Professional Documents
Culture Documents
Socrates
Socrates (470-399)
Aristoteles
Aristoteles (384-322)
İnsan 1 milyon yıl önce ortaya çıktı. 990 bin
yıl avcılık, balıkçılık ve toplayıcılıkla
dayanan hayat tarzına sahiptiler. Son 10 bin
yılda ise yerleşik hayat tarzına geçti.
1.8-2 milyon yıl önce vurma ve kesme için
taş kullanıyordu.
1.2-1.4 milyon yıl önce el baltaları şekline
dönüştü bu taşlar. Bu uzmanlık
gerektiriyordu. Keskin parça ve yongalar
oluşuyor, bunlarda kemik ya da çubukların
içine yerleştiriliyordu.
Bir sonraki aşama ise taş uçlu mızraklar ve
oklardı. Alet yapmaları rakiplerine ve yırtıcı
hayvanlara karşı onları korumuştu. 40.000 yıl
önce buzul çağında bunları biliyordu.
Taştan ve ağaçtan yaptıkları sopayı
kullanıyorlardı. Bitki kökleri ile
küçük hayvanları (böcek,
kertenkele) toplayıp yiyorlardı.
[Tekhne: sanat, el becerisi,
özellikle metal işleme ve gemi
yapımcılığı sanatı. Platon ve
Aristoteles'de: Bir şeyin elde
edilme yolu, belli bir eyleme için
gerekli kurallar dizgesi..]
Orta Afrika’da Sahra Çölü’nün
güneyinde MÖ 160.000’li yıllarda Yiyecek bulmak veya yırtıcılardan kaçmak için Afrika’nın ötesine
yaşadı. 125.000 yıl önce uzun bir ilk akınlar gerçekleşti.50.000-10.000 yıl önce Antartika dışında tüm
buzul çağı yaşandı. kıtalara dağılmıştı.
Tarım Devrimini açıklayan teoriler: GORDON
CHILDE
Gordon Childe: 14 Nisan 1892 –
19 Ekim 1957
MÖ 10.800-9.600 yılları arasındaki Genç Buzul
Çağında son küresel soğuma döneminde Avrasya ve
Kuzey Amerika’da iklim kötüleşti. Belirli tür
hayvanların ve (kendiliğinden yetişen) bitkilerin yok
olması sonucu doğal kaynaklar azaldı.
İklim ve coğrafyadaki dönüşümlerin yol açtığı
verimsizlik insanları topraktan daha fazla
faydalanmaya itti.
Kıtlaşan yiyecek imkanları sadece su kaynağında
sahip olan yerlerde vardı. Bu sınırlı bölgelerde insan,
hayvan ve bitkilerle daha sıkı bir temasa geçti.
Olayları, bağlı bulundukları
Bazı hayvanlar giderek evcilleşti. İnsan da onları toplumsal ve iktisadi
beslemeyi ve korumayı kendisi için avantajlı buldu. koşullardan bağımsız ele alan
arkeolojiye ve tarih anlayışına
posta pulu arkeolojisi der.
Robert Braidwood:
İnsanlar yaşadıkları çekirdek alanda yoğunlaşıp orada
tedricen gelişmeleri gerçekleştirerek, topraktan ürün elde
etmeye başladılar. Buna göre insanın doğal çevresindeki
bitki ve hayvanları daha iyi tanımasını sağlayan kültürel
gelişme tarım devrimine yol açtı.
Çekirdek alan; kolaylıkla evcilleştirilebilecek çok sayıda
vahşi hayvan ve ıslah edilerek yetiştirilmeye müsait çok
sayıda yabani bitkinin bulunduğu tarım yapmaya elverişli
alandır.
Dolayısıyla tarım devrimi, insanların artan kültürel
gelişiminin ve uzmanlaşmasının nihai sonucuydu. MÖ
8000 yıllarında Bereketli Hilal bölgesindeki insanlar
çevrelerini çok iyi tanıdılar, çevrelerindeki hayvanları
evcilleştirdiler. Yabani bitkileri de ıslah ederek Robert John Braidwood (1907-2003)
yetiştirdiler. Tarım devrimi, uzun süreli bir öğrenme
sürecinin sonucudur.
Lewis Binford:
Devrimin temel nedeni, nüfus artışının yol açtığı
baskıydı. Göçlerle oluşan nüfus yığılması, doğal
kaynaklar üzerinde baskı oluşturdu. Doğal kaynak
ile insan arasındaki denge bozuldu.
Bu baskı insanları yeni teknikler bulmaya,
verimliliği artırmaya itti. Çünkü artan nüfusa gıda
maddesi temin etmek gerekliydi. Önce büyükbaş
hayvanlardan küçük hayvanların avlanmasına
geçildi. Sonra da toplayıcılıktan tarıma…
Urukagina
Özgürlük
Hunisi
Neden bir hukukçu iktisat bilmeli?
Elimizdeki ilk hukuk metni, bir reform
talimatnamesi niteliğini taşıyor ve Lagaş Kralı
Urukagina’ya ait. MÖ 2375.
Bu metin, ekonomik unsurlar taşıyor. Çünkü
bu talimatname ile tapınağa aktarılan vergiler
düşürüyor, temel hizmetlerin ücretleri iptal
ediliyor. Memurların ve rahiplerin, insanların
borçlarına karşılık topraklarına ve mallarına el
koymaları yasaklanıyor, borçları af ediliyor.
Urukagina Adaletnamesi
Af sözüğünün altını çizmek gerekiyor. Tarihte
suçlara karşı öngörülen ilk af, Urukagina
Kanun metninde yer alıyor.
İktisat (Ekonomi) nedir?
Ekonomi sözcüğü, Eski Yunanca “Oikonomia”dan
gelir; “Oikos”, yani “Ev” sözcüğü ile idare etme
anlamında “nomia” sözcüğünün birleşmesinden
oluşur. Bu da “ev idaresi/yönetimi”, “çiftlik idaresi”
anlamına geliyordu.
Aristoteles evin yönetimini üç çiftli yapıya
oturtuyordu: “Efendi ve köle”, “Koca ve karı”,
“baba ve çocuklar.” Bu yaklaşım ekonomi biliminin
tarihsel temelini oluşturur. Çünkü oikos’un idare
edilmesi, ekonominin oluşmasına zemin
hazırlamıştır. Ekonomi bir oikos’u bir çiftlik gibi
yönetme sanatıydı.
İktisat ne zaman bilim oldu?
18. yüzyılda. Eski Yunan’da, Eski Çin’de,
Mezopotamya’da, Eski Mısır’da da önemli iktisadi
dönüm noktaları oldu. Ama yeterli sayıda belge
günümüze kadar ulaşamadı.
Milat, Adam Smith’in yazdığı “Milletlerin
Zenginliği” kitabını yayınladığı 1776 yılı.
Günümüzde ise iktisadın tarihi, ünlü filozof
Aristoteles ile birlikte başlatılır.
Avrupa'da Smith'e gelinceye kadar merkantilizm ve
fizyokrasi akımları çerçevesinde kapitalist iktisat
teorisine bir hazırlık dönemi yaşanmıştır. Onun
Milletlerin Zenginliği eseri ilk dönemlerde iktisat
bilimi yerine kullanıldı.
İktisadın adı: Milletlerin Zenginliği
[İlm-i Servet-i Milel]
Adam Smith’in kitabının adı bir süre bilimin adı
oldu. Osmanlı döneminde ekonomi, “ilm-i
servet/Zenginlik İlmi” ya da “ilm-i servet-i
milel/Milletlerin Zenginliği İlmi” şeklinde anıldı.
Osmanlı’daki ilk ekonomi kitabı olarak kabul
edilebilecek olan ve Sakızlı Ohannes Efendi’nin
yazdığı kitabın adı da “İlm-i Servet-i Milel” idi.
Hatta o dönem yayınlanan bir ekonomi dergisinin
adı Vasıta-i Servet idi.
Arapça “iktisad” sözcüğü
Türkçede kullandığımız İktisat sözcüğü
Arapça kökenlidir. “K-S-D” kökündeki
anlamı, “Adaletle hükmetmek; güvenmek,
yürüyüşünde mutedil olmak, yol doğru
olmak” şeklindedir. İktisad fiilindeki anlamı
ise “İşinde ifrat ve tefritten sakınmak, israf
etmemek” anlamına gelir.
Osmanlıcada
“iktisad” sözcüğü
Muallim Naci,
1890’larda yayınladığı
Lugat-i Naci’de iktisat
şu şekilde tarif edilir:
“İktisad: [A] İtidal
üzere hareket. İdare,
tasarruf (ekonomi).
‘Mâ â’lün men
iktesade – hadis-i şerif
= İktisad eden fakir
olmaz.”
Ekonomi-politik de
kullanılıyor
Ekonomi, sonraki dönemlerde
“politikos” ile birlikte
kullanıldı ve böylece
ekonomi-politik ortaya çıktı.
Bu tabirle ekonominin
devletle ilgili kısmı da dahil
ediliyordu. Ahmet Mithat
Efendi’nin de aynı adı
taşıyan, gazete yazılarından
oluşan bir kitabı vardır.
İktisat bir ahlak bilimi…
İktisat hem Doğuda, hem de Batıda daha çok ahlak, hukuk
ve tarih kitaplarında yer alır.
Özellikle ahlak ilmi, iktisat ilminin kaynağıdır. Zira
ekonomi, ahlak ilminin 3 alt bölümünden biridir. Etik,
insanın kendini yönetmesi (ilm-i ahlak); ekonomik, evi
yönetmesi (ilm-i tedbîr-i menzil), politik ise kenti
yönetmesidir (ilm-i tedbîr-i medine).
Matematik ve tarih arasında iktisat…
Bu konuda iki görüş bulunuyor. Birinciler, özellikle
günümüzde matematiksel bir bilim olduğunu savunurken
(Amerikan yaklaşımı), ikinciler ise iktisadın bir kültür, tarih
konusu olduğunu ileri sürerler. Birçok yazara göre de
sadece ikincisi özgün çalışma imkanı sağlar.