HBR TÜRKİYE BLOG

hbrturkiye.com/blog/orta-olcekli-sirketler-yapay-zekayla-ilgili-ne-yapmali

YAPAY ZEKA

Orta Ölçekli Şirketler Yapay

Zekayla İlgili Ne Yapmalı?
Dani Mariano

İnternet, akıllı telefonlar, sosyal medya, metaverse ve üretici yapay zeka ara-
sındaki ortak nokta nedir?

Hepsi süregelen aynı inovasyon filminin parçasıdır.

Bu filmi daha önce seyretmiştik. Hızlı ve Öfkeli serisinde iki basamaklı sayılara
ulaşılmışsa (10. film yakında çıkacak) aynısını teknolojiden de beklemeliyiz.

Mevcut yapay zeka moda döngüsü ilk değil ve kesinlikle sonuncu olmayacak.
Ancak, her nasılsa bunu hep unutuyoruz. İnovasyon heyecanlıdır ancak de-
vam eden bir süreçtir. İnterneti yeni yeni çözmeye başlamışken akıllı telefonlar
çıkmıştı. Metaverse dikkatimizi çekmişken üretici yapay zeka gelişti. Etik ve
güvenlik endişeleriyle ilgili çalışmalar sürüyor olsa da şu an üretici yapay zeka
akıllı telefonlara benzer bir etki yaratıyorsa, ileride başka bir inovasyon da üre-
tici yapay zekaya benzer bir etki yaratacak. Bu tesadüf değildir ve hiç bitmeyen
bir döngüdür.

Liderler tüm bunlara nasıl anlam verebilir? Orta ölçekli şirket liderler bu ino-
vasyonda benzersiz bir konumdalar. Büyüklükleri ve çeviklikleri sayesinde
daha hızlı harekete geçerek üretici yapay zekanın olanaklarını daha iyi anla-
yabilirler ve organizasyonel faydaları en üst düzeye çıkarabilirler. Öte yandan,
kaynaklar ve ölçeklenme becerisi açısından kısıtlıdırlar. Araştırmalar, hızlı tem-
polu yapay zeka dünyasında, orta ölçekli şirketlerin büyük kuruluşlarla rekabet
edebilmeleri ve bu zorlukları aşmaları için bir ortaklar ekosistemine dayandığı-
nı gösteriyor. Doğru yeteneklere, verilere ve fikirlere erişim kazanmak kritik.

Ancak bu noktada üretici yapay zekanın yıkıcılığı şok edici olmamalı. Orta
ölçekli şirketler çığır açan teknolojilerden etkileneceklerini kabul etmelidir.
Önemli olan sorular, bir sonraki inovasyonun ne olacağı, ne etki yaratacağı ve
bunu nasıl kullanacaklarıdır.

Sürekli değişim artık beklenilir bir durum ve ayak uydurmak neredeyse imkan-
sız hale geldi. Ancak, orta ölçekli firma liderlerinin bu son yapay zeka çılgınlı-
ğına anlam vermek için bir uyum sağlama kültürü oluşturabileceğine inanıyo-
rum. Bunu başarmaya çalışırken üç şeyi unutmamaları gerekiyor:

Dar ve Kısa Vadeli Bakmayın

Şu anda, birçok işletme üretici yapay zeka konusunda sınırlı bir yaklaşıma
sahip. Ancak bireysel yeniliklere dar, kısa vadeli bir odakla yaklaşılmamalıdır.
Çünkü yeni trendlerin peşinden koşan orta ölçekli şirketler, bir trend ortadan
kalktığında fazla kararlı veya hazırlıksız olduklarını fark edecektir. Bunun ye-
rine, büyük resme bakın. Bu mevcut yenilik halihazırda yürürlükte olan tek-
noloji üzerine nasıl inşa edilebilir ve gelecekte nasıl gelişmesini bekleyebiliriz?
Birçok kişi yeni yapay zeka modalarına kapılıp giderken daha geniş ve uzun
vadeli bir bakış açısı çok daha faydalı olacaktır.

Uyum Sağlamak Dayanıklılıktır

Bir sonraki yıkıcı inovasyona karşı hazırlık yapmak uyum sağlamakla başlar.
Süregelen değişim karşısında maharetli olan orta ölçekli kuruluşlar dayanıklı-
dır da. Her şeyi yıkıcı bir değişime bağlamak gerekmez. Önemli olan, değişim-
den dolayı endişelenmeyecek kadar esnek olarak yıkıcı değişimlere rağmen
başarılı olan bir kuruluşa dönüşmektir. Yapay zeka artık Moore Yasası’nı aşan
bir tempoda büyürken değişim hızlanıyor. Dönüşmek üzere tasarlanmış ve
değişmeye hazır olan orta ölçekli şirketler, rekabet avantajı elde ettikleri için
böyle değişim zamanlarını severler. Uyum sağlayıp dayanıklılık gösteren orta
ölçekli şirket liderleri, rekabet avantajı elde etmekle kalmazlar. Şirketleri tatsız
sürprizlerden kaçınabilir ve daha uzun ömürlü olurlar. Basit gibi görünse de bu
temel işletme bilgileri muazzam bir değer sağlayabilir.

İleride Başka ChatGPT’ler Gelecek

Şu anda devrimsel nitelikte olsa da gelecekteki inovasyonlar üretici yapay
zekayı devre dışı bırakabilir. Kendinize ChatGPT yeterliliklerini en üst düzeye
çıkarmak için iş yapma biçiminizi nasıl değiştireceğinizi sormak yerine, yeni
ChatGPT’ler (ve versiyonları) karşısında hızlıca uyum sağlamak adına şimdiden
nasıl bir temel oluşturabileceğinizi sorun. Bu inovasyonlar bir anda ortaya çık-
mış gibi görünse de geliştirilmeleri yıllar alıyor. Geleceği öngörmek imkansızdır
(Yapay zeka da denese dahi bunu yapamaz). Ancak, dikkatli orta ölçekli şirket-
ler bir sonraki büyük yeniliği tahmin edebilir. Liderler inovasyon döngülerinin
uzun tarihsel bağlamını anlayarak bu yolculuğun bir bitiş çizgisi olmadığını ve
muhtemelen tekrar edeceğini fark etmelidir.

Mevcut teknoloji dünyasında, her yeni teknoloji modası karşısında deja vu

deneyimlemek normal (ve hatta belki sağlıklı) bir tepkidir. Orta ölçekli şirket
liderleri, inovatif atılımların yıllar içinde sürekli tekrarlandığını hatırlayarak
sakin ve net bir bakış edinebilir. Orta ölçekli şirketler, uyum sağlama kültürü
oluşturarak büyük resme ve gelecek yıkıcı değişimlere odaklanmalıdır. Böyle-
ce karşılarına çıkan her zorlukla başa çıkabilirler. Baş döndürücü zamanlarda
yaşıyor olsak da bu filmi daha önce de izledik ve tekrar izleyeceğimiz kesin.

OKURA NOT
Makalelerde ifade edilen görüşler Harvard Business Review Türkiye, Harvard Business Review, Harvard Business School ya da Harvard Üniversitesi’ne değil,
yazarlara aittir. Yazarlar ele aldıkları şirketlerle danışmanlık ya da başka iş ilişkileri içinde olabilirler.

COPYRIGHT
Copyright © 2018 Harvard Business School Publishing Corporation. All rights reserved. No part of this publication may be reproduced or transmitted in any
form or by any means, electronic or mechanical, including photocopy, recording, or any information storage and retrieval system, without written permission.

Harvard Business Review Türkiye, İnfomag Yayıncılık Ltd. Şti. ve Harvard Business School Publishing Corporation tarafından yayımlanmaktadır. HBR Türkiye
dergisinin orijinal içeriğinden alınarak bu sayıda kullanılan tüm içeriğin telif hakları, Harvard Business School Publishing Corporation’a aittir, © 2018. Tüm
hakları saklıdır. Bu içeriğin tamamı veya bir kısmı, her ne şart altında olursa olsun, İnfomag Yayıncılık Ltd. Şti. ve Harvard Business School Publishing Corpo-
ration’ın yazılı izni olmadan kullanılamaz.