Professional Documents
Culture Documents
ANOTOMİ VE FİZYOLOJİSİ
• İnsan Anatomisi
İÇİNDEKİLER
• Solunum Sistemi
• Hareket Sistemi ERGONOMİ
• Sinir Sistemi
• Dolaşım Sistemi
• Sindirim Sistemi
• Boşaltım Sistemi
Dr. Ercüment N.
DİZDAR
HEDEFLER
ÜNİTE
3
© Bu ünitenin tüm yayın hakları Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi’ne aittir. Yazılı izin alınmadan
ünitenin tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, yayımı, çoğaltımı ve
dağıtımı yapılamaz.
İnsan Vücudunun Anatomi ve Fizyolojisi
Solunum Sistemi
İNSAN VÜCUDUNUN ANOTOMİ VE FİZYOLOJİSİ
Hareket Sistemi
Dolaşım Sistemi
Boşaltım Sistemi
Sindirim Sistemi
Sinir Sistemi
47
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 2
İnsan Vücudunun Anatomi ve Fizyolojisi
GİRİŞ
İnsan yeteneklerini en iyi şekilde kullanarak ona uygun iş ortamı düzenlemek
ve dolayısıyla güvenlik ve sağlığına uyumsuzlukları elimine etmeye çalışan Ergonomi
Bilimi, İş Güvenliği Uzmanlığının temel bilgileri arasında yer almaktadır. Çok disiplinli
bir bilim dalı olan Ergonomide iş ve sistem verimliliği, “insan-makine-çevre”
uyumunun temel yasalarını oluşturur. Bunu yaparken, insanların anatomik özellik ve
karakteristikleri ile fizyolojik kapasite ve toleransları göz önünde tutulur.
“Ergonomi” dersimizin amacı, insanları sağlıklı, güvenli kısaca en uygun işe
yerleştirmektir.Sonraki ünitelerde verilecek olan Çalışma Yerinin Ergonomik
Düzenlemesi’ne (Ünite 4 ve sonrasındaki konulara alt yapı olarak) geçilmeden önce,
insan vücudunun anatomik ve fizyolojik yapısının öğrenilmesinde fayda görülmektedir.
İnsan vücudunda
farklı mekanizmalar Dolayısıyla bu ünitenin amacı, Ergonomide önemli bir konu olan insanın
ve sistemler bulunur anatomik ve fizyolojik yapısı hakkında yeterli bilgiye erişmektir.
48
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 3
İnsan Vücudunun Anatomi ve Fizyolojisi
İNSAN ANATOMİSİ
Anatomi terimi, keserek ayırma ve parçalama anlamına gelmektedir.
Anatomi geniş anlamda vücudun normal şeklini, yapısını, vücudu oluşturan
organları ve bu organlar arasındaki; yapısal, görevsel ilişkileri inceleyen bilim
dalıdır [1, 2]. Şekil bilim anlamına gelen morfoloji kavramı da canlıların şekilsel
olarak incelenmesini belirtir. Bir görüşe göre anatomi terimi morfoloji ile özdeş
olarak da kabul edilir.
İnsan vücudu pek çok yapının kusursuz bir şekilde bir araya getirilmesiyle
İnsan vücudu yaratılmıştır [3, 4, 5]:
mükemmel bir sanat
eseridir. İnsan vücudunda 100 trilyon kadar hücre bulunur. Bu hücrelerden 50
milyonu her saniye yenilenir.
Vücudumuzda yaklaşık olarak 205 kemik vardır. Bebeklerde kemik sayısı
ise yetişkinlerden fazladır. Bir bebek yaklaşık 270 kemikle doğar.
Vücudumuzun yaklaşık % 60'ı sudur. Erişkin bir insanın ortalama 70 kg
olduğu kabul edilirse, vücuttaki toplam su miktarı yaklaşık 42 litre
kadardır.
Kalp bir dakikada vücudumuzdaki kanın tamamını devir daim eder.
Vücudumuzda birbirinden farklı tam 200 çeşit hücre vardır.
İnsan vücudundaki bütün kasların sayısı yaklaşık 640 kadardır.
Vücuttaki bütün kasların bir günde yaptığı toplam iş yaklaşık olarak
bir vincin 6 tonluk ağırlığı 50 m yükseğe kaldırmasına eşdeğerdir.
50
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 5
İnsan Vücudunun Anatomi ve Fizyolojisi
SOLUNUM SİSTEMİ
Hava ile kan arasında gaz değişimini sağlayan organlara solunum sistemi denir.
İnsanlar akciğerli solunum sistemini kullanırlar. Solunum sistemi: burun,
yutak, gırtlak, soluk borusu ve akciğerlerden oluşmaktadır.
Burun: Hava ilk defa burundan içeri girer. Havanın vücuda girdiği organdır.
Akciğerler, Yapısında kıllar, mukus bezi, nemli deri, kılcal damarlar, kıvrımlı kemik
havanın kana kanalları (sinüs) bulunur. Alınan havanın temizlenmesini, ısıtılmasını,
geçmesinde nemlendirilmesini ve kokusunun alınmasını sağlar. Buruna gelen hava
görev alır. ısınarak gırtlağa gönderilir.
Nefes borusu: Havanın akciğerlere taşınmasını sağlar. Yapısındaki kıkırdak
halkalar soluk borusunun sürekli açık kalmasını, kaslar borunun çapının
değiştirilmesini, mukuslu siller de yabancı maddelerin tutulmasını
sağlarlar.
Soluk Borusu: Üst üste binmiş kıkırdak halkalardan oluşmuştur. Soluk
borusunun başlangıç kısmına gırtlak denir. Gırtlağın yapısında kıkırdaklar,
ses telleri ve kaslar bulunur. Nefes verilirken konuşma sesinin oluşmasını
sağlar.
Yutak: Burunda ısınarak gelen hava buradan gırtlağa gönderilir. Yutak
çevresinde bulunan akkan düğümcüklerine bademcik denir. Yapısındaki
kapakçık yardımıyla solunan havanın nefes borusuna geçmesini sağlar.
Gırtlak: Dil kökü ve soluk borusu arasında bulunan gırtlak, kıkırdak bir
yapı gösterir. Bu bölümde ses telleri bulunur.
Bronşlar: Solunan havanın sağ ve sol akciğerlere taşınmasını sağlar.
Havanın akciğer içinde yayılmasını da bronşçuklar sağlar.
Diyafram ve kaburga kasları: Solunumun yapılmasına yardımcı olan
yapılardır. Kasılıp gevşeyerek iç basıncı değiştirerek akciğerin çalışmasını
sağlarlar.
Akciğerler: Havanın kana geçmesini ve kanın temizlenmesi sağlar. Göğüs
boşluğunu bütünüyle doldurur. Sağda ve solda olmak üzere bir çifttir.
Sağdaki akciğer üç, soldaki akciğer ise iki parçacıktır. Bu parçalara “lob”
denir. Akciğerler birer körük gibi çalışarak solunumu sağlarlar. Kanı
oksijence zengin bir hâle getirirken içerisindeki karbondioksiti dışarı atar
(bebekler dakikada 45; altı yaş çocukları 25; 15-25 yaş gençleri de
ortalama 18 kez soluk alıp verirler). Akciğerde gaz değişimini sağlayan
balon şeklindeki birimlere alveol (hava kesesi) denir. Alveoller,
kılcallardaki kirli kan ile akciğerlerdeki temiz hava arasında yoğunluk
farkına göre difüzyonla gaz değişiminin yapılmasını sağlarlar. Akciğerin
yapısında kas, kıkırdak, kemik gibi yapılar bulunmaz. Tamamen epitel
dokunun zarlarından oluşur.
Hava yollarındaki tıkanmalar solunum görevinin tam olarak yapılabilmesini
engeller. Solunan hava içerisinde oksijenin yeterli olamaması veya hemoglobinin
oksijen bağlayıcı özelliklerini ortadan kaldıran karbonmonoksit gibi gazların
bulunması boğulmalara yol açar ki bu duruma anoksi denir.
51
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 6
İnsan Vücudunun Anatomi ve Fizyolojisi
HAREKET SİSTEMİ
İnsanların yer ve yönlerini değiştirmelerine hareket denir. Hareketi sağlayan
İnsan vücudunda 205 organlar hareket sistemini oluşturur. Destek ve hareket sisteminin oluşmasında
civarında kemik
kemikler, kaslar ve eklemler kullanılır.
bulunur.
Hareket sistemi vücut şeklinin ortaya çıkmasını ve hayati öneme sahip
organların korunmasını sağlar.
Erişkin bir insanda (yaklaşık) 205 kemik bulunur. Bunun 26’sı omurgada,
25’i göğüste, 22’si başta, 64’ü kollarda ve ellerde, 62’si bacaklarda ve ayaklarda,
6’sı da kulakta bulunur.
Kemikler dış görünüşlerine göre uzun, kısa ve yassı olmak üzere üçe ayrılır.
Kemiklerin birleşmesiyle oluşan yapıya iskelet denir. İskeleti oluşturan
kemikler eklemlerle birbirine bağlanırlar. İskelet insan vücudunda;
Genel şeklini kazandırır.
Aktif hareketi sağlar.
İç organlara desteklik sağlar.
Merkezi sinir sistemini dış etkilerden korur.
Kan hücrelerini üretir ve mineral depolar.
52
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 7
İnsan Vücudunun Anatomi ve Fizyolojisi
53
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 8
İnsan Vücudunun Anatomi ve Fizyolojisi
54
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 9
İnsan Vücudunun Anatomi ve Fizyolojisi
SİNİR SİSTEMİ
Sinir sisteminde başta beyin, beyincik, omurilik soğanı, omurilik, beyinden
çıkan 12 çift ana sinir ve omurilikten çıkan birçok sinir vardır. Beyin bütün düşünce
ve davranışların şekillendiği merkezdir. Beyincik iç kulaktaki zarlarla dengeyi
sağlar.
Omurilik, sırtta omurların içerisinden geçer. Beyinden gelen ve beyine giden
mesajların iletilmesinde köprü vazifesi görür. Ayrıca refleks hareketlerinden
beynin bilgisi dışında kalan bazı hareketlerin de yönetilmesini üstlenir. Organların
çalışmasını hızlı, etkili ve elektriksel yollarla düzenleyen yapılardan oluşur. Sinir
sistemi sinir telleri yardımıyla tüm vücuttaki olayları denetler ve düzenler.
55
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 1
0
İnsan Vücudunun Anatomi ve Fizyolojisi
Omurilik, omurların
içerisinden geçer
56
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 10
İnsan Vücudunun Anatomi ve Fizyolojisi
57
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 11
İnsan Vücudunun Anatomi ve Fizyolojisi
DOLAŞIM SİSTEMİ
Bütün organ ve sistemler arasında madde iletimini sağlayan yapılara
dolaşım sistemi denir. Dolaşım sistemini kalp, damarlar ve kan dokusu oluşturur.
Dolaşım sistemi besin, gaz, hormon, artık ve antikor gibi maddeleri ilgili
Dolaşım sistemi kalp, hücrelere taşır.
damar ve kan
Kalp, göğüs boşluğunda bulunan çizgili kaslardan oluşmuş bir organdır.
dokusundan oluşur.
İstemsiz, hızlı, güçlü ve uzun süreli olarak çalışır. Böylece kan sıvısının damarlarda
akmasını sağlar. Kalp, kulakçık ve karıncık olmak üzere iki kısımdan oluşur.
Kulakçık: Kan sıvısını kalbe doğru çeken kısmıdır. Sol kısmı vücut
toplardamarına, sağ kısmı akciğer toplardamarına bağlıdır.
Karıncık: Kan sıvısını organlara doğru pompalayan kısımdır. Sol kısmı vücut
atardamarıyla, sağ kısmı akciğer atardamarıyla bağlantılıdır.
Kalbin sağ tarafında kirli kan (CO2 oranı fazla) ve sol tarafında da temiz kan
(O2 oranı fazla) bulunur. Kalbin çevresinde koruyucu olan perikard adlı kaygan zar
bulunur. Bu zar kalbi dış etkilerden korur. Kalp üzerinde bulunan damarlara
koroner damarlar denir. Bu damarlar kalbin hızlı bir şekilde beslenmesini sağlar.
Kalbin çalışması sırasında damarlarda oluşturduğu sarsıntılara nabız denir.
Kanın damarlarda akarken oluşturduğu basınca tansiyon denir. Nabız ve tansiyon
arttığında damarlardaki kanın akış hızı da artar. Kalpten çıkan kirli ve temiz kanın
dolaşma mesafesi ve özelliğine göre iki çeşit dolaşım kullanılır.
Küçük kan dolaşımı: Kan sıvısını kalbe doğru çeken kısımdır. Sol kısmı
vücut toplardamarına, sağ kısmı akciğer toplardamarına bağlıdır.
58
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 12
İnsan Vücudunun Anatomi ve Fizyolojisi
59
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 13
İnsan Vücudunun Anatomi ve Fizyolojisi
60
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 14
İnsan Vücudunun Anatomi ve Fizyolojisi
Kan sıvısı, başlı başına bir doku olup, sıvı ve akıcıdır. Su oranı çok yüksektir.
Yapısında hücrelerin ihtiyacı olan maddelerle, metobolizma sonucu oluşan zararlı
maddeler bulunur. Kan sıvısında; su, mineral, oksijen, karbondioksit ve kan
hücreleri bulunur. Kanın yapısında özel görevler yapan kan hücreleri taşınır.
A, B, AB ve O olmak
üzere dört kan grubu Alyuvarlar: Kırmızı renkli ve kanda en fazla bulunan hücrelerdir. Oksijen ve
vardır. karbondioksitin taşınmasında görev yapar.
Akyuvarlar: Beyaz renkli ve kanda en az bulunan hücrelerdir. Mikropların
yok edilerek bağışıklığın sağlanmasında görev yapar.
Kan pulcukları: Hücre parçaları olup üzerinde pıhtılaşma proteinlerini taşır.
Kesilen ve zedelenen damarların onarılmasında görev yaparlar.
İnsan kanı A, B, AB ve 0 (sıfır) olmak üzere dört ayrı guruba ayrılır.
İnsanların % 85’inde Rh faktörü denilen özel bir protein bulunur. Bu proteinin
bulunduğu kan Rh (+); bulunmadığı kan da Rh (-) olarak adlandırılır.
Kan gruplarının oluşumunda alyuvarlar üzerindeki özel protein çeşitleri ve
kandaki antikor çeşitleri etkili olur. Alyuvarlar üzerinde A, B ve Rh tipinde 3 çeşit
proteinin bulunma durumuna göre farklı kan grupları oluşur. Alyuvar üzerinde;
A proteinleri varsa — A grubu,
B proteinleri varsa — B grubu,
A, B proteinleri varsa — AB grubu,
A, B proteinleri yoksa — 0 grubu,
Rh proteinleri varsa — Rh+ grubu,
Rh proteinleri yoksa — Rh– grubu.
Ayrıca, kan sıvısında yabancı proteinleri çökelten özel antikorlar bulunur.
Bunlar A antikoru, B antikoru ve Rh antikorudur. A grubunda – B antikoru, B
grubunda – A antikoru, 0 grubunda – A, B antikoru, Rh– grubunda – Rh antikoru
bulunur.
Yaralanma, ameliyat ve hastalanma durumlarında vücuttaki kan sıvısı yeterli
olmadığı için vericiden kan nakli yapılır. İki çeşidi kullanılır.
İdeal Kan Nakli: Herkesin kendi grubundan kan alıp vermesidir.
A « A, B « B, AB « AB, O « O, Rh+ « Rh+, Rh– « Rh– şeklinde yapılır.
Zorunlu Kan Nakli: Kendi grubundan kan bulunmadığı zamanlarda yapılır.
61
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 15
İnsan Vücudunun Anatomi ve Fizyolojisi
SİNDİRİM SİSTEMİ
İnsan vücudu devamlı enerji tüketir. Tüketilen bu enerji yiyecek ve
içeceklerden sağlanır. Alınan besinlerin vücutta bir dizi işleme tabi tutularak enerji
hammaddesi ve yapı taşı öğelerine ayrılması ve daha sonra da kana geçmesine
sindirim denir.
Sindirim sistemini oluşturan başlıca bölümler aşağıda belirtilmiştir:
Ağız ve dişler: Sindirim sisteminin başlangıç yeridir. Ağzın içindeki dil aynı
zamanda tat alma organıdır. Konuşma da onun yardımıyla sağlanır. Alınan
besin maddeleri, ağız içindeki dişler yardımıyla parçalanır ve öğütülür. Bu
parçalanma işlemine tükürük bezlerinden salgılanan salgılar ve sindirim
enzimleri yardım eder.
Yutak: Ağızda parçalanan ve öğütülen besin maddeleri yutkunma hareketi
ile yutağa gelir. Yutak bir boşluktur. Bu boşluk iki yere açılır. Birincisi soluk
borusu, ikincisi ise yemek borusudur. Yenen besin maddeleri yutağa
geldiğinde soluk borusuna açılan yol kapanır, besinler doğrudan yemek
borusuna geçerler.
Yemek borusu: Yaklaşık 20-25 cm uzunluğundadır. Besinler buradan
geçerek mideye giderler.
Mide: Karın boşluğunun sol tarafında bulunur. Midenin içi, mide suyu
denilen salgılar çıkaran bezlerle doludur. Bu salgıların en önemli görevi
yenen besinlerin sindirilmesini kolaylaştırmaktır.
İncebağırsak: 7-8 m uzunluğunda 3-5 cm genişliğindedir. Mideden sonra
başlar. Mide ile birleşim yerinde 12 parmak bağırsağı vardır. Sindirim
burada devam eder. İnce ve kalın bağırsaklarının birleştiği yerde kör
bağırsak bulunur (iltihaplanmaları sonucu apandisit meydana gelir).
Kalınbağırsaklar: 1,5-2 m uzunluğunda ve 3-5 cm genişliğindedir. İnce
bağırsakta emilmeyen besin maddeleri burada sindirime uğrar. Geri
kalanlar dışkı olarak bu bağırsaktan anüs (makat) yoluyla dışarı atılır.
Pankreas: Yaklaşık 60-90 gr ağırlığında bir salgı bezidir. Çıkardığı salgı ile
sindirim sisteminde ve vücut şekerinin düzenlenmesinde önemli görev
yapar.
Karaciğer: 1,5-2 kg ağırlığında, karın boşluğunun sağ tarafında bulunan bir
organdır. 2 parçadan meydana gelir. Bir de safra kesesi vardır. Karaciğer;
kan yapma, kan depolama, yağ ve proteinleri depolama, safra üretme,
şeker miktarını düzenleme gibi 200’ün üzerinde görevi vardır.
62
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 16
İnsan Vücudunun Anatomi ve Fizyolojisi
BOŞALTIM SİSTEMİ
Besin maddelerinin hücrelerdeki metabolik olaylarda kullanılması sonucu
oluşan ürünlere artık denir. Vücuttaki suyun, tuzun, minerallerin ve vitaminlerin
fazlası; asitler, gazlar, amonyak, üre, ürik asitler ve ilaçlar artık özelliğinde olup
hormonal düzenleme sonucunda boşaltımla dışarı atılabilir.
Artıklar, dolaşım sıvısı olan kanda bulunur. Kan boşaltım sistemi
organlarında süzülerek artıklar ayıklanır. Boşaltım sistemi farklı organlardan oluşur.
Böbrek atardamarı: Yapısında bol artık bulunan kirlenmiş kanı
organlardan böbreğe doğru getirir.
Böbrek toplardamarı: Böbrekte temizlenmiş olan kanı kalbe doğru taşır.
Böbrek: Kanı süzerek artıkları ayıklar ve sulandırarak idrarı oluşturur.
Kanın bileşimini belirli sınırlar içerisinde düzenler.
İdrar kanalı: Artıklı sıvıyı (idrar) idrar kesesine taşır.
İdrar kesesi (Mesane): Gün boyu oluşan idrarı depolayarak belli
zamanlarda dışarıya atar.
63
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 17
İnsan Vücudunun Anatomi ve Fizyolojisi
64
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 18
İnsan Vücudunun Anatomi ve Fizyolojisi
65
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 19
İnsan Vücudunun Anatomi ve Fizyolojisi
66
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 20
İnsan Vücudunun Anatomi ve Fizyolojisi
YARARLANILAN KAYNAKLAR
[1] Helander M. G, Landauer T. K., Prabhu P.V. (1997). Handbook Of Human-
Computer Interaction, North-Holland.
[2] Salvendy, G. (1991). Handbook of Industrial Engineering, 2nd Ed., John Wiley &
Sons, Inc.
[3] Bridger, R. S. (2009). Introduction to Ergonomics, McGraw-Hill, USA.
[4] Dizdar, E. N. (2008). İş Güvenliği, Murathan Yayınevi, (4. Baskı), Trabzon.
[5] Dizdar, E. N. (2000). İş Güvenliği, Alver Matbaası, Ankara.
[6] Helander, M. (2002). Design For Manufacturability : A Systems Approach To
Concurrent Engineering, Taylor & Francis.
[7] Dizdar, E. N. (1998). Üretim Sistemlerinde Olası İş Kazaları İçin Bir Erken Uyarı
Modeli, Gazi Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Endüstri Mühendisliği
(Doktora Tezi), Ankara.
[8] Dizdar, E. N. (2008). Toplam İş Güvenliği, Karabük Üniversitesi, Karabük.
[9] Dizdar, E. N. (2016). Toplam İş Sağlığı ve Güvenliği, Çankırı Karatekin Üniversitesi,
Çankırı.
[10] Mccormick, Ernest J., Senders, Mark S. (2008). Human Factors in Engineering
and Design, 5th Edition, Mcgraw- Hill International.
[11] Charles, A., (2009). Ergonomics and Safety in Hand Tool Design, Lewis Pub.
[12] Bailey, R.W. (2006). Human Performance Engineering, Prentice Hall, USA.
[13] Karwowski, W. (2001). International Encylopedia of Ergonomics and Human
Factors, Taylor & Francis.
[14] Pheasant S. (2001). Ergonomics, Work and Health, Mac Millian Press, Australia.
[15] Phillips, C. A. (1999). Human Factors Engineering, John Wiley & Sons.
[16] Salvendy, G. (1997). Handbook of Human Factors and Ergonomics, 2nd Edition,
John Wiley&Sons Ltd.
[17] Wickens, D. C., Gordon, S., Liu, Y. (2007). An Introduction To Human Factors
Engineering, Prentice Hall.
[18] Kroemer, K. H. E., Kroemer H. B., Kroemer – Elbet K. E. (2001). Ergonomics –
How to Design for Ease and Efficiency, (2nd Edition), Prantice Hall, USA.
[19] Chapanis, A., (1976). Introduction To Human Factors Considerations in System
Design, NASA Pub., Washington, USA.
[20] Karwowski, W, Marras, S. W. (2008). The Occupational Ergonomics Handbook,
CRC Press.
69
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 22