You are on page 1of 11

See discussions, stats, and author profiles for this publication at: https://www.researchgate.

net/publication/369093731

Ülseratif Kolit ve Beslenme

Chapter · February 2023

CITATIONS READS

0 2,034

2 authors, including:

Gözde Dumlu Bilgin


Yeditepe University
9 PUBLICATIONS 12 CITATIONS

SEE PROFILE

All content following this page was uploaded by Gözde Dumlu Bilgin on 09 March 2023.

The user has requested enhancement of the downloaded file.


Ülseratif Kolit ve Beslenme
Ulcerative Colitis and Nutrition

Gözde DUMLU BİLGİNa, ÖZET İnflamatuar bağırsak hastalıklarından (İBH) biri olan ülseratif kolit (ÜK); relaps ve remisyon
dönemleri ile seyreden ve intestinal mukozada inflamasyon sonucu ortaya çıkan kronik bir hastalıktır.
Merve ŞİMŞEKb
Genetik yatkınlık, konak bağışıklık sistemi ve çevresel faktörler arasındaki karmaşık bir etkileşimden
kaynaklandığı bildirilen hastalığın altında yatan nedenler belirsizliğini korumaktadır. Son on yılda bi-
a
Yeditepe Üniversitesi reylerin besin tüketimlerindeki önemli değişiklikler, ÜK insidansındaki artış ile ilişkilendirilmekte; has-
Sağlık Bilimleri Fakültesi, talığın gelişmesi, önlenmesi ve tedavisinde beslenmenin rolü epidemiyolojik çalışmalar ile
Beslenme ve Diyetetik Bölümü, gösterilmektedir. Doymuş yağ asitleri, kırmızı et ve rafine şekerlerden yüksek; lif, taze meyve ve seb-
İstanbul, Türkiye zelerden yoksun Batı tarzı beslenme modeli hastalık riski ile ilişkilendirilirken meyve, sebze, balık ve
b
İstanbul Medipol Üniversitesi kuruyemişlerden zengin Akdeniz diyetinin koruyucu etki sağlayabileceği bildirilmektedir. Öte yandan
Sağlık Bilimleri Enstitüsü, hastalığın tedavisinde uygun tıbbi beslenme tedavisinin planlanması; semptomların kontrolü, yaşam ka-
Beslenme ve Diyetetik ABD, litesinin arttırılması, malnutrisyonun önlenmesi ve kronik immünosupresif tedavilerin yan etkilerinin
İstanbul, Türkiye azaltılmasında büyük önem taşımaktadır. Bu derlemenin amacı; ÜK patogenezinde rol oynayan besin-
sel faktörleri ve tedavide uygulanan diyet yaklaşımlarını güncel literatür bilgileri ışığında değerlendir-
Yazışma Adresi/Correspondence: mektir.
Gözde DUMLU BİLGİN
Yeditepe Üniversitesi Anahtar Kelimeler: İnflamatuar bağırsak hastalığı; kolit, ülseratif; beslenme tedavisi; diyet;
Sağlık Bilimleri Fakültesi, malnutrisyon
Beslenme ve Diyetetik Bölümü,
İstanbul, Türkiye
gozde.dumlu@yeditepe.edu.tr ABSTRACT Ulcerative colitis (UC), one of the inflammatory bowel diseases (IBD), is a chronic dis-
ease that progresses with periods of relapse and remission and occurs as a result of inflammation in the
intestinal mucosa. The underlying causes of the disease, which are reported to be caused by a complex
interaction between genetic predisposition, host immune system, and environmental factors, remain un-
clear. Significant changes in the dietary intake of individuals in the last decade have been associated
with an increase in the incidence of UC. The role of nutrition in the development, prevention, and treat-
ment of disease is indicated by various epidemiological studies. It has been reported that a Western-style
diet, which is high in saturated fatty acids, red meat, and refined sugars, and less in fiber, fresh fruits, and
vegetables, is associated with the risk of disease, while a Mediterranean diet rich in fruits, vegetables,
fish, and nuts may provide a protective effect. On the other hand, planning the appropriate medical nu-
trition therapy in the treatment of the disease is of great importance in controlling the symptoms, in-
creasing the quality of life, preventing malnutrition, and reducing the side effects of chronic
immunosuppressive treatments. This review aims to evaluate the nutritional factors that play a role in the
pathogenesis of UC and dietary approaches involved in the treatment in the light of current literature.

Keywords: Inflammatory bowel disease; colitis, ulcerative; nutrition therapy; diet;


malnutrition

İ
nflamatuar bağırsak hastalıklarından (İBH) biri olan ülseratif kolit (ÜK); rektumdan
başlayıp kolonun proksimal segmentlerine uzanan ve tekrarlayan mukozal infla-
KAYNAK GÖSTERMEK İÇİN: masyon ile karakterize, relaps (alevlenme) ve remisyon (semptomların azaldığı veya
Dumlu Bilgin G, Şimşek M. Ülseratif kolit ve
beslenme. Ersoy G, editör. Gastrointestinal kaybolduğu) dönemleri ile seyreden idiyopatik ve kronik bir hastalıktır.1 Çoğunlukla
Sorunlara Güncel Beslenme Yaklaşımları. 1. 30-40 yaş arası bireyleri etkileyen ÜK, ömür boyu tedavi gerektirmekte ve tedavide
Baskı. Ankara: Türkiye Klinikleri; 2023. p.37-
46. temel hedef; klinik, biyokimyasal, endoskopik ve semptomatik remisyonu sağlamaktır.1

37
Gözde Dumlu Bilgin ve ark. Ülseratif Kolit ve Beslenme

Bu kapsamda; mesalaminler, immünomodülatörler, korti- Son on yılda bireylerin besin tüketimlerindeki önemli
kosteroidler ve biyolojik ilaçlar gibi çok sayıda farmasotik değişiklikler de ÜK insidansındaki artış ile ilişkilendirilmekte;
ajanın aktif olarak kullanıldığı bilinmektedir.2 hastalığın gelişmesi, önlenmesi ve tedavisinde beslenmenin
ÜK’de en yaygın görülen semptomlar; diyare, abdo- rolü epidemiyolojik çalışmalar ile gösterilmektedir.11,15,16
minal ağrı/kramp, kanlı dışkı, ateş, yorgunluk, tenesmus, Bu derlemenin amacı; ÜK patogenezinde rol oynayan
iştah ve ağırlık kayıplarıdır.3 Özellikle abdominal ağrı has- besinsel faktörleri ve tedavide uygulanan diyet yaklaşımla-
talar için en şiddetli semptomlardan biridir ve dışkıda kan rını güncel literatür bilgileri ışığında değerlendirmektir.
(>%90) hastalığın en karakteristik bulgularındandır.4 Eks-
traintestinal semptomlar arasında ise bulantı, kusma, gece ÜK PAToGENEzİNDE BESLENMENİN RoLÜ
terlemeleri, anemi, osteoartirit ve çocuklarda büyüme ge-
Beslenmenin mikrobiyal kompozisyon, bağırsak bariyeri-
lişme gerilikleri görülmekte ve semptomların şiddeti hasta-
nin morfo-fonksiyonel bütünlüğü ve konak bağışıklığı üze-
dan hastaya farklılık göstermektedir.5 Hastalığın
rinde önemli etkileri bulunmaktadır.17 Belirli besin
değerlendirilmesinde kan, dışkı ve idrarda çeşitli biyobelir-
gruplarının alımında değişiklik; patojenlere ve antijenlere
teçler takip edilmektedir. Bunlar arasında C-reaktif protein
daha geçirgen hale gelebilen, düşük dereceli ancak kalıcı
(CRP), eritrosit sedimantasyon hızı (ESR) ve fekal kalpro-
bir inflamasyona yol açan bağırsak mukoza disbiyozuna
tektin (FCP) en çok çalışılan invaziv olmayan inflamatuar
neden olmaktadır. Bu durum bağırsak bariyerinin değiş-
biyobelirteçler olarak öne çıkmaktadır.6 Mukozal biyopsiyi
mesine, immün aktivasyonuna ve doku hasarına yol aça-
içeren kolonoskopi ise hastalık aktivitesinin tanı ve değer-
rak hastalığın gelişiminde önemli rol oynayabilmektedir.18
lendirilmesi için altın standart olmaya devam etmektedir.7
Özellikle doymuş yağ asitleri, kırmızı et ve rafine şe-
Etiyolojisi ve patogenezi henüz tam olarak aydınlatı-
kerlerden yüksek; lif, taze meyve ve sebzelerden yoksun
lamamış multifaktöriyel kökenli hastalığın insidansı dünya
Batı tarzı beslenme modeli olası risk faktörleri olarak kabul
çapında giderek artış göstermektedir.8 Öyle ki dünyada 6,8
edilmekte, meyve, sebze, balık ve kuruyemişler gibi anti-
milyon birey İBH’den etkilenmektedir.9 Gelişmiş ülkelerde
inflamatuar ajanlar açısından zengin Akdeniz diyetinin ise
son beş ila altı yılda Crohn hastalığı (CH) prevalansında 5-
ÜK riskini azalttığı gösterilmektedir.17,19 2609 İBH (1269
10 kat, ÜK prevalansında ise 2-10 kat artış olduğu bildiril-
CH ve 1340 ÜK) ve 4000’den fazla kontrolü kapsayan 19
mektedir.10 İBH insidansı Batı ülkelerinde en yüksektir ve
çalışmanın dahil edildiği sistematik bir derlemede de yük-
rapor edilen en yüksek insidans oranları Kuzey Amerika ve
sek miktarda toplam yağ, toplam çoklu doymamış yağ asit-
Kuzey Avrupa’da, en düşük ise Avustralya hariç Asya Pa- leri (PUFA’lar), omega-6 PUFA ve et tüketimi, artan ÜK
sifik bölgelerindedir.11 Genetik yatkınlık, epitel bariyer dis- riski ile ilişkilendirilirken yüksek miktarda sebze tüketi-
fonksiyonu, bozulmuş immün yanıt, mikrobiyal disbiyozis minin riski azalttığı bildirilmiştir.20
ve çevresel faktörler hastalığın patogenezinde etkin rol oy-
Öte yandan, İBH’li 350,000’den fazla katılımcıyı içe-
namaktadır.12 ÜK hastalarının %8-14’ünde ailede İBH öy-
ren Avrupa Prospektif Kanser Araştırması (EPIC), bes-
küsü bulunmakta ve birinci derece akrabalarda hastalığa
lenme düzeni ile ÜK veya CH riskleri arasında bir ilişki
yakalanma riskinin 4 kat fazla olduğu gösterilmektedir.1
olmadığını ancak yüksek miktarda şeker ve alkolsüz içe-
Günümüze kadar yapılmış olan genom çapında ilişkilen-
cek tüketimi ve düşük miktarda sebze tüketimi gibi sağlık-
dirme çalışmaları (GWAS), İBH riski ile ilişkili 230’dan
sız bir diyet modelinin ÜK riski ile ilişkili olduğunu rapor
fazla tek nükleotid polimorfizmi tanımlamış ancak yalnızca
etmiştir.21 İBH riski ile ilişkilendirilen bazı besinler ve
genetik faktörler, son 50 yılda meydana gelen insidans ar-
besin öğeleri Tablo 1’de gösterilmiştir.22,23
tışını açıklamakta yetersiz kalmıştır.13 Epidemiyolojik ve
klinik çalışmalardan edinilen kanıtlara göre doğum şekli,
KARBoNhİDRATLAR
emzirme, yaşamın erken evresinde antibiyotiklere maruz
kalma, ilaç kullanımı (steroid olmayan anti-inflamatuar Karbonhidratlar farklı polimerizasyon derecelerine sahip
ilaçlar ve oral kontraseptifler), hava kirliliği, sigara, psiko- oldukları için bağırsaktaki emilim süreçleri de farklı ol-
lojik durum, egzersiz, yaşanan coğrafya ve diyet gibi bazı maktadır.24 Başka bir deyişle karbonhidratlar; mono ve di-
çevresel faktörlerin de İBH ile ilişkili olduğu gösterilmek- sakkaritler, oligosakkaritler ve polisakkaritler olarak
tedir.11,12 Düşük insidanslı bölgelerden daha yüksek preva- ayrılmakta ve hidrolize edilip emilimleri birbirinden fark-
lansı olan ülkelere göç edenlerin ilk nesil çocuklarında İBH lılaşmaktadır. İnülin, fruktooligosakkaritler ve galaktooli-
riskinin arttığını gösteren çalışmalar da hastalığın patoge- gosakkaritler gibi dirençli nisaştalar ince bağırsakta
nezinde çevresel faktörlerin rolünü destekler niteliktedir.14 hidrolize edilememekte, kolondaki mikrobiyota tarafından

38
Gözde Dumlu Bilgin ve ark. Ülseratif Kolit ve Beslenme

TABLO 1: İBh riski ile ilişkilendirilen bazı besinler ve besin öğeleri.22,23

Riski Artıran Riski Azaltan


Kırmızı et Diyet lifleri
Yüksek yağlı diyetler (artmış doymuş yağ asidi, trans yağ asidi ve omega-6 PUFA’lar omega-3 PUFA’lar
Emülsifiye edici ajanlar/Emülgatörler (karagenan, karboksimetilselüloz, polisorbat 80) Kuruyemişler
İnorganik mikro partiküller (gıda katkı maddeleri) Vitamin D

fermantasyona uğratılmaktadır. Selüloz gibi çözünmeyen korumakta ve bağırsak bariyer fonksiyonunu artıran ase-
lifler de bağırsak içeriğine hacim kazandırarak laksatif etki tat, bütirat ve propiyonat gibi KZYA üretimini teşvik et-
göstermektedir.25 mektedir. Böylece bağırsak homeostazına pozitif olarak
Karbonhidratların İBH patogenezindeki rolü için katkıda bulunmakta ve inflamasyonu azaltmaktadır.24 Fa-
mevcut hipotezlerden biri bağırsakta aşırı bakteriyel büyü- relerde düşük lifli diyetin mukozal epitel erozyonuna ve
menin tetiklenmesidir. Glikoz, sükroz, laktoz veya fruktoz Akkermansia muciniphila ve Bacteroides caccae gibi mu-
gibi karbonhidratların yüksek miktarda tüketiminin, bağır- kolitik bakterilerde bir artışa neden olduğu gösterilmiştir.
sağın emilim mekanizmalarını baskıladığı ve mikrobiyota Bu tür bakterilerin artışı; bağırsak inflamasyonu (nötrofil
tarafından enerji kaynağı olarak kullanılan lüminal şeker infiltrasyonu ve daha kısa kolon uzunluğu) ve Citrobacter
konsantrasyonlarının artmasına neden olduğu varsayıl- kaynaklı kolite karşı artan duyarlılık sergileyen geçirgen,
maktadır. İBH’si olan bireylerde genellikle fruktoz emilim aşınmış ve daha ince bir epitel tabakası ile sonuçlanmış-
bozukluğu veya laktoz intoleransının da eşlik etmesi bu hi- tır.9,32 Öte yandan Chan ve ark.nın yürüttüğü çok merkezli
potezi desteklemektedir.24 prospektif bir çalışmada, kompleks karbonhidrat, basit kar-
bonhidrat veya nişasta alımları ile CH veya ÜK gelişimi
Fruktoz ve glikoz monosakkaritlerinden oluşan bir di- arasında ilişki gösterilmemiştir.33
sakkarit olan sükroz, işlenmiş besinlerde en çok bulunan
karbonhidrat türüdür ve Batı tarzı diyetlerde sıklıkla yer al- PRoTEİN
maktadır.23 Birçok çalışma, yüksek miktarda şeker tüke-
Diyet amino asitleri; hücresel ve mikrobiyal metabolik yo-
timi ile İBH insidansı arasında ilişkiyi göstermekte ancak
laklarda anahtar düzenleyiciler olarak görev almakta ve ba-
mekanizma tam olarak aydınlatılamamıştır.26,27 Şeker iç-
ğırsak homeostazında önemli roller oynamaktadır.12 Son
eriği zengin bir diyetin, mukolitik bir bakteri olan Akker-
çalışmalar gözden geçirildiğinde; kırmızı et, balık, yu-
mansia muciniphila’nın artışını destekleyerek bağırsak
murta, süt, peynir vb. kaynaklardan alınan yüksek protei-
mukusunun azalmasına neden olması potansiyel mekaniz-
nin İBH insidansında artışa yol açtığı düşünülmektedir.25
malardan biri olarak gösterilmektedir. Böylelikle lümen
Yapılan prospektif bir kohort çalışmasına göre yüksek pro-
bakterilerini bağırsak epitelinden ayıran mukus tabakası
tein alımı 3,3 kat İBH riskinde artış ile ilişkilendirilmekte-
daha ince hale gelerek bakterilerin epitel hücreleriyle temas
dir.34 Bir vaka-kontrol çalışmasında da işlenmiş et, kırmızı
etmesine izin vermekte ve inflamatuar bir yanıt ortaya çı-
et ve organ etinin yüksek miktarda tüketiminin ÜK riskini
karmaktadır.23 Ayrıca bu tür diyetlerin, bağırsak inflamas-
arttırdığı gösterilmiştir.35
yonunu indükleyen pro-inflamatuar Sutterellaceae ve
Marinilabiliaceae yüzdesini arttırdığı ve enterositlerin ana Mukozal matriks, bağırsakta koruyucu bir role sahip-
enerji kaynaklarından kısa zincirli yağ asitleri (KZYA) üre- tir ve protein fermantasyonu daha çok mukus tabakasında
tebilen Lachnospiraceae ve Lactobacillaceae gibi anti-in- etkili olmaktadır. ÜK hastalarında mukus tabakasının daha
flamatuar özelliklere sahip bakterileri azalttığı gösteril- ince olması, yüksek protein alımının İBH üzerinde olum-
miştir.28,29 Wang ve ark.nın yapmış olduğu sistematik bir suz etkileri olabileceğini düşündürmektedir.24 Ayrıca
derlemede, karbonhidratlardan yalnızca sükroz alımı ile amonyak ve toplam sülfür gibi protein fermentasyonundan
ÜK riski arasında ilişki gösterilmiş ve her 10 g/gün sükroz gelen bazı metabolitlerin ÜK hastalarında artmış olduğu
alımı 1,1 kat hastalık riskinde artış ile ilişkilendirilmiştir.30 gösterilmektedir.36
Artan diyet lifi alımının İBH riskini azalttığı bildiril- Hayvansal proteinlerde değişken oranda bulunan hem
mektedir.20,31 Diyet lifleri kolon içinde fermente edilerek ve amino asitler, ince bağırsak tarafından emilememekte
burada bakteri çeşitliliğini arttırmakta, mukozal bariyerleri ve mikroflora tarafından metabolize edildiği kolonik lü-

39
Gözde Dumlu Bilgin ve ark. Ülseratif Kolit ve Beslenme

mene ulaşmaktadır. Bu durum; hidrojen sülfür, fenolik bi- asidi tüketimi ÜK riskini arttırmıştır. Uzun zincirli omega-
leşikler ve bazıları kolon için toksik olabilecek aminler ve 3 PUFA’ların inflamatuar sitokin üretimini inhibe ederek
amonyak içeren bir dizi son ürün ile sonuçlanmaktadır. Ör- ve anti-inflamatuar eikosanoidlerin oluşumunu destekle-
neğin, anaerobik bakteriler tarafından nitrik oksit varlı- yerek koruyucu etki sağladığı gösterilmektedir.41 Ayrıca
ğında üretilen sülfürün, kolonosit hücre membranını lenfoid hücrelerde anti-proliferatif sinyalleri uyaran mem-
değiştirebileceği ve ÜK’de gözlemlendiği gibi bariyer branlardan sinyal proteinlerinin salınımının teşvik edil-
fonksiyon kaybına yol açabileceği öne sürülmektedir.34 mesi, inflamatuar hücrelerde hücre sinyal iletim yollarının
Kırmızı et; dallı zincirli amino asitler ve hidrojen sül- inhibisyonu, antijen sunan hücre fonksiyonunun modülas-
für, azot bileşikleri, aminler ve amonyak gibi ökaryotik yonu ve inflamatuar süreçte yer alan genlerin baskılanması
hücrelerde DNA hasarını indükleyen ve kolonda inflamas- gibi yolaklar da omega-3 PUFA’ların inflamasyonu nasıl
yona neden olabilen toksik elementleri üreten bağırsak engelleyebileceğine ilişkin diğer potansiyel mekanizmalar
bakterileri tarafından metabolize edilmektedir.37 Epidemi- olarak tanımlanmaktadır.16
yolojik veriler, yüksek miktarda kırmızı et tüketimi ile ÜK
arasındaki ilişkiyi doğrulamış ve kırmızı et tüketiminin re- ÜK VE TıBBİ BESLENME TEDAVİSİ
laps riskini etkilediği gösterilmiştir.38 ÜK tedavisinde temel amaç; remisyonun sağlanması ve
Önemli bir protein kaynağı olan yoğurt, bağırsakta sürdürülmesi, beslenme yetersizliklerinin düzeltilmesi,
kolonize olabilen farklı probiyotiklerden oluşan ve starter komplikasyonların giderilmesi, malnutrisyonun önlen-
kültür ile yapılan fermente bir süt ürünüdür.11 Imaoka ve mesi ve tedavi edilmesidir.11,22,42 Hastalar besin tüketim-
ark., Bifidobacteria ile fermente edilmiş sütteki (BFM) lerinde azalma, besin öğelerinin malabsorbsiyonu, enterik
probiyotik Bifidobacterium suşlarının periferal kan mono- besin öğesi kayıpları, sistemik inflamasyona bağlı artan
nükleer hücrelerinde (PBMNC) interlökin (IL)-10 üreti- enerji gereksinimleri ve iyatrojenik faktörler (ilaç ve cer-
mini arttırdığını ve bağırsak epitel hücrelerinde IL-8 rahi ile ilgili) nedeniyle malnutrisyon için risk altında-
salgılanmasını engelleyerek ÜK’e karşı anti-inflamatuar dır.43 İBH’de malnutrisyona neden olan faktörler ve altta
etkileri olduğunu öne sürmüştür.39 yatan olası nedenler Tablo 2’de açıklanmıştır.42,43 Öyle ki
Bazı çalışmalar dikkate alındığında ise yüksek pro- İBH’de malnütrisyon prevalansı %20-85 arasında rapor
tein alımı ile ÜK insidansında artış arasında bir ilişkinin edilmiştir.23 Aktif ÜK’ü olan bireylerin artan hastalık ak-
olmadığı görülmektedir.30,40 Örneğin; karbonhidrat ve pro- tivitesi ve enerji harcaması ile birlikte hipermetabolik bir
tein alımının ÜK riski ile ilişkisini inceleyen 9 araştırma- durumda bulunabileceği gösterilmektedir. Ek olarak,
nın bir meta-analizinde diyet karbonhidrat (sükroz hariç) ÜK’lü her beş hastadan birinin hastalığın seyri sırasında
ve protein alımı ile ÜK riski arasında herhangi bir ilişki ol- herhangi bir evrede ameliyat gerektireceği tahmin edil-
madığı gösterilmiştir.30 mektedir.44 Ameliyat öncesi malnütrisyon, daha uzun has-
tanede kalış süresi ve ameliyat sonrası komplikasyonlar
YAğ ASİTLERİ gibi daha kötü hasta sonuçlarıyla anlamlı bir şekilde iliş-
Diyet ile alınan yağ asitleri bağırsak inflamasyonunu etki- kilendirilmektedir.45 Bu nedenle, beslenme durumunun
lemekte ve mukozal bağışıklığı düzenlemektedir.41 Yük- değerlendirilmesi ve destekleyici tıbbi beslenme tedavisi
sek yağ tüketimi ve İBH arasındaki ilişki ilk olarak 20. hastaların klinik bakımında çok önemli İBH’li hastalar
yüzyılın başlarında Avrupa’da margarinin piyasaya sürül- diyetlerinin hastalıkları üzerindeki etkisinin farkındadır.
mesinin ardından CH insidansında artış gözlemlenmesi ile Yapılan çalışmalara göre hastaların %70’i diyetlerinin du-
gündeme gelmiş ve sonrasında Japon popülasyonu ile ya- rumlarını etkileyebileceğini, %67’si hastalık tanısı ko-
pılan çalışmalarda, yağ tüketimi ile CH ve ÜK insidansı nulduktan sonra beslenme alışkanlıklarını değiştirdiğini
ilişkilendirilmiştir.24 Doymuş yağ asitlerinde bulunan safra bildirmiştir.46,47 Bağırsak inflamasyonu nedeniyle artan
asitlerine bağlı taurin amino asidinin, İBH’si olan bireyle- hastalık aktivitesinde iyileşmeye yardımcı olmak ve ba-
rin disbiyotik mikrobiyotasında oldukça yaygın bulunan ğırsağın şiddetlenmesini önlemek üzere beslenme gerek-
Bilophila Wadsworthia gibi kükürt azaltan bakteriler için sinimleri ve alışkanlıklarının değiştirilmesi
substrat kullanılabilirliğini arttırmasının olası makanizma- gerekebilmektedir. Hastalığın relaps döneminde daha
lardan biri olduğu düşünülmektedir.23 küçük ve azaltılmış porsiyonların tüketimi semptomların
Yapılan prospektif bir kohort çalışmasında, diyetle iyileşmesine yardımcı olmaktadır. Ayrıca semptomları
yüksek miktarda omega-3 PUFA alımı ÜK riskinde azalma şiddetlendirdiği için lifli ve yağlı besinlerden kaçınılması
ile ilişkilendirilirken yüksek miktarda trans-doymamış yağ önerilmektedir. Sindirilemez olması ve inflamasyon du-

40
Gözde Dumlu Bilgin ve ark. Ülseratif Kolit ve Beslenme

TABLO 2: İBh’de malnutrisyona neden olan faktörler ve altta yatan olası nedenler.42,43

Malnutrisyona Neden Olan Faktörler Altta Yatan Olası Nedenler


Besin tüketiminde azalma Mide bulantısı, kusma, karın ağrısı ve diyareye bağlı iştah kaybı,
Kısıtlayıcı diyetler,
Berrak, sıvı diyetler,
Uzun dönem hastanede kalış,
Mide bulantısı, kusma veya anoreksiya Kullanılan ilaçlar
Fosfor, çinko ve kalsiyum emiliminde azalma ve osteoporoz Glukokortikoid kullanımı
Anemi Uzun süreli sülfasalazin (folik asit antagonisti) tedavisi
Diyetle yetersiz demir alımı,
Bağırsağın ülserli yüzeyinden sürekli kan kaybına yol açan aktif inflamasyon,
Sistemik inflamatuar duruma bağlı olarak bozulmuş demir kullanımı
Malabsorpsiyon Bozulmuş epitelyal taşıma ve epitel bütünlük kaybı
Cerrahi müdahale
Elektrolit ve sıvı kaybı İyonik taşınımdaki değişiklikler
Aktif inflamasyon Bağırsak lümeninde kronik kan ve protein kaybı

rumunda kolon duvarına yapışması nedeniyle hastaların minde diyete tam tahıllar ve çeşitli meyve ve sebzeleri ek-
tedavi sürecinde çözünmeyen liflerden de kaçınması öne- lenmesi, (viii) Yeni besinlere küçük miktarlarda başlan-
rilmektedir.48 ması şeklindedir.50
Avrupa Klinik Nütrisyon ve Metabolizma Derneği Genel olarak İBH’de enerji gereksinimleri sağlıklı bi-
(ESPEN) kılavuzları, aktif dönemdeki hastalarda remis- reyler ile benzerdir ve tıbbi beslenme tedavisi planlanırken
yonu sağlamak için genel olarak önerilebilecek “İBH’ye hesaplamalar bu doğrultuda yapılmalıdır.49 Buna rağmen
özgü diyet” olmadığını belirtmektedir. Beslenme desteğine ÜK hastalarının enerji alımlarının iştahsızlık, ağırlık kaybı
ihtiyaç duyan hastalar için kılavuzlar, oral beslenme tak- ve düşük miktarda besin tüketimi nedeniyle tahmini orta-
viyesi (ONS) reçete edilmesini ve oral alımın yetersiz ol- lama gereksinimlerin önemli ölçüde altında olduğu göste-
ması durumunda destekleyici bir tedavi olarak tüple rilmiştir.48
beslenmenin düşünülmesini, parenteral beslenmenin ise Relaps döneminde protein gereksinimleri artmakta ve
enteral beslenmenin kontraendike olduğu durumlarda kul- yetişkinlerde bu düzey 1,2-1,5 g/kg/gün’e kadar artırılma-
lanılmasını tavsiye etmektedir.49 Total parenteral beslenme lıdır. Remisyon döneminde ise protein gereksinimleri ge-
(TPN), pre-operatif dönemde akut inflamatuar faz süre- nellikle sağlıklı bireyler için önerilen alım düzeyleri
since (tıkanma, toksik megakolon ve aktif fistüller) ve bar- (yetişkinlerde yaklaşık 1 g/kg/gün) ile benzer olmalıdır.49
sak rezeksiyonu nedeniyle kısa barsak sendromu olan Genel olarak remisyon döneminde belirli bir diyetin takip
hastalarda kullanılabilmektedir.42 edilmesine gerek yoktur. Alternatif diyetlerin veya yarı
İBH’de uygun tıbbi beslenme tedavisine ilişkin karar özel diyetlerin hiçbiri remisyon elde etmede etkili görün-
süreci genellikle karmaşıktır ve hastanın beslenme du- memektedir. Bununla birlikte, bireysel besin intoleransları
rumu, sindirim yolunun emilim kapasitesi, ve terapötik he- İBH hastalarında sıklıkla görülmekte; laktoz ve süt ürün-
defler gibi çeşitli durumlara göre değişebilmektedir. leri, baharatlar, otlar, kızartılmış, gaz yapıcı ve lif açısından
İBH’nin beslenme tedavisinde genel öneriler; (i) her 3-4 zengin besinler genellikle iyi tolere edilmemektedir.49
saatte bir küçük öğünler veya atıştırmalıkların tüketilmesi, Diyet lifi ile ilgili veriler sınırlı olsa da araştırmalar
(ii) Semptomların olması durumunda düşük lifli besinlerin semptomatik bağırsak darlığı olmadığında liflerden kaçı-
tercih edilmesi, (iii) Semptomlar düzeldiğinde küçük mik- nılmasını desteklememektedir. Diyete lif eklendiğinde, çö-
tarlarda tam tahıllı besinlerin ve yüksek lifli meyve ve seb- zünmeyen liflerin alımından ziyade çözünür lif alımına
zelerin yavaş yavaş diyete eklenmesi, (iv) Dehidrasyonu odaklanılması gerektiği vurgulanmaktadır. Çözünür lifler
önlemek için yeterince sıvı tüketilmesi (günde en az sekiz suyla birleştiğinde çözünmekte, bağırsak geçişini yavaş-
bardak), (v) Probiyotik ve prebiyotik besinlerin tercih edil- latmakta, hacim oluşturmakta ve dışkıyı yumuşatmaktadır.
mesi, (vi) Multivitamin kullanımı, (vii) Remisyon döne- Çözünür lif örnekleri arasında yulaf ve pirinç kepeği, fa-

41
Gözde Dumlu Bilgin ve ark. Ülseratif Kolit ve Beslenme

sulye, mercimek, pisilyum, arpa, keten tohumu, çiya to- aldığı “Breaking the Vicious Cycle: Intestinal Health Thro-
humu, muz, avokado, elma püresi ve havuç gibi bazı ugh Diet” adlı kitabıyla daha da popüler hale gelmiştir.22,55
meyve ve sebzeler bulunmaktadır. Potansiyel tıkanıklık ris- Diyette izin verilen besinler, karbonhidratların mole-
kini azaltmak için çözünür lif alımının kademeli olarak (3- küler yapısına dayanmaktadır. Monosakkaritler; emilimi
4 günde bir 2-3 gram) artırılması önerilmektedir.51 kolay, tek bir yapıya sahip basit karbonhidratlardır. Disak-
İBH’de bireyler diyareden kaynaklanan kayıplar ve karitler, polisakkaritler ve nişastaların çoğu ise karmaşık
hastalık aktivitesine eşlik eden anoreksiyaya bağlı yetersiz yapıları, daha zor sindirilmeleri, kolona ulaştıklarında bak-
besin alımı nedeniyle mikro besin öğesi eksikliklerine karşı teri ve mayaların aşırı büyümesine neden olarak mikrobi-
savunmasızdır. Hastalara beslenme desteği sunulduğunda, yotayı proinflamatuar bir profile dönüştürmesi, bağırsak
multivitamin ve mikro besin öğesi takviyeleri de eklenme- hasarına ve inflamasyonun oluşumuna yol açması gerek-
lidir.49 Ayrıca demir eksikliği anemisi olan tüm İBH has- çesi ile diyette kaçınılan besin gruplarıdır.55,56 Buna göre;
talarında hemoglobin seviyelerini ve demir depolarını hemen hemen tüm meyveler, amilopektin (dallı zincirli bir
normal seviyelere getirmek için demir takviyesi önerilme- polisakkarit) yerine daha fazla amiloz (doğrusal zincirli po-
lidir.49 Avrupa Crohn ve Kolit Organizasyonu (ECCO) kı- lisakkarit) içeren sebzeler, sert kabuklu yemişler, fındık
lavuzları “Damar içi (IV) demirin daha etkili olduğunu, türevi unlar, laktozsuz yoğurt, kuru lor peyniri, etler, yu-
daha hızlı yanıt verdiğini ve oral demirden daha iyi tolere murta, tereyağı ve yağlar diyette yer alırken sükroz, maltoz,
edildiğini” belirtmektedir. Öte yandan “klinik olarak aktif izomaltoz, laktoz, tahıl türevli unlar, tüm gerçek ve psödo
İBH’li, daha önce oral demir intoleransı olan, hemoglobin tahıllar, patates, bamya, mısır, süt, soya, yüksek miktarda
düzeyi 100 g/L’nin altında ve eritropoezi uyarıcı ajanlara laktoz içeren peynirler, bal dışındaki tatlandırıcılar, birçok
ihtiyaç duyan hastalarda IV demirin birinci basamak tedavi gıda katkı maddesi ise diyette bulunmamaktadır.57
olarak düşünülmesi gerektiğini; hafif anemik, hastalığı kli- İBH’si olan ve SKD ile tedavi gören 50 yetişkin birey
nik olarak inaktif olan ve daha önce oral demire karşı in- ile yapılan bir çalışmaya göre diyet uygulanmasından yak-
toleransı olmayan hastalarda oral demirin kullanılmasını laşık 10 ay sonra vakaların %66’sında klinik remisyon gö-
belirtmektedir.52 ÜK’ün tıbbi beslenme tedavisinde ulus- rülmüş ve vakaların çoğu kortikosteroid tedavisini
lararası rehberlerin önerileri Tablo 3’te gösterilmiştir.49,53,54 bıraktıklarını bildirmiştir.57 Katılımcıların %43’ünün ÜK,
%10’unun belirsiz kolit olduğu 417 yetişkin hastanın çevri-
TÜK TEDAVİSİNDE GÜNCEL miçi anket bulgularına göre SKD takip eden vakaların
DİYET YAKLAŞıMLARı %33’ü diyetten 2 ay sonra, %42’si ise 6-12 ay sonra semp-
tomatik remisyon yaşadıklarını bildirmiştir. Ayrıca hastalar,
İBH’de relaps dönemlerini kontrol altına alabilmek için SKD ve mevcut durumları arasındaki ilişkiyi değerlendir-
klinik uygulamada kullanılan birçok diyet yaklaşımı diklerinde, hastalığın yaygın semptomları arasında olan
bulunmaktadır. Çoğunlukla kısıtlayıcı olan bu diyetler; kli- karın ağrısı, diyare, dışkıda kan, aktivite kısıtlamaları ve
nik durumu iyi olmayan, steroid bazlı ilaçların kullanı- ağırlık kaybı gibi durumlarda iyileşmeler olduğunu bildir-
mından kaçınmak isteyenler ve özellikle de steroidlerin miştir.15 Başka bir vaka raporu, ÜK hastası için SKD’nin
büyüme durumunu etkileyebileceği çocuklar için düşünül- kolay tolere edilebilirliğini ve önemli yan etkilerinin olma-
mektedir. Buna rağmen mevcut kanıtlara göre, İBH teda- dığını göstermiştir. Ayrıca hasta, kısıtlı diyeti takiben 3-6
visinde net bir diyet önerisi bulunmamakta (pediatrik aylık bir süre içinde dışkı sıklığında azalma, dışkı kıvamında
CH’de tek başıma enteral beslenme (EEN) hariç); bu di- iyileşme, karın ağrısında düzelme ve dışkıda kan bulgusunun
yetlere ilişkin prospektif çalışmaların eksik olduğu ve mev- kaybolduğunu bildirmiştir. Daha sonraki kolonoskopilerde
cut çalışmaların ise örneklem büyüklüğünün az olduğu de pankolitin düzeldiği ve kayda değer herhangi bir infla-
bildirilmektedir.22 masyonun bulunmadığı rapor edilmiştir.56
Literatürde yer alan diyet yaklaşımları aşağıda ince- SKD, pediatrik hastalarda da yarar sağlamaktadır.
lenmiştir; Obih ve ark.nın 6 ÜK hastasının yer aldığı 26 İBH’li pedi-
atrik hastada gerçekleştirdikleri retrospektif çalışmasında,
SPESİFİK KARBoNhİDRAT DİYETİ (SKD) SKD ile birlikte hastalık aktivite indeksi puanlarında ve in-
SKD ilk kez 1920’lerde pediyatrist Dr.Sidney Haas tara- flamasyon ilişkili laboratuar belirteçlerde iyileşmeler ol-
fından çölyak hastalığı olan çocukların tedavisi için uygu- duğu gösterilmiştir.58 Yetişkin ÜK hastaları üzerinde
lanmış, 1994 yılında ise biyokimyacı Elaine Gottschall’ın SKD’yi araştıran prospektif çalışmalar şu an kısıtlıdır.55
kızının ÜK tedavisinde 2 yıl boyunca SKD kullanımını ele Ayrıca SKD’nin zorlayıcı ve kısıtlayıcı bir diyet olduğu

42
Gözde Dumlu Bilgin ve ark. Ülseratif Kolit ve Beslenme

TABLO 3: ÜK’ün tıbbi beslenme tedavisinde uluslararası rehberlerin önerileri.

Dünya Gastroenteroloji Birliği53


Genel
Diyetin inflamatuar aktivite üzerindeki etkisi tam olarak anlaşılamasa da diyet değişiklikleri semptomların azaltılmasına yardımcı olabilmektedir;
 hastalığın aktif evresinde lif miktarını azaltmak,
 Süt ürünleri tolere edildiğinde tüketmek,
 Bağırsak hareketlerini azaltan düşük rezidü diyeti,
Takviyeler
 Yetersiz beslenenler veya oral alımın azaldığı dönemlerde beslenme takviyesi,
 Tüm hastalar için vitamin/mineral takviyesi,
 Eksikliği olanlar için B12 vitamini ve D vitamini,
 Steroid kullanan hastalar için kalsiyum ve D vitamini takviyesi,
 Kronik demir eksikliği anemisi olanlarda oral demir tolere edilmiyorsa ıV demir önerilmelidir.
ESPEN49
Genel
 İBh’li hastalar tanı anında ve sonrasında düzenli olarak malnütrisyon açısından taranmalıdır.
 oral Beslenme Takviyeleri (oNS), İBh’de tıbbi beslenme endike olduğunda ilk adımdır ancak genellikle normal besine ek olarak kullanılan
küçük bir destekleyici tedavidir.
 hastaların enerji gereksinimleri sağlıklı bireyler ile benzerdir.
 Aktif dönemde protein gereksinimleri 1,2-1,5 g/kg/gün’e kadar artırılmalı remisyon döneminde ise genellikle sağlıklı bireyler için önerilen alım düzeyleri
(yetişkinlerde yaklaşık 1 g/kg/gün) ile benzer seyretmektedir.
 Şiddetli ÜK’de enteral beslenme, destekleyici tedavi olarak önerilebilmektedir.
 Parenteral beslenme bağırsak yetmezliği olmadıkça ÜK’de kullanılmamalıdır.
 Enteral veya parenteral olarak spesifik formülasyonlar veya substratlar (örn; glutamin, omega-3 PUFA’lar) önerilmemektedir.
 İBh’de remisyonun sürdürülmesinde birincil tedavi olarak enteral ve parenteral beslenme önerilmemektedir.
 İBh’si olan obez bireylerin yalnızca stabil remisyon evrelerinde kilo vermeleri tavsiye edilmelidir.
Takviye
 Demir eksikliği anemisi olan tüm İBh’liler demir takviyesi almalıdır.
oral demir; hafif anemik, hastalığı klinik olarak inaktif olan ve daha önce oral demire karşı intoleransı olmayan hastalar
ıV demir; klinik olarak aktif İBh’li, daha önce oral demir intoleransı olan, hemoglobin düzeyi 100 g/L’nin altında ve eritropoezi uyarıcı ajanlara
ihtiyaç duyan hastalar
 Relaps döneminde (yetişkinler ve çocuklar) ve steroid tedavisi görenlerde, düşük kemik mineral yoğunluğunun önlenmesine yardımcı olmak için
serum kalsiyumu ve 25(oh) D vitamini izlenmeli ve gerekirse takviye edilmelidir.
 hafif ve orta şiddetli ÜK’de yalnızca Lactobacillus reuteri remisyonun sağlanmasında kullanılabilmektedir.
 Remisyonun sürdürülmesi için probiyotik tedavisi düşünülmelidir.
 Remisyonun sürdürülmesini desteklemek için omega-3 PUFA’lar ile takviye önerilmemelidir
İngiliz Gastroenteroloji Derneği54
Genel
 İBh’li bireyler enerji, makro ve mikro besin öğesi gereksinimlerini karşılayan çeşitli bir diyet almaya teşvik edilmelidir. Malnütrisyon riski altında olan herkes
diyetisyen veya beslenme ekibi tarafından gözden geçirilmeli ve beslenme gereksinimlerinin karşılanamadığı durumlarda enteral veya parenteral beslenme ile
takviye endikedir.
 Bazı diyet bileşenleri (tahıllar, diyet lifi, şeker, yağ, meyve, sebzeler ve protein) İBh ile ilişkilendirilmekte ancak relaps veya devam eden semptomlar tek bir
diyet bileşenine atfedilmemelidir.
 Kanıta dayalı olmayan, kendi kendine yönlendirilen dışlama diyetleri, yetersiz diyet kalitesine ve besin öğesi eksikliğine yol açabileceğinden önerilmemelidir.
 Fonksiyonel bağırsak semptomlarını tedavi etmek için düşük FoDMAP diyeti kullanılabilmektedir.
Takviye
 D vitamini düzeylerinin ölçülmesi ve eksikliğinin düzeltilmesi önerilmektedir.

43
Gözde Dumlu Bilgin ve ark. Ülseratif Kolit ve Beslenme

unutulmamalı ve yetersizlik riskine karşı mutlaka bir tabildiği ve fonksiyonel semptomları (şişkinlik, gaz veya
uzman gözetimi altında hastalara uygulanması gerektiği karın ağrısı gibi) azaltarak hastaların yaşam kalitesini artı-
vurgulanmalıdır. rabildiği gösterilmiştir.60
Bu diyet modeli hastaları mikro veya makro besin
AKDENİz DİYETİ öğesi eksikliklerine yatkın hale getirebileceğinden uzun sü-
Akdeniz diyeti; bitkisel besinlerin yüksek miktarlarda alın- reli tedavi olarak uygulanmamalıdır.22
dığı, doymuş ve trans yağ asitlerinin yerine zeytinyağı gibi
tekli doymamış yağ asitlerinin tercih edildiği, posa içeren ANTİ-İNFLAMATUAR DİYET
tam tahılların ve kuruyemişlerin alımıyla birlikte kırmızı Anti-inflamatuar diyet, Olendzki ve ark. tarafından ÜK ve
et tüketiminin azaltılmasını öneren bir diyet modelidir.24 CH hastalarında inflamasyonun azaltılmasına yönelik ge-
Bu diyetin öne sürülen mekanizması; oleik asit (zeytinyağı) liştirilen bir beslenme modelidir ve diyet; anti-inflamatuar
içeriğinin, anti-inflamatuar özelliklere sahip omega-3 PU- besin öğelerinin, baharatların ve özellikle balık gibi omega-
FA’lar bakımından zengin besinlerin ve yüksek miktarda 3 PUFA kaynaklarının alımını desteklemektedir.24 Bu di-
lif tüketiminin bağırsak mikrobiyotasında olumlu değişik- yetin temel özellikleri; karbonhidrat kısıtlaması (laktoz,
liklere katkıda bulunabilmesidir.22 rafine/işlenmiş kompleks karbonhidratlar), prebiyotik ve
Yapılan sistematik bir derlemede, ÜK riskini önle- probiyotiklerin alınması, yağ alımının değiştirilmesi (doy-
mede yüksek miktarda sebze tüketiminin etkili olması ve muş yağların azaltılması ve omega-3 PUFA’ların alımı),
toplam yağ, toplam PUFA, omega-6 PUFA ve et tüketimi- besin öğesi eksikliklerinin ve besin intoleranslarının tespiti
nin ÜK riskinde artış ile ilişkilendirilmesi, bu hastalarda ve son olarak, besin öğesi emilimini iyileştirmek ve tam lif
Akdeniz diyetinin yararlı bir müdahale olabileceğine dair alımını azaltmak için besin dokusunun (örneğin, öğütülmüş
umut vadetmektedir.20 Öte yandan bu diyet, yüksek oranda veya harmanlanmış besin formları) değiştirilmesi şeklinde-
lif içermesi nedeniyle özellikle hastalığın relaps dönemle- dir.55 Ayrıca diyette günlük meyve ve sebze tüketimi önem-
rinde uygun olmamakta ve hastalar remisyon dönemine lidir ve B3, B6, E ve C vitamini, beta-karoten gibi
geçtikten sonra tavsiye edilmektedir. Akdeniz Diyeti ile il- anti-inflamatuar bileşenlere ek olarak çinko ve magnezyum
gili vurgulanması gereken en önemli noktalardan biri de da yer almaktadır. Bu diyette hayvansal proteinlere izin ve-
hastayı beslenme yetersizliklerine maruz bırakma riskinin rilmekle birlikte daha çok baklagillerden gelen bitkisel pro-
diğer diyetlere göre oldukça düşük olmasıdır.24 teinler önerilmekte ve tercih edilmektedir.55 Olendzki ve
ark.nın yaptığı retrospektif bir vaka serisinde semptomla-
DÜŞÜK FoDMAP DİYETİ rın yeterince kontrol altına alınamadığı, farmasötik tedaviye
Düşük FODMAP diyeti, SKD’ye benzer şekilde zayıf yanıtsız olan 3’ü ÜK olmak üzere 11 İBH’si olan bireyin
emilen ve yüksek oranda fermente olabilen kısa zincirli tümünde anti-inflamatuar diyet ile birlikte semptomlarda
karbonhidratların (monosakaritler, disakkaritler, oligosa- iyileşme ve ilaç alımında azalma olduğu rapor edilmiştir.61
karitler) ve poliollerin azaltılmasını önermektedir.
SKD’den farklı olarak monosakkarit alımı bu diyet mo- SoNUÇ
delinde yer almamaktadır. Zayıf emilen karbonhidratların Beslenme, ÜK patogenezinde etkili olan önemli çevresel
kolonda disbiyoza, inflamasyona, fermantasyona, su sal- faktörlerden biridir. Son yıllarda doymuş yağ, şeker, işlen-
gılamasına ve lüminal distansiyona yol açabilme potansi- miş ve kırmızı et içeriği yüksek; diyet lifi, omega-3 PU-
yeli her iki diyet modelinin de benzer etki mekanizması FA’lar, meyve ve sebze içeriği düşük Batı tarzı beslenme
olarak öne sürülmektedir.11 Düşük FODMAP diyeti, 2 ila modeli ÜK insidansında artış ile ilişkilendirilmektedir.
4 haftalık bir süre boyunca tüm diyet FODMAP’lerinin Hastalarda malnutrisyonun ve komplikasyonların önlen-
katı bir şekilde azaltılması ve ardından hastanın semp- mesinde tıbbi beslenme tedavisi büyük önem taşımaktadır.
tomlarına ve toleransına dayalı olarak FODMAP’lerin ye- Güncel rehberler hastalığın tedavisinde net bir diyet olma-
niden uygulanması gibi aşamalar oluşmaktadır. dığını vurgularken bireysel semptomların kontrol altına
Croagh ve ark. yaptıkları bir pilot çalışmada, poşiti alınmasında SKD, Akdeniz diyeti, anti-inflamatuar diyet
olmayan ÜK hastalarında düşük FODMAP diyetinin ve düşük FODMAP diyeti gibi yaklaşımlara literatürde
uyuma bağlı olarak dışkı sıklığını iyileştirdiğini göster- rastlanmaktadır. Bu diyetlerin etkinliğini araştıran çalış-
miştir.59 Bodini ve ark.nın yürüttüğü bir diğer çalışmada, maların oldukça sınırlı olması nedeniyle diyetlerin güven-
55 İBH’li (35 CH, 20 ÜK) bireyde düşük FODMAP diyeti liğini ve etkinliğini araştıran daha fazla sayıda klinik
ile 6 haftalık tedavinin fekal kalprotektin düzeylerini azal- çalışmanın yapılması büyük önem taşımaktadır.

44
Gözde Dumlu Bilgin ve ark. Ülseratif Kolit ve Beslenme

KAYNAKLAR
1. Ungaro R, Mehandru S, Allen PB, Peyrin-Biroulet L, Colombel JF. Ulcerative 22. Vasudevan J, DiVincenzo C, Feagins LA. optimizing Nutrition to Enhance
colitis. Lancet. 2017;389(10080):1756-70. the Treatment of Patients with ınflammatory Bowel Disease. Gastroenterol
2. Kikut J, Konecka N, ziętek M, Kulpa D, Szczuko M. Diet supporting therapy hepatol. 2022;18(2):95-103.
for inflammatory bowel diseases. Eur J Nutr. 2021;60(5):2275-91. 23. Bertani L, Ribaldone DG, Bellini M, Mumolo MG, Costa F. ınflammatory bowel
3. Lomer MCE. Symposium 7: Nutrition in inflammatory bowel disease Dietary diseases: ıs there a role for nutritional suggestions? Nutrients. 2021;13(4):1-
and nutritional considerations for inflammatory bowel disease. Proc Nutr Soc. 19.
2011;70(3):329-35. 24. Mentella MC, Scaldaferri F, Pizzoferrato M, Gasbarrini A, Miggiano GAD. Nu-
4. Abraham BP. Symptom management in inflammatory bowel disease. Expert trition, ıBD and Gut Microbiota: A Review. Nutrients. 2020;12(4):1-20.
Rev Gastroenterol hepatol. 2015;9(7):953-67. 25. Dixon LJ, Kabi A, Nickerson KP, McDonald C. Combinatorial effects of diet
5. Gkikas K, Gerasimidis K, Milling S, ıjaz Uz, hansen R, Russell RK. Dietary and genetics on inflammatory bowel disease pathogenesis. ınflamm Bowel
strategies for maintenance of clinical remission in inflammatory bowel dis- Dis. 2015;21(4):912-22.
eases: Are we there yet? Nutrients. 2020;12(7):1-20. 26. Jiang Y, Jarr K, Layton C, Gardner CD, Ashouri JF, Abreu MT, et al. Thera-
6. Barros VJ da S, Severo JS, Mendes PhM, et al. Effect of dietary interventions peutic ımplications of Diet in ınflammatory Bowel Disease and Related ım-
on inflammatory biomarkers of inflammatory bowel diseases: A systematic mune-Mediated ınflammatory Diseases. Nutrients. 202113(3):890.
review of clinical trials. Nutrition. 2021;91-2. 27. owczarek D, Rodacki T, Domagała-Rodacka R, Cibor D, Mach T. Diet and nu-
7. Wark G, Samocha-Bonet D, Ghaly S, Danta M. The Role of Diet in the Patho- tritional factors in inflammatory bowel diseases. World J Gastroenterol.
genesis and Management of ınflammatory Bowel Disease: A Review. Nutri- 2016;22(3):895-905.
ents. 2021;13(135):1-24. 28. hiippala K, Kainulainen V, Kalliomäki M, Arkkila P, Satokari R. Mucosal preva-
8. Kucharzik T, Koletzko S, Kannengießer K, Dignaß A. Ulcerative Colitis-Diag- lence and interactions with the epithelium indicate commensalism of Sut-
nostic and Therapeutic Algorithms. Dtsch Arztebl ınt. 2020;117:564-73. terella spp. Front Microbiol. 2016;7:1706.
9. Maldonado-contreras A. Food as Treatment of ın flammatory Bowel Diseases. 29. Frank DN, St. Amand AL, Feldman RA, Boedeker EC, harpaz N, Pace NR.
ınfect ımmun. 2022;90(5):1-19. Molecular-phylogenetic characterization of microbial community imbalances
10. Cosnes J, Gowerrousseau C, Seksik P, Cortot A. Epidemiology and natural in human inflammatory bowel diseases. Proc Natl Acad Sci USA.
history of inflammatory bowel diseases. Gastroenterology. 2011;140(6):1785- 2007;104(34):13780-5.
94.e4. 30. Wang F, Feng J, Gao Q, Ma M, Lin X, Liu J, et al. Carbohydrate and protein
11. Rondanelli M, Lamburghini S, Faliva MA, Peronib G, Rivac A, Allegrini P, et al. intake and risk of ulcerative colitis: Systematic review and dose-response
A food pyramid, based on a review of the emerging literature, for subjects with meta-analysis of epidemiological studies. Clin Nutr. 2017;36(5):1259-65.
inflammatory bowel disease. Endocrinol Diabetes y Nutr. 2021;68(1):17-46. 31. Ananthakrishnan AN, Khalili h, Konijeti GG, higuchi LM, De Silva P, Korzenik
12. Keshteli Ah, Madsen KL, Dieleman LA. Diet in the pathogenesis and man- JR, et al. A prospective study of long-term intake of dietary fiber and risk of
agement of ulcerative colitis; A review of randomized controlled dietary inter- Crohn’s disease and ulcerative colitis. Gastroenterology. 2013;145(5):970-
ventions. Nutrients. 2019;11(7):1-12. 7.
13. Turpin W, Goethel A, Bedrani L, Croitoru K. Determinants of ıBD heritability: 32. Desai MS, Seekatz AM, Koropatkin NM, Kamada N, hickey CA, Wolter M, et
Genes, Bugs, and More. ınflamm Bowel Dis. 2018;24(6):1133-48. al. A Dietary Fiber-Deprived Gut Microbiota Degrades the Colonic Mucus Bar-
14. Ko Y, Butcher R, Leong RW. Epidemiological studies of migration and envi- rier and Enhances Pathogen Susceptibility. Cell. 2016;167(5):1339-53.e21.
ronmental risk factors in the inflammatory bowel diseases. World J Gas- 33. Chan SSM, Luben R, Van Schaik F, oldenburg B, Bueno-de-Mesquita hB,
troenterol. 2014;20(5):1238-47. hallmans G, et al. Carbohydrate intake in the etiology of Crohn’s disease and
15. Suskind DL, Wahbeh G, Cohen SA, Damman CJ, Klein J, Braly K, et al. Pa- ulcerative colitis. ınflamm Bowel Dis. 2014;20(11):2013-21.
tients Perceive Clinical Benefit with the Specific Carbohydrate Diet for ın- 34. Jantchou P, Morois S, Clavel-Chapelon F, Boutron-Ruault MC, Carbonnel F.
flammatory Bowel Disease. Dig Dis Sci. 2016;61(11):3255-60. Animal protein intake and risk of inflammatory bowel disease: The E3N
16. John S, Luben R, Shrestha SS, Welch A, Khaw KT, hart AR. Dietary n-3 prospective study. Am J Gastroenterol. 2010;105(10):2195-201.
polyunsaturated fatty acids and the aetiology of ulcerative colitis: A UK 35. Rashvand S, Somi Mh, Rashidkhani B, hekmatdoost A. Dietary protein in-
prospective cohort study. Eur J Gastroenterol hepatol. 2010;22(5):602-6. takes and risk of ulcerative colitis. Med J ıslam Repub ıran. 2015;29(1):744-
17. Roncoroni L, Gori R, Elli L, Tontini GE, Doneda L, Norsa L, et.al. Nutrition in 51.
Patients with ınflammatory Bowel Diseases: A Narrative Review. Nutrients. 36. Gilbert MS, ıjssennagger N, Kies AK, van Mil SWC. Protein fermentation in
2022;14(4):1-14. the gut; implications for intestinal dysfunction in humans, pigs, and poultry. Am
18. De Castro MM, Pascoal LB, Steigleder KM, Siqueira BP, Corona LP, Ayri- J Physiol - Gastrointest Liver Physiol. 2018;315(2):G159-G170.
zono MDLS, et.al. Role of diet and nutrition in inflammatory bowel disease. 37. Le Leu RK, Young GP, hu Y, Winter J, Conlon MA. Dietary red meat aggra-
World J Exp Med. 2021;11(1):1-16. vates dextran sulfate sodium-induced colitis in mice whereas resistant starch
19. Khademi z, Saneei P, hassanzadeh-Keshteli A, Daghaghzadeh h, Tavakkoli attenuates inflammation. Dig Dis Sci. 2013;58(12):3475-82.
h, Adibi P, et al. Association Between ınflammatory Potential of the Diet and 38. Jowett SL, Seal CJ, Pearce MS, Phillips E, Gregory W, Barton JR, et al. ın-
Ulcerative Colitis: A Case-Control Study. Front Nutr. 2021;7:602090. fluence of dietary factors on the clinical course of ulcerative colitis: A prospec-
20. hou JK, Abraham B, El-Serag h. Dietary intake and risk of developing in- tive cohort study. Gut. 2004;53(10):1479-84.
flammatory bowel disease: A systematic review of the literature. Am J Gas-
39. ımaoka A, Shima T, Kato K, Mizuno S, Uehara T, Matsumoto S, et al. Anti-in-
troenterol. 2011;106(4):563-73.
flammatory activity of probiotic Bifidobacterium: Enhancement of ıL-10 pro-
21. Racine A, Carbonnel F, Chan SSM, hart AR, Bueno-de-Mesquita hB, old- duction in peripheral blood mononuclear cells from ulcerative colitis patients
ernburg B, et al. Dietary Patterns and Risk of ınflammatory Bowel Disease in and inhibition of ıL-8 secretion in hT-29 cells. World J Gastroenterol.
Europe: Results from the EPıC Study. ınflamm Bowel Dis. 2016;22(2):345-54. 2008;14(16):2511-6.

45
Gözde Dumlu Bilgin ve ark. Ülseratif Kolit ve Beslenme

40. hart AR, Luben R, olsen A, Tjonneland A, Linseisen J, Nagel G, et al. Diet in 51. Nazarenkov N, Seeger K, Beeken L, Ananthakrishnan AN, Khalili h, Lewis JD,
the aetiology of ulcerative colitis: A European prospective cohort study. Di- et al. ımplementing Dietary Modifications and Assessing Nutritional Adequacy
gestion. 2008;77(1):57-64. of Diets for ınflammatory Bowel Disease. Gastroenterol hepatol Vol.
41. Ananthakrishnan AN, Khalili h, Konijeti GG, higuchi LM, de Silva P, Fuchs 2019;15(3):133-44.
CS, et al. Long-term intake of dietary fat and risk of ulcerative colitis and 52. Dignass AU, Gasche C, Bettenworth D, Birgegård G, Danese S, Gisbert JP,
Crohn’s disease. Gut. 2014;63(5):776-84. et al. European Consensus on the Diagnosis and Management of ıron Defi-
42. Wędrychowicz A, zając A, Tomasik P. Advances in nutritional therapy in in- ciency and Anaemia in ınflammatory Bowel Diseases. 2015; 9(3):211-22.
flammatory bowel diseases: Review. World J Gastroenterol. 2016;22(3):1045- 53. Bernstein CN, Fried M, Krabshuis Jh, Cohen h, Eliakim R, Fedail S, et al.
66. World gastroenterology organization practice guidelines for the diagnosis and
43. Balestrieri P, Ribolsi M, Guarino MPL, Emerenziani S, Altomare A, Cicala M. management of ıBD in 2010. ınflamm Bowel Dis. 2010;16(1):112-24.
Nutritional Aspects in ınflammatory Bowel Diseases. Nutrients. 54. Lamb CA, Kennedy NA, Raine T, hendy PA, Smith PJ, Limdi JK, et al. British
2020;12(372):1-11. Society of Gastroenterology consensus guidelines on the management of in-
44. Kühn F, Klar E. Surgical Principles in the Treatment of Ulcerative Colitis. Visz flammatory bowel disease in adults. Gut. 2019;68:1-106.
Gastrointest Med Surg. 2015;31(4):246-50. 55. Weber AT, Shah ND, Sauk J, Limketkai BN. Popular Diet Trends for ınflam-
45. Marsh A, Rindfleish S, Bennett K, Croft A, Chachay V. outcomes of dietary matory Bowel Diseases: Claims and Evidence. Curr Treat options Gas-
management approaches in active ulcerative colitis: A systematic review. Clin troenterol. 2019;17(4):564-76.
Nutr. 2022;41(2):298-306. 56. Khandalavala BN, Nirmalraj MC. Resolution of severe ulcerative colitis with
46. holt DQ, Strauss BJ, Moore GT. Patients with inflammatory bowel disease the specific carbohydrate diet. Case Rep Gastroenterol. 2015;9:291-5.
and their treating clinicians have different views regarding diet. J hum Nutr 57. Kakodkar S, Farooqui AJ, Mikolaitis SL, Mutlu EA. The Specific Carbohydrate
Diet. 2017;30(1):66-72. Diet for ınflammatory Bowel Disease: A Case Series. J Acad Nutr Diet.
47. Casanova MJ, Chaparro M, Molina B, Merino o, Batanero R, Dueñas- 2015;115(8):1226-32.
Sadornil C, et al. Prevalence of malnutrition and nutritional characteristics of 58. obih C, Wahbeh G, Lee D, Braly K, Giefer M, Shaffer ML, et al. Specific car-
patients with inflammatory bowel disease. J Crohn’s Colitis. bohydrate diet for pediatric inflammatory bowel disease in clinical practice
2017;11(12):1430-9. within an academic ıBD center. Nutrition. 2016;32(4):418-25.
48. Walton M, Alaunyte ı. Do patients living with ulcerative colitis adhere to healthy 59. Croagh C, Shepherd SJ, Berryman M, Muir JG, Gibson PR. Pilot study on the
eating guidelines? A cross-sectional study. Br J Nutr. 2014;112(10):1628- effect of reducing dietary FoDMAP intake on bowel function in patients with-
35. out a colon. ınflamm Bowel Dis. 2007;13(12):1522-8.
49. Bischoff SC, Escher J, hébuterne X, Kłęk S, Krznaric z, Schneider S, et al. 60. Bodini G, zanella C, Crespi M, Pumo SL, Demarzo MG, Savarino E, et al. A
ESPEN practical guideline: Clinical Nutrition in inflammatory bowel disease. randomized, 6-wk trial of a low FoDMAP diet in patients with inflammatory
Clin Nutr. 2020;39(3):632-53. bowel disease. Nutrition. 2019;67:110542.
50. Brown AC, Rampertab SD, Mullin GE. Existing dietary guidelines for Crohns 61. olendzki BC, Silverstein TD, Persuitte GM, Ma Y, Baldwin KR, Cave D. An
disease and ulcerative colitis. Expert Rev Gastroenterol hepatol. anti-inflammatory diet as treatment for inflammatory bowel disease: a case se-
2011;5(3):411-25. ries report. Nutr J. 2014;13(1):1-7.

46

View publication stats

You might also like