You are on page 1of 5

Sonsöz

kendisine “dünyanın kralı” diyordu..


Asurbanipal .
bugünkü Irak'ın Musul kenti yakınlarındaki 1849 yılında ninova da tarıhın en büyük
keşiflerinden biri yapıldı ..
Kral Asurbanipalın Kütüphanesi bulundu.
günümüze ulaşan en büyük kütüphane..
Yaklaşık 50.000 çivi yazısı tableti bulunduran kütüphane, antik Tarihimiz hakkında sahip
olunan bilgilerin temelini oluşturmaktadır.ninova da bulunan Kütüphane tarıhın en önemli
keşifleri arasında sayılmakla beraber, onun keşfi çivi yazısının da deşifre edilmesine sebep
olmuştur.
Ashurbanipal,Büyük Asur mednıyetının son kralı,
Ve tarıhı kayıtlardaki tanımı ile “Dünyanın kralı”
Ve ,kütüphanesinde silindir şeklinde bir mühür bulundu,
Açıldı ,
İçinden bir tasvir çıktı !
Tevrat’tan ve kurandan da önceki bir zamanda
Yazılmış olan insanlığın zürriyetini Hayat kurtaran adlı gemisi ile kurtaran ulu bilge
Atrahasis(Nuh/Noah peygamber )in hikayesinin Tasvriri…Sandığımızdan çok daha eski bir
tarihin belgesi olarak önümüzde duruyor..
Zamanını bilemediğimiz Binlerce yıl önceki insanlığın başından geçen İlahi yok ediliş
hikayesi….Yasaklanmış olmasına rağmen Enki'nin(şeytan) kendi genetiğini insanoğluna
aktararak bozduğu soyun ve sebep olduğu zulmün Yeryüzünden silinmesi için Yaratıcı
tarafından yeryüzünün silinmesi nın hikayesi..
Kitabın ilk bölümünde ne yazmıştım sizlere hatırlayın.. …..
İnsanlık yüzbinlerce yıldır yeryüzünde ve Hikayemız sandığımızdan ve bize söylenenden çok
daha eski !
124.000 peygamber ile hep aynı mesajlar ve elbetde hep aynı bilgiler ayrı uyarılar insanlığa
sunuldu…
Bugün adına mitolojı dediğimiz tüm o bilgiler indiği dönemin üstünden geçen yüzbinlerce
yıldan sonra tahrif ola ola bugüne evirilen o dönemin kutsal metinlerinin kalıntılarıdır ….
Çünkü bilgi yok olmaz ancak tahrif olur.Tüm tahrıfata rağmen objektif bir gözle okuma
yapabildiğimiz zaman tüm insanlığın ortak yaradılış hikayesini ve hala bugün yeryüzünde
süren savaşın kökenlerini ve sebeplerini gayet net olarak okuyabiliyoruz..
Elbetteki bilmediklerimiz bildiklerimizden daima daha fazla olacaktır..
Mesaj hep aynı,hikayeler ortak bir geçmişi anlatıyor ve insanlık hala akletmıyor…
İnsanlığa son uyarı Kuran…..
Atrahsis (Nuh /Noah)destanı
İnsanlığın ortak en kadim hikayesi …
İki düşman soyun yeryüzüne hakim olma savaşının hikayesi ..
Ve aslında bu günümüze de açık bir uyarıdır !
Şeytanın Ölümsüzlük yalanına kanan insanlığa son tebliğidir.
Günümüzde Şeytanın son karargahı sosyal medya ..
Google,Facebook ,instagram tiktok gıbı güya “sosyalleşme” ağları gerçekte
“Yenı Dünya düzenının” insanlığı gözetleyip zihin operasyonunu gerçekleştirdiği
merkezleri.Hepsi Büyük sıfırlamaya zemin hazırlamak için insan zihnini sabote eden
ordular,Adeta şeytanın Orduları !
Ve yapay zeka işte bu şeytani ordunun ana kumanda odası olacak..

YERYÜZÜNDE vaad edilen son cennet de yapay zeka destekli metaverse!


Her insanın adeta kendi cenneti gibi inşaa edilecek olan yalan dünyanın sahte cenneti..
Cennetten bu yana İnsanoğlunu Boyut atlatacağı, ya da tanrılaşacaksın yalanlarıyla
avlayan şeytanın işbirlikçileri bu yalanları hala tekrarlıyor.

Derken şeytan, onlardan gizli bırakılmış o ayıp yerlerini kendilerine göstermek için ikisine de vesvese
verdi ve şöyle dedi: "Rabbinİz size bu ağacı başka bir şey için değil, ancak iki melek olacağınız, yahut
ebedilerden(ölümsüzlerden) olacağınız için, yasak etti" Bir de onlara, "şüphesiz ki ben sizin iyiliğinizi
isteyenlerdenim" diye yemin etti. İşte bu suretle ikisini de aldatarak, (o ağaca) tenezzül ettirdi. Ağacı
taddıklan anda ise o çirkin yerleri kendilerine açıtıverdi ve üzerlerine cennet yapraklarından üst üste
örtmeye başladılar. Rableri de, "Ben size bu ağacı yasak etmedim mi? Şeytan size muhakkak apaçık
bir düşmandır"demedim mı?" diye nida etti" (A´râf, 20-22).

Bu sözler, zamana ve şartlara bağlı olarak insanlık tarihinin başlangıcından beri fısıltılar
halinde tekrarlanıp duruyor.
İnsanoğlunun açık düşmanı olan şeytan, ademoğlunun peşini hiç bırakmamış; tezgahını
artık dünyada kurmuştur.
Atlantis'ten, Mısıra, Eski Yunan'a, Sümer-Babil'den,
Roma'ya ve bugüne kadar bu "yücelme-yükselme-tanrılaşma" efsunlu sözleri, milletlerin ve
medeniyetlerin "zehiri ve sapkınlık ilacı" olmuştur.
Nieschtenın de duyduğu aynı fısıltıdır ve
Rönesans simyacılarına da fısıldananlar da aynı sözlerdir….
Ölümsüzlük ….
Batı'da; Simyacılık, New Age, Hümanizm, Transhümanizm,
Öjenizm olarak pazarlanan; alıcısı bol olan bu şeytani fikirler;
Gerçekte “Şeytanizm"in bir yöntemi olmaktan başka birşey değildir.
Nitekim Ademe ; Allah'ın yasakladığı ağacın meyvesini yedirmek için"bu meyveden yerseniz,
boyut atlarsınız; melek olursunuz, böylece ölümsüz olursunuz" gibi insan nefsine hoş gelen
aldatıcı sözler söyleyen iblis Bugün de çengel attığı ışık işçisi (!) müritlerine aynı teraneleri
okuyor.
Melekler gıbı olmak ?
boyut atlamak ,Tanrılar gibi ölümsüz olmak ?
İnsan dünyada boyut değiştiremez, melek olamaz, ÖLÜMSÜZ olamaz,
Tanrılar gibi de olamaz….

Kavimleri helaka sürükleyen bütün yanlışların ve günahların adeta resmileştiği ve özgürlük


adı altında onaylanarak pazarlandığı hatta reklamının yapıldığı ,Bilimin insanlığa Hakk yola
istikamet vermediği,Ölümün ve onca helakın ibret olmadığı bir garip zamanda,
Ahir zamanda
İMTAHAN OLUYORUZ !
Ve Alemler'in Rabbine savaş açanların da bu dünyada “kısa bir yaşam" dışında geleceği de
yoktur…….

Büyük İskender Asya seferınde iken onu yetiştiren ve Hocası olan Aristoteles en önemli
tartışmalarından birini yayınlamıştır…
Yayınlayan bu tartışmada ki içerik İskenderi çok üzmüş ve hocası Aristoteles e karşıt
görüşünü dile getirdiği bir bir mektup göndermiştir..
Mektubu okuyan Büyük Filozof şu efsanevi cevabı vermiştir
“Dersimi dinleyip işitenler arasında Ruhu ile kavrayıştan yoksun olan kimse sözlerimdeki
gerçek manayı asla kavrayamayacaktır”
Büyük filozof ,bedeni bilinmeyen bır mezarda çürüse bile ,verdiği büyük ilimle nesiller boyu
yaşamıştır.
İskenderin ancak kılıcı ile feth etmeye çalıştığı dünya ,Alimlerin Alimi Aristoteles’in
bilgeliğine teslim olmuştur… !
Maddecilik ancak ölüm getırır,kendini yüceltme konusunda sonsuz bir kapasiteye sahip olan
insan ne yazık ki yanıltıcı maddenın akışına kapılmış gidiyor..
Dünyada geçirdiği bu değerli vakitleri ,geçici ve ölümlü şeylerden oluşmuş bu fani alemde
kendine güya bir hükümranlık kurmak için beyhude çabalıyor..
Ve Ruhani bir varlık olduğunun hafızası yavaş yavaş siliniyor.
Hayatın sebebinden bihaber,
Hayatın amacından bihaber,
Ölüm sırrının ardındaki hakikatten bihaber,
Hala ölümsüzlüğün peşinde Dünyevi hırsın kurbanı olarak savrulup gidiyor..
Sebepler dünyasını sonuçlar dünyasından ayıran perdelerin kalkması için tekrar
Bilgelik okullarına ihtıyacımız var..
Çünkü bizi kesret (çokluk) ilizyonundan kurtarıp vahdetin (birliğin) Nuruna yalnızca yükselmiş
(iman) bir Ruh taşıyabilir..
İnsan bedenden ibaret değildir..
İnsan düşünce ve bilincinin sınırsızlığı ile ulaşacağı insanı kamil makamı ile ancak
Halifedır..
Bilincimiz ile yıldızlara uzanır,kalp atışımız ile kozmozun nabız atışı ile birlikte titreriz ..
Kuantum fiziğinin yasaları ile artık Maddenın dünyası kesin olarak yıkılmıştır.
Ve şimdi İnsanın inşaa ettiği ve mutlak sandığı bu sahte dünya ,kendi yaratıcısını insanı yok
etmeye hazırlanıyor !
Ve bize son kez bir çağrı yapıldı.
Kuranın ilahi ayetleri her birimize ışık olmak için bekliyor…
Alemlerın Rabbi yaradanın bu davetine icabet etmek gerek …
Geçici bir süre için çıkartıldığımız Cennete dönüşümüz ancak böyle mümkün ….

İbni Haldun’un dediği gibi


“ geçmiş geleceğe,suyun suya benzediği kadar benzer”..
Dünya insanlığı,geçmişinde kalan ve unuttuğu büyük felaketler yaşamıştır
Bu felaketler yeryüzüne Halife kılınan Ademsoylu insan ile kovulmuş şeytanların arasında
süren Cennetten yeryüzüne inen savaştır ve halen günümüzde devam etmektedir.
O kan yeryüzünden silinmedi ….

SON EVREDEYIZ..AHİR ZAMAN…


İlk Medeniyet yüksek bilgi ve donanımla Adem'in soyunun medeniyetidir ,
Son medeniyet içinde bulunduğumuz medeniyettir…

Efsanelerden,mitolojilerden kutsal metinlere ,kuranın ilahi ayetleri ile tasdik ettiğimiz bu


hikayenın de sonuna geldik…
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adı ile,
Yeryüzünde onun halifesi olarak yetkilendirdiği biz,Hz İnsan ..
Onun temsilcisi olduğumuzu bu yetkiyi besmele ile tasdik eden Cenab ı hakkın arzusu ile
kabul ederek onun sadık ve Salih kullarından olmaya niyet ile kitabımı tamamlamak
istiyorum….
İnsan alemlerin Rabbi olan Cenab-ı hakkın şereflendirdiği en güzel varlıktır..
Meleklerden de üstün tutulmuşken,iblisin oyununa düşmek
Geçici bir dünya için Sonsuz ebediyeti kaybetmek neden ?
İlahi planı gereği olarak ona izin veren Cenabı Hakkın bildirdiği cenneti ve ölümsüz hayatı
kaybetmek için şeytanın ölümsüzlük vaadine kulak asmayın..
Onun vaadi sadece bu dünya için mümkün olabilir.
Ve unutmayın ki Bu dünya bir Rüya !

YAŞAMAK,ÖLMEKTİR GÜNÜ GELDİĞİNDE….

De ki: “Yeryüzünde gezip dolaşın da Allah’ın varlıkları ilk defa nasıl yarattığına ibretle bakın.
Allah, kıyâmetten sonraki âhiret hayatını da işte böyle yaratacaktır…….
Ankebut suresi 20 ayet…

Kendilerine ilim ve iman verilmiş olanlar ise şöyle diyecekler:


“Siz dünyada ve kabirde Allah’ın kitabında belirlenen yeniden diriliş gününe kadar kaldınız.
İşte bugün, size haber verilen o diriliş günüdür.
Fakat siz bunu bir türlü anlamaya yanaşmıyordunuz.”
Rum suresi 56 ayet….

Ey Muhammed :
“iman edip salih amellerde bulunanları müjdele.
Gerçekten onlar için altlarından ırmaklar akan CENNETLER vardır.
Bakara suresi 25 ayet..

“Allah’a ve âhiret gününe gerçekten iman eden hiçbir kavmin, Allah’a ve Resûlü’ne
muhalefet/düşmanlık eden kimselerle dostluk ettiklerini göremezsin .
İsterse onlar; babaları, oğulları, kardeşleri veya sülaleleri olsunlar.
İşte O (Allah), onların kalplerine imanı yazmış ve onları kendinden bir ruh ile desteklemiştir.
Onları, içlerinde ebedî kalmak üzere alt tarafından ırmaklar akan cennetlere sokacaktır.
Allah onlardan razı olmuş, onlar da O’ndan razı olmuşlardır.
İşte bunlar Allah taraftarıdır.
Haberiniz olsun ki hakikaten Allah taraftarları, kurtuluş ve saadete erenlerin ta kendileridir.

Mücadele suresi 22 ayet.

“Allahümme salli alâ Muhammed ve alâ âli Muhammed."

You might also like