Professional Documents
Culture Documents
Heyecanli Ai̇le (Yildiz Sinifi)
Heyecanli Ai̇le (Yildiz Sinifi)
S ANNE : Onuda buraya koy onuda buraya koy. Heh. (Babaya) Mesut sende yardım etsene, insanlar gelmek üzereler ya
S BABA : Ya geliceklerse gelsinler Allah Allah, hem ben öyle kızımı hemen veremem, heveslisi değilim
S BABA : Evet nazlı ne var? Sert babayı oynuyorum. İlk itibar çok önemli, buraya geldiklerinde hemen ben sert babayım.
Kızımı hemen öyle alamazsınız ve üzemezsiniz, şartlarımızı kabul ederseniz kızımızı verebilirim imajı çizicem.
S ANNE : Mesut, ne imajı çiziyosan çiz ama insanlar geldiğinde çiz olurmu? Şu an bana çizebileceğin herhangi bi imaj yok
(koltuğu göstererek) kalk, şu koltuğu birazcık geri alalım.
S BABA: Tamam hayatım, hayret bi şey (diyerek koltuğu geri çekmeye yardım eder)
GELİN : (babasını sakinleştirerek) Ya babacım, öyle sert bi imaj çizmene gerek yok, hüseyinin ailesi çok tatlı insanlar
gerçekten
S BABA : Orasını ben bilirim kızım. Anladın mı? Öyle kolay değil bizden kız almak, sert babayım ben.
(zil çalar)
S ANNE : Aha geldiler, kızım sen kapıyı aç. (Babaya) sen yanımda dur. (Babanın üstünü düzeltir)
DAMAT: (S anneye giderek) öpeyim nazlı anne. Ayy. (Birden diz çöker)
S ANNE : Ayy
DAMAT: (ayağa kalkar) iyiyim efendim, iyiyim efendim. Öpeyim (S annenin elini öper)
S ANNE : Doğrudur yeter hanımcım bizde çoook heyecanlıyız. (H anneye yönelerek öpmeye çalışır)
H ANNE : (garip garip hareketler yapar, elini öper ve babaya yönelir) , merhabalar efendim. (Babaya garip hareketler yapar ve
sarılır)
S BABA: (şaşkınlıkla) efendim?
H BABA : iyi akşamlar (sesini duzeltir) iyi akşamlar. (Tekrar sesini duzeltir) iyi akşamlaaar. (S anneye yönelir garip hareketler
yapar ve kafa tokuşturur, eline vurur ardindan s babayı görür) Aaaaaa efendim? Mesut beeey! Ooooo (s babayi eller ve
aşagilara dogru egilip garip hareketler yapar ve ardindan bi omzunu öper)
H BABA: Öyle oldu dimi? Biraz heyecandan efendim, bilemedik kusura bakmayin. Öbürünü de öpeyim hak geçmesin.
(Yönelir)
S BABA: Ya beyefendi?!
H BABA : ıııı heh hanım, sen buraya gel başa geç (damada) oglum sende buraya gel.
H ANNE : Bi şey dicem İbrahim o zaman başta ben oluyorum ya beyefendiyle benmi konuşacam?
H BABA : Hee uzak olurum ben doğru (damada) sen geç oğlum, müstakbel baban, yakın olun kaynaşın. Ben böyle otururum.
H BABA: Heh o kadar haklısın ki aynısı benim başıma gelmişti 75’de (baba damadın yerine geçer)
H BABA: Aaa boş kaldı, o taraf boş kaldı. Dur ben orayı doldurayım.
S BABA: (sinirle kalkar) Hanfendi! Oturun! Lütfen, oturun. Kimin nereye oturduğunun hiçbir önemi yok. Oturun, buyrun
hoşgeldiniz tekrardan .
S ANNE: Yakaladınmı?
GELİN: Yakaladım, sağolun. O zaman ben bu havada kaptığım çiçekleri suya koyayım, bi de size kahva yapayım. Nasıl içersiniz
efendim kahveleri?
H BABA: Benim şekerli olsun, zahmet olucaksa sade içerim ben. Hiç önemli değil, siktir et şekeri.
H ANNE: Ama bi şey dicem, gelin gelin. Şimdi biz sade istiyoruz. Ama evin bireyleri şekerli içiyorlarsa o zaman çift pişirmek
zorunda kalıcaklar.
DAMAT: Babacım kahve nereden çıktı? Kahve dediniz. Şimdi kafalar karışıcak.
H BABA: Efendim ben panikten heyecandan kahveyi nasıl içtiğimi falan unuttum yani. Ben kahve içiyomuydum peker?
H BABA: Yok senin adını karıştırdım ben. Şeycim? Senin adın neydi ben gitti bende.
H BABA: Heyecandan
H BABA: Aldırış etmeyin, heyecanlanınca olur böyle, eskiden beri var bu.
S ANNE: (babaya sessizce söyler) Mesut sakın bunlara sert yapma, bunlar ölür.
S BABA: Doğru söylüyosun, hatta hemen kızı verelim bence. Sen bi giriş yap.
S ANNE: Efendim çocuklar ne kadar yakışıyorlar değilmi birbirlerine. Öyle değil mi Yeter hanımcım?
H ANNE: Böğğğğ
S ANNE: Efendim?
H ANNE: Böğğğ
S ANNE: Anlamadım, benim kızım sizin oğlunuzun yanına yakışmıyormu yani, ne demek istiyorsunuz?
DAMAT: Efendim annem böyle heyecanlanınca midesine vurur bi şey yok. Mazur görün efendim.
H BABA: Evet evet efendim yani aldırış etmeyin. öyle huylar var bizde. Bende misal heyecanlaninca işte burnumu
kanatıyorum. Öyle burnum kanıyor. (Burnuna dokunur) ay öbür delikte gitti.
H ANNE: Çok iyiyim efendim, tamamen geçti. Arada bir yokluyor böğr böğr. Ama şu anda çok iyiyim efendim. Şimdi efendim
biz heyecanlandık ama. Bizde güzel sözler sarf etmeyi çok ama çok arzu ederiz. Şimdi sizin kızınıza böğğğğ efendim güzel
kızınıza böğğğğ benim oğlum böğğğ böğ böğ böğ oğlumla efendim böğğğğğ
S BABA: Hanfendi! Bi sakin olurmusunuz lütfen bi sakin olun. Ya burda biz bize oturuyoruz, konuşuyoruz öyle değil mi?
DAMAT: (heyecanlanarak) ben bi teknoloji şirketinde (eline yazdığını okuyarak) yazıcıyım efendim.
DAMAT: Yok efendim ben bi teknoloji şirketinde (eline bakarak) yazılımcıyım efendim.
S ANNE: Üstüne gitmesene Hüseyinin mesutcum. (Sessizce) bana bak espri yap, ortamı gevşet, oğlana takıl, çok gerginler.
S BABA: Tamam, yav sizin oğlanda hınzır ya, bizim kızı kandırmış seni gidi senii.
DAMAT: Yo yo yo, kandırmak falan yok, kendiside istedi. Kendiside istedi derken, ikimizde ortak istedik. İstedikde yani bi şey
olduğuda yok he, bi şey olmadı. Yani ben istemedim. Ne istiycem canım? İstemedim derken arzulanmayacak gibi değil, yani
arzulamasam öpmezdim. Yani öptüm derken, öptüm. Orda durdum. Daha da ileriye gitmiş bi şey yok he. Yani öptüm öpecek
ne var? 2-3 kere falan filan. Allahım benim ağzıma niye fren çektirmiyon sen? Neyse kafalar berrak olsun 2-3 kere falan
öpüşmüşüzdür. Yani süre olarakta maksimum
DAMAT: (ayaklanır) Aşkım dur ben sana yardım edeyim. (Kahveleri sakin babanın üstüne döker)
(Heyecanlı aile abartılı diz dövme vb. Gibi hareketler yapar damat ise şoktadır)
H BABA: Ay mesut bey, dünür iyimisiniz? (abartılı bağırma) Yavrum naaptın sen! Naaaptıın!!! Vermicekler kızı dedim, daha
çalışalım prova yapalım, hazır olalım gelelim dedim. Evde kaldı çocuğum, evlenemiycek çocuğum!!
H BABA: Ciddimisiniz?
H BABA: Hohliyimmi?
S BABA: Hohlamayın
H BABA: Hohhhh!!
S BABA: Hayır yeter ya! Siz geldiğinizden beri ev sirk konseptine döndü!
H BABA: (abartılı ağlayış) Ay neden biz?!! Vermicekler kızı öğöğağağ vermiycekler! Allahım sen yardım et! Neden biz? Neden!
Neden biz! Evde kaldı çocuğuuum.
S ANNE: Tamam artık sizden rica ediyoruz lütfen, niye vermeyelim ya? Veririz tabi ki, olur mu öyle şey? Ama lütfen biraz
sakinlik (kızına) şimdi git kızım, sen yeniden kahve yap. Biz şöyle bi oturalım. (S babaya) dimi mesut nolur sakin hadi!
H ANNE: Çok özür diliyoruz, (kocasına kaş göz hareketleriyle koltuğu gösterir)
H BABA: E Efendim?
H BABA: Hadi yav, o an geldi mi? (Titremeye başlar) şöyle birden söyleyince ben biraz heyecan yaptım yavrum. Mesut bey,
nazlı hanım. Efendim şimdi tabi (titreyerek dediklerini tekrar eder) gençler, gençler birbirlerini, birbirlerini bi güzel...
Görmüşler, bir güzel de... Sevmişler. Bir güzel görüp bir güzel sevip, bir beğenmişlerki birbirlerini bir bir bir bir. Bizlerede ne
demek düşer efendim, bok yemek düşer.
S BABA: Efendim?!
H BABA: Dessstek, dessstek olmak düşer efendim, şimdi ne derler efendim söz adetten. Peygamberin kavli... Allahın emrini
unttum!! (Dizlerine vurur) Allahın emrini önce söyliycektik, peygamberin kavli diye girdim ya. (Sinirle bağırır) Bak olmadı işte,
vermiycekler, o kadar çalıştık olmadı, heyecan yaptık. Hadi buyur!
S ANNE: (ayaklanır ve H babanın yanına giderler) Nolur biraz sakin olun bak ıkınsanız çıkıcak. Tamamlasanızda olur. Ne olur.
H BABA: (bayılır)
(Herkes heyecanlı babayı ayıltmaya çalışır, s baba tokat atar h anne çantasıyla hava yapar)
H BABA: İyiyim iyiyim efendim, daha iyiyim. (Eşini görür) Aaaaa Ayşe özgün gelmiş.
H BABA: Ben biraz böyle kalıyım toplarım efendim. Hiç takılmayın siz bize. Ben böyle kalıyım kendime gelirim.
S BABA: Efendim nasıl takılmayalım? Tosbağa gibi döndünüz. Karınız burda egzoz sesi gibi böğğğ böğğğ yapıyor. (Damadın
titrediğini fark eder) Aha kız şuraya bak çocuk nasıl titriyor ya.
S ANNE: Aaaaaa
S BABA: Yav Allah aşkına verelim yav, kız benim kızım veriyorum.
S ANNE: Bakın biz prensipte okeyiz gerçekte ya, kısmetse olsun istiyoruz.
H BABA: Aaaaa istemedin olurmu âdet yerini bulsun, ben istiycem. Adet yerini bulsun.
H BABA: Olmaz efendim istiycem yani, bu laf söylenmelik yani anısı şeyi falan (sesini düzeltir) efendim.
H BABA: Mesut bey, Nazlı hanım Allahın emri, peygamberin kavli ile kızınız jaleyi oğlumuz hüseyine istiyoruz.
S ANNE: (şaşkınlıkla) A aaa istedi valla, meğer adamın beynine kan gitmiyomuş
GELİN: Kahveler geldiiii, şöyle veriyim annecim (ilk kendi annesine verir)
H BABA: Aaa olsun yavrum, ver yavrum. Bumu yavrum? (Kahvesini alır) istedik seni verdiler yavruum. Verdiler çocuğum.
S ANNE: Kahve içelim şimdi sakin sakin rica ediyorum. Verdikte kızı. Güzelce içelim, mesut al kahveni.
H BABA: Nooldu
S BABA: Efendim şunuda takıyımda (gözlüğü takar) efendim şimdi gelenekte tabi ki yaşı en büyük olan kurdeleyi keser, yani
büyük olan benim muhtemelen, ben 64 lüyüm siz kaçlısınız?
H BABA: 63 Hayy amk*** (diz dövme ve fenalaşma) ah başıma gelenler, ne oldu ben bittim.
S ANNE: Siz kesicekseniz artık, hızlıca şu işide halledelim, şunu tak güzel kızım, sende oğlum.
H BABA: Taktınızmı?
H ANNE: Böğğğğ
S ANNE: Ambulans çağırın ambulans! Ay söz pastası gibi kesti adam herkesi ambulaaaans!!
-SON-