You are on page 1of 8

Bes Diy Derg 2016:44(3):257-264 Derleme/Review

Diyabetik Gastroparezide Beslenme Tedavisi


Nutritional Therapy in Diabetic Gastroparesis
Sema Çalapkorur1, Habibe Şahin1
1
Erciyes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü, Kayseri, Türkiye

Ö­ZET
Gecikmiş gastrik boşalma olarak tanımlanan gastroparezi diyabetik hastalarda sıklıkla karşılaşılan bir komplikasyon olarak
bilinmektedir. Diyabetteki metabolik değişiklikler sonucunda bozulan gastrik motor işlevi diyabetik gastropareziye neden olarak,
hastalarda bulantı/kusma, abdominal ağrı, anoreksiya ve kötü glisemik kontrol gibi çeşitli semptomlara yol açabilir. Bu semptomlar
diyet modifikasyonları ve/veya medikal tedavi ile kontrol altına alınabilir. Medikal tedavide prokinetikler, antiemetikler ve ağrı kesiciler
kullanılırken, diyet tedavisinde hastanın beslenme durumuna ve üst gastrointestinal sistem (GİS) semptomlarına göre bir beslenme planı
oluşturulması gerekmektedir. Bu hastalarda gastrik boşalmayı hızlandırmak için posa ve yağdan fakir bir diyet önerilmeli, sıvı besinler
mideyi kolay terk etmesi nedeniyle tercih edilmelidir. Bunun yanında bir öğündeki besinlerin tüketim miktarı azaltılırken, öğün sıklığı
arttırılmalıdır. Ağır gastroparezi vakalarında enteral ve/veya parenteral beslenme gerekli olabilir. Hastalara yapılacak doğru beslenme
müdahaleleri ile glisemik kontrol sağlanabilir, hastalık semptomları azaltılabilir ve bunlara bağlı olarak hastaların yaşam kalitesi
arttırılabilir. Bu derlemede, diyabetin tıbbi beslenme tedavisinde genellikle göz ardı edilen ve çok fazla bilimsel literatüre rastlanmayan
diyabetik gastroparezinin beslenme tedavisi irdelenmiştir.
Anahtar kelimeler: Diyabet, gastroparezi, beslenme tedavisi

ABSTRACT
Gastroparesis defined as delayed gastric emptying is known as a common complication in diabetic patients. Gastric motor function
deteriorated as a result of metabolic changes in diabetes can cause diabetic gastroparesis, hence patients experience a variety of
symptoms such as nausea/vomiting, abdominal pain, anorexia and poor glycemic control. These symptoms can be controlled with diet
modifications and/or medical therapy. Prokinetics, antiemetics and analgesics commonly used in medical therapy; besides nutrition
treatment should be based on the patient’s nutritional status and upper gastrointestinal symptoms. In these patients, fiber and fat poor
diet should be recommended to accelerate gastric emptying; liquid foods are preferable due to easy to leave the stomach. Besides this,
the amount of nutrients in a meal should be reduced, meal frequency should be increased. In severe cases of gastroparesis, enteral and/
or parenteral nutrition may be necessary. Patients will be provided with proper nutrition interventions achieved glycemic control and
reduced disease symptoms and patient’s quality of life can be increased depending on them. In this review, medical nutrition therapy in
diabetes gastroparesis often neglected and without much scientific literature is discussed.
Keywords: Diabetes, gastroparesis, nutritional therapy

GİRİŞ

Duodenum veya pilorda herhangi bir mekanik progressif müsküler distrofi, sistemik skleroz
obstrüksiyon olmadan mide boşalma zamanındaki ve amiloidoz gibi bir hastalığın seyri sırasında
uzama “gastroparezi” olarak tanımlanır. gelişebilir. Bununla beraber, diyabetli hastalarda
Gastroparezi ya da gecikmiş gastrik boşalma, da gastrik boşalmada bozukluk sık görülen
midenin içeriğinin ince bağırsağa aktarımının bir durumdur. İlk defa 1945 yılında Randles
daha uzun zaman alması durumudur. Hastalar tarafından tanımlanmıştır (2). Kassender 1958’de
arasında “mide felci” olarak da bilinir (1). bu sendrom için gastroparezi diabeticorum
(diyabetik gastroparezi) terimini kullanmıştır
Akut gastroparezi farklı enfeksiyoz ajanlara (3). Bu derlemede diyabetik gastroparezinin
bağlı olarak akut gastroenterit, akut metabolik epidemiyolojisi, patofizyolojisi, klinik bulguları
veya endokrin düzensizlik gibi birçok nedenden ve beslenme tedavisine yönelik literatür bilgisi
dolayı ortaya çıkar. Kronik gastroparezi, doğrultusunda bilgi vermek amaçlanmıştır.

İletişim/Correspondence: E-posta: dyt_sema@hotmail.com


Araş. Gör. Sema Çalapkorur Geliş tarihi/Received: 24.10.2016
Erciyes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü, Kabul tarihi/Accepted: 23.12.2016
Melikgazi, Kayseri
258 Çalapkorur S ve ark.

Gastroparezinin Epidemiyolojisi

Diyabetik gastroparezi (DGP), diyabetin iyi DGP’de en çok göze çarpan özelliktir. Pilorik
bilinen komplikasyonlarından biridir. Bununla dismotilitenin pilorik basınç dalgalarının artmasını
beraber gastroparezinin gerçek insidansını ve artmış pilorik tonusu yansıttığı rapor edilmiştir.
bilmek zordur. Bunun nedeni, gastrik boşalma Gastrik boşalmadaki gecikme genellikle
bozulmuş ancak asemptomatik olabilir. Tip 1 diyabetik hastalarda antroduodenal koordinasyon
ve tip 2 diyabetik hastalarda gastroparezi ile bozukluğundan kaynaklanır. Artmış kan glukoz
diyabet süresinin uzunluğu doğru orantılıdır. Tip düzeylerinin diyabetik hastalarda gastrik
1 diyabetiklerin %25-55’inde, tip 2 diyabetiklerin boşalmada bozulmaya neden olduğu gösterilmiştir.
ise %30’unda gastrik boşalmada gecikme olduğu Ayrıca sağlıklı gönüllülerde hiperglisemi özellikle
rapor edilirken, gastroparezinin toplumdaki lokalize pilorik kontraksiyonları stimüle ettiği
prevelansının tip 1 diyabetlilerde yaklaşık %5 ve ve antral faz 3 aktivite varlığını inhibe ettiği
tip 2 diyabetlilerde %1 olduğu bildirilmektedir (4). gösterilmiştir (8,9).
Kadın-erkek oranı ise 4/1’dir. Mide boşalmasının
kadınlarda erkeklerden daha yavaş olması Diyabetteki birçok anormallik gastrik motor
cinsiyet farkını açıklayabilir (5). Bu farklılığın disfonksiyona (otonomik nöropati, enterik
etiyolojisi henüz net olarak açıklanamamakta, nöropati, cajal hücrelerindeki anormallik, kan
ancak diyabetik kadınlarda abdominal şişkinlik/ glukozundaki akut dalgalanmalar, inkretin bazlı
dolgunluk prevalansının yüksek olmasıyla ilaçlar ve psikosomatik etmenler) neden olur.
ilişkilendirilmektedir (6,7). Son yapılan bir hayvan Diyabette üst GİS semptomlar DGP ile ilişkilidir.
deneyinde diyabetin dişilerde enterik sinir sistemi Erken doyma, abdominal distansiyon, reflü, mide
üzerinde daha fazla etki gösterdiği bunun da DGP spazmı, düzensiz glisemik kontrol, iştah azalması,
postprandiyal bulantı ve kusma ve bazen ağırlık
nedeni olabileceği bildirilmiştir (5).
kaybı DGP ile ilişkisi olan semptomlar arasında
Gastroparezinin Patofizyolojisi sayılabilir (5,10).

Gastrik boşalmada, düz kaslar, ekstrinsik otonom Gastrik retansiyon asemptomatik olabilir ve
sinirler ve özelleşmiş pacemaker (cajal) hücreler vagal denervasyonla ilişkili afferent disfonksiyon
arasındaki etkileşim önemlidir. Diyabetik sonucunda gelişir. Ayrıca gastrik boşalma, gastrik
gastroparezi (DGP) ile ilişkili gastrik motor akomodasyonda bozulma, visseral hipersensitivite
anormallikler hem sindirim sırasında, hem gibi diğer mekanizmalarla da bozulabilir ve
de post prandial evrede gösterilmiştir. Yemek diğer üst GİS semptomlarla karışabilir. Ama
sonrası normal olarak 2 saat sonra proksimal dolgunluk, üst abdominal bölgede ağrı ve azalmış
miyoelektriksel aktivite başlar ve GİS’in alt açlık duygusunun gastrik boşalmada gecikmeyle
kısımlarına doğru yayılım gösterir. Bu migratuar yakından ilişkili olduğu unutulmamalıdır (5,10).
motor kompleks olarak adlandırılır. Dört ayrı
Gastroparezide Klinik Bulgular
fazdan oluşur. Her 1.5-2 saatte bir bu fazlar tekrarlar
ve bu fazların düzenleyicisi gastrointestinal peptid DGP’ye bağlı semptomlar postprandial bulantı,
hormon olan motilindir. İlk faz 45-60 dakika sürer, epigastrik yanma, abdominal ağrı, şişkinlik,
relatif inaktiviteyi kapsar. Bunu izleyen faz 2, 30- birkaç saat önce yenilen yiyecekleri sindirilmemiş
45 dakika arasında süren tekrarlayıcı peristaltik halde kusma, anoreksiya ve erken doygunluğa
dalgalardır. Bu peristaltizmler en yüksek düzeye kadar çeşitlilik gösterebilir. DGP bazen midede
faz 3’te ulaşır ve 10 dakika kadar sürer. Bunu bezoar oluşması ile ortaya çıkabilir. Kötü glisemik
geçişle ilgili süreç izler (faz 4). Motilin faz 3 gibi kontrol de DGP’nin bir sonucu olabilir (5,10).
etki gösterir. Bu fazda sindirilmemiş materyal
mideden uzaklaştırılır. DGP’de migrasyon motor Diyabetik gastroparezinin klinik sonuçları,
komplekste faz 3’ün yokluğu söz konusudur. GİS semptomların indüklenmesi, ilaç
Post prandial evrede antrumun motilite azlığı emilimlerinin değişmesi ve glisemik kontrolün
Diyabetik Gastroparezide Beslenme Tedavisi 259

düzensizleşmesidir. DGP’nin en sık görülen boşalmayı iyileştirmek ve semptomları kontrol


belirtileri bulantı ve kusmadır. Hastalarda altında tutmaktır (1,5,11).
kusma, epizodik veya persistan olabilir. Bulantı
ve kusma epizotları günler hatta aylar sürebilir. İlaç Tedavisi
Diğer belirtiler ise göğüste yanma hissi, karın
ağrısı, erken doygunluk hissi, karında şişkinlik Gastroparezinin tedavisinde, prokinetik ajanlar,
ve gerginliktir. Uzamış gastrik boşalma, yiyecek antiemetikler ve ağrı kesiciler kullanılmaktadır.
ve ilaçların emiliminin bozulmasına, ilaçların Prokinetik ajanlardan antidopaminerjikler
kan düzeylerinin tedavi edici düzeylerinin (domperidon and metoklopramid) serotonerjik
altında kalmasına, kan glukoz düzeylerinde geniş prokinetikler (sisaprid), motilin agonistleri ve
dalgalanmalara ve beklenilmeyen postprandiyal ghrelin agonistleri gastrik boşalmayı hızlandırır
hipoglisemilere yol açar (5,10). ve postprandiyal semptomları azaltmaktadırlar.
Antiemetikler, gastroparezinin tedavisinde şart
Gastrik boşalmada değişme postprandiyal kan değildir, ancak bulantı ve kusma varsa tedaviye
glukoz düzeyini etkileyebilir, bu da kötü glisemik eklenebilir. Metoklopramid hem prokinetik, hem
kontrole yol açar. Gastrik boşalmada gecikmeye
de antiemetik olarak kullanılmaktadır. Enterik
rağmen ekzojen insülin verilmeye devam edilirse
nöropatiye bağlı olarak sık görülen abdominal
hipoglisemi oluşabilir. Diyabetik bir bireyde kan
ağrının tedavisi için ağrı kesiciler önerilebilir. İlaca
şekeri regülasyonundaki bozukluk DGP gelişimine
dair ilk gösterge olabilir. Gastroparezinin klasik dirençli vakalarda nörostimülasyon (elektriksel
semptomları görülen tip 1 ve tip 2 diyabetik gastrik uyarı) ve/veya jejunal enteral nütrisyon
bireylerde kardiyovasküler hastalıklar (KVH), düşünülebilir (1,4,5).
hipertansiyon (HT), retinopati görülme olasılığı
daha yüksektir ve bu durumun altında yatan sorun Beslenme Tedavisi
aslında mikroanjiyopati ve ya makroanjiyopatidir
Diyabetik gastroparezinin beslenme tedavisi
(5,10).
genellikle göz ardı edilmektedir. Buna karşın diyet
Gastroparezide Tanı modifikasyonları semptomların azaltılmasında
ve glisemik kontrolün iyileştirilmesinde önemli
Gastroparezinin klinik seyri genellikle sessizdir. rol oynamaktadır. Gastroparezili hastalarında
Üst GİS semptomları olan hastalarda öncelikle beslenme müdahalesinin sonuçlarını açıklayacak
gastrit, gastrik ülser, duodenal ülser ve malignite randomize kontrollü klinik çalışmalar
ekarte edilmelidir. Mide boşalma işlevi birçok yapılmamıştır ve beslenme tedavilerine ilişkin
farklı teknik ile değerlendirilebilir. Temel tanı güçlü kanıt düzeyli öneriler de bulunmamaktadır.
yöntemleri üst GİS endoskopisi, baryumlu grafi, Bununla birlikte, son zamanlarda gözlemsel
mide boşalma sintigrafisi, manyetik rezonans ve çalışmalara dayanan veya uzman görüşlerine dair
elektrogastrografidir (5).
beslenme önerileri yayınlanmaktadır. Diyabetik
Gastroparezinin Tedavi Yöntemleri gastroparezili hastaların beslenme yönetiminde
durumun ciddiyetini tanımlamak için 3
DGP’de kesin tanı konulduktan sonra diyet basamaklı bir protokol uygulanmalıdır. Beslenme
modifikasyonları ve/veya medikal tedavi ile yeterli müdahalesi, hastanın beslenme alışkanlıklarına
semptomatik kontrol başarılabilir. Diyabetik göre bireyselleştirilerek ve Gİ semptomların (hafif,
hastaların bir alt grubunda mide boşalması hızlı orta, ağır) şiddetine uygun olarak yapılmalıdır
olduğu için ilaç tedavisine başlanmadan önce (2,4). Buna göre:
hastanın mide boşalmasının hızlı olmadığından
emin olunmalıdır. Diyabetik veya diyabetik 1) Hastanın beslenme durumu değerlendirilmelidir.
olmayan gastroparezi için henüz spesifik bir ilaç
geliştirilememiştir. Benzer şekilde tıbbi tedavide 2) Hastanın beslenme durumuna ve üst GİS
her hasta için bireysel ve deneyime dayalı semptomlarına göre beslenme tedavisi
olarak planlanmaktadır. Tedavide amaç, gastrik planlanmalıdır.
260 Çalapkorur S ve ark.

3) Hastanın beslenme alışkanlıkları öğrenilerek Beslenme Yolunun Seçilmesi


seçilen beslenme desteği bireyselleştirilmelidir.
Gastroparezi, oral alımın azalmasına neden
Beslenme Durumunun Değerlendirilmesi olarak enerji alımını düşürür ve vitamin-mineral
yetersizliklerine neden olur. Beslenme yolunun
Gastroparezi hastalarında istemsiz ağırlık kaybı seçiminde hastalığın şiddeti önemlidir. Hafif
değerlendirilmesi gereken önemli parametrelerden vakalarda oral alımın sürdürülmesi tedavinin bir
birisidir ve beslenme riski taşıyan hastaların hedefi olabilir. Ağır vakalarda ise enteral veya
saptanmasında önemlidir. Beden Kütle İndeksi parenteral beslenme desteği gerekli olabilir (1,12).
(BKİ) <20 kg/m2’nin altında olan, son 3-6 ayda
%5-10 oranında istemsiz ağırlık kaybı yaşayan Oral Beslenme
veya ideal ağırlığının <%80 altında olan hastalarda
malnütrisyon düşünülmelidir (2,12). Mide boşalma hızı 1-2 kkal/dk olduğu için
küçük öğünler önerilir. Ayrıca gastrik boşalmayı
Diyabetik hastalarda, bulantı, kusma, diyare geciktiren yağ ve posadan fakir ve düşük rezidü
ve kötü glisemik kontrol dehidratasyona bırakacak bir diyet tercih edilmelidir. Bu nedenle
neden olduğu için gerçek vücut ağırlığı (VA) günde 4-5 kez küçük, az yağlı, düşük posalı öğünler
maskelenebilir ve bu da beslenme durumunun alınmalıdır. Sıvı besinler mideyi katı besinlerden
yanlış değerlendirilmesine neden olabilir. Kısa bir daha hızlı terk ettiği için sıvı besinlerin arttırılması
zaman diliminde önemli miktarda istemsiz ağırlık savunulmaktadır. Yüksek enerjili sıvılar
kaybı yaşamış obez veya fazla kilolu hastaların semptomları alevlendirmeden enerji ve besin
da aynı riske sahip oldukları unutulmamalıdır. ögelerinin alınmasını sağlarken, sıvı besinleri
Eğer diyabetli bir hasta hedef ağırlığından daha tolere edemeyen bireylerde oral beslenmenin kötü
düşük bir ağırlığa sahipse ve özellikle sabahları sonuçlanabileceği belirtilmektedir. Karbonatlı
erken doyma sorunundan şikayet ediyorsa içecekler oluşturdukları karbondioksit nedeniyle
gastropareziden şüphelenilmelidir. Eğer hasta distansiyona yol açarak rahatsızlık oluşturacakları
uygun ağırlığın altındaysa, ağırlık kaybetmeye için tüketilmemelidir. Sigara ve alkol kesilmelidir.
devam ediyorsa veya ağırlık kazanamıyorsa, Enerji gereksinimi için mevcut vücut ağırlığı
mutlaka beslenme desteği düşünülmelidir (2,12). üzerinden 25 kkal/kg/gün düzeyinde enerji
alımı yeterlidir (2,4,12). Tablo 1’de diyabetik
Diyetisyen bireyin beslenme öyküsünü sorgularken gastroparezi için verilen diyet önerileri
erken doygunluk belirtileri için dikkatli olmalıdır. belirtilmiştir.
İştahta değişiklik, bulantı-kusma-diyare sorunları,
çiğneme ve yutma güçlüğü, bazı besinlerin Total Enteral ve Parenteral Beslenme
sindiriminde sorunlar, hastanın bir günlük tipik
diyetinin özelliği, beslenme destek ürünleri Enteral beslenme ciddi ağırlık kaybı olan (son
kullanıp kullanmadığı (oral-enteral-parenteral), 3-6 ayda %5-10) veya oral beslenmeye rağmen
besin intoleransı ve alerjileri, vitamin-mineral- ağırlık kazanamayan hastalar için bir seçenek
bitkisel destekler, protein tozu, laksatif veya dışkı olabilir. Hastalar eğer refrakter gastroparezi için
hacmi arttırıcı (bulk) kullanımı gibi çok çeşitli tekrarlı olarak hastaneye yatıyorsa, ilaç tedavileri,
alışkanlıklar öğrenilmelidir (2). hidrasyonun sağlanması ve olağan ağırlığın
korunması için damar yolu ile beslenmeye
Başlangıçta ve tedavinin izlenmesinde laboratuvar gereksinme olabilir. Ancak diyabetik ketoasidoz,
parametreleri (Açlık kan şekeri-AKŞ, HbA1C, siklik bulantı ve kusma gibi önemli klinik
ferritin, B12 ve D vitaminleri) değerlendirilmelidir. göstergeler varsa tedavi seçeneği olarak enteral
Sık aralıklarla hastanın izlenmesi hastanın nütrisyon düşünülmelidir. Oral alımla beslenmesi
beslenme durumunu ve glisemik kontrolü devam ettirilemeyen DGP’li hastalarda enteral
iyileştirir (2). beslenme yolu olarak mide bypass edilerek
jejunostomi ile beslenme tercih edilmelidir.
Ancak bazı gastroparezili hastalarda ince bağırsak
Diyabetik Gastroparezide Beslenme Tedavisi 261

disfonksiyonu da olabilir ve jejunal beslenme hastaya verilmesini sağlar. Ayrıca besin ögelerinin
tolere edilemeyebilir. İnce bağırsak işlevleri daha stabil bir şekilde verilmesini sağlayarak
normal olan hastalarda jejunal beslenme ile glukoz kontrolünü iyileştirir ve bağırsakların
hastanın beslenmesi sürdürülebilir, semptomlar optimal kullanımını sağlar. Semptomlar
azaltılıp ve akut alevlenmeler nedeniyle hastaneye hafiflediğinde endoskopik olarak yerleştirilmiş
yatışlar azaltılabilir. İnce bağırsak motilitesi, tüp tüp çok kolaylıkla çıkartılır ve hastalar oral
yerleştirilmeden önce antroduodenal manometri beslenmeye geri dönebilirler (2,4). Gastroparezili
ve sintigrafi ile değerlendirilebilir. Genellikle hastalarda total parenteral nütrisyon sadece ince
ince bağırsak transit zamanının çok geniş bir bağırsak veya kolonda dismotilite sorunu olanlar
aralık göstermesi ve oroçekal transit ölçümünün veya enteral nütrisyon başarısız olan hastalarda
yorumlanmasındaki güçlükler nedeniyle, pratik düşünülmelidir. Eğer total parenteral nütrisyon
yol olarak hastaya nazojejunal bir tüp takılarak gerekliyse klinik ve biyokimyasal bulgularının
deneme yapılmaktadır. Hastalar beslenmeye, yakından izlenmesi metabolik bozuklukların
besinler dilüe edilerek, düşük miktarlarda (20 mL/ önlenmesi açısından gereklidir (1,2,4,12).
saat) başlamalı ve tedricen izoosmolar düzeye
ve hedeflenen doza (en az 60 mL/saat) 12-15 Camilleri ve arkadaşları (4) diyabetik
saatte ulaşılmalıdır. Düzenli enteral nütrisyon gastroparezide beslenme önerilerini kanıt
ile diyabetik hastalarda tekrarlayan kusmalar ve derecesine göre aşağıdaki şekilde sınıflandırmıştır.
tahmin edilemeyen oral alımlar olmadan glisemik
1. Gastroparezili hastalarda öncelikle sıvı
kontrol başarılabilir (1,2,12).
elektrolit dengesi sağlanmalı, beslenme desteği
Tablo 1. DGP için diyet önerileri ve diyabetik tedavi düzenlenerek glisemik
Yemeğe eklenen yağ miktarı azaltılmalı, öğün sıklığı arttırılmalıdır. kontrol iyileştirilmelidir (Güçlü öneri, orta
Sıvı besinler katılara nazaran tercih edilmelidir. Lokmalar iyi derecede kanıt).
çiğnenmeli ve yemek 20-30 dk içinde bitirilmelidir. Sabahları katı
besinler, günün ilerleyen saatlerinde yarı sıvı ve sıvı besinler tercih
edilmelidir. Gerekirse katı besinler su, meyve suyu veya et suyu 2. Beslenme ve hidrasyon için ilk seçenek oral
kullanılarak püre yapılabilir. beslenme olmalıdır. Hastalara bir diyetisyen
Glisemik kontrol: Antidiyabetik ilaç/insüline göre karbonhidrat tarafından, az-sık beslenme, posa ve yağdan
türü (kompleks/basit) ve öğün zamanı ayarlanmalıdır.
Yağ: Sıvılarda bulunan yağlar iyi tolere edilir, enerjinin %20
fakir beslenme vb. gibi konularda beslenme
-30’u yağlardan gelmelidir. Doymuş yağ ve trans yağlardan uzak danışmanlığı yapılmalıdır. Eğer katı besinler
durulmalıdır.
tolare edilemiyorsa püre haline getirilmeli
Posa: Yüksek posalı besinlerin GİS semptomlarını arttırdığı
bilinmektedir. Gastrik boşalmanın gecikmesi bağırsaklarda ve sıvılarla homojenize edilmelidir (Koşullu
fermentasyonun artmasına ve semptomların alevlenmesine neden öneri, düşük kanıt düzeyi).
olur. Bezoar oluşumuyla ilgili bir kaygı varsa bezoar oluşumuna
yol açan turunçgiller, üzümsü meyveler, hindistan cevizi ve
baklagiller -kullanılmamalıdır. 3. Oral beslenme tolere edilemiyorsa/yetersizse
Mikro besin ögelerinin (Fe, B12 vit, D vit ve Ca) serum düzeyleri enteral nütrisyon jejunostomi tüpü ile
izlenmeli ve yetersizlik varsa destek yapılmalıdır. Kafein,
alkol, sigara ve stresten uzak durulmalı, boş enerji kaynağı olan
beslenebilir. Enteral nütrisyon için endikasyon
besinler yerine besin değeri yüksek olanlar tercih edilmeli, hava son 3-6 ayda %10’dan fazla istemsiz ağırlık
yutmayı arttıracağı için sakız çiğnenmemelidir. Alt özofagus
basıncını arttıracak besinlerin tüketiminden (nane, çikolata, yağ kaybı veya rekrakter semptomlar nedeniyle sık
ve kahve) uzak durulmalıdır. Öğünler yavaş tüketilmeli (30 dk) hastaneye yatış olarak bildirilmektedir (Güçlü
ve iyi çiğnenmeli, yemekten hemen sonra yatılmamalıdır. Obez
veya hafif şişman bireyler uygun ağırlığa gelmelidir. Haftada öneri, orta derecede kanıt).
iki kez ağırlık kontrolü yapılmalı, eğer ağırlık kaybediliyorsa
sıvı formdaki besin destek ürünlerinin miktarı arttırılmalıdır.
Semptomların arttığı günlerde mideyi dinlendirmek için sadece
4. Enteral nütrisyonda gastrik beslenmeye
sıvı besinler tüketilmelidir. göre postpilorik beslenme tercih edilmelidir.
(Koşullu öneri, düşük kanıt düzeyi).
Enteral tüple beslenme, total parenteral nütrisyona
göre daha ucuz ve daha az komplikasyon oranına 5. Enteral nütrisyon total parenteral nütrisyona
sahip beslenme şeklidir. Enteral erişim prokinetik göre tercih edilmelidir (Koşullu öneri, düşük
ajanların ve antiemetik ilaçların daha iyi bir şekilde kanıt düzeyi).
262 Çalapkorur S ve ark.

Gastrik Boşalmayı Etkileyen Etmenler önerilen posanın türü ve tam miktarı konusunda
yerli bilgi bulunmamaktadır (2).
Hacim
Yağlar
Büyük miktarlarda besin tüketmek, gastrik
boşalmayı geciktirmenin yanında alt özofagus Yağlar mide boşalması için potansiyel bir
skinkter basıncını da düşürerek gastrik içeriğin inhibitördür ve yağlı besinlerin sindirimi uzun
reflü riskini de arttırır. Az ve sık öğünler (6-8 öğün) sürer. Bu nedenle pek çok hasta diyet yağından
hastanın besini tolere edebilmesine ve diyetle
etkilenmeyebilir. Yağlar eğer likid formda
yeterli enerji almasına yardımcı olur (2,13).
kullanılmışsa (örneğin, tam yağlı süt, çikolatalı
Sıvı ve Katı Besinler ve meyveli sütler, nütrisyonel destekler gibi)
enerjinin %25-30’unun doymamış yağlardan
Az ve sık beslenmeye rağmen sorun gelmesi önerilmektedir. Bazen günlük enerji
çözümlenememişse bir sonraki adım sıvı gereksinmesinin karşılanmasında yüksek enerjili
besinlerin tüketilmesidir. Tip 1 ve tip 2 sıvı formülalar gerekli olabilir. Bu durumda
diyabetiklerde yapılan kesitsel çalışmalarda katı doymuş yağ ve trans yağ yerine alternatiflerin
ve/veya sıvı besinlerin gastrik boşalmayı %30- kullanılması teşvik edilmelidir (2).
50 geciktirdiği rapor edilmiştir. Sıvılar antral
kontraksiyona gereksinim duymadan mideyi terk İlaç Tedavisi
ettikleri için yüksek enerji içeren sıvı besinler
dahi mide boşalmasını hızlandırmaktadır. Sıvı İlaçlar gastrik boşalmayı geciktirebilir ve
ile dilüe edilmiş püre şeklindeki besinler tükürük gastroparezi semptomlarını taklit edebilir.
sekresyonları ile hızlı bir şekilde karıştıkları için Gecikmiş gastrik boşalma, sıklıkla ağrı kesiciler
daha iyi tolere edilebilirler. Bu sayede günlük (narkotikler), kalsiyum kanal blokerları, bazı
enerji alımı arttırılarak semptomların iyileşmesine
antidepresanlar, alüminyum içeren antasitler,
yardımcı olunur (2).
glukagon, GLP-1 analogları gibi ilaçlarda gözlenir.
Hastanın beslenme sırasındaki pozisyonu da Hastanın kullandığı ilaçlar düzenli olarak gözden
önemlidir. Supin/yatar pozisyonda omurganın geçirilmeli ve gastropareziyi agrave eden ilaçlar
duedonal basınç yapmasından dolayı mide reçete edilmemelidir (2).
boşalması gecikir. Hastaların yemekten sonra 1
saat boyunca oturur pozisyonda kalması veya Hiperglisemi
kullanılan yatak başının 15-20 cm yükseltilmesi
önerilmektedir (2). Hipergliseminin (kan glukozu >200 mg/dL)
DGP semptomlarını arttırdığı bilinmektedir.
Posa DGP’nin mi kan glukozunu yükselttiği, yoksa
hipergliseminin mi DGP’ye neden olduğu
Diyet posası (sebze, meyve, baklagiller, tahıllar) henüz netleşmemiştir. Kan glukozundaki geniş
mide boşalmasını yavaşlatır ve erken doygunluk dalgalanmalar (hiperglisemi ve postprandiyal
oluşturur. Bu yüzden az posalı besinlerin tüketimi
hipoglisemi) sürekli görülen hiperglisemiye göre
önerilmektedir. Gastroparezili hastalar sindirimi
gastrik boşalmayı daha fazla etkiler. Bundan
olmayan maddelerin mide veya ince bağırsaklarda
dolayı, bu hastalarda HbA1C takibi önemli yer
birikmesi olarak tanımlanan “bezoar oluşumuna”
yatkındırlar. Bu nedenle üzümsü meyveler, elma, tutar. Bunun yanında hiperglisemi ağırlık kaybı
incir, hindistan cevizi, portakal ve patates kabukları, ile sonuçlanan katabolik bir süreçtir ve bu durum
lahana turşusu gibi bezoar oluşumunu artıran bazı beslenme durumunun düzeltilmesine engel
besinlerin tüketimine de dikkat edilmelidir. Ancak olur (2,14). Hiperglisemiye yönelik beslenme
bu konuda günümüze kadar yapılmış bir kontrollü planlanması ‘Glisemik kontrolün düzeltilmesi’
çalışma bulunmadığı için gastroparezili hastalara kısmında ele alınmıştır.
Diyabetik Gastroparezide Beslenme Tedavisi 263

Glisemik Kontrolün Düzeltilmesi abdominal ağrı, bulantı ve kusma hastanın


yaşam kalitesini etkiler ve sonuçta bazı tıbbi
Diyabetik gastroparezinin beslenme tedavisinde sorunlara, fark edilmeyen malnütrisyona ve kötü
en önemli hedef optimal glukoz kontrolünün glisemik kontrole yol açar. DGP’nin yönetimi iyi
sağlanması/devam ettirilmesi ve semptomların glisemik kontrolün sürdürülmesi, hidrasyonun
azaltılmasıdır. Bunun için gün boyunca sık ve beslenmenin sağlanması ile gastroparezi
aralıklarla kan şekeri takibinin yapılması ve kişinin semptomlarının kontrol edilmesini içerir.
kendi kendine insülin ayarlamasını başarabilmesi
gerekir. Hastalık semptomları gün içerisinde besin Başlangıçta hastanın beslenme durumunun
tüketiminin değişmesine ve öğün içeriklerinin tam olarak değerlendirilmesi, bu hasta
farklı olmasına neden olabilir ve bu durum gün popülasyonunda mortalite ve morbiditeye
boyunca kan şekerinde dalgalanmalara yol açar ciddi katkısı olan malnütrisyonun saptanması
(4,12). için hayati önem taşır. Beslenme desteğinin
sağlanması, iyi glukoz kontrolünün başarılması
Tip 1 ve tip 2 diyabetiklerde açlık kan şekeri ve besin ögesi eksikliklerinin yerine konması
(AKŞ) >270 mg/dL olduğunda sıvıların gastrik gastroparezili hastalarda son derece zor bir iştir.
boşalmasının geciktiği gösterilmiştir. Aynı şekilde Beslenme müdahalesi semptomları azaltabilir,
tip 1 diyabetiklerde hiperglisemi sırasında katı besin ögesi eksikliklerini önler ve kişinin yaşam
besinlerin gastrik boşalması gecikirken, öglisemi kalitesini artırabilir. Bununla birlikte DGP
durumunda düzeldiği bildirilmiştir. Hiperglisemi semptomlarının yönetimine yönelik yapılan
ayrıca DGP’nin prokinetik ajanlarla tedavisine müdahale çalışmalarının az olması nedeniyle iyi
cevabını da etkilemektedir. Amerikan Diyetetik düzenlenmiş randomize kontrollü çalışmalara
Derneği (American Dietetic Association-ADA) gereksinme duyulmaktadır.
toplam enerjinin %55-60’ının karbonhidratlardan,
%15-20’nin proteinlerden ve %25-30’nun Çıkar çatışması/Conflict of interest: Yazarlar ya da yazı ile
ilgili bildirilen herhangi bir çıkar çatışması yoktur.
yağlardan gelmesini önermektedir. Karbonhidratın
miktarı kadar türü de postprandiyal kan şekeri
KAY­NAK­LAR
düzeyini etkilemektedir. Az ve sık öğünlerde benzer
miktarlarda karbonhidrat alımının sağlanması da 1. Gumaste V, Baum J. Treatment of gastroparesis: An
tedavide önerilen birinci basamaktır. Öğündeki update. Digestion 2008;78:173-179.
2. Sadiya A. Nutritional therapy for the management of
toplam karbonhidrat miktarı sadece glukoz yanıtını diabetic gastroparesis: Clinical review. Diabetes Metab
etkilemez, eğer öğün öncesi insülin yapılıyorsa Syndr Obes 2012;5:329–335.
bunu dozu da öğünün karbonhidrat içeriğine 3. Kashyap P, Farrugia G. Diabetic gastroparesis: what we
have learned and had to unlearn in the past 5 years. Gut
göre ayarlanmaktadır. Bunun yanında kısa ve 2010;59:1716-1726.
orta etkili miks doz insülin alan hastalarda alınan 4. Camilleri M, Parkman H, Shafi MA, Abell TL, Gerson
karbonhidrat miktarının stabil kalması ile HbA1C L. Clinical guideline: Management of gastroparesis.
Am J Gastroenterol 2013;108:18-37.
düzeyinin düşük düzeyde devam ettirilmesi 5. Vanormelingen C, Tack J, Andrews CN. Diabetic
arasında sıkı bir ilişki vardır. Mide boşalmasında gastroparesis. Br Med Bull 2013;105:213-230.
gecikme olan hastalarda postprandiyal kan 6. Jones KL, Russo A, Stevens JE, Wıshart JM, Berry MK,
Horowıtz M. Predictors of delayed gastric emptying in
glukoz düzeyinin en yüksek değeri tam olarak diabetes. Diabetes Care 2001;24:1264-1269.
belirlenemeyebilir. Postprandiyal kan glukoz 7. Lorena SLS, Tinois E, Brunetto SQ, Camargo EE,
düzeyinin en yüksek değerinin doğru saptanması, Mesquita MA. Gastric emptying and intragastric
distribution of a solid meal in functional dyspepsia:
insülin türü ve insülin enjeksiyon zamanı (öğün influence of gender and anxiety. J Clin Gastroenterol
öncesi-sonrası gibi) için önemlidir (2,12). 2004;38:230-236.
8. Ajumobi AB, Griffin RA. Diabetic gastroparesis:
SONUÇ ve ÖNERİLER Evaluation and management. Hosp Physician
2008;44:27-35.
9. Takahashi T. Mechanism of interdigestive migrating
DGP’li hastaların tedavisi çok zorlu bir süreç motor complex. J Neurogastroenterol Motil
olarak görülmektedir. Erken doygunluk, üst 2012;18:246–257.
264 Çalapkorur S ve ark.

10. Gentilcore D, O’Donovan D, Jones KL, Horowitz M. 2007;20:231-234.


Nutrition therapy for diabetic gastroparesis. Curr Diab 13. Leiper JB. Fate of ingested fluids: factors affecting
Rep 2003;3:418-426. gastric emptying and intestinal absorption of beverages
11. Haans JJL, Masclee AAM. Review article: The
in humans. Nutr Rev 2015;73:57–72.
diagnosis and management of gastroparesis. Aliment
Pharmacol Ther 2007;26(Suppl-2):37-46. 14. Baduroğlu E, Durak D. Alkol ile ilgili adli tıp sorunları.
12. Parrish CR, Pastors JG. Nutritional management of Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi 2010;36:65-
gastroparesis in people with diabetes. Diabetes Spectr 71.

You might also like