önce turizm talebinin unsurlarını belirleyip, daha sonra
etken faktörleri incelemek yararlı olacaktır.
Dt = f (Pt)
Bu eşitlikte Dt turizm talebini, Pt ise turistik mal ve hizmetlerin fiyatını gösterir. Di-
ğer mal ve hizmetlerde olduğu gibi, genel talep kanununa uygun olarak, turistik mal ve
hizmetlerin fiyatları ile turizm talebi arasındaki ilişki de ters yönlüdür. Diğer bir deyişle
iki değişken arasında negatif bir ilişki söz konusudur ve artan fiyatlar düşük talebe, azalan
fiyatlar ise talep artışına neden olur. Fiyat değişmelerinin turizm talebi üzerindeki etkileri,
gelirdeki değişmelerin etkilerine göre çok daha karmaşıktır. Bu konuda iki önemli koşulu
değerlendirmek gereklidir;
• Her ne kadar bir tatil paketinin ürün elemanları birbirinin tamamlayıcısı niteli-
ğinde olsa da bu elemanlar eğer turist harcamalarının bakımından bir diğerinin
alternatifi ise fiyatlar bakımından birbirinin ikamesi etkisi ortaya çıkar. Örneğin,
yüksek maliyetli uzun seyahatler hava yolu talebini azaltıp, daha yakın mesafelerde
uzun süreli konaklamalara yönlendirir.
112 Genel Turizm Bilgisi
• Önemli tatil bölgeleri için yalnızca bölgedeki fiyatlar değil, aynı zamanda turist
gönderen ülke ile diğer destinasyonlardaki karşılaştırmalı (nispi) fiyatlar da talep
için önemlidir. Bir tüketici yalnızca bir coğrafi pazardaki fiyatlarla değil, aynı za-
manda iki ya da daha fazla pazardaki karşılaştırmalı fiyatları da değerlendirmeye
alacaktır.
Uluslararası turizm bakımından, döviz kurlarında meydana gelen değişmeler karşılaş-
tırmalı fiyat farklılıkları bakımından önemli bir değerlendirme ölçütü olarak kabul edilir.
Örneğin, son yıllarda döviz kuru değişiklikleri İsviçre, İngiltere, Norveç, Danimarka ve
Japonya gibi ülkeleri pahalı destinasyonlar durumuna getirirken, Tayland, Türkiye, Mısır,
Hırvatistan ve Yunanistan gibi ülkeler nispeten ucuz bölgeler durumuna gelmiştir. Bu-
nunla birlikte, bazı ülkelerdeki yüksek enflasyon döviz kurları bu fiyat avantajını ortadan
kaldırabilmektedir.
Gelir değişmelerinde de inceleneceği üzere, fiyat değişmelerinin talep üzerindeki et-
kileri esneklik katsayıları ile ölçülmektedir. Talebin fiyat karşısındaki tepkisini gösteren
esneklik katsayısı aşağıdaki eşitlikle hesaplanmaktadır;
Turizm arzında olduğu gibi turizm talebinde de esnekliğin sayısal olarak aşağıdaki
eşitlikle hesaplanır;
Q 2 − Q1 P2 − P1 Q 2 − Q1 P1 + P2
Ed = : = ×
(Q 1 )
+ Q2 / 2 (P + P ) / 2
1 2
P2 − P1 Q1 + Q 2
Turizm talebinin esneklik katsayısı etken faktörlerdeki (fiyat gibi) bir birimlik değişi-
min turizm talebinde ortaya çıkardığı etkinin yönünü gösterir. Örneğin, mal ve hizmet
fiyat düzeylerinde meydana gelen % 20’lik bir artış, turizm talebinde %10 düzeyinde bir
azalışa yol açıyorsa, bu durumda esneklik katsayısı - 0.5 olacaktır. Esnek bir turizm tale-
binden söz edebilmek için elde edilen sonucun sayısal olarak 1’den büyük olması gerekir.
Diğer bir deyimle, esnek bir talepten söz edebilmek için, turizm talebi miktarındaki yüzde
değişimin onu etkileyen fiyattaki yüzde değişimden daha yüksek olması gerekir. Turizm
talebinin fiyat esnekliği konusunda yapılan araştırmalar, talebin fiyat karşısındaki esnek-
liğinin oldukça yüksek katsayılar verdiğini ve genellikle birim esneklikten (-1 den) fazla
olduğunu göstermektedir. Bu da turistik mal ve hizmet fiyatlarında meydana gelen de-
ğişmelerin talep miktarında daha fazla değişmelere neden olduğu anlamına gelmektedir.
Tablo 5.2
Turist Gönderen Bölgedeki Turist Kabul Eden Bölgedeki Bağlantı Değişkenleri Turizm Talebini
Değişkenler (A Gurubu) Değişkenler (B Gurubu) (C Gurubu) Etkileyen Ekonomik
Faktörler
• Kişi başına düşen gelir • Genel fiyat düzeyi • Turist gönderen ülke ile
• Gelirin dağılımı • Ülkedeki/bölgedeki arz destinasyon ve diğer Kaynak: Bull, 1998: 29.
• Tatil düzenlemeleri olanakları ve arzın rekabet destinasyonlar arasındaki
• Ulusal paranın değeri düzeyi (altyapı dâhil) karşılaştırmalı fiyatlar
• Vergi politikası ve dış • Turizm ürününün kalitesi • Turist gönderen ülkede
turizm harcamaları • Ziyaretçiler konusundaki yapılan tanıtım çalışmaları
konusundaki devlet ekonomik düzenlemeler • Döviz kurları
kontrolleri (vergi, vize, harç vb.) • Seyahat süresi ve maliyeti
ÖRNEK Hesaplamaya konu olan ülkenin nüfusunun 10 milyon olduğu varsayılacak olursa, bu nü-
fusun 3 milyonu yılda en az bir kez, 1,5 milyonu 2 kez, 400 bini 3 kez ve 200 bini 4 kez ve
daha fazla seyahat ediyorsa, bu rakamların toplamı olan 5.1 milyon kişinin yılda en az 1 kez
seyahat ettiği varsayılır. Buna göre net seyahat eğilimi katsayısı;
Net seyahat eğilimi = 5.1 milyon / 10 milyon = 0.51 ya da %51 olarak hesaplanabilir.
Toplam seyahat eğilimi ise seyahate çıkan insanların toplam gecelemeleri ile hesapla-
nır. Aşağıdaki sayısal veriler konuya ilişkin varsayımsal rakamlardan oluşmaktadır;
3 milyon kişi 1 kez : 3 milyon seyahat
1.5 milyon kişi 2 kez : 3 milyon seyahat
400 bin kişi 3 kez : 1.2 milyon seyahat
200 bin kişi 4 kez : 0.8 milyon seyahat
Toplam : 8 Milyon seyahat
Seyahat sıklığı = Toplam seyahat eğilimi / Net seyahat eğilimi = % 80 / %51 = 1.57
Ülkenin seyahat üretme indeksi ise seyahat sayılarının ülkesel değerlerinin, dünya de-
ğerlerine oranlanması ile bulunur (Resim 5.3). Aşağıdaki eşitlik bu hesaplama için kulla-
nılır (Cooper vd., 1999: 26);
Ne / Nw
ÜSÜİ =
Pe / Pw
Hesaplanan katsayıdan da görüleceği üzere, örnek olarak alınan ülkenin seyahat üret-
me indeksi 4.6 gibi oldukça yüksek düzeyde hesaplanmış olup, bu ülkenin kendi nüfusuna
göre oldukça fazla seyahat ürettiği kabul edilebilir. Örneğin, Almanya bu konumda olan
ve kendi nüfusuna oranla oldukça fazla ziyaretçi üreten bir ülkedir.
5. Ünite - Turizm Arz ve Talebi 115
http://www2.unwto.org/annual-reports
Resim 5.3
Uluslararası Turizm
Talebinin Sayısal
Olarak Ülkelere Göre
Dağılımı
Kaynak: https://
encrypted-tbn0.
gstatic.com/images?
q=tbn:ANd9GcTQ5
xsNnvz3Gm0V2Oo
Kb0-ojVRBdrCNjLS
VR71U_
DQEtzuIPYF1
(E. T: 16.12.2015).
Sektörel Vergiler
Ulusal hükûmetler ya da devlet turistik ürünler üzerinde çeşitli doğrudan ve dolaylı ver- Turizm sektöründe uygulanan
giler uygular. Bu vergilerde meydana gelen artma ve azalmalar da belirli tipteki turistik vergiler arz ve talep üzerinde
önemli etkiler yapar. Bu vergilerin
ürünlerin tüketimini artırıcı ya da azaltıcı etkilerde bulunur. Bu vergilerden bazıları aşa- artışı ürün fiyatlarını yükselterek
ğıdaki gibidir; talebi düşürürken, azalan vergiler
fiyatları düşürerek talep artışı
• Hava alanı vergileri, sağlayabilir. Özellikle politik
• Konaklama vergileri, açıdan turizmin geliştirilmesi
istenen bölgelerde yatırımcı
• Turistik bölgelere giriş izinleri, ve işletmelere vergi avantajı
• Giriş ya da transit vizeleri, sağlanarak talep artması
istenebilir. Bu vergiler genellikle
• Çıkış vizeleri, yatırım aşamasında düşük
• Çıkış harçları, tutularak yatırımın maliyetinin,
dolayısıyla da ürün fiyatının
• Vergiden muaf mallar (duty free), düşmesi amaçlanır. Vergilerin
• Çeşitli ürünler üzerindeki katma değer vergileridir. üreticiye ya da tüketiciye yansıma
oranları ise tamamen arz ve
Bu tipteki vergiler turistik ürünün fiyatını etkili bir şekilde değiştirir. Fiyat düzeyi ül- talebin esnekliğine bağlıdır.
kede uygulanan vergi türüne ve verginin yaratacağı sonuçlara bağlı olacaktır. Örneğin, Turizmde talep genelde esnek
olduğu için de üreticiler artan
Ulusal parklara giriş gibi bir hizmet üzerinde uygulanacak olan vergi doğrudan doğruya vergileri kolayca tüketiciye
bu hizmetten yararlanan kişiye yansır. Çünkü turizm ürününün fiyatı bu uygulanan ücret- yansıtamaz.
le orantılı olarak artacaktır. Öte yandan, vergi hâlen belirli bir fiyata satılmakta olan her-
hangi ticari nitelikteki bir turistik mal ya da hizmete uygulanırsa, talep tamamen inelastik
olmadıkça satıcılar verginin tamamını tüketiciye yansıtamayabilirler.
Resim 5.4
Turizm Talebinin
Oluşumunda En Etkili
Ulaşım Aracı Olan
Modern Uçaklar
Kaynak: http://www.
egtur.com.tr/wp-
content/themes/travel/
images/ucak.jpg
(E.T: 16.12.2015).
Diğer Faktörler
Turizm sektöründe uzun vadeli ve istikrarlı bir denge oluşmasını etkileyen başlıca diğer
faktörler aşağıdaki şekilde belirlenmiştir (Olalı ve Timur 1988: 287);
Girdi maliyetlerindeki değişmeler: Ekonomideki istikrarsızlık nedeniyle üretim girdi-
lerinde meydana gelen fiyat artışları, maliyetleri de artırır. Yükselen maliyetler firmaların
fiyatlarını artırmalarına yol açar. Bu duruma turizm sektöründe oldukça sık rastlanır.
Enflasyonist baskılar: Özellikle yüksek enflasyon dönemlerinde turizm sektörü maliyet
enflasyonundan etkilenir. Bu da devletin ekonomi politikası nedeni ile oluşan fiyat artış-
ları ve yatırım mallarındaki fiyat artışlarından kaynaklanır.
Nominal gelir düzeyi: Bir ülkede belirli dönemlerde meydana gelen fiyat artışları, ki-
şilerin nominal gelirlerinde de artışa neden olur. Ancak nominal gelir artışı enflasyonun
gerisinde kaldığı zaman turizm işletmelerine karşı talepte azalma meydana gelir. Bu du-
rum genellikle iç turizme hitap eden işletmelerde görülür.
Kâr marjları: Turizm sektörünün ürettiği mal ve hizmetlerin arzında üretim maliyet-
lerinin kesin olarak saptanması ve maliyetler üzerinde normal bir kâr eklenmesi gerekir.
Bazı durumlarda kâr marjlarının çok yüksek olması fiyatları da artırarak talepte azalmaya
yol açmaktadır.
Ücretler: İşletmelerin çalışanlara uyguladığı ücretler konusundaki farklı politikalar, bir
taraftan küçük ölçekli işletmelerin iş gücü maliyetlerinin artmasına, öte yandan da sektör-
deki iş gücünün sık sık iş değiştirmesine yol açar. Ayrıca sezon içi ve sezon dışı uygulanan
ücret farklılığı da iş gücü maliyetlerinin tam olarak belirlenmesini zorlaştırmaktadır.
Arz-talep dengesizliği: Özellikle turizm mevsimi içinde bazen aşırı taleple karşılaşan
işletmeler arz kapasitelerini kolayca artıramadıkları için istikrarlı bir fiyat politikası uygu-
layamaz. Aynı durum sezon dışı düşük talep dönemleri için de geçerlidir.
İstihdam: Sektördeki bazı özel hizmet alanlarında gereksinim duyulan nitelikli iş gü-
cünün yetersiz olması ya da bulunamaması işletmelerin verimliliğini düşüren ve hizmet
kalitesini bozan en önemli etkendir. Yetersiz hizmetler de uzun vadede işletmelere yönelik
talebin azalmasına yol açarak piyasa dengesini bozmaktadır.
Diğer birçok piyasada olduğu üzere, turizm piyasasında da denge statik değildir ve za-
manla değişebilir. Arz ve talebin dinamiklerinin analizi iki değişik durum için söz konusu
olacaktır; kısa dönemdeki mevsimlik değişiklikler ve uzun dönemli turizm gelişme süre-
cidir. Turizmde kısa dönem genellikle bir turizm mevsimi ya da en fazla bir yıllık bir süre
olarak kabul edilir. Turistik ürünü arz edenlerin kendi ürünleri için bir sonraki dönemde
mevsimlik talep konusunda belirli bir düşünceye ya da tahmine sahip bulunmadıkları
kısa dönem göz önüne alındığında, bu işletmeler kendi arz kapasitelerini yüksek fiyatlar-
la doldurmaya çalışabilirler fakat bu fiyatlar karşısında talepte azalma meydana gelebilir.
Uzun dönemde ise, arzın ve talebin esnekliklerinin yüksek olması nedeni ile talebin genel
eğilimine göre yeni arz olanakları yaratılarak ya da ziyaretçi tercihlerinin değişmesi ile
azalan talebe göre arz da azaltılarak istikrarlı dengeler yakalanabilir.
5. Ünite - Turizm Arz ve Talebi 119
Özet
Turizmin uluslararası alanda ekonomik boyutlarını de- Turizmde arzı tanımlamak ve temel özelliklerini sıra-
1 ğerlendirebilmek. 3 layabilmek.
Uluslararası turizm, dünya genelinde yaratmış oldu- Turizm arzı kavramı ekonominin diğer faaliyet alan-
ğu ekonomik sonuçlar nedeni ile önemli bir ekono- larına göre, turizmde oldukça geniş bir alana yayılmış
mik faaliyet niteliği taşımakta ve bazı yazarlara göre, tesisler ve faaliyetler ile üretilen mal ve hizmetleri
petro-kimya ve otomotiv endüstrisinden sonra dünya ifade eder. Turizm arzı her ne kadar bir bütün ya da
gayri safi hasılasında ya da diğer bir deyimle dünya- paket olarak kabul edilse de, pazar analizlerinde ço-
da yaratılan toplam gelirler arasında üçüncü sırada ğunlukla ya da ağırlıklı olarak ulaştırma ve konakla-
yer alan bir ekonomik faaliyet niteliği kazanmıştır. ma başta olmak üzere turizm işletmeleri bakımından
Ayrıca, sektörün emek-yoğun üretim tarzı nedeniyle, yapılır. Bu işletmeler de genellikle yüksek sermaye
yer aldığı ülkelerde istihdam sorununun çözümünde gerektiren yatırımlarla oluşur. Bu nedenle de, etken
önemli katkılar sağlayabilecek bir üretim alanı olduğu faktörlere karşı esneklikleri oldukça katı ve değişmez
kabul edilir. Bunun yanı sıra, turizmin gelir yaratıcı niteliktedir. İşletmeler genelde sektörde dört çeşit
etkileri özellikle az gelişmiş ülkelerde ve bölgelerde en pazar koşulu altında faaliyet gösterirler. Bunlar; çok
iyi gelişme seçeneklerinden birisi olarak kabul edilir. seyrek olarak tam rekabet, bazı durumlarda tekel, ço-
Çünkü turizm sektöründe işletme tipleri büyük oran- ğunlukla da oligopol ve tekelci rekabet koşulları olarak
da KOBİ adı da verilen küçük ve orta boy işletmeler- tespit edilmiştir. Ayrıca, bağımsız paket (inclusive) tur
den oluşur ve çok sayıda insanın düşük sermaye ile operatörlüğü ve otel zincirleri gibi işletmeler için sık
girişimcilik becerilerini kullanmasına olanak sağlar. görülen bir diğer pazar yapısı da bazı sınırlamaların
Bu da ekonomiye farklı bir canlılık getirir. olduğu “nispeten rekabetçi pazarlar”dır.
Kendimizi Sınayalım
1. Aşağıdakilerden hangisi turizmde kullanılan kaynakla- 6. Aşağıdakilerden hangisi turizm ürününün oluşturulma-
rın kıt (çok az) olması konusunda bir örnektir? sında kullanılan kaynaklardan biri değildir?
a. Uzay a. Konukseverlik
b. Hava b. Tarihsel miras
c. Okyanuslar c. Arazi ve manzara
d. Arazi d. Pamuk üretimi
e. Güneş e. İnsan emeği ve girişim
2. Aşağıdakilerden hangisi serbest piyasalarda ve pazarla- 7. Aşağıdakilerden hangisi turizm arzının en önemli ve
ma aşamasında turistik mal ve hizmetlerin fiyatının temel farklı özelliğidir?
belirleyicisi olarak kabul edilir? a. Çok sayıda endüstriyel ürün kullanımı
a. Pazarlamacılar b. Fazla girişimci olmaması
b. Talep c. Rekabete açık olmaması
c. Malın özellikleri d. Sermaye ağırlıklı üretim
d. Hizmet kapasitesi e. Emek - yoğun üretim şekli
e. Ürün sunum şekli
8. Bir turizm işletmesi ya da bir girişimci sektöre girme
3. Aşağıdakilerden hangisi turizm sektöründe uygulanan kararı aldıktan sonra aşağıdaki sorulardan hangisini sormak
bir vergi türü değildir? durumunda değildir?
a. Hava alanı vergileri a. Hangi ürün üretilecek
b. Konaklama vergileri b. Nerede üretilecek
c. İhracat vergileri c. Ne zaman üretilecek
d. Giriş ya da transit vizeleri d. Nasıl üretilecek
e. Katma değer vergisi e. Hangi fiyattan satılacak
4. Turizmde benzersiz kaynakların ya da insan yapımı çeki- 9. Aşağıdakilerden hangisi turizm arzı için karşılaşılması
ciliklerin turizm pazarlarına arz edilmesi ülkeye ya da bölge- muhtemel pazar tiplerinden birisi değildir?
ye ne gibi bir avantaj sağlar? a. Tam rekabet pazarları
a. Düşük maliyet avantajı b. Tekel pazarı
b. Karşılaştırmalı üstünlük avantajı c. Bölgesel pazarlar
c. Ürün oluşturma avantajı d. Oligopol pazar
d. Fiyat kontrol avantajı e. Tekelci rekabet pazarı
e. Pazar hakimiyeti avantajı
10. Aşağıdakilerden hangisi turizmde “baskı altındaki talep”
5. Turizmde fayda maliyet analizleri ile ilgili önemli bir kategorisine girmez?
konu dışsallıklardır. Aşağıdakilerden hangisi turizmde dışsal- a. Yetersiz gelir düzeyi
lık kavramını açıklar? b. Seyahatten hoşlanmamak
a. Turizmin kendi dışındaki faaliyetlerden etkilenmesi c. Uçaklarda yer bulamama
b. Turizm olayı ile doğrudan ilgili olmayan üçüncü kişi d. Ücretsiz izin hakkı olmaması
ya da kuruluşlar üzerinde oluşan etkiler. e. Olumsuz hava koşulları
c. Turizme girdi sağlayan kişi ve kuruluşların elde ettik-
leri yararlar
d. Turizme karşı olanların yapmış oldukları etkinlikler
e. Dış dünyadan turizm alanına yapılan katkılar
122 Genel Turizm Bilgisi
Amaçlarımız
Bu üniteyi tamamladıktan sonra;
Turizm ve etkilerini aktarabilecek,
Turizmin olumlu ve olumsuz etkileri, nedenleri ve sonuçlarını sınıflandırabilecek,
Turizmin ekonomik etkilerini ifade edebilecek,
Turizmin sosyal etkilerini açıklayabilecek,
Turizmin kültürel etkilerini ayırt edebilecek,
Turizmin çevresel etkilerini tanımlayabilecek,
Turizmin diğer etkilerini yorumlayabilecek
bilgi ve becerilere sahip olabileceksiniz.
Anahtar Kavramlar
• Turizm • Destinasyon Yönetimi
• Sürdürülebilirlik • Rekabet
• Turizmin Etkileri • Kaynak Verimliliği
İçindekiler
• GİRİŞ
• TURİZM ETKİ KONULARINDA FARKLILIK
• TURİZMİN ETKİLERİ
Genel Turizm Bilgisi Turizm ve Etkileri • TURİZMİN EKONOMİK ETKİLERİ
• TURİZMİN SOSYAL ETKİLERİ
• TURİZMİN KÜLTÜREL ETKİLERİ
• TURİZMİN ÇEVRESEL ETKİLERİ
• TURİZMİN DİĞER ETKİLERİ
Turizm ve Etkileri
GİRİŞ
Turizm muazzam ve yaygın bir endüstridir. Dünyanın her tarafında görülmekte/uygu-
lanmakta ve bunun sonucunda ortaya çıkan sosyal, ekonomik ve çevresel etkileri küresel
boyutta gerçekleşmektedir (Bien, 2007). Turizm ziyaretçileri çekmenin, onların ulaşımını
sağlamanın, konaklatmanın ve nezaketle onların ihtiyaçlarını karşılamanın bilimi, sanatı
ve ticaretidir (Goeldner vd., 2000: 6). Doğal olarak hemen her ülke ziyaretçi sayısını ve ge-
lirlerini arttırmak için gayret etmektedir. Hava ulaşım maliyetlerinin azalması ve İnternet
gibi birtakım teknolojik olanaklardaki gelişmeler hem ülkeler hem de bireyler için ülke içi
ve dışında turizm satışlarını geliştirmede yeni fırsatlar sunmaktadır. Küresel olarak politik
ve sektörel liderler turizmin getirdiği avantajların farkındadırlar. Turizm sadece konak-
lama, ulaşım, eğlence ve konulu parklar, müzeler ve spor faaliyetleri gibi ziyaretçi çeki-
ciliklerinden ibaret bir uygulama alanı değildir. Turizm ve yönetimi birbirine çok yakın
uygulama ve etkileşim alanlarının bir süreç içerisinde yer aldığı bir sistem olarak kabul
edilir. Turizm endüstrisi bütün uygulama alanları ve süreçlerinde yönetim fonksiyonları
olarak planlama, organizasyon, eğitim-izleme-değerlendirme çalışmaları yerel, ulusal ve
küresel boyutta yapılmaktadır. Bu yüzden turizm yerel ve küresel ekonominin ayrılmaz
bir parçası durumundadır (Smaranda ve Daniela, 2012: 148).
İnsanlar sadece boş vakitlerini değerlendirme, eğlenme ve dinlenme amaçlı seyahat Turizm dünyanın en büyük
endüstrilerinden biridir. Hem
etmemekte, bunlara ek olarak iş, konferans, toplantı, fuar vb. etkinliklere katılım için de küresel hem de yerel olarak birçok
seyahat etmektedirler. Bu nedenle turizm, ziyaret edilen destinasyonlara (varış yeri) direkt alanda etkili olmaktadır. Bunları
ekonomik, sosyal, kültürel ve diğer
ve dolaylı olarak katkı yapmakta ve bu mekânların büyüme ve gelişmesinde önemli rol etkiler olarak sayabiliriz.
oynamaktadırlar. Turizmin etkisi ister az isterse çok büyük boyutlu olsun toplumları etki-
lemektedir. Turizm öncelikle ekonomik bir sektör olarak bir bölgede ekonomik büyümeyi,
istihdam yapısını ve oranını, mal ve hizmetlere olan arz ve talebi ve turizm faaliyetleri için
gerekli olan hizmetleri belirlemektedir. Bunun yanında turizm bölgeye önemli boyutta
sosyal faydalar da sağlamaktadır. Bunları küçük ve orta ölçekli işletmelerin gelişimi, yeni
iş alanlarının yaratılması, altyapının güçlendirilmesi vs. olarak görebiliriz. Farklı kültür-
lerle karşılaşma ve onların gereksinimlerini karşılama sürecinde de kültürel olarak bölge
toplumunun gelişmesi ve zenginleşmesi sağlanır. Aynı zamanda turizm kaynak ve çeki-
cilikleri koruma ve sürdürülebilir şekilde kullanma amacıyla çeşitli yöntemlerle çevreyi
korur ve zenginleştirir (Zaei ve Zaei, 2013: 12). Turizmin uzun dönemde sürdürülebilir
bir şekilde ele alınması ve toplum liderlerinin ve turizm profesyonellerinin kapasite ve
yetenekleri oranında turizmin faydalarını maksimize ve maliyetlerini de minimize etmek
mümkündür.
126 Genel Turizm Bilgisi
Turizm uzun yıllar boyunca bazı ülkeler için ekonomilerinin önemli bir parçası, bazı
ülke ve bölgeler için de birinci sektör olduğu hâlde turizmin toplum üzerindeki etkileri
tam ve doğru olarak anlaşılmış sayılamaz (Kreag, 2001: 2). Birçok kişi turizmin etkilerini
ekonomik kazançlar, vergi kazancı ve iş olanaklarının çoğalması olarak bilmektedir. Oysa
turizmin etkileri çok daha fazla alanda gerçekleşmektedir ve oldukça karmaşıktır. Bunları
turist kaynaklı ve destinasyon kaynaklı nedenler olarak iki ana nedene ve 5 alt etki grubu-
na ayırabiliriz (Kreag, 2001: 2). Bunlar:
• Ekonomik etkiler,
• Çevresel etkiler,
• Sosyal etkiler,
• Kültürel etkiler,
• Diğer etkiler olarak ifade edilebilir.
Her bir grup etkinin olumlu ve olumsuz yönleri olabilir. Koşullar ve kaynaklar farklı
olduğu için her etki bütün toplumlar tarafından aynı ölçüde kabul edilmez. Kamu ve özel
sektör paydaşları bu etkileri kendi toplumlarının lehine dönüştürme konusunda önem-
li bir role sahiptirler. Paydaşlar vizyon sahibi ve duyarlı olmalıdırlar. Turizmin yarattığı
zorlukların üzeri örtülmemeli, çözüm yolları aramalıdırlar. Paydaşların liderleri farklı
grupların turizm etki nedenlerinden gördükleri fayda ve zararları dengeleyici çalışmalar
yapmalıdırlar. Yerel liderler turizmi toplumun bütün sorunlarını çözebilecek bir araç ola-
rak görmemelidirler. Turizm toplumun ya da ekonominin sadece bir unsurudur. Başarılı
destinasyon yönetim çalışmalarıyla gelişen turizm, yerel ekonomiyi zenginleştirebilir ve
destinasyondaki eksiklikleri giderebilir. Bunun yanında yanlış yönetim, gereksiz kurallar
ve zorlamalar ile turizm arzı çekiciliğini ve dolayısıyla rekabet gücünü kaybedebilir. Bu
kayıptaki sebep turizm değil yerinde olmayan yönetim uygulamaları sonucunda meydana
gelebilir.
Şekil 6.2
Ekonomik Grupların Örtüşen İlgi
Grup A Etkiler Alanları
Kaynak:
Kreag, (2001: 4).
Sosyal ve Çevresel
Kültürel Etkiler
Etkiler
Grup B Grup C
Resim 6.1
Mostar Köprüsü-
Bosna Hersek
(Fotoğraf: Kemal
Kantarcı) ve
Antalya’dan Bir
Görünüş
TURİZMİN ETKİLERİ
Turizmin etkileri birçok Bir toplumda turizmi geliştirmenin temel amacı turizmin olumlu etkilerini seçerek bun-
farklı faktöre göre değişebilir.
Bu faktörlere etki kaynakları lardan faydalanmak ve potansiyel olumsuz etkilerini de azaltarak mümkün olduğu kadar
denmekte ve turist ile ilgili az zarar görmeyi sağlamaktır. Bunun için öncelikle olası etkilerini tanımlamak gerekir.
olanlar ve destinasyonla ilgili
olanlar olarak iki boyutta Turizmin etkilerini ve alt sınıflamalarını belirlemek aynı zamanda bir toplumda turizmin
incelenmektedir. gelişmesi konusundaki alanları da belirlemek anlamına gelmektedir. Turizm etkileri ko-
nusunda çok çeşitli sınıflamalar yapılsa da kısaca bu etkileri ekonomik, sosyal, kültürel,
çevresel ve diğer etkiler olarak beş grupta toplamak mümkündür. Toplum turizmin her
etkisi ile karşılaşma durumunda kalmayabilir. Örneğin bazı turizm türleri daha çok doğal
alanları etkiler (Dağlar, nehirler, deniz altı mercan alanları vb.). Bazı alanlar ise toplumun
sosyal ve kültürel yapısı ile ilgili alanlarla ilişkili olabilir. Daha çok toplumun kültürü-
nü kullanarak çekicilik yaratma ve ürün geliştirme (kültür, tarih turizmi gibi) şeklinde
görülebilir. Bu durumda turizm yoluyla toplumun yeni kültürlerle karşılaşarak kendi
kültüründen uzaklaşma veya sosyal yapısında değişmelerin ortaya çıkması beklenebilir.
Turizmin etkilerini yukarıda belirtildiği gibi beş ana başlıkta incelemeye çalışacağız. Fa-
kat öncelikle turizmin etki kaynaklarını, etkilerin türlerini ve yoğunluklarını belirleyen
faktörleri incelemek faydalı olabilir.
Etki Kaynakları
Turizmin etkileri boyut ve düzey açısından etki kaynaklarına doğrudan bağlıdır. Fakat
turizm etkilerinin doğasını bilmekle otomatik çözümler üretemeyiz. Etki kaynakları-
nı bilmek ve turist-yerel toplum, yerel toplum-çevre arasındaki karşılıklı etkileşimin
nasıl gerçekleştiğini bilmek aynı derecede önemlidir. Etki kaynaklarını birçok şekilde
incelemek mümkünse de genellikle “turist faktörleri ve destinasyon faktörleri” olarak
iki grupta toplamak mümkündür. Turist faktörleri, turist tarafından destinasyona ge-
tirilen demografik özellikleri, sosyal farklılıkları ve ziyaretçi sayılarıdır. Destinasyon
faktörleri olarak turist pazarları ile iletişim kurma şekli, turistin dolaşımı, yerel halkın
turizmi kabulü, yerel canlılık ve liderlik sayılabilir. Bunları aşağıdaki gibi detaylandır-
mak mümkündür.
6. Ünite - Turizm ve Etkileri 129
Turist Faktörleri
Turizmi etkileyen turist faktörleri on bir başlıkta Tablo 6.1’de açıklanmıştır.
Turist sayısı ve türü: Az sayıda turistler yerel halk için genellikle mütevazı bir merak ve
ilgi alanı olabilir. Turist sayıları arttıkça ve varlıkları olağan hâle gelince yerel halk onları
göz ardı edebilir. Ziyaretçi sayısı belli bir noktaya geldiğinde yerel halk tıkanıklık, yer de-
ğiştirme baskısı, güvenlik tehdidi, kızgınlık hissetmeye başlayabilir.
Demografi: Aile durumu, yaş, eğitim, meslek vb. koşullar turistlerin eylem ve faaliyet-
lerini ve bunların yerel halka yansımasını belirler.
Ulaşım: Özel/kiralık araç, otobüs, tren, hava yolu veya yolcu gemisi olsun, çekicilik ve
hizmetlere ulaşımının türü ve kolaylığı turistlerin davranışlarını etkiler.
Destinasyonda kalma süresi: Günlük yapılan geziler daha az ekonomik etki yapar. Kısa
süreli (2-5 gün) ziyaretler turist harcamalarını ve ekonomik etkiyi maksimuma çıkarabilir.
Fakat hareketlilik hızı yüksek ve telaşlı olur. Turistler daha uzun süreli kaldığında ihti-
yaç listesi daha da genişler, harcamaların ekonomiye direk etkisi artar ve toplum içinde
yayılması genişler. Mevsimlik ziyaretçiler (1-6 ay) turizm dışındaki toplumsal konulara
daha çok ilgi duyabilir. Her yıl yapılan aktiviteler kısa bir dönemde büyük ekonomik etki
yapabilir.
Geliş ve gidişlerin kitle halinde olması: Ziyaretçiler nasıl ve ne zaman gelip gittikleri tra-
fik sorunlarını, çekicilik ve hizmetlerin sunumunu belirler. Ziyaretçi sayılarındaki kitlesel
ve belli bir zaman dilimine sıkışmış hareketlilikler konaklama, yiyecek-içecek ve çekicilik
sunumlarında sınırlamalara sebep olmaktadır.
Yerel halkla bağlantılar: Ziyaretçilerin arkadaş ve akrabalarda kalması ekonomik et-
kiyi azaltır fakat yerel değerlerin daha iyi anlaşılmasını sağlar. Tekrar ziyaret olasılığını
güçlendirir.
Etnik ve ırksal özellikler: Turist gruplarının etnik ve ekonomik statülerinde yerel halkla
önemli farklılıklar olması durumunda, yerel halkta kırgınlık, küskünlük, sosyal çatışma
ve suç olaylarında artış görülebilir. Dikkatli planlama ve sürekli eğitim programları ile bu
olumsuz etkileri azaltmak mümkündür.
Ekonomik özellikler: Harcama seçeneklerinin etkileri değişmektedir. Yüksek gelirler
turistlere çevredeki olanaklara daha fazla ulaşılabilirlik olanağı sağlasa da çevreyi olumsuz
olarak etkileyebilmektedir.
Seçilen aktiviteler: Eğitimsel ve kültürel turizm türleri genellikle daha az sosyal ve çev-
resel etki yapmaktadır. Rekreasyonel uygulamalar çevre üzerinde daha büyük etkiler ya-
par. Eğlence uygulamaları sosyal değerler ve yerel halkla çatışma yaratabilir.
Yerel dil ve aksanları konuşabilme kapasitesi: Yerel halkla ve kültürle anlamlı bir bağ
kurulması mümkündür (Resim 6.2).
130 Genel Turizm Bilgisi
Resim 6.2
Lao Turizm Otoritesi
Tarafından Basılan
(Lao’da yapılacaklar
ve yapılmayacaklar)
Kültüre Duyarlı
Turizm Broşürünün
Kapağı
Kaynak:
Schipani, (2008: 58).
Turistleri taklit etme: Yerel halkın turist davranışlarını kopyalayarak bunları kendi
kültürleri ile ilgili yeni uygulamalara dönüştürmeleri mümkün olmaktadır (demonstrati-
on effect) fakat bazen bu davranışlar yerel değerler açısından uygun olmamaktadır. Yerel
toplum birçok olumsuz davranışları kopyalamaktadır (aşırı içki, uygunsuz giyimler vb.)
ve bunlar sosyal problemler yaratmaktadır. Lao bölgesel turizm, enformasyon ve kültür
departmanı turizmin toplum üzerindeki olumsuz etkileri konusunda farkındalık yarat-
mak için projeler geliştirmiş, zaman zaman haftalık radyo programları düzenleyerek yerel
halka ulaşmaya ve bilgilendirmeye çalışmıştır (Schipani, 2008: 67).
Destinasyon Faktörleri
Turizmi etkileyen destinasyon faktörleri dokuz başlıkta aşağıda açıklanmıştır. (Tablo 6.1)
Yerel ekonomik durum: Yerel ekonomisi zayıf olan destinasyonlar turizm yoluyla
önemli faydalar elde edebilirler. Bununla beraber kamu yönetimi sürdürülebilir turizm
planları yapmalıdır. Güçlü ekonomilere sahip yerler turizme; tarihsel binaları koruma,
6. Ünite - Turizm ve Etkileri 131
rekreasyonel imkânların geliştirilmesi ve yiyecek-içecek ve konaklama olanaklarının ge-
nişlemesine katkı sağlanması konusunda tamamlayıcı bir fırsat olarak bakarlar.
Ekonominin çeşitlendirilmesi: Ekonomik çeşitlilik turizmin yerel toplum üzerinde-
ki olumsuz etkilerini azaltır. Eğer turizm bir yıl kötü giderse diğer ekonomik faaliyetler
olumsuz etkinin daha az hissedilmesine yardımcı olabilir.
Yerel halkın turizme dâhil olma düzeyi ve yerel turizm liderlerinin tutumu: Yerel katılım
düzeyi turizmi belli bir çizgiye getirir. Yerel işletmecilik ve mülkiyet sahipliği elde ettikle-
ri karlar bakımından toplumun diğer kesimlerinden ayrışır. Turizm sektörü yerel halkın
kaygılarını yansıtabildiği ölçüde yerel desteğe sahip olur.
Turizm gelişiminin mekânsal/alansal özellikleri: Yerleşim alanlarının dışındaki aktif tu-
rizm faaliyetleri turizmle ilgili çatışmaları azaltır. Ticaret alanlarının paylaşılma durumu
varsa yerel halka ve turiste dayalı ticaret alanlarının karışık olması perakende satışların
canlanmasını sağlar. Turiste bağlı ticaret alanlarının baskın olması ve yerel halka dayalı
alanları başka yerlere doğru itilmesi, kırgınlık ve küskünlük yaratabilir. Kültürel ve rekre-
asyonel alanların (parklar, müzeler, saraylar, bahçeler vb.) yerel halk ve turist tarafından
paylaşılması turizm için oldukça başarılı olabilir. Turist için ayrılan alanların belirlenmesi
ve yerleşik halka kapatılmasında yerel toplumların kamu kaynaklarına erişimi kısıtlanmış
olur. Özellikle plajlar ve kıyı şeritleri böyledir. Geçitlerle belirlenmiş ve yerel halkı dışlayıcı
bir turizm gelişimi sınıfsal bir yapı ve kindar bir grup oluşturabilir.
Ev sahibi toplum kültüründeki canlılık: Güçlü ve aktif bir yerel kültür turizmi yerel top-
lumu dönüştürme baskısına karşı mücadele edebilir. Turist, yerel kültürün uygulamaları,
tabuları ve hassasiyetleri konusunda yapılacak eğitim uygulamaları ile bilgilendirilirse ça-
tışmalar azaltılabilir. Yerel halkın kültürü ile gurur duyması turisti etkiler ve yerel hassasi-
yetlere saygı göstermesini kolaylaştırır.
Toplumda istikrarlı yaşam geçmişi: Güçlü ekonomilerde turizm ile ilgili gelişmelerinin
toplumsal koşullara uyarlanmasında liderlerin daha fazla seçeneği olmaktadır. Güçlü top-
lumsal liderler ve aktif planlama yaklaşımları ile turizmin, toplumun yaşadığı coğrafya
içinde uygun bir şekilde konumlandırılması sağlanabilir ve turizme direnci arttıran yanlış
projeler yerine daha uygun projeler ile turizm desteklenebilir.
Turizmin gelişme hızı: Turizmin gelişme hızının yavaş olması topluma ve liderlere tu-
rizmin büyüme ve topluma daha iyi hizmet etme sürecinde daha isabetli çalışmalar yapa-
bilme konusunda ek süre verebilir. Hızlı gelişim bazen toplumsal altyapıyı zorlayabilir ve
toplumu tatminsizliğe götürebilir. Olumsuz çevresel etkiler bu nedenle ortaya çıkabilir.
Turist tarafından kullanılan çevrenin hassaslığı (kırılganlığı): Turizmde en çok aranan
ortamlar genellikle en hassas alanlardır. Uzun süreli kullanımı ve çekiciliği sağlamak için
bu alanların/mekânların planlanmasında ve giriş düzenlemelerinde normalden daha fazla
özen ve dikkat gerektiren çalışmalar yapmak gerekmektedir.
Toplu taşıma(kamu taşımacılığı) seçenekleri: Yerel ulaşım seçeneklerinin varlığı (otobüs,
taksi, tramvay, servis, tren vb.) ve alternatif koridorlar (bisiklet, yaya) trafik sıkışıklığını
önler (Kreag, 2001: 13; Schipani, 2008: 54; Mbaiwa, 2005: 166; Kariel ve Kariel, 1982: 3).
Turizmin etkilerini belirleyen bu faktörlerin açıklanması ile etki alanlarını incelemek
daha da kolaylaşmaktadır. Buna göre etki alanlarını ekonomik, sosyal, kültürel, çevresel ve
diğerleri olarak sırasıyla daha yakından inceleyebiliriz.
Turizm etki kaynakları hangi gruplar altında incelenebilir ve bu gruplarla ilgili etki faktör-
leri nelerdir? 1
TURİZMİN EKONOMİK ETKİLERİ
Turizm, günümüzde hemen hemen bütün ülkeler için en önemli ekonomik alanlardan birisi
olarak kabul edilmekte, büyüme ve gelişmeyi desteklemesi bakımından önemli görülmek-
tedir. Özellikle 1960’lardan sonra ekonomik önemi daha iyi anlaşılmış ve hızlı bir şekilde
gelişmeye başlamıştır (Bahar, Kozak, 2006: 51). Turizm ekonomisi çalışma alanı olarak, tu-
132 Genel Turizm Bilgisi
Turizmin ekonomik etkileri, rizmin doğrudan ya da dolaylı olarak yarattığı ekonomik sonuçları, boyutlarını ve etkilerini
oldukça eskiden beri incelenmekte
ve önemsenmekte olan bir alandır.
incelemektedir (İçöz, 2005: 1). Turizm sisteminin karmaşıklığı, turizm faaliyetlerinin eko-
Ekonomik etkiler, küresel nomik etkilerinin çok fazla sektöre yayılmış olması, doğrudan ve dolaylı etkilerinin bulun-
ticaretin, istihdamın, kamu vergi ması hem anlaşılmasını hem de analizini zorlaştırmaktadır. Bir ülkede turizmin ekonomiye
gelirlerinin önemli bir kısmını
oluşturmaktadır. Ayrıca ülke katkısı birçok faktöre bağlı olmaktadır ve bunları hem taleple ilgili hem de arzla ilgili olarak
doğal kaynaklarının ekonomik gruplandırabiliriz. Turizm talebinin karşılanması ve turizm sektörünün ekonomi içinde ya-
değere dönüştürülmesini, refah yılarak genişlemesi büyük ölçüde ürün ve hizmet arzı kapasitesine bağlı olmaktadır. Buna
düzeyinin ülke ve küresel boyutta
dağılmasını ve yoksulluğun bağlı olarak turizmin ulusal gelire katkısını ülkedeki kaynak stokları, teknoloji ve bilgi se-
azaltılmasını sağlamaktadır. viyesi, politik ve sosyal istikrar, yerel halkın davranış ve tutumları, genel yatırım düzeyi gibi
faktörler belirlemektedir (İçöz, 2005: 180). Turizmin yaratabileceği olumlu etkilerin yanında
olumsuz etkileri de bulunmaktadır ve ülkeler bu olumsuz etkilerin maliyetlerini de öngör-
meli, hesaplamalı ve bunları azaltma konusunda çalışmalar yapmalıdırlar.
Turizmin gelişmiş ve gelişmekte olan bütün ülke ekonomileri üzerinde ekonomik et-
kileri vardır. Bu etki bölgelerin gelişme özelliklerine göre farklı düzeylerde gerçekleşmekte
ve bölgenin gelişmişliği arttıkça turizmin ekonomik etkisi de artmaktadır (İçöz ve Kozak,
2002: 170; İçöz, 2005: 186; Bahar ve Kozak, 2006: 61). Turizmin ülke ekonomisine olumlu
ve olumsuz katkıları Tablo 6.2’de görülmektedir.
Turizm diğer sektörlere de 2013 yılında seyahat ve turizmin küresel hasılaya direk katkısı 2.1 trilyon dolar ve top-
doğrudan bağlı ve onlara ciddi
oranda destek veren bir sektördür. lam katkısı ise 6.9 trilyon dolardır. Doğrudan desteklediği iş sayısı 100,8 milyon (toplam
O yüzden kamu yönetimlerinin istihdamın %3.4’ü) ve dolaylı istihdam miktarı 265.8 milyon iş sayısı (toplam istihdamın
ve toplumun turizmi anlaması ve
desteklemesi önemlidir.
%8.9’u) olarak gerçekleşmiştir. Seyahat ve turizm ile ilgili yatırım miktarı ise 754.6 milyar
dolar olmuştur (WTTC, 2014: 1). Kamu yönetimleri tarafından genellikle ekonomik etki-
sinin büyüklüğü nedeniyle turizm diğer sektörlere göre öncelikli olmuş ve özel bir önem
görmüştür. Turizm diğer sektörlere de doğrudan bağlı ve önemli oranda destek veren bir
sektördür. O yüzden kamu yönetimlerinin ve toplumun turizmi anlaması ve desteklemesi
önemli olmaktadır.
Turizm faaliyetlerinin ekonomik faydalarının yanında maliyetleri de bulunmaktadır.
Maliyetleri de doğrudan ve dolaylı maliyetler olarak ifade etmek mümkündür. Turizm iş-
letmeleri tarafından katlanılan maliyetler, daha iyi hizmet sunmak için kamu yönetimleri
tarafından yapılan altyapı yatırımları için gereken harcamalar ve dolaylı olarak turizmin
yarattığı enflasyon nedeniyle bireylerin fazladan katlandıkları maliyetler olarak sayılabilir.
Turizmle ilgili kararlar genellikle turizmin bacasız sanayi olduğunu savunanlar ile turizm
hakkında ifade edilen bazen doğru bazen doğru olmayan değerlendirmeler arasındaki tar-
tışmalarla oluşur. Bu tartışmaların doğru veri ve bilgiye dayalı olması önemli olmakta ve
böylece turizmde kim kazanıyor ve kim ödüyor ilişkisi daha açık bir şekilde ortaya çıkmak-
tadır (Stynes, 1997: 1). Turizmin ekonomik etkisinin bilinmesi ülke ve bölge planlamala-
rında ve yönetimlerinde özellikle önemlidir. Ekonomik etkiler aynı zamanda pazarlama
ve yönetim kararlarında da önemlidir. Toplumun, turizmin gerçekleştiği bölgede turizmin
göreceli olarak payını ve ekonomik aktivitelerini bilmesi önemli olmaktadır (Tablo 6.3).
yal etkileri olarak incelenmektedir. Bu yolla aynı zamanda turizm tercihleri, eğilimleri ve
turizmin gelişimi de incelenmektedir. Bu tür alanlardaki araştırmaların mantığı aslında
turizm faaliyetlerine karşı yerel halkın tepkilerini öğrenmeye ve turizmin sürdürülebilir-
liği konusundaki endişeleri görmeye dayanmaktadır. Çünkü turisti kabul eden yerel halk
birçok destinasyonda turizm ürününün önemli bir parçasıdır ve ikisinin karşılaşmasında
dostluk ve konukseverlik olmalıdır. Eğer yerel halk turizm hakkında olumlu düşünüyorsa
bu dostluk ve konukseverlik ortaya çıkabilir (Fredline, 2002: 1).
Turizm yarattığı refah, turist Bu alandaki çalışmalar, bir toplumda turizm gelişmesinin aşamaları, turist/yerleşik ora-
davranışları ve istekler,
destinasyonların yaşam
nı, turistle yerleşik arasındaki kültürel mesafe (cultural distance) ve turizm faaliyetlerinin
döngüsü, iş olanakları ve mevsimselliği konularında toplanmaktadır. Doxey’nin Irridex Modeli’ne göre (1976) turiz-
türleri gibi faktörler nedeniyle me karşı yerel halkın tepkisi zaman içinde değişmektedir. Bu tepki yerel halkın turizmi al-
hem ziyaretçinin hem de yerel
toplumun sosyal yapısında önemli gılama şekline göre ortaya çıkmakta ve dört ayrı aşamada ifade edilmektedir. Bunlar coşku
etkiler yapar. Bu etkiler olumlu (euphoria), ilgisizlik-soğukluk (apathy), kızgınlık (irritation) ve düşmanlık (antagonism)
ve olumsuz olarak gerçekleşebilir.
Bu etkileri birey, aile ve toplum şeklinde ifade edilmektedir. Birinci aşamada turistlerin bölgeye gelmeye başlamaları ile ye-
üzerine olan etkiler şeklinde rel halkın yüksek beklentilere sahip olduğu dönemdir ve yerel halk oldukça mutludur. İkinci
inceleyebiliriz.
aşamada bölge turizme açılmış ve turist sayısı artmıştır fakat bu aşamada toplumdaki coşku
yerini ilgisizliğe ve soğukluğa bırakmıştır. Üçüncü aşamada artan turizm talebini karşılama
çalışmaları ile destinasyon büyük ölçüde değişime uğramış, çevre bozulmuş ve yaşam kali-
tesi olumsuz olmaya başlamıştır ve bu gelişmelerden turizm ve turistler sorumlu tutulmaya
başlanmıştır. Dördüncü ve son aşamada turizme ve turistlere karşı başta hissedilen coşku
düşmanlığa dönüşmüştür (Doxey, 1976: 195; Fredline, 2002: 3; Gürbüz, 2002: 53).
Diğer bir yaklaşım ise Faulkner ve Tideswell, (1997) tarafından ifade edilen turizmi
yerel halkın algılama ve ilişki düzeyine göre değerlendiren yaklaşımdır. Buna göre top-
lumdaki farklı değerlendirme yaklaşımlarına sahip farklı gruplar turizmin etkilerini bir-
birinden ayrı olarak değerlendirmektedirler. Bu değerlendirme yaklaşımını birtakım de-
ğişkenler belirlemektedir. Bu değişkenleri, turizme ekonomik olarak bağımlılık düzeyi,
yaşadığı yerin turizm merkezlerine olan mesafesi, turistlerle ilişki düzeyi, turistler tarafın-
dan kullanılan olanakları kullanma düzeyi olarak sayabiliriz.
Bu ünitede turizmin sosyal etkilerini incelerken turist ve yerel halk ilişkisini değer-
lendiriyoruz ve bu ilişki sonucunda ortaya çıkacak sonuçların nasıl her iki tarafın lehi-
ne dönüştürülebileceğini tartışıyoruz. Çünkü bir destinasyonun çekiciliği, imajı ve tatil
deneyiminin durumu büyük ölçüde yerel halkın turizmi destekleme düzeyine bağlıdır.
Dolayısıyla bu etkileşim sürecinin ifade edilen teoriler doğrultusunda veya geliştirilecek
modeller uygulanarak izlenmesi, ilgili konularla ilgili güvenilir ve sürekli veri elde edilme-
si oldukça önemlidir. Turizmin sosyal etkilerini bireyler, aile ve toplum açısından incelen-
mesi oldukça önemli ve yararlı olmaktadır.
Turizmin kültürel yapısı üzerine olan etkisi büyük ölçüde geleneksel fikirler ve değer-
ler, normlar ve kimliklerin değişmesi üzerinde toplanmaktadır. Bu etki sadece yerel halk
kültürünün değişmesi veya baskılanması anlamına gelmemektedir. Bunun yanında turist-
yerel halk etkileşimi sonucunda turist ve turistlerin bağlı olduğu toplumlarda da kültürel
değişmeleri de kapsamaktadır. Fakat daha çok yerel halk üzerindeki etkisine odaklanıl-
makta olduğundan turistin kültürel etkileşimi boyutları yeteri kadar dikkat çekmemekte-
dir. Gerçekte sosyo-kültürel etkiler hem pozitif hem de negatif yönlü bir karışım şeklinde
hem ev sahibi hem de ziyaretçi toplumu etkiler. Bu yüzden bir yörede uygulanan turizm
sürdürülebilir turizm anlayışı ile uygulandığında ekonomik açıdan uygun, çevre dostu,
aynı zamanda sosyo-kültürel yapıya karşı duyarlı olabilir (Mbaiwa, 2004: 165). Mbaiwa
(2004) tarafından Botswana/Okavango Delta bölgesinde yapılan çalışmada turizmin böl-
gedeki sosyo-kültürel yapı üzerindeki etkilerini ölçmek amaçlanmıştır (Resim 6.4).
Resim 6.4
Okavango Delta/Botswana’dan Bir Görünüş (Su aygırlarını bekleyen turistler) ve Lokasyonu
Bu çalışmada bazı olumlu ve olumsuz etkiler görülmüştür. Olumlu etkiler; turizm ile
birlikte eğlence, sağlık, telekomünikasyon, bankacılık ve yerel yönetim idaresi, asfaltlı yol-
lar, hava alanı, otel ve diğer konaklamalar da artışı ve yerel halkın etnik turizm ve doğal
kaynakların yönetimi programlarına katılması gerçekleşmiştir. Turizm ile yerel halkın
geliri ve iş olanakları artmıştır. Kültür ve etnik turizm programları nedeniyle geleneksel
yaşam biçimleri, kulübeler, danslar, müzikler yemekler turizme sunulmuş ve böylece yerel
sosyo-kültürel varlık ve uygulamaların korunması ve yenilenmesi gerçekleşmiştir. Bu yö-
rede bazı geleneksel eşyalar turistik eşya olarak üretilmeye başlanmıştır. Önceden yetersiz
bir şekilde yapılan tarım, hayvancılık ve avcılık gibi ana geçim kaynaklarının yerine alter-
natif geçim stratejileri- kaynakları ortaya çıkmıştır.
Bunun yanında turizmin bölgenin sosyo-kültürel yapısı ve dolayısıyla yaşam kalitesi
üzerine bazı olumsuz etkileri de olmuştur. Bunlar; ırkçılık, geleneksel yaşam şekillerine
sahip toplulukların yer değiştirmesi, geleneksel aile yapısı ve ilişkilerinin bozulması, suç
oranlarında artış, fuhuş, batı tarzı giyim tercihi, gençlerde görülen ve geleneksel olarak
kabul edilmeyen kaba konuşma tarzı olarak ifade edilebilir. Olumsuz sosyo-kültürel et-
kilerin bütün paydaşlar (kamu yönetimi, yerel halk ve turizmdeki uygulayıcılar) tarafın-
dan ele alınması, izlenmesi ve yönetilmesi gerekmektedir. Turist davranışlarının ve yerel
kültüre karşı tavrının belirlenmesi konusunda çeşitli yaklaşımlar geliştirilebilir. Turist ve
yerel halk, kültürleri, gelenekleri, değerleri gibi hassas alanlarda karşılıklı olarak bilgilen-
dirilebilir (Resim 6. 5).
6. Ünite - Turizm ve Etkileri 141
Resim 6.5
Hindistan
Plajlarından Bir
Görüntü
Böylece geleneksel yaşam tarzı ve uygulamaları için bazen alternatif bazen de ana ge- Kültürel varlıkların korunması
konusunda birçok ülkenin kendi
çim kaynağı olan turizm daha sürdürülebilir olarak uygulanabilir. Bu yüzden çalışmaların koruma ve kullanma uygulamaları
paydaşlar arasındaki iş birliği ve diyaloga dayalı olarak belirlenmesi her zaman gerçekle- vardır. Fakat bu konuda küresel
şebilmelidir (Mbaiwa, 2004: 180). olarak etkili ve en önemli
kurum olarak UNESCO kabul
Kültür varlık ve uygulamalarının olumsuz etkilerden korunması konusunda birçok edilmektedir.
ülkenin kendi koruma ve kullanma uygulamaları vardır. Fakat bu konuda küresel ola-
rak etkili ve en önemli kurum UNESCO olmaktadır. UNESCO Dünya Kültürel Miras
Listesi (World Heritage List) olarak ifade edilen yöntem ile bazı ülke ve toplumlara ait
olan olağanüstü, yeri doldurulamaz ve paha biçilemez varlıklar sadece bulundukları top-
lumun malı olarak görülmemekte, bütün insanlığın ortak mirası olarak kabul edilmekte-
dir (UNESCO, 2015: 1). Bu varlıklar, olağanüstü özellikleri ve üstün evrensel değere sahip
oldukları için özel bir koruma ve izleme mekanizması ile yönetilmektedir. İşte UNESCO
Dünya Kültürel Miras Listesi ile birçok yörede ve yerel toplum içinde yer alan ve bu yapı
ve değerler daha iyi bir mekanizma ile korunmakta ve kullanılmaktadırlar. Geliştirdiği
10 kritere uygun olan varlıkları listeye almaktadır (UNESCO, 2015: 16). Bu listeye giren
varlıklar, koruma ve geliştirme desteğinden yararlanmakta, aynı zamanda kültür, tarih ve
doğa alanlarında son derece prestijli birer turistik çekicilik hâline dönüşmektedir.
başlanmıştır. Zaten dünyada birçok destinasyon, ürün yaşam döngüsü bakımından hızla
olgunlaşma ve düşüş aşamasına gelmekte ve bu alanlar dünyanın hemen her tarafında
görülmeye başlandı.
Doğal ya da insan yapısı olsun Doğal ya da insan yapısı olsun çevre, turizmin en önemli bileşenlerinden birisidir.
çevre, turizmin en önemli
bileşenlerinden birisidir. Çevrenin Çevrenin kalitesi ve sürdürülebilir olması turizm için temeldir. Fakat turizmin çevre ile et-
kalitesi ve sürdürülebilir olması kileşimi oldukça karmaşıktır. Turizm endüstrisi yaşamak için gerekli uygulamalarıyla çev-
turizm için temeldir.
reyi olumsuz etkilerken ürün geliştirmek, rekabet etmek ve değer yaratmak kaygıları ile
çevreyi korumaya ve geliştirmeye çalışmaktadır (UNEP Environmental Impacts, 2015: 1).
Resim 6.6
İskoçya Turizminde
Doğa ve Kültürün
Ürün ve Çekicilik
Olarak Sunulması
Kaynak: https://en.wikipedia.org/wiki/Tourism_in_Scotland#/media/File:Scottish_Bagpiper_at_Glen_Coe,_Scotland_-_Diliff.jpg/
(Erişim Tarihi: 23.11.2015).
Destinasyonlar birçok doğal kaynağı ekonomik bir değere dönüştürmenin temel yolu
olarak turizmi görmektedirler. Turizmin doğaya diğer bazı doğaya dayalı sektörlerden
(maden, tarım vb.) daha az zarar verdiği iddia edilmektedir. Turizmin çevreyle etkileşimi
dikkatle izlenmeli ve doğaya zarar vermesi önlenmelidir. Eğer bu yapılmazsa destinasyon
zaman içinde turist çekme özelliğini kaybedecek demektir. Eğer turizm ve uygulandığı çev-
re sürdürülebilirlik ilkelerine göre planlanırsa ekosisteme vereceği zarar en aza inecektir.
Özellikle Dünya Turizm Örgütü (World Tourism Organization-WTO) kurulduğu 1975
yılından itibaren turizmin kaynakları koruyarak yönetilmesi konusunda önemli çalışmalar
yapmaktadır. Özellikle “eko turizm”, “doğaya dayalı turizm”, “doğa turizmi” vb. birçok isim
ve kavramla ifade edilen turizm türleri gelişmeye başladıktan sonra turizm ve doğa ilişkisi,
doğanın hassaslığı ve kaynaklarının kesinlikle sınırlı olduğu daha iyi anlaşılmaya başlan-
mıştır. En çok turist çeken doğal alanlara baktığımızda bunların en iyi şekilde korunan
alanlar olduğunu görmekteyiz. Turizm çevreyi kullanmakta iken korumak zorunda olan
bir endüstridir. Bu yüzden çevre ve turizm ilişkisi süreklidir ve bir coğrafyadaki turizmin
gelişmesi çevreyi koruma düzeyine ve taşıma kapasitesinin doğru belirlenmesine bağlı ola-
rak gelişmektedir (Demir ve Çevirgen, 2006: 133). Sürdürülebilir gelişme ve sürdürülebilir
turizm yaklaşımı burada da en önemli mekanizma olarak görülmektedir (Çevirgen vd.,
2012: 67). Turist hareketlerinin etkisiyle destinasyon çevre koşullarında önemli değişmeler
olur ve bu değişme safhalarını biz ürün yaşam döngüsü olarak ifade etmekteyiz (Tablo 6.6).
6. Ünite - Turizm ve Etkileri 143
Her ürün gibi turizm destinasyonlarının da bir yaşam dönemi bulunmakta ve bu Turizmin çevresel etkilerinin
olması kaçınılmazdır. Çünkü
dönem; pazara giriş, gelişme, olgunluk, doygunluk ve düşüş dönemleri olarak ifade edi- turizm de bütün diğer endüstriler
lebilmektedir. Destinasyon koşulları (örneğin: çevresel etkiler, sosyal etkiler, ekonomik gibi çevresel, ekonomik ve sosyo-
etkiler, imaj ve çekicilikler, fiyat ve doluluk durumları vb.) hangi ürün yaşam dönemi pe- kültürel etkiler yaratır.
Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/9/92/A_bird%27s_eye_view_of_Hong_Kong_Internional_
Airport.JPG (Erişim Tarihi: 23.11.2015)
Hava ve kara yolu ulaşımı başta olmak üzere atmosfere zararlı gaz (özellikle CO2) ve
kimyasalların salınımı en çok bilinen çevre etkileri arasındadır. Hava ulaşımı etkilerini ye-
rel halk üzerindeki gürültü etkisi, hava kalitesi etkisi ve iklim etkisi olarak üç grupta incele-
yebiliriz. Herhangi bir anda gökyüzünde binlerce uçak bulunmakta ve gittikçe artmaktadır
(Resim 6.8) (Flightradar24, 2015). Bütün bu alandaki zararlı etkilerin azaltılması konusun-
da önemli çalışmalar yapılmaktadır. Bu gelişmelerin 21. yüzyılda çevre konusunda olumlu
ve olumsuz olarak ortaya çıkacağı beklenmektedir. En önemli öncelik atmosfere zararlı
etkinin azaltılması konusundaki teknolojilere verilmektedir. Uçakların yolcu kapasitesinin
144 Genel Turizm Bilgisi
Resim 6.8
Günün Herhangi Bir
Anında Gökyüzündeki
Uçak Sayısı
Resim 6.9
Green Globe Sertifika
Sistemi
Kalabalık ve Tıkanıklık
İnsanlar çekici yerlerde toplanma eğilimindedirler. Turizm belirli alanlara, belirli bölgele-
re odaklanır. Çabuk etkilenme ve bozulma eğiliminde olan tarihi binalar ve çevresindeki
alanlar turizm gelişmesi için oldukça çekici mekânlardır. Bu alanlar ve mekânlar turiz-
me uygun olması için çoğu zaman yeniden düzenlenirler. Fakat bu düzenlemeler bazen
mekânı içinde olduğu alanın gerçek dokusundan uzaklaştırır. Bu düzenlemeler sırasında
belirli veya tahmin edilemeyen bir insan ve taşıt hareketliliğinin sınırlı bir alana çekilme-
si sonucunda tıkanıklık ve kalabalık meydana gelebilir. Bunun sonucunda stres, sıkıntı,
öfke ve diğer olumsuz tutumlar gelişebilir. Kitle hâlinde gelen ziyaretçiler, bu mekânlarda
varsa yerel sakinler için gereken etkinlikler ve uygulamalar için (örneğin alışveriş, eğitim,
kamu hizmetleri vb.) bir engel teşkil edebilir. Ziyaretçiler ve yerel halk bu mekânların
kullanılması konusunda rekabet ederler. Turizmle ilgili olarak yapılan bazı inşaatlar, örne-
6. Ünite - Turizm ve Etkileri 147
ğin oteller, büyüklük ve tasarım olarak alandaki diğer altyapı ve manzarayı bozabilir veya
baskılayabilir. Birçok yerde ikinci konut ve devre mülkler kalabalık, tıkanıklık ve altyapı
yetersizliğinin temel nedeni olabilir. Kıyılarımızda özellikle son otuz yılda görülen yazlık
uygulamaların yarattığı kirlilik, tıkanıklık ve kalabalık kolaylıkla görülebilmektedir. Ör-
neğin Mersin’in çevre sorunları ile ilgili bir çalışmada doğal ve kültürel kaynakların kulla-
nımında önceliklerin doğru planlama gereğince belirlenemediği, kamu politikaları yerine
kişisel önceliklerle alanların düzenlendiği ifade edilmekte, böylece de koruma-kullanma
dengesinin sarsıldığı vurgulanmaktadır. Bu çalışma bulgularına göre son derece çekici
özelliklere sahip kıyı bandının bir kısmında sanayi ve petrol dolum tesisleri diğer kısmın-
da yazlık konutların yerleşmesi ile çeşitli olumsuzlukların meydana geldiği görülmektedir.
Kalabalık ve tıkanıklığın olumlu ve olumsuz etkileri vardır. Olumlu olanlar, yayılma ve
dağınıklığın önlenmesi, turistik tesislerin bir araya toplanması, eski binaların turizm için
yeniden kullanılması olarak sayılabilir. Olumsuz etkiler ise, birçok işletme ve ticari faali-
yetin bir arada olmasından ileri gelen bir tıkanıklık, alan kapasitesini aşan-aşırı kalabalık,
çatışma, bunaltıcı bina büyüklükleri ve bölgesel dokuya uymayan tasarımlar olarak ifade
edilebilir (Kreag 2001: 11; TMMOB, 2007: 2).
Hizmetler
Turizm normalde toplum tarafından görülmeyen birçok tesis ve rekreasyon olanaklarını
yaratır. Turist beklentileri yerel dükkânları, restoranları ve diğer ticari faaliyetlerin kali-
telerini yükseltir. Turist hareketliliği destinasyondaki polis, itfaiye ve sağlık sistemlerinin
iyileşmesini sağlar ve böylece yerel halkın daha çok faydalanmasına yardımcı olabilir. Ge-
leneksel hizmetler yer değiştirmek ya da turist istekleriyle başa çıkmak zorunda kalabilir.
Mal ve hizmetlerin sağlanmasında geçici, mevsimsel ya da kalıcı sorunlar oluşabilir. Elekt-
rik, su, yakıt ve diğer mal ve hizmetler de altyapının aşırı zorlanmasıyla sorunlar oluşabi-
lir. Birçok ülke aynı hataya düşmekte ve özellikle turizmde oldukça gelişmiş İspanya’nın
bile turizm baskısının iyi yönetemediği ifade edilmektedir. Türkiye turizminin en önemli
destinasyonlarından birisi olan Antalya bölgesinde plan sınırlamalarına uyulmadığı ve bu
nedenle hem turistin hem de yerel halkın birçok hizmeti almakta sorunlar yaşadığı bilin-
mektedir. Hizmetler konusunda turizmin getirdiği olumlu katkılar, rekreasyon olanak ve
fırsatlarının artması, alışveriş, yiyecek-içecek ve benzeri alanlarda iyileşme ve çeşitlenme,
yangın ve polis gibi güvenlik konularında iyileşme sayılabilir. Olumsuz etkileri ise turistik
olmayan rekreasyon olanaklarının göz ardı edilmesi, rekabetin artması, bazı mal ve hiz-
metlerde yetersizlik ve altyapıya üzerinde aşırı baskı olarak belirlenebilir (TMMOB, 2007:
4; Kreag 2001: 11; Finans Haberler, 2015: 1).
Vergiler
Turizm nedeniyle vergi gelir ve kaynakları artabilir. Birçok şehirlerde ilave vergiler konul-
maktadır. Turizmle ilgili hareketliliğin artmasına bağlı olarak turizm tesis ve hizmetlerin-
de artışlar gerçekleşmekte, yeni oteller, restoranlar ve diğer tesisler açılmaktadır. Şehirde
kalmaktan başlayan ve ülke çıkışlarına kadar birçok alan vergilenebilmektedir. Bu gelir-
lerde altyapıya ve diğer alanlara yatırımlar şeklinde dönerek yerel halkın yaşam kalitesini
arttırabilmektedir.
Toplumların Tutumları
Bir yere (destinasyon) ziyaretçilerin ilgi duymaları ve deneyimleri sonucunda mutlu ol-
maları aslında yerel halk için bir gurur kaynağıdır. Ziyaretçilerin ilgileri/beğenileri hem
yerel toplumun hem de yerel kaynakların fark edilmesine ve teşvik edilmesine yol açar.
Turizm geliştikçe halk daha çok etkinliğe katılabilir. Turizm uygulamaları bir yerde yaşa-
148 Genel Turizm Bilgisi
Bir yere (destinasyon) mayı daha çekici ve eğlenceli yapabilir. Fakat daha önce de ifade ettiğimiz gibi turizmle
ziyaretçilerin ilgi duymaları
ve yaşadıkları deneyimleri ilgili gelişmeleri toplumun bütün tarafları aynı şekilde değerlendirmeyebilir ve bu nedenle
sonucunda mutlu olmaları aslında çeşitli çatışmalar ve engellemeler ortaya çıkabilir. Halkla turistler arasında birçok alan-
yerel halk için bir gurur kaynağıdır.
Ziyaretçilerin ilgileri ve beğenileri
da görüş ve isteklerde ayrılık olabilir ve bu nedenle gerginlik, kızgınlık ve engellemeler
hem yerel toplumun hem de yerel gelişebilir. Kültürlerin karşılıklı olarak etkilenmesi sonucunda özellikle yerel halk kendi
kaynakların fark edilmesine ve kültüründen uzaklaşarak “sahte bir kültürle” (phony culture) yaşamak durumunda kala-
teşvik edilmesine yol açar.
bilir. Yerel halk veya bir kısmı turizm öncelikli planlama ve düzenlemelerde dışlanma ve
yabancılaşma kaygısıyla karşılaşabilir. Gelecekte birçok alanda kontrolün yabancılar eline
geçeceğinden endişe edebilir. Yerel toplumların geçim kaynaklarını oluşturan ana faaliyet
alanlarının turizme bağlı olduğu durumlarda bir çeşit kaynak bağımlılığı yaratarak turizm
hareketlerindeki dalgalanmalara bağlı olarak riskler ve avantajlar gelişmektedir. Otellerin
belli bir mimariye sahip olması ve yerel yiyecek-içecek işletmelerinin genellikle uluslara-
rası marka ve hizmet türlerine ait olması (Pizza, hamburger, kahve vb.) yerel mimariyi,
tatları ve alışkanlıkları baskılamakta ve değişmeye zorlamaktadır (Kreag, 2001: 12).
Özet
Turizm ve etkilerini kavrayabilmek lama çalışmalarında ilgili kurumun turizmden bekle-
1
1950’de uluslararası turist sayısı 25 milyon iken 2014 diği rol, turizm felsefesi ve vizyonu oldukça önemli
yılında bu sayı 1.133 milyara ulaşmıştır. Turizm 2014 olmaktadır. Planlama çalışmalarında sürdürülebilir
yılında küresel ekonomide 7,5 trilyon dolarlık gayri- turizm yaklaşımları öne çıkmaktadır. Bu yaklaşımlar
safi küresel hasıla ve 277 milyon iş üretmiş bir endüst- küresel yetkili kurumlar (Birleşmiş Milletler Dünya
ridir. Bu değerlerle küresel ekonominin % 9’unu, 11 Turizm Örgütü gibi) tarafından önerilmekte ve des-
iş’ten birini, toplam ekonomik yatırımların %5’ini ve teklenmektedir. Bu yolla turizm, yerel coğrafyadaki
toplam ihracatın % 5’ini yaratmış küresel bir endüst- sosyo-kültürel ve çevresel yapıyı koruyarak, geliştire-
ridir. Bu gelişmenin artarak süreceği güçlü bir şekil- rek ekonomik fayda yaratabilmektedir. Aynı zamanda
de öngörülmektedir. Turizm bütün bu hareketlilik ve önemli bir rekabet avantajı elde edebilmektedir.
ekonomik göstergelere ulaşırken ekonomik, sosyal,
kültürel ve çevresel kaynakları girdi olarak tüketmekte Turizmin ekonomik etkilerini ifade etmek.
3
yine bu girdileri ekonomik, sosyal, kültürel ve çevresel Turizmin ekonomik etkileri muazzam boyutlardadır.
çıktı/ürünlere dönüştürmektedir. Bu muazzam kay- Olumlu etkiler, gelir ve yaşam standartlarının artması,
nak kullanım ve dönüşüm sürecinde olumlu ve olum- yerel ekonominin güçlenmesi, iş olanaklarının artma-
suz ekonomik, sosyal, kültürel, çevresel ve diğer etkiler sı, yatırımların ve vergi gelirlerinin artması, ekonomi-
meydana gelmektedir. Bu etkiler bazen zenginleştirici, ye doğrudan ve dolaylı olarak katkı, döviz getirmesi
geliştirici, yaşam kalitesini arttırıcı, yoksulluğu azaltıcı vb. şeklinde olmaktadır. Olumsuz etkiler ise ürün-
yönde olumlu olarak gerçekleşmektedir. Bazen de eko- hizmet ve arazi-emlak fiyatlarında artışlar, yabancı iş
nomide kaynak bağımlılığı yaratarak risk oluşturan, gücünün gelmesi, düşük ücretli ve mevsimsel işlerin
toplum içinde karşıt sınıflar yaratan, ziyaretçi ve yerel artması, kârların yurt dışına akması olasılığı, ithalat
toplum arasında sosyo-kültürel etkileşimle bozulma- eğilimi şeklinde gerçekleşebilmektedir. Turizmin eko-
lara neden olan ve çevreyi tüketerek iklim değişikli- nomik etkisinin boyutu ve yönünün bilinmesi ülke-
ğinden gürültüye kadar birçok olumsuz sonuçlara yol bölge planlamalarında ve yönetimlerinde özellikle
açan etkiler şeklinde de ortaya çıkabilmektedir. önemlidir. Diğer birçok ülke gibi Türkiye’de önemli
ekonomik kazançlar elde etmektedir. Türkiye’de 2014
Turizmin olumlu ve olumsuz etkileri, nedenleri ve so- yılında 41,4 milyon ziyaretçi sayısı ile 37,5 milyar do-
2 nuçlarını sınıflandırabilmek lar turizm geliri elde etmiştir.
Turizm devasa bir endüstri olarak oldukça karmaşık
bir yapı ve etki sistemine sahiptir ve bu etkileri biz Turizmin sosyal etkilerini açıklayabilmek
4
ekonomik, sosyal, kültürel, çevresel ve diğerleri ola- Turizmin ekonomik etkileri dışındaki etki alanları-
rak incelemekteyiz. Bireyler ve toplumların turizmin nın (sosyal, kültürel, çevresel ve diğer) incelenmesi
etkileri konusunda farklı bakış açıları ve değerlendir- oldukça yenidir. Hâlbuki turizmin ekonomiye düzenli
me kriterleri olabilmektedir. Buna göre taraflar aynı bir şekilde katkı yapması ve toplumsal refahı destek-
anda bütün bu etkileri bir arada görüp değerlendire- lemesi ancak sürdürülebilir olması ile mümkündür.
bilecekleri gibi, bir alandaki etkileri önemseyip diğer Sürdürülebilirlik aynı zamanda rekabette süreklilik ve
alanlardaki etkileri göz ardı edebilirler. Aynı zamanda gelecekte de rekabet avantajının şimdiden belirlenme-
bir yerdeki turizm etkilerinin türü, boyutu ve yönü de si anlamına gelmektedir. Bu da ancak turizmin bütün
birçok faktörden dolayı başka bir yere göre oldukça etkilerinin anlaşılması ve iyi yönetilmesi ile mümkün
farklılık gösterebilmektedir. Bu faktörler; turist sayı- görülmektedir. Turizmin sosyal ve kültürel etkileri
sı ve türü, ulaşım, destinasyonda kalma süresi, geliş toplumda turizm yoluyla sosyal, kültürel ve politik
ve gidişlerin kitleselliği, yerel halkla bağlantılar, etnik normlarında ve buna bağlı olarak bireylerin psikolo-
ve ırksal özellikler, yerel dil ve aksanları konuşabilme jisindeki değişmeleri kapsamaktadır. Bu etkiler, birey-
kapasitesi, yerel halkla bağlantılar, seçilen aktiviteler ler, aile ve toplum üzerine etkileri şeklinde incelenebi-
ve destinasyonun ekonomik özellikleri şeklinde ola- lir. Olumlu etkileri, yaşam kalitesinin artması, değer ve
bilmektedir. Turizmin etkilerinin türü ve boyutunun geleneklerin gelişmesi, farklı kültürlere karşı anlayış ve
yanında olumlu veya olumsuz olması büyük ölçüde tolerans, tarihsel ve kültürel değer ve varlıklara olan ta-
planlama çalışmaları ile belirlenebilmektedir. Bu plan- lebin artması, sosyal farklılıklara karşı hoşgörülü olma
150 Genel Turizm Bilgisi
şeklinde görülmektedir. Olumsuz etkiler genellikle, bu da çevre üzerinde devasa ölçüde etki yapmaktadır.
alkol, kumar, fuhuş, suç, kaçakçılık gibi davranışlarda Ulaşımın özellikle kara ve hava ulaşımı hem doğal
artışlar, istenmeyen yaşam tarzlarının gelişimi, turiz- çevreyi kullanması hem de ortaya çıkardığı kimyasal-
min gelişmesine göre yerel halkın yer değiştirmesi, larla atmosferi ve çevreyi olumsuz olarak etkilemesi
değer ve geleneklerde değişme ve yozlaşma, aile yapı- bakımından öne çıkmaktadır. Turizm ve seyahat en-
sında bozulmalar ve yerel halkın doğal kaynaklardan düstrisi küresel CO2 emisyon oranının %5ini oluş-
uzak tutulması şeklinde gerçekleşebilmektedir. turmaktadır. Bu konuda küresel ve ulusal anlamda
önemli teknolojik ve yasal gelişmeler gerçekleşmekte-
Turizmin kültürel etkilerini özümseyebilmek dir. Çevrenin aynı zamanda bir turizm ürünü olması
5
Kültür bütün boyutlarıyla sürdürülebilir gelişmenin ve bu ürünün değeri, kalitesi ve rekabet edebilirliğinin
temelidir. Soyut ve somut kültürel miras (heritage), çevre varlıklarının korunması ve geliştirilmesine bağlı
yaratıcı endüstriler ve sanatsal ifadelerin bütün uygu- olması koruma ve geliştirmeyi desteklemektedir. Tu-
lamaları, ekonomik gelişmede, sosyal yapı ve çevreyi rizmin başlıca olumlu etkisi seçilmiş doğal çevrenin
kullanmada güçlü bir belirleyicidir. Hayatımızın her korunması ve geliştirilmesidir. Olumsuz etkileri ise
aşamasına nüfuz eden bir bilgi, anlam ve değerler ha- kirlenme (hava, su, gürültü, toprak ve görsel olarak),
vuzu olarak kültür, bir yaşam şekli olarak tanımlana- doğal manzara ve tarımsal alanların kaybedilmesi,
bilir ve hem yöresel hem de küresel düzeyde başkaları bitki ve hayvan varlıklarının ve yaşam alanlarının
ile etkileşim şeklimizi belirler. Kültür ülke/destinasyon (habitatlarının) tehlikeye düşmesi, su kıtlığı şeklinde
olarak imajımızı ve pazara sunduğumuz ürünün içe- gerçekleşmektedir. Çevresel kaynakların korunma-
riğini ve türünü oluşturacağı gibi diğer bütün turistik sında en önemli yaklaşım sürdürülebilir kalkınma
ürün, hizmet ve etkinliklerin de çevresini oluştur- ve sürdürülebilir turizm yaklaşımı olmaktadır. Çevre
maktadır. Ürünün içeriğini destinasyon kültürünün taşıma kapasitesinin doğru olarak belirlenmesi ve ser-
yarattığı soyut ve somut varlıklar oluşturmaktadır. tifika sistemlerinin planlama ve işletim dönemlerinde
Bunlar geçmişten gelen miras şeklinde olabileceği gibi uygulanması önemli görülmektedir. Bu konuda yerel,
günümüzün kültürel ifadeleri olan sanat, edebiyat, ulusal, bölgesel ve küresel birçok sertifika sistemi bu-
müzik vb. şeklindeki uygulamaları da olabilmektedir. lunmakta ve endüstrinin seyahat bileşeninden konak-
Kültür varlıkları turizm için hem girdi hem de ürün lama bileşenine veya çekiciliklere kadar hemen her
olarak kullanılması nedeniyle turizm endüstrisinde alanında kullanılabilmektedir. Turizm ve etkilerinin
hayati bir yeri vardır. Yerel kültür turizmden güçlü bir tanımlanması, izlenmesi ve sonuç bilgilerinin elde
şekilde etkilenir ve bu etki olumlu ve olumsuz olarak edilmesi ve bunların planlama faaliyetlerine uygulan-
gerçekleşebilir. Olumlu etkileri bir önceki paragrafta ması olumsuz etkileri az, kaliteli, rekabet avantajı sağ-
da ifade edildiği gibi kültüre ve çekiciliklere olan talep layan ve gelecekteki bir zamanda da rekabette güçlü
artar. Kültür varlıklarını korunması ve geliştirilmesi ile olmayı sağlayan turizm ürünlerinin geliştirilmesini
ilgili destekler gelişir. Kültür konusundaki araştırmalar sağlamaktadır. Bu yolla hem yerel yaşam kalitesi hem
artar. Olumsuz etkiler genellikle yerel kültürün turist de ziyaretçilerin yaşam kalitesinin sağlanması müm-
kültüründen etkilenmesi ve yansıtmaya başlaması, kün olacak ve insan dışındaki diğer canlı varlıkların
yaşam şekli, değerler ve geleneklerin değişmesi olarak da doğal çevre ve süreçleri doğrultusunda yaşamaları
görülebilir. Bunun yanında fiziksel-kültürel varlıkların sağlanmış olacaktır.
bozulması gerçekleşebilir. Bu alanda da en önemli yak-
laşım sürdürülebilir planlama yaklaşımları ile kültürün Turizmin diğer etkilerini yorumlayabilmek
7
korunarak gelişmesi mümkün olabilir. Bunun yanında Turizmin etkili olduğu temel alanlar (ekonomik, sos-
UNESCO gibi çeşitli belgeleme ve sertifikasyon sistem- yo-kültürel ve çevresel) dışında etkilediği diğer alanlar
leri ile kültür varlıkları korunarak kullanılabilir. çeşitli açılardan tanımlanabilir ve incelenebilir. Etki
alanlarının doğru olarak tanımlanması ve incelenmesi
Turizmin çevresel etkileri tanımlayabilmek turizm ve destinasyon koşullarını geliştirme, planlama
6
Turizmin çevre ile etkileşimi oldukça karmaşık ve çok ve sürdürme açısından oldukça önemlidir. Bu açıdan
boyutludur. Çünkü turizm hareketliliğinin ve desti- diğer etki alanlarını da kalabalık-tıkanıklık hizmetler,
nasyonlara ulaşılabilirliğin (accessibility) sağlanması vergiler ve toplumların tutumları olarak sayabiliriz.
muazzam bir ulaşım alt yapısı gerektirmektedir. Bu
hava, kara, deniz ve demir yollarını kapsamakta ve
6. Ünite - Turizm ve Etkileri 151
Kendimizi Sınayalım
1. Aşağıdakilerden hangisi turistlerle ilgili etki kaynakla- 6. Aşağıdakilerden hangisi kültür için söylenemez?
rından birisidir? a. Kültür bütün boyutlarıyla sürdürülebilir gelişmenin
a. Demografi temelidir
b. Yerel ekonomik durum b. Ekonomik gelişmenin, sosyal yapının ve çevreyi kul-
c. Ekonominin çeşitlendirilmesi lanmanın güçlü bir belirleyicisidir
d. Yerel halkın turizme dâhil olma düzeyi ve yerel tu- c. Hayatımızın her aşamasına nüfuz eden bir bilgi, an-
rizm liderlerinin tutumu lam ve değerler havuzudur
e. Ev sahibi toplum kültüründeki canlılık d. Turizmin bütün alanlarını etkileyen oldukça karma-
şık ve derin bir alandır
2. Aşağıdakilerden hangisi turizmin olumlu ekonomik et- e. Kültür yerel kimliği temsil etmez
kilerinden birisidir?
a. Ürün ve hizmet fiyatlarında artış olur 7. Sürdürülebilirlik kavramı aşağıdaki hangi yıldan sonra
b. Ev ve arazi fiyatlarında artışlar gerçekleşir uluslararası kalkınma çabası içindeki toplumlarda moda bir
c. Düşük ücretli işler çoğalır terim ve kavram oldu?
d. Vergi gelirlerini arttırır a. 1950
e. Dış alım eğilimi artar b. 2001
c. 1978
3. Aşağıdakilerden hangisi turizmin olumsuz etkilerini d. 1962
azaltmakta en çok etkili yöntemdir? e. 1987
a. Turisti daha çok sevmek
b. Doğru politikalar ve planlamalar geliştirilmesi 8. Aşağıdakilerden hangisi Botswana/Okavango Delta böl-
c. Turist sayısını arttırmak gesinde yapılan çalışmada turizmin bölgedeki olumsuz etki-
d. Otellerin kalitesini arttırmak lerinden biridir?
e. Konukseverlik düzeyini arttırmak a. Yerel halkın eğlence olanaklarına katılımı artmıştır
b. Asfalt yollar artmıştır
4. Turistlerin bölgeye gelmeye başlamaları ile yerel halkın c. Bazı geleneksel eşyalar turistik eşya olarak üretilmeye
yüksek beklentilere sahip olduğu dönemdir ve yerel halk başlanmıştır
oldukça mutludur. Aşağıdakilerden hangisi yerel halkın bu d. Geleneksel yaşam şekillerine sahip toplulukların yer
tepkisini anlatır? değiştirmesi
a. İlgisizlik e. Kulübeler turizme sunulmuştur
b. Kızgınlık
c. Coşku 9. Aşağıdakilerden hangisi turizmin olumlu çevresel etkile-
d. Soğukluk rinden birisidir?
e. Saygı a. Turizmin gelişmesiyle tarımsal arazinin azalması
b. Egzotik türlerin yer değiştirmesi
5. Aşağıdakilerden hangisi turizmin olumlu sosyo-kültür c. Gelecekte tehlikeye düşmesi olası çevreyle (ekolojik)
etkilerinden birisidir? ilgili bozulmanın önlenmesi
a. Farklı kültürleri anlamayı geliştirme d. Bitki ve hayvan türlerinde bozulma
b. Dil ve kültürde bozulma e. İnsan yapısı eserlerde bozulma
c. Değer ve geleneklerde olumsuz değişme
d. Toplumsal yapıyı değiştiren klikler (gruplar) oluşturma 10. Aşağıdakilerden hangisi “çevre sertifikaları ile ivmenin
e. İstenmeyen Yaşam tarzına doğru değişim başladığı yıldır?
a. 2002
b. 1992
c. 2007
d. 1988
e. 1961
152 Genel Turizm Bilgisi
Yararlanılan ve Başvurulabilecek
Kaynaklar
geliştirdiği 10 kritere uygun olan varlıkları listeye almakta- Antalya Kültür Turizm Müdürlüğü (2015). http://www.
dır (UNESCO, 2015, 16). Bu listeye giren varlıklar koruma antalyakulturturizm.gov.tr/TR,68192/tarihi-yerler.html
ve geliştirme desteğinden yararlanmakta ve aynı zamanda (Erişim Tarihi: 23.11.2015).
kültür, tarih ve doğa alanlarında son derece prestijli birer Bahar, O. ve Kozak, M. (2006). Turizm Ekonomisi. Detay
turistik çekicilik hâline dönüşmektedir. Yayıncılık.
Bien, A. (2007). A Simple User’s Guide to Certification for
Sıra Sizde 5 Sustainable Tourism and Ecotourism. IDB Publications.
Turizm için çevre bir ürün olarak geliştirilmekte ve turizm Buhalis, D. (2000). Marketing the Competitive Destination
pazarlarına sunulmaktadır. Aynı zamanda çevre bütün tu- of the Future. Tourism Management, 21(1), 97-116.
rizm türleri ve ürünleri içinde girdi ve çekicilik olarak kul- Butler, R. W. (2006). The Concept of a Tourist Area Cycle of
lanılmaktadır. Bir destinasyonda çevre kalitesi ve çeşitliliği Evolution: Implications for Management of Resources.
oldukça önemli bir yaşam kalitesi ve rekabet aracıdır. Turizm The Tourism Area Life Cycle,(1), 3-12.
ve çevre etkileşimi olumlu ve olumsuz boyutlarda gerçek- Choi, H. C. and Sirakaya, E. (2006). Sustainability
leşmektedir. Olumsuz etkiler: Kirlenme (hava, su, gürültü, Indicators for Managing Community Tourism. Tourism
toprak, çöp ve görsel); turizmin gelişmesiyle doğal manzara Management, 27(6), 1274-1289.
alan yapısının ve tarımsal arazinin kaybedilmesi; açık alanla- Coccossis, H. ve Constantoglou M.E., (2008). The Use of
rın kaybı, bitki ve hayvan (flora ve fauna) tür ve yapılarında, Typologies in Tourism Planning. Regional Analysis and
kayalar, deniz dibi oluşumları ve insan yapısı eserlerde bo- Policy, 273-295, Germany.
zulmalar; peyzajda, tarihsel alanlarda ve anıtsal yapılardaki Çevirgen A., Baltaci F. and Oku O. (2012). Residents’
bozulma; su kıtlığı, egzotik türlerin yer değiştirmesi; doğal Perceptions towards Sustainable Tourism Development:
yaşamda üreme ve yaşam döngülerinde bozulma şeklinde The Case of Alanya. in: 3rd International Symposium
gerçekleşmektedir. Bu bozulmaların azaltılması için doğru on Sustainable Development, May 31-June 01 2012,
sürdürülebilir kalkınma ve sürdürülebilir turizm yaklaşımı Sarajevo.
ile planlama çalışmalarının yapılması gerekmektedir. Turizm Demir, C. ve Çevirgen, A. (2006). Turizm ve Çevre Yönetimi:
ve çevre ile ilgili planlama uygulamalarında belirlenen coğ- Sürdürülebilir Gelişme Yaklaşımı. Ankara: Nobel Yayınları.
rafya ve ilgili tarafların sosyal, ekonomik, kültürel ve çevresel Doxey, G. V. (1976). A Causation Theory of Visitor Resident
unsurlarının ve hassasiyetlerinin dikkate alınması önemli Irritants: Methodology and Research Inferences. Paper
olmaktadır. presented at the Impact of Tourism, Proc. 6th Ann.
Conf. Travel Res. Assoc., San Diego, Calif., pp. 195-98
Sıra sizde 6 Environmental Performance Index (2014). http://epi.yale.
Turizmin ekonomik, sosyo-kültürel ve çevresel etkileri edu//epi/country-rankings (Erişim Tarihi: 23.11.2015)
önemli bir etki alanını ve temel yapıyı açıklamaktadır. Buna Faulkner, B. and Tideswell, C. (1997). A Framework for
rağmen diğer etki alanları olarak da bu alanlarda yeteri ka- Monitoring Community Impacts of Tourism. Journal of
dar açıklanmayan veya göz ardı edilen bazı etki alanları bu- Sustainable Tourism, 5(1), 3-28.
lunmaktadır. Bunların da incelenmesi ve dikkate alınması Finans Haberler, (2015). Turizmde Altyapı Alarm Veriyor,
önemli olmaktadır. Bunlar, kalabalık ve tıkanıklık, hizmetler, Sektörü İspanya Korkusu Sardı, http://www.haberler.
vergiler ve toplumların tutumları olarak ifade edilebilir. com/turizmde-altyapi-alarm-veriyor-sektoru-ispanya-
3011929-haberi/ (Erişim Tarihi: 23.11.2015).
Flightradar24, https://www.flightradar24.com/30.32,16.67/2
(Erişim Tarihi: 23.11.2015).
Fredline, E. (2002). Social impacts of tourism on the Gold
Coast. Gold Coast Tourism Visioning Project, 3,3, http://
www.crctourism.com.au/wms/upload/images/Disc%20
of%20images%20and%20PDFs/for%20bookshop/
Documents/3-3_GCTV_SocialImpactsTourism.pdf
(Erişim Tarihi: 23.11.2015).
154 Genel Turizm Bilgisi
Goeldner, R. and Ritchie, J. McIntosh. R.(2000). Tourism. Stynes, D. J. (1997). Economic Impacts of Tourism: A Handbook
Principles, Practices, Philosophies. New York: Wiley. for Tourism Professionals. Urbana, IL: University of Illinois,
Green Globe,(2015). http://www.greenglobe21.com/ (Erişim Tourism Research Laboratory, 1-32.
Tarihi: 23.11.2015). TMMOB (2007). Mersin’in Çevre Sorunları ve Çözüm Önerileri,
Green Hotelier, (2015). http://www.greenhotelier.org/best-practice- http://www.cmo.org.tr/resimler/ekler/13e4fe6cf2014d4_
sub/case-studies/benchmarking-with-earthcheck -taj-hotels- ek.pdf (Erişim Tarihi: 23.11.2015)
group/ (Erişim Tarihi: 23.11.2015). TURSAB, (2015). http://www.tursab.org.tr/tr/istatistikler/
Gürbüz, A. (2002). Turizmin Sosyal Çevreye Etkisi Üzerine turist-sayisi-ve-turizm-geliri/2003-gelirsayi-ve-ortala
Bir Araştırma. Teknoloji Yıl, 5, 1-2. ma-harcama_68.html (Erişim Tarihi: 23.11.2015)
Hindistan Plajları, (2015). http://its-travelling.blogspot.com. UNEP Environmental Impacts, (2015). http://www.unep.org/
tr/2012_06_01_archive.html (Erişim Tarihi: 23.11.2015). resourceefficiency/Business/SectoralActivities /Tourism/
Hong Kong Hava Alanı (2015) https://upload.wikimedia.org/ FactsandFiguresaboutTourism/ImpactsofTourism/
wikipedia/commons/9/92/A_bird%27s_eye_view_of_ EnvironmentalImpacts/tabid/78775/Default.aspx
Hong_Kong_International_Airport.JPG (Erişim Tarihi: (Erişim Tarihi: 23.11.2015).
23.11.2015). UNEP Tourism, (2015). http://www.unep.org/resourceefficiency/
İçöz, O. (2005). Turizm Ekonomisi. Ankara: Turhan Kitapevi. Home/Business/SectoralActivities/Tourism/tabid/78766/
İçöz, O. ve Kozak, M. (2002). Turizm Ekonomisi: Turizmin Default.aspx (Erişim Tarihi: 23.11.2015)
Mikro ve Makro Ekonomik Etkileri. Ankara: Turhan UNEP Environmental Impacts, (2015). http://www.unep.
Kitabevi. org/resourceefficiency/Business/SectoralActivities/
İskoçya, (2015). http://www.visitscotland.com/ (Erişim Tarihi: Tourism/FactsandFiguresaboutTourism/Impactsof
23.11.2015). Tourism/EnvironmentalImpacts/tabid/78775/Default.
Kalkınma Bakanlığı (2013). Onuncu Kalkınma Planı, 2014- aspx (Erişim Tarihi: 23.11.2015).
2018, Ankara. UNESCO, (2015). Operational Guidelines for the
Kariel, H. G. and Kariel, P. E. (1982). Socio-cultural Impacts Implementation of the World Heritage Convention,
of Tourism: An Example From the Austrian Alps. UNESCO World Heritage Centre, France, 1-290.
Geografiska Annaler. Series B. Human Geography, 1-16. UNESCO, (2013). http://academy.ssc.undp.org/creative-
Googlemaps, (2015). https://www.google.com.tr/maps/@- economy-report-2013 (Erişim Tarihi: 23.11.2015)
20.1552565,22.3013629,6z, (Erişim Tarihi: 07.12.2015). UNDATA, (2015). http://data.un.org/DocumentData.
Kreag, G. (2001). The Impacts of Tourism. MN: University aspx?q=tourism&id=372 (Erişim Tarihi: 23.11.2015)
of Minnesota Press. UNWTO, (2015). http://dtxtq4w60xqpw.cloudfront.net/
Mbaiwa, J. E. (2005). The Socio-Cultural Impacts of Tourism sites/all/files/pdf/why_tourism_jan_2015_en.pdf (Erişim
Development in the Okavango Delta, Botswana. Journal Tarihi: 23.11.2015).
of Tourism and Cultural Change, 2(3), 163-185. WTTC, (2014). Travel & Tourism Economic Impact 2014
Okavango, (2015). https://en.wikipedia.org/wiki/Okavango_ World, WTTC. 1-20.
Delta#/media/File:Mokoro_Polers_waiting_for_hippos. Waitz, I., Townsend, J., Cutcher-Gershenfeld, J., Greitzer, E.,
jpg (Erişim Tarihi: 23.11.2015). Kerrebrock, J., 2004. Report to the United States Congress,
Schipani, S. (2008). Impact: The Effects of Tourism on Aviation and the Environment, A National Vision
Culture and the Environment in Asia and the Pacific: Statement. Framework for Goals and Recommended
Alleviating Poverty and Protecting Cultural and Natural Action, http://web.mit.edu/aeroastro/ people/waitz/
Heritage Through Community-based Ecotorism in publications/aviationandth eenvironment.pdf (Erişim
Luang Namtha, Lao PDR. UNESCO Bangkok. Tarihi: 23.11.2015).
Smaranda, S. & Daniela, M. (2012). Tourism Organization Zaei, M. E. and Zaei, M. E. (2013). The Impacts of Tourism
and Coordination in Australia and the Managerial Industry on Host Community. European Journal of
Strategy for Tourism Development. Journal of Tourism Hospitality and Research, 1(12), 12-21.
Knowledge Management, Economics and Information
Technology, 2(5), 147-162.
7
GENEL TURİZM BİLGİSİ
Amaçlarımız
Bu üniteyi tamamladıktan sonra;
Politika ve turizm politikası kavramlarını tanımlayabilecek,
Turizm politikasının hedeflerini ve başarı koşullarını sıralayabilecek,
Planlamanın turizm sistemi için önemini ifade edebilecek,
Plansız turizmin yol açabileceği sorunları tartışabilecek,
Turizm planlaması sürecini açıklayabilecek
bilgi ve becerilere sahip olabileceksiniz.
Anahtar Kavramlar
• Politika • Turizm Planlaması
• Turizm Politikası • Turizm Planlama Süreci
İçindekiler
• GİRİŞ
• POLİTİKA VE TURİZM POLİTİKASI
KAVRAMLARI
• TURİZM POLİTİKASININ HEDEFLERİ VE
Genel Turizm Bilgisi Turizm Plan ve Politikası BAŞARI KOŞULLARI
• TURİZM PLANLAMASI
• TURİZM PLANLAMASININ TANIMI
• TURİZM PLANLAMASININ NEDENLERİ
• TURİZM PLANLAMA SÜRECİ
Turizm Plan ve Politikası
GİRİŞ
Turizm dünyanın en hızlı gelişmekte olan sektörlerin başında gelmektedir. Son 20 yıllık
büyüme eğilimleri incelendiğinde, turizm sektörünün yıllık ortalama %3-4 civarında bir
büyüme performansı ortaya koyduğu görülmektedir. Bu süre zarfında 500 milyon olan
uluslararası turist sayısı 2014 yılı itibarıyla 1 milyar 150 milyon kişiye ulaşmıştır. Birleşmiş
Milletler Dünya Turizm Örgütünün (UNWTO) yayınladığı rakamlara göre, son olarak
2014 yılı büyüme oranı %4,3 olarak gerçekleşmiş ve dünya çapındaki ekonomik büyüme
rakamlarının üzerinde bir büyüme performansı göstermiştir. Anılan yılda uluslararası tu-
rizm hareketinin yarattığı ekonomi 1,5 trilyon dolara ulaşmış ve 2015 yılı ve sonrası için-
de büyüme rakamlarının yıllık %4’ler civarında olmaya devam edeceği vurgulanmıştır.
Öte yandan yine Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü’nün (UNWTO) 2030 yılı için
yaptığı hesaplar uluslararası turist sayısının 2 milyara ulaşacağını göstermektedir. Dolayı-
sıyla, turizm sektörünün önümüzdeki on yıllarda da geçmişte gösterdiği performansı tek-
rar edeceği ve Dünyanın en önemli sektörlerden bir tanesi olmaya devam edeceği açıkça
görülmektedir.
Elbette bu büyüme sorunsuz değildir. Tüm çalışmalar ve araştırmalar, büyüyen turizm
sektörünün değişik çevresel, sosyal ve kültürel sorunları da beraberinde getirdiğini gös-
termektedir (Ross ve Wall, 1999; Tsaur, Lin ve Lin, 2006). Günümüzde birçok araştırmacı
ve onların çalışmalarından yararlanan turizm bölgeleri, sahip oldukları turizm kaynak-
larını korumak, sürdürülebilir kılmak ve gelecek nesillere aktarmak için turizm plan-
lamasına önem vermekte ve Turizm planlaması prensiplerini hayata geçirmektedir. Bu
sayede, plajların, doğal güzelliklerin ve tarihî ve kültürel kaynakların korunmasını amaç
edinmektedirler. Edgel vd. (2008)’nin de dediği gibi, turizm endüstrisinin sürdürülebilir
olması için etkin turizm politika ve planlarının bugün devrede olması hayati bir önem arz
etmektedir. Yazarlara göre, geçmişte hükümetler ve devletler, turizm endüstrisine üretim
endüstrilerine ve diğer hizmet endüstrilerine verdikleri kadar bir değer ve önem verme-
mişlerdir. Edgel vd. (2008)’e göre, tüm turizm paydaşlarının hedeflerini ve beklentilerini
ilgilendirdiğinden, turizm planlaması gelecek odaklı, dengeli ve kapsamlı olmalıdır. Kita-
bın bu kısmında turizm plan ve politikası kavramları tartışılacak ve tanımlanacak, etkin
ve başarılı politikalar geliştirmek ve başarılı Turizm planları için yapılması gerekenler su-
nulacaktır. Olalı’nın (1990: 30) vurguladığı gibi, “turistik gelişmenin sağladığı yararları en
yüksek düzeye çıkarmak, muhtemel zararlarını en düşük düzeye indirmek için, plan ve
programlar çerçevesinde önlemler almak, bu önlemleri titizlikle uygulamak zorunluluğu
vardır. İsabetli politikalar ve planlar turizmde başarının anahtarıdır”.
158 Genel Turizm Bilgisi
Turizm politikası insanların turizme katılarak maddi ve manevi dinlenme olanaklarını sağ-
lamak, çevreyi koruyarak turizm ihtiyaçlarının karşılanması için gereken en uygun alt ve
üst yapıyı kurmak amaç ile kamu yönetiminin turizm alanına müdahalesi olarak ifade edil-
mektedir.
Turizm karmaşık, çok yönlü, kırılgan ve sürekli büyüyen bir sektördür. Bu özellikleri hesaba
katıldığında, sektörü yönetmenin ve yönlendirmenin ne denli zor ve mücadeleci bir uğraş
olduğu daha açık bir biçimde görülebilir.
Özellikle son 20-30 yılda hızla büyüyen turizm sektöründe sürdürülebilirlik çok önemli bir
konu hâline gelmiştir. Günümüzde bir çok ülke ve destinasyon, turizm politikalarının mer-
kezine sürdürülebilirliği yerleştirmişlerdir diyebiliriz.
Şekil 7.1
Turizm Politikası Geliştirme Süreci
Turizm politikası
Amaçlar ve hedefler
İnsan kaynakları
Organizasyon
yaşamı
Finansal kaynaklar
Diğer hedefler ve
Sürdürülebilirlik amaçlar
Kaynak: David L. Edgell, D. L., Allen, M. D., Smith, G., ve Swanson, J. R. (2008). Tourism Policy and Planning: yesterday,
today and tomorrow. London, Butterworth-Heinemann
Turizm politikasına temel olan tüm faktörler arasında (ekonomik, sosyal ve çevresel),
çevresel faktörler turizmin olmazsa olmazı olarak ön plana çıkmaktadır. Günümüzde tu-
rizm sektörünü oluşturan hareketin çok büyük bir oranda çevresel ürünlere bağlı olarak
gerçekleştiği düşünüldüğünde, karar vericilerin ve politika yapıcıların, özellikle turizm
sektörünün bu yönüne dikkat etmeleri ve çevresel faktörleri ve bu faktörlerin sürdürüle-
bilirliğini dikkate alan adımlar atmaları çok kritik görülmektedir. Turistik ürünleri oluş-
turan sahiller, kıyılar ve plajlar, doğal ve tarihî değerler turizm ürününe en çok katkıyı
sağlayan öğeler olarak ön plana çıkmaktadırlar. Bu öğeler aynı zamanda turistik ürünler
164 Genel Turizm Bilgisi
Turistik ürünleri oluşturan sahiller, kıyılar ve plajlar, doğal ve tarihî değerler turizm ürünü-
ne en çok katkıyı sağlayan öğeler olarak ön plana çıkmaktadırlar. Bu öğeler aynı zamanda
turistik ürünler arasında en kırılgan ve sürdürülebilirlik ilkeleri çerçevesinde en çok koru-
ma ve kollamaya ihtiyaç duyulan ürünler olarak da dikkat çekmektedirler.
TURİZM PLANLAMASI
Turizm bir sistemdir ve bu sistem birçok önemli öğeden oluşmaktadır. Bu öğeler, açık-
lık, karmaşıklık, tepkisellik, rekabet, iç bağımlılık ve çatışma olarak tanımlanabilir (İlhan,
1999). Açıklık, turizm sisteminin dinamiklik ve değişkenlik özelliğinden kaynaklanırken,
karmaşıklık, küçüklü büyüklü birçok örgütten oluşmasına ve kullandıkları farklı dağıtım
kanallarına vurgu yapmaktadır. Tepkisellik pazarda yaşanan sürekli değişime sektörün
verdiği tepkidir. Rekabet, arzdan talebe, diğer turistik bölgelerden ve endüstrilere kadar
turizmle rekabet hâlindeki tüm unsurları kapsamaktadır. İç bağımlılık turizm ürününün
birleşik (birbirine bağımlı birçok üründen oluşan) bir ürün özelliğine ve son olarak, ça-
tışma, turizm sistemi ve alt-sistemleri oluşturan unsurlar arasında çıkar çatışmasından
yaşanan çatışmalara vurgu yapmaktadır. Mason (2003)’a göre, turizm planlaması ve yöne-
timinde anahtar oyuncular sırasıyla;
a. Turistler,
b. Ev sahibi toplum,
c. Turizm endüstrisinin bizzat kendisi (sektörü oluşturan tüm aktörler),
d. Hükümet yetkilileri (yerel, bölgesel, ulusal ve uluslararası düzeyde tüm organlar
dâhil).
Turizm bir sistemdir ve bu Dolayısıyla başarılı ve sonuç alıcı bir turizm yönetimi ve planlamasının gerçekleştiri-
sistem birçok önemli öğeden
oluşmaktadır. Bu ögeler, açıklık, lebilmesi için, bu oyuncuların (aktörlerin) tümünün planlama sürecine etkin katılımının
karmaşıklık, tepkisellik, rekabet, sağlanması önemli bir unsur hâline gelmektedir. Örneğin, Mason (2003)’a göre, turistin
iç bağımlılık ve çatışma olarak
tanımlanabilir
sorumlulukları arasında, kanun ve kurallara uymak, yasadışı aktivitelere katılmamak ve
destek vermemek, yerel norm ve kuralları, dini gelenek ve görenekleri rencide etmemek
gibi birçok sorumluluk sayılabilir. Dolayısıyla turizmin en büyük tüketici olan turistin de
turizmle ilgili karar ve planlama süreçlerine katılması ve ondan (turistten) destek alınması
önemli görülmektedir. Zaten günümüzde birçok destinasyon ve işletme, turistik ürünleri
tüketen turistlerden çevreye daha duyarlı olmalarını istemekte, o yönde plan ve politika-
lar geliştirmekte ve turistin etkin olarak bu süreçlere katılmasını teşvik etmektedir. Hatta
bazı destinasyonların turistlerden ayakbastı vergisi, turistik tüketim vergisi gibi vergiler
yolu ile turistin turistik bölgelerde yaşanan yıpranmalara ve bozulmalara katkı sağlama
yolunda bazı adımlara atmaya hazırlandıkları da (Örneğin İspanya’da Barselona şehri)
bilinmektedir.
İyi planlanmamış bir turizm sektörü birçok çevresel ve toplumsal sorunu da berabe-
rinde getirmektedir. Bu kontrolsüz bir turizm hareketinin kaçınılmaz sonucudur. Bu so-
nuç, turizmin doğasında olan birçok temel özellikten ve unsurdan kaynaklanmaktadır.Bu
özellikler bilinmeden, etkin ve başarılı bir turizm planlamasının yapılması hemen hemen
imkânsızdır. Turizmle ilgili bazı temel bilgiler (McKercher, 2003);
• Turizm kaynakları tüketir ve atık üretir: Turizm, kaynak temelli bir sektördür ve
çok saldırgan,
7. Ünite - Turizm Plan ve Politikası 165
• Turizm kaynakları aşırı derecede tüketebilir: Aşırı tüketim turizmin gerçekleştiği Başarılı ve sonuç alıcı bir turizm
yönetimi ve planlamasının
bölgelerde olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. gerçekleştirilebilmesi için,
• Turizm kaynaklara ihtiyaç duyan diğer sektörlerle rekabet hâlindedir ve varlığını bu oyuncuların (aktörlerin)
tümünün planlama sürecine etkin
sürdürmek için buna ihtiyacı vardır: Turizm bu rekabeti sadece kendisiyle rekabet katılımının sağlanması önemli bir
eden değil, tarım ve ormancılık sektörleriyle de yapabilir. unsur haline gelmektedir.
• Turizm özel sektör ağırlıklıdır: Özel sektör ağırlıklı olmak, kâr odaklı olmayı da
beraberinde getirmektedir. Bu yapı çevre ile ilgili uygulamalara gönüllü katkı sağ-
lamayı zorlaştırmaktadır.
• Turizm çok yönlü, dolayısıyla kontrolü neredeyse imkânsız bir sektördür: Çok yön-
lülük ve binlerce bağımsız işletmeden oluşan bu sektörde kontrolü sağlamak nere-
deyse imkânsız olmaktadır.
• Turistler antropolog değil, tüketicilerdir: Tatil, dinlenme ve farklı deneyimler pe-
şinde olan bu insanlar, çevresel etkileri çok önemsememekte, kendi hedeflerine
odaklanmaktadırlar.
• Turizm eğlencedir: Dolayısıyla birçok yerel ürün, gelenek ve görenek, hatta dinî
törenler turistlerin talep ve beklentilerine göre yeniden düzenlenebilmekte, bu da
otantik olma soru ve sorunun tartışılmasına yol açmaktadır.
• Endüstriyel üretimin aksine, turizm bir ürün ihraç etmez ama tüketicileri ithal eder:
Dolayısıyla turizm ev sahibi toplumdan ayrı düşünülemez. Ev sahibi toplumların
turizmin birçok sosyal ve çevresel etkisi olabileceğinin farkında olması gerekir.
Tüm bu özellikler ve unsurlar dikkate alındığında, plansız bir turizm gelişiminin bir-
çok çevresel, fiziksel ve sosyal sorun yaratmaması beklenemez. Zaten yapılan çalışmalar
ve araştırmalar da, plansız turizm gelişiminin ne tür yıkıcı bir harekete dönüşebileceğini
gözler önüne sermektedir (Soykan, 2000). İlhan (1999)’a göre, plansız turizm hareketinin
yol açabileceği sorunlar aşağıdaki şu beş başlık altında sıralanabilir;
a. Fiziksel Etkiler
• Fiziksel çevrenin bozulması ve değişmesi,
• Tarihsel ve kültürel kaynakların bozulması ve yok edilmesi,
• Bölgede aşırı kalabalıklar ve gürültü,
• Çevre kirlenmesi,
• Trafik sorunları.
b. Bireyler Üzerindeki Etkisi
• Bölge halkının turistik çekiciliklerden ve hizmetlerden daha az yararlanması ve
bunun sonucu olarak halkın turiste karşı olumsuz tepkisi,
• Turistlerin bölge halkının bir kısmını küçümsemesi,
• Kültürel kimlik kaybı,
• Turizm sektöründe çalışanlarda eğitim eksikliği,
• Turizmin katkıları konusunda bilinçsizlik.
c. Pazarlama ve Tanıtım Konusundaki Etkiler
• Yeni pazarlama fırsatlarının değerlendirilememesi,
• Rakip turizm bölgelerinin faaliyetleri nedeniyle pazar payının kaybedilmesi,
• Başlıca turizm pazarlarının yeterli düzeyde değerlendirilememesi,
• Potansiyel pazarlarda bölgenin turistik imajının bozulması,
• Bölgesel turizm işletmeleri arasında ortak reklam programları düzenlenememesi,
• Paket tur programları fırsatlarının değerlendirilememesi.
d. Örgütsel Etkiler
• Turizm gelişmesi ve pazarlaması konusunda birbirinden kopuk yaklaşımlar,
• Bölgesel turizm işletmeleri arasında iş birliğinin eksikliği,
• Turizm endüstrisinin olanaklarının yetersiz kalması,
166 Genel Turizm Bilgisi
• Uygun turistik tesis tasarımları ve birbiri ile uyumlu ve birbirini destekleyen belirli tu-
rizm alanları için hazırlanacak ayrıntılı planlar için standartlar ve rehberlik sağlaması,
• Gerekli örgütsel ve kurumsal çalışma ortamını sağlayarak, turizm gelişimi politikası-
nın etkin uygulanması ve turizm sektörünün sürekli yönetimi için temel yaratması,
• Turizm gelişiminde, kamu ve özel sektör çabalarının ve yatırımlarının etkin eşgü-
dümüne ortam sağlaması.
• Turizm gelişimi sürecinin sürekli olarak kontrolü ve yapılacak işlerin istenilen şe-
kilde gitmesini sağlayacak zemini sağlaması.
Temel hedef; bölgesel turizm endüstrisini ulusal sosyoekonomik gelişmeye katkı sağlayacak Tablo 7.1
şekilde geliştirmek. Alt hedefler; Bölgesel Turizm
Planlamasının Hedefleri
A. Döviz kazancını arttırmak
1. Yabancı turist sayısı, gecelemeleri ve harcamalarını arttırmak.
a) Alt-yapı ve turistik kaynakları geliştirmek.
b) Kaynaklara uygun pazarlama ve tanıtım stratejisi geliştirmek.
İçöz vd., (2002), bölgesel turizm planlaması sürecinin birinci aşaması olan araştırma
aşamasında yapılması gerekenleri; bölgenin turizm olanaklarının ve kaynaklarının belir-
lenmesi (bölgesel ve kurumsal altyapı, kamusal ve örgütsel yapı), turizm gelişim politika-
ları ve planlarının mevcut durumunun tespiti, (insan kaynakları, toplumsal yapı) fiziksel
alt-yapı (ulaştırma tesisleri ve olanakları, su arzı, enerji, atık su sistemi, iletişim sistemi,
drenaj sistemi) bölgesel üst-yapı (konaklama tesisleri, yerel tur hizmetleri, yiyecek-içecek
tesis ve olanakları, turisti bilgilendirme, alışveriş olanakları), çekicilikler (bölgenin turizm
ve çekim kaynakları) ve bölgenin turizm pazarlarının araştırılması (hedef pazarların be-
lirlenmesi, Pazar araştırması vb.) olarak sıralamaktadır. Karar verme sürecinde yapılması
gerekenleri ise bölgesel turizm gelişme planlarının hazırlanması, bölgesel turizm amaçla-
rının belirlenmesi, bölgesel turizm politikalarının belirlenmesi, bölgesel turizm stratejile-
rinin belirlenmesi, uygulama planlarının belirlenmesi adımlarıdır.
Edgell vd. (2008) ise kapsamlı bir turizm planında yapılması gereken araştırma çalış-
malarını iç Analiz (internal) ve dış (external) analiz olarak belirlemiş ve her iki adımda
yapılması gerekenleri aşağıdaki gibi belirlemiştir;
A. İÇ ANALİZ
a. Bölgenin doğal çevresinin değerlendirilmesi
i. Bölgenin coğrafyasının incelenerek fırsat ve tehditlerin belirlenmesi,
ii. Bölgede turizmi olumsuz etkileyebilecek iklim sorunlarının tespiti,
iii. Bölgede yaşayanların turizme bakış açılarının tespiti,
iv. Bölgede sunulan hizmet kalitesi ve eğitim ihtiyacının belirlenmesi,
v. Bölgenin turizmle ilişkilendirilebilecek kültür öğelerinin tespiti,
vi. Bölge tarihinin ve kültürel değerlerinin belirlenmesi,
b. Var olan unsurların değerlendirilmesi
i. Kilit toplum ve toplulukların hedefleri,
ii. Benzer destinasyonların bütçeleri ve bölgenin kaynak ihtiyacının tespiti,
iii. Bölgenin değerini düşüren unsurların tespiti ve iyileştirilmesi,
iv. Bölgede ulaşım sistemi ve işaretlerin iyileştirilmesi,
v. Teknolojiden tanıtım, reklam ve müşteri ilişkileri konusunda yararlanma,
c. Kapsamlı ziyaretçi araştırmaları yapılması
i. Ziyaretçilerle telefon, anket ve online yolluyla bilgi toplanması,
ii. Ziyaretçilerle mülakatlar yapılması,
iii. Bir özet raporun hazırlanması ve keşfedilen yeni pazarların irdelenmesi,
172 Genel Turizm Bilgisi
Turizm planlaması sürecinin bir turizm bölgesinin sürdürülebilir kılınması için nasıl kulla-
5 nılabileceğini tartışınız.
7. Ünite - Turizm Plan ve Politikası 173
Özet
Politika ve turizm politikası kavramlarını tanımlaya- Planlamanın turizm sistemi için önemini ifade edebilme
3
1 bilmek. İçöz vd., (2002: 60)’e göre turizm planlaması, “genel
Olalı’ya (1990: 30) göre, turizm politikası, “bir ülkenin planlama kavramlarının ve yaklaşımlarının turizm
tüm insanlarına turizme katılarak maddi ve manevi sisteminin belirli özelliklerine uyarlanarak uygulan-
dinlenme olanaklarını sağlamak, çevreyi koruyarak tu- masıdır. Turizm planlaması, turizm sistemine yön
rizm ihtiyaçlarının karşılanması için gereken en uygun verme ve sistemin verilen yönü izlemesini sağlayacak
alt ve üst yapıyı kurmak amacı ile kamu yönetiminin örgütlerin kararları ve eylemleri arasında eşgüdümsel
turizm alanına- dolaylı ve dolaysız her türlü- müdaha- rehberlik faaliyetleri dizininden oluşan bilimsel araştır-
lesini ifade etmektedir. Diğer bir deyişle, turizm politi- malara dayalı, devamlı döngü sürecidir.” Turizm plan-
kası örgütlenmiş toplumlara da, özellikle Devlet tara- laması bir bölgede turizm gelişimine rehber olması,
fından turistik gelişmenin gidişine bilinçli bir biçimde plan ve projelerin koordineli bir biçimde yapılması
müdahale etmektir.” O halde turizm politikaları, tu- ve tamamlanması, bölgenin turizmden elde edeceği
rizm sektörünün sağlıklı büyümesi ve sürdürülebilir ekonomik faydayı en üst seviyeye çekmesi ve ben-
olması için yapılan doğru müdahaleler olarak değer- zeri birçok yönüyle önemli faydalar yaratmaktadır
lendirilebilir. Doğru turizm politikalarının turizm (Goeldner ve Ritchie, 2006). Dolayısıyla turizm böl-
sektöründe arz ve talep yönünde olumlu gelişmeler gelerinin koordineli bir biçimde turizm çalışmalarına
yaratan, alınan önlem ve yapılan müdahalelerin so- katılmaları ve bölgelerini ilgilendiren turizm karar-
nuçlarını araştıran, turizmi yeni hedefler ve araçlarla larına ve turizm planlarına aktif katılımı ve katkıları
büyüten bir yapıda olması gerektiği görülebilir. Tüm hayati öneme sahip görülmektedir. Turizm planlama
bunlar, turizm sektörünün büyümesine ve kaynakları sürecinde süreci ilgilendiren ve süreçten etkilenecek
koruyarak gelişmesine de yol açabilecektir. tüm grupların ve aktörlerin aktif katılımını sağlamak
ve plan ve politikalar için bu aktörlerden ve gruplar-
Turizm politikasının hedeflerini ve başarı koşullarını dan onay almak, hem turizm plan ve politikalarının
2 sıralayabilmek. başarıya ulaşmasında hem de oluşabilecek direnç ve
Coşkun’a (2010; 13) göre, “turizm politikasının ana isteksizliği ortadan kaldırmada önemli bir rol oyna-
hedefleri; iç ve dış turizm hareketlerini geliştirmek ve yacaktır.
yaygınlaştırmak, dış aktif turizm gelirlerini dış pasif
turizm giderlerine oranla çoğaltmak (turizm ve dış Plansız turizmin yol açabileceği sorunları tartışabilmek.
4
seyahat gelir-gider dengesi arasında lehte bakiye sağ- İyi planlanmamış bir turizm sektörü birçok çevresel
lamak ve bu bakiye oranını arttırmak, turist sayısını ve toplumsal sorunu da beraberinde getirmektedir.
ve bu turistlerin ortalama kalış sürelerini arttırmak) Bu kontrolsüz bir turizm hareketinin kaçınılmaz so-
dinlenceleri ve buna bağlı olarak da turizm sezonunun nucudur. Bu sonuç, turizmin doğasında olan birçok
yaygınlaştırılarak turizmin sosyal ve kültürel etkile- temel özellikten ve unsurdan kaynaklanmaktadır.
rinden maksimum yarar sağlamak, sosyal turizme ve Yapılan çalışmalar ve araştırmalarda, plansız turizm
ülke koşullarına uygun özel turizm türlerini geliştirmek gelişiminin ne tür yıkıcı bir harekete dönüşebileceğini
olarak” sıralanabilir. Bunlara ek olarak, turizm sektö- gözler önüne sermektedir. İlhan (1999)’a göre, plan-
rünün gelişmesi yönünde engel teşkil eden bazı psi- sız turizm hareketinin yol açabileceği sorunlar şu beş
kolojik ve sosyal engelleri, fikir ve davranışları engel- başlık altında sıralanabilir;
lemek ve sektörde güvenilir ve katkı sağlayıcı meslek a. Fiziksel etkiler,
kuruluşlarının kurulmasını özendirmek ve öncülük b. Bireyler üzerindeki etkisi,
etmekte, politika hedefleri arasında sayılabilir. c. Pazarlama ve tanıtım konusundaki etkiler,
d. Örgütsel etkiler
e. Diğer etkilerdir.
174 Genel Turizm Bilgisi
Kendimiz Sınayalım
1. Aşağıdakilerden hangisi turizm sektörüne yapılan mü- 6. Aşağıdakilerden hangisi turizm planlaması ve yöneti-
dahalelerin temel hedefleri arasında değildir? minde anahtar oyuncular arasındadır?
a. Bir turizm bölgesindeki turistik satış ürünlerini be- a. Ev sahibi toplum
lirler b. Esnaf
b. Turizm politikası, turizmin arz ve talep yönündeki c. Tur operatörleri
durumunu ve mevcut ıslahını gerektiren nedenleri d. Seyahat acentaları
belirler e. Araba kiralama şirketleri
c. Turizm politikası turizmin gelişmesi için yeni hedef-
ler, araçlar ve olanaklar ortaya koyar 7. Aşağıdakilerden hangisi turizmle ilgili temel bilgiler ara-
d. Turizmin uluslararası piyasaya girmesine yardımcı sında değildir?
olur a. Turizm kaynakları tüketir ve atık üretir
e. Turizmin sağlık, dinlendirici, kültürel fonksiyonla- b. Turizm çok yönlü değildir, dolayısıyla kontrolü ko-
rından mümkün olan en çok bireyi yararlandırır laydır
c. Turizm kaynakları aşırı derecede tüketebilir
2. Aşağıdakilerden hangisi hükümetlerin politika yoluyla d. Turizm özel sektör ağırlıklıdır
turizme müdahalelerinin nedenleri arasında yer almaz? e. Turistler antropolog değil, tüketicilerdir
a. Herkese açık kamusal faydalar sağlamak
b. Turizmden kaynaklanan enflasyonu dizginlemek 8. Aşağıdakilerden hangisi plansız turizmin yol açabileceği
c. Ekonomide rekabeti artırmak sorunlar arasında yer almaz?
d. Belirsizliği ve riski azaltmak a. Fiziksel etkiler
e. Eğitmek ve bilgi sağlamak b. Bireyler üzerindeki etkisi
c. Demografik yapı üzerindeki etkisi
3. Aşağıdakilerden hangisi turizm politikasının özellikle- d. Pazarlama ve tanıtım konusundaki etkiler
rinden değildir? e. Örgütsel etkiler
a. Turizm politikası dinamiktir
b. Turizm politikası çok yönlüdür 9. Aşağıdakilerden hangisi turizm planlamasının temel ne-
c. Turizm politikası yereldir denleri arasındadır?
d. Turizm politikası kurumsaldır a. Bölgede turizmin kontrollü gelişimini sınırlandırmak
e. Turizm politikası akılcıdır b. Arazi kullanımı ile ilgili sınırlamaları kaldırmak
c. Bölgede taşıma kapasitesini en üst noktada kullanmak
4. Aşağıdakilerden hangisi turizm politikasını oluşturan d. Aşırı turist sayısını sınırlandırmak
araçlardan birisi değildir? e. Toplumsal kültürü dış etkilere maruz bırakmak
a. Turizm planı
b. Parasal kaynaklar 10. Aşağıdakilerden hangisi bölgesel turizm planlamasının
c. Koordinasyon hedefleri arasında yer almaz?
d. Liderlik a. Döviz kazancını artırmak
e. Çevre ilişkileri b. Bölgede çevreye zarar vermeyecek şekilde turizmin
sosyo-ekonomik gelişmeye katkısını arttırmak
5. Aşağıdakilerden hangisi turizm planının sağlayacağı ya- c. Yatırımcıların maliyetlerini azaltmak
rarlar arasındadır? d. Turist tatminini artırmak
a. Planlama ile arazi fiyatları artar e. İşletmecilerin karını artırmak
b. Planlama ile işletme maliyetleri düşer
c. Planlama ile reklam ve pazarlamanın etkinliği artar
d. Planlama ülkenin rekabet gücü artar
e. Planlama ile disiplinli bir çalışma yapılmış olur
176 Genel Turizm Bilgisi
Yararlanılan ve Başvurulabilecek
Kaynaklar
Ateş, S. (2010). Yönetişim anlayışı çerçevesinde ulusal tu- İnskeep, E.(1991) Tourism Planning: An integrated and
rizm yönetimi: Kültür ve Turizm Bakanlığı örneğinde sustainable development approach. New York: John
turizm yönetimi ve örgütlenmesi. Uzmanlık Tezi, T.C. Wiley and Sons Inc.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim genel Jenkins, J. (1993). ‘Tourism policy in rural New South Wa-
Müdürlüğü, Ankara. les-policy and research priorities’, Geojournal, 29(3):
Benckendorff, P.J. and Pearce, P.L. (2003). “Australian tourist 281-290.
attractions: the links between organizational characte- Koçel, T. (2003). İşletme Yöneticiliği. İstanbul: Beta Kitabevi.
ristics and planning,” Journal of Travel Research, 42(1): Mason, P. (2003). Tourism impcts, planning and manage-
24-35. ment. Burlington, Butterworth& Heinemann.
Coşkun, N. (2010). Türkiye’de turizm politikaları ve turizm McKercher, B. (1993). Some fundamental truths about tou-
sektörü üzerine etkileri. Uzmanlık Tezi. T.C. Kültür ve rism: understanding tourism’s social, and environmental
Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim genel Müdürlüğü, impacts. Journal of Sustainable Tourism, (1), 6-16
Ankara, Olalı, H. (1990). Turizm Politikası ve Planlaması. İstanbul:
Edgell, D. L., Allen, M. D., Smith, G., and Swanson, J. R. İşletme Fakültesi Yayın No: 228.
(2008). Tourism Policy and Planning: yesterday, today Williams, S. (1998). Tourism Geography. London: Routledge.
and tomorrow. London: Butterworth-Heinemann Ross, S. and Wall, G. (1999). Ecotourism: Towards congruen-
Goeldner, C. A. and J.R. Brent Ritchie. (2006). Tourism: ce between theory and practice. Tourism Management,
Principles, Practices, Philosophies (10th ed.). John Wiley 20, 123–132.
and Sons, Hoboken, NJ Soykan, F. (2000). Turizm coğrafyası ve turizm planlaması,
Hall, C.M. (1992). Hallmark Tourist Events:Impacts, Ma- Ege Coğrafya Dergisi, 11: 39-55.
nagement and Planning, London: Belhaven, Tsaur, S. H., Lin, Y. C., and Lin, J. H. (2006). Evaluating eco-
Hall, C.M. (1994). Tourism and Politics: Policy, Power and tourism sustainability from the integrated perspective of
Place, John Wiley, Chichester. resource, community and tourism. Tourism Manage-
Hall, C.M. (2008). Tourism planning: policies, processes ment, 27, 640-653.
and relationships. London: Pearson Prentice Hall. Yeşiltaş, M. (2013). Destinasyon Geliştirme ve Planlama,
Healey, P. (1997). Collaborative Planning: Shaping Places (Editör, Mehmet Yeşiltaş), Destinasyon Yönetimi. Eski-
in Fragmented Societies, Macmillan Press, Basingstoke. şehir: T.C. Anadolu Üniversitesi Yayını No:2761.
İçöz, O., Var, T., ve İlhan, İ. (2002). Turizm Planlaması. An-
kara: Turhan Kitabevi.
İlhan, İ. (1999). Bölgesel turizm planlaması modeli ve Nev-
şehir örneği. Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal bilimler
Enstitüsü, Yayımlanmamış Doktora Tezi (İzmir)
8
GENEL TURİZM BİLGİSİ
Amaçlarımız
Bu üniteyi tamamladıktan sonra;
Türkiye’de dış aktif turizm sektörünün tarihsel gelişimini ve ekonomiye katkı-
sını özetleyebilecek,
Türkiye’de dış aktif turizmin talep yapısını kavrayabilecek,
Türkiye’de turizm eğitiminin yapısını ve sorunlarını açıklayabilecek,
Türkiye’de kamu sektöründeki ulusal turizm örgütlerini ve işlevlerini tanıyabi-
lecek,
Türkiye’de özel sektördeki turizmle ilgili ulusal sivil toplum örgütlerini ve
amaçlarını ayırt edebilecek,
bilgi ve becerilere sahip olabileceksiniz.
Anahtar Kavramlar
• Türkiye’de Turizm • Turizm Eğitimi
• Dış Aktif Turizm • Turizm Örgütleri
İçindekiler
• GİRİŞ
• TÜRKİYE’DE DIŞ AKTİF TURİZM
GELİŞİMİNİN KISA TARİHİ
• TÜRKİYE’DE DIŞ AKTİF TURİZM
Genel Turizm Bilgisi Türkiye’de Turizm
TALEBİNİN YAPISI
• TÜRKİYE’DE TURİZM EĞİTİMİ
• TÜRKİYE’DE TURİZMLE İLGİLİ
ÖRGÜTLER
Türkiye’de Turizm
GİRİŞ
Turizm faaliyeti, ziyaretçilerin gittiği veya yöneldiği ülke esas alınarak yapılan sınıflamaya
göre üç temel grupta ele alınmaktadır. İç turizm (domestic tourism), ‘bir ülkede ikamet
eden ziyaretçilerin ülke içinde yaptıkları turizm faaliyetini (seyahatlerini) ifade eder (Uni-
ted Nations, 2010: 9). Dış aktif turizm ya da ülkeye yönelik turizm (inbound tourism), Dış aktif turizm ya da ülkeye
yönelik turizm (inbound
‘ülke dışından gelen ve geldikleri ülkede ikamet etmeyen ziyaretçilerin yaptıkları turizm tourism), ‘ülke dışından gelen ve
faaliyetini (seyahatlerini)’ ifade eder (United Nations, 2010: 9). Dış pasif turizm veya ülke geldikleri ülkede ikamet etmeyen
dışına yönelik turizm ise ‘bir ülkede ikamet eden ziyaretçilerin kendi ülkeleri dışına yapmış ziyaretçilerin yaptıkları turizm
faaliyetini’ (seyahatlerini) ifade
oldukları turizm faaliyetini’ ifade eder (United Nations, 2010: 9). Bu bölümde Türkiye’de eder.
dış aktif turizm faaliyetinin tarihi ve gelişimi özetlenmekte ve Türkiye ekonomisine katkısı
açısından mevcut durumu ortaya konmaktadır. Daha sonra ise Türkiye’de dış aktif turizm
talebinin ve turizm eğitimin yapısı açıklanacaktır. Son kısımda ise turizmle ilgili kamu ve
özel sektör örgütleri incelenmektedir.
Türkiye topraklarında kent kalıntılar seyyahların en çok ziyaret ettiği yerler olmuştur (Akçura, 2013). Osmanlı
ilk ve ortaçağda turizm
faaliyeti kapsamında imparatorluğu ile ilgili hatıraların yer aldığı seyahatnamelerin tarihi XVI. yüzyıla kadar
değerlendirebileceğimiz sosyal gitmektedir. Anadolu’da XIII. yüzyıldan itibaren Selçuklu Türkleri tarafından önemli ti-
hareketliliğin temel sebepleri
ticaret (iş) yapmak, şifa bulmak
caret yolları üzerinde kurulan, ücretsiz olan ve yolcuların hayvanlarıyla konaklayabileceği
spor ve gösteri etkinliklerini kervansaraylar ve hanlar, özellikle ticaret amaçlı seyahatlerin gelişmesine hız kazandır-
seyretmek ve kutsal yerleri mıştır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde ulaşım ve alt yapı olanaklarının genişletilmesi,
(tapınakları) ziyaret etmek
olmuştur. ticaret yollarının güvenliğinin sağlanması ve han ve kervansarayların yapılmaya devam
edilmesi seyahatleri kolaylaştırıcı rol oynamıştır (Avcıkurt, Köroğlu ve Sarıoğlan, 2013;
Anadolu’da XIII. yüzyıldan itibaren
Selçuklu Türkleri tarafından Toskay, 1983). Osmanlı döneminde hanlar haricinde Batı standartlarında ilk otel olan
önemli ticaret yolları üzerinde Hotel d’Angleterre (İngiltere Oteli) 1841 yılında açılmıştır (Akçura, 2013). Ancak mo-
kurulan, ücretsiz olan ve yolcuların
hayvanlarıyla konaklayabileceği dern anlamda Türkiye’de aktif dış turizm hareketlerinin başlangıcı olarak Avrupa’dan ilk
kervansaraylar ve hanlar özellikle organize grupların gelmeye başladığı tarih olan 1863 gösterilmektedir (Özdemir, 2013a).
ticaret amaçlı seyahatlerin
gelişmesine hız kazandırmıştır.
Beyazıt’ta kurulan Osmanlı Sergisi’ni (Sergi-i Umumi-i Osmani) görmek için Viyana’dan
ve diğer Avrupa ülkelerinden gazeteci, iş adamı ve fabrikatörlerden oluşan 142 kişilik bir
Osmanlı İmparatorluğu grup 1863’de İstanbul’u ziyaret etmiştir (Akçura, 2013; Özdemir, 2013a). Bu sergi, özel-
döneminde ulaşım ve alt yapı
olanaklarının genişletilmesi, likle İstanbul’a yakın çevrelerden de yoğun ilgi görmüş ve ziyaret edilmiştir. Aynı yılda
ticaret yollarının güvenliğinin Angleterre otelinin sahibi Misiri İstanbul’dan Avrupa’ya uzanan 42 günlük bir gezinin
sağlanması ve han ve
kervansarayların yapılmaya ilanlarını da gazetelerde yayımlamıştır (Akçura, 2013). Wagon Litts şirketine ait Orient
devam edilmesi seyahatleri Express’in 1895 yılında sadece rayları kullanarak Avrupa’dan İstanbul’a sefere başlamasıyla
kolaylaştırıcı rol oynamıştır
seyahatler ve bu şirkete ait otel yatırımları artmıştır (Akçura, 2013). Aynı yıl Wagon Litts
şirketine bağlı Pera Palace oteli açılmıştır. Gelen yabancı turist sayısının artmasıyla 1890
yılında ‘Seyyahine Tercümanlık Edenler Hakkında Tatbik Edilecek 190 Sayılı Nizamname’
yayınlanmış ve seyahat eden yabancılara çevirmenlik ve rehberlik yapabilmenin şartları
ve ilkeleri açıklanmıştır. Cumhuriyet dönemi öncesi dış aktif turizm gelişiminin İstanbul
merkezli olarak başladığını söylemek mümkündür.
Anadolu’dan geçen ve Doğu ile Batı arasındaki ticari faaliyetler için kullanılan İpek yolu’nun
1 XVI. yüzyıldan itibaren önemini kaybetmeye başlamasının nedenleri neler olabilir?
Türkiye’de 1961 anayasası ile planlı kalkınma dönemi başlamış ve 1963 yılından iti-
baren turizm yatırımlarına ve gelişimine beş yıllık kalkınma planları ile yön verilmeye
başlanmıştır. Kalkınma planlarında turizmle ilgili turist sayısı, turizm geliri, turizm har-
camaları ile ilgili hedefler yanında turizm politikalarına, planlarına ve stratejilerine de yer
verilmiştir.
Kalkınma planlarının başlamasından sonra yurtdışından gelen turist sayısında kısmen Türkiye’de 1961 anayasası ile
artış sağlanmış ancak Türkiye’nin dış aktif turizmden elde ettiği turizm gelirleri ve ulusla- planlı kalkınma dönemi başlamış
ve 1963 yılından itibaren turizm
rarası turizme katılanlardan aldığı pay çok az bir artış göstermiş ve 1980’li yılların ortala- yatırımlarına ve gelişimine beş
rına kadar çok fazla değişmemiştir (Tablo 8.2). Netice olarak Türkiye 1960 ve 1970’lerde yıllık kalkınma planları ile yön
verilmeye başlanmıştır.
büyük artış gösteren uluslararası turizmden yeterli payı alamamış ve gerekli büyümeyi
sağlayamamıştır (Karamustafa ve Kuşluvan, 1999).
Cumhuriyetin kurulmasından 1980’li yıllara kadar olan dönemde turizm sektörünün 1923-1980 yılları arasında
fazla gelişememesinin sebepleri arasında İkinci Dünya Savaşı, ekonomik krizler (1929, turizmin ekonomik öneminin
farkına varılmış, özellikle
1974), Türkiye’deki siyasi istikrarsızlık, Türkiye’nin kitle deniz turizminden ziyade pazar turizmle ilgili kurumsal ve fiziksel
olarak daha sınırlı olan tarih-kültür turizmini geliştirmek istemesi, turizm sektörüne hiz- altyapının oluşturulması açısından
çok önemli gelişmeler kaydedilmiş
met verecek altyapı ve üstyapı olanaklarının yetersiz olması, iç pazarın yetersiz olması, ya- ve turizm yatırımları ve gelişimi
bancı sermaye yetersizliği, turizm sektörünün Türkiye’nin öncelikleri arasında olmaması, teşvik edilmiştir.
Türkiye’nin 1980 yılına kadar ithal ikameci sanayileşme adlı ekonomik büyüme modelini
benimsemesi ve sanayileşmenin öncelikli olması sayılabilir (Karamustafa ve Kuşluvan,
1999; Kuşluvan, 1994). Ancak 1923-1980 yılları arasında turizmin ekonomik öneminin
farkına varılmış, özellikle turizmle ilgili kurumsal ve fiziksel altyapının oluşturulması açı-
sından çok önemli gelişmeler kaydedilmiş ve turizm yatırımları ve gelişimi teşvik edilmiş-
tir (Ünlüönen ve Tayfun, 2013). Bu gelişmelerin bazıları aşağıda özetlenmiştir (Akçura,
2013, Çavuş, Ege, Çolakoğlu, 2013, Örs, 2005; Özdemir, 2013b);
• Turizm alanında 1923 yılında Türkiye Seyyahin Cemiyeti kurulmuştur. Bu kuru-
luş daha sonra ismini ‘Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu’ olarak değiştirmiştir.
Atatürk’ün ve yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin önde gelenlerinin girişimle-
182 Genel Turizm Bilgisi
riyle kurulan ve kamu yararına çalışan bu dernek, gümrük ve trafik mevzuatı ile
ilgili özel görevler üstlenmiş, Türkiye’nin ilk tanıtım afişlerini, yol haritalarını, otel
rehberlerini ve broşürlerini hazırlamış, ilk tercüman rehberlik sınavlarını yapmış,
turizm ile ilgili incelemeler gerçekleştirmiştir.
• Turizmin gelişimi için zaruri olan kara, hava, deniz ve demiryolları ulaşımın ku-
rumsal altyapısı için önemli kuruluşlar kurulmuş ve yatırımlar yapılmıştır. Örne-
ğin 1925 yılında Türkiye Teyyare Cemiyeti, 1933 yılında Türk Havayolları İşletme
İdaresi adını almıştır. Ulaştırma alanında 1924 yılından itibaren Türkiye’nin ilk
yataklı treni faaliyet geçmiş ve İstanbul-Ankara, İstanbul-Sivas, İstanbul-Trablus-
şam, İstanbul-Elazığ arasında yataklı tren seferleri başlamıştır. Demir yolu uzunlu-
ğu 1945 yılında iki katına çıkarak 7000 kilometreye ulaşmıştır. Denizcilik alanında
Seyr-i Sefain İdaresinin kurulması turizm alanında atılan diğer önemli adımdır.
Kara yollarında otobüs işletmeciliği geliştirilmiştir.
• Türkiye’nin ilk seyahat acentası olan Natta (National Turkish Tourist Agency-Milli
Türk Seyahat Acentalığı) 1925 yılında kurulmuş ve bunu başka seyahat acentaları
takip etmiştir.
• Ankara’nın ilk ve modern oteli Ankara Palas 1928’de açılmış ve Ankara’daki otel
sayısı 1940’larda artmıştır.
• Türkiye’de turizmin kamu yönetimi içindeki örgütlenmesinin gerekliliği dikkate
alınarak 1937 yılında, turizm çalışmalarını yürütmek üzere “İktisat Vekâleti Dış
Ticaret Dairesi ”ne bağlı “Türk Ofis” kurulmuştur. Türk Ofisin yayın ve tanıtım
işlerini yürüten birimi içindeki “Turizm Masası” önce 1938’de ayrı bir şubeye, ar-
dından da 1939’da Ticaret Bakanlığının kurulması ile “Turizm Müdürlüğü ”ne dö-
nüştürülmüştür. Turizm Müdürlüğü 1940 yılında “3857 Sayılı Başvekâlete Bağlı
Matbuat Umum Müdürlüğü Teşkiline ve Vazifelerine Dair Kanun” uyarınca ku-
rulan ve 1943’de Basın Yayın Genel Müdürlüğü adını alan birim içinde “Turizm
Müdürlüğü” oluşturulmuştur. Turizm ile ilgili faaliyetler 30 Haziran 1949’dan baş-
layarak, 5392 Sayılı Yasa ile kurulan “Basın, Yayın ve Turizm Genel Müdürlüğü ”ne
bağlı “Turizm Dairesi” tarafından yürütülmüştür. Turizmin kamu yönetimi içinde
bakanlık düzeyinde ilk defa örgütlenmesi ise 1957 tarih ve 4951 sayılı Kanun ile
“Basın, Yayın ve Turizm Vekâleti (Bakanlığı)” adıyla yeni bir bakanlığın kurulma-
sıyla gerçekleşmiştir. Bu bakanlık daha sonra 1963 tarihli ve 265 sayılı Kanun kap-
samında “Turizm ve Tanıtma Bakanlığı’na dönüştürülmüştür.
• Turizmde öncü ve örnek turistik tesisler kurmak ve bunları işletmek, turistik te-
sis yapacaklara düşük faizli ve uygun vadeli (15 ve 20 yıl süreli) turizm kredileri
vermek amacıyla 1954 Ziraat Bankasının himayesinde Turizm Bankası A.Ş. kurul-
muştur. Bu banka, 1960 yılında Türkiye Cumhuriyeti Turizm bankası adını almış,
faaliyetlerini 1988 yılına kadar sürdürmüş, onlarca turist turistik tesis kurmuş ve
işletmiştir.
• Turizm yatırımlarını arttırmak için 1950 yılında 5647 Sayılı Turizm Müesseselerini
Teşvik Kanunu çıkarılmıştır.
• Yabancı sermaye yatırımlarını arttırmak için önce 1951 yılında 5821 Sayılı Yabancı
Sermaye Yatırımlarını Teşvik Kanunu, daha sonra 1954 yılında dünyanın en liberal
yabancı sermaye kanunu olan Yabancı Sermayeyi Teşvik Kanunu çıkarılmıştır.
• Seyahat acentalarına 1955 yılında 5705 Sayılı “Turizm Büro ve Seyahat Acenteleri
Hakkında Talimatnameye” ile Basın-Yayın ve Turizm Genel Müdürlüğünden ruh-
satname alma mecburiyeti getirilmiştir. Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı olarak
1972’de 1618 sayılı yasa ile seyahat acentalarının kuruluş ve işleyişinden sorumlu
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) kurulmuştur.
8. Ünite - Türkiye’de Turizm 183
• 1928 yılında ilk rehberlik kursu açıldı ve bu kursu turizmle ilgili başka kurslar ta- Turizmin kamu yönetimi içinde
bakanlık düzeyinde ilk defa
kip etti. Turizm eğitimi veren ilk otelcilik okulu ortaöğretim düzeyinde 1961 yılın- örgütlenmesi ise 1957 tarih ve
da, yükseköğretim düzeyinde ise 1965 yılında açılmıştır. 4951 sayılı Kanun ile “Basın, Yayın
ve Turizm Vekâleti (Bakanlığı)”
• Planlı kalkınma döneminden başlamak üzere turizm kaynaklarının bölgesel en- adıyla yeni bir bakanlığın
vanterleri çıkarılmış, fiziksel planlama çalışmaları, altyapı yatırımları öncü-örnek kurulmasıyla gerçekleşmiştir.
tesisler olarak adlandırılan yat limanı, konaklama işletmesi gibi yatırımlar devlet
eliyle gerçekleştirilmiştir.
• Dünya Bankası kredisi ile desteklenen ve entegre bir proje olan ‘Güney Antalya Tu-
rizm Gelişim Projesi’nin çevre düzeni planı ve yapılabilirlik etütleri 1974 başlayıp
1976 yılında tamamlanmış ve böylece ilk kez turizm alanında 1/25.000 ölçekli kıyı
planı yapılmıştır.
Şekil 8.1
45 Seçilmiş Yıllarda
Türkiye’ye Gelen Ziyaretçi Sayısı (Milyon) 41,4
40 Türkiye’ye Gelen
Uluslararası Ziyaretçi
35 33 Sayısı (1980-2014)
0.8
ı: %1 Kaynak: Türkiye
30 ran
ış O İstatistik Kurumu
25 ık Art 24,1
(www.tuik.gov.tr,
ıll
eş ik Y Erişim Tarihi:
20 Bil 10.11.2015).
15
10,4
10 7,7
5,3
5 2,6
1,2
0
1980 1985 1990 1995 2000 2005 2010 2014
Askerî ihtilalden sonra oluşturulan geçici hükümet, önceki hükümet tarafından ha- Türkiye’de dış aktif turizmin
gelişmesi açısından 1980 yılı kritik
zırlanan ekonomik istikrar paketini uygulamaya koyarak ithal ikameci sanayileşme po- bir başlangıcı ifade eder.
litikasından ihracata dayalı büyüme ve kalkınma stratejisine yönelmiştir. İhracata dayalı
büyüme stratejisinin bir parçası olarak dış aktif turizm sektörü hem yabancı döviz ka-
zandırıcı stratejik bir ihracat sektörü hem de askerî ihtilalden sonra Türkiye’nin olumlu
bir imaj yaratmasına yardımcı olacak bir sektör olarak görülmüştür (Kuşluvan, 1994). Bu
nedenle kamu sektörü ve hükümetler turizmin geliştirilmesine çok büyük önem vermiş ve
turizmin geliştirilmesinde aktif olarak yer almıştır.
İthal ikameci büyüme modeli bir ülkede gümrükleri arttırarak ve kotalar getirerek ithalatı
azaltma ve ülke içinde üretmeye ve sanayileşmeye ağırlık verme yaklaşımıdır.
184 Genel Turizm Bilgisi
Bir ülke için ithal ikameci ve dışa açık büyüme modellerinin olumlu ve olumsuz yönleri ne-
2 ler olabilir?
Şekil 8.2
Seçilmiş Yıllarda 40
Dış Aktif Turizm Gelirleri (Milyon US$) 34,3
Türkiye’nin Dış Aktif 35
Turizm Geliri (1980-
2014) 30
6
14. 24,9
Kaynak: Türkiye 25 nı:%
İstatistik Kurumu ış Ora 20,3
20 ık Art
(www.tuik.gov.tr, Yıll
Erişim Tarihi: şik
15 Bile
10.11.2015).
10 7,6
4,9
5 3,2
0,3 1,4
0
1980 1985 1990 1995 2000 2005 2010 2014
Ülkeye yönelik turizm faaliyetinin (dış aktif turizmin) gelişimi 1980 sonrası niceliksel
olarak incelendiğinde, Türkiye’ye gelen ziyaretçi sayısının bileşik yıllık büyüme veya artış
oranının (iniş çıkışların düzeltilmesinden sonra) 1980-2014 yılları arasında %10.8 (Şekil
8.1), aynı dönemde aktif dış turizm gelirinin bileşik yıllık büyüme oranının da %14.6 oldu-
ğu görülmektedir (Şekil 8.2). Bir başka ifade ile 1980-2014 yılları arasında, ekonomik dur-
gunluk, doğal afetler, siyasi istikrarsızlık, savaşlar ve terör gibi krizler nedeniyle ortaya çı-
kan yıllık artış ve azalışlar düzeltildikten sonra, Türkiye’ye gelen ziyaretçi sayısı yıllık %10.8,
aktif dış turizm gelirleri de %14.6 artış göstermiştir. Benzer şekilde uluslararası turizm ge-
lirlerinin ihracat içindeki payının 1980 yılında %10 iken 2014 yılında %21.3’e yükseldiği
görülmektedir (Şekil 8.3). İhracat miktarının 1980 yılına göre 2014 yılında 54 kat artarak
çok daha büyük bir rakama ulaştığı dikkate alınırsa bu oranın oldukça yüksek olduğu görü-
lecektir (Şekil 8.3). Bu üç gösterge tamamen dış aktif turizmin büyümesinden kaynaklanan
büyümeyi ifade eder). Dış aktif turizme ilaveten iç turizmdeki büyümenin de katkısıyla
turizm işletmesi belgeli yatak sayısında, turizmin gayrisafi milli hasıla içindeki payında ve
turizm kaynaklı istihdam oranlarında da büyük artışlar yaşanmıştır. Örneğin 1980-2014
yılları arasında turizm işletmesi belgeli yatak sayısının bileşik yıllık büyüme oranı %8,1 ol-
muştur (Şekil 8.4). Ayrıca 1980 yılında turizmin gayrisafi milli hasıla içindeki payı %0,6’dan
2014’de %4,3’ye yükselmiştir (www.tursab.org.tr, Erişim Tarihi. 10.10.2015). Benzer şekilde
1980 yılında turizm sektörünün toplam istihdam içindeki payı %1’den 2013 yılında 7,5’e
yükselmiştir (Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği -AKTOB, 2014).
Şekil 8.3
Türkiye’nin Dış Aktif 1980 Turizm 2014 Turizm
Turizm Gelirlerin 11% 21.3%
İhracattaki Paylarının
1980 ve 2014 Other Other
Yıllarında 89% 78.7%
Karşılaştırılması
Toplam İhracat: 2.9 Milyar USD$ Toplam İhracat: 157.6 Milyar USD$
Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu (www.tuik.gov.tr, Erişim Tarihi: 23.11.2015)
8. Ünite - Türkiye’de Turizm 185
Şekil 8.4
Turizm İşletmesi Belgeli Yatak Sayısı (Bin) Seçilmiş Yıllarda
900 Turizm İşletmesi
808,4
800 Belgeli Yatak Sayısı
8.1 (1980-2014).
700 ı: % 629,4
ran
ış O Kaynak: Kültür ve
600 Art
ıllık 483,3 Turizm Bakanlığı
500
eş ik Y (www.kultur.gov.tr,
400 Bil Erişim Tarihi:
286,4 325,1 23.11.2015).
300
173,2
200
56 85,9
100
0
1980 1985 1990 1995 2000 2005 2010 2014
Dış aktif turizmin gayrisafi yurt içi hasılaya, istihdama ve yatak sayısı artışına katkısı değer-
lendirirken, bu artışın kısmen iç turizm faaliyetinin de artışından kaynaklandığını unutma-
mak gerekir.
Türkiye’de dış aktif turizmin 1980 sonrasında hızlı bir büyüme göstermesine yol açan
birçok faktör söz konusudur. Bu faktörler iç faktörler (Türkiye ile ilgili) ve dış faktörler
olmak üzere iki grupta incelenebilir. Dış aktif turizmin Türkiye’de gelişmesine sebep olan
iç faktörler şunlardır: (Kuşluvan, 1994; Kuşluvan, 2015; Karamustafa ve Kuşluvan, 1999;
Özdemir, 2013b; Tosun, 1999; Yarcan and Ertuna, 2002);
• 1980’den sonra sosyal ve politik istikrarın sağlanmış olması,
• Türkiye’nin sahip olduğu doğal (sahil şeridi, deniz ve sıcak iklim), tarihî ve sosyo-
kültürel çekiciliklerin varlığı,
• Ekonomi politikasının ithal ikameci sanayileşmeden ihracata dayalı büyüme mo-
deline dönüşmesi ve turizmin stratejik bir ihracat sektörü olarak belirlenmesi,
• Tarih-kültür turizmi yerine kitle deniz turizmine yönelme ve odaklanma,
• Kamunun turizm gelişimine aktif olarak aşağıdaki biçimlerde katılımı;
• Turizm bölgeleri, turizm alanları ve turizm merkezlerin belirlenmesi,
• Çok cazip yatırım teşviklerinin ve hibelerin verilmesi (kamu arazilerinin ki-
ralanması, düşük enerji maliyetleri, haberleşme kolaylıkları, ihracatçılara ay-
rıcalıklı muamele, düşük faizli krediler, hibeler, düşük vergi oranları, yabancı
personel çalıştırma izni),
• Kamunun havaalanı, yol, su, elektrik, arıtma tesisleri için altyapı yatırımlarına
ağırlık vermesi,
• Turizmin gelişmesi ve denetlenmesi için yasal düzenlemelerin yapılması (2634
Sayılı Turizmi Teşvik Kanunun çıkarılması, Turizm Tesislerinin Belgelendiril-
mesine ve Niteliklerine İlişkin Yönetmelik vb.),
• Kamu sektörünün örgün ve yaygın mesleki ve teknik turizm eğitimini yaygın-
laştırması,
• Kamu sektörünün yurt dışı tanıtımına yaptığı harcamaların arttırmasıdır.
• Turizm Bankasının aktif hâle gelmesi ve örnek turistik tesisler kurarak bunları iş-
letmesi ve turistik tesis yapacaklara düşük faizli ve uygun vadeli (15 ve 20 yıl süreli)
turizm kredileri sağlaması,
• Türkiye’de tatil fiyatlarının Akdeniz ve Avrupa’daki diğer destinasyonlara kıyasla
düşüklüğü,
186 Genel Turizm Bilgisi
• Türk lirasının devalüasyonu (1980 yılında %32 oranında, 1994 yılında %51 oranın-
da ve 2001 yılında %28.4 oranında) ve yabancı paralar karşısında değer kaybetmesi,
• 1983 yılında çıkarılan Sivil Havacılık Kanunu ile hava ulaşımında liberalleşmenin
sağlanması ve hava ulaştırmasının rekabete açılması,
• Dinamik özel sektörün mevcut olmasıdır.
Türkiye’de dış aktif turizmin 1980 Türkiye’de dış aktif turizmin gelişmesine yol açan dış faktörler ise aşağıda sıralanmıştır
sonrasında hızlı bir büyüme
göstermesine yol açan birçok
(Kuşluvan, 1994; Kuşluvan, 2015; Karamustafa ve Kuşluvan, 1999);
faktör söz konusudur. Bu faktörler • Artan kişi başına gelir, harcanabilir gelir, refah ve ulaştırma olanakları sayesinde
iç faktörler (Türkiye ile ilgili) ve dış tüm dünyada turizme katılanların ve turizm talebinin istikrarlı olarak artması,
faktörler olmak üzere iki grupta
incelenebilir. • Türkiye’nin ana turist pazarlarına (Avrupa) coğrafi olarak yakınlığı (düşük ulaştır-
ma maliyeti, hızlı ve kolay ulaşım),
• Avrupa’daki büyük tur operatörlerinin yeni, bozulmamış ve ucuz destinasyonlar
arayışı ve Türkiye ile turizmi geliştirme konusunda iş birliği yapmaları,
• Avrupa’daki diğer destinasyonlara tüketicilerin doyması ve söz konusu destinas-
yonlarda çevre kalitesinin bozulması,
• Rakip destinasyonlarda tatil fiyatlarının yüksek oluşu,
• Ana turist pazarlarında bayanların iş yaşamına katılması, ailenin küçülmesi ve çe-
kirdek ailenin yaygınlaşması,
• Gelişmiş ülkelerdeki şehirleşme, kalabalık ve çevre kirliliğidir.
Dış aktif turizm gelirlerinin dış Günümüzde bir ihracat sektörü olarak dış aktif turizm, Türkiye ekonomisinin önem-
ticaret açığını kapama payı 2014
yılında %40.59 olmuştur
li bir lokomotifi hâline gelmiştir. Türkiye’yi 2014 yılı itibariyle 41,4 milyon uluslarara-
sı ziyaretçi ziyaret etmiş ve bu ziyaretçilerden 34,3 milyon ABD doları turizm gelir elde
Turizm sektörü yine 2014 edilmiştir (www.tuik.gov.tr, Erişim Tarihi, 20.12.2015). Türkiye, uluslararası turizme ka-
rakamlarıyla yaklaşık 1,3 milyon
doğrudan istihdam yaratmakta tılan ziyaretçilerden aldığı pay açısından altıncı, uluslararası turizm gelirlerinden aldığı
ve bu oran toplam istihdamın pay bakımından da on ikinci sırada bulunmaktadır (AKTOB, 2014). Turizm gelirlerinin
%7,5’ini oluşturmaktadır
ihracat içindeki payı 2014 yılında %21,8’e, gayrisafi yurtiçi hasıla içindeki payı da % 4,3’e
yükselmiştir (www.tursab.org.tr, Erişim Tarihi, 20.12.2015). Dış aktif turizm gelirlerinin
dış ticaret açığını kapama payı 2014 yılında %40.59 olmuştur (www.tursab.org.tr, Erişim
Tarihi, 20.12.2015). Ayrıca turizm sektörü yine 2014 rakamlarıyla yaklaşık 1,3 milyon
doğrudan istihdam yaratmakta ve bu oran toplam istihdamın %7,5’ini oluşturmaktadır
(AKTOB, 2014). Turizm sektöründe çalışanlarının % 56’sı yiyecek içecek işletmelerinde,
% 30’u konaklama işletmelerinde, %5,7’si seyahat acentelerinde, %7’si eğlence ve dinlence
hizmetleri sunan işletmelerde ve %1,2’si de hava yolu ulaştırma işletmelerinde çalışmak-
tadır (AKTOB, 2014). Son olarak turizm girdi alımları sayesinde 54 sektörü doğrudan
etkilemekte ve canlandırmaktadır ve az gelişmiş bölgelerin gelişmesine de katkı sağlamak-
tadır (AKTOB, 2014). Türkiye’de dış aktif turizm faaliyetinde niceliksel olarak önemli bir
büyüme ve başarı sağlanmıştır. Ancak dış aktif turizm gelişimi ile bağlantılı birçok makro
sorun da bulunmaktadır. Bu sorunların başlıcaları şunlardır (Kuşluvan, 2015);
• Plansızlık, yetersiz altyapı, kapasite üzeri yoğunlaşma ve gelişme, rant arayışı ve
kayırmacılık gibi nedenlerden dolayı çevre kalitesinin bozulması,
• Nitelikli ve eğitimli iş görenlerin turizm sektörüne çekilememesi ve sektörde kal-
maması,
• Mevsimsellik,
• Paket turlar nedeniyle turizmin ekonomik faydalarının yerel halka yayılamaması,
• Konaklama işletmelerinin, pazara hâkim olan büyük tur operatörlerine ve çevri-
miçi seyahat acentalarına bağımlılığı,
• Ziyaretçilere karşı zaman zaman gösterilen fırsatçı ve etik olmayan tutum ve dav-
ranışlar,
• Turizm gelişiminin katılımcı bir yapıda olmaması ve kamu yönetiminde bürokra-
tik karmaşanın ve koordinasyon eksikliğinin yaşanması.
8. Ünite - Türkiye’de Turizm 187
Türkiye’ye gelen ziyaretçilerin büyük çoğunluğu hava yolu ile (%70), diğer önemli bir
kısmı da kara yolu ile (%23,8) gelmektedir. Uluslararası ziyaretçilerin seyahat organizas-
yonu incelendiğinde, gelen yabancıların %44 oranında paket tur satın alarak geldiği, di-
ğer yabancı ziyaretçilerin bireysel olarak ziyaretlerini organize ettiği görülmektedir. Ancak
Türkiye’nin geleneksel olarak ana pazarları durumunda bulunan ülkelerden gelen ziyaret-
çilerinin büyük çoğunluğunun paket tur satın alarak geldiği de unutulmamalıdır. Paket tur
satın alarak Türkiye’ye gelenlerin oranı ülkelere göre şu şekildedir: Japonya (%85.5), Rusya
(%85), Danimarka (%73,6), Belçika (%66), İsveç (%65,4), İspanya (65,1), Almanya (%63,9),
Kanada (%62,5), Ukrayna (%62,1), İngiltere (%60,1), Avusturalya (%59,3), Hollanda (58,3),
İtalya (%56.3), Amerika Birleşik Devletleri (%55,4), İsrail (%54) Avusturya (%46,2) (AK-
TOB, 2014). Uluslararası ziyaretçilerin en önemli seyahat nedenleri ya da motivasyonla-
rı sırasıyla gezi, eğlence, sportif ve kültürel faaliyetler (%57,7), akraba ve arkadaş ziyareti
(%14,4), iş (%5,5), alışveriş (%2,5) ve sağlık (%1) olarak ortaya çıkmaktadır (Tablo 8.4).
Uluslararası ziyaretçilerin seyahat Akraba ve arkadaş ziyaretinin ikinci önemli seyahat motivasyonu olarak ortaya çık-
organizasyonu incelendiğinde,
gelen yabancıların %44 oranında ması Türkiye dışında yaşayan çok sayıda Türk vatandaşın seyahat amacını yansıtmaktadır.
paket tur satın alarak geldiği, Bu veriler Türkiye’de ağırlıklı olarak kıyı-deniz, tarih-kültür, akraba ve arkadaş ziyareti, iş
diğer yabancı ziyaretçilerin
bireysel olarak ziyaretlerini
ve sağlık gibi turizm türlerinin geliştiğine işaret etmektedir.
organize ettiği görülmektedir. Uluslararası ziyaretçiler geldikleri ülkelere göre incelendiğinde Türkiye’nin en önemli
pazarlarının yurtdışında yaşayan Türk vatandaşları (%10,8), Almanya (%10,5) ve Rusya
Uluslararası ziyaretçilerin en
önemli seyahat nedenleri ya da Federasyonu (%8,3) olduğu görülmektedir (Tablo 8.5). Bunun dışında İngiltere, komşu
motivasyonları sırasıyla gezi, ülkelerden Gürcistan, Bulgaristan, İran ve Yunanistan önemli ziyaretçi gönderen ülkeler-
eğlence, sportif ve kültürel
faaliyetler (%57,7), akraba ve dir. Özetle Türkiye’nin uluslararası turizm pazarını ağırlıklı olarak Avrupa, Rusya Fede-
arkadaş ziyareti (%14,4), iş rasyonu ve komşu ülkeler oluşturmaktadır (Tablo 8.5). Bölgesel olarak Türkiye’nin dış ak-
(%5,5), alışveriş (%2,5) ve sağlık
(%1) olarak ortaya çıkmaktadır tif turizm pazarları incelendiğinde en önemli bölgeler sırasıyla Avrupa (%52,78), Birleşik
Devletler Topluluğu (24,03) ve Asya (%15.50) olmaktadır (ww.kultur.gov.tr, erişim tarihi;
13.12.2015).
Gelen ziyaretçilerin yaş grupları incelendiğinde 2013 yılı verilerine göre ziyaretçilerin
Türkiye’nin en önemli pazarlarının %16,7’sinin 0-14, %11,2’sinin 15-24, %40,6’sının 25-44, %25,3’ünün, 45-64 yaş aralığında
yurtdışında yaşayan Türk ve %6,6’sının ise 65 yaş ve üzerinde olduğu anlaşılmaktadır (AKTOB, 2014). Bu durum
vatandaşları (%10,8), Almanya
(%10,5) ve Rusya Federasyonu Türkiye’ye gelen uluslararası ziyaretçilerin ağırlıklı olarak orta yaşlı bireylerden ve orta
(%8,3) olduğu ortaya yaşlı ve çocuklu ailelerden oluştuğuna işaret etmektedir. Türkiye’ye gelen ziyaretçilerin
görülmektedir
meslekleri Tablo 8.6’da gösterilmektedir. Bu meslek grupları ve oranları incelendiğinde
Türkiye’ye gelenlerin önemli çoğunluğunun orta ve düşük gelir grubu ziyaretçilerden ol-
duğu sonucu çıkarılabilir. Son olarak gelen ziyaretçilerin eğitim düzeyleri değerlendirildi-
ğinde ise, gelenlerin %34’ünün fakülte veya yüksekokul, %25,7’sinin lise, %9,8’inin yüksek
lisans veya doktora, %9,7’sinin İlköğretim (ortaokul), %3,8’inin ilkokul mezunu olduğu
görülmektedir (www.tuik.gov.tr, Erişim Tarihi 25.12.2015).
8. Ünite - Türkiye’de Turizm 189
Şekil 8.5
Turizm Eğitiminin
Genel Yapası Turizm Eğitimi
Formal turizm eğitimi ise, Formal turizm eğitimi ise, amaçları ve kuralları önceden belirlenmiş, belirli bir plan
amaçları ve kuralları önceden
belirlenmiş, belirli bir plan ve
ve program çerçevesinde profesyonel kişiler tarafından yürütülen kurumsallaşmış eğitimi
program çerçevesinde profesyonel ifade eder. Formal turizm eğitimi genel turizm eğitimi ve mesleki ve teknik turizm eğitimi
kişiler tarafından yürütülen olarak iki grupta değerlendirilmektedir.
kurumsallaşmış eğitimi ifade eder.
Şekil 8.6
Türkiye’de Mesleki
Mesleki ve Teknik
ve Teknik Turizm
Turizm Eğitimi
Eğitimi Veren
Kurumlar ve
Eğitim Düzeyleri
Örgün Mesleki ve Yaygın Mesleki ve Kaynak: Hacıoğlu,
Teknik Turizm Teknik Turizm Kaşlı, Şahin ve
Eğitimi Eğitimi Tetik, (2008);
Özdoğan ve Çavuş,
(2013).
Milli Eğitim Yüksek Öğretim Kültür ve Turizm
Bakanlığı Kurulu Bakanlığı
(Ortaöğretim) (Yükseköğretim)
Milli Eğitim
Çok Programlı Bakanlığı
Anadolu Lisesi Önlisans
Çalışma ve Sosyal
Mesleki ve Teknik Güvenlik
Lisans Bakanlığı
Anadolu Lisesi
Diğer Kuruluşlar
- AB Eğitim ve
Yüksek Lisans Gençlik
Programları
Dairesi
- Üniversiteler
- Belediyeler
Doktora - Sendikalar
- Özel Eğitim
Kurumları
- İşletmeler
- Meslek
Kuruluşları
Genel olarak turizm bilinci kazandırma dışında kalan ve bir meslek kazandırmak ama- Örgün mesleki ve teknik
turizm eğitiminin amacı,
cıyla yapılan örgün mesleki ve teknik turizm eğitimi ortaöğretim düzeyinde başlamaktadır. turizm sektörünün değişik
Türkiye’de örgün mesleki ve teknik turizm eğitimi orta öğretim düzeyinde Milli Eğitim Ba- faaliyet dalları için bilgili, becerili,
kanlığına bağlı meslek liseleri ile yükseköğretim düzeyinde Yükseköğretim Kuruluna bağlı yetenekli, verimli ve bilinçli insan
kaynağı yetiştirmektir.
olarak önlisans, lisans, yüksek lisans ve doktora seviyesinde mesleki ve teknik turizm eğitimi
veren öğretim kurumları tarafından gerçekleştirilmektedir (Şekil 8.6). Ortaöğretim düzeyin- Türkiye’de örgün mesleki ve
teknik turizm eğitimi orta
de turizm eğitimi veren ilk otelcilik okulu olan Ankara Otelcilik Okulu1961 yılında açılmış- öğretim düzeyinde Milli Eğitim
tır. Yükseköğretim düzeyinde turizm eğitimi ise 1965 yılında Ankara Ticaret Yüksek Öğret- Bakanlığı’na bağlı meslek liseleri
ile yükseköğretim düzeyinde
men Okulu ile başlamıştır. Ortaöğretim düzeyinde mesleki ve teknik turizm eğitimi veren Yükseköğretim Kurulu’na bağlı
okullar, bunların hangi alanlarda ve dallarda turizm eğitimi verdiği Tablo 8,7’de da detaylı olarak önlisans, lisans, yüksek
olarak gösterilmektedir. Ancak ortaöğretim düzeyinde Tablo 8.7’de yer alan ve farklı isimleri lisans ve doktora seviyesinde
mesleki ve teknik turizm
olan okul türleri, Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü’nün eğitimi veren öğretim kurumları
2014/8 sayılı genelgesi ile 2014 yılında yeniden yapılandırılmıştır ve okul türü sayısı “Mesle- tarafından gerçekleştirilmektedir
ki ve Teknik Anadolu Lisesi” ve “Çok Programlı Anadolu Lisesi” adı altında ikiye düşürül-
müştür. Ortaöğretim düzeyinde mesleki turizm eğitimi alanlar turizm işletmelerinde ope-
rasyonel düzeyde çalıştırılmak üzere eğitim almaktadır (Timur, 1992).
192 Genel Turizm Bilgisi
Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü 2014 yılında meslek lise-
lerini yeniden yapılandırarak okul türü sayısını “Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi” ve “Çok
Programlı Anadolu Lisesi” olmak üzere iki gruba ayırmıştır. Turizm ve Otelcilik Liseleri bu
iki lise türü içerisinde alan ve faaliyet dalları olarak devam edecektir.
Yükseköğretim düzeyinde yapılan mesleki ve teknik turizm eğitiminin amacı ise tu-
rizm sektörünün gerektirdiği bilgi ve beceri ile donatılmış orta ve üst düzey yönetici adayı
yetiştirmektir. Üniversite düzeyinde mesleki turizm eğitimi, turizm işletmeleri için yö-
netici adayı yetiştirme yanında, turizm alanında kamu ve özel sektörün ihtiyaç duyduğu
araştırmacı, planlamacı ve eğiticileri yetiştirme sorumluluğunu da üstlenmiştir (Hacıoğlu,
1994; İçöz, 1994). Bir başka ifade ile üniversite düzeyinde turizm eğitiminin amacı “mo-
dern turizmin sosyal, ekonomik ve teknik özellikteki karmaşık sorunlarını çözebilecek, teorik
ve pratik bilgilerle donatılmış, turizm sektöründe istihdam edilmek üzere yetenekli, yabancı
dil bilen ve yüksek düzeyde bilgi, beceri, sevk ve idare yeteneği olan, değişik faktörlerin etkin-
liğini değerlendirerek soyutlama, sentez, karar verme gücüne sahip elamanların yetiştirilme-
sidir” (Timur, 1992: 50).
8. Ünite - Türkiye’de Turizm 193
Tablo 8.7
Ortaöğretim ve Yükseköğretim Düzeyinde Turizm Eğitimi Veren Kurumlar, Programlar, Alanlar ve Dallar
DÜZEY KURUMLAR ALANLAR VE DALLAR
ORTAÖĞRETİM Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi EĞLENCE HİZMETLERİ (Animatörlük, Çocuk
Çok Programlı Anadolu Lisesi Animatörlüğü)
• Anadolu Aşçılık Meslek Lisesi
• Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi KONAKLAMA VE SEYAHAT HİZMETLERİ
• LİMME Programı Uygulayan Otelcilik ve (Kat hizmetleri, operasyon, önbüro,
Turizm Meslek Lisesi rezervasyon, turizm, otelcilik ve turizm)
• Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi
• Özel Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi ULAŞTIRMA HİZMETLERİ YİYECEK İÇECEK
• Özel Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi HİZMETLERİ
• Kız Teknik ve Meslek Lisesi (Bar, Host/Hosteslik, Kurum Beslenmesi,
• Turizm Anadolu Meslek Lisesi (Kız Teknik) Mutfak, Pastacılık, Servis, Turizm endüstrisi
• Ticaret Meslek Lisesi servis hizmetleri)
• Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi
• Ticaret Meslek ve Anadolu Ticaret Meslek
Lisesi
YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLAR BÖLÜMLER/PROGRAMLAR
ÖNLİSANS Meslek Yüksekokulları Aşçılık
Hava Lojistiği
Havacılıkta Yer Hizmetleri Yönetimi
İkram Hizmetleri
Kültürel Miras ve Turizm Marina İşletme
Marina ve Yat İşletmeciliği
Sivil Hava Ulaştırma İşletmeciliği
Sivil Havacılık Kabin Hizmetleri
Turist Rehberliği
Turizm Animasyonu
Turizm Rehberliği
Turizm ve Otel İşletmeciliği
Turizm ve Seyahat işletmeciliği
LİSANS Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Gastronomi
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları
İktisat Fakültesi Havacılık İşletmeciliği
İşletme Fakültesi Konaklama İşletmeciliği
Sanat ve Tasarım Fakültesi Konaklama ve Turizm İşletmeciliği
Ticari Bilimler Fakültesi Otel Yöneticiliği
Turizm Fakültesi Rekreasyon
Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu Rekreasyon Yönetimi
Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Seyahat İşletmeciliği
Seyahat İşletmeciliği ve Turizm Rehberliği
Sivil Hava Ulaştırma İşletmeciliği
Sivil Havacılık İşletmeciliği
Turizm İşletmeciliği
Turizm İşletmeciliği ve Otelcilk
Turizm Rehberliği
Turizm ve Otel İşletmeciliği
Turizm ve Otelcilik
Yiyecek İçecek İşletmeciliği
YÜKSEK LİSANS Sosyal Bilimler Enstitüsü Turizm İşletmeciliği
Turizm Rehberliği
Sağlık Turizmi İşletmeciliği
İnanç Turizmi
Rekreasyon ve Turizm Rehberliği
Seyahat İşletmeciliği ve Turist Rehberliği
DOKTORA Sosyal Bilimler Enstitüsü Turizm İşletmeciliği
Rekreasyon
Kaynak: ÖSYS Kılavuzu (2015). http://mesbil.meb.gov.tr/meslek_liseler/alandal.asp?alan_id=10, (Erişim Tarihi: 11.10.2015).
194 Genel Turizm Bilgisi
Yükseköğretim düzeyinde Önlisans düzeyinde eğitim alanlar orta kademe yöneticisi, lisans eğitimi alanlar ise
yapılan mesleki ve teknik
turizm eğitiminin amacı, turizm orta ve üst kademe yöneticisi olmak üzere eğitim almaktadır. Ancak turizm rehberliği
sektörünün gerektirdiği bilgi ve dışında turizm alanındaki mesleklerle ilgili yasal bir düzenleme olmadığı için turizm iş-
beceri ile donatılmış orta ve üst
düzey yönetici adayları ile turizm
letmelerindeki çalışma deneyimi, başarıları ve piyasa şartlarına göre her düzeyde ve ko-
alanında kamu ve özel sektörün nuda eğitim almış kişiler operasyonel personel veya orta ve üst kademe yöneticisi olarak
ihtiyaç duyduğu araştırmacı, çalışabilmektedir. Yüksek lisans ve doktora düzeyinde mesleki turizm eğitiminin iki temel
planlamacı ve eğiticileri
yetiştirmektir. amacı vardır: Birincisi akademik düzeyde turizm eğitimi veren yüksekokulların akade-
misyen ihtiyacını karşılamak; İkincisi ise turizm alanında gereksinim duyulan araştırma,
geliştirme ve planlama faaliyetlerinin yürütülmesine katkıda bulunacak insan kaynağını
ve profesyonelleri yetiştirmektir (İçöz, 1994; Timur, 1992).
Gerek ortaöğretim gerekse yükseköğretim düzeyinde örgün mesleki ve teknik turizm
eğitimi ile ilgili temel sorunlar aşağıda özetlenmiştir (Ağaoğlu, 1991, 1992; Aktaş, 1992,
1994; Arsoy, 1992; Denizer, 1994; Doğan, 1992; Hacıoğlu, 1992, 1994; İçöz, 1994; İlkiz
ve Hitay, 1992; Kalkan, 1994; Korzay, 1992; Kozak, 1992; Timur, 1992, 1994, Özmersi ve
Ayata, 1992; Yıldız, 1994);
• Turizm eğitimi alan öğrencilerin kendilerini, turizm sektörünü ve çalışma şartları-
nı tanımadan turizm eğitimi veren okulları tercih etmeleri ve turizm sektörünü ve
çalışma şartlarını tanıdıktan sonra bu sektörde çalışma isteklerinin olmaması,
• Öğrencilerin merkezi sınav neticesinde aldıkları puana göre istemeyerek ve tesa-
düfen, istedikleri okula değil puanlarının tuttuğu okula kayıt yaptırmaları ve okul-
lara öğrenci seçiminde yetenek ve kişilik testleri görüşme yöntemi ile öğrenci seçi-
lememesi,
• Turizm eğitiminin gerektirdiği uygulamalı eğitim için gerekli araç, gereç, mekân,
tesis, laboratuvar ve öğretim elamanı eksikliğinin olması,
• Turizm eğitimi alanların, turizm rehberliği hariç, hangi işletmelerde, hangi işlerde
ve hangi statülerde çalışacağına dair bir meslek yasasının veya yasal dayanağın ol-
maması,
• Uygulamalı eğitimin bir parçası olan stajların sağlıklı yapılamaması ve stajyer öğ-
rencilerin geçici personel olarak çalıştırılması ve ağır iş yükü altında ezilmesi,
• Turizm eğitimi veren okullardaki program adlarında, program içeriğinde, kredi
saatlerinde asgari bir standardın olmaması,
• Turizm eğitimi veren kurumlarda derslerin turizm sektörünü tanımayan, mesleki
ve uygulama deneyimi olmayan öğretim elemanları tarafından verilmesi,
• Öğretim elemanı yetersizliği,
• Makro düzeyde insan kaynağı ihtiyacı planlaması yapmadan çok sayıda turizm
eğitimi veren okulun, turizm endüstrisinin fazla gelişmediği yerlerde ve yeterli fi-
ziksel imkânların olmadığı şartlarda açılması,
• Turizm sektöründeki olumsuz çalışma şartları, iş güvencesinin olmaması, ilerleme
fırsatlarının sınırlılığı ve mesleğin sosyal statüsünün öğrenim gören öğrencilerin
motivasyonunu olumsuz etkilemesidir.
Bu sorunlardan da anlaşılacağı üzere turizm eğitiminde insan kaynağı ihtiyacı konu-
sunda makro planlama yapmaya, yeni bir meslek yasasına ve sektördeki çalışma şartları-
nın ve insan kaynakları yönetiminin iyileştirilmesine ihtiyaç bulunmaktadır.
Turizm eğitiminin yukarıda sayılan sorunlarının çözümü için nelerin yapılması gerektiğini
3 tartışınız?
8. Ünite - Türkiye’de Turizm 195
İş başı Eğitim Programları: Diğer bir yaygın mesleki turizm eğitimi Turizm Bakanlığı
uzmanlarının işletmelerde gerçekleştirmiş oldukları iş başı eğitim programlarıdır. Turizm
Bakanlığı tarafından konaklama ve restoran işletmelerinde çalışan personelin mesleki bil-
gi ve becerilerini geliştirmek amacıyla servis, mutfak, kat hizmetleri ve ön büro branşla-
rında muhtelif zamanlarda iş başı eğitimi düzenlenmektedir. Turizm Bakanlığı, fiilen tu-
rizm sektöründe çalışanları kendi branşlarında işyerlerinde verilen 10-21 günlük mesleki
kurslarla eğiterek bilgi ve becerilerinin geliştirilmesini sağlamaktadır.
Eğiticilerin Eğitimi Kursları: Turizm sektöründe hâlen görev yapan bölüm müdürleri,
müdür yardımcıları ve şeflerini eğitici ve öğretici olarak yetiştirmek üzere iş başında ve-
rilen eğitim kurslarıdır (Turizm Bakanlığı, 1998). Bu kursların amacı; yöneticilere etkin
eğitim yollarını öğreterek, yöneticilerin kendi işletmelerinde bulunan alt kademedeki ça-
lışanları eğitmelerini sağlamak suretiyle nitelikli eleman açığının kapatılmasında bu kişi-
lerden eğitici olarak yararlanmaktır.
Hizmetiçi Eğitim Kursları: Turizm Bakanlığı ve diğer kuruluşlar merkez ve taşra teş-
kilatında görev yapmakta olan personelin çeşitli konularda eğitimlerini sağlamak, iş ve-
rimliliğini arttırmak, daha üst seviyedeki görevlere hazır hale getirmek ve hizmete olan
ilgilerini en yüksek düzeye çıkarmak amacıyla çeşitli hizmetiçi eğitim kursları düzenle-
mektedir (Turizm Bakanlığı, 1998).
Turist Rehberliği Kursları: Turizm Bakanlığı’nın onayıyla Turist Rehberleri Birliği (TU-
REB) tarafından ihtiyaca göre farklı dillerde ve illerde farklı dönemlerde turist rehberliği
sertifika programları düzenlenmektedir. Turist rehberliği kursları bölgesel ve ülkesel dü-
zeyde olmak üzere iki ayrı kategoride gerçekleştirilmektedir. Ülkesel turist rehberliği ser-
tifikası için toplam 700 saatlik teorik ders, bölgesel turist rehberliği sertifikası için toplam
120 saatlik teorik ders süresi yeterli görülmektedir. Kursların sonunda ülkesel turist reh-
berliği sertifikası için 36 gün, bölgesel turist rehberliği sertifikası için 6 günlük uygulama
gezileri düzenlenmektedir.
Diğer Kurslar: Ayrıca ev pansiyonculuğu, yabancı dil, sosyal davranışlar otel yöneti-
ciliği ve yatçılık gibi konularda da uygulamalı kurs ve seminerler talebe göre planlana-
rak uygulanmaktadır (Turizm Bakanlığı, 1998). Bu kurslarda amaç, turizm sektöründe
çalışanlara gerekli bilgi, beceri, tutum ve davranışlar kazandırmak suretiyle, işgörenlerin
turistlerin beklentilerine uygun davranışlar geliştirmelerini sağlamaktır (Külahçı, 1992).
Yukarıda bahsedilen kurumların dışında yaygın mesleki ve teknik turizm eğitimi veren
diğer kurumlar Şekil 8,6’da gösterilmektedir.
Kültür ve Turizm Bakanlığı • Kültür ve turizm yatırımları ile ilgili taşınmazları temin etmek, gerektiğinde kamu-
merkez, taşra ve yurtdışı teşkilatı
ve bunlara bağlı kuruluşlardan laştırmak, bunların etüt, proje ve inşaatını yapmak, yaptırmak,
meydana gelmektedir. • Türkiye’nin turistik varlıklarını her alanda tanıtıcı faaliyetler ile her türlü imkân ve
araçlardan faydalanarak kültür ve turizmle ilgili tanıtma hizmetlerini yürütmektir.
Kültür ve Turizm Bakanlığı merkez, taşra ve yurtdışı teşkilatı ve bunlara bağlı kuruluş-
lardan meydana gelmektedir (Şekil 8.7).
Şekil 8.7
Kültür ve Turizm Kültür ve Turizm
Bakanlığının Genel Bakanlığı
Organizasyon Yapısı (Bakan)
Müşteşar ve
Bakan
Müsteşar
Yardımcısı
Yardımcıları
Merkez Teşkilatı
Bakanlığın merkez teşkilatı ana hizmet birimleri, danışma ve denetim birimleri ve
yardımcı hizmet birimlerinden oluşmaktadır. Kültür ve Turizm Bakanlığı merkez
teşkilâtındaki birimlerin yapısı aşağıda yer almaktadır;
1. Ana Hizmet Birimleri
a. Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü,
b. Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü,
c. Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü,
d. Telif Hakları Genel Müdürlüğü,
e. Sinema Genel Müdürlüğü,
f. Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü,
g. Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü,
h. Tanıtma Genel Müdürlüğü,
ı. Millî Kütüphane Başkanlığı,
i. Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Koordinasyon Dairesi Başkanlığı.
2. Danışma ve Denetim Birimleri
a. Teftiş Kurulu Başkanlığı,
b. Hukuk Müşavirliği,
c. Bakanlık Müşavirleri,
d. Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği.
3. Yardımcı Hizmet Birimleri
a. Personel Dairesi Başkanlığı,
b. İdari ve Mali İşler Dairesi Başkanlığı,
c. Özel Kalem Müdürlüğü.
8. Ünite - Türkiye’de Turizm 199
Taşra Teşkilatı
Kültür ve Turizm Bakanlığının taşra teşkilatı Kültür ve Turizm İl Müdürlükleri ile Doğ-
rudan Merkeze Bağlı Birimlerden oluşur. Kültür ve Turizm İl Müdürlüklerinin görevleri
20/10/2011 tarih ve 214199 sayılı ‘Kültür ve Turizm Bakanlığı İl Kültür ve Turizm Müdür-
lüklerinin Görev, Yetki, Sorumluluk ve Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelik’ ile belir-
lenmiştir ve bakanlığın onayı ile yürürlüğe girmiştir. Doğrudan merkeze bağlı taşra bi-
rimlerinin bir listesi Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın web sayfasında (https://www.kultur.
gov.tr/TR,22997/tasra-teskilati.html, Erişim Tarihi: 24.12.2015) bulunmaktadır.
Şekil 8.8
Kültür ve Turizm
Bakanlığının Yurtdışı
Kültür ve Tanıtma
Ataşeliklerinin Coğrafi
Dağılımı
Kaynak: http://
www.kultur.gov.tr/
TR,22999/yurtdisi-
teskilati.html (Erişim
Tarihi:24.12.2015.)
Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür ve Turizm Bakanlığı merkez, taşra ve yurt dışı teşkilatı ve bunlara bağlı ku-
merkez, taşra ve yurtdışı teşkilatı
ve bunlara bağlı kuruluşlardan ruluşlardan meydana gelmektedir Türkiye’de demokrasinin yeterince kurumsallaşmamış
meydana gelmektedir. olması, çoğulcu ve katılımcı bir kültürün eksikliği ve merkezden yönetme geleneği, ka-
muda turizm örgütlenmesinin de merkeziyetçi bir yapıda olmasına yol açmıştır (Göy-
men, 2000, Yüksel, Bramwell ve Yüksel, 1999). Bu merkeziyetçi yapıya yerel yönetimlerin
yeterli finansal ve insan kaynağına sahip olmaması ve belediyelerle yerel halk arasındaki
iletişim eksikliği de katkıda bulunmaktadır (Yüksel, Bramwell ve Yüksel, 2004). Kamu
yönetiminde gücün ve kararların merkezde yoğunlaşmasının daha iyi yönetişimin önün-
de bir engel olduğu bilinmektedir (Yüksel, Bramwell ve Yüksel, 2004). Kültür ve Turizm
Bakanlığı 1997 yılında hazırladığı ‘Türkiye Turizm Stratejisi 2023’ adlı raporda, “iyi yö-
netişim ilkesi çerçevesinde ulusal, bölgesel, il ve noktasal düzeyde turizm sektörü ile ilgili
kamu, özel sektör kuruluşları ve STK’ların karar verme süreçlerine katılımlarını sağlaya-
cak konseyler” bazında kurumsallaşmaya gidilmesini ve ulusal ve il turizm konseylerinin
kurulmasını önermiştir (Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2007). Ancak ‘turizm faaliyetlerinin
yürütülmesindeki örgütlenme modeli hayata geçirilememiş ve örgütlenme modeline bağlı
olarak AB’nin karar verme sürecine mümkün olan en alt yönetim kademelerinin dâhil
edilmesi ilkesi de (subsidiarity) uygulamaya konulamamıştır. Strateji 2023 dokümanın-
da yer verilen adem-i merkeziyetçi (merkezi hükümetin yetkilerini azaltma) yaklaşımına
karşın, 9. Kalkınma Planı döneminde merkezi otoritenin karar sürecine hakimiyeti devam
etmektedir’ (Kalkınma Bakanlığı, 2014, s.8). Kamu yönetiminde turizm örgütlenmesi ile
ilgili bir başka sorun da yetki/sorumluluk karmaşası ve koordinasyon eksikliğidir. Turizm
sektörünün çok geniş kapsamlı olması sebebiyle, turizm alanını ilgilendiren bazı konu-
lar aynı zamanda birçok bakanlığın ve devlet kuruluşunun yetki ve sorumluluk alanına
girmektedir. Bu nedenle Kültür ve Turizm Bakanlığı ile başka bakanlıkların ve devlet
kurumlarının sorumluluk alanları, yetkileri ve hiyerarşileri zaman zaman çakışmakta ve
çatışmakta (örneğin arazi kullanımı ve imar planları) ve koordinasyonda zorluklar çık-
maktadır (Yüksel, Bramwell ve Yüksel, 2004).
Yönetişim anlayışı ve ilkesi çerçevesinde, Türkiye’de turizm sektörünün yönetimi daha katı-
4 lımcı bir yapıya nasıl kavuşturulabilir?
Türkiye Seyahat Acevtaları Birliği ve Turist Rehberleri Birliği T.C. Anayasası’nın 35. madde-
sine göre tüzel kişiliği ve kamu kurumu niteliği olan meslek kuruluşlarıdır.
8. Ünite - Türkiye’de Turizm 203
• Turistik İşletme Yöneticileri, Personeli ve Avrupa Birliği Personeli ile İlişkiler Der-
neği (TİYADER)
• Turistik Mutfak, Çamaşırhane Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TUSİD)
• Turizm Akademisyenleri Derneği (TUADER)
• Turizm Geliştirme ve Eğitim Vakfı (TUGEV)
• Turizm ve Seyahat Acentaları Vakfı (TURSAV)
• Turizm ve Seyahat Vakfı
• Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği
• Tüketici ve Çevre Eğitim Vakfı (TÜKÇEV)
• Tüm Sivil Havacılar Derneği (TÜSHAD)
• Türkiye Aşçılar Federasyonu
• Türkiye Aşçılar ve Şefler Federasyonu
• Türkiye Barmenler Derneği
• Türkiye Çevre Eğitim Vakfı (Türçev)
• Türkiye Kamp ve Karavan Derneği
• Türkiye Özel Sektör Havacılık İşletmeleri Derneği
• Yat İşletmecileri Derneği
8. Ünite - Türkiye’de Turizm 207
Özet
Türkiye’de dış aktif turizm sektörünün tarihsel gelişimini lisans eğitiminin amacı ise turizm sektörüne orta ve
1 ve ekonomiye katkısını özetlemek üst kademe yönetici adayları yetiştirmektir. Yüksek
İnsanlar, eski çağlardan beri ticaret yapmak, kaplıca- lisans ve doktora eğitiminin amacı ise turizm eğitimi
larda şifa bulmak, kutsal yerleri ziyaret etmek, spor veren fakülte ve yüksekokulların akademisyen ihtiya-
etkinliklerini izlemek amacıyla Türkiye topraklarında cını karşılamak, turizm alanında gereksinim duyu-
seyahat etmiştir. Selçuklu ve Osmanlı döneminde ti- lan araştırma, geliştirme ve planlama faaliyetlerinin
caret yolları üzerinde ücretsiz hizmet veren kervansa- yürütülmesine katkıda bulunacak insan kaynağını
rayların ve hanların inşa edilmesi ve güvenliğinin sağ- ve profesyonelleri yetiştirmektir. Yaygın mesleki ve
lanması seyahatleri teşvik edici olmuştur. Türkiye’de teknik turizm eğitimi ise Kültür ve Turizm Bakanlığı
modern anlamda dış aktif turizm 1863 yılında ve Turist Rehberleri Derneği başta olmak üzere çok
İstanbul’da açılan Osmanlı Sergisi’ni görmek için grup çeşitli kuruluşlar tarafından kısa süreli kurslar şek-
olarak gelen Avrupalılarla başlamıştır. Türkiye’de tu- linde yürütülmektedir. Turizm eğitiminin, okulların
rizmin gelişimi 1980’li yıllara kadar sınırlı kalmıştır. fiziksel olanakları, öğretim elemanlarının niteliği, staj
Ancak 1980 yılı sonrasında devletin dışa açık büyü- uygulamaları, öğrencilerin okula seçimi ve motivas-
me modelini benimseyerek dış aktif turizm sektörünü yonları ile ilgili çok çeşitli sorunları bulunmaktadır.
stratejik bir ihracat sektörü olarak görmesi ve teşvik
etmesi sonucu, turizm sektörü Türkiye ekonomisinin Türkiye’de kamu sektöründeki ulusal turizm örgütlerini
en büyük ve önemli lokomotif sektörlerinden biri 4 ve işlevlerini tanımlamak
haline gelmiştir. Türkiye uluslararası ziyaretçilerden Türkiye’de kamu yönetiminde turizm örgütlenmesi
aldığı pay açısından Dünya’da 6. sıraya, uluslararası bakanlık düzeyinde gerçekleşmiştir. İlk defa 1957 ta-
turizm gelirlerinden aldığı pay açısından da on ikinci rihinde Basın Yayın ve Turizm Bakanlığı adıyla ku-
sıraya yükselmiştir. rulan ve 1983 yılında bugünkü adını alan Kültür ve
Turizm Bakanlığı, turizm sektörünü yönetmek için
Türkiye’de dış aktif turizmin talep yapısını kavramak merkez, taşra ve yurtdışı teşkilatlarından oluşacak şe-
2
Türkiye’ye yönelen dış aktif turizm talebinin ana kay- kilde yapılandırılmıştır. Ayrıca bakanlığa bağlı döner
nağı Avrupa, Rusya Federasyonu ve komşu ülkelerdir. sermaye işletmesi ve bağlı kuruluşlar da bulunmak-
Asya bölgesi de yükselen bir pazar olarak dikkat çek- tadır. Kültür ve Turizm bakanlığına ilaveten kamu
mektedir. Türkiye dışında yaşayan Türk vatandaşları kurumu niteliğinde olan Türkiye Seyahat Acentaları
da önemli bir talep kaynağıdır. Gelen ziyaretçilerin Birliği ve Turist Rehberleri Birliği meslek kuruluşları
temel seyahat amacı gezi, eğlence, sportif ve kültürel olarak kamu hizmeti vermektedirler.
faaliyetler, akraba ve arkadaş ziyareti ve alışveriştir.
Ziyaretçilerin büyük çoğunluğu hava yolu ile gelmek- Türkiye’de özel sektördeki turizmle ilgili ulusal sivil top-
te ve gelenlerin yaklaşık yarısı seyahat organizasyon- 5 lum örgütlerini ve amaçlarını ayırt etmek
larını paket tur satın alarak gerçekleştirmektedirler. Özel sektördeki turizmle ilgili örgütlerin çoğu dernek
Uluslararası ziyaretçilerin çoğu orta ve düşük gelir veya vakıf statüsünde kurulmuşlardır. Türkiye’de tu-
grubuna mensup, orta yaşlı bireylerden ve orta yaşlı rizm sektöründe çalışanları, turizmdeki meslek grup-
çocuklu ailelerden oluşmaktadır. larını, turizm yatırımcılarını, otel işletmelerini, yiye-
cek içecek işletmelerini, havayolu işletmelerini temsil
Türkiye’de turizm eğitiminin yapısını ve sorunlarını eden çok sayıda sivil toplum kuruluşu mevcuttur. Bu
3 açıklamak örgütlerin temel amacı kendi mensuplarının ve üye-
Türkiye’de örgün mesleki ve teknik turizm eğitimi lerinin çıkarlarını korumak, üyeler arasında mesleki
ortaöğretim ve yükseköğretim düzeyinde gerçekleş- bilgileri paylaşmak ve birbirlerine destek olmaktır.
tirilmektedir. Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olarak
yürütülen ortaöğretimdeki mesleki ve teknik eğiti-
min amacı çeşitli turizm meslekleri için operasyonel
düzeyde çalışacak iş gücü yetiştirmektir. Yükseköğ-
retim Kurulu’na bağlı olarak yürütülen ön lisans ve
208 Genel Turizm Bilgisi
Kendimizi Sınayalım
1. Dış aktif (ülkeye yönelik) turizm nedir? 6. Aşağıdakilerden hangisinin Türkiye’deki dış aktif turiz-
a. Bir ülkede ikamet eden ziyaretçilerin, ülke içinde min hızla büyümesinde olumlu etkisi olmamıştır?
yaptıkları turizm faaliyetidir. a. 1980 sonrası Türk Lirası’nın değerinin düşürülmesinin
b. Bir ülkede ikamet eden ziyaretçilerin, kendi ülkeleri b. Devletin yatırımcılara teşvikler sağlamasının ve alt-
dışına yapmış oldukları turizm faaliyetidir. yapı yatırımlarını üstlenmesinin
c. İç turizm ile ülke dışına yönelik turizm faaliyetleridir. c. Akdeniz’deki destinasyonlar arasındaki rekabetin
d. Ülke dışından gelen ve geldikleri ülkede ikamet et- artmasının
meyen ziyaretçilerin yaptıkları turizm faaliyetidir. d. Tarih-kültür turizmi yerine kitle deniz turizmine yö-
e. İç turizm ile ülkeye yönelik turizm faaliyetleridir. nelmenin ve odaklanmanın
e. Avrupa’daki büyük tur operatörlerinin yeni, bozul-
2. Modern anlamda Türkiye’de ilk dış aktif turizm hareketi mamış ve ucuz destinasyonlar arayışının
ne zaman başlamıştır?
a. 1856 7. Türkiye’ye en fazla turist gönderen ilk iki ülke aşağıdaki
b. 1858 seçeneklerden hangisinde birlikte ve doğru olarak verilmiştir?
c. 1863 a. Almanya-İngiltere
d. 1870 b. Almanya-Rusya Federasyonu
e. 1910 c. Almanya-Belçika
d. Fransa-İran
3. Turizm sektöründe kamu örgütlenmesi ilk defa hangi ta- e. İsrail-İngiltere
rihte bakanlık düzeyinde ele alınmıştır?
a. 1938 8. Aşağıdakilerden hangisi, Türkiye’de 1980 sonrası turizm
b. 1950 gelişimini destekleyen dış faktörlerden biri değildir?
c. 1957 a. Ekonomi politikasının ithal ikameci sanayileşmeden
d. 1960 ihracata dayalı büyüme modeline dönüşmesi ve turiz-
e. 1970 min stratejik bir ihracat sektörü olarak belirlenmesi
b. Gelişmiş ülkelerdeki şehirleşme, kalabalık ve çevre
4. Aşağıdakilerden hangisi Cumhuriyetin kurulmasından kirliliği
sonra kurulan ve kamu yararına çalışan bir dernek olarak ilk c. Türkiye’nin ana turist pazarlarına (Avrupa) coğrafi
kruvaziyer yolcu işlemlerini, tanıtım afişlerini, yol haritaları- olarak yakınlığı
nı, otel rehberlerini ve broşürlerini hazırlayan, ilk tercüman d. Artan kişi başına gelir, harcanabilir gelir, refah ve ulaş-
rehberlik sınavlarını yapan, turizm ile ilgili incelemeler ger- tırma olanakları sayesinde tüm dünyada turizme katı-
çekleştiren sivil toplum örgütü hangisidir? lanların ve turizm talebinin istikrarlı olarak artması
a. Türkiye Seyahat Acentaları Birliği e. Rakip destinasyonlarda tatil fiyatlarının yüksek olması
b. Sergi-i Umumi-i Osmani
c. Türkiye Otelciler Federasyonu 9. Aşağıdakilerden hangisi yükseköğretim düzeyindeki tu-
d. Türkiye Rehberler Birliği rizm eğitiminin sorunlarından biri değildir?
e. Türkiye Seyyahın Cemiyeti (Türkiye Turing ve Oto- a. Turizm eğitimi alan öğrencilerin kendilerini, turizm
mobil Kurumu) sektörünü ve çalışma şartlarını tanımadan turizm
eğitimi veren okulları tercih etmeleri
5. Aşağıdakilerden hangisi 1980’li yıllara kadar Türkiye’de dış b. Turizm eğitiminin gerektirdiği uygulamalı eğitim
aktif turizmin gelişmesini engelleyen unsurlardan biri değildir? için gerekli araç gereç, mekân, tesis, laboratuvar ve
a. Siyasi istikrarsızlık öğretim elemanı eksikliği
b. Şehirleşme c. Turizm eğitimi veren okullarda öğretim elemanları-
c. Altyapı ve üstyapı olanaklarının yetersizliği nın disiplinli olması
d. İthal ikameci sanayileşme politikası d. Turizm eğitimi veren kurumlarda derslerin turizm
e. Turizm sektörünün öncelikle geliştirilecek sektörler sektörünü tanımayan, mesleki ve uygulama deneyimi
arasında olmayışı olmayan öğretim elemanlarının olması
e. Stajların amacına uygun yapılmaması
8. Ünite - Türkiye’de Turizm 209
Yararlanılan ve Başvurulabilecek
Kaynaklar
Ağaoğlu, O. K. (1991). Türkiye’de turizm eğitimi ve etkenli- Eralp, Z. (1983). Genel Turizm. Ankara: Ankara Üniversitesi
ği. Ankara: Milli Prodüctivite Merkezi Yayınları No:439. Basın-Yayın Yüksekokulu.
Ağaoğlu, O. K. (1992). Turizm eğitiminin Batı Avrupa ile kar- Ertürk, S. (1972). Eğitimde program Geliştirme. Ankara:
şılaştırmalı konumu ve Türkiye uygulamasında yaşanılan Yelkentepe Yayınları.
tıkanıklıklar. İçinde Turizm Bakanlığı Turizm Eğitimi Göksan, E. (1968). Turizmoloji. İzmir:Uğur ofset Matbaası.
Genel Müdürlüğü(ed), Turizm Eğitimi. Ankara: Turizm Göymen, K. (2000). Tourism and governance in Turkey. An-
Bakanlığı Turizm Eğitimi Genel Müdürlüğü. nals of Tourism Research, 27: 1025–1048.
Akçura, G. (2013). Türkiye turizminde 150 yıl. İstanbul: Oti Gürkan, T (2005). Okul öncesi eğitimde planlama ve uygula-
Holding. ma. İçinde Mustafa Sağlam (editör), Özel öğretim yön-
Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği-AKTOB temleri, ss 101-115. Eskişehir: Anadolu Üniversitesi.
(2014). Turizm istatistikleri. AKTOB. Gürkan,T. ve Gökçe, E. (1999). Türkiye’de ve çeşitli ülkeler-
Aktaş, A. (1992). Turizmde okul-sektör işbirliği ve sorunlar. de ilköğretim. Ankara: Siyasal Kitapevi.
İçinde Turizm Bakanlığı Turizm Eğitimi Genel Müdür- Hacıoğlu, N. (1992). Yükseköğretimde mesleki turizm eğiti-
lüğü (ed), Turizm Eğitimi. Ankara: Turizm Bakanlığı mi geliştirme perspektifleri (ed) in Turizm Eğitimi-Kon-
Turizm Eğitimi Genel Müdürlüğü. feransı Workshop, (s.91-100). Anakara: Turizm Bakan-
Aktaş, A. (1994). Üniversiter kurumlarda turizm işletmeciliği lığı.
eğitimi sorunları ve çözüm yolları, İçinde Turizm Bakan- Hacıoğlu, N. (1994). Yükseköğretimde turizm eğitimi so-
lığı Turizm Eğitimi Genel Müdürlüğü (ed), Turizm Eği- runları ve çözüm yolları. I. Turizm Sempozyumu. İzmir:
timi. Ankara: Turizm Bakanlığı Turizm Eğitimi Genel Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakül-
Müdürlüğü. tesi İşletme Fakültesi Turizm İşletmeciliği Bölümü.
Arıcanlı, T. and Rodrik, D. (eds.) (1990). The political eco- Hacıoğlu, N. (2000). Seyahat Acentacılığı ve Tur Operatör-
nomy of Turkey: Debt, adjustment and sustainability. lüğü. Bursa: Vipaş Yayınları.
London: Macmillan. Hacıoğlu, N., Kaşlı, M., Şahin, S., ve Tetik, N. (2008).
Arsoy, G. (1992). Örgün/yaygın eğitimde durum tespiti ve tu- Türkiye’de Turizm Eğitimi. Ankara: Detay Yayıncılık.
rizm eğitim sistemimizin geliştirilmesi için öneriler. İçin- İçöz, O. (1994). Türkiye’de turizm eğitimi veren yüksekokul-
de Turizm Bakanlığı Turizm Eğitimi Genel Müdürlüğü ların temel sorunları ve öğrencilerin okul sonrası mesle-
(ed), Turizm Eğitimi. Ankara: Turizm Bakanlığı Turizm ki yaşama uyumu konusunda bir değerlendirme. Hafta
Eğitimi Genel Müdürlüğü. sonu semineri I: Dört Yıllık Turizm Yüksekokullarında
Avcıkurt, C., Köroğlu, A. ve Sarıoğlan, M. (2013). Türk turiz- Eğitim-Öğretim Sorunları ve Çözüm Yolları. Nevşehir:
minin dünya turizmindeki yeri. İçinde Şenol Çavuş, Zeh- Nevşehir Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu.
ra Ege ve Osman Eralp Çolakoğlu (eds), Türk Turizm İlkiz, O. ve Hitay, O. (1992). Türkiye’deki turizm eğitimindeki
Tarihi (s. 1-154). Ankara: Detay Yayıncılık. sorunlar. İçinde Turizm Bakanlığı Turizm Eğitimi Genel
Chandra, S. S.,ve Sharma, R. K. (2004). Sociology of Educa- Müdürlüğü (ed), Turizm Eğitimi. Ankara: Turizm Ba-
tion. Delhi: Atlantic Publishers. kanlığı Turizm Eğitimi Genel Müdürlüğü.
Çavuş, Ş., Ege, Z. Çolakoğlu, O. E. (Eds) (2013). Türk Turizm Kalkan, O. (1994). Turizm yüksekokullarında yetiştirilen
Tarihi. Ankara: Detay Yayıncılık. elemanlar hangi kademede çalıştırılabilir? Hafta sonu
Demirel, Ö. (1999). Öğretme Sanatı. Ankara: Pegem A Ya- semineri I: Dört Yıllık Turizm Yüksekokullarında Eği-
yıncılık. tim-Öğretim Sorunları ve Çözüm Yolları. Nevşehir:
Denizer, D. (1994). Turizm eğitimi veren yüksekokulların Nevşehir Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu.
sorunları ve çözüm önerileri. Hafta sonu semineri I: Karamustafa, K. ve Kusluvan, S. (1999). Tourism in Deve-
Dört yıllık turizm yüksekokullarında eğitim-öğretim lopment: A Situational Analysis of Turkey. Aix-En-
sorunları ve çözüm yolları. Nevşehir: Nevşehir Turizm Provence: International Center for Research and Studies
İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu. in Tourism.
Doğan, H. Z. (1992). Turizm işletmeciliği ve otelcilik yük- Kaya, İ. (2013). Türkiye’de turizm örgütlenmesi. İçinde Şenol
sekokullarının sorunları (Aydın örneği). İçinde Turizm Çavuş, Zehra Ege ve Osman Eralp Çolakoğlu (eds), Türk
Bakanlığı Turizm Eğitimi Genel Müdürlüğü (ed), Tu- Turizm Tarihi (s 1-154). Ankara: Detay Yayıncılık.
rizm Eğitimi. Ankara: Turizm Bakanlığı Turizm Eğitimi
Genel Müdürlüğü.
212 Genel Turizm Bilgisi
Korzay, M. (1992). İleri eğitim teknolojisi ışığında Türkiye’de Pelit, E. ve Güçer, E. (2006). Turizm alanında öğretmenlik
turizm eğitim modeli taslağı. İçinde Turizm Bakanlığı eğitimi alan öğrencilerin turizm isletmelerinde yaptıkları
Turizm Eğitimi Genel Müdürlüğü (ed), Turizm Eğitimi. stajları değerlendirmeler üzerine bir araştırma, Ticaret
Ankara: Turizm Bakanlığı Turizm Eğitimi Genel Müdür- ve Turizm Eğitim Fakültesi Dergisi, 1, s. 39-163.
lüğü. Price-Mitchell, M. (1994). What is Education? Insights
Kozak, M. (1992). Mesleki turizm eğitimi veren yükseköğ- from the World’s Greatest Minds https://www.psycho-
retim kurumlarında ders proğramlarının hazırlanması. logytoday.com/blog/the-moment-youth/201405/what-
İçinde Turizm Bakanlığı Turizm Eğitimi Genel Müdür- is-education-insights-the-worlds-greatest-minds, Erişim
lüğü, (ed), Turizm Eğitimi. Ankara: Turizm Bakanlığı Tarihi: 26.10.2015.
Turizm Eğitimi Genel Müdürlüğü. Sevgi, A. (1992). Turizm eğitimi. İçinde Turizm Bakanlığı
Kuşluvan, S. (1994). Multinational enterprises in tourism: Turizm Eğitimi Genel Müdürlüğü (ed), Turizm Eğitimi.
A case study of Turkey. Yayımlanmamış Doktora Tezi. Ankara: Turizm Bakanlığı Turizm Eğitimi Genel Müdür-
University of Strathclyde, Scottish Hotel School, Glas- lüğü.
gow, U.K. T.C. Kalkınma Bakanlığı (2014). Onuncu kalkınma planı
Kuşluvan, S. (2015 Haziran). Development of inbound tou- turizm özel ihtisas komisyonu raporu. Ankara: Kalkın-
rism in Turkey: Successes and problem areas. II. Inter- ma Bakanlığı.
national tourism and Travel Studies Conference’da yapı- T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı (2007). Türkiye Turizm
lan davetli konuşma sunumu, İstanbul, Turkey. Stratejisi 2023. Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü.
Külahçı, M. (1992). Turizm sektöründe işgücünün mesleki Taymaz, H. (1992). Hizmet içi eğitim. (Personel Eğitimi
eğitimi. İçinde Turizm Bakanlığı Turizm Eğitimi Genel Geliştirme Merkezi). Ankara Pegem Yayınları.
Müdürlüğü (ed), Turizm Eğitimi. Ankara: Turizm Ba- Timur, A. (1992). Türkiye’de turizm eğitiminin yapısı, uygu-
kanlığı Turizm Eğitimi Genel Müdürlüğü. lanan politikalar ve sonuçları. İçinde Turizm Bakanlığı
Lewis, C. T. ve Short, C. (1879). A Latin Dictionary. Oxford: Turizm Eğitimi Genel Müdürlüğü (ed), Turizm Eğitimi.
Clarendon Press. Ankara: Turizm Bakanlığı Turizm Eğitimi Genel Müdür-
Örs, H. (2005). Güney Antalya Turizm Gelişim Projesi. lüğü.
Anatolia: Turizm Araştırmaları Dergisi, 16(2), s.204-210. Timur, A. (1994). Turizm eğitiminde darboğazlar. Hafta
Özdemir, M. (2013a). Türkiye Turizminin 150’nci, Türkiye sonu semineri I: Dört yıllık turizm yüksekokullarında
Turing Kulübü’nün 90’ncı, Turizm Bakanlığı’nın 50’nci eğitim-öğretim sorunları ve çözüm yolları. Nevşehir:
yılı. Anatolia: Turizm Araştırmaları Dergisi, 24(1), Nevşehir Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu.
s.126-140. Toskay, T. (1983). Turizm Olayına Genel Yaklaşım. İstanbul:
Özdemir, M. (2013b). Türk turizminin temel taşlarından: Der yayınları.
Emekli sandığı otelleri. Anatolia: Turizm Araştırmaları Tosun, C. (1999). An analysis of the economic contribution
Dergisi, 24(2), s.266 – 275. of inbound international tourism in Turkey. Tourism
Özdoğan, O. N. ve Çavuş, Ş. (2013). Türk turizminin Türkiye Economics, 5 (3) s. 217–250
ekonomisindeki yeri. İçinde Şenol Çavuş, Zehra Ege ve Turizm Bakanlığı (1998). Turizm 98. Ankara: Turizm Bakan-
Osman Eralp Çolakoğlu (eds), Türk Turizm Tarihi (s. lığı
201-220). Ankara: Detay Yayıncılık. United Nations (2010). International recommendations for
Özkalp, E. ve Kırel, Ç. (2013). Örgütsel Davranış. Bursa: tourism statistics 2008. New York: United Nations.
Ekin Kitabevi Uysal, M. and Crompton, J. L. (1984). Determinants of de-
Özmersi, A. ve Ayata, M. A. (1992). Akdeniz Üniversitesi An- mand for international tourist flows in Turkey. Tourism
talya Meslek Yüksekokulu Turizm ve Otelcilik Proğramı Management, 5(4), s.288-297.
öğrencilerinin ağırlama sektöründe yaptığı uygulama ve Ünlüönen, K. ve Tayfun, A. (2013). Türk turizminin Türki-
stajlar. İçinde Turizm Bakanlığı Turizm Eğitimi Genel ye ekonomisindeki yeri. İçinde Şenol Çavuş, Zehra Ege
Müdürlüğü (ed), Turizm Eğitimi. Ankara: Turizm Ba- ve Osman Eralp Çolakoğlu (eds), Türk Turizm Tarihi (s
kanlığı Turizm Eğitimi Genel Müdürlüğü. 1-154). Ankara: Detay Yayıncılık.
Pamuk, Ş (2007). Economic change in twentieth century Varış, F. (1996). Eğitimde program geliştirme: Teori ve tek-
Turkey: Is the glass more than half full. Working paper nikler. Ankara: Alkım Yayıncılık.
No. 41. The American University of Paris.
8. Ünite - Türkiye’de Turizm 213
Yarcan, S. ve Ertuna B. (2002). What you encourage is what http://www.kultur.gov.tr, https://www.kultur.gov.tr, (Erişim
you get: The case of Turkish inbound international to- Tarihi: 24.12.2015).
urism. Anatolia: An International Journal of Tourism http://www.oleyis.org.tr, (Erişim Tarihi: 27.10.2015).
and Hospitality Research 13, s.159–183. http://www.poyd.org, (Erişim Tarihi, 02.12.2015).
Yıldız, R. (1994). Turizm işletmeciliği ve otelcilik yükseko- http://www.toleyis.org.tr, (Erişim Tarihi, 02.12.2015).
kullarında uygulanan ders proğramlarındaki çarpıklıklar http://www.ttyd.org.tr, (Erişim Tarihi: 02.12.2015).
ve yeni bir ders program önerisi. Hafta sonu semineri I: http://www.tuik.gov.tr, (Erişim Tarihi:
Dört yıllık turizm yüksekokullarında eğitim-öğretim http://www.tureb.net, (Erişim Tarihi: 22.11.2015).
sorunları ve çözüm yolları. Nevşehir: Nevşehir Turizm http://www.turing.org.tr, (Erişim tarihi, 02.12.2015).
İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu. http://www.turob.org, (Erişim Tarihi: 27.10.2015).
Yüksel, F., Bramwell, B. ve Yüksel, A. (1999). Stakeholder http://www.turofed.org.tr, (Erişim Tarihi: 27.10.2015).
interviews and tourism planning at Pamukkale, Turkey. http://www.tursab.org.tr, http://www.tursab.org.tr, (Erişim
Tourism Management 20, s.351-360. Tarihi: 29.10.2015).
http://www.tuyed.org.tr, (Erişim Tarihi:24.12.2015).