You are on page 1of 2

Sanayi Devrimi

Sanayi Devrimi, insan ve hayvan gücüne dayalı üretim tarzından, makine gücüne dayalı üretim tarzına
geçiştir. Bu üretim tarzı, XVIII. yüzyıl sonunda İngiltere’de ortaya çıkmış ve zamanla Avrupa’nın diğer
ülkelerine yayılmıştır.
Sanayi Devrimi’nin sonuçları şunlardır:
• Avrupa’da üretimde artış sağlanmış ve ekonomik büyüme yaşanmıştır.
• Geçimlik ekonomi anlayışı terk edilmiş ve ekonomide kâr etmek amaç olmuştur.
• Makineleşme sonucunda işçi sınıfı ortaya çıkmıştır.
• Sanayinin geliştiği ve ticari faaliyetlerin merkezi konumundaki yerlerde kentleşme başlamıştır.
• Tıptaki gelişmelerle nüfusta artış sağlanmıştır.
• Bankacılıkta, ticarette ve para hacminde genişleme olmuştur.
• Yeni ham madde ve pazar arayışı Avrupa devletleri arasında rekabete neden olmuştur.
Sanayi Devrimi’nin Osmanlı Devleti’ne etkileri;
1. Sanayi inkılabı sonucunda Avrupa’da üretilen bol ve ucuz ürünler kapitülasyonlar sonucunda Osmanlı piyasasına
girmiş Osmanlı’daki küçük atölye ve tezgahların kapanmasına bu da Osmanlı ekonomisinin dışa bağımlı hale
gelmesine sebep olmuştur.
2. Avrupa'nın silah sanayinde gelişmesi Osmanlı devletinin savaşları kaybetmesine yol açtı savaşları kaybetmesine
yol açtı
3. Avrupa’nın, Osmanlı devletinde tarımsal ürünler ve ham madde almasına sebep oldu.
Liberalizm ve Kapitalizm
İktisatçı Adam Smith (Edım Simit) tarafından ortaya atılmıştır. Bu ideolojiye göre toplum, zümre ya da
sınıflardan değil bireylerden oluşur ve bireyler önce kendi kişisel çıkarları doğrultusunda hareket eder.
Özgürlüğün hiçbir engel tarafından sınırlandırılmaması gerektiğini kabul eden liberalizm; devletin,
ekonomik ve toplumsal yaşama kesinlikle müdahale etmemesini savunur. Bireysel özgürlüğü temel değer
kabul eden liberalizm; özel mülkiyet, bireysel girişim ve ticaret özgürlüğü üzerine kurulu bir ideoloji olup
devlet müdahalesini dışlar. Bunun için devletin, anayasa ile sınırlandırılması gerektiğini savunur.
Liberalizm, XVII ve XVIII. yüzyıllarda dönüşmekte olan birey-devlet ilişkisini, akılcılık üzerinden
açıklamaya çalışan siyasal düşünce akımıdır. Liberalizm, İngiliz ekonomisinin yükselişe geçtiği bir
dönemde
Kapitalizm; Yeni Çağ’da, Batı Avrupa’da sermaye ve üretim araçlarının özel mülkiyete geçmesi
sonucunda sürekli kâr arama ilkeleri üzerine kurulmuş ekonomik bir sistemdir.
Sosyalizm, sermaye sahipleriyle işçiler arasındaki eşitsizliği, servet ve refah farklarını ortadan kaldırma
iddiasında olan bir ideolojidir. Kapitalizme tepki olarak doğmuştur. Kapitalizmi sömürü olarak gören
sosyalizm; birlikte hareket etmeye, ortak mülkiyete ve sosyal eşitliğe önem vermiştir.
NOT: Avrupa’da ilk anayasa İngiltere’de 1215 yılında yayınlanan Magna Carta (Büyük Şart -Büyük
Fermandır). Aydınlanma düşüncesi ilkelerine dayanan ilk modern ve yazılı anayasa 3 Mayıs 1791 tarihli
Polonya Anayasası’dır.
3.2. SÖMÜRGECİLİĞİN KÜRESEL ETKİLERİ
Sanayi Devrimi Sonrası Avrupalı Devletlerin Sömürge Faaliyetleri

Avrupalı güçlerin XVI. yüzyıl başlarından itibaren uyguladıkları sömürgecilik faaliyetleri, Sanayi İnkılabı
sonrasında farklı bir boyut kazanmıştır. Sanayileşen Avrupalı devletlerin kapitalist uygulamalarla ucuz ve fazla
mal üretimi, ham madde ve pazar sorununu ortaya çıkarmıştır. Bu nedenle yeni pazarlar aramaya başlayan
sömürgeci Avrupalı devletler, dünya ticaret dengesini değiştirmiştir.
Sömürgeleştirilen toprakların genişlemesi, rekabetin artmasına ve Avrupalıların yeni önlemler almasına sebep
olmuştur. Ucuz ham madde teminine ve işlenmiş malların ihracına önem veren sömürgeci devletler, kendi
pazarlarını yüksek gümrük vergileriyle korumuştur.

Belçika: Kongo, XIX. yüzyılda Belçika tarafından hem sömürülmüş hem de insanlık dışı uygulamalara maruz
kalmıştır. Kongo diğer sömürge ülkelerinden farklı olarak Belçika Kralı II. Leopold’un (Liupold) özel mülkü
olarak kabul edilmiştir. Kongo’da uygulanan insanlık dışı uygulamalar yüzünden Kral I. Leopold Dönemi’nde
yaklaşık 10 milyon kişi hayatını kaybetmiştir.

İngiltere: Dünyanın en büyük sömürge imparatorluğunu kurmuştur. Amerika, Hindistan, Avusturalya, Yeni
Zelanda ve Afrika kıtalarındaki sömürgelerinde yerli halklara insanlık dışı uygulamalarda bulunmuştur.

Almanya: 1904-1908 yılları arasında Namibya’da Nama ve Herero halklarından yetmiş binden fazla kişiye karşı
işlenen suçları 2021’de soykırım olarak kabul etmiştir. Böylece Namibya Katliamı 20. yüzyılın ilk soykırımı
olarak tarihteki yerini almıştır.

Fransa: Afrika Kıtası ve Hindi Çin’e yayılmıştır. Özellikle Afrika’da yoğun bir kültürel emperyalizm
uygulamıştır. Napoleon (Napolyın) Dönemi’nde Fransız sömürgelerinde köle ticareti yeniden uygulanmaya
başlanmıştır. İngiltere’nin sömürgeleriyle bağlantısını kesmek için Osmanlı devletine ait Mısır’ı 1798’de işgal
etmiştir.
İtalya: Sömürgecilik faaliyetlerine geç atılmış ve Afrika kıtasında yayılma göstermiştir.

DİKKAT: Sanayi İnkılabının sağladığı teknik üstünlükle dünyaya egemen olan Avrupalılar, sadece ekonomik
sömürüyle yetinmemiştir. Sömürülen topraklardaki mahallî değerler, dinî-kültürel kimlikler ve tabii aidiyetler
uygulanan politikalarla tahrip edilmiştir. Kendi uygarlıklarının üstünlüğüne inanan Avrupalı devletler, bu
üstünlüğü yaymak amacıyla asimilasyon hareketine başlamıştır. Önce misyonerler vasıtasıyla Hristiyanlığı
dünyaya yaymaya çalışan Avrupalılar ardından ticaret ve diplomasi alanında kendi dillerini zorunlu hâle
getirerek yerli halkların dillerini asimile etmiştir.

You might also like