You are on page 1of 219

T.C.

ANKARA NVERSTES SOSYAL BLMLER ENSTTS FELSEFE VE DN BLMLER (SLM FELSEFES) ANABLM DALI

SAAKLIZDE VE LMLER SINIFLANDIRMASI

Doktora Tezi

BRAHM ETNTA

ANKARA-2006

T.C. ANKARA NVERSTES SOSYAL BLMLER ENSTTS FELSEFE VE DN BLMLER (SLM FELSEFES) ANABLM DALI

SAAKLIZDE VE LMLER SINIFLANDIRMASI

Doktora Tezi

BRAHM ETNTA

Tez Danman Prof. Dr. Mehmet BAYRAKTAR

ANKARA-2006

NDEKLER KISALTMALAR.1 NSZ........................................................................................................................2 GR: SLM DNCESNDE LM ANLAYII VE L M

SINIFLANDIRMALARININ AMACI.....4 A-SLM DNCESNDE LM ANLAYII.......4 1-Nakli limler.11 2-Akli limler...14 B-SLM DNCESNDE LM SINIFLANDIRMALARININ AMACI16 I.BLM: SAAKLIZDENN HAYTI VE ESERLER..............................25 A-Hayat.....................................................................................................................25 B-Eserleri...................................................................................................................29
C-YAADII DNEMN LM ANLAYII BALAMINDA LM KL58

II. BLM: SAAKLIZDE VE LMLER SINIFLANDIRMASI..72 A-Faydas ve Zarar Bakmndan limlerin Snflar.............72 1-Faydal limler........................................................................................73 a-Arab limler.........................................................................................................73 1-Lgat, Sarf ve Nahiv lmi............................................................................73 2- tikk lmi..................................................................................................77 3-Belat lmi........79 4-Arz lmi81 5-Muhdarat lmi...83 6-Tarih lmi.......84 b-Akl limler...........................................................................................................86 1-Matematik....................................................................................................87 a-Hendese(Geometri)..........................................................................89 b-Hesap lmi................................................................92 c-Heyet (Astronomi) lmi..................................................................93 2-Mantk (mzan) lmi.....................................................................................98 3-Tb lmi......................................................................................................103 a-Terh (Otopsi) lmi ...............................................................105

4-Mnzara lmi............................................................................................106 5-Cedel lmi.110 6-Kelm lmi.................................................................................................111 c-Din (er) limler..............................................................................................117 1-Kurn limler...........................................................................................120 a-Tefsir lmi.......................................................................................120 b-Tecvd lmi.....................................................................................123 c-Mushaflarn Yazm lmi................................................................127 d-Kraat lmi......................................................................................128 2-Hadis lmi..................................................................................................131 3-Fkh lmi...................................................................................................135 a-Fkh Usl.....................................................................................137 b-Feriz lmi......................................................................................139 4-Ahlk lmi..................................................................................................140 5-Tasavvuf lmi.............................................................................................141 6-Lednn lim..144 7-Meviza (t) lmi.146 8-Ferset lmi147 9-Ry Tbiri150 10-Fars Dili lmi151 2-Zararl limler......152 a-Felsefe153 b-Sihir lmi....163 c-Yldzlarn Ahkm lmi.165 d-Gz Boyama ve Cifr (harf) lmi.167 B-Din Hkm Bakmndan limlerin Snflar168 1-Farz Hkmnde Olan limler.173 a-Farz Ayn..........173 b-Farz Kifye..........176 2-Vcib Hkmnde Olan limler...178 3-Mendb Hkmnde Olan limler...180 4-Mekrh Hkmnde Olan limler....180

5-Haram Hkmnde Olan limler..181 6-Mbh Hkmnde Olan limler.182 C-Eitim ve retim Dzeyi Bakmndan limlerin Snflar.183 1-limlerin ktisr veya lkretim Dzeyi........185 2-limlerin ktisd veya Orta retim Dzey....187 3-limlerin stiks veya Yksek retim Dzeyi..189 D-lim Tahslinde Uyulmas Gereken Eitsel Kurallar...193 SONU....................................................................................................................200 BBLYOGRAFYA................................................................................................205

KISALTMALAR a. g. e. A. . . F. Bkz. C. ev: D. . A. Haz. H./h. SAM st. Ktp. Nr. s. Sad. Thk. Terc. Vr. v. vb. vd. Yay. : Ad Geen Eser. : Ankara niversitesi lahiyat Fakltesi. : Baknz. : Cilt. : eviren. : Trkiye Diyanet Vakf slam Ansiklopedisi. : Hazrlayan : Hicr. : slmi Aratrmalar Merkezi : stanbul . : Ktphane. : Numara : Sayfa/say. : Sadeletiren : Tahkik Eden. : Tercme Eden. : Varak : Vefat tarihi. : ve benzeri. : ve devam. : Yaynevi/yaynlar.

NSZ limler, hemen her dnemde kayna, yaps, faydas ve zarar balamnda, ilimler aras ilikiyi gstermek ve eitimde belirli bir plan ve metodolojiyi ortaya koymak gibi muhtelif nedenlerle snflandrmaya tbi tutulmutur. Bu snflandrma ekillerini pek ok adan deerlendirmek mmkndr. nk bu snflandrmalar bir yandan ilm, fikr ve kltrel bir birikimin varln ortaya koyarken dier yandan da belirli bir ontolojiye, metafizie ve dnya grne iret etmektedir. Bu nedenle ilim snflandrmalarn, birtakm ilim dallarn yan yana veya alt alta getirerek sralamak eklinde sathi bir gzle deil, belirli bir birikime paralel olarak, ilgili snflandrmann ait olduu dnemin siyasal, kltrel ve zihinsel bir tasnifi biiminde ok ynl deerlendirmek gerekmektedir. te biz de bu perspektife dayal olarak, XVII. yzyln ikinci yars ile XVIII. yzyln ilk yarsnda yaam olan Osmanl limlerinden Saaklzde namyla mruf, Muhammed b. Eb Bekir el-Maranin ilimleri snflandrma ekillerini ele aldk. Saaklzdenin tefsir, fkh, tasavvuf, tecvd, ahlk, mnzara, kelm ve hatta edebiyat gibi pek ok ilim dalnda ihtisas sahibi olduu dnlrse bu almamzn, onun fikriyatnn sadece belirli bir ksmn oluturduu anlalacaktr. nk kaynaklarda kendisine, yz akn eser atfedilmekle birlikte bunlar zerinde derli toplu bir alma yaplmad iin, onunla ilgili deerlendirmeler snrl kalmaktadr. Bu nedenle, onun ilm kiilii tam olarak bu almalar neticesinde ortaya kacaktr. Bizim bu almamz da, Saaklzdenin ilm kiiliini her ynyle izah etmeye kifayet etmemekle beraber, yine de onun yaad dnemin ilm, kltrel ve zihinsel yapsn anlamamz iin nemli bir katk salayaca inancndayz. Aratrmamz, bir giri ve iki blmden olumaktadr. Giri ksmnda, slmda ilim anlay ve ilim snflandrmalarnn amalar zerinde durduk. Saaklzdenin hayatnn aratrld birinci blmde, mellifin doduu, yaad ve ilim tahsil ettii evre ele aldk. Bu blmde ayrca mellifin telif etmi olduu eserler, temel kaynaklara dayal olarak verilmektedir. Bu blmn sonunda ise,

mellifin ilm kiilii, yaad dnemde Osmanl ilim anlay balamnda deerlendirmeye altk. almamzn ikinci blmnde ise, Saaklzdenin ilimleri snflandrma sistemini inceledik. Buna gre mellifin, faydas ve zarar, dni hkm ve eitim ve retim dzeyi bakmndan olmak zere, ilimlerle ilgili farkl trde snflandrma ekli ortaya koyduu grlmektedir. Bu almamz sresince birok kii ve kurumun katklarn grdk. Evvel, bu almann her aamasnda manev ve ilm desteini daima yanmda grdm deerli danman hocam Prof. Dr. Mehmet BAYRAKTAR Beye ve yine desteklerini devaml yanmda hissettiim deerli hocalarm Prof. Dr. Hayrani ALTINTA ve Prof. Dr. Murtaza KORLAEL Beylere ayr ayr teekkr etmek isterim. Ayrca almamzn muhtelif aamalarnda yaptklar katklardan dolay St mam niversitesi lhiyat Fakltesinin deerli hocalarndan Yrd. D. Dr. Kadir ZDAMARLAR Beye, deerli dostlarm aban Z ve Cahit GLye, Saaklzde Vakfnn deerli yneticileri ve Kahramanmara Belediyesi

yetkililerine ayr ayr kran hislerimi sunarm.

brahim ETNTA ANKARA 2006

GR:

SLM

DNCESNDE

LM

ANLAYII

VE

L M

SINIFLANDIRMALARININ AMACI A-SLM DNCESNDE LM ANLAYII lim kelimesi, Arapada bilmek anlamndaki ilm mastarndan tretilmi olup bilgi demektir. oulu ise ulmdur. Ayn kkten treyen ve dni terminolojimizde youn biimde kullanlan alm (ok bilgili), lim (bilgin; oulu, ulem, limn, ndiren ullm), allm ve allme (ok bilgili, ilimde otorite), malum (bilinen, biline gelen), malumt (bilmenin konusu olan eyler, bilgiler), muallim (retmen), mteallim (renci) ve muallem (renim grm) gibi kelimeler de ilim kelimesinin muhtelif versiyonlar olup, bunlar da bilgi anlamnda

kullanlmaktadr. Ayn ekilde allm Allah iin, allme ise insanlar iin kullanlmaktadr.1 Dier yandan hangi trden olursa olsun btn zihinsel faaliyetleri ifade etmede kullanlan terimlerin insan bilincinde, kademeli ve yava yava bir tekml gsterdiini ifade ederek, ilm fiili zerinde mukyeseli ve ayrntl bir tetkk yapan Rosanthel da benzer ekilde, bilmek anlamna gelen ilm fiilinin, Arapa a-lm kknden tretilmi olduunu ifade etmektedir.2 Bununla birlikte, sra kk harfleri ayn olmakla birlikte ilm mastarndan tremedii halde bilgi anlamyla dolayl olarak balantl olan kelimeler de vardr. Alem (nian, sembol, ayrc snr; oulu, alm olup genellikle bir toplumun nde gelenleri ve yksek sradalar iin kullanlr), almet (belirti, gsterge), malem (iret, zellikle yoldakiler, delil, zellikle dni olanlanlar; oulu, melem) ve

lhan Kutluer, lim ve Hikmetin Aydnlnda, z Yaynclk, stanbul 2001, s. 69. Ayrca bkz. mam Gazl, hyu Ulmid-Dn, ev. Ahmed Serdarolu, Bedir Yaynevi, stanbul 1989, I, s.13, 14 vd.; bn Haldun, Mukaddime, haz. Sleyman Uluda, Dergah Yaynlar, stanbul 1991, II, s. 997, 998 vd.; Takprlzde, Mevzuatul-Ulm, sad. Mmin evik, dal Neriyat, stanbul 1975, s. 25, 26,vd.; Hasan Hanef, slm limlere Giri, ev. Muharrem Tan, nsan Yaynlar, stanbul 2000, s. 7, 8 vd.; M. Rza Hakm, ev. Hseyin Aslan, nsan Yaynlar, stanbul 1999, s. 21, 22 vd.; C. A. Kadir, slm Bilgi Teorisi slamda Bilgi ve Felsefe, haz. Mustafa Armaan, z Yaynclk, stanbul 1997, s. 19, 20 vd.; Alparslan Akgen, Bilgi Felsefesi, nsan Yaynlar, stanbul 1992, s. 41, 42 vd. Mevlt Uyank, slmi lim Kavramsallatrmas, slmiyt,VI, (2003), say:4, s. 25. Ayrca bkz. Franz Rosenthal, Knowledge Triumphant: The Koncep of Knowledge in Medieval Islm, Leiden 1970, s. 8-9.
2

nihayet lem (tm yaratklar, yaratk kmeleri, kozmos; oulu, lemn, avlim) kelimesi gibi kelimeler de bunlardandr.3 Bahsettiimiz bu bilgi ve belirti kavramlar arasndaki iliki, ilim ve alem kelimelerini de ayn anlam dairesine sokmutur. Nitekim Kurnda Hz. s iin kullanlan le lmun lis-Sa (Kymetin Bilgisi)4 ifadesi, baz kraat bilginlerince le alemun (Kyametin Belirtisi) eklinde okunsa da nemli bir anlam kaymasna yol amamaktadr. Lgat bilginleri lem kelimesiyle, ilim ve alem kelimeleri arasnda da irtibat kurmular; lemin, tpk htem (mhr) kelimesi gibi, alem (belirti, nian koymak), mastarndan veya almet kelimesinden tremi bir isim olduunu belirtmilerdir. Baz bilginler isealem kelimesinin ilim kknden trediini ne srmlerdir. Dolaysyla alem kelimesini, Allhn ilminin yaratlmlar planndaki toplu belirti ve gstergeleri anlamnda kullanmlardr.5 Bilmek (ilm) fiili zaman zaman eanlaml kelimelerle karlanmtr. Lgat bilginlerinin tespitlerine gre, ilim kelimesinin karl olarak kullanlan eanlaml kelimelerden bazlar; irfn/marifet (tanmak), fkh/tefakkuh (derinden kavramak), hbra (tecrb bilgi edinmek), uur (anlatmak, farkna varmak) ve itkn (salam ve kesin bilgi sahibi olmak) eklindedir. Daha sonra kazand teknik anlamlar itibariyle gerek bilgi alanlar, gerekse bilgide kesinlik dereceleri bakmndan farkl balamlarda kullanlan bu kelimeler, szlk anlamlar itibariyle ilim kelimesi gibi bilmek anlamna gelmektedir. Kelimelerin teknik anlamlarna daha ok yer veren nisbeten ge dnem szlkleri mesel ilim, marifet ve uur kelimeleri arasndaki eanlamll vurgulamakla birlikte stlh farklara da iret etmektedir. Buna gre marifet daha hussi bir anlama sahiptir. nk marifette, bilme fiilinin yneldii obje tektir; ancak ilimde, bilme fiilinin konusu ummidir. Marifet eklinde bilmenin anlam, bir objenin sadece kendine ynelik iken; ilm faaliyet, aratrma nesnesini halleri ve varolu artlar iinde ele alr. Ayrca marifet, daha nce idrk edilip sonra

Kutluer, a.g.e., s. 69-70 ; Uyank, ayn yer. Ayrca bkz. bn Manzr, Lisnl-Arab, Bulak, Beyrut trz., XII, 421, Ebul-Feyz ez-Zebd, Tcl-Ars Min Cevhirul-Kmus, Khire 1306-1307, VIII, 407.
4

43/Zuhruf, 61. Kutluer, ayn yer.; Uyank, ayn yer.

10

gib olan varlk ve nesnelerin hatrlanp tannmas demektir. lim ise tanmaktan ok bilmektir. Bu sebeple marifetin ztt inkr, ilmin ztt cehl, yani bilgisizliktir.6 Genelde slm dncesinde, zellikle de stlhi bakmdan ilm kelimesinin ihtiv ettii anlam ve yine ilim/bilme kavramnn, belirli bir illiyet ba ierisinde olduu baz kavramlarla ilikisini ksaca bu ekilde zah ve analiz ettikten sonra, yine bu ifdenin, slm dncesinin temel referans olan Kurandaki kullanm zerinde durmak istiyoruz. Buna gre Kurandaki ilm kelimesiyle, daha ziyade, kayna ilh olan bilgi (vahiy) kastedilmektedir. Bununla birlikte, insann zihn yetileri sayesinde gerekletirdii bilme, anlama, farkna varma ve hatrlama gibi etkinliklerde de bu terimler kullanlmaktadr.7 Kuranda, ilim kknden treyen kelimelerin hem Mekk, hem de Meden ayetlerde isim, fiil ve mastar olarak yaklak 750 defa kullanld grlmektedir. Bu durum tesdf deildir ve hem bilginin hem de bilme faaliyetinin, Kurn mesaj bakmndan merkezliini ortaya koymaktadr.8 Kuranda ilim kelimesi, daha ziyade ilhi bilgi veya vahiy anlamnda kullanlmakta, ancak gerek insann vahyedilmi ilh hakikat hakkndaki ilmi, gerekse dorudan doruya insann bilme melekesiyle ilgili olarak dnyev ilim kavram da eitli yetlerde yer almaktadr. Buna gre ilim, ancak Allahn katndandr, yani kayna Allahtr. Bu anlamda Kurana gre, ilim sahipleri (ullilm) ya da kendilerine ilim verilenler (ellezne tl-ilm), ilh bilgiye muhatap olan ve doruluuna inananlardr.9 Buna mukbil yine Kuran, kendisinin yksek hakikatnn ne olduu konusunda bilgisizce (bi ayri ilm) tartanlarn, Allaha kar dmanca tutum taknanlarn ve lsz tutku ve kaprislerine kaplp sapkla denlerin iine dt durumu zikreder.10 Ayrca ilim sahibi olmadklar iin bu duruma denler sadece zanna uymaktadrlar.11 Oysa ac azab tatma vakti geldiinde onlar, hakikat kesin bir ilimle (ilmel-yakn) bilecekler, bu kesinliin mhede (aynel-yakn) ve yaayarak bilme (hakkal-yakn) derecelerini de idrak

Kutluer, a.g.e., s. 70. Bkz., bn Manzr, a.g.e., XII, s. 417-418; ez-Zebd, a.g.e., s. 1306-1307, VIII, 405. Uyank, a.g.e., s. 26. Kutluer, a.g.e., s. 71. 2/Bakara, 145; 3/li mrn, 19; 17/sr, 107; 27/Neml , 40; 34/Sebe, 6; 67/Mlk, 26. 22/Hacc, 3; 6/Enm, 108; 30/Rm, 29. 53/Necm, 28.

7 8 9

10 11

11

edeceklerdir.12 Kymet kopup kabirler altst olduunda yhut Cennet ve Cehennem iyice belirginleip gzler nne serildiinde her nefis, gelecek iin neyi hazrladn ve geride neler braktn bilecektir.13 lh hakkat konusunda ilim sahibi klnanlar; o ilimde derinletikleri (rsihn fil-ilm) veya dereceleri bizzat Allah tarafndan ykseltildii iin, belirli seviye farklar arzedebilirler. Bu yzden her ilim sahibinin zerinde daha fazla bilgiye sahip baka bir bilgi sahibi (alm) vardr.14 Tabiatyla bu ilim dereceleri, Allahta mutlak ve en kmil seviyesine ulaacaktr. Bilinmelidir ki Alm ismiyle Allah her eyi bilmektedir.15 Burada zikredilen yetler, Kuranda ilim konusuna iret eden yetlerin sadece kk bir blmn oluturmaktadr. Bununla beraber Kuranda, dorudan doruya insann zihn melekeleri sayesinde gerekletirdii bilme, anlama, farkna varma, hatrlama vb. etkinlikler iin de ilm kknden treyen fiiller kullanlmaktadr. Mesel, Sebt Gnnn kutsalln ihlal etmek gibi byk yasaklar ineyen kimselerin bu dnyada aldklar ilh cezay gzlemleyenler, olay hatrlayp bilmilerdi16, ifadesi ile sriloullar kendileri iin mucizev ekilde fkrtlan Oniki Pnar grnce, her kabile hangi pnardan ieceini bilmitir17 eklindeki beyanlar bu dorultudadr. Yine Allahn, gk cisimlerinin hareketi iin belirli konaklar tayin etmi olmasnn, insanlarn takvim ve hesab bilmelerine ynelik olduunu bildiren yette18 sz edilen bilgi dorudan doruya akl bilgidir. ster ilh isterse zihn bilgi sz konusu olsun Kuranda bilenler ile bilmeyenlerin eit olmayaca kesin bir dille belirtilmekte19, insan, kendi ilminin artrlmas iin Allaha yakarmaya arlmaktadr.20 Kuran kendini; indii ortamdaki bilgisizlik (chiliye) durumunu, hem ilm hem de amel planda zddna dntrmek iin gelmi bir bilgi21 olarak tanmlad iin bu ilh kitapta ilim, insan iin gerekli ve faydal her trl ekliyle
12 13 14 15 16 17 18 19 20 21

102/Teksr, 5-7; 56/Vka, 95; 69/Hakka, 51. 82/nfitr, 5; 81/Tekvr, 12-14. 3/li mrn, 7; 12/Ysuf, 76. 2/Bakara, 231. 2/Bakara, 65; 7/Araf, 160. 2/Bakara, 60. 17/sr, 12. 39/Zmer , 9. 20/Taha , 114. 3/li mrn, 154.

12

yksek deer olarak yerini almtr. Btn bunlarn tesinde Kurana gre, slm dininin Allah, ilim sfatna sahiptir ve el-Alm ismini tamaktadr. Dolaysyla bu ilh sfat ve ismin, tm gerekleriyle Onun yaratt leme yansdn, Allahn, lemdeki insan iin gerekli ilmi ulalabilir kldn ve bu yzden insan, gerekli ilimleri edinme kbiliyetiyle yarattn kabul etmek, slmn temel retisi asndan mantk bir zorunluluktur.22 Son olarak burada, slm ilmi ve dncesinin temelini oluturan Kurnn, dier din kitaplarnda olmayan farkl bir zellii zerinde durmak istiyoruz. Buna gre Kuran, akl ve metafizik balamnda dnmeye her ilhi kitaptan daha ok yer vermitir. Kuran, bu dorultuda yaplan dnme ve mzakere faaliyetini, akl ve tecrb delillere dayandrr. Bunda en ok dayand ve gvendii boyut ise okuma ve ilimdir. Kuran pek ok yette muhatabna ilm, akl ve mantk sorular sorarak det meydan okumaktadr. Bu dorultuda; Nasl hkmedersiniz? Dnmyor musunuz? Yoksa ortaya konacak bir ilminiz mi var? Varsa kitabnz getirin (grelim)23, Onu brakp tanrlar m edindiler? Deki: Kesin delilinizi getirin. te benim ve mmetimin Kitab ve benden ncekilerin kitaplar. Hayr; onlarn ou gerei bilmez de yz evirirler24, Ellerinde, okuduklar kitaplar yoktur25, Okuma yazma bilmeyen onlar, kitab bilmezler26, Kitapta olan gizlerler27, Kitab yanl okuyup kitapta olmayan kitapta imi gibi gsterenler vardr28, Kendinizi unutup bakalarna m emrediyorsunuz? Gya kitab okuyorsunuz, dnmyor musunuz?29, Kitab okuyanlar da okumayanlar gibi konuuyor30, Kitab gerei gibi okuyanlar ona inanr31, Allahtan size kolay anlalan, ak

22 23 24 25 26 27 28 29 30 31

Kutluer, a.g.e., s. 74 37/Safft, 154-157. 21/Enbiy, 24. 34/Sebe, 44. 2/Bakara, 78. 5/Mide, 15; 2/Bakara, 174. 3/li mrn, 78. 2/Bakara, 44. 2/Bakara, 113. 2/Bakara, 121.

13

seik bir kitap gelmitir32, Allah hakknda bilgisiz, delilsiz ve aklayc kitap olmadan cedelleenler var33, Sana vahy olunan kitab oku34, Bize kar kacak bir ilminiz var m?35 Bu balamda zikredilen daha pek ok yet vardr; ancak biz meseleyi uzatmamak iin bu kadaryla iktifa ediyoruz. lm kavramnn, slm dini iin ifade ettii anlam, tad deer ve grd ilev, slmn ikinci temel kayna olan hadislerde de youn biimde vurgulanmtr. Her eyden nce, Mslman mmetin baland btn bir deer sisteminin devamll ilme bal olduu iin Hz. Muhammed, limlerin yetimesine duyulan ihtiyac grerek ilmi yceltmi ve tevik etmitir; mesel ilmin, fazla ibadetten de stn deer (fazl) olduu kendisi tarafndan arpc ifadelerle belirtilmitir.36 Baka hadislerde, ilim renme yolunda olanlara daima, peygamberlerin yapt gibi ilimlerin artmas iin Allaha yakarmalar tlenir.37 Ancak nemli olan, bilginlerin toplumsal gerekliin organik bir paras olmalar ve onlarn mevcdiyetlerine sreklilik kazandrlmasdr. Nitekim ilim, soyut

gerekliiyle ortadan kalkmaz ve zeval bulmaz bir mevcudiyettir; ancak ulem zeval bulabilir. nk bilginlerin azalmas veya yok olmas, slm mmetinin istikmet ve kbeti iin son derece kt sonular dourabilecektir. Mesel bir limin lmnn, slmn yer yzndeki durumu ve gelecei bakmndan kapanmaz bir gedik aacan belirten hadis,38 sz konusu vehmete yeterince iaret etmektedir. Sonucun bu kadar, bilginlerin varlyla ilgili olmas, onlarn peygamberlerin mirass olmas nedeniyledir.39 slm dininin, son din ve peygamberinin son peygamber olduu dnldnde, bilginlerin bu tr hadislerde belirtilen ilevi kendiliinden ortaya kmaktadr. lim sahipleri, peygamberin artk cismen var olmad zamanlarda, dnin deimeyen ilkelerini hikmete uygun ekilde yaymak, savunmak ve retmek yahut durmadan deien artlarn gerektirdii yarglara varmak
32 33 34 35 36 37 38 39

5/Mide, 15. 31/Lokman, 20; 22/Hacc, 22. 29Ankebt, 45. 6/Enm, 148. Tirmz, lim 19; bn Mce, Mukaddime 19; Eb Dvd, Snen, lim 1. Tirmiz, Deavt 128. Drim, Mukadime32. Buhr, lim 10; bn Mce, Mukadime 17; Gazl, a.g.e., s.16.

14

durumundadr. Zaten ilim sahibi olmak, onlara belli bir grev

ve sorumluluk

yklemitir. slm mmetinin bilginleri toplu gayretleri ve ilm ittifakyla nebev ilevin mirass konumundadrlar. Hz. Peygamber ilim talebinin, dolaysyla bilgi edinmenin, edinilmi bilgileri retmenin ve aktarmann tad nemi srarla belirtirken, sz konusu hayati ilevin yerine getirilmesini amalam olmaldr. Btn bunlarn yan sra ilim, fayda kavramyla sk sk irtibatlandrlm, fayda vermeyen ilim tevik grmemi ve hatta astrolojinin, yldzlara ulhiyet nispet edildii izlenimi veren noktalarnda olduu gibi, baz ilimlerden kanlmas tavsiye edilmitir.40 lim ve faydann birbirinden ayr dnlmemesine paralel olarak, ilim-amel yahut bilgidavran btnlnn nemine de hadislerde deinilmitir.41 nk amel gerekliini, davran ya da uygulamalarnda somutlatrmam bilginin kendi bana deeri olsa da, insan iin yarar olmayacaktr. Ancak bilgisizce yaplan amelin de, srf ilimden daha deerli olduu sylenemez. Sz konusu amellerin, ilimle balantl olarak en bata geleni kalbin bir ameli olarak hayet, yani Allh bilincinin getirdii derin sayg ve saknma duygusudur. Buna gre gerek ilim; bilen znede, esasen Allahn ilgi ve inyetini yitirme korkusu anlamna gelen bir korku dourmal ve onun kavrayn derinletirecek psikolojik bir imkn olabilmelidir. Aksi takdirde, elde edilen bilgi slm dni asndan pek fazla bir neme haiz olmayacaktr.42 slm dncesini ekillendiren ilim kavram, daha sonraki yzyllarda, Kuran ve hadislerde anlatlan ilim anlaynn ereve ve temeli zerinde gelierek, varln srdrmtr. Her ne kadar slmn inkifn takibeden yllarda, ok deiik kltr ve corafyalardan, slm dnyasna ok youn ilim, fen ve felsefe geii olmu ve bunun neticesinde slm dncesi bundan belirli lde etkilenmi43 olsa da, yaplan ilim tanmlar bir ekilde, Kurn ve snnetin anlam dairesiyle irtibatl olarak gerekletirilmi ve bu iki temel dayanak, ilim kavramnn, dallanp budaklanmasndan hasl olan, kendine mahsus bir bilgiler nizm meydana getirmitir. Genel olarak slm ilimler adyla toplanan ve birok musannfn
40 41 42 43

Mslim, Zikr 73; bn Mce, Du2-3, kme 32, Edep28; Gazli, a.g.e., s.77. bn Mce, Mukadime 23. Ayrca bkz.,Takprlzde, a.g.e., s. 89. Kutluer, a.g.e., s.76.

Ner Ali Sami, slamda Felsef Dncenin Douu, ev. Osman Tun, nsan Yaynlar, stanbul 1999, I, s. 139, 140 vd.

15

ansiklopediye benzer eserlerine44 mevz tekil eden bu ilimleri balca byk snfa ayrabiliriz: 1-Nakle, yni kitap ve snnete dayanan tefsir, hadis ve fkh gibi, er ilimler 2- Akla dayanan hikmet, felsefe ve tabiat ilimleri 3-Bir de bunlardan hem akla, hem nakile dayanan tasavvuf ve tevhid (kelm) ilmi gibi ilimler zmresini sayabiliriz.

1- Nakl limler Nakl ilimler, ncelikle belli bir metafizie (tevhid, nbvvet ve med), belli bal dni metinlere (Kuran ve hadisler) ve belli bir gelenee (Snnet) bal ve baml olarak hicr 3. asra kadar tedvn edilmi bulunan bilgi birikimini ifade etmektedir. Mslmanlar, yzyllarca, yalnzca dni ve itikad meselerini deil, ayn zamanda ahlki, hukki, toplumsal, kltrel, iktisdi ve siyas btn sorunlarn bu birikimden hareketle zmeye almlardr. Bu giriimlerin rn olan uygulama ve yorumlamaya ynelik etkinlikler de slm veya nakl ilimler nitelemesinin kapsamnda yer almaktadr.45 slm dncesinde, Kurnn tertb edilmesini mtekib ilk nce zerinde durulan ilim, tefsir ilmidir. Peygamberin salnda yetlerle ilgili olarak anlam bakmndan ortaya kan mklatlar, Hz. Peygamber tarafndan zme kavuturuluyordu. Daha sonra slmiyet, devlet ekline girerek nizam ve knunlara ihtiya hasl olunca, Kurn, bu knun ve nizamlara kaynak saylarak, tefsir ilmine bir kat daha nem verilmi ve hfzlar ile tefsirciler, deta daha sonraki dnemlerin fakihleri (knun adamlar) gibi saylmtr. Tefsri ilk tedvn eden zt Mchit b. Cbeyr (104/722) dir. Ondan sonra biroklar tefsir yazm ve nihayet Vkid (210/825) ve Taber (310/922) gibi mehur mfessirler yetimitir.46

44 45 46

Hilmi Ziya lken, slm Dncesi, lken Yaynlar, stanbul 2000, s. 20. slm limler Sorunu, slmiyt, VI (2003), say: 4, s. 5.

W. Barthold, slm Medeniyeti Tarihi, ev. Fuad Kprl, Diyanet leri Bakanl Yaynlar, Ankara 1977, s. 144.

16

te genel olarak, slm tarihi srecinde ortaya kan bu gibi pekok mfessir, Kurnda geen ilim kavramndan hareketle, bu ifadeyi doal olarak kendi ilm bak alaryla veya kendilerine kadar ulaan birikime dayanarak tanmladklar grlmektedir.47 Tefsir literatr tarihinde ilim kavramnn kullanm ise, yalnzca tek bir ilmin adna inhisar edilmez. Bu literatrn geliimi, birok ilm disiplinin tarih iindeki birikimlerine dayal olarak gereklemitir. Bu ilm disiplinlere topluca Kuran limleri denmektedir. Sz konusu ilimler, Kurnn anlalmas ve tefsir edilmesi iin gerekli olan ve sonraki dnemlerde Tefsr Uslnn temel meselelerini tekil edecek olan Resml-Mushaf, Kratl-Kurn, Esbbn-Nzl, Nsih ve Mensh, Garbul-Kurn, czl-Kurn, Aksml-Kurn gibi, Kurn ok eitli alardan inceleyen disiplinlerdir. Kurn ilimleri terimi, ilk dnemlerde belli konulara ilikin bir terim iken, zamanla tm Kurn meseleleri kapsayan mstakil tefsr usl almalarnn ad olmutur. Tefsr usl ilk asrlarda fazla kullanlmamakla birlikte sonradan, Kurn ilimleri yerine kullanlmaya balanmtr. Gnmzde ise Tefsr usl, anlan Kurn ilimlerini iermekle kalmaz, onlarn kapsamn genileterek temel meseleleri esasl bir tefsir metodolojisi ierisinde inceler.48 slm dncesinde ilim kavram hadislerde de byk nem tar. Peygamberden nakil ve rivyet edilen szlerin toplanmas, rivyet edenlerin tenkdi ve kontrol, mahiyetlerine ve mevzlarna gre tasnfi ii, bal bana mhim bir bahis tekil eder. Bu sretle hadis ilmi vcda gelmitir. lk hadisiler bn Abbas ve Hz. Aye idi. Fakat sonradan rivyetlerin tenkdi ve mnakaas hususunda son derece muvaffakiyet gsteren, mam- Mlik (179/795), Buhr (256/869) ve Mslim (261/874) gibi byk muhaddisler yetiti. Zamanla hadisiler o kadar oald ve rivyet, tenkid ve itihat ekilleri o kadar artt ki, bunlarn aralarndaki ihtilaf halletmek ve hakki hadisleri sahtelerinden ayrdetmek, bal bana bir mesele haline geldi. Bu sretle bir de usl- hadis ilmi dodu. Usl- hadisin mevzu, deta hadis
Elmall M. Hamdi Yazr, Hak Dni Kuran Dili, cilt II, s. 915, 916 vd.; Muhyiddin Eb Abdillh b. Sleyman el-Kfiyeci el-Hanef, Kitbt-Tafsr f Kavidi Ilmit-Tefsr, nr. smail Cerraholu, A.. lhiyat Fak. Yaynlar, Ankara 1989, s. 46-66; Abdullah Aydemir, Ebussud Efendi ve Tefsirdeki Metodu, Diyanet leri Bakanl Yaynlar, Ankara 1993, s. 53-88; smail Cerraholu, Tefsir Usl, Trkiye Diyanet Vakf Yaynlar, Ankara 1991, s. 209,210 vd.
48 47

Kutluer, a.g.e. s. 77-78.

17

ilminin nazariyesi, yani prensip ve gayesi hakkndaki akl tetkiklerden ibaretti.49 Kukusuz hadis ilminin oluumu ve geliimi konusu geni bir deerlendirmeye ihtiya duymakla birlikte, biz konumuzun snr gerei bu kadaryla iktifa edeceiz. slm dncesinde nakl ilimlerle ilgili olarak, dier ilim dallarnda olduu gibi, slm dininin zuhurunu mteakib teekkl eden ve zamanla daha komplike hale gelen devlet ve sosyal yapnn gerei olarak ortaya kan bir dier ilim dal da fkhtr. Emev ve Abbs devletleri zamannda devlet idaresi gittike daha karmak ekiller ald. Artk Arabistan ierisinde tatbik edilen eski idre tarzlar kfi gelmeyerek, siysi ve hukki sahalarda daha geni bir sistem kurma gerei dodu. Cizye, harac, di vergi, muhedeler gibi hukki ve siysi meselelerde Kurn ve hadisin tatbkinden slm hukuk vcda geldi ki, ite bu yeni ilim de fkhtr. Fkh, nakl ilimlerin en esaslsdr. nk o, bir taraftan btn dni esaslara dayanarak, dier taraftan onlar icma- mmet ve kyas- fukaha, yani rf ve detle, muhtelif fkh limlerinin kanaatlerini karlatrmak sretiyle perinler ve tamamlar. Devlet, kaza hakk, mlkiyet, tasarruf, verset, intikal, toprak meseleleri gibi hussi ve ummi hukka it olan ve byk slm devletlerinin idresini ve

tekilatn ilgilendiren btn meseleler fkh tarafndan tetkk ve halledilmitir. mam zam Eb Hanfe (150/767), mam Mlik (179/795), mam fi (204/819), mam Hanbel (241/855), slm fkhlarnn en bykleridir. Bu esasl fkh cereyanlar arasnda ihtilaf kt zaman onlar uzlatrmak ve halletmek bal bana yeni bir ilmin domasna sebep olmutur ki bu da usl- fkhtr.50 Gerek fkh, gerekse usl fkh daha sonraki dnemlerde daha da inkif ederek, bu konuda ok geni bir ilm birikim ve bunlar zerinde almalar yapan ok sayda mtehasssn ortaya kmasn salamtr. Asrlardan beri muhtelif inanlarn, muhtelif felsefelerin yaad geni bir sahaya yaylan slmiyetin snesinde, ilk dnemlerden itibaren birok dni frkalar ortaya kmtr. Bu frkalar arasnda, felsef meselelere en ok ehemmiyet veren ve bu hususta nazariyeler ileri srenler, Mteziledir. Mtezilenin en eski ve en
49 50

lken, a.g.e., s. 22; Hasan Hanef, a.g.e., s. 33, 34 vd.; Kprl, a.g.e., s. 145-146. lken, ayn yer; M. Rza Hakm, a.g.e., s. 263, 26 4 vd.

18

tannmlarndan olan Vsl b. Ata (131/748) ve Amr b. Ubeyd (133/750) gibi ahsiyetler sfat- ilhiye, kader, irde-i cziyye, immet gibi meselelerde, ehl-i snnetin akdelerine muhalif fikirler ileri srmler ve bylece Ehl-i Snnetin kelm anlayna karlk, mtezilenin kelm ilmi domutur. Abbas halifelerinden zellikle Mansur (754-775) ve Memun (813-833) dnemleri bata olmak zere daha sonra da devam eden tercme faaliyetleri neticesi Yunan, ran ve Hind kltrnn slm topraklarna girmesiyle birlikte, Mtezile, mesleklerini daha kuvvetle mdfa iin bu nazariyelerden derhal faydalanmaya balad. Ebul-Huzeyil el-Allf (226/840) ve brahimn-Nazzam (835, 845?) gibi mtezile kelamclarnda bu tesir ok ak olarak kendini gstermektedir.51 Mtezilenin bu sahadaki almalar karsnda, Ehl-i Snnet kelamclar da bo durmadlar. Ebul-Hasan el-Er (324/935), Eb Bekir el-Baklln (404/1013), Ebul-Mel (478/1085), el-Cveyn (1028-1085) ve sonralar, mam Gazl (10581111), Fahrddn er-Rz (606/1209) ve mid (631/1233) gibi ahsiyetler de, en nde gelen Ehl-i Snnet kelamclardr. Ayrca kelm ilminin, nakl ilimlerle akl ilimler arasnda bir kpr hviyetinde olduunu syleyebiliriz. nk o, bir yandan Kurn ve hadise, bir dier yandan da Yunan felsefesinden gelen mrasa dayanmaktadr. 2-Akl limler Dorudan doruya mhede ve nazariye ile kurulmu olup buna mukbil, dinle alakalar ikinci derecede olan ilimlere akl ilimler denir. Yani bu ilimler, kayna bakmndan nakilden ziyade akla dayanan ilimlerdir. Akla dayanan ilimlerin bir ksm slm medeniyeti ierisinde meydana gelmi, bir ksm ise Bizans, skenderiye, ran ve Hint medeniyetlerinden mtercimler vastasyla nakledilmitir. Bu sretle o ilimler de iki zmreye ayrlmaktadr: a-Ulm-u Arabiye (Arap ilimleri): Sarf, nahiv, corafya, tarih ilmi gibi ilimler. b-Ulm-u Dhile (dardan gelenler): Hikmet, felsefe, heyet (astronomi) ve tealim (riyaziyt) ilmi gibi ilimler.
51

Kprl, a.g.e., s. 149-150.

19

lk Yunan mtercimleri Sryni ve Nasturlerdi. Sbit b. Kura (288/901) ile balayan tercme faaliyeti, daha sonra shak b. Huneyn (298/911) ve Huneyn b. shak (259/873)n zamanlarnda tamamland. Balangta terimleri uydurma gl, metnin manasn anlama konusundaki zorluklar gibi mklatlar sebebiyle yava ilerleyen bu ilm transfer, ksa sre sonra daha da hzland ve zamanla, taklid dzeyinden yaratclk safhasna geti. slm dncesini akl ilimler bakmndan etkileyen Yunan ilmi, bata felsefe olmak zere riyziyat (taalim), felekiyat, ilm kiyanit-tabi (fizik) ve tb ilmini ihtiva etmekteydi. Mslmanlar arasnda, en fazla Aristoteles (m..384-322) olmak zere, dier baz Yunan mtefekkir ve limleri de tannyordu; fakat mslmanlar, bunlardan hi birisini Aristoteles kadar tanmyorlard. Demokritos (m..460-370), Platon (m..427-347), Plotinos (203-270), Aristoteles ve Calinos (129-199) gibileri, Mslman dnrler arasnda en fazla tannanlaryd.52 slm kltrnde doan ve kklerini Yunan dncesinden alarak, inkif eden ilimlerle ilgili olarak; matematikte Ben Msa ailesi, kimyada Cbir b. Hayyan (766), tabiyyatta bn Sn (980-1037), ahlakta Nasireddn Ts (1200-1273), mskde Farb (870-950) gibi byk limler yetimiti. Yunanllarla hibir iliii olmayan birok ilim dal da yepyeni olarak bu topraklarda domaya balad. Bunlardan en nemlileri tarih, corafya, nahiv, sarf ve cebirdir.53 Bu yeni doan ilimler ierisinde tarih ilmi ayr bir neme sahiptir; ancak biz bu meseleyi tarih ilmini incelediimiz ksmda detayl olarak anlattmz iin burada sz daha fazla uzatmak istemiyoruz. slm dnce tarihinde akl ilimler ierisinde yer alan metafizik, fizik, mantk, matematik, tb, astronomi, ahlk, siyset ve dier ilimlerin kkenleri, douu ve inkif ile ilgili, tarih srete ok geni bir birikim hasl olmutur. Nakl ilimlerde olduu gibi bu alanda da, pek ok telif eser vcda getirilmitir. Bu eserler, slm dncesinin hakim olduu topraklarda, bata Avrupa olmak zere, snrlar dnda bile eitim ve retim programlarnda veya huss almalarda temel
52 53

lken, a.g.e., s. 24. Ayn yer.

20

bavuru kayna olmu ve insanln iinde yerald kltr ve medeniyet tarihinin birer kurucu gesi olagelmitir. B-SLM DNCESNDE LM SINIFLANDIRMALARININ AMACI slm ilmi ve dnce tarihi boyunca herhangi bir alanda inceleme ve aratrma yapan ilim adam ve dnrlerin, ilimlerin konu ve snrllklarn belirlemek, aralarndaki ilikileri gstermek, eitli alanlarda kendilerine intikal eden ilim miras ve bilgi birikimine ilikin sistemli bir deerlendirme yapabilmek, bu arada retim asndan belli bir sra dzenine koyabilmek amacyla ilimleri snflandrma yoluna gittikleri bilinmektedir.54 Felsefenin, onu tanmlamaya alan her filozof tarafndan kendi ncelikleri dorultusunda farkl ekillerde tanmlanmas gibi, ilimlerin snflandrlmas da, snflandrmay yapann anlayna bal olarak deiebilmektedir. Bu erevede kimi dnr ve ilim adam, ilimleri gaye asndan snflandrrken, kimileri de konu, yntem, kaynak, yarar-zarar ynnden olmak zere ok farkl tasnifler ortaya koymulardr. Hatta ayn kiinin, deiik alardan yola karak birden fazla ilimler tasnifi yapt da olmutur.55 Bu son ifadenin en tipik rneklerinden bir tanesi hi phe yok ki Farbdir. Onun, muhtemelen daha nce telif ettiini dndmz hsul-Ulm adl eserinde yapm olduu ilim snflandrmasyla, Tenbh al Seblis-Saade de yapm olduu snflandrma birbirinden farkllk gstermektedir. Birincisindeki snflandrmada daha ziyade retici, tanmlayc, kendi dneminde cr olan ilimler hakknda doru bilgi verici bir niyet kendini gstermektedir. Farb, kitabn hemen banda bu yndeki dncesini yle ifade etmektedir: Bu kitapta, zamanmzda bilinen ilimleri teker teker saymak, bu ilimlerden her birinin ierdii btnlerle, onlar arasnda daha kk blmleri olanlarnn bu blmlerini, bu blmlerden her
slm dnce tarihinde ilim snflandrmalar ile ilgili olarak yaplan baz almalar unlardr: Farb, hsul-Ulm; Harizmi, Meftihul-Ulm; bn Sin, Fi Aksmil-Ulmil-Akliyye; Takprlzde, Mevzuatul-Ulm; Cabir b. Hayan, Kitbul-Hudd; bn Ferign, Cevmiul-Ulm; mir, el-lm bi Menkibil-slm; bn Hazm, Mertibul-Ulm; Nasreddn el-Beydv, Risle f Mevzatil-Ulm ve Trfih; Eb Hayyan et-Tevhd, Risle fil-Ulm, Molla Ltfi, Risle filUlmi-eriyye vel-Arabiyye, Nev Efendi, Netyicl-Fnn; shak b. Hasan el-Tokd, Nazm elUlm; Erzurumlu brahim Hakk, Tertbul-Ulm; Neb Efendizde olarak da tannan Ali b. Abdullah el-Uk, Kasde fil-Kutb el-Mehre fil-Ulm.
55 54

Hseyin Sarolu, bn Rd Felsefesi, Klasik, stanbul 2003, s. 29; Kutluer, a.g.e., s. 91; Bayrakdar, slam Felsefesine Giri, Ankara 1988, s. 135.

21

birinin ierdii btnleri bildirmek istedik... Bu kitapta bulunan eylerden yararlanlabilir. nk bu ilimlerden birini renmek isteyen ve bu amala bu kitaba bakan bir insan, neye giritiini, neyi incelediini ve bu incelemenin kendisine ne faydas olacan, btn bunlardan ne kazanacan, hangi stnl elde edeceini renir. Bunun sonucu, kendisine yneldii ilme, kr krne ve bilgisizce deil, bilgi ve bilinle yaklam olacaktr. Yine bu kitap sayesinde bu ilimlerden herhangi birinde, aslnda yle olmad halde bilgisi olduunu ileri sren kiinin ortaya karlmas mmkn olacaktr; nk o insandan bu ilmin btn hakknda bilgi vermesi, ksmlarn ve bu ksmlarn her birinde bulunan eyleri saymas istenir, onun ise buna gc yetmezse, iddisnn yalan olduu ve kendisinin yalanc olduu ortaya kar. Yine bu kitap sayesinde bu ilimlerden birini iyi bilen bir kiinin onun tmn m, yoksa ksmlarndan birini mi iyi bildii, bu iyi bildii ksmn miktarnn ne olduu ortaya kar. Bu kitaptan her ilimde bulunan btnleri bilmek isteyen zengin ve kltr sahibi kimselerle, bilginlerden zannedilmeleri iin onlara benzemeyi arzu eden kiiler de faydalanabilirler.56 Farb nin, dil ilmi ile balayp mantk, matematik, fizik ve metafizik ilmi ile devam eden ve nihayet siyaset, fkh ve kelamdan meydana gelen ve ortak, genel bir ad olmayan beinci grupla sona eren hsul-Ulmunda yer alan, zamanndaki mevcud ilimleri tek tek sayarak, onlar hakknda bilgi vermeyi ve bylece bilgiyi sevenlere yardmc olmay amaladn ifade ettii snflandrma ile Tenbh ala Sebilis-Saade deki snflandrmann birbirinden farkl olduu aktr. kinci eserdeki snflandrma da ise, daha ziyade Aristolesi bir tutum iinde, felsefeyi nazr ve amel veya siys felsefe olarak ikiye ayrmakta, zelliinin, insann kendisinin yapamayaca varlkla ilgili bilgi salamak olduunu syledii nazar felsefenin matematik, fizik ve metafizikten meydana geldiini ve bu ilimden her birinin birtakm alt dallar olduunu belirtmekte, amel veya siysi felsefenin gc hakknda bilgi edinmemizi ve iyi eylerin bizim olmasn salayan ahlak ilmi ile ilgili, daha sonra ise; ehir halk iin iyi eylerin meydana getirilmesini salayan eyler ve bu eyleri meydana getirme ve koruma gc ile ilgili bilgiyi kapsayan

56

Farb, hsul-Ulm (limlerin Saym), ev. Ahmet Arslan,Ankara 1999, s. 45.

22

siyas felsefe veya siyaset ilmi olmak zere iki ilimden meydana geldiini ifade etmektedir.57 Grlecei gibi Farab, birinci eserindeki snflandrmada amacnn, zamannda car olan ilimleri teker teker saymak, onlarn konular, karlatrmal deerleri hakknda bilgi vermek, bylece bu ilmi renmek isteyenlere neyi incelemeye giritikleri, bu incelemenin kendilerine ne faydas olaca, onunla ne kazanacaklar, hangi stnlkleri elde edecekleri hakknda bilgilendirmek olduunu ifade ederek, buna uygun bir ilim snflandrmas yaparken; dier eserinde ise daha ziyade Aristotelyen bir izgi takibederek, ilimleri karakteri ve gayeleri bakmndan bir snflandrmaya tb tutmaktadr. Farabnin beyanlarndan anlald gibi buradaki snflandrmalar, bilgi verici ve gyeci bir ama tamaktadr. lim snflandrmalarnn bir dier ekli de, ontolojik karakterli ilim snflandrmalardr. Buna gre ilimlerin snflandrlmas, ilmin maluma bal olduu ilkesinden hareketle yaplmakta ve esas itibariyle mevzu (malum, bilinecek olan, bilginin konusu ) ifade edilmektedir. lim tasnifi, dier bir ifadeyle, tam anlamyla bir ontolojidir veya biraz daha hafif bir ekilde ifade edecek olursak, bir ontolojiye dayanr. Ontoloji olduu iin, varla baldr. Ontik bir esas olmayan, yani bir varlk tasnifine dayanmayan ve ilimleri varlk dnda baka bir esasa dayal olarak yan yana veya alt alta sralayan veya bunlar hangi noktai nazardan yaparsa yapsn, ontik taraf esas almayan herhangi bir tasnif denemesi, herhangi bir bir arada olmadan veya yan yana dmeden te fazla bir anlam ifade etmez.58 Esas temellerini Aritotelesin metafizik dnce sisteminde bulduumuz59 bu ontolojik perspektif, Farbden Takprlzde (1495-1561)ye kadar ilimler tasnifine ynelmi birok dnr ve bilginin abasna egemen olmutur. Farb, varlk dzenini; Tanr, gksel akllar, nefs, sret ve maddenin mertebelendii cismni olmayan varlk alan eklinde snflandrrken, bunlar ayrca drt unsur, madenler, bitkiler, hayvanlar, insanlar ve gk cisimlerinden oluan cismni varlk alan
Farab, Tenbh ala Sebilis-Saade (Mutluluk Yoluna Yneltme), ev. Hanifi zcan, zmir 1993, s. 52.
58 59 57

Tahsin Grgn, slm limler Sorunu, slmiyt, say:4 (Ankara 2003), s. 200. Macit Gkberk, Felsefe Tarihi, Remzi Kitabevi, stanbul 1996, s. 81, 82 vd.

23

biiminde, belirli iliki ve ayrm yahut hiyerari mant iinde kategorize etmi60 ve bu, onun ilimler sistemini oluturmutur. Benzer ekilde bn Sn, varlk diresini ycelerden aa doru; Tanr, akl-melek cevherler, semv-felek cevherler, ilk madde, basit unsurlar, madenler, bitkiler, hayvanlar ve nihayet insan eklinde gstermitir.61 Dolaysyla nmze metafizik ve fizik varlk alanlar kmakta, bu varlk alanlarndaki mertebeler farkl ilimlerin mevzularn oluturmaktadr. Ycelerdeki varlk mertebeleriyle, eitli disiplinleri asndan metafizik ilgilenecek, fizik varlk alanndaki mertebeler de mineraloji, botanik, zooloji, psikoloji, gibi ilim dallarnn mevzularn oluturacaktr. Kanni devrinin nl Osmanl bilgini Takprlzde de, esaslarn muhtemelen bn Sndan ald snflandrmasn; d dnyadaki (fil-ayan), zihindeki (fil-ezhn), szdeki (fil-ibre) ve yazdaki (fiikitbe) varlk eklinde bir tasnife dayandrmaktadr.62 slm dnce tarihinde ortaya konan ilim tasniflerindeki bir dier ama ise, eitim ve retimde; kolaydan zor olana veya basitten daha karmak olana doru pedagojik bir metodoloji takip etmeye ynelik yaplan tasniflerdir. Her ikisi de Osmanl dnce hayatnn nemli birer smas olan Takprlzde ve Saaklzde gibi pek ok lim, verimli bir eitim ve retim sreci ortaya koymak iin bu konunun nemi zerinde srarla durarlar. rnein Takprlzde; lim renmekte olan, her ilimden bir eyler renmeli, hibirini terketmemeli, her ilmin gaye, maksat ve yolunu bilmelidir. Ondan sonra mrde msaade, sebeplerde uygunluk olursa, ayr ayr renmeye koyulup, her birinde derinlemeye ve mahret edinmeye gayret etmelidir. nk btn ilimler birbirine yardmcdr. Hatta bazs bazsna bal ve ok yakndr.63 Mellif burada ilim tahslinde, ehemden mhimme doru belirli bir metodolojiye iret etmektedir. Mderrisin fa etmesi gereken vazifeleri arasnda grd, onun u szleri, bu mevzyu daha da aklar niteliktedir: retmeye, talebe iin nemli olan ilim ile balamaldr. Bu nem ister dnya iin, ister hiret
60

Farb, es-Siyasetl-Medeniyye, nr. Fevzi M. Neccr, Beyrut 1993. s. 31; ru Ehlil-MedinetilFzla, nr. Albert N. Nader, Beyrut 1985. Her iki eser de, lk Mevcutla balayp, madde-sret, semv cisimler, nefs ve kuvvetleri ile devam eden ontolojik bir seyir izler.

bn Sn, Kitbu-if-Metafizik, I, ev. Ekrem Demirli- mer Trker, Litera Yaynclk, stanbul 2004, s. 2,3 vd.
62 63

61

Kutluer, a.g.e. s. 92. Takprlzade, a.g.e., s. 47

24

iin olsun. Her ey ne iin yaratlmsa, ona kolay denmitir. lim retme srasnda, en gzel bir sra tayin edip, her ilmin derecesinin gereine gre nem vermelidir. Bir defada, ak olan ilimden ince olana, gizli olandan ak olana getirmek uygun olmaz. Burada salam yol, herhangi bir ilmi yava yava, encinin istidadna uygun olarak retmektir.64 zerinde altmz Saaklzade de, ilim snflandrmalaryla ilgili olarak, buna benzer pedagojik bir tertbin zarretine iret eder. Ona gre, ilimlerin elde edilmesi srecinde; retime yeni balayan kiinin, anlayabildii oranda man konusu zerinde durmas, yet bu kii bir ocuksa imandan sonra, gvenilir bir muallimden tamam edene kadar Kuran renmesi, sonra man ve ehl-i snnet akidinin ayrntlarn ve farz miktar ahlk ve namaz ile ilgili bilgi elde etmesi ve bylece rencinin, kolay olan ksmlardan daha zor ve karmak olan ksmlara doru ilm bakmdan pedagojik bir metodolojinin takib edilmesi gerektiini belirtmektedir.65 Eitim ve retim bakmndan ilimlerin snflar ile ilgili blmde daha ayrntl olarak inceleyeceimiz gibi, Saaklzde de, bu eitim ve retim metodolojisine uygun muhtelif eserler tavsiye etmektedir.66 Bu arada Farbnin, hsul-Ulmunda ilimleri snflandrmaya, birer let ilmi hviyetinde olan lisan ilmi ile balayp, arkasndan mantk ilmi ile devam eden ve matematik, fizik, metafizik ve pratik ilimlerle sona eren snflandrmas da, ilimlerin tahsili srecinde, benzer bir metodolojinin varln ortaya koymaktadr. slm dncesinde bir de ilimleri, fayda-zarar asndan snflandrma ekli vardr ki, bunun en tipik rnekleri Gazl, bn Haldun (1132-1406) ve Saaklzde gibi limler olup bunlar, felsefe ve din ilimleri balamnda kendi dnsel pozisyonlarn daha ziyade dni kanatta gren limlerdir. Bilindii gibi, amac yaad dnemin bunalml slm dnyasnda din ilimlerini canlandrmak olan ve hyu Ulmid-Dn adl eserini bu projenin nih ifadesi olarak kaleme alan Gazl,

64 65

A.g.e.,s. 61. Saaklzde, Tertbul-Ulm, nr. Muhammed b. smil es-Seyyid, Beyrut 1988, s. 209. A.g.e. , s.209, 210 vd.

66

25

temel perspektifi gerei din ilimlerini merkeze alm ve felsef ilimlerin deerini, dnin ifade ettii anlam ve yarar asndan belirlemitir. Gazli, ilimleri nce genel anlamda er olan - er olmayan eklinde ikiye ayrr. Ona gre er ilimler; hesab ilminde olduu gibi akl ile, tb ilminde olduu gibi tecrbe ile ve lgat ilminde olduu gibi iitmekle bilinmeyip, ancak peygamberlerden renilen ilimlerdir.67 Bunlar; kitap, snnet, icm, sahabenin yolu, fkh, tefsir, hadis vb. ilimlerdir. er olmayan ilimler ise, tp ve hesab ilmi gibi vlen, iir ve tarih ilmi gibi mbah olan ve byclk ve sihir ilmi gibi yerilen ilimlerdir. Gazl, felsefeyi mstakil bir ilim saymamakta ve onun hendese-hesap, mantk, ilhiyat ve tabiyyt68 olmak zere drt blmden meydana geldiini sylemektedir. Gazl hyda, er olmayan ilimler snflamasndaki ilim dallarndan sadece tabiyyt (fizik) ilminde, cri olan kevn kanunlarn zorunlu nedenlere bal olduu fikrine kar ar eletiriler yneltir ve bu ksma ilim bile denilemeyeceini syler. O ayrca, tabiyytla ilgili olarak hyda reddettii ksmlarn neler olduuna el-Munkzu mined-Dallda aklk getirerek unlar syler: Tabiat ilmini inkr etmek de dinin artlarndan deildir. Ancak TehftlFelsife adl kitabmda beyan ettiim tabiat ilminin belli bir ka meselesi69 vardr ki, onlar inkar etmek dinin artlarndandr. Hepsi hakknda bilinmesi gereken asl udur: Tabiat, Allah Telnn emrindedir; kendi kendine hareket edemez. Ancak Yaratc tarafndan hareket ettirilir. Gne de, ay da, yldzlar da Allahn emirlerine tbidir. Hibirisinin fiil ve hareketi kendiliinden olmaz.70 Gazlnin tabiyyat ilmi ile ilgili reddettii meselelerden biri, filozoflarn illiyet (sebeplilik) nazariyesidir.71 Ancak
67 68 69 70

Gazl, a.g.e., s. 48. A.g.e., s. 62. Gazl, Tehftl-Felsife, nr. Sleyman Dnya, Khire 1987, s. 235, 236 vd.

Gazl, el-Munkzu mined-Dall (Delletten Hidayete), ev. Yahya Paki, Umran Yaynlar, stanbul 1988, s. 33. Gazl, sebeplilik nazariyesini u ekilde deerlendirir: Bizim kanaatimize gre, sebep ve sonu olduklarna inandmz eyler arasndabi rbta zorunlu deildir. Birinin olumlanmas (tasdki) dierinin olumlanmasn, birinin olumsuzlanmas (reddi) dierinin olumsuzlanmasn gerektirmez. Hatta birisinin varl ve yokluu, zorunlu olarak dierinin varl veya yokluununu nceden icp ettirmez. Susuzluu gidermek ile su imek, tokluk ile yemek yemek, yanma olay ile ate, yahut k ile gnein douu vb. arasndaki mnasebet, zorunlu bir mnasebet deildir; nk hibir durumda bir terim mantki olarak dierini gerektirmez. Atein yakmayabileceini ve su imenin susuzluu gidermeyebileceini vs. farzetmekte mantki adan hibir saknca yoktur. lliyet rbtasnn szde zorunluluu, mantki adan garanti altna alnm deildir; nk biz hibir mantki muhakeme ile

71

26

Gazlnin asl kar kt mesele, filozoflarn ilhiyat ilmi konusundaki grleridir. Ona gre felsefeciler, ilhiyat bahsinde yirmi yerde hataya dmlerdir. tanesinde onlar kfir kabul etmek, dier on yedi meselede ise bidat saymak lazmdr.72 Gazlnin ilim tasnifinde, er olmayan ilimlerden ilhiyat ilmi, tabiyyatn bir blm, sihir, tlsm ilmi gibi ilimler din asndan zararl olan ilimler olup; mantk, matematik, astronomi, tb, iir, tarih ve siyset ilmi gibi ilimler de ya mbah, ya da yararl olan ilimler kategorisinde yer almaktadr. zellikle mantk, onun zel ilgisine mazhar olmu ve onun almalar sayesinde mantk slmi ilimler emas ierisinde kendine yer bulmutur. Bu ilmi projede mantk, nasl din ilimlerinin metodolojik temeli saylmsa, Gazlnin ihy projesinde de ona hayat veren soluk olarak dnlmtr. Ancak felsef ilimler, Gazlnin zihniyet dnyasnda daima onlarn ilimleri(ulmuhum) olarak kalm, felsef ilimlerle tarih boyunca olumu birikim Gazl tarafndan, nebev ve tasavvuf gelenekle irtibatlandrld nispette marjinal olmaktan kmtr.73 bn Haldun ve Saaklzde ise bu konuda, Gazl izgisinde

gzkmektedirler. Bu limler de snflandrmalarn, dni ilimleri merkeze alarak yapmlardr. Yani, nakl ilimlere ilve olarak matematik, mantk, tb, ahlk ve siyset ilmi gibi ilimler genelde hsn kabul grrken; Gazl izgisindeki felsefeye ilve olarak, sihir, by, mneccimlik ve cifr ilmi ilimler ho karlanmamtr. Bu limlerin snflandrmalar da, u veya bu ekilde birbirine benzer izlenimler vermektedir. Son olarak, yntem farkllna dayal olarak yaplan ilim snflandrma ekli zerinde durmak istiyoruz ki burada ilk akla gelen isim Kinddir. O, metodolojideki farkllklarn varlk alanlarndaki farkllktan, daha ak bir ifadeyle bu alanlarla ilgili

sebepten sonucu karamayz. Bu rabta, mhede ve tecrbeye dayandrlmtr. Biz, nesnelerin birbiri ardna geldii ya da benzer hadiselerin daima birlemi halde olduklarn mhede ederiz. imdi bu, tevlyi ispat eder, balant olduunu deil. Cansz bir nesne olan ate, yanma sonucunu istihsal edecek kudretten mahrumdur; mhede, yalnzca birinin dieri ile birlikte olduunu gsterir, onun tarafndan tayin edildiini deil. Yani sonu, sebeple birlikte ortaya kar, onun iinden kmaz. Bkz. Gazl, Tehft, s. 239, 240 vd.; M. Said eyh, Gazzl, ev. Mustafa Armaan, Klasik slm Filozoflar ve Dnceleri iinde, nsan Yaynlar, stanbul 2000, s.187.
72

Gazl, el-Munkz, s. 34. Kutluer, a.g.e., s 92

73

27

alglarmzn farkllndan kaynaklandn dnmektedir. Ona gre; alglar, duyu alglar ve akln alglar olmak zere ikiye ayrlmaktadr. nk varlk, kll ve czlerden ibarettir. Kll derken, trlere nispetle cinsler, ahslara nispetle trlerdir. Czlerden kastedilen de, trlere nispetle ahslardr. Maddeye baml cz bilgiler, duyularn alanna girer. Cinsler ve trler ise, duyu ve duyu alglarnn alan dndadr. Onlar, insan nefsinin glerinden bir gcn alanna girer ki buna akl derler. Duyu organlar ahslar (czleri) alglar; dolaysyla, zihinde duyu verileri olarak tasarlanan ne varsa hepsi, duyu organlarna bal gcn, bu organlar kullanmas sonucunda meydana gelmitir. Tr ve trn stndeki varlklar ise akl vastasyla kavranr. Bu iki yolla (duyu ve akln alglaryla) geree ulamak, bir bakma kolay bir bakma zordur. nk akla gre ak seik olan bir bilginin somut kavramn arayan kimse, tpk yarasann gne ndaki ak seik nesneleri gremedii gibi, onu gremez. te metafizik alannda aratrma yapanlarn ou, metot hatasndan tr aakalmtr.74 Fizik (tabiat bilimleri) alannda aratrma yapanlar da, matematik metodunu kullandklar iin yanlmlardr. Bu metot, sadece gayr- madd varlklar alannda geerlidir. Madd olan etkilenmeye maruzdur; o, hareketli (deiken) dir. Tabiat, her hareket eden ve durann ilk sebebidir. O halde tabi olan herey madddir. Bu yzden gayr-i madd olana zg olan matematik metodunu fizikte kullanmak mmkn deildir.75 Ayn ekilde hareket edersek, matematik ilimlerinde ikn deil, ispat metodunu kullanmalyz. Eer matematikte ikna metodunu kullanacak olursak, o konudaki bilgimiz ilm deil, zann olur. Her bilgi alann dierlerinden ayran kendine zg bir metodu vardr. Aratrclarn ou, neyi nerede ve nasl kullanacaklarn bilmedikleri iin bu konuda yanlmlardr. Bazlar ikna metodunu, bazlar analojiyi (emsl), kimisi rivyeti (ahbr), kimisi duyuyu (deney), kimisi de ispat metodunu (burhan) benimsemitir. Bazs da, ya aratrma yntemine ait bilgisinin ktlndan ya da geree ulaan yollarn ok olmasn arzuladndan dolay olsa gerek bunlarn hepsini kullanmtr. Bize gelince, her alanda yaplmas gerekeni yapmalyz. Matematik alannda ikna metodunu, metafizik alannda duyu ve analojiyi, tabiat ilminin ilkelerinde kyas, belaatta ispat ve ispatn ilkelerine ait
Knd, Kitb fil-Felsefetil-l (lk Felsefe zerine), ev. Mahmut Kaya, Klasik, stanbul 2003, 13-14.
75 74

A.g.e., s. 15.

28

bilgilerde, ispat metodunu kullanmamalyz. Bu artlara riyet edersek amacmza ulamak kolaylar; bunlara aykr hareket edecek olursak
76

amacmz

gerekletirmede hataya deriz ve istediimizi elde etmede zorlanrz.

slam dncesinde muhtelif amalar iin yaplm baz ilim tasnifleri, Farbde olduu gibi bilgi verici, bilginin karakteri ve amacna ynelik olarak; bn Sinnn tasnifindeki gibi, ontolojik (varlksal); Gazl, Takprlzde ve Saaklzde de olduu gibi, eitim ve retimde belirli bir plan, program ve metodolojiye dayal olarak; yine Gazl, bn Haldun ve Saaklzdede olduu gibi, yarar-zarar bakmndan ve son olarak, Knd (801-866) nin tasnifindeki gibi, ilimlerde uygulanan yntem farkllndan hareketle yaplm olan deiik tasnif ekilleridir.

76

A.g.e., s. 16.

29

I. BLM: SAAKLIZDENN HAYATI VE ESERLER A-Hayat Hem Osmanl ilim ve kltr hayat, hem de yaad blge ve dnem bakmndan olduka nemli bir yere sahip olan Saaklzdenin hayat hakkndaki bilgilerimiz olduka snrldr. Temel kaynaklarda, onunla ilgili verilen bilgiler olduka sathi ve snrldr. Mellifin kendi yazm olduu onca eserde de, bu yndeki zorluu ama konusunda kayda deer bir bilgi mevcut deildir. Buna karlk daha ok halk arasnda dolaan rivyetlere dayanan ve efsnev bir portre oluturan geni bir literatrn olutuu da grlmektedir. Meydana gelen bu birikimin pek ou, sahih kaynaklarla teyidi mmkn gzkmeyen ve kimi zaman da kesin tarih kaynaklarla elien mlumat tr ifdelerdir.1 Saaklzde lakabyla bilinen mellifimizin tam ad, Muhammed b. Eb Bekr el-Maradir.2 Mellifin Mara olarak nitelenmesi, doduu yer olan Mara vilyetine; Saaklzde nam ise ilesine nisbetledir.3 Saaklzde ifadesi, glgelik, emsiye anlamna gelen saak kelimesi ile, kken olarak Farsa olan ve Trkede oul anlamna gelen zde kelimesinin birlemesinden meydana gelmi olup, literal olarak limlerin glgesinin olu anlamna gelmektedir. Terkb olarak bu ismi, byk lim, stad, otorite eklinde ifade etmek mmkndr. Bu anlamyla Saaklzdenin, geni bir ilme sahip olduu anlatlmak istenmektedir.4

Saaklzde ile ilgili bu tr rivyetler iin bkz., Besim Atalay, Mara Tarihi ve Corafyas, stanbul 1973, s. 131; Tahsin zcan, Maral Bir Osmanl Alimi: Saaklzde Mehmed Efendi ve Eserleri, I. Kamramanmara Sempozyumu, Kahramanmara 2004, s. 53; Yaln zalp, Evliy Menkbeleri ve Saakl Merhum, Saaklzde Vakf Arivi; Necmettin Gevri, Saaklzde Muhammed bn Eb Bekr El Mara Ve Bir Kadiri czetnamesi, Madalyal Tek ehir Kahramanmara, Kahramanmara 2001, s. 58, 59 vd. Bursal Mehmed Tahir, Osmanl Mellifleri, Ankara 2000, I, s. 325; smil Paa el-Badd, Hediyyetl-rifn Esmul-Mellifn ve srul-Musannifn, stanbul 1955, II, s. 322; Mehmed Sreyy, Sicill-i Osmn, stanbul 1308, IV, 233.
3 2

zcan, a.g.e., s. 53.

Saaklzde, a.g.e., s. s. 51, 52; Cemal Arman, Maral aaklzdenin lme Verdii Deer Ve Eitimde Verimlilii Artrmak in ngrd Pedagojik Kurallar, I. Kahramanmara Sempozyumu, Kahramanmara 2004, s. 943.

30

Saaklzdenin doum tarihi hakknda kaynaklarda, zerinde ittifak edilmi kesin ve net bir kayt yoktur. Ancak eserlerinde geen baz ifadeler onun, hicr 11. asrn 3. eyreinin sonlar veya 4. eyreinin balarnda (H. 1070-1080/1650 civarlarnda) doduu tahmin edilmektedir.5 Saklzdenin babas Eb Bekir Efendinin Maral olduu, burada ikmet ettii ve ehirdeki cmilerden birinde imamlk yapt ifade edilmektedir. Eb Bekir Efendinin XVII. yzyln sonu ile XVIII. yzyln balarnda yaad

kaydedilmekle birlikte kaynaklarda nerede ve ne zaman veft ettiine dair yine zerinde ittifak edilmi kesin bir bilgi verilmemektedir.6 Maranin dier aile fertleri hakknda da fazla bilgi yoktur. Kendisinin kaleme ald Velediye7 isimli risleden, bu ahsn kendi olu olduu rivyet edilse de, bu konuda da tam bir kesinlik yoktur. Kaynaklarda, Saaklzde ilesine mensup Osman Efendi isimli bir zattan daha bahsedilmektedir. Osman Efendinin, Marata bir sre ilim tahsli yaptktan sonra irat ve eitim faaliyetlerini aralksz olarak srdrd ve mrnn son yllarnda Ofun ve zellikle aykarann Paan kyne giderek buradaki halkn mslman olmasn salad ve burada veft ettii, kabrinin de bu kyde bulunduu rivayet edilmektedir. Bu nedenle Paan kyne Maral adnn verildii de ifade edilmektedir.8 lim ve irfna kar derin bir muhabbet ierisinde olan Saaklzde, ilk ilim tahslini de doduu yer olan Marata9 bulunan ulemdan almtr.10 Daha sonra srasyla Tibyn Tefsri mtercimi Tefsr Mehmed Efendi (.1698) ve Drendev Hamza Efendiden dersler almtr. Baz kaynaklarda Tibyn Tefsri mtercimi ile eyhlislm Debbazde Mehmed Efendi kartrlarak, Saaklzdenin ilim tahsili
Saaklzde, Chdil-Mukl, Dirse ve Tahkk, Slim Kuddr el-Hamd, Umman (rdn), 1422/2001, s. 14-15.
6 7 8 5

zcan, a.g.e., s. 53. Saaklzde, Velediye, stanbul 1274 h, s. 20.

Mehmet Gnaydn, Saaklzde eyh Osman Efendi, Drt Mevsim Marader, stanbul 2004, say:2, s. 62-63.

Mara bu dnemde olduka canl bir ilim ve kltr merkezi konumundadr. Beldede pek ok medrese vardr ve buralarda nl limler ders vermektedir. Daha fazla bilgi iin bkz., Chdil-Mukl, s. 12,13 vd. Osmanl Mellifleri, I, s. 325.

10

31

iin stanbula ve hatta Kayseriye gittii rivyet edilmektedir. Ancak bu her iki bilgi de dorulanamamtr.11 Onun, Darendev Hamza Efendiden ders almak iin Malatyaya gitmi olduu ise kesindir.12 Malatyadan dndkten sonra, memleketi Marata bir mddet kalan aaklzde, daha sonra ama gider ve ilim tahslini burada srdrr. Burada bulunan, zamann byk limi Abdlgn Nabls (1640-1731)den tefsr, hadis ve tasavvuf alannda dersler almtr.13 Yine kaynaklarda Abdulgn Nablsden iczet ve hilfet ald, Tark- Kadiriyye ve Nakbendiyye erkn zere yetitii, zahir ve batn ilimleri ikmal ettikten sonra Maraa dnd kaydedilir.14 Maraa dndkten sonra Saaklzdenin ilk giriimi ders vermek olur. Ancak o, burada, bir yandan ders verirken dier yandan dni ilimlerin pek ok alanyla ilgili eserler telif etmitir. Kendisine yzn zerinde eser atfedilmektedir. Bunlarn ummi bir listesini aada vereceiz. Baz kaynaklardaki elikili ifadelere ramen Saaklzdenin lm tarihi ile ilgili olarak 1150/1732 yl, daha kesin bir tarih izlenimi vermektedir.15 Az nce ifade ettiimiz gibi, bu tarihe uymayanlar da vardr. rnein Corci Zeydan, Saaklzdenin lm tarihi olarak 1154/1741 yln iret ederken16, Sicill-i Osmande bu tarih 1155/1742 olarak verilmekte17 ve hatta kaytlarda, 1256/1809 tarihinden sonrasna bile iret edilmektedir.18 Kaynaklarda mezarnn Mara
11 12 13 14 15 16 17 18

zcan, a.g.e., s. 54. Osmanl Mellifleri, I, s. 325. A.g.e., s. 325. zcan, a.g.e., s. 54. Osmanl Mellifleri,I, s. 326 Corci Zeydan, Trhu dbil-Lgatil-Arabiyye, Beyrut 1983, II, s. 344. Sicill-i Osman, IV, s. 233.

Necmettin Gevri, Saaklzde ile ilgili olarak bir kadiri iczetnamesi yaynlamtr. Bu icazetnamede mellifin tarkat ve tasavvuf ynyle ilgili olarak birtakm bilgiler verilmekte ve Saaklzdenin lm tarihi ksmna gelindii zaman, tarkat iczetnmesinin verili tarihi ise 1256/1809 yln gstermektedir. Buna gre Saaklzdenin bu tarihten sonra vefat etmi olmas gerekir diyerek ilgin bir tarih ortaya atlmaktadr. Bu tarih, Saaklzdenin vefat tarihi ile ilgili olarak verilen kaytlarn en ularnda bir tanesidir. Biz burada verilen tarih ve bu arada ilgili iczetnmenin, bizim zerinde altmz Saaklzde ile bir ilgisinin olmadn dnmekteyiz. nk bu tarih, bizim zikrettiimiz temel bavuru kaynaklarnn verdii tarihlere hayli uzaktr. Ayrca Gevher, Saaklzdenin lm tarihini verirken, sadece ilgili iczetnameye atfta bulunmaktadr. (Bu

32

ehrinin kble tarafnda olduu ifade edilmektedir ki, bu mezarln ad eyh dil Mezarl olarak bilinir. Sicill-i Osmnde mezarnn skdarda olduu kaydedilmektedir; ancak Mara iret eden rivyet gibi, bu rivyette doru deildir. Yaplan aratrmalar, Saaklzdenin mezarnn Gaziantepte bulunduu fikrinin daha doru olduu anlalmaktadr.19 Saaklzdenin ders ald hocalar olarak Hasan el-Mara, Darendev Hamza Efendi, Abdlgan en-Nabls ve Tefsr Mehmed Efendi el-Ayntb gibi limlerin isimlerini sayabiliriz.20 Mellif, bu limlerin her birinden tefsirden hadise, fkhtan tasavvufa ve kelmdan mantk ilmine kadar ok geni ve muhtelif alanlarda ilim tahsili grm ve bu ilim dallarnn ounda eserler telif etmitir. Saaklzde zahir ilimlerde olduu kadar, btn ilimlerde ve zellikle de tasavvuf ilminde olduka maharet kazand rivyet edilmektedir. Onun tasavvuf konusundaki ba hocas Abdulgn en-Nablsdir. Ondan bu konuda iczet ve halfelik ald ve tasavvuf erbb arasnda yksek mertebelere ykseldii ifade edilir. Tasavvuf konusunda eletirel yaklaanlara kar, ksa akl sahipleri, ekbire dil uzatmaktan saknsnlar21 diyerek kar duruunu ortaya koymaktadr. Osmanl ulems arasnda nemli bir tartma konusu olan, zikr esnasnda raks ile ilgili kaleme ald eserde konuyla ilgili olarak yle demektedir: Zikr esnasnda raks haram deildir; nk bunun haramlna medhal yoktur, ancak zikirde edep seknedir.22 Saaklzde, medreselerin dar zihniyetinden ikyet ederek lzumsuz hiye ve talikler yerine, renci iin faydal olan klasik kitaplarn vcda getirilmesi

konuda daha fazla bilgi in bkz. Necmettin Gevri, a.g.e., s. 58-63.) Bu konu bile, Saaklzde ile ilgili ifh olarak zikredilen grlerin shhati konusunda yeterli bilgi verir niteliktedir.
19

Gaziantepte, Saakl Mahallesinde trbesi bulunduu belirtilmektedir. Oftaki trbenin ise, Osman Efendiye ait olduu anlalmaktadr. Kahramanmarata Saaklzde Mehmet ve Osman Efendilerin isimlerini yaatmak amacyla 1993te Saaklzde Kltr, Eitim ve Dayanma Vakf adyla bir vakf kurulmutur. Bu vakfn WEB sitesinde Saaklzdenin Kilise yapt bir gezi srasnda Antep civarnda vefat ettii ve mezarnn Antepte bulunduu belirtilmektedir. Ayrca bkz. zcan, a.g.e., s. 54-55. Chdl-Mukl, s. 17-18; zcan, a.g.e., s. 55. Osmanl Mellifleri, I, s. 325. zcan, a.g.e., s. 55.

20 21 22

33

gerektiine inanmaktadr.23 Ayrca medreselerde okutulan dersleri ve kitaplar eletirerek yeni bir usl ve proram nermektedir. Tertibul-Ulmu da, kaleme al maksatlarndan birisi budur.24 B-Eserleri Saaklzde tefsr, fkh, kelm, tecvd, kraat, mantk, mnazara ve edebiyat gibi muhtelif alanlarda pek ok eser vcda getirmitir. Osmanl Mellifleri, onunla ilgili olarak 30 civarnda eser ismi zikreder. Chdil-Muklde ise, eseri tahkk eden Slim Kuddr, Saaklzdenin eserlerinin saysn 65 karmaktadr. Bunlarla birlikte muhtelif ktphanelerde yer alan kataloglarda zikredilen eserlerleri gz nne aldmz zaman, ona nisbet edilen eser saysnn 100 at grlmektedir. Bununla birlikte bu eserler ve saylar hakknda baz glkler de mevcuttur. Bunlardan birisi, onunla ilgili eserler ve bunlar zerine yazlan erh ve hiyelerin pek ounun bir deerlendirilmeye tabi tutulmam olmas yanl okumalara neden olmaktadr. Bu da, ilgili eser ve mellife nisbetinde glkler ortaya karmaktadr. Ayrca ktphanelerdeki katalog dzeninin yeterince salkl olmamas da, eserlerin tespiti ile ilgili almalar daha da gletirmektedir. Bizim aratrmalarmz neticesinde elde ettiimiz veriler dorultusunda Saaklzdeye nisbet edilen eserler ilim dallarna gre u ekildedir:

a-Felsefe ve Manta Dir Eserleri 1-Risle fil-Felsefe (Felsefe Hakknda Risle) Felsefe ile ilgili olarak Saaklzde bu rislede de, Tertbul-Ulmda ortaya koyduu menf tavrn srdrr. Bu dorultuda, zellikle Gazlnin el-Munkzna atflar yaparak, felsefe ve filozoflar zemmeder. Ayrca yine tefsr ve hadis ilmi gibi nakl ilimleri n plana alrken, felsefeyi eriat asndan sakncal bulmaktadr. Eserin yazma bir nshas; Sleymaniye Ktp., Abdullah elebi, nr: 408de, vr. 117-119 olarak kaytldr. 2-Risle fit-Tan fil-Felsefe ve Ktbil-Hikme (Felsefe ve Felsefe Kitablarn Knama Hakknda Risle)
23 24

Hilmi Ziya lken, Uyan Devirlerinde Tercmenin Rol, lken Yaynlar stanbul, 1997, s. 309. zcan a.g.e., s. 56.

34

Saaklzde bu rislede de, felsefe ve filozoflarla ilgili ar eletiriler getirir. Burada el-Munkzn filozoflarn kfrle itham edilen ksmlarna atfta bulunarak, kendilerinin Allh yolunda ve Muhammed olduklarn, filozoflarn ise akllarna gre hareket ettiklerini ifade eder ve szlerini yle srdrr:akln kurallarn kelmclarn kitaplar ihtiv eder. Biz mriklerin akdelerini tedrs etmek ve kfirlerin samalklarna dalmaktan uzaz.25 Bu rislenin yazma bir nshas; Sleymaniye Ktp., ehzade Mehmed, nr: 110/15de, vr. 231-235 eklinde kaytldr. 3-Rislei Vaziyye (Vaziye Rislesi) Bu risle, Takvimhnei mirede (stanbul-h.1275) baslm olup, bunun bir nshas, TDV slm Aratrmalar Merkezi (SAM), nr: 82934de mevcuttur. Ayrca yazma bir nshas, Adana l Halk Ktp., nr. 143de, vr. 131a-134b olarak bulunmaktadr. 4-erhul-sagoji (sagoji erhi) Eser mantkla ilgili olup, sagoji zerine yazlm bir erhtir ve bunun yazma bir nshas; Sleymaniye Ktp., Fatih, nr: 3233de, vr. 14-18 olarak kaytldr. Bu nsha Hafz Osman b. Mustafa tarafndan istinsah edilmitir. Ayrca yine Sleymaniye Ktp.de erhu sgoci adyla bir baka nsha mevcuttur.26 ChdilMuklde, yine sagoji zerine yazlan bir talikten bahsedilir ki27 ileride ona deineceiz. 5-erhur-Risletil-Kys fil-Mantk (Mantkda Kyas Rislesinin erhi) Mantk ilmine ait bu eser, Mus el-Kelm el-Behlivnnin (.1113/1701) rislesinin erhidir. Bu eserin matbu olduu ifade edilmekte olup28, matbu bir nshas (stanbul-h.1281), Mektebetl-Ezheriyye, Haseneyn Paa (6045), nr: 1587de, bir mecmua iinde bulunduu kaydedilmektedir.29 6-erh-u Selmetil-Kulb f Isbtl-Matlb (Taleb Edilenin sbt Hussunda Kalplerin Kurtuluuna erh)
25

Saaklzde, Risle fit-Tan fil-Felsefe ve Ktbil-Hikme, Sleymaniye Ktp. (ehzde Mehmed), nr: 110/15de, vr. 235. Bkz. Sleymaniye Ktp., Fatih, 3235/3. Chdil-Mukl, s. 26. Hayreddin ez-Zirikli, el-Alm, Drul-Ilmi lil-Melyin, Beyrut 1984, VI, s. 60. Chdil-Mukl, s. 36.

26 27 28 29

35

Bu erhin yazma bir nshas; Darul-Ktbil-Msriyye, nr: 3865Cde bir mecmua iinde, vr. 50-54 olarak kaytldr.30 7-smetl-Ezhn f Ilmil-Mzn (Mantk lmi Konusunda Zihinlerin Korunmas) Mantk ilmine dir bu eserin pek ok yazma nshas bulunmaktadr. Bunlar; zmir Mill Ktp., Yazmalar Katalou, nr: 430, vr. 104a-105b; ayn ktphanede, nr: 959, vr. 41b-44a; Kayseri Raid Efendi Ktp., nr: 26907/15, vr. 72b-75a; Beyazt Devlet Ktp., Beyazt, nr: 8038, vr. 93b-95a olarak kaytldr. 8-Talk al sagoc li Esriddnil-Ebher (Esriddnl-Ebhernin sgojisi zerine Talik) Mantkla ilmine dir bu eser, Saaklzdenin, sgoji zerine yazd bir taliktir.31 9-Tehzbul-Mantk (Mantn zeti) Adndan da anlalaca gibi mantk ilmininin zetlendii bu eserin yazma bir nshas; Sleymaniye Ktp., Harput, nr: 271de, 269 vr. olarak kaytldr.

b-Kelm lmine Dir Eserleri 1-Nerut-Tevl (In Yaylmas) Kelm ilmine dir bu eser hakknda Saaklzde, Tertbul-Ulmda, bu eseri telif ettikten sonra Gazl gibi kendisinin de kelm ilminden ruc ettiini32, kelm ilminden herhangi bir emre kalmamas iin bu eserin btn nshalarn dahi yakmay denediini, ancak buna g yetiremediini ve bundan dolay Allha tvbe ettiini syler.33 Hayreddin ez-Zirikli bu eser hakknda, Beydvnin, Tevlsinin erhi olduunu ifade eder.34 Eser, Msrda (Mektebetl-Ulmil-Asriyye-m.1924) baslm olup, bunun bir nshas A.. lahiyat Fak. Ktp., nr: 10355te kaytldr. Eserin ayrca yazma bir nshas Sleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr: 1290da, 132 vr. olarak bulunmaktadr. Bu nshay Dervi brahim el-Girid istinsah etmitir. Yine
30 31 32

Ayn yer. Fihris Drul-Ktbil-Msriyye, I, 164den nakille Chdil-Mukl, s. 26.

Saaklzdenin beyanlarnn aksine, Gazlinin kelam ilminden rc etmediini kelm ilmiyle ilgili blmde deindiimiz iin burada tekrar etmek istemiyoruz. Tertbul-Ulm, s. 214. el-Alm, s. 60

33 34

36

yazma olarak bir baka nshas, Koca Ragp Paa Ktp., nr: 818de, vr. 2+62-159 eklinde mevcut olup, bu nshay da Muhammed b. Ali b. Ahmed, h.1132de istinsah etmitir. Ayrca bu eserle ilgili Mstakimzde Sadeddn Sleyman Efendi, Makle f Nerit-Tevli li-Saaklzde adnda bir makle yazmtr (h.1191). Bu makle ise, .. Merkez Ktp., nr: 9329da mevcuttur. Nerut-Tevlnin daha pek ok yazmas bulunmaktadr. Bunlar Sleymaniye Ktp., H. Hsn Paa, nr: 1138de, 127 vr.;Yozgat, nr: 697de, vr. 223-253; Pertevniyal, nr: 508de, 99 vr.; Kl Ali Paa, nr: 1039da, vr. 61-116 olarak kaytldr. Bu son nshay Hafs Osman el-Uk istinsah etmitir. Bunlardan baka Nuruosmaniye Ktp., nr: 2226da, 149 vr.; Beyazt Devlet Ktp., nr: 3052de, 127 vr; Isparta arkikaraaa le Halk Ktp., nr: 36da, 237 vr.; Ktahya Vahid Paa Ktp., nr: 283de, 135 vr.; Kayseri Raid Efendi Ktp., nr: 467de, vr. 1b-81a eklinde yazma olarak bulunmaktadr. Burada geen son nshay da, Seyyid Osman b.Seyyid Abdurrahman istinsah etmitir. 2-Tahkkul-mn (mann Hakkati) Chdil-Muklde, Risletl-mann sonunda bu esere atfta bulunulduu, ancak esere ulalamad ifade edilmektedir.35 Ancak bunun aksine eserin yazma bir nshas, Sleymaniye Ktp., Giresun Yazmalar, nr: 3577de, vr. 87a-89a olarak kaytldr. Eserde man ve kfr kavramlarnn analizi yapldktan sonra, kfr halinin hangi durumlarda vaki olaca, bunun sonunda tvbenin nasl yaplaca ve tasdik konusu gibi meseleler tartlmaktadr. 3-Risletl-man (man Rislesi) Eserde, man ve kfr kavramlarnn analizi yaplmaktadr. Bu erevede mellif, tahkki man, takldi man, kfr, tasdk, dil ile ikrr kalb ile tasdk gibi ifadelerin anlam ve bunlar arasndaki farklarn neler olduu zerinde durduktan sonra btn bunlarn hiret iin ne anlam ifade ettiine dikkat eker.36 Eserin yazma bir nshas; Sleymaniye Ktp., Yazma Balar, nr: 314/1de, vr. 1b-5b olarak kaytldr. Ayrca ayn eser olduunu dndmz Risle f Hakkl-man velKfr adyla bir baka nsha; Sleymaniye Ktp., Fatih, nr: 1266da, 8 vr. olarak kaytldr. 4-Reddl-Cell (Celle Reddiye)
35 36

Chdil-Mukl, s. 25. Saaklzde, Risletl-man, Sleymaniye Ktp. (Yazma Balar), nr: 314/1, vr. 1b-2b.

37

Saaklzde, bu eserin hemen banda, Cellin erhul-Akidil-Akdiyye adl eseri ile, Hocazadenin erhut-Tarka adl eserinde baz kelime hatalar bulduunu, bunun zerine Reddl-Celli kaleme aldn ifade eder. Hatta bu almasn iki bab halinde yazdn, bunlardan ilkini Celle, dier bab da Hocazdeye tahsis ettiini ifade eder.37 Bu eserin yazma nshalar; Sleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr: 1115de, vr. 76-97; Esad Efendi, nr: 5384de, vr. 33-46; Fatih, nr: 5395de, vr. 48-51 olarak mevcut olup, son nsha Abdsselm et-Trnov tarafndan istinsah edilmitir. Yazma olarak bir baka nsha Adana l Halk Ktp., nr: 894de, vr. 23b-35a eklinde bulunmaktadr. Ayrca bu eserin Risle Reddl-Cell f erhil- Akidil-Adudiyye ve Hocazde f erhit-Tarkat adyla bir baka nshas Asker Mze Ktp., nr: 11161de, vr. 98a-108b eklinde kaytldr. 5-Hiyet al erh- Dibcetit-Tarkatil-Muhammediyye (Tarkat Muhammediyenin Dibcesinin erhi zerine Hiye) Bu eser, Reddl-Celli ele alrken ifade ettiimiz gibi Hocazdenin Tarkat- Muhammediyye erhinde ele ald baz meselelere itiraz olarak kaleme alnmtr.38 6-Risletn f Hakkatil-nsn (nsann Hakkat Hakknda Bir Risle) Saaklzde bu rislede insann hakkatinin, cismi kesf, cismi latf ve ruh olmak zere eyden mrekkeb olduunu ifade eder. Buna gre cismi kesf insann fiziksel ynn, cismi latf uyku halinde bedeni terk eden fakat bedene bal olan yn, ruh ise cismi kesf ile cismi latf arasnda irtibat salayan ve emir leminden gelen boyutunu oluturur. Cesed, hastalk veya bakaca bir eyle lrse, cismi latf ruha dner. Cismi kesfin yok oluu, mmin ya da kfirde ayn kevn kanunlara tbidir. Ancak, evliy ve ehidler gibi Allaha yakn olan baz kiiler iin bu kanun ilemeyebilir. Mellif daha sonra, mmin ve kfirle ilgili hiret hallerine geer ve burada grlerini hadislerle de destekleyerek mesele zerindeki fikirlerini anlatmaya devam eder.39 7-Rislet rdei Cziyye (Cz rade Hakknda Risle)

37 38 39

Saaklzde, Reddl-Cell, Sleymaniye Ktp. (Esad Efendi), nr: 1115/7, v. 78. Osmanl Mellifleri, I, s.326; Chdil-Mukl, s. 28. Saaklzde, Rislet f Hakkatil-nsn, Sleymaniye Ktp. (Esad Efendi), nr: 1115/1de, vr. 76.

38

Saaklzde, bu eseri blme ayrr ki, bunlar; mukaddime, maksad ve htimedir.40 Bunlarn da kendi iinde muhtelif fasllar vardr. rnein mukaddimenin sekiz fasl olup, birinci faslda, Allhn her eyi yaratt meselesi, ikinci faslda, varlk, araz ve cevher kavramlargibi konular fasllar halinde ele alnr. Bu rislede mellif daha ok cnin Mevkf ve S. erif Crcnnin erhulMevkfna atf yaparak meseleyi ortaya koyar. Bu eserin yazma olarak nshalar; Sleymaniye Ktp., Pertev Paa, nr: 648de, vr. 1a-3a; Hac Mahmut Efendi, nr: 5819da, vr. 5-7 olarak kaytldr. 8-Risle f Kelimetit-Tevhd (Kelime-i Tevhid Hakknda Risle) Dili Trke olan bu eserde, nce Allhn isimleri zerinde durulmaktadr. Bu erevede Allhn on sekiz bin isminin illetinin karl, on sekiz bin lem ve bunlara karlk lemin btn zelliklerini tayan insan vardr. nsann asl illeti ise, Tevhdullh olup, bu da on sekiz bin illeti ihtiv eder. Bylece her bir insan on sekiz bin lemi ierir. Bu ynyle bu rislede ilenen insan-lem ilikisi, Farbnin lem byk insan, insan kk lem fikrini hatrlatr. Eserin yazma bir nshas; Sleymaniye Ktp., H. Hsn Paa, nr: 1194de, vr. 56-68 eklinde kaytldr. 9-Hiyetn Hiye) Eserde, slma gre gayb konusu ele alnmaktadr. Bu erevede mellif, gayb yalnz Allhn bilebileceini, ancak sihir yapanlar da, bu konuda bazen isabet ettirseler bile, onlarn tamamen yalan sylediklerini ifade eder. Ayrca ilham kavram zerinde de duran mellif, ilhmn mmin ile birlikte kfire de gelebileceini, ancak onun ilhmnn din d ilham olduu iin hakkati ifade etmeye yetmeyeceini syler. Eserin yazma bir nshas; Sleymaniye Ktp., Laleli, nr: 3659da, vr. 113-137 olarak kaytl olup, bu nsha mellif nshasdr. Ayrca Gaybiyye adyla Sleymaniye Ktp., Hamidiye, nr: 1442de, vr. 99-117 olarak bir baka nsha kaytldr. 10-Hiyetn al erhs-Sad lil-Akidin-Nesefiyye (Nesef Akidi le lgili Sadddn Taftaznnin erhi zerine Hiye) Konusu genel olarak ehli snnet akidi olan bu eser, et-Taftaznin erhulAkidin-Nesefiyye adl eserine Saaklzdenin yazm olduu hiye olup, Hiyet
40

aler-Risletil-Gaybiyye

(Risletl-Gaybiyye

zerine

Saaklzde, Rislet-rdei Cziye, Sleymaniye Ktp. (Hac Mahmud Efendi), nr: 5819/2, v. 5.

39

Saaklzde al erhi lit-Taftazani adyla lmiye Yaynlar (Msr-h.1329) tarafndan baslmtr. Ayrca esrin yazma olarak, Kayseri Raid Efendi Ktp., nr: 531, 55 vr. olarak bir nshas daha vardr. Bu nsha Abdurrahman b. Muhammed tarafndan istinsah edilmi olup, yazs nesihtir. 11-Hiyetn al erh-i Metl (erhul-Metl zerine Hiye) Kelm ilmine ait olan bu eserden grebildiimiz kadaryla sadece Osmanl Melliflerinde sz edilir.41 12-Hiyet- al erhi Mevl Hayl ve Kul Ahmed al erhi AkidinNesefiyye veTaftazaniyye (erhi Akidin-Nesefiyye ve Taftazniyyenin erhi zerine Kul Ahmed ve Mevl Haylnin erhi zerine Hiye) Kelm ilmine dir bu eserin yazma nshalar, Konya Blge Yazma Eserler Katalou, nr: 179; Koca Rgp Paa Ktp., nr: 734; Sleymaniye Ktp., Laleli, nr: 2184; Kprl Ktp., Mehmed sm Bey, nr: 211; Tire Ktp., Necip Paa Vakf, nr: 156; Millet Ktp., Ali Emir Arab, 1245, 1246 ve 1262de bulunmaktadr.42 13-Risle f sbt- Azbil-Kabr (Kabir Azbnn sbt Hakknda Risle) Eserde, adnda da anlalaca zere kabir azbnn varl meselesi tartlmakta olup, muhtelif yazma nshalar vardr. Bunlar, Kayseri Raid Paa Ktp., nr: 29907de, vr. 63b-64b; Sleymaniye Ktp., ehid Ali Paa, nr: 2787de, vr. 92-93 olarak kaytldr. Bu son nsha Yusuf el-Kilis tarafndan istinsah edilmitir. 14-Risle-i Teehhd (Teehhd Rislesi) Bu rislenin yazma bir nshas; Adana l Halk Ktp., nr: 143de, vr. 131a-134b olarak kaytldr. 15-Rislett-Tekbr (Tekbir Rislesi) Eserin yazma bir nshas; Adana l Halk Ktp., nr: 774de, vr. 134b-138a olarak kaytldr. 16-Risle f Tecddil-man (man Tazeleme Hakknda Risle) Chdil-Mkli tahkk eden Slim Kaddr, Saaklzde, bu eserini, musr Harpt iin kaleme aldn zikretti demektedir.43 erhu Risletil-Harpt f
41 42 43

Osmanl Mellifleri, I, s. 327. Osmanl Mellifleri, I, s. 327; Chdil-Mukl, s. 28. Chdil-Mukl, s. 31.

40

Hakkatil-man vel-Kfr adyla, Sleymaniye Ktp., Fatih, nr: 5355teki eser bu eserdir. Eser, Risle fil-man adyla, Amasya Beyazid l Halk Ktp., nr: 1511de, vr. 189a-191a; Adana l Halk Ktp., nr: 894de, 121b-123b; Sleymaniye Ktp., H. Hsn Paa, nr: 1171, vr. 63-64; Osman Huldi, nr: 27de, vr. 232b-234b eklinde mevcuttur. Ayrca eserin daha baka yazmalar Sleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr: 3573; Kl Ali Paa, nr: 1031, vr. 67-69; Pertevniyal, nr: 96, vr. 144-146; Yazma Balar, nr: 314, vr. 1b-5b; Giresun Yazmalar, nr: 3582de, 5b-7b olarak kaytl olup bu nsha, Hseyin Olu Ahmed Efendi tarafndan 1754 ylnda istinsah edilmitir. Bunlardan baka bu rislenin; Manisa l Halk Ktp., nr: 1650/2de, vr. 39-40; Antalya Elmal Halk Ktp., nr: 2832de, vr. 184a-186a ve nr: 2832de, 41b-42a eklinde yazma nshalar mevcuttur. Yine rislenin bahsi geen son nshas, ermikli mer tarafndan 1745de istinsah edilmitir. 17-Risle f arh Kavle al-Birgiv varl kendindendir (Birgivnin varl kendindendir Szn erhetme Mahiyetinde Risle) Saaklzde, bu eseri , Birgivnin, Rislett-Trkiyyesinde geen, Allhn varl kendindendir, gayrndan deilvarlnn evveli ve hiri yoktur ifadesini aklama sadedinde kaleme aldn syler.44 Eserde, Allhn varlnn, lemin var olmasyla bir ilgisinin olmad, dolaysyla kadm olduu anlatlr. Zaman zaman S. erif Crcnnin, erhul-Mevkfna atfta bulunarak fikrini oluturan mellif, Allhn kadm olmasyla ilgili bu kanaatinin din bir zorunluluk olduunu ifade eder. Ayrca bu rislenin, Risle f Vcdih Tel ve Kymih bi-Ztih ve Risle f zh- Kavlil-Birgiv, Varl Kendndendir, Gayrdan Deil eklinde geen nshalar da vardr. Bunlar; Millet Ktp., Ali Emir Arab, nr: 4354de, 90 vr.; Adana l Halk Ktp., nr: 744, 62b-72b eklinde kaytl olan muhtelif yazma nshalardr. 18-Rislei Sfat Hd (Allhn Sfatlarna Dir Risle) Bu rislenin yazma bir nshas, Adana l Halk Ktp., nr: 143de, vr. 130b olarak kaytldr. 19-Rislets-Simr f Ilmil-Akid (Akid lminin Faydasna Dir Risle)

Saaklzde, Risale f arh Kavlil-Birgiv varl kendindendir, Sleymaniye Ktp. (Giresun Yazmalar), no: 109/5, vr. 7b-8b.

44

41

Bu rislenin yazma bir nshas; Risle fil-Akid adyla, zmir Milli Ktp., Yazmalar Katalou, nr: 1754de, vr. 59a-b; Rislets-Simr f lmil-Akid adyla da, Adana l Halk Ktp., nr: 40da, vr. 182b-225a olarak kaytldr. 20-Risletn f Ilmil-Kelm (Kelm lmine Dir Risle) Kelm ilmine dir olan bu rislenin Risle fil-Kelm adyla Kayseri Raid Efendi Ktp., nr: 26907/18de, vr. 89b-98b eklinde yazma bir nshas vardr. Bu nsha mer b. Abdullah tarafndan h.1200de istinsah edilmitir. 21-Risletl-mkn (mkn Rislesi) Bu rislenin yazma bir nshas; Sleymaniye Ktp., Hac Mahmud Efendi, nr: 6326, 8 vr. olarak kaytldr. 22-Hiye al Risletit-Tenzhat (Rislett-Tenzhat zerine Hiye) Mellif, esere Allhn varl konusunu ele alarak balar. Bu erevede Saaklzde, S. erf Crcnnin erhul-Mevkfna atfta bulunarak, Allhn sfatlarn zt ve fil olarak ikiye ayrr; Onun zat sfatlarnn, yani zatnn tamamen zaman d olduunu, ancak fil sfatlarnn ise zamanla olduunu ifade eder. Hatta mellif bu son ifadeye dayanak olarak, Rahmn Sresinde, Gklerde ve yerde olan kimseler her eyi ondan isterler; O, her an kint tasarruf etmektedir.45 eklinde geen yeti zikrederek, kinat zerindeki bu tasarrufun, Allhn fil sfatlarnn neticesinde cereyan ettiini ifade etmektedir. Eserin yazma nshalar, Sleymaniye Ktp., Atf Efendi, nr: 1268de, vr. 43-90; Nuru Osmaniye Ktp., nr: 2139/1de, varak 1b-59b; Sleymaniye Ktp., Laleli, nr: 3659/2de, vr. 37-75 olarak kaytldr. 23-Byetl-Mrted li Tashh-il-Ezdd (Ztlklar Giderme Konusunda Mrtedin Tavr) Chdil-Muklde, eserin Sleymaniye Ktp., nr: 3/53de bir nshasnn bulunduundan bahsedilmekte, ancak ne eserin ierii ne de kaytla ilgili herhangi bir ayrnt verilmemektedir.46 c-Mnzara lmine Dir Eserleri 1-Takrrul-Kavnnil-Mtedvile lminde Cri Olan Usllerin Beyn)
45 46

Ilmil-Mnzara

(Mnazara

55/Rahmn, 29. Chdil-Mukl, s. 25.

42

Saaklzdenin, mnazara ilmine temel tekil eden ilk eseri budur. nk kendisinin Tertbul-Ulmda da bahsettii gibi, nce bu eseri Velediye adyla zetlemi, mteakiben bu zete de bir erh yazmtr. Dolaysyla farkl ktphanelerde bu eser, baz farkl isimlerle zikredilse bile, mellifin mnzara ilmine ynelik ilk telif eserinin bu olduu gzkmektedir. Eserin yazma ve matbu pek ok nshas vardr. Ulaabildiimiz yazmalar; Takrrul-Kavnn fil-dab adyla, M.. lahiyat Fak. Kkp., Yazmalar, nr: 773de, 64 vr.; Takrrul-KavnnilMtedvile f lmil-Mnzara adyla, Sleymaniye Ktp., Antalya Tekeliolu, nr: 482de, vr. 1b-49a; yine ayn blmde olmak zere, nr: 469da, 1b-42a; nr: 524de, vr. 50a-98b; nr: 488de, 1b-46b; Adana l Halk Ktp., nr: 639da, 25b-36b; A.. lahiyat Fak. Ktp., nr: 3470de, 93 vr.; Antalya Akseki le Halk Ktp., nr: 152de, vr. 57b-142a; Amasya Beyazid l Halk Ktp., nr: 958de, 1-70b ve nr: 413de, 1b-74a eklinde mevcuttur. Ayrca ehzde Mehmed Esad (stanbul-h.1289), Matba-i mire (stanbul-h.1289) ve Drut-Tbtl-mire (stanbul-h. 1279) de baslm olup, bunun nshalar, M.. lahiyat Fak. Ktp., Oktrk, nr: 44 ve Diyanet leri Bkl. Ktp., nr: 7094 ve 7095de bulunmaktadr. 2-Tahrrut-Takrr Hrriyeti) Eser, Takrrul-Kavnne Saaklzde tarafndan yazlm olan hiye olup, bunun gerek matbu, gerekse yazma nshalar mevcuttur. Eserin yazma nshalar, Hiyet Tahrrul-Kavnn adyla, M.. lahiyat Fak. Ktp., Yazmalar, nr: 773, vr. 64-74; Tahrrut-Takrr adyla, Sleymaniye Ktp., Antalya Tekeliolu, nr: 488, 1b46b; eserin matbu nshalar, Tahrrut-Takrr adyla A.. lahiyat Fak. Ktp., nr: 3471; M.. lahiyat Fak. Ktp., nr: 1412 ve 3595 eklinde mevcuttur. 3-Hiyetn al erh-i Risletil-dab li-Takprzde fil Mnzara (Mnazara lminde Konuma

(Takprzdenin dap Rislesinin erhi zerine Hiye) Mnazara ilmine dair bu hiyenin muhtelif yazma nshalar mevcuttur. Bunlar, Sleymaniye Ktp., Yazma Balar, 1788de, 14 v.; yine ayn ktphane olmak zere, Serez, 2276da, 19 v.; Darul-Mesnev, nr: 473de, vr. 1-17; Harput, nr; 197de, vr. 107-125; Hiye al dbl-Bahs adyla Harput, nr: 286da, vr. 107-120; Carullah, nr: 2091, vr. 6-28; zmir, nr: 757, vr. 14-18; Antalya Elmal l Halk Ktp., nr: 2813, vr. 65b-77b; zmir Mill Ktp. Yazma Katalou, nr: 304, vr. 52b-67b;

43

Kayseri Raid Efendi Ktp., nr: 11224, vr. 54a-60b; Amasya Beyazd l Halk Ktp., nr: 971, vr. 115b-126a; ayn ktphanede olmak zere, nr: 1613, vr. 123b-137b eklinde mevcuttur. Bahsi geen son nsha smail b. Hikmet tarafndan m. 1718 ylnda istinsah edilmi olup, yaz tr nesihtir. 4-Risle f dbil-Mnzara (Mnazara Adbna Dir Risle) Mnazara ilmine ynelik bu eserin pek ok yazma nshas vardr. Bunlar, Risle f dbd-Ders ved-Deris adyla M.. lahiyat Fak. Ktp., skdarl, nr: 59da, vr. 196-200; Risle f dbl-Mnzara adyla ayn ktphanede, nr: 297de, 11 vr.; Risle f dabl-Mnzara adyla, Sleymaniye Ktp., Denizli, nr: 252, vr. 2555 olarak mevcuttur. Risle f Fennil-Mnazara adyla, Konya Blge Yazma Eserler Katalou, nr: 112de, vr. 188b-194b; M.. lahiyat Fak. Ktp., Yazmalar, nr: 332de, 9 vr. olarak kaytldr. Son nsha, Muhammed b. Hasan tarafndan istinsah edilmitir. Ayrca yine ayn adla Sleymaniye Ktp., Yazma Balar, nr: 3625/2de, vr. 116b130a; Antalya Tekeliolu, nr: 923de, vr. 70-81; Fatih, nr: 4743de, vr. 90-103; Laleli, nr: 385de, 17 vr. olarak kaytldr ki bu nsha Hasan b. Ali tarafndan istinsah edilmitir. Son olarak yine ayn ktphane olmak zere, Yazma Balar, nr: 255; vr. 21b-32a olup, bu nsha da mer b. Ali Filorinev tarafndan istinsah edilmitir. 5-Risletl-Velediye (Velediye Rislesi) Mnazara ilmiyle ilgili bu eser iin mellif, Tertbul-Ulmda, TakrrulKavnnil-Mnzara isimli eserine atfta bulunarak, bunu Velediye adyla zet haline getirdiini ifade etmektedir.47 Eserin pek ok matbu ve yazma nshas bulunmaktadr. Bunlarn matbu olanlar, Matba-i mire (stanbul-h.1288 ve 1261), rif Efendi Matbaas (stanbul-1318), Esad Efendi Matbaas (stanbl-h.1303), Drut-Tbtl-mire (stanbul-h.1268) ve Bosnal Hac Muharrem Matbbaas (stanbul-h.1288) gibi fakl zamanlarda pek ok defa baslmtr. Bu eser Ahmed Hamdi el-skilib tarafndan, Mirat- Mnazara: Fenn-i dap ve Mnazaradan Velediyye Tercmesi eklinde tercme edilerek Kitab Kasbar tarafndan h.1310da baslp, yaynlanmtr. Bunun bir nshas M.. lahiyat Fak. Ktp., Genel, nr: 8997de bulunmaktadr. Eserin yazma nshalar ise; Sleymaniye Ktp., Erzincan, nr: 148de, vr. 109a-111a; Darl-Mesnev, nr: 97de, vr. 29-40 (Mstensih, Sukufuzde Salih, 1173/1759); Badatl Vehbi, nr: 2082de, vr. 45-54 (Mstensih,
47

Tertbul-Ulm, s. 141.

44

Hseyin b. Ali); Kasidecizde, nr: 751de, vr. 38-46 (Mstensih, Ali b. mer Krd); Yazma Balar, nr: 972de, vr. 52-64 (Mstensih, Mustafa b. brahim); Millet Ktp., nr: 1758de, 22 vr. (Mstensih, Hseyin Dastni, h.1250); Amasya Bayezid l Halk Ktp., nr: 927de, vr. 77b-91a (Mstensih, Muhammed b. Muhammed ez-Zili, m.1786) eklindedir. Velediye zerine birok erh yazlmtr ki, bunlar; a-Saaklzdenin kendi yapm olduu erh: Eserin yazma nshalar, zmir Milli Ktp. Yazmalar Katalou, nr: 789, vr. 37b-44b; Sleymaniye Ktp., Badatl Vehbi, nr: 2144, vr. 109-113; Antalya Tekeliolu, nr: 843, vr. 155b-159a; M.. lahiyat Fak. Ktp. Yazmalar, nr: 408, 6 vr. olarak kaytldr. b-Halil b. Mehmed el-Konev el-Akrivnnin erhi: Eserin yazma bir

nshas, Manisa l Halk Ktp., nr: 1000/3, vr. 223-234 olarak bulunmaktadr. Ayrca Sicill-i Osmande, Velediyeyi, mellifin ada Konev erhetmiti denilmekte ve bu erhin, Musuldaki Mektebetl-Evkfta bir nshasnn bulunduu ifade edilmektedir.48 c-Abdlvehhb b. Hseyin b. Veliyyddn el-midnin erhi: Bu eser pek ok defa baslmtr. Bunlardan, Arif Efendi Matbas (stanbul-h.1318)de baslan eser M.. lahiyat Fak. Ktp., 11629 numarada; Matbai mire (stanbul-h.1288)de baslan M.. lahiyat Fak., Oktrk, 219 numarada; Darut-Tbaatl-mire (h.1268)de baslan ise, Genel, 543 numarada bulunmaktadr. d-erhu Allme Hseyin b. Haydar et-Tebrz el-Mara: Eser Sleymaniye Ktp., Yazma Balar, 1780 numarada bulunmakta olup, yazs tliktir. e-Molla merzde Muhammed b. Hseyin el-Behnis el-Hicbnin erhi.49 6-Zbdetl-Mnzara (Mnazarann z) Saaklzenin, yine mnazara ilmine ynelik yazm olduu bir eserdir. Chdil-Muklde, bu eserin Khirede bir nshasnn olduu ifade edilmektedir.50 Ayrca bu eserin yazma olarak nshalar; zmir Mill Ktp., nr: 959/14de, vr. 109a109b ve nr: 856da, vr. 98b-99b; Koca Ragp Paa Ktp., nr: 1290da, 2 vr. olarak bulunmaktadr.
48 49 50

Sicilli Osmni, IV, s. 233-234. Chdil-Mukl, s. 34. Chdil-Mukl, s. 36; Hediyyetl-rifn, II, 322;

45

7-erhu Zbdetil-Mnzara (Zbdetl-Mnazara erhi) Saaklzdenin, mnazara ilmi iin kaleme ald Zbdetl-Mnazara isimli esere kendi yazd erhtir. Bu eserin yazma bir nshas; Sleymaniye Ktp., nr: 1290da, vr. 2-3; Tavzhu Zbdetil-Mnzara adyla, zmir Mill Ktp., Yazmalar Katalou, nr: 959da, vr. 110a-111a; Zbdetl-Mnazara ve erhuh adyla, .. Merkez Ktp., 1588de kaytldr. 8-erhr-Risletis-Semerkandiyye (Semerkandiyye Rislesinin erhi) Chdil-Muklde, bu eserin, Muhammed b. Eref es-Semerkandnin, erRislets-Semerkandiyye fil-Bahs ve Turukul-Mnzara isimli eserinin erhi olup, bunun yazma bir nshasndan bahsedilir; ancak eserin nerede bulunduu ile ilgili herhangi bir bilgi verilmez.51 10-Andelbl-Mnzara (Mnazara Blbl) Mnazara ilmine dair bu eserden muhtelif kaynaklarda szedilmektedir.52 Chdil-Muklde ise, Drul-Ktbil-Msriyyede, Andelbun-Minel-dab adyla nr: 3965Cde yazma bir nshadan bahsedilmektedir ki, muhtemelen orada sz edilen eser, bu eserin aynsdr.53 11-erhu Andelbul-Mnzara (Andelbul-Mnazarann erhi) Saaklzdenin, Andelbul-Mnzara isimli eserine kendisinin yazm olduu erhtir. Bu eserin yazma bir nshas; zmir Mill Ktp., Yazmalar Katalou, nr: 959da, vr. 128b-132b eklinde kaytldr.

d-Eitim, retim ve limler 1-Tertbul-Ulm (limlerin Snflandrlmas) Eserin pek ok ktphanede yazma nshalar mevcuttur. Baz nshalar, Risle f Tddil-Funn
54

ve

Hakikul-Ulm

ve

Tertbul-Ulm

adyla

kaydedilmitir.

Eseri, Tercme-i Tertbul-Ulm adyla Ali Suv, tercme ettiini

ve bu tercmenin dibcesini, talebe-i ulma dahi hsn-i hizmet amacyla yaynladn ifade ederek, kitab eviri gerekesini ise yle aklar: Bu kitabn ruhu medrese derslerinde erhler ve hiyeler tedrs olunmasn ve bil-cmle
51 52 53 54

Chdil-Mukl, s. 36. Osmanl Mellifleri, I, s. 326; Hediyyetl-rifn, II, 322. Chdil-Mukl, s. 37. A.g.e., s. 25.

46

mufassalt retilmesini ho karlamaz ve ders kitablar tertb ile tavsiye edilir.55 Ancak biz bu tercmeye ulalamadk. H. Ziya lken, bu eseri methederek; medreseler iin lzumsuz hiye ve talikler yerine, malmat olan klasik kitaplar tavsiye ettiini ifade etmektedir.56 Eserin bir ka tane tahkkli basks mevcuttur. Bunlar; a- Necl Kasm Abbas, Merkezu hyit-Tersilil-lm el-Arab, Cmiatu Badt, Badad, 1404/1984.57 b- Muhammed b. smail es-Seyyid Ahmed, Drul-Beiril-slmiyye, Beyrut (Lbnan) 1408/1988. Bizim de yararlandmz bu nsha; C. . lahiyat Fak. Ktp., nr: 9251de ve M. . lahiyat Fak., Ktp., Genel, nr: 22553de bulunmaktadr. 2-Risletl-Cevb an tirazi Ahmed el-lem (Ahmed el-lemnin tirazna Cevap) Ahmed el-lemnin, Tertbul-Ulmu eletirmek iin yazd reddiyeye cevap sadedinde, Saaklzdenin kaleme ald bir risledir. Ahmed el-lem, rislesini, Mara denilen adamn, szleriyle zayf talebeleri sapttn ve onlar tuyana tevk ettiini, ilgili risleyi de bu hali nlemek iin yazdn beyan etmektedir. Saaklzde ise, lemnin yazdklarn dnmeden, aceleyle yazdn, halbki kendisinin doruyu aa karmak iin onun itirazlarna cevap verirken, dnerek cevap verdiini ifade eder. Corci Zeydan da, ilgili reddiyenin TertbulUlma yazld grndedir.58 Bu rislenin yazma nshalar, Sleymaniye Ktp., H. Hsn Paa, nr: 1366da, vr. 50-56; Esad Efendi, nr: 1366da, vr. 74-79 eklinde bulunmaktadr. Bu nsha Nefeszde Muhammed Sadk tarafndan istinsah edilmitir. 3-Risle f m Yftetahu bihid-Ders ve Yahtetimm (Dersin Balama ve Bitiinde Okunacak Dularla lgili Risle) Mellif bu risleyi, hoca ve talebenin derse balamadan nce ve ders bitiminde du okumalarn tavsiye mahiyetinde kaleme almtr. Buna gre derse, besmele, hamdele ve salvele ile balanmal, htime ile bitirilmelidir.59 Bu risale,
55 56 57 58 59

Suavi, Hulsat-ul-Haber fil-Ilmi vel-Eser der Karn- Sni Ar, Ulm, S. 8, s. 440. H. Ziya lken, a.g.e., s. 309. zcan, a.g.e., s. 65. Tarhul-dabil- Lgatl-Arabiyye, II, s. 351; Chdil-Mukl, s. 29-30.

Saaklzde, Risle f m Yftetahu bihid-Ders ve Yahtetim, Sleymaniye Ktp. (H. Hsn Paa), nr: 260/22de, vr. 275a.

47

Rislet Zikr m Kabled-Ders ve m Badeh eklinde de ifade edilmektedir. Eserin yazma nshalar; Sleymaniye Ktp., H. Hsn Paa, nr: 260/22de, vr. 275a-276a; Risle f dabd-Ders ved-Deris adyla, M.. lahiyat Fak., skdarl, nr: 59da, vr. 96-200 olarak kaytldr.60 4-Nashatul-Ulem (Ulemnn Tavsiyeleri) Bu eserin yazma bir nshas; Sleymaniye Ktp., elebi Abdullah, nr: 401de, vr. 18-27 olarak kaytldr.

e-Tecvd, Kraat ve Belat lmine Dir Eserleri 1-Chdil-Mukl (Kk Bir Katk) Tecvd ilmi ile ilgili olan bu eserde mellif, tecvd ilminin konularn, yetlerden rneklerle destekleyerek, akc ve anlalr bir slp ierisinde anlatmaktadr. Eser, Slim Kaddr el-Hamd tarafndan tahkk edilmi ve rdnde baslmtr (Amman-2001). Eserin ayrca yazma olarak, M.. lahiyat Fak. Ktp., Yazmalar, nr: 55, 59, 65, 266; Sleymaniye Ktp., Erzincan, nr: 153; Badatl Vehbi, nr: 2149; Denizli, nr: 13; brahim Efendi, nr: 28, 28 ve 64; Hac Mahmud Efendi, nr: 351; Laleli, nr: 65; Necip Paa Vakf, nr: 80; Ktahya Vahid Paa Halk Ktp., nr: 436; Kltr Bakanl Tire Halk Ktp., nr: 436; Trkiye Yazmalar Katalou, Antalya Tekeli, nr: 21; Milli Ktp. Yazmalar Katalou, nr: 449; zmir Milli Ktp., Yazmalar Katalou, nr: 1402; Kayseri Reid Efendi Ktp., nr: 26189da birer nshas mevcuttur. 2-Beyn Chdil-Mukl (Chdil-Muklin Aklamas): Saaklzdenin kendisi, Chdil-Mukli erhettiini ve adn ise el-Beyn koyduunu belirtmektedir.61 te bu eser mellifin ifade ettii gibi, Chdil-Muklin beyn sadedinde kaleme alnmtr. Eser, Vilyet Matbaas (Konya-h.1289)da baslm olup, 1288 tarihli bu nshas, A.. lahiyat Fak. Ktp., nr: 4447de, ve Kayseri lahiyat Fak. Ktp., nr: 37de, 174 sayfa olarak bulunmaktadr. Ayrca bu eserin yazma olarak Kprl Ktp., Ahmed Paa, nr: 4de ve M.. lahiyat Fak. Ktp., t, nr: 1216da, 25 vr. eklinde birer nshas bulunmaktadr. Yine et-Tibynu Chdil-Mukl adyla, Antalya Tekeli l Halk Ktp., nr: 21de, vr. 1b-112a olarak

60 61

Chdil-Mukl, s. 30; zcan, a.g.e., s. 65. Tertbul-Ulm, s. 130.

48

yazma bir baka nsha bulunmaktadr. Bu son nsha Halil b. Ahmed tarafndan 1712 tarihinde istinsah edilmitir. 3-Tehzbul-Krat (Kraat lminin zeti) Kraat ilmine dir olan bu eserle ilgili olarak Osmanl Melliflerinde, otuz cz miktarnda olduu yazldr.62 Eserin yazma nshalar; Atf Efendi Ktp., nr: 16da, 213 vr.; Koca Ragp Paa, nr: 7de, 199 vr.; Antalya Elmal le Halk Ktp., nr: 2568de, 84b-85a olarak kaytldr. 4-Risle f Mehricil-Hurf (Harflerin Mahreclerine Dir Risle) Tecvd ilmine dir bu eserin yazma bir nshas, Amasya Beyazid l Halk Ktp., nr: 1207de, vr. 81b-83b olarak kaytldr.63 5-Rislett-Tecvd (Tecvd Rislesi) Eser tecvd ilmine dir olup, Amasya Beyazid l Halk Ktp., nr: 1138de, vr. 167b-168b; 169b-171a ve 168b-169b eklinde kaytldr. Bu risleyi, Hasan b. Yusuf el-Amas kopya etmitir.64 6-Rislet Tavzhl-Hurfil-Mucemt (Mucem Harflerin

Aklanmasna Dair Risle) Eser tecvd ilmiyle ilgili olup, muhtelif nshalar vardr. Bunlardan biri, Antalya Elmal le Halk Ktp., nr: 2568de, 84b-85a eklindedir. Bu eser, ermikli mer tarafndan kopya edilmitir. Ayrca, daha baka yazma nshalar; Amasya Bayezid l Halk Ktp., nr: 1138de, 162b-168b ve 169b-171a olarak kaytldr. 7-Risletn f Ilmil-Bela (Belat lmine Dir Risle) Rislenin yazma bir nshas, Drul-Ktbil-Msriyye, nr: 3965Cde, vr. 2531 eklinde bulunmaktadr.65 8-Risle f Keyfiyyeti Edid-Dd (Dd Harfinin Kullanm zelliine Dir Risle) Tecvd ilmindeki Dd harfinin keyfiyetinin tartld bu rislenin muhtelif yazma nshalar vardr. zmirnin bu eser iin Risle fir-Red al Mehmed el-Mara fid-Dd adyla bir reddiye yazd kaydedilmektedir.66 Ayrca bu eserin, Dr. Htim
62 63 64 65 66

Osmanl Mellifleri, I, s. 326. Bkz., Chdil-Mukl, s.32-33. zcan, a.g.e., s. 58. Chdil-Mukl, s. 32. Ayn yer.

49

Salih ed-Dmin tarafndan tahkk edilen bir metni makale olarak yaynlanmtr.67 Eserin yazma nshalar; Sleymaniye Ktp., Sleymaniye, nr: 53de, vr. 29-31; Atf Efendi, nr: 19da, vr. 127-132; Badatl, nr: 10da, vr. 13-17; Badatl Vehbi, nr: 2149da, vr. 78-80 eklinde kaytl olup, bu son nsha Muhammed b. Salih tarafndan istinsah edilmitir. Ayrca yine yazma olarak; Beyazid Devlet Ktp., nr: 124de, 27b-33b; Hac Selim Aa Ktp., Hdi Efendi, nr: 56da, vr. 23-40; M.. lahiyat Fak. Ktp., skdarl, nr: 68de, 9 vr. olarak bulunmaktadr. Son nsha Numan b. Muhammed tarafndan h.1299da istinsah edilmitir. 9-Selsebll-Men (Men lminin Kayna) Bu eserin baz kaynaklarda ad geer.68 Biz ise kaytlarda, zmir Milli Ktp., Yazmalar Katalou, nr: 959da, vr. 60b-68b ve vr. 47b-53b eklinde yazma iki nshasn tesbit ettik.

f-Tefsr lmine Dir Eserleri 1-Risletn fl-ytil-Mtebiht (Mtebih yetlere Dir Risle) Saaklzde bu rislede, Kuranda mtebih konusunu ele almaktadr. nce Allhn zt zerinde duran mellif, bu balamda unlar syler: Allh, zt ile kim, maddeden mcerred bir varlktr. O halde Allhn, bir cisim veya blnemeyen bir cz olmas ya da herhangi bir meknda ve cihette bulunmas dnlemez. Bu nedenle Allh, lemin ne iinde ne de dndadr.69 Allh bu ifadelerle anlatan mellif, Kuranda geen mtebih yetlerin de bu ekilde meczi anlamda ele alnmas gerektiine iret ederek bu yndeki aklamalarn srdrr. Bu rislenin yazma bir nshas; Sleymaniye Ktp., brahim Efendi, nr: 411/12de, vr. 110b-111 olarak kaytldr. 2-Risle fir-Reddi bi-baz Mddeiyytil-Beydv (Beydvnin Baz ddilarnn Reddine Dir Risle) Saaklzde bu rislenin giriinde, Beydvnin tefsrinde felsefeyi

destekleyen baz ifadeleri grnce bu eseri yazma gerei duyduunu ifade ederek, bu eserde var olan felsef unsurlar fark ettiini syler ve imni ve ilm bakmdan
67 68 69

zcan, a.g.e., s. 58. Hediyyetl-rifn, II, 322; Osmanl Mellifleri, I, s. 326; Chdil-Mukl, s. 36.

Saaklzde, Risletn fl-ytil-Mtebiht, Sleymaniye Ktp. (brahim Efendi), nr: 411/12de, vr. 110b.

50

bunlardan korunacak yeterlilie sahip olmayan kimselerin bundan uzak durmas gerektiini beyan eder.70 Daha sonra Rznin tefsirinden de grn destekleyen rnekler vererek, bu konudaki tartmay felsefe aleyhtarl balamnda srdrr. Bu rislenin yazma bir nshas; Sleymaniye Ktp., nr: 264de, 80 vr. olarak kaytldr. 3-Risle f Beynin-Nsih vel-Mensh (Nesheden ve Neshedilen yetlerin Beynna Dir Risle) Kuranda nesih konusu balamnda, nesheden ve neshedilen yetlerin izah edildii bu rislenin yazma bir nshas; Amasya Bayezid l Halk Ktp., nr: 1138de vr. 77-80 olarak kaytldr. 4-Risle f Kavlih Tel fil-Enfl (Enfl Sresi 23. yetinin Tefsrine Dir Risle) Bu rislede, Enfal sresinde, Allh, onlarda bir iyilik grseydi onlara iittirirdi. Onlara iittirmi olsayd yine de yz evirirlerdi; zaten dneceklerdir.71 eklinde ifade edilen yetin tefsri yaplmaktadr. Risle bu adla, Adana l Halk Ktp., nr: 894, vr. 41b-49b; Hiye al Tefsril-Beydv f Sretil-Enfl f Kavlihi Tel adyla bir baka nsha Kayseri Raid Efendi Ktp., nr: 62, vr. 33b-40b ve 21b-31b ve yazma bir baka nsha Sleymaniye Ktp., elebi Abdullah, nr: 392/1de kaytldr. 5-Risle al m Ketebehus-Saduddn al Kavlih Tel Urik feudhil nran (Taftaznnin Nuh Sresi 25. yetiyle lgili Yazs zerine Risle) Nuh Tfan meselesiyle ilgili olarak Nuh Sresinin 25. yetinde, onlar (gnahlar yznden) suda bouldular, atee sokuldular72 eklinde geen beyna dair Saduddn Taftaznnin serdetmi olduu grleri zerine Saaklzadenin yazm olduu bir risledir. Bu rislenin yazma bir nshas; Sleymaniye Ktp., elebi Abdullah, nr: 392de, vr. 135-136 olarak muvcuttur. 6-Tefsru Kavlih Tel: hel Etke Hadsu Ms...il Kavlih Eyyne Mrsh (Beydvnin Nzit Sresi 15-42. yetleriyle lgili Grlerine Dair Risle)

Saaklzde, Risle fir-Reddi bi-baz Mddeiyytil-Beydv, Sleymaniye Ktp. (Hac Mahmud Efendi), nr: 264de, vr. 80.
71 72

70

8/Enfl, 23. 71/Nuh, 25.

51

Bu eser, Beydvnin, Nzit Sresi 15-42. yetlerine dir grleri zerine Saaklzde tarafndan yazlan taliktir.73 Bu eser, Hiyet al Envrit-Tenzl ve Esrrit-Tevl al Sretin-Nzit adyla; Sleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr: 244 ; vr. 105-106 eklinde kaytl olup, yaz tr nesihtir. 7-Hiye li-Tefsril-Kef al Sretil-Bakara (Bakara Sresi le lgili Kef Tefsrine Dir Hiye) Bu eser, Bakara Sresinin tefsrine ynelik olarak Zemahernin Kefnda ortaya koyduu grlerinin baz noktalarn tavzh sadedinde Saaklzdenin yazm olduu bir hiyedir. Bu eserden muhtelif kaynaklar sz eder74; ancak biz eserin herhangi bir nshasna ulaamadk. 8-Hiye al Tefsr-i Kavlih Tel M kne lin-Nebiyyi vellezne men (Tevbe Sresi 113. yetinin Tefsri zerine Hiye) Bu eser Beydvnin, ilgili yeti tefsri zerine Saaklzdenin yazm olduu hiyedir. Bu hiyenin yazma bir nzhas; Sleymaniye Ktp., nr: 682, vr. 7680 eklinde kaytldr. 9-Hiye al Tefsri Kavlih Tel Zlike bi-m Kaddemet Eydkum (li mran Sresi 182. yetinin Tefsri zerine Hiye) Bu eser, Beydvnin, Zlike bi-m Kaddemet Eydkum yetine hiye rslesi eklinde, Sleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr: 244, vr. 117-123; yine ayn ktphane olmak zere, Tefsru yeti Zlike bi-m Kaddemet Eydkum adyla, Antalya Tekeliolu, nr: 885, vr. 1b-6b olarak kaytldr. 10-Tefsru Sretil-Kehf (Kehf Sresinin Tefsri) Saaklzde tarafndan Kehf Sresinin tefsri mahiyetinde kaleme alnm bir eser olup, bunun yazma bir nshas; nr: 138de, 1b-12a olarak kaytldr. 11-Tefsruyat- Kul l Yalem men fis-Semvti vel-Arz (Neml Sresi, 65. yetininin Tefsri) Bahsi geen yetin tefsrinin yapld bu eserin yazma bir nshas; Sleymaniye Ktp., Antalya Tekeliolu, nr: 885de, vr. 7a-20a olarak kaytldr. 12-Aynl-Hayt-i f Beynil-Mnsebt-i f Sretil-Ftiha (Ftiha Sresinde Mnsebetlerin Beyn Hussunda Haytn Hakkati)
73 74

zcan, a.g.e., s. 26. Osmanl Mellifleri; s. 326; Chdil-Mukl, s. 26.

52

Tefsr ilmi ve bu arada Kurnn dibcesi mahiyetinde olduu iin Ftiha sresi, genelde Mslman, zelde Osmanl limleri iin ayr bir neme hiz olduu, Ftiha sresinin yorumunun, ou kere herhangi bir limin ilm kifyetinin ok nemli bir kriteri olarak telakk edildii ve hatta devrin padiahlarnn bile bu meseleye byk nem atfettikleri75 gerei de dikkate alnacak olunursa, Saaklzdenin bu eseri telif etmesinin sebeplerinden en azndan birisinin bu gelenek olduunu ifade etmek yanl olmaz. Baz kaytlarda sadece ifade ettiimiz isimle zikredilen76 eserin, Chdil-Mukl; Mektebuz-Zhiriyyede, Beynu Nebzetun min Mnsebt- Sretil-Ftiha adyla kaytl bir nshasnn bulunduunu ifade etmektedir.77 13-Gyetl-Burhn f Beyn-i zam-i yat-i fil-Kurn-i f Tefsr-i yatil-Kurs (yetel-Krsnin Tefsri Hakknda Kuran yetlerinin en Bynn Beyan Hussunda Burhann Gyesi) yetel-Krsnin tefsir edildii bu eserden baz kaynaklar sz eder; ancak biz herhangi bir nshasna rastlayamadk.78

g-Fkh lmine Dir Eserleri 1-Risle f bhati Katlil-Kilb (Kpeklerin ldrlmesinin Mbah Olduuna Dir Risle) Saaklzde eserin giriinde, risleyi yazma gerekesini yle aklar: Baz memleket yollarnda; av ve koruma grevi yapmayan, hi kimsenin sahiplenmedii ve pek ok insann, bu hayvanlarn kokusu ve pislii ile rahatsz olmalarna ramen ldrmekten ekindikleri ve hatta yiyecek verdikleri onca kpein yaadn duyunca, onlarn ldrlmesinin mbah olduu konusunda bir risle yazdm.79 Mellifin de zikrettii gibi eserde, evreye zarar veren bu tr kpeklerin ldrlmesinin dnen caiz olduu meselesi ele alnmaktadr. Bu risle, Mahrkizde Rif tarafndan Kpekler eklinde tercme edilmi olup, Matbai Ebuzziyada
Sleyman Hayri Bolay, Osmanllarda Dnce Hayat ve Felsefe, Aka Yaynlar, Ankara 2005, s. 187, 188 vd.
76 77 78 79 75

Osmanl Mellifleri, I, 326; Hediyyetl-rifin, II, 322. Chdil-Mukl, s. 37. Osmanl Mellifleri, I, s. 326; Hediyyetl-rifin, II, 322; Chdil-Mukl, s. 37.

Saaklzde, Risle f bhati Katlil-Kilb, Sleymaniye Ktp. (Antalya Tekeliolu), nr: 870/31de, vr. 29b.

53

(stanbul-h.1304) baslmtr. Eserin bir nshas, Millet Ktp., Ali Emir Mtf., nr: 196da, 22 sayfa olarak bulunmaktadr. Osmanl Mellifleri bu eseri Risle f tlfi Kilbil-Muzrra eklinde zikreder.80 Ayrca eserin yazma olarak, Sleymaniye Ktp., Antalya Tekeliolu, nr: 870, vr. 29b-31b; Risletl-Kelbiye adyla, ehzde Mehmed, nr: 110da, vr. 58-61; Risletl-Kilbiye adyla, Adana l Halk Ktp., nr: 894da, vr. 116b-117b gibi muhtelif nshalar bulunmaktadr. 2-Risle f Tafsli Mesili Zevil-Erhm (Akrabala Dayal Mras Meselelerinin Tafsltna Dir Risle) Saaklzde risleye balarken, bunu kaleme al gerekesini yle aklar: Teshll-Feriz kitabm; akrabalkla ilgili miras meselelerinin ayrntlar byk kitablardadr ve nshalar yaynlanmtr, ifadesiyle bitirince, baz talebeler benimle irtibat kurup, miras meselelerinin detaylarn tamamlamam istedi. Ben de buna cevap verdim.81 Mellifin de ifade ettii gibi eserde verset meseleleri, mam- Eb Yusuf ve mam- Eb Muhammed arasndaki ihtilaflar da zikredilerek ayrntl olarak anlatlmaktadr. Eserin muhtelif yazma nshalar vardr.82 Bunlar; Sleymaniye Ktp., r Efendi, nr: 141de, vr. 21-27 ve yine ayn blmde, erhu Risletin f TafslilMesili Zevil-Erhm adyla bu eserin erhi, nr: 141de, vr. 64-74 olarak kaytldr. 3-Teshlul-Feriz (Feriz Hesbnn Kolaylatrlmas) Bu eser, feriz ilmine ait bir risledir. Saaklzde, Tertbul-Ulmda, feriz ilmi iin bir risle yazdn ve buna Teshll-Feriz dediini ve bunu da erhedip, el-Eshel ismini verdiini ifade eder.83 te Saaklzdenin orada szn ettii eser budur.84 Eserin muhtelif yazma nshalar mevcut olup, Teshll-Feriz adyla; Sleymaniye Ktp., Air Efendi, nr: 141de, 20 vr.; Hac Mahmud Efendi, nr: 1182de, vr. 1-78; Denizli, nr: 164de, vr. 120-136; zmir Mill Ktp., Yazmalar Katalou, nr: 347de, vr. 246b-262b; nr: 347de, vr. 22b-39b; Antalya Elmal le Halk Ktp., nr: 2636da, vr. 161b-184a ve Kitabul-Feriz adyla M.. lahiyat Fak., Ktp., Yazmalar, nr: 602de, vr. 32-43 olarak kaytldr.
80 81

Osmanl Mellifleri, I, s. 327.

Saaklzde, erhu Rislei f Tafsli Mesil-i Zevil-Erhm, Sleymaniye Ktp. (ir Efendi), nr: 141/2de, vr. 21. Chdil-Mukl, s. 31. Tertbul-Ulm, s. 162. Osmanl Mellifleri, I, 326.

82 83 84

54

4-el-Eshel (En Kolay Feriz Hesb) Saaklzdenin, Teshll-Feriz isimli eserine kendisinin yazm olduu erhtir. Eserin baz farkllk arzeden isimlerle muhtelif yazma nshalar olup bunlar; erhu Kitbil-Feriz adyla Antalya Elmal le Halk Ktp., nr: 2636da, vr. 161b184a; erhu Teshlil-Feriz adyla Sleymaniye Ktp., r Efendi, nr: 141de, vr. 28-63 eklinde kaytldr. 5-Hiyet al erhil-Vikye (Vikyenin erhi zerine Hiye) Bu hiyenin yazma bir nshas; Adana l Halk Ktp., nr: 766da, 181b vr. olarak kaytl olup, yaz tr nesihtir. 6-Rislett-Teann vel-Lahn (Lahn ve Teann Rislesi) Bu eserde, genel olarak mzik konusunun dni hkm bakmndan durumu tartlmaktadr ki Saaklzde, Tertbul-Ulmda da, bu meselelerin tartld konunun sonunda, teannyi beyan hakkndaki bir rislemizde biz bu konuyu aklamtk85 eklinde atf yapt risle, bu olsa gerekir.86 Ayrca bu eserin Risle f Hakkl-Gn vet-Teann adyla, Adana l Halk Ktp., nr: 141de, vr. 18b-33b; nr: 948de, vr. 50b-52b eklinde yazma iki nshas olup, birinci nsha Ahmed b. Mustafa tarafndan istinsah edilmitir. 7-Hiyet al erhil-Hidye (Hidyenin erhi zerine Hiye) Bu hiyenin yazma bir nshas; Adana l Halk Ktp., nr: 332de, 687 vr. olarak kaytldr. 8-Kitabul-Ferid (Feriz Kitab) Feriz hesaplarna dir bu eserin yazma bir nshas; M.. lahiyat Fak., Ktp., nr: 802de, vr. 32-43 eklinde kaytldr. 9-Risle f Zemmid-Dhn (Sigara menin Knanmasna Dir Risle) Ttn tiryakiliinin dni hkmnn ele alnd bu rislenin muhtelif yazma nshalar vardr. Bu nshalardan biri, Risle fid-Dhn adyla Sleymaniye Ktp., ehid Ali Paa, nr: 2787de, 138 vr.; ayn ktphane olmak zere Risle f Mesilid-Dhn adyla, Antalya Tekeliolu, nr: 870, vr. 12ab; Kayseri Raid Efendi Ktp., nr: 27936da, vr. 73a-73a; Risle f Hkmid-Dhn adyla, Badatl

85 86

Tertbul-Ulm, s. 118. Chdil-Mukl, s. 29.

55

Vehbi, nr: 2165de, 215 vr. olarak kaytldr. Ayrca bu eserin Berlin ve Kahirede baz nshalarnn olduu ifade edilmektedir.87 10-Risle fil-Fetv (Fetvlara Dir Risle) Bu risle isim olarak Osmanl Melliflerinde zikredilir88; ancak kaytlarda herhangi bir nshasna rastlayamadk. 11-Rislett-Tasarruf fil- Arzilil-Harciyye vel-Emriyye (Emriye ve Harciye Arzilerinin Ynetimine Dir Risle) Bu rislede, emiriye ve harciye arazilerinde yetien meyve ve tarmn zekat konusu ele alnmaktadr. Bu rislenin yazma bir nshas; Sleymaniye Ktp., Antalya Tekeliolu, nr: 870/34de, vr. 33a-35a eklinde kaytldr. 12-Risletl-Adeliyye (Adlet Rislesi) Eser fkh ilmine dir olup muhtelif yazma nshalar vardr.89 Bunlar, zmir Milli Ktp., Yazmalar Katalou, nr: 790, vr. 26b-30a ve nr: 1402de, vr. 105b-112a olarak kaytldr. Eserin ayrca, Risletl-Adl vez-Zulm adyla, Sleymaniye Ktp., ir Efendi, nr: 141de, vr. 64-74; Koca Ragp Paa Ktp., nr: 818de, vr. 45-49 eklinde nshalar olup, bu son nsha brahim b. Vali tarafndan h.1141de istinsah edilmitir. 13-Risletz-Zmmiyye (Zmmlerle lgili Risle) lke iindeki gayri mslimlerin durumlarnn ele alnd bu rislenin yazma bir nshas; Antalya Elmal le Halk Ktp., nr: 2568de, vr. 91b-93a eklinde kaytl olup, bu eseri ermikli mer 1748 tarihinde istinsah etmitir. 14-Risletn-Niyye (Niyet Rislesi) Eserde niyet kavram zerinde durulmaktadr. Bu erevede, amel-niyet ilikisi rneklerle tartlmakta olup, insan iin niyetin daha nemli ve ncelikli olduu vurgulanmaktadr. Bu rislenin yazma nshalar; Kayseri Raid Efendi Ktp., nr: 26907/13de, vr. 64b-65a; Sleymaniye Ktp., Antalya Tekeliolu, nr: 870, vr. 31b-32b olarak kaytldr. 15-erhu-fiye (fiye erhi)

87 88 89

Trhul-dabl-Lgatil-Arabiyye, III, 351; Chdil-Mukl, s. 32. Osmanl Mellifleri, I, s. 326; Chdil-Mukl, s. 32. Osmanl Mellifleri, I, 326; Tarhul-Edebil-Arab, II, s 486; Chdil-Mukl, s. 30.

56

Bu erhin yazma bir nshas; Manisa l Halk Ktp., nr: 1215/5de, vr. 91-124 eklinde kaytldr. 16-Hiyetl-Ayniye (Ayniye Hiyesi) Eser fkh ilmine dir olup, yazma bir nshas Adana l Halk Ktp., nr: 894, vr. 94b-111b eklinde mevcuttur. Bu eseri Nadir Efendi, m. 1732de istinsah etmitir.

h-Tasavvuf ve Ahlk lmine Dir Eserleri 1-Risle f Raksz-Zikr (Zikirle Raksetmeye Dir Risle) Bu rislede, zellikle tasavvufta zikir esnasnda raksetmenin ciz olup olmad meselesi tartlmaktadr. Eserin muhtelif yazma nshalar vardr.90 Bunlar; Risle fir-Raks vez-Zikr adyla, Sleymaniye Ktp., Antalya Tekeliolu, nr: 2571de, vr. 42b-47a; Risle fir-Raks adyla, zmir Milli Ktp., Yazmalar Katalou, nr: 790da, vr. 42b-49a; Sleymaniye Ktp., Hac Mahmud Efendi, nr: 1915, 13 vr.; Atf Efendi Ktp., nr: 2798de, vr. 15-31 olarak mevcuttur. 2-Risle fid-D li Talebil-Ilm ver-Rzk ve Kazid-Deyn (lim, Rzk Talebi ve Bor demeye Dir Du Hakknda Risle) Saaklzde eserinde, kiinin madd sknt, bor deme, evlenme, ilim talebi gibi muhtelif durumlarla kar karya kald zaman okunmasn tavsiye ettii, daha ziyade Allhn isimlerinin zikredildii bir du metni zikreder. Eserin yazma nshalar; Sleymaniye Ktp., Antalya Tekeliolu, nr: 870de, 96b vr; Risle fidDu adyla, ayn ktphanede, Kasidecizde, nr: 103de, vr. 19-21 olarak kaytldr. 3-Risletl-Ferah ves-Surr f Vlideyir-Rasl (Hz. Peygamberin Ebeveyni Hakknda Sevin ve Mutluluk Rislesi)91 Eserde, Hz. Peygamberin anne ve babasnn, onun getirmi olduu ilh mesajla buluamamalarna ramen, dni bakmdan sorumlu olup olmadklar meselesi tartlmakta olup, netice itibariyle her ikisinin de Cennetlik olduklar kanaatine varlmaktadr. Eser, tahkk edilerek Dersadet Mahmut Bey Matbaasnda (stanbul90 91

Chdil-Mukl, s. 32.

Halil brahim Bulut, 6-8 Mays 2004 tarihleri arasnda yaplan I.Kahramanmara Sempozyumunda, Osmanl Melliflerinden Maral Saaklzde ve Ebeveyn-i Resl Konusundaki Grleri adnda bir tebli sunmu ve burada ilgili risle erevesinde Saaklzdenin, ebveyn-i rasul konusundaki grlerini ele almtr. Daha fazla bilgi iin bkz., Halil brahim Bulut, Osmanl Melliflerinden Maral Saaklzde ve Ebeveyn-i Resl Konusundaki Grleri, I. Kahramanmara Sempozyumu, Kahramanmara 2004, s. 69, 70 vd.

57

h.1306) baslm, Mehmed Esad Dilaverolu tarafndan, Srr ve Ferah Rislesi adyla evirilmi ve bu eviri leri Sanat Matbaasnda baslmtr (Adana/Ceyhan1953). Eserin matbu nshalar, 9 Eyll . lahiyat Fak. Ktp., nr: 26109da; Karadeniz Teknik nv., Rize lhiyat Fak. Ktp., nr: 5828de 28 sayfa olarak bulunmaktadr. Bu rislenin yazma nshalar ise, zmir Mill Ktp. El Yazmalar, nr: 959, vr. 180b-181b; Sleymaniye Ktp., Tahir Aa Tekke, nr: 683, 13 vr.; Kasidecizade, nr: 672de, vr. 60-68 olarak kaytldr. Ad geen son nsha Cevizzde Ali b. Hseyin tarafndan istinsah edilmitir. 4-Rislets-Sebbir-Rasl (Hz. Peygambere Hakaretin Yanllna Dir Risle) Bu rislenin yazma bir nshas; Adana l Halk Ktp., nr: 1163de, vr. 102b104b olarak kaytldr. 5-Risletl-Ahlk (Ahlk Rislesi) Ahlk ilmine dir bu eserin yazma bir nshas; Adana l Halk Ktp., nr: 192de, vr. 51a-54a olarak kaytldr. 6-Rislei Nectiyye (Kurtulu Rislesi) Genel olarak konusu slm ahlk olan bu eserin yazma bir nshas; Adana l Halk Ktp., nr: 40da, vr. 138b-143a olarak kaytldr. Bu eseri Mehmet b. Yusuf 1700de istinsah etmitir. 7-Risletn f Muhlefetiz-Zhir (Zhire Muhlefet Hakknda Risle) Bu rislenin, Drul-Ktbil-Msriyye, nr: 3965Cde, vr. 39-40 eklinde yazma bir nshas mevcuttur.92 8-Mecmat- Ezkr-i ve Edye (Zikir ve Du Mecmuas) Chdil-Muklde bu isimle zikredilen eserin, bnl-Cezernin el-HsnlHasn ile birlikte Ezkrun-Nevev ve el-Mesbh gibi eserlenden bir toplama olduu kaydedilir.93 Bu eserin bir nshas Mecmuatl-Ezkril-Mere adyla, Tire Ktp., nr: 230da ve bir baka nshas da, Risletz-Zikr adyla Sleymaniye Ktp., Yazma Balar, nr: 4169/5de, vr. 25b-27a eklinde mevcuttur. 9-erhul-Evrd ve Ezkr (Evrd ve Ezkr erhi)

92 93

Chdil-Mukl, s. 33. A.g.e., s. 37.

58

Bu eser, Mecmat- Ezkr-i ve Edye isimli esere, Saaklzdenin kendi yazm olduu erh olup bunun yazma bir nshas; Kayseri Raid Efendi Ktp., nr: 11232de, 57 vr. olarak bulunmaktadr.

i-Edebiyata Dir Eserleri 1-Subhatl-dir f Medh Mlkil-Kdir (Gletin Allh Zikretmesi) Manzm bir tarzda kaleme alnm olan bu eserde Saaklzde, kk bir gleti konuturmakta ve bu gletin, Allha olan tesbihtn onun lisnnca dillendirmesini salamaktadr. Bu eser, Osmanl Mellifleri ve Chdil-Muklde94 bu adla zikredilirken, Badd, Subhatl-Kadr f Medhl-Melikil-Kadr eklinde ifade eder.95 Subhatl-Kadr f Medhl-Melimil-Kadr adyla, Sleymaniye Ktp., Antalya Tekeliolu, nr: 877de, 214b vr. eklinde yazma bir nshas bulunmaktadr. 2-stisetl-Cisr (Kprnn mdt ars) Beyitler halinde manzm olarak kaleme alnm bu eserde mellif, Ceyhan Kprsne (Mara) geldiini, kprnn bir kemerinin dtn ve bylece oluan yar grdn, buna karn nehrin korkun bir sesle akn grnce dehete kapldn ve btn bu manzara karsnda kprnn kendi hali lsanyla yardm iin feryt ettiini anlatr. Eserin yazma nshalar; Sleymaniye Ktp., zmir, nr: 757de, vr. 12b-12a; Antalya Tekeliolu, nr: 877/216da, vr. 213b eklinde kaytldr. 3-Ebytn ve Hkytn al Lisnil-Haart (Haartn Lsn zerine Hikye ve Beyitler) Chdil-Muklde bu eserden, nazmnn Trke olduu ve h.1168de yazld ifade edilmektedir.96 Eserin Hitbul-Haart adyla; Sleymaniye Ktp., Antalya Tekeliolu, nr: 877de, vr. 213b-215a eklinde yazma bir nshas mevcut olup, bu nshann yazs nesihtir. 4-erhu Letifi Latfe (Letif Latfe erhi) Bu erhin yazma bir nshas; zmir Mill Ktp., Yazmalar Katalou, nr: 959da, vr. 71b-78a olarak mevcuttur. 5-erhul-Ebyt (Beyitlerin erhi)
94 95 96

Osmanl Mellifleri, I, s. 326; Chdil-Mukl, s. 36. Hediyyetl-rifn, II, 322. Chdil-Mukl, s. 24-25.

59

Bu erhin yazma bir nshas; Adana l Halk Ktp., nr: 1114de, vr. 69b-80b olarak kaytldr. 6-Mecmuatul-Ear (iirlerin Toplam ) Saaklzdenin yazm olduu iirlerin toplamn ieren bu eserin yazma bir nshas; Trkiye Yazmalar Toplu Katalou, Elmal, nr: 271, vr. 1b-8a olarak kaytldr. 7-Kasde Bu eserin yazma olarak nshalar; Sleymaniye Ktp., Halet Efendi, nr: 798, vr. 122-127; zmir, nr: 757, vr. 12-13; zmir, nr: 757, 13a vr. eklinde kaytldr. 8-Mektbt (Mektuplar) Bu eserin yazma bir nshas Mektb adyla; Kayseri Raid Efendi Ktp., nr: 62, vr. 56a-56a eklin mevcut olup, bu nsha Yusuf el-Mara tarafndan istinsah edilmitir. Ayrca eserin yazma bir baka nshas, Adana l Halk Ktp., nr: 141, 11b16b eklinde kaytldr. 9-Mersiyyetl-Cebel (Dan Ad) Ayn ekilde beyitler halinde manzm bir tarzda kaleme alnan bu eserde de mellif, Sakarakya Dana97 gittiini, oralar gezerek evreyi mhede ettiini zikreder ve da, lisn halince konuturur. Bu eserin yazma bir nshas, Sleymaniye Ktp., Antalya Tekeliolu, nr: 877, vr. 216a-217a olarak bulunmaktadr. 10-Mersiyyetl-Ebhel (Kara Ardcn Ad) Mellif burada da kara ard aacn, kendi lisnyla konuturmaktadr. Buna gre ard aac kendi lisn halince, gvdesinin uzunluundan, dallarnn ve yapraklarnn Allh tesbh ettiinden ve ayrca kendisinin byk bir tazimle Allaha secde ettii gibi muhtelif konulardan bahseder. Eserin yazma bir nshas; Sleymaniye Ktp., Antalya Tekeliolu, nr: 877/218de kaytldr. 11-Hitbul-Haart (Haartn Konumas) Manzm olarak kaleme alnan bu eserin giriinde; suyu ekildii iin hayvanlar lm bir glete uradm. Gletin kysna, bu haartn lisn hallerince bu iri sylediklerini dnerek oturdum. Bu nedenle bu ire, haartn hitb

97

Burada ifade ettiimiz dan isminin telaffuzu yanl olabilir. nk aratrmalarmzda o yreye ait bu isimle bir da ismine rastlayamadk.

60

ismini verdim.98 der. Bu haart ise, biz binlerce yaratk glette idik; su tat, hepimizi helk ettigibi bir slupla konumaktadr. 12-Meviztl-Meyyit (lden Alnacak Dersler) Saaklzde burada biraz daha mistik bir havaya brnerek, lmn ders ve ibret veren ynne dikkat eker. Buna gre mellif dnyann fniliine iret ederek, gaflet uykusundan uyanlmas ve dnyadan yz evrilerek hirete dnlmesi gerektii gibi hususlar beyitler halinde manzm bir ekilde ifade etmektedir. Eser yazma olarak; Sleymaniye Ktp., Antalya Tekeliolu, nr: 877/16da, vr. 213 eklinde kaytldr. 13-Hikyetl-Kaleati (Kalenin Hikyesi) Bu iirde de mellif, gezip grm olduu harabeye dnm bir kaleyi konuturmaktadr. Burada kale, bir zamanlar kendini birilerinin in ettii, zamanla ypranarak eskidii gibi ackl hayat hikyesini anlatr. Ayn yerin devamnda, Tan Hikyesi eklinde bir iir daha vardr ki, bunun slbu da ayndr. Eserin yazma bir nshas; Sleymaniye Ktp., Antalya Tekeliolu, nr: 877/17de, vr. 215 olarak kaytldr. 14-Mevizun-Nahl (Ardan Alnacak Dersler) Ayn ekilde beyitler halinde manzm olarak kaleme alnan bu iirde mellif bu defa karncay konuturur. Bunun yazma bir nshas; Sleymaniye Ktp., Antalya Tekeliolu, nr: 877, vr. 216a-216b olarak kaytldr.

15-Meviztl-Manzme (Manzm tler) Manzm olarak kaleme alnm bu eserin yazma bir nshas; .. Merkez Ktp., nr: 5798de, 12 vr. olarak bulunmaktadr. Eser, Yusuf el-Mara tarafndan h.1139da istinsah edilmitir. 16-erhul-Ebyt (Beyitlerin erhi) Edebiyata ait bu eserin yazma bir nshas; Adana l Halk Ktp., nr: 1114de, vr. 69b-80b olarak kaytldr.

k-Dier Baz Eserleri


98

Saaklzde, Hitbul-Haart, Sleymaniye Ktp. (Antalya Tekl.), nr: 877/216da, vr. 213b.

61

1-Talk al Tarfil-mknil-m fit-Tarft (Tarfl-mknil-m fit-Tarft zerine Talik) Eserin yazma bir nshas, Kprl Ktp., nr: 720de, 41 vr. olarak kaytldr.99 2-Varakat-ikye (ikyet Varaklar) Eserin yazma bir nshas; Nuruosmaniye, nr: 5006da, 74 vr.; Kayseri Raid Efendi Ktp., nr: 62de, vr. 63b-64b olarak kaytl olup eseri, Yusuf el-Mara istinsah etmitir. 3-Cmiul-Kunz (Hazineler Toplam) Eserden, Osmanl Mellifleri100, Hediyyetl-rifn101 ve Chdil-Muklde102 bahsedilmektedir. Ancak biz herhangi bir nshasna rastlayamadk. 4-Hiyetn aler-Risletil-Fethiye (Risletl-Fethiye zerine Hiye) Eserin yazma bir nshas Adana l Halk Ktp., 1b-17a varaklar arasnda, 1150 numarada bulunmakta olup, m. 1679 ylnda yazld kaydedilir. 5-Rislets-Sult (Baz Sorular zerine Risle) Bu eserin kaytlarda iki yazma nshasna rastladk. Bunlar, Adana l Halk Ktp., nr: 465de, vr. 56a-58b ve 52b-58b eklinde kaytldr. 6-Nehrun-Nect-i f Tafsl-i Aynil-Hayt (Haytn Ayrntlarna Dir Kurtulu Nehri) Eserin adndan baz kaynaklarda sz ediliyor;103 ancak biz herhangi bir nshasna ulaamadk. 7-Risletl-Bahiyye (Bahiyye Rislesi) Hesap ilmi ile ilgili olan bu eserin yazma bir nshas; Sleymaniye Ktp., ehid Ali Paa, nr: 1982de ve ayn yerde, erhul-Risletil-Bahiyye isimli 176 vr. yazma bir baka nsha bulunmaktadr.

99

zcan, a.g.e., s. 63. Osmanl Mellifleri, I, s. 326. Hediyyetl-Arifin, II, s. 322. Chdil-Mukl, s. 26 Hediyyetl-rifin, II, s. 322; Osmanl Mellifleri, I, 326; Chdil-Mukl, s. 38.

100 101 102 103

62

C-Yaad Dnemin lim Anlay Balamnda lm Kiilii Osmanl Devletinin gerek kurulu, gerekse ykselme dnemleri siysi, asker ve mal alardan olduu kadar, ilm adan da son derece ileri dnemlerdir. Bu dnemlerde ilim, kltr ve sanat alanlarna gereken nem verilerek, ilimle uraan insanlar gerek saray evrelerinin, gerekse toplumun sayg, muhabbet ve vgsne mazhar olmu kiilerdir. Bursa, znik, Edirne ve stanbul bata olmak zere dier ehirler ve hatta kylere kadar medreseler kurulmu ve buralarda ilim dallarnn hemen her dalnda eitim, retim faaliyeti yrtlmtr. Fikr inkif artrmak iin slm leminden ve Avrupadan ilim ve sanat adamlar getirtilerek onlarn bilgi ve hnerlerinden istifade edilmitir. lme, teknie ve sanata verilen nem medreselerin yannda cami, tekke, kitap dkkan, ktphane ve saray gibi toplumun dier alanlarnda da kendini gstermektedir. Bu dnemlerde Davud- Kayser (.1351), eyh Bedreddn (.1420), Molla Fenr (.1431), Kadzde-i Rum (.1435), Hocazde (.1488), Ali Kuu (.1474), Meyyedzde, Mrim elebi (.1525), bn Kemal (.1534), Knalzde Ali Efendi (.1572), Takprlzde (.1561), Matrak Nasuh, Takiyeddin (.1584) ve Ebussuud Efendi (.1574) gibi pekok mtefekkir lim yetimi ve bunlar nakl ilimler kadar, akl ve let ilimlerin hemen her dalnda da ok nemli eserler telif etmilerdir. Ksaca, bu dnemler Osmanl Devleti iin sadece siysi, asker ve mal alanlar da deil, ilm alanda da ok canl tarihi bir srecin yaand dnemlerdir.104 Esasen devleti siyas, asker ve mal alanlarda gl klan en temel faktrn de, toplumun ilm ve kltr dzeyi olduu unutulmamaldr. Ancak Osmanl Devletinin, kurulu ve ykselme dnemlerindeki kudreti XVI. yzyln ikinci yarsndan itibaren tedrci olarak nce duraklama, ardndan gerileme srecine girer. Bu olumsuz gidiatn ilk emreleri Kann (1520-1566) dneminde grlmeye balam ve III. Murad (1574-1595) zamann da ise iyice belirgin hale gelmitir. Gerekten de III. Murad ve onu takibeden devreden III. Ahmede (1703-1730) kadar geen srete, ite ve dta deien sosyo-ekonomik artlar Osmanl Devletinin aleyhine tecell etmitir. Tarihi kaynaklar ve bu devirlere
104

smail Hakk Uzunarl, Osmanl Devletinin lmiye Tekilt, Trk Tarih Kurumu Basmevi, Ankara 1988, s. 1-3; Cahid Baltac, Osmanl Medeniyet Tarihi, stanbul 1983, s. 11, 12 vd.; Ziya Kazc, Osmanlda Eitim retim, Bilge Yaynclk, stanbul 2004, s. 63, 64 vd.; Yahya Akyz, Trk Eitim Tarihi, Kltr Koleji Yaynlar, stanbul 1993, s. 54-61.

63

ait yaplan aratrmalar ummiyetle, ite btn messeselerin bozuluundan ve bir medeniyetin tkeniinden bahsederler. Esasen XVII. yzylda Kprllerin idaresinde son bir kalknma hamlesi yapldktan sonra, 1682 ylnda balayan harpte Osmanl Devleti, Avusturya ve mttefiklerine yenilerek 26 Ocak 1699da Karlofa bar anlamasn imzalamak zorunda kalm105 ve bu anlama ile yz yllardr slmn alemdarln yapan bu byk devlet, artk kadm rakibi Hristiyan Batnn stnln resmen kabul etmek zorunda kalmtr.106 Bileik kaplar misli, siysi ve asker alanlarda cereyan eden bu menf sreten ilmiye tekilt da kendi payna deni fazlasyla alr; u blgelerde kaybedilen topraklardan, i blgelere ekilenlerin, srf karn doyurmak iin medreselerde toplanmasyla oluan tifenin ilimden ziyde harmilie balamas, devletin geni topraklara hkimiyetinden doan geveklik, ulemzedegn snfnn douu, ilmiyeye ait knun, kide ve tlimat ve gelenein inenmesi107 gibi son derece olumsuz birtakm tablolar ortaya kmaya balamtr. Btn bu yozlamalar karsnda meselenin vehmetinin farknda olan ve bu dorultuda zm retmek iin aba harcayan; Kanunnin sadrazam Ltf Paa (l.1563), tarihi l (.1599), Koi Bey (.1648), Ktip elebi (.1556) ve tarihi Nim (.1716) gibi pek ok kii, alnmas gereken tedbirlerin neler olduunu kendi bak alarndan ortaya koymular ve bu istikmette, ilgili merclere gerekli uyarlarn yapmlardr. rnein Ltf Paa; ulem arasndaki ekememezlik meselesine vurgu yaparak, onlarn birbiri hakkndaki beyanlarna bakmadan, reisleriyle grp rtbe ve derecelerine gre mumele edilmesi gerektiini ifade ederken, tarihi l, ayn ekilde ilmiyye tekilatnn bozulduundan bahseder ve ulemnn ilimden ziyade gsterie kapldklarn ve ayrca devlet adamlarnn, ulem snfna gerekli deeri vermediinden yaknr. Bunun yannda tarihi Nam, zellikle ilmiyye snfndaki yolsuzluk ve rvet olaylarna dikkat ekerek, baz kadlarn tayininin yaplabilmesi iin, halen grevdeki kady lm gibi gsterecek

105

Adil en, brahim Mtererrika ve Usll-Hikem f Nizmil-lem, Trkiye Diyanet Vakf, Ankara 1995, s. 1-2. Bekir Karla, On Sekizinci Yzyl Osmanl Dnce Hayat ve Kahramanmaral Baz Bilim Adamlar, I. Kahramanmara Sempozyumu, Kahramanmara 2004, s. 1. en, a.g.e., s. 15.

106

107

64

kadar meselenin ileri boyutlara tandndan bahseder.108 Bu ve bunun gibi ortaya konan pek ok tespit, analiz ve zm perspektifli yaklamlar; bir yandan, artk ilmiyye tekilatndaki bozukluun kayg verici boyutlara ulatn gsterirken, bir yandan da bu sknty amak iin bireysel dzeyde de olsa baz fikr kprtlarn varln ortaya koymaktadr. lmiye tekiltndaki bozulma ekli bir yandan genel anlamda ilm dnce zerinde grlrken, dier yandan belirli bir zihniyet deiimine paralel olarak, ilimlere yaklam da etkilemitir. Bunun neticesinde gerek toplum nazarnda, gerekse ders programlarnda nakl ilimler, daha n plana alnrken, akl ilimler ise ya tmyle gndemden dm ya da son derece sath kalarak hakettii deeri grmemitir. Ktip elebi, XVI. asrn sonlarndan itibaren medreselerde olumaya balayan ve zamanla daha da derinleerek devam eden, akl srecin hilfna ileyen bu menf tabloyu u cmlelerle ifade eder: Ulu Osmanl Devletinin Sultan Sleyman Han zamanna gelinceye kadar hikmet ile eriat ilimlerini uzlatran gerek aratrmaclar n almlard. Ebul-Feth Sultan Muhammed Han, Medris-i Semniyeyi yaptrp kanuna gre i grlp okutulsun diye vakfiyesine Haiye-i Tecrid ve erh-i Mevkf yazmt. Daha sonra gelenler, bu dersler felsefiyattr diye kaldrp Hidye ve Ekmel derslerini okutmay makul grdler. Yalnz bunlarla yetinmek akla uygun olmad iin ne felsefiyat kald, ne Hidaye kald ne Ekmel. Bununla Osmanl ilim pazarna kesad gelip bunlar okutacak olanlarn kk kurumaya yz tuttu. Kimi kyda kede, Dou Anadoluda yer yer kanuna gre ders gren rencilerin daha yeni balayanlar stanbula gelip byk caka satar oldular109 limlerle ilgili bu nakllik ve akllikayrm bir yandan medreselerin bozulmasnn temel nedenlerinden birisi olurken, dier yandan da, birincinden daha da olumsuz sonular douran temel bir zihniyet farkllamas meydana getirmitir ki bu husus, zerinde altmz Saaklzdeyi de iine alan daha sonraki yllarda da artarak devam etmi ve devletin zlme ve dalmasnn temel nedenlerinden birisi olmutur. Ayrca Avrupa toplumlarnn bu dnemlerde, yava yava kilisenin tasallutundan kurtularak akl ve bilimi n plana kararan youn bir aydnlanma srecine girdii ve bunun neticesinde fikr, sni ve sanatsal alanlarda
108 109

Kazm Sarkavak, Yanyal Esad Efendi, Kltr Bakanl Yaynlar, Ankara 1997, s. 8-10. Katip elebi, Mznul-Hakk f htiyaril-Ehakk, stanbul 1982, s. 20-21.

65

gerekletirdii dnmler de dikkate alnacak olursa, Osmanl Devletinde akl ilimlerin seyriyle ilgili bu menf srecin, toplumun gidit zerinde nasl etki braktn tahmin etmek zor olmasa gerekir. lmiyye tekilatnn iinde bulunduu tkankl amak iin XVIII. yzyla gelindii zaman hangi sfatla olursa olsun, artk bireysel ve daha ziyade teorik dzeydeki zm arama iradesi yerini, daha kollektif, daha esasl ve devletin de bizzat iinde yer ald bir yapya brakr. nk imdiye kadar Osmanl toplumu byk apta deimenin dolaysyla gelimenin- karsndayd. Temel ama eskiden varolan gl dzenin korunmasyd. Mevcut eitim sistemi de bu dorultuda idi. Eski kanun ve nizamlara dnldnde ve iyi uygulandnda, btn bozukluklarn dzeltilebilecei, tekrar Kanni Sultan Sleyman zamanndaki g ve saltanata ulalabilecei dnce ve inanc hakimdi. Ancak bu dnceye katlmak biraz gtr. nk Osmanl toplumunun dndaki toplumlar Kanni dnemindeki toplumlar olmayp, her alanda ilerleme-gelime kaydetmiler ve bu gelimeler hzla devam etmektedir.110 Osmanl Devletinde nadiren de olsa, bireysel dzeyde varolan bu anlay deiiklii topluma ve resm makamlara da sram ve bu kesimlerden de deiim ve geliim ynnde birtakm gayretlerin varl kendini gstermeye balamtr. Bu anlamda, Padiah III. Ahmedin (1703-1730), sadrazamla 1718 ylnda Nevehirli Damat brahim Paay getirmesiyle balayp, 1730 ylnda patlak veren Patrona Halil ayaklanmasna kadar devam eden ve Osmanl siysi tarihinde Lle Devri olarak nitelenen dnem olduka nem arzetmektedir. Bu dnem, bizim zerinde altmz Saaklzdenin hayatnn son dnemlerini de iine ald iin ayrca bir neme hizdir. Bu nedenle bizi ilgilendiren ilm ynyle, bu dnemde yaplan almalara ksaca deinmek istiyoruz. Lle Devri baz tarihiler asndan uzun ve yorucu savalardan yorulan ve bkan stanbul bata olmak zere, onu takibeden dier baz ehirlerin, sadrazam brahim Paann nclnde dnyann zevklerine dalarak, gezip elendikleri, hayattan km aldklar bir sefhat dnemi olarak yorumlanrken, bazlar iin ise, kr ve mutaassp bir zihniyet srecinden syrlp, adeta bir Rnesans ve uyan dnemi olarak telakki edilmektedir.111 Belki daha ihtiyatl bir yaklamla ifade edecek
110 111

Hamit Er, Osmanl Devletinde adalama ve Eitim, Rabet Yaynlar, stanbul 1999, s. 162. en, a.g.e., s. 3.

66

olursak; bu dnemi, var olan elence ve sefhat hayatnn arkasnda zellikle ilm ve kltrel anlamda cidd admlarn atld bir dnem olarak deerlendirmek mmkn. Lle Devrinde yaplan yeniliklerin banda matbaann almas gelmektedir. Aslnda matbaa, Osmanl Devletine aznlklar marifetiyle yaklak 250 yl nce girmitir.112 Osmanl Devletinde ise bu mesele, resmen, belirli bir zihniyet deiiminin olgunlamasn mteakip, eyhlislam Yeniehirli Abdullah Efendi (.1743)nin fetvs ve Sadrazam Damat brahim Paann izni ile gereklemi ve 1727de brahim Mteferrikann evinde kurulan ilk matbaada ilk olarak, Vankulu Lgat adyla bilinen Vanl Mehmet b. Mustafann telifi Shh- Cevher adl kitabndan ilk defa bin nsha baslmtr. eyhlislam Abdullah Efendinin fetvasna gre, bu matbaada baz din kitaplar hari, lgat, mantk, heyet, tarih, corafya, edebiyat, tp ve felsefeye dair eserler baslabilecektir.113 Ve bu eserin ardndan, Cihnnma, Takvmt-Tevrh, Tarih-i Nama, Tarih-i Rid ve Asm Tarihi gibi daha ziyade tarih ierikli pek ok eser baslm ve bu anlamda devrim niteliinde bir sre balatlmtr. Buna gre, alan bu ilk matbaada baslacak olan eserlerin her ne kadar tr ile ilgili bir snrlama getirilmi olsa bile, daha nce bu meselenin geciktirilmi olmas ister politik, ister ekonomik veya isterse din nedenlere dayal olsun, belirli bir zihniyet deiiminin somut bir gstergesi olmas bakmndan son derece nemlidir. Artk matbaada daha ok eser, daha ksa zamanda ve daha ucuz maliyetle baslacak ve okumak isteyen insanlara daha kolay bilgi ve kltr ak salanacaktr. Lle Devrinde yaplan ilm almalarla ilgili olarak dikkat eken bir dier hamle, ok youn olarak bir eviri srecinin balatlm olmasdr. Damat brahim Paa, matbaa konusunda olduu gibi, burada da Padiah III. Ahmed ve eyhlislam Yeniehirli Abdullah Efendinin desteini yanna alarak, ok hzl bir telif ve tercme dnemini balatr. Bu dnemde, telif faaliyetlerinin yannda farkl bir ekilde yrtlen tercme almalar daha byk bir nem tamaktadr. Tercme faaliyetlerinin daha hzl yrtlebilmesi iin brahim Paa tercme heyetleri oluturmutur. brahim Paa on senelik sadrazaml sresince deiik dillerden on ksur eseri tercme ettirmitir. Paa bir taraftan baka dillerde yazlm kymetli
112 113

Er, a.g.e., s. 167-170. Sarkavak, a.g.e., s. 14.

67

eserleri Trkeye evirttirirken, dier yandan da dnemin nemli olaylarnn kaleme alnmas iin ilim adamlar ve airlere grev vermekteydi.114 Aristotelesin, Fizikas, Dervi Ahmed b. Ltfullhn, Sahifl-Ahbr, Burhaneddin elAynnin, kdl-Cman f Tarihi Ehliz-Zaman, Handmirin, Habibs-Siyeri, bn Haldunun, Mukaddimesi, bn Sinann, el-Kann fit-Tbb, Mevlannn, Mesnevsi gibi pek ok eser bu dnemde sistematik olarak tercme edilmitir.115 evirisi yaplan bu eserlerin muhteviyatlar dikkate alnrsa, neredeyse bir iki asrdr ya olduka sath kalan ya da tmyle dlanarak, ders programlarndan bile karlm olan akl ve mhedeye dayal baz ilimlerin yeniden canlandrlmaya alld grlecektir. Ayrca bu dnemde Trkeye yaplan tercmeler, Trkenin artk bir bilim ve yaz dili olarak daha n plana ktnn grlmesi bakmndan da son derece nemlidir. lm ve kltrel almalarla ilgili olarak, bu dnemde yaplan bir dier faaliyet biimi ise, Avrupann eitli lkelerine gnderilen eliler marifetiyle oralarn bilgi, grg, teknik ve kltrel almalar hakknda bilgi elde etme gayretleridir. Yani Avrupann fikriyatna dayal tecrbeyi, eliler vastasyla ilk elden mahede etmek ve gerekirse bundan yararlanma dncesidir. Bunlardan en dikkat ekeni Fransaya eli olarak gnderilen Yirmi Sekiz Mehmet elebidir. Bu kii bir yandan dikkatli bir ekilde batda balayan sanayi ve teknik alanndaki gelimeleri gzlemlerken, bir yandan da Osmanl kltr ve toplumunu Franszlara tantr. Ayrca elebi Mehmet, Paris tbbiyesini, hayvanat ve botanik bahelerini, buraya bitiik eczahaneyi, baz imalathane ve fabrikalar, rasathane ve matbaay gezmitir. lgin grd yerleri byk bir baar ile aktarm olan elebi Mehmed, stanbulda birok yeni hareketin balamasna sebep olmutur. Damat brahim Paada, bir taraftan ehrin imar ve tezyininde, bir taraftan da memleketin imar ve tanziminde bu fikirlerden ok yararlanmtr.116 znde ilm ve kltrel gelimeye ynelik olarak atlan btn bu admlar, ne hazindir ki, Patrona Halil isyanyla akamete uratlm ve benzer problemler daha sonraki srete de yaanmaya devam etmitir. Ancak bu dnemden sonra gerek siysi, gerek asker ve gerekse ilm
114 115 116

Er, a.g.e., s. 177. Sarkavak, a.g.e., s. 16-18; Er, a.g.e., s. 178-179. F. Reit Unat, Osmanl Sefirleri ve Sefaretnamesi, Ankara 1992, s. 56.

68

anlamda gelitirilen zm denemeleri byk oranda bat dnyas esas alnarak ortaya konmutur. Btn bu olup bitenlerden sonra, XVIII. yzylda devlet genel olarak Seyfiyye, Kalemiyye ve lmiye olmak zere ksma ayrlyordu. Seyfiyye, ordunun reformize edilerek, Yenieri ocann kaldrlmas ve yerine Bat tarznda yeni ve modern bir ordu kurulmasn isterken, Kalemiyye snf, i ve d devlet brokrasisinden olumakta olup bunlar da, ayn ekilde Avrupa rnek alnarak devlette kkl reformlara gidilmesi gerektii zerinde younlayorlard.117 Grld gibi burada, gerek Seyfiyye, gerekse Kalemiyye snfnn zerinde birletikleri mterek husus, Bat dnyasnn stnlnn kabul edildii ve zm yollarnn da bu perspektife dayal olarak retilmesi gerektii fikridir. lmiye snf ise, bu srecin nedeni olarak devlet kanunlarna yeterince uyulmad grnde idi. Aslnda bunlarn byk bir ksmna gre, maruz kalnan bu menf srecin temel nedeni, eriat denilen bu ilh kanunlara uyulmamas sonucu Allhn, insanlara verdii bir cez idi. Balangta byle bir saplantyla hareket eden kesimle birlikte, zamanla olaylar daha vahim boyutlara ulanca btn ilmiye snfnn, bu amazdan kurtulmak iin yeni araylara girdii grlmektedir. Bu anlamda, o dnemin ulemsnn, olaylar karsndaki ilm tavrn u grupta deerlendirmek mmkn: Bunlardan birinci ksm ulem , ya olanlardan habersiz, ya da olanlara hibir anlam veremeyerek gemiin hlyalar ierisinde geleneksel hayatn srdrp gidiyordu. Bir ksm da, her yenilgi ile birlikte biraz daha hakllk gerekesi artan Selef gr yeniden canlandrmay ve Fkh merkezli bir yeniden yaplana gidilmesiyle birlikte sorunlarn zme kavuabileceini dnyordu. Bunlar, olaylarn, din d bilimlerin retilmesiyle balantl olduunu, zellikle de felsefe ve tabiat bilimleri gibi profan bilimlerin Mslman zihinlerin safiyetini bozduunu dnyorlard. Saylar olduka az, fakat etkili konumlarda bulunan nc bir grup isehakl olarak- sorunun en bata eitim sisteminin bozulmasndan kaynaklandn savunuyorlard. Ancak bunlar, zm, kkl eitim reformlar yapmak yerine, eski medrese geleneinin canlandrlmasnda gryorlard. Bu da ancak slmn klasik
117

Karla, a.g.e., s. 4.

69

dneminde olduu gibi, Aristoteles bilim ve dncesine dayanan Gazl-bn Sn felsefesi ile temel dni bilimlerin birlikte retilmesi yoluyla mmkn olabilirdi. Yukarda ele aldmz Sadrazam Damat brahim Paa ve evresinde yer alan bilgin ve dnrlerin byk blmnn bu dncede olduu anlalyor.118 Bu tablo karsnda Saaklzdenin ilm kiiliini bireysel ve toplumsal manada olmak zere iki kategoride deerlendirmemizin uygun olacan

dnyoruz. Bu dorultuda mellifin ilm tutumunun toplumsal ynyle ilgili olarak unlar syleyebiliriz: Saaklzdenin ilm zihniyeti ve bu dorultuda ortaya koyduu duruu, yukarda bahsettiimiz birinci grup ulemnn iinde bulunduu tutum ve davran biiminden olduka uzaktr. nk onun ilm hayat dikkatle incelendii zaman, ilmiyye tekilatnn iinde bulunduu kriz hallerinden habersiz olmas veya bunlara ilgisiz kalmas yle dursun, aksine btn bu sorunlarn giderilmesi iin zm retmeye alt grlecektir. rnein o, ilimleri tahsil seviyesine gre mertebelendirdii ksmda, medreselerdeki baz menf uygulamalara dikkat ekerek, baz kiilerin hi haketmedikleri halde yksek dereceli iczet aldklarndan ve bu nev olaylarn ilmiye tekilatnn bozulmasna neden olduundan yaknr. Saaklzdenin u ifadeleri, bu manada olduka dikkat ekicidir: er ve let ilimlerden herbir ilme it istiks (ileri seviye)119 mertebelerini tahsl eden renciler, ilimlerde kmil ya da tekml diye adlandrlrlar. Bu adlandrma, iktisd (orta seviye) mertebesinde herbir ilmi tahsl eden kimseye ise, imeden nce ikiye, sarho edici dendii gibi, istiks seviyesine yaklat iin bu renciye de, bir nceki ksma nisbetle, mecz olarak kmil ya da tekml ad verilebilir. Ama baz mteber ilimleri renmeyen ve ayrca bazlarn iktisr (balang seviyesi), bazlarn iktisd seviyesinde tahsl eden rencilere ise, ne hakk ne de mecz olarak bu nvnn verilmesi doru deildir. Keml nvan ancak, herhangi muayyen bir ilim dalnda, istiks veya iktisd seviyesine ulaanlar iin verilebilir. Zamanmzda bir rencinin istiks veya iktisd mertebesine ulamasna, tekmlul-mevdd120 denmektedir. O kimse artk akl ve
118 119 120

A.g.e., s. 4. stiks, ktisd ve ktisr seviyeleri konusunda daha geni bilgi iin bkz. s. 211-214. rencilerin madde ad verilen ilimleri tamamlamas.

70

nakl let ilimlerin tahslinde kmildir. l ilimlerden maksat, fkh usl, hads usl, tecvd ilmi, cevher ve raz gibi ilk kelm bilgileri, nahivde bn Himn Munl-Lebb inin iine ald eyler, sarfta ise bn Hacbin e-fiyesidir. Ancak gnmzde, let ilimlerinin ounu tahsl etmedii halde pek ok rencinin tekmlul-mevdd diye adlandrldklarn grmekteyiz. Bilgisizlere gre, madde baz mantk ve felsefe nshalarna verilen bir addr sadece. Oysa gnmzde, Kurn yznden dahi okuyamayan nice kiiler tekml olarak grlmektedir. Bu renciler fkh uslnden birey renemedikleri iin fkh stlhlarn dahi bilmezler. Uratklar ilimlerin de ounu anlayp anlatamazlar. Byle rencilerin tekml diye adlandrlmalar, hocalarnn, rendiklerini tedrste kendilerine verdii iczet, giydikleri ulem kisvesi ve balarna geirdikleri koca kavuktan ileri gelmektedir. Bu gibi renciler, renimi savsaklar ve anlamadklar konular bakalarna anlatmaya kalkrlar. Tasdfen bilip renmedii bir ilimde mahret kazanrsa, renme mertebesinden retme mertebesine getiini zanneder. Bunlar keml seviyesine deil, olsa olsa noksana ulamlardr. Bunlar, Allme Kutbuddn er-Rznin kitabn121 okumadklar halde kendilerini onun gibi bir allme olmu zannederler. Bakalarn, ilim konusunda, kendilerinden aa grrler. Ben bu tekml seviyesini, oluk ocuk sahibi bir yoksula benzetiyorum ki, onun rnei yledir; geim derdi bu yoksulu yorar. Bir zengin ise, bu fakiri geim derdinden alkoyacak kadar yedirip, iirmek istemektedir. Ancak zengin kii, bu fakri zengin diye adlandrp, zengin elbiselerinden bir eyler giydirir ve ona dinlenme, gzel yemekler yeme, ile ve dostlarn geniletme izni verir. Bu yoksul kii, dinlenme ve gzel yaamadan yana dncelere dalm olarak, sevin iinde geri dner. ilesi de, sevin iinde onu beklemektedir. Oysa ilesi iin bu olay, bakalarna gln olmaktan baka bir ie yaramamtr. Hey akl banda olanlar, bu olaydan ders alnz!122 Saaklzdenin, ilmiye tekiltnn iinde bulunduu problemleri bir yandan tespit ve analiz eden, dier yandan usul d baz uygulamalara kar esasl eletiriler

Mellif burada Rznin herhangi bir eserinin ismini vermemi, fakat o, ilimleri, zellikle de tefsr ilmini aratrrken sk sk Rznin Tefsrul-Kebr (Meftihul-Gayb) adl eserine atfta bulunmu olmasn hesaba katacak olursak, Saaklzdenin, Rznin kitab ifadesiyle kastettii eserin bu olduunu syleyebiliriz.
122

121

Tertbul-Ulm, s. 217-218.

71

getiren bu ifadelerinden, yaad dnemde cereyan eden olaylardan haberdar olduu anlalmaktadr. Bu manada onun ortaya koyduu gzlemleri, daha nce ksaca deindiimiz Ltf Paa, tarihi l ve Nama gibi ahsiyetlerin ifadelerine olduka yakndr. Demek ki, XVI. yzyln ikinci yarsndan itibaren ilk emareleri grlmeye balayan ve zamanla artarak devam eden ilmiye tekiltndaki yolsuzluk ve usulszlkler bu dnemde de youn olarak srmektedir. Bu gidiatn doal bir sonucu olarak ortaya kan ve genel anlamda ilim meakkatinin azalarak, ilm derinliin kaybolmasna yol aan fil durumun da mevcdiyetini koruduu grlmektedir. Saaklzdenin, meseleler karsndaki ilm duruu, kendi dnemindeki ikinci grup limlere daha yakn gzkmektedir. Hatrlanaca gibi bu kiiler, meydana gelen bu olumsuz tablonun felsefe ve tabiat ilimlerine ar temylle direkt balantl olduu fikrinden hareketle, yeniden bir yaplanma gerektiini ve bunun da fkh merkezli olmasnn art olduunu ileri srmekteydiler. Yukardaki pragrafta geen; bilgisizlere gre madde, baz mantk ve felsefe nshalarna verilen bir addr sadece ifadesini, onun bu konudaki daha baka grleriyle bir btnlk ierisinde yorumlayacak olursak, en azndan felsefeye kar mesafeli durduu grlecektir. Bununla beraber yine ayn metinde geen; bu renciler fkh uslnden birey renemedikleri iin fkh stlhlarn dahi bilmezler cmlesi de, onun fkh ilmine doru daha gl bir temyl iinde olduunu gsterir. Ayrca Saaklzde, bnul-Kayym el-Cevziyyenin; Tevratn

hakikatlerinden yz evirerek, filozoflarn batllkla dolu szlerine uymalar neticesi Allhn, sriloullarn vatanlarndan kovma cezasna arptrd ve ayrca Mslmanlar, felsefeyle megul olduklar zaman, Allh Telnn onlarn bana Hristiyan hallar ve putperest Moollar musallat ettii123 eklindeki ifadesine atf yaparak, baa gelen baz musbetlerin, felsefe ile megul olmaktan kaynaklandn anlatmak istemektedir. Mellifin, ilimleri er hkm bakmndan snflandrrken fkh, fkh usl, hadis ve tefsr ilmigibi nakl ilimleri, elde edilmesi gereken farz ayn hkm mesabesinde grrken, felsefeyi; sihir ve yldzlarn ahkm gibi esasen ne muhtevlar, ne de amalar bakmndan hi alakas olmayan ilimlerle birlikte ayn
123

A.g.e., s. 233-234.

72

snf ierisinde mtla etmesi de, yine onun felsefeye scak bakmadn gstermektedir. Saaklzdeyle ilgili ortaya koyduumuz bu rneklere baktmz zaman, onun ilm zihniyeti; genel hatlaryla selef gre yakn, nakl ilimler ve zellikle fkh ve fkh usl izgisinde seyreden, buna mukabil felsefeye kar olduka mesafeli ve hatta meydana gelen menf yndeki baz siyas gelimelere yol at iin olduka fkeli olduu gzlenen tutucu denilebilecek bir portre ortaya koymaktadr. Bu grnm mellifi, yaad dnemde yeralan, yukarda bahsettiimiz ikinci grup ulem zmresinin ilm zihniyetine yaklatrmaktadr. Ancak mellifi, kategorik olarak sadece bu gruba hapsetmek de yanl ve hakszlk olur. nk onun, eitimle ilgili ortaya koyduu grlerine bir btn olarak baktmz124 zaman onun ifadelerinden; ilmiye tekiltnn bozulduundan ikayeti olduu, yeni ilm ve idri esaslarn tatbk edilmesinin gerekliliini dnd de mhede edilmektedir. Bu manada, Ali Suvnin, Tertbul-Ulm iin sarfettii; Bu kitabn ruhu, medrese derslerinde erhler ve hiyeler tedrs olunmasn ve bil-cmle mufassalt retilmesini ho karlamaz ve ders kitaplarn tertb ile tavsiye eder125 eklindeki ifadesi de, Saaklzdenin yaad dnemde medreselerde okutulan ders kitaplarna kar eletirel tavrna iret eden bir deerlendirmedir. Bu deerlendirmelerden Saaklzdenin, eitim sisteminin yeniden gzden geirilmesine ynelik bir tavr ierisinde olduu kanaatine ulamak mmkndr. Bu bakmdan onun, eitim sisteminin iinde bulunduu bunalmdan kurtulmak iin medreselerin slh edilmesi gerektiini syleyen nc grup limler zmresiyle yakn fikirler tad grlmektedir. Ancak Saaklzde ile bu grubun, medreseleri slah etmek iin ortaya koyduklar zm yollar da birbirinden tamamen farkldr. Saaklzdenin, medreselerin slahndan kastnn, yukarda da ksmen deindiimiz gibi, medreselerin gerek eitim programlar ve okutulan kitaplar, gerekse ilmiyye snfnn ilm liykat bakmndan gzden geirilmesi gerektii fikri olduu anlalmakdr. Ancak nc grub limler snf ise medreselerin, klasik dnemlerinde olduu gibi reforma tab tutularak, buralarda Gazl ve bn Sn felsefesi ile dni ilimlerin birlikte okutulmas gerektiini ifade etmeleridir ki,
124 125

Saaklzenin eitimle ilgili grleri hakknda daha fazla bilgi iin bkz. s. 172-188. Suavi, a.g.e., s. 440.

73

meselenin buras, Saaklzdenin ilim zihniyetiyle pek badar grnmemektedir. nk ona gre felsefenin iinde yerald bir eitim uygulamas din veya eriat bakmndan makul grnmemektedir. Bu nedenle onun, Lle Devrinin reform srecine en azndan bu adan itirak etmedii anlalmaktadr. Mellifin bu dnemde uygulamaya konulan, matbaann gelii veya batya alma dayal yenileme hareketlerinden ne lde haberdar olduunu, eer haberdar ise btn bunlara kar tavrnn ne olduunu bilmiyoruz. nk mevcut bilgilerimiz nda Saaklzdenin, doduu yer olan Maratan, bu olaylarn sca scana cereyan ettii stanbul bata olmak zere batnn dier ehirlerine gittiine dair elimizde bir bilgi mevcut deildir. Saaklzdenin ilm kiiliininin genel manada sosyolojik ynn bu ekilde ortaya koyduktan sonra, meselenin bireysel boyutunu deerlendirmeye geebiliriz. Meselenin bu ynn, daha ziyade onun telif etmi olduu eserlerden yola karak ele almay dnyoruz. nk mellifin bireysel manadaki ilm kiiliini bize en iyi anlatacak olan kaynak, onun eserleridir. Saaklzde tecvd, kraat, belat, tefsr, fkh, tasavvuf, ahlk, kelm mnzara, felsefe, mantk ve edebiyat alanlarnda eserler vermi olduka kapsaml ve verimli bir Osmanl limi olarak karmza kmaktadr. Mellifin ortaya koyduu eserler genellikle telif, erh, hiye ve talik mahiyetinde olup, bunlarn bazlar olduka zgn bir hviyete sahipken, bazlar da ksmen bir derleme ve terkp grnmndedir. rnein, onun kelm ilmi iin kaleme ald Nerut-Tevlsi veya mnazara ilmine ait olan Velediye isimli eseri, en azndan mellifin iselletirerek ortaya koyduu, bu nedenle zgnl ve belirli oranda derinlii olan eserler karakterinde iken, yine onun, tecvd ilmi iin yazm olduu Chdil-Muklinde bu zgnlk karakterinin nispeten zayflad dikkat ekmektedir. Mellif, belki de yaad dnemin bir zellii olarak bu ikinci tr eserlerinde arya kaan atflar yapmakta ve abartl bir bamllk havas vermektedir. Kukusuz bu durum en azndan o tr eserlerin zgnlnn ve derinliinin azalmasna neden olmaktadr. Saaklzdenin mnazara ilmine olduka fazla arlk verdii dikkat ekicidir. Bunun pek ok nedeni olabilir; ancak kanaatimizce mellifin mnazara veya dap ilmi zerinde oka durmu olmasnn nedenlerden bir tanesinin, genel

74

olarak Osmanl Devletinde de bu ilme ynelik tevecchn olduka youn olmas olabilir. Bunun nedeni de bu ilmin teknik ve akademik boyutunun yannda ayn zamanda gnlk pratik yaamda, konuma ve hatta davran dab hussunda da ok nemli bir ilim olmasdr. Osmanl toplumu da genel olarak, benimsemi olduu slm ilim ve ahlk anlaynn tesiriyle, ahlk ve edebe nem veren, mzkere ve tartmalarn uslnce yapan bir toplum olduu iin bu ilmin revata olmas artc olmasa gerekir.126 te Saaklzdenin bu ilme bu denli nem vermesinin nedenlerinden birisi bu olabilir. Mnazara ilminin ayn zamanda mantk kurallar ierisinde delil ve ispata dayal olarak doru dnme, dndn doru bir ekilde ifade etme ve ayrca ortaya konulan fikirlere de yine ayn mantk kurallar ierisinde cevap verme gibi hususlar esas alan bir ilim dal olmas da, Saaklzdenin bu ilme arlk vermesinin bir baka nedeni olabilir. nk her ne kadar o, felsefeyi ar ekilde eletirerek daha ziyade nakl ilimleri vgye mazhar gren tavryla, eletiriye tbi tutulsa da, zihin yaps, kendi iinde mantkl ve tutarldr. Bu tutarllk, hem tek tek ilim dallarnda, konularn kendi ierisindeki insicm bakmndan, hem de genel anlamda ilm bir zihniyet olarak kendini gsterir. nk onun zihninde, kabul edilsin ya da edilmesin fkh, tefsr ve tasavvuf ilmi gibi nakl ilimler her ey iken, hemen her ynyle felsefe hi sempatik deildir ve bu husus her bir ilim daln deerlendiriinde n plana kar. Saaklzdenin en dikkat eken ve en orijinal ynlerinden bir tanesi de, onun edebiyatla ilgili ortaya koyduu eserlerinde doa figrleri ve hayvanlar konuturmasdr. Bu manada mellifin, manzm olarak kaleme ald eserlerinin pek ounda ar (Hikyetn-Nahl), da (Meriyyetl-Cebel), glet (Sbhatl-adr, aa (Mersiyyetl-Ebhel), kale (Hikyetl-Kalea) ve daha baka birok haart (Hitbul-Haart) konuturduu grlmektedir. lgili eserlerde bu hayvanlar ve doa figrleri yaam yklerini anlatmakta, zelliklerini tasvir etmekte veya Allh zikretmektedirler. Bilindii gibi daha ziyade hayvanlarn konuturulmasn esas alan ve fable olarak isimlendirilen bu trn kurucusu olarak Fransz edebiyat La Fontaine (1621-1695) gsterilir. Bu edebiyatnn bu tr eserlerini ortaya koyarken, yine bu trn nclerinden olan Hintli bilgin Beydeb veya Mevlndan etkilenip
126

Bolay, a.g.e., s. 150.

75

etkilenmedii meselesi ayr bir aratrma konusu, ancak Saaklzdenin yaklak ayn zaman dilimleri ierisinde yaad La Fontaine ile ayn trden eserler ortaya koymas olduka ilgintir. nk bu husus, hem dnya hem de Trk-slm edebiyat iin son derece nemlidir ve tam da bu noktada Saaklzde hi pheye mahal brakmayacak ekilde bu istikmette eserler ortaya koymutur. Ayrca mellifimiz, konuturduu firler ierisine hayvanlarla birlikte kale, kpr, da ve aa gibi dier doa figrlerini de dahil ederek, konuan doa unsurlarnn kadrosunu daha da geniletmektedir. Elimizdeki bilgilere gre Saaklzdenin, La Fontaineden etkilendiini ortaya koyacak hibir veri mevcut deildir. Bu nedenle mellifimizin bu grlerinin olumasnda, az nce birkann ismini zikrettiimiz dou fikriyat etkili olmu olabilir. Bu etkilerin varl ve kaynaklarnn neler olduu meselesi aratrlmas gereken nemli bir konudur. Ancak bize gre en az bu kadar nemli olan bir baka husus ise, dni ilimlerin hemen her dalnda sz sahibi bir limin, yaad dnemin ilm zellikleni de dikkate alarak syleyecek olursak, bu tr eserler ortaya koymas, onu daha da kapsaml bir lim haline getirmenin yannda, ortaya koyduu bu fikirlerinin tr bakmndan da onu, son derece ilgin ve orijinal bir konuma oturtmaktadr. Bu nedenle Saaklzdenin ilm hayat bu adan da ayrca aratrlp, meselenin her ynyle ortaya konulmas gerekmektedir. Saaklzde, kelm ilminden tmyle uzaklatn ve hatta hayatnn sonlarna doru, bu ilim iin kaleme alm olduu, Nerut-Tevlyi yazdna piman olduunu, bu eseri yakmay bile dndn sylemesine ramen kelm ilmiyle ilgili eserlerinin okluu dikkat ekicidir. Bizim tespit edebildiimiz kadaryla bu ilme dir eserlerinin says kkl bykl olmak zere yirminin zerindedir. Bu durum, en azndan bu ilimden tmyle rc ettiini syledii zamana kadar, mellifin zihin dnyasnda kelm ilminin olduka nemli bir yer tuttuunu gstermektedir. Buradan onun, ayn zamanda byk bir kelm limi olduu sonucunu karmamz mmkn gzkmektedir.

76

II. BLM: SAAKLIZDE VE LMLER SINIFLANDIRMASI A-Faydas ve Zarar Bakmndan limlerin Snflar Saaklzdenin ortaya koyduu bu snflandrmann temel kavramlarndan biri olan fayda szc, dni veya eriat esas alan, ilimlerin snflandrlmasn da bu perspektife gre deerlendiren bir anlay ifade eder. Mellife gre, faydal ilimler bahsinde greceimiz her bir ilim dalnn bir faydas ve bu faydann da yine bir amac vardr.1 rnein faydal ilimler ierisinde yer alan kelm ilminin faydas, delil getirmek, inan zerinden pheleri izle ederek, dni akdeleri ispat etme gc kazandrmaktr. Buna ilve olarak, Allhn zt ve sfatlar, mebde ve medn mmkn halleri ve nbvvet gibi konularda bilgi vermektir.2 Bunun neticesinde ise kii, iki dnya saadetini kazanr ki bu, amalarn son noktas ve gayelerin gayesidir. Kukusuz mellife gre, ilimlerdeki fayda, din veya er bir fayda olduu gibi, zararda yine, dni veya er bir zarardr. Saaklzde, kendince faydal grd lgat, kelm, fkh, hadis, tefsir, akid ilmi gibi ilimleri saydktan sonra, bu saylanlarn dndakiler; felsefe, sihir ve ahkm- ncm ilmi gibi ya zararldr ya da iir ve nesep ilmi gibi ilimlerdir ki bunlar; bilgisinin fayda, bilgisizliinin ise, herhangi bir zarar vermedii ilimlerdir3 der. Saaklzdenin ilimleri, fayda ve zarar bakmndan snflandrmasnda, Gazlyi takip ettii grlmektedir. Gazlye gre de sihir, tlsm, yldzlarn hareketleri sebebiyle olaylara tesiri bakmndan astronomi ilmi, baz filozoflarn anlamn tam olarak kavrayamadklar halde ilh srlardan bahsetmeleri bakmndan felsefe ilmi, zararl veya mezmm (knanm) olan ilimler kategorisindedir4 Bu ilimlerle ilgili daha geni aklamalar, ilgili her bir ilim dalna sra geldike yapacamz iin burada sz fazla uzatmadan, faydal ilimlerden balamak zere bu snflandrma ierisinde yer alan ilimleri incelemeye geebiliriz.

1 2 3 4

Tertbul-Ulm, s. 85-86. A.g.e. s. 143. A.g.e. s. 85. Gazali, hy, I, s. 77-83.

77

1-Faydal limler a-Arab limler5 Saaklzdenin faydal ilimlerle ilgili burada yapt snflandrma ierisinde yer alan Arab ilimler, lgat, tasrf, itikk, nahiv, arz, kfiye, belgat, muhdart ve Arapa yaz yazma ilmi6 gibi ilimlerdir. Zikredilen ilimlerin ummi zelliklerine bakarak, bu ilimler iin Arab ilimler, Arap dili ilmi veya lsan ilmi7 demek de mmkndr. nk bu ilimler iin, Arab ilimler ifdesi yannda, dier tanmlamalar da kullanlmaktadr. Ayrca bu ilimler, ilimler tasnfi ierisinde, bal bana birer ama ilim hviyetinde olmayp nakl/er/dni ilimler iin birer let veya vasta ilim olarak telakk edilmektedir.8 1-Lgat, Sarf ve Hahiv lmi Burada konuya girmeden nce bir hussa aklk getirmek gerekmektedir. O da u: Saaklzde, bu konuya balk olarak lgat ilmi (ilml-lgat) ibresini koymu olsa da, konunun iine girildii zaman grlecektir ki, buradaki lgat ifdesiyle, bizim gnlk hayatta kullandz, sadece o dille ilgili szcklerin lafz anlamn ifade eden szlk anlamyla snrl tutmayp, daha geni bir perspektiften hareketle bu anlam da iine alan, sz konusu dille ilgili btn kide ve kurallar ihtiva eden Arapa dil (lsan) ilmini kastettii anlalmaktadr. Mellif, bu

konudaki grlerini u ekilde ortaya koymaktadr: Dilin, her kavmin amalarn


slm dncesinde genel olarak Arab ilimler denilince,lgat, nahiv, sarf, beyn, belat, bedi, itikk, men, kfiye, hat, iir okuma, nesir yazma, vaz (sz vaz etme), aruz, tarih gibi, olduka geni bir yelpazeyi iine alan ilimler akla gelmektedir. (bkz., Gazl, hy, I, s. 50; bn Haldun, a.g.e., II, s. 1318, 1319 vd.; lken, slm Dncesi, s. 20.) Takprlzdede, Arab ilimlerin iinde yer alan ilimlerle ilgili bu kadro daha da genitir. Onun Arab ilimler kategorisinde sayd tasnfe gre, burada bahsettiimiz kadroya ilave olarak, yaz sanat, yaz letleri, yaz yazma kurallar, harfleri gzel yazma, izgilerin douu, alfbe harflerinin sras, tek tek harflerin yazlmas, harflerin basit ekillerini birletirme, Kurnn yazl, iir ilkeleri ve iir syleme, tahrr (kompozisyon) yazma, ataszleri, milletler ve tifeler corafyas, szlerin kullanl ekli, yazma (mursele), sicil, muammlar ve lgz, cinas ilmi ve Hz. Muhammedin hayat bata olmak zere, peygamberler, halfeler, hfzlar, mfessirler, muhaddisler, sahbe ve tbin, hanef, f, mlik , hanbel ulems, gramerciler, filozoflar ve doktorlar trihi ilmi gibi ilmleri de katmamz gerekmektedir. Bkz. Takprlzde, a.g.e., I, s. 101, 102 vd.
6 7 8 5

Tertbul-Ulm, s. 84. bn Haldun, a.g.e., II, s. 1318. A.g.e., II, 1293-1294;

78

ifde eden sesler olduunu bil! Derim ki, bu tanm, szlk anlamn da iine alr ki o, ahs konularla ilgili ifdedir. Ayrca dil ilminin, Arab ilimlerin hepsine isim olarak verildiini bil!9 Buradan da anlalaca zere, lgat ilmiyle kastedilen mna, genel olarak Arapa ve bununla ilgili kurallar veya bu kurallar ihtiv eden blmlerdir. Daha ak bir ifdeyle sylemek gerekirse, szlk anlamndaki lgat (szlk) ilminin, genel anlamdaki dil (lsan) ilminin bir blmn oluturturduu anlalmaktadr. Saaklzdeye gre lgat (dil) ilmi, mfred (tekil) ler iin ahs konularn ilmidir. ahs konu, bizzat lafz telaffuz etmek ve ona mn vermektir. Ona gre, ahs konunun mukbili ise, tre it konu olup burada ise, lafzlar kll bir ekilde telaffuz etmek ve bu erevede mn vermektir10. Mellifin ahslik ifdesiyle, lgat ilmini; trsellik ifdesiyle de, genel anlamda Arapa dil ilmini kastetmi olduu anlalmaktadr. Yani bu iki ifde biimi arasnda, umum-husus fark vardr. Buna gre lgat ilmi, genel anlamda dil ilminin zel bir blmn oluturmaktadr. Saaklzde konunun ahs ve trsel olma ynn daha da vuzha kavuturmak iin, Arapadaki vurmak/dvmek fiilini, ism-i fil kalbna dkerek, rnek olarak zikreder. Buna gre vurmak/dvmek ifdesi, bu adan iki mna iermektedir. Birinci mnada vurmak ifdesi, szcn asl veya kk itibariyle ele alnmaktadr. Bylece bu ifadenin mnas, bir eyin bir ey zerinde gereklemesi demek olup, ona vurmak denir ki bu mna, meselenin ahslik yn ile ilgili olup, lgat (szlk) ilmi anlamnda deerlendirilmektedir. kinci mnada ise, vurmak ifdesi, ekl (vezin) bakmndan ele alnm olup, buna da dvd/vurdu denmektedir. Onun mnas ise, bir ahsn onunla dvme ilemini gerekletirmesi demektir ki buras, meselenin tre it ksm ile ilgili ynn ifde etmektedir. Bu da genel anlamda dil (lsan) ilminin konusudur. nk meselenin bu yn nahiv ilminin iine girmektedir.11 Demek ki mellif, lgat ilmiyle mfred kelimelerin anlamn, genel anlamda dil ilmiyle de Arapa dil ilmini kastetmektedir.
9

Tertbul-Ulm, s. 121. A.g.e. s. 119. A.g.e. s. 119-120.

10 11

79

Yani, onun dil ilminden maksad sarf, nahiv, belat, beyn, bedi, men, itikk, arz ilmi gibi ilimlerin tamamn iine alan Arapa dil ilmidir. Mellif, genel anlamda dil ilmi ierisinde yer alan lgat ilmini ve bunun dil ilmi ile mnasebetini zah ettikten sonra, yine ayn blmde, sarf ve nahiv ilmi zerinde durmaktadr. Biz de ilgili blmleri irdeleyerek onun bu ilimler hakkndaki grlerine daha yakndan bakmak istiyoruz. Saakzdeye gre, tasrf ilmi de denilen sarf ilmi, rabla ilgili olmayan, kelimelerin ekil (heyet) lerinden bahseden bir ilimdir. Buradaki rabla ilgili olmayan ifadesinden, bu ilmin, nahiv ilminin dnda bir ilim olduu anlalmaktadr.12 Essen sarf ilminin, bir ekil bilgisi ihtiva eden bir ilim veya daha ak bir ifdeyle, Arapada istenilen mnay elde etmek iin kelimelerin ald ekillerden bahseden bir ilim olduu biimindeki tanmlama genel kabul gren13 bir tanmlamadr. Saaklzdenin yapm olduu tanmlamann da, bu ilimle ilgili yaplan tanmlamalar dorultusunda olduu anlalmaktadr. Mellif burada sarf ilmi ile ilgili ksa bir deerlendirme yaptktan sonra nahiv ilmi ile ilgili grlerine gemektedir. Saaklzdeye gre nahiv ilmi, rab ilmi olarak ta adlandrlr ve kelimelerin rablk ve mebnlik hallerini inceler ki bu tanm, nahiv ilminin konusu bakmndan yaplm bir tanmdr. Bir de nahiv ilminin, gayesi bakmndan yaplm bir tanm vardr; bu tanma gre de nahiv ilmi, konuma hussunda, dili hatadan koruyan kanunlardr.14 Mellifin, burada konusu ve gayesi bakmndan ele ald nahiv ilmini ayrca, sarf ilmi ile ilgili olarak yukarda yapm olduu tanmda, bu ilmi (sarf ilmi) kastederek,bu ilim, nahiv ilminin dnda bir ilimdir eklindeki beyanndan da, zmn de olsa, onun nahiv ilmi ile ilgili fikirlerini renmemiz mmkndr. nk, bilindii gibi Arapa dilbilgisi grameri, en genel anlamda, sarf ve nahiv ilmi olarak iki ksma ayrlmaktadr.Yukarda ifde ettiimiz gibi, istenilen mnay elde etmek iin kelimelerin yaplarn inceleyen sarf ilmi, Arapa dilbilgisi gramerinin bir
12 13

A.g.e., s. 122.

Takprlzde, a.g.e., s. 131; Mustafa alyn, Cmiud-Dursil-Arabiyyeti, MektebetulAsriyye, Beyrut 1994, s. 8; Meral rt, Arapa Dil Bilgisi Sarf, M.. lahiyat Fak. Vakf Yayl., stanbul 1995, s. 41; Hasan Akda, Arap Dili Dilbilgisi, Tekin Kitabevi, Konya 1989, s. 31; Bekir Topalolu-Hayreddin Karaman, Sarf-Nahiv Kitab, Nesil Yaynlar, stanbul 1994, s. 1.
14

Tertbul-Ulm, s. 126.

80

blmn oluturduuna gre; bu kelimelerin cmle iindeki durumunu ele alan yn ise dier blmn oluturmakta ve bu ilme de, nahiv ilmi denilmektedir. Buna gre nahiv ilmi, Arapa dil bilgisi gramerinin rab ksmn oluturduu anlalmaktadr. Bir baka deyile nahiv ilmi, cmle iinde kelimelerin durumu ve bu duruma gre rbn inceleyen ilim daldr.15 Buna gre Saaklzde, sz konusu tanmla, Arapa dilbilgisi gramerinin bir blmn oluturan sarf ilmini ortaya koyduuna gre, doal olarak dier blmn nahiv ilmi oluturmaktadr. Dolaysyla mellifin, gerek direkt olarak nahiv ilmini tarifinden, gerekse sarf ilmi ile ilgili tarifinin iinde yer alan kimi ifdelerden, onun nahiv ilmi ile ilgili grleri meydana kmaktadr. Mellif, dil ilmiyle ilgili bu izh yaptktan sonra, konuyla ilgili kendince uygun grd baz eserleri tavsiye eder. O, bu tavrn her ilim dalnda ortaya koyar. Saaklzdenin, dil ilmi konusunda zikrettii eserlerin isimleri unlardr: Ali Kuu (.1474) nun, Unkduz-Zevhiri, bn Ferite (.801/1415)nin, Manzmesi, Cevher(.1009)nin, Shh, Fruz Abd(1328-1414)nin, Kmusu, Zemaher (1074-1143)nin, Fik ve Ess. Ayrca o, sarf ve nahiv ilmine balamadan nce rencinin, bn Feritenin, Lgatn, ilim tahsline henz balam olanlarn ise, Ahternin, Lgatn ezberlemesi gerktiini ifade etmektedir. Bu balamda mellif, sarf ilmine mahss olmak zere, bn-i Hacb (1174/1248)in, e-fiyye isimli eseriyle, Ali Kuunun, Unkduz-Zevhirinin nc aktinin nemine iaret eder.16 O, nahiv ilmi konusunda ise, yine bn Hacbin, el-Kfiye isimli eseriyle, bn-i Him el-Ensr (708-761h.)nin, Munl-Lebbinin isimlerini zikreder, bu iki eser hakknda unlar syler: Nahiv ilminin yars el-Kfiyede, dier yars ise MunlLebbdedir. Kim bunlar karrsa nahiv ilminin birer yarsn karm demektir. Kfiye iin yazlan erhul-Cmyi, mzan ve mnazaradan gerekli hisseyi aldktan sonra, ancak zeki renciler renmeye g yetirebilir. Onu anlamaya g yetiremeyen ou kii, onun dersiyle iki sene veya daha fazla uraarak vaktini zyi eder ve ancak ahmakln artrr. Yine Kfiye iin yazlan Tasavvut isimli erh, tahsle yeni balayanlar iin anlalabilir kabul edilmektedir. Eskiden renciler,

15 16

bn Haldun, a.g.e., s. 1319; Takprlzde, a.g.e., s. 139; rt, a.g.e., s. 41-42. Tertbul-Ulm, s. 121-122.

81

Zemaher (1074-1143)nin Mufassaln okumaya nem vermekteydiler. O eser de, bunu hakeder. Zamanmzn talebeleri, ncekilerin yollarn terkettiinden bu yana onlarn mertebelerine ulaamyorlar. Ancak bu eserle megul olmak Lebble megul olmay gereksiz klmaz.17 2-tikk lmi Saaklzdeye gre itikk ilmi, kk harfleri sabit kalmak artyla, iki kelime veya lafz arasnda irtibat kurarak kelime tretmektir. Daha ak bir ifdeyle itikk ilmi, bir kelimenin (lafzn) dier bir kelimeden nasl trediini anlatan bir ilimdir. Bir kelime dier bir kelimeden tretilirken, hem harflerin terkbi, hem de bu terkbin neticesinde ortaya kan sonucun anlam bakmndan iki lafz arasnda uygunluk bulunmas gerekmektedir.18 Mellif bu ilmi incelerken, Taftazn (.1388)nin, Telvh adl eserinin bu ilimle ilgili ksmna atfta bulunarak, buradaki itikk ilmi tarifi zerinde kendi yorumunu daha da geniletir. Saaklzdenin konuyla ilgili fikirlerinin btnl bakmndan nce Taftaznnin, bu ilimle ilgili sz konusu tarifini burada zikretmenin uygun olaca dncesindeyiz. Bu erevede Taftaznye gre, tikk ilmi, bzen ilim itibariyle yorumlanr ve yle sylenir: Mna ve terkbin aslnda, iki lafz arasnda bir uygunluk bulmaktr; bylece onlardan biri, dierine balanr. Alnan (balanan), mtk (tretilmi); verilen (kendisine balanan) ise, mtkun minhu (kendisinden tretilen)dr.19 Saaklzde, itikk ilmi ile ilgili yaplan bu tanm zerine u yorumda bulunur: Onun, ilim itibariyle sz u anlama gelmektedir: Bir kimse, zikredilen iki lafz arasnda bir uygunluk bulursa, onlardan birinin dierinden tretilmi olduunu anlar. Vzeden (koyan)in , evvela ikisinden birini koyduunu, sonra dierini ondan ald (trettii)n ve buna ilk lafzn mnasna uygun, fakat ondan bir biimde farkl bir mna verdiini bilmesidir. lk lafz genellikle mastardr ve bunu (itikk), Meryem oluna, isim olarak verilen Mesih ve sa rneinde olduu gibi,
17 18 19

Munl-

A.g.e., s. 127-128. A.g.e., s. 123. A.g.e., s. 123.

82

ayn kkten elde edebiliriz. Bylece birincisi (Mesh), kendisiyle isimlendirilen mesh(yrmek) mastarndan tretilmitir. nk o, yryerek yeryzn dolam ve bir yerde sabit kalmamtr. Veya Cibrl (as), onu gezdirmitir. kincisi ise, ays mastarndan tretilmitir. Ays mastar, zerinde krmzlk olan (krmzya kaan) bir beyazlk anlamndadr. O (sa)nun rengi de byledir. (ve ays mastarndan tretilmitir.) Almak (elde etmek) ikinci mnaya, vermek (balamak) ise birinci mnaya bir irettir.20 Buraya kadar Saaklzdenin itikk ilmi ile ilgili grlerini ana hatlaryla ifade etmeye altk. Ancak, bu ilimle ilgili almamz esnasnda grdk ki, itikk ilmi ile sarf ilmi arasnda varolan kelime tretmeyle ilgili cidd benzerlik sebebiyle bu iki ilim zaman zaman birbiriyle kartrlmaktadr. Meselenin bu ynyle ilgili olarak Saaklzde unlar syler: ncekiler, itikk ve sarf ilminin her birini ayr ayr, konular farkl olduu iin tedvn ederek ortaya kardlar ve trif konusunda o ikisini ayrdlar. Sonrakiler, o ikisi arasnda bir irtibat skl grnce- ki bu ikisi konu bakmndan farkl bile olsa, ikisinin de konu alan mfred kelimelerdir-tedvn konusunda onlar kartrdlar ve onlar ayn trifte birletirdiler.21 Takprl de bu noktada, Saaklzde ile ayn grleri paylaarak unlar ifde eder: Bu iki ilim, kural ve kidelerinde tam bir beraberlik ve ortaklk iindedir. Bu sebeple ikisinin ayn ilim dal olduunu syleyenler olmutur. in asln anlayamadklarn ve ekilde birletirmenin, esasta birletirmeyi cap ettirmediini bilmediklerinden byle sylemilerdir. 22 Saaklzde, bu iki ilmin birbiriyle kartrlma ihtimali zerinde durur; ancak bu iki ilim arasndaki farklarn neler olduunu da ifade etmez.. Takprlzde, sarf ilmi ile itikk ilminin birbiriyle kartrlma ihtimli ve riskini ifde etmekle kalmaz, bunlar arasndaki farkn ne olduuna da iret eder. O, nce itikk ilminin, Saaklzdenin yukarda ifde ettiimiz tanmna benzer bir tanm verir ve bu iki ilim arasndaki benzerlik noktasna dikkat eker. Buna gre, itikk ilmindeki treyen ile tretilen arasnda, asl harfler bulunmas bakmndan, varolan asliyet,
20 21 22

A.g.e., s. 124. A.g.e., s. 124. Takprlzde, a.g.e., s. 131.

83

feriyet mnasebetinin sarf ilminde de varolduuna dikkat ekerek bu fark yle ifde eder: Sarf ilminde de, kelimeler arasnda asliyyet, feriyyet anlatlr. Fakat cevher, z olma bakmndan deil, ekil ve heyet, yani yap bakmndandr. Mesel nek ile nehk kelimelerinin mnsebetinden bahsolunur. Lkin cevherlik, zlk bakmndan deil, heyet, yani yap bakmndandr. nk sarf ilminin, kelimelerin yaps zerinde durduu hussunda sz birlii vardr.23 Grld gibi sarf ilminin, bu anlamda bir ekil ve yap ilmi, kelimelerin yapsndan bahseden bir ilim olduu anlalmaktadr. Oysa itikk ilminde, treyen ile tretilen arasndaki balantnn, asl harflerde olmas mnasebetiyle cevherliin, kelimelerin yaplarnda deil, znde olduu anlalmaktadr. 3- Belat24 lmi Saaklzdenin, ilimleri snflandrmas ierisinde yer alan belat ilmini aratrmaya, bu ilmin tanmyla balayarak, unlar syler: Belat ilmi, muktezy hale uygun olarak, herhangi bir ifade (kelam)nin, aklk (feshat) bakmndan uygun olup olmadn bildiren bir ilimdir. Kelmn feshati25, belat iin bir arttr.

23 24

A.g.e., s. 130.

Belat szlkte, szn fasih ve ak seik olmas mnasnda mastar olarak kullanlmaktadr. Terim olarak ise, biri meleke, dieri ilim anlamnda olmak zere iki mnada kullanlmtr. (Bkz. Hikmet Akdemir, Belat Terimleri Ansiklopedisi, Nil Yaynlar, zmir 1999, s. 9-10; Hulli Kl, Belat, DA, V, stanbul 1992, s. 380.) Meleke olarak belat, szn fasih olmakla beraber yer ve zamana da uygun olmasdr. Dier bir deyile bir fikrin, szl veya yazl olarak yerinde, yeterince ve zamannda ifde edilmesidir. Belat, insanda doutan var olan bir melekedir. Nitekim Kurn- Kerimde, O insan yaratt ve ona beyn (dndn aklamay) retti.8 (55/Rahman, 3-4.) buyurulmaktadr. Dolaysyla belat henz ilim haline gelmeden nce meleke olarak ir, yazar ve hatiplerde, hatta halkn dilinde vardr. Bu sebeple sonralar birer belat terimi kabul edilecek olan tebh, mecz, istire, takdim, thir, cins, mutbakat gibi edeb sanatlar her dilde ve kltrde kullanlmtr. lim terimi olarak ise, dzgn ve yerinde sz syleme usl ve kidelerini inceleyen belat, men, beyn ve bedi olmak zere fenne ayrlr. Belat Arap dili ve edebiyatyla ilgili ilimler iinde bamszlna en ge kavuan ilimdir. Zra Kurn-Kermin czn anlayabilmek iin mslman milletlerin ve eitli uluslarn uzunca bir sre bu konu zerinde alp belatn ilkelerini, metot ve terminolojisini ortaya koymalarn beklemek gerekiyordu. Ancak bu tarihi sreten sonra belat bamsz bir ilim olmutur. (Bkz., Kl, a.g.e., s. 381.) Belat ilminin Arap dili ve edebiyatnn yan sra, Fars ve Trk dili ve edebiyatnda da varln srdrd ve bu ilimle ilgili olarak Fars ve Trk ilim, kltr havzalarnda muhtelif telifler vcda getirildii vkidir. Kelmn feshati, kelimelerin fash olmasnn yan sra, nahiv kurallarna aykrlk, kelimelerin bir araya gelmesinden doan telaffuz uyumsuzluu ve dml szlerden arnmas anlamn da ierir. Bkz. el-Kazvn, Telhsul- Mifth (Telhs ve Tercmesi), haz. Nevzat H. Yank-Mustafa Kll-M. Sadi genli, Huzur Yaynevi, stanbul, s. 3.
25

84

Feshat26; lgat, sarf, nahiv ve beyn ilmine muttal olmakla renilir. Zikredilen uygunluk, meni ilmini elde etmekle mmkn olur.27 Grlecei zere mellif, belat ilminde feshat (aklk)in nemine iret etmekte, bunun da Arapa dil ilminin dier baz temel blmlerini oluturan lgat, sarf, nahiv ve beyn ilmini tahsil etmekle mmkn olabileceini ifade etmektedir. Ayrca feshat (aklk)taki uygunluun ise, yine bu ilmin bir blmn oluturan men ilmine vkf olmakla mmkn olabileceine dikkat ekmektedir. Mellifin, belat ilmi ile ilgili olarak yukarda vermi olduu tarifi, Kazvnnin bu ilimle ilgili olarak ortaya koyduu tarifiyle olduka yakn bir

benzerlik ierisindedir. Buna gre Kazvn (1267-1338), belat ilmini yle tanmlamaktadr: Kelmn belat, fash olmasyla beraber, muktezy hle uygun olmasdr. Konuann vasf olarak belat, yle bir melekedir ki, bununla o kii belgatl sz sylemeye muktedir olur.28 Grld gibi tanmn zellikle birinci ksm, Saaklzdenin tanmyla bir anlam benzerlii ierisindedir. Saaklzdenin belat ilmiyle ilgili grlerini ortaya koyarken, Kazvnden etkilenmi olduunu sylemek yanl olmaz. nk, onun bu ilimle ilgili ortaya koyduu grleriyle, Kazvnnin grleri arasnda ok yakn bir benzerlik, hatta bir aynyet sz konusudur. Ayrca Saaklznin, bu ilmin inceliklerini renmek iin Kazvnnin eserlerini tavsiye etmesi de onun, Kazvnden etkilenmi olduunu gsteren bir baka rnektir. Saaklzde, belat ilminin men ve beyn29 ilminden mteekkil bir ilim olduu grndedir. O, bu konudaki aklamalarn yaparken nce, bu ilmi lgat,
Feshat terimi ile kelime, kelm (cmle) ve mtekellim (konuan) nitelendirilir. Bkz. el-Kazvn, a.g.e., s.2.
27 28 26

Tertbul-Ulm, s. 153-154.

Hatb el-Kazvn, el-zh fil-Ulmil-Bela, erh ve Tlik: Abdlmmin Hafac, 1988, I, s. 8083. Men: Arapa lafzlarn muktezy hale (ortama) uygunluunu bildiren hallere dir usl ve kideleri aklayan bir ilimdir. Daha fazla bilgi iin bkz. Sekk, Mifthul-Ulm, Tlik: Naim Zerzur, I. Bask, Drul-Ktbil-lmiyye, Beyrut 1983, s. 161; Ahmed Him, Cevhirul-Bela fil-Men vel-Beyn vel-Bedi, Kahraman Yaynlar, stanbul 1984, s. 46; Hatb el-Kazvn, a.g.e., s. 6; Sadreddin Gm, Seyyid erif Crcn, Fatih Yaynevi Matbaas, stanbul 1984, s. 52; Takprlzde, a.g.e., I, s. 413. Beyn: Mnay ifde de, lafz akla kavuturmak iin gerekli olan melekeyi kazandran ve bununla ilgili kidelerin btnn iine alan bir ilimdir. Bu ilim kiiye, maksadn farkl sz ve usllerle ifde edebilme imkn kazandrr. fdelerdeki vuzh (aklk) derecesi hakkat, tebh, mecz, istire ve kinye ile deiir. Dolaysyla beyn ilminin konusunu, bu
29

85

sarf, nahiv, men ve beyn ilminden mteekkil bir ilim olarak deerlendirir ve konunun sonunda, belat ilmini oluturan ilim kadrosunu daha da daraltarak, ancak der; sadece men ve beyn ilmine, belat denilmesiyle de stlh vki olur.30 Bu son cmleden hareketle Saaklzdenin, belat ilmine yaklamnda dikkat eken bir baka husus ise onun, bedi ilmini de tmyle belat ilminin ierisinde grmeyerek, bu ilmi sadece, ak sz iin gzellii artran eylerden bahsetmesi mnasyla31 belat ilmine dahil etmesidir. Oysa belgat ilminin, men, beyn ve bedi ilminden olutuu fikri zerinde aa yukar bir gr birlii vardr.32 Saaklzdenin anlalmaktadr. Mellifin meni, beyn ve bed ilmi iin tavsiye ettii eserler ise unlardr: Hatib el-Kazvnnin Telhsul-Mifth, yine Kazvnnin kendi eseri zerine yazm olduu, el-zh fil-Men vel-Beynadl erhi ve Telhsul-Miftha Taftaznnin yazm olduu el- Mutavvel isimli erhidir.33 4-Arz lmi Saaklzdenin faydal ilimler snflandrmas ierisinde Arab ilimler ksmnda deerlendirdii bir dier ilim dal ise, arz ilmidir. Mellif, nce bu ilmin tanmn verir. Buna gre arz ilmi, belirli bir l ile terkbedilmi vezinleri ifade burada ilm kayglardan ziyde, estetik kayglar tad

edeb sanatlar tekil etmektedir. Bkz. Akdemir, a.g.e., s. 15; el-Kfiyeci el-Hanef, a.g.e., s.52; Ahmed Him, a.g.e., s. 244; Gm, a.g.e., s. 52; Hatb el- Kazvn, a.g.e.,s. 93; Takprlzde, a.g.e., I, s. 413. Bed: Edeb sanatlarla rl ifdenin lafz bakmndan kusursuz, mna bakmndan mkul ve ayn zamanda bir henge sahip olmasnn usl ve kidelerini inceleyen bir ilim daldr. Bkz. Nasrullah Hacmftolu, Bed., DA, V, s. 320; Hatb el-Kazvn, a.g.e., s. 129-173; Akdemir, a.g.e., s. 8; elKfiyeci el-Hanef, a.g.e., 52; Gm, a.g.e., s. 52; Takprlzde, a.g.e., I, s. 413.
30 31 32

Tertbul-Ulm, s. 154. A.g.e., s. 154.

bn Haldun, a.g.e., II, s. 1329; Takprlzde, a.g.e., s. 171-173; Akdemir, a.g.e., s. 10; rt, a.g.e., s. 41.
33

Tertbul-Ulm, a.g.e., s. 154.

86

eden bir ilim trdr. Bu ilim, ksa ve tahsli kolay olmasna ramen, bilmeyen mderrise leke getirecek pek ok stlh iinde barndrmaktadr.34 Konunun akla kavumas iin arz ilmi ile ilgili birka hatrlatma yapmak gerekirse bu ilim, slm kltr geleneinde, temelde bir iir ilmi olarak kabul edilir;35 nazmda uzun veya ksa, kapal veya ak, hecelerin henkli dizelerine dayanan bir vezin sistemi olup, Arap edebiyatndan domu, dil yapsna, edeb anneye ve zevke gre deiikliklere urayarak, bata Fars ve Trk edebiyatlar olmak zere, slm medeniyeti evresine giren dier milletlerin kendi dillerindeki edebiyatlarna da gemitir.36 Grld gibi arz ilmi, kendinden ziyade, iri daha gzel, daha edeb ve ahenkli bir hale getirmek iin vasta hkmnde olduu anlalmaktadr. Arapa dil ilminin bir blmn oluturan bu ilmi, yapsal terkbi ve syleniindeki etkisi sebebiyle belat ilminden bir para veya bir cz gibi grenler de vardr. Buna gre, belaat ilmi ve onun bir blmn oluturan bedi ilmi gibi, arz ilmi de, dinleyenlere zevk ve nee vermekte, insann iini aarak zevkini artrmaktadr. nk bunlar ihtiva eden kelimeler ve szler, nefiste, insann iinde yerlemi olup, insana fazla etki etmektedir. Bylece bu tr szleri insann ii tam bir istekle kabul etmektedir. nsann iindeki bu kabln sebebi ise, insann mnev yapsnda tam bir henk ve dzgnlk olmas sebebiyledir. Bunun iin insann z, ona meyillidir; nerede henk ve dzgnlk bulursa, oradan zevk alr. Bu henk ve tensub, haram cinsinden olursa, zevk alan nefis; hell cinsinden olursa, insann tabiat ve rhu, ilhi emir ve yasaklara boyun emeye meyilli ve ruhlar lemine ak olmaktadr. Bu uyum ve henk, imn takviye ve yakni artrma bakmndan olursa, yalnz ruh zevk almaktadr.37 Bylece arz ls kullanlarak in edilen irin, yalnzca zevke ve safhata hitbeden bir snrlama ierisinde olmayp, ayn zamanda, rhun ilh ve metafizik boyutuyla ilgili konular da ierdii anlalmaktadr. Bu itibarla, Saaklzde ve onun gibi, ilim tasnfi yapan pek ok limin, arz ilmini,

34 35 36 37

A.g.e., s. 128. Takprlzde, a.g.e., I, s. 181. Nihad M. etin, Arz, DA., III, stanbul 1991, s. 424. Takprlzde, a.g.e., I, 181.

87

faydal ilimler kategorisinde ele alm olmalar da yerindedir. Mellif, ehbddnl-Havs el-Kanv (veya Kan)nin, el-Kf f Ilmil-Arz vel-Kavf adl eserini arz ilmi iin tavsiye eser olarak zireder. 5- Muhdarat lmi Saaklzdeye gre, muhdarann oulu olan muhdarat kelimesinin szlk anlam, toplanmak ve konumak demektir. Terim olarak ise muhadarat ilmi; ifdenin asl mns veya oluturulan terkbi bakmndan, yerine ve zamanna uygun sz syleme melekesi elde edilen bir ilimdir. Bu ilimden maksat da, bu melekeyi elde etmektir.38 Bu ilmi, modern kullanmyla konferans ilmi olarak deerlendirmek de mmkn. Buna gre bu ilmi; bir topluluk karsnda konuurken, gerek kullanlan ifdelerin asl anlamlar, gerekse bu ifadelerden oluan btnn anlam bakmndan kiiye, yerinde ve zamannda hitbetme melekesi kazandran ve konumann seyri esnasnda, kiiyi muhtemel hatalardan koruyan bir ilim olarak ifade etmek mmkndr. Mellif bu tanm verdikten sonra, sz Takprlye getirerek, bu ilimle ilgili olarak, kitaplarna baktm zaman onun aklamas da byledir der ve yle devam eder: Sylemin terkbinde bulunan garbetler sebebiyle dinleyenleri (hdrn) aknla uratan veya muhtevsndaki gzelliklerle, dinleyenleri (meclis) honut eden mevzlar ihtiv eden bir ilimdir. Nitekim bazlar, size ne oluyor da bir delinin etrafnda toplanm gibi benim etrafmda toplanyorsunuz, daln! der. Veya onun mnas bakmndan baz ekbirn, idrk, idrk etmekten acziyet bir idrktr der. Ya da, onun (sylemin), garip bir hikye olmas sebebiyle dinleyenler arr veya honut olabilir. Bu ilmin iinde tler, akid, amel hkmler veya insanlar gldren bir mzah bulunabilir.39 Demek ki muhadarat ilminin konusu, dinleyenleri artmak veya honut etmek iin, akidden mumelata, nasihatlardan mzaha kadar geni bir ilm yelpazeyi iine ald anlalmaktadr.

38 39

Tertbul-Ulm, s. 187. A.g.e., s. 187.

88

Saaklzde, muhadarat ilmi ilgili olarak bata verdiimiz tarifinde, bu ilmin maksadn, sylem bakmndan kiiye, yerinde ve zamannda sz syleme melekesi kazandrmak ve onu muhtemel hatalardan korumak olarak ifade etmiti. Ancak mellifimiz, Takprlnn kitaplarna dayanarak beyn etmi olduu son aklamalarnda, daha ziyde bu ilmin muhtevs zerinde durmaktadr.

Saaklzdenin bu ilmin maksadyla ilgili olarak yukarda verdiimiz grleri de, Takprlnn bu yndeki grlerine ok yakndr. Bununla ilgili olarak Takprl unlar sylemektedir: Bu ilim bilinirse, bakasnn sznden zel terkb oluturma veya manalar vazetme bakmndan, duruma uygun olan ifadeyi yerinde bildirme melekesi hasl olur. Bu ilimden maksat, bu melekeyi elde etmektir. Bu ilmin faydas ise, kullanlan ifadeyi, manann asl ve terkbin kendisi bakmndan, makam ve muhatabn durumuna uygun biimde uygularken hatadan saknmaktr.40 Grld gibi, muhdarat ilminin maksadnn, kiiye, gerek ifadeler vastasyla terkb olutururken, gerekse bu terkblerden oluan manalarn btnn ortaya koyarken, kiinin veya makamn durumuna uygun davranma ve grlerini bu istikmette ortaya koyma melekesi kazandran bir ilim olduu anlalmaktadr. Saaklzdenin yukarda anlattmz grlerinin de, bu dorultuda olduunu dnrsek buradan hareketle, mellifmizin muhadarat ilmi ile ilgili fikirlerini ortaya koyarken Takprlden esinlenerek ifade etmi olduunu syleyebiliriz. 6- Tarih lmi41 Saaklzde tarih ilmini, gemi olaylarn vakitlerinin tayinidir42 eklinde tanmlar ve meseleyi daha da amak iin u rnei verir. Buna gre, kitaba u gn
40 41

Takprlzde, a.g.e., I, s. 190.

Bilindii gibi, Aristoteles ve ona ilim anlay konusunda bal olan filozoflar, tarih ve sosyal olaylar ilim saymyorlar ve bunun neticesi olarak da ilim snflandrmalarnn iine almyorlard. nk onlara gre ilim, zaman ve mekna bal olarak deimeyen varl konu almaktadr. Gerek ilim ise, bu varlk hakknda elde edilen deimeyen genel kurallardr. Bu bakmdan en gerek ilim, metafizik veya teolojidir; nk konusu Deimeyen Varlktr. kinci derecede ilim vardr, bu da fiziktir ki, konusu kevn ve fesadn konusu olan Ay-alt lemdir. Fakat insan olaylar, dolaysyla tarih, sosyoloji ve ekonomi sk sk deiken olduundan ilim saylmamtr. (Bayraktar, a.g.e., s. 115-116.) Bu tr bir tarih anlayna kar kan bn Halduna gre gerek tarih, dnmek, aratrmak, ve olan eylerin (vekyiin) sebeplerini bulup ortaya koymaktr. Ona gre, olan eylerin ilkeleri incedir; hadiselerin keyfiyeti ve sebepleri hakkndaki bilgi derindir. Esas ve asl hikmet (ve gerek felsefe) ite budur. Bundan dolay hikmet (felsefe) grubunu tekil eden ilimlerden saylmaya layk ve mstahaktr. (bn Haldun, a.g.e. I., s. 200; Arslan, bn Haldunun lim Ve Fikir Dnyas, s. 68-69.) Buna gre tarih ilmi ilk olarak bn Haldun ile birlikte metafizik, matematik, fizik, astronomi ve tb ilmi gibi akl ve tecrb ilimlerden saylm ve bylece ilim tasnifleri ierisinde yerini almtr.
42

Tertbul-Ulm, s. 189.

89

olarak tarih yazld cmlesinden, onun zaman u gn olarak belirlendi, anlam kmaktadr. Peygamber zamannda u ekilde veya kral zamannda bu ekilde herhangi bir olay meydana geldi, denildii gibi, kssalar iine alan kitaba da, kssalarn tarihlerini tayin ettii iin, tevrih kitab denir.43 Buna gre tarih ilminin, gemite meydana gelen olaylarn yer, zaman veya daha baka artlar erevesinde, bu tarihlerin tayini ve tespiti zerinde durduu anlalmaktadr. Saaklzdenin anlayna gre tarih ilmi, sadece gemite yaanan olaylarn eitli alardan tespiti deildir. Ona gre, tarih adna oluturulan her eserin, ihtiv ettii konuyla ilgili olarak belirli bir amac, vermek istedii bir ders ve ibret vardr. Bu erevede, nebler ve muttaklerin kssalar gibi, baz kssalar ibretler verir; gazvelerin hikyelerinde olduu gibi bazlar gazya tevk eder veya ehnme gibi bazlar da bo sz kabilindendir. Nitekim Mifthus-Sadede (Takprlzde)44; bu ilmin konusu nebler, veller, ulem, slihler, melikler ve bunun dndakilerle ilgili gemi ahsiyetlerin halleridir. Bundan ama, gemi hallere vkf olmaktr. Onun faydas, bu hallerle ilgili ibret almak ve nasihatlenmektir, dedi.45 Demek ki, tarih ilminin amacn, gemite yaanan olaylara bakp; hatalarn tekerrr etmemesi, insanlara fayda salayan meselelerde ise, yol gstermesi ve onlara k tutmas bakmndan ders ve ibret veren bir ilim olarak deerlendirmek mmkndr. Mellif, tarih ilminin muhtemelen ibret ve ders veren ynne vurgu yapmak iin, zamann tekerrr ettiini ve bu sayede muhtemel pek ok olay hakknda ngrde bulunmann mmkn olabileceine dikkat eker. Buna gre zamann tekerrr ettii fikrinden hareketle, kendisi iin mlum olmayan meselelerle ilgili olarak bir ngrde bulunabilir. rnein, Amr geldii zaman, Zeyd geldi cmlesinde; Zeydin gelii, Amrn gelmesine bal olmakta ve Amr geldii zaman

43 44

Ayn yer.

Takprlzde, tarih ilmini, Milletlerin hallerini, lkelerini, yani yurtlarn, yaay ve detlerini, zel sanatlarn, soylarn, lmlerini, yani ykseli ve ykl devrelerini, bunlarn sebep ve neticelerini, dier milletlerle olan asker, siyas ve iktisad mnasebetlerini ve buna benzer bilgileri bildiren ve anlatan bir ilimdir. eklinde tanmladktan sonra, bu ilmi, Peygamberler tarihi, Hz. Muhammedin savalar ve yaay (siyer ve megzi), halifeler, hafzlar, mfessirler, muhaddisler, sahabe ve tabin tarihi, fi, hanef, mlik ve hanbel ulems tarihi, gramerciler, doktorlar ve filozoflar tarihi olarak muhtelif ksmlara ayrr. Bkz. Takplzde, a.g.e., I, s. 208-228. Tertbul-Ulm, s. 189.

45

90

Zeydin de geldii anlalmaktadr. Bunun ztt da vkdir.46 Buradan hareketle, zamann tekerrr etmesiyle ilgili olarak verilmek istenilen mesaj, olumlu veya olumsuz anlamda olmak zere, daha nce vuk bulmu bir olay ve onun sonularna bakarak, bunun ayn veya benzeri, muhtemel bir olay ve sonular hakknda bir ngrde bulunarak, fikir yrtmek ve buna gre bir tavr belirlemek gerektii fikridir. Mellifin, bu ilmi aratrmasnda, Takprlzdenin konuyla ilgili grlerinden yararlanm olduu grlmektedir. Bu husus, gerek direkt olarak yaplan atflarla, gerekse Saaklzdenin bu ilimle ilgili yapt yorumlarda kendini gstermektedir. Saaklzde, tarih ilmi iin Taber (.923)nin, Tarhul-Umem velMlk, bn-i Hallikan(.1282)n, Vefytl-yn ve Enbuz-Zamn Celleddn Suyt(.911)nin Tarihul-Hulef adl eserlerinin isimlerini zikreder. b- Akl limler slm dncesinde ilimlerin; kayna, yaps, karakteri, ilimler aras ilikiyi ortaya koymak ve eitimde belirli bir planlama yapabilmek gibi muhtelif lt ya da ltler esas alnarak snflandrldn daha nce ifde etmitik. Bu tasnf ekillerinden en yaygn olan hi phe yok ki, ilimlerin kayna ve karakteri asndan, en genel anlamda Akl ve Nakl limler eklinde yaplan tasnf biimleridir. te biz bu blmde nakl ilimleri daha sonraya brakarak, slm kltrnde Akl limler, Yabanc limler, Yunn limler, lml-Evil, Felsef limler47, Acem limler48 eklinde ifde edilen ilimleri, Saaklzdenin perspektifinden ele alp inceleyeceiz. ve

46 47

A.g.e., s. 189.

slm kltrnde ilim tasnfleri yaplrken felsef ilimlerle, genelde akl veya yabanc ilimler kastedilmektedir. Ancak Saaklzde, felsef ilimleri, faydal ilimler ierisinde saymad iin, bu ilimlerle ilgili deerlendirmeyi, onun tasnfine uygun olarak, zararl ilimler bahsinde ele almay dnyoruz.
48

Bayraktar, a.g.e., s. 136.

91

Saaklzdenin, faydal ilimler ierisinde deerlendirdii akl ilimler snfna, mzn, mnzara, kelm ilminin ilkeleri, tb, matematik, yani hendese, hesap ve heyet ilmi49 gibi ilimler girmektedir. Bu noktada bir hussa dikkat ekmek istiyoruz ki, buna gre mellif, faydal ilimler ierisinde yer alan, terh, tb, ferset, ry tabiri ve Fars dili ilmi gibi birbirinden konu, yap ve karakter bakmndan farkl olan ilimleri ayn kategori ierisinde deerlendirmektedir. Biz bu ilimlerin genel zelliklerini dikkate alarak, her birini uygun olan tasnifler ierisine yerletirmeyi dnyoruz. Bu anlamda, terh ve tb ilmini, akl ilimler snfna; ferset, ry tbiri ve Fars dili ilmini, ise, nakl ilimler snfna yerletirmenin uygun olaca fikrindeyiz. Zr gerek bu ilimlerin genel karakteristik zelliklerine, gerekse slm dncesinde yaplan ilim tasniflerine baktmz zaman bizim bu tasarrufumuzun isbetli olduu grlecektir. Bu aklamalardan sonra, faydal ilimler ierisinde yer alan akl ilimlerle ilgili snflandrma eklini, matematik ilminden balamak zere aratrmaya geebiliriz. 1-Matematik (Riyziyyt) lmi50 Saaklzde, riyziyyt (matematik) ilmini aratrmaya bu ilmin tarifiyle balar ve burada, Takprlzdenin bu ilimle ilgili tarifine atfta bulunarak, unlar syler: Riyziyyta gelince o, Takprlzdenin Mifthus-Sade (MevzutulUlm)de syledii gibi sadece zihinde, maddeden tecrdi mmkn olan ilerden bahseden bir ilimdir ve drt ksma ayrlr. Bunlar; hendese, hesap, heyet ve mskdir.51 Mellifin atfta bulunduu Takprlzdenin eserindeki ilgili ksma baktmz zaman, orada da benzer bir tanm grlecektir. Bu dorultuda Takprzdeye gre riyz ilimler; maddeden ayrlp, ancak zihinde var olan baz eylerden bahseder. Bu ilim drde ayrlr. Zra bahs ve nazar, ya bileik
49 50

Tertbul-Ulm, s. 84.

Riyziyyt ya da riyz ilim denilince, akla Aristotelesin bilimler tasnfindeki aritmetik, geometri, astronomi ve mzik ilimleri gelir. Bu drtl ayrm Ortaada quadrivium adyla bilinmektedir. Bkz. Cevat zgi, Osmanl Medreselerinde lim, I, z Yaynclk, stanbul 1997, s. 187; Uysal, a.g.e., s. 29.
51

Tertbul-Ulm, s. 179.

92

saylardan ya da basit saylardan olur. Bunlar da ikiye ayrlarak drt olur. Birincisi hendese, ikincisi heyet, ncs adet, drdncs mskdir.52 Grld gibi riyziyyt ilmi ile ilgili Saaklzdenin, grlerini temellendirdii

Takprlzadenin tanm ile kendi tanm arasnda olduka yakn bir benzerlik gze arpmaktadr. Yani riyziyyt ilmi, tecrdi zihinde mmkn olan, ancak madde ile birlikte somutlaan bir ilim olarak tarif edilmektedir. Riyziyyt ilmi ile ilgili bu aklamalar, bn Snann bir anlamda varlk tasnfi de yaparak ilimleri snflandrd, Aksmul-Ulmil-Akliyye adl eserinde, bu ilmi orta ilimeklinde adlandrarak yapm olduu aklamalarn aynsdr. Buna gre eer konu, madde ve cisimle ilgili olup, ancak onun snrn aarsa, yani maddesiz ve cisimsiz dnlebilirse buna riyziyyt ilmi denmektedir. Mesel kre veya direnin anlalmas ve kavranlmas iin, onlarn aatan veya mdenden yapldklarn dnmeye; insan anlamak iin, onun et, kemik ve kandan meydana gelen bir ekil olduunu bilmeye ihtiya yoktur.53 nk bu ve benzeri eyler, bunlarn madd ciheti olmadan da anlalabilir. Bu ilimle ilgili olarak Saaklzde, grlerini direkt olarak

Takprlzdeye dayandrmaktadr. Takprlzdenin aklamalar ile de, bn Snnn aklamalar arasndaki anlam yaknl dikkate alnrsa, Takprlnn, bn Sndan etkilenmi olmas ok muhtemeldir. Dolaysyla Saaklzdenin riyziyyt (matematik) ilmiyle ilgili grlerinin temellerini, bn Snya kadar gtrmemiz mmkn gzkmektedir. Saaklzde, riyziyyt (matematik) ilmi ile ilgili grlerini, riyziyyt kelimesinin stlh anlam zerinde durarak srdrr. Bu adan ona gre, riyziyyt ilmi, zihni eitir (irtiyz) ve riyz kelimesinin ouludur. Yani bu ilim, kendisiyle megul olma sebebiyle mkult anlamaya gtrr.54 Mellifin ifde ettii riyz ilimlerin bu ynne pek ok dnce adam da vurgu yapmaktadr. Bu
52 53

Takprlzde, a.g.e., s. 302.

bn Sna, Aksmul-Ulmil-Akliyye, s. 228-229. Riyziyyt ilimlerinin benzer tanmlar iin bkz., bn Rd, Telhsu M Bdt-Taba, s. 2; Sarolu, a.g.e., s. 31; mir, Kitbl-lm biMenkibul-slm (slmn stnl), slm Filozoflarndan Felsefe Metinleri, ev. Mahmut Kaya, Klasik, stanbul 2003, s. 199-200. Tertbul-Ulm, s. 180.

54

93

adan deerlendirildii zaman riyziyyt ilimleri; bazen dnceyi glendirmesi ve zihni beslemesi bakmndan, devleti idel ekilde ynetmesi iin filozof bir devlet adamnn elde etmesi gereken bir ilim,55 bazen felsefeye balamann mukaddimesi,56 bazen de bilgi ve hikmetin anahtar olarak deerlendirilmitir.57 Saaklzde de bu yaklamlara paralel olarak, hendese (geometri), adet (saylar), heyet (astronomi) ve msk ilminden oluan riyz ilimlerin zihni eiterek (irtiyzuz-zihni) glendirdiini ve mkul lemi kavrama hussunda insana kolaylk saladn ifde etmektedir. Riyziyyt ilmiyle ilgili bu aratrmadan sonra, bu ilmin blmlerini oluturan hendese, hesap, heyet ve msk ilmini daha detayl incelemeye geebiliriz. a- Hendese (Geometri) lmi Saaklzde, daha ncede ifde ettiimiz gibi riyziyyt ilmini, hendese, hesap, heyet ve msk ilmi olmak zere drt blme58 ayrmaktadr. Hendese (geometri) ilmi, riyziyyt (matematik) ilminin ilk blmn oluturmaktadr. Mellife gre bu ilim, miktarlarn durumlarndan bahseden bir ilimdir. Yani hendese (geometri) ilminin konusu bitiik nicelikler (kemmul-muttasl) dir bunlar izgi, yzey ve eitimde kullanlan cisimlerdir.59 bn Haldun bu ilmin kapsamn biraz daha genileterek srekli kemiyetlerin iine, konuyla ilgisi bakmndan sreksiz kemiyetleri de ilve eder. Onun bu konudaki dncesi yledir: Bu ilmin (hendese) konusu, ister izgi ve hendes cisim gibi srekli kemiyetler olsun, ister adedler gibi sreksiz kemiyetler olsun, kemiyetlere rz olan, avrz- ztiye yani, zti zellikler ve kideler60 bu ilimde ki,

Platon (Efltun), Devlet, ev. Sabahattin Eyubolu-M. Ali Cimcoz, Trkiye Bankas Kltr Yaynlar, stanbul 2000, s. 190-195.
56 57 58 59 60

55

Knd, Risle f kemmiyye ktbi Aristtls ve m yuhtcu ileyhi f tafslil-felsefe, s. 157. etinkaya, a.g.e., s. 99. Tertbul-Ulm, s. 179. A.g.e., s.180.

Kemiyet, ayn zamanda miktar (quantities) ve l (measurment) anlamna da gelmektedir. Kemiyete mahss olan zati zellikler ve kideler ise unlardr: a-Bir genin i alarnn toplam iki dik aya eittir. b-Birbirine paralel olan iki izgi sonsuza kadar uzansalar bile, yine de hibir ekilde kesimezler. c-Kesien her iki izginin kar karya olan alar yekdierine eittir. d-Birbiriyle

94

tetkk olunur.61 bn Haldunnun burada zikrettii sreksiz kemiyetler konusu, normal olarak hesap ilminin iindedir. Demek ki saylar arasndaki tensp, onun zamannda geometrinin sahasna giriyordu. Eskilere gre hendesenin konusu, hem srekli kemiyet, yani geometrik ekil, hem de sreksiz aded, yani aritmetik ilmidir.62 Oysa yukarda ifade ettiimiz gibi, Saaklzde ve onun ilimler konusunda kendisine sk sk atfta bulunduu Takprlzdeye gre, hendese (geometri) ilminin konusu, izgi, yzey ve cisimler hakkndaki bilgilerdir. Bunlara bal dier bilgiler ise, a, nokta ve ekildir.63 Buna gre bn Haldunun tasnfinde, aritmetik ilmi ile hendese ilmi birlikte mtala edilirken, Takprlzde ve Saaklzdeye gre ise aritmetik ilmi, saylar ilmi ierisindedir. Saakzde, Gazlye atfta bulunarak buradan hareketle, hendese ilmiyle megul olmann mbh olduunu ifde etmektedir. Bu noktada bir bilgi yanll gze arpmaktadr. nk aratrmamz esnasnda grdk ki, Gazlye gre bu ilimle megul olmak mbah deil, farz- kifyedir.64 Meselenin bu ynn, ilimleri hkmleri bakmndan incelerken daha ayrntl olarak ele alacaz. Saaklzdeye gre bz fkh meseleleri bilmek ve o konuda salkl hkm vermek de, hendese ilmini bilmeye baldr. nk fkh ilminin pek ok alann da isbetli karar verebilmek iin, hesap ilmi yannda, hendese ilmine de gereklilik duyulmaktadr. Mellif tam da bu noktada, yani fkh bir meselede adletli karar verebilmek iin hendese ilminin zarretini ortaya koyan u rnei verir: Bir adam on dirhem cretle, ona on zir byklnde bir havuz kazmas iin birisini kiralar. cretle alan adam, bee be zir byklnde bir havuz kazar. Sonra bu durum, hendese bilmeyen bir fakihe sorulur. O, bu i iin be dirhem cretin mstehak olduu ynnde fetv verir. Hendese bilen bir baka fakihe sorulur ve bu fakih, bu i iin iki buuk dirhemin mstehak olduu ynnde fetv verir. te bu ikinci fetv dorudur. nk, ona on, yz zir etmekte; bee be ise, yirmi be
mtensip drt kemiyetten, birincisinin drdncsne arpm, ikincisinin ncsne arpmna eittir vs. konulardr. Bkz. bn Haldun a.g.e., s. 1155-1156.
61 62 63 64

bn Haldun, a.g.e., II, s. 1155. A.g.e., II, s. 1156. Takrlzde, a.g.e., s. 302. Gazali, hy, I, s. 48-49.

95

zir etmektedir ki bu, yzn drtte biridir. O halde cretli kiiye, drtte bir cret mstehaktr.65 Saaklzdeye gre, burada yaplan iki hesap arasndaki fark, hendese ilmini bilip bilmemekten kaynaklanmaktadr. Hendese ilmini bilmeyen birinci fakih yanl hesap yaparak, neticede yanl bir cret ortaya koyarken; hesap ilmini bilen ikinci fakih ise, doru hesap yapmakta ve bunun neticesinde yaplan ile mtensip, adletli bir cret ortaya karmtr. Dolaysyla, burada fkh bir meseleye isabetli bir zm getirmek iin hendese ilminin ne denli gerekli olduu grlmektedir. Saaklzdenin burada zikrettii rnein aynsn, sadece rakamlarda kk deiiklikler yaparak, yine ayn balam ierisinde, Ktip elebi (1609-1657) de anlatr. O, Miznul-Hakk isimli eserinin, akl ilimlerin gerekliliini ele alan giri ksmnda, rencilere bu ilmin gerekliliini belirtmek iin baz tler verir. Bunlardan birisi, hendese bilen mft ile hendese bilmeyen mftnin fetvsdr. Buradaki anlatm yledir: Bir kimse boyu, eni ve derinlii drt zir bir kuyu kazmak iin birisini sekiz akaya kiralad. O da boyu, eni ve derinlii iki zira olan bir kuyu kazd ve karlnda drt ake istedi. Fetv ettiler; hendese bilmez mft drt ake hakkdr dedi. Hendese bilen mft ise, hakk bir akedir diye fetv verdi. Dorusu da budur. nk iki zir kuyu, drt zir kuyunun sekizde biridir; cretin de sekizde bir olmas gerekir.66 Mellif, ayn yerdeki ikinci dnde de, hendese bilen kad ile hendese bilmeyen kadnn hkm ile ilgili maddede de yine ayn konu zerinde durmaktadr; ancak biz meselenin anlaldn dnerek daha fazla uzatmak istemiyoruz. Bu iki rnek arasndaki benzerlik dikkat ekicidir. Bu erevede, her iki mellifin yaadklar tarihleri de hesaba katarak ifade edecek olursak Saakzdenin, Katip elebiden etkilenmi olmas muhtemel

grnmektedir. Saaklzde burada aka isim zikretmedii iin, muhtemel ifadesini kullanyoruz. Bu bakmdan o, bu rnei Katip elebiden deilde bir bakasndan da alm olabilir. Ancak burada nemli olan, hendese ilmi balamnda bu ilmin, fkh ilmi iin ne kadar nemli olduunun belirginlik kazanm olmasdr. Bu rneklerin de bunu briz bir ekilde ifde ettii grlmektedir.

65 66

Tertbul-Ulm, s. 180. Ktip elebi, Mznul-Hakk f htiyrul-Ehakk, sad. Orhan ik Gkyay, stanbul 1980, s. 21-22.

96

Bu ilimle ilgili yaplan atflar ve bunun zerine ortaya konulan deerlendirmeler dikkate alnrsa Saaklzdenin bu ilmi izah ederken Ktib elebi bata olmak zere Takprlzde ve Gazlden etkilenmi olduunu sylemek mmkndr. b- Hesap lmi67 Saaklzdenin, hesap ilmi ile ilgili grleri detayl deildir. Bu konuda o, hesap ilminin tanmn vererek, bu ilmin maksadn belirtir ve konuyu balar. nce mellifin hesap ilmi konusundaki grlerine bakalm. Saaklzdeye gre hesap ilmi, mlumattan (mlum olan saylardan), mehul saylarn karlmasn salayan kanunlar veren bir ilimdir. Onun konusu ayrk nicelikler (kemml-mnfasl)dir ki bu, saylardr.68 Mellifin hesap ilmi ile ilgili bu tarifinin hemen hemen aynsn, bn Haldun ve Takprlzde de grmekteyiz. bn Haldun bu tarifi ifade ederken biraz farkl bir yol izlemektedir. Buna gre o, konuyu daha da genileterek, hesap sanat, cebir ve mukbele, mumeleler ve feriz ilmi gibi ilimleri, aded ilimler (ulmuladediyye) bal altnda toplayarak, Saaklzdenin hesap ilmi konusundaki tanmn, cebir ve mukbele ilmini tanmlarken ortaya koymaktadr. bn Haldun, cebir ve mukbele de, ilm-i adedin ubelerindendir der ve szlerine yle devam eder: Bu da, faraz bir mlum (bilinen) cihetinden giderek mehul (bilinmeyen) bir adedin bulunmasn ve karlmasn temin eden bir sanattr. Ancak mlum ile mehul arasnda bu hussu gerektiren ve temin eden bir nispetin bulunmas lazmdr.69 Saaklzde ile bn Haldunun tanmlar arasnda ok yakn bir benzerlik vardr. Hesap ilmini, aded ilmi veya aritmetik ilmi olarak da gren

Takprlzdenin meseleyi ele al da ayn paraleldedir. Ona gre aded (hesap) ilmi, saylarn cinsleri, halleri, bazsnn bazsndan nasl meydana geldiini anlatan

limler tasnfinde hesap ilmi ile genel olarak kastedilen ilmin aritmetik ilmi olduu grlmektedir. Ancak aritmetiin huss alannn saylar aras ilikiler; hesap ilminin alannn ise daha ziyade saylar aras ilemler olduu anlalmaktadr. Bkz., Farb, hsul-Um, s. 70-71; Harizmi, a.g.e., s. 108; Takprlzde, a.g.e., s. 303; zgi, a.g.e., s. 209.
68 69

67

Tertbul-Ulm, s. 181. bn Haldun, a.g.e., II, s. 1152.

97

bir ilimdir.70 Demek ki, Takprlnn, aritmetik olarak da tanmlad hesap ilminin genel olarak saylar, onlarn tabiat, eitleri, konbinozonlar, arpma, toplama, blme ve karmadan oluan drt ilem ve usllerinden bahseden bir ilim71 olduu anlalmaktadr. Saaklzde, hesap ilminin, fkh ilmi bakmndan ne denli nemli olduu zerinde durarak, unlar syler: Hesap ilmi, feriz ve vasiyet ilmi gibi baz fkh bablar iin bir mukaddimedir. Hesap ilmi, genel anlamda ilmin eyreidir; nk hesap ilmi, feriz ilminin yarsdr. Feriz ilmi ise ilmin yarsdr.72 nk feriz sahipleri (vrisler)in mteaddit olmalar, vrislerden birinin mirasn taksiminden nce lmesi, malnn kendi veresesine belli hisseler halinde intikl etmesi veya bir arada toplanmas ve st ste gelmesi halinde feriz sahiplerinin hisselerinin maln tmnden fazla gelmesi veya belli bir hisseyi vrislerden bazlarnn kabul, dier bazlarnn inkr etmeleri durumunda feriz sahiplerinin hisselerinin katan sahih olaca gibi pek ok fkh meselenin, bu ilim bilinmeden hakkniyete uygun bir hesab yaplamaz.73 Mellif hesap ilmi iin, bnul-Heim lakapl ehbuddn Ahmed bn Muhammed (.815h.)in Nzhetl-Hisp adl eseri ve bu eser zerine yazlan erhleri tavsiye eder.

c- Heyet (astronomi) lmi Saaklzde heyet ilmini incelemeye bu ilmin tarifiyle balar. Bu tarif, onun bu ilme bakn da ortaya koymaktadr. Buna gre, onun tarifi yledir: Heyet (astronomi), filozoflarn tedvn ettii heyeti kastederek sylyorum ki bu ilim, filozoflarn gzlem ve tahminlerine dellet eden ulv ve sfl cirm (cisim)lerin heyetinden bahseden bir ilimdir.74 Burada zikredilen, ulv ve sfl ifadeleri mellifin, heyet ilmiyle ilgili deerlendirmesinin iki farkl boyutunu ortaya

70 71 72 73 74

Takprlzde, a.g.e., I, s. 303. Mehmet Bayraktar, slmda Bilim ve Teknoloji Tarihi, Ankara 1992, s. 33. Tertbul-Ulm, s. 181. bn Haldun, a.g.e., II, s. 1154. Tertbul-Ulm, s. 181.

98

koymaktadr. Bu adan heyet ilminin, ulvlik yn, bu ilmin faydas ve gerekliliini; sfllik yn ise, bu ilmin din bakmndan zararn ifade etmektedir. Bu zahlar erevesinde ifade edecek olursak, Saaklzdenin heyet (astronomi) ilmine yaklamnn iki ynl olduunu sylemek mmkndr. Bunlardan birisi, astronomi ilminin tanmnda ifade edilen ulvlik yn; yani bu ilmin faydalar zerinedir. Bu faydalardan da birincisi; bu ilmin yer, gk ve bu ikisi arasndaki varlklarn gzellikleri, incelikleri ve hikmetlerinin Allha delletini gstermesidir. kinci fayda ise, kblenin tyini ve namaz vakitlerinin tespti gibi daha ziyde gnlk dni, pratik amalar gerekletirmeye ynelik meseleler zerinedir.75 Mellifin astronomi ilmine yaklamndaki ikinci yn ise, yine yukardaki tanmda ifdesini bulan sfllik yndr ki o, burada menf bir tutum ierisindedir. Bu yaklamdaki menf tavrnn sebebi ise, yldzlarn hareketlerine dayanarak gemi, gelecek ve iinde bulunduumuz zamanla ilgili olarak, Allhn bilgi, irde ve kudretini darda brakan baz hkmler karlmasdr ki bu, tamamen din ddr. imdi bu iki yaklam da srasyla ele alalm. nce Allhn, gkyz ve yeryzn yaratndaki incelikleri ve gzellikleri anlatmas bakmndan, mellifin faydal bulduu astronomi ilmi konusundaki grlerini ele alalm. Bu noktada Saaklzde, S. erf Crcn (1340-1413)nin, erhul-Mevkf adl eserine atfta bulunur. Buna gre astronomi ilmi; felekler, arz ve ikisi arasndaki ftr incelikler ve hikmetin artcl ile ilgili hkmlerin kefedildii bir ilimdir. Bu bakmdan bunlarn gzelliindeki ihtima vkf olan kiiyi, Rabbimiz, bunu bouna yaratmadn76 diyerek akna evirir. Bunun ak faydas, onun nna itin ve sayg gsterilmesidir.77 Grld gibi burada astronomi ilmi Allhn, lem zerinde vazetmi olduu ihtim ortaya koymas bakmndan ele alnmakta ve meselenin bu ynne dikkat ekilmektedir.

slm kltrnde heyet (astronomi) ilminin pratik faydalar iine, sadece kble ve namaz vakitlerinin tayinini deil, ayn zamanda kara ve denizde gidilecek yn tayini, elverili zaman seimi, ziraat ilerinin zamanlanmas ve bilhassa siys ilerde gelecei nceden tayin etme gibi gnlk pratik ileri de ilve edebiliriz. Bu konuda daha fazla bilgi iin bkz. Bayraktar, a.g.e., s. 75-113.
76 77

75

3/l-i mrn, 191. Tertbul-Ulm, s. 181.

99

Saaklzdenin heyet ilmini faydal bulduu bir dier nokta ise, kblenin tyini ve namaz vakitlerinin tesbti gibi dni, pratik konulardr. Mellif, kbleyi ve namaz vakitlerini bilmek, heyet ilminin faydalarndandr.78 der ve tam da bu noktada, Aliyyl-Krnin, erhu Fkh Ekber isimli eserinden konuyla ilgili bir blm iktibas ederek bu erevede kendi grn temellendirir. Bu eserin giri ksmnda Kr, felsefe ve kelam ilminin dni hkm bakmndan durumunu incelerken, sz bir ara astronomi ilmine getirir ve namaz vakitlerini ve kbleyi renecek kadar astronomi (heyet) ilmini renmekte bir saknca yoktur; fazlas haramdr.79 eklinde bir gnderme yapar. Saaklzde bunun zerine u yorumda bulunur: Baz limler, ncm ilmini iki ksma ayrd; usl ksm ki o, heyetle isimlendirilen ilimdir. Fur ksm ise, yldzlarn ahkmnn ilmidir ve o haramdr. Derim ki; kble ve vakitlerinin bilindii kadar ifadesiyle kastedilen, heyet ilmidir; fazlas haramdr ifadesinden maksat ise, yldzlarn ahkmnn ilmidir.80 Dolaysyla mellif, astronomi ilminin, kble ve namaz vakitlerinin bilinmesini salayan ksmnda herhangi bir saknca grmezken, yldzlarn ahkamyla ilgili ynnn ise haram olduu grndedir. Meselenin dier yn ise, yldzlarn hareket ve seyirlerine bakarak, dnya hayatyla ilgili baz hkmler karmay esas alan ve bu adan mellifin itirazna sebep olan, yine onun ifadesiyle, bu ilmin sfl yndr. Saaklzde bu noktada, yldzlarn ahkm ilmini, sfl olaylar zerine, felek oluumlarla delil getirilen bir ilimdir81 eklinde tanmlar ve bu ilmin btll ile ilgili anlayn glendirmek ve derinlik kazandrmak iin Gazlnin, yldzlarn ahkm ilmiyle ilgili benzer grlerini iktibas eder. Buna gre Gazl unlar sylemektedir: Yldzlarn ahkm, ne yakn ne de zann olarak idrk edilmemi olan, sadece tahmni bir ilimdir. Bu ilim tabbin nabza bakarak hasta olacak olana delil getirmesine benzer. Yldzlarn bilgisiyle ilgili hkm, cahillikle ilgili bir hkmdr. Bu ilim drs peygambere mcize olarak verilmiti; okundu ve bitti. Mneccimin isbeti ok azdr.
78 79

Ayn yer.

A.g.e., s. 182. Ayrca bkz., Aliyyl-Kr, erhu Fkhl-Ekber, ev. Y.Vehbi Yavuz, ar Yaynlar, stanbul 2003, s. 7.
80 81

Tertbul-Ulm, s. 182. Ayn yer.

100

Bu konuda ittifak vardr. nk mneccim baz sebeplere muttal olabilse de, bu sebeplerin akabinde olacak iler daha nice artlara baldr ki, bunlarn i yzn anlamak insann gc dndadr. Eer Allh, dier sebepleri de takdir etmise isbet olur ve dedii kar; eer takdir etmemise mneccim de hataya der.82 Gazl, bu grlerini hynn, mezmm ilimlerin yerilme sebeplerini aklad blmde, zemmedilmesi gereken ilimler olarak tlsm ve sihir ilmini saydktan sonra, sz ncm ilmine getirir. Bu ilmi de, hisb ve ahkm olarak ikiye ayrr. Hesp ile ilgili olan ksm, Saaklzdenin de ifade ettii, heyet ilminin, ulv olan yndr. Bir de bu ilmin, yldzlarn ahkm ile ilgili olan yn vardr ki Gazl, yukardaki grlerini de bu mnasebetle zikretmektedir. O, bu grlerini, Hz. merin, ilm-i ncmdan kara ve denizde amayacak ve yolu bulacak kadarn renin; fazlasndan vazgein eklindeki beynnda, onun bu ilimden, insanlar niin menettiini yorumlarken ortaya koymutur. Gazlye gre, Hz. merin bu ilimden insanlar menetmesinin birinci sebebi, bu ilmin insanlarn ouna zararl olmasdr. nk onlara, bu iler yldzlarn akabinde oluyor dendii zaman onlar, yldzlarn bu ilerde messir birer ilh olduunu zannetmektedirler. Bu insanlar, yldzlar ilerinde bytr, onlara gnl verir, hayr ve erri onlardan bilir ve Allh unuturlar83 Yani Gazlye gre bu insanlar, zamanla Allh brakp yldzlara tapmaya balamaktadrlar. Gazlnin, Hz. merin yukardaki beyannn sebebini anlamaya ynelik ikinci yorumu ise, Saaklzdenin de iktibs ettii, yldzlarn ahkmnn btllna ynelik grleridir. Gazl burada, yldzlarn ahkmyla ilgili ilmin insann kudretinin zerinde olduunu, mneccimlerin bazen tesdfen isabet

ettirebileceklerini; ancak, olaylarn gerek sebebinin beer dzeyinde asla kavranamayacan belirtmi ve Saaklzde de buray iktibs etmiti. Gazl buradaki grlerini daha da vuzha kavuturmak iin muhtelif rnekler zerinde szlerini yle srdrr: nsanolu havann karardn, yksek dalardan bulutlarn sarktn grnce, bu d grne uyarak yamurun yaacan tahmin edebilir; fakat ok defa tahmininin hilfna gne kzdrr, bulutlar dalr ve kaybolur gider.
82 83

Tertbul-Ulm, s. 182-183; hy, I, s. 79. Gazali, hy, I, s. 79.

101

Bazen de bir tarafta gne parlar, dier tarafta yamur yaar. Demek ki, yamurun yamas iin yalnz bulut kfi deildir; daha birok sebepler vardr. Fakat bunlar biz anlayamayz. Bunun gibi, gemiciler rzgarlardan edindikleri kanaate gre, selmette olduklarn zannederler; halbki kendilerinin bilemedii, o rzgrlarn daha nice sebepleri vardr. Bzen tahminlerinde isbet eder, selmeti bulur ve bzen de hatya derler. Bu sebepledir ki, bz kere mn kuvvetli olanlar bile nucm ilminden menedilir.84 Gazl burada, insanlarn elde ettikleri sebeplerin, tl sebepler olduuna, gerek sebebin ise ancak Allh tarafndan bilinebileceine iret etmektedir. Dolaysyla o, heyet (astronomi) ilmiyle megl olanlarn, yldzlarn zahir hareketlerine bakarak, dnyann gidit hakknda hkm verme yetkilerinin olmadn anlatmaktadr. Saaklzde heyet ilmini incelerken, bu ilmin ulv ynne slm heyet, sfl ynne ise filozoflarn heyeti adn vererek, bu ikisini ayrm ve biz de meselenin her iki ynyle ilgili grlerini ortaya koymutuk. Mellif bu noktada, astronomi ilminin sfl ynn filozoflara, ulv ynn ise, kendince erevesini izdii mslmanlara hamlederek, szlerini yle srdrr: Ehli snnet ulemsnn sem, arz ve bu ikisi arasndaki eylere dellet eden haberlerle ilgili tedvn ettikleriyle, filozoflarnkini ayrmak iin, bataki tanmda filozoflarn tedvn ettii ifadesini kullandk. Ulemnn tedvnine, slm heyet denir ki, bunun rnei, Suytnin, el-Heyet al Tarkati Ehlis-Snnet adl kitabdr. Bunu tedvnden maksat, kble ve vakitlerini bilmek deildir. nk bununla bilinmezler. Aksine bundan maksat, yet ve hadislerin mcmel (kapal) brakt baz eylerin inkif ve yaratln artclna muttal olmaktr.85 Mellif, genel anlamda heyet ilmini, slm heyet ve filozoflarn heyeti eklinde bir ayrma tabi tuttuktan sonra bunlar arasnda varolan anlay ve zihniyet farklarnn bilgi dzeyinde de, kendini gsterdiini ifade ederek, szlerini yle srdrr: slm heyette zikredilen baz eyler, filozoflarn heyetinde zikredilen baz eylere aykrdr. rnein gkyz filozoflarn ifdelerine gre, yer yzn kuatan bir kredir. Fakat Suytnin, bn Abbastan naklen zikrettii bir beyna
84 85

A.g.e., I, s. 79-80. Tertbul-Ulm, s. 183.

102

gre gkyz, Kaf Dann zerinde kubbeli bir adr gibidir. ayet filozoflarn zikrettii, hiss veya kat delile dayanyor ise, nakil ona tevil edilir. Zannmca filozoflarn zikrettii gerektir.86 Saaklzde kendini, slm heyet anlayna sahip olanlara daha yakn hissetmesine karn, bu konuda ilim adamna uygun bir objektiflik ierisinde filozoflarn isbet ettiklerini, slm heyet anlay taraftarlarnn ise yanldklarn beyan etmektedir. Ayrca o, akl ile nakil eliir ve meselenin akllik yn daha ar basarsa, naklin akla tevil edilebileceini ifade etmektedir. Bu da onun kr krne nakle bal kalmak yerine, ikn edici deliller karsnda akla ve akl olana da tab olduunu gstermektedir. Saaklzdenin, bu ilimle ilgili grlerini ortaya koyarken Gazl bata olmak zere S. erif Crcn ve Aliyyl-Kr gibi limlerin grlerinden yararlanm olduu grlmektedir. 2- Mantk (mzan) lmi87 Manta, mzn ya da l88 ismini veren Saaklzdeye gre bu ilim,

86 87

Ayn yer.

Genel olarak mantn kurucusu olarak kabul edilen Aristotelesin, mant bir let mi, yoksa bir ilim olarak m deerlendirdiini aka belirtmemi olmas nedeniyle, kendinden sonra gelen helenistik filozoflar gibi, slm filozof ve mantklar da mantn tabiat zerinde deiik grler ileri srmlerdir. Bu meselede, Farb, Harizmi, bnl-Heysem ve hvn- Saf gibi pek ok slm filozofu elikili fikirler ileri srmlerdir. Mesel Farb, el-Cmi adl eserinde felsefeyi her eyin ilmi, mant da felsefenin bir dal kabul etmekte ve ilimlerin konularn sralarken manta da yer vermektedir. Ancak et-Tenbhde mantk, felsefeye giri ve let olarak ifade edilmektedir. hvn- Safda da, benzer bir anlay vardr. Onlar ilimleri tasnf ederlerken, felsefenin iine dahil olan ilimleri, matematik, mantk, tabiat ve teoloji olmak zere drde ayrrken, mantn bir ilim olduu grndedirler. Ancak manta ayrlan risalede mantk, felsefenin ls, filozofun letidir. (Bkz. Abdlkudds Bingl, hvns-Saf Rislelerinden Mantk Konular, Trkiye I. Felsefe Mantk Bilim Tarihi Sempozyumu Bildirileri, lke Yaynlar, Temmuz 1991, s. 104-105; Bayraktar, slm Felsefesine Giri, s. 157-158.) Bu mesele bn Snda, daha belirgin ve net bir zme kavuur. Ona gre ayet felsefeden, sadece ister aklda, ister gerekte olan varlklarn ilmi anlalrsa mantk, felsefenin bir kolu deildir. Fakat varlklarn incelenmesinde kullanld iin, mantk bir let olur. Eer felsefe, ne olursa olsun her eit nazr dnceye teml edilirse mantk, btn ilimlere letlik etmekle, felsefenin bir paras olur. Ayrca bn Sn, ilimler snflamasnda ve mantkla ilgili dier eserlerinde mant bir let olarak grmektedir. Bkz. Bayraktar, a.g.e. s. 158-159; Abdlkudds Bingl, Gelenbevnin Mantk Anlay, Mill Eitim Basmevi, stanbul 1993, s. 11; lken, slm Felsefesi, stanbul 1993, s. 109.
88

Mant bir l ya da mzan olarak isimlendirme fikrinin kkenkeri Gazlye kadar uzanmaktadr. O, Kuranda geen, Rahman olan Allh Kuran retti; insan yaratt, ona konumay retti. Gne ve ayn hareketleri bir hesaba gredir. Bitkiler ve aalar onun buyruuna boyun eerler. O, g ykseltmitir; tarty koymutur. Artk tartda tecavz etmeyin. Tartmay doru yapn; tarty eksik tutmayn (55/Rahman, 1-9) eklindeki yet ile yine, Andolsun ki,

103

dncenin, doru veya yanlln bildiren kanunlar ilmidir.89 Mantk ilmi, dili hatadan koruyan nahiv ve sarf ilmi gibi90, dnme konusunda kiiyi zihni yanlmalardan korumaktadr.91 Mellifin, Mantk ilmini; dnceyi, zihn yanlmalardan koruyan kanunlar biimindeki tanm, pek ok slm filozofu tarafndan da, ayn veya benzer ekilde dile getirilmitir. Mesel bu adan, Farb bu ilmi, aklsallar konusunda insan hata yapmaktan, aya kaymaktan ve yanla dmekten koruyan kanunlar92 olarak, mir, akl gelitirerek, teorik alanlarda doru ile yanl, pratik alanlarda iyi ile kty ayrdetmeye yarayan zihn bir lettir. Onu kullananlar asndan mantk ilmi, bilgileri tartp len bir miyr93 eklinde ve yine bn Haldun, mhiyetleri tantan tarifler ve tasdkt ifde eden hccetler hussunda sahh olan, fsid olandan ayrdetmeye esas tekil eden bir takm kidelerden ibaret94 bir ilim olarak tanmlanmtr. Saaklzdenin kendisi de dahil olmak zere burada atfta bulunduumuz kiiler, mantk ilmini gayesi bakmndan tanmlamlardr. Mantk ilminin bunlardan baka; bilinmeyene shhatle varabilmek iin, bilinen birtakm tasavvur ve tasdiklerin ahvlinden bahseden bir ilim95,

peygamberlerimizi belgelerle gnderdik; insanlarn doru hareket etmeleri iin peygamberlere kitap ve l indirdik(57/Hadd, 25) yette geen l ve tart kavramlarn delil olarak zikreder ve bu dorultuda mantn kyas eitlerini l-mzan olarak isimlendirir. Muhtemelen Saaklzdenin, mant bu ekilde ifadelendirmesi de, Gazlnin fikrine dayanmaktadr. Bkz. Gazl, el-Kstsul-Mstakm, Msr 1900, s. 21-22.
89

Mantklara gre kanun, kendisinden tikellerin (czlerin) hkmlerinin karld tmel (kll) kidelerdir ki, bu kideler insan zihnini hatadan korur. Bingl, a.g.e., s. 17.

Saaklzdenin, mant dili hatadan koruyan nahiv ve sarf ilmine benzetme fikririnin temelleri Gazlye dayanr ve hatta Farbye kadar uzanr. rnein Farb, mantk ile gramer ve arz ilmini karlatrr; nasl gramer ilmi, dili ve szleri konu alr ve onlarda yanl yapmamz nleyecek kurallarn, yasalarn bilgisini verirse, yine nasl arz ilmi, vezinleri konu alr ve onlarda hata yapmamz nleyecek kurallar ve yasalar salarsa, mantk da, aklsallar, dnceyi, akl yrtmeyi, karsama yapmay konu alr ve onlarla ilgili olarak hataya dmemizi veya bakalarnn yaptklar hatalar grmemizi salayacak ltleri, kurallar ve yasalar verir. Hatta nahiv ilmi, sadece herhangi bir toplulua ait szlerin kanunlarn vermesine karlk, mantk btn topluluklarn zihinlerinde ortak olan kanunlar verir. nk dnme fiili evrensel, konuma fiili ise yereldir. (Bkz. Farbi, hsulUlm, s. 30.) Yine Gazlye gre de irde vezin, irabda nahiv ne ise, akl delillere gre de mantk odur. Zira irin ll olup olmad vezinlerle, irabn doru olup olmad nahivle ayrdedilebildii gibi, akl yrtmelerin doru olann da yanl olanndan ancak mantkla ayrt edilebilebilmektedir. Bkz. Gazl, Myrul-lm, nr. Sleyman Dnya, Kahire 1961, s. 55-60.
91 92 93 94 95

90

Tertbul-Ulm, s. 139. Farb, hsul-Ulm, s. 53. mir, a.g.e., s. 202. bn Haldun, a.g.e., II, s. 1161. Takprlzde, a.g.e., II, s. 237;Bingl, a.g.e., s. 17.

104

hakikate sevkeden zihin ilemlerinin bilimi96 ya da bn Sinda olduu gibi bir let-i kanniye97 eklinde, konusuna gre veya buna benzer daha baka alardan tanmlar yaplmtr. Ancak bizim burada asl konumuz Saaklzde olduuna gre, bu ilmin ele alnn da buna gre deerlendirmemiz gerekir ki, bylece onun grlerinin kkenlerini yakalayabilmemiz mmkn olabilsin. Dolaysyla burada mantk ilminin dier tanmlamalar bir yana, amac bakmndan yaplan tanmlar, Saaklzdenin vermi olduu tanmla anlam bakmndan ayn paralelde gzkmektedir. Bu bakmdan mellifimize gre mantk ilmini, dnme konusunda doru olan, yanl olandan ayrdetmek hussunda, insan yanlmaktan koruyan kanunlar olarak anlamak mmkndr. Saaklzde, mantk ilmi ile ilgili olarak yukarda vermi olduumuz tanmda, nasl ki konuma mevzunda, sarf ve nahiv ilmi dili hatadan koruyorsa, mantn da dnme hussunda kiiyi zihn yanlmalardan koruduunu ifade etmiti. Mellifin burada, mantk ilmi ile dil ilmi arasnda kurmu olduu benzerlik

fikrinin kkenleri Farbye kadar uzanr. Farb de, mantk ilmi ile nahiv ilmi arasndaki benzerlii yle ifde eder: Bu sanat, nahiv sanatna benzer; nk mantk sanatnn akla ve aklsallara olan nisbeti, nahiv sanatnn dile ve szlere olan nisbeti gibidir. Nahiv ilminin szlerle ilgili olarak bize verdii btn kanunlarn benzerlerini mantk ilmi de, aklsallarla ilgili olarak bize verir.98 Demek ki, gramerin dil ve lafzlarla ilikisi, mantn akl ve mkulatla ilikisi gibidir. Gramer, dili, ibrede dmesi mmkn btn hatalardan korurken, mantk, akl, mkulat konusunda decei hatalardan korumaktadr. Gramer dili, mantk akl meydana getiriyor. Bylece dncenin shhatli olmasn salyor. u farkla ki, gramer sadece bir dile has olduu halde, mantk kurallar btn dillerde mterektir. Gramer, lafzlar lafz olarak inceler. Her dil iin belirli kurallar koyar. Mantn lafzlarla ilikisi, lafzlarn mna kalplarn tekil etmesinden dolaydr. O halde gramer husus, mantk umumdir.99 Grld gibi, mantk ilmi ile dil ilmi
96 97 98

Necati ner, Klasik Mantk, A.. Basmevi, Ankara 1991, s. 3. Bingl, a.g.e., s. 11.

Farb, a.g.e., s. 54. Mantk-dil benzerlii konusunda daha fazla bilgi iin bkz., T.J. De Boer, a.g.e., s. 56-67. M. Naci Bolay, Farab ve bn Sinda Kavram Anlay, Milli Eitim Basmevi, Ankara 1990, s. 19.

99

105

arasnda ok yakn bir benzerlik olduu grlmektedir. slm dnce tarihinde Farbnin, ayn zamanda byk bir mantk ve hatta mantn kurucusu olduu kabul edilir ve Saaklzde ile aralarndaki dnem fark dikkate alnrsa, Saaklzdenin mantk ilmi konusunda direkt veya dolayl olarak Farbden etkilenmi olduunu syleyebiliriz. slm dncesinde byk lde Gazl ile balatlan ve zamanla hz kazanan bir felsefe aleyhtarl vardr ki, bu sreten mantk ilminin fazla etkilenmi olduu sylenemez. nk, Gazlnin ifade ettii gibi, bu ilmin hibir meselesinin msbet veya menf olarak dinle ilgisi yoktur; esaslar genellikle dorudur, ok az hatas bulunur. Bu bakmdan inkr gerekmez.100 Gazl gibi byk bir kiiliin mantk ilminin dine ve akidelere aykr olmadn ileri srmesi, mantk ilminin konumunu glendirmitir. Baz meselelerde filozoflarn karsnda yeralan kimi geleneki evreler tarafndan bile beenilerek kabul edilen bu ilim, salam bilgiler elde etmenin anahtar kabul edilmitir.101 zellikle bu sebeple, mantk ilminin slm kltrnde, kelamdan fkha, tefsirden hadise kadar ok geni bir ilim evresinde kabul grd vkidir. slm kltrnde mantk ilminin yukarda zikrettiimiz konumunun farknda olan Saaklzde de, tam da bu dorultuda, bn Hacerin bir szne atfta

bulunarak, bunun zerinden kendi grn temellendirir. Buna gre mantk; tefsir, hadis ve fkha balamann letlerindendir. Bugn insanlarn elinde bulunan mantk, mahzru olmayan faydal bir ilimdir. Sakncas ise, eriata muhlif olan felsefe ile karm olan mantktr. Gazl, mant olmayan fkh ilmine gvenilmez, demektedir. bn Salh (.1245) ve onun gibi bazlar, bu ilmin tahrimliini, eriata
102

muhlif

felsefe

ile

karm

olan

manta

hamletmektedirler.

Mantk ilminin meryyetiyle ilgili olarak Saaklzdenin

kendi grleri de bu dorultudadr. O, bu ilimle ilgili olarak insanlarn tereddtlerini gidermek ve nyarglarn krmak iin olsa gerek mantk ilmini,

100 101

Gazl, Maksdul-Felsife, Sleyman Dnya Neri Msr 1961, s. 32.

S. Hayri Bolay, Aristo Metafizii ile Gazl Metafiziinin Karlatrlmas, Mill Eitim Basmevi, Ankara 1993, s. 25. Tertbul-Ulm, s. 139.

102

106

felsefenin zellikle ilhiyat ve tabiyyatla ilgili ksmlarndan ayr tutar ve u ifadelerle savunur: Ancak bugn cr olan manta gelince o, filozoflarn akdelerini zikretmekten uzak, akl konulardr. Derim ki; mantk, kelam ve felsefeye dahildir. nk o, onlar iin ilkelerdir. Ancak, bu ilmin felsefeye dahil olmas, onun haram olduunu gstermez. nk felsefenin btn blmleri haram deildir. Onda haram olan, ilhiyat ve tabiyyttr. Gazlnin hesab ilmini, farz- kifye olduunu belirtmesine103 karn bu ilmin, felsefeye dahil olduunu grmyor musun? Mantk ilminin kelama dahil olmas meselesine gelince, kelam ilmi farz- kifayedir diyenin nazarnda, mantk ilminin de farz- kifaye olmas gerekir.104 Grld gibi mellif, mantk ilmini srarla savunmaktadr. O, zellikle felsefeye muhalif olanlara kar; mantk ilmi, felsefenin bir blm kabul edilse bile, bu ilimle uramann haram kabul edilemeyeceini, nk hesap ilminin de felsefenin iinde yer almasna ramen, haram olmas bir yana, din bakmdan farz- kifaye hkmnde olduunu, dolaysyla mantk ilminin de, en azndan bu hkme tab olmas gerektiini ifade etmektedir. Mantk ilmini bu ekilde savunan Saaklzde, bu ilimle ilgili baz uyarlarda da bulunur. Mantk ilminden herhangi bir hissesi olmayan aklszlarla birlikte, bu ilimden daha nemli bir ile megul olan akll ve zek kiilerin, mantk ilmi zerinde gereinden fazla vakit harcamamalar gerekmektedir. Ayrca mellife gre, mantk ilminin, be kll105 gibi baz konularnn faydas ok azdr ve zerinde fazla zaman harcamaya demez.106 nk, renilmesi gereken ilim ok, mr ise ksadr. Saaklzde, mantk ilminin tahsli ile ilgili olarak daha kolay olan konu ve eserlerden, daha zor ve karmak olanlarna doru metodojik bir srecin izlenmesi

Gazl, hesap ilmini, tb ve dokumaclk gibi ilimlerle birlikte farz- kifye hkmnde bir ilim olarak deerlendirmektedir. Bkz. Gazl, hy, I, s. 48-49.
104 105

103

Tertbul-Ulm, s. 139.

Be tmel veya be kll, cins, tr, ayrm, hassa ve ilintiden oluur. Bunlar, Aristotelesin mantna bir Giri (medhal) olarak, Porfirus (Porphyrios)un, sagoji adyla yazm olduu kitapta gemektedir ve slm dncesine de bu ekilde intikal etmitir. Bkz., ner, a.g.e., s. 24-28; smail Hakk zmirli, slmda Felsefe Akmlar, Kitabevi, stanbul 1997, s. 45; M. Naci Bolay, a.g.e., s. 26; Bayraktar, a.g.e., s. 62; Bingl, a.g.e., s. 33-39.
106

Tertbul-Ulm, s. 140.

107

gerektiini, aksi takdirde talebenin bu ilmi anlayamayacan ifade eder. Mellife gre mesel, mantk ilminin tahsli ile uraan herhangi bir talebenin erhulHsmil-Ktyi107 tamamlamadan, erhul-Fenr108 ve Hiyet Kul Ahmed109 ile megul olmas, onun ilim tahslindeki strateji yanlln gstermektedir. nk, bu ilmi tahsl etmeye yeni balayanlar, erhu-emsiyeyi110

tamamlamadan bu eserleri anlayamazlar. Yine talebenin, erhu-emsiyeye, Hiyet- Kara Dvud111 yerine Hiyets-Seyyid112 ile balamas da bir strateji hatasdr. Zira, aklayc meseleleri anlamadan nce, ilmin acyiplikleri ile uramak, bu ilmi anlamay engellemektedir. O halde mantk ilmini tahsle balayan talebe, nce erh-u Husmil-Kt ile balamal, ardndan erhuemsiyye ile devam etmeli ve hiyeden ayr olarak ilgili erhin tamamlanmasyla konu balanmaldr. Bundan sonra renci serbest braklmaldr; isterse bu ilimde bu kadaryla iktifa eder, isterse bu ilmin inceliklerini anlama ve aratrma yoluna girer ve Hiyet- Kul Ahmed gibi baz hiyelerle uramay srdrr. Meselenin bu yn kendi bilecei bir durumdur.113 3-Tb lmi Saaklzde, tb ilmiyle ilgili olarak, nce bu ilmin konusu, nemi ve dni hkm zerinde durmaktadr. Buna gre tb ilminin konusu yledir: Shhat ve hastalkla ilgili olarak, insan bedeninin hallerinden bahseden bir ilimdir. la ve gd (yiyecek ve iecek) meselesi ise, bedenle ilgili bir konudur. Daha ak bir ifadeyle,

sgoji zerine Hsmeddn Hasan Ktnin yazm olduu erhtir. Bu erh zerine de pek ok hiye yazlmtr.
108

107

Yine sgoji zerine emseddn Muhammed b. Hamza el-Fenr (.1431) tarafndan yazlm olan erhtir. Bu eser zerine de hiyeler yazlmtr. Haiyetl-Hayl de denilen bu eser, erhu-emsiyye zerine yazlm hiyedir.

109 110

Tam ad er-Rislet-emsiye fil-Kavidil-Mantkyye olan ve ksaca emsiyede denilen bu eser, el- Ktibi Necmeddin Ali b. mer el-Kazvn (1276-1338) tarafndan kaleme alnmtr. Bu eseri pek ok kimse erhetmitir. Bu konuda daha fazla bilgi iin bkz. Mahmut Karaka, Msbet limde Mslman limler, Kltr Bakanl Yaynlar, Ankara 1991, s. 398-399; Kefzznn, II, s. 1063.
111

Seyyid erif Crcnnin, Muhammed b. Muhammed et-Tahtnnin, el-Kazvnnin erhuemsiyyesi zerine kaleme ald erhin zerine yazm olduu hiyenin hiyesidir.

112

Yine Seyyid erif Crcnnin; Muhammed b. Muhammed et-Tahtnnin, el-Kazvnnin erhuemsiyyei zerine kaleme ald erhin zerine yazm olduu hiyedir. Tertbul-Ulm, s. 140-141.

113

108

beden iin neyin yararl veya neyin zararl olduu meselesi, tb ilminin asl meseledir.114 Melllif bu noktada tb ilminin nemine dikkat ekmek iin, Zerncnin, Talmul-Mteallim adl eserinde, mam- fden nakledilen bir gr iktibs eder ve kendi grn bu ereve zerine oturtur. Buna gre mam- f, tb ilmi hakknda yle demektedir: lim iki tanedir; biri fkh ilmi olup dinler iindir; dieri tb ilmi olup, bedenler iindir.115 Mellifin, kendisine atfta bulunduu Zernc de, zikredilen eserinde, ilmin nemi, ilim renmenin fazleti ve hangi ilimden ne kadar renilmesi gerektii gibi meselelerden bahsettikten sonra sz tb ilmine getirir ve unlar syler: Tb ilmini renmeye gelince o, cizdir. nk bu ilim if bulmak iin, sebeplerden bir sebeptir. Bu sebeple Peygamber de116, tedav olmutur.117 Zernc bu aklamadan sonra da, afinin ilgili szn naklederek, tb ilminin nemine vurgu yapar. Burada, gerek mam- f ve Zernc, gerekse bunlara atfta bulunan Saaklzdenin amac, tb ilminin nemine dikkat ekmek istemektir. Bu sebeple Saaklzdeye gre, hastaln yaygn olduu beldelerde bu ilmin renilmesi farz- kifyedir. Mellif, konunun burasnda Gazlnin grlerine mrcaat eder ve szlerine yle devam eder: Gazlye gre118 bu ilimle mugl olmak, farz- kifye; cumhra gre ise mstehbtr. Derim ki; halknda, hastalkl insanlarn ok olduu bir beldede bu ilimle megl olmak farz- kifyedir.119 Mellif burada, Gazlye uyarak bu ilmi renmenin farz- kifye olduunu ifade ediyor. Ancak Saaklzdenin bu ilmi renmenin zorunluluu iin, bir belde halkndaki hastalkl insanlarn ok olmas gerektiini ileri srmesi dikkat ekicidir. nk, dinimize gre olas herhangi bir problemin tedbrini nceden almak esastr. Tb ilminin tedrsat iin hastalk hali, phesiz ki, daha kuvvetli bir gerekedir.
114 115 116

A.g.e., s. 184. Ayn yer.

slm tbb, bizzat Peygamberimizin hayatnda, karlat eitli hastalara, madd ve manev olarak yaplmasn tavsiye buyurduu szleriyle balar ve bu szler daha sonra, Tbbn-Neb veya et-Tbbn-Nebev eklinde kitaplam veyahut da hadis kitaplar iinde ayr bir blm olarak yer almtr. Bu konuda mam Buhrnin, Sahihindeki, et-Tbbn-Nebev kitab ok mehurdur ve ok rabet grmtr. Dolaysyla peygamberimizin tb ilmine gvenmesi ve hatta tedav olmas gayet normaldir. Bkz., Bayraktar, slmda Bilim ve Teknoloji Tarihi, s. 205 Zernc, Talml-Mteallim Tarkt-Teallm, Matbaatl-Cevnibi bi stnetil-lliyye, s. 5. Gazl, hy, I, s. 48. Tertbul-Ulm, s. 185.

117 118 119

109

Ancak kantimizce, bir beldede hastalk kouluna baklmakszn, tb ilminin renimi meselesinin zorunlu dni bir hkme balanmas gerekirdi. Saaklzde, tb ilmine ynelik olarak Kitb- bni-erf Dvud 121 adl eserleri tavsiye eder. a-Terh lmi122 Saaklzdeye gre terh ilmi, insan uzuvlarndan ve bu uzuvlarn terkb zelliklerinden bahseden bir ilimdir. Ve bu ilim, tb ilminin ksmlarndandr.123 Buna gre terh ilmi, insan vcdunun kalp, damarlar, sinir, kemikler, kkrdak ve et gibi muhtelif ksmlarndan ve bunlarn vcttaki tertip ve dzeninden
120

ve Tezkirat-

bahsetmektedir. Mellif terh ilminin, tb ilmi asndan ksaca zahn yaptktan sonra, meseleye bir de ilh hikmet ve yaratltaki gzellikler asndan bakar. Meseleyi bu adan deerlendiren Saaklzde, Kuranda geen Kesin olarak inananlar iin, kendi iinizde ve yeryznde, Allhn varlna nice deliller vardr; grmyor musunuz?124 eklindeki yeti delil gstererek, lh yaratcnn hikmetini ve onun dzenindeki gzellii bilmek terh ilminin faydalarndandr. Canllarn uzuvlar hussundaki hikmet ve gzelliklerle ilgili eserler be bine ulamtr; bilinenden daha fazlas bilinmemektedir.125 der. Demek ki, mellife gre terh ilmi, tb ilmi asndan, insan uzuvlar ve bunlarn dzenini incelerken, dn veya felsef bakmdan da, ilh hikmet ve yaratln gzelliklerinden bahsetmektedir.

120 121

Aratrmalarmzda bu esere ulaamadk.

Davud b. mer el-Antak (1511-1599) tarafndan kaleme alnan bu eser, Tezkretl-Elbb olarak da bilinir. Bu bilginin nemli bir eseri daha vardr ki, bunun konusu genel patoloji ilmidir. Eserinin ad ise, en-Nzhetl-Mbhice f Tehzil-Ezhndr. Mellif, bu konuda daha nce kimsenin bu anlamda bir eser yazmadn ve kendisinin bir ilk olduunu ifade eder. Daha fazla bilgi iin bkz., Bayraktar, a.g.e., s. 207.

Otopsi anlamna gelen terh ifadesini, Saaklzde zerini basa basa, terc olarak kullanm; ancak bu kelimeyi gerek Harizmi (Meftihul-Ulm, s. 92-93), gerekse Takprlzde (Mevztul-Ulm, I, s. 279) terh olarak kullanmlardr. Biz mellifin bu ifadeyi sehven kullandn dnerek, terc yerine terh ifadesini kullandk
123 124 125

122

Tertbul-Ulm, s. 185. 51/Zriyt, 20-21. Tertbul-Ulm, s. 185.

110

Saaklzde, yukarda terh ilminin ilh hikmet ynn ele alan kitaplarn saysal ounluundan bahsetmiti. O, bu ilmin tbb ynyle ilgili olarak da, Takrlzdenin eserinde zikretmi olduu eserlere atfta bulunarak unlar syler: Terh ilmi ile ilgili kitaplar, saylandan daha fazladr; bn Sin ve mam- Rznin kitaplarndan daha faydals yoktur. Gerekten bu kiilerin her ikisi de, byk birer filozof olmalarnn yannda, tb ilmi alannda da, hem slm tb ilmi, hem de dnya ve zellikle de Avrupadaki tb ilmi bakmndan yzyllarca byk birer tabib olarak anlmlardr. Bu alanda gerek bn Sinnn, Kitbul-Knn fit-Tb, gerekse erRznin, el-Hv fit-Tb adl eserleri zellikle Avrupada eitli dillere evrilerek tb ilmi konusunda, resm veya zel muhtlerde birer bavuru kayna olmutur. 126 Saaklzdenin, gerek tb ilmli, gerekse terh ilmini aratrrken Zernc, Gazl, mam fi ve Takprlzade gibi limlerin grlerinden yararland anlalmaktadr. 4- Mnzara lmi Saaklzdenin en fazla zerinde durduu ilimlerden bir tanesi de, mnzara ilmidir. Mellif bu ilmi, Tertbul-Ulmda ele ald gibi, bu ilme mnhasr Takrr-u Kavnnil-Mnzara isimli bir eser ve bu eser iin, TahrrutTakrradnda bir de erh yazmtr. Ayrca, asl esere dayanarak, bunun zeti mahiyetinde kendi oluna ithfen, Velediyeadnda bir risle yazmtr. Bu risle Risle f dbl-Mnzara, Risle f Fennil-Mnazara, el-dbul-Velediyye, Risle f Fennil-Mnazara gibi isimlerle de bilinmektedir. Bu konuyu ilerken biz de yeri geldike bu eserlerden yararlanacaz. Bu n aklamadan sonra onun mnzara ilmi ile ilgili grlerini incelemeye geebiliriz. Saaklzde bu ilmi incelerken mnazara, menzir, cedel, mcdil, nakz, nakil, mddei, tenbh, kyas, muallil, mstedil, sil, men, muaraza, ilzam, ifham ve gasb gibi mnzara ilmini ilgilendiren kavramlar kullanmaktadr.127

126 127

Bayraktar, slm Felsefesine Giri, s. 206.

Bu kavramlar iin bkz. Saaklzde, Velediye, s. 141, 142 vd.; Takrrul-Kavnn fil-dab, stanbul 1274, s. 3; brahim apak, Saaklzdeye Gre Mnzara lmi, I. Kahramanmara sempozyumu iinde, Kahramanmara 2004, s. 89.

111

Mellifimize gre, tartma usl ve ynlendirme sanat da denilen mnzara ilmi, tartma konusuyla ilgili olarak, belirli bir amaca ynelik fikirleri, belirli bir amac olmayan dnce ve fikirlerden ayrdetmeyi salayan kanunlar ilmidir. Bu ilmin mevzu, aratrma ve sorgulamalardr. nk bu aratrma ve sorgulamalarda belirli iaretlerden bahsedilir ki bunlar, maksatl bir dncenin varln ifade eder.128 Saaklzde, mnazara ilmini ayrca gerein ortaya kmas iin mdfa129 veya reddedilen eyin doru veya yanl olduunu bildiren kanunlar130 eklinde de tanmlar. Btn bu tanmlardan anlaldna gre mnazara ilmini, bir mzakere ve mnakaa ilmi olarak deerlendirmek mmkndr. Ancak buradaki tartma gndemsiz ve amasz bir tartma olmayp, her ey belirli bir metodoloji ierisinde cereyn etmektedir. Daha da nemlisi, bu tartmann usl kll kanunlara baldr. Mellifin ifadesiyle bu kll kanunlar, cz olaylarn biraraya gelmesiyle hasl olmaktadr ve aslnda bu ilem kyasn birinci halini oluturmaktadr. Konumuz mnazara ilmi olduuna gre mesel, Bu konunun savunulma ekli byledir. Her savunma bu ekilde yaplr. O halde herhangi bir konunun savunma ekli byledir. eklinde kll bir kanuna ulamamz da mmkn gzkmektedir.131 Saaklzdenin grne gre bu ilmin faydas, mnazara hussunda kiiyi hatadan korumaktr. Bu nedenle mnazara ilmini bilmeyenler der mellif, neredeyse dier ilimleri de bilemezler; zellikle de kelam, fkh usl ve mantk ilmini bilmezler. nk bu ilme, aratrma usl ilmi ve ynlendirme sanat ismi verilir. lim lafz, ne bu ilimler ne de dier ilimlerin isimlerinden bir cz deildir.132 O halde bu durum, misvak aacna aa ismi verilmesi kabilinden bir isimlendirmedir. Bu bakmdan bu ilim mnazaraclar nazarnda iki anlama gelmektedir. Birisi zikredilen ilim; dieri ise mnazara yapanlara bir vasf olarak verilmektedir.133 Demek ki mnzara ilmi daha ziyade bir yol, yntem, ynlendirme
128 129 130 131 132

Tertbul-Ulm, s. 141. Velediye, s. 140; Takrrul-Kavnn, s. 3. Velediye, s. 140; Takrrul-Kavnn, s. 12. Tertbul-Ulm, s. 141.

erh-i Abdlvahhb b. Hseyin b. Veliyyddn el-mid, Ner. Karmi Yusuf Ziya, Ahmet Kamil Matbaas, stanbul, 1325(h.), s. 5.
133

Takrrul-Kavnn, s. 3.

112

ve metodoloji ilmi olduu iin, bu ynyle dier ilimlere de rneklik oluturmaktadr. Ayrca bu ilmin amacnn, ifade ettiimiz sistematii neticesinde kiiyi hatadan koruyarak doru bilgiye ulatrmak olmas da, yine dier ilimler iin nemli bir kolaylk salamaktadr. Bu nedenle Saaklzdenin, mnazara ilmini, ilim snflandrmalar ierisinde normal bir ilim dal olarak grmekle birlikte ayn zamanda kelam, fkh usl ve mantk ilmi bata olmak zere pek ok ilim dal iin bir metodoloji ilmi olarak da deerlendirdii anlalmaktadr. Saaklzde, mnazara ilmini ksma ayrmaktadr ki bunlar, tanm, blme ve tasdik tir. Ona gre mnazara ilminin bu ksmlar bilinmeden her hangi bir konunun doru veya yanlln ortaya koymak mmkn deildir. Bu ksmlarn ayrnts yledir: Tanm: Bir kavramn karektetistik ilemini tayin eden zihin ilemleridir.134 Daha z bir ifadeyle tanm; bir eyin efradn cmi ve ayarn mnidir. Yani, kendine ait olan zellikleri bir arada toplayan ve kendinden olmayanlar ise darda brakarak kendisinden olmasn engelleyen eydir.135 Sil (tartmada soru soran kii), bu tanm; ilgili btn nitelikleri kendisinde barndrmad (cemin ademi) veya ilgisiz olan btn zellikleri darda tutmad (menin ademi) ya da devir ve teselsl gerektirdii gerekesiyle iptal edebilir. nk tanm, insan zenci ile tanmlamada olduu gibi, ok genel olduu zaman ilgisiz olan niteliklere de yer vermi olabilir. Bu durumda tanm, efrdnn cmi ve ayrn mni olmayacandan dolay reddedilir. Saaklzde ayrca tanm da, lafz ve hakki tanm olmak zere iki ksma ayrr ve bunlarn ayrntlarn da verir.138

Blme: Btnn kendisini oluturan unsurlara blnmesi veya btnn ayn snf iinde bulunan fertlere, yani tikellere blnmesidir.139 Tasdik: ki kavram arasnda ba kurmakla gerekleir. Bu bala insan aklldr nermesinde olduu gibi, iki kavram ya birbirine yaklatrlr ya da kar
134 135 138 139

ner, a.g.e., s. 36. Velediye, s. 140. Takrrul-Kavnin, s. 12-13; Velediye, s. 141. Velediye, s. 143; Takrrul-Kavnin, s. 21.

113

beyaz deildir nermesinde olduu gibi birbirinden uzaklatrlr. Yani bir ba ile bir araya getirilen konu ve yklem ya onaylanr ya da reddedilir. Eer bir kimse bir iddiada bulunur da bu iddias ak deilse, iddias reddedilir ve iddias iin delil getirmesi istenir. Aksi takdirde iddia ettii ey ister olumlu, isterse olumsuz nermeden olusun reddedilir. ddiasn desteklemek iin ak bir delil getirirse, reddetmeye gerek kalmadan iddias kabul edilir. ddia sahibi iddisn ispatlamak iin delil getirirse sile; reddetme, kar koyma ve delili rtme gibi eitli grevler der.140 Son olarak mnazara yapanlarn, mnazara esnasnda dikkat etmeleri gereken hususlarla ilgili olarak da unlar syleyebiliriz: ncelikle mnazarada, taraflarn alelde deil, bir disiplin ierisinde tartmalar gerekmektedir. nk

mnazaradan istenen sonucun elde edilebilmesi iin, mutlaka bir usl ierisinde yaplmas gerekmektedir. Ayrca mnazarada, manay zorlatran, muhataplar arasnda phe olumasna sebep olan szlerden, mcmel ve garip ifadelerden kanlmaldr. Mnazr, muhatabnn meramn anlamad zaman szn tekrar ettirebilir. Ancak meramn anlamadan szne mdahale etmesi uygun deildir. Tartlan konuya dahil olmayan ifadelerle, konu datlmamal, baka alanlara ekilmemelidir. Mnazara esnasnda glmek, rpnmak ve hiddetle karlk vermek gibi durumlardan kanlmal, kii muhatabn hakir grmemeli, szn dikkat ve basret ile sylemeli, muhatabnn szn gzel bir ekilde dinlemeli, meramn iyi bir ekilde anlamal ve daha sonra karlk vermeye almaldr. Muhatabn szn yarda kesmek uygun olmad gibi, iki kii mnazara ederken nc kiinin onlarn szn kesip araya girmesi de uygun deidir. Sz ar derecede uzatmann yararl olmadn dnmeli ve amalanan anlamn bilinmesine engel olacak ekilde ksaltmalara gidilmemeli, orta bir yol izlenmelidir. Dmanl besleyen, alay eden ve byklenen kimselerle mnazaradan kanmal, adap ve mnazarann kurallarn bilmeyenlerle deil, sadece ehil olanlarla mnazara yaplmaldr.141

140 141

Velediye, s. 146; apak, a.g.e., s. 93. apak, a.g.e., s. 97.

114

5- Cedel lmi Saaklzde, cedel ilmi iin ayr bir konu tahsis etmemitir. Ancak o, cedel ile mnzara ilikisi bal altnda bu iki ilmin mukayesesini yaparken, onun cedel ilmiyle ilgili grleri de ortaya kmaktadr. Mellife gre mnzara ilmi, cedel ilminden farkldr. nk mnazara ilmi de her ne kadar, bir mnakaa ve mzakere ilmi olsa da, burada ama tamamen doruya ulamaktr. Ancak cedel ilmi, ne ekilde olursa olsun bir mnakaada, kiinin durumunu koruyarak, rakibini malb etme konusunda kiiye g kazandran bir ilimdir.142 Buna gre cedel ilminin amac, geree ulamaktan ziyade, hangi metodoloji ve delillerle olursa olsun, sadece ve sadece rakibi susturmay ve onun grlerini geersiz klmay esas alan bir ilim olarak gzkmektedir. Mellifin, muhtemel bir cedelcinin tavrna ynelelik u szleri, bu ilmin maksadn daha da belirgin klmaktadr: Derim ki; muhtemelen cedelci, ya itiraz edenin sorgulamalarna kar cedeliyle cevap veren ve bylece iddialarn koruyan bir savunmac ya da bir fikri savunan kiinin iddi ve delillerine kar, cedeliyle itiraz eden ve bylece bu kiinin iddi ve delillerini ykan sorgulaycdr. Cedel kideleri, inat hasmlardan baka kimsenin ilgi gstermedii hile ve aldatmacalardr.143 Grld gibi cedelcinin amac, ne ekilde olursa olsun, ya muhatabn ileri srd itirazlarna cedeliyle cevap veren bir savunmac ya da muhatabn iddia ve delillerini ykarak geersiz klan bir sorgulayc olarak kendini gstermektedir. Ortaya kan neticenin doru veya yanl olmas, mnkaann kendisi kadar nem arzetmemektedir. Mellif, aslnda sadece mnakaadan ibaret olan cedel ilminin, sadece cedelciler tarafndan deil, slm dncesinin fkh alan gibi, baka baz alanlarnda da kullanldn sylemektedir. Bu konuyla ilgili olarak Saaklzde unlar sylemektedir: Fakihler cedel ilmini kullandlar; bylece fkh meseleler zerine ummi mcadeleler ortaya koydular. Hatta cedel ilminin fkh ilmine mnhasr olduu fikri hakim oldu. Tlml-Mteallimde, byk alimlerin nesli tkendikten sonra ortaya kan cedelle uramaktan sakn! nk o, fkhtan uzaklatrr ve

142 143

Tertbul-Ulm, s. 142. Ayn yer.

115

mr ksaltr, demektedir.144 Burada da srarla sakndrlmaya allan husus, fakihlerin fkh meseleler zerindeki ihtilaflar neticesi yapm olduklar mcadele ve mnakaalardr. Kukusuz baz kiiler ileri srdkleri meselede zayf derek, grlerini ikn edici bir tarzda ortaya koyamadklar zaman, bu tkankl amak iin cedel ilmini bir ara olarak kullanma cihetine gitmilerdir. Tab ki bu da, ok defa, meseleye zm getirmekten ziyade, Zerncnin de ifade ettii gibi, husmet ve kavga dourmutur.145 6- Kelm lmi Saaklzdenin dnce dnyasnda kelm ilmi, akl ilimler snfna dahildir. O, ilimleri faydas ve zarar bakmndan kategorize ederken, sz akl ilimlere getirir ve yle der: Bu ilimlerden (faydal ilimler) bir ksm da, akl ilimlerdir ki bunlar, mzn (mantk), mnzara, kelm ilminin ilkeleri gibi ilimlerdir.146 Hemen belirtelim ki, mellif gerek burada, gerekse konunun ilerleyen ksmlarnda, Gazlyi tkibettii grlmektedir. Zra Gazlye gre de kelm ilmi, felsef veya akl ilimler iindedir. O, felsef ilimleri matematik, mantk, ilhiyat ve fizik olarak drde ayrdktan sonra mantk ve ilhiyat kelm ilmi iinde deerlendirir. Gazl, ilhiyat (metafizik) ilmini tanmlarken, bu ilimle ilgili olarak unlar sylemektedir: Bu ilim, Allhn zt ve sfatlarndan bahseder ki, kelm ilmi iindedir. nk felsife baka bir ilimle kelamclardan ayrlm deildir. Belki ayrldklar noktalar; bazs kfr, bazs bidat gerektiren grleri dolaysyladr. Nitekim mutezile, btl grleriyle kelamclardan ayrld gibi, felsefeciler de bu konularda kelamclardan ayrlmlardr.147 Grld gibi ilhiyat (metafizik) ile kelm ilmi arasndaki konu birlii, bu iki ilim daln ayn snf ierisinde buluturmaktadr. Mellifimiz kelm ilmini tartmaya, nce bu ilmin amac bakmndan tanmn yaparak balar. Ona gre, din usl olarak da isimlendirilen kelm ilmi, delil getirmek ve zerinden pheleri izle etmek sretiyle dni akdeleri ispat
144 145 146 147

Ayn yer. Ayrca bkz. Zernc, a.g.e., s. 8. Zernc, a.g.e., s. 8-9. Tertbul-Ulm, s. 84. Gazl, hy, I, s. 62.

116

etme gc elde edilen bir ilimdir.148 Mellifimiz, kelm ilmi iin kaleme ald Nerut-Tevl149 adl eserinde de kelam ilmini; kelm ile isimlendirilen bu ilim, deliller getirmek sretiyle dni akdeleri ispat etme ve zerideki pheleri kaldrma gc elde edilen bir ilimdir. Akidle, amellerden ayr olarak bizzat tikdn kendisi kastedilir150 eklinde tanmlar. Yine kelam ilminin gyesi der Saaklzde, inatlaanlar yola getirmek, hidyet isteyenlere yol gstermek ve taklidden yakne terakk ettirmektir.151 Demek ki kelm ilminin amacnn, ehli snnetin akdelerini, bidat ehlinin kark ve arpk tikatlarna kar korumak, gerekilik duyana yol gstermek ve man konusunda kiinin, taklidden yakne ulamasn salamak olduu anlalmaktadr. Saaklzdenin, byk oranda kendisini takibettii Gazl de bu noktay, u szleriyle daha belirgin hale getirir: phesiz ki Allh, Rasl vastasyla hak ve doru olan akdeyi retmitir. Nitekim bu gibi kurallar, Kuran ve snnette gsterilmitir ve bu kurallar, dnya ve hiret mutluluunu salayacaktr. Daha sonra eytan, bidat ehline, snnete muhlif baz vesveseler retmi, onlar da bu vesveseleri dillerine dolayarak, neredeyse ehli snnet tikdn kartracak ve bozacak kadar ileri gitmilerdir. Allh, kelamclar yaratm ve onlar, bidatlarn snnete aykr olarak uydurduklar yanltc vesveselere, mantkl ve dzenli szlerle kar karak, snneti savunan bir grup klmtr. te kelm ilmi bu ekilde ortaya kmtr.152 Grld gibi burada da ayn dorultuda kelm ilminin ortaya knn temel amacnn, slmn inan esaslar zerinde muhtemel pheler uyandran fikirlere kar, akl ve mantk delil ve yntemler kullanarak, bu zararl gr ve akdeleri bertaraf etme ve slm akdeleri savunma dncesi olduu anlalmaktadr.

148 149

Tertbul-Ulm, s. 143.

Hayreddin ez-Ziriklinin, bu eser iin, Beydvnin Tevl isimli eserinin erhi olduu eklindeki grn daha nce ifade etmitik. Saaklzde, Nerut-Tevl, Mektebetl-Ulmil-Asriyye, Msr 1924, s. 4. A.g.e., s. 5.

150 151 152

Gazl, el-Munkz, s. 23. Daha fazla bilgi iin bkz., Farb, hsul-Ulm, s. 97-98; Takprlzde, a.g.e., I, s. 472-473; Ali Sami en-Ner, slmda Felsef Dncenin Douu, I, ev. Osman Tun, nsan Yaynlar, stanbul 1999, s. 60; smil Hakk zmirli, a.g.e., s. 23-24; Hadi Adanal, Felsefeye Brnen Kelam, slmiyat, VI (2003), say 4, s. 40.

117

Saaklzde kelm ilmini, yukarda verdiimiz tanmda amac bakmndan tarif etmiti. O, bu ilmi ayn zamanda konusu bakmndan ele alarak, bu ilmin baz konularnn karakteristik zellikleri gerei akl olduklarndan bahseder. Ancak o, srarla filozoflarn aklndan uzak durulmas gerektiini vurgulamay da ihmal etmez. Mellifin bu husustaki grleri yledir: Kelm ilmi, slmiyete gre, Allhn zt ve sfatlar ve mebde ve meadn mmkn hallerinin aratrld bir ilim olarak da tarif edilebilir. slmiyete gre ifadesinin anlam, ilh ve tabi felsefenin dnda tutmak iindir.153 Birincisinde (ilh felsefe), Allhn zt ve sfatlarndan bahsedilir. kincisinde (tabi felsefe), mmkinttan bahsedilir. Ancak hakkate uysun veya uymasn, her iki konu da, filozoflarn akllarnn kanunlarna tbidir. Dolaysyla baz kelm meseleler, hakknda kitap ve snnet konusa bile akldir. Akln, Allhn sanatlarna bakarak o kelm meseleyi bilme konusunda bamszl vardr. Bu ise akln, kendisini sfatlaryla bildii yaratcnn varldr. Nbvvet ve mead konusunda olduu gibi, bu kelm meselelerin bazs da semdir.154 Dolaysyla mellifimize gre, metafizik ve fizik ilmi ile kelm ilmi arasndaki konu mtereklii sebebiyle baz meseleler ister istemez akln inceleme alanna girerken, nbvvet ve mead mevzlar ise, zellii gerei, kitap ve snnetten alnmaktadr. Ancak durum ne olursa olsun, bu meselelerin izah tarz yine de filozoflarn bak as ve onlarn yol ve yntemlerinden uzak tutulmas gerekmektedir. Saaklzde burada bir yandan filozoflarn aklndan kaarken, dier yandan ise, kelm ilminin pek ok konularnn da akl meseleler olduundan bahsetmekte ve akln buradaki ilevselliini onaylar grnmektedir. Esasen bu yaklamda herhangi bir eliki bahis mevz deildir. nk mellifin kanmak istedii akl ile, onun, baz kelm meselelerle uygunluk ierisinde grd ve ilevselliine onay verdii akl, ayn akl deildir. Genel anlamda onun uzak durduu akl, menei eski Yunan dncesine dayanan ve daha ziyada flozoflara mahsus olan akldr. Ancak onun savunduu akl ise, karakterini slm dininden alan ve ekseriyetle kelamclarla, kelamc filozoflara zg akldr. Bayraktarn, slm

153 154

Nerut-Tevl, s. 5. Tertbul-Ulm, s. 143-144.

118

felsefesinin zgnl meselesini tartrken, bu meseleyle ilgili olarak ileri srd bak as, bu iki akl trnn farkl yaplar ve karakteristik zelliklerini akla kavuturmaktadr. Buna gre o, bu iki akl arasndaki farklarla ilgili olarak unlar sylemektedir: slm felsefesinin aklclnn ne olduu hussunda birazck durmak gerekir. ki eit bir aklclktan bahsedilebilir. Birincisi, akl kelimesinin ifade ettii ve beynin veya zihnin d dnyaya dnk bir ameliyesi olan bir aklclktr ki, bugn rationalizm dediimiz eydir. Biz bunu madd aklclk olarak adlandrmak istiyoruz. Bunun taraftarlar, daha nce kendilerini maddiyyn olarak adlandrdmz Eb Bekir er-Rzi (864-925) gibi filozoflarla, lhiyyn olarak adlandrdmz Farb (870-950), bn Sin (980-1037) ve bn Rd (1126-1198)tr. slmdaki bu aklcln kayna, byk lde Aristo aklcldr.155 Saaklzdenin, ilh ve tabi felsefenin dnda tutmak eklinde niteleyerek uzak durmaya alt aklclk, ite bu aklclktr. Ancak onun sahiplenerek, kelm ilmi zerinde faaliyet gstermesini uygun ve mer grd aklcln kayna ve anlam ise farkldr. Bayraktar bununla ilgili olarak da szlerini yle srdrr: kincisi (ikinci akl), tamamen slm kaynakl olan, Kalb, Fud, Elbb ve Sadr gibi Kuranda da kullanlan, eitli kelimelerin ifade ettii, d ve i dnyaya ayn anda dnk, insann akl ve duyular yannda eitli yetilerini kullanmas olan bir eit aklclktr. Biz bunu tamamen felsef bir anlamda kullanlan Intellectualizm ile ayn sayabiliriz ve bunu manev aklclk olarak adlandrabiliriz. Byle bir aklcln kayna slm dnidir. Genelde bu tr aklcl benimseyen filozof ve dnrler, Gazlci olan, rk felsefeyi benimseyen kimseler ile, Mevlna (1207-1273) ve bnul-Arab (11651240) gibi filozof mutasavvflardr.156 Saaklzdenin de, slmiyete gre ifadesiyle niteledii ve baz kelam meselelerle uygunluk ierisinde grd aklclk, bu aklclktr. Mellifimizin dnce dnyasnda kelm ilmi, ilkeler ve maksatlar olmak zere iki ksma ayrlr. lkeler ksmnda cevher, raz, idrk, unsur ve feleklerin genel durumlar ve nazarla ilgili konular incelenirken; maksd

155 156

Bayraktar, a.g.e., s. 123. Ayn yer.

119

(maksatlar) ksmnda ise, akl ve nakl deliller ile muhalif frkalar arasndaki mcadeleler, ilhiyat, nbvvet ve meadla ilgili konular ele alnmaktadr.157 lkeler ksmnda daha ziyade, slm dncesine Yunan felsefesinden gemi cevher, raz, atomculuk, lemin kdemi veya hudsu gibi felsefenin temelini oluturan konular; maksatlar ksmnda ise, bu konularn slm dnine olan etkileri, bunlara kar gelitirilen savunmalar ve slm dininin kendi meneinden mtevellid Allhn varl ve sfatlar, nbvvet, mead ve lemin yaratl gibi kelm mevzlar yer almaktadr.te Saaklzdenin zihnine gre, mead ve nbvvet gibi vahy alan ilgilendiren maksatlar konusu, hangi akl olursa olsun, buras sadece vahye msteniddir. Saaklzde, baz kelm konularda da, hakknda kitap ve snnet konusa bile, akln orada belirli bir otonomluundan sz etmi ve bunun da, dnen uygun olduunu ma etmiti. te tam da bu noktada, ancak erhul-Mevkfta der mellifimiz, akl her ne kadar mstakil de olsa, akdelerin eriattan saylmas iin, kitap ve snnetten alnm olmas gerekmektedir.158 Saaklzde, bu gre itiraz ederek unlar syler: Derim ki; eriattan saylmas sznden emin deilim. Muhtemelen o, sevap olmas manasyla zikredildi. Her kim

peygamberlerin eriatlarndan birine rastlamasa ve o, akl bir delille Allha, birliine ve akl bir nazarla bilinen sir sfatlarna ulasa, Allah nazarnda mmindir ki, dorusu da budur. O kii, imn sebebiyle sevap kazanr. Veya her kim peygamberlerin eriatlarndan birine rastlasa ve ona girmese, onun imn, akl bir delille kendisine ulalan hakkat olarak deerlendirilemez. Bylece ona sevap da olmaz.159 Saaklzdein iret ettii metodoloji ve mani hakkat ile gerek Hz. brahimin, gkyzndeki varlklar (yldz, ay ve gne) birbiriyle mukayese ederek, mantksal bir sre neticesinde kendi abasyla ulam olduu hakkat160
157 158

Tertbul-Ulm, s. 149.

Saaklzdenin, Krnin eseri zerinden kendisine atfta bulunduu Crcnnin bu ifadeleri, erhul-Fkhl-Ekberde, lafzan deil de mana olarak gemektedir. Bkz. Kr, erhul-Fkhl-Ekber, s. 6-8. Tertbul-Ulm, s. 144. 6/Enam, 74-79.

159 160

120

gerekse bn Tefeyl (1106-1186)in felsef roman, Hayy bn Yakzan161 da, Hayyin, yine belirli periyotlarla mhedesi neticesi ulam olduu hakkat ve uygulanan metodolojiler birbirine ok yakn, hatta ayndr. Bu bakmdan Saaklzdenin buradaki yaklam, Crcnnin yaklamna gre, slm dncesinde akla daha fazla ilevsellik atfeden eilime daha uygun

grnmektedir. Bu adan, Saaklzdenin aklcln daha ll, daha mkul ve insann ftr dzenine daha uygun bir aklclk olarak ifade etmemiz mmkn. unu da ilve edelim ki, mellifin dnce izgisi genel olarak, Gazl ve S. erif Crcni gibi kelamc filozoflarn fikriyat istikmetindedir. O, fikr dayanaklarn olutururken bunu her vesileyle ortaya koymakta ve biz de yeri geldike bunun zerine dikkat ekmekteyiz. Ancak mellifimiz yukarda da grld gibi, bunlar veya esinlendii daha bakalarn olduu gibi takb etmemekte ve yeri geldii zaman bunlarn fikirlerine kar kendi zgn dncesini ortaya koymaktadr. Dolaysyla bu ve benzeri tavrlar, onun zgnlne ynelik belirgin iaretlerdir. Meselenin bu ynn ayrca ele alcaz, ancak bu vesileyle bu noktaya da iaret etme gerei duyduk. Saaklzde, kelm ilmiyle ancak gerektii kadar, yani dni akideleri savunacak kadar megul olmann yeterli olduunu savunur; ancak bu ilimde sz uzatarak derinlemeye ise iddetle kar kar. Ayrca felsef dnceden srarla uzak durulmas gerektiini dnd iin, onun deyimiyle felsefeyle karm kelm ilminin de, dni akde asndan dallete gtrdn dnmektedir. Mellif genel olarak kelam ilminden ve zellikle de baz blmlerinden stayile bahsederken, eitim seviyeleri bakmndan ilimleri snflandrd blmde ise ilgin bir k yaparak unlar syler: Gazlnin kelamdan hicret ettii gibi ben de hicret ettim, ondan uzaklatm ve kullarnn gnahlarn affeden ve tvbelerini kabul eden Allha tvbe ettim. Allahtan, kyamet gnnde beni kelamclarla haretmemesini diliyorum. Bendeki bu gr, kelamla urap,
161

Hayy bn Yakzan: Diri olu Uyank, Tabiat Adam, Kendi Kendine Felsefe, Ruhun Uyan ve Esrr- Hikmet-i Merikyye anlamlarna gelmektedir. Bu konuda daha fazla bilgi iin bkz. bn Tufeyl, Hayy bn Yakzan (Ruhun Uyan ya da Hayy ibn Yakzann Olaanst Serveni), ev. N. Ahmet zalp, nsan Yaynlar, stanbul 1985; Macit Fahri, slm Felsefesi Tarihi, ev. Kasm Turhan, klim Yaynlar, stanbul 1992, s. 238-243.

121

Nerut-Tevlyi telif ettikten sonra ortaya kt. u anda bu eserin btn nshalarn toplayp, yakmak istiyorum ve benden kelamla ilgili olarak bir eserin kalmamasn istiyorum, ancak buna gcm yetmiyor.162 Tahmin edilecei gibi bu grler, Saaklzdenin kelm ilmiyle ilgili yukardan bu yana anlattmz grlerininin hilfnda gzkmektedir. Mellif burada tamamen kelm ilminin karsnda olduu izlenimi vermektedir. Bu gr deiikliinin sebebi olarak ilk aklmza gelen, mellifin, hayatnn sonlarna doru tasavvuf zerine daha da younlamas nedeniyle, akl alandan mistik alana doru daha cidd bir eilim gsterdiini sylemek mmkndr. Ancak onun, Gazlnin kelm ilminden uzaklat ile ilgili grleri zerinde durmak gerekir. nk eldeki bilgilerimize gre, onun iddia ettii gibi Gazlinin kelm ilminden hicret etmesi yle dursun, hayatnn sonuna kadar bu ilmin savunucusu olmutur. Hatta hayatnn son zamanlarnda kaleme ald Ilcmul-vam adl eseri bile, onun kelam ilminin lehine olan tutumunun bir devam niteliindedir. Bu nedenle Gazl iin olsa olsa sadece felsefenin, bizim de ele aldmz konularyla ilgili bir itiraz ve eletirisinin varlndan sz edilebilir. Saaklzdenin bu noktada, Gazlyi yanl deerlendirdii gibi bir izlenim kendini gstermektedir. Bu nedenle

Saaklzdenin kelm ilmiyle ilgili gelgit yapan bu fikr deiikliinin gerek nedenleri iyice aratrlmay gerektiren bir konudur. Kelm ilmi ile ilgili son olarak unu syleyebiliriz: Saaklzde, kelm ilmi ile ilgili aratrmasn yaparken Gazl ve S. erif Crcni gibi limlerden etkilendii grlmektedir. Bir nceki prarafta anlatlanlar bile onun zerinde, zellikle Gazlnin ne kadar tesir brakm olduunu gstermektedir. c-Dni (er) limler Bir nceki blmde de ifade ettiimiz gibi slm dncesinde, kayna genel olarak Kuran, Snnet ve bunlarn almna dayal olarak ortaya kan ve ilim tasnifleri ierisinde genel anlamda, Kuran, hadis, tefsir, fkh, usl- fkh, tasavvuf, akid, ahlk, kraat ve tecvd ilmi eklinde kategorize edilen ilimlere,

162

Tertbul-Ulm, s. 214.

122

Din limler, slm limler, Arab limler, Nakl limler veya er limler denmektedir. Genel olarak slm dncesinde yer alan, Kuran ve Snnet kaynakl nakl veya er ilimlerlerin snflandrlmasn ifade eden bu tanmlamalar, Saaklzdenin bu ilimlerle ilgili yapt snflandrmada, Lednn lim163, Din lim veya er lim164 olarak ifade edilmektedir. Mellifin, bizzat, eriat ve din bir olduu iin bu ilimler, dni ilim veya er ilim olarak da isimlendirilir165 eklindeki beyan da bu ilimlerin ayn anlama iret ettiini, dolaysyla Kuran, Snnet ve bunlardan kaynaklanan ilimler iin zikredilen nitelemelerin kullanmnn uygun olduunu gstermektedir. Saaklzde, dni veya er ilmin manda kullanldna iret etmektedir. Bunlardan birincisini aklarken direkt olarak, Gazlnin bu konudaki bir beyanna atfta bulunur ve bunun zerine kendi yorumunu yapar. Buna gre Gazl, ilimleri er ve gayri er olarak ikiye ayrdktan sonra, er ilimlerden kastm, peygamberlerden elde edilenlerdir der ve yle devam eder: Bu ilimlere, matematik ilminde olduu gibi akl ile, tb ilminde olduu gibi tecrbeyle ve lisan ilminde olduu gibi iitmekle ulalamaz.166 Bu sz zerine Saaklzde, Gazlnin ifadesini kastederek unlar syler: ayet herhangi bir ilim bu nden (matematik, tb, lisan) biriyse, er ilim saylmaz; ksaca er ilim, onun zikrettii gibi, ancak r tarafndan retilebilir.167 Grld gibi, Gazlden hareketle Saaklzde de, birinci manasyla er ilmin akl, tecrbe ve gnlk iletiimde kullandmz dil ile elde edilen ilimlerin dnda bir ilim tr olduunu ifade etmektedir. Mellifimiz, dni veya er ilimlerle ilgili olarak kastettii ikinci manay ise yle aklar: rden elde edilen veya rye mahss ilimlerden elde edilenin istenmesidir.Yani, rden alnandan bakas buna dahil deildir. Bu mana ilkinden
163 164 165 166

A.g.e., s. 84. A.g.e., s. 86. Ayn yer.

Gazl, hy, I, s. 48; Ayrca bkz. Mehmed Said Hatibolu, slamda lmin Dili, slmiyat, VI, say 4, s. 9.
167

Tertbul-Ulm, s. 87.

123

daha ummdir. nk burada, dier ilim dalnda olduu gibi bir kayt sz konusu deildir ve buna, fkh usl ilmi ilve edilerek, say artrlmtr.168 Burada, rden elde edilen ifadesiyle kastedilen, Kuran ve Snnettir. rye mahss ilimlerden elde edilen beyanyla da, Kuran ve Snnete dayal olarak elde edilen ilimler kastedilmektedir ki, bunun rnei olarak da fkh usl ilmi zikredilmektedir. Esasen buradaki anlamyla er veya dni ilimler, slm dncesinde genel anlamda, Nakl/er/Din/slm/Arab limler eklinde ifadesini bulan ilimlerdir. Saaklzde, dni (er) ilimlerle ilgili olarak kastettii nc manay ise, let ilimleri balamnda ele alr ve burada da, bn Hacerin bu manaya k tutan bir szne atfta bulunur ve bu erevede kendi grlerini de ortaya koyar. Buna gre bn Hacer unlar sylemektedir: Mantn er bir ilim olmas gerekir. Zira er ilim, ya rden sadr olan ey ya da rden sadr olan eyi, kelm ilmindeki gibi, varl bir varlk veya mantk ve nahiv ilmindeki gibi, mkemmellik olarak kavramaktr.169 Saaklzde bu beyana aklk getirerek, bu manann iine let ilimlerinin tamamnn dahil olduunu syler. Buna gre, nahiv ve mantk ilmi ile birlikte, bu anlamda olmak zere, kelam ilminin de bir let ilmi hviyetinde grld anlalmaktadr. nk bu ynyle kelam ilmi, varl kavramann bir vastas olarak deerlendirilmektedir. Ancak mellifimiz, bn Hacerin bu yaklamn tmyle paylamadn m ederek, unlar syler: bn Hacerin sz bana, kelm ilminin, rden sadr olandan baka birey olduunu hissettirdi. Halbuki itikdi meselelerin hepsini r aklam veya ona iret etmitir. Fakat itikdi meselelerin bazsnda akl mstakildir ki bunlar, sanatlarna bakarak, sfatlar marifetiyle Snnin varl ve mcizelere bakarak, Nebnin nbvvetinin ispat edilmesidir. Kelm ilmiyle ilgili olarak onun kastettii de sadece bu babla ilgilidir. Birinci anlamdaki er ilimlerde grld gibi, akln iret ettii bir ey, her ne kadar onunla ilgili olarak r konumu olsa da, bunun rden alnd sylenemez.170 Buna gre mellif mantk ve nahiv ilminin er ilimlerden saylmas fikrine bir itiraz etmedii, ancak
168 169 170

Ayn yer. Ayn yer. A.g.e., s. 88.

124

kelm ilminin er ilimlerden saylmas konusunda ise bn Hacerin bu yndeki aklamalarna katlmad anlalmaktadr. Bu aklamalardan sonra Kurn ilminden balamak zere dni veya er ilimleri daha ayrntl olarak aratrmaya geebiliriz. 1-Kurn limler Saaklzdenin ilimleri snflandrma sisteminde, en fazla zerinde durduu ilim dallarndan biri de Kurn ilimlerdir. nk mellifin, kraat ilminden tecvd ilmine ve hatta Kurnn baz blmlerinin tefsirine kadar ok geni bir alan iine alan konularla ilgili olarak uzun bir tahsil sreci ve bunun neticesinde telif etmi olduu pekok eseri vardr. Biz, mellifin hayatn incelediimiz birinci blmde, onun hayat ve eserleri hakknda yeterli bilgi verdiimiz iin burada tekrar bu konu zerinde durmak istemiyoruz. Onun Lednn lim olarak da isimlendirdii Kurn ilimler; tefsir ilmi, Kurnn dzeniyle ilgili ilim, tecvd ilmi, kraat ilmi, mushaflarn yazm ilmi, Kuran okumaya balama ilmi, Kurandaki duraklar ve hafzlk ilmi171 gibi muhtelif ubelere ayrlmaktadr.imdi Kurn ilimleri, tefsir ilminden balamak zere daha ayrntl olarak aratrmaya geebiliriz. a- Tefsir lmi Saaklzde tefsir ilmini incelemeye, nce bu ilmin manasn, konusunu ve maksadn zah ederek balar. Bu erevede mellife gre tefsir ilminin anlam; Kurnn manalarn beyn etmektir. Onun konusu; Kurnn ibresidir. Ve tefsir ilminden maksat; Allahn, Kurnn kelmyla neyi murd ettiini takat lsnde mtla etmektir.172 Demek ki tefsir ilmini, insann gc nisbetinde

Kuran ibareleri zerinde dnmek ve Allhn muradna uygun olarak onu okumak, anlamak ve yorumlamak eklinde deerlendirmek gerekmektedir. Mellifimiz, tefsir ilmine balamadan nce bu ilim iin elzem olan baz kll prensiplerden bahsederek, bunun da ancak baz ilimleri elde etmekle mmkn

olabileceini ifade etmektedir. Dolaysyla, herhangi bir kimse, Kurn tefsir


171 172

A.g.e., s. 84. A.g.e., s. 163.

125

etmeye balamadan nce, zellikle de Arap dilinin inceliklerine vukfiyetle elde edilebilen bu kll kanunlar bilmesi gerekmektedir. Saaklzdenin bu konudaki grleri yledir: Tefsir ilminin, Kuran manalarnn karld kll kanunlar ieren bir ilim olmas gerekir. Bu ise lgat, sarf, nahiv, men gibi Arb ilimlerle olur. Hatta fkh usl de byledir.173 Mellif bu meseledeki grlerini teyid etmek iin Beydavden u alnty yapar: Tefsir ilmi, din ilimlerin badr. Usl ve fur ile birlikte, din ilimlerin hepsinde mhir ve Arab ilimlerde stn olmayan onun hakknda konuamaz.174 Grld gibi tefsir yapmak iin lgat, sarf, nahiv ve belat ilimlerine ilve olarak baz din ilimlerini de bilmek gerektii anlalmaktadr. Ancak Saaklzde burada tefsr ilmi iin Arab ilimlerin gerekliliini ifade etmekte ancak, kendisinin normalde Arab ilimler ierisinde deerlendirdii arz, kfiye, iir okuma, nesir in etme, muhdarat ve tarih ilmi gibi ilimleri, srarla tefsr ilmi iin gerekli olan ilimlerin dnda saymas dikkat ekicidir.175 nk onun arz, iir okuma ve nesir in etme ilmi gibi ilimleri tefsir ilminin dnda grmesi bir noktaya kadar anlalabilir; ancak tarih ilmi, tefsir ilminin yararland ilim dallarnn banda gelmesi gerekir. zellikle Kuranda geen kssalarda anlatlan ibret verici pekok olay, Kurnn daha iyi anlalabilmesi iin hayati derecede nem arzetmektedir. Bu tr olaylarn incelenmesi de en bata tarih ilminin alanna girmektedir. Bu bakmdan burada normal olmayan bir durum kendini gstermektedir. Saaklzde tefsir ilmi iin Arab ilimlerin gerekliliine iaret ettikten sonra, yukarda da ksmen atf yapld gibi, yine bu ilim iin elde edimesi gerekli olan daha baka baz dni ilimleri sayar. Bu manada akid ve fkh ilmi der Saaklzde, tefsir ilmi bunlara bal olmasa da, hatta bunlar ondan elde edilir; ancak onun tahsilinin mkemmel olmas iin bu ikisinin (akid, fikh), ondan nce gelmesi gerekir. Bylece tefsir ilmi, btn olarak din ilimlerin hepsi ve baz Arab ilimlerden

173 174

Ayn yer.

Ayn yer. Ayrca bkz. Beydv, Envrut-Tenzl ve Esrrut-Tevl, Mektebetl-Bbil-Haleb, Kahire 1388 h., Mukaddime, I, s. 4.
175

Tertbul-Ulm, s. 164.

126

elde edilir.176 Demek ki tefsir ilmi iin, Arab ilimlerin baz blmlerine ilave olarak, dni ilimlerin de hemen hepsinin gerekli olduu anlalmaktadr.177 Saaklzde, dier baz ilim dallarnda yapt gibi, tefsir ilmini aklarken de Zemaher (.1143), Beydav (.1286) ve Suyti (.1505) gibi byk mfessirlerin grlerinden yararland grlmektedir. Dolaysyla onun tefsir ilmi ile ilgili grlerinin, bu mfessirlerin grleri dorultusunda olutuu anlalmaktadr. Mellifin tefsr ilmi iin tasviye ettii eserlerin banda Zemahernin Kef gelmektedir. O, bu eser ve sahibi iin u szleri sarfetmektedir: Kef, faydal ve incelikleri olan bir tefsirdir; limler, onu elde etmi ve onun zerine hiyeler yazmlardr. Ancak baz ulem, Kefn sahibi iin; Kuran yetlerinin ounluunu; bazlarn ak olarak, bazlarn da karncann yrmesinden daha gizli olarak fsid gryle tefsr etti. Ehli snnetten bir gruba kfr etti; onlar ahmak ve chil yapt ve onlar kpek ulumasyla itham etti. Ayrca onlara, evcil eekler gibi kt szler sarfetti. Bu nedenle onu kullanmak ciz deildir; nk onun zarar, faydasndan daha byktr, demektedirler. Derim ki: Ondan korunmaya g yetiren ve onun verdii desseleri bilen kiinin onu kullanmasnda saknca yoktur. Sonra yine derim ki; Beydvnin hayatnn tefsri, iindeki fazlalklarla birlikte Kefn zetidir.178 Bu nedenle mteahhirn bunu terch etmitir. Ancak onun yapsnda felsefe ar bast iin, eriat bozan filozoflarn akdelerinin pek ou onda gizlidir. Bunun kullanm da, ondan korunmaya g yetiren ve felsifenin gizlediini bilen iin cizdir.179 Saaklzdenin bu ifadelerinden, onu tefsr ilmi iin tavsiye ettii ikinci eserin, Beydvnin, Envrut-Tenzl ve Esrrut-Tevl adl tefsr kitab olduu
176 177

A.g.e., s. 163.

slm dncesinde tefsir ilmi iin gerekli olan ilimler konusunda; mesel Gazl, baz limler, her yetin altm bin manas olduunu, aklanmayan manalarn daha ok olduunu sylerken, dierleri daha ileri giderek, Kuran yetmi yedi bin iki yz ilmi ihtiv eder; zira her kelimesi bir ilimdir, sonra bu da drt misline ykselir, nk her kelimenin zhiri, btn, haddi ve matl vardr, demilerdir. diyerek, ilm alan bakmndan tefsir ilminin ne kadar geni olduunu ifade etmektedir. (Gazl, hy, I, s. 821-822.) Eserinde Gazlnin bu grlerine atfta bulunan Takprlzde de yine, byk limler buyurur ki, yirmi drt ilim bilmeyince, tefsir ilmi tamam olmaz. Yine baz limler, Kurandan karlan ilimler seksendir deyip, bu konuda kitap yazmlardr. beyanyla yine tefsir ilminin, ne kadar ok ilmi ihtiv ettiine dikkat ekmektedir. Takptlzde, I, s. 94.
178

Mellifin burada kastetmi olduu eser Beydvnin, Envrut-Tenzl ve Esrrut-Tevl adl tefsir kitabdr. Tertbul-Ulm, s. 165-166.

179

127

anlalmaktadr. Mellifin tavsiye ettii bir dier tefsir kitab ise, bnul-Irrnnin, elFerd f rbil-Kurnil-Mecd adl eseridir. Son olarak o, Suytnin el-tkn adl tefsir kitabnn nemine iret eder. Mellif bu eserle ilgili unlar syler: Suyt, bu eserde Kuran ilimlerini toplad. Her limin onu elde etmesi gerekir.180 b-Tecvd lmi Saaklzde zellikle tefsir, kraat ve mushaflarn yazm ilmi gibi Kurn ilimlerde uzman olduu iin ayn ekilde, Kuran gzel okumak iin gerekli olan tecvd ilmi de, onun hakim olduu ilim dallarndan bir tanesidir. Mellif tecvid ilmi iin, Chdil-Mukl adnda bir de eser telif etmi ve bunu erhederek, el-Beyn adn vermitir. zellikle Chdil-Mukle bakld zaman grlecektir ki eserde tecvid kurallar, Kurandan rneklerle anlatlmakta ve tecvd ilminin renilmesi konusunda ortaya kmas muhtemel pekok zorluu ortadan kaldrc bir dil ve anlatm kullanlmaktadr. Ayrca bu eserin, zaman ierisinde gzard edilerek tahsil ncelii bakmndan geri planda kalm olan tecvid ilminin yeniden canlanmas ve eski nemine kavumas iin de nemli bir boluu duldurduu ifade edilebir. Mellif de bu noktaya dikkat ekerek tecvd ilminin, en azndan eitim ve retim ncelii bakmndan nemininin azald kanaatine varm olacak ki, unlar sylemektedir: Tecvid ilmi, selef ulemsnn nem verdii ve kiiye eref kazandran bir ilimdi. Ancak memleketimizdeki pekok zamane ulems, tecvid kitaplarndan ellerini ekerek, onlar okutmak ve ilm mzakere konusu yapmaktan vazgetiler ve unuttular; bunlardan ya yz evirdiler ya da zorlatrdlar. Ben de, msanniflerin msmahasna snarak, kolay ibreli ve meseleleri ummi olarak ihtiv eden bir risle yazdm.Umarm, ona mracaat edenlerin kalplerini ferahlatr ve ilim taliplerinin gnlleri ona meyleder. Bu ilimde, birikimim az olmasna ramen, meseleleri halletmek ve ondaki gizlilikleri amak iin gayret sarfettim. Telif etttiim bu risleye, Chdil-Mukl adn verdim.181

180 181

A.g.e., s. 167. Chdil-Mukl, s. 105-108.

128

Bu aklamalardan sonra mellifimizin tecvid ilmi hakkndaki grlerine geebiliriz. Buna gre Saaklzde, tecvd ilmini lgav olarak, gzelletirmek,182 stlh olarak ise, harflerin k yerleri ve sfatlarndan bahseden bir ilim183 eklinde tanmlamaktadr. Saaklzde, harfleri tanma, k yerlerini bilme ve hakkn vererek kullanabilme konusunda bir meleke ve yeterlilik olumas sebebiyle tecvde, bir ilim olarak bakmaktan ziyade, kiide meydana gelen bir meleke olarak deerlendirme dncesindedir. Bu erevede o, unlar sylemektedir: Tecvd ilmi, harflerin hakkn verme konusunda, g yetirilen bir meleke olarak da bilinebilir. nk ilimlere isim184; meselelerin kendisi ve bu meselelerden elde edilen idrklar marifetiyle verilebildii gibi, meselelerin idrklarndan hasl olan melekeler olarak da ifade edilebilir. Burada, sfatlar ve k yerleri bakmndan, harfler hakkyla ortaya konulduu iin, buna bir ilim ad verilmeyip, aksine gzel okuyann bir sfat olarak tecvd denmitir.185 Tecvd ilminin konusunun, Kurnn harfleri veya kelimeleri olduunu iddia edenlere kar Saaklzde itirazda bulunur. nk harflerden maksat, Arap harfleridir ve nerede olursa olsun, onlar mutlak olarak aratrmak, incelemek ve zerinde almak tasrf ilminin konusudur. Bu adan olsa gerek baz ulem, sarf ilmi iin telif etmi olduklar eserlerinin bir blmn tecvd ilmine ayrarak, tecvd ilminin, sarf ilmi ierisinde olduunu gstermek istemilerdir. Oysa tecvd ilminin konusu, genel anlamda Arap harfleri veya kelimeleri olmayp, Kurnnn okunuu bakmndan harfler ve harflerin zelliklerine mnhasr meselelerdir. Bunun iin zaman ierisinde tecvd ilmi, Kuran harfleri ve kelimelerinin durumunu daha iyi anlamak iin ulem tarafndan sarf ilminden ayrlarak, mstakil bir ilim dal haline getirilmitir.186

182 183 184

A.g.e., s. 109. Tertbul-Um, s. 128; Chdil-Mukl, s. 109.

Mellif, bunun dnda baka baz ilimlerle ilgili olarak da, ayn yaklam ierisinde olduu grlmektedir. Mesel, nahiv, sarf, fkh, mnazara ilmi gibi dier baz ilim dallarnda da, ilim lafznn, misvak aac kabilinden sadece bir izafet olduunu, aslolann ilgili ilmin karakteristii erevesinde hasl olan idrklardan meydana gelen g veya meleke olduunu ifade etmektedir. Bkz. Tertbul Ulm, s. 88-89.
185 186

A.g.e., s. 129. Chdil-Mukl, s. 109; Tertbul-Ulm, s. 129.

129

Tasrif ilminin iindeyken zamanla mstakil bir ilim dal haline gelen tecvd ilminin mkemmel hale gelmesi iin ilme daha ihtiya vardr. Bunlar, vakf ve ibtid ilmi, kraat ilmi, mushaflarn yazm ilmidir.187 Saaklzde, tecvd ilmi ile belirli bir mnasebet ierisinde olsa bile, kraat ilmini ayr bir ilim dal olarak grme eilimindedir. Ayrca, mushaflarn yazm ilmi ile ilgili ayr bir balk amadan, bu ilmi de tecvd ilmi ierisinde incelemektedir; ancak gerek konunun ierii bakmndan, gerekse onun, Tertbul-Ulmun mukaddime ksmnda ilimleri snflandrrken, bu ilmi ayr bir ilim dal olarak deerlendirmesi188, onun mushaflarn yazm konusunu ayr bir ilim dal olarak dndn gstermektedir. Bu bakmdan biz kraat ilmi gibi, bu ilmi de ayr bir balk altnda incelemeyi dyoruz. Ancak vakf ve ibtid ilmini; gerek konunun ierii, gerekse mellifin, tecvd ilmi ile ilgili eserinde bu ilmi ele al tarzn gz nnde bulundurduumuz zaman bu ilimlerin, tecvd ilmi ierisinde deerlendirimesi gerektii anlalacaktr. Yani, kraat ve mushaflarn yazm ile ilgili ilimleri ayr birer balk altnda, vakf ve ibtid ilmini ise, tecvd ilminin ierisinde ele almay dnyoruz. Bu aklamalardan sonra vakf ve ibtid ilmini incelemeye geebiliriz. Saaklzde, Vakf ve btid ilmi Kurandaki durma ve balama konularn bildiren bir ilimdir; Kurnn nasl okunaca bununla bilinir.189 Ayrca mellif Chdil-Muklde, vakf ilmi ile ibtid ilmini ayr ayr ele alr ve buradaki aklamalar daha ayrntl ve daha belirgindir. Buna gre vakf, Kuran okurken, okumaya devam etmek artyla, nefes almak iin sesi kesip ksa bir sre ara vermektir. Bu duraklama, kelimenin ortasnda deil, yetin ortasnda veya banda olmaldr.190 Grld gibi vakf ilminin, Kurann okunuu esnasnda, tekrar devam etmek maksadyla nefes alarak ksa bir sre duraklamak olduu anlalmaktadr. Ancak bu duraklama kelimeyi paralayacak ekilde kelimenin ortasnda olmayp, cmlenin, yni yetin banda veya ortasnda olmas gerekmektedir. nk kelimeyi blerek durmak, hem okuyuu irkinletirmekte, hem de Kurnn anlamn bozmaktadr. Mellif vakf ilmini de, okunu esnasnda
187 188 189 190

Chdil-Mukl, s. 110. Tertbul-Ulm, s. 84. A.g.e., s. 131. Chdil-Mukl, s. 247.

130

yaplan duru biimlerine gre, tam vakf, kf vakf, gzel vakf ve irkin vakf191 olmak zere muhtelif blmlere ayrmaktadr. btid ise, ifade ettiimiz duru biimlerine gre, okuyuu yeniden balatmay veya durulan yerden devam etmeyi kendine konu edinen bir ilimdir. Buna gre ibtid ilmi de, balama biimlerine gre, tam ibtid, kf ibtid, gzel ibtid ve irkin ibtid192 olmak zere drt blme ayrlmaktadr. Saaklzde, vakf ilminin baz Arap dili limlerince, sarf ilminin iinde deerlendirildiini, ancak Enbr ve Syt gibi baz limlerin ise bu ilmi ayr bir ilim dal olarak telakk ettiklerini ifade ederek sz kendine getirir ve unlar syler: Bu ilim, tecvd ilminden ayr mstakil bir ilimdir. Ancak, baz ulem bu ilmin kll kidelerini, tecvd kitaplarndan bir blm yapma alkanlna devam etti.193 Mellif, burada bahsini ettii vakf ilminin, sarf ilmi karsnda zamanla bamszln kazand fikrini, daha nce tecvd ilmi iin de ifade etmiti. Ancak Saaklzde vakf ilmini, bir yandan mstakil bir ilim olarak deerlendirdiini ifade ederken, dier yandan burada da grld gibi bu ilmi, tecvd ilmi iin telif etmi olduu eserinin iine bir blm olarak yerletirmi olmas, bir eliki gibi grnmektedir. Mellifimiz, Kurnn dzgn olarak okumak iin vakf ilmini renmenin zarreti zerinde durmaktadr. Bu meyanda, Kuranda geen, Kurn tertl zere oku!194 yetindeki, tertl kelimesinin ne anlama geldii, Hz. Aliye sorulunca der Saaklzde, Hz. Alinin, tertl, harfleri gzel karmak, yani tecvdle okumak ve durak yerlerini bilmektir.195 eklinde cevap vermi olduunu ifade etmektedir. Demek ki vakf ve ibtid ilmi, Kurn okurken nerelerde ve nasl durulmas ve yine nerelerden ve nasl balanmas veya devam edilmesi gerektiini reten ilim dallar olup, bu ilimleri bilmeden Kuran okumann, Kurnn kendi ifadesiyle, tertl zere bir okuyu biimi olmayaca anlalmaktadr.

191 192 193 194 195

A.g.e., s. 250. A.g.e., s. 265. A.g.e., s. 249. 73/Mzemmil, 4. Tertbul-Ulm, s. 131; Chdil-Mukl, s. 239; Takprlzde, a.g.e., I, s. 710-711.

131

Saaklzde, tecvd ilmi iin nemine vurgu yapt baz eserler, bnlCezer (1350-1429)nin, Temhdi, el-Krnin bu eser zerine yazm olduu, elMenhul-Fikriyye al Metnil-Cezeriyye adl eseri, mellifin kendinin kaleme ald Chdil-Mukl ve bunun zerine yazm olduu el-Beyn gibi eserlerdir. c- Mushaflarn Yazm ilmi Saaklzdeye gre, mushaflarn yazm ilmi, asl (eimme) mushaflarn nasl yazldn bildiren bir ilimdir.196 Mellif burada, yazl itibariyle mushaflarn ilk nshalarn kastederek, bunlar iin imm kelimesinin oulu olan, eimme ifadesini kullanmaktadr.197 Bununla ilgili olarak mellif, eimme, mushaflarn bir sfatdr. Bununla da, Hz. Osmann halifelii zamannda, onun emriyle sahabenin yazm olduu mushaflar kastediyorum. demektedir. Mellifin eimme ifadesiyle, Hz. Osmann yazdrm olduu mushaflar kastettii anlalmaktadr. Yani bu mushaflarn, ilk, asl ve temel mushaflar olduu; bu tarihten sonra yazlan mushaflarn ise, bu ilk mushaflar esas alnarak yazlm olduu anlatlmak istenmektedir. Mellifimiz, bu mushaflarn yazlma ve baka memleketlere gnderilme sreci hakknda ise, Dnden iktibasla, unlar sylemektedir: Hz. Osman; Zeyd b. Sbit, Abdullah b. Zbeyr, Sad b. As ve Abdurrahman b. Hrise, mushafn nshalarn yapmalar iin emir verdi ve onlar da bu ii yerinde getirdiler. Daha sonra Hz. Osman onlarn yazd mushaflardan her birini lkenin drt bir yanna gnderdi. Ulemnn ou, Hz. Osmann mushaf yazdrd zaman, drt nsha yaptrd zerinde ittifak etmitir. Ve o, bunlardan birini Kfeye, dierini Basraya, ncsn ama gndermitir; bir tanesini de yannda alkoymutur. Hatta Hz. Osmann bunu yedi nsha yaptrd ve bunlarn bir nshasn Mekkeye, bir nshasn Yemene, bir nshasn da Bahreyne gnderdii rivayet edilir, ancak ilki daha dorudur ve asllar onlardr.198 Buna gre slm tarihinde peygamberimiz zamannda nzil olup, Hz. Eb Bekirin hilfeti dneminde toplanarak, kitaplatrlan
196 197 198

Tertbul-Ulm, s. 132. Ayn yer. A.g.e., s. 133.

132

Kurnn oaltlarak, baka memleketlere gnderilmesi iinin de Hz. Osmann halifelii srasnda gerekletii anlalmaktadr. Bu mushaflar der Saaklzde, asllar olarak vasflandrld. nk onlarn her birinden, saylamayacak kadar ok mushaflarn nshas alnmtr. Bu sebeple bunlar, mushaflarn yazm iin uygun olan mushaflar olmutur. lk yazl ekli denildii zaman bu ifadeyle, ilk nshalar kastedilir ve bundan maksat da Hz. Osmandr.199 Mushaflarn yazl srecinden sonra mellif, mushaflardaki noktalama iaretleri zerinde de durar. Bu noktada Caber (1242-1331)ye atfta bulunarak, unlar syler: er-Riyyenin baz erhlerinde, sahbenin mushaflarnn hatlar noktalamasz ve isnd edilen kraatlarn tmn iine alan muhtemel bir ekli yoktu. Bugnk mushaflarn noktalama ve ekilleri muhdestir ve bunun nemi yoktur, denilmektedir.200 Saaklzde, burada zikredilen, mushaflarn ekillerinden maksadn harekelemenin, yani skn, eddeleme ve uzatmann yazm gibi meseleler olduunu ifade ederek, szlerini yle srdrr: Derim ki noktalama ve ekille ilgili olarak herhangi bir mushaf baz kraatlarla zdelemitir. Bizim memleketimizde, sm kraat ve Hafs rivyeti zerine noktalama yaplm ve bu ynde ekil verilmitir. Hat yazmnda olduu gibi, baz kraat meselelerini bilmek bu ilmi bilmeye baldr.201 Saaklzde mushaflarn yazm ilmi hussunda ise, ed-Dnnin, el-Mukn f Mrifet-i Resmil-Meshfil-Emsr ve tb (1143-1193)nin, Cmiul-Kelm adl eserlerinin nemine iret eder.202 Mellif bu ksm aratrmasnda ed-Dn ve Caber gibi limlerden esinlendii anlalmaktadr. Bu husus, gerek yaplan atflardan, gerekse onun bu ilimle ilgili yapt yorumlardan anlalmaktadr. d- Kraat lmi Bundan nceki blmlerde kraat ilmi ile yakn iliki ierisinde olan tecvd ilmi ve mushaflarn yazm ilmi konusu zerinde durmutuk. Tecvd ilminin, Kurn
199 200 201 202

Ayn yer. A.g.e., s. 133-134. A.g.e., s. 134. Ayn yer.

133

harflerinin k yerleri ve harflerin zelliklerinden bahsettiini, mushaflarn yazm ilminin ise, ilk Kurn nshalarnn nasl teekkl ettii meselesini ihtiva ettiini ifade etmektedir. Burada ise, yine Kuran kraat, yani onun okunu ekilleri ve bunun, Peygamberimizin okuyuuna isnd bakmndan rivayetlerin shhati zerinde duracaz. Saaklzde kraat ilmi ile ilgili grlerini hem, Tertbul-Ulm hem de, Chdil-Muklde olduka geni olarak ortaya koyar. Buna gre kraat ilmi, Kuran nazmnn okunular ile ilgili olarak imamlarn grlerini ifade eden bir ilimdir ve bu kratlar, Kurann bir parasdr.203 Buna gre kraat ilminin, Kurann muhtelif okunu ekillerini inceleyen bir ilim dal olduu anlalmaktadr. Ayrca mellif, okunutaki shhatin manaya da tesir edecei dncesinden hareketle olsa gerek, bu okunu biimlerini Kurana dahil etmekte ve onun bir blm olduunu dnmektedir. Mellifimiz kraat ilminin tarifini verdikten sonra, bu ilmin shhat ynn ele alr ve bu bakmdan kraatlar, mehr ve z204 olmak zere iki blme ayrr.z kraatn, zayf kraat olduunu ifade eden Saaklzde, Mehr

kraatla ilgili olarak ise, unlar sylemektedir: Mehr kraat, itibar edilen bir salamala sabiptir. Bu kraatn Peygamberden nakli, tevtr205 yoluyla olmutur. bnl-Cezer derki: Herbir kraat Arapaya uygundur. Onlardan biri de, Hz. Osmann mushaflardr. Onun, Peygamberden nakledilii salkldr. Onun shhati, reddi mmkn olmayan ve ister yedi imamn kraat, isterse dierlerinin krat olsun, herkesin kabul etmesi gereken bir dzeydedir. Yedi imamn kraatndan da olsa bu artlar bozulduu zaman, o zayf bir z olur, dedi.206 Mellif buradaki, Hz. Osmann nakli dorudur eklindeki ifadeye aklk getirmek iin unlar syler:
203 204

A.g.e., s. 135.

Mehr, en az isnadla rivyet edilen, fakat tevtr derecesine erimeyen haber; z ise, makbul olan bir rvnin, kendinden stn olan kiilere muhalif olarak rivyet ettii haberdir. Bkz., Talat Koyiit, Hadis Terimleri Szl, Rehber Yaynlar, Ankara 1991, mehr md., s. 270; z md., s. 439. Saaklzdenin, kraatlar nce, mehr ve z olarak ikiye ayrp, mteakiben mehr kraatlarn, tevtr derecesine ulam olduunu ifade ediyor olmas muhtemelen, mellifin kendisinin de ifade ettii gibi bu yedi kraatn her biri iin rv saysnn aslnda iki deil, daha fazla olmas sebebiyledir. Bkz. Chdil-Mukl, s. 114
206 205

Tertbul-Ulm, s. 135.

134

Muhtemelen onun manas, onun nakli tevatrle oldu eklindedir. nk haberi vhid207 ile sbit olan zdr.208 Bylece kraatlardaki shhat derecesinin tevatre bal olduu anlalmaktadr. Kurann telaffuz ekillerini ieren ve sahabe tarafndan nakledilen kraatlar daha sonralar da shhatli bir silsile iinde devam etmitir. te nakledilen bu rivayetler zamanla hret bulmu, nihayet bunlardan yedi muayyen kraat istikrar bulmu ve bunlar tevtr dzeyine karak kraat usl iin kaynaklk oluturan kraatlar haline gelmitir.209 Saaklzde, tavtr derecesine ulam yedi kraat imam ve herbir kraat iin de, ikier rv ismi zikreder. Aslnda burada zikredilen imamlarn saysnn yediden, ravlerin saysnn da ikiden fazla olduunu ifade eder; ancak u mehur yedi kraat imamnn isimlerini ikier rvi ile birlikte verir: Nf elMeden, rvleri Kaln ve Vere; bn Kesr el-Mekk, rvileri Bizz ve Kunbul; Eb mer el-Basr, rvileri Ss ve Devr; bn mir e-m, rvileri Him ve bn Zekvn; sm el-Kf, rvileri be ve Hafs; Hamza el-Kf, rvileri Halef ve Hallad; Kes el-Kf, rvleri Ebul-Hris ve Devrdir.210 Mellif burada, her bir kraat iin iki rav olmak zere, yedi kraat imamnn ismini zikrediyor; ancak aslnda ona gre, bu sayy yedi ile snrlandrmann ok da sahih olmadna yukarda ifade etmitik. Burada da, derim ki, bildiin gibi sahih kraatlar yedi ile snrlandrlamaz211 diyerek, daha baka sahih kraatlarn da mevcut olduu fikrini yinelemektedir. Saaklzde, tecvd ilmi ile kraat ilmi arasndaki farka da zellikle dikkat ekerek unlar syler: Kraat ilminin, tecvdden farkl olduunu bil. nk kraat ilmiyle kastedilen, harfler ve harflerin sfatlar hakknda imamlarn ihtilaflarn bilmektir. Tecvd ilmiyle kastedilen ise, imamlarn kendi aralarndaki ihtilfna baklmakszn harflerin hakikatlerini ve zelliklerini bilmektir. Mesel tecvd ilminde
207

Haberi vhid: Bir rv vastasyla rivyet edilip, mtevtir olmayan haberlerdir. Koyiit, a.g.e., s. 145. Tertbul-Ulm, s. 135. bn Haldun, a.g.e., II, s. 1023. s. 137. Bu konuda daha fazla bilgi iin bkz.

208 209 210

Chdil-Mukl, s. 115-116; Tertbul-Ulm, Takprlzde, a.g.e., I, s. 710. Tertbul-Ulm, s. 138.

211

135

harflerle ilgili olarak, kalnlatrmann (tefhm) hakkat yle veya inceltmenin (terkk) hakkat ise byledir eklinde, kraat ilmi hakknda ise, filan harfleri kalnlatrd, falan incelti eklinde meseleyi anlamak mmkn. unu ifade etmek de mmkn: Kraat ilmi idgm, izhar, med, gasr, tefhm ve terkk gibi hususlarda olduu gibi harflerin sfatlarn iine alr ki, bu tecvd ilminin konularndandr.212 Mellifimiz bu iki ilim arasndaki farkla ilgili olarak bir baka yerde de unlar sylemektedir: Kraat ilmi ile tecvd ilmi arasnda ne fark vardr? diye soracak olursan, derim ki: Kraat ilmi, harflerin hakikat veya sfatlar ile ilgili olarak Kurann nazm hussunda, kraat imamlarnn ihtilaflarndan bahseden bir ilimdir; burada harflerin sfatlarnn mahiyetinden birey ifade edilirse, bu bir ilvedir. Zira bunlarn, kraat ilminin maksadyla bir ilgisi yoktur. Ayn ekilde, harflerin sfatlarnn mahiyetini anlama amacn tayan tecvd ilmine gelince ite orada, imamlarn ihtilaf ile ilgili bir mesele zikredilirse, bu da bir ilvedir.213 Yani tecvd ilmi iindeki kimi kraat ilmi konularnn, tecvd ilminin maksatlar ile bir ilgisi olmad gibi, kraat ilminin iinde yer alan kimi tecvd ilmi konularnn da, kraat ilminin maksatlaryla bir ilgisi yoktur. Mellif bu manzarann, tecvd ilmi ile kraat ilmi arasndaki konu yaknl veya iki konu arasndaki irtibattan kaynaklandn anlatmak istemektedir. Mellif, kraat ilmi ile ilgili olarak bnl-Cezernin, en-Ner fl-KratilAara ve Takrbun-Nerni, Eb mn, Ibrzl-Men f Harzil-Emn flKratn ve Cbernin, Neru-tbiyyesini, tavsiye eserler olarak zikreder. 2-Hadis lmi Saaklzdenin ilimleri snflandrmasnda, Dni limler ierisinde yer alan bir dier ilim dal hadis ilmidir. Mellif nce bu ilmi, rivyet ve diryet olarak iki ksma ayrr. Buna gre, rivyet, hadislerin lafzlarn bilmektir. Bu ksmn Kurn ilimlerdeki karl, Kurnn nazmn bilmektir. Bu ilmin konusu, Neb (sav)nin ztdr. nk bu ilimde onun, sz ve davranlarndan bahsedilir.214 Mellifin
212 213 214

Ayn yer. Chdil-Mukl, s. 110. Tertbul-Ulm, s. 167.

136

burada ortaya koyduu rivyet kelimesinin anlamnda bir daralmlk gze arpmaktadr. nk bildiimiz kadaryla rivyet kelimesi, Peygamberin sadece hayatn iine almaz; Peygamberin hayatna ilve olarak, onun hayatnn nakledilmesi ve hadis nakleden ahslarn isnad zincirini de iine almaktadr. Koyiit de, rivyet kelimesini; snnetin ve benzeri haberlerin nakli ile, bunlar haber verenlere isndndan ibarettir215 eklinde tanmladktan sonra, bu tanmn iret ettii anlam boyutlar ile ilgili olarak unlar sylemektedir: Bu tarif bize, rivyetin temel unsuru bulunduunu gsterir: Birincisi, rivyete konu tekil eden snnet veya benzeri olan haber; ikincisi, bu haberi kendisine nakledene isnd ile rivyet eden ahs; ncs de, haberi kendisine rivayet edenden alan dier ahs. Rivyetin gayesi, her eyden nce, Hz. Peygamberin sz ve fiillerinden olan snnetini, yahut daha umm manas ile hadsini, asrlarca sonra gelecek olan nesillere duyurmak iinin en emin yolu olarak ortaya kar. Nitekim Hz. Peygambere isnd ile tbiye rivyet ettii gibi, ayn haberi sahabiden alan tbi de, onu, kendisine rivyet eden sahabiye isnad ile tbit-tbiye rivyet etmi; bylece haberin, Hz. Peygamberden aslarca sonra yaam olan bir kimseye ulatrlmas mmkn olmutur.216 Grld gibi rivyet kelimesinin bir boyutu, Peygamberin hayat iken, dier boyutlarnn da, hadis veya haberi hem nakleden, hem de nakli alan kiiler olduu anlalmaktadr. Yukarda ortaya koyduumuz tamnda ise Saaklzde, konunun sadece Peygamber ile olan ynn vurgulamakta, ancak bu rvayet konusunu ifade eden nakil ve isnad ksmnna deinmemektedir. Mellifimize gre hadis ilminin dier blm ise, yukarda da ifade ettiimiz gibi, diryet olup, bunun Kuran ilimlerindeki karl ise tefsir ilmidir. Bu ilmin konusu, Neb (sav) ye delleti bakmndan, hadis ilmi ve bunu nakledenlerin hallerindeki ihtilaflar asndan, zayflk ve shhat durumunu bilmektir. Nakledenlerin hallerindeki ihtilaflar konusu, hadis usl217 olarak isimlendirilen bir
215 216 217

Koyiit, a.g.e., s. 402. A.g.e., s. 402.

Usll-hads; Diryetul-hads, Mustalahul-hads veya lmul-hadsgibi anlamlara da gelip, ravyetin hakikatn, artlarn, eitlerini, hkmlerini, rvlerin hal ve artlarn ve merviyytn snflarn inceleyen ve sahih hadsi zayf olandan ayrmann usl ve yollarn gsteren ilim daldr. (Bkz. Koyiit, a.g.e., s 497.) Buna gre, hadisteki senet zincirinin muttasl ve munkat olmas, yani belli bir rvnin, kendisinden hadis rivyet ettii rvi ile grmemi olmas ve isnada zaaf veren illetlerden senetlerin slim olmalar itibariyle de isnatlarda farkllk ortaya kabilir. Netice itibariyle

137

ilimdir.

Bunun
218

konusu

da

hadisin

kendisidir;

ancak

hadsin

subtu

bakmndandr.

Demek ki, hadis ilminin diryet ksm, hadislerin Peygambere

olan delletini konu almakta ve yine hadslerin shhati asndan ravlerin halleri zerinde durmaktadr. Saaklzde tam da bu noktada, hadis rivyet etme konusunda ehliyet meselesini tartmaya aar. Buna gre mellif; hadis rivyet etme konusunda ehillie yatkn olan kiinin, muhaddis eyhten iczet219 almas mehur olmutu dedikten sonra, Suytye dayanarak szlerini yle srdrr: Hadis rivyetinin ciz oluunun art, iczet deil, ehliyettir. Ancak insanlar, iczet zerinde ittifak etti. nk iczet, ehliyetle ilgili olarak, eyhten alnan diploma gibi grld ve eyhin, herhangi bir kiinin hadis rivyetine ehliyeti olmadn bildii halde ona diploma vermesi haram klnd.220 Suytnin, hadis rivyetinde ciziyyet art olarak, iczet yerine, ehliyetli olmay esas alan grn Saaklzde de savunur ve bu meselede onun ifadeleri daha da vurguludur: Derim ki, hadis rivyeti iin ehliyetli olmayan kiiden, dnyann btn eyhleri cizdir dese bile hadis almak ciz deildir. Bunun aksine, ehliyeti olan kiiden herkes, ciz deildir dese dahi hadis almak cizdir. Evet, herhangi bir ahs hadis rivyet etmek iin, rivyet olarak mnalarna muttal

bu farkllk iki u noktaya varabilir. Bunlardan en yksek noktada olan isnad ve buna dayanan hadis kabul edilir, en aada kalan reddedilir. Bu iki ucun arasnda ve ortasnda kalanlar ise, hadis imamlarndan nakledildii gibi ihtilafl olanlardr. Shhati en yksek derecede olan hadisler kabul, en zayf olanlar reddedilir; ikisi arasnda kalanlarn ise, bazs kabul, bazs reddedilir. Muhaddislerin, hadisleri bu ekilde eitli mertebelere ayrmalar neticesi, hadislerin durumunu ifade eden baz tabirler ortaya kmtr. Bunlar, sahih, hasen, zayf, mrsel, munkat, mudal, z ve garb gibi muhaddisler arasnda tedvl eden hadis terimleridir. Bkz., bn Haldun, a.g.e., II, s. 1037.
218 219

Tertbul-Ulm, s. 167.

czet: Bugnk tabirle bir medrese talebesinin tedris hayatna atlabileceini gsteren diploma demektir. Medrese talebesi, medrese derslerine balad tarihten itibaren hangi dersten hangi eseri veya eserleri okumusa, okuduu eserlerin adlarnn zikredilmesi sretiyle ders okuduu hocasndan bir belge alr ve bununla daha yksek bir mderrisin dersine devam eder ve bylece derslerini ikmal edip ders okutmaya msaade ve selahiyeti ieren en son bir vesika ile mderrislik veya kadlk yoluna girerdi. Shhatli olduklarnda phe olmayan bu iczetnamelerde, ulem silsilesi hangi ulem kolundan geldiini ve bu ulem kolunda kimlerin bulunduklarn gstermesi bakmndan nemliydi. czetnmeler ya tefsir, hads ve fkh gibi din ilimlere veya kelm, felsefe (hikemiyat) ve msbet ilimlere dair olduklarna gre deiir, din olanlar slm dininin balanglarna kadar gidip, mevz ilimler ise, bunu vzeden mtehassslara, yani imamlara kadar dayanrd. Uzunarl, a.g.e.,s. 75.
220

Tertbul-Ulm, s. 168. Bkz. Suyti, el-tkn f Ulmil-Kuran, irket Mustafa el- Bbl-Haleb, Kahire 1396 h., I, 135-136.

138

olmadan, hadislerin lafzlarn ezberleme gcyle ehil bir eyh olabilir. Bylece bu eyh iin, manalarna deinmeksizin ezberlemi olduu rivyetle, iczet cizdir.221 Grld gibi mellife gre, hadis rivyet etmenin tek artnn ehliyet olduu anlalyor. Bunun yannda hadis ezberlemek ise, ancak iczet almaya hak kazandryor; ancak bu durum, onun nazarnda ehliyet sahibi olmaya yetmiyor; dolaysyla bu durum muhadds olmak iin kfi bir art da olmuyor. Onun bu ifadelerinden, hadislerin manalarn kavramann, ehliyete yetkili olma sebeplerden bisisi olduu anlam da karllabilir. Saaklzde, hadis rivyet etmek iin gerekli liykat lsnn olup olmadn ifade eden bu iczet- ehliyetmeselesiyle ilgili cereyan eden bu arpk durum ve hakszl ortaya koyan u rnei verir: Tuhaftr ki, ne rivyet ne de diryet olarak, hadis rivyet etmeye ehil olmayan bir kii, hadis eyhlerinden birine tesdf etmekte ve hadis rivyetiyle ilgili olarak ondan iczet istemektedir. eyh de, bu kiinin ehil olduunu gsteren bir belgeyi onaylamaktadr. lgili kii ise, bu sahte diploma veya haram olan iczeti almaktadr. Bylece kendisine iczet verilen kii, bu iczet hibir eye tesir etmemesine ramen, ilgili belgenin rivyet iin kendisini ehil kldn zannederek, hadis rivyetine balamaktadr. Eer bu usl uygunsa, dnyadan tahsil meakkatini kaldrmak gerekir.222 Saaklzdenin serzenite bulunduu bu fiil durumu, zel anlamda hads ilmiyle ilgili bir tablo olarak grsek bile, genel anlamda ilim tahsili konusunun da ne hallere dtn gsteren ilgin bir rnek olarak okumak da mmkn. Ayn ekilde bu mesele, her ne kadar mellifin yaad dnemle ilgili olarak ortaya konmu olsa da, Osmanl mparatorluunda XVI. asrn ikinci yarsndan itibaren balayp, zamanla artarak devam eden siyas, idr, asker ve ilm alanlardaki yozlama ve bozulmalarn tipik bir rnei olarak da erlendirmek de mmkn.223 Mellifin hadis ilmi iin tavsiye ettii eserler, Irk (.1273)nin, ElfiyyetlIrksi, Ibn Hacer el-Askaln (.1448)nin, Nuhbetl-Askalnsidir. Ona gre

221 222 223

Tertbul-Ulm, s. 168. Ayn yer. Uzunarl, a.g.e., s. 241, 242 vd.

139

hadis metniyle ilgili eserlerin en mehru, Sahhul-Buhr ve Sahh-u Mslimdir. Bunlarn en umllusu ise, Miktl-Mesbhtir.224 3-Fkh lmi Saaklzde fkh ilmini, umm ve huss manada olmak zere iki kategoride deerlendirmektedir. Mellif, ummi manadaki fkh ilmiyle, dinin sadece er ve amel ksmlarn deil, bu ilmin bamsz bir disiplin haline gelmedii slmn ilk dnemlerinde olduu gibi itikd, tasavvuf ve ahlk ynn de iine alan daha geni bir anlayn kastetmektedir. O, huss manadaki fkh ilmiyle ise, dnin sadece er ve amel hkmlerini iine alan ksmna iret etmektedir. Saaklzde, hussi anlamdaki fkh ilminden balamak zere, fkh ilminin her iki ynn de izah eder. Bu dorultuda; fkh ilmi, tafsli delillerden elde edilen amel er hkmleri bilmektir. Tafsli delil; Allhn namaz klnz!225 sznde olduu gibi, herhangi bir hkm iin hussi delildir. nk bu, namazn zorunluluunu ortaya koyan hussi bir delildir. Amel ifadesiyle ise, insan uzuvlarnn ameli kastedilmektedir. te o, itikdi ve ahlki ksmdan ayrdr ve buna, huss fkh denir.226 Bu manadaki fkh ilmi, itikdi ve ahlki alandan ayr olarak namaz, oru ve zekat ibadeti gibi, sadece er amel hkmleri kapsayan ve nispeten daha dar bir alana mnhasr klnmaktadr. Ancak mellif, fkh ilminin bir de lgav manasndan hareketle, bu ilmin daha ummi bir izahn yapmaktadr. Buna gre fkh ilmi; Allhn yetleri anlayan milletler iin uzun uzadya akladk227 beynnda olduu gibi, anlay ve kavray kesinliidir. Sonra bu ilim mutlak manada amel, itikd ve ahlk bakmdan er ilimler olarak muhtelif ksmlara ayrld. Bu manada Eb Hanfe (ra) unlar syler: Fkh, kiinin leyhine ve aleyhine olan eyleri bilmesidir. Bu anlamda Eb Hanfe (ra), akid konularyla ilgili tasnif etmi olduu eserine de, Fkh- Ekber228 ismini

224 225 226 227 228

Tertbul-Ulm, s. 168. 2/Bakara, 110. Tertbul-Ulm, s. 158. 6/Enm, 98.

Fkh- Ekber, dilimize birok kez evrildi. Bunlarn en gzellerinden bir tanesi, Hasan Basri antaya ait olandr: Fkh- Ekber, Diyanet leri Yaynlar, Ankara 1954. Bu eserin ok sayda erhi

140

vermitir. Daha sonra gelenler ise bu ilmi; tafsli delillerden elde edilen amel er hkmleri bilmek eklinde tahss etti. Bunun neticesinde buna, ummi anlamdaki fkhtan ayr olarak, zel fkh ismi verildi. Delilsiz olarak, amel er ahkm bilmeye ahkm ilmi ismini, fkh olarak deil, ancak meczi olarak verebiliriz.229 Demek ki, ummi anlamdaki fkh ilminin, dnin amel ksmna ilve olarak itikd ve ahlk alann da iine alan ok daha geni bir ilm anlay, kavray ve yaay alann kapsad grlmektedir. Saaklzdenin de ifade ettii gibi, slmn ilk dnemlerinde fkh ilmi, sadece er amel alana mnhasr klnmayp, bununla birlikte itikd, tasvvuf, felsef ve ahlk alan da kapsayacak biimde daha geni bir ilm anlay ve kavray dncesi ierisinde deerlendirilmekteydi. Bu yzden Hanef mezhebinin kurucusu kabul edilen mam- zam Eb Hanfenin, tamamen itikd meseleleri iledii ve bu nedenle bir fkh kitabndan ziyade, bir tikad kitab hveyetinde olan eserini, Fkh- Ekber eklinde isimlendirmesi de, yine slmn ilk dnemlerde fkh ilmine daha geni bir perspektiften bakldn gstermektedir. Fakat sonradan kelm, felsefe ve tasavvuf ilmi gibi ilimler bamsz birer ilim dal haline gelince fkh mefhumunun snr darald ve o, yalnz eriat, yani din kanunlara ait deliller ve hkmlerin ilmi manasna gelmeye balad. Kanun kurucuya r, ere ait yeni deliller ve hkmler bulan insana da fakih denmeye baland. Ve mellifimizin vurgu yapt bugnk hussi anlamdaki fkh ilmi, zaman ierisinde dier ilim dallarnn ayrlmasyla, daha da daralarak zel bir ilim dalnn ismi olmutur. Saaklzdenin hussi fkh diyerek, er amel alana mnhasr kld fkh da burasdr. Saaklzde, fkh ilminin tahslinde ders olarak okunmas gereken eserlerle ilgili olarak unlar syler: ocuklarn tabiatna uygun, uur ve bereket olarak bilinen, Kudr (.428h.)nin Muhtasarul-Kudr adl eseri, ahkm ilmiyle ilgili

yaplmtr. Bunlardan birisi de Aliyyl-Krinin erhidir. Saaklzde de bu erhe sklkla atf yapt iin, biz de yeri geldike buna iret etmekteyiz.
229

Tertbul-Ulm, s. 159.

141

eserlerdendir. Ancak ilim elbisesiyle sslenen bazlar onu kmser. Hidyede230 fkhla ilgili eserlerdendir; aydnlk ibreli olan bu eser ne gzeldir! Eb Hanfenin mezhebinin gurrudur. Talebenin ondan bakas ile uramasna gerek yoktur. Bir medrese in eden baz limler Hidye ve onun erhi olan Ekmelin orada tedrs edilmesini art kotular. Ancak onu fkh uslnde mhir olan mtla etmeye ehildir. Fkh ilmi, ilimlerin en zorudur. O, mctehid imamlarnn ilmidir ve ona en fazla ihtiyac duyanlar, limlerdir. Fkh usl ilmi ise, belirli bir mahareti ve zeks olanlarn dalabilecei dalgal bir denizdir. Ulemnn, hakknda akna dt bu ilmin meseleri saymakla bitmez. mam- Mlikin bildirdiine gre kendisine, bu ilimle ilgili krk soru sorulur; ancak o, bunlardan otuz alt tanesini bilmiyorum eklinde yantlamtr. Ayrca eserlerdendir.231 a- Fkh Usl Bir nceki ksmda Saaklzde fkh ilmini, mam- zam Eb Hanfede atfta bulunarak, umm manada olmak zere, kiinin, leyhine ve aleyhine olan meseleleri derin ve keskin bir kavrayla anlamas eklinde; hussi manada ise, tafsli delillerden, yni Kuran, Snnet ve icm gibi, dnin temel kaynaklarndan amel er hkmler elde etmek biiminde tanmlamt. te fkh usl ilmi de, bu delillerin hangi esaslara gre elde edilecei meselesi zerinde durmaktadr. Bu manada mellif, fkh usln yle tanmlar: Fkh usl, fkh delillere dayanarak, fkh hkmlere ulamay salayan kanunlar bilmektir. Fkh deliller, kitap, snnet, icm ve kyas232 olmak zere drt tanedir. Lgat manasyla bu drt delile, fkh ilmi
230

Fetv Kad Hn, Hulsatul-Fetv ile bn

Nceymin, Kitbul-Ebh ven-Nezir adl eserleri de, fkh ilmi ile ilgili nemli

eyhulislm Burhnddn b. Eb Bekr Merginan tarafndan telif edilmitir. Daha fazla bilgi iin bkz., Uzunarl, a.g.e., s. 29. Tertbul-Ulm, s. 160-161.

231 232

cm: Hz. Peygamberden sonraki bir dnemde amel bir meselenin er hkm zerinde, slm mctehidlerinin birlemesidir. slm bilginleri bu icmnn huccet oluunda ittifak etmilerdir. Ancak icm yapacak mctehidlerin kimler olaca konusunda ihtilfa dmlerdir. iler, kendi mctehid ve imamlarnn icmn huccet olarak kabul etmi, mslmanlarn byk ounluu da cumhur-u ulemnn icmn huccet saymtr. Muhammed Eb Zehra, Eb Hanfe, ev. Osman Keskiolu, Elif Ofset, stanbul 1981, s. 341; slm Hukuku Metodolojisi, s. 169-170; Muhammed b. drs e-fi, erRisle, ev. Abdlkadir ener-brahim alkan, Trkiye Diyanet Vakf Yaynlar, Ankara 1997, s. 255-256. Kyas: Hakknda nass bulunmayan bir meselenin hkmn, Kitap ve Snnet nass ile hkm bilinen meseleye gre aklamaktr. Bylece ictihad yaplarak karlan hkmler, kyas yoluyla Kitap

142

denir. nk fkh, bu drt delil zerine bin edilmitir. Ancak, stlhi anlamda fkh ilmi, zikredilen kideleri bilmektir ve fkh usl, bu kidelerin kendisi olarak da isimlendirilir.233 Demek ki fkh usl ilmi kitap, snnet, icm ve kyas olmak zere drt temel er delilden hareketle, er amel hkmlerin elde edildii bir ilim olarak deerlendirilmektedir. Mellif, fkh usl ilmi yoluyla namazn farz olduu hkmne nasl ulaldn gstermek iin u rnei verir: Herhangi bir mesele ile ilgili, dni herbir emir, o meselenin yerine getirilmesinin zorunluluunu ifade eder. Bu kideden hareketle, Allhn namaz klnz!234 beynndan, namaz klmann bir zorunluluk olduu hkmne ulalr. Bu mesele, u ekilde de ifade edilebilir: Allhn, namaz klmakla ilgili bu sz bir emirdir ve herhangi bir eyle ilgili her bir emir de, o eyin zorunluluunu ifade eder. O halde, Allhn bu sz namaz ifa etmenin zorunluluunu ortaya koymaktadr. Durum byle olduuna gre, o halde namaz klmak farzdr.235 Saaklzde burada nce, bir mesele hakkndaki her hangi bir emrin, bu meselenin ifsn zorunlu kld genel ilkesini ortaya koymakta ve bu ilkeye dayanarak, namaz klnz! emri uyarnca, namaz klmann zorunlu bir ibdet olduu hkmne nasl ulaldn anlatmak istemektedir. Mellif ayrca, hem fkh usl ilmine hem de genel olarak fkh ilmine vakf olmak iin baz ilimleri bilmenin zarri olduunu ifade ederek, szlerini yle srdrr: Fkh ve onun usl konusunda derinlemek ve bu ikisini incelikleriyle bilmek, ancak nahiv ve meni ilmine vakf olduktan sonra mmkn olur. Nahiv ve meni ilminde derinleen kii, tefsir ve hadis ilmi konusunda gr ortaya koyar. lim den bahsedildii zaman bu aklda tutulsun. Bir kii ilimle iftihar ederse, o kiinin bununla iftihar etmesi daha uygun olur. nk o kii, gl bir lim ve byk bir dadr.236 Mellif, gerek fkh ilmi, gerekse fkh usl ilmini bilmek iin nahiv

ve Snnete dayandrlm olur; nk er hkmler, ya dorudan doruya nassa dayanr veya kyas yoluyla nassa hamledilir. Muhammed Eb Zehra, Eb Hanfe, s. 357; slm Hukku Metodolojisi, s. 186; e-f, a.g.e., s. 257, 258 vd.
233 234 235 236

Tertbul-Ulm, s. 155. 73/Mzzemmil, 2. Tertbul-Ulm, s. 156. A.g.e., s. 161.

143

ve meni ilmini ve ayrca, Kitap ve Snnetten gerekli hkmleri karabilmek iin tefsir ve hadis ilmini bilmenin gerekli olduunu ifade etmektedir. Saaklzde, fkh usl ilmi ile ilgili olarak yine Hidye, MuhtasarulKudr ve Sadru-eriay237 tavsiye etmektedir.238 b- Feriz lmi Saaklzdenin fkh ilmi ierisinde ele ald bir dier ilim dal ise, feriz ilmidir. Mellife gre fkh ilminin blmlerinden olan feriz ilmi, ulem nazarnda; namaz ibadeti nemi dolaysyla, nasl mstakil bir ilim olarak deerlendirilmise, ayn ekilde bu ilim de kendisine olan ar ihtiya nedeniyle byk bir neme sahip olduu iin, mstakil bir ilim olarak ele alnp, incelenmeyi haketmektedir. Ona gre feriz ilmi, vrisler arasndaki terekenin ksmlarndan bahseden bir ilimdir. Bu ilim, fkh ilminin en zor ksmdr. Bunun zorluk ynlerinden bir tanesi de bu ilim dalnn, ilmin yars239 olarak kabul edilmi olmas nedeniyledir.240 Mellif hesap ilmini incelerken, bu ilim, feriz ve vasiyet gibi baz fkh bablar iin bir mukaddimedir. Denilir ki; hesap ilmi, ilmin eyreidir; nk o, feriz ilminin yarsdr. Feriz ilmi ise, ilmin yarsdr eklinde bir beyanda bulunmutu. Mellifin byle bir beyan, feriz ilminin ok ynl ve zor bir ilim olmas nedeniyle ortaya koyduunu dnyoruz.241 Mellif, feriz ilmi ile ilgili olarak Sirciyye242 ve bunun zerine yazlan erhus-Seyyidi-erf243 adl eserler ile yine kendinin kaleme ald Teshll-

Bu eser, Allme Ubeydullh b. Mesud el-Buhrnin Tenkhul-Usl adl eserinin dier addr. Bu eser, yine kendisi tarafndan Tevzhut-Tenkh ismiyle erhedilmitir. Sdeddn Taftazn, bu eseri Telvh adyla erhetmi ve bu eser zerine de pekok hiye yazlmtr. Bkz. Uzunarl, a.g.e., s. 28.
238 239 240 241 242 243

237

Tertbul-Ulm, s. 157. A.g.e., s. 181. A.g.e., s. 162. Daha fazla bilgi iin bkz. bn Haldun, a.g.e., II, s. 1061-1062; Takprlzde, a.g.e., II, s. 929. Eser, Sircddn Mehmed-i Secvend tarafndan telif edilmitir. Bkz. Uzunarl, a.g.e., s. 30.

Bu eser, Sirciyye zerine Seyyid erif Crcnnin yazm olduu erhtir. Bkz. Uzunarl, a.g.e., s. 30

144

Feriz ve bunun iin yazm olduu el-Eshel adl erhini, tavsiye eserler olarak zikretmektedir.244 4- Ahlk lmi Saaklzdenin dnce dnyasnda ahlak ilmi, genel anlamda ahlak ilmi ve tasavvuf ahlk olmak zere iki ksma ayrlmaktadr. Onun, ahlk ilmi ile ilgili olarak, zellikle zerinde durduu ahlak anlay, kendisinin de mntesibi olduu tasavvuf ahlkdr. Ancak biz, nce mellifin genel ahlk anlay ile ilgili grlerini incelemek istiyoruz. Onun, bu ilim hakkndaki grleri yledir: Kalbin halleriyle ilgili bir ilim olarak isimlendirilen ahlk ilmi, erdemli ahlk ve bunu elde etme yollar ile erdemsiz ahlk ve ondan kanma yollarn aklayan bir ilimdir. Bu ilmin konusu, nefsn melekelerdir; maksad ise, rezil ahlk terkedip faziletli ahlkla sslenmektir.245 Mellifin genel ahlk ilmi konusunda birka hussun altn izmek gerekir. Bunlarda birisi udur: slm ahlknda ok nemli bir yere sahip olan fazlet ve rezlet, bir baka deyile erdem ve erdemsizlik kavramlarnn kkeni eski-Yunana kadar uzanr. Mesel Aristotelese gre mutluluk diye de adlandrlan fazlet, kiinin, iradesini, iinde yaad duygular leminin ruh ve bedene it gerekliliklerine gre kullanmasndan ibarettir ve tabiatyla da tam orta derecede kullanmaktan ibarettir. Bu da, insann arzularna ve ehvetlerine orta bir derecede uymasndan ibarettir. Rezlet ise, nefis glerinin uyumsuzluu neticesinde ortaya kmaktadr.246 Saaklzdenin genel ahlk ilmini tanmlamasyla ilgili olarak ifade etmemiz gereken ikinci nokta ise, birinciyle de balantl olarak, insan nefsinde bulunan melekelerle ilgilidir. Buna gre insan nefsinde, ntk nefs, ehvet kuvveti ve gadap kuvveti gibi muhtelif kuvvetler vardr. te Aristotelesin de zikretmi olduu, bu nefis kuvvetlerinin mutedil olarak uyumu neticesinde hikmet, iffet, ecat ve adlet eklinde drt eit fazilet meydana gelmektedir. Bunun aksine, insann nefsinde bulunan bu kuvvetlerin uyumsuzluundan ise, chillik, namussuzluk,
244 245 246

Tertbul-Ulm, s. 162. A.g.e., s. 169. Sunar, a.g.e., s. 90.

145

korkaklk ve adletsizlik olarak drt eit de rezlet veya erdemsizlik meydana gelmektedir.247 te Saaklzdenin elde etmek istedii, fazlet ve terketmek istedii, rezlet kavramlarnn muhtevas ksaca bu ekildedir ve bunun kkenleri Aristotelese kadar uzanmaktadr. Aristotelesin, nefsin kuvvetlerine dayal bu orta yol ahlak teorisi, sonraki yllarda bn Miskeveyh (936-1030), Farb, Nasrud-Din Ts(1200-1273) ve Knalzde Ali Efendi (1510-1572) gibi pekok slm filozof ve ahlksn da etkilemitir. Saaklzdenin yapm olduu bu aklamalardan onun, ahlk ilmi ile ilgili bu grlerinin, slm filozof ve ahlklar vastasyla olutuunu sylemek mmkndr. 5-Tasavvuf lmi Saaklzde tasavvuf ilmini, ulemnn slerinden ortaya kt ki o, ahlk ilminin bir blmdr.248 diyerek, genel ahlk ilminin iinde, onun bir blm olarak ele alr ve u ekilde tanmlar: Tevhd, tevekkl, kazya rza ve bunlarn dndaki dier konularda olduu gibi, fazletli ahlk mertebesinin en mkemmel dzeyde beyn edildii bir ilimdir.249 Mellifin burada tasavvuf ilmini, genel olarak ahlk ilminin iinde onun bir blm olarak ifade etmesi meselesi tartmaldr. Saaklzde eer bu ilmi, belirli aamalardan sonra nefsin tezkiye ve terbiye edilmesi neticesi insan hal ve hareketlerin dzeltilmesi bakmndan bir davran ilmi olarak deerlendiriyorsa, mesele sadece bu yn itibariyle bir noktaya kadar anlalabilir. Ancak genel anlamda tasavvuf ilmini, ahlk ilminin iinde, onun bir ksm olarak grmek ne dni bakmdan ne de tarihsel olarak doru bir yaklam deildir. nk slm ahlk ilmi gerek orijin, gerekse muhteva bakmndan slm dninin znden mtevellit bir ahlk sistemidir. Tasavvuf ahlk ise, slm dninden pek ok unsuru iinde barndrr.
247

Aristoteles, Nkomakosa Etik, ev. Saffet Babr, Ayra Yaynevi, Ankara 1998, I, 13, 1103 a 5; Mustafa arc, slm Dncesinde Ahlk, M.. lhiyat Fak. Yaynlar, stanbul 1989, s. 42-43; Ahmet Hamdi Akseki, Ahlk lmi ve slm Ahlk, sad. Ali Arslan Aydn, Nur Datm, Ankara trz., s. 192,193 vd.; Osman Pazarl, slmda Ahlk, Remzi Kitabevi, stanbul 1993, 177, 178 vd. Saaklzde, a.g.e., s. 169. Ayn yer.

248 249

146

Ancak bu ilim, gerek kendini ortaya karan tarihsel sre ve koullar bakmndan, gerekse teekkl ettii menei itibariyle genel anlamdaki ahlk ilminden tamamen farkldr ve bu nedenle onun bir blm olarak deerlendirmek de doru deildir.250 Bu nedenle biz de, tasavvuf ahlakn genel olarak ahlak ilminden ayr, mstakil bir blm olarak deerlendirmek istiyoruz. imdi bu aklamalardan sonra mellifin tasavvuf ilmiyle ilgili grlerini incelemeye devam edebiliriz. Saaklzde, tasavvuf ilmiyle ilgili yukardaki aklamalarn yaptktan sonra meseleyi esas mecrasna getirir ve baz limlerden alntlar yaparak konuyu incelemeyi bu erevede srdrr. Buna gre Saaklzde, Suyt, tasavvuf ilmini, kalbi Allha soyutlama olarak tanmlad251 dedikten sonra, u yorumu yapar: Derim ki, tasavvuf ilmi, bu soyutlama ilmidir.252 Mellif tasavvufla ilgili olarak buradaki yaklamnda da yine, yukardaki tanmn paralelinde tevhd, tevekkl, zhd, zikir, sabr ve uzlet gibi temel tasavvuf ahlk uygulamalarla, kalbi manev kirlerden temizleyerek, Allha ulamay esas alan bir yaklam ierisinde olduu grlmektedir. Saaklzde, yine Kueyrnin, Rislesinden253 alnt yaparak, tasavvuf ilminde kullanlan ve bizim de yukarda birkan zikrettiimiz baz kavramlardan sz eder. Bu kavramlar tasavvuf ilmi veya tasavvuf ahlaknn zn oluturmaktadr. Mellifimizin, Kueyrden hareketle ifade ettii bu kavramlar unlardr: Cem, firak, fen, bek, seyr, tecell, urb, rayy, sekr vs.254 Tasavvuf ilminde genel olarak tvbe ile balayp, zhd, tevekkl, kanaat, uzlet, zikr, seyru sulk, sabr ve murkabe ile devam edip, rz ile neticelenen uzun, meakkatkli ve yorucu bir yol izlenir.255 Saaklzdeye gre btn bunlarn amac
Mehmet Ali Ayn, Tasavvuf Tarihi, sad. Hseyin Rahmi Yananl, Kitabevi, stanbul 1992, s.193221; Fuad Kprl, Trk Edebiyatnda lk Mutasavvflar, Diyanet leri Bakanl Yaynlar, Ankara 1993, s. 15-16; Hayrani Altnta, Erzurumlu brahim Hakk, MEB Yaynlar, stanbul 1997, s. 1.
251 252 253 250

Ayn yer. A.g.e., s. 169.

Kueyr, bir kabile ismidir. Abdlkerim Kueyr, hicr 376 senesinde domu, 465 senesinde Niaburda lmtr. Bkz. Ayn, a.g.e., s. 210. Tertbul-Ulm, s. 171Abdl-Kerm b. Havzin el-Kueyr, er-Risletl-Kueyr, DrulKtbil-Hads, Kahire 1972, s. 115.
255 254

Ayn, a.g.e., s. 235.

147

mkefe, bunun amac ise, mrifetullh, yni Allah bilmektir. Mellif bu noktada Gazlnin grne mracaat ederek, bu mevz ile ilgili kendi fikirlerini bu erevede teekkl ettirir. Buna gre Gazl yle demektedir: Mumelelerin amac mkefedir; mkefenin amac ise Allh tanmak (mrifetull)tr. Bu tanma ne takldi tikat, ne de mtekellimnin mcadeleleri neticesinde ortaya kan ey anlamna gelmektedir. Bilakis Allhn, kulun kalbine att bir belirleme eklidir.256 Saaklzde burada ifade edilen mrifetullh kavramn daha da anlalr klmak iin Kurnda geen, Bylece biz, yaknen bilenlerden olmas iin brahime, yerin ve gn hkmranln gsteriyorduk257 beynn rnek gstererek, Allhn bu sz, ona iret ediyor258 demektedir. Bilindii gibi Hz. brahim, Nemrutun putlarn reddederek Allah arama srecinde nce, srasyla yldz, ay ve gnein Rabb olduunu zannederek bunlara meyletmi, ancak bunlarn battn grnce, batanlar sevmem diyerek, bunlar da reddetmi ve nihayet, Dorusu ben yzm, gkleri ve yeri yaratana, doruya ynelerek evirdim; ben putlara tapanlardan deilim diyerek, Allahn varlna ulamt.259 Saaklzde ite bu srete Allahn, Hz. brahime gstermi olduu, yerin ve gn hkmranl meselesinde, tasavvuf erbbnn mrifetullah kavramna iret edildiini ifade etmektedir. Yni yerin ve gn hkmranl ifadesinin, mrifetullah kavramna iret ettiini sylemek istemektedir. Mellifin tasavvuf ilmi ile ilgili tavsiye ettii eserler ise, Abdl Kerm elKueyr(.874)nin er-Risletl-Kueyrsi ile, ehbeddn Shreverd(1144-

1234)nin, Avriful-Merif adl eserleridir. Saaklzde, tasavvuf ilmi ile ilgili grlerini olutururken bata Kueyr olmak zere Gazl, Suyti ve Shreverd gibi limlere dayanarak ortaya koyduu grlmektedir. Bu ilim dalnda zellikle Kueyr ve Gazl daha n plana kmaktadr.

256 257 258 259

Gazl, hy, I, s. 59-60. 6/Enam, 75. Tertbul-Ulm, s. 178. 6/Enam, 75, 76 vd.

148

6- Lednn lim Btn ilmi ierisinde yer alan ve bu adan tasavvuf ilmiyle benzerlik oluturmasna karn, Saaklzdenin tasavvuf ilminin dnda mtla ettii bir dier ilim dal ise, Lednn limdir. Mellife gre bu ilme ayn zamanda, mkefe ilmi, mevhbe ilmi, srlar ilmi, yce ilim, verset ilmi ve hakkat ilmi260 adlar verilmektedir. Demek ki tasavvuf ehlinin, Allhn retmesi neticesi elde ettiklerini beyn ederek, zhir limlerine kar iftihar ettikleri btn ilmi, srlar ilmi, mkefe ilmi, hakkat ilmi ve hatta kalpler ilmi gibi ilimlerin hepsi, lednn ilmin iinde yer almaktadr.261 Mellif lednn ilmin daha iyi anlalmas iin yine baz limlerden iktibaslar yaparak, aratmasn srdrr. Mesel bu limlerden birisi olan Rzi unlar sylemektedir: Sofiler, mkefe yoluyla elde edilen ilme, lednn ilim adn verdiler.262 Saaklzde, Rznin bu beynn yorumlar ve burada elde edilen ilmin, Kurnda, Allahhn Hzr (as)a ynelik olarak, biz ona katmzdan bir ilim rettik263 eklinde ifade edilen ilim olduunu sylemektedir.264 Bu izahlardan hareketle, Saaklzdeye gre lednn ilmin bir kalp veya ruh ilmi, yni btn bir ilim olduu anlalmaktadr. Ancak yine onun verdii tanmlamalar veya bu ilimle aynlik oluturduuna iaret ettii beyanlardan hareketle lednn ilmin, tamamyla ve tek tarafl olarak, ilhi bir ba veya mevhbe ilmi mi, yoksa bu ilmin ilh bir ilim olmasnn yannda, insan bir ynnn bulunup bulunmad meselesine de aklk getirmek gerekmektedir. Yani mutasavvf erbbnn, nefisle mcadele ve mdahede ederek ulatklarn syledikleri makamlardan mkefe yoluyla elde ettikleri ilimle, Allhn, Hzr (as)a katndan verdii ilim arasnda bir fark var mdr ve bu ikisi arasnda bir ayrm yapmak gerekir mi? Mellif, yukarda herhangi bir ayrm yapmakszn anlatt lednn ilmi, tam da
260 261 262

Tertbul-Ulm, s. 171. Ayn, a.g.e., s. 160.

Tertbul-Ulm, s. 171. Bkz. Fahrur-Rz, Tefsrul-Kebr (Meftihul-Gayb), Drul-hyitTersilil-Arab, Beyrt, 21/139.


263 264

18/Kehf, 65. Tertbul-Ulm, s. 171.

149

bu noktada ikiye ayrr. Bunlardan bir tanesi, gayb ilimlerle ilgili olup, Allhn kalbe att ilimdir. Bu atma ekli; geminin yarlmas ve ocuun ldrlmesinin sebebi ve duvarn altnda bulunan hazinenin ortaya kmas iin duvar yeniden ayaa kaldrmann faydasn Hzr (as) n bildii rnekte olduu gibi onun iretlerine muttal olmak, ya vastaszdr ya da; ry tevilini veya ferset ile baz eyleri bilme rneinde olduu gibi, delleti gizli olan iretlere muttal olmak bir vasta iledir.265 Grld gibi bu ksmda ifade edilen lednn ilmin, daha ziyade Allahn bahetmesiyle elde edilen bir ilim olduu, dolaysyla bu ilmi elde etmenin insani bir abaya bal olmad anlalmaktadr. Lednn ilmin dier blm ise, nefis ve eytanla mchede erbbnda ortaya kan, sfilerin zevk, urb, rayy, sekr, sahv, fen, bek, tecell vs. eklinde adlandrdklar ve belirli bir itaatten sonra Allahn, insanlara balad baz haller eklinde zuhr eden insan bir ilimdir. Bu halleri hakkatlaryla tabir etmek mmkn deildir. Bu, cim lezzetinde olduu gibi, ancak tatmakla anlalabilir266 Bu ksmdan anlaldna gre lednn ilmin, nefis ve eytanla belirli bir mcdele ve mchede neticesinde hasl olan ve belirli bir ruhsal zevk meydana getiren, ancak hakkatnn yine de tam olarak bilinemedii bir ilim olduu anlalmaktadr. te bu nedenledir ki mellif lednn ilmin, aralarnda belirli bir benzerlik olmasna ramen tasavvuf ilminden ayr bir ilim olduunun altn srarla izerek, unlar syler: Tasavvuf ilmi, lednn ilmin ne ayns, ne de onun bir parasdr. Aksine baln tadn almakla, cim lezzetini tbir etmek gibi, tasavvuf ilmi de, lednn ilmin baz ksmlarn tabir etmektir. Sonra btn ilminin ou, peygamberler hakkndadr; sonra daha tesi...Ve daha tesini ise Allh bilir.267 Demek ki lednn ilmin, ortaya koyduumuz her iki anlamyla da, hakkatnn ilhi kaynakl bir ilim olduu anlalmaktadr. Dolaysyla, zellikle de tasavvuf erbbnn halleriyle ortaya kan ikinci anlamnda olduu gibi, insanlar bu ilim hakknda baz eyler syleseler bile, hakkatnn tam olarak bilinemeyecei anlalmaktadr. O

265 266 267

A.g.e., s. 172. A.g.e., s. 173. A.g.e.,s. 174.

150

halde bu ilmi hakkatine en uygun olarak anlamann yolu, bu zevki tatmakla mmkn olmaktadr. 7- Meviza (t) lmi Saaklzdenin ilimleri snflandrma sistemi ierisinde yer alan ve yaps itibriyle de dni ilimler kategorisinde deerlendirilmesi gereken bir dier ilim ise, meviza veya t ilmidir. Mellif bu ilim hakknda unlar sylemektedir: Her insann tabiatna uygun olan hitb emir ve yasaklarla ilgili olarak, emredileni yapma ve nehyedilenden de kanmann nedenlerini ihtiva eden bir ilimdir. Derim ki, meviza kavramyla burada, kanlan ve rabet edilen sz kastedilmektedir. Bununla ilgili olarak Cevher (.1009), Shhda; nasihat ald yni nasihat kabul etti268 demektedir. Ayrca bakasna nasihat verene sad, bakasndan nasihat alana ise ak denilmektedir. Hatta emredilenin akbeti u ekilde oldu veya nehyedilenin kbeti byle oldu eklinde bahsedilen rnekte de grld gibi, bu ilmin konusunun emirler ve yasaklar olduunu ifade etmek mmkndr. Baz rislelerde de bizim tanmladmz gibi tanmlanr.269 Demek ki meviza veya nasihat ilminin, szle ifade edilen dni emir ve yasaklarla ilgili konular ele alan bir ilim olduu anlalmaktadr. Daha ak bir deyimle bu ilmin, insanlar iyi ve gzel olan eylere tevk, kt ve irkin olan eylerden de yasaklama ve sakndrma mevzunda sarfedilen sz veya tleri iine alan ve insanlara yol gsteren bir ilim tt olduu anlalmaktadr. Bu arada unu ifade edelim ki, Takprlzdenin bu ilimle ilgili ifadeleriyle, Saaklzdenin grleri ve ifadeleri arasnda cidd bir benzerlik dikkat ekmektedir. Bu erevede Takprlzde de, meviza ilmiyle ilgili olarak unlar sylemektedir: Bu ilimle, yasaklardan men ve emirleri yerine getirmeye tevk eden hitap ve sz uslleri bilinir. Bu hitap ve szler, her insann tabiatna uygundur.270 Grld gibi burada yaplan tanmla, Saaklzdenin yapm olduu tanm arasnda, hem genel olarak mana bakmndan, hem de bu manay oluturmak iin
268 269 270

A.g.e., s. 186. Ayrca bkz. smil b. Hammd el-Cevher, es-Shh, Beyrt 1984, III, 1181. Tertbul-Ulm, s. 186. Takprlzde, a.g.e., II, s. 924.

151

kullanlan ifade ve kavramlar bakmndan cidd bir benzerlik kendini gstermektedir. Saaklzdenin meviza ilmini, isim vermeden baz rislelerde de, kendi tanmlad gibi tanmlandn ifade eden beynn da dikkate alrsak, mellifimizin bu baz risleler beynyla kastetmi olduklarndan en azndan birinin Takprlzde olmas ok muhtemeldir. Bu nedenle mellifin, bu ilmi izah ederken

Takprlzdeden etkilenmi olduunu sylemek yanl olmaz. Saaklzde, Kurtb (.1273)nin, et-Tezkresi ve Ebul-Leysin, etTenbhi, bu ilimle ilgili telif edilen eserlerdendir dedikten sonra, bu eserlerin iinde meviza ilmi hakknda varolmas muhtemel baz tehlikelere dikkat ekerek unlar syler: Meviza ilmi hakknda telif edilen eserlerin ou, chil vizlerin naklettii yalanc hikyeler ve mevz hadslerle doludur. Bu gibi rnekler, chilleri ak bir dellete drmektedir.271 Takprlzde de, bu ilmin balangc, gzel amel sahibi olan mmetler ve ahlk ve halleri yksek olan insanlarn hikyeleridir. Onlar slihler, veller, bidler, meyihler, zhidler ve ilimleri ile amel eden din limleridir. Ayrca bu ilimde, kt insanlarn haberlerinden, ameli, ahlk ve ileri irkin olan insanlarn eitli bellara dar olduklarndan ve eitli kaza oklarna hedef olduklarndan bahsedilir. Bu ilmin essnn ou, hadsi erifler olduundan, bu ilmi hadis ilminin kollarndan saydk.272demektedir. Takprlzde, Saaklzdenin iret ettii noktaya vurgu yapmyor, ancak onun meviza ilmiyle ilgili ortaya koyduu konularn karakteristik zellikleri, Saaklzdenin, bu eserlerin ou yalanc hikyeler ve uydurma hadslerle doludur eklinde dikkat ektii konularn karakteristik zellikleriyle ayndr ve bu konular, mellifimizin ifade ettii tehlikelere yol amaya msait konulardr. Saaklzdenin ifade etttii gibi, kimi vizlerin muhtemel hedef kitleyi veya cemati inandrmak ve ynlendirmek maksadyla bu yollara bamurmu olmas ok muhtemeldir. 8- Ferset lmi Saaklzde ferset ilmini aratrmasna Takprlzde, Fahrd-dn er-Rzi, Aliyyl-Kr gibi limlerden iktibaslar yaparak balar ve mtekiben konuyla ilgili
271 272

Tertbul-Ulm, s. 187. Takprlzde, a.g.e., II, s. 924.

152

kendi yorumunu yapar. Bu erevede o, nce Takprlzdeye atfta bulunarak unlar syler: Mifthus-Saadeye gre ferset ilmi, insann d yapsndan hareketle i dnyasna deliller getirmek sretiyle ahlk zelliklerinin bilinmesini salayan bir ilimdir.273 Saaklzdenin kendisine atfta bulunduu

Takprlzdenin ilgili eserine baktmz zaman o da ayn dorultuda unlar sylemektedir: Ferset ilmi, insann d hallerinden, huy ve ahlknn bilinmesi ve anlalmasndan bahseden bir ilimdir. Yni insann renginden, uzuvlarndan ve eklinden hareketle istidll bir yol ile i dnyasn anlamaya almaktr. zetle diyelim ki d (grnm) ile, i leme bir delil getirmedir.274 Saaklzde, bu aklama zerine kendine zg u yorumu yapar: Derim ki, kalbin genilii ahlkn geniliine, darl darlna, gzn ferinin zayfl sahibini aptallna, gzn nurunun iddetiyle de sahibinin akll olduuna delil getirmek gibidir.275 Buna gre gerek Takprlzdenin yapm olduu tanm, gerekse Saaklzdenin bunun zerine yapm olduu yorumdan hareketle ferset ilminin, insann d grnm veya fiziksel zelliklerinden hareketle, onun ahlk veya karakteristik zellikleri zerinde bilgi elde etmeyi mmkn klan bir ilim olduunu syleyebiliriz. Mellifimiz ferset ilminin, ok faydal bir ilim olduunu, nk herhangi bir insann arkada, e, dost gibi beraber olmak mecburiyetinde olduu kiilerin ahlk zelliklerini bu ilim sayesinde nceden elde edebileceini ve seimini buna gre yapabileceini ifade eder. Saaklzde ayn zamanda bu ilmin eriat bakmndan da mteber bir ilim olduunu syleyerek, yle devam eder: Allhn, Kuranda, Sen onlar simlarndan tanrsn276 eklindeki beyn ve Peygamberin, Mminin fersetinden korkunuz; nk o, Allahn nuruyla bakar277 eklindeki sz ferset ilminin nemine iret etmektedir.278

273 274 275 276 277

Tertbul-Ulm, s. 190. Takprlzde, a.g.e., I, s. 268. Tertbul-Ulm, s. 190. 2/Bakara, 273.

Bu hadsi Takprlzde de zikreder. Yine bu ilimle ilgili olarak o, u hadsi de ifade eder: Sizden nceki mmetlerde, ferasetleri sebebiyle sanki haber verilmi gibi doru konuan insanlar vard; benim mmetim iinde byle biri olsa bu kii mer olurdu. Bkz. Takprlzde, a.g.e., I, s. 268.
278

Tertbul-Ulm, s. 191.

153

Saaklzde, ferset ilminin nemini ortaya koyduktan sonra, AliyylKrnin grlerine atfta bulunarak bu ilmin ksmlarna geer. Bu erevede Saaklzde, Aliyyl-Kr erhul-Fkhul-Ekberde, ferset ilmini e ayrr. Birincisi mna taalluk eden fersettir. Bunun sebebi nurdur. Allah bu nuru, imnnn kuvvetlendii lde kulun kalbine koyar. mn kuvvetli olann bak ve anlay daha keskindir. Eb Sleyman ed-Drn rahimehullah yle diyor: Ferset nefsin bir eye muttal olmas ve gayb grmesidir. Bu ise imnn makamlarndan bir makamdr. Fersetin ikincisi, riyzet yolu ile elde edilen fersettir. O da alk, uykusuzluk ve halvetle elde edilir. Zir insann nefsi, dnyaya ait megliyet ve alkalardan bo olunca, bu boluu lsnde ferset ve keif kuvveti elde eder. Bu tr ferset, mmin ile kfir arasnda mterektir. Bu trl ferset, ne imna ne de velilie dellet eder. Faydal bir ekilde hakk kefetmez, doru yolu da gstermez. Belki onlarn kefi, idrecilerin, ry tabircilerinin, doktorlarn ve benzerlerinin kefi gibidir. Fersetlerin ncs, yaratltan var olan fersettir. Bu trl fersetler hakknda tabipler ve dier limler birok kitaplar yazmlardr. Onlar yaratl, huy ve davranlar hakknda delil kabul etmilerdir. Zira yaratl ile davranlar arasnda Allahn hikmetinin gerektirdii hikmetler vardr. Bu, ban kklnn akln kklne, ban byklnn akln fazlalna, gs geniliini huyun geniliine, gsn darln huyun darlna, gzlerin donukluunu ve bakn zayfln sahibinin tembelliine ve kalb scaklnn zayflna dellet etmesi gibidir.279 Saaklzde, ferset ilmini Aliyyl-Krden hareketle mni, riyzi ve tabi olmak zere ksma ayrdktan sonra, asl ferset ilminin imni ve rayzi ferset olmayp, tabi veya ftr ferset olduunu ifade eder. nk mellife gre imni ve riyzi ferset z itibariyle mkefeye dayanmaktadr. Bu sebeple bunlar zerinde konumak da mmkn deildir. Dolaysyla bu alanlarla ilgili tedvn edilmi eserlerin de mevcut olmamas sebebiyle ferset ilmi olarak, ftr veya tabi
279

Kr, a.g.e., s. 145-146.

154

ferset, bu ilim iin daha uygun bir nitelemedir. Mellif, herhangi bir tecrbe olmakszn, vastasz olarak bilmeyi esas alan, Allahn, kulun kalbine brakt herhangi bir ilham, bilgi vs. ferset deildir.280 diyerek, ferset ilmine, mkefeye dayal imni ve riyzi ferasetten ziyade, tecrbeyi esas alan tabi fersetin, isim olarak verilmesinin daha uygun olacan ifade etmektedir. nk tecrbe, baz d hareketlerin btn ahlkna dellet ettiini gstermektedir. Zaten mellife gre de ferset, hissedilenden hissedilmeyene, zihnin intikli neticesi ortaya kan durumu ifade etmek iin yaplan bir isimlendirmedir.281 Mellif bu grlerini, Fahrud-Dn er-Rzi, Aliyyl-Kri ve Takprlzdeye dayandrmaktadr. Burada zellikle Aliyyl-Krinin arl kendini gstermektedir. 9- Ry Tbiri Saaklzde, dni ilimler snflamasnda sondan bir nceki blm ry tbiri ayrmtr. Ona gre ry tbiri, rynn yorumu veya onun iret ettii eyin beyn anlamna gelmekte olup bu, mkefe ve ictihad yoluyla mmkn olabilmektedir. Dellet eden ya grlenin ayndr; ya da ryda grlen olayla, tbir edilen veya yorumlanan olayn uygun ekilde anlatmdr.282 Mellif, ry tbirini bu ifadelerle tanmladktan sonra bu anlatm daha belirgin hale getirmek iin Peygamberin bu ilimle ilgili yle dediini ifade eder: Ryamda, salar dank, siyah bir kadnn Medneden kp Mahyaya vardn grdm. Bu olay, Medne vebsnn Mahyaya, yni Cahfeye tanm olduu eklinde tevil ettim.283 Peygamberimiz burada grd ryya konu olan siyah zenci kadnn Medneden kp Mahyaya varmas olayn, o dnem Mednede yaygn olan veb hastalnn Mahya denilen beldeye de siryet etmesi olarak tabir etmektedir. Yine Saaklzdeye gre Peygamberimizin bandan geen u olay, ry tbiri ilmiyle ilgili gzel bir rnektir. Buna gre Peygamberimiz, bir gece ryamda,
280 281 282 283

Tertbul-Ulm, s. 192. Ayn yer. A.g.e., s. 193. Ayn yer.

155

uyuyan herhangi bir kiide de olabilecei gibi, kendimi Ukbe b. Rfn evindeyken grdm. Sonra bize Rutbe b. Tbdan hurma getirildi. Ben bu olay, dnyada stn olduumuza, hirette kbetimize ve dnimizin iyi olduuna tevil ettim.284 Burada da yine Peygamberimizin, rysnda grm olduu bir olay, kendince dellet ettiini dnd uygun olan baka bir olaya tevil ettii grlmektedir. Saaklzde, bu olaylar zerine, delletin iret ettii eyi bilmek ya vahiyle olur ki, onu ancak peygamberler bilebilir ve yakn ifade eder. Veya delletin iret ettii eyi bilmek ilham ve ictihadla olur ki, bu ikisini hem peygamberler, hem de onun dndakiler bilebilir ve zan ifade eder. diyerek, ryada herhangi bir eye iaret eden delleti, vahye dayal okumakla, kefe veya ictihada dayal okumak veya yorumlamak arasndaki farka dikkat ekmekte ve bunun neticesinde elde edilen bilginin de farkl bir bilgi olacan ifade etmektedir. Ayrca mellif, ictihadla ry tbiri yapmak olgun bir duyu ve salam bir duyumsamay gerektirir; insann yanld da olabilir.285 eklindeki beynyla, ry tabir etmek iin anlama, alglama ve yorumlama yetilerinin de salkl olmas gerektiine iaret etmektedir. 10-Fars Dili lmi Saaklzdenin dni ilimler bahsinde son olarak ele ald ilim Fars dili ilmidir. Mellife gre Fars dilini renmek biztihi bir ama olmayp, dni ilimlerle mnasebeti bakmndan incelenmesi gereken bir ilimdir. Onun bu dille ilgili grleri yledir: phesiz ki, Fars dilini renmek lzumludur. Zira mrtedlik ve boanma lafzlaryla ilgili blmler bata olmak zere, fetv kitaplarnn oundaki baz meseleler Farsa tbir edilmeyi gereksinim duyar. Bununla ilgili olarak pek ok faydal kitap telif edilmitir. Onu renmenin mstehap olduu hussunda phe yoktur. Ancak talebeyi ona derinlemesine dalmaktan sakndrmak gerekir. nk bu, sama iirler yazmaya gtrr ve faydal ilimlerden alkoyar. Bu ise, aklszlar, zalimler ve dni zayf olanlarla ayn yerde birletirir.286 Grld gibi mellif, Fars dilini gerektii kadar renmeyi tavsiye etmekte, ancak fazlasndan da, faydal
284 285 286

Ayn yer. A.g.e., s. 194. A.g.e., s. 195.

156

ilimlerin renimini engellidii ve sama iirler yazmaya gtrd gerekesiyle kanmak gerektiini ifade etmektedir. Saaklzdenin, Fars dilinin renimini gerekli grmesi hi phe yok ki, ran dncesinin, genel anlamda Trk-slm veya genel slm dncesi ve medeniyeti zerinde brakm olduu tesirler nedeniyledir. Mellif de bu yndeki grlerini yukarda beyn etmiti. Kprlnn u ifadeleri de ayn istikamettedir: Trkler slmiyetin birok unsurlarn dorudan doruya Araplardan deil, Acemler vastasyla aldlar. slm medeniyeti Trklere, ran kltrnn merkezi olan Horasan yolu ile Mvern-Nehirden geerek geliyordu. Mvern-Nehirin birok byk merkezleri bile mnen Trk olmaktan ziyade ran idi. ranllarla Trkler arasndaki bu hal, Trk edebiyatnn gelimesi zerinde tesirli oldu.287 Kprl burada ran dncesinin sadece Trk-slm dncesi zerindeki tesirinden sz etmektedir; ancak Trk- slm dncesi de genel anlamda slm dncesinin bir parasdr. O bakmdan Saaklzdenin iret ettii Fars dilinin renilmesi gerektii ile ilgili yaklamnn isabetliliini bu grler de desteklemektedir. 2- Zararl limler Saaklzde, ilimleri snflandrma sisteminde, kendi ifadesiyle faydal ilimleri tamamlandktan sonra, sz zararl ilimler bahsine getirir. Bununla ilgili olarak mellif, faydal ilimlerin saym tamamland; bu zikredilenin dndakiler felsefe, sihir ve yldzlarn ahkm ilmi gibi zararl ilimlerdir.288 diyerek, felsefe, sihir ve yldzlarn ahkm ilmi gibi ilimleri zararl ilimler kategorisinde deerlendirmektedir. Faydal limler bahsinde de deindiimiz gibi, ilimlerin bu ekilde faydal veya zararl olarak nitelenmesi Saaklzde ya da bir baka limin din veya eriat noktay nazarndan yapm olduu bir deerlendirmedir. Mesel yine ayn gerekeyle Gazlde, bu tr ilimleri, mezmm (yerilen) ilimler olarak niteler ve bunlar dinde yeri olmayp, hibir fayda salamayan sihir, tlsmat, abeze (gz boyama) ve
287

Fuad Kprl, Trk Edebiyatnda lk Mutasavvflar, Trk Tarih Kurumu Basmevi, Ankara 1993, s. 21. Tertbul-Ulm, s. 85.

288

157

telbst gibi ilimlerdir289 diyerek benzer bir yaklam ortaya koymaktadr. Ancak Gazlnin bu tanmlamas ierisinde felsefe yoktur. Pek ok konuda Gazlyi izleyen Saaklzde, burada ondan ayrlmakta ve felsefeyi de bu ilimler ierisine koymaktadr. imdi bu ilim dallarn felsefe ilminden balamak zere daha yakndan incelemeye geebiliriz. a-Felsefe Saaklzde, Tertbul-Ulmun biti blmn felsefeye ayrmtr.

Mellifin, felsefeye kar olduka kat bir tutum ierisinde olduu grlmektedir. nk mellif bu konuda kimi zaman, bnul-Kayym el-Cevz (1293-2350) ve Ahmet b. Hanbel gibi nerdeyse tamamen felsefe ve felsef ilimlerin karsnda yer alan limlerin fikirlerini izlerken, kimi zaman da Gazl, Suyt ve Beydv gibi, felsefenin baz blmlerine olduka mesafeli yaklaan ve bu nedenle de zaman zaman felsefenin tmyle aleyhindeymi gibi son derece yanl anlalmalara da neden olan kelmc, filozof ve mfessir limlerin izinden gittii grlmektedir. Mellif, felsefe ilmini aratrmaya bu ilmin tanmyla balar ve burada sz bnul-Kayym el-Cevzye getirekerk, unlar syler: Felsefenin manas, hikmet sevgisidir.290 Asl filasufa olan feylesof, hikmeti seven demektir. O halde, fla sevgi; sfa291 ise, hikmet anlamna gelmektedir. Hikmet ise, fil ve kavl
289 290

Gazl, hy, I, s. 49.

Gerek eski Yunan dncesinde, gerekse slm dnce tarihinde felsefenin konusu, gayesi, etkisi ve faydas gibi pek ok adan tanm yaplmtr. Bunlardan bazlarn zikredecek olursak; 1. Adndan tretilmi tarife gre, felsefe, hikmet sevgisidir. nk feylesof, seven anlamndaki fila ile hikmet anlamna gelen sufa dan olumu bileik bir kelimedir. 2. Felsefeyi pratikteki etkisi asndan tarif ederek demilerdir ki: Felsefe, insann gc yettii lde yce Allahn fiillerine benzemesidir. Bununla insann tam anlamyla fazletli olmas kastedilmitir. 3.Yine etkisi asndan tarif ederek demilerdir ki; felsefe, lm tercih etmektir. Onlara gre iki eit lm vardr; biri ruhun (nefs) bedeni terketmesidir ki, bu tabi lmdr. kincisi arzular ldrmektir. te onlarn lmden kastlar budur; nk fazlete giden yol arzular ldrmekten geer. Bundan dolay eskilerin nde gelenleri lezzetin kt olduunu sylemilerdir. 4. Felsefeyi (dier ilimlerin) sebebi olmas asndan tarif ederek, felsefe, sanatlarn sanat ve hikmetlerin hikmetidir. demilerdir. 5. Felsefe, insann kendini (nefsini) bilmesidir. diye de tarif etmilerdir. 6. Ayrca felsefe, konusu itibariyle, felsefe, insann gc lsnde ebed ve kll olan varlklarn hakikatn, mahiyet ve sebeplerini bilmesidir. diye tarif etmilerdir. Yani bu lemde, n yce yaratc ile akl lemi hakknda soru sormak felsefenin temel grevidir. Bkz. Knd, Felsef Risleler, s. 66-67; Bayraktar, slm Felsefesine Giri, s. 24,25 vd. ; Ahmet Cevizci, Felsefe Terimleri Szl, Paradigma Yaynlar, stanbul 2000, s. 130.
291

Kind, Harizmi ve ehristn gibi filozof ve dnce tarihilerine gre falsafa kelimesi Yunancadan gelmedir ve Yunanca filosofia kelimesinin Arapa telaffuza brndrlm eklidir. Bu Yunanca kelimenin, birinci ksm olan filoyu fil veya fl eklinde, ikinci ksm olan

158

olmak zere iki ksma ayrlmaktadr. Kavl hikmet, hakkati ifade etmek; fili hikmet ise, doruyu yapmaktr. Felsife, hikmeti seven anlamnda olup, cins isimdir.292 Saaklzdenin bu son ifadeleriyle felsefeyi aklarken, kelimenin etimolojik olarak analizi sadedinde kulland, hikmet, sevgi, hikmet sevgisi veya hikmeti seven gibi tanmlamalar, mellifin kendine zg bir tutumu veya duruu olarak grmekten ziyade, ilm olarak sadece bir durum tespiti olarak grmek gerekir. Yani mellif gerek felsefe, gerekse filozof kavramlarnn insanlarn zihninde nasl alglandn, bnul-Kayym el-Cevzden hareketle ortaya koymaktadr. nk zorunlu olarak, bu ifadelerin ilm karl budur. Yoksa felsefe ile ilgili olarak, insan zihnine scak gelen bu ifadelere bakp da, Saaklzdenin felsefe veya filozoflar tasvip ettii veya bu grleri paylat gibi bir deerlendirme yapmak yanl olur. Buna ilaveten onun felsefe ve filozoflara kar genel tavrna bir btnlk ierisinde baktmz zaman, bizim yaptmz bu deerlendirmenin hakll daha iyi anlalacaktr ki, bundan sonraki aratmamz da bunu dorular mahiyettedir. Ayrca bu ifadelerin kendisine dayand bnul-Kayym el-Cevz de, ilmi olarak byle bir tanm vermi ama, onun da genel anlamda felsefeye yaklamnn ne kadar menf olduu mlumdur. Yani bir anlamda bnul-Kayym ne kadar felsefeciyse, Saaklzde de o kadar felsefeci ve felsefe yanlsdr. Bu nedenle Saaklzdenin yaklamn da bu perspektiften deerlendirmek gerekmektedir. Mellif, bir nceki pragrafta getii gibi bnul- Kayym el-Cevznin bak asyla ksaca felsefe ve filozof kelimelerini izah ettikten sonra yine buradan devam ederek, filozoflarla ilgili baz aklayc beyanlarda bulunur; ancak filozoflar hakknda burada zikredilen baz ifadeler olduka ardr. Buna gre mellif, szlerini yle srdrr: nsanlarn ounun nazarnda, ksaca felsife olarak bilinen kiiler, iddialarnda, aklnn gereine gre gr ortaya koyan ve peygamberlerin dinlerinden kan kiiler olarak anlalmtr. Mteahhirnin grne gre ise, Aristotelesin peinden gidenler anlalmtr ki onlar, zellikle melerdir. Ve bn
sofia y da sf veya sfy eklinde okuyarak ve yazarak, iki kelimeden mteekkil olduunu sylemilerdir. Bkz. Bayraktar, a.g.e., s. 23-24. Tertbul-Ulm, s. 223. Ayrca bkz. bnul-Kayym el-Cevz, setl-Lehfn min Mesyidieytn, Drul-Marife, Beyrt 1358 h., II, 256.
292

159

Sn, melerin usllerini, if293 ve dier kitaplarnda ortaya koymutur. Mesel lemin kdemi ifadesiyle ilgili olarak bilinen ilk kii Aristotelesdir ki o, putlara tapan bir mrk idi. Onun ilhiyat konusunda syledikleri btn szler, batan sona hatadr. Mslman frkalar, onu reddederek neticesini ortaya koymulardr.294 Grld gibi Saaklzdenin burada filozoflarla kastettii, bata Aristoteles olmak zere, onu takibeden ve meler olarak ifade edilen filozoflardr. Bu akmn slm dncesinde nde gelen temsilcileri ise burada zikredilen bn Sn bata olmak zere, Farb ve bn Rd gibi aklc filozoflardr. Saaklzdenin burada ileri srd baz ifadelerin zerinde durmak gerekir. ncelikle, Aristotelesin putlara tapan bir mrik olduu iddias, mevcut bilgilerimiz nda doru gzkmemektedir. Mellifin bu ifadesini, byk lde Aristotelesin ahsyla zdeleen felsefeyi eletiri mahiyetinde kullandn dnyoruz. Ayrca filozoflar iin sarfedilen, aklnn gereine gre hareket eden ifadesi de ilgintir. nk herhangi bir filozofun ilm ve felsef kriterler erevesinde aklna gre hareket etmesinden daha tabi ne olabilir ki? Son olarak, onun szn ettii me filozoflarn, peygamberlerin dninden ktn iddia etmek de hem yanl, hem de onlara kar hakszlk olur. nk bu filozoflarn dinden ktn gsteren elimizde herhangi bir veri yok. Bu balamda ad geen filozoflar iin, byle bir niteleme olduka ar ve yanl gzkmektedir. bnul-Kayymn bak asndan felsefenin tanm ve Aritotelesin ahsnda me filozoflar bu ekilde ar ve tartmal ifadelerle ortaya koyan mellif, felsefe, bu ilim iin bir isimlendirmedir.295 der ve bu noktada sz Gazlye getirerek, onun, felsefeyi mstakil bir ilim olarak grmeyip, hendese, mantk, ilhiyat ve tabiyyattan mteekkil ilimler btn iin bir isimlendirme olarak grdn syler. Saaklzdenin, Gazlden alntlar yaparak bu konuyla ilgili ifade ettii
bn Sinann bu eseri mantk, tabiat, matematik ve ilhiyat kitaplarn ihtiv etmektedir. Bkz. Hayrani Altnta, bn Sina Metafizii, Ankara niversitesi Basmevi, Ankara 1992, s. 17.
294 295 293

Tertbul-Ulm, s. 223-224. Ayrca bkz. bnul-Kayym, a.g.e., s. 257-259 Tertbul-Ulm, s. 224.

160

grler u ekildedir: Felsefeye gelince o, bal bana bir ilim olmayp, drt blmden olumaktadr. Bunlardan ilki, hendese ve hesap ilmi olup, her ikisi de mbahtr. kincisi mantktr ve bu, kelm ilmine dahildir. ncs ilhiyattr ki bu, Allhn zt ve sfatlarndan bahseder ve bu da, kelm ilmine dahildir. Felsefeciler bu konuda, bazs kfr ve bazs da bidat gerektiren grlerinden dolay kelamclardan ayrlmlardr. Drdncs ise tabiyyattr ki bu da, tabi cisimlerden bahseder. Tabi cisimler de basit ve mrekkep olmak zere ikiye ayrlr. Basit tabi cisimler, felekler ve unsurlardr. Bileik tabi cisimler ise, madenler, nebtat ve hayvanlardr. Tabiyytn baz konularn aratrmak, dnin zne aykrdr.296 Gazl, hyda felsefeyi drt blme ayrrken, el-Munkzda ise; matematik, mantk, fizik, metafizik, ahlk ve siyset olmak zere alt blme ayrmaktadr. Saaklzde de ayn noktaya dikkat ekerek Gazl, el-Munkzda felsefeyi alt blme ayrmtr der ve hyda saym olduu ilk drt ilim dalna burada deinmeden, direkt olarak siyaset ilmine gelir ve unlar syler: Beinci ilim dal siysettir. Felsefecilerin bu konudaki tm szleri devlet adamlarna hitap eden ve dnya meseleleri ile ilgili olup, faydal hikmetlerden ibarettir. Altncs ahlk ilmidir. Felsefecilerin ahlk ilmi alanndaki tm szleri, nefsin sfatlarn saymak, ahlkn aklamak, nevlerini belirtmek, nefsin terbiyesini ve nefisle mcadele keyfiyetini ortaya koymaktan ibarettir. Onlar bu husustaki bilgilerini sfilerden almlardr. Sfiler, Allaha hakkyla kulluk vazifesi yapan, Allahn zikrine devam eden, nefsin istek ve arzularna muhalefet etmesini bilen ve dnya lezzetlerinden yz evirerek Allaha sulk eden kimselerdir. Sfiler, nefisleriyle olan mcadelelerinde, nefsin ahlkna, onun ayp ve kusurlarna, fetlerine dir kefettikleri hususlar, aka kitaplarnda zikretmilerdir. Felsefeciler, sfilerin bu szleriyle kendi ifadelerini ssleyip, batl grlerini kabul ettirmek istemilerdir. Yemin ederim ki, o devirde hatta her asrda, Allaha itaat ve ibadetle megul olan, baka eylerden yz eviren bir cemaat vardr.297 Grld gibi Saaklzde burada felsefeyi oluturan ilimlerle ilgili olarak, Gazlden hareketle matematik, mantk, metafizik ve fizik ilmine ilveten, siyset ve ahlk ilmini de saymaktadr. Burada bir noktaya iret etmek

296 297

Tertbul-Ulm, s. 224. Ayrca bkz. Gazl, hy, I, s. 62. Tertbul-Ulm, s. 225. Ayrca bkz. Gazl, el-Munkz, s. 35.

161

gerekir ki buna gre, filozoflarn, ahlk ilmi ile ilgili grlerini sfilerden aldklar iddias isbetli deildir. nk filozoflarn ahlk anlay ile, sfilerin ahlk anlay baz ortak noktalara sabip olsa bile, gerek aidiyetleri, gerek muhtevlar ve gerekse ortaya kt koullar itibariyle birbirinden olduka farkldr. Bu nedenle Saaklzdenin bu yndeki ifadeleri isabetli gzkmemektedir. Yine Saaklzde felsefeyi oluturan ilimlerle ilgili olarak, el-Munkzdan hareketle felsifenin, matematik ilmi konusundaki delillerinin burhn, fakat metafizik ilmi konusunda ise ortaya koyduklar grlerinin sadece tahminden ibaret olduunu ifade eder. Mellif bu noktada da, dncelerine dayanak yapmak iin Gazlnin u grlerini iktibs eder: Felsefecilerin en ok yanldklar alan burasdr. Burada, mantk ilminde burhanlar iin kabul ettikleri artlar yerine getiremediler. Bu yzden de felsefeciler arasnda, bu alanda birok ayrlk oldu. Farab ve bn Snnn rivyet ettiklerine gre, ilhiyat konularnda Aristoteles, kendi mezhebini slm mezhebine yaklatrmtr. Fakat felsefeciler metafizik bahsinde yirmi yerde hataya dmlerdir. tanesinde onlar kfir kabul etmek, dier on yedi tanesinde ise, bidat saymak lazmdr. Bu yirmi meseledeki yanl dncelerini ykmak iin Tehftl-Felsife kitabn yazdm. Bu yirmi meseleden nde tm mslmanlara tamamen zt grleri kabul etmilerdir. Bu konular unlardr: 1. nsanlar ldkten sonra tekrar cesetleriyle haredilemez. Mkfat gren de, azap eken de, cisimden syrlm ruhlardr. Azaplar, rhnidir, cismni deildir. Onlar, Mkfat ve cezalar ruhlar iindir. derken doru sylemilerdir. nk mkfat ve cezaya ruhlar da ortaktr. Fakat, mkfat ve ceznn bedenlere uygulanmayacan sylerken, eriat inkr ederek kfir olmulardr. 2. Filozoflar derler ki; Allah klliyat bilir, cziyyt bilmez. Bu da apak bir kfrdr. Bu konuda Allah: Yerde ve gklerde zerre miktar, ufak birey Allahn ilminden hari kalamaz.298 demektedir. 3. Filozoflara gre bu lem ezel ve ebeddir. Mslmanlardan hibiri bu meseleyi bu ekilde kabul etmemitir.299 Bu meseleler, slm dnyasnda yzyllardr tartlagelen ve Gazlnin de zaman

298 299

10/Yunus, 61. Tertbul-Ulm, s. 225. Ayrca bkz. Gazl, el-Munkz, s. 34; Tehftl-Felsife, s. 307, 308 vd.

162

zaman felsefe aleyhtar bir lim olarak alglanmasna sebebiyet vermi olan slm felsefesinin temel tartma konulardr. Saaklzdenin, Gazlinin metafizik ilmi ile ilgili olarak filozoflara ynelttii eletirileri aynen benimsemi olduu grlmektedir. O, matematik ilmi konusunda da yine Gazlden hareketle, bu ilmin dni ilerle mspet veya menf bir ilgisinin olmad eklindeki fikri kabul eder; ancak delillerinin burhni olduu eklindeki gre ise tam olarak katlmaz. Mellif, matematik ilminin hesap, geometri ve astronomi ilminden mteekkil olduu dncesinden hareketle olsa gerek, meseleyle ilgili ileri srd ekince yledir: Filozoflarn, matematik ilmi burhnidir szleri tartmaldr; nk onlarn heyet (astronomi) ilmi konusundaki baz szleri tahmnidir. Mesel Beyzv, Allahn, ...sonra yedi gk biiminde onlar dzenlemitir.300 yeti ile ilgili olarak; eer, astronomlar dokuz tane felek tespit etmediler mi denilirse, ben de, bu yete gre onlarn zikrettikleri eyler kukuludur derim, eklindeki ifadesi de bu dorultudadr.301 diyerek, matematik ilminin hesap ve geometri ksmnn olmasa bile, astronomi ilmi ile ilgili blmnn burhni deil tahmni olduunu ifade etmektedir. Saaklzdenin, felsefenin bu temel tartma konularnda Gazlnin izinden gittii grlmektedir. Ancak mellifin, felsefe ve filozoflarla ilgili olarak en az yukardaki meseleler kadar tartma konusu olmu olan ve slm dncesinde Sudr Nazariyesi302 olarak ifadelendirilen doktrine kar da cidd itiraz vardr.
300 301

2/Bakara, 29.

Tertbul-Ulm, s. 223. Ayrca bkz., Beydv, Tefsrul-Beydv (Envrut-Tenzl ve EsrrutTevl), Mektebetl-Bbil-Haleb, Kahire 1388 h., I, s. 33 Bu doktirin, varlklarn, lk Varlk (Tanr)dan sudr etmesini anlatr ki, z itibariyle yledir: lk (Tanr), varlk ve kemlinin bolluu sebebiyle lemdeki btn varlk nizmn, irde ve ihtiyrndan tamamen bamsz olarak tabi zorunlulukla meydana getirir. lem, Yce Varlkn kemline hibir ey katmaz ve onu herhangi bir gaye bakmndan tayin etmez.; tersine, onun snrsz cmertliinin kendiliinden faaliyetinin neticesidir. Essen bu tama vetresinde, lk, hibir sretle byk yaratc niyetlerin icr edilebilecei arac hareket, raz ve lete muhta deildir. Dier yandan, ne dhil ne de hric bir engel bu ebed prosesin yayln durdurabilir. lk Varlktan ilk sudr (feyezn) eden, ilk varl ve kendi zn idrk edebilen ilk akldr. lk varl idrk sebebiyle ikinci akl meydana gelir, kendi zn akletmesi sebebiyle en uzak gk (birinci sem) meydana gelir. Sonra ikinci akl, ilk varl idrk eder ve bundan nc akl meydana gelir, kendi zn dnmesi sebebiyle de sabit yldzlar g meydana gelir. Bu sudr vetresi birbiri ardnca drdnc, beinci, altnc, yedinci, sekizinci, dokuzuncu ve onuncu akllar ve srasyla, onlara tekbl eden Zuhal, Mteri, Merih, Gne, Zhre, Utarit ve Ay kreleri meydana gelinceye kadar srer. Onuncu aklla kozmik akllar silsilesi, Ayla, mstedir hareketleri ezelden beri bu kozmik akllarca tayin edilen semv kreler dizisi tamamlanr. Semv blgenin altnda arz kresi uzanr, burada gelime prosesi, muntazam
302

163

Hatta bu anlay, slm dni asndan daha da tehlikeli ve tahripkr bulmu olacak ki, onun filozoflara atfen burada kulland ifadeler de o oranda ardr. Saaklzde, sudr nazariyesi ve bu gr savunanlarla ilgili olarak unlar sylemektedir: Filozoflarn kfrle itham edilmesi gereken en iddetli mesele, onlarn On Akl ve btn yaratklar bu on akla isnd etme dnceleridir. Onlar yle demektedirler: Allah sadece ilk akl yaratmtr ki, onlarn bu szlerine lnet olsun. Onlarn zikredilen akllarla ilgili szleri, puta tapanlardan daha byk bir irktir. nk puta tapanlar, putlara yaratc ve cad edici olarak inanmyorlar. Aksine, Allah katnda onlara efaati olarak inanarak, onlarn efaatlerini umuyorlar.303 Mellif, filozoflarn, sudur doktirini ile yaratma konusunda Allah tmyle devre d braktklarn dnmektedir. Dolaysyla puta tapanlarn son aamada bile olsa, Allaha atfettikleri yaratma gc ve yetkisini, filozoflarn sudr nazariyesine dayanarak akllar silsilesine verdiini dnmektedir. Saaklzde, felsefe ve filozoflarla ilgili olarak buraya kadar, zaman zaman eletirileri snrlarn zorlasa da, daha ziyade felsefenin anlam, ierii ve blmleri hakknda, umm bir inceleme ve tanmlama yaparak, genel bir ereve izdii grlmekteydi. Mellif, ite bu noktadan sonra felsefe ve filozoflara ynelik eletirilerini daha da artrarak, Gazlnin yapm olduu gibi, eletiri noktalarn yetlere dayandrma yntemini kullanmakta ve yukarda zikrettiimiz mei felsefe ve filozoflarn bu bak asndan ele alarak, onlara ar darbeler indirmektedir. Saaklzde bu noktada, srf felsefe ve filozoflara hcm etme dncesinden hareketle eserinde, limlerin, felsefe ve filozoflar zemmetme konusundaki
kozmolojik modele uygunluk iinde, tersine dnmtr; noksandan daha mkemmele, basitten daha karmaa doru klr. En aa seviyede ilk madde yer alr, onu drt unsur; madenler, bitkiler, hayvanlar ve nihayet arz kresindeki yaratklarn bu ykselen helezonun tepesinde bulunan insan takip eder. Unsurlar nce, ok karmak olmayan birbirine zt cisimler meydana getirmek zere karrlar ve bu cisimler sra ile bir dieriyle ve ayn zamanda unsurlarla, aktif ve pasif fakltelere sahip daha karmak cisimler snf meydana getirmek iin ikinci kez karrlar. Semvi cisimlerin hareketlerine bal olan bu karma vetresi ay-alt lemde daha yksek ve daha karmak varlklar meydana getirmek zere, son karmann neticesi olan insan ortaya kncaya kadar devam eder. Madde ve sretten mrekkep olmalar sebebiyle bu yeryz varlklarndan her biri sreklilik arzederse de, sz konusu maddenin belli bir ekil almas, onun zddn almasndan daha gerekli deildir. Netice olarak, bu zt ekillerin, o madde zerinde ebediyyen birbirini takip etmeleri tabiattaki kevn ve fesdn srmesine sebep olur. Bkz. Macit Fahri, a.g.e., s. 111-112; Altnta, a.g.e., s. 82, 83 vd. ; lken, slm Felsefesi, s. 73-75.
303

Tertbul-Ulm, s. 226.

164

grleri eklinde, bir blm ayrarak, unlar sylemektedir: Burada felsefeyle kastedilen, fizik ve metafizik ilmi ve zellikle de metafizik ilmidir. Yukarda Gazlden hareketle ifade edildii gibi, onlarn en fazla hatalar metafizik ilmiyle ilgilidir. Ben derim ki; filozoflar zemmedenlerin ilki, Allahtr. nk Allah: Peygamberleri, onlara belgelerle gelince, kendilerinde olan ilimden gururlandlar da, alaya aldklar ey kendilerini sarverdi.304 demektedir. te bu yette kastedilen ilim kavramyla ilgili olarak yaplan yorumlardan bir tanesi, eski-Yunan filozof ve dehrlerinin sahip olduu ilimlerdir. Onlar, Allahtan bir vahiy iittikleri zaman onu ellerinin tersiyle iterler ve peygamberlerin ilimlerini, kendi ilimleri karsnda kmserlerdi. Mesel, Msa (as)n geldiini iiten Sokratese, ona gitsen...? demiler. Bu teklif zerine o da, biz kendimizi slah ve terbiye eden bir milletiz; bakasnn terbiye ve slhna ihtiyacmz yok demi. Tb (.1343), HiyetlKefta, Trbe (.1262)nin baz arkadalarna unu vasiyet ettiini

sylemektedir: Filozoflarn btllklarna kulak vermek yle dursun, bunlara kar duyularnz tmyle kapatmanz tavsiye ediyorum. Bu btl hususlar, sadece btl ehlinin uursuzluklarn ve ktlklerini artrr. Bu szlerden denize bir kelime bulatrsan, denizi bulandrr. Bunlar dnyada aalk, hirette ise rezillik verirler. Bu husustan Allaha snrm.305 Burada yet-i kermeye dayanarak, filozoflar zemmedenlerin ilkinin Allh olduunu beyn etmek olduka zorlama bir yorum olarak gzkmektedir. nk Allhn neyi murd ettiini, tam olarak ancak kendisi bilebilir. Ayrca mellif bir yandan bu yette geen ilmin, dehrlerin ilmi olduunu ifade etmekte, dier yandan sz Sokatese getirerek, onun sahip olduu ilmi de, ayn balamda

deerlendirmektedir. Bu deerlendirmede son derece problemlidir. nk, evvel imdiye kadar kastedilen filozoflar, me izgideki filozoflard ki bunlarn hibiri, hatta Sokrates de dahil olmak zere dehr deildir. Ayrca yine onun, Sokrates ile Ms (a.s.) arasnda gerekletiini iddi ettii iliki de hem tarih, hem de coraf olarak aratrlmas ve teyid edilmesi gereken baka bir konudur.

304 305

40/Mmin, 83. Tertbul-Ulm, s. 227, 228.

165

Saaklzde, felsefe ve filozoflara kar var olan menf tavrn, zellikle bu ilme muhalif olan fakih, mfessir, muhaddis ve kelamclardan iktibaslar yaparak desteklemek ister. Bu erevede o, bnul-Kayym el-Cevz ve Gazlye ilve olarak Taftazn, Sbk (.1370), Shreverd, Sens, Suyt, gibi pek ok ahsiyetin felsefe ve filozoflara kar grlerini, eserinde zikreder. Bu grlerin hemen hepsinin ortak yan, zaman zaman kiilik ve eletiri snrlarn dahi aan oranda filozof ve felsefe aleyhtarldr. Biz, bu grlerin ierik bakmndan aa yukar ayn muhtev ve istikmette olduunu grdmz iin burada birkan zikretmekle yetineceiz. Bu erevede mellifin, felsefe ve filozoflara kar yapm olduu eletirilerde atfta bulunduu limlerden bazlar ve grleri yledir: Gazl, el-Munkzda yle demektedir: Aristoteles ve ondan nce yaam olan Efltun (m..427-347), Sokrates (m..469-399) ve dier filozoflarla birlikte, slm felsefesinden onlarn peinden giden Farb, bn Sna ve onlar gibi olan filozoflarn kfrne hkmetmek vcip oldu.306 Saaklzde, Gazlnin bu ifadelerinin arkasndan, yine bununla balantl olarak u yorumda bulunur: ayet, onlar gibi olanlar, kimlerdir? diye soracak olursan derim ki; onlar, felsefeyi seven ve buna derinlemesine dalan ve ayrca bu ilmi, sanki er ilimleri yceltir gibi byk bir tzimle hikmet olarak isimlendiren; filozoflar da, sanki meyih ve nebler gibi yine byk bir tzimle hkem olarak isimlendiren kiilerdir. Bunlar felsefeden elde ettikleri eylerle vnrler ve eriat ilmi konusunda felsefeden uzak olan chillikle itham ederler. Yerin ve gn rabbine yemin olsun ki bunlar, kfrle felsefe yapan kiilerdir.307 Yine Sbk, Mdn-Niamda unlar sylemektedir: Bu mmet ierisinde yetimi, Farb, bn Sna ve bunlar gibi filozoflarn yolunu takip eden bir tife vardr. Bunlar, cehlet ve btl ilerle urarlar ve buna slm hikmet, kendilerine de Mslman hukem adn verirler. Oysa bunlara, hukem adndan ziyade, chil beyinsizler adn vermek daha isabetli olurdu. nk, Allahn neb ve elilerine dman kesilip, batl konular tedris etmek sretiyle eriat kavramnn gerek konumunu tahrf eden ite bu kiiler, yaptklar ie hikmet adn verip, bunu
306 307

A.g.e., s. 229. Ayrca bkz. Gazl, el-Munkz, s. 28. Tertbul-Ulm, s. 229.

166

bilmeyenleri ise, chillikle itham ederler. Hemen hemen bunlardan hibirinin ezberinde; ne Kurndan bir yet, ne de Raslllhtan bir hadis vardr. Allaha yemin olsun ki bunlar, mslmanlarn avmna kar Yahdi ve Hristiyanlardan daha tehlikelidirler. nk bunlar mslman kyafetini giyerek, kendilerinin mslman ulemdan olduklarn iddi ederler. Bunun neticesinde avam mslmanlar da bunlarn peinden giderler.308 Saaklzdenin felsefe ve filozoflara kar pek ok meselede olduu gibi burada ileri srd iddilar da isabetli gnmemektedir. nk bugn elimizde bulunan veriler nda bu meseleyi deerlendirdiimiz zaman bu filozoflarn hemen hepsinin u veya bu ekilde Kurn-Kerimle i ie olduklar grlmektedir. rnein bu filozoflardan bn Sinann kendi ifadesiyle on yama geldiim zaman Kurnn tamamn ezbere bildii ve dncelerini ortaya koyarken yeri geldike Kuran yetlerine bavurduu309, bn Rdn ayn zamanda bir fakh olmasnn yannda, felsefeyle ilgili pek ok konuyu ilerken yetleri sk sk delil olarak kulland310 ve ayrca Farbinin de hayatnn ilk zamanlarnda babasnn tavsiyesi zerine Buhra ve Badatta fkh tahsil ederek, kadlk yapt311 kaytlarda sabittir. Bunlar ortada dururken, onlarn, Kurandan bir yet veya hi hadis bilmediklerini iddi etmek ilm adan salkl bir yaklam deildir. nk Saaklzde veya bu limlerin, filozoflarla ilgili bu hakkatleri bilmedikleri dnlemez. Bu ve buna benzer veriler nda meseleye baktmz zaman, felsefe ve filozoflara kar bu tr yaklamlarn rasyonel ve bilimsel bir tavr olmaktan ziyade duygusal ve karalamaya ynelik klar olduunu sylemek yanl olmaz. Ayrca belki bunlar kadar daha ac olan udur ki, burada getirilen eletirinin mahiyetinin bu filozoflarn fikirlerine ynelik bir eletiri ekli olmaktan ziyade, direkt olarak bu kiilerin ahsiyetlerine hakaret ediliyor olmasdr. Bilindii gibi herhangi bir kiinin tad fikirler baka ey, ilgili kiinin ahsiyeti daha baka bir eydir. Bu nedenle bu ve benzeri tutum biimlerini,

A.g.e., s. 231-232. Ayrca bkz., Tcd-Dn Abdl-Vehhb es-Sbk, Mudn-Niam ve MukdnNikm, Mektebetl-Hnec, Khire 1367 h., s. 77.
309

308

bn Sn, Risaleler, ev. Alparslan Akgen- M.Hayri Krbaolu, Avrasya Yaynlar, Ankara 2004, s. 11; Altnta, a.g.e., s. 139. bn Rd, Faslul-Makl, ev. Bekir Karla, ret Yaynlar, stanbul 1999, s. 64, 65 vd. lken, a.g.e., s. 175.

310 311

167

hangi adan baklrsa baklsn, ilm kriterler ierisinde anlalabilir grmek mmkn gzkmemektedir. Saaklzdenin felsefe ve filozoflara kar olan bu olumsuz yaklamnn pek ok nedeni olabilir. Bu erevede onun asl ihtisasnn akl ilimlerden ziyade tefsir, tecvd, kraat, hadis ve fkh ilmi gibi daha ziyade nakl ilimler alan olmas veya daha ziyade felsef dnceye mesafeli olan limlerin izini takip etmi olmas gibi hususlar, ilk akla gelen nedenler olarak dnlebilir ki, bu bir yere kadar anlalabilir. Ancak kanaatimizce, mellifin felsef dnceye bu denli muhlif olmasnn nedenlerinden bir tanesi de, mellifin yaad dnemin bu ilimle ilgili genel tutumudur. nk onun yaad dnemlerde Osmanl dnce hayatnda, akl ilimler gereken deeri grmemekte ve daha ziyade hadis, fkh ve fkh usl gibi nakl ilimler revatadr. Bu nedenle, felsefe ve hatta belirli oranda akl dnceye ihtiyac duyan kelm ilmine kar bile belirli bir mesafe vardr ve doal olarak mellifin de bu sreten etkilenmi olduunu sylemek yanl olmaz. Biz bu konuyu mellifin hayatn incelediimiz blmde deindiimiz iin sz daha fazla uzatmak istemiyoruz. b- Sihir lmi Saaklzde, zararl ilimler snfnda, felsefe ve yldzlarn ahkm ilmi ile birlikte ele ald sihir ilmi iin mstakil bir blm ayrmaz. Ancak o, bu ilmi, dier ilimler ierisinde, zellikle de felsefeyi ele ald blmde deerlendirmeye tbi tutarak, bu konudaki grlerini ortaya koyar. Bu manada, felsefe ve filozoflar zemmettii blmn bir yerinde kendi kendine, eer sen felsefe ile megul olanlarn Cehenneme gidecei hkmn nereden karyorsun, diye soracak olursan eklinde bir soru soran Saaklzde, cevap olarak; onlar, kendilerine zarar verecek ve faydas olmayacak eyleri reniyorlard. And olsun ki, onu satn alann hiretten bir nasbi olmadn biliyorlard.312 yetini delil getirir ve bunun zerine u yorumda bulunur: Derim ki; kendilerine zarar verecek eylerden maksat, sihir ilmidir. Nesef (.1142), Medrikde; bu yet, kiiyi sapkla gtren felsefe ilmini renme konusunda olduu gibi, sihir ilminden de kanlmas gerektiinin art olduuna bir delildir demektedir. Bu yet, sihir kitaplaryla megul olarak, kendi kitaplarna
312

2/Bakara, 102.

168

gerektii kadar iltifat etmeyen, Tevrat ehli iin nzil olmutur.313 Btn bunlara ilave olarak Gazlnin de, zemmedilmi ilimler ierisinde grd314 bu ilmi renmek haramdr.315 bn Haldun, sihir ilmiyle ilgili olarak, bunlar, bir takm istidatlarn keyfiyetlerine dir ilimler olup, bu sayede beer nefsler, unsurlar leminde tesirler husle getirmeye muktedir olurlar. eklinde bir deerlendirme yapar ve bu ilmin gerekliini ifade etmek iin yukarda geen yetin aynsn zikteder.316 Ancak iin ilgin olan yn udur ki; bn Haldun bu yeti sihir ilmini ho karlamamakla birlikte, bu ilmin realitesine delil olarak kullanrken, Saaklzde ise, Nesef zerinden yine ayn yeti sihir ilmiyle birlikte fesefeye de temil ederek, ayn sihir ilmi gibi, felsefenin de zararl ilimler snfnda yer aldn sylemektedir. Bu durum, esasen felsefeye kar belirli bir n yargnn ifade biimidir. nk yetin siyk, sibk ve muhtevs tamamen sihir ilmiyle ilgili iken, byle bir netice ortaya koymak, olsa olsa felsefe kartlnn tezhr olabilir. Ayrca Saaklzdenin dima ilham kayna olan Gazl de, felsefeyi sihir ilmiyle birlikte ele almayarak, ayrca deerlendirir. Bu da Saaklzdenin felsefe aleyhtarlnn olduka ileri boyutlarda olduunu gstermektedir.

313

Tertbul-Ulm, s. 229-230. Ayrca bkz. Abdullah b. Ahmed b. Mahmud en-Nesef, MedrikutTenzl ve Hakikut-Tevl, Mektebetl-Emeviyye, Beyrt, I, s. 76.

Gazlye gre sihir ilminin varl Kuranda vkidir; hatta ok sammi olan kar koca arasn amak iin ona bavurulur. Peygamberimize bile sihir yaplm ve kendisi hastalanmtr. Cebrilin haber vermesi zerine kuyu dibindeki sihir vastas karlm ve peygamberimiz kurtulmutur. Sihir; yldzlarn dou yerlerini hesap ederek, maddelerdeki hassalar bilmekle elde edilen bir ilim trdr. Buna gre, ilgili maddelerden, sihir yaplacak adamn heykeli yaplr; yldzlarn doumunun muayyen saati beklenir ve erata uymayan fhi ve kfr szler sylenerek eytandan yardm istenir. Btn bunlardan, ilhi det gereince sihir yaplan kiide acyip haller grlr. Bunlar, insanlara zarardan baka bir ey vermez. Fenla yol aan her ey, fen olduu iin bu ilim de mezmmdur. Bkz., Gazl, hy, I, s. 77.
315 316

314

Tertbul-Ulm, s. 111.

bn Haldun, sihir ilminin din temellerini ifade etme sadedinde yukardaki yeti zikrettikten sonra, Hz. Peyganbere de sihir yapldna dikkat ekerek unlar syler: Sahihte rivyet edildiine gre Reslllha da sihir yaplmt. Hatta hibir ey yapmad halde, bir eyler yaptn hayal ederdi. Onunla ilgili sihir; taraa, taraktaki kllara ve hurmann kuru tomurcuuna yerletirilerek Zervan kuyusuna gmlmt. Bunun zerine (kar bir tedbir olmak zere) izzet ve cell sahibi Allh, Hz. Peygambere muavvizetn (Felk ve Nass Sreleri) indirmi ve Dmlere fleyen cadlarn errinden de (Allha snrm de!) diye emretmiti. Hz. ie, bu sre zerine, sihir yaplan szkonusu dmlerden birine okunur okunmaz, derhal dm zld, demitir. bn Haldun, a.g.e., II, s. 1179, 1180 vd.

169

c-Yldzlarn Ahkm lmi Saaklzde, yldzlarn ahkm ilmini muhtelif yerlerde ele almakta ve bu ilmi de, bir nceki blmde bahsettiimiz gibi felsefe ve sihir ilmi ile birlikte, zararl ilimler arasnda grmektedir. Mellif, haram olan ilimler bahsinde, yldzlarn ahkm ilmiyle uramay da haram olarak niteledikten sonra, bu ilmin tanmn verir. Buna gre yldzlarn ahkm ilmi; felek teekkllerle sfl olaylar zerine delil getirmektir.317 Buradaki felek teekkllerden maksat, feleklerin ve yldzlarn durum ve vaziyetleri demektir. Mesel, felek ve yldzlarn birbirlerine yaknl, kar olma durumlar, , drd veya alts vs. bir arada bulunmas gibi hususlardr. te yldzlarn ahkm ilmi, bu gk cisimlerinin pozisyon ve hareketlerine bal olarak, kii ve olaylara tesir etme varsaym zerinde durmaktadr.318 Dier yandan mellif, yldzlarn ahkm ilmini, heyet ilmini incelerken daha geni olarak ele alr. Burada o, ncm ilmini usl ve fur olarak iki ksma ayrdktan sonra usl ksmyla, heyet ilmini; fur ksmyla ise, yldzlarn ahkm ilmini kastetmektedir. Bu ksmda da yine o, yldzlarn ahkm ilmi hakknda, yukardaki tanmn aynsn verir ve Gazlye atfta bulunarak bu noktada sz, bu ilmin hakkatna getirir ve unlar syler: Yldzlarn ahkm, ne zann ne de yakni olarak idrk edilmemi, sadece tahminden ibret olan bir ilimdir. O, doktorun nabza bakarak, hastala delil getirmesine benzer.Yldzlarn bilgisiyle ilgili hkm, cehletle ilgili bir hkmdr. Bu ilim, drs (as)a mcize olarak verilmitir ve bu da, silinip gitmitir. Mneccimin isbet oran ok azdr ve bu konuda ittifak vardr. nk mneccim baz sebeplere muttal olabilse de, bu sebeplerin akabinde olacak iler daha nice artlara baldr ki, bunlarn i yzn anlamak insann gc dndadr. Eer Allh, dier sebepleri de takdir etmise isbet olur ve dedii kar; eer takdir etmemise mneccim de hataya der.319

317 318 319

Tertbul-Ulm, s. 111. Takprlzde, a.g.e., I, s. 271. Tertbul-Ulm, s. 182-183. Ayrca bkz. Gazl, hy, I, s. 79.

170

Bu izahlar nda meseleyi deerlendirecek olursak unu syleyebiliriz: Grlerini byk lde Gazlnin bu konudaki yaklam dorultusunda ortaya koyan Saakzdenin itiraz ettii nokta, meydana gelen olaylarn, Allahn kudretinin sevk ve idaresinden ziyade, mneccimlerin veya yldzlarn gc neticesinde vuka geliyor olduu dncesinin ortaya konulmak istenmesidir. te bu noktada bulunan kiilerin kfre girdiklerini dnen mellif, unlar sylemektedir: Bu kiilerin kfrle itham edilmelerinden maksat, bu kiilerin meydana gelen olaylar Allhn bir tesir yaratmasyla cereyan eden detiyle deil de, bizzat yldzlarn tesiriyle olduuna inanmalardr.320 Gazl de ayn ekilde, mellifin iktibas ettii blmn devamnda, baz rnekler vererek ayn noktaya dikkat eker ve unlar syler: Mesel, insanolu havann karardn, yksek dalardan bulutlarn sarktn grnce bu d grne uyarak yamurun yaacan tahmin edebilir; fakat ok kere tahmininin aksine, gne doar, bulutlar dalr ve kaybolur gider. Baz zamanlarda da, bir tarafta gne parlar, dier tarafta yamur yaar. Demek ki, yamurun yamas iin yalnz bulut kfi deil; daha birok sebepler vardr. Fakat bunlar biz anlayamayz. Yine bunun gibi, gemiciler rzgrlardan edindikleri kanaate gre selmette olduklarn zannederler; halbki kendilerinin bilemedii o rzgrlarn daha nice sebepleri vardr. Bzen tahminlerinde isabet eder, selmeti bulurlar, bazen de hataya derler.321 Demek ki burada, yldzlarn ahkm ilmi ile ilgili olarak kar klan mesele z itibariyle, Allaha ait olan bir yetkinin, mneccimler vastasyla kullanld iddiasdr. Oysa mellif, insanlar, zaman zaman doru tahminlerde bulunsalar dahi, meydana gelen veya gelmesi muhtemel olaylarn gerek sebebi ve bunu kullanma yetkisinin, sadece Allahn tasarrufunda olduunu ifade etmek istemektedir. Saaklzdenin, felsefede ve sihir ilminde olduu gibi, burada da Gazlden etkilendiini, hatta bu konuyla ilgili fikriyatn onun fikirleri zerine kurduunu ifade etmek mmkn. Ancak bu etkilenme ekli bir taklit ve tekrar olmayp, mellifin yeri geldike kendine zg grlerini de ortaya koyduu grlmektedir. Bu erevede, bir limin bir baka limden etkilenmesini de olaan karlamak gerekir. nk

320 321

Tertbul-Ulm, s. 111. Gazl, hy, I, s. 79-80.

171

herhangi bir dnr veya lim kii, fikrini olutururken kendinden nce var olan bilgi birikiminden tmyle bamsz olmas dnlemez. Dolaysyla

Saaklzdenin bu tavrn da, ayn yaklam ierisinde deerlendirmek gerekir. d-abeze (gz boyama)322 ve Cifr (harf) lmi Saaklzde, zararl ilimler olarak felsefe, sihir ve yldzlarn ahkm ilmini ayn tasnif ierisinde deerlendirir. Ancak mellifin, mukaddime blmndeki zararl ilimler tasnifi ierisine almayp, haram olan ilimler bahsinde zikrettii ve onun ifadelerinden, zararl olan ilimler olarak deerlendirdiini dndmz iki ilim tr daha vardr ki bunlar; gz boyama ve cifr (harf) ilmidir. Mellif, gz boyama ilmi hakknda unlar sylemektedir: Gz boyama (abeze) ilmine gelince o, balayan el hareketinin hz sebebiyle, gz nnde olan bir eyi olduu hakkatten baka bir ekilde gstermektir.323 Onun ilmi haramdr. nk o bir oyundur ve onun mrdifi sihirbazlktr.324 Saaklzde, cifr (harf) ilmi ile ilgili olarak da unlar sylemektedir: Cifr ilmine ayn zamanda, harf ilmi de denir. Bu ilim, hecelerin harflerine birer rakam verilmesiyle anlalan ve bunun neticesinde elde edilen bir ilimdir. Onun amac

Bu meselenin netice itibariyle bir hokkabazlk veya arlatanlk olduunu ifade eden bn Haldun, meselenin oluumunu u ekilde anlatr: Gz balama (boyama), muhayyile kuvvetinde olan bir tesirdir. Bu eitten bir tesire sahip olan ahs (irade ve kast ile tm) muhayyile kuvvetlerine ynelerek hayaller zerinde bir eit tasarruf ederek faaliyette bulunur. MaksadI ne ise, ona gre hayal kuvvetleri zerine trl trl hayaletler, karaltlar ve sretler ilk eder. Sonra bunlar (ve nefsinde meydana getirdii evham ve haylt) his zerinde messir olan kendi nefsi kuvveti sayesinde seyircilerin duyularna indirir. (Rhi gc ve muhayyile kuvvetiyle nce kendisinde meydana getirdii tasavvurlar ve tahayylleri sonra muhatabna telkin eder.) Seyirciler bunlar sanki hrite imi gibi grrler. Halbki ortada (ve d lemde) hibir ey yoktur. Mesel, bazlarnn birtakm baheler, nehirler ve saraylar grdkleri (veya gsterdikleri) nakledilir. Hakbki ortada byle bir ey yoktur. Filozoflar buna aveze veya abeze (gz baclk, gz boyamak, em-bend) ismini verirler. El abukluuna dayanan aldatmalara ve artmalara ise hiffet-i yed ve hokkabazlk derler. Bkz. bn Haldun, a.g.e., II, s. 1181. Sleyman Uluda, gz boyama (abeze)nin olduka yeni olan illusionla ayn ey olduuna atf yaparak unlar sylemektedir: lham ve tahyil, yani bir vehim ve hayal meydana getirme, muhataba olmayan bir eyi varm gibi gsterme, olan gstermeme veya olduundan baka trl gsterme hadisesine bugn illusion, bu ii yapanlara illizyonist, denilmektedir ki, el abukluu ve gz boyama denilen ey de budur. (bn Haldun, a.g.e., II, s. 1191.) Ancak kanaatimizce burada her ne kadar ekl bir benzerlik gzkse bile, yine de bu iki meselenin ayn ey olup olmad, her iki boyutuyla da iyice aratrlp, bunun neticesinde bir karara varlmas gerekmektedir.
324 323

322

Tertbul-Ulm, s. 112.

172

gelecekteki gip olan eylere muttal olmak, insanlar ynlendirmek ve onlar zerinde bask kurmaktr.325 Buna gre gz boyama ilminin; herhangi bir eyi olduu hakkatten daha bakaym gibi gstermeyi amalad ve bylece insanlar aldatt iin; cifr ilminin de, harflere rakamlar verilmek sretiyle, Allaha it olan gayb bilme yetkisinin insanlar vastasyla kullanlmak istendii gerekesiyle haram klnm ilimler olarak grld anlalmaktadr. B- Din Hkm Bakmndan limlerin Snflandrlmas Giri ksmnda bahsettiimiz gibi ilimleri, ok genel anlamda olmak zere, Allhn ilminin yaratlmlar planndaki toplu belirti ve gstergeleri zerinde aratrma ve dnme neticesinde teorik ve pratik baz sonular kararak, bunlar isimlendirme ameliyesi olarak ele aldmz zaman, dni, gayr-i din ya da er, gayr-i er gibi belirli bir farkllatrmaya iret eden tanmlamalarn ok da doru olmad grlecektir. nk bu lem Alln ilminin bir tecellsidir; bu lem zerinde ilim adna ortaya konulan tm abalar da bunu anlamaya yneliktir. Dolaysyla buradan ne elde edilirse, Alla ait bir bilgi ya da deerin ortaya karlmas olacaktr ki, bunun dni olan veya dni olmayan bahismevz olmayacaktr. Bu adan bakld zaman Kuran, hadis, fkh ve akid ilmi gibi ilimler ne kadar dni ya da er ise, fizik, kimya, biyoloji, felsefe ve matematik ilmi gibi ilimler de en az onlar kadar dni ya da er olacaktr. Ancak slm dnce tarihinin seyri ierisinde, eitli kriterlere dayal olarak ilimlerin tedvn ve tasnfe tbi tutulmalar meselesini, ilimlerin alglanma biimlerine dayal tarih koullarla birlikte dikkate aldmz zaman bu tr yaklamlarn ve buna bal ayrtrmalarn yaplageldii grlecektir. Bu manada, Gazlden nce ilimlerle ilgili yaplan deerlendirmelerde dni olan-dni olmayan eklindeki bir ayrm pek fazla gze arpmaz. rnein, Knd, Farbi, Harizmi ve bn Sin gibi filozof limlerin ilimlere yaklamlarnda byle bir

325

A.g.e., s. 113.

173

ayrm sz konusu deildir.326 Ancak byle bir ayrm fikrinin Gazlde varolduu grlmektedir. Onun, bu manada yapm olduu deerlendirmede esas ald lt dnin caplar erevesinde toplumun gereksinimleridir. Buna gre toplumun ihtiyalarn da dikkate alan Gazl, dni ncelik bakmndan elde edilmesi gereken ilimleri farz, vacip, mstehap, mbah, mekrh veya haram gibi er hkmler ad altnda deerlendirmektedir.327 imdi ayrntlarna gireceimiz Saaklzdenin, ilimleri bu balamda ele alma ekli de Gazlnin bir devam niteliindedir. Buna gre Saaklzde, Tertbul-Ulmda, ilimlerin hkmleri bal altnda bu meseleyi ele alr ve konuyla ilgili gerekli deerlendirmeyi de burada yapar. ncelikle o, bn Nceym ve Zerncye atfta bulunarak, snflandrmaya konu tekil eden er hkmleri farz ayn, farz kifye, vacip, mendp, haram, mekrh ve mbah olarak ifade eder.328 Yani bu hkmler, herhangi bir mkellefin, gerek ilm, gerekse davran bakmndan elde etmesi veya terketmesi gereken tutum ve davrannn er veya dni perspektiften ifade edili biimidir. Saaklzde, bu hkmlerin neler olduunu zikrettikten sonra, tahsil edilmesi gereken ilimleri, er hkmleriyle birlikte ele alarak unlar syler: Derim ki, mkellef zerine hereyden nce ilimlerin en mhimi farz ayn olan ilimlerdir; bunlar tevhd ve sfatlar ilmidir. Bundan sonra, ahlki farzalar ve haramlarn neler olduunu bilmek de farz ayndr. Ayrca kii bul ana ulat zaman, baz vakitler iin farz olan namaz ve oru ibadeti gibi ibadetleri bilmesi de farz ayndr. Bundan sonra farz kifye gelir; sonra ilimlerin mstehaplar vs. gelir. Allahn izniyle bunlarn ayrntsn reneceksin. limlerin tahsilinde bu tertp farz

klnmtr. Her kim bu sralamada hata yaparsa, o kii zulmetmi olur ki, Allah

Bkz.Knd, Risle f Kemmiyyeti Ktbi Aristu ve Ma Yuhtac leyhi fi Tahsilil-Felsefe (Aristotelesin Kitaplarnn Says zerine), Felsef Risleler, ev. Mahmut Kaya, z Yaynclk, stanbul 1994, s. 153, 154 vd.; Bayraktar, a.g.e., s. 137, 138 vd.; Farb, Tenbh ala Seblis-Saade, s. 52; hsul-Ulm, s. 8, 9 vd.; Harizm, Ebu Abdullah Muhammed b. Ahmed b. Yusuf el- Ktip, Meftihul- Ulm, nr. brahim el-Ebyr, Beyrut 1989, s. 15, 16 vd.; bn Sin, Fi Aksmil-UlmilAkliyye, Tisa-Resil, e-eyh Muhyid-Dn Sabril-Kurd, Kurdistnl-Ilmiyye, trz., s. 229, 230 vd.; Ali Uur, bn Sinnn limler Tasnifi, Uluslararas bn Sin Sempozyumu, Babakanlk Basmevi, Ankara 1984, s. 444.
327 328

326

Gazl, hy, I, s. 43, 44 vd.

Tertbul-Ulm, s. 89. Ayrca bkz. Zernc, a.g.e., s. 3; Zeynl-bidn b. brahim bn Nceym, el-Ebh ven-Nezir al Mezhebi Eb Hanfetin-Nmn, Kahire 1387 h., s. 379.

174

zalimleri kurtulua erdirmez.329 Mellif, burada baz ilimleri, ilgili olduu er hkmle birlikte deerlendirerek farz ayn, farz kifye ve mstehap olan hkmleri zikretmi; ancak onun yukardaki ifadelerini de dikkate alarak er hkmlerle ilgili u sralamay yapabiliriz: Farz ayn, farz kifaye, vcip, mstehap, mundp, mbah, mekrh ve haram hkm gibi er hkmler. Saaklzde, er hkm bakmndan ilimleri, ilmin mluma bal olduu330 hkmnden hareketle, toplumun artlar ve ihtiyaclar dorultusunda bir snflandrmaya tab tutar. Yani burada elde edilmesi veya terk edilmesi gereken ilimlerdeki ncelik srasn, dni olan veya dni olmayan ayrm yaplmakszn, kiinin iinde bulunduu bireysel ve toplumsal koullar ve ihtiyaclar belirlemektedir. Mellifin bu konuyla ilgili grleri yledir: lmin hkmnn, mlumun hkm gibi olduunu bil! nk mlum, bir farz, vcip veya snnet ise, onun bilgisini elde etmek de o ekildedir. Mlumun ilme bal olduu hussunda kayt koyduk. Zira burada ilim ve mlum arasnda uygunluk olmazsa, ilmin hkm, mlumun hkm olmaz. Mesel, kraat hatasndan korunacak kadar Kurn tecvdini bilmek farz ayndr. Tecvd ilminin tamamn elde etmek farz ayn deil, farz kifyedir. nk Kuran tecvdi, tecvd ilmini bilmeye bal deildir. Dier yandan mlum, kat olarak haram ya da tahrmen veya tenzhen mekrh ise ve herhangi bir kiinin ona dme tehlikesi yoksa, onun bilgisini elde etmenin hkm de, o ekildedir. Bu nedenle Nesef; Allahn, onlar kendilerine zarar verecek ve fayda vermeyecek eyleri reniyorlar331 eklindeki beynnn, kiiyi sapkla sevkeden felsefe ve sihir ilmi gibi ilimlerden kanmann vcip olduunu sylemektedir.332 Buna gre ihtiyalar dorultusunda, elde edilmesi veya kanlmas gereken ilim farz, vacip, mendp, mbah, mekrh veya haram ise, bu ilmi elde etmek veya ondan kanmak da, ilgili er hkm muvcehesinde deerlendirilmektedir. rnein kiinin iinde bulunduu koullara gre dni pratikleri yerine getirecek kadaryla temel din bilgileri renmesi onun zerine farz iken; mellifin ifadesiyle, kiinin, herhangi bir beldede yaygnlamam olduu iin felsefe ve sihir ilmini renmeye almas ise
329 330 331 332

Tertbul-Ulm, s. 89-90. A.g.e., s. 90. 2/Bakara, 102. Tertbul-Ulm, s. 90-91.

175

haramdr. nk o toplumda yaayan insanlarn, bu ilimlerden gelebilecek zararlara marz kalmas sz konusu deildir. Dier ilimler veya bilgilerin deerlendirilmesi de bu erevede olmaktadr. Bununla birlikte Saaklzde, kiinin haram veya mekrh olan eylere dme riski varsa, bunlardan korunmas iin bu trl bilgileri renmesi gerektiini ifade etmektedir. Buna gre kii, ayet kesin olarak harama ya da tahrmen veya tenzhen mekrha dme tehlikesi ierisindeyse, bu kii zerine; birinciden kanma yolunu renmesi farz, ikinciden kanma yolunu renmesi vcip, ncden kanma yolunu renmesi ise, mstehaptr. nk birinciden kanmak farz; ikinciden kanmak vcip ve ncden kanmak ise, mstehaptr. Bir eyden kanmann yolunu bilmek, bu eyin zatn bilmeye bal olmasayd diyen Saaklzde, szlerini yle srdrr: Zernc, ahlk haramlarn beyn hussunda, onun ve zddnn ilmini bilmeden, ondan kanmak mmkn deildir. Onun bilgisi, her insan iin farzdr333, demezdi334. Mellif, meseleyi daha belirgin hale getirmek iin baz ilimler zerinde rnekler vererek unlar syler: lknce olann, yani kesin olarak haram olann bilgisini elde etmek farzdr. kincisinin bilgisini elde etmek vciptir. ncsnn bilgisini elde etmek ise, mstehaptr. Mesel, filozoflar ve sihirbazlar arasna den bir kii, sihir yapmaktan veya felsefeye inanmaktan korkar. O halde bu kiinin, bunlardan uzak durmas iin felsefe ve sihir ilmini renmesi kendisi zerine farzdr. Ayn ekilde ticarete balayan bir kiinin ribya dme tehlikesi vardr. O halde, o kii zerine ribdan kanma yolunu bilmesi farzdr. Bu ise, ribnn kendisini bilmeye baldr. Ayn bunlarda olduu gibi, herhangi bir ie balayan her kii, o konuda haram ve mekrhlara dmekten korkar.335 O halde bu kiinin, bunlardan gelebilecek tehlikelerden korunmak ve bunlarla mcadele edebilmek iin, bu haram veya mekrhlarn bilgisini elde etmesi gerekmektedir.

333 334 335

Zernc, a.g.e., s. 4. Tertbul-Ulm, s. 91. A.g.e., s. 92.

176

Saaklzde, herhangi bir kiinin, haram veya mekrhlara dme tehlikesi ierisinde olduu zaman, bu tehlikelerden gelebilecek er zararlardan korunmak iin, ilgili kiinin bu bilgileri renmesi gerektiini ifade etmiti. Burada zikredilen haram veya mekrhlar ve bunlarn bilgisini elde etme meselesi, daha ziyade ahs bir nitelik tamaktayd. Mellif, bu balamda cereyn eden tartmay, bir de ahslikten kurtararak, toplumsal bir zemine kaydrr. Yani toplumun ounun veya tamamnn, haram veya mekrhlara dme tehlikesi varsa, bu durumda er hkmn ne olaca meselesini gndeme getirerek unlar syler: Herhangi bir beldedeki insanlarn ounun haram veya mekrhlara dme tehlikesi varsa, bu kiilerden; tenzhi yada tahrmi olarak mekrhlara veya haramlara dme ihtimli olmayanlar zerine, bunlarn bilgisini elde etmek, farz kifye, vcibi kifye veya mstehab kifyedir. Bu insanlardan, haram veya mekrhlara dme ihtimali olanlar zerine ise, bunlarn bilgisini elde etmek farz ayn, vcibi ayn veya mstehab ayndr. Yine her hangi bir beldede yaayan insanlardan bir ksm, haram veya mekrhlar biliyorlarsa, haram veya mekrhlara dme tehlikesi olmayan bu kiiler zerine, bu bilgileri elde etme mkellefiyeti domaz; ancak haram veya mekrhlara dme tehlikesi olan kiiler zerine ise, bu bilgileri elde etme mkellefiyeti ortaya kar. ayet belde halknn tamam, bu haram ya da mekrhlar bilmiyorsa, bunlar; farz ve vcibi terk ettikleri iin gnahkr, mstehab terk ettikleri iin ise, hataldrlar. Mesel, her hangi bir belde halkndan ou ticarete balamsa, ticar haramlar ve ondan kanma yollarn bilmek; ticaret yapanlar zerine farz ayn, ticaret yapmayanlar zerine ise farz kifyedir. Bu beldede, ticaretle uraan ya da uramayanlardan her hangi birisi bu bilme iini yerine getirirse; burada er ykmllk, ticaret yapmayanlar zerinden derken, ticaret yapanlar zerinden dmez. nk onlar, ticaret yaptklar iin her biri zerine haram ya da mekrhlar bilmek faz ayndr.336 Btn bu izahlardan anlaldna gre, er hkm bakmdan ilimleri snflandrma meselesinde temel perspektif dindir. Buna gre, dni bakmdan renilmesi gereken ilimler, farz, vacp, mstehap, mbah, mekrh, haram vs. hkmnde olan ilimler olarak sralanmaktadr. Bu sralamada farz, vacp, mstehap ve mbah hkmnde olan ilimler, bizzat dni yarar asndan elde edilmesi gereken
336

A.g.e., s. 92-93.

177

ilimler olarak tavsf edilmektedir. Buna mukbil mekrh ve haram hkmnde olan ilimler ise, dni bakmdan uzak durulmas gereken ilimler olarak ifade edilmektedir. Ancak, esasnda dnen uzak durulmas gereken, mekrh ve haram hkmnde olan bu ilimlerin; herhangi bir muhitte veya beldede yaylma ve insanlar fesada uratma tehlikesi varsa, bunlarn yol aaca muhtemel tehlikelerinden korunmak ve bunlarla mcadele etmek iin, yine bu ilimleri renmenin de, dni bakmdan farz, vacp veya mstehap hkmnde olduu anlalmaktadr. nk mellife gre, bu ilimleri ve meydana getirecei muhtemel zararlar bilmeden bunlarla mcadele etmek mmkn deildir. 1-Farz Hkmnde Olan ilimler Saaklzdeye gre farz, kulun, iinde bulunduu hal ile ilgili olarak Allahn, ona mkellef kld meseleleri bilmesidir ki bunlar, tikat, amel ve terk (kanmak) olmak zere ksmdr.337 Farz hkmn ifade eden bu mkellefiyetler, farz ayn ve farz kifye olmak zere ikiye ayrlmaktadr. a-Farz Ayn Saaklzdeye gre, hl ilmi de denilen farz ayn ilminin manas; kulun iinde bulunduu hl ile ilgili olarak, Allahn mkellef kld eylerin bilgisidir. Buna gre hal ilmi; mani meseleler ile birlikte, ahlk ve fiillere taalluk eden farz ve haram klnan hususlar bilmektir.338 Buna gre farz ayn ya da hal ilminin, itikdi, amel ve haram klnan meseleler olmak zere boyutunun var olduu anlalmaktadr. Kiinin dnen mkellef olduu hususlar da; ya tikdi, ya da amel alanlarla ilgili meselelerdir. Yine dnen kanlmas gereken meseleler, haram olan alanlarla ilgilidir. Buna gre, dni bakmdan tikdi, amel ve haram olan meselelerin bilgisini elde etmek farz ayn hkmnde deerlendirilmektedir. Bu bilgilerden, itikdi ve amel alanlarla ilgili olanlar, dni ya da er bir yaam iin gerekli olduu gibi, haram olan bilgilerin elde edilmesi de, bunlardan doacak zararlardan korunmak iin gereklidir ve bu nedenle bu bilgileri elde etmek farz ayn hkmnde

337 338

A.g.e., s. 95. Ayn yer.

178

kabul edilmitir. Mellif, hal ilmi olarak da ifade ettii farz ayn, bu ekilde tanmladktan sonra, bu hkm altnda zikredilen konularn neler olduunu incelemeye geer. Bu hususta o, Tatarhnye atf yaparak unlar sylemektedir: Herhangi bir insan kuluk vakti (gnein douu)ne ularsa, nazar ve istidllle, Allah sfatlaryla birlikte tanmas ve ehdetle ilgili iki cmleyi, manasyla birlikte renmesi gerekmektedir. Bu kii le vaktine ularsa, nce tahreti, sonra namaz renmesi gerekir. ayet yine bu kii Ramazan ayna ularsa, orucun keyfiyetini, onun if edili eklini ve onu bozan eyleri renmesi gerekir. Ayrca bu kii bir mal elde ederse, zektnn keyfiyetini ve onun nisap miktarn renmesi gerekir. ayet bu kii hacca gitmeye muktedir olursa, yolculuu, Mekkeyi, hac yaparken haram olan eyleri, hacc ile ilgili ileri ve bunlar yerli yerinde yapma konusunu renmesi gerekir. Farz ayn olan dier fiilleri bilmeye geite de durum bu ekildedir. Ancak, farz ayn hkmn oluturan ksmlardan terk etme (saknma) meselesine gelince, buradaki terk etmenin gereklilii, kiinin durumunda meydana gelen herhangi bir deiiklie gre olur. Sal yerinde olan herhangi bir insann, irkin eyler konumasnn ve kt eylere bakmasnn niin haram klndn anlamyor musun? Burada sar ve dilsizlerle ilgili herhangi bir ykmllk yoktur.339 Saaklzde, ne tr bilgi ya da amelin farz ayn hkm ierisinde telakk edilmesi gerektii meselesiyle ilgili, Tatarhnden yapm olduu bu atfla igili olarak baz ifadeleri tavzh etmek iin unlar syler: Onun, gnein douuna ularsa ifadesinin anlam, ocuun bul andan nce, Allah tanmasnn bir zorunluluk olmaddr. Yine onun, nazar ve istidllle ifadesinin anlam; kiinin, semvt ve arza, kendi nefsini de tatmin edecek ekilde bakp, gzel istidlller karmas gerektiidir. Burada kelm ehlinin delileri kastedilmiyor; nk kelm, farz ayn deil, farz kifyedir. Mnlaryla birlikte iki ehdet cmlesini renmesi gerekir sz zerinde durmak gerekir. nk, bu iki cmleyi renme zorunluluu yoktur. Bilakis bu iki cmlenin manasn ve ieriini her hangi bir yolla renmek de mmkndr. Ayrca, Neb (sav)in risletiyle birlikte, onun getirmi olduu btn hakkate inanmak, tikdn iindedir.340 Yani mellif, her hangi bir kii,

339 340

Ayn yer. A.g.e., s. 96.

179

Peygamberin risletine inand zaman, tikt ile ilgili olarak zikredilen hususlara da zaten inanmtr, demek istemektedir. Saaklzde konuyla ilgili aklamalarna yle devam eder: Onun, kii le vaktine ularsa, u, u vs. hususlar yapmas gerekir. szyle de, kii le vaktine ulamadka, ilimler hususunda mandan baka bir eyle mkellef olmad meselesi anlalmaktadr ki, bunun zerinde de durmak gerekir. nk Talmul-Meallimde; mkellef zerine, kendi halinde vki olan bilmesi farz klnd gibi, tevekkl, tvbe, hay ve rzdan gelen kalb halleri bilmesi de farz klnmtr.341 denilmektedir. Ve yine onun, farz ayn olan dier fiilleri bilmeye geite, bu ekildedir ifadesinin anlam ise, mesel kii, cnp olduu zaman, gusln keyfiyetini bilmesi gerektii gibi, evlendii zaman da, evlilik hukukunu bilmesi gerekmektedir. Onun, terketme (saknma)nin gereklilii, kiinin halinde meydana gelen herhangi bir deiiklikle olur beyannn anlam ise udur; herhangi birisi, ticarete balarsa riby terketmeyi ya da ondan saknmay renmesi gerekir. Ticaretle uraan bir kiinin ribdan saknmayla ilgili bu ilmi renme zorunluluu varken, ticaretle uramayanlarda bu zorunluluk yoktur. Bununla ilgili olarak Zernc yle demektedir: Herhangi bir eyle uraan herkese, ondaki haramlardan korunmay bilmesi farz klnmtr.342 Ayrca Snnin varlna, birliine ve mtevtir olan dier sfatlarna akl deliller getirmek de farz ayn hkmndedir.343 Grld gibi mellifin, er hkme gre yapm olduu ilm

snflandrmann ilki olan farz ayn hkm dnin, mni, amel ve saknlmas gereken ksmlaryla ilgili temel meseleleri iine almaktadr. mni ksmla ilgili olarak, Allahn sfatlaryla birlikte, varlnn da istidll olarak ortaya konmas gerektii anlalmaktadr. Yine bu hkmn, amel ksmyla ilgili olarak anlatlmak istenen de namaz, oru, zekt, hacc ve izdivc gibi dnin bilhassa fkh alanyla ilgili ksmlarnn renilmesi gerektii ifade edilmektedir. Dni bakmdan kanlmas gereken meselelerle ilgili olarak da kiinin, herhangi bir ile megul olma durumu sz konusu olduu zaman, burada ortaya kmas muhtemel haram veya mekrhlardan korunmak iin, yine bununla ilgili bilgileri renmesinin, kendisi zerine farz klnd anlatlmaktadr.
341 342 343

Zernc, a.g.e., s. 3. A.g.e., s. 3-4. Tertbul-Ulm, s. 96-97.

180

b-Farz Kifye Saaklzdeye gre farz kifye, dnya ve hiret hayat bakmndan, halkn tamamnn, ihtiya duyduu eyleri mutlak olarak yerine getirmesidir.344 Mellif, insanlarn, dnya ve hiret hayat bakmndan ihtiya duyduu meseleler olarak ifade ettii farz kifye hkmnn hangi ilimleri ihtiva ettii meselesini ise, Gazlye dayanarak ortaya koyar. Bu manada Gazlnin, hyda zikrettiine gre, farz kifye345 diye sze balayan Saaklzde, yle devam eder: Sahih kraatlarn ilmi, tefsir ve tecvd ilmi, sahih hadislerin ilmi ki, bunun hepsini ihta etmek zordur, hadislerin manalarnn ilmi, hadis usl ilmi, tasavvufun dndaki ahlk ilmi, fkh usl ilmi, kelm ilmi ki, burada kastedilen kelmn maksatlardr; bu da, kelmclarn muhtasar delillerle in ettii akdelerdir. Bunun iine dni zorunluluklardan olmayan, ehli snnetin zerinde icm ettii eyler dhildir.346 Ayrca, bidat ehlinin akdelerinin yayld her bir beldede, kelm ilmi ile uramak, farz kifyedir. Ancak bu ilmi renen kiide meziyet olmas gerekmektedir. Bunlardan birisi; kiiye herhangi bir phe rz olduu zaman, bunu ortadan kaldrmann kesintiye uramamas iin gl bir renme hrs. kinci meziyet ise; yine ilgili kiinin gl bir zekya sahip olmak gerekmektedir. nk, aklsz bir kii bidatlarn phelerinden kurtulma yollarn bilemeyebilir. Son olarak da; kiinin tabiatnda dindarlk ve istikmet olmal ve bylece bu kiinin ehvete malup olmamas gerekmektedir. nk fask bir kii, kk bir pheyle dinden soyutlanabilir; onu izle etmek iin hrs gstermez. Bilakis, ykmlln yknden kurtulmak iin bunu frsat bilir.347 Mellif, yine Gazl zerinden farz kifye hkmnde olan ilimleri saymaya devam ederek, unlar syler: Bu ilimler hesap ilmi, lgat metninin ilmi ve nahiv ilmidir. Nahivle kastedilen, hyda grecein gibi sarf ilminin kapsad manadr. nk o ikisi, yani lgat ve nahiv, Allhn kitab ve raslnn snnetini bilmek iin
344 345

A.g.e., s. 102.

Farz kifyeyi, dnya hayatn tanzim iin lzm olan ilimler olarak tanmlayan Gazlye gre bu ilimlerin kapsamna, hesap, tbb, renberlik, dokumaclk, dikicilik, siyset, lgat, nahiv, kraat ve mahric, tefsir, nsih ve mensh, usl fkh gibi ilimler girmektedir. Bkz. Gazl, hy, I, s. 48, 49 vd.
346 347

Tertbul-Ulm, s. 103. Ayrca bkz., Gazl, a.g.e., I, s. 50-51. Tertbul-Ulm, s. 153.

181

birer aratr. Diyorum ki; belat ilminin varlna deldet eden bu yorum da, farz kifyedir. Gazl nazarnda tbb ilmi348 farz kifye iken, cumhur nazarnda ise, mstehaptr.349 Demek ki buna gre, Kuran ilimlerden kraat, tefsir, tecvd ve hafzlk ilmi; hadis ilmi ile ilgili olarak ise, hadis metni ve manasnn ilmi ve hadis usl ilmi; tasavvuf ahlknn dndaki genel ahlk ilmi, fkh usl ilmi, nbvvet, hiret ve Allahn sfatlar gibi konular iine alan kelm ilmi, hesap, lgat, nahiv, belat, tbb ve sarf ilmi gibi ilimler farz kifye hkm ierisinde

deerlendirilmektedir. Mellif, Gazlnin bak asyla verdii farz kifye hkm ierisinde yer alan ilimleri sralarken tb ilmiyle ilgili olarak cumhrun aksine, Gazlnin yaklamn tercih ederek, szlerini yle srddr: Bana gre gerek udur ki, hastaln galip geldii herbir beldede tb ilmi, farz kifyedir. Yine diyorum ki, mantk ilmindeki delillerin konularnn da, farz kifye olmas gerekir. nk onlar, fkh uslnn ilkelerindendir. Bu nedenle baz kitaplarn bir blmnde bu ilim iin ayr bir blm bile ayrlmtr. Yine, mushaflarn yazm ilminin farz kifye olmas gerekir.350 Grld gibi tbb ilmine ilve olarak, mushaflarn yazm ve mantk ilminin baz blmlerinin de farz kifaye hkm ierisinde olduu anlalmaktadr. Ancak bu noktada, mantk ilmi zerinde biraz durmak gerekir. nk o, felsefe ve zellikle de metafiziin konularn iine alan felsefenin, kesin olarak haram olduuna hkmederken, mantk ilmi konusunda olduka msamahal, hatta tevikkr grnmektedir. Bu dorultuda mellif, mantk renmenin hkm eklinde mstakil bir ksm ayrr ve orada, bn Nceymin, Ebh da; felsefenin haram olduunu akladktan sonra, felsefeye mantk ilmini de dahil ettiini, nk mantk ilminin, felsefenin ilkelerinden olduunu ve dolaysyla, felsefe gibi mantk ilminin de haram olmas gerektii ynnde bir niyet tadn syleyerek, buna u ekilde tiraz eder: Onun bu gr salam deildir. nk, felsefe iinde yer alan hesap

Gazlnin tbb ilmini, farz kifaye hkmnde grmesi bir zarretten kaynaklanmaktadr. nk ona gre, bir memleketin tabbi olmazsa, hastalk oalr, insanlar iinden gcnden kalr, tkattan kesilir ve nihyet lme mahkm olur. Derdi veren Allah, dermann da vermitir. Kullarna, o devy bulacak kbiliyeti bahettii gibi, faydalanmalar iin sebebini de ortaya koymutur. Bu nedenle kr krne lme mahkm olmak doru olmaz. Gazl, a.g.e., I, s. 49.
349 350

348

Tertbul-Ulm, s. 103. A.g.e., s. 104.

182

ilmi, farz kifye hkmndedir. Ksaca, haram ierisinde yer alan bir ey haram deildir. Aksine harama gtren ey haramdr. kisi arasnda fark vardr; bu bilinsin!351 Saaklzdenin de ifade ettii gibi daha nce felsefenin, hesap, mantk, metafizik ve fizik olmak zere drt blme ayrld beyn edilmiti. Buna gre hesap ilmi, farz kifye hkm ierisinde yer alyorsa, ayn anlay dorultusunda, mantk ilminin de, bu hkm ierisinde yer almamas iin bir neden olmad grlecektir. Saaklzde yine, mantk ilminin dni bakmdan meryyetini glendirmek iin Gazlye atfta bulunarak, unlar syler: Yine derim ki, akl glendirmesi mantk ilminin faydalarndandr. Gazl, El-Munkzda, kl, cihdn leti olduu gibi; akl, dnin letidir. Akln glenmesi, klcn keskin olmas gibidir. Haram ilimlerde, akl glendirmek ciz deildir. nk onda zarar vardr. er ilimlerde ise, akln g kazanmasnda bir mahzur yoktur. nk onda korkulacak bir ey yoktur352 demektedir. Ben, akl glendirmenin mstehap olduunu dnyorum. Hatta Gazlnin aklad gibi akl, dnin bir leti olduu iin, farz kifye olduunu dnyorum. Aklsz olan, din ifsd eder.353 Ayrca, Ehli Snnetin zerinde icm ettii, dnin zarretinden olmayan akid konular da farz kifye hkmndedir. Bunlar, Kurnn yaratlml, Allhn, hirette grlmesi ve Neb (as)nin, meleklerden daha stn olmas gibi meselelerdir. Hatta bununla ilgili olarak, Aliyyl-Kr, erhul Fkhl- Ekber de, Sbknin bir eserinde yle dediini ifade etmektedir: nsan, yaam boyunca peygamberin, meleklerden stn olduunu aklna getirmese Allah, onu sorumlu tutmaz..354 2- Vcip Hkmnde Olan limler Saaklzde, er hkmler bakmndan ilimleri snflandrma sisteminde vcibe pek fazla yer ayrmaz. Mellif, bu hkm hem vcibi ayn hem de vcibi kifye eklinde isim olarak telaffuz etmi ve bu hkme mnhasr bir blm ayrm
351 352 353 354

A.g.e., s. 114. A.g.e., s. 114. A.g.e., s. 114-115. A.g.e., s. 101. Ayrca bkz. Kr, a.g.e., s. 214.

183

olsa da, bu hkm ierisinde hangi ilimlerin yer aldndan bahsetmez. Mellif, vcibi ayn ve vcibi kifye hkmn birlikte deerlendirdii blmde unlar sylemektedir: limlerden bir ksm vcibi ayn ilmidir ki bu, kiinin ahsnda vki olan vcipler ve tahrmen mekrhlar bilmesidir. Ayn ekilde ilimlerin bir blm de, vcibi kifye hkmnde olup bu ise, insanlarn genelinin halinde vki olan meselelerle ilgili olarak, vcip ve tahrmen mekrh olan eyleri bilmeleridir.355 Buna gre vcibi ayn hkm, ahs durumlarla ilgili olarak, kiinin dnen zorunlu olan eyleri yerine getirmek ve mekrh olan eylerden de kanmak iin, bu bilgileri elde etmesi gerektiini ortaya koymaktadr. Vcibi kifye hkm ise, yine dnen gerekli olan eyleri yerine getirmek, zararl olan meselelerden de kanmak iin, insanlarn genelini ilgilendiren hususlarn bilgisini elde etmek gerektiini ihtiv etmektedir. Mellif, yukarda da belirttiimiz gibi, bilginin hkm, mlumun hkmdr ad altnda zikrettii bir blmde, bilginin hkmnn, mlumun hkm gibi olduunu bil! nk, mlum olan ey, bir farz, vcip ya da snnet ise, onun bilgisi de yledir356 diyerek, herhangi er bir bilginin, bununla ilgili er hkm ifade ettiine dikkat ekmektedir. Buna gre o, dnen vcip saylan bir bilgiyi elde etmenin de, yine vcip hkmnde olduunu anlatmak istemektedir. Saaklzde, baka bir blmde de kiinin, dnen haram ya da mekrh saylan eylere dme riski olduu zaman, bunlardan korunmak iin, bu bilgileri elde etmesinin kendisi zerine er bir ykmllk olduunu ifade ederek, unlar syler: ayet kii, kesin olarak haram ya da tahrmen veya tenzhen mekrh olan eylere dme tehlikesi iindeyse, haramdan kanma yolunu renmesi ona farz; tahrmen mekrh olan eylerden kanmay renmesi, vcip; tenzhen mekrh olan eylerden kanmay renmesi ise, mstehaptr. nk birinciden kanmak farz, ikinciden kanmak vcip, ncden kanmak ise, mstehaptr. Yani kesin olarak haram olan eyin bilgisini elde etmek farz, tahrmen mekrh olan eyin bilgisini elde etmek vciptir.357

355 356 357

Tertbul-Ulm, s. 109. A.g.e., s. 90. A.g.e., s. 91.

184

3- Mendb Hkmnde Olan limler Saaklzdeye gre, mendp hkmnde olan ilimler unlardr: Bunlardan ilki, tasavvuf ilmidir ki, daha nce mellif, farz kifye hkmnde olan ilimleri sayarken, ahlk ilmini de bu hkm ierisinde deerlendirmi ve bu ilim iin, tasavvuf ilmi dndaki, ahlk ilmi358 ifadesini kullanmt. Ahlk ilminin, farz kifye hkm ierisinde ele alndn daha nce ifade etmitik; buradaki beyana gre de, tasavvuf ilminin mendp hkmnde olduu anlalmaktadr. Bundan baka, mendp hkm ierisinde yeralan ilimlerle ilgili olarak unlar sylememiz mmkn: Farz kifye hkmnde olan ilimlerin gerekliliklerini, bir yandan insanlar yerine getirirlerken, dier yandan bu ilimleri renmek; kiinin, snnetleri ve durumunda vki olan tenzh mekrhlar renmesi; Fetv kitaplarnn bazlarnda, kendisine duyulan ihtiya artt iin Farsay renmek. z olan kraatlar renmek de, mendptur. nk o, farz kifye hkmnde deildir.359 Bilindii gibi, mellif sahh kraatlarn renilmesini daha nce, farz kifye hkm ierisinde deerlendirmiti.360 Ayrca, konu kopukluu olmad zaman, sahih hadislerin dndaki hadisleri renmek;Ry tbir etmek mundbtur. nk Neb (as), kendisinin ve ashbnn rysn tbir etmitir.361 4- Mekrh Hkmnde Olan limler Saaklzde, mekrh olan er hkmle ilgili olarak, o, akln rezilliinden kaynaklanan kadn ak ve benzeri konularla ilgili iirlerdir. Bununla ilgili olarak Kadhn; iinde fsk, iki ve glmanlk ifadesi bulunan Arap iirlerini okumak, mekrhtur. nk o, fuhiyt ieren bir anmadr,362 demektedir. Bu aklamaya gre mellif, mekrhu fuhiyta sevkeden, meryyet d iirler olarak telakk etmektedir.

358 359 360 361 362

A.g.e., s. 102. A.g.e., s. 109-110. A.g.e., s. 102. A.g.e., s. 110. A.g.e., s. 117.

185

Mellif, bundan sonra Kadhnn ifadesine aklk getirmek iin unlar syler: Kadhnn, o mekruhtur sznn zerine; ayet kii, iri algl okursa haram, algsz okursa mekrh olur eklinde kayt dmek gerekir. nk iri algl okumak haramdr. hyda zikredildii gibi, iri alg eliinde okumak, harama giden ehveti tahrik eder ve oraya sevk eder; harama sevk eden ey, haramdr.363 Mellif, mekrh hkmnde olan ilimlerle ilgili olarak sadece, kiiyi ehvete srkleyen irlere mnhasr klmaktadr. 5- Haram Hkmnde Olan limler Saaklzdenin, er hkm bakmndan ilimleri snflandrmas balamnda ortaya koyduu bir dier kategori ise, haram hkmnde olan ilimlerdir. Mellife gre haram, herhangi bir insann normal yaamnda vki olmayan, dolaysyla, insanlarn ounun yaamnda da yer etmesinden korkulmayan, ancak dnen yasak olan bir ilimdir. Bu, yaygnlamam olan herhangi bir lkede felsefe ve sihir ilmi renmektir ki, insanlarn ounun buna dmesinden korkulmaz.364 Mellif burada, esasen z tibariyle, dnen zararl olan felsefe ve sihir ilmi; herhangi bir beldede, eer yaygnlamam ve bu nedenle de, bunlardan korunmak veya gelebilecek tehlikeleri savunmak iin ortada herhangi bir gereke de yoksa, bu ilimlerle megl olmann haram olduunu anlatmak istemektedir. Aksi halde bu ilimler, yaygnlk kazanm ve toplum nezdinde dnen tehlikeli bir hal almsa, bu ilimlerin ortaya koyduu zararlardan korunmak iin, bunlarn bilgisini elde etmeye almak dni bakmdan farz ayn hkmndedir.365 Mellif, eran haram hkmnde olan ilimleri saymaya kelm ilmi zerinden devam ederek, unlar syler: Kelm ilmini derinlemesine, delilleriyle birlikte elde etmek de haramdr. Akdeleri if olmam bir lkede slmi sapk frkalarn ve filozoflarn mcadelelerini renmeye almak da, buna dahildir. Ayrca, baz rislelere gre, felek teekkllerle sfl olaylar zerine delil getirme olarak bilinen

363 364 365

A.g.e., s. 118. Ayrca bkz. Gazl, hy, II, s. 701,702 vd. Tertbul-Ulm, s. 111. A.g.e., s. 92.

186

yldzlarn ahkm ilmiyle megl olmak da haramdr.366 Mellif, kelm ilminde derinlemeden ne anladn, bu ilmi inceledii blmde de ele alarak, burada da yine, kelm ilminde derinlemenin; felsef, kelmi veya dier sapk frkalar arasnda cereyn eden mnkaa ve mcadelelerin bilgisini elde etmek olduunu ifade etmektedir.367 Ayrca filozoflarn vazettii ve namelerden bahseden msk ilmi, insanlarn gzn boyama ve onlar aldatmaya dayal olan gz boyama ilmi, harflerin muhtelif terkbiyle oluan cifr veya harf ilmi ve sihir ve tlsm ilmi gibi ilimler de haram hkmndedir.368 6- Mbah Hkmnde Olan limler Saaklzde, mbah hkmnde olan ilimler hakknda olduka ksa bir blm ayrr ve burada mbah hkmnde sayd birka ilim dal ile bu fasl kapatr. Onun, mbah grd ilimler unlardr: Bu ilimler, iinde fsk ifadeleri bulunmayan, aksine da, vatan ve ayrlk konusu gibi mbah olan konular iine alan ir vs. ilimlerdir. Ayn ekilde geometri ve trihi bilgilere benzer eyler renmek de, mbahtr.369 Mellifin bu ifadelerinden, dnen mer konular ihtiv eden ir ilmi ile birlikte, geometri ve tarih ilminin, mbah hkmnde olan ilimler olduu anlalmaktadr. Btn bu aklamalardan anlalabilecei gibi Saaklzde, ilimleri er hkmleri bakmndan aratrrken en temel bavuru kayna Gazldir. Hemen her hkmle ilgili aklamada Gazlnin varl hep nplandadr. Ondan baka Zernci, bn Nceym, Nesef, Tatarhni, Aliyyl-Kri, Subk ve Kadhan gibi limlerin izlerine rastlamak da mmkn. Ancak bunlardan hibirisi mellif zerinde, Gazlnin etkisi kadar byk bir etki brakmamtr.

366 367 368 369

A.g.e., s. 111. A.g.e., s. 146, 152, 153. A.g.e., s. 112, 113. A.g.e., s. 116.

187

C- Eitim Ve retim Dzeyi Bakmndan limlerin Snflar Saaklzde bu blmde ilimleri, tahsil etme dzeyi bakmndan bir snflandrmaya tbi tutmaktadr. Buradaki snflandrmada, tahsil dzeyini belirleyen kriterler ise; kiinin ya seviyesi, anlama ve kavrama yetenei, eitim bakmndan gelimilik durumu ve ilimlerin karakteristik zellikleri gibi ada pedagojik eitim sistemlerinde de nemle zerinde durulan muhtelif hususlardr.370 Yani bu snflandrma mellif; kiinin bireysel farkllklar dikkate alnmak sretiyle hangi yata, ne tr ilimleri, hangi dzeyde tahsl etmesi gerektii ile ilgili bir bak as ortaya koymaktadr. Bu snflandrmaya gre rencinin, ilimleri, eitim ve retim dzeyine uygun olarak, daha kolay olan ilimlerden zor olanna veya daha basit seviyelerden daha derin ve karmak alanlarna doru, belirli bir tertb ierisinde tahsl etmesi gerekmektedir. Saaklzdeye gre bu sre ve verilen eitim u ekilde olmaldr: Eitime yeni balayan birine, anlayabilecei oranda man telkni yaplr. Eer bu kii, bir ocuk ise, okuyuu dzgn olan bir hocadan, bitirinceye kadar Kuran renimi yaptrlr. Bundan sonra, man ve ehli snnet akidiyle birlikte, farz miktar namaz ve ahlk ilmi retilir. Muhammed Birgivnin, erRisletet- Turkiyye isimli eseri, btn bunlar beyn etme konusunda gvenilir bir eserdir. Bu eser, Arap olmayp da, eitime yeni balayanlar iin ok isabetlidir. Yine ayet bu kii Arap deilse, Lgat- bn Feriteyi renmesi ve onu ezberlemesi salanr.371 Demek ki mellife gre, eitim ve retime yeni balayan birisine, man telkni yapldktan sonra, srasyla Kuran renimi, man ve ehl-i snnet akidi, farz miktar namaz bilgisi ve ahlk ilmi eitiminin verilmesi gerekmektedir. Mellif, mbted dzeydeki bir renci iin yukardaki srecin takibedilmesi gerektiini tavsiye ettikten sonra sz, bul ana gelmi olan rencilere getirerek unlar syler: Eer bu kii, bul ana gelmise, man telkni yapldktan sonra anlayaca oranda Ftiha ile birlikte ksa sreleri renmesi temin edilir. Daha sonra srasyla, er-Rislett-Turkiyye veya buna mukbil bir eseri, Kurann tamamn ve Lgat- bn Feriteyi renmesi veya ezberlemesi emredilir. Lgat- bn Feriteden
Bu hususlarn neler olduu bir sonraki lim Tahslinde Uyulmas Gereken Eitsel lkeler ksmnda daha detayl olarak ele alnacaktr.
371 370

Tertbul-Ulm, s. 209.

188

sonra, bu kiinin ocuk veya yetikin olmasna baklmakszn, srasyla sarf, nahiv, ilimlerin ahkm, mantk, mnzara, kelm, men, usl- fkh ve fkh ilmini renmesi emredilir.372 Buna gre akl bli ana gelen bir renciye ise mellif, namazn ifsna ynelik bir dnce olsa gerek, Ftiha sresiyle birlikte baz ksa srelerin retilmesini tavsiye etmektedir. Ayrca o, Kurann tamamnn retilmesine ilave olarak, bahsetmi olduu kitaplarn tahsili ve mtekiben,

ilkevvela sarf, nahiv ve mantk ilmi gibi let ilimlerini, ardndan da mnzara, kelm ve fkh ilmi gibi temel ilimlerin retilmesi gerektiini ifade etmektedir. Saaklzde, talebenin bul anda tahsl etmesi gereken ilimleri de bylece ifade ettikten sonra, bu ilimlerdeki bilgi seviyesinin ne olduunu ve bu dorultuda hangi eserlerin takib edilmesi gerektiini u szlerle anlatr: Ben fkh ilmi ile, Muhtasarul-Kudrde olduu gibi delilsiz olarak, sadece amel hkmlerin bilgisini kastetmiyorum. Aksine, el-Hidyenin ierdii gibi, onu delilleriyle birlikte renmeyi kastediyorum. Ahkm ilmi ile ilgili olarak, Muhtasarul-Kudr veya onun mukbili bir eseri, sarf ve nahiv ilminden sonra renmek mmkn. Usl- fkh ilminin kidelerini bilmek ancak, el-Hidye gibi eserlerle mmkndr. Kelm ilmi ile de, sadece tikad meseleleri kastetmiyorum. Aksine Maksdul-Felsifede olduu gibi cevher, raz ve delilleriyle birlikte, muhlif gruplara cevaplarn verildii tikad meseleri kastediyorum.373 Mellif, sralamasnn sonuna ise er ilimlerden hadis ve tefsir ilimlerine ilve olarak hesab, hendese ve heyet ilmi gibi kendi ifadesiyle, dier baz faydal ilimleri koyar ve fasl u cmlelerle bitirir: Bunlardan sonra renci, srasyla usl hads ve hem rivyet hem de diryet bakmndan olmak zere hads ve tefsir ilmini elde etmesi gerekmektedir. Tecvd, kraat ve mushaflarn yazm ilmi gibi ilimlere gelince, talebe bunlar tefsir ilminden nce gc yettii oranda renmesi gerekir. Ayrca hesb, hendese, heyet ve arz ilmine gelince talebe, bunlar da, ne zaman gc yeterse, o zaman tahsl edebilir. Ancak talebe, hesb ilminin renimini, ahkm ilminin ve zellikle de feriz ilminin nne almas gerekir.374 Demek ki, mellifin bu ifadelerine gre, dni ilimlerden hads ilmi ve tefsir ilminin en son srada
372 373 374

A.g.e., s. 210. Ayn yer. Ayn yer.

189

yer ald grlmektedir. Tecvd, kraat ve mushaflarn yazm ilmi gibi ilimlerin ise, tefsir ilminden nce olmas, bu ilimlerin tefsir ilmi iin birer vsta veya giri ilmi hviyetinde grld anlalmaktadr. Ayrca hesb ilminin, feriz ilminden nceye alnmas, feriz ilminde yeralan verset meselelerindeki hesaplamalar iin yine bir let veya yardmc ilim hviyeti deerlendirildii anlalmaktadr. Mellif, ilimlerdeki tahsil srecini ve bu srete katedilen mesafe neticesinde elde edilen ilim seviyelerini belirli kategorilere ayrr. Buna gre herbir ilim dzeyini ifade eden bir tanmlama vardr ki bunlar, daha alt seviyeden daha yukarya doru, iktisr, iktisd ve istiks dzeyleridir. Bu seviyeleri gnmze, balang, orta ve ileri dzey eklinde evirmemiz de mmkn. Hatta bu sralamay, tatbikedilen eitim, retim anlaylar bakmndan gnmzde, ilkretim, orta retim ve yksek retim eklinde okumamz da mmkn. imdi, belirli bir tahsl seviyesini ifade eden bu ksmlarn ieriine daha yakndan bakalm. 1-limlerin ktisr veya lkretim Dzeyi Saaklzde, ilimlerin tahsilinde belirli bir seviyeyi ifade eden, iktisr, iktisd ve istiks kavramlarnn hibirisiyle ilgili olarak herhangi bir tanmlama vermez. Yani, bu seviyelerin lgav olarak ne anlama geldii ile ilgili bir izh yoktur. Ancak, onun her ilm seviye iin verdii rnekler ve bunlar zerine yapt aklamalardan, bu kavramlarn genel olarak ne anlama geldiini ve hangi dzeyi ifade ettiini anlamamz mmkn olmaktadr. O bakmdan, bu ilm seviyelerden ilki olan iktisr kavramn genel olarak herhangi bir ilim dalnn, balang, ilk aama veya ilkretim dzeyi olarak ifade etmek mmkn. Mellifin, Gazlden hareketle tefsr, hads, fkh ve kelm ilmi gibi baz ilimler erevesinde ortaya koyduu iktisr dzeyinin kapsam hakknda biraz bilgi verecek olursak; ona gre Tefsr ilminde iktisar, Kurann bir misli byklnde olan bir eserin tedrs edilmesidir ki bu, Ali el-Vahid en-Neysabrnin el-Vecz adl tefsiri gibi bir eserdir. Hads ilminde iktisr dzeyi, hads ilmine vkf olan bir kiinin dzeltmesi ve gerektii zaman bulup, alabilecek miktarda Buhr ve Mslimi tahsl etmektir. Ne rvlerin isimlerini ne de hads metinlerini ezberlemeye lzum yoktur. Fkh ilminde iktisr dzeyi ise, shkul-Mzennin Muhtasarul-Mzen

190

adl eserinin ihtiv ettii bilgileri okumaktr. Kelm ilminde iktisr dzeyine gelince, seleften nakledilen ehli snnet akidini, delillere girmeksizin renmektir ki o da, hynn Kavidl Akid ksmdr.375 Mellif, Gazlden iktibs ettii bu grleri biraz daha ama kbilinden olsa gerek, metin zerinde baz yorumlar yaparak unlar syler: Bu beyndan ortaya kt ki, tefsr ilmiyle ilgili olarak, Kurann bir misliyle kastedilen, iktisr seviyesinin balang ksmdr. ktisr seviyesinin biti ksm ise, Kurann katna kadar ular. imdi bu aklamaya gre, iktisd mertebesinin balang ve biti ksmlarnn ne kadar olduu mukyese edilsin. Ayn ekilde Gazl, Kuran nazmn bilme konusundaki mertebeler hakknda herhangi bir gr ortaya koymamtr. Muhtemelen bu ilmin iktisr seviyesi, sm krat ve Hafs rivyeti gibi, mehr iki imamdan birinin mteber rivyetini bilmektir.376 Fkh ilmi konusunda iktisar seviyesi ise, Hanef mezhebine it bir eser olan, Muhammed Cfer el-Kudrnin Muhtasarul-Kudr sini tahsl etmektir.377 Saaklzde, ilimlerin iktisr seviyesini belirleme sadedinde, tefsr, hads, fkh ve kelm ilmi olmak zere, drt ilim dalnda Gazlyi tkib ederek, bu seviyenin ilm snrlarn ortaya koymaktadr. Ancak o, ilimlerdeki iktisr seviyesinin snrlarn aratrrken bu drt ilim kadrosuyla iktif etmez. rnein bir nceki pararafta, Gazlnin grlerine ilave olarak Kurann kraat konusunda da iktisar dzeyini beyn etmiti. Mellif bunlara, belgat, mantk ve nahiv ilmini de ilve ederek, szlerini yle srdrr: Belgat ilminin iktisr seviyesi muhtemelen, elKazvinnin Telhsul-Mifth fil-Men vel-Beyn gibi bir eseri tahsl etmektir. Mantk ilminde bu seviye, Hsm Ktnin erhiyle birlikte, Ebhernin sgcsi; nahiv ilminde ise Ebul-Kasm Crullah ez-Zemahernin el-Enmzeci gibi bir eseri tahsil etmektir. Ksaca, herbir ilmin iktisr seviyesi, zet olarak metinleri ihtiv eden bir eseri tahsl etmektir.378

375 376 377 378

A.g.e., s. 211-211. Ayrca bkz. Gazl, hy, I, s. 104. sm kraatn rivyet edenlerden birisi Hafs, dieri ise ubedir. Bkz. Chdil-Mukl, s. 115. Tertbul-Ulm, s. 213. A.g.e., s. 216.

191

2- limlerin ktisd veya Orta retim Dzeyi Saaklzdenin, ilimleri eitim ve retim dzeyi bakmndan snflandrma sisteminde ortaya koyduu bir dier kategori, iktisd, orta ya da orta retim seviyedir. Bu mertebe, balang seviyesine nazaran daha ileri bir mertebedir. Mellif, ilimlerin iktisr seviyesinde olduu gibi, burada da izinden gittii lim Gazldir. Bu dorultuda mellif, Gazlnin u grlerinin iktibas eder: Tefsr ilminde iktisd seviyesi, Kurann misli byklnde olan bir eseri tahsil etmektir ki bunun rnei de yine, Ali el-Vhid en-Nsabrnin el-Vast isimli eseridir. Hads ilminde ise bu seviye, Sahhayna ilve olarak, dier sahh msnedlerdeki hadsleri de tahsl etmektir. Fkh ilminde, Mzennin MuhtasarulMzensinin kat byklnde bir eseri tahsl etmektir.379 Kelm ilmine gelince, bunun iktisd dzeyi, bidatlarn mnzarasndan ve onlarn, avmn kalbine soktuu phelerinden koruyacak kadar, ehli snnetin inanlarn, akl ve nakl delillerle bilmektir. Bu ise, hydaki Kavidi-Akid kitabnn nc ksmna koyarak, bu konuya hasrettiimiz, el-ktisd fil-tikd isimli eserimizdir. Son zamanlarda mezhebler arasnda treyen hilfiyt380 ilmi ve bu hussta selef devrinde eine rastlanmayan uzun yaz, tasnf ve mcdelelere gelince; ldrc zehirden kaar gibi, bunlardan sakn ve bunlarn civrna bile yaklama! nk bu ilim, tedvisi olmayan bir hastalk gibidir. Gurur bahsinde fet ve tehlikelerini

379

Gazl byle bir eser iin, el-Bastin, el-Vast Minel-Mezheb adl eserini rnek olarak verir. Bkz. Gazl, hy, I, s. 104.

Bu ilim, mctehidlerin takip ettikleri usl ve gr farkllklarna bal olarak ortaya km bir ilimdir. Mesel bir mctehid istinbt vch ve ekillerinden bir ey ortaya koysa ve bunu kendi gr haline getirse, bir baka mctehid, bir baka vech ve sebeple, onu nakzedip onun sz ve yaklamna uymayan bir baka ictihadda bulunabilmekteydi. Her iki gr benimseyen taraftarlarn da bunlara elik etmesiyle gr ayrlklar ve bu erevede oluan mnakaalar ortaya kmtr. Peinden gittii imamn mezhebinin shhatini gstermek iin, btn mezhep mensuplar ve mukallidler arasnda mnazaralar cereyan etmitir. Mezhep mensuplarnn her biri bu esaslar ve usulleri taklid ve temessk ettii mezhebin lehinde ve dier mezhebin aleyhinde delil olarak kullanyor ve bu mnakaalar, er meselelerin tmnde, fkhtaki btn bahislerde uygulanyordu. Bazen f ile Mlik arasnda ihtilaf vuku geliyor, Eb Hanfe bunlardan birine muvafakat ediyor; bazen Eb Hanfe ile Mlik arasnda ihtilaf ortaya kyor, f bunlardan birini desdekliyor; bazen de f ile Eb Hanfe arasnda ihtilaf cereyan ediyor ve Mlik bunlardan birini tutuyordu. Bu mnzaralarda, daha ziyade drt imamn mezheplerindeki hkmlerin istinad ettii usulleri, delilleri ve kaynaklar aklanyor, ihtilaflarn meneleri ve ictihadlarn mahalleri ortaya seriliyordu. te bu ilmin ortaya k sreci genel olarak bu ekildedir. Bkz., Gazli, hy, I, s. 109, 110 vd., bn Haldun, a.g.e., II, 1069-1070; Takprlzde, a.g.e., I, s. 247.

380

192

aklayacamz gibi bu ilim fakihleri, taassubla beraber, benlik ve vnmeye srkleyen bir ilimdir.381 Mellif burada da tefsr, hads, fkh, kelm ilmi ve hatta bir nceki blme bir ilveyle, hilfiyat ilmi konusunda, bu ilimlerin tahsli bakmnda iktisd mertebesinin neyi ifade ettiini Gazlye dayal olarak ortaya koymaktadr. Ancak o, burada da bu ilm mertebeyi aklarken, Gazlnin ortaya koyduu ilim says ile yetinmez ve bunu daha da geniletir. Mellifin, ilve ettii ilimler ve bunlarn kapsam yledir: Kraat ilminin iktisd derecesi, mehr imamlarn mtevtir kraatlarnn hepsini bilmektir.382 Belgat ilmine gelince, bunun iktisd derecesi ise, Kazvinnin el-zh fil-Men vel-Beyn isimli eseri gibi bir eseri tahsl etmektir. Mantk ilminde ise, Kazvinnin emsiyyesi ile birlikte Mahmud b. Muhammed er-Rznin bunun zerine yazm olduu, Tahrrul-KavidulMantkyye fi erh-i Risleti-emsiyye adl erhini tahsl etmektir. Nahiv ilminde iktisd derecesi, bn Hacbin, el-Kfiyye fin-Nahv adl eseri ve hatta bn Himn Mnl-Lebbini tahsil etmektir. nk onu karan, nahvin yarsn karm demektir.383 Saaklzdenin, limleri, eitim ve retim seviyesi bakmndan yapt snflandrmada iktisd mertebesiyle neyi kastettii genel hatlaryla bunlardr. Mellif, bir nceki blmde yapt gibi burada da, ncelikle Gazlnin izinden giderek, tefsr, hads, fkh, kelm ilmi gibi temel dni ilimlere ilave olarak hilfiyat ilmi zerinden iktisd mertebesini ortaya koymutur. Mtekiben Gazlnin vermi olduu ilim dal saysn daha da artrarak bunlara, kraat, belgat, mantk ve nahiv ilmi gibi daha ziyada birer let ilmi hveyetinde olan ilimleri de ilve ederek, bu ilim dallarnn da iktisd, orta veya orta retim dzeyini ortaya koyduu grlmektedir. Burada da mesele aratrlrken, iktisd kavramnn anlam bakmndan izhndan ziyde, herhangi bir ilim dal ile ilgili olarak, bu ilm dzeyi ifade eden eser ya da eserlerin isimlerinin beynyla yetinildii grlmektedir.

381 382

Tertbul-Ulm, s. 211-212. Ayrca daha fazla bilgi iin bkz. Gazl, hy, I, s. 104-105.

Mehr kraatlar, kraat imamlar ve rvleri hakknda daha fazla bilgi iin bkz. Chdil-Mukl, s. 114, 115 vd. Tertbul-Ulm, s. 213-216.

383

193

Mellifin ortaya koyduu bu metodoloji, genel olarak konunun anlalmasn salamakla beraber, ilgili kavramn anlam bakmndan bir analize tbi tutulmas, konunun daha iyi anlalmasn salayacaktr. 3- limlerin stiks veya Yksek retim Dzeyi Saaklzdeye gre bu mertebe, ilimlerin, eitim ve retim dzeyi bakmndan snflandrlmasnda en son veya en ileri mertebedir. stiks dzeyi, gerek sralama, gerekse ilm derinlik bakmndan iktisr ve iktisd dzeylerinin stndedir. Bu adan bakld zaman, istiks mertebesine her hangi bir ilm snr noktas koymak da doru deildir. O nedenle mellif, ilimleri, eitim ve retim dzeyi bakmndan snflandrrken, baz ilim dallarnn iktisr ve iktisd dzeylerini aklar ve sz istiks mertebesini aklamaya gelince, bunlarn tesi, istiks dzeyidir diyerek, bu mertebenin ilm snrlar hakknda genel bir fikir ortaya koymaktadr. Mellif, dier ilm mertebelerde olduu gibi, burada da konuyu aratrmasna Gazl ile balar. Bu erevede o, tefsr, hads, fkh ve kelm ilmi gibi ilim dallarnda, Gazlden hareketle unlar sylemektedir: Tefsr ilminin istiks dzeyi, bu ilim dal ile ilgili srasyla, iktisr ve iktisd dzeylerine karlk gelen, Vhidnin el-Vecz ve el-Vast adl eserlerinin stnde olan eserler384 veya bu dzeyde olan konular tahsil etmektir. Hads ilminde ise, zayf, kuvvetli, sahh, sakm btn hadsleri ayr ayr rivyet yollaryla, rvlerin ahvlini, adlarn ve vasflarn renmektir. Fkh ilminde istiks dzeyi, srasyla iktisr ve iktisd mertebelerine karlk gelen Mzennin, Muhtasarul-Mzen ve el-Vast minelMezhep isimli eserlerin seviyelerinde olan veya bunlarn stnde olan eserleri tahsl etmektir.385 Yine Gazl, Kavidl-Akid kitabnda zet olarak yle der: Akid konusunda, iktisd mertebesinin dnda kalanlar iki ksmdr. Bunlardan ilkinde, tikat dnda kalan konulardan bahsedilir ki, bunlar cevher ve raz gibi konulardr. Dieri ise, gerek akl deliller ortaya koyma konusunda, gerekse soru ve cevaplar
Gazl, Saaklzdenin iktibs ettii blmn devamnda, tefsr ilminin istiks mertebesi iin, yine Ali el-Vhid en-Neysabrnin telif etmi olduu tefsr kitaplarnn en kapsamls olan el-Bast adl eseri rnek olarak verir.
385 384

Tertbul-Ulm, s. 211-212. Ayrca bkz. Gazl, hy, I, s. 104.

194

konusunda, meseleyi gereksiz ekilde uzatmaktr. te bu, istiks dzeyidir ki, bu da iktisd dzeyi ile kendilerini ikna edemeyenler iin, cehlet ve sapklktan baka bir ey artrmayan bir ifrattr.386 Mellif, Gazlnin bu aklamalarnn ikinci blmnde anlatlmak istenenin, selefi, kelm ilminin istiks dzeyinden menetmek387 olduunu beyn eder. limlerdeki istiks dzeyini aklamasnda Saaklzde, buraya kadar Gazlye dayanarak ortaya koyduu grlerini, bundan sonra kendi bana srdrerek, unlar syler: Hilfiyt ilminin istiks mertebesi, cnin Mevkf ile, Gazlnin Maksd adl eserini tahsl etmektir. Mezhebler arasndaki

mcdelelerden maksat ise, sadece slm frkalar arasnda ortaya kan mcdelelerdir.388 Buna gre mellif, gerek din d mezhebler, gerekse kendi ifadesiyle felsefeyle karm olan kelm389 ilminden uzak durmak gerektiini sylemektedir. Ancak onu imdiye kadar, kelm ilminin en azndan baz blmleriyle ilgili olarak olumlu bir tutum ierisinde grrken, bu noktadan sonra ilgin bir ekilde, bu ilmin tamamen karsnda bir tavr alr iinde buluruz ve Gazl gibi kendisinin de kelm ilmini terkettiini, buradan gelen gnahlardan dolay tvbe ederek, Allha sndn ve kelm ilminden tmyle elini eteini ektiini syleyerek ilgin bir k yapar.390 Gerek Saaklzdenin bu kna, gerekse Gazlnin kelam ilminden ruc ettii ile ilgili grlerine kelam ilmini ele aldmz ksmda deindiimiz iin burada tekrar etmek istemiyoruz. Kraat ilminin istiks mertebesi ise, z kraatlarn tamamn bilmektir. Belgat ilminde ise, iktisr ve iktisd dzeyinde deerlendirilen Telhs ve zhn stndeki eserleri tahsl etmektir. Nahiv ilminde, el-Enmzec, el-Kfiye ve MunlLebb gibi eserlerin tesindeki eserleri tahsl etmektir.391 Buna gre mellif, daha nce de ifade ettiimiz gibi, istiks dzeyi ile ilgili olarak ounlukla zel bir eser tavsiye etmekten ziyade, iktisr ve iktisd seviyeleriyle ilgili gerekli aklamalar
386 387 388 389 390 391

Tertbul-Ulm, s. 214. Ayrca bkz. Gazl, a.g.e., I, s. 248. Tertbul-Ulm, s. 215. A.g.e., s. 214. Ayn yer. Ayn yer. A.g.e., s. 215-216.

195

yaptktan sonra, bundan sonras, istiks dzeyidir diyerek, bu mertebeyle ilgili bir fikir vermektedir. Saaklzdenin, ilimleri, eitim ve retim dzeyi bakmndan yapt snflandrmada, iktisr, iktisd ve istiks mertebelerinin kapsam genel hatlaryla bunlardr. Mellifin, her ilm kategoride de deerlendirmesini tefsr, hads, fkh ve kelmilmi gibi temel dni ilimlerle kraat, belgat, nahiv, mantk ve hilfiyt ilmi gibi daha ziyade birer let ilmi hviyetinde olan ilimler zerinde yapt grlmektedir. Mellifin, ilimlerin tahsl mertebelerine dayal olarak yapm olduu bu snflandrmada, daha nce de ifade ettiimiz gibi her bir mertebeyi, balang, orta ve ileri dzey olarak anlamak mmkn. Mellif de, ayn noktaya vurgu yaparak unlar syler: Ksaca, her bir ilim dalnn iktisr dzeyi, o ilimle ilgili zet metinleri ihtiv eder. ktisd dzeyi, yine her bir ilim dalnn ortalama metinlerini ihtiv eder. Bundan tesi ise, istiks dzeyidir. Bu mertebelerin her birinin erevesini, ancak yaklak bir tanmlamayla ortaya koyabiliriz. Bu mertebeleri belirleme hussunda benim kanaatim ksaca u ekildedir: ktisr dzeyi, herhangi bir ilim dalnn en bilinenin konularn iine alr. ktisd dzeyi, nem bakmndan orta dzeyde olan konular iine alr. stiks dzeyi ise, bunlarn dnda kalan ndir konular iine alr.392 Buna gre, her bir ilm kategorinin kesin snrlarn belirlemek olduka zor grnmektedir. Bunlarn huddu ancak yaklak bir tarifle ifade edilmektedir. Bunlarn snrlarn belirleyen en belirgin kriter ise, her bir ilim dal iin rnek gsterilen eserlerin ilm seviyeleridir. Bununla birlikte mellif, yapm olduu bu snflandrmada, ilimleri her bir ilm dzeyde tahsl etmekten maksadn, kitaplar ezberlemekten ziyade meselenin esasna vkf olmak gerektiine dikkat ekerek unlar syler: Sonra bil ki, bu ilm mertebeleri tahsl etmekten maksat, bu mertebelerle ilgili kitaplar ezberlemek deildir. Bilakis asl ama, ilimlerle ilgili olarak, ihtiya duyulduu zaman yararlanabilecek kadar renmek ya da bir gz atp, mtla etmek sretiyle, bu ilimlerle ilgili eserlerin ieriine vkf olmak ve bunlarn nshalarn dzeltmektir.

392

A.g.e., s. 216.

196

Bu hussu Gazl, hads ilminin mertebelerinde aklamt;393 dier ilim dallarn, buna mukyese et!394 Demek ki ona gre, ilimleri tahsl etmenin asl amac, kuru bilgileri ezberlemek deil, aksine ihtiya hasl olduu zaman, bu eserlerden istifade edebilecek kadar ilm yeterlilik kazanmak olduu anlalmaktadr. limlerin tahsli ile ilgili olarak Saaklzdenin ortaya koyduu bu yaklam biimi, ada eitim sistemlerinde de benimsenerek, eitim kurumlarnda uygulanmas tavsiye edilen, bu nedenle de eitimde verimlilii artran ok nemli bir yaklam biimi olarak grnmektedir. Bu adan bakld zaman, mellifin eitim anlay ile ada eitim anlaylar arasnda ok ak bir benzerlik grlmektedir. Saaklzdenin, eitime verdii nem zerinde bir alma yapan Arman, mellifin, ilimleri iktisr, iktisad, istiks mertebeleri eklinde snflandrmasn da hesaba katarak, Saakzdeye gre, eitim ve retimin verimli olabilmesinin iki temel esasa dayandn syler;395 Birincisi eitim ve retim proramnn hazrlannda, renme konumunda olan bireyin doutan getirdii zek ve kabiliyetlerinin dikkate alnmasdr. Bu esasa gre bireyler, zek seviyeleri ve kabiliyetlerine gre eitim ve retime tabi tutulurlar.396 kincisi ise objeye verilecek bilginin, belli proramlar dahilinde aamal bir ekilde verilmesidir. Bu da; ilk, orta ve yksek retim eklinde ifade edilebilecek aamal bir eitim ve retim olmaldr. Bu ilkelerin birinci esasna gre bizzat objenin kendisi sz konusu iken, ikinci esasna gre objeye uygulanacak eitim ve retimin kapsam ve nitelii sz konusudur. Birinci aamada verilmesi proramlanan bilgiler rencinin yana ve kapasitesine uygun bir ekilde ksa ve z olarak verilir; konunun sadece temel
393

Gazl burada, hads ilminde iktisr mertebesinin, hads ilmine vkf olan bir kiinin dzeltmesi ve gerektii zaman oradan bulup, alabilecek miktarda Buhr ve Mslimi tahsl etmek olduunu, ardndan da ne rvlerin isimlerini ne de hads metinlerini ezberlemeye lzm olmadn ifade etmi ve biz de bunu ilgili blmde ortaya koymutuk. Bkz. Gazl, a.g.e., I, s.104. Tertbul-Ulm, s. 216. Cemal Arman, Maral aaklzdenin lme Verdii Deer Ve Eitimde Verimlilii Artrmak in ngrd Pedagojik Kurallar, I. Kahramanmara Sempozyumu, Kahramanmara 2004, s. 945. Arman, a.g.e., s. 945. Ayrca bkz. Tertbul-Ulm, s. 196.

394 395

396

197

ilkeleri kavratlr; fazla ayrntlara, ince ve derin noktalara yer verilmez; nk yeni renime balayan rencilerin ilm kapasiteleri daha fazlasna henz msait deildir. yi ve baarl bir retmen, okutaca dersin nce temel ilkelerini retmeli, ayrntlara daha sonra aamal bir ekilde yer vermelidir. Okuduu dersin temel ilkelerini renmeden ayrnt ve incelikleri renmeye kalkan rencilere de engel olmaldr. Bu aamay, ada eitim ve retim literatryle ilkretim olarak anlamak da mmkn. kinci aamada retilenler, birinci aamada retilenlerden biraz daha kapsaml, fazla ayrntlara girmeden orta dzeyde olmaldr ki bu aamada, orta retim olarak ifade edilebilir. nc aamada ise, konulara en ince ayrntlarna kadar yer verilmektedir. nk bu aama ihtisaslama dzeyidir.397 Son aamay ise yksek retim olarak nitelemek mmkn. Armann burada, eitimde verimlilii artrmann ikinci temeli sayd hususlar, bizim yukardaki tasnifte ortaya koyduumuz, ilimlerin iktisr, iktisat, istiks dzeylerinin modern eitimin literatryle ifade edili biimidir. Onun ilk, orta ve yksek retim eklindeki tanmlamalar, bizim snflandrmamzdaki iktisr, iktisat ve istiks mertebelerine karlk gelmektedir.

D- lim Tahslinde Uyulmas Gereken Eitsel Kurallar Her eitim sisteminde olduu gibi, Saaklzdenin ngrd eitim ve retim sisteminde de uyulmas gereken eitsel baz temel kurallar vardr. Baarl bir eitim sisteminin altnda yatan temel etken de budur. Bu erevede, mellife gre ilim tahsl ederken takibedilmesi gereken kurallar unlardr: a-Yeterli zakaya sahip olmayan bir renciyi stn zekal rencilerle bir arada eitime tabi tutmak eitsel adan doru bir yaklam deildir. Mesel baz renciler, bir konu veya dersin ak ve anlalr olan temel ilkelerini renmeye msait iken kapal ve ince sanatlarn renmeye, problemlerini kavramaya msait deildirler. Eer bu renciler kapasitelerine gre bir eitim ve retime tabi tutulmaz ya da kendilerine uygun bir proram semezlerse, baarl olamazlar;
397

Arman, a.g.e., s. 945-946.

198

enerji,

zaman

ve

gayretlerini

tahsli

mmkn

olmayan

konularla,

elde

edemeyecekleri eylerin peinde harcam olurlar. Bu noktada eitimcilere i dmektedir. Saaklzde, rencilerin belirli bir teste tabi tutulup, kabiliyetlerine uygun bir prorama ynlendirilmesi gerektiini belirtir.398 b- Bir ilmi renmeye, henz temel ilkelerini renmeden ince ayrntlaryla balamak pedagojik deildir. rnein bir hadis dersine hiye ve erhlerden balamak byledir. Byle bir metotla sz konusu ilmin reniminden amalanan hedefler elde edilemez.399 c- lim elde etmeye ynelen birinin, henz iin banda iken deiik gr ve ihtilaflar duymaktan da kanmas gerekir. nk bu, akln kartrr; sonuta birtakm phelere sevkeder. Dolaysyla rencinin, renimine, anlamaya en yakn olduu ders ve noktadan balamas gerekmektedir.400 d- renci dersi nemsemeli, anlamaya aba sarfetmelidir. Dersi nemsemez de, bir veya iki kerede anlayamazsa bunu alkanlk haline getirebilir; sonuta basit ifadeleri dahi anlayamaz hale gelir.401 e- renci, bir ders veya ilme gerektii kadar zaman ayrmal, ayn dzeyde veya daha nemli olan baka ilimleri elde etmesine mani olmamaldr. Nitekim Gazl, hyda; bir ilmi en ince ayrntsna kadar renmeye g yetmez; zira ilim ok, mr ise ksadr. diyerek, ilimleri nem srasna gre ve belirli bir seviyede elde etmek gerektiine dikkat ekmektedir. Ayn ekilde, renci, ok basit meselelere zaman harcamamal, ihtisaslama konusunda da, daha mhime doru bir sra izlemelidir.402 f- Herkesin her ilimde derinlemesi zor ve imknszdr. Dolaysyla her renci, tabiatna uygun alanlarda derinlemelidir. g- Baz renciler ilim tahsl etmenin zorluklarndan bir an nce kurtulmak iin acele ederler; bu acelelik de onlar glerini aacak ekilde birka kitab birlikte

398 399 400 401 402

A.g.e., s. 946. Tertbul-Ulm, s. 197. Ayrca bkz. Gazl, a.g.e., I, s. 133-134. Tertbul-Ulm, s. 197-198. Ayrca bkz. Gazl, a.g.e., I, s. 131. Tertbul-Ulm, s. 198-199. A.g.e., s. 199. Ayrca bkz., Gazl, a.g.e., I, s. 135-136.

199

okumaya sevkeder. Sonuta iyi kavramadan ve baz nemli noktalar okumadan konular eksik brakmak zorunda kalrlar.403 Btn bu rnekler ilimde kemle ermeyi engeller. nk ilimde kemle ermek, dersleri anlamak ve tamamlamakla mmkndr. renci, bir hocada karar klmal, balad dersi kesintiye uratmadan sonuna kadar gtrmeli, bir konuyu ya da ilmi tam olarak kavramadan baka birine gememeli denilmektedir. Burada sk sk hoca deitirmenin,
404

rencinin

baarsn

olumsuz

ynde

etkiledii

belirtilmektedir.

h- Hocann ders anlatm esnasnda rencilerin konumalar, eitimde baar ve verimi engelleyen bir unsurdur. Bu, hem hocaya bir eziyettir ve hem de hocann szlerine bir engeldir.405 ada eitim uygulamalarnda rencilerin derse katlmalar, eitimde verimlilii artran son derece nemli etkenlerden birisidir. Ancak, Saaklzdenin hakl olarak burada kar kt husus, snf iinde dersin disiplin ve hengini bozarak verimliliin dmesine neden olan ve yerindelik ilkesini ihll eden geliigzel konumalardr. Bu bakmdan mellifin serdettii bu ilke son derece yerindedir. - renci derse gelmeden nce kendi bana okuyup anladklarn bir kenara brakmal, hocann anlattklarn dikkatle dinleyip anlamaya almaldr. nk bazen kendi bana okuyup anladklar, metinde verilmek istenenin dnda olabilir.406 j- renci anlayamad bir eyle uzun sre uramamaldr. rnein bakt veya aratrd birey ayet henz karlamad ilmi bir stlh veya bilmedii bir kelimenin szlk anlam ise, o ilmin stlahlarn konu alan bir esere, kelimeler iin de, bir szle bakmas gerekir. Aksi takdirde kaynaklara bakmadan veya bilen birisine sormadan kelime veya kavramlar zerinde uzun sre dnmek bir sonu vermez.407

403 404 405 406 407

Tertbul-Ulm, s. 200-201. Arman, a.g.e., s. 946-947. Tertbul-Ulm, s. 201. A.g.e., s. 202. A.g.e., s. 204.

200

renci derse baladnda batan sona dersi bir gzden geirmeli, ayrca metnin kelime manalarn, uslbunu ve ne demek istediini de anlamaya almaldr. Byle yapt takdirde ilgili dersten kan sonularn tamamna toplu olarak vkf olur; ayrntlarn da anlamaya balar. Bir metni anlamaya alrken ibarenin zorluu, verilmek istenen manann gizlilii, kelimelerin verilmek istenen mana ile ilgisinin uzakl, sonra olmas gerekenin nceye veya nce olmas gerekenin sonraya alnmas gibi hususlarn da dikkate alnmas gerekir. Saaklzde ilim tahslinde daha baarl olmak iin dunn olumlu fonksiyonundan bahseder. nk du, mitsizlii ortadan kaldrmaktadr.408 k- renci, let ilimlerini renmeden ders okutmaya kalkmamal, ar dersleri okutma melekesi elde etmek iin ncelikle let ilimlerini tahsl etmeli, zek renciler bu dersleri tahsil ettikten sonra, bunlar bakalarna okutmaldr. Bunu; bir, iki veya birka gnde bir olmak zere derste bir satr okutmak eklinde olsa bile mutlaka yapmaldr. Bunu yaparken okuttuu dersi veya kitab bitireceim diye acele etmemelidir; nk mtlaa kitabn okumaktan maksat, kideleri kavramak ve zihinsel geliimi salamaktr.409 l- Baz renciler ders okutma yetenei kazanmak iin derslerin adet ve hacmini artrr, okuduklar kitaplar da bitirmek isterler. Dolaysyla dersleri ince elekten geirerek okumazlar. Bu da beklenen sonucu vermez. Burada unu belirtmek gerekir ki, rencinin iki temel amac olmaldr: Birincisi, okuduu dersin temel kurallarn renmek; ikincisi de, zihni gelitirmek. Baz kitaplar, kideler renmek iin okunur. Bu tr kitaplar, okunurken ince ayrntlara taklmamak gerekir. nk, bu ekilde kitaplar bitmez; sonuta temel esaslar kavranmam olur. Baz kitaplar da zihni gelitirmek iin okunur. Bu tr kitaplarn derste bitirilmesi gerekmez. Ancak meselerin derinliklerine inmek gerekir.410 m- Baz renciler, tahsillerinin ilk balarnda sadece let ilimleri ile yetinirler. Tahsillerinin sonlarnda da dni ilimleri tahsil etmeye veya kendi
408 409 410

Arman, a.g.e. s. 947. Tertbul-Ulm, s. 205-206. Arman, a.g.e., s. 947.

201

kendilerine renmeye niyet ederler. Ancak bu metot, doru bir metot deildir. nk sonraya braktklar ilim, farz- ayn ise, srekli gnah ilemi olurlar. Bir kimse de, bir eyi renmeden retmeye kalkarsa bunda baarl olamayaca gibi, dersinde de kastl yalanlardan kurtulamaz. leri grl rencinin her zaman iki dersi olur; er ilimlerden bir ders yrtt gibi, let ilimlerinden de bir ders yrtr.411 n- Her renci, ders mzkere etme, rendiklerini bir bakasna sunma melekesi kazanmaldr. Bunu kazanabilmesi iin de, ncelikle rendii kideleri oka tekrar etmeli; bir dersi bir bakasna sunabilmesi iin de o ilmin temel kidelerini iyi bilmelidir.412 o- Baz hocalar eitimin ve retimin daha banda olan rencilere ok cidd, ar soru ve cevaplar yneltir, bu ekilde de, o ilmin temel kidelerini hatrlatmaya alrlar. Fakat daha iin banda olan renciler bunlarn ounu anlayamaz, dikkatlerini derse veremez, uykular gelir, derse kar olan ilgi ve arzular azalr; sonuta zihinleri yorulur; dersten kalkmadan nce anlayp kavradklarnn ounu da unuturlar. Sbknin de ifade ettii gibi, hocann revlerinden biri, dersi gzel sunmak, onu anlalr bir ekilde anlatmaktr. Eer renciler daha iin banda iseler, onlara uygun olmayan problemli konular amamas gerekir. Bilakis onlara gzlem ve aratrma derecesine ulancaya kadar kolay altrmalar yaptrmaldr. Eer son aamada iseler ar ayrntlara bomadan onlar problemlerin iine sokmaldr. Saaklzdenin belirttiine gre baz limler eitim ve retimin daha ilk aamasnda, ilmin inceliklerini ve problemlerini vermek, rencilerinn zihinlerini keskinletirip gelitirmeye daha uygun olduunu sanrlar. Ancak bu, doru bir metot deildir. nk gl kimselerin yklendii bir yk, ocuklar yklenemez. Eitim ve retimin ilk aamas ile son aamasnda olanlarn ayn dersi paylamamas gerekir. Keza zaka seviyesi dk olanlarla yksek olanlara ayn ders bir anda verilmemelidir.413

411 412 413

Tertbul-Ulm, s. 207. Ayn yer. A.g.e., s. 197-198.

202

p-Hocann bilmiyorum demekten kanmas, eitimin olumsuzluklarndan biridir. Hoca, bilmedii bir eyi anlatmaya ve her soruya cevap vermeye kalkarsa, sorulan her sorunun cevabn vermede zorlanr, sonuta bilerek yalan sylemek zorunda kalr veya tatmin edici cevaplar veremeyebilir. Ayrca ders anlatmnda hata yapar ve baz renciler tarafndan uyarlrsa mahcp olur; hata yaptn kabul etmekten kanr. Sonuta hatasn dzeltmek iin polemie girer, hatasn bilinmeyen kelimelerle dzeltmeye kalkar. Bunu terketmenin aresi, nceki limlerin durumunu bilmektir. mam fi; gzleri nnde, mam Mlike otuz sekiz soru sorulduunu, otuz ikisine bilmiyorum dediini nakleder. Saaklzde, ilimleriyle Allhn rzasn talep etmeyenlerin nefsi, bilmiyorum demeye msaade etmez, demektedir. Birisi, Hz. Aliye bir soru sorar, o da cevabn verir; soruyu soran, Ey mminlerin emri, cevap yle deil, yle yle olmaldrder. Bunun zerine Hz.Ali; haklsn, sen isbet ettin, ben yanldm! Her bilenin stnde mutlaka bir bilen vardr karln verir. fi, bilmiyorum demenin, ilmin yars olduunu belirtir. nk kim bir eyi bilmez ve bilmediinin de farknda deilse, onun bilgisizlii iki kattr ve buna da cehl-i mrekkep denir. Bilmiyorum! diyen kii, bilmediini bilmekte, dolaysyla cehleti teke inmektedir. Bir nakle gre, Hz. Aliye minberde iken bir ey sorulur, o da; bilmiyorum cevabn verir. Ona, oras bilmeme makam deildir denildiinde; burad bilen ve bilmeyenlerin makmdr. Her eyi bilen ve hi bir eyi bilmeyenlerin makam yoktur karln verir. Baka bir nakle gre ise; Eb Yusufa bir ey sorulur; o da, bilmiyorum! eklinde cevap verir. Bu kez ona; hergn beytl-malden yiyorsun, ayrca cret de alyorsun, bir de kalkm, bilmiyorum diyorsun! denilince, Ebu Yusuf u cevab verir: Ben ilmim miktarnca yiyorum, eer bilmediklerimin miktarnca yiyecek olsaydm, dnyadaki yiyeceklerin tm bana yetmezdi.414 cevabn verir. Grld gibi Saaklzdenin ilim tahsiliyle ilgili ortaya koyduu grleri, gnmz eitim, retim sistemlerinde de benimsenen ve uygulanan olduka ada, pedagojik ve eitimde verimlilii artran yaklamlardr. Saaklzdenin, ilimleri, gerek fayda ve zarar, gerek er hkm, gerekse eitim ve retim bakmndan yapm olduu her snflandrma biiminde de,
414

A.g.e., s. 202-203; Arman, a.g.e., s. 948.

203

onun dnce yapsnn ekillenmesinde en fazla tesiri olan lim Gazldir. Mellif her aamada, Gazlnin el-Munkz ve zellikle de hya adl eserlerine sk sk atflar yaparak, ilim anlay ve ilimlerin snflandrmasyla ilgili fikriyatnn olumasnda ondan geni lde yararlanmtr. Saaklzde, eitimde uyulmas gereken eitsel ilkeleri ifade ettii u son ksmda da bu tavrn srdrmektedir. Saaklzde, bu ksmla ilgili olarak Gazlnin yan sra Sbk, Zernci ve S. erif Crcni gibi limlerden de yararlanmtr. Ancak ne burada ne de dier

ksmlarda, bu limlerden hibirisi Gazlnin nne geemez

204

SONU Felsefe tarihinde ilimlerin snflandrlmasyla ilgili almalarn temeli eskiYunan felsef dncesine kadar uzanmaktadr ki, Aristoteles ve Stoaclar burada ilk akla gelenlerdir. slm dncesinde ise Knd, Farb, Harizmi, hvan- Saf, bn Sina, Gazl, bn Haldun ve Takprlzde gibi filozof, kelmc ve ilimler tarihisi pek ok lim, ilimlerin snflandrlmasyla ilgili almalar yapmlardr. Bu limler, bu yndeki almalarn, ya mstakil eserler yazarak ya da dier eserlerinde bu konu iin ayr bir blm oluturarak, ortaya koymulardr. Bunlar ilim snflandrmalarn; ilimlerin yaplar, kaynaklar, yntemleri, amalar, ilimler aras ilikiyi gstermek veya eitimde kolaylk salamak gibi birok kriteri gz nne alarak yapmlardr. slm dncesinde ilimleri, yeni bir anlay ve bak asyla snflandrmaya tbi tutan bir dier ahsiyet ise, Osmanl limlerden Saaklzde lakbyla mruf Muhammed b. Eb Bekr el-Maradir. Saaklzdenin ihtisas alan daha ziyade Kuran, tefsr, kraat, tecvd, fkh, tasavvuf, hadis ilmi gibi nakl veya er ilimler zerinde olup, kaynaklarda kendisine, bu ilimlerle ilgili olarak telif, erh, hiye ve talik eklinde yzn zerinde eser atfedilmektedir. Ancak, bu eserlerin byk bir ekseriyetinin bir deerlendirmeye tbi tutulmam olmas, yanl okumalara neden olmakta, bu durum ise, ilgili eserin muhteves ve ona nisbetini gletirmektedir. Saaklzdenin Tertbul-Ulm adl eseri, kendisinin yaad dnemde zellikle medreselerde cri olan eitim uygulamalarnda yaanan problemlerin zm istikmetinde ortaya konulmu bir eitim, retim proram niteliinde olup, orada zikredilen pek ok eitsel ilke, ada eitim, retim doktrin ve uygulamalaryla ok yakn bir benzerlik tamaktadr. Bu manada mellifin eitim ve retime yaklam, iki temel zerine oturmaktadr: Birincisi, rencinin bireysel farkllklar dikkate alnarak, eitim ve retim faaliyetlerinin yrtlmesi gerektii fikridir ki bu gr, ada eitim yaklamlarnda renci merkezli eitim anlay olarak ifade edilmektedir. Mellifin, eitim ve retim anlaynn ikinci temel noktasn ise, eitimde uygulanacak proramlar oluturmaktadr ki, bunun karl da yine gnmz eitim ve retim literatrnde, proram merkezli eitim anlay olarak formle edilebilir. Saaklzde, ilimleri, perspektifli bir snflandrmaya tabi tutmakta ve her nde de onun ilham ald en nemli ahsiyet Gazldir. O, gerek ilimlerle ilgili

205

bu snflandrmalar yaparken, gerekse ilgili ilim dallarn aklarken sk sk yapm olduu atflarla Gazlnin varln daima n planda tutar. Hatta tevfuk mudur, yoksa bilinli bir tavr mdr bilinmez, ancak Saaklzde, balarda belirli oranda akl dnceyi gerektiren kelm ilmini savunuyor grnmesine ramen, bu ilimle ilgili belirli bir birikim elde ettikten sonra, zihin dnyasn tmyle bu ilmin dnda tutup tasavvuf zerine younlamas ve bylece akl alandan mistisizme doru bir ynelim ortaya koymas meselesinde bile Gazlnin yaam serveninin izleri grlmektedir. Saaklzdenin, Gazlden baka mam- zam Eb Hanfe, mam afi, Ahmed b. Hambel, Zemaher, Suyti, S. erf Crcni, Zernc, Sbk, bnlKayym el-Cevz, Kueyr, Aliyyl-Kr, bn Nceym, Hatip el-Kazvni, Nesef, c, Taftazni ve Takprlzde gibi muhtelif ilim dallarnda n plana km mfessr, muhadds, fakih, mutasavvf, kelamc, dil bilimci ve ilimler tarihisi limlerden etkilenmi olduu grlmektedir. Bahsettiimiz limlerin Saaklzde zerindeki bu etkisi, ilgili her ilim dalnda yaplan atflarla kendini gstermektedir. Ancak bu etkilenme ekli katiyyen bir takld veya tekrar eklinde deildir. nk mellif, bata Gazl olmak zere bu limlerin grlerine zaman zaman itiraz ederek kendine zg ilm tavrn ortaya koymaktadr. Saaklzdenin ilimlerle ilgili olarak gemie dnk fazlaca atfta bulunmu olmas, ortaya koyduu almalarn zgnl ve yeniliki karakterini belirli oranda zayflatsa bile, onun yaad dnemin ilm vaziyeti dikkate alnd zaman, bu etkilenme eklini ilm kriterler ierisinde deerlendirmek gerekir. Ayrca herhangi bir limin, zgnln muhafaza etmek artyla bir dierinden etkilenmesi gayet normaldir. Mellifimizin, dier limlerden etkilenmesini de bu erevede deerlendirmek gerekmektedir. Saaklzdenin ilimlerle ilgili ortaya koymu olduu snflandrma biimlerinde temel perspektif din veya eriattr. slm dncesinde yzyllar boyu devam edegelen felsefe-din balamnda yaplan tartmalarda, mellifin terchi dinden yanadr. Yani o, dni veya eriat esas alm ve ilimleri, bu noktay nazardan hareketle snflandrmtr. Mellifin yaad dnemin ilm, siyas ve hatta ekonomik ynlerini de dikkate alarak ifade edecek olursak tefsr, hads, fkh, akid, ahlk, kraat, tecvd ilmi olarak ifade edilen nakl ilimlerin daha revata olduu, ancak matematik, tb, mantk, kelm ve mnazara ilmi gibi daha ziyade akl veya felsef ilimlerin ise, ancak bireysel ve toplumsal zarretler nedeniyle vlmeyi ve bu

206

nedenle de faydal ilimler ierisinde deerlendirilmeyi hakettii anlalmaktadr. Saaklzdenin zihin dnyasnda felsefe, sihir ve yldzlarn ahkm ilmi gibi ilimlere ise hemen hemen hi yer yoktur. Hatta onun beyanlarnda; az nce ifade ettiimiz gibi, ilk zamanlarda kelm ilminin en azndan nbvvet, med ve Allahn sfatlaryla ilgili baz blmlerinde bu ilmi savunuyor grnmesine ramen, daha sonralar Gazl gibi, kendisinin de kelm ilminden hicret ettiini, bu ilme ynelik yazm olduu Nerut-Tevl isimli eseri bile yazdna piman olduunu, bunun btn nshalarn yakmay bile dndn, ancak buna g yetiremediini ifade etmesi, bu ilimle ilgili ortaya koymu olduu ilk grlerinden rc etmi olduu izlenimi vermektedir. Saaklzde, felsefe konusunda daha ziyade Gazl ve bnl-Kayyim elCevz gibi isimleri takip etmekte olup, felsefe ile birlikte me izgideki filozoflara kar mesafeli bir tutum ierisinde grnmektedir. Onu, felsefe ve filozoflara kar mesfeli hale getiren meseleler ise, zellikle metafizik ve tabiyyat ilminde yer alan ve slm dnce tarihinde de scak tartmalara neden olan baz mevzlarn dnin temel akdeleriyle uyumad fikri zerinde younlamaktadr. Bu dorultuda onun felsefe ve filozoflarla ilgili ortaya koyduu iddia ve beyanlar, Gazlnin bu ilim zerine yapm olduu eletirilerin bir tekrr grnmn vermekte olup, Saaklzdenin, bu eletirilerinde yer yer Gazlyi bile geride brakt gzkmektedir. Mellifin, felsefeye kar menf tavrnn pek ok nedeni olabilir. rnein, mellifin ihtisas alannn akl veya felsef ilimlerden ziyade nakl veya er ilimler zerine olduunu, bu nedenle felsefeye kar menf bir tutum ierisinde yer aldn sylemek mmkn ve bu gr bir yere kadar geerli de olabilir; ancak bizce onun felsefe aleyhtarlnn gerek nedeninin kkenlerini, mellifin yaad dnemi de byk lde belirleyen tarihin akp giden siyas, ilm, toplumsal ve hatta ekonomik koullar ierisinde aramak gerekmektedir. Bilindii gibi zellikle IX ve XII. yzyllar slm corafyas, akl veya felsef ilimlerin de n planda tutulduu, slm fikriyatnn zirvede olduu dnemlerdir. Ancak slm dncesinde, bilhassa XIII. ve XIV. yzyllardan itibaren selefiliin canlanmas, msbet ilmin gerilemesi ve Gazlnin byk lde yanl anlalmas gibi muhtelif nedenlerle akl ilimlerde bir duraklama, hatta zaman zaman bir

207

gerileme eilimi kendini gstermeye balamtr. Genel olarak felsef dncenin hilfna ileyen bu sre, akl ilimler olarak ifade edilen felsefe, mantk, matematik, tb ve astronomi ilmi gibi ilimleri de derinden etkilemi ve bu olgu ilim snflandrmalarna da yansmtr. Artk ilim snflandrmalarnn ana eksenini Kind, Farb, hvan- Safa ve bn Sinann snflandrmalarnda olduu gibi akl veya felsef ilimler deil, Gazl, ksmen bn Haldun, Takprlzde ve Saaklzdede olduu gibi nakl, er veya din ilimler oluturmaktadr. Bu manzaraya bakld zaman, slm kltrnde felsef dncede olduu gibi, ilim snflandrmalarnda da, akl ilimlerin hilfna olmak zere, Gazlnin bir krlma noktas olduunu ifade etmek yanl olmaz. te Saaklzdenin, akl ilimlerle ilgili devam edegelen bu menf tutumdan etkilenmi olduunu, bu nedenle felsefeye kar olumsuz bir tavr takndn sylemek mmkndr. Onun, felsefe ile ilgili olarak en fazla grlerine bavurduu kiilerin, felsefeye belirli bir bak asyla yaklaan ve bu nedenle zaman zaman tmyle felsefe aleyhtarym gibi yanl anlalmalara da neden olan Gazl ile birlikte felsefeye ve manta bile tmyle kar olan bnl-Kayyim elCevz ve hatta Ahmet b. Hanbel, Suyti gibi felsefeye olduka mesafeli limler olduunu dikkate alrsak, yukardaki grmz daha iyi anlalacaktr. Saaklzdenin yaad dnemin ilm, siysi, toplumsal ve ekonomik koullarnn da, onun ilimlerle ilgili tavrnn ekillenmesinde ve bu arada felsefeye kar olan bu menf tutumunun olumasnda nemli bir etken olduunu ifade etmek mmkn. Bilindii gibi Osmanl mparatorluu XVI. ve XVII. yzyllardan itibaren asker, siysi ve iktisdi bakmlardan olduu kadar, ilm alanda da bir duraklama ve gerileme srecine girmitir. Kurulu ve ykselme dnemlerinde medreselerdeki eitim proramlarnda felsef ilimler olduka revata olup, bu ilme dair Molla Fenr, Kadzdei Rm, Hocazde, Mrim elebi, bn Kemal ve Knalzde gibi mtefekkir limler tarafndan olduka kymetli eserler telif edilip okutulurken, imparatorluktaki bu duraklama ve gerilemeye paralel olarak akl ilimler arka planda kalm ve bunun yerine fkh, usl- fkh, hads, tefsr, akid gibi nakl ilimler konmutur. Bu anlay, ilimlere bak da deitirmi ve bunun sonucu olarak akl ilimlerin aleyhine ileyen bu tarihi aktan ilim snflandrmalar da nasbini almtr. Saaklzdenin ilimleri snflandrmasn da bu perspektife dayal olarak deerlendirmek gerekmektedir. Yani onun tasnif denemelerinde de ayn srecin izleri grlmektedir.

208

Saaklzde, daha ziyade Gazlnin iaret ettii, bilinen konular zerinde felsefe ve filozoflara kar baz eletiriler yneltmesine ve hayatnn sonlarna doru kelm ilminden uzaklam olduunu ifade etmesinde ramen, onun, akla ve akl ilimlere tmyle kar olduunu sylemek de doru deildir. Bu manada o, zaman zaman atfta bulunduu bn Nceymin, mantn, felsefenin iinde yer ald iin haram olduu fikrine kar karak, hesap ilminin de, felsefenin iinde yer almasna karn, bu ilmin reddedilmesi bir yana, farz kifaye hkmnde olduunu, bu nedenle, haram ierisinde yer alan bir ilmin haram olmayacan, ancak harama gtrenin haram olacan, dolaysyla felsefe ierisinde yer alan mantn da, haram olmas yle dursun farz kifaye hkmnde olduunu syleyerek, reddeder. Hatta bu dorultuda mellif, mantn, akl glendirdiini syleyerek, nasl ki kl, cihdn leti ise, akl da dnin letidir; akl olmayan dni ifsd eder diyerek, manta, dolaysyla akla verdii nemi vurgular. Mellifin, ilm hakkatler karsndaki tarafszln ve akla verdii nemi gsteren bir baka rnek ise, onun, astronomi ilmi ile ilgili bir hussu akla kavutururken, selefin aksine, filozoflarn yannda yer ald ve onlarn grlerine destek verdii bir olay vesilesiyle kendini gsterir. Buna gre, bn Abbas kaynakl bir rivayette geen, gkyznn Kaf Dann zerinde bir adr gibi olduu fikrine karlk mellif, oysa filozoflara gre gkyz, bir kre gibidir; burada nakil, akla tevil edilir. Bu nedenle filozoflarn bilgisi, kat delle dayanrsa, nakil ona tevil edilir diyerek, filozoflarn grlerine destek vermektedir. Dolaysyla

Saaklzdenin, eline geen bilgileri olduu gibi kabul edip, aktarmaktan ziyade, belirli bir akl ve birikim szgecinden geirdikten sonra kabul veya reddetme cihetine gittii grlmektedir. Saaklzdenin edeb kiilii balamnda ise, daha ziyade manzum eserler telif etmi olup, bunlarn bir ksmnda bireysel ve toplumsal meselelere deinmekte, bir ksmnda ise da, aa, kpr, kale, haart ve ar gibi baz yapay ve doal unsurlar konuturmaktadr. O bu ynyle, genelde kurucusu Fransz edebiyat La Fontain kabul edilen ve hayvanlarn konuturulmasn esas alan fabl edeb trnn son derece arpc rneklerini vermektedir. Onun ilm kiiliinin bu ynde iyice aratrlp, konunun ak bir ekilde ortaya konulmas gerekmektedir.

209

BBLYOGRAFYA

AIKGEN, Alparslan, Bilgi Felsefesi, stanbul 1992. ADANALI, Hadi, Felsefeye Brnen Kelam, slmiyat, VI, Say: 4, Ankara 2004. AIRMAN, Cemal, Maral Saaklzdenin lme Verdii Deer ve Eitimde Verimlilii Artrmak in ngrd Pedagojik Kurallar, I. Kahramanmara Sempozyumu, Kahramanmara 2004.

AKDA, Hasan, Arap Dili Dilbilgisi, Konya 1989. AKDEMR, Hikmet, Belat Terimleri Ansiklopedisi, zmir 1999. AKSEK, A.Hamdi, Ahlk lmi ve slm Ahlk, sad. Ali Arslan Aydn, Ankara trz. , Riyazs-Slihn ve Tercemesi, Ankara 1990. AKYZ, Yahya, Trk Eitim Tarihi, stanbul 1993. ALTINTA, Hayrani, bn Sina Metafizii, Ankara 1992. , Erzurumlu brahim Hakk, MEB Yaynlar, stanbul 1997. MR, Kitbl-lm bi-Menkibul-slm (slmn stnl), ev. Mahmut el-MD, erhi (Velediye) Abdlvehhab b. Hseyin b. Veliyyddn, stanbul 1325. ARSTOTELES, Nikomakosa Etik, ev. Saffet Babr, Ankara 1998. ARSLAN, Ahmet, bn Haldunun lim ve Fikir Dnyas, Ankara 1997. ATALAY, Besim, Mara Tarihi ve Corafyas, stanbul 1973. ATAY, Hseyin, Osmanllarda Yksek Din Eitimi, stanbul 1983. AYDEMR, Abdullah, Ebussud Efendi ve Tefsirdeki Metodu, Ankara 1993. AYN, M. Ali, Tasavvuf Tarihi, sad. Hseyin Rahmi Yananl, stanbul 1992. el-BADD, smil Paa, Hediyyetl-rifn Esmul-Mellifn ve srulMusannifn, stanbul 1955. BALTACI, Cahid, Osmanl Medeniyet Tarihi, stanbul 1983. BARTHOLD, W., slm Medeniyeti Tarihi, ev. Fuad Kprl, Ankara 1977.

210

BAYRAKTAR, Mehmet, slmda Bilim ve Teknoloji Tarihi, Ankara 1992. ., slm Felsefesine Giri, Ankara 1988. BNGL, Abdlkudds, Gelenbevnin Mantk Anlay, stanbul 1993. ................, hvnus-Saf Rislelerinde Mantk Konular, Trkiye I. Felsefe Mantk Bilim Tarihi Sempozyumu Bildirileri, Ankara 1991. BOER, T.J., slmda Felsefe Tarihi, ev. Yaar Kutluay, stanbul 2001. BOLAY, M. Naci, Farb ve bn Sinda Kavram Anlay, Ankara 1990. BOLAY, S. Hayri, Aristo Metafizii le Gazl Metafiziinin

Karlatrlmas, Ankara 1993. BULUT, H. brahim, Osmanl Melliflerinden Maral Saaklzde ve Ebeveyn-i Resl Konusundaki Grleri, I. Kahramanmara Sempozyumu, Kahramanmara 2004. BURSALI MEHMED TAHR, Osmanl Mellifleri, Ankara 2000. CERRAHOLU, smil, Tefsir Usl, Ankara 1991. CEVHER, smil b. Hammad, es-Shh, I-VII, Beyrut 1404/1984. CEVZC, Ahmet, Felsefe Terimleri Szl, stanbul 2001. ARICI, Mustafa, slm Dncesinde Ahlk, stanbul 1989. APAK, brahim, Saaklzdeye Gre Mnzara lmi, I. Kahramanmara Sempozyumu, Kahramanmara 2004. ETN, M. Nihad, Arz, DA., III, stanbul 1991. ETNKAYA, Bayram Ali, hvn- Saf Felsefesinde Saylarn Gizemi zerine Bir zm Denemesi, Felsefe Dnyas, say: 37, Ankara 2003. RT, Meral, Arapa Dil Bilgisi Sarf, stanbul 1995. UBUKU, . Agah, slam Dncesi Hakknda Aratrmalar, Ankara 1972. ., slm Dnrleri, Ankara 1977. DOAN, smil, Tanzimatn ki Ucu: Mnif Paa ve Ali Suv, stanbul 1991. EB ZEHRA, Muhammed, Eb Hanfe, ev. Osman Keskiolu, stanbul 1981. , slm Hukuku Metodolojisi, ev. Abdlkadir ener, Ankara 1994.

211

ELMALILI, Muhammed Hamdi Yazr, Hak Dni Kuran Dili, I-X, stanbul tz. ER, Hamit, Osmanl Devletinde adalama ve Eitim, Rabet Yaynlar, stanbul 1999. FAHR, Mcit, slm Felsefesi Tarihi, ev. Kasm Turhan, stanbul 1992. FARB, Eb Nasr, ru Ehlil-Mednetil-Fzla, nr. Albert N. Nader, Beyrut 1985. , hsul-Ulm (limlerin Saym), ev. Ahmet Arslan, Ankara 1990. , Tenbh al Seblis-Saade (Mutluluk Yoluna Yneltme), ev. Hanefi zcan, zmir 1993. , es-Siysetl-Medeniyye, nr. Fevzi M. Neccr, Beyrut 1993. FERRUH, mer A., hvn- Saf, Klasik slm Filozoflar ve Dnceleri, ev. lhan Kutluer, stanbul 2000. GALYN, Mustafa, Cmiud-Dursil-Arabiyye, Mektebetul-Asriyye, Beyrut 1994. GAZL, Eb Hmid, Maksdul-Felsife, nr. Sleyman Dnya, Msr 1961. .., el-Munkzu mined-Dall (Delletten Hidyete), ev. Yahya Paki, stanbul 1988. .., Tehftl-Felsife, nr. Sleyman Dnya, Kahire 1987. ..................., el-Kstsul-Mstakm, Msr 1900, , Myrul-lm, nr. Sleyman Dnya, Kahire 1961, ., hyu Ulmid-Dn, ev. Ahmed Serdarolu, stanbul 1989. GEVR, Necmeddn, Saaklzde Muhammed bn Eb Bekr El Mara Ve Bir Kadiri cazetnamesi, Madalyal Tek ehir Kahramanmara,

Kahramanmara 2001. GRGN, Tahsin, slmi limler Sorunu, slmiyat, VI, say: 4, Ankara 2004. GKBERK, Macit, Felsefe Tarihi, stanbul 1996. GM, Sadreddin, Seyyid erif Crcn, stanbul 1984.

212

GNAYDIN, Mehmet, Saaklzde eyh Osman Efendi, Drt Mevsim Mara Dergisi, say: 2, stanbul 2004. HACIMFTOLU, Nasrullah, Bedi, DA, V, stanbul 1992. HAKM, M.Rza, slm Bilim Tarihi, ev. Hseyin Arslan, stanbul 1999. HANEF, Hasan, slmi limlere Giri, ev. Muharrem Tan, stanbul 2000. HARZM, Eb Abdullah Muhammed b. Ahmed b. Yusuf el-Ktip, Meftihul-Ulm, nr. brahim el-Ebyr, Beyrut 1989. HM, Ahmed, Cevhirul-Bela fil-Men vel-Beyn vel-Bedi, stanbul 1984. BN HALDUN, Mukaddime, haz. Sleyman Uluda, stanbul 1991. BN HALLKAN, Vefytl-Ayan, nr. brahim Abbas, Buyrut 1968. BN KAYYM EL-CEVZYYE, Muhammed b. Eb Bekr, setl-Lehfn min Mesyidi-eytn, Drul-Marife, Beyrut 1358. BN MANZR, Cemlddin Ebul-Fadl Muhammed b. Mkerrem, LisnulArab, I-VI, Kahire 1979. BN NCEYM, Zeynel-bidn b. brahim, el-Ebh ven-Nezir al Mezhebi Eb Hanfe, Tahkk: Abdl-Azz el-Vekl, Kahire 1387. BN RD, Tehaft et-Tehft (Tutarszln Tutarszl), ev. Kemal IkMehmet Da, stanbul 1998. , Telhs m Bdt-Taba (Metafizik erhi), ev. Muhittin Macit, stanbul 2004. BN SNA, Aksmul-Ulmil-Akliyye, Mecmutur-Resil iinde, Thk. M.S. el-Kurd 1328. , Kitbu-if-Metafizik, I, ev. Ekrem Demirli-mer Trker, stanbul 2004. BN TUFEYL, Hayy b. Yakzan (Ruhun Uyan ya da Hayy bn Yakzann Olaanzt Serveni), ev. N. Ahmet zalp, stanbul 1985. HVN-I SAFA, Resilu hvnis-Saf ve Hullnl-Vef, nr. Butros elBustn, Beyrut tz. ZG, Cevat, Osmanl Medreselerinde lim, I-II, stanbul 1997. ZMRL, . Hakk, slmda Felsefe Akmlar, stanbul 1997.

213

KADR, C.A., slmi Bilgi Teorisi, slmda Bilgi ve Felsefe, haz. Mustafa Armaan, stanbul 1997. el-KAFYEC, Muhyiddin Ebu Abdullah b. Sleyman, Kitbut-Tafsr f Kavidi Ilmt-Tefsr, nr. smil Cerraholu, Ankara 1989. el-KR, Aliyy, erhu Fkhul-Ekber, ev. Y. Vehbi Yavuz, stanbul 2003. KARAKA, Mahmut, Msbet limde Mslman Alimler, Ankara 1991. KARLIA, Bekir, On Sekizinci Yzyl Osmanl Dnce Hayat ve Kahramanmaral Baz Bilim Adamlar, I. Kahramanmara Sempozyumu, Kahramanmara 2004.

KATP ELEB, Mustafa b. Abdullah Hac Halife, Kefz-Zunn an Esmil-Ktb vel-Fnn, nr. Kilisli Muallim Rifat-erfettin Yaltkaya, III, stanbul 1941-1943.

, Mznl-Hakk f htiyril-Ehakk, sad. Orhan ik Gkyay, stanbul 1980. KAYA, Mahmut, slm Kaynaklar Inda Aristoteles ve Felsefesi, stanbul 1993. KAZICI, Ziya, Osmanlda Eitim retim, Bilge Yaynclk, stanbul 2004. el-KAZVN, Hatb, el-zh fil-Ulmil-Bela, erh ve talik:

Abdlmmin Hafac, 1988. .., Telhsul-Mifth (Telhs ve Tercmesi), haz. Nevzat h. YankMustafa Kll-M. Sadi genli, stanbul trz. KILI, Hulsi, Belat, DA, V, stanbul 1992. KIND, Kitb fil-Felsefetil-l (lk Felsefe zerine), ev. Mahmut Kaya, Klasik, stanbul 2003. ., Felsef Risleler, ev. Mahmut Kaya, stanbul 1994. KOYT, Talat, Hadis Terimleri Szl, Ankara 1991. KORLAEL, Murtaza, Takprlzde ve Ktip elebiye Gre Trk Kltrnde Felsefenin Yeri, Felsefe Dnyas, say: 7, Ankara 1993. KUTLUER, lhan, Akl ve tikad, stanbul 1988. .., lim ve Hikmetin Aydnlnda, stanbul 2001. ., slmn Klasik anda Felsefe Tasavvuru, stanbul 2001.

214

KUEYR, Abdurrahman b. Havzin, er-Risletl-Kueyr, Tahkk: Abdlhalm Mahmud, Kahire, 1972. NESEF, Abdullah b. Ahmed b. Mahmud, Medrikut-Tenzl ve HakikutTevl (Tefsrul-Kurnil-Cell), Mektebetl-Emeviyye, Beyrut trz. en-NER, Ali Sami, slmda Felsef Dncenin Douu, ev. Osman Tun, stanbul 1999. NER, Necati, Klasik Mantk, Ankara 1991. ZALP, Yaln, Evliy Menkbeleri ve Saakl Merhum, Saaklzde Vakf Arivi. ZCAN, Tahsin, Maral Bir Osmanl Alimi: Saaklzde Mehmed Efendi ve Eserleri, I. Kamramanmara Sempozyumu, Kahramanmara 2004. PAZARLI, Osman, slmda Ahlk, stanbul 1993. PLATON (EFLTUN), Devlet, ev. Sabahattin Eybolu-M. Ali Cimcoz, stanbul 2000. er-RZ, Fahrud-Dn, et-Tefsrul-Kebr (Meftihul-Gayb), Dru hyitTersil-Arabiyye, Beyrut trz. ROSS, W.D., Aristoteles, ev. Ahmet Arslan, zmir 1993. ROSENTHAL, Franz, Knowledge Triumphant, Leiden 1970. SAAKLIZDE, Muhammed b. Eb Bekr el-Mara, Beynu ChdilMukl, Vilyet Matbaas, Konya 1286. ..., Chdil-Mukl, Dirse ve Tahkk: Slim Kuddr el-Hamd, rdn 1422/2001. .................., Hitbul-Haart, Sleymaniye Ktp., Antalya Tekeliolu, nr: 877/216da, vr. 213b. , Nerut-Tevl, Mektebetl-Ulmil-Asriyye, Msr 1924. ..................., Risle fit-Tan fil-Felsefe ve Ktbil-Hikme, Sleymaniye Ktp. (ehzde Mehmed), nr: 110/15. ..................., Risletl-man, Sleymaniye Ktp. (Yazma Balar), nr: 314/1. ..........., Reddl-Cell, Sleymaniye Ktp. (Esad Efendi), nr: 1115/7. ........, Risletn f Hakkatil-nsn, Sleymaniye Ktp. (Esad Efendi), nr: 1115/1.

215

........, Rislet-rde-i Cziyye, Sleymaniye Ktp. (Hac Mahmud Efendi), nr: 5819/2. ., Risale f arh Kavlil-Birgiv varl kendindendir, Sleymaniye Ktp., (Giresun Yazmalar), no: 109/5. ..., Risle f m Yftetahu bihid-Ders ve Yahtetim, Sleymaniye Ktp. (H. Hsn Paa), nr: 260/22. ..., Risletn fl-ytil-Mtebiht, Sleymaniye Ktp. (brahim Efendi), nr: 411/12. , Risle fir-Reddi bi-baz Mddeiyytil-Beydv, Sleymaniye Ktp. (Hac Mahmud Efendi), nr: 264. ..., Risle f bhati Katlil-Kilb, Sleymaniye Ktp. (Antalya Tekeliolu), nr: 870/31. ..., erhu Risle-i f Tafsli Mesil-i Zevil-Erhm, Sleymaniye Ktp., (ir Efendi), nr: 141/2. ..., Tertbul-Ulm, nr. Muhammed b. smil es-Seyyid Ahmed, Beyrut 1988. .., Takrrul-Kavnn fil-dab, stanbul 1274. .., Velediye, stanbul 1277. SARI, Mevlt, el-Mevrid, stanbul trz. SARIKAVAK, Kazm, Yanyal Esad Efendi, Kltr Bakanl Yaynlar, Ankara 1997. SARIOLU, Hseyin, bn Rd Felsefesi, stanbul 2003. SEKK, Mifthul-Ulm, Talik: Salim Zerzur, Drul-Ktbil-lmiyye, Beyrut 1983. SUNAR, Cavit, bn Miskeveyh ve Yunanda ve slmda Ahlk Grleri, Ankara 1980. es-SUYT, Celld-Dn Abdurrahman b. Eb Bekr, el-tkn f UlmilKurn, Kahire 1398. SBK, Tcddn Abdlvehhb, Mudn-Niam ve Mukdn-Nikm, Kahire 1367. SREYY, Mehmed, Sicill-i Osmn, stanbul 1308.

216

e-F, Muhammed b. drs, er-Risle, ev. Abdlkadir ener-brahim alkan, Ankara 1997. EN, Adil, brahim Mtererrika ve Usll-Hikem f Nizmil-lem, Trkiye Diyanet Vakf, Ankara 1995. EYH, M. Said, Gazzl, ev. Mustafa Armaan, Klasik slm Filozoflar, stanbul 2000. TAKPRLZDE, Mevzuatul-Ulm, sad. Mmin evik, stanbul 1975. TOPALOLU, Bekir- KARAMAN, Hayreddin, Sarf-Nahiv Kitab, stanbul 1994. UUR, Ali, bn Sinann limler Tasnfi, Uluslararas bn Sina Sempozyumu, Ankara 1984. UNAT, F. Rait, Osmanl Sefirleri ve Sefaretnamesi, Ankara 1992. UYANIK, Mevlt, slmi lim Kavramsallatrmas, slmiyat, VI, say: 4, Ankara 2004. UYSAL, Enver, hvn- Saf Felsefesinde Tanr ve lem, stanbul 1998. UZUNARILI, . Hakk, Osmanl Devletinin lmiye Tekilt, Ankara 1988. LKEN, H. Ziya, slm Dncesi, stanbul 2000. .., slm Felsefesi, Ankara 1967. .., Uyan Devirlerinde Tercmenin Rol, stanbul 1997. ZEBD, Ebl-Feyz, Tcl-Ars min Cevhiril-Kms, I-X, Kahire 13061307. ZERNC, Talmul-Mteallim Tarkut-Teallm, Matbaatl-Cevnibi bi stnetil-Illiyye, 1292. ZEYDAN, Corci, Trhu dbil-Lgatil-Arabiyye, Beyrut 1983. ez-ZRKL, Hayreddn, el-Alm, Drul-Ilmiyye lil-Melyin, Beyrut 1984.

217

ZET Bu tezde, XVII. yzyln sonlar ile XVIII. yzln ilk yarsnda yaam olan byk Osmanl limlerinden biri olan Saaklzde namyla maruf, Muhammed b. Eb Bekir el-Maranin ilimleri snflandrma ekilleri ele alnmaktadr. Tezimiz, bir giri ve iki blmden olumaktadr. Giri ksmnda, slmda ilim anlay ve ilim snflandrmalarnn amalar zerinde durulmaktadr. Saaklzdenin hayatn aratrdmz birinci blmde, mellifin doduu, yaad, ilim tahsil ettii evre ve ilm duruu tartlmaktadr. Ayrca bu blmde, kendisinin tahsil srecine paralel olarak telif etmi olduu eserleri zerinde durulmaktadr. kinci blmde ise, Saaklzdenin ilimleri snflandrma sistemleri aratrlmaktadr. Buna gre mellifin, faydas ve zarar, er hkm ve eitim ve retim dzeyi bakmndan olmak zere, ilimlerle ilgili farkl trde snflandrma ekli ortaya koyduu grlmektedir. Tezimizin sonlarnda doru ise, Saaklzdenin bak asyla, eitimde uyulmas gereken baz pedagojik ilkeler zerinde durulmaktadr ki bunlar, ada eitim uygulamalarnda da tatbk edilmektedir. Bu erevede, mellifin eitsel ilkeleri topluca deerlendirildii zaman, onun eitim anlaynn iki temel boyutu ortaya kmaktadr. Bunlardan birisi, rencinin ya, zek ve kavrama dzeyi gibi bireysel farkllklarna vurgu yapan ve ada eitim literatryle renci merkezli eitim anlay olarak ifade edilebilecek ksmdr. Dier boyutunda ise, daha ziyade eitimde verimlilii artrmak iin plan ve proramn nemine iaret edilmektedir ki bunu, gnmze proram merkezli eitim anlay olarak aktarmak mmkn. Bu adan bakld zaman, onun eitim anlay ile ada eitim doktrin ve uygulamalar arasnda olduka yakn bir benzerlik grlmektedir.

218

SUMMARY In this thesis known as Saaklzde, lived in the late 17th and in the early 18th Century one of the Ottoman scientists Muhammed b. Eb Bekir el-Maras manners of classifying the sciences are discussed. Our thesis consists of one introductory part and two parts. In the Introductory Part the objectives of classifications science and its understanding in slam. In the First Part where we examined his life, the neighbourhood where he was born, educated and spent his time and his scientific standpoint was discussed. Additionly in this part in parallel with his educational period his products over one hundred composed by him were mentioned. In the second part of our thesis Saaklzades classification system of sciences are investigated. According to this it is seen that the writer relating to sciences makes three distinct ways of classifications in terms of benefit and harm, Moslem Religious Law Regulations and educational and instructional level. n addition in the final part of our thesis in Saaklzades perspective some pedagogical principles that must be obeyed in education are emphasized and those are applied in contemporary education. Within this perspective, when the writers all educational principles are evaluated collectively, two basic proportions of his understanding of education emerge. One is that individual differences such as students age, level of intellectual capacity and comprehension and student-centered education used in the literature of contemporary education are emphasized. The other one is that above all, in order to increase the productivity in education the importance of plan and program is referred and this is transferred as the term of program-centered educationfor todays valid understanding. When looked through this perspective there is rather close a similarity between his understanding of his education and contemporary educational doctrines and applications.

219

You might also like