You are on page 1of 13

DİNİ TASAVVUFİ

HALK ŞİİRİ
Dinî-tasavvufi halk şiiri
İslamiyet’in ve tasavvufun
etkisiyle oluşmuştur.

Tasavvuf ve dergahlarda doğmuş


ve gelişmiştir.
 Dini-tasavvufi halk şiirin ilham
kaynağı Hoca Ahmet Yesevi’dir.
Onun hikmetleri Orta Asya’da
Anadolu’ya yayılmış ve
13.yüzyılda bu edebiyatın
temelleri atılmıştır. En önemli
temsilcisi Yunus Emre’dir.
 Tekke şiiri olarak da adlandırılan
bu şiirde asıl amaç, dinî
tasavvufî düşünceyi yaymaktır.

 Şair, mensup olduğu tarikatin ait


olduğu düşünce sistemini,
felsefesini yaymak için de şiiri
araç olarak kullanmıştır.
 Tekke edebiyatı şairleri dörtlük
nazım biriminin yanında beyit
nazım birimini de
kullanmışlardır.

 Dini tasavvufi halk şairleri hece


ölçüsünün yanında aruz ölçüsünü
de kullanmışlardır.
 Halkın anlayabileceği bir Türkçe
kullanmakla beraber dilleri diğer
halk şairlerine göre bazen ağır
olmuştur.

 Şiirler çoğunlukla tekkelerde


zikir esnasında belli bir ezgiyle
söylenmiştir.
Dini-Tasavvufi Halk
Şiiri Nazım Şekilleri
 a.İlahi:
 Allah ve peygamber sevgisi ele alan
şiirlerdir.
 Belli bir ezgiyle söylenir.
 Daha çok dörtlük nazım birimi
kullanılır.
 Hece ölçüsüyle yazılmıştır.
 İlahi türü şiirlere Mevleviler “ayin”,
Halvetiler “durak”, Gülşeniler
“tapug”, diğer tarikatlar da
“cumhur” veya “ilahi” demişlerdir.
b.Nefes:
 Alevi-Bektaşi tekkelerinde söylenen
şiirlerdir.
 Hz. Muhammed’e ve Hz.Ali’ye
duyulan sevgi işlenir.
 Dörtlük nazım birimiyle ve hece
ölçüsüyle yazılır.
 Yunus Emre, Eşrefoğlu Rumi, Hatayi
nefes söylemişlerdir. Ancak nefes
denince ilk akla gelen şair Pir Sultan
Abdal’dır.
c.Nutuk:
 Tarikata yeni girenlere tarikatın
ilkelerinin, kurallarının ve davranış
tarzlarının öğretilmesi amacıyla
söylenen şiirlerdir.
 Nazım birimi dörtlüktür.
 Hece ölçüsüyle söylenir.
 Kaygusuz Abdal ve Pir Sultan
Abdal’ın nutukları vardır.
d.Devriye:
 Tekke şiirinde devir felsefesini ve
insanın var oluşunu anlatan şiirlerdir.
Devriye, kainatın ve insanın Allah’tan
çıkıp, tekrar Allah’a döndüğünü
savunan anlayıştır. Devriyelerde
yaratılışın başlancı ve sonu, varlığın
nereden gelip nereye gittiği ve gidiş
geliş arasındaki aşamaların neler
olduğunun tasavvufi anlatıldığı
şiirleridir.
e.Şathiye:
 Tasavvufta tasavvuf erbabının
kendinden geçtiği sırada söylediği
inançlara aykırı gibi görünen
şiirlerdir. İnançlar farklı ve alaycı bir
eda ile dile getirilir. İlk başta saçma
görünen, Allah ve inançlarla alay
eder gibi söylenen bu şiirler
yorumlanınca tasavvufla ilgili derin
anlamları olduğu görülür.
Hazırlayan: Süleyman Kara

Beni dinlediğiniz için


hepinize teşekkür
ederim.

You might also like