You are on page 1of 34

Anksiyete

Bozuklukları
Öğ. Gör. Uz. Dr. Bilge TARGITAY ÖZTÜRK
Hedefler
• 1. gün: Anksiyete Nörobiyolojisi, Anksiyete Bozukluğu Tipleri
• 2.gün: Anksiyete Bozukluğu Hastasından Öykü Alma, Ayırıcı Tanılar ve
Tanıyı Belirleme
• 3. gün: Anksiyete Bozuklukları Tedavisi
• 4. gün: Poliklinik Ekibi İle Genel Vizit
• 5. gün: Task Sürecinin Değerlendirilmesi
Anksiyete Nörobiyolojisi
Anksiyete Nörobiyolojisi
Anksiyete Nörobiyolojisi
• Farklı anksiyete bozukluklarında

Ayırıcı unsur anatomik yerleşim ve nörotransmitterlerden ziyade benzer beyin


devrelerinde özgül işlev bozuklukları

Amigdala ve KTSTK işlev bozukluğu


 YAB: kalıcı ve aralıksız daha az şiddetli
 Panik Bozukluk: beklenmedik, aralıklı, yıkıcı
 SAB: beklenen, aralıklı
 TSSB: travmatik kökenli ve koşullanmış
Anksiyete Nörobiyolojisi
Anksiyete Nörobiyolojisi
Anksiyete Nörobiyolojisi
Anksiyete Nörobiyolojisi
Kuramsal açıdan kaygı
• Psikanalitik kuram

• Davranışçı kuram: kaygı özgül çevresel bir uyarana karşı koşullu bir yanıt
ör: babası tarafından kötü davranılan kız çocuk tüm erkekleri güvenilmez ilan
edebilir
ör: kaygılı ebeveynleri kaygılı çocukları

• Varoluşçu kuram: kaygı kişilerin varoluş ve anlamla ilgili algılanan hiçliğe verdiği
yanıttır
Patolojik anksiyete

• Özerklik  Çevresel uyaranla ilişkili olsa bile ondan özerktir


• Yoğunluk  Dayanma sınırını aşar
• Süre  Kalıcı hale gelir, uyumsal tepkiler görülür
• Davranış  Başetme ve olağan işlevsellik bozulur, kaçınma tepkileri
görülür
Epidemiyoloji
• En sık görülen psikiyatrik hastalıklardan
• 4 kişiden birisinde yaşam boyunca bir defa tanı ölçütleri karşılanmış.
• Ortalama prevalans : %17-18
• Kadınlarda : yaşam boyu yaygınlık %30,5
• Erkeklerde: yaşam boyu yagınlık %19,2
• Ayrılma anksiyetesi bozukluğu • Obsesif kompulsif bozukluk • Tepkisel bağlanma bozukluğu
• Seçici konuşmazlık (mutizm) • Beden algısı bozukluğu • Sınırsız toplumsal katılım bozukluğu
• Özgül fobi • Biriktiricilik bozukluğu • Travma sonrası stres bozukluğu
• Sosyal fobi • Trikotillomani • Akut stres bozukluğu
• Panik bozukluğu • Deri yolma bozukluğu • Uyum bozuklukları
• Agorafobi • Maddenin/ilacın yol açtığı obsesif kompulsif ve • Tanımlanmış diğer örselenme ve tetikleyici etkenle
• Yaygın anksiyete bozukluğu ilişkili bozukluk ilişkili bir bozukluk
• Madde/ilacın yol açtığı anksiyete bozukluğu • Başka bir sağlık durumuna bağlı obsesif kompulsif • Tanımlanmamış diğer örselenme ve tetikleyici
• Başka bir sağlık durumuna bağlı anksiyete bozukluk ve ilişkili bozukluk etkenle ilişkili bozukluk
bozukluğu • Tanımlanmış diğer bir okb ve ilişkili bozukluk
• Tanımlanmış diğer bir kaygı bozukluğu • Tanımlanmamış okb ve ilişkili bozukluk
• Tanımlanmamış kaygı bozukluğu

Obsesif Kompulsif Travma ve


Anksiyete
Bozukluk ve İlişkili Stresörle İlişkili
Bozuklukları
Bozukluklar Bozukluklar
Anksiyetenin sık görüldüğü psikiyatrik
bozukluklar
• Depresyon
• Psikozlar
• Alkol/madde kullanım bozuklukları
• Uyku bozuklukları
• Kişilik bozuklukları
• Ayrılma anksiyetesi bozukluğu • Obsesif kompulsif bozukluk • Tepkisel bağlanma bozukluğu
• Seçici konuşmazlık (mutizm) • Beden algısı bozukluğu • Sınırsız toplumsal katılım bozukluğu
• Özgül fobi • Biriktiricilik bozukluğu • Travma sonrası stres bozukluğu
• Sosyal fobi • Trikotillomani • Akut stres bozukluğu
• Panik bozukluğu • Deri yolma bozukluğu • Uyum bozuklukları
• Agorafobi • Maddenin/ilacın yol açtığı obsesif kompulsif ve • Tanımlanmış diğer örselenme ve tetikleyici
• Yaygın anksiyete bozukluğu ilişkili bozukluk etkenle ilişkili bir bozukluk
• Madde/ilacın yol açtığı anksiyete bozukluğu • Başka bir sağlık durumuna bağlı obsesif • Tanımlanmamış diğer örselenme ve tetikleyici
• Başka bir sağlık durumuna bağlı anksiyete kompulsif bozukluk ve ilişkili bozukluk etkenle ilişkili bozukluk
bozukluğu • Tanımlanmış diğer bir okb ve ilişkili bozukluk
• Tanımlanmış diğer bir kaygı bozukluğu • Tanımlanmamış okb ve ilişkili bozukluk
• Tanımlanmamış kaygı bozukluğu

Obsesif Kompulsif Travma ve


Anksiyete
Bozukluk ve İlişkili Stresörle İlişkili
Bozuklukları
Bozukluklar Bozukluklar
Özgül fobi
• DSM-5’e göre tanı kriterleri şunlardır;
• A. Özgül bir nesne ya da durumlu ilgili olarak belirgin bir korku ya da kaygı duyma (örn. uçağa
binme, yükseklikler, hayvanlar, iğne yapılması, kan görme).
B. Fobi kaynağı nesne veya durum, neredeyse her zaman, doğrudan kaygı ve korku doğurur.
C. Fobi kaynağı nesne ya da durumdan etkin biçimde kaçınılır ya da yoğun bir korku ya da
kaygı ile buna katlanılır.
D. Duyulan korku ya da kaygı, özgül nesne ya da durumun yarattığı gerçek tehlikeye göre
toplumsal-kültürel anlamda orantısızdır.
E. Korku, kaygı ya da kaçınma sürekli bir durumdur, altı ay ya da daha uzun sürer.
F. Korku, kaygı ya da kaçınma, klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya ya da toplumsal, işle ilgili
alanlarda ya da önemli diğer işlevsellik alanlarında işlevsellikte düşmeye neden olur.
G.Başka bir bozukluk ile açıklanamaz
Sosyal fobi
• A. Kişinin, başkalarınca değerlendirilebilecek olduğu bir ya da birden çok toplumsal durumda belirgin bir
korku ya da kaygı duyması. Örnekler arasında toplumsal etkileşmeler (örn. Karşılıklı konuşma, tanımadık
insanlarla karşılaşma), gözlenme (örn. Yemek yerken ya da içerken) ve başkalarının önünde bir eylemi
gerçekleştirme (örn, bir konuşma yapma) vardır.
• B. Kişi, olumsuz olarak değerlendirilebilecek bir şekilde davranmaktan ya da kaygı duyduğuna ilişkin
belirtiler göstermekten korkar (küçük düşeceği ya da utanç duyacağı bir biçimde; başkalarınca dışlanacağı
ya da başkalarının kırılmasına yol açacak bir biçimde).
• C. Söz konusu toplumsal durumlar, neredeyse her zaman, korku ya da kaygı doğurur.
• D. Söz konusu toplumsal durumlardan kaçınılır ya da yoğun bir korku ya da kaygı ile bunlara katlanılır.
• E. Duyulan korku ya da kaygı, söz konusu toplumsal ortamlarda çekinilen duruma göre ve toplumsal-
kültürel bağlamda orantısızdır.
• F. Korku, kaygı ya da kaçınma sürekli bir durumdur, 6 ay veya daha uzun sürer.
• G. İşlevsellikte azalma
• H. Madde veya sağlık durumu ile ilişkisiz
• I. Başka psikiyatrik tablo ile daha iyi açıklanamaz
• J. Sağlığı ilgilendiren başka bir durum varsa (ör: yanık, şişmanlık, Parkinson H., yaralanmalar sonrası
Panik bozukluk
• A. Yinelenen beklenmedik panik atakları. Bir panik atağı, dakikalar içinde doruğa
ulaşan ve o sırada aşağıdaki belirtilerden dördünün (ya da çoğunun) ortaya çıktığı,
birden yoğun bir korku ya da yoğun bir içsel sıkıntının bastırdığı durumdur:
• Çarpıntı, kalbin küt küt atması ya da kalp hızının artması
• Terleme
• Titreme ya da sarsılma
• Soluğun daraldığı ya da boğuluyor gibi olma durumu
• Soluğun tıkanması durumu
• Göğüs ağrısı ya da göğüste sıkışma
• Bulantı ya da karın ağrısı
• Baş dönmesi, ayakta duramama, sersemlik ya da bayılacak gibi olma durumu
• Terleme, titreme, ürperme ya da ateş basması durumu
• Uyuşmalar
• Gerçekdışılık (kendinden kopma ya da yabancılaşma durumu)
• Denetimi yitirme ya da çıldırma korkusu
• Ölüm korkusu
• Kültüre özgü belirtiler

• Kulak çınlanması
• Boyun ağrısı
• Baş ağrısı
• Denetim dışı çığlık atma
• Ağlama

GEREKEN 4 BELİRTİDEN DEĞİL !!!


Panik bozukluk
• B. Ataklardan en az birinden sonra, diğerlerinden biri ya da her ikisi de bir
ay( ya da daha uzun bir süreyle) olur:
• 1. Başka panik atakların olacağı ya da bunların olası sonuçlarıyla (örn. denetimi
yitirme, kalp krizi geçirme, çıldırma) ile ilgili sürekli bir kaygı duyma, tasalanma.
• 2. Ataklarla ilgili olarak, uyum bozukluğu ile giden davranış değişiklikleri (örn.
spor yapmaktan ya da tanıdık, bildik olmayan durumlardan kaçınma gibi panik
atağı geçirmekten kaçınmak için tasarlanmış davranışlar) gösterme.
• C. Bu bozukluk, bir maddenin (örn. kötüye kullanılan bir madde, bir ilaç) ya da
başka sağlık durumunun (örn. hipertiroit, kalp-akciğer hastalıkları) belirtilerine
bağlanamaz.
• D. Bu bozukluk başka bir bozuklukla açıklanamaz.
Agorafobi
A. Aşağıdaki beş durumdan ikisi (ya da daha çoğu) ile ilgili olarak belirgin korku ya da
kaygı duyma.
• Toplu taşıma araçlarını kullanma (örn. Otomobiller, otobüsler, trenler, gemiler, uçaklar).
• Açık yerlerde bulunma (örn. Otoparklar, alışveriş merkezleri, köprüler).
• Kapalı yerlerde bulunma (örn. Mağazalar, tiyatrolar, sinemalar).
• Sırada bekleme ya da kalabalık bir yerde bulunma.
• Tek başına evin dışında olma.

B. Kişi kaçmanın güç olabileceğini ya da panik benzeri ya da yetersizleştiren ya da utanç


veren (örn. Yaşlılarda düşme korkusu; altına kaçırma korkusu) diğer belirtilerin olması
durumunda yardım alamayabileceğini düşündüğü için bu tür durumlardan korkar ya da
kaçınır.
Agorafobi
C. Agorafobi kaynağı durumlar, neredeyse her zaman, korku ya da kaygı doğurur
D. Agorafobi kaynağı durumlardan etkin bir biçimde kaçınılır, bir eşlikçiye gereksinilir ya da yoğun
bir korku ya da kaygı ile buna katlanılır.
E. Duyulan korku ya da kaygı, agorafobi kaynağı durumların yarattığı gerçek tehlikeye göre ve
toplumsal-kültürel bağlamda orantısızdır.
F. Korku, kaygı ya da kaçınma, sürekli bir durumdur, altı ay ya da daha uzun sürer.
G. Korku, kaygı ya da kaçınma klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya ya da toplumsal işle ilgili alanlarda ya
da önemli diğer işlevsellik alanlarda işlevsellikte düşmeye neden olur.
H. Sağlığı ilgilendiren başka bir durum varsa(örn inf barsak hast, parkinson hast) korku kaygı ya da
kaçınma açıkça aşırı bir düzeydedir.
I. Bu durum başka bir ruhsal bozukluğun belirtileriyle açıklanamaz.
• Not: Agorafobi tanısı panik bozukluğu olup olmadığına bakılmaksızın konur. Kişinin klinik görünümü
hem panik bozukluğu hem agorafobi için tanı ölçütlerini karşılıyorsa her iki tanı birlikte konmalıdır.
Agorafobi
• DSM-5’te panik bozuklukla agorafobi birbirlerinden tamamen ayrılmıştır.
• DSM-4-TR’de “Agorafobi”, “Panik Bozukluğu-Agorafobi Olan” ve “Panik
Bozukluğu-Agorafobi Olmayan” biçiminde üç farklı bozukluk
tanımlanmıştı. Bu üç bozukluk DSM-5’te “Agorafobi” ve “Panik
Bozukluğu” olmak üzere ikiye indirilmiştir. Böylece ikisinin bir arada
görüldüğü durum (yani “Panik Bozukluğu-Agorafobi Olan” durumu) artık
DSM-5’te komorbid iki ayrı bozukluk biçiminde teşhis edilmektedir.
• Bu değişikliğin gerekçesi ise panik belirtiler göstermeyen agorafobi
vakaları oldukça fazla olmasıdır.
Yaygın anksiyete bozukluğu
A. En az altı aylık bir sürenin çoğu gününde bir takım olaylar ya da etkinliklerle (işte ya da okulda başarı
gösterebilme gibi) ilgili olarak, aşırı bir kaygı vardır.
B. Kişi, endişeli düşüncelerini denetim altına almakta güçlük çeker.
C. Bu kaygıya ve endişeli düşüncelere aşağıdaki altı belirtiden en az üçü eşlik eder;
• Gergin ya da sürekli diken üzerinde olma.
• Kolay yorulma
• Odaklanmada güçlük çekme ya da zihnin boşalması
• Kolay kızma
• Kas gerginliği
• Uyku bozukluğu (uykuya dalmakta veya uykuyu sürdürmekte güçlük çekme ya da dinlendirmeyen, doyurucu
olmayan uyku uyuma)
D. Bu belirtiler toplumsal, işle ilgili alanlarda ya da önemli diğer işlevsellik alanlarında işlevsellikte düşmeye neden
olur
E. Maddeye ya da sağlık durumuna bağlı değil
F. Başka bir ruhsal bozukluk ile açıklanamaz
Obsesif kompulsif bozukluk
• A- Takıntıların (obsesyonların), zorlantıların (kompulsiyonların) ya da her ikisinin birlikte varlığı:

Takıntılar (obsesyonlar) (1) ve (2) ile tanımlanır:


1- Kimi zaman zorla veya istenmeden geliyor gibi yaşanan, çoğu kişide belirgin bir kaygı ya da
sıkıntıya neden olan, yineleyici ve sürekli düşünceler, itkiler ya da imgeler.
2- Kişi, bu düşüncelere, itkilere veya imgelere aldırmamaya ya da bunları baskılamaya çalışır ya da
bunları başka bir düşünce ya da eylemle yüksüzleştirme (bir zorlantıyı yerine getirerek) girişimlerinde
bulunur.

Zorlantılar (kompulsiyonlar) (1) ve (2) ile tanımlanır:


1- Kişinin takıntısına tepki olarak ya da katı bir biçimde uyulması gereken kurallara göre yapmaya
zorlanmış gibi hissettiği yinelemeli davranışlar (örn. el yıkama, düzenleme, denetleyip durma) ya da
zihinsel eylemler (örn. dinsel değeri olan sözler söyleme, sayı sayma, sözcükleri sessiz bir biçimde
yineleme).
2- Bu davranışlar ya da zihinsel eylemler yaşanan kaygı ve sıkıntıdan korunma ya da bunları azaltma
ya da korkulan bir olay ya da durumdan sakınma amacı ile yapılır, ancak bu davranışlar ya da zihinsel
eylemler, yüksüzleştireceği ya da korunulacağı tasarlanan durumlarla gerçekçi bir biçimde ilişkili
değildir ya da aşırı bir düzeydedir.
Obsesif kompulsif bozukluk
• B- Takıntılar ya da zorlantılar kişinin zamanını alır (örn. günde bir
saatten çok zamanını alır) ya da klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya ya da
toplumsal, işle ilgili alanlarda ya da önemli diğer işlevsellik alanlarında
işlevsellikte düşmeye neden olur.
C- Takıntı-zorlantı belirtileri, bir maddenin (kötüye kullanılabilen bir
madde, bir ilaç) ya da başka bir sağlık durumunun fizyolojisi ile ilgili
etkilerine bağlanamaz.
D- Bu bozukluk, başka bir ruhsal bozukluğun belirtileri ile daha iyi
açıklanamaz.
Travma sonrası stres bozukluğu
• A. Aşağıdaki yollardan biriyle ya da birden çoğuyla gerçek ya da göz korkutucu bir
biçimde ölümle ağır yaralanmayla karşılaşmış ya da cinsel saldırıya uğramış
olma:
• 1. Doğrudan örseleyici olayı yaşama
2. Başkalarının başına gelen olayları doğrudan görme
3. Bir aile yakınının ya da yakın bir arkadaşını başına örseleyici bir olay geldiğini
öğrenme. Aile bireyinin ya da arkadaşının gerçek ölümü ya da ölüm olasılığı kaba
güçle ya da kaza sonucu olmalıdır.
4. Örseleyici olay(ların) sevimsiz ayrıntılarıyla, yineleyici bir biçimde ya da aşırı bir
düzeyde karşı karşıya kalma (örn. İnsan kalıntılarını toplayan ilk kişiler, çocuk
sömürüsünün ayrıntılarıyla yeniden karşılaşan polis memurları).
• Not: böyle bir karşı karşıya gelme işle ilgili olmadıkça, elektronik yayın ortamları,
televizyon gibi görseller aracılığıyla olmuşsa A4 tanı ölçütü uygulanmaz.
• B. Örseleyici olay(lardan) sonra başlayan, örseleyici olaya ilişkin, istem dışı gelen
aşağıdaki belirtilerin birinin ya da daha çoğunun varlığı:

1. Örseleyici olay(ların) yineleyici, istemsiz ve istem dışı gelen sıkıntı veren anıları. Not:
altı yaşından büyük çocuklarda bu olayla ilişkili oyunlar ortaya çıkabilir.
2. İçeriği ve/ya da duygulanımı örseleyici olay(lar)la ilişkili, yineleyici sıkıntı veren düşler.
Not: çocuklar içeriği belirsiz düşler görebilirler.
3. Kişinin örseleyici olay(lar) yeniden oluyormuş gibi hissettiği ya da davrandığı çözülme
(dissosiyasyon) tepkileri Not: Çocuklar, oyun sırasında, örselenmeyle ilgili yeniden
canlandırma yapabilirler.
4. Örseleyici olay(lar)ı simgeleyen ya da çağrıştıran iç ya da dış uyaranlarla karşılaşınca
yoğun ya da uzun süreli bir ruhsal sıkıntı yaşama.
5. Örseleyici olay(lar)ı simgeleyen ya da çağrıştıran iç ya da dış uyaranlara karşı fizyolojiyle
ilgili belirgin tepkiler gösterme.
• C. Aşağıdakilerden birinin ya da her ikisinin birlikte olmasıyla belirli,
örseleyici olaylardan sonra ortaya çıkan örseleyici olaya ilişkin
uyaranlardan sürekli kaçınma.
1. Örseleyici olaylarla yakından ilişkili , sıkıntı veren anılar, düşünceler
ya da duygulardan uzak durma çabaları
2. Örseleyici olaylarla yakından ilişkili , sıkıntı veren anılar, düşünceler
ya da duyguları uyandıran dış anımsatıcılardan kaçınma ya da uzak
durma
• D. Aşağıdakilerden ikisinin ya da daha çoğunun olmasıyla belirli, örseleyici olayların
çıkmasından sonra başlayan ya da kötüleşen, örseleyici olaylara ilişkin bilişlerde ve
duygudurumda olumsuz değişiklikler:
1. Örseleyici olay(lar)ın önemli bir bölümünü anımsayamama
2. Kendisi başkaları ya da dünya ile ilgili olarak sürekli ve abartılı olumsuz inanışlar ya
da beklentiler
3. Örseliyici olay(lar)ın nedenleri ve sonuçlarıyla ilgili olarak, kişinin kendisini ya da
başkalarını suçlamasına yol açan, süreklilik gösteren, çarpık bilişler
4. Süreklilik gösteren olumsuz duygusal durum (örn. Korku, dehşet, öfke, suçluluk ya
da utanç)
5. Önemli etkinliklere karşı duyulan ilgide ya da katılımda belirgin azalma
6. Başkalarından kopma ya da başkalarına yabancılaşma duyguları
7. Sürekli bir biçimde olumlu duygular yaşayamama (örn. Mutluluğu, doyumu ya da
sevgi duygularını yaşayamama).
• E. Aşağıdakilerden ikisi ya da daha çoğuyla belirli örseleyici olayların ortaya çıkmasıyla
başlayan ya da kötüleşen örseleyici olaylarla ilintili uyarılma ve tepki gösterme
biçiminde değişiklikler olması:
1. insanlara ya da nesnelere karşı sözel ya da sözel olmayan saldırganlıkla dışa vurulan,
kızgın davranışlar ve öfke patlamalar
2. Sakınmaksızın davranma ya da kendine zarar veren davranışlarda bulunma
3. Her an tetikte olma
4. Abartılı irkilme tepkisi gösterme
5. Odaklanma güçlükleri
6. Uyku bozukluğu
• F. Bu bozukluğun süresi (B,C,D,E) bir aydan daha uzundur.
G. Bu bozukluğun belirtileri bir maddenin ya da başka bir sağlık durumunu fizyolojiyle
ilgili etkilerine bağlanamaz.
H. Bu bozukluk başka bir ruhsal bozukluğun belirtileriyle daha iyi açıklanamaz.
Akut stres bozukluğu
• Örseleyici olay ya da olaylardan sonra başlayan ya da kötüleşen istenç
dışı gelen belirtiler (anılar, düşler, disosiyasyon belirtileri (geçmişe
dönüşler), ruhsal sıkıntı-fizyolojiyi ilgilendiren tepkiler), olumsuz
duygudurum, dissosiyasyon belirtileri (değişmiş gerçeklik durumu,
amnezi), kaçınma belirtileri, uyarılma belirtilerinden 9 ya da daha çok
belirti varlığı

• 3 gün ile 1 ay
• Örselenmeden hemen sonra başlar, en 3 gün olmak üzere devam
etmiştir
Uyum bozukluğu
A. Bir stresöre tepki olarak, stresörün ortaya çıkmasından sonraki üç ay
içinde duygusal ya da davranışsal belirtilerin ortaya çıkması
B. Bu belirtiler aşağıdaki iki ölçütün en az birini karşılayacak biçimde
klinik açıdan önemlidir:
1) Belirtilerin şiddeti stresörün yoğunluğu ile orantısızdır
2) Sosyal ya da mesleki işlevsellikte belirgin azalmaya yol açar
C. Bu bozukluk başka bir ruhsal bozukluğun tanı ölçütlerini karşılamaz
D. Belirtiler yalnızca olağan yas tepkisi ile açıklanamaz
E. Stresör ortadan kalktıktan sonra altı aydan daha uzun bir süre devam
etmez
Travma 3 ler kuralı

• İlk 3 gün belirti olması normal ve tanı konmaz

• 3. haftada genellikle belirtiler en şiddetli

• 3. ayda belirtilerin azalması beklenir

You might also like