You are on page 1of 20

4.

Ünite

TÜRKLERDE
EKONOMİ
Bölüm 1

İlk Türk Devletlerinde


Ekonomi
İLK TÜRK DEVLETLERİNDE EKONOMİ
İpek Yolu
Çinden başlayıp Karadeniz ve Akdeniz kıyılarına kadar uzanan İpek Yolu insanlık
tarihinin en önemli ticaret yoludur.
Kürk Yolu
Çinden başlayıp Hazar Denizinin kuzeyinden Balkanlara ulaşan yoldur.
Sincap….Samur….Kunduz….Sansar hayvanlarının kürkleri Avrupa'ya satılmıştır.
6.EKONOMİ
İLK TÜRK DEVLETLERİNDE EKONOMİ

-Türklerde ekonominin temeli hayvancılık ve ticarettir.


Konserve et yapmayı bilen Türkler bunu Çinlilere
öğrettiler.

du
m
Ka
v
ça
KAMDU:İlk Türkler ipek bez parçalarını para olarak kullandılar.
BÖZ-KUANPO: Uygurlar mühürlenmiş kumaş parçalarını para olarak kullandılar.
ÇAV: Uygurların kullandıkları kağıt para.
İLK TÜRK DEVLETLERİNDE EKONOMİ
6.EKONOMİ

Vergi toplama önemli bir iş olup


Köktürklerde Tudun,
Uygurlara Ağıcı adı verilen vergi memurları vardı.
İlk Türk devletlerinde 3 çeşit vergi toplanırdı.
A-Mesken(Ev ya da çadır) vergisi
B- Hayvan (Hayvan sayısına göre) vergisi
C- Toprak vergisi
- Sanayi ise İlk Türkler özellikle madencilik alnında ileri gitmişler özellikle Türk
kılıçları dünyaca meşhurdur.
Bölüm 2

Türk-İslam
Devletlerinde Ekonomi
TÜRK-İSLAM DEVLETLERİNDE EKONOMİ
6.EKONOMİ

-Türk-İslam devletlerinde ekonomi tarım, hayvancılık ve ticarete dayanırdı.


-Karahanlılardan başlamak üzere hemen tüm Türk-İslam devletleri İpek ve Baharat
yolunun kontrolüne önem vermişlerdir. Özellikle Karahanlılar ve Selçuklular bu yollar
üzerinde Ribat(hem güvenlik hem de ticaret için oluşturulan sınır ve yol üzerindeki
yapılar) ve kervansaray inşasına önem vermişlerdir.
-Selçuklular paraya da önem vermişler
Altından yapılan Dinar
Gümüşten yapılan Dirhem önemlidir

İkta Sistemi
İlk kez Hz. Ömer döneminde oluşturulan Ikta sistemi Türk-İslam devletlerinde
uygulanmıştır. Bu sisteme göre fethedilen bölgelerdeki topraklar Miri toprak kabul
edilerek(Devlete ait) kişilere bırakılırdı. Kişiler bu toprağı çiftçiye kiralar aldığı kira ve
vergiler ile de asker yetiştirirdi. Böylece hem çiftçi hem memur hem de asker aynı
topraktan beslenirdi. Ikta sahibi olan vergileri topladığı için devlet vergi toplama işinden
de kurtarılıyordu. Ayrıca toprağa bağlı feodal sistem önleniyor, topraklar devlete ait
olduğu için büyük toprak sahiplerinin ortaya çıkması engelleniyordu. Ikta sistemi
Osmanlılarda dirlik(Tımar) olarak devam etti.
TÜRK-İSLAM DEVLETLERİNDE EKONOMİ
6.EKONOMİ

Vergi Sistemi

Türk-İslam devletlerinde vergiler şunlardır.


a- Zekât: Müslümanların mallarının 1/40 nı fakirlere vermesidir.
b- Öşür: Müslümanlardan 1/10 oranında alınan tarım ve ürün vergisidir.
c- Haraç: Gayr-ı Müslimlerden alınan toprak ve ürün vergisidir.
d- Cizye: Gayr-ı Müslimlerden alınan baş vergisidir.
e- Çift-i Avami ya da Çift resmi: Çiftçinin kiraladığı toprak karşılığı Ikta sahibine
ödediği vergidir.
f- Ticaret ve bac(pazaryeri) vergileri
g- Maden-Tuzla ve orman vergileri
TÜRK-İSLAM DEVLETLERİNDE EKONOMİ
6.EKONOMİ

Ahilik

-Selçuklularla başlayıp Anadolu Selçukluları döneminde zirveye ulaşan bir esnaf örgütlenmesi
olan ahilik; bekar ve zanaat sahibi gençlerden oluşan esnaf dayanışma örgütleridir.
-Ahilik teşkilatının önemli özellikleri;
a- Sadece Müslümanlar üyedir.
b- Merkezi Kırşehir kurucusu Ahi Evren’dir.
c- Her meslek grubunun en önemlileri grubun başkanı şeklindedir.
d- Şehirde bulunan her meslek Grubunun kendi örgütlenmesi vardır.(derici-Ayakkabıcı gibi)
e- Usta çırak ilişkisi ile esnaf yetiştirilir.
f- Üretim miktarı ve kalitesi ile fiyat kontrolü yapılır.
Bölüm 3

Osmanlı Ekonomisi
Osmanlı Ekonomisinin 3 Ana İlkesi
İaşecilik
-Reayanın (halkın)refahını sürekli kılmak için öncelikle piyasalarda istenilen kalitede, uygun
fiyatta, yeterli miktarda mal bulunmasıdır.

Gelenekçilik
Sosyal ve iktisadi ilişkilerde mevcut dengeleri korumayı ifade eder.
*Üretimdeki düşüş,
*Tüketimdeki artış,
*Ulaşım aksaklıkları nedeniyle doğabilecek bir mal kıtlığı geleneksel iktisadi yapıyı
bozabilirdi. Bu yapıyı korumak için alınan lüks tüketimi, israfı engelleme politikasıdır.

Fiskalizm

Bu ilke hazineye ait gelirleri mümkün olduğunca yüksek tutma ve ulaştığı düzeyin altına
indirmemeyi hedefliyordu.
KLASİK DÖNEM OSMANLI EKONOMİSİ

Osmanlıda Vergiler

ŞERİ(Dini) Vergiler ÖRFİ Vergiler


İhtiyaçlara göre padişah
fermanına göre halktan
alınırdı.
Öşür Haraç Cizye
Müslüman Müslüman Müslüman Olmayan
çiftçilerden alınan olmayanlardan erkeklerden askerlik
ürün vergisi alınan ürün vergisi. yapmadıkları için alınan
vergi.

ÇİFT Vergisi ÇİFTBOZAN AĞNAM Vergisi AVARIZ Vergisi İSPENÇ Vergisi İHTİSAP Vergisi
Vergisi
Çiftçinin işlediği Toprağı Hayvancılıkla Savaş, deprem, Ziraatla uğraşan Şehir ve
devlete ait mazeretsiz uğraşanlardan sel gibi Hristiyanlardan kasabaların
toprak için olarak terk eden alınırdı. olağanüstü alınırdı. panayır
ödediği vergi. veya 3 yıl durumlarda yerlerinden
ekmeyenlerden alınırdı. alınırdı.
alınırdı.
TIMAR SİSTEMİ
6.EKONOMİ

Selçuklu Devleti’ndeki ikta sisteminin devamı olan “Tımar Sistemi” Osmanlı Devleti’nde
askerlere ve devlet görevlilerine belli bir bölgenin vergi ve maaş karşılığı verilmesidir. Devlet
görevlilerine verilen bu bölgelere dirlik adı verilmektedir. Dirlikler gelirlerine göre üç kısma
ayrılmaktadır.
1. Has: Yıllık geliri yüz bin akçeden fazla olan topraktır.
2. Zeamet: Yıllık geliri yirmi bin ile yüz bin akçe arası olan topraklar.
3. Tımar: Yıllık geliri yirmi bin akçeye kadar olan topraklar.
Osmanlı ekonomisi büyük ölçüde tarıma dayalı olduğu için tımar sistemine çok önem vermiş,
tımar toprakları devlet mülkü sayıldığından dolayı, miras bırakılması, bağışlanması ve
vakfedilmesi yasaklanmıştır.
Böylece “Tımar Sistemi” ile hem bölgenin güvenliği sağlanmış, hem üretimde süreklilik
korunmuş hem de hazineden para harcamasının önüne geçilmiştir.
ÜRETİM YAPISI
6.EKONOMİ

-Üretime büyük önem veren Osmanlı Devleti


Zirai Üretimi “Tımar sistemi” çerçevesinde
Sınai Üretimi ise “Loncalar” kanalıyla sağlamakta idi.
-Miri arazi olarak adlandırılan devlet toprakları üretimin sürekliliği için kullanım hakkı fertlere
bırakılmıştır.
-Osmanlı Devleti üretim ve tüketim dengesini korumak için kaynakların paylaştırılmasında büyük
farklılıkların oluşmaması için “eşitlikçi” eğilime önem vermiştir.

Zirai Üretim

-Osmanlı Devleti; ülke topraklarında hububat üretiminin yanı sıra bahçecilik, sebzecilik ve
bağcılık da yapılmaktaydı. Devlet, üretimin artırılması ve üretici için destekleme fonlarına da
başvuruyordu.
-Osmanlı toplumunda konargöçerler hayvancılıkla uğraşmakta idiler. Ordunun et ihtiyacının
karşılanmasında önemli bir açığı kapatan da konargöçerlerdi. 16. ve 17. yüzyıllarda Celali
İsyanları, Savaşlar, otorite boşluğu gibi sebeplerle tımar sistemi bozulmaya başlamış bu durum
üretimin düşmesine sebep olmuştur.
ÜRETİM YAPISI
6.EKONOMİ
Sınai Üretim

Osmanlı Devleti’nde sanayi Lonca’lar etrafında şekillenmiştir. Loncalar bir meslek örgütlenmesi
olarak gelişmiş, kentler büyüdükçe Lonca sayısı artmıştır.
Osmanlı Devleti’nde Tarım ve hayvancılığa dayanan sanayiler ve gemi inşa sanayi önemli ölçüde
gelişmiştir.
Tarım ve Hayvancılığa Dayanan Sanayiler
1. Dokumacılık: Osmanlı Devleti’nde dokuma sanayi; lifli bitkiler, yünlü kumaş üretilenler, ipekli
dokumacılar olmak üzere üç kısımda faaliyet göstermiştir. Bursa, İstanbul, Ankara, halıcılıkta
Uşak, Gördes, Milas ön plana çıkan yerlerdir.
2. Dericilik: Hayvancılık sektörüne bağlı olarak gelişen deri sanayi daha çok İstanbul, Edirne,
Kayseri, Konya, Ankara ve Bursa’da ön plana çıkmıştır. Dericilik ve dokuma sanayi Boyacılığında
gelişmesini sağlamıştır.
TÜKETİM

-Osmanlı Devleti’nde tüketim alışkanlıkları halkın, yaşadığı sosyal sınıfa göre farklılık
göstermektedir.
-İnsanlar yaşadığı köy, kasaba, şehir yaşamına göre tüketim anlayışı mevcuttur.
-Tüketimin en yoğun olduğu il İstanbul’dur. Buranın ihtiyacı Anadolu ve Rumeli’den sağlanırdı.
-Büyük şehirlere gelen ihtiyaç malları KAPAN adı verilen toptancı hâllerine getirilir Kapan Emini
adı verilen görevlilerce satıcılar ve imalatçılara verilirdi.

PARA
-Para bir bağımsızlık sembolüdür.
-Osmanlıda ilk para Osman Bey Dönemi’nde basılmıştır. Kullanılan bu ilk paralara “Sikke” adı
verilmektedir.
-Osmanlı Devleti’nin temel para birimi Akçe idi.
-İlk Osmanlı kağıt parası “Kaime” dir. I. Abdülmecit Dönemi’nde 1840 yılında bastırılmıştır.
ESNAF BİRLİKLERİ

-Osmanlı Devleti’ndeki esnaf ve zanaatkârlar Lonca adı altında teşkilatlanmışlardır. 20. Yüzyıla
kadar varlıklarını sürdürmüşlerdir. En büyük liderleri “Ahi Evran” dır.
Lonca ile ilgili bazı kavramlar

Gedik: Bir iş yeri ya da dükkân açma hakkına verilen ad


Şeyh: Yönetim kurulu başkanı
Kethüda: Lonca ile devlet arasındaki ilişkileri düzenleyen kişi
Yiğit başı: Esnaflara verilen cezaları uygulayan kişi
İşçi başı: Standartları denetleyen kişi
Ehli hibre: Yeni üyeleri seçen kişilere verilen ad
Narh Sistemi: Esnaf ve zanaatkârların kâr oranlarının devlet ve Lonca teşkilatı tarafından
belirlenmesine narh denilmektedir.
OSMANLI EKONOMİSİNDE MEYDANA GELEN DEĞİŞMELER

-Osmanlı ekonomisi 17. ve 18. Yüzyıllarda ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kalmıştır.
-Uzun süren ve yenilgiyle sonuçlanan savaşlar, Celali İsyanları bütçe açıklarının meydana getirdiği,
Tağşişler (devalüasyon) yönetim, ordu ve Tımar Sistemi’nin bozulması ekonominin bozulmasında
başlıca etken olmuştur.
-Osmanlı Devleti 17. yüzyıldan itibaren Tımar Sistemi’nden yavaş yavaş vazgeçerek İltizam
Sistemi(toprak gelirlerinin açık artırma ile satılıp parasının peşin alındığı sistem) usulüne
yönelmiştir. Devlet bu sayede azda olsa nakit para ihtiyacını gidermiştir. Bu uygulamayı daha
sonra Malikâne Sistemi(mukataa topraklarının hayat boyu kiralanmasıdır) takip etmiştir. Devlet
1774 Küçük Kaynarca Antlaşması’ndan sonra nakit ihtiyacını karşılamak için “esham kanunu” (hisse
senedi) ni çıkarmıştır.
-Osmanlı ekonomisinin bozulmasında Coğrafi Keşifler sonrası bol miktarda altın ve gümüşün
Osmanlı ülkesine girmesi, Maden Ocakları’nın kapanması ve buna paralel darphanelerin kapanması
etkili olmuştur.
Bölüm 2

Cumhuriyet Dönemi
Ekonomisi
-Mondros Ateşkes Antlaşması ile Osmanlı ülkesi siyasi, askeri ve ekonomik açıdan tam bir yıkıma
uğramıştı. Milli Mücadele Dönemi’nde Ankara’da toplanan TBMM çok büyük ekonomik sıkıntılar
çekti. Bu nedenle hiç zaman kaybetmeden milli mücadele devam ederken 17 Şubat – 4 Mart 1923
tarihleri arasında İzmir’de Türkiye İktisat Kongresi’ni toplandı.
-Mustafa Kemal bu kongrede alınan birçok kararın yanı sıra tarihteki başarı veya başarısızlıkların
tümünün ekonomi ile bağlantılı olduğunu çağımızda ekonominin önemli olduğunu ve buna önem
verilmesi gerektiğini dile getirdi.
-İzmir İktisat Kongresi yeni hükümetin mali ve iktisadi politikasının temellerini oluşturmuştur.
Kongre’de alınan kararların uygulanmasıyla ilgili;
*Kapitülasyonların kaldırılması
*Dış borçlar meselesinin çözülmesi
*1924 Türkiye İş Bankası’nın kurulması
*1925 Öşür Vergisi’nin kaldırılması
*1926 Kabotaj Kanunu’nun kabul edilmesi önemli hamlelerdir.

You might also like