You are on page 1of 11

İKT223-İKTİSADA GİRİŞ

Birinci Hafta: Ekonomik Sistemler ve Temel


Kavramlar

Ders kitabı: Fizyokrat yaklaşımı

Zeynel Dinler'in "İktisada Giriş" kitabı. Fizyokratlar, merkantilist yaklaşımın aksine, zenginliğin ana
kaynağının doğal kaynaklar ve özellikle tarım olduğunu
Giriş savunurlar. 18. yüzyılda Fransa'da ortaya çıkan bu ekonomi
İktisadın temel varsayımlarından biri gereksinimlerin okulu, özellikle François Quesnay gibi düşünürler tarafından
(veya "ihtiyaçların" ve "isteklerin") sonsuz, kaynakların temsil edilir. Fizyokratlar, devlet müdahalesinin minimumda
ise sınırlı olduğudur. Bu temel varsayım, iktisadın ana tutulması gerektiğini ve ekonominin bir "doğal düzen"e
odak noktasını oluşturur: sınırlı kaynaklarla nasıl en iyi sahip olduğunu iddia ederler.
şekilde gereksinimleri karşılayabileceğimiz. Fizyokrat ekonomi okulu, toprak sahipleri ve çiftçiler
Bu durum, "fırsat maliyeti" gibi önemli iktisadi dışındaki sınıfları genellikle "verimsiz" olarak niteler.
kavramları da beraberinde getirir. Yani bir kaynağı bir Özellikle, ticaret ve imalat sektörlerinde çalışanlar bu
şekilde kullanmak, o kaynağın başka bir şekilde kategoriye girer. Fizyokratlara göre, bu "verimsiz" sınıflar,
kullanılamayacağı anlamına gelir ve bu, bir maliyettir. ekonomik değer yaratmazlar; yalnızca tarım sektörünün
Merkantilizm Nedir? yarattığı "artı-değer"i dolaşıma sokarlar.

Merkantilizm, 16. yüzyıldan 18. yüzyıla kadar Batı Dr. François Quesnay (1694-1774) Fizyokratların öncüsüdür
Avrupa'da popüler olan ekonomi politikasının bir türüdür. ve bu ekonomi okulunun en önemli teorisyenlerinden biridir.
Temel fikir ve aynı zamanda Merkantilizmin en çok Büyük Buhran
eleştirilen yönlerinden biri zenginliğin sadece gümüş ve
ve
altın rezervleri ile ölçülmesidir. Bu nedenle, merkantilist Büyük Buhran, 1929'da başlayan ve 1930'ların sonlarına
politikalar genellikle ihracatı teşvik eder ve ithalatı kadar süren ekonomik bir krizdir. Bu dönemde, geleneksel
sınırlar, böylece dış ticaret fazlası oluşturarak ülkenin ekonomik teoriler ve politikalar ciddi bir şekilde
metal rezervlerini artırır. sorgulanmıştır.
İhracat, bir ülkenin yerel olarak ürettiği mal veya Büyük Buhran döneminde, özellikle John Maynard Keynes'in
hizmetleri başka bir ülkeye satmasıdır. çalışmaları etkili olmuş ve Keynesyen ekonomi yaklaşımı,
İthalat, bir ülkenin başka bir ülkeden mal veya hizmet devletin ekonomiye müdahale etmesi gerektiği fikrini
satın almasıdır. benimsemiştir.
Dış Ticaret Dengesi Nedir? Keynesyen yaklaşım, devletin ekonomiye müdahale ederek
talebi artırabileceğini ve böylece ekonomik durgunluğu
Dış ticaret dengesi, bir ülkenin toplam ihracatı ile toplam aşabileceğini savunur. Bu, merkantilist ve fizyokrat
ithalatı arasındaki farktır.
yaklaşımların aksine, devletin ekonomik aktivitede önemli bir
• Eğer ihracat ithalattan fazlaysa, dış ticaret fazlası rol oynaması gerektiğini vurgular. Keynesyenizm, Büyük
vardır. Buhran'dan sonra batı ekonomilerinde etkili olan ana ekonomi
okulu haline gelmiştir.
• Eğer ithalat ihracattan fazlaysa, dış ticaret açığı
vardır. Kötü para politikası, krizin derinleşmesine ve uzamasına
neden olabilecek bir faktör olarak sıkça gösterilir. Özellikle,
• Eğer ithalat ve ihracat birbirine eşitse, dış ticaret ABD Merkez Bankası'nın (Federal Reserve) deflasyonist
dengededir. eğilimleri güçlendiren politikaları ve bankacılık sisteminin
çöküşünü önlemekte yetersiz kalması, birçok ekonomist
Dış ticaret dengesi, bir ülkenin ekonomik sağlığının
tarafından eleştirilmiştir.
göstergelerinden biridir. Ancak, sürekli bir dış ticaret
fazlası veya açığı, her zaman olumlu veya olumsuz olarak Adam Smith
değerlendirilemez; bunun etkileri bağlama ve diğer
Adam Smith, "Milletlerin Zenginliği" adlı eserini 1776 yılında
ekonomik göstergelere bağlıdır.
yayımlamıştır. Bu kitap, modern iktisat biliminin temel
Kıtlık kanunu, temelde ekonomik sistemdeki taşlarından biri olarak kabul edilir.
kaynakların sınırlı olduğunu, fakat insan ihtiyaçlarının ve
Smith'in "Görünmez El" kavramı, piyasa ekonomisinde
isteklerinin ise sonsuz olduğunu ifade eder.
bireylerin kendi çıkarlarını maksimize etmeye çalışırken
Ekonomik mallar, kıt (sınırlı) kaynaklar kullanılarak toplumun genel çıkarına da hizmet ettiklerini ifade eder. Yani,
üretilen ve bir fiyata satılan mallardır (Ör: arabalar). bir tüccar kendi kârını artırmak istese de, bunu yaparken
Ekonomik olmayan mallar ise genellikle doğada bol kaliteli ve uygun fiyatlı ürünler sunarak toplumun da
miktarda bulunur ve bedava elde edilebilir (Ör: hava). ihtiyacını karşılar. Görünmez el, bu süreçte bir dengeleyici ve
düzenleyici rol oynar; devlet müdahalesine gerek kalmadan
piyasa mekanizması etkin ve verimli bir dağılımı sağlar.
İKT223-İKTİSADA GİRİŞ
Birinci Hafta: Ekonomik Sistemler ve Temel
Kavramlar

Geleneksel Yaklaşımı Mikroekonomi, bireylerin, hanehalklarının ve firmaların


ekonomik kararlarını incelemektedir. Bu alanda genellikle
Geleneksel ekonomi yaklaşımı, genellikle bireysel talep ve arz, fiyat mekanizması, maliyetler, piyasa yapıları
aktörlerin - tüketicilerin ve üreticilerin - davranışlarını (monopol, oligopol vs.), tüketici davranışları ve firma
merkeze alır. Bu yaklaşımda, bireylerin rasyonel karar kararları gibi konular ele alınır.
vericiler olduğu ve kendi özçıkarlarını maksimize etmeye
çalıştığı varsayılır. Toplum ya da sosyal faktörler, Örneğin, bir firmanın üretim kararları, bir tüketicinin hangi
genellikle bu tip modellerde arka planda kalır veya ürünü ne kadar alacağı veya fiyatların nasıl oluştuğu
tamamen göz ardı edilir. mikroekonomi ile incelenir.
1. Klasik Dönem: 18. ve 19. yüzyıllarda ortaya Makroekonomi ise ekonominin genelini, yani tüm sektörleri
çıkmıştır. Adam Smith ve Thomas Malthus gibi ve ekonomik etmenleri incelemektedir. Bu alanda genellikle
düşünürler bu dönemin önemli temsilcilerindendir. Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH), işsizlik, enflasyon, para
Klasik iktisat, serbest piyasa mekanizmalarının politikası, maliye politikası gibi konular ele alınır.
önemini, iş bölümü, sermaye birikimi, arz ve talep Örneğin, bir ülkenin ekonomik büyümesi, enflasyon oranı,
gibi temel kavramları işler. Ayrıca, klasik işsizlik seviyeleri veya merkez bankasının para politikası
ekonomistler genellikle toplam üretim ve büyüme
makroekonomik analizin konusudur.
üzerine odaklanır, bireylerin rasyonel karar vericiler
olduğunu kabul eder. Alternatif maliyet "opportunity cost", bir kaynağın bir
kullanımı yerine başka bir kullanım için feda edilen fırsattır.
2. Neo-klasik Dönem: 19. yüzyılın sonları ve 20.
Başka bir deyişle, bir şeyi seçerken vazgeçtiğiniz diğer en iyi ve
yüzyılın başlarında ortaya çıkmıştır. Neo-klasik
seçeneğin değeridir.
iktisat, mikroekonomik davranışları modellemeye
daha fazla odaklanır ve matematiksel yöntemler Örnekler, zaman, para, işgücü ve sermaye içerir.
kullanır. Ayrıca, bireylerin fayda maksimizasyonu ve
Artan alternatif maliyet, bir kaynağı farklı kullanımlar
firmaların kâr maksimizasyonu yapmaya çalıştığı
arasında dağıttığınızda, bir şeyden daha fazla üretmek için
kabul edilir. Piyasa dengesi ve kıtlık gibi kavramlar
daha fazla feda etmeniz gerektiği durumu anlatır. Başka bir
neo-klasik teorinin temel taşlarıdır.
deyişle, bir ürün ya da hizmetin üretimini artırmak için daha
Piyasa Denge Mekanizmaları: fazla başka bir ürün ya da hizmetten vazgeçmek zorunda
• Neo-klasik iktisatta piyasa dengesi ve rasyonellik kalırsınız.
daha merkezi bir rol oynar. Gereksinimler duygularla alakalıdır. Karşılandığında kişi
• Klasik iktisat, piyasaların daima dengeye ulaşacağını mutlu olur.
varsaymaz; daha çok yapısal faktörler ve tarihsel İkiye ayrılır: Ekonomik Gereksinimler (yiyecek, giyim,
dinamikler üzerine odaklanır. barınma, eğitim vs.) ve Ekonomik Olmayan Gereksinimler
Monetar (Parasal) Yaklaşım (sevgi, saygı, güvenlik ve özgürlük gibi).
Keynesyen yaklaşımın 1970'lerde yaşanan stagflasyon Sınırsızlık, değişkenlik, ahlaki boyutu olmaması ve ikame
(yani yüksek işsizlik ve yüksek enflasyonun bir arada edilebilirlik gereksinimlerin özellikleri arasında.
yaşandığı dönem) karşısında yetersiz kalması, monetarist Üretim Faktörleri
yaklaşımın yükselişine yol açtı. Para arzının ekonomik
aktivite üzerinde belirleyici bir rol oynadığını savundu. 1. Emek = Ücret: Üretim sürecine insanların katkısını
temsil eder. Bu, hem fiziksel hem de zihinsel emeği
Monetarist Yaklaşımın Temel Özellikleri:
içerir.
1. Para Arzının Önemi: Monetaristler, ekonomik
2. Sermaye Faktörü = Faiz: Üretim sürecinde kullanılan
istikrar ve büyüme için para arzının kontrol
tüm makine, bina, araçlar ve diğer ekipmanları temsil
edilmesinin önemli olduğunu vurgular.
eder.
2. Enflasyon: Monetarizme göre, enflasyon genellikle
para arzının hızlı bir şekilde artması sonucu oluşur. 3. Doğal Kaynaklar (Toprak) = Rent: toprak, su,
madenler ve diğer doğal kaynakları içerir. Yenilenebilir
3. Faiz Oranları ve Yatırımlar: Monetaristler, faiz Kaynaklar ve Yenilenemeyen Kaynaklar olarak ayrılır.
oranlarının yatırımları ve tüketimi etkilediğini, ancak
bu etkinin Keynesyen teoriden farklı olduğunu 4. Girişimci (Müteşebbis) = Kar: üretim faktörlerini bir
savunurlar. araya getirip ürün veya hizmet üretmek için risk alı.

2008 finansal krizi sonrası, hem Keynesyen hem de


Monetarist yaklaşımların sınırlılıkları tartışılmaya başlandı
ve daha karmaşık modeller ve politikalar geliştirilmeye
çalışıldı.
İKT223-İKTİSADA GİRİŞ
Birinci Hafta: Ekonomik Sistemler ve Temel
Kavramlar

Kaynaklar Gelir/Kaynak Bölüşümü

1. Zaman Bölüşüm, ekonomide üretilen mal ve hizmetlerin ya da gelirin


nasıl dağıtılacağı ile ilgilidir. İki ana türü vardır:
2. Mekan
1. Fonksiyonel Bölüşüm: Bu tür bölüşüm, toplam gelirin
3. Mülkiyet veya üretilen değerin üretim faktörlerine (emek, sermaye,
4. Şkil Şekil doğal kaynaklar, girişimcilik) nasıl dağıtılacağı ile
ilgilidir. Örneğin, üretimde çalışan işçilere ne kadar ücret
Malların Sınıflandırılması
verileceği, sermaye sahiplerine ne kadar faiz ödeneceği,
Aynı mal farklı amaçlar için kullanılabileceği için farklı toprak sahiplerine ne kadar kira verileceği gibi.
şekillerde sınıflandırılabilir.
2. Kişisel Bölüşüm: Bu tür bölüşüm, toplam gelirin veya
Üretim Malı üretilen değerin bireyler veya hanehalkları arasında nasıl
Eğer bir mal, başka malların üretiminde kullanılıyorsa, bu dağıtılacağı ile ilgilidir. Bu bölüşüm sosyal, kültürel ve
bir "üretim malı" veya "üretim faktörü" olarak kabul edilir. politik faktörlerle de etkilenebilir.
Örneğin, bir fabrikada kullanılan makine, bu kategoride Gini Katsayısı ile Alakası
değerlendirilebilir.
Gini katsayısı, bir ülkenin gelir veya servet dağılımının
Tüketim Malı eşitsizliğini ölçen bir istatistiktir. 0 ile 1 arasında bir değer
Eğer bir mal, doğrudan tüketici tarafından kullanılıyorsa, alır. 0, tam eşitlik anlamına gelirken, 1 tam eşitsizlik anlamına
bu bir "tüketim malı" olarak kabul edilir. Örneğin, bir cep gelir. Eğer bir ülkede Gini katsayısı yüksekse, bu kişisel ve
telefonu ya da yiyecek ürünleri bu kategoride olabilir. bölüşümde büyük eşitsizlikler olduğu anlamına gelir.
İkili Kullanımlı Mal İktisat genellikle iki ana kategoriye ayrılır: pozitif iktisat ve
normatif iktisat.
Bazı mallar, hem üretim malı hem de tüketim malı olarak
kullanılabilirler. Örneğin, bir bilgisayar hem bir iş yerinde Pozitif İktisat
üretim için kullanılabilir hem de evde kişisel tüketim için.
Pozitif iktisat, ekonomik olayları ve olguları açıklamayı,
İkame Mallar analiz etmeyi ve anlamayı amaçlar. Pozitif iktisat, "ne oldu?",
İkame mallar, birbirinin yerine geçebilen, yani birinin "ne oluyor?" veya "ne olacak?" gibi soruları yanıtlar. Örneğin,
tüketimi artarken diğerinin tüketiminin azaldığı mallardır. faiz oranlarının yükselmesinin tüketimi nasıl etkileyeceği ya
Örneğin, çay ve kahve, benzin ve dizel gibi. Bu tür da vergi indirimlerinin işsizlik oranına nasıl bir etkisi olacağı
malların fiyatı arttığında, diğer ikame malın talebi gibi konular pozitif iktisatın ilgi alanına girer. Pozitif iktisat,
genellikle artar. test edilebilir ve gözlemlenebilir teoriler ve modeller
oluşturmayı amaçlar.
Tamamlayıcı Mallar
Normatif İktisat
Tamamlayıcı mallar, birlikte tüketildiğinde daha fazla
fayda sağlayan mallardır. Örneğin, cep telefonu ve şarj Normatif iktisat ise daha çok "ne olmalı?" ya da "ne
aleti, diş fırçası ve diş macunu gibi. Bu tür malların birinin yapılmalı?" gibi sorularla ilgilenir. Normatif iktisadi analizler,
fiyatı arttığında, diğer malın talebi genellikle azalır. değer yargıları ve etik ilkeler içerir. Örneğin, gelir dağılımının
daha adil olması için ne tür politikaların izlenmesi gerektiği
Bağımsız Mallar
veya enflasyonun kontrol altına alınması için hangi adımların
Bağımsız mallar, birbiriyle doğrudan ilişkili olmayan, yani atılması gerektiği gibi konular normatif iktisatın ilgi alanına
bir malın tüketiminin diğer malın tüketimini etkilemediği girer.
mallardır. Örneğin, kitaplar ve yiyecek ürünleri birbirine
bağımsız olabilir. Bu malların fiyatlarında veya Apriorism, ekonomik yasaların ve teorilerin a priori
tüketiminde meydana gelen değişiklikler, birbiriyle ilişkili (deneyim öncesi) mantıksal çıkarımlarla elde edilebileceğini
değildir. savunan bir yaklaşımdır. Bu, genellikle matematiksel
modelleme ve mantıksal çıkarımlar yoluyla yapılır. Örneğin,
Işbölümü kavramı "İnsanlar daha az maliyetle daha çok fayda elde etmek ister"
Üretim esnasında iş yaparken işin kendisi bölümlere gibi temel varsayımlar üzerinden gidilir.
ayırması. Yetenekli bir işçi olsa da büyük ihtimalle 1 Pragmatizm ise ekonomik teorilerin ve modellerin yararına,
günde 1 tane toplu iğne yapabiliyor. Ancak iş bölümü uygulanabilirliğine ve pratik sonuçlarına odaklanır. Burada
sayesinde 10 işçi 1 günde 4800 toplu iğne üretebiliyor. önemli olan, bir teorinin gerçek dünyada nasıl işlediği ve
İşbölümü, her bir işçinin uzmanlaştığı bir konu üzerinde somut sorunları çözüp çözemediğidir. Yani, bir teori ne kadar
çalışmasını sağlar, bu da işin kalitesini artırırken süreci
mantıklı olursa olsun, eğer pratikte işe yaramıyorsa değerli
hızlandırır.
kabul edilmez. Bu yaklaşım, daha çok ampirik verilere ve
istatistiklere dayanır.
İKT223-İKTİSADA GİRİŞ
Birinci Hafta: Ekonomik Sistemler ve Temel
Kavramlar

Varsayımlar Finansal Liberalizm: Finansal piyasaların deregülasyonu ve


liberalleşmesi anlamına gelir.
Aynı İktisat teorileri ve modelleri genellikle varsayımlar
üzerine kuruludur. Bu varsayımlar, ekonominin Homo Economicus: Bu, insanların rasyonel olarak hareket
karmaşıklığını yönetilebilir hale getirmek için kullanılır. ettiği ve kendi çıkarlarını maksimize etmeye çalıştığı
İki tür varsayım vardır: basitleştirici varsayımlar ve anlamına gelir.
sınırlayıcı varsayımlar. 2. Sosyalist Sistem:
1. Basitleştirici Varsayımlar: Bu tür varsayımlar, Özel Mülkiyetin Kaldırılması: Özel mülkiyet ya tamamen
ekonomik sistemleri veya davranışları daha anlaşılır ya da büyük ölçüde kaldırılır ve kaynaklar devlet tarafından
ve analiz edilebilir hale getirmeyi amaçlar. Örneğin, kontrol edilir.
bir modelde tüketicilerin sadece fiyata göre karar
verdikleri varsayılabilir. Gerçekte, tüketiciler marka, Merkezi İdare: Ekonomik aktiviteler merkezi bir otorite
kalite, lokasyon gibi birçok faktörü göz önünde tarafından planlanır ve yönetilir.
bulundurur, ancak bu tür detaylar modeli 3. Karma Ekonomi:
karmaşıklaştırabilir. Bu nedenle basitleştirici
varsayımlar yapılır. Genel Kullanım: Bu sistem, günümüzde en çok kullanılan
ekonomi modelidir ve kapitalizm ile sosyalizm arasında bir
2. Sınırlayıcı Varsayımlar: Bu varsayımlar, modelin denge kurmayı hedefler.
uygulanabilirliğini veya geçerliliğini sınırlar.
Örneğin, bir modelde fiyat katılığı varsayılabilir, bu Çeşitlilik: Farklı karma ekonomik sistemler, devlet
da fiyatların hızlı bir şekilde değişmediği anlamına müdahalesinin derecesi, piyasa özgürlüğü, sosyal güvenceler ve
gelir. Bu tür bir varsayım, modelin sadece fiyatların gibi faktörler açısından farklılık gösterir.
katı olduğu durumlar için geçerli olacağını belirtir. Türkiye'nin Ekonomik Dönemleri
1923-1929:
Ekonomilerde Karşılaşılan Ortak Sorunlar
Yabancı Sermaye Teşviki: Cumhuriyetin ilk yıllarında
1. Tam Kapasite (Tam Kullanım): yabancı yatırımın çekilmesi için çeşitli teşvikler uygulandı.
Atıl Kaynaklar Meselesi: Eğer bir ekonomi tam
Bu dönemde aynı zamanda temel altyapı projeleri de
kapasiteyle çalışmıyorsa, bu genellikle işsizlik, boşta
gerçekleştirildi.
duran fabrikalar veya kullanılmayan doğal kaynaklar
gibi atıl kaynaklar olduğu anlamına gelir. Bu, 1929-1950:
ekonominin potansiyelinin altında çalıştığı ve daha Devletçilik: Bu dönem, özellikle 1930'lardan itibaren
fazla üretim yapabileceği anlamına gelir. devletçilik anlayışının hakim olduğu bir dönemdir.
Makroekonomik politikalar genellikle tam kapasiteye
Özelleştirmenin aksine, devlet kendi eliyle birçok sektöre
ulaşmayı hedefler.
müdahale etti ve yeni kurumlar oluşturdu. 1929 Dünya
2. Etkin Kullanım: Ekonomik Krizi de bu politikaların bir gereği olarak görüldü.
Hangi Yöntem Daha Verimli: Emek yoğun bir
1960'lar:
yöntem mi sermaye yoğun bir yöntem mi daha etkin?
Bu, faktörlerin relative fiyatlarına, teknolojiye ve Kapalı Ekonomi: 1960'lar Türkiye için daha korumacı bir
diğer birçok faktöre bağlıdır. dönemi işaret eder. Devlet, dış ticarette sınırlamalara gitmeye
3. Kapasite Artırımı: başladı ve yerli üretimi teşvik edici politikalar uyguladı.
Kaynakları Daha Fazla Artırma Şansımız Var 1980'ler:
mı?: Kapasite artırımı, ekonominin büyüme
Finansal Liberalizasyon: Özellikle Turgut Özal'ın
potansiyelini artırmayı hedefler. Bu, eğitim,
öncülüğünde, Türkiye ekonomisi finansal liberalizm
teknolojik ilerleme, yatırım ve verimlilik artışı gibi
doğrultusunda açıldı. Dışa açılma politikaları benimsendi, dış
faktörlere bağlıdır.
ticaret ve sermaye hareketleri üzerindeki kısıtlamalar büyük
Ekonomik Sistemler ölçüde kaldırıldı.
1. Kapitalist Sistem: 1990'lar:
Piyasanın Özgürlüğü: Kapitalist sistemler, bireylerin ve Karmaşık Dönem: 1990'lar Türkiye için ekonomik olarak
şirketlerin piyasada serbestçe hareket etmelerini öngörür. karmaşık bir dönemdi. Özellikle 1994 ve 1999 yıllarında
Devletin ekonomiye müdahalesi minimal seviyededir. yaşanan ekonomik krizler, ekonominin istikrarsızlığını
Liberalizm: İktisadi liberalizm, kapitalist sistemlerin gösteriyordu. Öte yandan, küreselleşmeyle birlikte ekonomi
temelidir. daha da açıldı, fakat bu sürecin yönetiminde çeşitli zorluklar
yaşandı.
Ticari Liberalizm: İç ve dış ticarette engellerin
kaldırılmasını ifade eder.
İKT223-İKTİSADA GİRİŞ
2. Ders Notları (24.10.2023)

Giriş İst5sna: bazı mal ve hBzmetler BçBn talep eğrBsB normalden farklı
hareket edebBlBr. Bu tür mal ve hBzmetlere genellBkle "G5ffen
Arz, talep ve piyasa hem günlük hayatta hem de iktisat malı" ve "özent5 malı" denBr.
teorisinde sıkça kullanılan kavramlardır. Piyasa, alıcı ve
satıcıların bir ürünün alış verişini yapmak amacıyla karşı G5ffen malları, düşük gelBrlB tüketBcBlerBn tükettBğB temel bBr
karşıya geldiği ortam veya yerdir. Satıcılar ürünü malın fByatı arttığında, buna karşılık tüketBmBnBn de arttığı
piyasaya arz ederken, alıcılar ise ürünü piyasada talep mallardır. Bu durum, normal talep kanununa aykırıdır. FByatı
etmektedir. Ürünün alım satım miktarı ve fiyatı piyasada arttığında, bu malın tüketBm mBktarının artması genellBkle malın
belirlenir. Arz ve talep üzerinde devletin herhangi bir bBr temel BhtByaç olması ve daha pahalı Bkame malların olmaması
müdahale veya kısıtlaması yoksa oluşan piyasaya nedenByle olur.
serbest piyasa denir. Örnek: İrlanda'da yaşanan Büyük Kıtlık sırasında patates,
G3ffen malı olarak göster3leb3l3r. Patates3n f3yatı arttığında,
Arz-talep model5 serbest pByasada denge f3yatının nasıl 3nsanlar daha pahalı bes3n kaynaklarından vazgeç3p daha fazla
oluştuğunu Bncelemek BçBn kullanılan en önemlB araçtır. patates tüketmeye başlamışlardır.
PByasanın dengeye gelme sürecBnde, arz ve talep
mBktarlarının f3yat ve gelBr değBşBklBklerBne gösterdBğB Özent5 Malı (Veblen/Snop/Züppe Mallar): FByatı yüksek
tepkBye esnekl5k adı verBlBr. olduğunda, talep artabBlBr çünkü bu tür mallar, sahBbBne belBrlB bBr
prestBj ya da statü kazandırdığı düşünülür.
Talep, bBr mal veya hBzmete duyulan BstektBr. Ancak bu
BsteğBn ekonomBk bBr etkBye dönüşebBlmesB BçBn efektBf Esnekl5k
talep (yanB, malı ya da hBzmetB satın alma kapasBtesBne
sahBp olma) gereklBdBr. BBr değBşkenBn başka bBr değBşkene karşı gösterdBğB duyarlılığın
ölçüsüne esnekl5k denBr. Daha belBrgBn bBr Bfadeyle esneklBk,
Bu bağlamda, talep üzerBnde etkBlB olan temel faktörlerB bağımlı ya da kontrollü değBşkendekB yüzde bBrlBk (%1)
şu şekBlde özetleyebBlBrBz: değBşBme karşın bağımlı ya da kontrolsüz değBşkendekB yüzdelBk
değBşBm oranıdır.
!! = #(%! , %"# %$%& , ', (, ), %'( )
Taleb5n f5yat esnekl5ğ5, talep edBlen mBktarın fByattakB
1. Px (Malın FByatı): Malın fByatının artması, değBşmelere ne kadar duyarlı olduğunun ölçüsüdür ve talep
talebB azaltabBlBr; fByatın azalması talebB edBlen mBktardakB yüzde değBşmenBn fByattakB yüzde değBşmeye
artırabBlBr. oranı şeklBnde formüle edBlBr. TalebBn fByat esneklBğB talep eğrBsB
2. PBk (İkame Malın FByatı): İkame malın fByatı aşağı doğru eğBmlB olduğundan (talep kanunu) her zaman
artarsa, başlangıçta Bncelenen malın talebB eksBdBr. Ancak bulunan esneklBkler mutlak değerlerB alınarak
artabBlBr. pozBtBf büyüklükler olarak Bfade edBlBr. Doğrusal bBr talep eğrBsB
3. Ptam (Tamamlayıcı Malın FByatı): Tamamlayıcı üzerBnde esneklBk sabBt değBldBr.
malın fByatı artarsa, başlangıçta Bncelenen malın
talebB azalabBlBr. BellB bBr fByat ve mBktar aralığındakB esneklBkte yay esnekl5ğ5,
4. T: Bu, genellBkle tüketBcB tercBhlerB veya belBrlB bBr fByat ve mBktar düzeyB BçBn Bse nokta elast5k5yet5
teknolojB gBbB talebB etkBleyebBlecek genel bBr kullanılır.
faktörü temsBl eder.
5. G (GelBr SevByesB): GelBr sevByesBnBn Elast5k5yet değer5n5n anlamı
yükselmesB, normal mallar BçBn talebB Elast5k5yet = 1: ÜnBte elastBk. FByattakB yüzdelBk
artırabBlBrken, kötü olarak kabul edBlen mallar değBşBklBk, taleptekB yüzdelBk değBşBklBkle tam olarak
BçBn talebB azaltabBlBr. eşleşBr.
6. N (Nüfus): Nüfusun artması, malın toplam Elast5k5yet > 1: ElastBk talep. FByattakB yüzdelBk
talebBnB artırabBlBr. değBşBklBk, taleptekB yüzdelBk değBşBklBkten daha
7. Pe (Beklenen FByat): Eğer gelecekte fByatın büyüktür. FByat artarsa toplam gelBr azalır; fByat azalırsa
artacağı beklentBsB varsa, bugünkü talep artar. toplam gelBr artar.
Talep eğrBsB, fByatla mBktar arasındakB BlBşkByB grafBk Elast5k5yet < 1: İnelastBk talep. FByattakB yüzdelBk
üzerBnde gösterBr. Yukarıda belBrttBğBmBz faktörlerdekB değBşBklBk, taleptekB yüzdelBk değBşBklBkten daha
değBşBklBkler, talep eğrBsBnBn sola veya sağa kaymasına küçüktür. FByat artarsa toplam gelBr artar; fByat azalırsa
neden olabBlBr. ÖrneğBn, gelBr sevByesBnde bBr artış (ve bu toplam gelBr azalır.
mallar BçBn talebBn artmasına neden olan dBğer faktörlerde
bBr değBşBklBk olmazsa) talep eğrBsBnB sağa kaydırabBlBr.
İKT223-İKTİSADA GİRİŞ
2. Ders Notları (24.10.2023)

Giriş İst5sna: bazı mal ve hBzmetler BçBn talep eğrBsB normalden farklı
hareket edebBlBr. Bu tür mal ve hBzmetlere genellBkle "G5ffen
Arz, talep ve piyasa hem günlük hayatta hem de iktisat malı" ve "özent5 malı" denBr.
teorisinde sıkça kullanılan kavramlardır. Piyasa, alıcı ve
satıcıların bir ürünün alış verişini yapmak amacıyla karşı G5ffen malları, düşük gelBrlB tüketBcBlerBn tükettBğB temel bBr
karşıya geldiği ortam veya yerdir. Satıcılar ürünü malın fByatı arttığında, buna karşılık tüketBmBnBn de arttığı
piyasaya arz ederken, alıcılar ise ürünü piyasada talep mallardır. Bu durum, normal talep kanununa aykırıdır. FByatı
etmektedir. Ürünün alım satım miktarı ve fiyatı piyasada arttığında, bu malın tüketBm mBktarının artması genellBkle malın
belirlenir. Arz ve talep üzerinde devletin herhangi bir bBr temel BhtByaç olması ve daha pahalı Bkame malların olmaması
müdahale veya kısıtlaması yoksa oluşan piyasaya nedenByle olur.
serbest piyasa denir. Örnek: İrlanda'da yaşanan Büyük Kıtlık sırasında patates,
G3ffen malı olarak göster3leb3l3r. Patates3n f3yatı arttığında,
Arz-talep model5 serbest pByasada denge f3yatının nasıl 3nsanlar daha pahalı bes3n kaynaklarından vazgeç3p daha fazla
oluştuğunu Bncelemek BçBn kullanılan en önemlB araçtır. patates tüketmeye başlamışlardır.
PByasanın dengeye gelme sürecBnde, arz ve talep
mBktarlarının f3yat ve gelBr değBşBklBklerBne gösterdBğB Özent5 Malı (Veblen/Snop/Züppe Mallar): FByatı yüksek
tepkBye esnekl5k adı verBlBr. olduğunda, talep artabBlBr çünkü bu tür mallar, sahBbBne belBrlB bBr
prestBj ya da statü kazandırdığı düşünülür.
Talep, bBr mal veya hBzmete duyulan BstektBr. Ancak bu
BsteğBn ekonomBk bBr etkBye dönüşebBlmesB BçBn efektBf Esnekl5k
talep (yanB, malı ya da hBzmetB satın alma kapasBtesBne
sahBp olma) gereklBdBr. BBr değBşkenBn başka bBr değBşkene karşı gösterdBğB duyarlılığın
ölçüsüne esnekl5k denBr. Daha belBrgBn bBr Bfadeyle esneklBk,
Bu bağlamda, talep üzerBnde etkBlB olan temel faktörlerB bağımlı ya da kontrollü değBşkendekB yüzde bBrlBk (%1)
şu şekBlde özetleyebBlBrBz: değBşBme karşın bağımlı ya da kontrolsüz değBşkendekB yüzdelBk
değBşBm oranıdır.
!! = #(%! , %"# %$%& , ', (, ), %'( )
Taleb5n f5yat esnekl5ğ5, talep edBlen mBktarın fByattakB
1. Px (Malın FByatı): Malın fByatının artması, değBşmelere ne kadar duyarlı olduğunun ölçüsüdür ve talep
talebB azaltabBlBr; fByatın azalması talebB edBlen mBktardakB yüzde değBşmenBn fByattakB yüzde değBşmeye
artırabBlBr. oranı şeklBnde formüle edBlBr. TalebBn fByat esneklBğB talep eğrBsB
2. PBk (İkame Malın FByatı): İkame malın fByatı aşağı doğru eğBmlB olduğundan (talep kanunu) her zaman
artarsa, başlangıçta Bncelenen malın talebB eksBdBr. Ancak bulunan esneklBkler mutlak değerlerB alınarak
artabBlBr. pozBtBf büyüklükler olarak Bfade edBlBr. Doğrusal bBr talep eğrBsB
3. Ptam (Tamamlayıcı Malın FByatı): Tamamlayıcı üzerBnde esneklBk sabBt değBldBr.
malın fByatı artarsa, başlangıçta Bncelenen malın
talebB azalabBlBr. BellB bBr fByat ve mBktar aralığındakB esneklBkte yay esnekl5ğ5,
4. T: Bu, genellBkle tüketBcB tercBhlerB veya belBrlB bBr fByat ve mBktar düzeyB BçBn Bse nokta elast5k5yet5
teknolojB gBbB talebB etkBleyebBlecek genel bBr kullanılır.
faktörü temsBl eder.
5. G (GelBr SevByesB): GelBr sevByesBnBn Elast5k5yet değer5n5n anlamı
yükselmesB, normal mallar BçBn talebB Elast5k5yet = 1: ÜnBte elastBk. FByattakB yüzdelBk
artırabBlBrken, kötü olarak kabul edBlen mallar değBşBklBk, taleptekB yüzdelBk değBşBklBkle tam olarak
BçBn talebB azaltabBlBr. eşleşBr.
6. N (Nüfus): Nüfusun artması, malın toplam Elast5k5yet > 1: ElastBk talep. FByattakB yüzdelBk
talebBnB artırabBlBr. değBşBklBk, taleptekB yüzdelBk değBşBklBkten daha
7. Pe (Beklenen FByat): Eğer gelecekte fByatın büyüktür. FByat artarsa toplam gelBr azalır; fByat azalırsa
artacağı beklentBsB varsa, bugünkü talep artar. toplam gelBr artar.
Talep eğrBsB, fByatla mBktar arasındakB BlBşkByB grafBk Elast5k5yet < 1: İnelastBk talep. FByattakB yüzdelBk
üzerBnde gösterBr. Yukarıda belBrttBğBmBz faktörlerdekB değBşBklBk, taleptekB yüzdelBk değBşBklBkten daha
değBşBklBkler, talep eğrBsBnBn sola veya sağa kaymasına küçüktür. FByat artarsa toplam gelBr artar; fByat azalırsa
neden olabBlBr. ÖrneğBn, gelBr sevByesBnde bBr artış (ve bu toplam gelBr azalır.
mallar BçBn talebBn artmasına neden olan dBğer faktörlerde ‘Ters gibi görünüyor, mutlak değeri
bBr değBşBklBk olmazsa) talep eğrBsBnB sağa kaydırabBlBr. alındığı için.
Asıl değerler negatiftir.’
İKT223-İKTİSADA GİRİŞ
2. Ders Notları (24.10.2023)

Elast5k5yet5 Etk5leyen Faktörler

Gereks5nme Ş5ddet5: Zorunlu bBr malın


elastBkByetB genellBkle daha BnelastBktBr, lüks bBr
malın elastBkByetB Bse elastBktBr.
İkame Ed5leb5l5rl5k: BBr malın yerBne başka bBr
malın kolayca kullanılabBlBr olması, o malın
elastBkByetBnB artırır.
Gel5r İç5ndek5 Payı: BBr malın gelBr BçBndekB
payı yüksekse, fByatındakB değBşBklBklere karşı
daha BnelastBk olma eğBlBmBndedBr.
Zaman Unsuru: Uzun vadede talep genellBkle
daha elastBk olur.
İKT223-İKTİSADA GİRİŞ
3. Ders Notları (31.10.2023)

Arz Tam Rekabet Piyasası Koşulları

Arz, firmaların ya da üreticilerin belirli bir dönemde 1. Atomisite Koşulu: Piyasada çok sayıda alıcı ve satıcı
farklı birim fiyatlardan satmak istedikleri mal veya olmalıdır.
hizmet miktarıdır. 2. Homojenlik Koşulu: Satılan ürünler birbiriyle aynı
veya çok benzer olmalıdır.
Arz ve Fiyat Arasındaki Pozitif İlişki: Fiyat 3. Mobilite Koşulu: Firmaların piyasaya girişi ve çıkışı
yükseldikçe, üreticiler daha fazla ürün sunma eğiliminde kolay olmalıdır.
olur çünkü bu, daha yüksek kâr marjları anlamına gelir 4. Tam Bilgi Koşulu: Alıcılar ve satıcılar, fiyat, kalite vb.
İkame Malları: Bir malın yerine kullanılabilecek başka konularda tam bilgiye sahip olmalıdır.
bir malı ifade eder. Eğer bir malın fiyatı yükselirse, Leon Walras Fiyat Makinizması:
tüketiciler genellikle daha ucuz olan ikame mallara
yönelecektir. Denge FSyatı Arz ve talep eşSt olduğunda oluşur.

Arz Fonksiyonu: PSyasa kendSnS çözer. DengesSzlSk durumunda FSyatlar yukarı


veya aşağı doğru ayarlanır. Arz fazlası varsa fSyatlar düşer, talep
! = #(%, %!" , %#" , ', (, !), (*+, %*) fazlası varsa fSyatlar artar.
Arzı etkileyen birçok faktör vardır ve bu faktörler TüketOcO Rantı
genellikle bir arz fonksiyonunda toplanır. Bu faktörler
sırasıyla fiyat, ikame malın fiyatı, tamamlayıcı malın TüketScS rantı, tüketScSnSn bSr mal veya hSzmetS pSyasa fSyatından
fiyatı, üretici sayısı, vergiler, sübvansiyonlar, teknoloji daha yüksek bSr fSyata satın almaya razı olduğu fakat daha düşük
ve malın gelecek fiyat beklentisi gibi değişkenleri içerir. bSr fSyata satın almayı başardığı durumda elde ettSğS faydadır.

Eğer arz eğrisi origin noktasından geçiyorsa, esnekliği (ü.*/0+0123/4 = 526. Ö9*:* 50.. − =*>ç. Ö9*:* 50..
1'dir. Yani, fiyat değişikliklerine oranla arz miktarı aynı
oranda değişecektir. TalebOn GelOr EsneklOğO

Arz Esnekliğini Etkileyen Faktörler Talep edSlen mSktarın gelSrdekS değSşmelere ne kadar duyarlı
olduğunun ölçüsüdür ve bSr malın talep mSktarında oluşan
Zaman Unsuru: Uzun vadede, üreticiler üretim yüzdelSk değSşSmSn gelSrdekS yüzdelSk değSşSmSne oranı şeklSnde
kapasitelerini değiştirebilirler, bu da arzın daha formüle edSlSr
esnek olmasını sağlar.
JKBALMA NBOşKG QüRSABCH TAğCşCU
Üretim Miktarını Değiştirme Kapasitesi: @ABCD EFGAHBCğC =
Örneğin, tarımsal ürünlerin üretimi genellikle @ABCDSA NBOşKG QüRSABCH TAğCşCU
mevsimsel etkilere bağlıdır ve bu da arz Malların GelOr EsneklOğOne Göre Sınıflandırılması
esnekliğini etkiler.
Stoklama ve Stoklama Maliyeti: Eğer bir mal 1. Normal (Üstün) Mal: GelSr esneklSğS sıfırdan
kolaylıkla stoklanabiliyorsa, üreticiler fiyat büyüktür. GelSr arttıkça, bu tür malların talebS de artar.
dalgalanmalarına daha hızlı tepki verebilir, bu Zorunlu Mallar: GelSr esneklSğS 0 Sle 1
da arzın daha esnek olmasını sağlar. arasındadır. ÖrneğSn, ekmek, süt gSbS.
Lüks Mallar: GelSr esneklSğS 1'den büyüktür.
Piyasa ÖrneğSn, lüks arabalar, mücevherat.
1. Tam Rekabet Piyasası: Çok sayıda alıcı ve 2. Düşük ve FakSr Mal: GelSr esneklSğS sıfırdan küçüktür.
satıcının olduğu, fiyatın tamamen arz ve talep GelSr arttıkça, bu tür malların talebS azalır.
mekanizması tarafından belirlendiği piyasadır. Örneğ&n: İk&nc& el eşyalar, ucuz hazır
2. Eksik Rekabet Piyasası: Piyasada sınırlı yemekler.
sayıda firma olduğu ve bu firmaların piyasa Engel EğrOsO
üzerinde bir dereceye kadar kontrol sahibi
olduğu piyasa türüdür. Örnek olarak monopol Engel eğrSsS, tüketScS gelSrSnSn bSr mal veya hSzmet SçSn talebS
ve oligopol verilebilir. nasıl etkSledSğSnS gösterSr. GenellSkle yatay eksen tüketScS gelSrSnS
ve dSkey eksen talep edSlen mSktarı temsSl eder. Engel eğrSsS,
gelSrSn bSr fonksSyonu olarak talep mSktarını gösterSr.
İKT223-İKTİSADA GİRİŞ
3. Ders Notları (31.10.2023)

Türler&: 3. Arzın EsneklOğO TalebOn EsneklOğOnden Daha Fazla


Olduğu Durum: Bu durumda, örümcek ağı modelSnde
Normal mallar SçSn Engel eğrSsS genellSkle dalgalanmalar zamanla azalır ve pSyasa fSyatı ve
yukarı doğru eğSmlS olur. mSktarı zaman SçSnde stabSl bSr dengeye doğru yaklaşır.
İnferSor (düşük ve fakSr) mallar SçSn Engel eğrSsS YanS, başlangıçtakS dengesSzlSkler zamanla azalarak
aşağı doğru eğSmlS olur. ortadan kalkar.
Çapraz EsneklOk VergO mekanOzması, bSr mal veya hSzmet üzerSne konulan
vergSnSn, fSyatlar üzerSndekS etkSsSnS Snceleyen bSr ekonomSk
Çapraz esneklSk, bSr malın talebSnSn, dSğer malların
fSyatlarında meydana gelen değSşSmlere nasıl tepkS kavramdır. Arz ve talebSn esneklSklerS, vergSnSn hangS tarafa
verdSğSnS ölçer. daha fazla yansıtılacağını belSrler.

1. VergOnOn Tümünün Alıcıya Yansıması HalO:


Eğer çapraz esneklSk pozStSfse, mallar bSrbSrSyle Skame
edSlebSlSr. YanS, bSr malın fSyatı artarsa, dSğer malın talebS Talep esneklSğS düşük ve arz esneklSğS yüksekse,
de artar. Eğer çapraz esneklSk negatSfse, mallar bSrbSrSnS vergSnSn tümü alıcıya yansır. Bu durumda, alıcıların
tamamlar. YanS, bSr malın fSyatı artarsa, dSğer malın talep ettSklerS mal veya hSzmet mSktarı fSyat
değSşSklSklerSne karşı duyarsızdır ve satıcılar vergSyS
talebS azalır.
fSyata ekleyerek tüm vergS yükünü alıcılara yansıtabSlSr.
Bolluk Paradoksu (KOng Kanunu) FSyat artışına rağmen alıcılar aynı mSktarda mal veya
hSzmet satın almaya devam eder.
Bu paradoks, SyS hava koşulları ve dSğer olumlu üretSm 2. VergOnOn Tümünün Satıcının Ödemek Zorunda
şartları sonucunda tarımsal üretSmde bSr artış Kalması HalO:
yaşanmasına rağmen, toplam gelSrde beklenen artışın Talep esneklSğS yüksek ve arz esneklSğS düşükse,
meydana gelmemesSnS Sfade eder. Buna neden olan ana vergSnSn tümü satıcıya yansır. Bu durumda, alıcılar
etken, tarımsal ürünlerSn genellSkle düşük fSyat fSyat değSşSklSklerSne çok duyarlıdır ve fSyat artışı
esneklSğSne sahSp olmasıdır. YanS, üretSm mSktarındakS durumunda satın alma mSktarlarını azaltırlar. Bu
büyük değSşSmler bSle fSyatı yalnızca küçük bSr oranda nedenle satıcılar, alıcıların tepkSsSnS önlemek SçSn fSyatı
değSştSrSr. artırmazlar ve vergS yükünü kendSlerS üstlenSrler.
Örümcek Ağı TeorOsO 3. Satış VergOsOnOn BOr Kısmının Alıcı BOr Kısmının
Satıcı Tarafından ÖdenmesO HalO:
Tarımsal ürünlerde, talep arttığında, bu artan talebS Arz ve talep esneklSklerSnSn bSrbSrSne yakın olduğu
karşılamak SçSn, arzın artırdabSlmesS, bSr üretSm dönemS durumlarda, vergS yükü hem satıcılar hem de alıcılar
sonra mümkün olacaktır. arasında bölünür. VergSnSn ne kadarının satıcıya ve ne
kadarının alıcıya yansıtılacağı, arz ve talebSn relatSve
Bu teorS, arzın tepkSsSnSn gecSkmelS olduğu sektörlerde, esneklSklerSne bağlıdır.
talep ve arzın nasıl dalgalanabSleceğSnS
Tarım Sektörüne Yapılan Müdaheleler
Örümcek Ağı TeorOsOne Göre Üç Farklı Durum
Taban FOyatı BelOrleme çıkmayucuk
1. TalebOn EsneklOğO Arzın EsneklOğOyle EşOt
Olduğu Durum: Bu durumda, pSyasa fSyatı ve Devlet, üretScSlerSn belSrlS bSr mSktardan düşük bSr fSyata satış
mSktarı zaman SçSnde stabSl bSr dengeye ulaşır. yapmasını engellemek SçSn taban fSyat belSrleyebSlSr.
Örümcek ağı modelSnde bu, bSr denge Bu fSyat, pSyasa fSyatının üzerSnde olduğunda, üretScSler
noktasında düz bSr çSzgS olarak gösterSlSr. YanS, tarafından sunulan mSktar talepten daha fazla olabSlSr ve arz
başlangıçtakS dengesSzlSkler zamanla ortadan fazlasına neden olabSlSr.
kalkar. Arz fazlası, genellSkle devlet tarafından satın alınmak zorunda
2. Arzın EsneklOğO TalebOn EsneklOğOnden Daha kalınan fazla ürünü Sfade eder ve depolama, bozulma veya Shraç
Az Olduğu Durum: Bu durumda, örümcek ağı etme gSbS malSyetler doğurabSlSr.
modelSnde dalgalanmalar gSderek artar. YanS,
her bSr dönemde talep ve arz dengesSzlSklerS bSr Tavan FOyatı Uygulama
öncekS döneme göre daha da artar. Bu durum, TüketScSyS korumak SçSn devlet tarafından belSrlenen maksSmum
genellSkle fSyatların ve mSktarların süreklS fSyat, tavan fSyatıdır.
olarak artan ya da azalan bSr dalgalanma SçSnde Bu fSyat, pSyasa dengesSnSn altında olduğunda, talep edSlen
olmasına neden olur. mSktar arz edSlen mSktarı aşabSlSr ve bu durum talep fazlasına
İKT223-İKTİSADA GİRİŞ
3. Ders Notları (31.10.2023)

neden olabSlSr.
Sonuç olarak, ürün kıtlığı ve uzun kuyruklar meydana
gelebSlSr, bazen de kara borsanın oluşmasına neden
olabSlSr.

SertOfOka ve VesOka Kullanımı

Savaş veya krSz zamanlarında sıkça başvurulan bSr


yöntemdSr.
Devlet, ürünlerSn adSl bSr şekSlde dağıtılmasını sağlamak
SçSn, örneğSn ekmek veya benzSn kartı gSbS sertSfSkalar
veya vesSkalar dağıtabSlSr.
Bu sertSfSkalar, belSrlS mSktarda veya belSrlS ürünlerSn
satın alınmasını kısıtlayarak talebS yönetmeyS amaçlar.

Kara Borsa Oluşumu

Tavan ve taban fSyatlandırma gSbS müdahaleler, resmS


olmayan ve düzensSz pSyasaların ortaya çıkmasına yol
açabSlSr.
Tavan fSyatı durumunda, ürünlerSn resmS fSyatlarının
altında temSn edSlememesS durumunda kara borsada daha
yüksek fSyatlarla satılabSlSr.
Kara borsa, hükümetSn kontrolünün dışında, genellSkle
yüksek fSyatlarla ve düşük kalStelS ürünlerle karakterSze
edSlen bSr pazardır.
İKT223-İKTİSADA GİRİŞ
4. Hafta Ders Notları (07.11.2023)

Tüketici teorisi, bireylerin malları nasıl değerlendirdiği Tüket/c/ denges/, bEreyEn sınırlı bEr bütçe Ele maksEmum tatmEn
ve tercihlerini nasıl yaptığı üzerine kurulmuştur. sağlamaya çalıştığı bEr durumda sağlanır. TüketEcE, bellE bEr gelEr
Kardinal yaklaşım, tüketici tercihlerinin ve faydanın düzeyEnde, çeşEtlE mallar arasından en yüksek tatmEn düzeyEnE
ölçülebilir olduğu fikrini benimser. Bu yaklaşıma göre, sunan kombEnasyonu seçer. Bu seçEm, farksızlık eğrElerE ve
her bir mal veya hizmet, fayda cinsinden bir değere bütçe doğrusu kullanılarak analEz edElEr
sahiptir ve bu "util" olarak ifade edilir. İşte bununla ilgili Farksızlık (kayıtsızlık) eğr/s/, tüketEcEnEn farklı mal
bazı anahtar noktalar: kombEnasyonlarından aldığı tatmEnE gösterEr. Bu eğrEler, tüketEcE
Kard/nal fayda teor/s/, faydanın sayısal bEr değerle EçEn farklı mal ve hEzmet kombEnasyonlarının aynı tatmEn
Efade edElebEleceğEnE ve bu sayede tüketEcElerEn sevEyesEnE temsEl ettEğEnE gösterEr.
kararlarının matematEksel olarak analEz edElebEleceğEnE Kayıtsızlık eğr&s& negat&f eğ&ml&d&r, çünkü bEr malın mEktarını
öne sürer. arttırmak EçEn tüketEcEnEn ötekE maldan vazgeçmesE gerekEr, bu
19. yüzyılın son çeyreğEndekE ekonomEstler arasında Carl da genellEkle bEr malın tüketEmE artarken dEğerEnden
Menger ve Léon Walras gEbE EsEmler, margEnalEst devrEm azaltılmasını gerektErEr.
olarak bElEnen dönemde bu teorEye katkılarda Farksızlık eğr&ler& b&rb&rler&n& asla kesmezler, ancak aynı tercEh
bulunmuşlardır. düzeyEnE temsEl edebElen çakışan farklı eğrEler olabElEr.
Marg/nal fayda, tüketEcE bEr malın bEr ek bErEmEnE Marj/nal /kame oranı (MRS), bEr malın mEktarında meydana
tükettEğEnde elde ettEğE ekstra faydayı Efade eder. gelen bEr bErEm değEşEklEğe karşılık, tüketEcEnEn dEğer maldan ne
MargEnal fayda, tüketElen mEktar arttıkça genellEkle kadar vazgeçeceğEnE gösterEr. MatematEksel olarak, bEr farksızlık
azalır, bu "azalan fayda kanunu" olarak bElEnEr. eğrEsEnEn herhangE bEr noktasındakE eğEmEn negatEf değerEdEr (-
Kurab&ye örneğ&, Elk kurabEye yüksek fayda sağlarken, dy/dx formunda).
tüketElen her ek kurabEye EçEn bu faydanın gEderek Bütçe doğrusu, tüketEcEnEn gelErEnE ve mal fEyatlarını göz
azaldığını anlatan klasEk bEr örnektEr. önünde bulundurarak satın alabEleceğE mal kombEnasyonlarının
sınırlarını gösterEr. Bu doğru, fEyatlar ve bütçe mEktarı göz
Elmas-su paradoksu (değer paradoksu olarak da
önünde bulundurularak çEzElEr ve tüketEcE tercEhlerEnEn ekonomEk
bElEnEr), değer teorEsEndekE temel çelEşkElerden bErEdEr: Su
kısıtlamalarını yansıtır. Bütçe doğrusu üzerEnde, tüketEcEnEn
gEbE temel yaşam kaynakları nEspeten ucuzken, elmas
alabEleceğE herhangE bEr nokta, tüketEcE bütçesEnEn tam olarak
gEbE lüks ürünler çok daha pahalıdır. Bu paradoks,
kullanıldığını gösterEr. TüketEcE, bütçesEnE en EyE şekElde
faydanın sadece nadErlEk ve toplam fayda değEl, aynı
kullanarak maksEmum faydayı elde etmeye çalışır ve bu
zamanda kEşEsel değerlendErme ve tercEhlere de bağlı
genellEkle bütçe doğrusunun bEr farksızlık eğrEsEne teğet olduğu
olduğunu gösterEr.
noktada gerçekleşEr.
KardEnal yaklaşımda denge, tüketEcElerEn marjEnal fayda TüketEcE dengesE, bütçe doğrusunun bEr farksızlık eğrEsEne teğet
Ele fEyatı karşılaştırdıkları noktada sağlanır. Buna göre olduğu noktada sağlanır. Bu nokta, tüketEcEnEn verElen fEyatlar ve
tüketEcE, bEr malın marjEnal faydası malın fEyatına eşEt gelEr düzeyE altında ulaşabEleceğE en yüksek tatmEn düzeyEnE
olduğunda dengede olur ve ek bErEm satın almaktan temsEl eder. TüketEcE bu noktada, bütçesEnE tükettEğE mallara öyle
kaçınır. TüketEcElerEn her bEr ürün EçEn en yüksek faydayı bEr dağıtır kE, bEr malın bEr bErEmEnE daha az ya da daha çok
alacakları ve marjEnal fayda/fEyat oranının en yüksek tüketmek EstemeyeceğE bEr denge EçEndedEr. Bu denge
olduğu mEktarı satın almayı tercEh ettEklerE düşünülür. noktasında, tüketEcEnEn marjEnal faydasının malEyetEne eşEt
Böylece, bEreylerEn sınırlı bütçelerEnE en etkEn şekElde olduğu ve dolayısıyla fayda ve malEyet arasında bEr eşEtlEk
kullanarak maksEmum faydayı elde etmelerE beklenEr. sağlandığı bEr durum yaratılır. çıkmayucuk
Ord/nal yaklaşım, tüketEcE teorEsEnde faydanın mutlak Fyat Tüket/m Eğr/s/ (FTE), bEr malın fEyatı değEştEğEnde
değEl, sıralamaya dayalı olduğu fEkrEnE temel alır. Bu tüketEcEnEn optEmum tüketEm noktasının nasıl değEştEğEnE gösterEr.
yaklaşıma göre, tüketEcElerEn fayda sevEyelerEnE sayısal Bu eğrE, bEr malın fEyatındakE değEşEklEkler sonucu tüketEcE denge
bEr değerle Efade etmelerE gerekmez; onun yerEne, farklı noktasının nasıl değEştEğEnE ve bu değEşEklEklerEn tüketEcEnEn mal
mal ve hEzmet kombEnasyonlarını tercEh sırasına koyarak ve hEzmetlerden aldığı tatmEn düzeyEnE nasıl etkEledEğEnE gösterEr.
Efade ederler. İşte ordEnal yaklaşımla ElgElE bazı önemlE FEyat tüketEm eğrEsE, bellE bEr malın fEyatı değEştEğEnde,
noktalar: tüketEcEnEn bütçesEnE nasıl yenEden dağıttığını ve farklı mal
kombEnasyonlarından hangEsEnE seçeceğEnE Ezah eder.
1930’lar, ordEnal yaklaşımın öne çıktığı dönemdEr ve bu
dönemde fayda ölçümü konusundakE kardEnalEst
yaklaşıma alternatEf olarak gelEşmEştEr.

You might also like