You are on page 1of 28

ANADOLU UYGARLIKLARI

• Hattiler
• Hititler
• Frigler
• İyonlarlar
• Urartular
ANADOLU UYGARLIKLARI
• Neden Anadolu? 1) Yaşamaya elverişli
iklime sahip olması 2) Coğrafik konumuyla
doğu-batı uygarlıklarının odak noktasında
olması 3) Topraklar verimli ve hayvan
beslemeye elverişli olması 4) Ticaret ve
göç yollarının üzerinde bulunması.
• Anadolu’da kurulan ilk uygarlıklar, büyük
akarsu ve göl kenarlarında ortaya
çıkmıştır.
• Mezopotamya’dan Anadolu’ya ticaret
yapmaya gelen Asurlu tüccarlar
beraberinde yazıyı da getirerek
Anadolu'daki uygarlıkların gelişmesine
katkı sağlar.
1.HATTİLER (M.Ö 2500-1700)

• Anadolu'da yaşamış en eski uygarlıklardan


biridir. Bu uygarlık ile ilgili fazla bir bilgimiz
yoktur.
• Orta Anadolu’da Kızılırmak çevresinde
kurulan bu devlet, uzun yıllar Hititlerle
birlikte anıldı. Uzun süren araştırmalar
Hattilerle Hittilerin farklı devletler olduğu
fakat iç içe yaşadıkları ortaya çıktı. Yazılı
kaynaklar Anadolu yarımadasının bilinen en
eski adı “Hatti ülkesi” olduğunu
belirtmektedir.
• Anadolu’da uzun süre yaşamış olan Hattiler,
Hitit kültürünü ve yaşamını da oldukça
etkilemiştir.
1.HATTİLER (M.Ö 2500-1700)

• Zamanla bu iki kültür birbirine


kaynaşmış ve Hitit kültürü olarak var
olmaya devam etmiştir.
• Hattiler’de merkezi bir devletten
ziyade 17 şehir devleti şeklinde
yaşadılar.
• Hattiler maden işletmeciliğinde ileri
gittiler. Alacahöyük kral
mezarlarında onlara ait eserler
bulunmuştur.
• Yönetim şekli krallık, din olarak ise
çok tanrılı bir din inanışına sahip
oldular.
2.HİTİTLER (M.Ö 1700-700)

• Hititlerin tarihteki yerine dair bilgiler,


yüzyılın başında elde edilmiştir.
• Hititler Anadolu’da kurulan en önemli
uygarlıklardan birisidir.
• Hititler, Anadolu’ya Kafkasya üzerinden
doğudan göç etmiş bir kavimdir.
• Yaklaşık bin yıl Anadolu coğrafyasında
varlıklarını sürdürmüştür.
• Hititlere dair ilk kalıntılar Kültepe'de
bulunmuştur.
• Hititlerin ana geçim kaynakları tarım
olmuştu. Orta Anadolu’da Kapadokya
bölgesinde kurulan Hititlerin başkenti Hattuşa
(Çorum- Boğazköy) dür.
2.HİTİTLERDE DİN

• Hititlerde tanrı inancı doğa temelliydi. Çok tanrılı din


inancı hakimdir.
• Hititler kutsal saydıkları değerler, bayramları, tapınakları
ve tapınma şekilleri, bir tarım toplumu için önemli olan
hava, su, toprak gibi unsurlara göre şekilleniyordu.
Kuruluşlarından itibaren birçok tanrıyı benimsemiş olan
Hititler, su tanrısı, güneş tanrısı, ay tanrısı gibi tanrılar
Hitit inancında yer almıştır.
• Hititler, tanrılarını insan gibi görmüş, onlara insani
özellikler yüklemiştir.
• Dini törenler müzik eşliğinde yapılıyordu.
• Tapınaklar dinsel merkez oldukları kadar, ekonomik
merkezler olarak da kullanıldığı için hediyeler, bağışlar ve
tahıllar da saklanmıştır.
• Hititler’de “Arinna” “Kybele” adıyla bilinen kadın
tanrıçaları da vardır.
2.HİTİTLERDE DİL VE YÖNETİM

• Çivi yazısının yanında hiyeroglif (resim) yazısını da


kullandılar.
• Hitit dili Hint Avrupa dil ailesindendir. Dil yapısı
Sanskritçe, Almaca Yunanca İngilizceye benzemektedir.
• Hitit Devleti feodal ve teokratik bir yapıya sahiptir.
Devletin başında Tabarna denilen egemen bir kral,
Tavananna (egemen kraliçe) unvanını taşıyan büyük
kraliçe yer almaktadır.
• Hitit Devleti kurulduğunda devletin yasama gücünde
kralın yanında Pankuş adı verilen bir soylular meclisi
bulunmaktaydı. Bu meclis kralın tek başına karar verme
yetkisini sınırlamaktaydı.
• Halk asiller, rahipler, hürler ve köleler olarak sınıflara
ayrılıyordu. Sınıflar arası geçişler vardır.
2.HİTİTLERDE HUKUK

• Hititler’de kanun, kralın yetkisi altındaydı.


• Kral, başkomutan, baş yargıç ve başrahip sayılıyordu.
• Kadın ve erkek eşit sayılmış ve kanunlar önünde cinsiyet
ayrımcılığı yapılmamıştır.
• Hitit kanunları, kölelere de para ödeyerek özgürlüğüne
kavuşabilme ve evlenme hakkı tanıyordu.
• Kralın, konumu nedeniyle ölüm cezalarını kaldırma yetkisi
vardı. Aile konusunda da kanunları olan Hititler’den
günümüze, bu kanunların yer aldığı tabletler de kalmıştır.
• Hititler’de askerlik bir zorunluluktu. Herkes askerlik
görevini yerine getirmek zorundaydı.
2.HİTİTLERDE EKONOMİ

• Bütün ilkçağ toplumlarında olduğu gibi Hitit toplum


yapısında da iktisadi hayatın temel dayanağı topraktır.

• Kralın başarısı, refahı ve devamlılığı büyük oranda


toprağın verimine bağlıdır. Hititlerde toprağın
verimliliği, tanrıları memnun etmenin de bir gereği
olarak düşünülmüş onlara adaklar sunulmuştur.

• Hititlerde tarımdan sonra en temel ekonomik kaynak


hayvancılıktır. Öküz oğlak, sığır, keçi, koyun gibi
hayvanlar yetiştirirken; tarımda şeftali, elma, zeytin
fasulye, bezelye gibi sebze ve meyve yetiştirmişlerdir.

• Madencilikte ise bakır ve gümüş işletmişlerdir.


2.HİTİTLERDE MİMARİ

• Hitit yerleşimleri ya sarp kayalık bölgelere ya da


ova düzlüklerinde kurulmuştur. Bu yerleşimleri
surlarla çevrilidir.
• Resmi binalar, tapınaklar taş temelli, anıtsal
olanları ise blok taşlardan subasmanlı ve ahşap
destekli kerpiç duvarlı olup, düz damlıdır.
• Kayaları düzleştirerek tanrı kabartmaları
yapmışlardır. (İvriz ve yazılı kaya kabartmaları)
• 1986 yılında Hatuşa antik kent UNESCO
tarafından dünya mirası listesine konulmuştur.
2.HİTİTLERDE SANAT

• Hitit sanatı Anadolu, Mezopotamya ve Mısır


kültürlerinin bir sentezi olarak kabul edilir.
• Çömlekçilikte, taş yontmacılığında, maden döküm,
heykeltıraşlık mühürcülükte ileri giderler.
• Hititlerde müzik dinsel törenlerin, özellikle çok
sayıdaki dinsel bayramın ayrılmaz bir parçasını
oluşturuyordu. Dinsel törenlerin en güzel betimleri
Eski Hitit dönemine ait kabartmalı ve boyalı vazolar
üzerinde bulunmaktadır.
• Bunların üzerinde sahnelerde, metinlerde
anlatılanlara uygun olarak çalgıcılar, dansçılar ve
akrobatlar yer almaktadır. Hitit vazoları bize Hitit
toplumu ile ilgili görsel bilgiler sunmaktadır.
2.HİTİTLERDE KADEŞ ANTLAŞMASI

• Tarihte bilinen ilk en eski


uluslararası antlaşmadır.
• M.Ö 1286 yılında Mısır kralı II.
Ramses ile Hitit kralı III. Hatuşili
arasında yapılan savaş sonrası
imzalanmıştır.
• Bu antlaşma ile Suriye toprakları iki
ülke arasında paylaşılmıştır.
• Bu antlaşmanın bir kopyası bugün
birleşmiş milletler binasının
girişinde sergilenmektedir.
3.FRİGLER (M.Ö. 800-670)

• Anadolu’da Sakarya nehri etrafında kurulan ve


kökenleri Balkanlar olan Frigler’in tarih sahnesinde
görünmesi M.Ö 800-750 yılları arasına denk
gelmektedir.
• Günümüzde Eskişehir, Afyon ve Kütahya’nın
bulunduğu topraklarda yaşayan Frigler, aynı
topraklarda yaşayan Yunan halkı üzerinde de büyük
etki sahibi olmuştur.
• İlk kralları Gordiostur. Başkentleri Gordion’dur.
• İlk hayvan hikayeleri, fabllar yazmışlardır.
• En önemli geçim kaynakları tarımdır. Tarımla ilgili sert
kanunlar yapmışlardır. öküz kesene ve saban kırana
ölüm cezası verilmiştir.
3.FRİGLERDE MİMARİ

• Frig mimarisi hakkında bilgi edinebilmek için tümülüs


şeklindeki mezarlarda veya kayalar içine oyulmuş
binalarda yapılan kazılardan elde edilen bilgileri
kullanıyoruz.
• Frigler maden işçiliğinde çok ileri gitmişlerdi ve
mimaride kullanılan malzemeyi işlemek için
madenden aletler yapıyorlardı. Frigler yüksek yerlere
korunaklı kaleler yaparlardı.
• Frig evlerinin MÖ. 8. Yüzyılda bazen taştan, bazen de
tahta çerçeve kullanarak kaba tuğladan yapıldığı
anlaşılmıştır.
• Frigler kaya mimarlığında çok ileriydiler.
• Friglerden günümüze kalan en önemli eserleri kral
midasın mezarıdır.
3.FRİGLERDE DİN

• Yeryüzündeki birçok medeniyetin de tarihte benimsediği


üzere, doğurganlık ve bereketi simgeleyen Ana Tanrıça
inanışı, Frigler tarafından da benimsenmiştir. Ana Tanrıça
inanışına göre şekillenen Frig dini, “Matar” olarak anılan
ünlü bir tanrıçayı da içinde barındırır.
• Anadolu’da önemli bir dini kült olan Kibele, Frig dininde
de kendisine bir yer bulmuş ve yaşamaya devam etmiştir.
• Frig dininin önemli merkezi ise günümüzde Eskişehir ilinin
içinde yer alan, Yazılıkaya’dır. Frigler Yazılıkaya’ya birçok
kaya anıtı yapmıştır.
• Güneş Tanrısı Sabazios ve Ay Tanrısı Men, Frigler’in önemli
tanrılarından bazılarıdır
3.FRİGLERDE YÖNETİM

• Kral Midas: Frig tarihi dendiğinde akla gelen ilk kral olan
Midas, çoğu zaman “kulakları” ile anılmıştır. Doğuştan
itibaren orantısız ve büyük kulaklara sahip olan
Midas’ın, kulaklarını krallığı döneminde halkından
saklamak için başına bir şey geçirerek dolaştığı dönemin
büyük bir söylencesiydi.
• Midas, Frig tarihinde en güçlü zamanlarını yaşatan kral
olarak yer almıştır.
• Midas’ın döneminde Frig toprakları genişletilmişir.
• Frigler, milattan önce 670 yıllarında Kafkasya üzerinden
gelen Kimmerler tarafından yıkılmışlardır.
4. URARTULAR ( M.Ö. 900-600)

• Urartular, Milattan Önce birinci yüzyılın başında,


Anadolu’da, Van Gölü çevresinde kurulan bir
devlettir.
• Bu bölgeye yerleşen kavimler, beylikler ve aşiretler
halinde yaşamaktansa, bir devlet kurarak
kendilerini koruyabilmek adına, zaman içinde bir
araya gelmiş ve Urartu Devleti’ni kurmuştur.
Başkenti Tuşpa (Van) olan Urartu Devleti, Milattan
Önce 8. ve 7. yüzyılda en güçlü olduğu dönemi
yaşamıştır.
• Mezopotamya ve Asur sanatının etkisini barındıran
bir kültüre sahip olan Urartular, çivi yazısı ve Hitit
hiyeroglif yazısını kullanan bir devletti.
4. URARTULAR ( M.Ö. 900-600)

• Urartuların siyasi ilişkilerinde öne çıkan devlet,


Asurlulardı. Asurlular ve Urartular birçok kez
savaşmıştır. Bulundukları dağlık, kayalık bölgenin
avantajı ile dik yamaçlara yapılan yapılar, savunma için
bir kolaylık sağlamıştır.
• Urartuların Kökeni: Hititler zamanında Güneydoğu
Anadolu'ya egemen olan Mitanni Devleti, Hititler
tarafından mağlup edilince, Hititlere bağımlı bir krallığa
dönüştü. Bunun üzerine Mitanni Devleti'nde çoğunluğa
sahip olan Hurri Halkı, küçük beylikler kurdu. Van Gölü
çevresinde yaşayan bu halk Urartu Devleti'nin temeli
olacaktır. Hurri Halkı, Kafkaslar üzerinden gelen göçebe
kavimlerle karışarak Urartu ulusunu oluşturdular.
4. URARTULAR ( M.Ö. 900-600)

• Urartular’da din, devlet ve yönetimi için büyük


önem taşımaktaydı. Ölümden sonraki hayata
inandıkları için mezarlarını ev ve oda biçiminde
yapıp içine çeşitli eşyalar koyuyorlardı.
• Doğanın ön plana çıktığı Urartu dininde, su
kaynakları, mağaralar, dağlar, büyük ağaçlar ve
kayalıklar kutsal sayılmaktaydı. Bu yüzden, Urartu
dininde seksene yakın tanrı bulunmaktadır.
• Tapınaklarda ayrıca tanrılara getirilen hediyeler
yer almaktaydı. Van ve Altıntepe’de bulunan
tapınaklar ise, Urartuların önem verdiği Açıkhava
tapınaklarından bazılarıdır
4. URARTULAR ( M.Ö. 900-600)

• Urartuların Başkenki Tuşpa’dır.


• Tarım ve hayvancılık ile uğraştılar.
• Kaleleri ve su kanalları ile ün yaptılar.
• Maden işletmeciliği, kaya oymacılığı ve
kabartma sanatlarında oldukça ileri gitmişlerdir.
• Toprakkale, Çavuştepe, Patnos ve Kayalıdere
kaleleri bu dönemden kalma eserlerdir.
• Medler tarafından yıkılmıştır.
5.LİDYALILAR (M.Ö 687 546)

• Batı Anadolu’da Menderes ve Gediz Irmakları


arasındaki bölgede kalan bölgede kral Giges
tarafından kuruldu.
• Hint-Avrupa kavminden olan Lidyalılar bu bölgeye
doğudan gelmişlerdir.
• Başkentleri Sardes (Sard)dır.
• Lidyalıların dili Hitit Dili ile benzerlik
göstermektedir.
• Sınıflı bir toplum yapısı vardır.
• Altın işletmeciliğinde ileri gitmişlerdir.
5.LİDYALILAR (M.Ö 687 546)

• Giges çok güçlü bir ordu kurup sınırlarını doğuda


Kızılırmak’a kadar genişletti. Kimmerlere karşı
yürüttüğü savaşlar sırasında Asurlular’la işbirliği yaptı
ve Kral Yolu’nu Asur’a kadar götürdü.
• Son kral Kroisos zamanı devletin en parlak ve en zengin
dönemi olmuştur. Lidya dili Batı Anadolu’daki Lidya
krallığında kullanılan ve milattan önce 7. yüzyılda kayda
geçmiş bir Anadolu Dili’dir.
• Lidya Dili, Luvi ve Hitit Dilleri gibi Hint-Avrupa dillerinin
Anadolu alt öbeğine dahildir. Lidya Krallığı’nın başkenti
Sardes’teki kazılarda bulunan ve milattan önce 5 ve 4.
yüzyıllardan kalan Lidya dilindeki metinlerdeki alfabe,
Doğu Yunan alfabesinden türetilmiştir.
5.LİDYALILAR (M.Ö 687 546)

• Lidyalılar’ın diniyle ilgili pek bir bilgi yoktur.


• Ancak İyonların etkisi altında kaldıkları bilinmektedir.
• Ana Tanrıça Kibele büyük bir saygı görmektedir.
• Ayrıca Lidyalılar Zeus, Apollo ve Artemis gibi Yunan
tanrılarına taparlardı.
• Lidyalılar kral ve asillerini Frigler gibi tümülüslere
gömerlerdi. Tümülüslerdeki mezar odalarının güzel ve
süslü mermerlerle kaplamaları. Bu mezarlar, başkent
Sardes yakınlarındaki Bintepe yöresindedir.
5.LİDYALILAR (M.Ö 687 546)

• Lidyalılar milattan önce 7. yüzyılda ticarette


kullanılacak ve kolay taşınabilir bir değiş tokuş aracı
olan parayı bulmuşlardır. O zamanki paralara sikke adı
verilmiştir. Sikkeler devletler tarafından damgalanarak
resmiyeti garantilenmiştir. İlk Lidya sikkeleri gümüş ve
altının karışımından yapılmıştır. Kroisos zamanında
sikkeler ilk defa ayrı ayrı altın ve gümüş olarak
basılmıştır.
• Lidyalıların kısa bir dönemde yaşayıp yıkılmalarının
nedeni, milli bir ordu kuramamaları ve ordularının
paralı askerlerden oluşmasıydı.
• Pers İmparatorluğu’nun saldırısı sonucunda yıkılmıştır.
6.İYONYALILAR (M.Ö. 1200-676)

• Milattan önce 1200'de Batı Anadolu'da oluşturulan bir medeniyettir.


• Batı Anadolu da kabaca Gediz Nehrinden, Küçük Menderes Nehirlerine kadar
ki kıyı bölgesine İyonya adı vermiştir.
• Şehir devletleri halinde yaşamışlardır.
• 12 şehir devletinden oluşan bir birlik oluşturmuşlardır.
• Bu şehirler sırasıyla Miletos, Myos, Priene, Efes, Kolophon, Lebedos, Teos,
Erythria, Klazomenia, Phokia Samos ve Khios'dur.
• İyonya Anadolu'da bugünkü İzmir ve Aydın illerinin sahil şeridine Antik
Çağ'da verilen addır.
6.İYONYALILAR (M.Ö. 1200-676)
6.İYONYALILAR (M.Ö. 1200-676)

• Ege kıyılarında 12 ayrı şehir kurmuşlar ve şehir devletleri


halinde yaşamışlardır.
• En önemli İyon şehirleri İzmir, Efes, Milet, Foça’dır.
• Her şehrin başında ayrı bir kral bulunuyordu. Bundan dolayı
hiçbir zaman güçlü bir krallık kuramamışlar ve ayrı ayrı şehir
devletleri halinde yaşamışlardır. Siyasi birlik yoktur.
• İyonyalılar denizcilikte ileri gitmişlerdir.
• Ticaret yollarının bitiş noktasında bulunmaları, tarım ve deniz
ticareti sayesinde zenginleşmeleri sonucunda kültürel ve
bilim yönüyle Anadolu medeniyetlerinin en gelişmişini
oluşturmuşlardır. Yerleşme amacıyla özellikle Marmara ve
Karadeniz kıyılarından pek çok koloni kurmuşlardır.
6.İYONYALILAR (M.Ö. 1200-676)

• Şehir devletleri halinde yaşamaları, bilim insanlarının


yetişmesine uygun özgür düşünce ortamına zemin
hazırlamıştır.
• Bazı ünlü İyonyalılar; tıpta Hipokrat, tarihte Herodot,
felsefe'de Diyojen, matematikte Pisagor, Thales gibi
bilim insanları yetişmiştir.
• İnsan şeklinde düşündükleri çok tanrılı din anlayışı
vardır. Özellikle Efes kentinde bir ana tanrıça figürü
olan Artemis önemli tanrıçalardadır.
• Zamanla Lidyalıların, Perslerin ve Romalıların
egemenliğine girerek kaybolmuşlardır. Persler
tarafından İyonyalılar'a son verilmiştir.

You might also like