SABIR

• Sabır, Allâh’a teslimiyeti ifade eder. Kişi, hayatındaki zorluklara sabırla karşılamalı ve Allâh’ın
takdirine râzı olmalıdır.
• Tasavvuf literatüründe sabır, nefsin kötü arzularına karşı koymak, Allâh’ın emirlerine uymak,
ibâdetlerde sebat etmek gibi konularda da önemli bir yer tutar. Sabır, kişinin kendini geliştirme
yolunda önemli bir araçtır.
• Sabır, Allâh’ın verdiği nimetleri korumak ve şükretmek anlamına da gelir. Kişi, hayatındaki güzel
şeylere de sabırla yaklaşmalıdır.
• Tasavvuf yolunda ilerleyen bir kişi, sabrı bir yaşam tarzı haline getirerek, hayatındaki her türlü
zorluğun üstesinden gelebilir. Bu nedenle, tasavvufta sabır önemli bir erdem olarak kabul edilir
ve tasavvufî literatürde sık sık yer alır.
 SABRIN VURGULANDIĞI ÂYETLER
َ‫ﺻﺎﺑِ ۪رﯾن‬ َ ‫ﺻ ٰﻠو ۜةِ اِ ﱠن ﱣ‬
‫� َﻣ َﻊ اﻟ ﱠ‬ ‫ﯾَٓﺎ اَﯾﱡ َﮭﺎ اﻟﱠ ۪ذﯾنَ ٰا َﻣﻧُوا ا ْﺳﺗ َ ۪ﻌﯾﻧُوا ﺑِﺎﻟ ﱠ‬
‫ﺻﺑ ِْر َواﻟ ﱠ‬
• Ey îmân edenler! Sabrederek ve namaz kılarak Allah’tan yardım isteyin! Çünkü Allah,
sabredenlerle beraberdir. (Bakara, 153)

ِ ّ ‫ﺻ ْوا ِﺑ ْﺎﻟ َﺣ‬

َ ‫ﻖ َوﺗ َ َوا‬
‫ﺻ ْوا ِﺑﺎﻟ ﱠ‬
‫ﺻﺑ ِْر‬ َ ‫ت َوﺗ َ َوا‬
ِ ‫ﺻﺎ ِﻟ َﺣﺎ‬ َ ‫ﺳﺎنَ ﻟَﻔ۪ ﻲ ُﺧ ْﺳ ۙ ٍراِ ﱠﻻ اﻟﱠ ۪ذﯾنَ ٰا َﻣﻧُوا َو‬
‫ﻋ ِﻣﻠُوا اﻟ ﱠ‬ ِ ْ ‫اِ ﱠن‬
َ ‫اﻻ ْﻧ‬
• “İnsan gerçekten ziyândadır. Ancak iman edip sâlih ameller yapanlar, birbirlerine hakkı tavsiye
edenler ve birbirlerine sabretmeyi öğütleyenler müstesnâ!” (Asr, 2-3)

َ‫ﺻﺎ ِﺑ ۪رﯾ ۙن‬ ٍ ‫ف َو ْاﻟ ُﺟوعِ َوﻧَ ْﻘ‬

ِ ۜ ‫ص ِﻣنَ ْاﻻَ ْﻣ َوا ِل َو ْاﻻَ ْﻧﻔُ ِس َواﻟﺛ ﱠ َﻣ َرا‬
ّ ِ َ‫ت َوﺑ‬
‫ﺷ ِر اﻟ ﱠ‬ ِ ‫ﺷ ْﻲءٍ ِﻣنَ ْاﻟﺧ َْو‬
َ ‫َوﻟَﻧَ ْﺑﻠُ َوﻧﱠ ُﻛ ْم ِﺑ‬
• Sizi mutlaka biraz korku ve açlık ile; biraz da mallardan, canlardan ve ürünlerden
noksanlaştırmak sûretiyle imtihan edeceğiz. Sabredenleri müjdele! (Bakara, 155)
 SABRIN VURGULANDIĞI HADİSLER

• “... Namaz bir nurdur, sadaka bir burhandır, sabır bir ışıktır...” (Müslim, Taharet, 1)

• “... Kim sabrederse, Allah ona dayanma gücü verir. Kimseye sabırdan daha hayırlı ve daha
geniş bir ikram verilmemiştir. ” (Müslim, Zekat, 124)

• “Müminin durumu ne hoştur! Her hâli kendisi için hayırlıdır. Bu durum yalnız mümine
mahsustur. Başına sevinecek bir hâl geldiğinde şükreder; bu onun için hayır olur. Başına
sıkıntı gelecek olursa ona da sabreder; bu da onun için hayır olur. ” (Müslim, Zühd, 64)
TEVEKKÜL
• Tevekkül, Allah’a güvenmek, O’na dayanmak ve O’na sığınmak anlamına gelir. Tevekkül, insanın tedbirlerini
aldıktan sonra; her türlü kaygı ve endişeden uzaklaşıp Allah’ın takdirine boyun eğmeyi ifade eder. Tevekkül,
insanın Allah’a güvenip, yapılamayan şeyler için üzülmek yerine, Allah’ın takdirini kabul ederek huzur içinde
olmasını sağlar.

• Tevekkül, tasavvufi öğretilerde çok önemli bir yere sahiptir ve insanın manevi gelişiminde büyük rol oynar.
Tevekkül, insanın Allah’a teslimiyetini ifade eder ve insanın kendisini Allah’a emanet etmesi anlamına gelir.

• Tevekkül, insanın Allah’a güvenerek, kaderin ve takdirin doğru olduğuna inanması demektir. Kişi, her ne
kadar çaba gösterse de sonucun Allah’ın elinde olduğunu bilir ve sonucu O’na bırakır. Bu şekilde, insan
kendisine düşen görevi yapar, sonra sonucu Allah’a bırakır ve huzur içinde yaşar.

• Tevekkül, insanın sadece dünya hayatı için değil, ahiret hayatı için de önemlidir. Kişi, Allah’a güvenerek,
ahiretteki mükafatını bekler ve Allah’ın adaletine inanır. Tevekkül, insanın hayatındaki zorlukları daha kolay
atlatabilmesini sağlar ve kişinin Allah’a daha yakın olmasını sağlar.