You are on page 1of 69

ORBİTA ve

GÖZ
ANATOMİSİ
OP. DR. ZAFER HIDIROĞLU
ORBİTAYI OLUŞTURAN KEMİKLER
1- FRONTAL KEMİK
2- ZİGOMATİK KEMİK
3- SFENOİD KEMİK
4- MAKSİLLER KEMİK
5- ETMOİDAL KEMİK
6- LAKRİMAL KEMİK
7- PALATİN KEMİK

GÖZ ORBİTA DEDİĞİMİZ KEMİKTEN BİR ÇUKUR YAPI İÇERİSİNDE YER


ALMAKTA VE KORUNMAKTADIR.
Gözümüz; Orbita dediğimiz kemikten bir çukur yapı
içerisinde yer almakta ve korunmaktadır. Bu kemik
yapısı içerisinde görme fonksiyonlarında görev
yapan organ ve anotomik yapılar bulunmaktadır :
1- Göz küresi (bulbus oculi)
2- Optik sinir (Nervus opticus)
3- Göz dışı kasları

GÖZ ORBİTA DEDİĞİMİZ KEMİKTEN BİR ÇUKUR YAPI İÇERİSİNDE YER


ALMAKTA VE KORUNMAKTADIR.
GÖZ DIŞI KASLARI (EXTRA OCULER)
1- RECTUS KASLAR 2- GÖZ KAPAĞI KASLARI
a) üst (superior) rectus a) levator kas
b) alt (inferior) rectus (üst göz kapaklarını açar)
b) orbicularkas
c) iç (medial) rectus
(göz kapaklarını kapatır)
d) dış lateral rectus
e) üst (superior) oblig
f) alt (inferior) oblig

GÖZ ORBİTA DEDİĞİMİZ KEMİKTEN BİR ÇUKUR YAPI İÇERİSİNDE YER


ALMAKTA VE KORUNMAKTADIR.
ORBİTA İÇİ ORGAN VE DOKULAR KAFATASIMIZ GÖZ DIŞI KASLARIMIZ

ORBİTA ÇUKURUNUN ALT NAZAL DUVARINI OLUŞTURAN MAKSİLLER


KEMİKTE ÜST DİŞLER KONUŞLANDIĞI İÇİN GÖZ VE DİŞ HASTALIKLARI
BAZEN BERABER OLUŞMAKTA VEYA BİRBİRİNİ ETKİLEMEKTEDİR.
Gözümüz; Konjonktiva, Sklera,
Koroid, Retina ve Vitreus
tabakalarından oluşmaktadır. Yine
en önde olan Kornea tabakasıdır,
İris ve lensimiz sonra gelir. Kornea ; gözün
renkli kısmı olan irisin de önündeki şeffaf
tabakadır. Kornea 5 tabakadan oluşur ve
Gözlük ile kontakt lenslerden kurtulmak
için yapılan lazer tedavisi buraya yani
korneaya uygulanır.

GÖZÜMÜZ; DIŞTAN İÇE DOĞRU DIŞTAN İÇE DOĞRU


KONJONKTİVA,SKLERA,KOROİD VE VITREUSTAN OLUŞMAKTADIR.
REFRAKSİYON
KUSURLARI
OP. DR. ZAFER HIDIROĞLU
NORMAL GÖZ VE KIRMA KUSURLARIN ŞEMATİK
GÖRÜNÜMLERİ
1 • MİYOPİ

2 • HİPERMETROPİ

3 • ASTİGMATİZMA
YENİ ÇALIŞMA
Miyopi bir göz kusurudur. Miyop bir gözün ön arka çapı
kırma gücüne göre daha uzundur, bu nedenle göze paralel
gelen ışınlar retinanın önünde göz yuvarlağı içerisindeki bir
noktada odaklanmaktadır.
Göz ya normalden daha kısa ya da korneası daha düz (kırıcılığı
normalden daha az) olduğu için göze yakın cisimlerden gelen
diverjan, birbirinden uzaklaşan ışınlar retinanın arkasında
sanal bir noktada odaklanır
Gözün en ön tabakası olan korneanın şeklinin bozularak, ışığı doğru
biçimde kıramamasıyla, görüntünün retinada bulanık olarak
oluşmasına sebep olan görme bozukluğudur. Işığın retinaya geçme
şeklini veya kırılmasını etkileyebilir. Bu durum bozuk görmeye veya net
olmayan, bulanık görmeye yol açar.
Yaşın ilerlemesine bağlı olarak lensin esnekliği yitirmesi ve bunun
sonucunda yakın görmenin bozulmasıdır. 35–40 yaşlarında başlar
ve 60 yaşına dek sürekli ilerler.
GÖZ KAPAĞI ve
ORBİTA HASTALIKLARI

Op. Dr. Zafer Hıdıroğlu


GÖZ KAPAĞI HASTALIKLARI
• ENFEKSİYONLAR

• YAPISAL BOZUKLUKLAR

• TÜMÖRLER
GÖZ KAPAĞI ENFEKSİYONLARI

ARPACIK: Kapaklardaki yağ bezlerinin akut


ve pürulan bir inflamasyonudur. Kapak
üzerinde hassas, kızarık, sivilceye benzeyen
abse tarzında bir şişlik yapar.
ŞALAZYON: Burada enfeksiyon olması şart
değildir. Akut şalazyonu arpacıktan ayırt
eden en önemli özellik kızarıklık ve
hassasiyetin olmamasıdır.
BLEFARİT: Kirpik diplerinin iltihabıdır.
Göz kapaklarında kızarma, şişlik, kirpiklerde
düzensizlik, yapışıklık, kabuklanma ve
dökülme meydana gelebilir.
GÖZ KAPAĞI ŞEKİL BOZUKLUKLARI

• ÜST KAPAK DÜŞÜKLÜĞÜ (PİTOZİS)

• KAPAKLARIN İÇE DÖNMESİ (ENTROPİON)

• KAPAKLARIN DIŞA DÖNMESİ (EKTROPİON)


GÖZ KAPAĞI TÜMÖRLERİ
Benign (iyi huylu) ve Malign (kötü huylu) olabilir. ¾'ü iyi huylu tümörlerdir.
Benign tümörler içinde en sık görülenler papillom, nevüs, seboreik keratoz,
xanthelesma, ter bezi kistleri (sudoriferöz kist) ve çocuklarda karşılaşılan kapiller
hemanjiomlardır.
GÖZ KAPAĞI TÜMÖRLERİ
Malign (kötü huylu) tümörler; bazal ve squamöz hücreli karsinoma ile malign
melanom olup kapak tümörlerinin dörtte birini oluşturmaktadırlar.

BAZAL HÜCRELİ
KARSİNOMA
Gözün üst kısmında yer alan gözyaşı bezinin iltihaplanmasına dakrioadenit adı verilir.
Konjunktivit ya da üst solunum yolları enfeksiyonu gibi diğer enfeksiyonlarla ilgili bakteriler,
bazen gözyaşı iltihabına yol açar. GÖZ YAŞI BEZİ İLTİHABI (DAKRİYOADENİT)
ORBİTA HASTALIKLARI
1) Orbita tümörleri 2) Orbita inflamasyonları.
Orbita İnflamasyonları, tiroid oftalmopati ve sellulit olarak sınıflandırılabilir. Orbita hastalıklarının ana belirtisi
proptozis (gözde öne doğru itilme) dir. Bunun dışında, çift görme, görmede azalma, başağrısı gibi belirtiler de görülebilir.
ARAŞTIRMA SORULARI

1. COVİD-19 VİRÜS’ü GÖZ’ü nasıl etkileyebilir?

2. GÖZ VE DİŞ AĞRILARI KARIŞABİLİR Mİ ?

ARAŞTIRINIZ…
KONJONKTİVA, SKLERA VE
KORNEA HASTALIKLARI

Op. Dr. Zafer HIDIROĞLU


KONJONKTİVİTLER
• BAKTERİYEL KONJONKTİVİTLER: Basit Bakteriyel
Konjonktivit oldukça sık rastlanan kendi kendini
sınırlayan, sıklıkla stafilokokların etken olduğu bir
enfeksiyondur.
• VİRAL KONJONKTİVİTLER (Adenoviral çok bulaşıcıdır)
• KLAMİDYAL KONJONKTİVİT.
• TRAHOM.
• NEONATAL KONJONKTİVİT.
• ALLERJİK KONJONKTİVİT.
• VERNAL KERATOKONJONKTİVİT (VKC) .
• OTOİMMÜN KONJONKTİVİTLER.
Yeni Çalışma
PİTERJİUM
Epitel ile kaplanmış bağ doku
çıkıntısı şeklindeki pterjium,
büyüme yönüne uzayan
taban ve lateral loblardan
ibarettir.
Hoş
Geldiniz
KORNEA HASTALIKLARI

1 • BAKTERİYEL

2 • VİRAL

3 • FUNGAL
BAKTERİYEL KERATİT
• S. pneumonia

• Pseudomonas
YENİ ÇALIŞMA
FUNGAL KERATİT
MANTAR KERATİTİ

Yeni Çalışan 1 yıl 2 yıl 3 yıl


UVEA HASTALIKLARI
Op. Dr. Zafer HIDIROĞLU
Üveit uveanın, yani gözün orta tabakasının iltihabıdır.
Uvea, iris, koroid ve siliyer cisimden oluşur.

Üveit kalıcı görme kaybına yol açabilen ciddi bir


hastalıktır. Gelişmiş ülkelerde görme kaybının en sık
rastlanan üçüncü nedenidir. Erken tanı ve tedavi üveit’e
bağlı komplikasyonları önlemek için çok önemlidir.

BULANIK VE VEYA GÖZ ÖNÜNDE SİYAH NOKTALAR GÖRME, KIZARIKLIK, AĞRI VE


IŞIĞA KARŞI HASSASİYET ÜVEİTİN EN SIK RASTALANAN BELİRTİLERİDİR.
Üveit iltihabın etkilediği bölgeye bağlı olarak sınıflandırılır.
Ön üveit gözün ön bölümünü etkiler (ayrıca iridosiklit de denir).
Arka üveit gözün arka bölümünü etkiler.
İntermediyer üveit siliyer cismi ve retina’nın (gözün damar tabakası) çevresini
(periferini) etkiler.
Uveanın tüm katmanları etkilendiğinde panüveit oluşur.
Bu belirtiler yavaş yavaş gelişebilir ya da aniden ortaya çıkıp hızla
kötüleşebilir. İltihap sadece bir gözde olabileceği gibi aynı anda veya farklı
zamanlarda her iki gözü de tutabilir.

BULANIK VE VEYA GÖZ ÖNÜNDE SİYAH NOKTALAR GÖRME, KIZARIKLIK, AĞRI VE


IŞIĞA KARŞI HASSASİYET ÜVEİTİN EN SIK RASTALANAN BELİRTİLERİDİR.
Üveitin nedeni her zaman bulunamayabilir.
Yaklaşık % 50-60 hastada neden, dikkatli bir
araştırmayla saptanabilir. Enfeksiyonlar ve
otoimmün hastalıklar üveit gelişimi ile ilişkili
olabilir. Aşağıda sayılanlar üveitin sıklıkla
nedeni olarak saptanabilen hastalıklardır.

Behçet hastalığı, sarkoidoz, multipl skleroz


veya ankilozan spondilit gibi otoimmün
hastalıklar, Crohn hastalığı veya ülseratif kolit
gibi sindirim sitemini tutan iltihabi hastalıklar,
Toksoplazma, herpes, tüberküloz, kedi tırmığı
hastalığı ve frengi (sifiliz) gibi enfeksiyonlar,
Göz yaralanması, Lenfoma gibi bazı kanserler,
doğrudan veya metastaz yaparak gözü
etkileyebilir.
Genetik yatkınlık: Bazı kişilerdeki gen özellikleri
o kişileri üveite daha yatkın hale getirebilir.

Enfeksiyon: Toksoplazma, kedi tırmığı hastalığı,


tüberküloz, herpes, Lyme hastalığı ve frengi gibi
infeksiyonlar üveit riskini artırabilir.

Otoimmün veya enflamatuar hastalık öyküsü:


Behçet hastalığı, ankilozan spondilit, sarkoidoz,
psöriatik artrit, Crohn hastalığı ve ülseratif kolit
gibi hastalıklara sahip olmak üveit riskini arttırır.

Göz travması öyküsü: Travma üveite neden


olabilir. Bazen yaralanan gözden sonra sağlam
gözde de üveit gelişebilir.
UVEA TÜMÖRLERİ

Uvea tümörleri içinde en sık görülenler uvea nevüsü,


uvea melanomu, uveanın metastatik tümörleri ve
koroid hemanjiomudur. Uvea tümörleri içinde en sık
görülenler uvea nevüsü, uvea melanomu, uveanın
metastatik tümörleri ve koroid hemanjiomudur.
Behçet Hastalığı
İlk kez 1937 yılında Türk dermatolog Ordinaryüs Prof. Dr. Hulusi
Behçet tarafından tarif edilen Behçet hastalığı, ağızda ve genital
(cinsel organlar) bölgelerde yaralara ve gözde enflamasyona
(iltihaba) yol açan kronik bir hastalıktır. Genellikle İpekyolu kuşağı
denilen belirli enlemlerde yaşayan kişileri, Akdeniz ülkeleri, İsrail
ve Japonya'da ve son zamanlarda en çok yurdumuzda
görülmektedir.

Bu önemli belirtilerden başka büyük damarlar, merkezi sinir


sistemi (beyin), eklemler, cilt, sindirim sistemi, cilt, akciğerler
gibi değişik organlar üzerinde yıkıcı etkileri olabilir.

Behçet Hastalığı bu kadar tehlikeli bir hastalık olduğu için


başlangıçta bir – iki belirti bile olsa, hasta "Behçet şüphesi" olarak
takip ve tedaviye alınır. Tüm bulguların çıkması beklenmez.
GLOKOM
Op. Zafer HIDIROĞLU
Halk arasında Göz Tansiyonu olarak bilinen GLOKOM;
göz içi basıncının görme sinirlerine zarar verecek kadar uzun süreler
boyunca yüksek kalmasıyla ortaya çıkar. Göz sinirleri; gözümüzün gördüğü
görüntüleri beyinimize taşıyan sinirlerdir. Glokom’un ilerlerleyişi yavaş
olduğu için çoğu zaman fark edilmekte gecikilir.

Glokom (Göz Tansiyonu); görme kaybının en yaygın nedenidir. Glokom’un


kesin bir tedavisi yoktur, gerçekleşen görme kaybını geri kazanmak
mümkün değildir. Tedavi çalışmaları Glokom hastalığını yavaşlatmak ve
geciktirmek üzerine olduğu için erken tanı ve tedavi
çok önemlidir.
Erken dönemde göz tansiyonu belirtileri arasında; sabah saatlerinde gerçekleşen baş ağrıları,
zaman zaman bulanık görme, geceleri ışıkların etrafında ışıklı halkalar görülmesi, televizyon
izlerken göz etrafında ağrı gibi sebepler belirmektedir.
İleri göz tansiyonu belirtileri arasında ise; Şiddetli göz ağrısı, görme azalması, gözde kızarıklık
ve bulantı-kusma ile kendini göstermektedir. BU gibi durumlarda acil tedavi gerekmektedir.
Glokom Türleri
1. Açı Kapanması Glokomu:
Kalıtsal olabilir ve aynı ailenin farklı bireylerinde aynı anda görülebilir.

2. Açık Açılı Glokom:


En sık görülen glokom tipidir.

3. Çocuklarda görülen glokom:


Bebeklerde görülen göz tansiyonudur.

4. Konjenital Glokom.

5. Neovasküler Glokom.

6. Normal Basınçlı Glokom.

7. Oküler Hipertansiyon.
Göz Tansiyonu’nun kesin bir nedeni olmamakla birlikte göz tansiyonu
yükselen kişiler ilk risk grubundadır. Ancak herkeste, hatta göz
tansiyonu normal olan kişilerde bile göz tansiyonu gözükebilir.

Yaş: 40 yaşının üzerindeki kişilerde göz içi basıncının artma ihtimali çok daha
yüksektir. 40 yaşından sonra göz tansiyonunuzu düzenli olarak ölçtürmek erken
teşhis için çok önemlidir.

Kalıtsallık: Ailenizde diğer kişilerde göz içi basıncı yüksek bireyler varsa sizde
de görünme ihtimali yüksektir.

Glokom’u tetikleyen hastalıklar: Yüksek tansiyon, diyabet, kalp


rahatsızlıkları, migren ve kan dolaşım bozuklukları göz içi basınç riskini
arttırmaktadır.

Göz bozuklukları: Miyop, hipermetrop, astigmat rahatsızlıkları olan


hastalarda göz tansiyonu gelişmesi daha sık görünür.

Göz yaralanmaları: Bir kaza sonucu göze alınan ağır darbe sonucu gözde
sıvı akımı olumsuz etkilenerek göz tansiyonu gelişimini hızlandırabilir.
İlaç kullanımları: Uzun süreli kortizon ya da oral steroid kullanımı göz
tansiyonunu tetikleyebilir.
GÖZ TANSİYONU TEŞHİSİ NASIL KONULUR?

Görme yetisi kaybedilmeye başlayana kadar belirti


göstermeyebilen Glokom’da kaybedilen sinirler ve görme yetisini
geri kazanmanın bir yolu yoktur. Bu nedenle düzenli kontroller
erken tanı ve tedavi için çok önemlidir. Dünyadaki körlük
vakalarının en büyük sebebi olan Glokom’da görme yetisini
kaybetmeden fark etmek çok önemlidir.

Göz Tansiyonu teşhisi için aşağıdaki tetkikler yapılmaktadır:

1. Görme keskinliği testi


2. Görme alanı testi
3. Ayrıntılı retina incelemesi
4. Göz tansiyonu ölçümü
5. Kornea kalınlığı ölçümü
Glokom tedavisinde nedene yönelik
tedavi yapmak en doğru seçenektir…
 GLOKOM (GÖZ TANSİYONU) TEDAVİSİ
 Göz Tansiyonu tedavisinde hastalığın ilerleme ve gözün durumuna göre birçok
tedavi yöntemi uygulanabilir. Bu nedenle tecrübeli bir doktor düzenli kontrol
muayeneleri ile gözünüzün durumunu takip edecek ve vücudunuzun glokom
tedavisine verdiği tepkiye göre tedavi sürecini şekillendirecektir.
 1. Göz Tansiyonunu Düşüren İlaçlar:
Glokom yani Göz Tansiyonu tedavisine genellikle göz tansiyonu düşürücü göz
damlaları ile başlanır. Bu noktada hasta, göz tansiyonunu düşürmek için
doktorunun belirlediği birden fazla göz damlasını düzenli olarak kullanabilir. Göz
Tansiyonu yani glokom ameliyatları ilaçların düşürmekte etkisiz kaldığı noktalarda
tercih edilir.
 2. Glokom (Göz Tansiyonu) Ameliyatları

 Lazerle GLOKOM Ameliyatı


KATARAKTLAR
Op. Dr. Zafer HIDIROĞLU
KATARAKTLAR
Birçok tipi olmakla birlikte, kataraktlar genel olarak 3 ana grup altında
incelenebilirler:

- Yaşa bağlı kataraktlar


- Doğumsal kataraktlar
- İkincil kataraktlar: Bazı ilaçların uzun süreli kullanımı (kortizon gibi),
darbeler, metabolik hastalıklar (diyabet gibi) sonucunda oluşanlardır.
Katarakt en sık yaşa bağlı olarak ortaya çıkar. Bilinen bir
sebebi olmamakla birlikte beslenme, ultraviyole ışınları gibi
birçok risk faktörü bulunmaktadır.

Lensin opaklaşmasının durumuna göre hastalar önceleri uzak ya


da yakın görme bozukluğundan şikayet ederler. Opaklaşma
arttıkça hem uzak hem de yakın görmeler hastanın sosyal
yaşantısını rahatsız edecek şekilde artar.
KONJENİTAL KATARAKTLAR
SEKONDER KATARAKTLAR
SEKONDER KATARAKTLAR
KATARAKT NASIL TEŞHİS EDİLİR?

Tanı gözün biomikroskopik muayenesi ile


konur...

Katarakt cam gibi saydam olan göz


merceğinin (lens), şeffaflığını kaybederek
(buzlu cam gibi) bulanık görmeye neden
olmasıdır. Tanı gözün biomikroskopik
muayenesi ile konur.
KATARAKT NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Kataraktın tek tedavisi ameliyattır.

Katarakt ilerledikçe görmeyi belirgin olarak


azaltarak hastanın yaşantısını rahatsız etmeye
başlar. Katarakt ameliyatı için kullanılan
teknoloji ve göz içine konulan merceğin kalitesi
ameliyatın başarısını ve en önemlisi hastanın
görme kalitesini belirler.

You might also like