You are on page 1of 64

OSMANLIDA KADIN

Osmanlı’da Kadının Toplumdaki Yeri


• Osmanlı’da kadının toplumdaki yeri din ve
geleneklerden dolayı kısıtlıdır. Bu durum Tanzimat
Dönemi’ne kadar devam etmiştir.

• Tanzimat Dönemi ile önem kazanan ‘’eşitlik’’ kavramı


sonradan kağıt üzerinde sağlanmış olsa da toplum
hayatına yansıyamamıştır.

• Osmanlı’da hukuk kuralları İslami kaynaklarca


belirlenmiştir, bu da kadın hakları üzerinde sınırlayıcı bir
etki olmuştur.

• Teokratik ve monarşik rejimli Osmanlı


İmparatorluğu'nda şeriat hükümlerinin etkili olması
kadınları ev yaşamına itmiştir.
Toplumda Kadının Yeri
❖ Kadın ile erkeğin fiziksel farklılığı başlangıçta çok önemli
görülmemesine rağmen, üretim güçlerinin artmasıyla birlikte
üretim faaliyetlerinde erkek kadına göre daha belirleyici
olmuştur.

❖ Kadınlar aile denen özel alan içine sıkıştırılarak toplumun


dinamik süreçlerinden uzaklaştırılmaya çalışılmışlar, ancak
mücadele alanları yaratarak toplumda seslerini çeşitli alanlarda
duyurmuşlardır.
Toplumda Kadının Yeri
❖ 19. yüzyıldan itibaren toplumda kadının yeri ve konumu yoğun biçimde
tartışılmaya başlanmış; 20. yüzyılın son çeyreğinde ise kadınlar; eğitim,
sağlık, çalışma hayatı, siyaset, hukuk, din, bilim ve sanat alanlarında ikinci
sınıf insan olarak görülüyor olmalarının nedenlerini irdelemişlerdir.

❖ Osmanlı Devleti’nde kadın haklarıyla ilgili hareketler II. Meşrutiyet’ten


sonra görülmeye başlanmış ve önceleri erkekler tarafından sorgulanan
kadın hakları, basının da yardımıyla kadınlar arasında bir başkaldırıya
dönüşmüştür.
❖ Batı’daki dergi ve gazeteleri takip edenler, Batı okullarında okuyup Batı ile
münasebetleri olan kadınlar dünya kadınlarının mücadelelerinden
etkilenmişler ve onların isteklerinin kendileri için de neden hak
olamayacağını sorgulamaya başlamışlardır.

❖ Kadın hakları açısından Meşrutiyet bir milat olarak kabul edilebilir, bu


sebeple Osmanlı’da kadın hakları konusunu, Meşrutiyet öncesi ve sonrası
olarak iki dönemde incelemek gerekmektedir.
Osmanlı Hukukunda Kadın Hakları Üzerine Yapılan
Çalışmalar
❖ 19. yüzyıldan itibaren gelişmiş ülkelerde kadının
toplumdaki yeri ve önemi sorgulanmaya başlanmış ve
özellikle Batılı kadınlar erkeklerle eşit haklara sahip
olabilmek için mücadele vermeye başlamışlardır.

❖ İslamiyet’in kabulü ve İran, Arap ve Bizans kültürlerinin


etkisi Osmanlı Hukuku üzerinde etkili olmuştur.

❖ Kadınların haklarını elde etmek için çalışmalarını anlamak


için öncellikle toplumdaki konumlarının ve toplum
yapısının anlaşılması gerekmektedir.
Kadın Haklarının Değişimi
Meşrutiyet Dönemi
• Osmanlı İmparatorluğu’nun Gerileme Dönemi, Türk kadınının statüsünü olumsuz yönde
etkilemiş, kadın için ev, bir hapishane hâline gelmiş, miras hukuku ve mahkemelerde
tanıklık konularındaki geleneksel haklar yok edilmiştir.

• Osmanlı Devleti’nde kadınların içinde bulundukları durum Tanzimat’tan sonra


tartışılmaya başlanmış ve kötü şartların değiştirilmesi için gayret sarf edilmiştir. Bu
dönemde Batılı devletlerin Osmanlı Devleti üzerinde etkisi artmış, Batı örnek alınarak
bazı reformlar yapılmıştır.

• Tanzimat’a kadar belirli bir mesleği olmayan, çamaşırcılık ve bohçacılık gibi işler yapan
kadına çalışma hakkı tanınmıştır.

• Türk kadının sahip olduğu ilk resmi meslek ‘’ÖĞRETMENLİK’’ olmuştur.


2. MEŞRUTİYET DÖNEMİ
• Osmanlı Devleti’nde kadın devrimi asıl II. Meşrutiyet’le birlikte başlamıştır. Bu devrim tarım
ve hayvancılık gibi işlerle uğraşan ve Osmanlı toplumunun ezici çoğunluğunu oluşturan
kesimle değil; kentlerde yaşayan kadınla ilgilidir. Bunun nedeni, köylü kadının zaten iş hayatı
içinde bulunması, kentli kadının ise sosyal hayattan soyutlanmış olmasıdır.

• Bu dönemin kadın ve erkek aydınlarının en önemli isteği, kadının da erkekler gibi eğitim
hakkından yararlanması olmuş ve 2. Meşrutiyetten sonra kadınlara tanınan eğitim hakkının sınırları daha da
genişletilmiştir.

-Eğitimin yaygınlaştırılması

-İlköğretimin zorunlu ve parasız olması

-Eğitim birliğinin sağlanması, eğitimin dinsel ve geleneksel yüzünün değişmesi bu dönemin temel
talepleri arasında değerlendirilir.
2. MEŞRUTİYET DÖNEMİ KADIN KIYAFETİNE YÖNELİK DÜZENLEMELER

Müslüman kadınlar arasında batılı kadınların kıyafetlerini taklitle başlayan değişim hareketleri
muhafazakâr çevreler tarafından şiddetle eleştirilmiştir. bu çevreler, erkeğin doğuştan kadından
üstün olduğunu, kadının yüksek okula gitmesine gerek olmadığını, ev işleri, biçki dikiş dışındaki
eğitimin kadına hiçbir fayda sağlamadığını ileri sürmüşler; hatta o dönemde savaşlardaki yenilgilerin
sebebinin toplumun gittikçe batılılaşma adına yozlaşması olduğunu savunmuşlardır.

• Halk arasındaki tepkileri azaltmak amacıyla kadın kıyafetlerinde sınırlamaya gidilmiş, çarşaf
boylarını belirlemek üzere komisyonlar kurulmuştur. Kadınların Avrupa modasına uygun kıyafet
ve mal satan dükkanlara girmemeleri gibi uygulamalar yapılmıştır.
• Müslüman kadınlara yaraşır şekilde giyinmeleri, arabada dâhi peçelerini örtmeleri, çarşafların rengi,
peçelerin kalınlığı, ayakkabıların biçimini belirleyen ve Müslüman ailelerin Avrupalı mürebbiye
tutmalarını yasaklayan çeşitli fermanlar çıkarılmıştır.
2. MEŞRUTİYET-AİLE HUKUKU
• Baskılara karşı başlangıçta protestolarla kendini gösteren ve giderek gelişen feminist akım,
Genç Osmanlı ve Jön Türk çevrelerinde de taraftar bulmuş, kadınların durumu dönemin
ünlü yazarlarıyla birlikte sayısız roman, piyes, şiir ve felsefi yazılara konu olmuştur. Namık Kemal,
Şinasi, Ali Suavi, Ziya Gökalp, Abdullah Cevdet ve Tunalı Hilmi kadın haklarını savunan yayınlarda
bulunmuşlardır.

• Osmanlı tarihinde kadının hukuki statüsünün ve aile hukukunun düzenlendiği ilk hukuki
metin olan Aile Hukuku Kararnamesi 1917 yılında yürürlüğe girmiştir.

• Kararname dinî esaslara dayanmakla birlikte, aile hukukunda kısmen devletleştirme ve


laikleştirmeyle ilgili hükümler ihtiva etmektedir. Bu kanunla poligamiye sınırlama getirilmiş,
evliliğe yaş sınırı getirilerek kızların küçük yaşta evlenmelerinin önüne geçilmeye çalışılmıştır.
HUKUKSAL TALEPLER VE
KAZANIMLAR
EĞİTİM ALANINDAKİ TALEPLER
• Okullardaki eğitim-öğretim programının iyileştirilmesi
Kadınların erkeklerle aynı eğitimi görmesi
• Yükseköğretim hakkı
• Kadınlar Dünyası dergisi aracılığıyla çalışmalar
yürütülmüştür
1914’te kadınlar için İnas Dar’ülfünunu açılmıştır.

• Kadınlar eğitim haklarını isterken “daha iyi eş” “daha


iyi anne” olabilmeyi gerekçe göstermişlerdir.

• İsteklerini erkeklerin gözüne meşrulaştırmak için


kullanmışlardır. Erkek karşısında varlık kazanabilmek,
erkeğe ait kamusal alanın sınırlarını aşabilmek için
eğitim almalarının zorunluluğunun farkına
varmışlardır.
ÇALIŞMA HAKKI
● Kadınlar ev içi alandan ve Erkeklere olan
bağımlılıklarından kurtulmak, özgürlüklerini elde
edebilmek için kendi geçimlerini sağlamanın önemini
kavramışlardır.
● Bu dönemde Kadınları meslek sahibi yapmak üzerine
çalışmalar yapılmıştır.
● Özellikle savaş döneminde erkeklerin cepheye
gitmesiyle kadınlar çeşitli alanlarda istihdam edilmiştir.
( gömlek dikim terzihaneleri, fes dikim atölyeleri vb)
● Kadınlara özgü kabul edilen iş kollarında çeşitli işyerleri
açılmıştır, ancak erkeklere özgü kabul edilen ilmi kollarda
talepleri hayata geçirilmemiştir.
Siyasi Haklar
● Seçme ve seçilme hakkı ancak Cumhuriyet’in
ilanından sonra elde edilmiştir. ( 1930 Belediye
Seçimlerine katılma/ 1934 Seçme ve Seçilme
Hakkı)
● Bu dönemde dünyadaki gelişmeleri izlemekle
yetinilmiş, öncelikleri hayat hakkı
mücadelesi olduğu için oy hakkı mücadelesi
için daha sonra aktif olarak çalışmışlardır.
● 2. Meşrutiyetle derneklere üye olmuşlar, İttihat
ve Terakki Partisine katılmışlardır.
Osmanlı Hukukunda Kadın Hakları
Konusunda Önemli Tarihler

❖ 1843 Tıbbiye’de ebelik eğitimi


❖ 1847 tüm çocuklara eşit miras hakkı tanıyan İrade-i Senniye
❖ 1856 kadınların köle ve cariye olarak alınıp satılmasının
yasaklanması
❖ 1869 Maarif-i Umumiye Nizamnamesi
❖ 1871 Hukuk-ı Aile Kararnamesi
❖ 1897 ilk “ücretli işçi” statüsü
❖ 1913 ilk devlet memuru
❖ 1917 Aile Hukuku Kararnamesi
Osmanlı Kadın Hareketinde Öncü Kadınlar
- Ahmet Cevdet Paşa’nın kızıdır.
Fatma Aliye Topuz (1862 - 1936) - Yazıları ile fikir hayatına atılan ilk Türk kadın
yazar
- 1897’de şehit ailelerine yardım amaçlı
“Cemiyet-i İmdadiye’yi kurar. Cemiyetin
üyelerinin tamamı eğitimli kadınlardır.
Toplanan yardımlar dolayısıyla II. Abdülhamit
tarafından “ikinci rütbeden şefkat nişanı” ile
ödüllendirilir.
- Osmanlı’da kadın sorununu romanlarında
tartışan ilk müslüman Türk kadın romancı
olmuştur.
- “Nisvân-ı İslam” adlı eserinde kadın
örtünmesinin İslami bir buyruk değil, gelenek
olduğunu savunmuştur.
- https://ekmekvegul.net/sectiklerimiz/gunun-portres
i-hayalden-hakikate-fatma-aliye-hanim
- Fatma Aliye Topuz’un kardeşidir.
- İstanbul ve Anadolu’da kız okullarında Türkçe ve
edebiyat öğretmenliği yapmıştır.
Emine Semiye (1864 - 1944)
- Kadınların erkeklerle eşit olduğunu savunmuştur.
- Vapurlarda kadınların havasız yerlere
hapsedilmemesi, kadınların lokantalarda
çalışabilmesi, tiyatrolara gidebilmesi, yoksul
kadınların cemiyetler aracılığıyla ticarete atılmaları
gerektiğini savunmuştur.
- Kadınlara yeni haklar tanınacağı vaadiyle Ittihat ve
Terakki Cemiyetine katılmıştır. Fakat cemiyetin
benimsediği baskıcı rejim ve kadın hakları
konusundaki sözlerini tutmaması nedeniyle Emine
Semiye cemiyetten ayrılmıştır. Bunun üzerine bir
yazısında kadınlığın ilerlemesinin ancak kadınların
mücadelesiyle olacağını söylemiştir.
- Piyano çalmak, Fransızca konuşmak ya da Avrupalı
kadınlar gibi giyinmenin kadınlara yarar
sağlamayacağını düşünmüş, bunun yerine erkekler
gibi fen bilimleri öğrenmesi gerektiğini savunmuştur.
Halide Edip Adıvar (1882 - 1964) -- Amerikan Kız Koleji’ne kaydolmuş ardından özel derslerle eğitimini sürdürmüştür.
1908’de yazmaya başlamış ve makalelerinde kızlar için okullar açılması gerektiğine
değinmiştir.
- 1908’de Müdafaa-i Hukuku Nisvan Derneği (Kadın Haklarını Savunma Derneği)ni
kurdu. Bu dernek kadın hakları ve kadının statüsüyle ilgilenen ilk gönüllü
kuruluştur.
- 1909’da Teali-i Nisvan (Kadınları Yükseltme) cemiyetini kurmuştur. Cemiyetin
amacı kadınlara toplum hayatına uyum sağlamada yardım etmektir. Cemiyet,
İngiltere’de kurulmuş olan Türk Kadınları Muhibbi Cemiyetine paralel olarak
çalışma arzusundadır. Cemiyet sayesinde kadın ve erkek aydınlar bir araya
getirilerek açık oturumlar ve konferanslar düzenlenmiştir. Fakat I. Dünya
Savaşının çıkmasıyla beraber cemiyetin faaliyetleri son bulmuştur.
- Türkçülüğü benimsemiş ve Türk Yurdu Dergisinde yazmaya başlamıştır. Yazılarında
Türk kadınının ailede, iş hayatında ve sosyal hayatta yerini alması gerektiğini
savunmuştur.
- “Yeni Turan” adlı eserinde Türk kadınını vatansever, Türklüğü ve müslümanlığı ile
övünen, kültürlü, ahlaklı, sosyal hayata katılan olarak betimlemiştir.
- Yurdun işgali sırasında mitingler ve protestolar düzenlemiştir, hatta Kurtuluş
Savaşında onbaşı olarak görev almıştır.
- Romanlarında da kadınların yaşadığı sorunlardan bahsetmiştir.
- https://www.youtube.com/watch?v=-A4fKfEcXV8 (Sultanahmet Mitingi Konuşması)
OSMANLIDA KURULAN DERNEKLER
VE
BASIN YAYINDA KADIN
Kadın Dernekleri Türleri

01.Yardım 02. Feminist 03. Kültürel Amaçlı


Dernekleri Hareket Dernekler
Dernekleri

05. Ülke Sorunlarına


04. Siyasi Parti
Çözüm Arayan
Ayaklı Dernekler
Dernekler
Osmanlı Müdafaa-i Hukuk-i Nisvan Cemiyeti

● Feminist hareketin öncüsü olarak bilinen bu cemiyet, kadın haklarını savunmak


amacıyla ortaya çıkmıştır.
● II. Meşrutiyet’in ilanıyla birlikte kadınların hakları, toplumdaki konumları ve aile
içerisindeki yerleri sorgulanarak değiştirilmeye başlandı. Kadınların örgütlenerek hak
elde etmeye çalıştıkları cemiyetlerin başını Osmanlı Müdafaa-i Hukuk-i Nisvan Cemiyeti
çekiyordu. 1882 yılına kadar nüfus sayımlarında bile adı geçmeyen kadınların ekonomi
ve toplum içerisinde yer alması gerektiğini savunan ilk cemiyetlerden oldu.
● Cemiyetin önde gelen isimleri kadın hürriyetiyle bütün heyet-i içtimaiyelerin (sosyal
yapı)şeklinin değişeceğini savundular.
Osmanlı Müdafaa-i Hukuk-i Nisvan Cemiyeti
Osmanlı Müdafaa-i Hukuk-i Nisvan Cemiyeti

● Nuriye Ulviye Mevlan’ın başkanlığını yapmakta olduğu bu cemiyetin yayın organı


Kadınlar Dünyası dergisiydi.
● Cemiyetin amaçlarından bazıları:
○ Kadınların iş hayatına girmesini sağlamak
○ Kadınların kılık kıyafetini düzeltmek
○ Kadına eğitim hakkının verilmesini sağlamak
○ Toplumda görülen bazı baskıcı gelenekleri kaldırmak
● Cemiyet bu temel amaçları Kadınlar Dünyası Dergisi’nde makale ve
mektuplar
aracılığıyla yayılmaya çalışılmıştır.
Teali Nisvan Cemiyeti
● Teali Nisvan diğer adıyla Kadınların Durumunu Yükseltme Cemiyeti, 1908-1909
yıllarında Halide Edip Adıvar tarafından türk kadının bilgi ve kültürünü artırmak
amacıyla kurulmuştur.
● Türkiye’nin kayda geçen ilk feminist örgütüdür.
● Derneğin mücadeleleri sonucunda 1917’de çıkarılan bir kararname ile evlilik yasal
bir çerçeveye bağlanmış ve kadınlara boşanma hakkı verilmiştir.
● Bu kanun çok eşliliği kadının rızasına bağlayarak sınırlandırıyordu.
● Kadın ve erkekleri ilk defa aynı salonda bir araya getiren cemiyettir.
● Üye olmak için İngilizce bilme şartı vardı.
● İngiltere’de kurulmuş olan Türk Kadınları Muhibbi Cemiyeti’ne paralel olarak
çalışmak istiyordu. Amaçları, dil kursu açmak, konferanslar vermek, çeviriler
yapmak , kadınlar için okuma yazma kursu açmaktı.
Osmanlı Feminist Cemiyetlerinin etkileri

- Osmanlı İmparatorluğu’nun özellikle son yıllarında, II. Meşrutiyet sırasınca ve sonraki dönemlerinde,
iyice rağbet görmeye başlayan feminist hareketine cemiyetler büyük ölçüde katkı sağlamıştır.
- Bu cemiyetler aracılığıyla:
- Kadınlar örgütlenebilmiş,
- Kadınlar daha önce sahip olmadıkları haklara erişebilmek için verdikleri
mücadele sistematikleşmiştir,
- Kadınlara önemli meseleler, konular hakkında dersler verilmiştir; kadınlar için kongreler
ve toplantılar düzenlenmiştir,
- Kadınlar, iş dünyasında daha önemli rollere sahip olmuştur,
- Feminist hareket Osmanlı halkı arasında yayılmıştır, desteği artmıştır
- Kadınlar eşitlik ve özgürlük konusunda önemli adımlar atmışlardır.
DİĞER DERNEKLER

● Asri Kadın Cemiyeti


● Tefeyyüz Cemiyeti
● Donanma Cemiyeti Hanımlar Şubesi
● Topkapı Fukaraperver Cemiyet-i Hayriyesi
● Kadıköy Fukarasever Hanımlar Cemiyeti
● Müslüman Kadın Birliği
● Türk ve Ermeni Kadınlar İttihad Cemiyet-i Hayriyesi
● Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti
● Hizmet-i Nisvan
● İnas Darulfünunu Mezunlar Cemiyeti
● Mamulat-ı Dahiliye İstihlak Kadınlar Cemiyet-i Hayriyesi
● Müdafaa-i Milliye Hanımlar Cemiyeti
● Asker Ailelerine Yardımcı Hanımlar Cemiyeti
● Mamulat-ı Dahiliyye-i İstihlak-ı Kadınlar
Cemiyet-i Hayriyesi
Osmanlı’da Basın-Yayında
Kadın
Basın -Yayın Dünyası ve Gelişimi

● Sansürün kalkması ile birlikte farklı görüşlerin temsilcileri, kendilerini ifade edebilmenin en iyi
yolunun basın olduğunu düşündüler. Bu yüzden farklı dillerde ve farklı düşüncelerde yüzlerce gazete,
dergi, mecmua yayın hayatına girdi.
● Bu dönemde yazılan dergilerin çoğu topluma özgürlük fikrini aşılama yolunda çıkmıştır ve kadınlar
bu dergilerde yazılar yazarak sorumluluk üstlenmişlerdir.
● Basındaki özgürlük sayesinde her kesimden kadın yazma ürkekliğini
ve önyargılarını bir kenara bırakarak toplumu bilinçlendirme yönünde önemli adımlar atmıştır.
● Kadınlar II. Meşrutiyet sonrasında ev kadınından farklı statüler elde etmeye çabalamışlar ve bu
çabalarını basın, dernekleşme ve konferanslar aracılığıyla tüm topluma yaymışlardır.
Şükufezar
● Şükufezar bizzat kadınlar tarafından çıkarılan ilk dergidir.
● Dergi içerisinde kadınlar tarafından yazılan birçok mektuba yer verilmesi hem kadınların özgürce
sorunlarını dile getirmesini sağlamış hem de kadın edebiyatçıların yeşermesine ön ayak olmuştur.
● Dergiye yazan kadınların o dönem kullanılan baba veya eş isimleri yerine kendi isimleri ile yazmaları
kadınların farkındalığının arttığının ve kendi seslerini duyurma çabalarının göstergesidir.
Kadınlar Dünyası

● 4 Nisan 1913’te yayınlanmaya başlayan Kadınlar


Dünyası dergisi fasılalarla 1921 yılına kadar
yayınlanmaya devam etti.
● Tarihi boyunca biri Birinci Dünya
Savaşı sırasında olmak üzere 3 kez basımına ara
verilmiştir.
● Kadınlar Dünyası Balkan Savaşı’nın devam ettiği
sancılı dönemde basın yayın hayatına giren dergi,
yayınlarında kadınların toplumsal sorunlarını etkili
bir biçimde anlatmaya çalışması ve bu uğurda
mücadele vermesiyle de dikkat çekmektedir.
Kadınlar Dünyası’nın Misyon ve Vizyonu
● Derginin ön sayfasında yer alan: “Sahifemiz cins ve mezhebtefrik etmeksizin muterem Osmanlı
hanımları asarına münhasırdır.” => din ve cinsiyet ayrımına gidilmeksizin her kesimine hitap edeceğine
vurgu yapılması Osmanlıcılık akımı etkisi altında olduklarına ışık tutmaktadır.

Amaç:
● Genellikle makaleler kadın-erkek eşitsizliğinin ancak kadınların birlik olmasıyla ortadan kalkacağını
savunmaktadır. Kadınlar dergide yazılan makaleler ile tek çatıaltına toplanmaya çalışılmaktadır.
● Bundan dolayı kadınlar savundukları konuları ve taleplerini dergi vasıtasıyla gündeme taşırken yapılması
planlanan icraatların faaliyete geçmesinde de cemiyetten destek almaktadırlar. Bu bağlamda dergini en
önemli amacı kadın inkılabını gündeme getirirken sorunların çözülmesinde kamuoyu oluşturmaktır.

İlk Somut Başarı:


● İstanbul Telefon İdaresi’nin ilk defa yedi Türk kadınına memuriyet hakkı tanımak zorunda kalması
derginin ilk somut başarısıydı.
Hanımlara Mahsus Gazete

Hanımlara Mahsus Gazete, II. Ama


Amaç
Abdülhamid döneminde ve onun açık “iyi anne, iyi eş ç
ve iyi Müslüman” çizgisinde
desteğiyle, 1895 yılından 1908 yılına kadınların yetişmesine ön ayak olmak,
kadar on üç yıl boyunca aralıksız
olarak okurlarıyla buluşmuş ve Osmanlı
kadın dergileri arasında en uzun soluklu Osmanlı toplumunda yaşayan özellikle
yayın olarak kabul edilmiştir kadınların ve çocukların eğitim, fikir, kültür ve
sosyal hayatlarına katkıda bulunmak ve böylece
Dergideki edebi faaliyet incelendiğinde, “ideal” Osmanlı toplumuna ulaşmaktır.
hikâye türünün örneklerinin derginin
yayımlandığı ilk yıllardan itibaren devam
ettiği görülmektedir..
Terakki Gazetesi

● Bu gazete Batıdaki kadınların haklarından ve siyasi hak


taleplerinden söz ederek Osmanlı kadınlarının da bu
haklara sahip olması gerektiğini savunmuştur.
● Gazete içerisinde verilen bilinçlendirici eklerle kadınlar
edebiyat, moda, kadının toplumdaki yeri, siyasi, hak
arayışı, ekonomik bağımsızlık ve tek eşlilik gibi birçok
alanda bilinçlendirilmeye çalışılmıştır.
● Dönemin diğer gazetelerine göre daha açık ve anlaşılır bir
dille yazılmış olması sebebiyle halk arasında sıkça
okunmuştur.
Terakki Gazetesi

● Terakki Gazetesini önemli kılan hususlardan biri de ilk


kadın ve mizah eklerini yayınlamış olmasıdır. Bu ilavelerde
kadınların eğitilmesi ve toplum içinde yeni bir kimlik
kazanmasının gereği vurgulanmıştır.
● Bu ekler bir dergi yerine sayılılardır ve adı Terakki-i
Muhadderat idi. Bu dergi ilk kadın dergilerinden biri
olarak bilinirdi ve içeriğinde birçok kadın hareketi haberi
ve kadınların sorunlarına yönelik mektuplar
bulunmaktaydı.
DİĞER YAYINLAR

● Kadın
● Kadın Bahçesi
● Kadın Hayatı
● Kadınlar
Duygusu
● Kadınlar Alemi
● Kadınlık
● Sıyanet
● Seyyale
● Genç Kadın
● Diyane
● Yeni İnci
● Kadın Kalb
● Mehasin
Osmanlı Dönemi’ndeki Kadın Dergileri’nin Önemi
• Osmanlı Devleti’nde kadınlar kendi düşücelerini uzun süre boyunca özgürce ifade edememişlerdir
• Dolayısıyla, basının gelişmesi kadınların kendi düşüncelerini ifade edebilmesi açısından büyük önem
teşkil etmektedir.
• 19. Yüzyıl’ın sonlarında ortaya çıkmaya başlayan kadın dergilerinin kadın hakları ve feminizm hareketi
hakkında açıkça yazılar yazabilmesi ve II. Meşrutiyet’ten sonra kadın dergilerinin artışı, Osmanlı
İmparatorluğu’nun yavaş yavaş kadın haklarını benimsemesine önayak olma niteliğindedir.
• Sonuç olarak; Kadın, Musavver Kadın, Kadınlar Dünyası, Mürrüvet ve Şükufezar gibi dergiler, Osmanlı
İmparatorluğu’nda uzun süre bastırılan kadınların, kendi düşüncelerini açıkça ve özgürce dile
getirebilmesine olanak sağlamıştır.
OSMANLI EKONOMİSİNDE KADININ YERİ
- Osmanlı’nın başlangıcından itibaren kadınlar ekonomiye katkıda bulunmuşlardır
- Osmanlı’nın İslam Hukuku ile yönetilmesinden dolayı mal sahibi olabilmekte ve ticari anlaşmalar
- imzalayabilmekteydi
- Kırsalda ve şehirde yaşayan kadınların yaptıkları ekonomik faaliyetlerde farklılıklar bulunmaktadır.
- KADINLARIN ÇALIŞTIĞI ALANLAR
- Dokuma
- Boyama
- Bağ-bahçe işleri
- Tohum saklama
- Üretimi geliştirme
- Ebelik
- Ürettikleri malların pazarda alım-satımı
- Dükkan ve çamaşırhane işletme
- Gayrimenkul alım-satımı
- Köle ticareti
- Vakıf yöneticiliği
- Hayvancılık
- İpekçilik
TARIM
-Osmanlı’nın kuruluşundan itibaren kadınlar erkeklerle birlikte tarım işlerinde çalışmışlardır. Bununla
birlikte 16. yüzyıl dolaylarında tarım ve kırsal alandaki boyama, dokuma, bağ bahçe işleri gibi bazı işleri
de kadınların üstlendiği görülür. Bu iş bölümünün geleneklere dayandığı bilinmektedir.

-Kadınların tarımda erkeklerle beraber çalışıyor olmasında miras büyük bir etkendir. Ailelerinden, eşlerinden
kalan arazilerin kadınlara verilmesiyle, bu araziler tarım veya başka gelir yolları için kullanılmışlardır.
17. ve 18. Yüzyıl
Kadınlar bu dönemlerde memur olarak
çalışmamalarına rağmen gayrimenkul
-
işletmeciliği yapmaktalardı.
- Ahilik gibi kurumlara dahil olmamalarına rağmen
evde yaptıkları ürünleri genel olarak “avrat
pazarı” olarak adlandırılan pazarlarda satarak
ekonomiye katkıda bulunmuşlardır.
-
Şehirde yaşayan kadınlar genel olarak ev hizmetçiliği
için iş arıyorlardı. Kölelerin bu iş için tercih edilmesi ve
Osmanlı’da özgür bir insanın köleleştirilememesi şehirli
kadınların iş bulmasını zorlaştırıyordu.
- Bazı işsiz kadınlara vakıflar tarafından yardım
ediliyordu.
TANZİMAT VE SONRASI

- 19. Yüzyılda Sanayi Devrimi ile hizmet sektörü çeşitlendi ve ekonomik


değer kazandı.
-
Kadınlar ebe ve öğretmenlik mesleklerine yönlendirilmeye çalışılmıştır.
-
- İki yıllık bir eğitimden sonra 1845 yılında 10 Müslüman kadın ebelik diploması almıştır.
- Kadınlar ücretli işçi olarak çalıştırılmaya başlanmıştır
- 19. Yüzyılın ilk yarısında:
- Kadınlar hem şehirlerde hem de kırsal bölgelerde ev tezgahlarında gömlek, don, çarşaf,
çorap, mintan örerek günlük ücret karşılığında çalışırlardı
- 19. Yüzyılın ikinci yarısında:

Batı sermayesinin Osmanlı’ya gelmesi ile şehir merkezlerindeki ekonomik hayat


büyümüştür ve kadınlar da bunun parçası olmuştur. Örneğin tekstil neredeyse
tamamen kadınlar sayesinde gelişmekteydi.
II. MEŞRUTİYET

- Bu dönemdeki savaşlar ve yabancılara verilmiş olan kapitülasyonlar


sebebi ile ekonomik sorunlar ortaya çıkmıştı.
- Kadınların da işgücüne dahil edilmesi ile bu açık kapatılmaya çalışıldı
- Bu dönemde eğitim seviyesinin yükselmesi ve kadın hareketlerine verilen destek ile kadınlar daha aktif
olarak çeşitli iş kollarında çalışmışlardır.
- Kibrit fabrikası
- Postane
- Bez fabrikası
- Madenler
-
1915 yılında yapılan bir sayım ile işçi olarak çalışanların üçte birinin kadın olduğu
tespit edilmiştir.
OSMANLI DÖNEMİNDE EĞİTİMDE KADIN
OSMANLI EĞİTİM SİSTEMİ

Örgün Eğitim
Yaygın Eğitim
● Sıbyan Mektebi ● Camiler
● Medreseler ● Tekke ve zaviyeler
● Askeri eğitim ● Kütüphaneler
● Saray Eğitimi ● Dergahlar
○ Enderun ● Sahaflar
○ Harem ● Kıraathaneler
○ Şehzadegan eğitimi ● Muvakkithane ve rasathaneler
● Lonca
● Konaklar
TANZIMAT
ÖNCESI
● Osmanlı toplumunda kız ve erkek
çocukların ilk girdiği eğitim kurumu Sıbyan
Mektepleridir.

● Sıbyan Mekteplerinde eğitimin genellikle


cami hocaları tarafından temel din eğitimi
verildiği görülmektedir
Tanzimat-II. Meşrutiyet
Arası Dönem
Kızlar da ilköğretim dışı eğitim hakkına
erişmişlerdir
Sıbyan/Rüştiye
● 1869’da çıkarılan Maarif-i Umumiye Nizamnamesi ile sıbyan
mekteplerine devam mecburiyeti getirilmiştir
● 1876 Kanun-i Esasi ile kız çocuklarının okula gönderilmesi bir
mecburiyet haline getirilir.
● Sıbyan mektepleri → 1880
○ geleneksel usulde eğitim yapan okullar için Sıbyan Mektepleri,
○ modern usullerle eğitim yapanlar için ise İptidai Mektepleri adı
verilir.
● Islahat Fermanı ile okul sayısında artış yaşanır.
● İlk kız rüştiyeleri (ortaokul)
● Kadın öğretmen sayısının yetersiz olmasından dolayı okullar
Anadolu’da yaygınlaşamaz
İdadiler
● 1880’li yıllarda Manastır ve İstanbul’da kızların devam edebileceği özel
idadiler açılır. (ortaokul üstü yüksek öğrenim altı)
● Bu okullara
○ Evlenme yaşı
○ O yaşta kız okutulmak istenmemesi
○ Meslek sahibi olmak için Kız Öğretmen Okullarının varlığı nedeniyle
ilgi gösterilmez.
Mesleki Eğitim
● İlk defa Tanzimat Dönemi’nde kızlara mesleki eğitim verilmeye
başlanmıştır.
● Ebe mektepleri
● Kız Sanayi Mektepleri
● Kız Öğretmen Okulu (Darülmuallimat)
○ Sıbyan/Rüştiye
○ Eğitim imkanı artar, artan kadın öğretmen sayısı ile zamanla
rüştiyelere ilgi artar
● Devlet teşvik için ihtiyaç sahiplerine kredi vererek eğitime katılma
oranını arttırmaya çalışır.
Gayrimüslim ve Yabancı Kız Okulları

● Gayrimüslimlerin Siyasal, kültürel ve ticari çıkarlarına


hizmet etme amacıyla kurulmuştur.
● Tanzimat ile sayıları artar
● Varlıklı ailelerden bu okullara ilgi artar.
○ Disiplin
○ Daha iyi müfredat
○ Yabancı dil eğitimi bu okulların tercih edilmesini
sağlar.
● Aydın kadın kitlesinin ortaya çıkmasında etkili olmuşlardır.
Tanzimat Döneminde Kızların ● Tanzimat dönemindeki aydınlar ve devlet adamları, kızların
ve kadınların eğitimden yoksun bırakılmalarını, toplumun
Eğitimi geri kalma nedenlerinden biri olarak görmüşlerdir.

● Kadınların cehâleti ile kendi ve çocuklarının sağlığı


arasındaki olumsuz ilişki de dile getirilerek, bu nedenlerle
de kız ve kadınların eğitilmesi gereği üzerinde durulmuştur.

● Kızlara orta öğretim imkânı ilk kez Tanzimat döneminde


sağlanmıştır.

● 1869 Maarif-i Umumiye Nizamnamesi, eğitimde birçok


yenilik getirdi.
1869 Maarif-i Umumiye ● Fransa'nın Duruy Kanunu’ndan yararlanılarak yapılmıştır.

Nizamnamesi ● Kızlar için Darülmuallimat açılmıştır.

● Rüşdiye sayısının artırılmıştır.

● Kadınların sağlığı düşünülerek Tıbbane-i Amire bünyesinde bir


ebe mektebi açılmıştır.

● Sıbyan mekteplerine devam mecburiyeti erkekler için 6-10,


kızlar için 7-11 yaşları olarak belirlenmiştir.

● Bir mahalle veya köyde iki sıbyan mektebi varsa bunlardan


birisi kızlara ayrılacaktır.

● Okul giderleri, sırasıyla vakıflardan, fitre ve kurban


derilerinden; bunlar yeterli değilse, mahalle veya köy halkı
tarafından karşılanacaktır.

● Sıbyan mektebinin süresi 4 yıldır.

● İlköğretim mecburiyeti 1869 Nizamnâmesi'nden sonra ilk defa


olarak Kanun-ı Esâsi'de anayasa maddesi olarak yer almıştır.
Meşrutiyet Dönemi
● Meşrutiyet aydınları, kadının eğitimini savunmaktadır.
Onların tartıştığı konu, bu eğitimin hangi amaçla, nereye
kadar ve hangi programla verilmesi gerektiğidir.

● Bu tartışmalar, konuya hükümetin de sıcak yaklaşması


sayesinde olumlu sonuç vermiş, kadınlara yüksek öğrenim
yanında birçok alanda eğitim imkânları sağlanmıştır.

● Meşrutiyet döneminde karma ve erkek ibtidâi


mekteplerinin sayısında azalma olurken, kız ibtidâilerinde
bir artış vardır. Bu artışta, Meşrutiyet yönetiminin kızların
eğitimine önem vermesi rol oynamıştır.
II. Abdülhamid
Dönemi ● Kızları üretime katmak amacıyla sanayi mektebi
açılmıştır.

● II. Abdülhamid devrinde sıbyan mekteplerinin


yerini ibtidâi mektepleri almıştır.

● "kadının hayatı tabiî olarak evinin içindedir; o,


çocuklarının eğitimcisi, kocasının bakıcısı ve
yardımcısıdır"

● “Ayrıca, cahil bir kadın, kocasına iyi bir arkadaş


olamaz. Erkeğin hayatında kadının sadece ziynet
eşyası olmayıp, bir hayat arkadaşı olduğunu
halka anlatmak gerekir."
Osmanlı Sanatında Kadının
Yeri
Osmanlı sanatında kadın sanatçıların çoğalması ve kadın figürünün
daha açıkça kullanılmaya başlanması, reformlar ve çağdaşlaşma
hareketlerinin sonucudur. Buradan anlarız ki Osmanlı toplumunda
kadının sanatta temsili, toplumsal yapıyı yansıtır, ve toplumla
doğrudan bağlantılıdır.
Sanatın içinde kadın figürü
- Osmanlı’da Meşrutiyetin ilanından sonra kadının toplumdaki yeri
değişmeye başlamıştır
- Kadınların resimlerde kullanılması, 1860’lı yıllara kadar Osmanlı sanat
dünyasında görülen bir şey değildi.
- Avrupa’nın etkisinde kalan daha çağdaş sanatçılar kadınları
resmediyordu.
- Osman Hamdi Bey, Tanzimat Fermanı ve II. Meşrutiyet’in ilanı ile birlikte
kadınların erkeklerle aynı kamusal alanda bulunabilmesi yeniliğinin
üzerine, kadın figürlerine tablolarında sıkça yer vermiştir. Bunu yapan ilk
sanatçıdır.
- Yine de, bu tablolarda kadınlar, dini kurallara uygun şekilde giyinmiştir
ve erkeklerle göz teması bile kurmayacak şekilde poz verilmiştir.
Gezintide Kadınlar, Osman
Hamdi Bey (1887)
Mezar
Ziyareti,
Osman
Hamdi
Bey
Başarılı bir kadın sanatçı olan Müfide
Kadri’nin Sahilde Aşk eseri ise bir kadını
bir erkekle kol kola göstererek dönemine
göre radikal bir figürleme kullanmıştır.

Bunu imkanlı kılan reformlarla


Ve meşrutiyetin ilanıyla gelen
çağdaşlaşma hareketleridir.

Bu sayede kadın hakları biraz da olsa


ilerlemiş, toplum da buna ayak
uydurmuştur.
Osmanlı Dönemi Önemli
Kadın Sanatçılar
Mihri Müşfik
Türkiye’de çağdaş resim çalışmalarını ilk başlatan kadın ressamdır. Özellikle
portreleriyle tanındı. Tanınmış kişilerin portrelerini yaptı. Portresini yaptığı
kişiler arasında Mustafa Kemal Atatürk ve Papa XV. Benedictus de vardır.

Kız öğrencilerin devam ettiği bir Güzel Sanatlar Akademisi olan İnas Kız Sanayi
Nefise Mektebinin ilk kadın yöneticisi oldu, pek çok kadın ressamın
yetişmesine emeği geçti.

Naime Hanım, Mihri


Müşfik
Osmanlı Dönemi
Önemli Kadın Sanatçılar
Müfide Kadri

İlk Türk kadın ressamlardandır. Çeşitli kız okullarında öğretmenlik


yapan sanatçı, Osmanlı İmparatorluğu'nun bilinen ilk profesyonel
müslüman kadın resim öğretmenidir.

Münih’te bir sergide altın madalya kazanarak Osmanlı


İmparatorluğu'nun yurt dışındaki bir sergide resmi yer almış ve ödül
kazanmış ilk kadın sanatçısı olmuştur.
Osmanlıda Tiyatro ve
Sinemada Kadın
● Osmanlı’da Cumhuriyet dönemi öncesi
Müslüman kadınların tiyatro oyunlarında ve
filmlerde oynaması yasaktı. Buradan
anlayabileceğimiz gibi, Osmanlı’da dini
görüşler kadının sosyal hayata karışmasını
önleyen etkenlerden biri halindedir.

● Müslüman kadınların yerine film ve


tiyatroda oynayan kadınlar Ermeni, Rum ve
diğer gayr-ı müslim azınlıklardır.
Afife Jale
Sahneye çıkan ilk Müslüman-Türk kadın oyuncu olarak kayıtlara geçer. İlk kez 22 Nisan 1919
tarihinde, Apollon Sinemasında galası yapılacak olan Hüseyin Suat Yalçın’ın “Yamalar” adlı
oyununda, Emel rolüyle çıkar sahneye. İlk oyununda büyük alkış alır; çiçekler verilir. Oyunun
yazarı alnından öper ve “Bizim sahnemize bir sanat fedaisi lazımdı, sen işte o fedaisin” der.

Babası Hidayet Bey, onun tiyatrocu olmasına karşıdır. Oyuncu olmayı, sahneye çıkmayı çok
isteyen Afife evden ayrılmak zorunda kalır. Darülbedayideki oyunlarda sahneye çıkmaya
başladığında Afife’nin de dramı başlar. Oynadığı oyunlar polis tarafından basılır. Tatlı Sır adlı
oyunu polis tarafından basıldığında Ermeni Tiyatro Oyuncusu Kınar Hanım tarafından arka
bahçeden kaçırılır. Bir başka oyunda yine polis baskınıyla karşılaşır. Makine dairesinden
kaçırılarak polisin elinden kurtulmayı başarır.

Bir süre sonra yakalanıp karakola getirildiğinde, oyunculuk hayatını da, sonraki hayatını da
derinden etkileyecek o acı sahneyi yaşar Afife Jale. “Sen dinini, milliyetini, namusunu inkar
ederek sahnelere çıkacaksın, ben eyvallah diyeceğim. Senin gibileri yaşatmayacağız bu
memlekette” diyen polis şefi tarafından tokatlanır. O dönemki Dahiliye Nezareti yayınladığı
bildiriyle Türk kadınlarının sahneye çıkmasını yasaklar ve bu durumu Darülbedayi
yöneticilerine bildirir.
Osmanlı
Edebiyatında Kadın
15.yüzyıl ve sonrası Divan Edebiyatı dönemi eserlerinde kadınlar güvensiz
olarak kurgulanmışlardır.

Pek çok edebî eserde kadının şeytan, kaşık düşmanı, baykuş, akrep ve yılana
benzetildiği; kadın için saçı uzun aklı kısa, nâkısatü’l-akl (aklı eksik), ahmak,
yalancı, süs ve zevk düşkünü, vefasız, güvenilmez, sadakatsiz, hain, kurnaz,
aldatıcı, hilekâr, fettan vb. gibi daha pek çok olumsuz sıfatın yaygın olarak
kullanıldığı görülür.
Osmanlı Edebiyatında
Kadın
● Kadın şairlere rağbet gösterilmemiş, azınlık olarak yer
edinebilmişlerdir.

● Divan Edebiyatı, daha çok erkek egemenliğinde ilerlemiştir.


Kadınların şiir yazması alay edilen ve ayıp görülen bir uğraş
konumundadır.

● Kadın şairler, kendilerine özgü kimlikleri ve düşünceleriyle değil


erkek meslektaşlarının eserlerine benzer eserler vermişlerdir. Bu
durum dönemin toplumsal koşullarından kaynaklanmaktadır.

● Divan Edebiyatı kadın şairleri beşeri aşk yerine şiirlerinde ilahi


aşka yönelmişler ve dini, tasavvufi konular üzerinde durmuşlardır.
Osmanlı’da Müzik ve
Kadın
15. yy. Fatih dönemine ait minyatürde çeng ve def çalan kadınlar,
erkeklerle birlikte müzik icra etmektedir

Kadınlar minyatürlerde şarkı söylemekte, çeng, kanun, bendir,


daire, def, kopuz, Horasan tanburu, rebab, gibi çalgılar çalmakta ve
ellerindeki çarpara ile dans etmektedir. Bazı kadınlar müzik
öğretmeni olarak da çalışmaktadır.

19.yy’da batılı öğretmenler saraydaki kadınlara batı müzüiğini


tanıtmıştır
Kaynakça
Navasargian, Alice (1999). Armenian Women of the Stage. Glendale, CA: Alice Navasargian. p. 304. ISBN 0-9675387-0-X. Retrieved 18 October
2011.

https://www.academia.edu/193378/Women_in_the_Ottoman_Empire

Kevork (2003). Biyografileriyle Ermeniler. Istanbul: ARAS Yayincilik.

http://dhgm.meb.gov.tr/yayimlar/dergiler/milli_egitim_dergisi/143/14.Htm

http://dhgm.meb.gov.tr/yayimlar/dergiler/Milli_Egitim_Dergisi/143/1.htm

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/221060

https://listelist.com/osmanlida-kadin-hareketleri-feminist-orgut/

̇
https://www.indyturk.com/node/265471/türkiyeden-sesler/osmanlı-devrinde-kadının-farklı-konumları-ve-isyan-etme-yöntemleri

http://www.piyano.site/haber/guncel-haber/osmanli-besteci-kadinlar-kadin-muzisyenler/
Kaynakça
https://app.trdizin.gov.tr/publication/paper/detail/TXpFM056UXdNQT09

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/712903

https://onedio.com/haber/dunya-kadin-haklari-gunu-osmanli-dan-gunumuze-turkiye-topraklarinda-yasayan-kadinlara-taninan-haklarin-tarihsel-geli
simi-798539

https://kidega.com/blog/tanzimat-donemi-ve-sonrasinin-en-iyi-kadin-yazarlari

https://www.cumhuriyet.com.tr/galeri/osmanlidan-gunumuze-13-turk-feminist-yazar-ve-romanlari-806286/3

https://kidega.com/blog/tanzimat-donemi-ve-sonrasinin-en-iyi-kadin-yazarlari

https://circlelove.co/osmanlida-kadin-dergileri/
Resim Kaynakçası
https://www.fikriyat.com/galeri/tarih/kiz-cocuklarinin-egitimi-icin-kurulan-drul
muallimt/3
https://www.dunyabizim.com/kitap/sibyan-mektepleri-kapatildi-da-yerine-ne-k
ondu-h21394.html
https://www.sosyalarastirmalar.com/cilt8/sayi36_pdf/2tarih_uluslararasiiliskiler
_siyaset/demirgorur_emel.pdf
https://onedio.com/haber/dunya-kadin-haklari-gunu-osmanli-dan-gunumuze-t
urkiye-topraklarinda-yasayan-kadinlara-taninan-haklarin-tarihsel-gelisimi-79853
9
https://www.hurriyet.com.tr/mahmure/dunden-bugune-kadin-haklari-3508689
5
https://www.kitaptansanattan.com/fransiz-devriminde-kadinlar/
https://www.sozcu.com.tr/2021/yazarlar/sinan-meydan/tas-devrinden-sanayi-d

You might also like