Professional Documents
Culture Documents
Sait KAHRAMAN
Dr. Öğretim Üyesi/Klnk. Psk.
ANKSİYETE BOZUKLUKLARI
Anksiyete - I
Epidemiyolojisi ve etiyolojisi
* Yaşam boyu yaygınlığı %1.6-7.0 (Türkiye’de %5.1), bir
yıllık %1.3-2.3 (Türkiye’de %4.3) arasındadır.
* Gençlik çağında başlar. Kadınlarda, bekar-boşanmış-
dul-ayrı yaşayanlarda, gelir düzeyi düşük olanlarda,
aile öyküsü olanlarda ve stresli yaşam olayları
yaşayanlarda daha sıktır.
* Nedenleri arasında genetik etkenler, anksiyeteye karşı
duyarlılık, noradrenerjik işlev bozukluğu, ayrılık
anksiyetesi, çocukluk çağı travmaları, yanlış öğrenme,
kafeinizm vardır.
Panik bozukluğu - II
Belirtileri - I
* Panik nöbeti ile karakterizedir. Nöbet aniden ve
beklenmedik biçimde ortaya çıkar, otonomik
belirtiler görülür, genellikle 20-30 dakika sürer,
kendiliğinden sonlanır.
* Nöbet için 13 belirtiden en az dördü olmalıdır. Nöbet
herhangi bir yerde, herhangi bir zamanda ortaya
çıkabilir.
* Nöbet sayısı ve nöbet aralıkları kişiye göre değişir
(her gün, yılda birkaç kez gibi).
Panik bozukluğu - III
Belirtileri - II
* Nöbet aralarında hastaların %90’ında beklenti
anksiyetesi vardır.
* Belirtiler organik bir hastalığı düşündürebilir,
yanlış tanı olasılığı yüksektir.
* PB agorafobiyle birlikte olabilir veya olmayabilir.
* Belirtiler bilinç, algı, duygu, konuşma, düşünme,
davranış alanlarıyla ilgilidir.
* Diğer anksiyete bozuklukları, alkol bağımlılığı ile
birlikte sık görülür. İntihar olasılığı artmıştır.
Panik bozukluğu - IV
Belirtileri - III
* Ayırıcı tanıda diğer anksiyete bozuklukları, bipolar
bozukluk, depresyon, somatoform bozukluklar,
şizofreni ve paranoid durumlar gözden geçirilmelidir.
Tıbbi durumlardan kalp ve solunum, endokrin, sindirim
sistemi, enfeksiyon, metabolik, merkezi sinir sistemi
hastalıkları, zehirler, ilaçlar, anemi, kafein, nikotin
gözden geçirilmelidir.
* Beş-yirmi yıl arasında %50-60’ında belirtiler çok
düzelir, %20’sinde kötüleşir. İntihar girişimi sıktır.
Diğer bozuklukların belirtileri öne çıkabilir.
Panik Bozukluk
A- yineleyen beklenmedik panik atakları.Bir panik atağı dakikalar içinde doruğa
ulaşan ve o sırada aşağıdaki belirtilerden dördünün ya da daha çoğunun ortaya
çıktığı,birden yoğun bir korku ya da yoğun bir içsel sıkıntının bastırdığı durumdur:
1-çarpıntı,kalbin küt küt atması ya da kalp hızının atması
2-terleme
3-titreme ya da sarsılma
4-soluğun daraldığı ya da boğuluyor gibi olma duyumu
5-soluğun tıkandığı duyumu
6-göğüs ağrısı ya da göğüste sıkışma
7-bulantı ya da karın ağrısı
8-baş dönmesi,ayakta duramama,sersemlik ya da bayılacak gibi olma duyumu
9-titreme,üşüme,ürperme ya da ateş basması duyumu
10-uyuşmalar(duyumsuzluk ya da karıncalanma duyumları)
11-gerçekdışılık
12-denetimini yitirme ya da çıldırma korkusu
13-ölüm korkusu
Panik Bozukluk
B- ataklardan en az birinden sonra,aşağıdaki lerden biri ya da her ikisi de bir
ay ya da daha uzun sürer:
Tedavi
1. İlaç tedavisi: Serotonin gerialım önleyicileri,
benzodiyazepin, MAO inhibitörleri, beta blokörler.
İlaç en az bir yıl kullanılmalıdır. Uygun ilaç, uygun
doz, uygun süre ilkelerine uyulmalıdır.
2. Bilişsel-davranışçı tedavi: Fiziksel belirtileri yanlış
algılaması değiştirilmeye çalışılır. Maruz bırakma,
üstüne gitme teknikleri uygulanabilir.
* En etkili tedavi bu iki yöntemin birlikte
uygulanmasıdır.
Farmakoterapi
Agorafobi - I
* Anlamı açık alan korkusudur. Zor bir durumda
kolayca kaçılamayacak, yardım alınamayacak
yerlerde bulunmakla ilgili korkudur.
* Yaşam boyu yaygınlığı %2.9-8.5 (Türkiye’de %4.1,
bir yıllık %3.4) arasındadır.
* Yirmili yaşlarda başlar. Kadınlarda, bekar-boşanmış-
dul-ayrı yaşayanlarda, düşük gelir ve eğitim
düzeyindekilerde daha yüksek oranda görülür.
* Nedenleri arasında genetik etkenler, travma, stres
ve travma yaşantısı vardır.
Fobik bozukluklar - III
Agorafobi - II
* Genellikle bir stresin ardından gelişir. Toplu taşıma
araçlarına binemezler, evde yalnız kalamazlar,
kalabalık yerlere giremezler.
* Ayırıcı tanısında diğer anksiyete bozuklukları,
depresyon, şizofreni, KB düşünülmelidir.
* Kendiliğinden düzelebilir, kronikleşebilir; yeti
yitimine neden olur.
* Tedavisinde ilaç, maruz bırakma, gevşeme
teknikleri, biyogeribildirim, destekleyici PT vardır.
Agorafobi
A- Aşağıdaki beş durumdan ikisi ya da dah çoğu ile igili olarak belirgin korku ya da kaygı duyma
1-Toplu taşıma araçlarını kullanma(örn otomobiller,otobüsler,trenler vb..)
2-Açık yerlerde bulunma(örn otoparklar,alışveriş merkezleri..)
3-Kapalı yerlerde bulunma(örn mağazalar,tiyatrolar,sinemalar..)
4-Sırada bekleme ya da kalabalık bir yerde bulunma
5-Tek başına evin dışında olma.
B- Kişi,kaçmanın güç olabileceğini ya da panik benzeri ya da yetersizleştiren ya da utanç veren diğer belirtilerin olması durumunda
yardım alamayabileceğini düşündüğü için bu tür durumlardan kaçınır.
C- Agorafobi kaynağı durumlar,neredeyse her zaman korku ya da kaygı doğurur.
D- Agorafobi kaynağı durumlardan etkin bir biçimde kaçınılır,bir eşlikçiye gereksinilir ya da yoğun bir korku ya kaygı ile buna
katlanılır.
E- Duyulan korku ya da kaygı agorafobi kaynağı durumların yarattığı gerçek tehlikeye göre toplumsal-kültürel bağlamda orantısızdır.
F- Korku,kaygı ya da kaçınma süreklibir durumdur, altı ay ya da daha uzun sürer.
G-Korku,kaygı ya da kaçınma klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya ya da toplumsal işle ilgili alanlarda ya da önemli diğer işlevsellik
alanlarda işlevsellikte düşmeye neden olur.
H- Sağlığı ilgilendiren başka bir durum varsa(örn inf barsak hast,parkinson hast) korku kaygı ya da kaçınma açıkça aşırı bir
düzeydedir.
I-Bu durum başka bir ruhsal bozukluğun belirtileriyle açıklanamaz.
Not: agorafobi tanısı Pb olup olmadığına bakılmaksızın konur.Kişinin klinik görünümü hem PB hem Agorafobi
İçin tanı ölçütlerini karşılıyorsa her iki tanı birlikte konmalıdır.
DSM-5 YENİ SINIFLANDIRMA
DSM-5’te “Panik Bozukluk”la “Agorafobi” birbirlerinden
tamamen ayrılmıştır.
Değişikliğin Gerekçeleri
Panik belirtiler göstermeyen agorafobi vakaları oldukça
fazladır. DSM-5’te bundan hareketle “Agorafobi” ile “Panik
Bozukluğun” arasındaki bağlantının kesilmesi uygun
görülmüştür. Yani DSM-5’e göre “Agorafobi” ile “Panik
Bozukluk” iki ayrı bozukluktur fakat komorbid olabilir.
Fobik bozukluklar - IV
Özgül fobiler - I
* Dört alt tipi vardır.
* Çocukluk çağında çok yaygındır. Yaşam boyu
yaygınlığı %11.3-12.5 (Türkiye’de %7.1), bir yıllık %8.8
(Türkiye’de %6.9) oranındadır.
* Kadınlarda, yakınlarında özgül fobi olanlarda, dul-
boşanmış, parçalanmış ailelerden gelenlerde, eğitim
düzeyi düşük olanlarda daha yüksek orandadır.
* Genetik ve öğrenme etkenleri önemli nedenleridir.
Fobik bozukluklar - V
Özgül fobiler - II
* Bir nesneden veya durumdan korkuyu ve kaçınmayı
gösterir. Bunda kaçınma davranışı daha kolaydır.
* Ayırıcı tanıda OKB, TSSB, şizofreni, depresyon gözden
geçirilmelidir.
* Kendiliğinden kaybolabilir, tedavi edilmezse, inişli
çıkışlı bir gidiş gösterir. Geç başlayanlarda uzun sürer.
* Tedavisinde davranışçı teknikler, gerekirse
antidepresanlar, benzodiyazepinler kullanılabilir.
Özgül fobi
A-Özgül bir nesne ya da durumla ilgili olarak belirgin bir korku ya da kaygı duyma(ör uçağa
binme,hayvanlar,iğne yapılması,kan görme)
Not: Çocuklarda korku ya da kaygı,ağlama,bağırıp çağırarak tepinme,donakalma ya da sıkıca sarılma
ile kendini gösterebilir.
B-Fobi kaynağı nesne ya da durum,neredeyse her zaman,doğrudan korku ya da kaygı doğurur.
C-Fobi kaynağı nesne ya da durumdan etkin bir biçimde kaçınılır ya da yoğun bir korku ya da kaygı
ile buna katlanılır.
D-Duyulan korku ya da kaygı,özgül nesne ya da durumun yarattığı gerçek tehlikeye göre ve
toplumsal-kültürel bağlamda orantısızdır.
E-Korku,kaygı ya da kaçınma sürekli bir durumdur.
F-korku,kayıg ya da kaçınma,klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya ya da toplumsal,işle ilgili alanlarda
ya da önemli diğer işlevsellik alanlarında işlevsellikte düşmeye neden olur.
G-…. Başka bir ruhsal bozukluğun beliritleriyle açıklanamaz.
Sosyal fobi - I
* Ergenlikte başlar. Yaşam boyu yaygınlığı %2.7-13.3
(Türkiye’de %3.2), bir yıllık %2.8-7.9 (Türkiye’de %3.0)
arasındadır.
* Kadınlarda, düşük eğitim ve gelir düzeyindekilerde,
bekarlarda, stresli olay yaşayanlarda daha yüksektir.
* Nedenleri arasında genetik, biyokimyasal, stresli
yaşam olayları, eleştirilmeye-reddedilmeye karşı aşırı
duyarlılık vardır.
Fobik bozukluklar - VII
Sosyal fobi - II
* Performansla ilgili korku vardır. Terleme, çarpıntı,
ağız kuruluğu, yüz kızarması, kekeleme; mahçup
olacağı, aşağılanacağı; toplumsal ortamlardan
kaçma, sesinin titreyeceği, ağzını şapırdatacağı
vardır.
* Çekingen KB, depresyon, şizofreni, GAB, OKB
gözden geçirilmelidir.
* İşlevselliği bozar.
* Tedavide ilaçlar ve BDT birlikte kullanılmalıdır.
Sosyal Fobi
Kişinin,başkalarınca değerlendirilebilecek olduğu bir ya da birden çok toplumsal
durumda belirgin bir korku ya da kaygı duyması.(karşılıklı konuşma,tanımadık
insanlarla karşılaşma,yemek yerken gözlenme,herkesin önünde bir konuşma
yapma gibi..)
B-Kişi,olumsuz olarak değerlendirilecek bir biçimde davranmaktan ya da kaygı
duyduğuna ilişkin belirti göstermekten korkar.(küçük düşeceği ya da utanç
duyacağı bir biçimde,başkalarınca dışlanacağı ya da başkalarının kırılmasına yol
açacak bir biçimde)
C- Söz konusu toplumsal durumlar,neredeyse her zaman,korku ya da kaygı
doğurur.
D- Söz konusu toplumsal durumdan kaçınlır ya da yoğun bir korku ya da kaygı
ile buna katlanılır.
E- Duyulan korku ya da kaygı,söz konusu toplumsal ortamda çekinilecek
duruma göre ve toplumsal-kültürel bağlamda orantısızdır.
F-korku,kaygı ya da kaçınma sürekli bir durumdur,altı ay ya da daha uzun
sürer.
G- Korku,kaygı ya da kaçınma,klinik açıdan belirgin sıkıntıya ya da
toplumsal,işle ilgili alanlarda ya da önemli diğer işlevsellik alanlarında
işlevsellikte düşmeye neden olur.
H-korku,kaygı ya da kaçınma madde etkisine,panik bozukluğa,beden algısı
bozukluğuna ya otizm açılımında bir bozukluğa ya organik bir hastalığa örn
parkinson,yanık gibi bir nedenden kaynaklanan biçimsel bozukluğa bağlanamaz.
Yaklaşım
İnsanların önünde yemek yemek,yazmak,konuşmak gibi yapmaktan rahatsız olduğu
durumların saptanması,toplu yerlerde rahat hissedip hissetmediği,bu durumlarda ne
olacak diye endişe ettiği,endişe hissedince ne yaptığı,performans sergilerken aşırı
derecede endişelenmesi belirlenmelidir.
Epidemiyolojisi ve etiyolojisi
* Yaşam boyu yaygınlığı %3.8-9.0 (Türkiye’de %12.1),
bir yıllık %1.5-3.1 arasındadır (Türkiye’de %10.5).
* Orta yaşlılarda, kadınlarda, düşük gelir ve eğitim
düzeyindekilerde, bekar-boşanmış-dullarda, stresli
olay yaşayanlarda daha sık görülür.
* Nedenleri arasında çevresel etkenler, anksiyete
yaratan uyaranlar, stresli olayların toplam etkisi
vardır.
Genelleşmiş anksiyete bozukluğu - II
Belirtileri - I
* Olaylarla ilgili gerçek dışı anksiyete, huzursuzluk,
yakınlarının sağlığıyla ilgili endişe, uyku bozukluğu,
yorgunluk, otonomik hiperaktivite vardır. Belirtiler
en az altı ay sürmelidir.
* Diğer anksiyete bozuklukları (panik bozukluğu,
agorafobi, OKB), ve depresyonla birlikte görülebilir.
* Ayırıcı tanıda panik bozukluğu, hafif depresyon,
uyum bozukluğu, kafein zehirlenmesi
değerlendirilmelidir.
Genelleşmiş anksiyete bozukluğu - III
Belirtileri - II
* Tanı geçerliliği düşüktür.
* Diğer anksiyete bozukluklarına göre daha hafif
işlev bozukluğuna neden olur.
* Genellikle kronik gidişlidir, inişli çıkışlı bir gidiş
de gösterebilir. Depresyon ve madde kullanım
bozukluğu eklenebilir.
* İntihar girişimi olasılığı %17’dir.
Yaygın Kaygı Bozukluğu
A-En az altı aylık bir sürenin çoğu gününde,birtakım olayalr ya da etkinliklerle(işte ya da okulda başarı gösterebilme
gibi) ilgili olarak,aşırı bir kaygı ve kuruntu (kaygılı beklenti) vardır.
B- Kişi kuruntularını denetim altına almakta güçlük çeker.
C- Bu kaygı ve kuruntuya,aşağıdaki altı belirtiden üçü ya da daha çoğu eşlik eder.
Not:Çocuklarda yalnızca bir belirtinin olması yeterlidir.
Tedavisi
* Tedaviye yanıt oranı düşüktür.
* Tedavide antianksiyete ve serotonerjik etkili
ilaçlar kullanılabilir.
* Sosyal beceri eğitimi, problem çözme, gevşeme
teknikleri yararlıdır.
Ayrılma kaygısı bozukluğu
Değişikliğin Gerekçeleri
“Ayrılma Kaygısı Bozukluğu” yaşayan bireylerin önemli bölümünde
bozukluğun belirtileri 18 yaşından sonra başladığından yaş sınırının
kaldırılması uygun görülmüştür. 6 ay şartı diğer kaygı bozukluklarında
olduğu gibi tanı güvenliğini artırmak için tanı ölçütlerine eklenmiştir.
Seçici konuşmazlık(Mutizm)
1)Başka durumlarda konuşuyor olmasına karşın,konuşmasının beklendiği özgül
toplumsal durumlarda(örn okulda),sürekli bir biçimde,konuşamıyor olma.
Değişikliğin Gerekçeleri
Bu değişiklik daha tutarlı bir düzenleme oluşturmak için yapılmıştır.
Maddenin-İlacın Yol Açtığı Kaygı
Bozukluğu
A-Klinik görünüme panik atakları ya da kaygı egemendir.
B- Öykü,fizik muayene ya da lab. Bulgularından elde edilen kanıtlar(1) ve (2) nin varlığında tanı konulur.
1-A tanı ölçütündeki belirtiler,madde eksikliği ya da yoksunluğu sırasında ya da kısa bir zaman sonrasında ya da bir
ilaç aldıktan sonra gelimelidir.
2-Sözkonusu madde/ilaç,A tanı ölçütündeki belirtileri ortaya çıkarabilir.
C- Bu bozukluk,maddenin/ilacın yol açmadığı bir kaygı bozukluğuyla daha iyi aşçıklanamaz.Ayrı bir kaygı
bozukluğu olduğunun kanıtları şunlar olabilir:
Belirtiler,madde/ilaç kullanımından önce de vardır,belirtiler akut yoksunluğun ya da ağır esrikliğin bitmesinden sonra
önemli bir süre(örn yaklaşık bir ay) kalıcı olmuştur ya da ayrı bir maddenin /ilacın yol açmadığı kaygı bozukluğunun
başka kanıtları vardır(örn maddenin/ilacın yol açmadığiı yineleyici dönemlerin olduğuna ilişkin bir öykü)
E-Bu bozukluk,klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya ya ada toplumsal,işle ilgili alanlarda ya da öenmli diğer işlevsellik
alanlarından işlevsellikte düşmeye neden olur.
Başka bir sağlık durumuna bağlı
kaygı bozukluğu
A-Klinik görünüme panik atakaları ya da kaygı egemendir.
Epidemiyolojisi ve etiyolojisi
* Yaşam boyu yaygınlığı %2.5 (Türkiye’de %3.7), bir
yıllık %1.7-2.1 arasındadır.
* Başlama yaşı E’lerde daha düşüktür. Kadınlarda biraz
daha sıktır. Düşük gelir ve eğitim düzeyindekilerde,
bekar-boşanmış-dullarda, stresli olay yaşayanlarda
daha yüksek orandadır.
* Nedenleri arasında genetik, serotonerjik işlev
bozukluğu, bilinçdışı çatışmalar, yanlış öğrenme,
nörolojik hastalıklar vardır.
Obsesif kompulsif bozukluk - II
Belirtileri - I
* Obsesyon ve/veya kompulsiyonlar vardır. Hastanın
gerçeği değerlendirme yetisi sağlamdır, bunları
mantıksız olarak değerlendirir.
* Büyüsel düşünce vardır.
* Belirtiler temizlik, dokunma, kontrol etme, simetri,
düzenlilik, kontrolünü kaybetme, biriktirme,
metafizik ve din, yavaşlık ile ilgili olabilir. Kaçınma
davranışı vardır.
* Yeti yitimine neden olur.
Obsesif kompulsif bozukluk - III
Belirtileri - II
* Ayırıcı tanıda diğer anksiyete bozuklukları,
depresyon, şizofreni, yeme bozuklukları, obsesif KB,
temporal lob epilepsisi gözden geçirilmelidir.
* Diğer anksiyete bozuklukları, Tourette bozukluğu, tik
bozukluğu, depresyon, dürtü kontrol bozuklukları,
şizofreni ile birlikte görülebilir.
* Başlangıçla tedavi için başvuru arasındaki süre
uzundur. İnişli çıkışlı bir gidiş gösterir. Tam iyileşme
veya kötüye gidiş görülebilir.
Obsesif kompulsif bozukluk - IV
Tedavisi
* İlaç tedavisi: Klomipramin, serotonerjik ilaçlar,
MAO inhibitörleri, antianksiyete ilaçlar.
* Psikoterapiler: Bilişsel-davranışçı, destekleyici
* Psikoşirürji
* En etkili tedavi ilaç tedavisi ile psikoterapinin
birlikte uygulanmasıdır.
Travma sonrası stres bozukluğu - I
Epidemiyolojisi ve etiyolojisi
* Yaşam boyu yaygınlığı %1.0-12.3 (Türkiye’de
yaşlılarda %3.0) arasındadır. Bir potansiyel
travmanın yaşam boyu yaygınlığı %80.7.
* Gençler ve yaşlılarda, kadınlarda, düşük gelir ve
eğitim düzeyindekilerde, stresli olay yaşayanlarda
daha yüksek oranda görülür.
* Nedenleri arasında genetik, strese duyarlılık,
serotonin, çocukluk çağı çatışmaları, travmanın
niteliği, sosyal destek yetersizliği vardır.
Travma sonrası stres bozukluğu - II
Belirtileri - I
* Duygusal oynaklık, travmatik olayın düşlerde ve
anımsatan durumlarda yeniden yaşanması
(flashback), dış uyaranlara tepkisizlik, otonomik
uyarılma, anksiyete, depresif belirtiler, olayı aşırı
düşünme, uyku ve iştah, dikkat bozukluğu
görülebilir.
* Belirtiler üç aydan kısa sürerse akut, uzun sürerse
kronik olarak adlandırılır.
Travma sonrası stres bozukluğu - III
Belirtileri - II
* İnsan ilişkilerini, iş verimini, sosyal uyumu bozar;
madde kullanımı sıktır.
* Hasta rolü sık görülür.
* Ayırıcı tanıda uyum bozukluğu, OKB, panik
bozukluğu, GAB, depresyon, KB, madde kötüye
kullanımı gözden geçirilmelidir.
* Akut formunda iyileşme ile kalıntı belirti görülmez,
kronik olanlarda sonlanma kötüdür.
Travma sonrası stres bozukluğu - IV
Tedavisi
* İlk adım travma yerinden uzaklaştırmadır.
* En uygun tedavi yaklaşımı ilaç ve psikoterapi
kombinasyonudur.
* PT’de anksiyeteye yönelik gevşeme ve solunum
egzersizi; düşünce ve kaçınma için maruz bırakma;
suçluluk için bilişsel yaklaşımlar yararlıdır.
* İlaç olarak serotonerjik ajanlar, duygudurum
düzenleyiciler kullanılabilir.
DİSSOSİYATİF BOZUKLUKLAR
Dissosiyatif bozukluklar