Medya ve Öğrenmede Medya Dili ■ İnsanoğlu gereksinimleri doğrultusunda yaşamını maddesel ve kültürel olarak inşa ederken, öncelikle düşüncesini yaşam koşullarına yansıtarak kendisini kuşatan fiziksel dünyayı anlamak ve anlamlandırmak için sahip olduğu dil yetisini kullanır. Böylelikle insan, canlılar dünyasında kendisine özgü bir yer edinir ve ürettiği dille kendisini çevreleyen maddi dünyası hakkında kendi düşüncelerini, duygularını ve inançlarını oluşturur. Ardından da sahip olduğu bu düşünce, duygu ve inançları çerçevesinde kendini ve yaşamı, iletişimsel eylemleriyle başkasına/başkalarına anlatır (Güdek, 2014). ■ Varlığının devamı için başkalarıyla ilişki kurmak, karşılıklı iletişime geçmek zorunda olan insanın tarihi, aynı zamanda iletişim tarihidir. Çünkü insan-toplum ilişkisinin en temel yapı taşıdır iletişim. İnsan kendini ve toplumu üretebilmek için giriştiği tüm etkinliklerinde hem doğal hem de kendi yarattığı teknolojik araçları kullanır. Bu kullanımın olması, örgütlenmesi, yürütülmesi, tutulması, geliştirilmesi ve gerektiğinde değiştirilmesi, ancak iletişimle gerçekleşebilir (Erdoğan ve Alemdar, 2010). ■ İnsanların dili kullanmalarında, simge, sembol, mit ve ikon üretmelerinde, bunlardan hareketle kültür oluşturmalarında, oluşturdukları kültürü zamansal ve uzamsal düzlemde yaymalarında, kalıcı kılmalarında, geliştirmelerinde iletişim olmazsa olmaz bir unsur ve edimselliktir. ■ İletişim olgusunu hem anlam üretim alanı olarak hem de iktidar ilişkilerinin üretim alanı olarak ele aldığımızda karşımıza 'kitle iletişim' kavramı çıkmaktadır. ■ Kitle iletişim, kitlesel düzeyde, bütün bir topluma ilişkin olarak gerçekleşen iletişim eylemidir. ■ Bugünkü modern anlamıyla, toplumsal/kitlesel düzeyde bir iletişim olgusu olan 'kitle iletişimi'nin temel unsurunu oluşturan söz konusu bu teknolojik araçlar - gazete, dergi, kitap, broşür, afiş, radyo, sinema, televizyon, internet vb. - "kitle iletişim araçları", yani "medya" olarak adlandırılmaktadır. İngilizcede 'mass media' olarak adlandırılan kitle iletişim araçları, dilimize 'medya' kavramı olarak geçmiştir (Güdek, 2014). ■ Medya, insanların haber almak, bilgi edinmek, eğlenmek ve vakit geçirmek için kullandığı en önemli araçtır. Etkisi sebebiyle uzunca bir süredir yasama, yürütme ve yargı ile birlikte anılarak dördüncü kuvvet olarak nitelendirilmektedir. ■ Medyanın gücü dolayısıyla kullanılan dil ve üslup çok büyük önem arz etmektedir. Son yıllarda gazete, radyo ve televizyon gibi geleneksel medya araçlarına yeni araçların eklenmesiyle dil ve üslup konusunda tartışmalar artmış ve medya dili bazı üniversitelerde ders olarak okutulmaya başlanmıştır (https://ilke.org.tr). ■ Medyanın kendisine has bir dili bulunmaktadır. Bu dilde esas olan kısa, öz, çarpıcı ve dikkat çeken bir üsluptur. Ayrıca görsel malzemenin doğru ve profesyonel kullanımı da önemli bir unsurdur. Aynı haberlerin farklı medya organlarında çok farklı şekillerde yer alması medya dilinin kullanımı ile ilgilidir. ■ 21. yıl da medya, sosyal içerik platformları, sosyal medya ağları ve diğer sosyal ağları kapsamaktadır. Buna da yeni medya denilmektedir. Bu kavramların temelini de internet oluşturmaktadır. Bir teknoloji devrimi yaratan internet olmadan yeni medya kavramından söz edilmesi doğru değildir. Böylece altyapısını internetin oluşturduğu yeni medya ve farklı iletişim teknolojilerinin eskiden var olan geleneksel medyaya ait özellikleri baştan yarattığı söylenebilir (Dinç ve Dinçer, 2019). ■ Bilgisayarların ve internetin eğitim sürecinde kullanılmaya başlanması, eğitim sistemini daha etkin hale getirmiş, önemli gelişmeleri beraberinde getirmiştir. Bu gelişmeler eğitimin klasik tarzdan yeni gelişmelerle buluşulan eğitim tarzlarına yönelimin işaretlerini taşır. İlk zamanlar yalnızca araştırma- inceleme, kaynaklara ulaşım ve taramaya fayda sağlarken şu an gelinen nokta eğitimin özellikle verilebildiği alan halini almıştır. Böylece hem eğitim adına gerekli ihtiyaçları karşılamakta hem de çeşitliliği arttırmaktadır (Konuk ve Güntaş, 2019). ■ Teknoloji alanındaki gelişmeler, eğitim ve öğretimi sadece okul çatısı altında sınırlandırmayıp, her yerde her koşulda gündelik hayatımızda da kurumsallaştırarak gündeme taşımaktadır. Globalleşen dünya, bilgiyi fiber optik kablolarla ulusal sınırları ortadan kaldırmaya çalışırken okul sınırının kaldırılmaması pek de akılcı davranış olarak görülmemektedir (Şişman, 2006). ■ Basın ve yayın sayesinde çok daha geniş halk kitlelerine ulaşılmış, istendik öğrenmenin gerçekleştirilip gündelik hayatta kullanılmasına büyük oranda katkı sağlamıştır. Bireylerin bu iletişim araçları ile ortaya çıkan tüm kültürel unsurları evlerinin içine almaları sağlanmış, verilmek istenen mesajın doğru zamanda doğru şekilde birçok kişiye aynı anda ulaştırma gücü doğmuştur. Tüm bu süreci değerlendirdiğimizde medyanın iletişimde oynadığı rol, sosyalizasyonu etkileyerek bu yönüyle de eğitim sürecine etki eder olmuştur (Konuk ve Güntaş, 2019). ■ Tüm bunların yanı sıra, teknoloji ile beraber bilgi teknolojileri eğitim ve öğretimi her açıdan değişikliğe götürmüştür. Lauder ve arkadaşlarının (2006) ifade ettiği üzere, günümüzde öğretmen ve öğrenciler arasındaki yüz yüze gelmenin yerini e- mail, kitapların yerini internet alırken, sınıfın yanı sıra sohbet odaları (chat rooms) ortaya çıktı. Bunun yanında, okullar, yüksek okullar ve üniversiteler insanların öğrendikleri yegâne yerler olmaktan çıkarken, yaşam boyu öğrenme çağında, öğrenme evde veya işyerinde kolayca meydana gelen bir arzu haline gelmiştir (Konuk ve Güntaş, 2019). Yaşam Boyu Öğrenme ■ Hayat boyu öğrenme, insan yaşamının başlangıcından sonuna kadar devam eden bir süreçtir. Bu süreçte hayat boyu öğrenme, örgün eğitimin getirdiği yaş ve mekân sınırına bağlı kalmaksızın, bireyin eğitim yoluyla kazandığı her türlü bilgi, beceri, tutum ve davranışları kapsar. ■ Hayat boyu öğrenme, okulda, işte, evde kısaca toplum içerisinde her alanda gerçekleşmektedir. Hayat boyu öğrenme için yaş, sosyal statü ya da eğitim durumu gibi sınırlandırmalar söz konusu değildir. Bu nedenle hayat boyu öğrenmeyi, hem bireylerin hem de toplumun mesleki ve sosyal başarısını sağlayacak bilgi ve becerilerin edinilmesini destekleyen sürekli bir etkinlik olarak düşünmek gerekir (Samancı ve Ocakçı, 2017). ■ Medya, her alanda ve yaşamın her kesiminde karşımıza çıkmaktadır. Yaşam boyu öğrenmede de medya etkin olarak kullanılmaktadır. Kullanılan medyanın dili önem taşımaktadır. Verilmek istenilen mesaj ve içerik kişiye net bir şekilde iletilebilmelidir. Medyanın dili en çok propaganda amaçlı kullanılmaktadır. Eğitim alanında herhangi bir propaganda amacı gütmeden öğretilecek bilgi, dezenformasyona uğratılmadan verilmelidir.