You are on page 1of 120

Dedalus Kitap - 2014

Yazar: Igor tiks


zgn Ad: Dvorac u Romagni
Kitabn Ad: ki Hikye Dvorac atosu
T.C. Kltr Bakanl
Sertifika No: 23858
Isbn: 978-605-4708-42-0
Dedalus Kitap: elli bir
Roman: on yedi
Basm Tarihi: ubat iki bin on drt
Yayn Ynetmeni: Sedat Demir
Yayna Hazrlayan: Hulsi Gven
Hrvata Aslndan eviren: Mehmet Iker
Sayfa Dzeni: rfan Gngrr
Kapak Tasarm:
Bask-Cilt:
enyldz Yay. Matbaaclk Ltd. ti.
Topkap / stanbul
(Sertifika No: 11964)
Alemdar Mah. ataleme Sk. Defne Han No: 27/28
Sultanahmet-stanbul

www.dedaluskitap.com
Tel: +90 212 513 03 43

Faks: +90 212 513 03 44


Joyceun
yayncsna
yazd bir
mektup var,
akllara ziyan..
Bunu okuyan
yaynclar
nasl yayor,
anlamyorum..
d
e
d
a
lu
s

k
it
a
p


d
e
d
a
lu
s

k
it
a
p


d
e
d
a
lu
s

k
it
a
p


d
e
d
a
lu
s

k
it
a
p


d
e
d
a
lu
s

k
it
a
p


d
e
d
a
lu
s

k
it
a
p


d
e
d
a
lu
s

k
it
a
p


d
e
d
a
lu
s

k
it
a
p


d
e
d
a
lu
s

k
it
a
p


d
e
d
a
lu
s

k
it
a
p


d
e
d
a
lu
s

k
it
a
p


d
e
d
a
lu
s

k
it
a
p


d
e
d
a
lu
s

k
it
a
p


d
e
d
a
lu
s

k
it
a
p


d
e
d
a
lu
s

k
it
a
p


d
e
d
a
lu
s

k
it
a
p


d
e
d
a
lu
s

k
it
a
p


d
e
d
a
lu
s

k
it
a
p


d
e
d
a
lu
s

k
it
a
p


d
e
d
a
lu
s

k
it
a
p


d
e
d
a
lu
s

k
it
a
p


d
e
d
a
lu
s

k
it
a
p


d
e
d
a
lu
s

k
it
a
p


d
e
d
a
lu
s

k
it
a
p
Bu eserin telif haklar Kalem Ajans araclyla alnmtr.
Bu kitap, Ministry of Culture of the Republic of Crotia tarafndan desteklenmektedir.
I GOR S
v
TI KS
ki Hikye
Dvorac atosu
H rvata Asl ndan evi ren
Mehmet I ker
IGOR TIKS
1977 ylnda Sarajevoda domasna ramen, Bosna
Sava boyunca ocukluk ve genlik yllarn Zagrebde
geirdi. Zagreb niversitesinde Karlatrmal Ede-
biyat okuduktan sonra Parise gitti ve Felsefe Yk-
sek Lisansn tamamlad. 1996 ylndan gnmze
dein birok saygn kuruluun dergisinde yazd. Bir-
ok Avrupa diline evrilen roman ki Hikye Dvo-
rac atosu Hrvatistanda byk edebiyat dlne
layk grld. ngilizce evirisi de ilgi gren bu ro-
man International IMPAC Dublin Literary Award,
2006y ald. Yazarn dier roman Elijahova stolica
(Elijahs Chair) de 2006da Hrvatistanda ayn b-
yk dl ald.
MEHMET IIKER
1969 doumlu olan Mehmet Iker, Temeljni Tursko -
Hrvatski rjecnik (Trke - Hrvata Szl), Turski
jezik za putnike (Gezginler iin Trk Dili), Domino-
vic Razgovorni Prirucnik (Trke-Hrvata Deyim-
ler Szl ve Dubrovnik, Tarih, Kltr ve Sanat
Miras) gibi birok almaya imza att. Hl Zag-
reb niversitesinde grevini srdrmekte olan I-
ker, birok dergi iin Hrvatadan kk hikye
evirdi.
7
1
Eski yolu takip ederek Riminiden

yola kldnda
yukarlarda Cesenaya doru yakc scaklkta, mee or-
mannn ne kadar zarif ve salam bir emsiyeye dn-
t hissedilebilir. Spiral bir ekilde ayrlan on kilometre-
lik kvrml yolun sonunda tepenin yukarsnda Castello
Mardi (Mardi Kalesi) seilmeye balar. le sonu gne-
inin altnda parldayan ats o huzur verici atmosferden
yanllkla ykselmi izlenimini verir.
Yanna vardnda uzaktan tannm freskleri gzlem-
leme ve yaknndan erken Rnesans mimari sanatnn b-
tn gzelliklerini kefetme frsatn sunar. Ayn zamanda
213 basamak aaya, benim Mardi Kalesini ziyaret et-
meye karar vermemin birinci nedeni olan byk Rne-
sans edebiyats Enzo Streccinin lm beklerken ok
zor gnler geirmi olduu bodruma da inebilirsin.
Kale ve bahenin dzeniyle ilgilenen kiiydik; iki kz
arkadam ve ben. Bu arada a destra, a destra

diyerek

talyann Adriyatik kysndaki bir ehir

Sadan, sadan (talyanca)
8
bizi binann turistler iin olan ksmna ynlendiren nefes
nefese kalm keilerin bronzlam yzlerinden de an-
lalaca gibi harika bir yaz gnyd. Yal keiin bilet
satt ve kalenin tarihi hakknda bilgi verdii yere gider-
ken duvarn alt ksmndaki kafese benzeyen bir pence-
reden ara sra youn bir esinti ve toprak kokusu hisse-
diliyordu. Sanki bir klca veya topuza rastlayacakmz
ya da bodrumdan dingin bir ses duyacakmz gibi. Bana
yle geliyor ki, Strecci hl masumluunu ispat etmeye
almakla megul.
Beklenmedik bir ekilde akam yannda karlaya-
cak olduum keite dikkatimi eken ilk ey, oynak sa-
lar olmutu. Yuvarlak bir yz ve sanki etrafnda salkm-
lar asl gr gri bukleler. Kollarn am, elinde biletler
scak bir karlama iin gerekli glmsemeyle bizi bek-
liyordu. Devamnda kalenin zellikleriyle ilgili ksa bir
ders ve daha sonra tam bir tur iin be bin talyan liras,
elbette bir ekilde geinmek gerekiyor. Paray kutuya ko-
yarken, muhtemelen sessizlii bozmak iin kei kibarca
sorar kzlara:
Da dove venite, ragazze?

Marianne, Francia! diye cevap verir, rene de ayn


ekilde. Sonra bana dnerek:
E tu, bambino?

Sono Bosniaco,

diye cevap verdim sklarak. Yk-


sek sesle gld ve doruca gzlerimin iine bakarak:

Nerelisiniz kzlar?

Ya sen ocuk?

Ben Bosnalym.
9
Bosnia? Ve sonra elinde bir tabanca tutuyormu gibi
yaparak,
Paf, paf, bang, bang. Bosnia, capisci.6 Paf, paf.
Cevap verecek talyanca bir tek kelime bulamadan a-
kn, ylece kalakalmtm. O ise glmeye devam ederek
ayn kelimeleri tekrar ediyordu.
Capisci, bang, bang.
Benim akn baklarm karsnda da son vermeyerek
(bu arada elindeki grnmeyen silah artk yoktu) benden
herhangi bir tepki bekliyordu, bu oyunun akla kavu-
mas gerekiyordu; nk 1995 ylnn yazyd.
Gitsek iyi olacak, diyerek araya girdi kzlar, tura
balamaya hazr, bu tuhaf ihtiyardan bir an nce kurtul-
mak iin.
Herif deli! dedim krklarla dolu donuk suratna
bakarak. Ama aldm cevap beni bir kez daha hayrette
brakmt.
Belki de deli ama en azndan zararsz. Bu szleri ayn
burada yazdm gibi telaffuz etti.
Ayn senin gibi. Ha, ha! Buna ne dersin Bosniaco?
Kzlar dinlesem iyi olacak, dediim anda umulma-
dk bir ekilde elimi kavrad ve ayn ivedilikle sesinin to-
nunu deitirdi. Artk tekrar kibar kei olmutu. Hatta
belki de biraz daha samimiydi, bu meknda sadece iki-
mizin paylat ve daha sonra da uzun uzadya paylaa-
camz bu dilden dolay.
Hey capisci! Sadece akayd. Niyetim kt deildi.
Uzun zamandr bizim oralardan birini grmemitim. En
azndan bu kadar yakndan.
10
O anda ka yanda olabileceini dnmeye baladm.
Damarlarnn zorla grlebildii sert elinin yzeyini his-
settiim, zamandan bahsettii ve yann ipularn ver-
dii o anda yzne dikkatlice bakmtm. Daha sonra alt-
m beini am olduunu renmitim.
Ksa sren bir sessizlikten sonra, az temizde bulu-
nan kzlarn, duvar resimlerinin mkemmelliine nasl
hayran kaldklarn ve koridorda yavaa uzaklatklarn
duyduk. Onlarla Mardi Kalesi karanla gmldnde
tekrar buluacaktk.
Ben bir esuloyum. Bir gmen, senin gibi, diyerek
devam etti, cevap vermeme frsat vermeden.
Acelem olduunu izah etmeye altm kendisine. Elimi
yavaa brakmaya balad.
Kzman hi istemezdim. Souk bir aka ite. Gerek-
ten kzmadn umarm. Eminim bu dili byle gzel konu-
abiliyor olmam houna gitmitir. zellikle bu dilin ya da
daha dorusu bu iki dilimin karm olan hayatmn o-
cukluk dilinin yle kolayca unutulmayacann canl bir
kant olarak duruyorum nnde. Bilirsin, o sesler, yz-
ler, adalarn kokusu eskimez. Bir daha asla Terra nostra!.
Addio!

. Bir daha asla Mai piu!

bu bizi blen ve b-
ltmz denizin dier tarafnda eski diyarda. Sana
dediim gibi paf, paf, bang, bang zgrlkte grmek
zere o zamanlar byle denirdi deil mi?
Cevap vermemi beklemedi. Uzun zamandr, gerek-
ten ok uzun zamandr oralardan birine rastlamamtm.

Bizim topramz. Elveda

Bir daha asla.
11
zr dilerim. Bir sigara al. Bir Slavla daha byle ayrlmak
istemiyorum. Kzmyorsun deil mi? Gerekten?
Ondan kurtulabilmek umuduyla, bunun aklmn ucun-
dan bile gemediini, sadece aknlk yaadm, artk
bu konuyu kapatmasn, tatilde olduumu, iki kzn da
bana elik ettiini ve beklemeyi sevmediklerini eer acele
etmezsem onlar gzden kaybedeceimi, ayrca biletin c-
retini dediimi ve nl Enzo Streccinin son gnlerini
geirdii yeri grmek iin sabrszlandm syledim. te
tam da bunu bekliyormu gibi:
Enzo Strecci! diye bard kei. Evet, evet byk
Enzo. Enzonun senin benim gibi birisi olduunu syle-
sem inanmazsn bana. Senin ve benim gibi desem.
Bu son cmleyi her hecesine tek tek vurgu yaparak
sylemiti. Bunu sylerken gizli bir mesaj vermek ister
gibi byyen gzleri sanki yeni ortak noktamz aa
vurur gibiydi.
Gerekten mi? dedim inanamayarak.
Evet gerekten! Bazen belki de sadece bu yzden hl
burada olduumu dnyorum. Sanki btn hayatm bo-
yunca birilerinin vasiyetini yerine getiriyormuum ve bi-
risinin hayat hikyesini saklyormuum gibi. Peki, bizim
hikyemizi kim hafzasnda saklayacak? Merak etmiyor
musun, Bosniaco?

Bama gelenler unutulmasn, byle


diyordu Enzo bir iirinde, yanlyor muyum yoksa?
Bam salladm. Kei glmsedi. Streccinin iirlerini
tanyabiliyor olmamz bizi gittike dalan bir tarikatn
yelerine benzetiyordu sanki.

Bosnal
12
Onun bana neler geldiini biliyor musun? Burada,
bu atnn altnda?
Bugn bunlar yazarken sanrm, o zaman son kez
Rnesansa yapmay planlam olduum gezinin ba-
langcnda meydana gelen kk hatay dzeltmeye a-
ltm. ok uzaa gitmeyeceim. O gn btn leden
sonra keiin yannda kalmam bu hikyenin yazlmasn
mmkn klmtr.
Ayrlmak zorunda olduumu tekrarladm ve tam kz-
larn olduu yne birka adm atmken yz pencereye
dnk bir ekilde, kendi kendine bir eyler konutuunu
duydum. ki bklm olmu beline baktm ve ksa bir sre
durup onu dinlemeye karar verdim. Ve byle balad, elini
uzatt andan itibaren:
Gel, bak; oradaki tepeye trmand yakkl Lombar-
diyal Enzo Strecci buraya gelirken. Gel u patikaya bak,
imdi onu hayal et.
Artk ondan ayrlamadm.
13
Bir
1535 ylnn sonbaharnda bir sabah, son Sforzann


lmnden, Milano ve Lombardiyann doyumsuz Habsburg
Hanedannn eline dmesinden birka ay sonra o yolda
grld sylenir. Hatr saylr bir soylu olan Strecci,
olunu karsnn doduu topraklara gnderir ve bylece
Enzo, o sabah elinde Francesko Mardiye yazlm bir mek-
tupla kalenin giriinde bulur kendini. Bu mektupta yakn
arkada Frederico Strecci btn bu kargaann iinde ok
fazla laf kalabalna gerek duymadan oluna gz kulak
olmasn rica ediyordu. iirler yazarak yeni hkmdarn
rahatn bozanlarn aksine, olunun iirleriyle yamurlu
leden sonralarnn ve Mardinin hanmefendisinin can
skntsn gidereceini sylyordu. Byle de olmutu; ni-
hayetinde gen adam bunu ispatlamt.
Bylece o zaman daha yirmi be yandayken Mardi
Kalesinin pirinten yaplm kaplarna dayandnda, ne
kstah muhafzlar ne de hkmdarn kapsndaki uzun
bekleyi yzndeki tebessm silebilirdi. Buradaki yle

Milanoda erken Rnesans dneminde hkm srm aile.
14
bir tebessmd ki bulunduu yerin her trl tehlikeden
arnm olduu ve ksa zaman nce yaanm olan katli-
amlarn hatrasnn hzla silinecei izlenimini veriyordu.
ok uzun beklemek zorunda kalmamas byle olaca-
nn ve hislerin insan yanltmadnn kantyd. Ayrca
Milanodan tek para halinde kabilmi olmas da ansl
olduunun gstergesiydi. Kabul edilmeyi bekledii oda-
nn nnden O getiinde len olmak zereydi.
Evet, evet. Eer Streccinin kaderini biliyorsan sana bu-
rada gzel Katerinay hatrlamak zor gelmeyecektir. Ka-
terina, tam o srada sevdii yardmcs ve arkada Ma-
riya ile orada bulunan Mardinin gzel kadn. Enzonun
aniden ayaa kalkn, Katerinann onun nnden ge-
tiini ve arkasna bakmadn, o kk ylan Mariyann
uyarc baklaryla yakkl Streccinin tam nnde dur-
duu ana kadar gen adamn Katerinann geiini gz-
leriyle takip ettiini yalnzca hayal edebiliriz. Elbette bu
naho konuyla ilgili olarak yardmcy saatler boyunca sor-
gulam olan ve daha sonra tekrar sorgulayacak olan ve
ileride dnen btn dolaplar aratracak olan piskopos-
luk sorgucusu karde Giovanni raporunda bize bir ey-
ler syleyecektir.
Beyefendinin gzleri grmyor mu? diye sorar Ma-
riya, sevimli bir tavan gibi.
Buna karlk Enzo, btn bu sahne boyunca akn-
lk ierisinde dnmeden doruca cevap verir:
zr dilerim hanmefendi, sizi fark edemedim.
Mariya, hibir ey demeden aceleyle hanmefendisi-
nin arkasndan gider. Enzo ise biraz yorgunluktan biraz
15
da nefesinin kesilmesinden dolay olduu yere ker ve
olduka tehlikeli hayallere dalar.
te sylenebileceklerin hepsi bu kadar; zel bir ey yok,
bir ans ve rzgra sylenmi birka kelime. ster inan,
ister inanma; ama her ey byle balar. Bu bir ak filizidir
ki; imdi iki gen kalbe yuvasn yapm, ncs olan
bitenin farknda deilken, drdncs ise pembe hayaller
kurmakta. Sen ise hl yldzlarn gzdesi olarak gryor-
sun kendini; ama unut, fratello. nk her zaman olduu
gibi, sana ounlukla iyi davranan falnn, seni aldatmas
iin gerekli olan ipler imdiden ekiliyor bile.
Ksa zaman sonra kr sal Mardi, gen adam kabul
eder ve byk bir cmertlikle kalenin sandan bir oda
verir kendisine. Gen yolcu iin scak su hazrlanmasn
ister ve kalede mutlu gnler geirmesini diler. ansl bir
ekilde son bulan yolculuundan ve btn kargaadan
sonra bu mutluluu Mardide bulacan umuyordu, en
azndan yle grnyordu.
Mardi, sylediklerinin ritmiyle omzunu svazlarken:
Babana duyduum sayg o kadar byk ki evlat, onun
yokluunu hissetmemen iin elimden geleni yapacam.
nanyorum ki; annenin doduu topraklara kolayca al-
acak ve mutluluu bulacaksn, hatta belki de bir e. Bu
sre ierisinde sahip olduum ne varsa seninle memnu-
niyetle paylarm sevgili Enzo.
Strecci, bu gizlenmeden aa vurulmu samimi ifade-
lere kibarca teekkr etti. Hl Katerina ile ilk karlama-
larnn etkisi altndayd. Sonra kaderini snarcasna, aka
sylemek gerekirse -nk o gen bir adamd- yallarn
16
sylediklerini boa karmamak gerekir diye geirdi iin-
den. Tanrnn bu zekice alayc yaklamn balayaca-
na inanarak devam etti kendi kendine sessizce: Dostla-
rmzn sevdiklerini bizim de sevmemizden daha doal ne
olabilir ki? Ardndan cmerte Mardinin teklifine ekledi
Neden olmasn? Eer Tanr izin verirse ve ansm yaver
giderse onu da, onu da paylaacaz sevgili Mardi.
17
2
Sizler iin Enzo Streccinin hikyesinin henz bala-
m bulunduu bu yerden msaade ederseniz birka sa-
atliine benim hikyemde o le sonu neler yaandna
geeyim ve birlikte keiin odasndaki pencereden gne-
in zorla grlebildii zamana gidelim. Ancak byle ba-
arl bir ekilde hikye edebilmem ve balam olan bir
hikye ile balattm dier hikyenin birbirine balanmas
mmkn olabilir. nk ikisi de hafzamda birbirine o
kadar karmlar ki onlar ayrmak mmkn deil ve so-
nu olarak bu yaklamla bir okuma tarz oluturmak ya-
pabileceimiz en iyisi olabilir diye dnyorum.
Bu arada, ben artk ilk birka cmleden sonra sandal-
yeye kmtm; ilk kzgnlm, buraya ne iin ve ki-
minle geldiimi unutarak. Enzo Streccinin kaderi hak-
kndaki hikyeyi anlatt tm zaman boyunca kei hep
ayaktayd. Sahneleri canlandryor, konuuyor, karakterleri
oynuyor, onlarn dncelerini ve hayallerini aa vuru-
yor, mektuplarn ve resmi yazlarn ieriini aktaryordu.
Her eyi biliyor gibiydi ve aslnda hikyenin en bandan
bu sonuca varmak mmknd.
18
Bu gerek bir edebi aheser! diye haykrdm, Enzo
Streccinin hikyesini anlatmay bitirdii anda.
Siz onun hayatndan bir roman yaratmsnz!
Sana sylediim gibi gen adam, diye cevaplad kei.
Bazen bana sanki bu yzden buradaymm gibi ge-
liyor. Onun son isteini yerine getireyim, ayaklarmz
bastmz bu yerin derinliklerinde, bu bodrumda ha-
yatnn son gnlerinde bana gelenler unutulup gitme-
sin diye. Zaman ve mekna aldrmadan ben ve Strecci,
bir ekilde birbirimizle ilikiliyiz, en azndan yaamm-
zn ayn yerde sona erecei hususunda. Ancak inanyo-
rum ki, baka eyler de var. Birisi bir defasnda yalnz ol-
madmz bilmek iin yalnzca kitap okuduumuzu ve
hikye dinlediimizi sylemiti. unu da ilave etmek is-
tiyorum ki; onlar lene kadar durmadan biriktirmemiz,
dinlememiz ya da okumamz her birinin esizliini ama
arzusundan kaynaklanmaktadr.
Hikyeler bir yerlerde buluabilir, kesiebilir veya r-
tebilir; ama asla ayn deillerdir. Ne hayat ne de edebi-
yat hanedanlk armalardr. Senin de bildiin gibi genel-
likle bir armann sa kesinde ayn arma bulunur, yine
bu ayn armann sa kesinde yine ayns; sadece daha
k ve zorlukla grlebilen armann sa kesinde
neredeyse grlemeyen bir tane daha ve bu ekilde son-
suza dek. Bu, asla insanlarn kaderinde byle gitmez. Ge-
riye sadece yaknlaan, birleen kaderler ve bu ekilde or-
taya kan dmler kalr. nanyorum ki, her hikyenin
bir ba vardr, ters dz edilmi bile olsa. Tabii ki, bu ba
tanmak lazm.
19
Kei sylediklerinin altn izmek ister gibi ban sal-
lyordu.
Enzo Streccinin kaderini iyi bilmekle kalmyor ayn
zamanda olduka etkileyici ifade ediyorsunuz, diyerek
onu vmeye devam ettim ve bana anlattklarn hl hay-
ranlkla hatrlyorum.
Ben Rab adasndanm! dedi. Bunu ilk defa syl-
yordu.
Bildiim kadaryla orada gzel Hrvata konuurlar
dedi kendi yapt espriye glerek.
Peki, ne zaman oradan ayrldnz? Ne sebeple?
Krk sekiz ylnn yaznda, yaklak elli yl olmu imdi.
O felaket dnemlerde ve ite o yzden.
1948 yl! Kominform kararlar? Titonun Stalin ile
yollarn ayrd dnem, dedim aknlkla.
Aynen yle, gen adam, diyerek ayaa kalkt ve pen-
cereye yrd.
Bu yzden demek, diyerek sorularma devam ettim,
yeni bir hikyeye balayacan bilmeden; bu defa kendi
hikyesi, varyasyonlarn ve mizahn iinde yer almad.
Darda, orman, gnei oktan yutmutu; ama bo-
ucu hava direniyordu. Kei sandalyesine dnd. De-
rin bir nefes ald. nemli bir eylerden bahsedecekmi
ve yanl anlamaya mahal vermek istemiyormu gibi ke-
limeleri itinayla seerek yava yava konumaya balad.
Sonunda, gkyz parldayan yldzlaryla bir rtye d-
necek kadar karardnda onun hikyesi gn yzne
kyordu.
20
Evet, bir ynyle o yzden. Fakat bu defa izin verir-
sen hikyeye en nemli yerinden balayaym: Yirmi sekiz
haziranda Kominform kararlarnn duyurulmasndan bir-
ka gn sonra gemiyle Triesteden

dndm andan. Bi-


razck bugnkne benzer inanlmaz bir scak vard, krk
sekiz yl yaznn balarnda. Neresi daha kt bilemi-
yorsun; artk nefes almann mmkn olmad ieri k-
sm m yoksa deniz suyuyla biraz kafan slattn gverte
mi? Triesteden dndm sylemitim. Kominformdan
bir gn sonra babamn tavsiyesiyle temelli kalmak niye-
tiyle Trieste yoluna koyulmutum. Buna ramen bir an
nce Raba dnmeye karar verdim. Hikyemde kararlar-
mn sebeplerini senin tahmin etmeni istiyorum. imdilik
sana bu dnn bana ok pahalya mal olduunu sy-
leyebilirim sadece.
Rabda, bu krk sekiz ylnn cehennem scaklarnda
sadece birka talyan aile kalmt ve bu gnlere nasl ge-
lindiine baklrsa daha da azalaca akt. Onlarn iinde
babam kararnda diretiyor ve Uruna savatm bu top-
raklardan gitmeye beni kimse zorlayamaz! diyordu. Daha
dne kadar ailemize kar, olduka samimi olan ve daya-
nma iinde olduumuz yerliler pencerelerimize ta at-
maya, bizimle el skmaktan ve selamlamaktan kamaya
baladlar. Bazen de bizi aalayc ifadeler kullanmaktan
ekinmediler. Ama biz o yllarda bunlar etkisiz ve hafif
bask ve sindirme yollar olarak karlyorduk zaten. 1946
ylnn maysnda babamn partiden dlanmasndan sonra
ki buna sebep olarak yardm ettiimiz akrabalarn evinden

talyann kuzeydousunda bir liman ehri.
21
baz Kara Gmleklilerin

ktnn iddia edilmesi gs-


terilmiti, milisler evimizin dzenli ziyaretileri olmutu.
Daha dne kadar sava zamannda ve sonrasnda tm s-
kntlar paylat yoldalarnn ihaneti babama ok ar
gelmiti, sylendii gibi lkeyi yeni temeller zerine ina
etmenin gerektii bir zamanda. Biz onu verandada ykl-
m grdmz gne kadar resmi makamlara aresizce
masumiyetini kantlamaya ve eski grevine iadesine a-
lt. Kalbi, olanlara daha fazla dayanamamt.
Gemiyle Rab adasna yaklatmz sralarda o, Bene-
dikt Manastrnda bir hcrede neredeyse hareketsiz yat-
yordu; belki de en azndan benim gvende olduum te-
sellisiyle huzurlu. Ama ite her ey bu noktaya gelmi
oldu. Kalp krizi geirdikten sonra bakmyla yal Ivanka
ilgilenmiti. Ivanka, uzun yllardr ailemizin bir yesi, be-
nim ikinci annem ve dadmd. Asl annem daha 1940 y-
lnda zatrreden lmt.
hratan sonra babam ar bir cezadan kurtaran, halk
arasnda sylendii gibi, komnizme olan gl ball
ve blgemizdeki ulusal kurtulu mcadelesine desteini
ifade etmesi olmutu. Belki de yanlyorumdur; nk ce-
zasnn mahkmiyetten tecride dndrlmesi eklinde or-
taya konan, hkmetin ona kar hogrs sadece biri-
sinin onun hakknda doru yer ve zamanda baz iyi laflar
etmi olmasndan kaynaklanyor olabilir ki, byle zaman-
larda iler byle yrr. Yine muhtemelen bu ekilde baz-
larnn onun haksz yarglanmasna sebep olduu gibi.

Kara Gmlekliler: 1920li yllarda balayan talyadaki faist
hareketin silahl yeleri.
22
Tam olarak babamn faizme kar ulusal kurtulu m-
cadelesine katlma konusundaki inanc ve hzl kararlar
dolaysyla ocukluk gnlerimi adamzdaki partizanlarn
evlerinde saklanarak geirdim. te senin hayretinin ce-
vab burada yatyor, ite bu yzden bugn bile bu kadar
gzel Hrvata konuabiliyorum!
Savan sonunda sadece ksa bir sreliine durumu-
muz deiti. Deiiklik hzl bir ekilde bakalarnn ye-
rine kendi evimizde saklanacamz gereine dnt.
Kalp krizi geirdikten sonra babam saplantl bir e-
kilde benim geleceim hakknda korkular yaamaya ba-
lad. Bununla beraber Ruslarla sava haberleri bu korku-
sunu ayrca glendirdi. Yataa dt tarihten itibaren
sk sk bizim iin artk burada hayat olmadn; imdi
bizim aramzdan, talyanlar kastederek, kurbanlar ara-
yacaklarn ve o zaman kurbanlk koyunlarn kim oldu-
unun anlalacan sylerdi kzarak. Burada ac bir e-
kilde her eyin bozulduunu, hikyenin sona erdiini ve
dnya komnizminin mmkn olabileceini gstermek
iin baka bir yer aramas gerektiini eklerdi. Buna ra-
men Kominforma kadar asla, kesinlikle gitmem gerektii
kararn vermemiti. Bugn benim varlmn byle du-
rumlarda insann kafasnda younlaan ve lm ann hz-
landran zor dnceleri dattn dnyorum. Yal
Ivanka ile birlikte elimden geldiince onu rahatlatmaya
altm, panjurlar ve perdeleri kapattm. Onu hibir e-
yin huzursuz etmemesi iin gayret ettim ve ben mutfakta
gizlice onun kurtuluu iin dua ettim. Kendisi byle bir
durumdayken evinin iine kadar ulamaya cesaret eden
azgnln farkna varmasna izin veremezdim.
23
Neden onun szn dinlemedim ve Triesteden talyaya
devam etmedim? O zamanlar neden can ekimekte olan
babam dinlemedim? Adada hayatta kalabileceimi mi d-
nmtm? Nasl oldu da akrabalarmn ve tandklar-
mn gidii beni onlarn ayak izlerini takip etmeye ikna
edemedi? Neden her geen gn daha az benim olan ve
beni grmekten mutluluk duyanlarn her an daha da azal-
d bir ehirde kalmak istedim? Tahmin ediyorum ki bu
sorularn cevaplarn merak ediyorsun. Hepsinin bir tek
cevab var; ama srayla gidelim. Her eyi gerekte olduu
gibi kafamzda resmedelim. Ayrntlar unutmayalm. Ka-
derin tuzaklarn gzler nne serelim.
24
ki
O, Mardilerin yemek salonunda grndnde, Enzo
Strecci btn ahlaki deerlerinden bir anda syrlvermiti.
Bu her eyiyle sradan le yemeini, eytann elleri hazr-
lam olsayd bile byle hazrlayamazd. Ancak kendini s-
cak suya braktnda bir ara vicdan rahatsz etmiti onu.
Yine de o batan karc glmsemesi ve umut verici ba-
klar olmasayd belki de evin hanmefendisi, kendi can
skntsnn huzurunu bozmaya cesaret edemeyecekti.
O Lombardiyal sizsiniz demek! Evimizde misafir ola-
canza ok sevindim. Size daha dikkatlice baknca yar-
dmcmn yznn neden kzardn imdi anlyorum.
der cilveli ve ksaca.
Enzo, bu szleri syleyenin baklaryla titredi, sonra
kendine gelerek ve biraz da gcenmi bir ekilde kendi
kendine, Bu beni acemi bir aylak m zannediyor? Nasl
bir yardmcym bu? Benim geleneklerime gre birisinin
evine gittiimde nce ev sahibini selamlarm. Sonra kendi
ifadesine iinden gld. Yanaklarna tekrar kan doldu ve
kalarn kaldrarak ilk yemini atmaya cesaret edebildi:
25
Hizmetileri hanmlaryla boy ltne gre bu
millet harika bir millet olmal.
Gen adam, Katerinaya ilk anda biraz kaba gibi ge-
lir, ayn zamanda en az o kadar da sevimli. Ksa bir an
karaszlktan sonra sempati galebe alar. Mardi, bir kah-
kaha atar ve sanki ilahi bir g onu tekrar o konuya iter
gibi ekler:
Sevgili Enzo, gidiata baklrsa sonunda burada ken-
dine bir kadn bulacan imdiden gryor gibiyim.
Mardi, bu szleri Mariyaya bakarak syler. Bu arada
bu szler gerein yolunda salkl gzlerin yanndan kr
gidilebileceini ispat etmektedir. Bunun zerine yardmc
kz abucak ban ellerin arasna alarak safiyane dn-
celere dalar: Umarm, sylediklerinizi Tanr da duyu-
yordur efendim!
Enzo, bir ekilde bilseydi ki, ihanete urayan ok ra-
hat kl eker, sonu bu ekilde bitmezdi: Mardiyi o anda
gzleri kapal dinler ve yaktrld o kii ile evlenirdi.
Ayrca bu hi de fena bir seim olmazd, eer neyi kas-
tettiimi anlyorsan.
Demek ki, Tanr da yle istemi olmal ki ayn akam
bapiskoposun habercisi geldi ve ardndan Mardi, atlarn
hazrlanmasn emretti. Birka saat sonra bapiskoposun
Riminideki ofisinde kabul edilmiti bile. Kendisinden al-
d gvenilir bilgilere gre her yer Habsburg ajanlar ve
dalkavuklaryla kaynyordu ve bolca bilgi szyordu. Her-
kesten phelenilebilirdi ve savunmay glendirmenin
yannda ieride de kontrol sk tutulmalyd.
26
Kendine ve yapmak zorunda olduu bu ilerden do-
lay babasndan miras kalan aristokrat soya kfr ederek
geirdii bu sre zarfnda, kendi evinde hi ho olma-
yan bir sahne yaanmaktayd. Francesco Mardinin gl-
gesi kaybolur kaybolmaz onun kocaman evinde zgrlk
rzgrlar esmeye balard. Katerina, her zaman olduu
gibi kendi dncesine gre, halka hkmdarn kalenin
dnda olduunu, ama bayrakta kzgn vaan penele-
riyle temsil edilen onun koruyucu ellerinin halknn ka-
derini tayin etmeye devam edeceini haber vermesi ge-
rektii iin muhafzlara byk kuleye Mardi bayran
ekmelerini emretti. Muhafzlar kurnaz hanmefendile-
rinin tertipledii gibi gece veya gndz, sevgili hkm-
darlarnn dnn fark eder etmez btn borazanlar
ttrmek zorundaydlar. Mardi, Katerinay en azndan ge-
celeri borazanlar ttrmekten vazgeirmeye alt ama o
onun aknn uykudan daha gl olduunu iddia ede-
rek (senin de anlayacan gibi bu ifade banallik antolo-
jisindendir) bundan zellikle vazgemek istemedi. Ne
olursa olsun biricik kocasn uyank karlamak istedi-
ini, vesaire, vesaire.
Ve bu defa da her zaman olduu gibi ertelenemez poli-
tik sorunlar onu akam yemeinde Katerinann yanndan
uzaklatrdnda Katerina memnuniyetle, ihmal edilme
duygusunu umursamad.
Gen Lombardiyalnn onun ufkunda boy gsterme-
sinden ok daha nce Mariya kendi isteiyle, bunun ben-
zeri akamlarda hkmdarn masasnda hanmefendinin
can skntsn almak iin bulunurdu. Enzonun gelmesiyle
birlikte sregelmi alkanlklarn yok olmaya balad
27
grld. Koridorlardaki kouturmalarla, hizmetilerin
olaand telal halleriyle Umbertonun sesi ve algcla-
rn eliinde ska yaplan sohbetlerle bu ak bir ekilde
grlebiliyordu. Mardinin seyisinin, eer mmknse, bir
haberle gelmesi herkesin mutluluk ve sevincinin katlan-
masna sebep olaca iin heyecanla beklenirdi.
te bylece bu yaygaralar Enzoyu le sonu uyku-
sundan uyandrr. Kalkar kalkmaz kk Beppo odasna
dalar ve evin hanmefendisinin kendisini bir an nce ye-
mek salonuna beklediini iletir. Beppo, mesaj ilettikten
sonra aceleyle, balamakta olan elenceye katlmann te-
layla dar frlar. Bana hak verirsin ki, bu bizim zama-
nmz iin bile tuhaf bir durumdur. Enzo, kapda onu ya-
valatarak sorar:
Ufaklk sizde hep byle midir?
Sadece gitmise, eer ihti, affedersiniz Bay Strecci,
Efendi Mardi demek istedim. der safa, fakat saygl bir
ekilde. Bu cevabyla suratna bir tokadn ardndan g-
m bir sikke almakla bu adamn sra d birisi olduu
sonucuna varr.
Enzo, yemek salonuna girdiinde topluluk hlihazrda
tadlacak olan her eyin tadna bakmt. Umberto, ba kz
ile sr oban ve yal efendi ile gen hizmeti hakkn-
daki arklarn sylemiti bile. Topluluktakiler onu bala-
ryla selamladlar ve Umberto arksn tamamlamak iin
acele ediyordu. Bu yzden papazn ahlakszlar uyard
son msralarnda hata yapt:
Gnahkr ruhlar iinde barnd iin Erihaya borular
flenir.
28
Katerina, onu nemli bir misafir olarak tanttktan
sonra topluluktaki herkes ona doru dnerek daha sa-
mimi bir ho geldin ifadesi sunar.
Canm, burada da insanlar elenmesini iyi biliyorlar,
benim Milanomdakiler gibi! diyerek giri yapar Enzo;
ama tam o srada birisi o an iin patavatsz bir ekilde,
Yaasn Milano! diye haykrarak araya girer. Enzo, bu
kahramann narasna aldrmadan neeli bir ses tonuyla
devam eder:
Ailemin evinde bu tip elencelerle bydm ve bu
yzden burada da byle sahnelerin yaandn grmek
beni gerekten mutlu etti. Neeli hizmetiler hayran-
lkla hayran olmaya deer olanlara hizmet ediyor. Bunu
Streccinin Katerinaya doru ilgi dolu baklar takip eder-
ken, mutfakta saf bir gen kz bu baklara i ekmekte-
dir. Ve alklar duyulur. Bu bahenin, bizim akllar batan
alacak kadar ekici Enzomuz iin amakta olan dier b-
tn cezbedici ieklerinde olduu gibi bu jestin Mariyann
kalbinde ne kadar ac ve ne kadar rahatsz edici yer etti-
ini bilseydi.
u algy bana verir misiniz? der gen adam artan
bir lgnlkla ve aslnda bir soylu algs olan bu mzik
aleti aniden zina, aldatma, gnah, su ve Tanrnn houna
gitmeyen her eyi balatan sihirli bir araca dnr.
Enzonun o akam syledii arkdaki hanmefendi-
nin iki gne gibi parlayan gzleri, yldzlara hayat veren
rzgrdan salar, ayn bizim Katerinamz gibi ayn za-
manda stten daha beyaz bir teni, ayn bizim Katerinamz
gibi elbisesinin iinde sakl iki gvercin ve dizlerin ban
29
zen bir yry vard; alacak derecede tpk bi-
zim Katerinamz gibi. Ksacas o, Tanrnn bir hediye-
siydi, Katerinann olmasnn mmkn olmad. nk
Tanrnn hediyesi eytann ininden gelemezdi, onun ey-
tani gzellii gibi. nk Tanrnn hediyesi iin insan
Onun vcudunu istiyorum, bu elde edeceim son ey
bile olsa! diye haykrmak istemezdi, bizim Enzomuzun
iinden haykrd gibi ve onunla birlikte bizim.
arknn sona ermesiyle bir alk daha gelir. Sonra
Enzo, yorgunluunu bahane ederek daha fazla kalama-
yacan ifade eder. Ve onun gidiini hayranlkla takip
eden baklarn Katerinann dikkatinden kamadn
syleyebilirim.
30
3
Hastalktan bitkin dm olan babam, gerekte ken-
dimi Trieste yolunda bulduumdan aylar nce, radyonun
Kominform kararlarn duyurmasndan sonraki gece ol-
duu kadar kesin bir ekilde gitmemi istemi olsayd, inan
bana, btn kalbimle kabul ederdim. Aslna bakarsan ai-
lesi partiden dlanm ve partizanlar tarafndan sahiple-
nilmi olan on sekiz yanda bir talyan genci iin yeni
Yugoslavyada artk yer yoktu. Belki sava srasnda bir ta-
rafta kalmay ve geici olarak birilerinin himayesi altna
girmeyi baarabilenler iin yarn daha iyi bir hayat bekli-
yor olabilirdi. Ama bir ekilde bana yle geliyordu ki re-
jimin babam hayal krklna uratt gnden itibaren
bizim iin gelecek, zamanla abucak snecek olan baba-
mn odasndan meydan okumas halini almt. Bununla
birlikte Kominformdan nceki dnemlerimde Rab ada-
sn oktan terk etmi ve talyann kuzeyinde kendilerine
yeni bir yurt arayan akrabalarma ve arkadalarma yakn
olmak istemitim.
Bana son olarak hazrlanmam ve ertesi gn yola k-
mam sylediinde olduka ge olmutu. nad ve gl
31
yaama arzusu, onu bir anlna grebilme frsat ver-
miti bana.
Hazirann ortalaryd ve yola dayanan bahemiz tama-
men ieklenmi ve rengrenk bir hal almt. Gnein,
gkyznn berrakln hafif kararmaya brakt ve cr-
cr bceklerinin crltsn iinde barndran zamanlarn bir
yerinde, iinde bir yerde durduunuzda evin btn bah-
esinin, evresinin aksine kara bir arafla kaplanm gibi
grndn kefedebilirdiniz. O zaman evimizin ora-
daki en byk evlerden biri olduunu ve Rabn neresin-
den olursa olsun grlebildiini, ayrca isterseniz ehrin
bir yakasndaki Aziz Fumija krfezindeki gemileri ve di-
er yakasndaki Rab limannn durgun sularn gzlem-
leyebileceinizi fark edebilirsiniz.
Birka kz arkadayla itin kenarnda durup daha kr-
mz ve eki olan brtlenleri toplamaya baladnda he-
nz gnn o vaktine gelinmemiti. Onlardan birisi sin-
sice Dikkat et, bunlar faist brtlenleri! demeseydi,
onlar fark etmeyecektim bile. Bu beni ok fazla rahatsz
etmemiti; kayglandm tek ey babamm uyuyor olup
olmamasyd. Gidip kontrol etmeye karar vermitim ki
onlardan birinin politik adan sakncal ve knayc bir
tarzda konumasna kulak kabarttm:
Yz defa faist olsalar da bence problem yok.
Bu szler zerine ilk olarak, bunun en iyi zamanlar-
mz olduunu ve buna dayanamadn syler. Bununla
neyi kastettiini anlamamtm; onun cevabna m, bize
mi yoksa brtlenlere mi? O kstah sesi tekrar duy-
dum: O zaman gidip beni ihbar et, iine yarayacaksa.
32
Artk gidip bakmam gerekiyordu. Kader alarn rmeye
balamt.
Babamm uyuyor olduundan tamamen emin olduktan
sonra balkona ktm. Varlm hemen fak edilmiti.
Faizme lm, yolda Nikolo! diye selamlad birin-
cisi, o dnemde olmas gerektii gibi. Fakat artk daha az
saldrgan. Andjela olarak tandm kendisini; olduka e-
kici bir sarn olmasnn yannda Rab Komnist Gen-
ler Birliinin lideri.
Halka zgrlk, Andjela! Peki, brtlenlerim ho-
una gitmezse ne olacak?
Ban edi ve biraz yz kzarmt.
Nikolo, yle demek istemedim. Neler konuuldu-
unu biliyorsun.
Demek yine de iyiler, diyerek espri yaptm. Andjela
yle bir gld ki bizim gen komnist liderimizden ge-
riye pek bir ey kalmam gibiydi. Benim pek de ciddi
olmayan eski flrtmn bizim faydamza meyve ver-
diini grmekten mutlu olmutum. Hemen o anda asi
olan seslendi:
yiler, iyi, faistlerin bile olsalar, bana dil gstererek
ve yavaa yolun aasna doru ilerleyerek. Bu Andjelaya
ciddilemesi iin bir iaretti. O da arkadalaryla aceleyle
buradan uzaklamadan bu kzn kim olduunu ren-
mem gerekiyordu.
Andjela, kim bu kz?
ibenikten geldi. Ad Petra. Babas milislerin yeni ku-
mandan, diyerek giderdi merakm.
33
Ve ite byle balamt. Herkesin olduka gln ve
nemsiz olarak nitelendirebilecei, kolayca unutulabi-
lecek bir ekilde. Ama ben, gryorsun ite; o kayann
zerinde hayatm iinden klmaz bir hale getiriyorum.
Sana daha nce dediim gibi, kaderin alar.
34

Btn bu lgnlklar ve elenceler Romagna orman-


larnn gizleyemedii tek eydi. Mardi, eve gece yarsn-
dan sonra dnmt. Sadece Bu politika kuru sert bir
ekmek paras gibi demiti. Ve sadk bir e olarak Kate-
rina Ben de senin sert karnm dedi. Francesco, onun
aklndan neler geirdiini bildiini dnd ve atlarn sa-
bah erkenden, bu defa av iin, hazrlanmas emrini verdi.
Ayrca bapiskoposun szlerinin onu pek fazla uyutma-
dn da sylemekte fayda var.
Enzo, o gn afak skerken kfrederek uyanr, Umbertonun
ttrd borunun bir ine gibi delici sesiyle. Pencereye
gider ve av antasnn tepesine dikilen bayran dalgala-
nn ve kendisine bir ekilde dnceli ve kaygl gr-
nen Mardiyi seyreder.
Daha gn bile domadan nereye byle arkada? der,
henz yitirmemi olduu iyi niyetiyle.
Katerina, Mardiden nce cevaplar: Bay Strecci, g-
ne doudan kendini gstermeye hazrlanyor. Eer or-
manlarmz daha yakndan kefetmek istiyorsanz imdi
tam zaman.
35
nsann ne dneceini bilemeyecei bu szlerden
sonra akl almaz gzellikteki Katerina, arkasnda dn-
celi grnen Mardi ve dn geceden kalma yirmi hizmetli,
atlarna bindiler.
Enzo, onlar sabahn serinliinin tadn kardklar ha-
rika koruluun sonundaki derede yakalad. Topluluk ava
odaklanm, bir tavan srsnn etrafn nasl saracakla-
rn planlamaktaydlar. Bu kalabaln iinden ilk ayrt ede-
bildii Mariyann kendisine doru ynelmi atyd. Man-
tn gereklerine hi aldrmadan anlalmaz beklentiler
ierisinde akn kendisinde bylesine dramatik, sradan
ve trajik bir olguya dnt Mariya. Enzo, onun ken-
disine aceleyle syledii her kelimenin arkasndan heye-
canla nefes alp veriini fark edebiliyordu. Mardi, han-
mefendisinin kendi bana yapm olduu, tavan gula
ile ilgili plann ieriini anlatan bir dizi talimat. Hanme-
fendinin en sevdii oyunda hkmdarn desteini alama-
dlar; nk hkmdar Mardinin ruhen orada olmad
ilk bakta bile belli oluyordu. Mariya, Enzonun kibarca
fakat ok da gnlden olmayarak cevaplad son cmle-
sine bir glmseme kondurmutu. Mariya, abuk, net ve
doru dnmt; ak uruna savamas gerekiyordu.
Ama ne yazk ki bu dncenin temelinin pek salam ol-
mad sylenebilirdi. Mariya, Enzonun at Katerinaya
doru yneldii iin olsa gerek hi de zorlanmadan atn
kuyruunu skca kavrad.
Sevgili Enzo, tam da karmn urana yardm et-
mek iin bekleniyormusunuz, diye seslenmiti, zavall
Mardi.
36
Tabii ki, hi phesiz ve tam anlamyla, dedi Kate-
rina, o bilinen ses tonunu dayanlmaz el hareketiyle ta-
mamlayarak. O kadar ekiciydi ki, insan sonunu hi d-
nmeden, her ne olursa olsun, orackta ona ruhunu
verebilirdi.
Aslan benim gbek adm. diye cevaplad Enzo a-
kayla ancak hak verirsin ki, olduka baya.
yleyse beni takip edin! diye emretti Katerina ve hiz-
metiler yaknlardaki bir aacn altnda dinlenmeye karar
vermi olan yal Mardiyi arkalarnda brakarak, btn
orman titreten bir uultuyla; kimi at zerinde, kimi k-
peklerle, bazlar da yaya olarak kouturmaya balad.
Gne henz ormann zerinde grnmeye bala-
mt. Katerinann hzlanmasyla, Enzo da gl bir e-
kilde atn mahmuzlar ve Mariya da hibir ekilde onlar-
dan geri kalmaz. Katerina, bir ok gibi asrlk sk aalarn
arasna dalarken Enzonun geride kalmasna izin verme-
dii zayf at tehlikeyi hissetmiti ve tabii ona gzden kay-
bolma frsatn vermek istemeyen Mariya da fazlasyla. Bu
talihsiz gerek, tekrar ediyorum Katerinann bilinmeyen
bir yne bir ok gibi gittii gerei, bu kk kza plan-
larnn byk ksmnn baarsz olduunu ve baka bir
plann uygulamada olduunu aka sylyordu. Bunu
tam anlamyla anlayamam olsa da bu lgn koutur-
mada bunu en azndan hissetmiti.
Katerina, ani bir ekilde bir tarafa dner ve amlarn
arasnda kaybolur. Enzo da ona ayak uydurmay baarr.
Mariya, onlarn atlarnn derin izler brakt yerde du-
rur. Orada mmkn olduunca sessizce ama hkrarak
37
alar ve ilk defa, tam olarak farknda olmadan koruyucu
azizesine nefret duyar; gen bir kalp iin olduka salk-
sz bir duygu.
Bu arada Enzo, Katerinann olduka gerisinde kal-
mt. Birka dakika atn toynaklarnn izlerini ve ezilmi
allar takipten sonra onun kk bir pnardan sakince
su ien atn fark etti. Suya yaklatnda onun yzn
ve boynunu ykayn izledi. te o anda bu kadn iin
seve seve neleri feda edebileceini dnd. Fakat liste,
ok uzamadan onun ani dnyle kesildi:
Ah, iyi ki sizsiniz! Neden bana yle tuhaf bakyorsu-
nuz? dedii anda Enzo, onun arm gibi grnmeye
altn anlamt.
Korkmu grnyorsunuz.
nann bana Bay Enzo, korku burada tam yerinde
olurdu. Bu orman her eit haydutla dolu ve ksa sre
nce kocamn da syledii gibi Habsburg casuslaryla. Si-
zin durduunuz yerde onlar grmek istemezdim.
Yemin ederim ki, sizin yerinize onlarla karlam
olmak beni de ok mutlu etmezdi, diye cevaplad, daha
zekice bir ey dnemedii iin kendine kzarak.
Btn tavanlar kat, grdnz. Ne yapacam imdi
ben? dedi zgn bir ekilde.
Dinlenin biraz, bylesine bir mcadeleden sonra.
Yoruldunuz mu yoksa Bay Enzo? Buraya gelin ve se-
rinleyin biraz. Mariyay kaybettiimizi fark etmediniz.
Mariya da nereden kt imdi diye dnd Enzo,
ona yaklarken.
38
Hayr, gerekten fark etmedim. Siz beni ok uzaklara
srklediniz, Katerina.
Ve cmlesini daha bitirmeden onun elini bulmutu
bile. O ise ona gcenmiesine bakarak bir kedi gibi ani-
den geriye ekilmiti. Fakat elini Enzonun elinde gnl-
sz birinin brakmayacandan daha uzun tuttuu gerei
Enzonun gznden kamamt. Bir adm geriye ekilip
ban eerek zr diledi.
Affedersiniz Katerina. Bana ne oldu byle anlayama-
dm. Bu yar benim aklm bamdan alm olmal.
Bugn diyebiliriz ki, elini tuttuktan sonra ona sy-
ledii her ey tam bir nezaket rnei olmasna ramen
Katerina, onun son szlerinden biraz rkmt. Bunun
zerine byle bir durumda, bir insan ne kadar temkinli
olabilirse o ekilde cevaplad onu. Kendisine sanki yerin-
den frlayacakmasna ve yksek sesle atyormu gibi ge-
len kalbinin onu ele vermesinden korkuyordu:
Tasalanmayn Enzo. yle olmal mutlaka. Sabah ha-
vas sizi sarho etmi gibi.
Hzla atna atlad. Yaklamakta olan hizmetilere doru
aceleyle yol almaya hazrland anda ona dnerek:
Bana yle geliyor ki, bu kk kz size k. Akl-
nzda bulunsun.
Katerina, hizmetilerle birlikte yol ald, Enzo ise ya-
vaa yal Mardinin altnda uyuduu aaca doru yneldi.
Her ynden heyecanl avclarn grlts ve arada zafer
naralar duyuluyordu. Hanmefendinin avnn neticesi iki
yetikin salkl insan doyurmaya zorla yeterdi. Ama za-
ten avn amac da bu deildi. Burada keyfi yerinde olan
39
hanmefendi, Mardinin adnn arkasnda gizli baka bir
eyin avn yapyordu. Bununla birlikte, bu defa da hiz-
metilerin ne ak ne de cokusu Mardinin hanmefendi-
sinin neesizliini ve aln gideremedi. Balad oyunu
bitirmeye istekli olduu akt.
Seyisler, az saydaki tavanlar torbaya koyarken, di-
erlerine de biraz dinlenme frsat domutu. Bu arada
Mariya, Katerinaya, alayan hrn nehirler gibi taan
fakat hanmefendi Mardinin iinde filizlenmeye bala-
yan akn sarholuuyla, nemini kavrayamad ac sz-
ler telaffuz etti.
Hl Lombardiyal ile yaryor gibisiniz, hanme-
fendi.
Katerina, gelmekte olan zehri savarcasna isteksizce
elini sallad ve dilerini skarak fakat ayn zamanda ak
yreklilikle:
Yorgunum imdi Mariya. Haydi, efendi Mardiye doru
gidelim. dedi.
Bu arada, Enzo oktan bu kouturmann balad
yere varm ve Mardinin yanna oturmutu. Matarasn
amasyla Mardi, alkoln keskin kokusuna uyand ve yar
uykulu bir ekilde ieyi eline ald
Bunun gcm geri getirmesini umuyorum, sevgili
Enzo. O kadar bitkinim ki, Tanrm! Sanki o baka bir
dnyada yayor. Bir kadna vatann tehlikede olduunu
nasl izah edersin?
Grevini yaparken duyduu gururu da gizlemeyerek
iinin zorluklarndan bahseder.
40
Gereinden fazla iyiyim ben. Bu yzden her ey bu
ekilde gidiyor. Onun iin ldrebileceimi biliyor. diye
devam etti; rahatlam, toz bulutuna akla bakarak ve at-
larn orman titreten hengmesine kulak kabartarak.
O noktaya gelmeyecek herhalde. dedi Enzo, kendi-
sini ve onu rahatlatmaya alarak.
Bunu kimse bilemez. Ama brakalm imdi bunlar.
Habsburga kar dikkatli olmalyz. Bugn halkma ola-
and tedbirler alacam duyuracam.
Tehlikeli mi? Ne yapmamz gerekiyor?
O kadar ki, u anda Riminide anneler daha saat be
olmadan ocuklarn ieri alyorlar.
O kadar erkenden mi? dedi Enzo kaygl ve her hece-
sine vurgu yaparak. Muhafzlar glendirin, efendim.
yle yaptm bile. diye cevaplad Mardi, sesinde be-
lirgin bir rahatlkla. Kimse benim yurdumu tehdit ede-
mez gen adam.
Ayrca buna kim cesaret edebilir ki? diyerek sonuca
balad sohbeti Enzo, ikisinden bir yudum alarak ve bir
kez daha, gvenlik ve bencillik sunan bu deerli insann
tm temiz kalpliliini kabul eder ve garip bir korunmu-
luk hissine kaplr. Fakat ayn zamanda Mardinin bu ksa
konumas onun kalbine bir korku esintisi de salar: Ah,
yoksa kendiyle mi eliiyordu!
Hemen kaleye doru yola koyuldular. Av tamak iin
iki torbann yeterli gelecei sonucuna vardktan sonra k-
k Bepoyu torbalar abucak mutfaa yetitirmesi iin
gnderdiler. Bepo, birka sln, bir domuz yavrusu ve
daha nce szn ettiim tavanlar kaleye tamt bile.
41
Topluluk, yorgun bir ekilde kaleye doru neredeyse s-
rnyordu. Gne, gkyznde tepeye ulamt bile ve
Katerinann avc takmnn yzlerinde eitli yorgunluk
emareleri grlebiliyordu. Mardiler, Enzonun hemen
nnde yavaa ilerliyorlard. Bylece Enzo, Francesconun,
hanmnn yzndeki bitkinlii grerek ona sitem edi-
ini duyabilmiti:
Ama sevgili karcm! Avn bir erkek oyunu oldu-
unu sylemitim ben sana. Bir hanmefendinin bunu
yaptn kim nerede grm? Bu sana gre bir i deil.
Bunun sana zarar verdiini gryorsun; vazge bu iten.
yleyse neden bu inat sevgili?
Vesaire, vesaire. Ne kadar da skc ve bunam bu ih-
tiyar diye dnd oradaki iki akl neredeyse ayn anda
ve ihanet edercesine.
42
4
O karlamadan iki gn sonra sabah henz kimsele-
rin olmad bir zamanda kendini hlihazrda hissettir-
meye balam olan bunaltc scakta biraz serinleyebil-
mek iin plaja gittim. Denizden ktktan sonra bir am
aacnn altnda rahatlamann tadna sonuna kadar var-
mak iin Enzo Streccinin tannm iir kitaplarndan bi-
rini yanmda gtrdm. Bunlar karanlk gnlerinden nce
yazd iirlerdi. te o sabah bana o anda benim melan-
kolimle rtyormu gibi gelen msralar okudum. Bun-
lar benim hikyemin mottosu olacak ve altnda yattm
mezar tamn zerine kaznacak kadar deerliler:
Hercai kalbime yalnzca bir yemin azap verir
Bama gelenler unutulmasn diye.
Birisi srpriz bir ekilde elleriyle gzlerimi sarmalad-
nda ok zaman gememiti. Bunlarn bir kadn eli ol-
duunu hissetmitim ve ilk anda onun bararak brt-
lenlerimi sevdiini syleyen o sivri dilli yaratk olduunu
dndm. Onun kaln ve koyu salar, tehditkr dili,
hafif Yunanlya alan burnunun zerindeki alayc gzleri
43
beynimde gze almaya deer bir meydan okuma halini
almt. Ve bu heyecan verici, byleyici hayal benim
Tanrnn houna gidecek ilere kar iddetli drtm ra-
hatsz etmedi. Vcudumu bir scaklk sard ve:
Demek brtlenlerimi beendin, yle mi?
Fakat bunun zerine eller hemen ekildi ve sesini
duydum:
Kzma Nikolo, Onlar ylesine syledim.
Hayal krklna urayarak onun Andjela olduunu
anladm. Denize bakarak benden uzaklat. Sanki sordu-
um soru onu artmt.
Nasl olduunu bilirsin, bu ekilde olmak zorunda,
diye ekledi zgn bir ekilde ve kendini aklamaya al-
rcasna.
Hem benim brtlenlerime nasl dil uzatabilirsin
ki, Andjela? Henz daha krmzlar, deil mi? Hem ben
gen bir komnistin zerinden ykselebilecei birisi mi-
yim ki?
Bu ekilde ie biraz aka kartrarak onu neelendir-
meye altm; fakat o tam tersine yz kzarm, inatla
dalgal denizi seyretmeye devam etti. Daha sonra neeli
bir ekilde konuyu deitirdi:
Bugn iskeleye gelecek misin?
Belki, diye cevapladm, hl o sevimli yarat d-
nrken.
Arkadalarn da orada olacak m?
Sinirli bir ekilde elindeki ta frlatt ve sonra bana
kalar kalkk bakarak:
44
Neden soruyorsun? Yoksa ilerinde holandn biri
mi var?
Yok, yok ylesine soruyorum ite.
Yani hibirini beenmiyorsun, yle mi?
Bu artk bir tuzak sorusuydu.
Hepiniz gzelsiniz ite.
Ama birisi yine de senin iin daha gzel!
Karar veremiyorum, dedim kaderinin kendisine ta-
maktan holanaca bir yk ykledii bir insan gibi g-
lmseyerek. Fakat Andjela oyunu devam ettirmedi ve ne-
redeyse aalanm gibi davranarak ayaa kalkt.
O yeni gelen kz deil mi? O kzdan holanyorsun.
Cevabm beklemeden koarak uzaklamaya balad.
Birka adm sonra aniden durarak bana endie verici
bir cevap verdi:
Babasna dikkat et. Sz konusu kz olunca onu hi-
bir eyin durduramayacan sylerler.
Bu uyarsn dudak bkerek, gcenmesini de on sekiz
yandaki bir gen kzn kstaha gururu olarak karladm.
Ne derecede olduunu kimse bilemez ama ileride bama
gelecek olan felaketlerde onun da pay vard. Yava adm-
larla evime dnmekteyken Andjelann sulamalar kula-
mda gzel bir olaslk olarak yankland; sradanlam
ve tkenmi olan evremde ortaya kan yepyeni bir he-
yecan. Bu kar konulmaz bir ey ise, olanaksz dnce-
lerde bile, kalp ve akl bundan beslenerek glenir.
Arzularmzda m yanl giden bir eyler var, yoksa bizi
eytan m hep beraber uurumun kenarna srklyor
45
bilemiyorum; ama benim o gn bahemde grdm,
kendimi kaderimin ellerine brakmaktan baka bir yo-
lumun olmadn sylyor bana. Eve yaklamaktayken
ayn brtlen dallarnn sanki birisi ieri taraftan onlar
koparyormu gibi sallandn grdm. Bu olaslk bana
lgnca geldi nk Ivankann henz yar olgunlam
brtlenleri toplamayacan biliyordum. Adyla seslen-
dim; fakat cevap alamadm. Baheye bir hrsz gibi sakla-
narak girdim; ancak gizlenmeme ramen tandk bir ses
tarafndan yakalanmtm.
Yine mi Andjela! diye artk tamamen karanla b-
rnm odann bir ucundaki sandalyeden sabrszca ses-
lenerek keiin szn kestim.
Keke o olsayd, dedi kei duraklayarak. Konu-
maya baladnda kim olduunu anlamtm:
Gnden gne daha da gzelleiyorlar. Seni bilmem;
ama ben onlar ekiyken seviyorum. Olgunlatklarnda
iyi deiller. Bu onlarn sonunun yaklatnn iareti bana
gre.
Bir gn bana dil karyorsun; ama imdi de bah-
emde turluyorsun, dedim sakin ve soukkanl grn-
meye alarak. Fakat gsmde sanki kk bir Afrika
orkestras almaya balamt. Kstahl, dik ball ve
bana yaklamndaki cesareti biraz korkutmutu beni. Bu
yzden, olduka eki brtlenleri toplar gibi yaparak ba-
klarm gizledim.
Peki, kalbinde de turluyor muyum? diye sordu gzle-
rini ayrmadan. Bense o anda bocalamamak iin kesin karar
almtm. Orada nasl duruyorum? diye devam etti.
46
Oraya kadar ulaman biraz zaman alabilir, dedim.
Ona kar ne kadar gizemli ve kurnaz davrandm g-
ryorsun.
Bunu greceiz, dedi ve sonra bana bir admlk me-
safeye kadar yaklat. Bir ta kadar sakindim ve zaten ha-
yatm pahasna da olsa bir milim geriye gitmezdim. Par-
maklarnn arasna ald brtleni, sanki onu yeni batan
ekillendiriyormu gibi yavaa dudaklarmn zerinde
gezdirdi ve hemen sonra hzla kendi azna ald. Ardn-
dan bir kez daha, bu defa zerindeki btn brtleni
gstermek iin bana dilini kard.
Heyecandan yzmdeki kan bsbtn ekilmi olma-
lyd; nk o kahkaha atarak ayn szleri tekrarlad:
Bunu greceiz, yz bana dnk uzaklaarak.
Hey, babamla tan. Onu takip ettim buraya kadar. Ken-
disi yukarda.
Ne!
Bu beni sarsm ve bu hayal dnyasndan geri getir-
miti. Aniden Andjelann uyarsn hatrladm.
t, sessiz ol!
ncir aacnn arkasnda kayboldu. Bense aklmda
Andjelann szlerini gzden geiriyor, biricik kz sz
konusu olduunda gz hibir eyi grmeyen bu tehlikenin
onun babas olduunu dnyor ve ona k olduumu
ve neticede gerek bir k gibi bu uurda her eyi gze
almaya hazr olduumu anladktan sonra bile bunu
iimden tekrar ediyordum. Her halkarda Petrann ikaz
beni korkutmutu. Yine de bir an iin pheye dtm
47
ve kendimi avutmak istercesine bunun onun aptalca
akalarndan biri olabileceini dndm.
Doru sylyordu. Petar Nijeti, babamn kapsnn
nnde duruyordu, milis kumandanlarnn giydii laci-
vert niformann ierisinde ve yaz olmasna ramen diz-
lerine kadar uzanan parlak izmeleriyle. apkas gsterili
bir ekilde alnndan olduka yukardayd ve ince sala-
rnn terden birbirine yapm olduu grlebiliyordu.
Bana olduka ikin ve geldii blgede mkemmel ya-
plan zm raksna ok dkn biriymi gibi grnd.
Bir kanun adam gibi dikkatle bakt bana ve aldrmadan
kafasn evirdi. Babam yatandan seslenene kadar sela-
mma karlk vermedi:
Bu benim olum, yolda Nijeti.
Gerekten mi? Bak sen una, tam bir delikanl ol-
mu bu.
Benimle grmeye gelmi buraya, diyerek bana ta-
ntmaya balad babam, yabancdan bir hareket gelme-
yince. O yeni komutan ve biz zaten
Sadece kontrol ediyoruz, gen adam. Sadece kont-
rol.
Sonra babama dnerek:
Biz, siz dm komnistler iin endieleniyoruz,
yolda Darsa, dedi, Hl yanl yolda m ilerleyeceksi-
niz yoksa doru yolda m bunu greceiz.
Babam ban eerek bu szleri duymazdan geldi. Sonra
Nijeti bana dnd:
Ka yandasn sen ufaklk?
48
On sekiz, dedim kendimden emin bir ekilde.
Benim kzmdan birazck byksn.
Bu benim iin bir eit rahatlama ve muhtemel bir sem-
pati elde etme annn iareti gibi gelmiti ve onun uyar-
sn dikkate almayarak talihsizce azmdan kardm:
Kznzla geen gn kar
Bir anda suratnn asldn fark edince durdum. Nije-
ti, bana doru yrd. Andjela uyarc bir melek olma-
lyd; fakat sonra byk ve yumuak avucuyla yzme
hafife vuracak kadar mesafede durmutu. Glmseye-
rek bir hayat dersi veren bir baba gibi:
Ben bana ait olan eyler iin ldrrm, ufaklk. Ko-
mnizm ve onun iin. aret parman boynunda gezdi-
rirken artk yzndeki glmseme kaybolmutu.
Bunlar benim kutsallarm. Gerisini ben bilmem.
Etkisinden muhtemelen memnun olduu sessizlii
yine Nijetiin kendisi bozar:
Grelim, grelim. Merkezin nerede olduunu
biliyorsunuz, diyerek kapya doru yneldi. karken
sanki ziyareti tekrar beklenen deerli bir misafirmi gibi
ekledi:
Daha byk ktlklerden birbirimizi koruyalm
kardelerim.
49
Drt
Av, herkesi bitkin drmt. Yemek esnasndaki ve
yemekten sonraki sessizlik orada bulunanlarn yumuak
yataklarna gmlp uyumak arzularn gsteriyordu. Ve
bazlarnn frtnal dncelerini dindirme arzusunu. le
yemei sakin geti. Enzonun hassas kalbi, Katerinann
pnarda yaananlardan bu yana devam eden sessizliine
kilitlenmiti. Btn yemek boyunca ondan ne bir bak
ne bir jest ne de bir iaret alabilmiti. Yoksa bu sabah ya-
ananlar bo bir hayal miydi? Ellerini gerekten onun el-
lerine yeterince uzun brakmam myd? Birer ocuk ol-
madklarna gre btn bunlarn bir anlam olmalyd.
Hi abartmadan olduka melankolik olduunu syle-
yebileceimiz Enzonun dncelerini, evresindekileri
bilgilendirmek arzusunda olan Mardi bld. lk olarak
onlardan birka saate kadar byk kulenin balkonun-
dan yapaca, btn yurdun iinde bulunduu bilinen
tehlikelerle ilgili halkn uyaraca konumasnda hazr
bulunmalarn istedi. Btn Mardi hkmdarl snr-
lar boyunca uygulayaca zel gvenlik tedbirlerinden
50
ve gururla, olurda bir tehlike durumunda, onu bayran-
daki evik ve yrtc vaan tm ktlklerden koruya-
candan bahsedecekti.
Mardinin halkna sesleniinden sonra Enzo, baarsz
geen bir geceden sonra yenilen bir kumarbazn hissettii
gibi olduka zgn bir halde geni odasna dnd. Yele-
ini sandalyenin stne att; apkasn kanepeye frlatt,
izmelerini mee aacndan yaplm dolabn kapsna da-
yad ve pantolonunu isteksizce yatan kenarna brakt.
Btn arlyla kendini yataa att; artan zntsn
alp gtrecek olan leden sonra gneinin klarn g-
recek kadar uyumay isteyerek; ya da en azndan kendisi
yle olmasn umarak. Sonra kendisini aniden atnn ze-
rinde Mardinin yannda, okluunun zerindeki nl sa-
va vaakl bayrak birazck rahatsz etse de kendisini bir
kahraman gibi kucaklyor bulmutu. Daha sonra onun ar-
kasndan orman yararak drtnala koturuyordu ve o ka-
dar hzlyd ki, grebildii sadece yapraklarn parltsyd.
Nereye akn ediyordu bu onurlu kahraman?
Habsburg casuslarnn peine
Taklmt bizim valyelerimiz,
Ah, o svmeyen ve lanet etmeyenler!
Kracaklar piskoposun zincirini.
Ve ark her tarafta yanklanmaya baladnda Enzo,
Katerinay okunu tehlikeli bir ekilde onlara yneltmi
yaklarken grd. Tanrm! Mardi ise sadece glmsyordu
sanki dne gidermi gibi ve sanki onun bu aikr l-
gnl onu tehdit etmiyormu gibi. Sonra Enzonun g-
snn hemen altna saplanan oku brakmt bile. Onun
51
gzyalarndan ve sinirle yayn paralamasndan anla-
mt ki, asl hedef kendisi deildi. Ancak olanlara bak-
lacak olursa avclk kolay renilmiyordu. Olanlar gren
Mardi, zel kamasn kard ve zaten olduka kanamakta
olan yarann hemen altna saplad.
Enzo, tamamen ter iinde srayarak uyand ve eli ya-
rasnn zerindeydi. Odasna ylece bir gz gezdirmek
onu rahatlatt; ama yine de her ihtimale kar daha az
nce iddetli ac veren yarasn kontrol etti. Orada ak
yarann ve kann yerine katlanm bir kdn sivri k-
elerini hisseti. evirdiinde arkasnda gsterili bir M
olduunu grd.
te iinde bulunanlar:
Gzlerim sana baktklarndan bu yana baka hibir eyi
grmyor; bunu yalnzca sen biliyorsun. Beni kmse-
yebilirsin ve ben buna da dayanabilirim. izmenle kal-
bimi de ineyebilirsin; ama kalbim atmaya devam ede-
cektir eer benim olacaksan. Bunun iin ceza ekmeye
razym; bunun iin her eyi brakmaya hazrm. Neden
byle acmaszsn, neden bana ikence ediyorsun? Bugn
ormanda bana doru geldiinde glmsemeni grdm
ve beni sevdiinin kant olarak baka bir eye ihtiyacm
yok. Eer sen kalbini bilmiyorsan nemli deil; ama ben
iini okudum onun! Neden atn hanmefendinin peinden
koturarak beni kskandrmak istedin? Yoksa benim gz-
yalarm m seviyorsun? yleyse syle eer, istemediin
kadar ok alacaksn! Neden dn gece kimin iin ark
sylediini kabul etmiyorsun? Benim iin deilse kimin
iin? Sana bu msralar yazarken kalbim yerinden fr-
layacak gibi. imdi her ey sana bal. Seninle olacak-
sam eer zindanlarda, zincirlere vurulmu, ayaklarm
52
spanyol izmesinde

sktrlm yaamaya raz oldu-


umu, bilmem tekrar etmeme gerek var m?
Tekrar etmeye gerek var m?
Seni seven Mariya
Enzo, son szleri okurken, zellikle ekillendirilmi
olanlar, ne dneceini ve yapacan bilemedi. Uyku
sersemlii ierisinde; sevgili Katerinasnn yanllkla g-
sne bir ok frlatt ve ok sevinli olan Mardinin ka-
masn denedii kbusun ardndan kskanlktan, ark-
lardan, akabinde de zindanlar ve ikencelerden bahseden
bu mektup cann o kadar skmt ki, mektubu sinirinden
parampara etti. Kt paracklar odada havada uuur-
ken yorulmu halde haykrd: Tanrm! Birileri benimle
alay m ediyor? Bu kzn derdi ne? Ne kmsemesi, hangi
kalp, hangi kantlar, ne kskanl? Bu da ne demek olu-
yor? Tekrar etmeye gerek var m? Allahn cezas zincirler
ve zindanlar da ne demek oluyor? Burada birisi gerek-
ten ldrm olmal!

spanyol izmesi Orta ada kullanlan en acmasz ikence
aletlerinden birisidir.
53
5
Ondan kamaktan baka ne yapabilirdim? Darya k-
maktan kandm ve insanlarn olmad yerlerde denize
girdim. Bunlarn hepsini yaparken de elbette onu dn-
mekten alkoyamadm kendimi.
Aslnda, onunla bahedeki gibi karlamay bekledim
srekli. Onun beni yle bir yerde bulacan mit ettim.
Biraz banal da olsa, adn kuma yazdm, aalara ifreli
mesajlar kazdm, kalplerin eletiine inandm ve ka-
rarlatrlmam randevulara gelmediinde kederlendiim
bir yerlerde beni bulacan. Ksacas k olmutum; ka-
nlmaz alnyazmd ve ac ekmeye hazrdm. Tabii bun-
dan zevk de alyordum biraz. Sen, Bosnal! Glyorsun;
ama hayatnda en azndan bir kez olsun bunu yaama-
m olan biri var mdr? Eer varsa da bu bir hayvan ya
da bir eit ilah olmal.
Hazirann sonuna yaklamtk ve byk olaylar da ya-
knd. Komnist Parti Merkez Komitesinin temsilcileri, bi-
zim temsilcilerimiz olmadan, Romanyada toplanmlard
ki, bu yeni kurbanlarn olaca bir dnemin balangcn
54
iaret ediyordu. Ben kalbimi rmekten korumutum ya
da en azndan bana yle geliyordu, kendi menfaatlerimi
de korumaya altm ve drst olmak gerekirse tarihsel
hareketlerin reddedilemez yasalar umurumda bile deildi.
Beni rahatlatan yalnzca geceleri babamn ksrkleri ve
ardndan onun tekrar nefes aldn duymakt. Bylece iki
kiilik elenceli hayal dnyasna dnebiliyordum.
Penceresinin altndan gnde birka kez geerek ger-
ek bir cesaret rnei sergiliyordum. Ondan bir iaret ge-
leceini umarak fakat durmaya ya da penceresine ta at-
maya cesaret edemeyerek. Evet, evet hem ruhum hem
bedenim strap ekiyordu ve artk onu Komnist Gen-
ler arasnda aramaya karar verdim.
Krk sekiz ylnn yirmi sekiz haziranyd. Her insann
hayatnda o ana kadarki hayatn deitirecek olan bir d-
nm noktas olmutur. te o gn benim iin yleydi. Bu-
gn karnda duran ve btn le sonu boyunca dinle-
mekte olduun bu adam ite bunun rndr.
Bizim evimize yapm olduu garip ziyaretten sonra
babasnn onu eve hapsettiini rendim. Tabii ki bunu
da Andjeladan renmitim. Onu le vakti sralarnda
yakndaki Direni Gn kutlamalar iin dvizler ha-
zrlamakla ve salonu sslemekle ilgilenirken halkevinin
sahnesinde bulmutum. nceki gibi glmsemiyordu.
Muhtemelen son karlamamzdan dolay biraz kzgn
grnyordu. Dediim gibi ktm ve bakalarnn his-
lerini ok fazla nemseyemiyordum. Bu yzden sabrsz-
lanarak abucak Petray sordum ona ve benden intikam
alabilmesi iin bir frsat vermitim. Aklmdan geenleri
okuyarak benimle oynamaya balad.
55
Demek k oldun sen ona, oh oh!
Bunu kabul etmesinin kellesine mal olaca bir adam
gibi kendimi savundum. O da bana aynsn sylemiti.
Benim kararl sessizliimi grdkten sonra intikam al-
mak istercesine ekledi:
Belki de gerekten kellene mal olacak, kim bilir?
Bu arada Komutan Nijetiin bizzat kendisi bana seni
sordu.
Peki, sen ona ne syledin? dedim cesur durarak.
Btn kzlarn bildiini, gld ve duraklad, Senin
tehlikeli olduunu ve
Ve ne? dedim sinirlenerek.
Ve onu sorup durduunu.
Ama yle deil, acemice kendimi savunmaya a-
ltm.
Ondan holandn sylemitin, imdiyse korkuyor-
sun. Yani yolda Nikolo bizlere sorumluluklar tadmz
retildi. Ve kimin ne kadar sorumlu olup olmadn en
iyi bizim komutanmz bilir. te bu yzden onu cezalan-
dryor; nk darda huzur bozucular cirit atmakta.
Bu son sylediklerini beynime kazmak istermiesine
bakt bana. fkeyle bir eyler sylemek istedim; ama sonra
hemen bu yarat bir daha grmemeyi dileyerek vazge-
tim. nk bana yle geliyordu ki, bu yaratk sadece be-
lann mjdecisi deil ayn zamanda kkrtcsyd da.
Ama airin dedii gibi bizde olmayan her yerde ararz ve
ben o gn eve yneldim nk yine oradayd. Andjelann
ikencesinden bitkin, verandada beni bekliyorken buldum
56
onu. Eve vardmda Ivankayla konuuyordu. Onu gr-
dmde yaadm aknlk bedenimin alev alev tutu-
masna yetti. Bana bakarak heyecanla haykrd:
Tam bir saattir seni bekliyorum, yaramaz ocuk!
Sa gznn altndaki morluu dehet ierisinde fark
ettim. Fakat o neredeyse gururla:
Bunu senin yznden kazandm, dedi.
Ivanka, mutfaa geti. Onun yanna oturdum. Nasl
balayacam bilemiyordum. Elimi tuttu ve parmakla-
rm gznn altndaki morluun zerinde gezdirdi. Elim
sanki yznden btn z gveni alp gtrmt. O za-
man onu pmek iin en uygun zaman olduunu dn-
dm; ama dudaklarm yaklatrdmda geri ekildi.
zr dilerim. Bana ne oldu bilmiyorum, dedim z-
lerek.
Aslnda ben de.
Bu cevabn onu kendisine getirdii belli oluyordu,
korkmu gibi yaparak:
Ya da belki de deilim.
Tekrar sevimli bir eytan olmutu. Baklarm kardm.
En azndan evin yolunun bir ksmna kadar kendisine e-
lik etmemi rica etti. Babasnn sabahtan bu yana ite ol-
duunu ve ilgilenecek nemli ileri olduunu ve korkma-
mz iin bir sebep olmadn ekledi. Ve ben onu dinledim;
ama bu davet abucak kaderin bir oyununa dnecekti.
Onun nnde yrmeye baladm, oynad oyundan
krlm gibi yaparak. Sokan ortasnda elimi tuttu. Ona
kar savunmasz olduum aikrd.
57
Ksa sre sonra yanmzdan bisikletli bir adam geti.
Bu benim ihtiyarn casusu. Bu adam hibir eyi tesa-
dfe brakmyor, dedi, babasnn kurnazlna neredeyse
hayranlk duyarak. Sonra o olduundan emin olmak iin
dnp tekrar bakan adama el sallad ve benim aknl-
ma glmsedi.
Yine dar kman yasaklayacak, dedim ciddilee-
rek; ama konumann gelecei nokta houna gitmemiti
ve aniden durdu:
Beni seviyor musun, Nikolo?
Gzlerime bakt ancak ben aknlktan ne yapaca-
m, ne diyeceimi bilemiyordum. imde onu reddet-
memi isteyen krlmlk ve onu arzulayan delicesine ak
duygular birbirine karmt. Ayn anda hem ona ikence
etmek hem de onu kucaklamak istiyordum. Nasl bala-
yacam bilmiyordum; balamaya frsatm olmayacan
da bilmeyerek. nk tam o srada, her eyden haber-
dar edilmi Nijeti nefes nefese keden ortaya kt ve
zerimize yrd.
Onu kolundan tuttuu gibi kenara itti, beni gm-
leimden kavrad ve bir yumruk att; ama onun l
Nijetii bir an durdurdu. Beni yere atmadan nce sa-
dece yle dedi:
Ufaklk, Stalin bizi aldatt ve sen hayatnla oynuyor-
sun. Hemen defol yoksa hap yutacaksn.
Tozun topran ierisinde aresizce onu nasl srk-
lediini izledim. Sonra bir an onun elinden kurtuldu ve
bana doru bard:
Evet mi, hayr m?
58
Cevap vermedim nk artk ne bir ey grebiliyor
ne de duyabiliyordum, nk deli gibi kayordum. Eve
ynelmek iin soukkanllm ve cesaretimi tekrar top-
layncaya kadar birilerinin bahesinde saklandm. Hasta
babamn karsna bu halde kamazdm.
59
Be
Deerli Halkm,
Dman kaplarmzda! Srler artk bizim snrlar-
mzda huzurla otlanamyorlar. Bizim tahllarmzn ha-
sadn baka eller yapyor. Askerler bizim topraklar-
mzda siperler kazyor. Bu neden byle oluyor?
Lombardiya, Habsburgun eline dtnden beri lke-
mizin kuzeyi tehdit altnda ve dmanlarmzn acma-
sz agzll bizi hedef alm durumda. Yurdumuzun
tehlike altnda olduu konusunda sizi uyaryorum. En
gvendiimiz kaynaklara gre her yerde ve belki de u
anda bizim aramzda Habsburg casuslar i banda. s-
ter inann ister inanmayn; ama bunlar herkes olabilir.
phe duyduunuz herkesi, bu iyi bir tccar ya da ak-
raba da olsa topraklarmza kuzeyden gelen herkesi bize
haber vermeniz sizin iin bir sorumluluktur. Muhafz-
larmz katna karacaz. Salkl ve akl banda
olan herkes en yakn askeri karargha kaydolmakla
borludur. Bu duyuruyla birlikte her ev, hepimizin bil-
dii gibi bizim iin en kutsal olan yurdumuzun savun-
mas ve ocuklarmzn gelecei iin malnn drtte birini
Riminideki bapiskoposluk hazinesine vermekle sorumludur.
60
Hkmdar Francesco Mardi, toplanm olan kalabala
seslenirken Katerina, onun bir adm gerisinde, nemli bir
misafir olarak Enzo, Katerinann sanda ve hizmeti kz
da her zaman olduu gibi onun iki adm gerisinde du-
ruyordu. Enzo, byk kuleye geldiinde Mariya onu ki-
barca selamlayarak yoluna kt fakat Enzo sade bir g-
lmsemeyle onu savuturdu. Kk kzn hzn kesmek
iin bylesinin en iyisi olacan dnmt.
Aksine Mariya onun bu mesafeli duruundan dolay,
mektubun belki de yatan altna dtn veya bir
rzgrn mektubu onun gremeyecei bir noktaya uur-
mu olabileceini dnd. Bu sebeple bunu ilk frsatta
kontrol etmeye veya kendine gre ok zor olmayacan
dnerek yenisini yazmaya karar verdi.
Kalabalk sava naralar atarken ve davullar da Mardinin
szlerine grkemli bir fon oluturmaktayken Enzo,
Katerinaya yaklaarak scakln hissetmeye alyordu
ve Katerina avdan sonra yaptndan daha itaatkr dav-
rand iin birka kez baarl da olmutu. Kalabaln
cokulu bir ekilde alklad, ruhu ve kalbi lkesi iin
arpan ihtiyar Mardinin terli bedeninin arkasnda Kate-
rina, gururlu baklar kalabala sabitlenmi; Enzonun
vcudundan uzaklamaya almt. Sadece kalabal-
n grltl tezahratlar duyulduunda birka cmle
paylaabilme frsatlar olmutu. Fsldamalar fark eden
Mariyann kalbi kskanlktan skmt. Hikyenin ne-
resinde olduumuzu bilmen iin hatrlatmakta fayda var
ki, o anlarda Enzonun srarnn artk ne sabah havasyla
ne de nefesinin kesilmesiyle gerekelendirilmesi mm-
kn deildi; kartlar ak oynanyordu.
61
Elini skarken, Katerina kzgnlkla soruyordu:
Byle bir adam m aldatacaksn? Onun misafirper-
verliine ihanet mi edeceksin?
Tanr ahidimdir ki, bu adam iin atelere bile at-
larm. Tanr ahidimdir ki, Katerina, kalbim bu adamn
olan her eyi seviyor. Tanr, benim kelimelerle anlatama-
dm, sz dinlemeyen, karlk beklemeyen akmn ve
strabmn ahididir, diye fsldad Enzo, baparma ve
iaret parmayla; Katerinann sa elinde bulunan Anvers
ya da Antverpten sipari edilmi evlilik yzn kavra-
m zerindeki yeil elmasa dokunuyorken.
Bunun zerine Katerina, ancak o anda kontroln
kaybetmeye baladnn farkna varm gibi kendini ge-
riye ekti; fakat Enzo, bunun farkna vararak ara verme-
den devam etti:
Syle bana, gitmemi istiyor musun? O zaman kocan
bana kar kkrt. Beni bu evden kovdurt. Beni onun k-
peklerinin nne atarak ruhumu kurtarm olursun. Ama
iyi bil ki der tatl dilli prens Enzo ve ksa bir duraksa-
madan sonra, Bu ak, benim son izlerimde senin dn-
yandan silindiinde kalbini kemirecek. Eer bunu isti-
yorsan syle ve benim veda etmem iin bugn gnein
batn bile beklemeye gerek yok. Kendimi senin ellerine
brakyorum ve karar senin. Bu son szleri kendisine her
naslsa tandk gelmiti. Bu arada yzn neredeyse par-
mandan dmek zere olmas onu kendine getirdi. Kor-
kudan neredeyse donup kalm olan Katerina, birden, gn
ierisinde ikinci kez, onun elini ittirdi.
Bu kadar yeter imdi. dedi Katerina olduka yk-
sek bir sesle ve Mardi glmseyerek karsna dnp bi-
raz daha sabretmesini istedi.
62
6
Eve girdiimde onu yatanda dorulmu olarak bul-
dum. Babamn yzne yansyan klar, onu olduun-
dan daha zayf gsteren iki mumun arasndaki radyodan
haberler duyuluyordu. Elimi yzm ykayarak temiz-
lendim.
Nikolo, neler olduunu gryor musun? imdi bi-
zim zerimize gelmeye balayacaklar, dedi kederli se-
siyle; ama bu bile beni kendime getiremedi.
Neden bahsettiini anlayamadm. Kendini yine ge-
reksiz yere zdn dndm.
Artk ayrlma zamann geldi. talyaya gitmelisin. Bu-
ras bizim iin bitti.
Kendisine beraber gideceimizi ve onsuz hibir yere
gitmeyeceimi syledikten sonra benden yatann
ucuna oturmam istedi. Her zamanki kzgn halini terk
etmiti. Aklma sokmak istercesine bana syledii ey-
leri aynen tekrar etti; neler olup bittiini duyup duy-
madm, vesaire.
63
Benim iin gnler sayl, Nikolo. ok zamanm kal-
mad. Sen artk burada kalamazsn, bize saldracaklar. On-
larn kurbanlara ihtiyac olduunu anlamyor musun?
Kendisine bir yastk getirmemi istedi. Yznde yaam
mcadelesini kaybetmi ve sadece birka arzusu iin gele-
cee tohumlar ekmeye yetecek kadar gc olan bir ada-
mn ifadesi vard. Henz daha konuabiliyorken kap
gitmemden korkuyormu gibi elimi tuttu. lk defa ba-
bam gerekten kaybedecek olmann korkusuna kapl-
dm. ocuklar gibi onun dizlerinde hkra hkra ala-
dm, her ikimiz iin de.
Nikolo, gitmelisin, diye balad, Ben ldkten sonra
burada kim gz kulak olacak sana? Burada kalmak iin
bir sebebin yok. Sen, ben deilsin; benim bir hayalim
vard. Senin hayallerin hl seni bekliyor; nereye gider-
sen oradalar.
O gne kadar, bunlar konutuumuz o geceye kadar
onun strabn anlayamamtm. Beni buradan gitmeye
ikna etme abalar lmnden nce sylenen son szle-
rinin kutsal kabul edileceine ve lenin hatrna sayg du-
yulacana inanan bir adamn abalaryd. Fakat iimiz-
den hangimiz bu szleri kabul etmeye ve bunlar teyit
edecek lm ciddiye almaya hazrd? Bu herhalde sev-
diimizi aldatmak olurdu.
Biliyorsun, Mussolininin ordular buray igal etti-
inde kendime bir sz verdim, diye devam etti: Belki
mantkszd; ama kesinlikle insancayd. ncir aacmzn
altna kk bir varil gmdm. erisine de bayramz
koydum, Nikolo. Tekrar zgrlmze kavutuumuzda
64
onu karp bayra evimizi tepesine dikecektim. Drt yl
sren savatan sonra nihayet zgrlmze kavutuu-
muzda yaadmz mutluktan olsa gerek onu unuttum.
Beni partiden dlamalarndan hemen sonra uykusuz ge-
irdiim gecelerin birinde bayra hatrladm. Bayra, al-
tna gmm olduum incir aacna bakarken u anda
ayn senin aladn gibi alamaya balamtm. Kendi el-
leriyle mezarn kazan bir mahkm gibi kendi yaam ese-
rinin zerinde eilmi yalnz ve tkenmi bir adamdm.
Benden farkl olarak bir mahkm kendini teselli edebi-
lirdi; nk onun bana gelecek her ne olursa kendin-
den deil bakalarndan gelecekti. ncir aacnn altndaki
o kk aptal varili dnmek bana ar gelmeye bala-
mt. Bu resim benim iinde bulunduum durumu tam
olarak yanstyordu. O varil sanki gmlm olan mut-
luluumuz gibi geliyordu bana, bir daha asla dalgaland-
ramayacamz bayramz, Nikolo.
Babamn sylediklerinin tamam bu kadard. Daha
fazla devam edemeyecek gibiydi. Ban sallad ve kuru-
mu dudaklarn slatt. Beni dizlerinden kaldrd ve ya-
rn akam saat ondaki gemiyle Triesteye hareket etmemi
istediini syleyebildi yavaa. tiraz etmeme frsat brak-
mad. imdi tamamen yumuack bir adam olmutu. O
mcadeleci ruhundan ve sertliinden eser kalmamt; has-
talk tamamn silip gtrmt. Konumasndan sonra
olduka bitkin dmt. Gzyalarm sildi ve slak ya-
naklarm okad. Daha sonra kolu ona ok ar bir yk-
m gibi aa dt.
65
Alt
Evet, evet Peki, ya bundan sonra? Artk her ey or-
tada; saklamba oyunu bitmiti. Peki, bundan sonra ne ola-
cak? Eer gelecek, bir kadnn arzularna balysa bunun
anlam belirsizlik deil midir? Gizleneyim mi imdi? Yoksa
hamleler mi yapaym? Eer her eyi ylece brakr geri e-
kilirsem aalanma duygusu onu olumsuz ynlendirebilir.
Daha sonra yeni batan glklere gs germek
Akl karm Enzonun aklndan geenler bunlard.
Baz eyler iyiye iaretti, fakat doruyu sylemek gerekirse
bundan sonra ne olaca konusunda hibir fikrin yok. Keke
bir eyler bize, her nasl olursa olsun bir ipucu verebilse.
htiyar Mardinin byk konumasnn zerinden daha
iki saat gemeden, tam da bu vakitlerde, orta boy kum sa-
atini evirmeye gerek bile kalmadan kk Beppo, elinde
rulo yaplm bir ktla Enzonun kapsnda grnd.
Enzo, o anda hizmetinin artk ekinmeden ve arada di-
er hizmetileri kullanarak kendi snfna yarar eytanca
ve sk uygulanan onun arkasndan, bilgisi dnda bir ka-
muoyu oluturma ve oluan baskyla onu telalandrarak
66
yanl yapmaya zorlayacak bir tarzda hareket etmeye ba-
ladn dnerek sinirli bir ekilde Bepponun elinde-
kini ekti. Bepponun, mektubun elinden bylesine f-
keyle alnmasndan sonra sanki bir tokat bekliyormu
gibi korkuyla bir kenara ekildiini ve hi kmldamad-
n fark etti.
O anda Enzonun ilk aklna gelen -elbette pedagojik
sebeplerden dolay- elinin, i dnyasn yanstmasna izin
vermekti; ama sonra birden elinde tuttuu eyin hassasi-
yetini hatrlayarak ve insanlarn daha barl yntemlerle
terbiye edilmesi gerektiine de inanla Bepponun beklen-
tilerine karlk olarak gm bir para kartt.
Bu sefer pek de zor olmad, deil mi? dedi kapy
kapatrken. Sonra telal bir ekilde elindeki beyaz ruloyu
at. Mektuptaki el yazsna yle bir gz atmasyla bu-
nun hizmetinin ii olmadn anlad.
Aman Tanrm! Bu onun mesajyd. Beklenen hamle
buydu. Bu, gl bir esintinin tozu dumana katmas gibi
mitleri kabartmt. imdi sen karar ver bir eylerin net-
leip netlemediine.
Btn bunlar ok ileri gitti. Avm mahvettiniz. yi kalpli
kocam Francesconun nemli konumasn dinleme zev-
kinden beni mahrum ettiniz. Elenceli akam saatle-
rimde beni huzursuz ettiniz. Bunu neden yapyorsunuz?
Cevabnz beklemek iin zamanm olmamakla birlikte
gryorum ki, imdiye kadar yaptklarnz devam ede-
cek. Bunu yapmanza izin vermeyeceim. Bu yzden siz-
den isteim, ki zaten beni imdiye kadar dinlemeyerek
yeterince skntya soktunuz, bu mektubun ieriini sr
olarak tutmanz -hi itiraz etmenize gerek yok; nk
67
Beppo okuma yazma bilmez- ve benim talimatlarma
uymanzdr. lk olarak kocam nemli ilerinden dolay
ayrldnda ve byk kuleye bayrak ekildiinde kori-
dorlarn sessizlie brnmesini bekleyin ve sonra acele
ederek benim odama doru gelin. Bu kadar sizin iin
yeterli olmal. Baz eyleri akla kavuturmamz ge-
rektiini anlam olmalsnz. Sadece yumuak kalbim
size bir ans daha vermem iin beni zorluyor.
Katerina M.
Ah, nasl da gemek bilmiyordu bu skc saatler; kz-
gn vaak Mardinin politik meguliyet zamanlarnn bek-
lentisi iinde olmak. Onlar iin kolay deildi; her drd
iin de demek istiyorum. Odalarna ve gizli amalarna
kapanm; sadece yemek saatlerinde karanlk yemek sa-
lonunda grnyorlard. Kara bulutlar gnlerce bu top-
raklara saanak yamurlar yadrmt ve onlar Assisiden
gelen ar mumlarla aydnlanmaya altlar.
Hkmdar bir mektup yazm, cevabn bekliyordu.
Rimini ile haberleme yollar, bir defasnda Mardinin ha-
bercisinin de bana gelen toprak kaymasyla yolun ka-
panmas gibi durumlarda bile srekli ak tutulmalyd.
O sabah yolda meydana gelen knt ayn gn le-
den sonra onarlm ve Enzoda buna ahit olmutu. Bu,
o gnlerde onu yatandan ayran ve akn bekliyor ol-
mann oluturduu histeri, ac ve heyecan veren phe-
ler ierisinde; daha sonra onu nl yapacak vasiyet tar-
zndaki iirini yazd odasndan kmasna vesile olan
tek olayd.
68
Bu sre zarfnda Mardiye gereksiz, ocuka bir davra-
n gibi gelmesine ramen Katerina sk sk onunla odasna
kapanarak bu ak aclar ierisinde bunalmt ve yardma
ihtiyac olduunu dnd kk Mariyaya gz ku-
lak oldu. Mardinin ve karsnn hizmetisinin yaad bu
mutlu yanlgya armaktan asla geri kalmayacaz.
Sosyal hayat zorunlu olarak aksakla uratan yamur
sayesinde -ki bu durumda Enzo ile de sk sk karlamas
imknszlamt ve unutmamak gerekir ki hanmefendisi
de ayn durumdayd- Mariya nceki kskanln unut-
mutu. Akndan delirmi kalbinin de etkisiyle Katerinaya
saatlerce Enzonun sabahlarndan, alkanlklarndan, kale-
nin etrafnda yapt yrylerinden ve kendini d dn-
yadan soyutlayarak gizlice yazdndan bahsetti.
te bu yzden aracak bir ey yok diyorum sana
Bosnal. Kim her gn, hemen yannda bulunan kiiden
ruhunun inanlmaz yansmalarna tank olmaktan daha
fazlasn isteyebilir ki? Senin neredeyse her dncen ve
kelimen senin gizli, onunsa ak arzularnn varlnn
delili oluyor. Btn bunlar dikkate aldmzda senin en
yaknndakinin sevdiini delice sevmenin ok da artc
olmadn bilmem tekrar etmeme gerek var m? Bundan
daha doal bir ey olabilir mi? Hem kalbinde zaten kk
salm olan bakasnn skp gtrmesi korkusundan
daha normal ne olabilir?
69
7
Ertesi gn le sonu yolculuk iin eyalarm hazrlarken
yerel hoparlrden yaplan bir duyuru canm skt. Birka
dakikalk aralklarla halk bakanlk saraynn nndeki
meydanda toplanmaya aryordu ve ben penceremden,
genlerden oluan bir kalabaln ellerinde bayraklarla na-
sl kouturduklarn grebiliyordum. arklar syleniyor
ve arkalarndan ocuklar koturuyordu, ayrca ilerini b-
rakp halka seslenii dinlemeye giden kadnlar ve yal-
lar da vard. Bu insanlarla geireceim son gnm oldu-
una inandmdan aralarna karmak istedim. Aslnda
onu grmek iin yanp tutuuyordum ve bir cevap frsat
bulmay umuyordum.
Yaklak on dakika sonra kalabaln arasnda sarayn
balkonunun altnda oturuyor ve herkesle birlikte Petar
Nijetiin konumasn bekliyordum. Toplanm kalaba-
l yararcasna dolaarak Petray aradm. Sonunda dn
gece yaadm talihsiz olay da hatrlayarak vazgetim ve
balkona belli bir mesafede uzun boylu bir adamn arka-
snda oturacak bir yer buldum.
70
Evden bakanlk saraynn da olduu meydana kadar
gelen yolda, zerinde Stalinin ismi olan bir tek afie bile
rastlamadm gerei beni olduka artmt. Evlerin
duvarlarnda eski dnemin kalntlarn belli belirsiz ka-
payan beyaz yamalar vard ve geen gece hi haber ver-
meden yaan yamurla akan kire.
nsanlarn tezahratlar ykseldi; halaylar ekildi ve ar-
tk kitaplarda kalan birok sava arklar sylendi. Coku
azalmaya balarken Nijeti, iyi bir film ynetmen gibi yz-
yllardr Rabllara nemli haberlerin duyurulduu, her iki
kenarnda aslan kafalar bulunan balkondan grnd.
Arkadaki duvara birisi bayrak asmt ve Nijeti kala-
bala dnmeden nce gururla bayra selamlad. Sonra
bu kez bsbtn kuanm ve k, kocaman cssesiyle
sanki kimin bu lkenin gerek koruyucusu ve lke adna
kimin konuabileceini vurgulamak istercesine, tam bay-
ran yldznn nne yerleti.
Kei, oturduu sandalyenin zerine kt ve Nijetii
taklit ederek konumasna devam etti. Bana gz kpt ve
sonra her taraf genie szerek hayali kalabal el hare-
ketiyle susturdu.
Herkes sustu ve o balad:
Yoldalar! Bugn balarnz neden bo? Tarlalarmzda
apalarmz neden terkedilmi duruyor? Balk yolda-
lar, neden alarnz iskelelerde asl bekliyor? Daha dne
kadar sadece umut klar yayan yurdumuzun zerine
kasvetli karanlk km. Dmanlarmz kanmzla sa-
vaarak kazandmz zgrlmz yok etmek ama-
cyla kk lkemize tanklarla girmek istiyor. Fakat biz
71
artk bakalarnn postallar altnda olmayacaz, yolda-
lar! Biz buna msaade etmeyeceiz!
Kalabalktan haykrlar ykseldi: zin vermeyecei-
iiz, yolda Titoo!
Sonra kalabalk mar sylemeye balarken Nijeti eliyle
susmalarn iaret etti:
Yurdumuz tehdit altnda! Atalarmzn miras tehli-
kede! Fakat bazlarn rahatsz eden zgrlmz sa-
dece biz savunabiliriz!
Ve kalabalktan: Yaasn Yolda Tito! Yaasn!
Ve alklar Daha sonra birisi tekrar mara balad;
ancak Nijeti, imdi biraz daha gergin, hzl bir el hare-
ketiyle, halkn da mara katlarak planlad konumasn
blmelerini engellemek amacyla, susmalarn salad.
Yolda Titonun nderliinde, her neye mal olursa ol-
sun, kanmzn son damlasna kadar yurdumuzu savun-
maya hazrz. Hazr myz?
Eveeet! diye cokuyla yantlad kalabalk.
Ama herkesin sizin gibi dndn sanyorsanz
yanlyorsunuz. Aramzda hl eski dnemlerin kalntlar
grlmekte. Aramzda hl yeni hareketi ilerine sindi-
rememi olanlar var; bizim gen sosyalist lkemizi yar-
glamak isteyenler var. Kim bunlar? Merak ediyor mu-
sunuz?
Bir anlk duraksama ve tam bir sessizlik...
Bunlar, yoldalarm, gndzleri bizimle bir araya gel-
mekten kaan ve geceleri Londra ve Moskova radyolarn
dinleyenlerdir!
72
Nijeti, son birka kelimesinde zellikle sesini yk-
seltti ve sustu. Bunun zerine kalabalkta tamamen ses-
sizlik, gerilim ve aknlk hkimdi.
Sovyetler Birliinin emperyalist politikas bizim s-
nrlarmza, halkmzn mcadelesinin meyvelerini yok
etmek iin sava makinelerini yerletirdi. Daha dn kar-
deimiz olanlar bugn egoist emeller gderek ok za-
man nce yolda Lenin tarafndan belirlenen politikay
terk ederek bizim lkemize srtlarn dndler. Fakat asla
kle olmayacaz!
Bu, kalabalk iin gerek bir iaret olmutu ve her ta-
raftan: Kle olmaktansa lmeyi yeleriz!
Nijeti glmsedi ve yksek sesle bard:
Kahrolsun Rus emperyalizmi ve onun hizmetileri!
Yaasn yolda Tito!
Bu, olaanst bir coku oluturarak danslar ve bando
eliinde bir sre devam etti. Fakat Nijetiin ciddilemesi
kalabala daha bitmedii mesajn vermeye yetti ve kala-
balk itaat ederek tekrar sessizleti.
Yoldalarm, size onlarn hizmetilerinden bahsettim.
Onlar aramzdalar. Onlar sizin masalarnzda oturuyorlar,
yoldalarm. Onlar bir ylan gibi etrafnzda dolanyorlar
ve ulusal kurtulu savamzda uruna kan dktmz
her eyi yok etmek iin frsat kolluyorlar. te bu yzden,
toplumumuzun gvenlii iin, kalbi vatan iin arpan ve
kafasnda yolda Titonun emelleri olan herkes iin her
trl pheli olay ya da kiiyi bildirmek bir grevdir;
nk artk hi kimse gvende deil, benim sevgili
yoldalarm!
73
Bu, kalabal sersemletmi gibiydi:
Hi kimse! htiyatl olmak yeterli olur mu? Sadece sy-
lemek yeterli midir? Yemin etmek yeterli midir? Ben de-
rim ki, kesinlikle hayr! Yurdumuz iin harekete gemeye
ihtiya var! Ha-re-ket, yoldalarm! Salkl her erkek g-
rev almak iin ynetime adn yazdrsn! Her ev gelirinin
bir ksmn komnal merkez iin ayrsn! Komnal alan-
larda alma saatleri arttrlsn! Ve daha baka tedbirler
de alnsn; gzel yurdumuz ancak bu ekilde korunabilir.
Ancak bu ekilde ocuklarmzn geleceini ina edebiliriz.
Ancak bu ekilde, yoldalar, sevgili Titonun Neretvada
syledii szlerinin arkasnda salam durabiliriz.
zgrlmzn gneini koruyacaz! Yaasn yol-
da Tito!
Nijetiin kararll muhteem bir baar gerekletir-
miti. Kalabalk sanki galeyana gelmiti. Bando yine co-
kuyla almaya balad ve bayraklar dalgalandrld. Sonra
arka sralardan, btn o sloganlar ve alklarla ayn ar-
kya, Nijetiin sessizlii salamak iin durdurduu andan
ok daha kararl bir ekilde baland: Yol-da Ti-tooo
Ve o anda artk o da megafonu dudaklarna dayayarak e-
lik ediyordu. yle grnyordu ki, kutlamalar gece ge
saatlere kadar uzayacakt.
Kei stne kt sandalyeden indi ve oturdu. Nok-
tay koyu tarzna gldm.
Evet, olduka etkileyiciydi. Kalabalktan zorlukla syr-
labildim. Eve doru yola ktm. Hazrlm tamamlayp
babamla vedalamal ve doduum topraklar terk etme-
liydim. Petra, aklmdan kmyordu. O anlarda arkamda
74
braktklarmn arlyla yolun kenarna oturdum ve ba-
m ellerimin arasna aldm. Onunla karlaamamaktan
kaynaklanan zntm birden ani bir cesaretin bende uyan-
masna neden olmutu. Aklma tehlikeli bir fikir gelmiti
ve ben bunu dnmeden kabullendim. Heyecandan ne-
redeyse lk atacaktm. Onun evine giden bo sokaklar
benim aniden filizlenen dncelerimle dolmutu ve bu-
gn bunu dndmde o anda yapabileceim baka bir
eyin olmadn biliyordum. nk kaderimin tekerlek-
leri, kalbimin de desteiyle, son hzyla dnmeye bala-
mt. Sanrm Tanr arkama dnp bakmam istememiti.
Sonradan renecektim ki -hikyenin devamnda abart-
madm greceksin- sonum benim izimi sryordu.
Petrann evinin etrafndaki sszlk cesaretimi artrd
ve kapy aldm. Pencerede grnd. Beni grnce ilk
anda arp kald. Cesaretim onu korkutmu gibiydi; an-
cak hemen sonra yzndeki aknlktan syrld. Etraf
dikkatlice kontrol ettikten sonra o tandk ses tonuyla
tekrar etti:
yleyse, evet mi, hayr m?
Cevap vermemi beklemek yerine birka saniye ieri-
sinde kapy at ve beni ieri ekti.
Demek ki, evet! dedi ilk defa heyecann gizlemeden
ve inan bana bir cevaba ihtiya yoktu. Beni pt ve a-
bucak zerimdekileri kard; sanki bunu uzun zamandr
planlyormu gibi; sanki vcudumun her noktasn bili-
yormu gibi. Sonra beni odasna srkledi. Btn o le
sonu darda sylenen arklar ve insanlarn grlts
-biz yle olduuna inanmtk- sanki birlikteliimizin
75
koruyucu rtsyd. Karanlk yavaa kmeye balad
ve imdi dnyorum da btn bu yaadklarm yalnzca
bir d ve hezeyand. Kaderden yana yanltc bir inan,
krlk, mutluluk sarholuu, sonsuza dek bizimle olaca-
n dndmz fakat -sonra ok iyi anlayacam gibi-
Petar Nijetiin peime casuslarn takmas. Ona buralar-
dan gideceimi syleme gcn bulamadm kendimde.
Bu, hayatmda ender olarak ve belki de ilk defa yaad-
m mutluluk sahnesini kendi akna braktm. Kutlama-
lardan dnen insanlarn ayak seslerini duyduktan sonra
sonun yakn olduunu fark ettik. O sadece bu gece iin
byle olduunu dnmt; bense bu hayat iin.
Yine de ayrlacak olmamn hzn ve suskunluum-
dan duyduum pimanlkla babamn dn gece bana sy-
lediklerinin bir ksmn ona anlattm. Mutluluk, sava ve
bayrakla ilgili eyler anlattm ona, baheye alan kapnn
nnde. Daha sonra ona kayg verici bir ekilde bu bayra-
n belki de bizim cesetlerimizi rteceini syledim.
O ise, hibir eyi umursamazcasna, bir ocuu teselli
eder gibi alnma scak bir pck kondurdu. Sonra mit
dolu baklarla tebessm ederek ekledi:
Bizimkinin daha yeni dalgalanmaya baladn gr-
myor musun?
76
Yedi
Grnmeyen devinimin yzeyindeki bu yanltc hare-
ketsizlik hali, insann ancak pencereden dary izlerken
veya kafas yasta gmlyken dnmekten kendini al-
koyabildii bu alkantl ve nemli kararlarn alnd s-
re. Diyebiliriz ki, bize en yakn olanlarn bizim iin en
nemli olanlar olmad ve bizim iin en az kayglanan-
larn da onlar olduu bu durum ve bu ihtiyatl sessizlik,
kalenin pencerelerine ilk yamur damlalarnn arpmasn-
dan be gn sonra bir akamzeri son bulmutu. Rimini
bapiskoposunun acil bir davetle Mardiyi bir gece toplan-
tsna armas hikyede heyecan dorua tamt.
Mardinin kaleden ayrln haber veren davulun se-
sini duyan Enzonun, Katerinann tam olarak yapmasn
istedii gibi bayran dalgalanmasn ve koridorlarn s-
szlamasn sabrla beklediini mi dnyorsun? Ah,
hayr! Bir eyler retebilmek iin gerek duyduu yalnz-
lk ve sessizlik iinde; ama ayn zamanda ona g vere-
cek bir sese de ihtiya duyduu ve beklentilerin tersine
tm zayf dncelerini datan, kararlln ve kalbinin
77
ritmini artran mektubunun yk altnda ezilmi olmak-
tan, bu geen gnlerde olduka bitkin dmt. Her ey
ondan gelecek olan iarete balyd ve btn ruhuyla, sa-
brszlkla bayran dalgalanaca an bekliyordu. Ama o
kadar akn ve o kadar gc tkenmiti ki, Mariyann
kalabaln dalmasn frsat bilerek aknn mit ve iyim-
serliini tayan bir mektupla onun koridoruna yneldii
anda odasn terk etmiti. Bayran dalgalandrlmas em-
rini verdikten sonra Katerina, Mariyaya bann ard-
n, akam yemeine ve muhtemel elenceye katlma-
yacan ve rahatsz edilmek istemediini sylemiti. Ne
yazk ki, Mariya da bu ann Enzoyu ziyaret etmek iin
ok iyi bir frsat olduunu dnmt. Eer onu bula-
mazsa en azndan yeni mektubunu brakabileceini de
planlayarak aceleyle Enzonun odasna doru yneldi.
Koridora vardnda Enzonun ters istikamete doru iler-
lediini grebildi. Onun son gnlerdeki iine kapanm
halini de dnerek Enzonun nereye gittiini olduka
merak etmiti. Bu ani hareketlilik ve acelece uzaklama
Mariyada bu adamn nereye gittiini renme merakn
harekete geirdi.
Enzo, koridorda koturarak neredeyse kalenin en g-
zel blmne ulat: Hkmdarn odas. Sra ve rtbe-
lerine gre dizilmi olan yksek rtbelilerin portreleri
Mardinin soyaacnn bykln gsteriyordu. Atla-
ryla engellerin zerinden atlarken (yzleri resimlerini ya-
pan ressama dnktrler) ocuklar dizlerinin zerinde
ve bir elleriyle kadnlarnn salarn okarken hanedan-
lk armasnn nnde, byk bir han altnda, ayakta
dizilmilerken tadklar grkem onu hayran brakt. O
78
ise harekete gemeye hazr bir hrsz gibi o koridorday-
ken onlarn sert baklar altnda ezildiini hissediyordu.
Tyleri diken diken oldu. Heyecann dorua ulat bir
anda ge alglayabildii yarm kalan bir mesaj alm gi-
biydi: Hangi kapy almal?
Enzo, baz kaplarn nnde durup kulan kapya da-
yayarak hangi kap olduuna karar vermeye alyordu.
Son olarak birinde belli belirsiz grnen pembe bir mendil
dikkatini ekti. Buras Katerinann kendini d dnyadan
soyutlamak amal kulland zel alanyd. Enzo, men-
dili yerden ald ve kapy almadan ieri girdi. Evet, eer
o anda ban evirip geldii koridora baksayd Mariyann
koridorun kesinden onu gzetlediini fark edebilecekti
ve kim bilir belki de bu onu kurtaracakt.
Oda karanlkt ve hibir ses de duyamad. Bir an ya-
nlm olduunu dnd; fakat sonra birden pencerenin
nnde bir glge fark etti ve sabrszlanarak:
Buradaym, diye fsldad.
Kimse sizi grmedi deil mi? diyerek szn kesti
Katerina.
Sanrm, kimse grmedi. dedi Enzo kekeleyerek.
Sanmayn! Sizinle burada ba baa grebilmek iin
neleri riske attmn farknda msnz Enzo?
Bunu sylerken kulland ses tonu Enzoyu biraz kor-
kutmutu; ancak bununla birlikte ismini syledii zamanki
samimi ses tonu onu rahatlatt. Gzleri artk odann ka-
ranlna almt. Titriyor gibi grnyordu ve sesinin
titremesini engellemeye alarak tekrar etti:
79
Farknda msnz? Sizi buraya neden ardm ok
iyi biliyorsunuz. Biliyorsunuz ki, yapmamanz gereken
eyleri yap Nefesi kesilerek durdu.
Enzo, nihayet heyecann yenmeyi baard. Kararl bir
ekilde, gzelliinin btn bysn sergileyen bu aka-
mn ba dndren atmosferinde onu hissedebilecek kadar
yaklat. Uzun zaman beklenilen bir varla kavumann
meydana getirdii aknlkla donup kalmt. O varlk-
taki durgun yksek gerilim onu elimize almadan zaman
akna brakmaya zorlar bizi sanki geen her saniye onun
deerine deer katacakm gibi. Hzla ykselip inen g-
syle Katerina, yz koyu bir peeyle rtl, pencere-
nin nnde dardan gelen n vcut hatlarn ortaya
koyduu haliyle ylece duruyordu. Dudaklarnn hatlar
sadece yzn yana dndnde grnebiliyordu. Tan-
rm! Beklemeye deermi.
Daha ok yaklamayn. Bu yaknlk birbirimizi rahat-
lkla duyabilmemiz iin yeterince iyi. Hatta fazlaca. Dedi-
im gibi konumamz gereken ok ey var. Enzo, yapa-
mazsn. Her eyden dolay
Katerina, emredin kp gideyim. Bu acnas duruma
son verin. Mutluluunuzun nnde duran srgn edin
buradan. Bu her ikimiz iin de daha iyi olur.
Susun! Byle konumayn Enzo. Yerin kula vardr.
Enzo, bir adm daha yaklanca Katerina duraklad
Bana bunu yapmayn! diye balad ve sonra gzlerini
kapayarak sustu. Kendine olan btn gvenini kaybetti-
ini anlad. Sylemek istedii ey sanki yzndeki pee
80
gibi uup gitti, Enzonun oday saran gl kokusuna ar-
tk kar koyamyordu.
Yani ksacas gzlerini atnda artk ok ge olduunu
anlamt. Artk ona geriye ekilmesini emredemiyor; adn
syleyemiyor; onu ve kendini engelleyemiyordu.
81
8
Kei son szlerinden sonra duraksad. Sanki gc t-
kenmiti.
Yine geri dndnz.
Harika bir dinleyicisin, Bosnal, diyerek beni vd
ve devam etti: Evet, Triesteden dndm, tam anlamyla
dmanlarmn kucana. Rabdan ayrldm geceden
sadece birka gn sonra, geminin gvertesinde oturmu
doduum topraklara bakyordum; drt an kulemize,
Aziz Evangelist John ve Azize Mariya Kiliselerine, Rector
Sarayna ve Aziz Andrew Manastr ile birlikte Dominis-
Nimira Sarayna. Btn bunlar evde olduum anlamna
geliyordu. Ateimin ykseldiini ve titrediimi, dnm
olmamn garip heyecann hatrlyorum. Onu dnyor-
dum ve umutla doluydum. Dncelerim k bir gen-
cin pembe gzlklerinin rnyd. Evet, Kominformun
zerinden henz birka gn gemiti ve ortal kavuran
scaklk Tanrnn bize bir uyarsyd.
ehir rhtmna adm attm andan itibaren babamn
beni nasl karlayacan, neler syleyeceini, kzgnln
82
ve kendimi nasl savunacam dndm. Petrayla olan
akmzn hl bir sr olduuna, korkacak bir ey olma-
dna ve gerek hayata henz balayacama inanarak
Rab sokaklarndan evime doru yava admlarla ilerle-
dim. Hemen bu akam onunla bir buluma ayarlayabile-
ceimi dndm. Bunlar dnmek aklm bamdan
almt. ehrin sakinliinde heyecanm bana sanki ka-
ranlk bir gecede yaklm olan bir feneri anmsatt. Ada-
nn le sonu atmosferi bir mahmurluk hissi uyandr-
yordu. Yalnzca birka adm sonra nelerle karlaacam
bilmiyordum.
Artk kararl bir ekilde eve yneldiimde neredeyse
bir saat gemiti. Fakat bu kadarlk bir sre bile dman-
larmn geliimden haberdar olmalarna yetmiti. Lacivert
niformal bir adamn sokan sonundan karya sadece
birka srayta getiini grdmde nasl ardm
hatrlyorum. Karanlk bir nsezinin vcudumu sard
bir aknlk. Fakat yrmeye devam ettim. Tam da ada-
mn srayarak karya getii yere vardmda srtma
yle bir darbe aldm hatrlyorum ki, gzlerim karar-
mt artk.
Sonrasnda grdm babamn yzyd. Onu ba-
mn zerinde grdmde o an sanki doduum evi hi
terk etmemiim gibi geldi bana. Hibir ey sylemeden sa-
m okuyordu ve gc tkenmi grnyordu. Bu a-
knlk ierisinde, beni bir anlna mutlulua boan do-
duum evin ats altnda olduum hissine kaplmtm
yanlarak. Fakat dorulmaya altmda belimde ve en-
semde ac hissettim. Bu arada tavann melek figrleriyle
83
dolu olduunu da yeni fark edebilmitim. Babamn ilk
szleri de umutlarm datmaya yetmiti:
Sadece seni buraya dnmeye neyin zorladn syle
bana. Uyanman beklerken kafamda srekli bu soru vard.
Buraya dnmene sebep olan ey ne?
Bam kaldrdmda yalnz olmadmz fark ettim.
Melek figrleriyle donanm bu kk odada bizden
baka yedi kii daha vard. Bazlarn tanyordum. On-
larn hikyelerini anlatmayacam sana; nk bu bizi
hikyemizden ok uzaklatrabilir. Yine de diyebilirim
ki, onlar bir ekilde yeni hkmeti rahatsz etmi olma-
llar ya da yeni hkmeti temsil edenleri. Etrafma bak-
tm ve demir parmaklkl pencereleri grdm. Ar ahap
kapdaki kk delikten ieriye gz atan milis niformal
adam o zamanki durumumuzla alakal her trl pheyi
alp gtrmt.
Sadece nerede olduumuzu merak ediyorum.
Aziz Andrew Manastrnn yanndaki Benedikt
Manastrndayz, dedi bizimle beraber orada bulunan ve
dediklerine gre bizim gibi hkmete kar komplo kur-
mak suundan tutuklu olan adamlardan biri.
Onlara gre babam adadaki Kominform isyannn li-
deri ve ben de onun yardmcsydm. ifti bizim ie-
rideki muhbirlerimiz ve bu drt talyan da biz ikimizle
birlikte, Yugoslavya sorununda Stalinin yannda yer alan
talya Komnist Partisinin ajanlaryd. Benim ayrlm-
dan bir gn sonra tutuklanmalarna sebep olan iddialar
bu ekildeydi. Mahkeme benim Triesteye gidiimi babama
kar gl bir kant olarak kullanmt. Babam bizi hapis
84
veya idam cezasnn beklediini sylyordu. Ona alaya-
rak sarldm. Buna karlk bir kez daha sordu:
Nikolo, seni buraya getiren nedir?
ini bir eyler kemiriyor, yznn solgunluu ve
kuruluu lmnn yakn olduunu sylyor gibiydi.
Onu bu ekilde grmek beni utanca bouyordu. Bir ke-
lime bile kmad azmdan. Baklarm ondan kar-
dm. Bu aptalca dnm yaklamakta olan lmne
kadar onunla beraber olma frsat vermiti bana. Bir ba-
lk gibi sessiz ve hzl bu lm yolculuunda benim de
rolm vard.
Akamzeri bir vakitte Nijeti odaya girdi. Hemen ka-
pnn nnde elindeki sopay ustalkla dndrerek ve yap-
tklarndan memnun olduunu belli ederek:
Neyiniz var, yavru kular? Nasl, artk yalnz olma-
dnza sevindiniz mi? Ve sen ufaklk, sen benimle geli-
yorsun! Bu defa hap yuttun.
Kapya doru yneldim; fakat kapnn nnde sopa-
syla durdurdu beni:
Son grmemizde ne demitim sana? Benim adm
Nijeti Petar ise senin sonun oktan geldi!
Manastrn uzun koridorunda yrmeye baladm ve
yanmda hayatm borlu olacam muhafz vard. Ol-
duka resmi, hi konumadan ve biraz da kabaca iterek
elik etti bana. Bodruma inen merdivenlerde ba baa kal-
dmzda:
Senin adn Darsa m?
Nikolo Darsa, diye cevapladm arkama dnmeden.
85
Sadece emin olmak istedim okulda ayn srada otur-
duum Darsa sen misin diye.
Koridorun ortasnda durup, arkama bakmam bekleye-
rek duraklad. Hi phe yoktu ki, bu van Mriti; ada-
nn ilerinden bir iftinin olu, geici partizan okulunun
birinci snfnda beraber okuduumuz ve u anda apkas
ve milis niformasyla tanmakta glk ektiim. O ka-
dar mutlu olmutum ki, neredeyse zerine atlayacaktm.
Ama birden hzla sngsn bana doru evirerek:
Yr, seni sefil vatan haini!
Emir koridorda yanklanmt. Dnp yrmeye de-
vam ettiimde bodrum tarafndan bir milis temeninin
gelmekte olduunu grdm.
Aynen byle, Mri. Haydutlara gz atrma sakn!
dedi temen geerken.
Nijetii beklemem gereken alak bodrum alanna kadar
sessizlik iinde geldik. Mri, beni bir sandalyeye oturttu;
ihtiyatl bir ekilde kapnn nnde durdu:
Baban tutukladklarnda onlarla beraberdim ve eh-
rin her tarafnda seni takip ettim. Ensene bir aplak at-
mama az kalmt, diyerek gld: Ama brakalm imdi
bunlar, Nikolo. Kimseye sakn seninle konutuklarm-
dan bahsetme, anlyor musun? Sana elimden geldiince
yardm edeceim; ama ok fazla ey bekleme. Ben de g-
vende deilim.
Ve sonra bana her eyi anlatt.
Dinle; o sana kafay cidden takm grnyor. Kzyla
beraber olduun konuuluyor. En azndan Pere yle di-
yor; u seni onun evine girerken gren adam. Emirlere
86
uymad iin kovdular onu ve o da imdi dedikodular
yayyor; ta ki Nijeti onu yakalayana kadar.
ok ey anlatt ancak kafam saran dnceler onu
duymama veya bir eyler sylememe engel oluyordu. D-
ncelerimi toparlayabilmek iin birka anlamsz soru
sordum.
Oysa kendime gelir gelmez, mahkeme nnde bizimle
ilgili tm dayanaksz sulamalar boa karma frsatn
bulacamz umarak durmadan savunmamz hazrla-
maya koyulacaktk. Bir an olsun bile Nijetiin tehditlerini
ve sadece birka dakika nce sylediklerini kafama tak-
madm. Bsbtn bir krlk ierisinde akm btn bu
olanlarn zerinde tuttum; akmzn bir sr olduuna ve
olaan yaamna devam edebilmesi iin dardaki uyu-
mazlklarn sona ermesini beklediine inanarak.
imdi her ey daha netti. Nijetiin besledii kinin ciddi-
yetinin farkna vararak vandan bana anlatt her eyi tek-
rar anlatmasn rica ettim. Bam ellerimin arasna aldm.
Felaketle yz yze geldiimizde hepimiz atein nnde
ne yapacan bilemeden donup kalan ve bazen da atee
atlayan koyun gibiyiz. Babam ve onunla birlikte tutulan
insanlar dnmek korkudan aklm bamdan alyordu.
van, benim ayrlmdan sonra gelien olaylar anlatt.
Adann her tarafnda yaplan halk mitinglerini, Kominformu
destekleyen baz guruplarn tutuklanmasn ve onlarn
Velebitin aasnda bir adaya srlmelerini, hzl yarg-
lamalar ve hl devam etmekte olan zor zamanlar an-
latt bana. Bana kendi hakknda da bir eyler anlatt, sa-
dece birka aydr milis kuvvetlerinde olduunu:
87
Kahrolas, neden tam imdi? diye ekledi kederle; ama
sonra tekrar benim durumuma dnd: Perenin anlat-
tklar doru mu? Nijeti, yalnzca kzndan dolay m si-
zin peinizde? Yani, senin yznden?
O zaman ona birka dakikada her eyi en bandan
anlattm. Bunun zerine o benim sormaya cesaret ede-
mediim eyi syledi:
O zamandan beri hemen hemen hi kimse onu gr-
medi. Nijeti bir ey sylemiyor. ehirde Nijetiin onu
evde bal tuttuu konuuluyor. Birka gn nce bir ka-
dn onu neredeyse rlplak, pencereden talyanca bir
eyler haykrrken grm. Sonra Nijetiin onu hemen
tutup ieriye srklediini sylyorlar. kisinin de delir-
mi olduunu sylyorlar. Ama
Birden durdu ve ciddi bir muhafza dnt hemen:
Merhaba, yolda komutan!
Nijeti, onun selamn ald ve darack masann dier
ucuna oturdu. Bana yapmay planlad her ey yarm
dakikadan fazla srmedi. Yavaa ayaa kalkt ve hi ko-
numadan kaln kemerini zd, silahn masann ze-
rine brakt. Kemerin bir ucunu sa eline dolad, bir an
doruca gzlerimin iine bakarak bekledi ve sonra ke-
merin tokal tarafyla bana vurmaya balad. Alyormu
gibi baryordu:
Demek bakalarnn kzlarn becerirsin ha? Ha! Seni
kanck hain! Demek benim kzm
Birka vurutan sonrasn hatrlamyorum. Yere d-
mtm ve Nijeti zerimde zplyordu; en ok da kar-
nmda ve kasklarmda. Ne kadar srdn Tanr bilir.
88
van, daha sonra bana birka dakika boyunca manastrn
benim lklarmla yanklandn syledi. Bilmiyorum.
Bbreklerimi harap etmi ve vcudumu sakatlamt.
Kei, yanma yaklat. Kyafetini karn altna kadar
syrd ve bana baz derin ve uzun yara izlerini gsterdi.
Ona aklma ilk geleni syledim. Sadece bu manzaray
gzlerimin nnden silebilmek iin, bir eyler sylemi
olmak iin:
Korkun!
Ah, keke hepsi bu kadarla kalsayd! dedi kzm gibi,
Sen neyin korkun olduunu bilmiyorsun gen adam.
Kesinlikle bu deildi. Kimse bilemez bunu.
Durdu. Sanki benim araya girmemden, kullandm
kelimenin anlamszl ve yetersizliinden rahatsz olmu
gibiydi. Birka saniye hi konumad ve ben artk onun
yorulduunu dndm; ama sonra derin bir nefes ald;
son etabna girmekte olan bir yzc gibi, gcn yeni-
den toplamak ister gibi.
Sonra van ve baka bir muhafz beni hcreye o halde
tadlar. Bana daha sonra anlattklarna gre dierleri -bil-
dikleri kadaryla- bana yardm etmeye alrken, babam
bir ocuk gibi alyor ve elinden sam okamaktan baka
bir ey gelmiyordu. O insanlar asla unutmayacam; onlar
beni iyiletirdiler, bana, sabah balayp btn gn ve gece
sren babamn son anlarna nezaret ettiler. vann gizlice
getirdii suyu da artk yutamyordu. Tamamen km ve
klmt; gn domadan ruhunu teslim etti. Elimi s-
kca tutarken son nefesini vermiti. Hibir ey diyemeden
sessizce lmt. Belki de acnn yoruma ihtiyac yoktu.
89
Sekiz
Evet, son olarak, Katerinann odasnn kapsna ku-
lan dayayp Enzoyla ne konutuunu az da olsa duy-
maya abalayan Mariyada kalmtk. Mariya, kulan
kapya dayad anda onlar susmutu ve sadece, belki
kumatan, belki de fsldamalardan (bunun tam olarak
ne olduunu bulunduu yerden anlayabilmesi de mm-
kn deildi) kaynaklanan belli belirsiz sesler duyulabili-
yordu. O anda Mariyann yannda olsaydk nasl sessizce
gzyalar dktn grebilirdik. Evet, eer sadece on
dakika orada onun yannda durabilseydik biz de ieride
neler olup bittiini kolayca anlayabilirdik ve onun gibi
biz de sessizce odamza doru yol alrdk. Yalnzca bizim
kalbimiz yerinde atmaya devam ederdi ve iimizin bana
koyulurduk; ama bizim aklmzdan, Mariyann aklndan
geenler gemezdi. Biz aklmzda kinimizi ve nefretimizi
intikam duygusuyla bytmezdik ki, o bunu nasl ger-
ekletireceini bile aklnda tasarlamt.
Enzo, trampetlerin sabaha doru saat sralarnda h-
kmdarn dnn haber vermelerinden hemen sonra
90
abucak oradan svmt. Daha henz yataktayken Ka-
terina, kendi ifadesiyle, u andan itibaren Mardilerin bay-
ra altnda aklarn ve mutluluklarn koruyabilmeleri
iin hayati nem tayan, kalenin btn alkanlklarnn
ve uygulamalarnn nemli taraflarn ona izah etti. Bu ka-
dnn deerini takdir etmemesi mmkn deildi. O kendi
odasna teki ise hkmdar ile paylat yatana gitmek
zere giyinip oday terk ettiklerinde Enzo onu koridorda
da srarla perken Katerina parman onun dudaklarna
dayayarak sessiz olmasn sylyordu.
O gece aylardr uyuyamad kadar derin ve huzurlu
uyumutu ve le yemei vaktine yakn mkemmel bir
ekilde dinlenmi ve mutlu uyand. El yazlarna yle s-
tnkr bir bak frlatt ve btn bedeninde ve ruhunda
yeni bir enerjiyle kararl bir ekilde almaya balarken
duyduu zil sesi le yemeine inmek iin hazrlanmas
gerektiini haber veriyordu.
Mardiler yemek masasnn etrafnda toplanmlard.
Mariya da yakn bir arkada olarak ayn salonda; ama ge-
reine uygun olarak ayr bir masada yemee itirak edi-
yordu.
te bizim bugn ok formda grnen Enzomuz da
geldi! dedi yal Mardi, ona hemen yanndaki sandal-
yeyi iaret ederek.
Enzo, heyecandan ve mutluluktan Katerinaya baka-
myordu; Katerina ise olduka temkinli neredeyse duyul-
mayacak ekilde selamlad onu. Mariya, ban ne emi
susuyordu. Suskunluu btn sabah devam etmiti ve Ka-
terina onun bu halinden olduka kayglanmt. (Belki bir
91
eyler hissediyor; belki de biliyordu.) Bu halinin nedenini
renebilmek ve kendi phelerini de giderip rahatlaya-
bilmek iin onunla konumaya karar verdi.
Her zaman olduu gibi Mardi yine yemekten sonra d-
arda neler olup bittiinden konumaya balad. Yani di-
er blgelerdeki mevcut politik durumlardan, bapisko-
posla dn geceki bulumasndan ve casuslara kar elde
edilen yeni baarlardan bahsetti. Ksacas o an oradaki-
ler, bir grup casusun San Benedettoda yakalandklarn ve
her birinin zerinde Habsburg Hanedanlna ait metal bir
arma tadklarn ve bu armalar gerektiinde kendilerini
tantmak iin ve snrlardan geerken kullandklarn -
rendiler. Mardi daha sonra oradakilere sava ganimeti ola-
rak tanmlad bu armalardan bir kan gururla gsterdi.
Daha sonra bapiskopos ve sorgucusu karde Giovanninin
casuslar nasl sorguladklarn ve sorgulardan elde ettik-
leri bilgiler nda bapiskoposun ald tedbirlerin ye-
rinde olduunun anlaldn, bununla birlikte daha her
eyin yeni baladn ve daha youn ve kapsaml all-
mas gerektiini anlatt. Ayrca Enzonun yurdunun ko-
runmas iin de gereken her ey yaplmalyd.
Mardi, ayn zamanda casuslarn yakalanmas haberi-
nin lkede yaylmasndan sonra bapiskoposun saraynn
nnde toplanan kalabalktan ve idamlarn hemen halkn
gz nnde yaplmasn istediklerinden ve o gece birok
mealenin nda bunun gerekletirildiinden bahsetti.
Bunun galeyana gelmi olan kalabal biraz yattrdn
ve ayrca sava iin vergi toplama iinin ok iyi gitmedi-
ini ve baz kylerde ileri gelenlerin bapiskoposun ted-
birlerine kar ayaklandklarn ekledi.
92
Daha sonra keyfi yerinde olan Enzonun da aktif ol-
duu ve Katerinann zaman zaman katld ksa bir soh-
bet oldu. Bu arada Mariyann huzursuz edici suskunluu
devam ediyordu. Enzo, Mardiye olaylarn detaylaryla il-
gili sorular sordu; olas politik yansmalar hakknda yo-
rumlar yapt ve bapiskoposun ve askerlerinin becerilerini
vd. yle grnyor ki, sohbetin ak yal Mardinin
olduka houna gidiyordu. alkantl dnemlerde uzun
yllar siyaset ile megul olmann kazandrd bilgelik ve
bu bilgelii sadece kendine saklamamasn ve bakalar-
nn da yararna sunmasn syleyen yce gnlllyle
uzun uzadya konumaya devam etti. Ancak birka saat
sonra yemek masasndan kalkabildiler.
Katerinann yemekten sonra hizmetiyi her zaman ol-
duu gibi olaan sohbetlerini yapmak zere odasna ar-
dn; ancak bunun zerine, bann iddetli ardn ve
zaten vaktin de ok ge olduunu ne srerek garip bir
ekilde reddettiini de sylememiz gerekiyor. Mariyann
bu tavr Katerinay olduka kayglandrmt; nk al-
ldk bir durum deildi ve ok ge olduu da doru de-
ildi. Saat daha leden sonra gsteriyordu.
93
9
O sabah babamn lmnden birka saat sonra bizi
hcreden alp derme atma bir mahkeme salonuna g-
trdler. Sineklerin etrafmzda vzldadklarn hatrlyo-
rum, sanki ondan bir eyler ellerimize ve elbiselerimize
sinmi gibi. Salonun ortasnda, Benedikt rahiplerinin ye-
mek masas olarak kulland, birka birletirilmi ma-
sann arkasnda adam oturuyordu: yarg, davac ve
Petar Nijeti. Onlarn sanda jrinin dier yeleri bir-
ka ihtiyar ve milis grevlileri vard. Bizi sol tarafta bu
dava iin atanm olan avukatn yannda bir bankn ze-
rine oturttular.
nan bana daha biz oturamamtk ki, yarg dava s-
recini balatt ve ahitleri ard. Bazlar, tanmak yle
dursun benim imdiye kadar hi grmediim gri pijamal
mahkmlard. Babamn isyana hazrlk yaptn ne s-
rerek bizim sulu olduumuzu sylerken artc dere-
cede inandrc grnyorlard. Bu arada kendileri iin
de mahkemeden merhamet dilendiler. Cevap vermemiz
iin bize tannan sre ksayd. Sulamalar reddettik ve
94
masumiyetimiz zerine yemin ettik. Sulu olduumuz
henz ispat edilmemiken avukatlar bizim syledikleri-
mizi tekrar ederek mahkemeden bize hafif bir ceza verme-
sini rica ettiler. Jrinin karara varmas uzun srmedi. Yar-
g, asl sulunun lerek cezadan kurtulmu olmasndan
tr zntsn dile getirdi ve bizim de en az onun ka-
dar sulu olduumuzu syledi. Nijetiin baarlarn ve-
rek kuruna dizilmemize hkmetti ve halkn hkmeti-
nin syleyecei son szn bu olduunu belirtti.
Gzmn n kararmt. Sendeleyerek salondan k-
tm ve hatrladm tek ey vann korku dolu yzyd.
Bizi hcreye gtrdklerinde sessizce her birimiz bir ke-
nara ekilmitik; sanki birbirimizin varlndan haberdar
deilmiiz gibi sanki yalnz kalma hakkmz kullanyor-
muuz gibi imdi son anlarmz beklerken. Sessizce ala-
yarak duvara yaslandm. te geldiimiz nokta buydu.
Sessizlik ierisinde birka saat geirdik. Sonra odada
birisi sessizlii bozdu ve bir soru sordu. Sanki kendi
hikyesini anlatmak iin bir frsat bekliyordu. Btn yz-
ler ona dnd. Dikkatle ve hi blmeden onu dinledik.
Hcremiz uzun zamandr karanla gmlmt ki
muhafz kapy at ve van ieri girdi. ok resmi bir e-
kilde:
Kalk! Komutan baban bir kez daha grme talebini
kabul etti.
Onunla tartmak istemedim; yznde rahatlatc bir
iaret bulamadm iin sonumun geldiini dnerek
ok korktum. Hibir ey sylemeden onu takip ettim.
Ayaklarm sryerek giderken lmden uzaklatmn
95
farknda deildim. Tamamlanamam iler listesinin
adamlarn sonsuza dek arkamda brakyordum. Birisi
srtm svazlar ve ben bunu bir vedalama olduunun
farkna varrm.
Ayn basamaklardan bodruma doru yneldiimizde
rperdim. vann hali beni korkutmutu. Hepimizin kendi
felaketinde ne kadar da yalnz olduunu dndm. Onu
byle kabullenmek bana olduka ar geliyordu; arkada-
na ve iyiye ihanete hazr gibi grnyordu. O dakika-
larda onu yarglyordum, neleri riske ettiinden tama-
men bihaber. Babamn tam ortasnda uzanmakta olduu
bodrum alanna geldiimizde kafamdaki pheler dal-
yordu. rmeye balayan bedeninin tahamml zor ko-
kusu sarmt bodrumu; ama ben aldrmadan yanna diz
ktm ve souk elini tutarak yzme gtrdm. van
araya girerek:
Yarn grmek istiyor musun?
aknlkla baktm ona; syledikleriyle ne demek iste-
diini anlayamamtm. Sonra niformasnn birka d-
mesini zn, san ban darmadan ediini ve ke-
lepelerini karn izledim.
O artk l ve eer sen de imdi ondan ayrlmazsan
yaknda bir l olacaksn.
Anahtarlar bana att; ortadakiyle ierden pencereyi
rten ahap panelin zerindeki asma kilidi amam sy-
ledi; en kk anahtarn da kelepeleri amam iin lazm
olacan ekledi. Ne yapmaya altn anlamtm. Bu
deli ocuk benim hayatm kurtaryordu ve ben ona bir-
ka kelimeyle teekkr etmek istemitim.
96
Yalnzca sus ve beni dinle. Sakn eline yzne bula-
trma, diyerek uyard beni:
Biliyorsun buradan ehrin dndaki amla on dakika
srmez. Katnn anlalmas o kadar srer ve sonra pe-
ine derler. amln aasndaki koyda seni bir tekne
bekliyor. Hi vakit kaybetmeden talyaya doru ya da bil-
diin baka bir yere krek ek. Onlar seni ehirde arar-
ken uzaklara almak iin yeterince vaktin olacak. imdi
a u kepenkleri.
Ahap kanatlar ayrdm. Zifiri karanlkt ve ay grn-
myordu: Kelleyi kurtarmak iin en uygun artlar.
Kendisini kapya balamam iin yanna ard beni.
Sonra kendisine bir iki yumruk atmam istedi. Bunu onun
sraryla yapabilmitim ve sonunda af dileyip teekkr et-
mek iin kucakladm onu.
Bunu yapmay ok iyi bildiin anlalyor, dedi g-
lerek ve bu szler, baylm gibi yaparak kendini yere b-
rakmadan nce, o inanlmaz gen adamdan duyduum
son szlerdi.
97
Dokuz
klar ve kan intikam duygusuyla zehirlemi olan-
lar iin ne kadar uzun srdnn llmesi mmkn
olmayan birka gn gemiti. Mardi, yazd mektupla-
rn cevaplarn onlara okurken, her yerde muhafzlarn
durumunu gzden geirirken ve gn getike daha fazla
zamann ve enerjisini, sz geen youn yazmalarn
da kayna olan ky liderlerinin despotizmine harcarken
Katerinann kalbi, Mariyann sk sk ortadan kaybolma-
sndan, kendini soyutlamasndan ve bunalml halinden
dolay strap iindeydi. Fakat stne ken bu kara bu-
lutlar, casuslar ya da herhangi bir felaket dolaysyla ba-
piskopostan gelecek olan bir ar dncesi, amansz bir
rzgr gibi databilirdi.
Bu arada Enzo, evrede uzun yrylere karak ken-
dini megul ediyordu. Kafasnn karkl ve sabrszl
yazlarna devam etmesini engelliyordu. Bu ayn zamanda
nl iir kitabn tamamlayamamasnn da sebeplerinden
biriydi. Yryler onda olas bir karlama midini canl
tutuyordu. Her eye ramen mantkl ve ayn zamanda
98
korku iinde Katerina bu batan karc srara kendini
salvermedi. Bu gibi kk eylerin onlar ele vermesin-
den korkuyordu. Aralarnda geen resmi konumalar ok
sradan bilgilerin paylalmasndan ibaretti ve nezaket de
bunu gerektiriyordu. Nezaket; tam olarak byle dn-
mt Katerina, kimsenin phelenmeyecei en doru
yoldu bu ve ben bu adama bakarken heyecandan rper-
diimi kimse hayal bile edemezdi.
Aralarna koyduu sahte mesafeyi o kadar abartmt
ki bir sohbet arasnda Mardi, Katerinaya bu gen adama
kar daha samimi davranmas gerektiini bile sylemiti.
Katerina, kocasnn bu tavsiyesine iinden glmt. Fakat
birden boaznda dmlenmi gibi kt yolun kendi-
sine her eyi sunabilecei; ama asla gvenli olmad d-
ncesi onu kendine getirmiti.
Her eye ramen baz vesilelerle Enzo elini tutabildi;
yemek masasnda ayann ucuyla dizini okad; yry-
lerinin birinde dudaklarna dokundu ve bir defasnda te-
sadfen ahrda karlamalarnda, Umbertonun ksa sre
ortadan kaybolmasyla, dmelerinin bazlarn amay ba-
armt; ama ne yazk ki bu kadar elinin girebilmesi ve
tenine dokunabilmesi iin yeterli deildi. Byle gemiti
gnleri; tutkular byle alevlenmi, aresizlik ve korku-
dan beslenmiti. Ama bu bile uzun srmeyecekti; keke
srseydi, Hikyenin sonuna geldiimizde bana hak ve-
receksin.
Ve aklarnn alevinde yanacaklar gnn geldiini d-
nmlerdi. Mardi, nefes nefese kalm bir adamn getir-
dii, bapiskoposun telgrafn okuduunda, Katerinann
gzyalar ve sahte fkesi, her eyin oktan rayndan kt,
99
kan dkleceini ve ksacas ortaln karaca, hayatn
bir neminin kalmad izlenimini veriyordu. Boynuzlan-
dndan habersiz ihtiyar belki krk defa tekrar ettii ne-
denleri sayarak onu sakinletirmeye alt, yeni av parti-
lerinin ve balolarn szn verdi, hatta onun iin deniz
kenarnda yeni bir yazlk yapmay bile teklif etti. Enzo,
onu yolcu ederken bol ans diledi ve teselli etti, ne de olsa
grev grevdi, kadnlarsa ayr bir konu. Ama kadnlarn
gc mucizeler kadar inanlmaz diye dnd, gzya-
lar dken Katerinay hayranlkla izlerken.
Bana inanmak zorunda deilsin; ama Mardinin zel
muhafznn atnn nal seslerinin duyulmasndan daha
yarm dakika gememiti ki, Katerina belki de ilk defa
zeminin przsz olmadn srtyla hissedecekti. Yalan
sylyorsam yldrmn beni ortadan ikiye blmesine ra-
zym. Akmz neyin koruyacan dnmeye kimin
zaman olabilirdi ki o srada, sevgili Enzo, kim o anda
byk kulede bayran dalgalanp dalgalanmadn d-
nerek zaman harcayabilirdi ki; kendisinin rettii bir
alkanlk olan bayran dikilmesi emrini vermeyi unut-
tuunu, hkmdarn ayrlndan ve dnnden muha-
fzlarn byk ksmnn haberinin olmayacan ve tram-
petin duyulmayacan? Btn bunlar kim dnebilirdi,
eer bizzat kendisi bir haberci gnderecek kadar akll
veya bir o kadar deli deilse. Soruyorum sana kim b-
tn bunlar hatrlayabilirdi? En bata ben kesinlikle ha-
trlayamazdm.
te imdi gryorsun ki, intikam tam da bu an bek-
lemekteydi. Katerina, hibir ey sylemeden, dediim gibi
muhafzlara herhangi bir emir vermeden, hzl bir ekilde
100
odasna doru kotururken, Mariyann yangnn nerede
olduunu anlamas iin dnmesine bile gerek yoktu.
Bu kez ba armyor anlalan diye dnd kk kz
ve ayn anda intikamnn ok yakn olduunu fark etti.
Bu aldatlm ocuk her eyi zaten kafasnda planlamt.
Ayn zamanda bu duygu yava yava houna gitmeye ba-
lamt. Rollerin deimesi, dierlerini nemsememe, ka-
derlerinin imdi onun elinde olmas. Tanrm affet beni,
sanki birinin testisleri gibi krlgan toplara dnmesi.
Hafif ak pencerenin nnde durdu ve byk kuleye
doru bakt. Yrtc vaaktan bir iz yoktu; Mardiye sada-
katin ve onu bekleyiin iareti bayra orada dalgalanm-
yordu. Bahisleri bir kutuda toplayan ve nceden oyunun
ve parann kaderini bilen; dierleri heyecanlanp ter d-
kerken, kendisi kibarca glmseyen bir krupiyenin sakin-
liiyle, ite tam byle bir sakinlikle Mariya, pencerenin
yanndan ayrlarak bu defa ok daha tesirli bir mektup
yazmak iin odasna ekildi.
Francesco Mardi, bapiskoposun saraynn kapsnn
nnde Umbertoyu tela iinde grdnde bir eylerin
yolunda olmadn anlamt. Byle nemli bir toplantnn
bu ekilde uygunsuzca blnmesinden bapiskoposun
duyduu rahatszlk Mardinin indii her basamakta
yznn daha da ekimesine bal bana yeterli olmutu.
Emir eri gelip toplulua saygdeer Mardi hazretlerinin
seyisi tarafndan acilen arld iin blgesel liderler
toplantsna ara vermesi gerektiini aklamasndan
sonra bapiskoposun ve toplantda bulunan soylularn
kmseyici baklar bir taraftan ve dier taraftan kalbini
101
actmaya balam olan vahim bir durumun meydana
gelmi olabilecei endiesiyle:
Beni nemli ilerimden alkoymana sebep olacak ka-
dar acil olan lanet olas ey de nedir Umberto? diyerek
onu azarlad kapya varr varmaz.
Efendim diyerek abucak aklamaya balad Um-
berto: Atlarn eyerlerini bile zmemiken daha yz
peeli bir kadn -kim olduunu kim bilir- gelerek hain-
ler ve casuslarla ilgili olduunu belirttii bu mesaj hi
itiraz etmeden size ulatrmam gerektiini syledi. Ben
de sizin konumanz ve emirlerinizi hatrlayarak ve de
ok nemli olabileceini dnerek aceleyle bu mektubu
size getirdim.
Konunun sadece bir mektuptan ibaret olduunu an-
layan Mardi rahatlamt. Gznn nnde belirmi olan
btn karanlk sahneler bir anda dald. Sonra kzarak
mektubu ald ve Umbertoya bu yaptnn peeli bir kadn
iin deil, sadece ok olaand bir durum sz konusu ol-
mas durumunda affedileceini ve eer yle deilse, Tanr
korusun, zavall Umbertonun bu ay maasz alacan
hatrlatt. Bu szler Umbertonun yznde gzle grle-
bilir bir endie oluturdu ve sadakati konusunda bir ey-
ler sylemek istedi; fakat efendi Mardi, mektubu amaya
baladnda durdu. Alayp yalvarmann bir fayda getir-
meyeceini anlad ve mektubun ok nemli, ok acil bir
konuda olmas iin Tanrya yalvarmaya balad.
Mardi mektubu at, gzlerinden bir miktar uzaa tuttu
ve okumadan nce Umberoya Birbirimizi anladk, deil
mi? dercesine bir bak frlatt.
102
Kaynamakta olan su bile bylesine yakmazd; yal bir
bycnn yapt en tesirli zehir bile, ruhunu alevlere sa-
ran ve ayn zamanda kann donduran bu szlerin etkisini
ifade edemezdi. Mektubu gzlerine yaklatrarak ve sonra
yine uzaklatrarak tekrar tekrar okuduu o anlarda duy-
duu acy ancak arzal bir giyotinle idam edilmek iste-
nen; ama ayn ikenceyi birka kez yeniden yaamak zo-
runda kalan bahtszlarn durumu izah edebilirdi.
Artk durum byle olunca Mardiye sadece emretmek
kalmt: Atlarnza, kardelerim! ve muhafzlar yavaa
sarayn kelerinden kmaya baladlar. Efendilerinin
oktan eve doru harekete getiini grr grmez hzla
atlarna atladlar. Umberto, onlar yavaa takip ederken
sol cebinde gm paralarn oluturaca ikinlii his-
setmeye balamt bile. Mardinin hareket emrini ver-
mesinden ve atna atlamasndan birka saniye sonra bu
yalardaki bir adama bylesine anormal bir panik yaa-
tan kt paras zemine ulamak zereydi. Eer tesad-
fen birisi, okuma yazma bilen birisi, onu yerden alsayd,
unlar okuyacakt:
Siz ormanlarda casus avna kmken
onlardan birisi karnzn koynunda saklanmakta
Bir dost
Mardi, bu tuhaf mesajn olas ciddiyetini kavramak,
onu yazan dostun kim olduunu ortaya karmak, evini
ve erefini kurtarmak iin acele ederken iki gen kalp ka-
lenin sessizliinde gizli aklarnn -yle olduunu san-
yorlard- tatl meyvelerini toplamaktaydlar. Hem o anda
kim yle olmadna onlar inandrabilirdi ki? Kim onlara
103
pencereyi ap byk kuleye bakmalarn, Tanr korusun,
geveyip hkmdarn geliini karmasnlar diye muha-
fzlar uyarmay, bunlarn yannda ksacas aklarn ve
daha da nemlisi hayatlarn korumalar gerektiini ha-
trlatabilirdi ki? Mardi, eve yaklarken birilerinin kan-
nn akacandan emindi.
Mardi, atn kalenin n tarafndaki tepede durdur-
mutu. Kaleye bir tek bak, Umbertonun getirdii me-
sajn gerekliini acyla kabul etmesine yetecekti: Byk
kulede bayrak yoktu. Kalenin surlarnda sadece iki mu-
hafz grnyordu. Trampetin almayacan anlamas
iin bu yeterliydi ve belki de bu, lanet olas gecedeki tek
iyi eydi.
Uyank bir muhafzn trampeti almasn engellemek
iin habercisini, muhafzlara emrini iletmesi iin gnderdi.
Onlara tam sessizlik emretti. Gecenin bir yarsnda oda-
sndan szlen klar grebildii penceresine bakmak,
bu ihtiyar kalbin btn olas ihtimalleri ve gerekeleri
reddetmesine neden olmutu.
Emrettii gibi tam bir sessizlik iinde kaleye girdiler.
Mardi, askerlerini binann giriinde durdurdu. Yalnz girmek
istedi; ama sonra olas bir tehlikeye kar iki adamn yanna
ald. Yavaa ve zorlanarak merdivenleri trmanrken ierisi
ona tamamen sessiz ve ssz grnmt. Birinci kata
vardnda Mariya, odasnn kapsnn arkasnda onun,
ihanet yuvasna ilerleyen ayak seslerini dinliyordu. O,
ak ve ihanet yuvasndaki kularn kafasn kopardnda
intikamn aldndan emin olacakt. Nefeslerin tutulduu o
anda neler hissettiini tam olarak izah edebilmek olduka
104
zor; Zevk mi fke mi? Gurur mu keder mi? Coku mu
mitsizlik mi?
nc kata kp kendi odalarnn olduu koridora
ulatnda gururlu yzlerini ve sahip olduu her eyi ona
brakm olan gl elleriyle atalarnn portrelerine baka-
rak ocukluundan beri onlarla nasl gurur duyduunu
hatrlad. Eilerek gizlice yrynn zerinde onlarn
soyaalarnn mevcut son yesinin bu halini km-
ser srtlarn hisseder gibiydi. Btn bunlar kendisini
evinde bir yabanc, bir casus, bir hrsz gibi hissettiriyor
ve bu ona ok ar geliyordu. Bu yzden iindeki btn
merhameti dar fler gibi cierlerindeki havay boal-
tarak kendi kendine: Haydi, erefli bir ekilde bu ii de
halledelim Francesco. dedi.
Mariyann yanndan ayrlal ok olmad ve Mardinin
kulan kapya dayadnda neler duyabildiini syleme-
mize gerek yok. Heyecan, kkrdama, zaman zaman yk-
sek sesli nefes alveriler, kadehlerin tokumas ve hepsin-
den nemlisi ylann ad. Hibir ey fedakrlnn ihanete
uramas kadar actmyordu cann. Gzlerinin n ka-
rard; kalp atlar hzland. Sendelemesine neden olan bu
durumdan kurtulmak istedi. Ayaklar onu tayamyordu
ve iki muhafz onu dmemesi iin tuttuklarnda, tek di-
lei lmeden nce onun gzel kellesinin kte yaslan-
n grmekti. Kafasndaki bu manzara ona g verdi ve
btn kargaa son buldu. Kapy aniden at ve ac ger-
ekle yzlemeye adm att.
Hi bu kadar gzel grnm myd? Bakasnn kol-
larnn arasnda mutluluktan kendinden gemi haline ba-
karak bunu kabul etmek ok zor. Ama bu sadece bir an
105
srd. Sonra o gzel yz birdenbire, ani bir kl darbesi
alm gibi dehete bouldu. Enzo, yataktan srayarak pen-
cereye ulamaya altnda sert bir komut duyuldu:
Haini yakalayn!
106
10
Ksa sre sonra kendimi manastrn bahesinde bul-
dum. vann talimatlarna tamamen uyduum iin ba-
bama son bir kez bakmaya frsat bile bulamamtm ve
bir an neredeyse bodruma geri dnp bunu yapmak is-
temitim. Bu arada, samda kalan manastrn giriindeki
muhafzlarn yksek sesle barlar amla doru ka-
ma hz vermeme neden oldu. Bunu sana anlatyorum;
nk babam arkamda braktm ve onunla olmas ge-
rektii gibi vedalaamadm gerei ruhuma azap veri-
yordu. Bu konuda tam bir yargya varmak zor; ama belki
de tam bu nedenden dolay yapmamam gerekeni yaptm
ve beni koruyacak olan ormana doru deil dier tarafa,
evimize doru yneldim.
Patika yollar, yan yollar kullanarak bahelerden ge-
erek byk cadde ve sokaklara girmemeye altm. Bu
ekilde olduka hzl evimin nne gelmitim. Evimize
ve bahemize tam bir karanlk hkimdi. Ivanka evde de-
ildi ve ben len babamn masumiyetini ispat etme iste-
imi gerekletirmek zere aldm bu lgnca karardan
107
dolay kendimi ok cesur hissettim. nmzde hl za-
man olduunu umarak hibir zaman hazrlkl olmad-
mz eyleri yapmak gerek amacm olmalyd. lk iim
elime krei almak oldu. Gryorum ki, sen de anladn
nereye yneldiimi.
ncir aacnn altna! dedim, o da cevaptan mem-
nun, ban sallad.
ncirin alt. Yarm metre kadar kazdktan sonra baba-
mn bahsettii varile ulatm. Bu karanlk ve ssz gecede
galiba Benedikt Manastrndan gelen baz sesler duydum.
nsan av balamt ve ben aceleyle kreimi kullanarak
varili atm. erisinde ipeimsi bir kuma paras vard
ve amaya altm. lk anda o karanlkta hibir ey see-
miyordum. Bana yardmc olabilecek bir para k bula-
bilmek amacyla onu bamn zerine kadar kaldrdm. O
anda krmzms bayran parltsn grebildim. Eve doru
yneldim ve bir anda atya kadar trmandm. Petrann
bilmek istemedii eyi; yenilginin de bir bayra olabile-
ceini ispat edercesine babamn isteini zc bir ekilde
gerekletirmek zereydim.
Takip genilemi ve btn ehri sarm gibi grn-
yordu. Hayatm kurtarmak iin son anlarm olduunu
anladm. imdi hemen hemen her keden ayak sesleri
ve barmalar duyuyordum. Sokaklardan uyank bir e-
kilde szlmeli, evlerinden dar km olan insanlara
dikkat etmeli ve herhangi bir ara sesi duyduumda ya
da milis arabas grdmde saklanmalydm. Her eye
ramen yaklak yarm saat sonra ormana girmi ve tek-
neyi bulmutum. Bir kez daha Tanrya van iin dua et-
tim ve kydan birilerinin beni grmesinden ya da denizde
108
birilerinin nm kesmesinden korkarak yavaa krek
ekmeye baladm. Orada anlamtm ki, van benim ka-
m yalnzca buraya kadar planlayabilmiti. Bundan sonra,
sadece zifiri karanlk ve bilek gcm afak skene kadar
talyan sularna ulamama yardm edebilirdi.
yle de olmutu. Tanr vergisi, o zifiri karanlkta, l-
gna dnm bir ekilde karanl yararak krek ektim.
Bugn biliyorum ki, kar tarafta beni bir hayat bekli-
yordu, ncekiyse sadece bir anyd. imdi farkna var-
yorum; insan gemiin ansn yaatmak iin yaayabi-
lir. Aslnda bizim iimizde ve her yerde nankr insanlar
bulunmakta.
109
On
plakln rtmeye abalamadan sadece ban yast-
n altna gmm hkrarak alyordu. Enzo ise tamamen
sessiz, yz korkudan bembeyaz ve alt taraf plak, bod-
ruma doru srkleniyordu. Koridorlar oktan uyar an-
larnn almasyla harekete geen askerlerle dolmutu.
Katerina, kap kapandnda korkudan titremiti. Mardi,
hareketsiz ve kararl duruyordu.
Hayatta kalmak istiyor musun? diye balad souk-
kanl ve ac kaderiyle bark bir adam edasyla. Benim
karm olarak hayatta kalacaksn. Bu ev skandal bilmeye-
cek. Ksa sre sonra onun odasnda arama yapacaz, son-
rasnda herkes bilecek ki, bir casus daha ortaya karld
ve ben Francesco Mardi kendi evimdeki tecavz engel-
ledim. Bapiskoposun sorgucusuna her eyi anlatacaksn.
Aslnda bapiskoposun sorgucusu karde Giovanninin
sylediklerini onaylayacaksn; o da yarn sabah bapis-
koposa ve kalan herkese bunu duyuracak.
Sylediklerinin aka anlalabilmesi iin ksa bir du-
raksamadan sonra sesini bir miktar ykselterek devam
110
etti: Yani ben kaleden ayrldktan yaklak iki saat sonra,
onu benim eyalarm kartrrken yakaladn; sonra sana
saldrd ve odana kadar srkledi; seni balad ve teca-
vz etmeye kalkt. Ama bunu yapmak elinden gelmedi;
nk ben seni tam zamannda kurtardm. Aslnda seni
kaleden, Umberto tarafndan bana ulatrlan mektup
kurtard, sevgili karcm. Bu mektupta iyi kalpli birisi
Enzonun odama gizlice szldn ve gizli iler evir-
diini ve aslnda bu yzden kuzeyden geldiini bildiri-
yordu bana. Sonra kendiliinden unu da ekledi: Koy-
numuzda beslediimiz o ylan.
Mardi, bir anlna sustu ve sonra oday terk etme-
den nce:
Umarm yeterince anlalmmdr. dedi. Bir an bek-
ledi; fakat cevap gelmedi. Tamam yleyse, en azndan bir
konuda anlaabildiimize sevindim. diyerek kt.
Mardi, onun odasna Mariya ve birka kz daha gn-
derdi. Kzlar, Katerinay salarn yolarken ve lklar
ierisinde kendine vururken buldular. Sabaha doru sa-
ysz sakinletiricinin etkisi altnda nihayet uykuya dala-
bilene kadar onunla mcadele etmilerdi. Diyebiliriz ki,
Mariya onun bu delirmi halini grdnde ilk defa pi-
manlk hissetmiti. Enzonun felaketini takip eden gn-
lerde Katerinann hastalnn ilerlemesi, bo baklar
ve rktc sessizliinin yannda, bapiskoposun sor-
gucusu karde Giovanninin saatler sren sorgular bu
pimanl kanlmaz bir mutsuzlua dntrmt.
Her eye ramen kabul etmek gerekir ki, intikamna sa-
dk kalmt.
111
Katerinann odasn terk ederken Mardi, onurunu ko-
ruma iinin henz yarsnn tamamlanm olduunu bili-
yordu. hanet, aldatma, yalan ve devamnda gelecek olan
lmleri dnerek biraz dinlenmeye ihtiyac olduunu
fark etti. Ancak, muhafzlarnn kumandanna hitaben bir
mektup yazmaya balad anda hayatn bir fahie ve al-
datmaca olduunu dnd bezgin halinden abucak
toparland. Ama bu dnceler ikinci mektubu yazmaya
baladnda da onun peini brakmad. Bu defa bapis-
koposa yazd mektubunda toplanty terk etmesine se-
bep olan olay, bapiskoposun misyonuyla balantl yeni
baarsn ve olayn ciddiyetinden bahsediyordu. Ksacas
Mardi, bapiskoposa evindeki casusu yakaladn fakat
olayn daha vahim olduunu; nk baz muhafzlarn ve
ky liderlerinin de dmanla ibirlii iinde olduunu d-
ndn haber veriyordu. Ve sonu olarak btn bun-
larn daha fazla ibirlii gerektirdiini sylyordu.
Yazmay bitiren Mardi, odasnn her tarafna ktlar
sat, ekmeceleri alt st ederek datt ve birka sandal-
yeyi devirdi; sonra bir temenini ve yazcsn da yanna
alarak Enzonun odasna yneldi.
Yazd ilk mektuptan Mardinin yannda bulunan ve
karsyla Enzoyu, sylenebilecek en yumuak haliyle, in
flagranti

halinde gren iki muhafzn zindana atldklarn


kolaylkla karabiliriz. Yani sabahn olmasna yakn henz
ar botlarn karm ve ot yataklarnda uykuya dalmken
gl darbelerle uyandrldklarnda dmanla ibirlii
yaptklar iddiasn anlamakta olduka zorlanmlard. kinci

rlplak
112
mektubun sonucu ise hemen ertesi sabah bapiskoposun
muhafzlarnn, karde Giovanni nclnde kalenin
kapsna ulatklarnda grlecekti.
O gece kayt defterine neler yazlmt?
Sank Enzo Streccinin odasn inceleyen hkmdar
Francesco Mardi ve temen Giuliano Sessonun syledik-
lerini kayda geiyorum.
Masa: Kalem ( adet), hokka (yars bo), batan aa
yazl ktlar (yetmi adet). Muhteviyat: nemsiz
Yatan kenarndaki komodin: Elma ekirdekleri (drt
adet), alkol kokan bo bir bardak, zerinde Il Canzoniere
yazan deri ciltli bir kitap.
Elbise dolab: Dar, basma kumatan pantolonlar (iki
adet), ipekten i amarlar (on adet), pel ilik, keten
gmlekler (on adet), pel ceket (beyaz, sar, lacivert),
bunlarn arasnda gizlenmi olarak zerinde ift bal kar-
tal bulunan metal Habsburg Hanedanl armas ve yar-
sna kadar iilmi bir iki iesi.
mza: Francesco Mardi, Hkmdar
Giuliano Sesso, temen
Fulvio Bosso, yazc
Burada kayt ilemi hkmdar Mardinin istei ze-
rine son bulur, nk sank Enzo Strecci aleyhine yete-
rince delil toplanmtr.
Piskoposun sorgucusu karde Giovanninin kayt defte-
rine neler yazlmt?
113
Mardinin ifadesi
Tanrya krler olsun birisi, z olum gibi kabul et-
tiim canavarn odama gizlice girdiini fark etmi. O kar-
gaa ierisinde kaybettiim bu mektubun neden isimsiz ya-
zldn sorabilirsiniz. yle zannediyorum ki, bu iyi kalp,
benim ve karmn bu gen adama kar gstermi olduu-
muz cmertlik neticesinde onun bu evde kk bir ilaha
dntn grm ve bu yzden olanlara seyirci kala-
mamtr. Bylece neler olup bittiini ve bu elim ihaneti or-
taya karmak iin toplanty, ahit olduunuz gibi aniden
terk ettim. ki muhafz benimle birlikteydi. Onlar Enzoyu
koridorda srklerken o onlara durmadan Yapmayn, kar-
delerim! Beni tanmyor musunuz? Ben Enzoyum. diye
baryordu. Bu eit insanlarla ilgili tecrbelerim netice-
sinde bu konuda ok uyank olmam gerektiini anladm.
O sabah muhafzlar sorguya alndlar ve temen Sesso
ile birlikte onlarn zel eyalar arasnda benim nsezile-
rimi hakl karan nesneler bulduk: ki adet metal Habs-
burg Hanedanl armas. Grdkleri kadaryla orada bir
tecavz olmadn belirttiklerini sylyorsunuz. Bilmem
yorum yapmaya bile gerek var m? Asla, ben sizin gre-
vinizi yaptnz biliyorum. Ayrca ok da iyi yapyor-
sunuz, karde Giovanni, en azndan imdiye kadar. Yine
de bir ey daha ekleyeceim. Hizmetiler de bana ahit-
lik edecektir ki, San Benedettada casuslar yakaladmz
gnn ertesinde Enzo, bana saatlerce o konuyla ilgili bir
sr soru sormutu. yilik benim gzlerimi kr etmi, de-
erli karde Giovanni.
114
Mariyann ifadesi
Bana politikadan sormayn, ben o konuda hibir ey bil-
mem. Olaylarn bu noktaya geleceini hi tahmin edemez-
dim. Buraya ilk geldiinde hkmdarn kapsnn nnde,
koridorda sudan km balk gibiydi. imdiki aklm olsayd
onun hanmefendim Katerinaya baklarndan bir eyler
planladn karabilirdim. Size benim bildiim ve herke-
sin bildii her eyi anlatabilirim. Av esnasnda ve saysz
kez le yemeklerinde sergiledii saplantl tutkuyu ve h-
kmdar ortadan kaybolur kaybolmaz nasl hanmefendi-
nin etrafnda dolamaya baladn. Hanmefendimin suu
yok, sulu olan o. Efendim? Ona k olduumun doru
olup olamadn m soruyorsunuz? Ve herkese onun be-
nim nianlm olacan sylediimi mi? Size sadece iki ke-
lime syleyeceim. Yalan sylyorsam Tanr beni cehenne-
minde yaksn: Hayr ve asla.
Umbertonun ifadesi
Bu Lombardiyal genten hi holanmadm. Elimden
algm alp Burada da Milanodaki gibi olacak dedii
anda bir iler evireceini anlamtm. Ama kime anlata-
bilirsiniz, soruyorum size. alml alml geziniyor, zel-
likle de son zamanlarda, zellikle benim ahrmda. Ka
tane atm varm, en hzls hangisiymi, yok yle mi, yok
byle mi, srekli sorular soruyor herif. Ama ben phe-
lenmitim ve bakn sonu nereye vard. Ben onu ilk gnden
zmtm zaten.
115
Kk Bepponun ifadesi
Tuhaf bir adam bu. ki tokat yedim ondan ve bugn
bile dokunduumda vurduu yer acyor. Gerekten yle,
saldrgan bir adam. Byle bir i stnde yakalanm ol-
mas artc deil. yle istediini alsa da almasa da vu-
ruyordu. Ayn soruyu iki defa sormaz. Bu benim dn-
cem. Bir defasnda ok iyi hatrlyorum; hkmdarn sk
sk kaleden ayrlp ayrlmadn sormutu. Aynen byle,
onunla bahede karlatmzda bana garip garip ba-
kard; kafasn hafif havaya kaldrr ve yana yatrrd.
imdi anlyorum, bylelerine hayalci tip derler. Benimle
uzun uzun konuurdu; her ey ilgisini ekerdi. Annem,
yal Efendim? Bu kadar yeter mi dediniz? Hi yard-
mm dokundu mu bari?
Niccolo Brizzi, ky liderlerinin temsilcisi
Azize Mariya annemizin adna yemin ederim ki, bu
adam hi grmedik; ne ben ne de ky liderlerinden her-
hangi birisi. Ve sizin iddia ettiiniz gibi o bizim liderimiz
falan deil. Biz yurdumuzu ve hkmdar Mardiyi seviyo-
ruz ve asla! Ne? dememiz gereken vergiyi niye mi de-
medik? O konuyu zaten bapiskoposla konumutum ve o
da bana bu konuyu tekrar gzden geireceine sz verdi.
Gryorsunuz, belki yz defa syledim halkn alktan kv-
randn. Hepsini askere aln ama onlar ekmeksiz brak-
mayn. Efendim? Habsburg sembollerinin ne ii mi vard
bizim eyalarmz arasnda? Neden bahsediyorsunuz? Be-
nim evimde mi?
116
Katerinann ifadesi
Hkmdar kaleden ayrldktan yaklak iki saat sonra
Enzoyu onun eyalarn kartrrken yakaladm. Bana sal-
drd ve odama kadar srkledi. Beni balayarak bana sa-
hip olmaya alt; ama beceremedi; nk kocam beni son
anda onun elinden kurtard. Beni kurtaran mektubu kale-
den Rimineye Umberto ulatrm. Mektupta iyi kalpli birisi
Enzoyu hkmdarn odasn kartrrken grdn ve gizli
iler evirdiini anladn ve zaten tam bu yzden kuzeyden
geldiini. O, koynumuzda beslediimiz o ylan!
Btn bu ifadelerin sonunda karde Giovanninin yo-
rumu bulunur:
Francesco Mardinin istei zerine buradaym. Her
ey ortada olduu iin kurban sorgulamay burada kes-
tim; nk birbirinden kopuk ve belirsiz ifadeleri ve d
grn gstermektedir ki durumu -elde edilen de-
lillerin de ortaya koyduu gibi Habsburg casusu Enzo
Streccinin ona tecavz etmeye kalkmasndan sonra-
ileri derecede akln yitirmilik halidir. Tanr onun ru-
hunu huzura eritirsin.
117
On bir
Rimini meydannda toplanan ve her eye ramen infaz
sabrla bekleyen kalabaln zerine yamurun bardaktan
boalrcasna yad unutulmasn. Enzonun bu kalaba-
ln karsna elimsiz bir hayvan gibi titreyerek kt
da unutulmasn. yice dayak yemi iki gencin ve onlarn
arkasnda on gn boyunca grdkleri ikenceden sonra
her taraflar morarm olan ky liderinin ayaklarnn
nne atlarak ruhlarn dnyann ve Tanrnn nnde
huzura kavuturmalar iin Enzo Streccinin ayaklanma-
nn eleba olduunu itiraf etmeleri istendiini grdnde
bir anlk bir aknlk yaamt. Sadece bir an iin diyo-
rum nk o, gcn mantn oktan zmt. Kr-
bacn srtlarnda aklamasnn duyulmasyla ve onlardan
ilkinin kellesinin uurulmasyla genler itiraf ettiler. O
dtkten sonra tek bir kelime edemeden dier nn
de. Enzonun ba kte yatrldnda artk ok yaknn-
daki denizi gremediini de eklemeden gemememiz ge-
rekir. Bunun yerine grd tek ey yerden gkyzne
kadar uzanan grilikti. Sonrasnda sanki siyah bir bayrakla
gzleri rtlmt.
118
11
Kei susmutu ve ben, Enzo Streccinin idamyla bir-
likte anlatacaklarnn da son bulduunu zannetmitim.
Petraya ne olduunu sormayacak msn bana?
sterdim.
Her halkarda anlatacaktm zaten. nk bu leden
sonra ve akam anlattm her ey Petrann ve elbette ba-
basnn sonunun hikyesi olmadan eksik kalrd.
Kamdan birka yl sonra Romada bizim oralardan
bir adamla karlatm. talyaya benden bir yl sonra gel-
miti ve ben hi zaman kaybetmeden onu sordum. Bana
anlatt eylerden sonra bu acnn asla durmayacan d-
ndm. Acnn merkezindeydim. lmn etrafnda do-
land ancak kendisi ondan korunan: Kaderin lm ye-
rine pimanlk ve sululuun acsn ektirdii; ama asla
ldrmedii.
Daha benim ayrldm gnn ertesi sabah Petra l-
mt. Azize Mariya Kilisesinin an kulesinden atlam;
Rabn en yksek ve en grkemli an kulesinden, baba-
snn ve toplanan kalabaln ayaklarnn dibine. Kulenin
119
tepesine delirmi gibi glerek ve krmz bayran dalga-
land bizim evi iaret ederek km. Nijetiin de ora-
dan akln neredeyse yitirmi bir halde gtrldn
syledi bana. Onu Rab mezarlna gmmler; intihar
edenleri gmdkleri gibi sessiz ve ssz.
Kimse bayran indirilmesi emrini vermemi, rzgr
alp gtrene kadar evimizin zerinde dalgalanm. Bu,
Nijeti iyileip mahkm kampnn bulunduu yakndaki
bir adaya gnderilmeden nce olmu. Ksa sre sonra, ora-
daki mahkm kampnn komutanyken pozisyonunu ko-
ruyamam ve daha dne kadar tutsa olan mahkmlar
tarafndan dvlerek can vermi.
Kei, kendi hikyesiyle ilgili syledii son cmleden
sonra yorgun bir ekilde baklarn aa indirdi, sanki
ok zor sahnelerin oynanm olduu tiyatronun perde-
sini indirirmi gibi. Ancak o anda Mardi Kalesinin gece-
nin derin karanlna gmlm olduunun farkna var-
dm. Yine de bu gece keiin kat gece kadar karanlk
deildi. Ayaa kalkp pencereye yaklatmda gkyzn
aydnlatan ay ve yldzlar grebiliyordum.
Her ey anlatlmt. Birka dakika boyunca bir tek
kelime bile etmedik. Sohbeti devam ettirmek istedim fa-
kat kei gzlerini yerden kaldrmad. O anda kalenin di-
er tarafndan bir arabann korna sesleri duyuldu, sanki
baka bir dnyadan geliyormu gibi ve yine o anda, bu
kadar saatten sonra ilk defa bu adamla karlaana kadar
beraber olduum kzlar geldi aklma. Anlattklaryla beni
baka bir dnyaya gtren ve u anda artk ayrlmam ge-
reken bu adam.
120
O da bunu bekliyormu gibi ayaa kalkt ve alayl bir
ekilde:
te bunlar, tatsz bir kei yznden braktn, se-
ninkiler olmal, Bosniaco! Onu terk etme zamann niha-
yet geldi gibi.
Neredeyse unutmutum onlar, dedim btn d-
rstlmle.
Elini omzuma koydu ve ksa birlikteliimizi u sz-
lerle sonlandrd:
Ah, bu hi iyi olmad. Onlar imdi sana neler syleye-
cekler? Haydi, o zaman ka kadar sana elik edeceim.
Zaten seni kendi hikyelerimle ok fazla alkoydum.

You might also like