You are on page 1of 41

TEDARİK YÖNTEMLERİ

Hastane gibi işletmelerde stok yönetimi ve tedarik


sistemi, toplam maliyetlerin
yaklaşık %30-40’ını oluşturmaktadır. Özellikle kamu
hastanelerinde, artan finansman açıklarından
dolayı bu maliyetlerin etkisi daha yoğun
hissedilmekte; teknoloji, çalışma sermayesinin etkin
kullanılması isteği, yasal zorunluluklar, ilgili tüm
süreçler ve bu süreçleri oluşturan alt sistemlerde
denetim ve tam kontrol isteği hastane yönetimlerini
yeni açılım arayışlarına yöneltmiştir.
TEDARİK SÜRECİ
• PLANLAMA
• TALEPLER
• TALEPLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ
• SATINALMA
• MALZEME KABUL
• AYNİYAT
• MALZEME TESLİMİ
PLANLAMA SÜRECİ
• Malzeme yönetiminde temel amaç, ihtiyaç
duyulan malzemenin, ihtiyaç duyulan
zamanda, yerde ve miktarda bulunmasını
sağlamaktır.
• Planlama süreci malzeme stok kontrolü ile
sağlanabilecek yürütülebilecek bir süreçtir.
Sağlık üniteleri, kurum ve kuruluşları hedeflerine
uygun olarak birçok kalem malzemede stok
bulundurmak ve stok hareketlerini denetlemek
zorundadır. Sağlık işletmeleri yönetimlerinin malzeme
hareketlerini denetlenmesindeki temel amaç tedavide
kullanılacak malzemenin ne eksik ne fazla olmadan,
yeterli miktarlarda hazır bulundurularak tedavi
hizmetlerinin aksatılmadan yürütülmesini ve işletmeyi
hantallaşmadan koruyup rahat hareket etmesini
sağlamaktır. Çünkü gereksiz stok ilave yük demektir.
• . Malzeme yetersizliğinin veya yokluğunun
maliyeti maddi olduğu kadar hastalık, acı ve ölüm
gibi parasal olarak ölçülemeyen manevi kayıpları
da kapsamaktadır. Ayrıca malzeme ve tıbbi
teçhizat eksikliği hekimler ile yöneticiler arasında
çatışmalara da yol açmaktadır. Ülkemiz açısından
değerlendirildiğinde, çoğunlukla ithal ürün olan
ilaç, tıbbi malzeme ve laboratuar malzemelerinin
temini ve stok işlemi ayrı bir önem taşımaktadır.
• Stok bulundurmayı işletmenin başarısı ve kârlılığını arttırmak açısından
değerlendirecek olursak:

1.Farklılaşan ihtiyaçların karşılanması


2. Talep dalgalanmalarına karşı önlem
3. Büyük partilerde satın almalarda indirim sağlanması ve toplu üretimin
maliyeti düşürmesi
4. Arz ve talebin belirli dönemlerde farklı olması
5. Üretimin aralıksız ve düzgün çalışması
6. Yüksek enflasyon döneminde kârlı bir yatırım şekli olması
7. Sağlık hizmetleri ihtiyacının önceden planlanamaması
8. Fiyat artışlarına karşı önlem
Hastanelerde stok miktarının optimum seviyede
belirlenebilmesi için her hastane kapasitesine, iş yoğunluğuna
ve temin kolaylığına göre branş/genel bazda politika
belirlemesi gerekir. Bu amaçla, stok maliyetleri ile malzemenin
zamanında temin edilememesi durumunda oluşabilecek
aksaklıkların birlikte ele alındığı asgari ve azami stok sevilerinin
tespitinde kullanılan yöntemler vardır. Önceden planlaması
yapılabilen hizmetler için hasta başına alım, konsinye malzeme
temini veya tam zamanında tedarik yöntemi ile ihtiyaç duyulan
malzemenin, gerektiği anda, ihtiyaç noktasında bulunmasını
sağlayan, sıfır hata ve sıfır stok miktarını hedef alan bir
malzeme yönetimi tercih edilebilmektedir.
Ancak, stoklamayı tamamen ortadan kaldırmayı hedef alan
stoksuz malzeme yönetiminde üretici-satıcı ve hastane tam
bir işbirliği esasına göre çalışmasını gerekli kılmaktadır.
Örneğin fakoprotez ameliyatları için ihtiyaç duyulan lens ve
protez gibi tıbbi malzemeler ameliyat öncesinde temin
edilerek bu tür işlemlerde ihtiyaç duyulan malzemelerde
stok yapılmayabilir. Ancak cerrahi işlemlerde kullanılan
ipliklerin türlerinden stok yapılması kaçınılmazdır.
Operasyonun aşamalarına veya derinliğine göre değişkenlik
gösterebilecek iplik kullanımı için günlük veya aylık işlem
sayısı oranında stok bulundurulması gerekir.
Stok yapılmadan tüketilen ve direkt hasta
üzerine çıkışı yapılan malzemelerin yürürlükteki
yasalar çerçevesinde hastaya yansıtılması ve
bunun faturalandırmasında stok programları
önemli rol oynamaktadır.
Günümüz sağlık işletmelerinin bir çoğunda stok ve
malzeme sirkülasyonuna ait verilerin anlık alınabildiği
hastane otomasyon programı mevcuttur. Bu program
ile bir malzemenin hasta yoğunluğuna göre hareketini
günlük aylık ve yıllık olarak görebilmekteyiz. Ancak bu
verilere sağlıklı olarak her otomasyon programında
görmek mümkün değildir. Bu nedenle kalitesini
ispatlamış ve değişen koşullara göre hızlı uyum
sağlayabilen yapıya sahip bilgisayar tabanlı malzeme
yönetim sistemi temini kaçınılmazdır.
Malzeme Yönetim Sistemlerinde Malzeme sirkülasyonuna ait
verilerin tek merkezden kesintisiz ve detaylı olarak alınabilmesi
için tüm faturaların tek merkezden (depo giriş) kayıt sistemine
tabi olması gerekir. Her malzemenin ana depoya girişi ve
depodan iç depolara, iç depolardan hasta üzerine çıkışının
düzenli olarak sağlıklı bir şekilde kayıt altına alınması ve barkod
sistemi ile hareket görmesi malzeme yönetim sisteminde etkinlik
işlevi görür. Etkinlik artırımında bir başka önemli olan husus bir
önceki yazımda da belirttiğim üzere bilgisayar tabanlı malzeme
yönetim sisteminde malzeme kalemlerinde iyi bir sınıflandırmaya
ve ünite bazlı kayıt girişi esasına göre olması gerekir.
Bir hastanenin malzeme yönetim sisteminde stok denetlemesi işlemlerinde
en temel beklentiler;

1- Malzeme sirkülasyonlarının, alış birim maliyeti ve satış birim maliyeti


üzerinden (birim maliyet x stok miktarı) ana depo- servis depoları ve tüm
depo bazlı olarak ayrı ayrı raporlanabilmesi

2- Stok maliyetinin hareketli ortalamaya göre görülebilmesi

3- Stokların tarih bazında hareketli ortalamaya göre raporlanabilmesi

4- Çok kullanımlı malzemelerin (tablet, kateter …vs) kullanım adedine göre


gerçek stoğu yansıtabilmesi
5- Stokta mevcut kalemlerin (malzeme adına / malzeme
grubuna göre) depo bazında ve hastane geneline göre
raporlanabilmesi

6- Malzemelerin hasta üzerine girişlerinin takip kolaylığı

7- Bir malzemenin aylık –yıllık veya belirli tarih aralığında


tüketim miktarının hesaplanabilmesi
8- Tüm datalar arasındaki entegrasyonun birebir örtüşmesi ve sonuç
olarak doğru ve ayrıntılı raporlama yapabilmesi (bölüm, hasta, müdahale
bazlı maliyetlendirme analizi için malzeme giderleri reel raporunu
verebilen)

9- Uzun süre işlem görmeyen mevcuttaki malzemelerin depo bazlı


dökümünün raporlanabilmesi (toplam adet ve toplam stok maliyetleri
açısından)

10- Kayıt girişlerinde kolaylık ve anlaşılabilirlik sağlaması

11- Hasta üzerine malzeme çıkışların mevcut yasal uygulamalar ve işletme


politikaları doğrultusunda doğru olarak yapabilmesi
STOK KONTROL YÖNTEMLERİ
Her işletme büyüklüğüne, üst yönetim politikalarına, üretim tipine veya hizmet türüne, mali
olanaklarına ve daha karmaşık bir çok faktörlere göre oluşturduğu bir stok kontrol sistemi
uygular. Bu sistemlerde kullanılan yöntemler, basit sayma veya gözle kontrolden, bilgisayarların
desteğinde daha karmaşık modellere kadar değişken nitelikte olabilirler. Stok kontrol
yöntemleri;
1. gözle kontrol yöntemi,
2. çift kutu yöntemi,
3. sürekli envanter sistemi,
4. Kritik oran yöntemi,
5. Malzeme gereksinim planlaması sistemi: (MRP) yöntemi,
6. ABC yöntemi,
7. VED yöntemi,
8. Sabit sipariş periyodu yöntemi olarak sayılabilir.

Sağlık işletmeleri bu yöntemlerden birini veya birkaçını birlikte kullanabilir. Malzemenin türüne
ve özelliklerine göre yöntemler değişkenlik gösterebilmektedir.
GÖZLE KONTROL YÖNTEMİ
Bir depo görevlisi sorumluluğun da daha ziyade
karmaşık malzeme grubuna sahip olmayan
malzemeler için yapılan basit bir tekniktir. Ucuz
ve pratik bir yöntem olmakla birlikte kişisel
yargıya dayalı olduğu için hata payı yüksektir.
ÇİFT KUTU YÖNTEMİ
Günlük kayıt yapılmadan iki ayrı bölmede takip edilen malzemenin
bir bölmedekinin bitmesiyle sipariş verilen tekniktir. Bu sistemde
büyük depo/kutu dan başlanarak malzeme tüketime gönderilir.
Küçük depoya emniyet stoku da denilebilir ki emniyet stokunda mal
bitmeden sipariş teslim alınır. Çift depo sisteminde, tekrar sipariş
noktası gözlemle belirlenir.

Hastanelerde ana deponun haricinde her servisin kendine ait kritik


stok bulundurduğu malzeme deposu vardır. Servis sorumlularının
takibinde bulunan iç depolar ana depo görevlisi tarafından da takibi
kolay hale getirilerek bu depolarda malzemenin bitişi ile ana
depodan servis içi depolara malzeme çekilir.
SÜREKLİ ENVANTER SİSTEMİ
Sürekli olarak envanterdeki malların kaydı tutulur ve
envanterdeki mal miktarı belirli bir seviyeye ulaşınca sipariş
verilerek stok yenilemesi yapılır. Yönetici envanteri devamlı takip
eder (ör: her siparişte, günlük, haftalık). Stoklar önceden
belirlenmiş bir miktarın altına- ki bu, Yeniden Sipariş Noktasıdır-
düştüğü zaman stok yenileme siparişi verilir. Bu model çok
etkilidir, ancak doğru, güncel kayıtlar, hızlı transport ve güvenilir
ilişkiler gerektirir.
KRİTİK ORAN YÖNTEMİ
Ameliyathane, laboratuar gibi tek kullanımlık veya birden fazla kullanımlık
malzemelerin tüketilme durumunu izlemek planlanan talep hızında bir
değişiklik olduğunda, stok elemanları arasında bir öncelik sırası oluşturmaktır.
Hastaneler ve sağlık kuruluşlarının büyük çoğunluğunun kritik malzemeler ve
kullanımı fazla olan malzemeler için bir yıllık bir güvenlik stoku
bulundurdukları görülmektedir. Fazla miktarda güvenlik stoku bulundurma
nedeni şu faktörlere bağlanmaktadır.

* Hasta talebinde meydana gelebilecek ani dalgalanmalar (kaza,


deprem,yangın, salgın hastalık vb* Malzeme satın alma prosedürünün uzun
zaman alması* Yapılmış ihalelere itirazlar* Malzeme numunelerinin muayene
ve test işlemlerinin uzun zaman alması* Diğer faktörler nedeni ile
malzemelerin satınalma ve temin süreleri uzmaktadır. Bu da hastaneyi fazla
stok yapmaya zorlamaktadır.
Malzeme gereksinim planlaması sistemi:
(MRP)
Bu sistem, bağımlı talep envanterlerinin yönetiminde en çok
kullanılan stok kontrol yöntemidir. Tedavi için gerekli olan
malzemelerin stok düzeyleri, her biri için gerekli malların
gereksinimlerinden türetilir. MRP, tedavi için gerekli olan
metaryallerin doğru zamanda ve doğru yerde, doğru
miktarda bulunmasını sağlayan bilgisayar tabanlı bir
planlama sistemidir. Bu sistem, tedavinin bitiminden yani
iyileşmenin sağlanmasından veya taburcu işleminden geriye
doğru yani tedavinin başlangıcına gidilir. Böylelikle değişik
malzemelerin ne zaman ve miktarda sipariş edileceğini
belirlemeye çalışır.
ABC YÖNTEMİ
ABC Analizi:

Bu yöntemde, kümülatif yüzdelerine göre stok kalemleri katagorilere ayrılır. Yani eldeki
stokları yıllık tutarlarına göre 3 sınıfa ayırır. Ancak her hastane stoklarının özelliklerine göre
uyan bir sınıflandırma ile alt grup tanımlamaları yapmaktadır.

ABC analizinde, yıllık tutar değerini değerlendirmek için, her envanter kalemi için ölçülen
yıllık talep miktarı ile her ünitenin maliyet değeri çarpılır. A sınıfı kalemleri yıllık tutar değeri
yüksek olanlardır. Bu kalemler, bütün stok kalemlerinin yaklaşık %15 ‘ini temsil ettikleri halde
toplam maliyetlerin % 70-80 kısmını temsil eder. B sınıfı stok kalemleri yıllık tutar değeri orta
dereceli olanlardır. Bu kalemler bütün envanter kalemlerinin % 30’unu, toplam stok
maliyetlerinin %15-25’lik kısmını temsil ederler. Düşük tutar değerliler ise C sınıfını
oluştururlar. C sınıfı kalemleri yıllık tutar değerlerinin % 5’i ile toplam stok kalemlerinin
yaklaşık % 55’ini oluştururlar. Bu sınıflandırma ile A gurubu malzeme stoklarının daha dikkatli
izlenmesi ve kontrolünün daha sık yapılmasını sağlar. (Yıllık kullanım değeri = yıllık kullanım
miktarı x birim fiyat şeklinde hesaplanmaktadır.)
VED YÖNTEMİ
Bu yöntemde, ABC yönteminde olduğu gibi ilaç ve malzemeler önem derecesine
göre 3 gruba ayrılmaktadır. Gruplandırma insan hayatı açısından taşıdığı değere göre
belirlenmektedir. Daha çok hastanelerde ilaç ve tıbbi malzemelerin kontrolünde
kullanılan bu yöntem, Vital Essential Desinable (VED) kelimelerinin baş harflerinden
oluştuğu için bu adla anılır.

Birinci grup –V gurubu- hayati önem taşıyan mutlaka bulunması gereken


malzemelerden oluşur. İkinci grup- E grubu- önemli olmasına rağmen alternatifi
bulunabilen malzemelerdir.

Üçüncü grup- D grubu – bulunması zor olmayan isteğe bağlı malzemelerdir. VED
yönteminde, V ve E grubu malzemeler her an mevcut olacak şekilde hastane
stoklarında bulundurulmalı ve emniyet stoku yüksek tutulmalıdır. Hastanelerde ilaç
stok kontrolünde “ABC” ve “VED “ yöntemlerinin bir arada kullanılması
mümkündür.
SABİT SİPARİŞ YÖNTEMİ
Belirlenmiş sabit aralıklarla stok düzeyi gözden geçirilir, her periyodun başlangıcında
envanterdeki malların sayımı yapılır. Bu sistemde izleme aralığı sabit, sipariş miktarı, talep hızı
ve tekrar sipariş noktası değişken ve teslim zamanı da değişken veya sabit olabilmektedir.

Sürekli sistemde envanter seviyesi tekrar sipariş noktasına veya bunun da altına düşer düşmez,
yeni bir sipariş verilir. Periyodik sistemde ise envanterin durumu yalnızca belirli zaman
aralıklarında kontrol edilir. Periyodik sistemde, izleme aralığında fiziki bir sayım yapıldığı
varsayılır. Çoğu zaman işlem kayıtları (satış fişleri) bulunduğundan buna gerek kalmaz. Sipariş
aralığı ve maksimum stok seviyeleri, periyodik sistemi tam olarak tamamlamaya yeterlidirler.

Periyodik sistem, tedarik kaynakları kısıtlı olduğunda kullanılacak en uygun stok kontrol
sistemidir.

Sabit sipariş periyodu yönteminde sipariş zamanının hesaplanmasında dikkatli davranılması ve


duyarlılığa özen gösterilmesi şarttır. Aksi halde, sipariş periyodunun gereğinden kısa veya uzun
tutulması halinde stok maliyeti artar.
SATINALMA
Satınalma (tedarik etme) işlemi bir mal veya hizmetin
bir şirket, kişi ya da kurum tarafından tedarik
edilmesidir. Satınalma işini kısaca tanımlarsak bir
ürünün tedarikçiden mümkün olan en düşük fiyatla
satın alınmasıdır. İyi bir satınalma yapmanın en iyi
yolu tedarikçi firmaların rekabet etmesini
sağlamaktır böylece satın alma yapan departman
yani şirket satın alma maliyetini en aza indirmiş olur
ve aynı kalitedeki bir ürünü en ucuza almış olur.
SATINALMA SÜRECİ

1. Talep tahmini ve planlamasını yapmak

2. Satın alınması gereken mal, hizmet ve cihazın özelliklerinin


belirlenmesi(ŞARTNAME HAZIRLIĞI)

3. En uygun tedarikçinin belirlenmesi

4. Anlaşma yapmak için tedarikçilerle müzakereleri yürütmek

5. Seçilen/belirlenen tedarikçiye sipariş vermek


6. Verilen siparişi takip ve kontrol etmek

7. Satın alma sürecini izleme ve değerlendirme

8. Mal/ürünlerin depoya toplanması, tasnif ve saklanması ve taleplere göre


sınıflandırılma yapılması (elleçleme)

9. İç depolara kontrollü dağıtım

10. Ürün maliyetinin raporlandırılarak, muhasebeye iletilmesi

11. Finans bölümüyle ödeme planlaması


SATINALMA ŞEKİLLERİ
Sağlık kurumları açısından satın alma şekillerini birkaç
açıdan değerlendirmek mümkündür. Yöntemsel açıdan
satın alma şekillerini şu şeklide sınıflandırabiliriz;
Sözleşme, fiyat onaylı liste, mukayeseli fiyat tablosu,
ihale (teknik ve idari şartname) ve acil –pazarlık yöntemi
ile satın alma. Zaman ve piyasa beklentilerine göre satın
alma şekilleri ise; Kısa süreli dönemlerde satın alma,
spekülatif satın alma, ölçülü satın alma, ortalama fiyatın
altında satın alma, kampanya nedeniyle satın alma.
SÖZLEŞME İLE SATINALMA
Sınırlı sayıda satıcısı bulunan ve kalitesi onaylı
ürün veya hizmetin pazarlık usulü ile bilinen bir
firmadan sözleşme şartlarına uygun olarak
tedarik edilmesi yöntemidir.
FİYAT ONAYLI LİSTE
Tek dağıtıcısı bulunan veya marka bağımlılığı
sınırlaması olan, ayrıca demo çalışmasında
uygun bulunan ürünün, distribütör (ana bayi)
veya üreticisinden, dönemsel olarak belirlenen
onaylanmış fiyattan ihtiyaç oranları ve
zamanlarında sipariş verilmesi şeklinde alım
yapılması yöntemidir.
MUKAYESELİ FİYAT TABLOSU
En uygun fiyat teklifi veren firmadan yapılan
alım şeklidir. Sürekli olarak fiyat değişkenliği
olan, birden çok tedarikçi firma seçeneği
bulunan, sağlık kurumu için fiyat avantajı
oluşturabilecek ürünlere yönelik alım
seçeneğidir. Fiyat araştırması ve
raporlandırılması zaman alabildiği için ekonomik
stok seviyesinde bulundurulan malzemeler için
daha ziyade tercih edilir.
İHALE YÖNTEMİ
İhale yöntemiyle alımlar daha ziyade cihaz alımları ve yüklü
miktarda alımlarda uygulanan bir yöntemdir. Özellikle kamu
hastanelerinin uyma zorunluluğu bulunan ve zaman zaman
özel sağlık kurumlarının da tercih ettiği bir yöntemdir. Uzun
zaman alan bir pazarlık sürecini içerir. Eşit şartlarda bir ortam
oluşturarak firmaların kendilerini daha rahat hissettikleri ortam
temin edilmesi durumunda eşik fiyatın da altına temin imkanı
oluşturabilecek bir tekniktir. Her ürün için ihale yöntemini
uygulanması, sağlık kurumunu ciddi oranda nakliye- depolama
ve zaman maliyeti ile karşı karşıya bırakabilir. Fayda-risk
dengelemesi sonucu karar verilmesi gereken bir yöntemdir.
*
Bazı durumlarda fiyatlarda dönemsel olarak
yaşanabilecek dalgalanmalarda pozitif
etkilemelerden yararlanılamamasına sebebiyet
verileceği için ihale yöntemi daha ziyade cihaz
alımlarda ve toptan mal alımlarında sıkça
kullanılır.
*
Kanuni yükümlülük gereği (SUT, Özel Hastaneler
Yönetmeliği, Tıbbi atık yönetmeliği) belirli
özellikleri taşıyan veya kanun ve yönetmeliklere
bağlı mal ve hizmet üreten firmadan,
sözleşme/protokol kapsamında yapılan satın
alma işlemi yöntemidir.
ACİL PAZARLIK
Acil pazarlık yöntemiyle satın alma işlemi, rutin
dışı, ani olarak ortaya çıkan ve zaman
geçirilmeksizin hemen temin edilmesi gereken,
maliyeti yekun tutmayan durumlarda sık sık
olmasa bile zaman zaman yapılan satın alma
şeklidir.
Kısa süreli dönemlerde satın alma yöntemin de, kısa sürede
yetecek kadar mal bulundurulur. Böylece sık sık alım yapıldığı için
stok maliyetinden korunulduğu gibi, bozulma kırılma ve yangın
risklerinden korunmuş olunur. Spekülatif satın alma da ise
fiyatların gidiş yönüne göre karar verilir, fiyatların yükselme
eğilimine girdiği mallar biraz daha fazla miktarda satın alınır.
Ölçülü satın alma ise, ne çok az ne de çok fazla olmayacak
şekilde satın almadır. Bazı dönemlerde kampanya vs. nedenlerde
fiyatların ortalama fiyatın altına düşmesi durumunda sağlık
kurumu açısından fayda sağlayacak oranda ilave alım yapılır.
Buna da ortalama fiyatın altında satın alma denir.
Alınan malzeme miktarına göre satın alma
yöntemleri ise; toptan satın alma ve perakende
satın alma yöntemi olarak iki gruba ayrılmaktadır.
Satın alınacak ürün veya hizmetlerin internet
üzerinden alışverişinin gerçekleştirilmesine de e-
satın alma veya elektronik satın alma adı
verilmektedir. Konjektörel durumlara göre satın
almalarda depo-stok- dağıtım-eskime maliyetleri
ile ürün maliyeti fayda dengesi önem taşır.
FİRMA SEÇİMİNE ETKİ EDEN FAKTÖRLER
Her kurumda olduğu gibi sağlık kurumlarının da firma
tercihlerinde etkili olan ilk faktör “fiyat” olsa bile, ürünün
kalitesi, kullanıcı tercihi, marka-model, referans ve temin
kolaylığının yanı sıra, temin süresi ve Sağlık uygulama tebliğ
fiyatlarından yapılan indirim oranları da tedarikçi
belirlemelerine etki etmektedir.

Tedarik edici firmanın kurumsal yapısı, iletişim düzeyi,


ödeme vadesi ve ödeme vadesine uyum gösterilememesi
durumunda gösterdiği tölerans bile firma tercihlerini
etkilemektedir.
Sağlık kurumlarının tedarikçi seçimini bazen tek
faktör belirlediği gibi bazen de birden fazla faktör
belirler. Ürün/mal bazlı olarak değişkenlik gösteren
bu faktörler açısından firma değerlendirmesi yapacak
olursak; şeffaflık-güvenilirlik- zamanında sunum-
teslim sonrası b/o hizmet kalitesi- bozuk ürün
değişimi- miadı yaklaşan ürünlerde takas imkanı
sunmak, konsinye hizmet sunumu gibi ilave özellikleri
verebilen firmalar daha çok tercih edilmektedir.
Sağlık kuruluşları açısından “fiyat” kadar belirleyici olan faktörler
“zamanında temin” ile “sorunsuz malzeme” olmasıdır. Çoğu
zaman insan sağlığının geri kazanımına kavuşması, hem
malzemenin kaliteli olmasını hem de zamanla yarışı gerekli kılar.
Bu yarışta ilave sorunlarla uğraşılması hastanın hayati riskle karşı
karşıya gelmesine yol açabilir. Bu nedenle sağlık kuruluşları sadece
“fiyatı “ ön planda tutamaz. Tüm faktörleri aynı anda analize tabi
tutan sağlık kurumları, piyasa yarışında başarısını da belirlemiş
olur. Örneğin; kiralama seçeneği sunan bir firma, sağlık
kuruluşunun yatırım maliyetini ortadan kaldırması ve riski
paylaşması nedeniyle tercihte öncelik hakkı kazanabilir. Sağlık
sektöründe ‘Ucuz ürün her zaman doğru ürün olmayabilir.’
Sağlık kurumlarının tedarikçi firma belirlemede tercih
nedenlerini genel başlıklarda sıralayacak olursak;
Tercih edilen ürünün ana bayi veya dağıtıcı bayisi
olması

• Marka- model bağımlılığı nedeniyle tercih


• Kullanıcı – hekim tavsiyesi
• Fiyat yönünden uygun olması
• Sağlık Uygulama Tebliğinde belirtilen şartları taşıması

• Referanslarının olumlu olması

• Temin kolaylığı

• Ödemede sağladığı kolaylıklar

• Konsinye olarak temin sunumu

• Çözüm ortağı olabilecek kapasite ve uyum

• Yerli üreticinin gözetilmesi

You might also like