You are on page 1of 52

YOKSUL TANRI Tyanal Apollonius

Aytun Altndal
Alfa Yaynlar 1590 Aytun Altndal Kitaplar 9
YOKSUL TANRI Tyanah Apollonius
Aytun Altndal
1. Basm: Mays 2005 ISBN : 975-297-624-7
Yaync ve Genel Yayn Ynetmeni M. Faruk Bayrak
Yayn Koordinatr ve Editr Rana Grtuna
Pazarlama ve Sat Mdr Vedat Bayrak
Kapak Tasarm Utku Lomlu
2005, ALFA Basm Yaym Datm Ltd. ti.
Kitabn tm yayn haklar Alfa Basm Yaym Datm Ltd. ti.'ne aittir.
Yaynevinden yazl izin alnmadan ksmen ya da tamamen alnt yaplamaz, hibir ekilde kopya edilemez,
oaltlamaz ve yaymlanamaz.
Alfa Basm Yaym Datm Ltd. ti.
Ticarethane Sokak No: 53 Caalolu 34410 stanbul, Turkey
Tel: (212) 511 53 03 - 513 87 51 - 512 30 46 Faks: (212) 519 33 00
www.alfakitap.com
info@alfakitap.com
Bask ve Cilt Melisa Matbaaclk
iftehavuzlar Yolu Acar Sanayi Sitesi No: 8 Bayrampaa - stanbul Tel: (212) 674 97 23 Faks: (212) 674 97
29
Bu kitabm krk yllk yazarlk
yaammda bana destek olan, beni
yreklendiren tm dostlarma
armaan ediyorum.

NDEKLER
nsz vii
Birinci Blm APOLLONIUS'UN AYAK ZLER
1.1.
Aya Sofya'daki Deesis Mozaii 3
1.2.
Karanlk Kilise'deki Mandylion 23
1.3.
Hangi sa?
46
kinci Blm HAYATI ALINAN ADAM
2.1.
Aldatlanlar ve Aklananlar
71
2.2.
"nsan Suretindeki Tanr"
89
2.3.
Apollonius/Balinius
111
Sonsz 137
Aklamalar, Tanmlar ve Notlar 141
Kaynaklar
159
Apollonius Bibliografyasi (Semeler)
165
Ekler 173

NSZ
Tyanal Apollonius'un yaam yksn ocukluumda "byklerimden" dinlemitim. Bana bu
dinlediklerimden hi kimseye sz etmemem gerektii de tembihlenmi-ti. (1951) Kemerhisarl Apollonius'un
"hayatn" yazmay hep istedim. Son 35 yl iinde belge ve bilgi topladm. o-cukluumda dinlediim
Apollonius'un ya da Araplar'n arasndaki adyla Balinius/Balyonos'un olaanst yaa-mn yazmak altm
yaamdan sonra nasip oldu. Buna da kr. Bu olaanst ermiin Trkiye'de ilk kez yaynla-nan hayat ve
eserleri umarm ilgi eker. Kald ki, Apollo-nius, bizden biridir. Anadolulu bilge bir kiidir. Apolloni-us'un
doum yeri olan Tyana Kenti, Antik dnemde Ge Hitit mparatorluu'nun Bakenti olan Tuvana idi. Dola-

ysyla atalar itibariyle Apollonius, son/ge Hititler'le balantlyd. te bu ge Hititli ermi nmzdeki
yllarda zellikle Hristiyan Alemi'nde adndan en ok sz edilecek kiidir.
Bu kitap yazarlk yaammn 40. ylnda hem bu uzun servende bana destek olan dostlarma hem de deerli
okurlarma kk bir armaandr. Byle bir kitap yazaca-m bilen ve/veya tahmin eden dostlarm iin bu
kitap bir srpriz olmamtr. Ama ya tahmin etmeyenler iin! Umarm onlar da armazlar.
Tyanal Apollonius, SANAL bir roman kahraman de-il, tm yaam, bata Roma mparatorluu'nun arivleri
olmak zere, ayrntlaryla belgelenmi GEREK bir er-mitir. Yaad ada (1. yy) "nsan Suretindeki Tanr"
olarak yceltilmi, zindanlara atlm ama grlerinden hibir ekilde dn vermemi bir Bilge'dir. Onun
varl ve yaam, 4. yzyldan balayarak, Hristiyanln korkun basksndan kurtulabilmek isteyen
Aydnlara, bu meyanda Tapnak valyeleri'ne, Gl ve Ha Kardelii rgtne, Humanizm'in Kurucularna
ve nihayet gnmzn "bilimine" damgalarn vurmu baz akademisyenlere, bal olduklar Kilise-D
Occult rgtlerince iletilmi, okutulmu olduu iin "Yol Gsterici" saylmtr. te yandan bata Katolik
Kilisesi olmak zere tm banaz Hristiyanlar, yzyllarca O'nun adn ve eserlerini gizlemiler ve/veya yok
etmek istemilerdir. Bunun nede-ni, daha 3. yy'dan itibaren Romal Pagan ve Helen d-nr, yazar,
devletadam ve filozoflarn sa Mesih ile Apol-lonius'u kyaslamalar ve ikincisini birincisinden STN
saymalardr.
"Yoksul Tanr" (The Poor God) adyla yazdm bu ki-tapta, Tyanal Apollonius'un yaklak 2000 yllk serveninin baz yanlarn okuyacaksnz. Apollonius'un "Ayak zlerini" takip edenler O'nun tpk bir "Deus Absconditus" (Invisible God=Gze Grnmeyen Tanr) gibi ncil'in
sayfalarnn arasnda, dolaysyla sa Mesih'in "portresinin" ardnda belki de O'nun maskesiyle gizlenmi
olarak dolamakta olduunu biraz hayret, biraz aknlk ama eminim ki heyecan duyarak okuyacaklardr.
Tyana (Ke-merhisar)'da 2001 ylnda talyan hkmetince balatlan kaz almalar, nihayet tamamlanmak
zeredir. Bu kaz-lar, Dr. Asm Tan'n bakanlnda yrtld ve Apollo-nius'un 2000 yl nceki yaam alan
ortaya kartld. im-di 2002'den balayarak her yl Temmuz aynda "Apolloni-us Kltr Festivali"
dzenleniyor.
Kitab yaynlayan Sayn Faruk Bayrak ynetimindeki Alfa Yaynlar'na, Sayn Vedat Bayrak'a, Sayn Rana Grtuna'ya teekkr ediyorum. Bu kitab yazarken yardmlar olan Prof. Ira Gitler'e ve eine (New York) hibir
yerde bulamadm, tek nshas kalm bir kitab bana aktardk-lar iin teekkr ediyorum. Ayrca baz
Franszca kitaplar bulmakta yardmc olan gen ve baarl akademisyen Selin enocak'a (Paris, Sorbonne)
ne kadar teekkr etsem azdr, talyanca eviriler Batuhan zkan tarafndan yapl-d, kendisine teekkr
ediyorum. Daha nce de olduu gi-bi, Pelin Kara, yine stn gayret gsterip zor bilgisayar di-zimini yapt,
ona da teekkr bor biliyorum.
Umarm bu olaanst Ermi'in olaand yaamn ve servenini severek okursunuz.
Aytun Altndal
spilandit / 23 Mart 2005

Birinci Blm
APOLLONIUS'UN AYAK ZLER
'La plus large tolerance dans la plus stride independance'
A.M.O.R.C.

1.1. Aya Sofya'daki Deesis Mozaii


"I had rather be killed Today
than go into voluntary Exile
tomorrow."
"Yarn gnll olarak srgne
gitmektense bugn ldrlmeyi
yelerim."
Phrasea Paetus1
.S. 1054 yl Bat Hristiyan aleminde (Christendome) bir dnm noktas olmutur. O dnemde birbirlerinin
rk-sal zelliklerinden nefret eden bir Papa ile bir patrik ve onlarn emrindeki gler Hristiyan aleminde tam
911 yl srecek bir 'mezhepleraras dialogsuzluu' balatmlard. Roma Kilisesi'nin banda Bapiskopos

(gndelik dildeki adyla Papa=Peder) IX. Leo vard. Gerek ad Bruno idi ve Lorraine piskoposu iken Fransa
mparatoru III. Henry tarafndan Papalk Taht'na oturtulmutu (1049). Bruno, talyan asll olmayan nc
Papa'yd2. Alsace'li soylu bir ailenin olu olan Bruno, bilgili, grgl ve stn erdemleri olan bir kiilik olarak
nlenmiti. Ayrca kendi ordusuna bakomutanlk yapabilecek kadar da gz pek bir din adamyd. Papa
olduktan sonra Gney talya'da saldrlar dzenleyen Norman kabilelerine kar 1054'te sava am ve
ordusunun banda yer almt.3
IX. Leo'nun mahiyetine alarak yksek sorumluluklar verdii en gvenilir kii ise birbirlerinden daha
kurnaz,
4
Yoksul Tanr
daha acmasz ve daha takntl adamlard. Bunlar srasyla Silva Candida piskoposu Hildebrand, Monte
Casino Abbot'u Humbert ve Ostia'mn kardinal-piskoposu Peter Damiani idi. de ok yetenekli konumac
ve tartma-cyd. an en geni bilgi ve kltryle donanml fakat ihtirasl kiilerdi. Bunlardan Hildebrand,
Papa'dan daha fazla Papa'cyd (Papist). Ne var ki ailesi, gemii ve nere-den nasl geldii belli deildi.
Yahudi kkenli olduuna dair sylentiler vard; 1054 ylnda Papalk IX. Leo'dan ok ite bu adamdan
soruluyordu.
Humbert de ondan aa deildi. Toul yaknlarndaki Moyen Mouttier'de basit bir kyl ailesinin ocuu
olarak dnyaya gelmi ve kk yanda yredeki manastra al-narak kei (monk) yaplmt. Kurnaz ve
ibitirici bir adam olarak tannan Humbert daha sonra, o sralarda La-teran'da (Roma'nn bir semti) bulunan
Papalk binasnda ktphane sorumlusu olarak grev yapmt. Bu grevi srasnda nl Loraine Dk' nn
kardei Liege (Belika) egemeni Frederick'in mahiyetine girmeyi baarmt.
Peter Damiani ise ok entelektel bir dinadamyd. O yllarda tartlan manastrlarn reforme edilmesi
giriimini ynetiyordu.4 Bu giriim 910 ylnda Dk William of Aquitaine'in kurmu olduu Clunny Manastr
tarafndan balatlmt. Damiani, bu nl ve esrarengiz manastra mensuptu. Hristiyan aleminde Cistercian
diye bilinen bu tarikat tm Avrupa'da ve Trkiye'de en az rakipleri Ciz-vitler kadar nemli rol oynamt. u
kadarn belirterek geelim ki, Tapmak valyeleri (Knights Templar) tarika-tnn resmi kurucusu ve
ynetmeliini yazm olan kii Aziz Bernard Clairveux bu tarikatn ba idi.5 lgintir ki, Papa gibi bu
yardmcs da talyan asll deildi.
Bu Papalk cephesinin karsnda stanbul'da Patrik Michael Cerularius ve ekibi vard. 1054'te Dou Roma mAytun Altmdal 5
paratorluu IX. Konstantin Monomachos tarafndan yne-tiliyordu. mparator, Cerularius'u bilge bir dinadam
oldu-u iin deil, becerikli bir siyaseti olduu iin Patrik yap-mt. Gerekten de Cerularius nceki
mparator IV. Mic-hael'in darbe ile devrilmesinde, perde arkasnda nemli rol oynamt.6 Bu olaydan sonra
Cerularius siyasetten e-kilmi ve kei olmutu. Yeni mparator bu eski dostunu unutmam ve kendisine
ok yararl olacan umarak Pat-rik yapmt (1045). Ayrca Cerularius stanbul'un en eski ve soylu ailesine
mensuptu. Bu husus da mparator iin nemliydi. Yeni Patrik siyasi konulardaki maharetini he-men
gstermi ve 1047 ylnda patlak veren ve dorudan imparatoru hedef alan Leo Tornikios adl sokak ekiyasnn ynettii kanl ayaklanmay ksa srede bastrmt.7
Cerularius'un en ilgin siyasi taktii Patrikhane'ye zel ve tamamen sokak kabadaylarndan kurulu bir vurucu
g oluturmu olmasyd. Patrik'in ne zaman imparatorla ya da baka bir godayla ba derde girse,
gizlice oluturduu ve perde arkasndan ynettii pleps sanda (kutsanm kleler) denilen bu vurucu gc bir
ayaklanma veya isyan balatmalar iin harekete geirir ve rakiplerine gzda verirdi.8
11. yy'da Dou Roma mparatorluu'nda, Roma'da ol-duu gibi ynetimsel ve siyasal sorunlar doruktayd.
m-paratorluun topraklarnda Kilise'nin retisine tamamen kar ve fakat 'gerek' Hristiyanlar olduklarn
ne sren birok gizli tarikat kurulmutu. Bunlardan bir ksm Fran-sa'daki Clunny Manastr ile onun
Portekiz'deki kolu Al-oboa Manastr'yla balantlydlar. Bunlardan en g-ls Phounoloagiagitai diye
bilinen Gizli Yasak Kilise idi.9 Merkezi kuzey-bat Balkanlar'daki Apollonnia ve Opsi-kon Manastrlarnda olan
bu gizli kilise Tzourillo adl muhtemelen spanyol-Portekiz asll biri tarafndan kurul6
Yoksul Tanr
mutu ve bunlar ileriki tarihlerde Bizans belgelerinde Bo-gomiller diye tanmlandlar. Bogomolizm, kkleri 1.
yy'a inen aykr bir kiliseydi ve 8-9. yy'da Anadolu'da, 11. yy'-dan sonra Balkanlar'da ve 13-14. yy'da da
Fransa'da ok etkili oldular. Gerek Bizans gerekse Papalk bunlara kar Hal Seferleri dzenlediler ve
yaklak 3 milyon Bogomil (Fransa'da Beguin ve Beguardlar, Cathareler, Albigense-ler vd.) vahice
ldrld.10 Dier aykr kiliseler ise, Ya-kubiler, Nasturiler, Suriye Monofisitleri'ydi. stanbul'daki Patrik
bunlarla da kavgalyd.

Patrik Cerularius kendisinin imparatorluun dini nderi olduunu ve mparator Konstantin'in de stanbul'u
sadece Yeni Roma olarak deil, ayn zamanda Yeni Israel ve Yeni Sion olarak kurduunu ne srerek
Papa'dan stn ve gl olduunu sylyordu. Patrike gre Tanr'nm gerek sekin kullar Yahudiler deil
Bizansllar'd. Bizans'ta Yahudiler ve Monofosit Ermeniler Patrik iin La-tinler'den daha tehlikeli ve
zararlydlar. Papalk ile Patrikhane arasnda yzyllardr sren filioque sorunu diye bilinen bir sorun vard.
Cerularius papalk ile arasndaki gerginlii biraz daha arttrmak iin iki eski sorunu daha gndeme getirdi.
Bunlar, Papalarn asla kabullenmedikleri ve gemii 6. yy'a inen ekmeniklik sorunu ile yine yzlerce yldr
tartlan "Patrik mi stn Papa'm?" eklinde zetlenecek olan egemenlik hakk sorunu idi.
imdi ilkin ksaca filioque sorunu nedir? Bunu grelim.
Hristiyanln ilk nemli ekmenik, yani Cihanmul-Evrensel kiliseler konseyi, bugn znik dediimiz eski Nicaea'da .S. 325 ylnda topland. Bu konseyi bizzat mpa-rator Konstantin hazrlad ve ynetti. Bu konseyde
Doktri-ner Tanm diye bilinen bir yntemle Hristiyanln amen-ts belirlendi. Buna gre Tek-Tanr inanc
yerletirildi ve bu Tanr'nm Baba olduu vurguland.
Aytun Altndal 7
znik konseyinin en nemli duyurusu Trinite-Teslis idi. Buna gre Hristiyanlk'ta ' Varlk Bir Arada'
bulunacakt. Ama bu formlde yer alan baba-oul ve kutsal ruh lsnn birbirleriyle olan ilikilerinin
nasl dzenlenecei tartmay balatmt. znik'te Greke olarak yazlan metinde Baba, Oul ve Kutsal Ruh
Hupostaseis kelimesi ile karlanmt. Dier deyile 3 hupostaseis bir Ousia (Tek Varlk) iindeydi. Ama
Latince'ye eviride bu metinde deiiklik yaplmt. Greke'de hupostaseis tek varln (Ousia)
iindeyken, Latince'de Tanr, 'Bir z veya Cevher inde ahs' olarak verilmiti (tres personae in una
subs-tantia).
Daha sonra Hristiyanlk iinde ortaya kan tartma-larda bu iki metin ok nemli rol oynamlard. Filioque
sorunsal da ite bu balamda ortaya kt. Baba ile Oul ve Oul ile Kutsal Ruh arasndaki balantnn nasl
olaca filioque problemini balatt."
Filioque kelime anlamyla 'Ve Oul'dan' demektir. Bu kelime gerekte kutsal metinlerde bu ekliyle
gememek-teydi. Sevilla'mn sevilen piskoposu Isidor tarafndan H-ristiyan amentsne sokulmutu. znikstanbul Konse-yi'nin kabul ettii metnin sonuna, tek kelime olarak eklen-miti. znik-stanbul Konsey'inde
kabul edilen metinde yle denilmiti: Credimus.. .et in Spiritum sanctum, domi-num et vivificantem ex
Padre (Baba'dan gelen Kutsal Ruh'a inanyorum). Toledo'da bu amentye 'et exfilio' ibaresi eklenmiti.
Buna gre Kutsal Ruh, hem Baba'dan hem de Oul'dan geliyordu.
Bizans Toledo'da yaplan bu giriimi duyunca kzlca kyamet koptu. spanyollar'in kendi balarna byle bir
gi-riimde bulunmalar Bizans/Konstantinopol ile Roma arasnda tarihi bir tartmay balatt. Bizans bu
eklemeyi kabul edemeyeceini ve znik Konseyi'nde yaplm olan
8
Yoksul Tanr
formlasyona bal kalacan aklad. Roma ise filioque'a sahip kt.
Bylelikle Hristiyan amentsnde iki ayr yorum k-m oldu.
Birincisine gre Kutsal Ruh, Baba'dan ve Oul'dan neroluyordu. Onlarn devam, srdrc olarak anlalyordu.
kincisine gre, bu ekilde yaplan ament Trinite'deki dengeyi bozmutu.
Dou Ortodoks Kilisesi'nin ruhani nderleri olan pat-rikler bu grteydiler.
Dou Ortodoks Kilisesi'ne gre Teslis'te (Trinite) bir uyum bir denge vard. Bu da yle olmutu; Baba ebediyen Oul'a kaynaklk etmekteydi. Kutsal Ruh ise Oul'dan nerolmaktayd. Dengeyi kuran Baba'yd.
Katolikler bu amentlerden birincisini, Dou Orto-dokslar ise ikincisini benimsemilerdi. Bylelikle 589 ylnda ylnda balayan filioque tartmas gnmze kadar srmtr.
Ama filioque'un sadece ilahiyat asndan deil, bir de siyasal iktidar asndan yaratt sorunlar vardr.
Bizans'a gre filioque''unun kabul edilemeyiindeki en nemli husus bu eklemenin Bizans'taki patrie
danmadan dorudan Roma'daki Papa tarafndan kutsal metne ekletilmi olmasyd. Papa bu eklemeyi
yaptrrken patrii kasten atlam ve Hristiyanlk dininde en st otoritenin kendisi olduunu gstermek
istemiti. Papa'ya gre H-ristiyanlk, Katolik dininin evrenselliini savunan ve onu temsil eden kendisinden
sorulmalyd. Bizans'a gre ise mparator Konstantin, durup dururken imparatorluun bakentini Roma'dan
alp Konstantinopol'e getirmemiti. Bizans'a gre stanbul, tm Hristiyanln merkeziydi. Nitekim bu nedenle
Konstantinopol'n yerlisi olanlara
Aytun Altndal 9
imparator Populus Romanus adn vermiti. Trke'ye s-tanbullu diye evirebileceimiz bu deyime gre,
Konstan-tinopol halk gerek Roma'nn 'halk' durumundaydlar. Bizans'a gre sadece Roma piskoposu olan

Papa, kendi bana Hristiyanla yeni doktrinler sokmaktayd. Oysa byle bir deiiklii yapmak yetkisi tm
Kiliselerin ortak katlmlaryla yaplacak olan bir Ekmenik konseyde al-nabilirdi. te o gnlerden bugne
kadar Katolik Papalar ile Ortodoks Patrikler arasnda biri ilahiyat dieri otorite asndan domu ve filioque
diye anlan bu uzlamaz e-liki vardr.12
C imdi de ksaca 'Ekmenik nedir?' bunu grelim. Ek-menik(lik) kavramnn corralative (kout artrc)
kar-l slami literatrde Dar-l slam'dr. Kukusuz bu ta-nmlama sadece konuya giri anlamnda bir
deer ta-maktadr. Bunun dnda ilevsellik bakmndan iki kavram arasndaki temel farkllk kalcdr.
imdi kelimenin anlamsaln aklamaya geelim.
Ekilmene (Gr. Oikoumene, oikoumenos) eski Greke'de 'srekli yerleim alan' anlamna gelir. Ara sra
yaanlan ya da hi yerleim grmemi corafi alanlar deil, kalc yer-leim grm toprak btnln
anlatr. Bu nedenle de uygarlk kavramyla balantldr. Kelime bu anlamyla s-lamiyet'teki 'Medine Uygar
ehir' kavramyla yaknlk gs-termektedir. Ayn zamanda stn bir kltrn ifadelendi-rilii Ekmene
kavramyla anlatlr. yle ki; Ekmene saylan bir blgede kltrel gelimilik, Ekmene blgesinin
evresinde kalan dier kltrleri kendisine silah zoruyla olmasa da, hayranlk araclyla balamtr.
Dolaysyla evre kltrlerin yar baml olduklar stn kltrel alan, ehir ya da blge anlamnda kullanlr.
Ekmenik (Gr. Oecumenicus) kelime anlamyla Ekme-ne''den tretilmitir. Cihanmul, Evrensel dnya
apnda
10
Yoksul Tanr
anlamnda kullanlr. 20. yy'da ise Protestan ve Dou Or-todoks kiliselerinin kurduklar ve mezhepler aras
farkl-lklar mahfuz tutarak Hristiyanl yaymak amacna y-nelik olan Kiliseleraras Birlii ifade eder. Bu
ekmenik hareketin merkezi svire'nin Cenevre ehrindedir. Cenev-re'de egemen olan Protestan Etiinin
Calvinist Kisesi'yle balantldr. Almanya'da ise yine Protestan Kilisele-ri'nden olan Lutheran Kiliseleri'yle
balantldr. Fener Rum Patrikhanesi de bu hareketin nclerindendir.
Ekmenik, bu kilise hareketi iinde 'strateji' anlamnda kullanlr. Kilise sayesinde ok nemli rol oynayan
strateji kavram, ilahiyata deil, dnyevi (Sekler) ynetim lite-ratrne aittir. Dolaysyla kilise siyasetinde
'strateji', si-yaset araclyla Hristiyan 'misyonerliini' zellikle ya-banc genler arasnda yaygnlatrmaktr.
Bu hareketin iinde fiilen yer alan ve bu stratejiyi icra eden ahslara Ekmenist denir. Bu Ekmenik
'ideolojiye' de Ekmenika-lizm denir."
Ekmenik Patrik nitelemesini ilk kullanan Patrik Jo-han'dr. stanbul Patrii, kendi toplad bir Synod'da (Din
Meclisi) kendisine 'Ekmenik Patrik' denilmesini karara balatmtr. .S. 587-588 yllarnda, stanbul'da
toplanan bu Synod'da Patrik Johan (Hristiyan ilahiyatnda Acul diye tannr) o srada papa olan 2.
Pelaguis'a kar kendisine bu sfat yaktrm ve g yarma girmitir. Papa, Acul (hzl davranan) Johan'm
kendisine bu sfat al-dn duyunca derhal harekete gemi ve Bizans'taki de-legesine (apocrisiarius) emir
vererek Hristiyanln en nemli treni olan Eucarist'a (arap ve ekmek) katlmasn yasaklam ve
kendisine Ekmenik diyen patriin yne-tecei ayinlerin Hristiyanla aykr (bir anlamda irk) olacan
sylemitir.
Pelagius'tan sonra papa seilen Gregory de Acul JoAytun Altndal 11
han'm bu sfat kullanmasna iddetle kar kmtr. u nl sz Gregory tarafndan Patrik Johan iin
sylenmitir: "Patrik lakabna uygun olarak hzla sskalarken, kibri de hzla byyor."
Gregory, Patriin bu sfat kullanmasnn Hristiyanla kar ve Canon denilen kilise konseylerinin yasalarna
aykr olduunu vurgulamtr. Roma Kilisesi'nin Bapis-koposu Patrik Johan' sa'nn yolundan km olmakla
sulam ve kendisinin 'Anti Christ'in (Deccal) ncs ol-duunu sylemitir.
Gregory tezini mparator Maurice'e de anlatmt. m-parator bunun zerine kiliseyi ok umursamadn
belirt-mi ve aynen, "Byle budalaca bir kelime uruna iki kili-senin aras bozulmamal/' demitir. Bunun
zerine Acul Johan, Roma tarafndan kabul edilmeyen bu sfat tamay srdrmtr. Johan, 595'te
lnce yerine patrik yaplan Cyricus (595-603) da ayn sfat kullanm ve Kadky Konseyi diye bilinen din
meclisinin kararlarna sadk kalan patrikler tarafndan bu sfatla anlmtr.
Katolikler ise Ekmenik kavramn, eitli zaman arala-ryla toplanan konsiller iin kullanmaktadrlar patriin
ahs iin olmaktan ok. rnein Hristiyanlk tarihinde ok nemli rolleri ve anlam olan Toledo
konsillerinden 4. (634), 6. (638), 11. (675) ve 15. (693) konsillerde Bizans'n ruhani nderleri sadece
stanbul Kilisesi'nin bapiskopos-lar olarak anlmlard, kendilerinden patrik diye de sz edilmemiti.14
1054 ylnda Papa Normanlar'a kar savaa gittiinde Lombard Kardinal'i Humbert, Papa'nm ba delegesi ve
tam yetkili vekili olarak stanbul'dayd. Latinler'den nefret eden bir Patrik'in karsnda Bizans'tan nefret
eden bir

12
Yoksul Tanr
Kardinal vard. Patrik nefretini gstermek iin 1049 yln-da stanbul'daki tm Latin manastrlarn kapatm
ve mallarna el koymutu. Kardinal Humbert bu gasbm hesa-bn sormak iin stanbul'a yollanmt ama onun
aklnda baka bir zm vard. Humbert aklndaki zm uygu-lamaya sokmaktan hi ekinmedi...
Kardinal Humbert'e gre ekmenik olan Patrik'in ken-disi deil, Papa tarafndan temsil edilen Roma Kilisesi
idi. Papa ile Patrik arasndaki en nemli sorunlardan bir tanesi buydu. Ayrca dini trenlerde kullanlan
mayal/mayasz ekmek sorunu vard. ki kilise arasndaki baka bir sorun da Patrik'in Papa'y
kmseyerek ona yazd mek-tuplarda srekli olarak "Kutsal Peder" diyeceine "Kar-deim" diye hitap
etmesiydi. Bir dier husus da Humbert'e gre Bizans'taki kilisenin giderek daha youn bir ekilde hermetik
(dolaysyla Hristiyanla kkten kar) akmlara ve grlere ynelmekte olduuydu. Papalk batemsilcisi
Humbert'e gre bu 'sapknln' sorumlusu Patrik ve Filozoflarn Konsl unvann tayan tarihi ve felsefeci
Michael Psellus ve yardmcs John talos idi.
Bu ve benzeri sulamalarla Patrik'e kar mcadele eden Kardinal Humbert 1054 ylnda artk kopma
noktasna gelmi olan stanbul-Roma kavgasna son noktay koyan kii oldu. 16 Temmuz 1054 sabah
kutsal ayin srasnda Aya Sofya'y bast ve treni ynetmekte olan Patrik'in nne bir bull brakt. (Bull,
Papa'nn fetvas gibi bir me-tindir.) Patrik ve evresindekiler nlerindeki mihrabn zerine braklan metni
byk bir aknlk iinde okudu-lar. Buna gre Papa IX. Leo, Patrik Cerularius'u ve yann-dakileri 'aforoz'
etmi, dier bir deyimle Hristiyanlk ale-minden kovmutu.15
lk aknl atlatan Patrik de ayn ekilde Papa'y H-ristiyanlktan kovduunu aklad. Ve daha sonra bunu
Aytun Altndal 13
yazl hale getireceini bildirdi. Olay derhal imparatora intikal ettirildi. O da taraflar bartrma gayreti iine
girdi. Patrik mparator'a gre de yetkilerini am gibiydi. Patrik Cerularius mparator'un Roma'dan yana
tavr koyacan anlaynca hemen pleps sanctay harekete geirdi. stanbul, "Ortodoksluk elden gidiyor,"
nidalaryla nlamaya balad, baz zengin Latinler ldrld, baz Ermeni ve Yahudilerin mallar gasp
edildi, canlarna kast edildi. mparator isyann byyeceinden korkarak Pat-rik'ten ayaklanmay
bastrmasn istedi. Patrik Cerularius da mparator'un ricasn krmad ama bir art vard; Or-todoksluk
korunacak ve Papa'nm hkm geersiz sayla-cakt. mparator bu art hemen kabul etti ve isyan Cerularius'un yapt ksa bir konumadan sonra balad gibi bir anda sona erdi. 1054 ylnda Bizans'ta en
gl kii Patrik Cerularius'tu.
lgintirki bu isyann yaand sralarda imparator Pa-pa'ya bir eli gndererek ondan yardm istemiti. Eli
Ro-ma'ya vardnda ne yazk ki Papa'nm huzuruna kama-mt, nk Papa gn nce lmt! ki
Kilisenin ibi-lir dinadamlar Kardinal Humbert ve Patrik Cerularius, Hristiyan Alemini blen bu olayda
Papa'nn mdahalesi olmasn diye ondan boalm olan Taht'a yeni Papa atan-madan bu kopuu
gerekletirmemilerdi. Katolik Kilise-sinin uygulad bir gelenee gre Papalar'nn lm tam gn gizli
tutuluyordu. Papa'nn ldn Humbert ve Cerularius biliyordu ama askeri hareketleri ynetmekte olan
mparator henz duymamt...
ki Kilise arasndaki bu kopukluk tam 911 yl srd ve Katolik ve Ortodoks Kiliseleri -stanbul'daki gnmzde
Fener Patrikhanesi olarak bilinen merkez- ilk kez 1965 y-lnda bir araya gelebildiler. Bu ayrln ba
mimarlarna neler oldu derseniz; uyank kei Humbert daha sonra IX.
14
Yoksul Tanr
Stephan adyla Papa oldu. Patrik Cerularius ise 'aforoz' olayndan ksa bir sre sonra len imparatorun ei
mpa-ratorie Theodora ile ters dt. Papa'y ve imparatoru yenen Patrik, kadnn fendine yenildi ama
ylmad. Dou Roma'y bir sre iin Theodora'nm gzdesi ve imparator yapt VI. Michael ynetti. Ne var ki
bu kez de sahneye filozoflarn ba Michael Psellus kt. Bizans'a Herme-tizm'i sokmakla sulanan bu
tarihinin hazrlad bir plan Cerularius tarafndan uyguland ve VI. Michael bir yln sonunda devrildi.
Theodora da ld. imparatorluk Cerularius ve Psellus'un isteiyle asi general Isaac Com-menus'a verildi.
Nedir ki bir sre sonra Psellus yeni impa-ratorun desteiyle Cerularius'u tutuklatt ve Bizans'n ta-nd en
hrsl Patrik 21 Ocak 1059'da darack bir hcrede lnceye kadar gzaltnda tutuldu.16
1054'te meydana gelen olaylarda ilk sralarda grev ve sorumluluklar yklenen tarihi-felsefeci Michael
Psellus, gerekte ok esrarengiz bir adamd. Gl bir felsefeci ve bilgili bir tarihi olmasnn yan sra usta bir
tartmac ve 'monarist' bir brokratt. Aya Sofya Kilisesi'ni merkez alan gizli bir filozoflar rgt kurmutu.
Bu rgt eitli dillerde yazlm, ok eski baz metinleri Kilise ynetiminin haberi ve bilgisi olmadan
tercme ederek kendi aralarnda tartyordu. Bu tartma konularnn neredeyse tamam Hristiyanln
dogmalaryla ters ve ona kar olan fikirler ve grler zerine kurulmu tezlerdi. Psellus sofu bir Platonist'ti,
sa'c deildi. Kendi yazdna gre insan tpk antik an filozoflarnn yazdklar gibi 'Toplumsal Varlk'ti.

Kilise ise bunun tam tersine inanyordu ve insan-lar da buna inandrmaya alyordu. Psellus Kilise'nin
dogmalarna kar 'akl' savunuyordu- 'iman' ikinci plaA/tun AHndal 15
na atmt. Pagan filozoflara Hristiyanln kutsal ermile-rinden ve azizlerinden daha fazla atflarda
bulunuyor, on-larn geleneklerini vyordu. Psellus'un kendi gizli evre-sine aktard gizli bilgiler Kilise
ynetimi tarafndan du-yulsa herhalde hemen pleps sanctann nne atlrd.
Psellus'un Bizans'n gndelik hayatna katt baz ge-limeler onun nasl dnp davranm olduunu aklyordu. rnein 11. yy'm ortalarnda stanbul'da sadece dokumac kadnlara zg olan ve Agatha Gn diye
ad-landrlan zel toplantlar ve trenler yaplmaya balan-mt. Oysa Kilisenin takviminde byle bir ayin
yoktu, hi kimse kilisenin takviminin dndaki bir ayini dzenleye-mezdi. Psellus bu konuda devreye girdi ve
gerekte tam bir Pagan Ayini eklinde dzenlenen ve en ar cinsel gsterilerin yapld bu zel gn, kitaba
uydurup ya-saklatmayp kklemesini salad.
Psellus'un yetkili olduu dnemde stanbul garip d-nceleri, inanlar ve grleri olan bir takm esrarengiz
adamlarn ve onlarn ynettikleri rgtlerin bakenti ol-mutu. Bunlara iki rnek verelim: Calabriali Neilos adl
cahil bir kyl, kendisine gaipten mesajlar geldiini ne srerek sa'nn Tanr'nm olu olmadn vaaz
ediyordu. Neilos'a gre Bakire Meryem'e de Theotokos (Tanr'nm Annesi) denilmesi glnt.17 Neilos,
Kilise'nin kabul etti-i ncil'den deil, .S. 325'deki znik Konsili'nde yasaklanm olan ve Apokirif diye
bilinen nciller'den atflar yapyordu. Bir de sylem gelitirmiti: "Biz O'nu (Bakire Meryem) evlendirmedik
ama O karmza gebe kt!"
Tam bir rasyonalist olmasna ramen Psellus "cinlere" (Demonia) inanan bir bilimadamyd. Ona gre,
rnein krsal alanlarda Babo adyla anlan bir ktlk cini vard. Psellus bundan yola karak Baboutzikarioi
diye bir tr cin arpmas hastal tans oluturmutu.
16
Yoksul Tanr
lgintir ki Psellus babasndan deil ama annesinden ok etkilenmi olduunu ve onun ok "garip" bir kadn
olduunu yazm ve sylemiti. Gerekten de Psellus'un annesi Bizans'taki kadnlarn evliyas gibiydi. ld
za-man cenazesine binlerce kadn katld ve son giydii rahi-be giyisisi (Habit) 1000 paraya blnerek,
koruyucu ola-ca varsaylarak kadnlara datlmt.
Nedir ki Psellus'un, Kilise'nin dini ve Kutsal sayd metinlerden ok "gizli ve yasak retilere" byk bir merak vard. Bunlarn banda da Hermetizm geliyordu. Bu, Hristiyan babalar tarafndan kesinlikle yasaklanm
bir retiydi. Bu konuda Psellus ve Cerularius birbirlerini su-lamaya kadar varan tartmalar yapmlard.
Psellus Kili-se'ye bildirmeden Corpus Hermetica diye bilinen ve sadece birer nshalar bulunan kitaplar
Grekeye evirmi ve bazlarn da evresindekilere evirtmiti. Bununla kalmam, bu gizli ve yasak
retileri kimseye fark ettirmeden hem Kilise'nin Liturgy'sine (ayin treni vb.) sokmu hem de halkn
gndelik yaamna aktararak onlarn farknda olmadan Kilise'nin koyduu ve n grd ilkeler
dorultusunda deil Hermetik ilkeler dorultusunda yaamalarna arac olmutu. Buna Hristiyan
literatrnde inculturati-on deniliyordu. Ve bu da bir tr misyonerlik faaliyeti idi. -ancak Psellus'un uygulad
inculturation tamamen Hristiyan dogmalarna kar olan bir misyonerlikti. Psellus'un bu gizli almalar fark
edilseydi nce Yedikule Zindanlar'na, oradan da ipe giderdi.
Psellus, Hermetik gizli metinlere 1050 ylnda -1054'te-ki olaylardan drt yl nce- Harran'daki (Urfa) son
Sabii Maabedi yktrlnca sahip olmutu, kitaplar ve dier kut-sal metinleri karanlar bunlar niin Psellus'a
getirmilerdi, bilinmiyor. (Sabiiler, ncil'de ve Kuran'da adlarndan sz edilen ve Subba diye bilinen GnostikHristiyanlardr.
Aytun Altndal 17
Bunlar Vaftizci Yahya'ya baldrlar ve sa'y nemsemez-ler. Ayrca Bakire Meryem'e sayg duymazlar.
Mecdeli Meryem'i ve Sofya dedikleri Hikmeti -diil prensibi- y-celtirler.)
Aya Sofya'da kurduu gizli hcrede Psellus ite bu me-tinleri kendi setii kiiler araclyla hayata
aktaryordu. Tilmizleri arasnda Araplar ve Keltler de vard.18 (Katolik dini metinlerinde Sofya 'Divine
Wisdom= lahi Hikmet' ola-rak tesmiye edilmitir. Gerekte olmayan bir azizedir.) Ur-fa yaknlarndaki Harran
gerek dinler tarihinde gerekse toplumsal tarihte ok belirleyici ve nemli bir merkez ola-gelmiti. Antik
a'da Abraham (Hz. brahim) burada domu ve monotesit (tek Tanrc) dinin balatcs ol-mutu.
Ayrca ilk niversite dengi okul da .. 1000 ylla-rnda burada kurulmutu. Harran, gizli ilimlerin (Occult) ve
onun Alimizm ve astrolojiyle birlikte en nemli kolu olan Hermetizm'in merkezi konumundayd. Hermetizm,
Harran'da yaayan Sabiiler ile Mardin evresindeki Yezidi-ler iin resmi din mertebesindeydi. Bu Sabii
versiyonunda Hermetizm zellikle Astroloji (lm-i-Nucm), el okuma (palmistry), tlsm (Talisman) ve
muska=Vefk (Amulet) yazma dallarnda ok derin gelime gstermiti. Sabiilerin bir de Hermetizm -by,

karaby, fal, sihir vd.- reten tm dinlerce yasaklanm kitab vard. Bat dnyas ite bu En Yasak ve En
Gizli kitab Psellus'un evirisiyle rendi. Psellus, ncil'den ok nce yazlm olduu bilinen bu kita-ba Picatrix
adn koymutu, sonraki yzyllarda hep bu ad-la anld. Oysa kitabn gerek ad bakayd: Ghayatal Hakim"
(Hikmet Sahibi Olanlarn Tanrs). Psellus stanbul'da her-metizmi yayarken ona bu gizli faaliyetlerinde en ok
yardmcs John Italos adl filozof destek olmutu. talos Psel-lus'tan sonra Filozoflarn Konsl yapld ve
talos da ayn yoldan gitti. Ve O da Psellus gibi ileriki yllarda 'Heretik ve
18
Yoksul Tanr
sapkn' olarak yargland ve cezalandrld. Psellus Bizans' Hermetizm ile tantrrken Fransa'da da artc
gelime-ler yaanmaya balanmt. nsanlar hi almadklar bilgi-leri ieren kitaplar okumaya balamlar ve
yaam tarzla-rnda kkl deiiklikler yapmaya koyulmulard. Avru-pa'da ki ilk 'romanlar' ite bu dnemde
yazlmaya balan-d. lkin Marie de France kadn duygusalln anlatan uzun iir denilebilecek bir eser yazd.
Sonra Chretien Troyes, 1170'lerde nl Lancelot ve Parceval efsanelerini Yuvarlak Masa valyeleri'ni yazd.
Ayn yllarda ona rakip bir romanc daha vard : Bogomil / Cathare blgesinde doup bym olan Gautier
d'Arras. Hermetizm ve Occult bilgilerine sahip bir kiiydi d'Arras. Eski soylu ve zengin bir aileden geldii
biliniyordu. 1160'ta artc bir roman yazd. O gnlere dein tabu saylan ve hakknda Kilise tarafndan
kartlm nice kt sylenti bulunan bir ermiin hayatyd bu. Gautier d'Arras romannda bu kiiyi yceltmi,
neredeyse sa'nn eiti mertebesine karmt. Gautier d'Ar-ras'm kahramannn ad Tyanal Apollonius idi.
Katolik Kilisesi'nin Da' dman olarak iaretledii Anadolulu Pagan ermi...19
11. yy'm ikinci yarsndan itibaren spanya'da da garip gelimeler olmaya balamt. lkin Psellus'un
Grekeye evirdii Picatrix spanyolca'ya evirildi. Bunu Herme-tizm'in en nemli kitaplarndan ve
belgelerinden olan Emerald Tablet (Zmrt Metin) evirisi izledi. slam okl-tist ve Kabbalist'i bn-i-Masarra
(883-931) bir Magi olarak yazdklaryla adndan en ok sz edilen kiilerden biri ol-du.20 Onu bn-i- Arabi
izledi (1165). nl Nostradamus'un Kehanetlerinin tamamna yakn Arabi'nin almalarndan yola klarak
kurgulanmtr. Bunlara ek olarak Antik Yunan ve yonya, Msr ve Mezopotamya uygarlklarnn yazar ve
filozoflar da Bat'ya yeniden giri yaptlar.
Aytun Altndal 19
Plato, Aristo, Empedokles, Sokrat ve Homer okunmaya ve okutulmaya baland.
Hermetizm'in bilime, sanata ve kltre dorudan ve/veya dolayl olarak katlmasyla birlikte kat ve kendi
iinde kapal devre ilenen Hristiyan Alemi'nde ilk Rne-sans hareketleri filizlenmeye balad. Sanldnn
tersine Rnesans 14. yy'da deil 11. yy'da balamt! rnein Kur'an'n ilk Latince evirisi bile 1143'te
spanya'da yapl-mt. Benzer ekilde Pisagor'un saylara dayal gizli re-tisi ilk kez 11. yy'da Bizans'ta
yeniden ortaya kmt. Bu yeni fikirlerin, grlerin ve inan sistemlerinin tamam istisnasz Hristiyan
dogmatiqiie'ine aykr, ona kesinlikle kar yorumlard.
Bat Avrupa Rnesans'a ynelirken Bizans bambaka bir yola sapt. Ayn ekilde Roma Kilisesi de artk iyice
dman gibi grd Bizans'a kar bambaka bir strateji gelitirdi. Madem ki Bizans neredeyse
Hermetizm'le z-delemiti, Roma da yaklaan bu tehtide kar nlemler almaya karar verdi. lk Hal
Seferi'ni (1090) rgtleyerek hem yeniden bir 'iman' tazeletmeyi hem de rakipleri sla-miyet ve
Ortodoksluktan kurtulmay planlad ve bunlar hayata geirdi. Avrupa'da bir yanda Rafzi/sapkn inan
sistemleri, dier yanda imanlarn Roma'ya gsterebilmek ve slam Alemi'nin ve Dou'nun dillere destan
servetini paylaabilmek iin yanp tutuan yoksul dm valyeler ve a kyller arzularna bir an nce
kavuabilmek iin birbirleriyle yaryorlard.
Roma Kilisesi'nin I. Hal Seferi'ni rgtlemeye bala-d sralarda spanya'da Cadiz ve Granada kentlerinde
vaazlar veren, kitaplar yazan kim olduu ve nereden gel-dii bilinmeyen bir adam dikkatleri zerinde
toplamaya
20
Yoksul Tanr
balamt. Adamn ad Artephius idi. Bu adn ne anlama geldii bilinmiyordu ama Artephius bu ad gndelik
ha-yatnda sadece kolaylk olsun diye kullandn, gerek adnn ise Apollonius olduunu ne sryordu.
Nasl ol-musa 1. yy'da yaam olan Apollonius, 1000 yl sonra -kagelmi ve Katolik Kilisesi'nin karsna
dikilivermiti. Artephius'un dediine gre o Apollonius'un reincarnati-on'u (yeniden canlanm) idi.

Tyanal Apollonius'un hayat ilk kez , Roma mparatoru Septimus Severus'un bilge ei mparatorie Julia
Dom-na tarafndan yazdrlm ve mparatorluk arivine konul-mutu. 3. yy'm balarnda (.S. 220 yllarnda)
yazlan bu kitap Kilise iin 'en tehlikeli' kitap saylmt. .S. 325'te Konstantin tarafndan toplanan znik
Konsili'nde Apollo-nius'un tm kitaplarnn yok edilmesine, bstlerinin krl-masna, mabetlerinin yklmasna
yol aan kararlar aln-mt. imdi Artephius'un ortaya kmas Kilise'de ok ya-ratt. Artephius on kitap yazd.
Bunlarn hepsinde de ayn cmle vard: "Arthepius, Tyanal Apollonius'un bilgilerini aktarmaktadr."
Kitaplarda o gne kadar hibir filozofun veya okltistin bilmedii duymad by, sihir, astroloji ve tlsm
formlleri vard. Kilise onu yakmadan nce Arthepius ortaya kt gibi yine esrarengiz bir ekilde
kayboldu. Tpk 1000 yl nce Cadiz ve Granada'da bulun-mu olan Tyanal Apollonius'un ortadan kaybolduu
gibi...
Psellus'un Bizans'ta balatt deiim onun lmnden sonra da yardmclar, rencileri ve tilmizleri
tarafndan srdrld. Bunlarn en nls 13. yy'm sonlarnda nlenen Pleton'du. Onun gayretli
almalaryla Herme-tizm neredeyse Bizans Kilisesi ile zdeleti. Papalk bu
Aytun Altndal 21
gelimeye kaytsz kalamazd. Papalk Avrupa'da glen-mi ve dzenledii Hal Seferleri ile maddi
olanaklarn da arttrmt. Onlara gre sra Bizans'n cezalandrlmasna gelmiti. Papalk en uygun ortam 4.
Hal Seferi srasnda elde etti. Kuds'e ulamak iin yola kan Hallar 1204 baharnda stanbul'a
varmlard, imparator baz kukulara kaplarak Hallar'in karya gemelerini engelleyince Hallar da
Papa'dan izin alarak stanbul'u kuattlar ve 13 Nisan 1204'te kente girerek yamalama soygun ve tecavz
eylemlerine baladlar. stanbul, Cerularius'un o ok korktuu sona duar olmu ve Latinler'in eline dmt.21 stanbul'un tm zenginlikleri yamaland, en de-erli eserler, bu arada tm el yazmas kitaplar
Bat'ya ka-rld. Ortodoks Kilisesi hukuken varln srdrd ama fiilen tm etkisini ve gcn Roma'ya
devretti. stan-bul'da bir Katolik Katedral'i ald.
Latinler'in igali srasnda, Ermeniler badmanlar Ortodoks Rumlar'dan intikam alabilmek iin Latinler'le
ibirlii yaptlar. Ama 1261'de mparator Bizans' geri alnca stanbul'da ilk katliam Latinler'e deil Ermeniler'e
uyguland. Binlerce Ermeni Bizans klcyla yok edildi.
Bizans yeniden kuruldu, Kilise yeniden glendirildi.22 Btn bu olaylara sessizce tanklk eden Aya Sofya'da
da baz deiiklikler yaplmaya baland. Bizans'n Latin-ler'den kurtarlmasn simgeleyen yeni bir mozaik Aya
Sofya'ya konuldu. Nedir ki bu daha nce hi grlmemi duyulmam tarzda yaplm 'yeni' bir sa lemesi
(Trini-te) idi. Bu yeni mozaik Deesis diye adlandrld (bkz: Ek). Bu betimlemede sa Mesih iki yannda da
Sabiilerin tapt- Vaftizci Yahya ile Meryem vard. Bu mozaik mpara-tor'un iste ; ile ama eski Patrik
Blemmydes ile yeni Patrik Arsenius Autoreianos'un itirazlarna ramen Aya Sofya'ya yerletirilmiti.
mparator kendisinin Epistemonark
22
Yoksul Tanr
(Kilise'nin Ba Olan Egemen) olduunu, Ortadoksluun esasta ondan sorulmas gerektiini bildirmiti.
Patriklerin yapabilecei hibir itiraz kalmamt. Ne var ki yllar sren bu tartmalar srasnda bata
stanbul'da sonra da Anadolu'nun Ekmenik alanlarnda Aya Sofya'daki dier kutsal ikonlar ve resimlerle
hibir benzerlii olmayan bu mozaikle ilgili ok garip iddialar kulaklara fsldanmaya balamt. Bu sylentileri
kartanlara gre mozaikte res-medilmi olan kii Yce Rab sa Mesih deildi. Ya kimdi? Tyanal Apollonius
adl bir Pagan'di... Ama sylentiler bu kadarla da kalmamt. Dahas ve daha vahim olanlar da vard. ddia
sahiplerine gre Deesis Mozaiindeki kii gerekten de Tynal Apollonius'tu nk sa Mesih (Jesus Christ)
diye bir kii aslnda hi yaamam ve var olma-mt... sa Mesih znik Konsil'i srasnda Kilise'nin yneticilerinin uydurduklar bir 'Resimli roman kahramanyd', tamamen sanal bir kiilikti, ne yaam ne de
ncil'de anlatlan mucizeleri yaratmt. Dahas, var olduu syle-nen 12 Havarisi de hibir zaman var
olmamt. sa Me-sih'in Tanr'nm olu olduu ve bakireden doduu iddias ise Kilise Babalar'nm
uydurduklar koskoca bir yalandan ve rktc bir masaldan te anlam tamyordu...23
1.2. Karanlk Kilise'deki Mandylion
"In what concerns the State act as a king; in what concerns yourself act as a private man."
"Devleti ilgilendiren konularda kral gibi; kendini ilgilendiren konularda zel bir insan gibi davran."
Apollonius f Tyana1
Aya Sofya'nn ilk resmi ad Byk Kilise (he megale ekklesia) idi. Bu grkemli yap, sanld gibi stanbul'un
kurucusu byk Konstantin tarafndan deil onun olu 2. Konstantius'un (337 - 361) dneminde ina
edilmiti. lk hali gnmzde bilinen grntsnden ok farklyd. r-nein bugn hayranlkla seyredilen o
grkemli kubbesi ve yarm kubbeleri yoktu, ahap dz bir ats vard. i de ayn deildi, daha kk ve dz

ayak girilen basit bir ba-zilika grnmndeydi. Model olarak Baba Konstantin'in 335 ylnda Kuds'te
yaptrd Holy Sepulchre bazilikas rnek alnmt.
2. Konstanius'un Katedrali 404 ylnda tannmayacak ekilde yand. Gnmzde o Kilisenin temellerinde
kulla-nlm olan baz byk ta bloklar halen Aya Sofya Mze-si'nin bahesinde durmaktadr. Binay 2.
Theodius (408-450) yeniden onard. Ancak ilk inaat planlarna sadk kal-mad, deiiklikler yaptrd. Katedral
yeni haliyle 425 y-lnda yeniden Byk Konstantin adna tescil edildi. Bylece Aya Sofya'nn Patriklie deil,
mparator'a ait olduu belgelere gemi oldu.
23
24
Yoksul Tanr
Bu gzel yapya Aya Sofya ad ise 430 ylnda verildi. Yaplndan yaklak 90 yl sonraC) 2. Theodius ok
zen-gin ve kltrl bir ailenin kz olan Atheis- Eudocie ile ev-liydi ve imparatorie gerekten de son derece
etkili bir ka-dnd. Hristiyanln Dogmatik retisine hi uymayan, ona tamamen ters dmeyi gze alan,
Pagan geleneklerine inanan bir kiiydi. stanbul'da ilk niversite dengi okul onun giriimiyle kuruldu. Daha
sonra Michael Psellus'un KonsUn yapt kurum, ite bu Pagan geleneklerine gre yaamay neredeyse
Hristiyanlarn mparatoriesi olmaya yelemi olan kadn tarafndan kurdurulmutu. 2. Theodius bu
kurumdan yetien bilginlerin istei zerine ilk Bizans Anayasas kabul edilen belgeyi yazdrd: Codex
Theodius adyla bilinen bu belge daha sonra 6. yy'da Js-tinyen tarafndan on hukukuya yazdrlacak olan
nl Jstinyen Codex'ine kadar Bizans ve Dou Roma mpara-torluu'nun ynetilmesinde en nemli rol
oynayan yasa-lar-st 'Yasa' statsnde kald.2
2. Konstantinius'un Byk Kilisesi'nin adnn deitiri-lerek Aya Sofya yaplmasnda da Atheis-Eudocia'mn
etki-si olmutu. mparatorie bu deiime itiraz etmek isteyen dinadamlarm kadnln ve bilgisini kullanarak
devre d brakmay baard. .S. 430 ylnda yeniden ina edilen Kilisenin ad tm belgelere mparator
Kilisesi Aya Sofya olarak geirildi. (mparatorlarn ta giydikleri Kilise oldu-u iin ayn zamanda mparator'u
Talandran Ana Kilise unvann da tar.)
Szn burasnda ister istemez ksaca Sophia kavramnn zerinde durmak gerekiyor. Bu szck
'Hikmet=Wisdom' anlamna gelmektedir. Nedir ki Hristiyan retisinin Synoptic denilen ve .S. 325
ylnda toplanan znik Konsili'nde kabul edilen ilk Gospel'inde hi gememek-tedir. Ve Hristiyanla
tamamen dsal ve sekler bir kavAytun Altmdal 25
ramdr. (Gospel, Yeni Ahitin ilk drt kitabnn herbirine verilen addr. Gospelleri yazdklar varsaylan Markus,
Matta, Luka'ya da Evangelistler denilir. lk drt kitap bir 'Evangelium' dur.)
lgintir ki, 4. Evangelist'in Gospel'i olan fohannah Gos-pd'inin ilk satr bu szle almtr. Bu Gospel ile
dierleri birbirlerinden ylesine farkldrlar ki gnmzde bile baz Hristiyanlar ilk e nem verip 4.
Gospel'i grmezlikten gelebilmekte ve/veya sadece onu okuyup tekileri atlamaktadrlar. Nedir ki, aslolan
tamamn kabullenmektir. lahiyatlar asndan ise bu drdnc Gospel bir 'Enigma=Muamtna''dr. Bu
nedenle 'Heretik' saylmas gereken bir metindir.3
4. Gospel'i yazd varsaylan John adl kiinin kimlii de mehuldr. Bu kiinin sa'nn rencilerinden
ve/veya tilmizlerinden birisinin olmas da pek olas deildir. nk sa'nn Havarileri olarak bilinen kiilerin daha sonra eklenen Saul=Paul hari- tamam (12 kii) cahil, yoksul ve eitimsiz sradan Yahudilerdi. 'Sofya'
kavram Yahudilie deil Hellen Kltrne ait bir kavramd ve sa'nn dne-minden nce Yahudi Ba
Hahamlar Hellen Kltryle ilikiye girilmesini kesinlikle yasaklamlard. Dolaysyla Havari olarak
adlandrlan bu kiilerin 'Sofya'nn anlam ve nemini bilmeleri olas deildi. Hellenizm'de 'Logos' (Ke-lam ve
kelime) olarak kullanlagelmiti ve Pagan dnyas-nn en temel ifresi ve kavramyd. Kim olduu
bilinmeyen kii ite sadece Paganlara ait ve eitli srlarn taycs olan bu kavram alm ve kendi
Gospel'inin ilk cmlesini bununla kurmutu: "Balangta Logos=Kelam vard ve o Tann'yla birlikteydi."
(John,l.l) Bylece Synoptic'e gre Tanr'run olu olduu sylenen sa Mesih John'un Gos-pel'inde Pagan'larm
'Logos'u yaplmt. Kald ki Tann'yla 'birlikte' olmak nermesi de Yahudilie deil, Pagan filo26
Yoksul Tanr

zoflarna aitti. John'un Gospel'inde sa, 'Tanrnn kela-m/hikmeti' haline getirilerek Paganist Hellenlerin
'Sofya's ile zdeletirilmiti.4 Nasl olmu da Paganlara kar ac-maszca ve hunharca dmanlk besleyen
Hristiyan y-neticiler, rakiplerinin en temel fikrini ve kavramn alarak kendilerine mal etmilerdi? Bu sorunun
yant zellikle de son elli yldr ilahiyatlar ve bilim adamlar tarafndan aratrlmaktadr.
Bu garip eklemleme gerekte tamamen siyasi nedenlere dayanyordu. Hristiyanlar Anadolu'da ok etkili
deil-lerdi. 4. yy'm ortalarna doru stanbul'da etkili hale gel-diler ama Anadolu'da egemen olan inansistematii hl Paganist ve Hellenikti. O yzyllarda stanbul'daki Kilise-nin ve Patriklerin en gl rakibi
Hellenlerdi. Bunlar zel-likle Bat ve Bat Anadolu'da, Karadeniz'de -rnein Sinop ve evresinde- ve
Gneydou Anadolu'da ok etki-liydiler. Hellenler Paganizm'e balydlar ve Hristiyan ol-mak istemiyorlard.
Onlarn Hristiyanlatrlmas hem ok kanl oldu hem de 8. yy'm sonlarna hatta baz blgelerde 9. yy'm
ortalarna kadar srd. Dier bir deyile Anadolu'daki Paganlar 'Populus Romanus' saylan 'Genti-/e"nin
aksine Hristiyan olmamakta direndiler. Onlarn di-renleri Jstinyen ile balayarak -bu imparator Hristiyan
misyonerliini tevik amacyla kk bir kasabann Hris-tiyanlatrlmas iin yetmi bin altn gndermitikrld. Yine de 9. yy'm ortalarna kadar yer yer kendi 'Syncretist' (eklemleyici/birletirici/aktarmac) inan
sistemleri iinde yaadlar. te Sofya bu anlayn rettii bir kavramd ve Douda Hellenler iin 'Divine
Wisdom'i simgeleyen 'Kutsal/ lahi Zeka/ Hikmet'i simgelemek iin kullanlyor-du.5
Sofya'nn Hristiyanlkla uzlar bir yan yoktu, tam tersine ona dsal ve sekler bir anlayn rnyd. Ne
Aytun Altndal 27
var ki Hristiyanln Kurucu Babalar' bu kavram alp buna bir de dramatik bir efsane ekleyerek, sanki 'Sofya'
adnda sofu Hristiyan mmin bir kadn yaam ve Pa-ganlar tarafndan hunharca ldrlm gibi ona bir de
"Azizelik=Aya=Saint" atfetmilerdi. Gerekte "Azize Sofya" diye bir kadn ne var olmu, ne yaam ne de
Paganlar tarafndan ldrlmt. Bu tamamen uydurma idi. Tpk Kilise Babalar'nm sa'y "Logos=Word"
(kelimetullah) yaptklar gibi... Onlarn tek amac vard o da Hristiyan olmamakta direnen Pagan Hellenleri bir
an nce kendilerine baml hale getirecek olan ve temelleri znik Konsi-li'nde atlm olan "Yeni sa Dini"ne
sokmakt. (Bizans iin... 4-9. yy'lar arasnda Anadolu "Natolia" diye biliniyordu. Bu szck Tara anlamna
geliyordu. nk henz tam anlamyla Ekmenlik saylmyordu, hl yer yer Paganist inanlar vard. 9.
yy'dan sonra bunlarn tamam ortadan kaldrlnca Natolia'nm bana (A) taksn getir-diler. Grekede bu ek
"olumsuzluk" ifade eden takyd. Bylece Natolia artk tara olmaktan kt, Bizans oldu. Bu yzyldan sonra
Bizans yeni "Ekmene" olarak Slav top-raklarn seti ve iki yzyl iinde onlar Ortodokslatrd.) Pagan
Hellenleri iin "Diil lke" olan Sofya-Hikmet byle-ce sa'ya atfedilerek "Logos Eril lke" yaplm oldu. Logos,
Anadolu'daki Stoac Hellenler iin "lahi Akl" anlamnda ( Logos spermatikos) kullanlyordu ve bu da "Doal
Yaratl" gsteriyordu.6 Oysa Snynoptic'e gre sa Bakire Meryem'den "Doal Olmayan" tarzda
domutu!!! John'un Gospel'i gerekte, 1. yy'da Anadolu'da egemen olan ve Tyanal Apollonius'un da yayd
Hermetik Gizil retiyle byk lde rten bir metindi.
Aya Sofya 13 Ocak 532'de balayan "Nika" isyan sra-snda bir kez daha ykld. mparator Jstinyen'e kar
bir-likte ayaklanma balatan "Maviler ve Yeiller" tm stan28
Yoksul Tanr
bul'u kan ve atee bodular. Saysz kutsal mekan ve dev-let binas yakld, yamaland. Bu ilk rgtl sokak
terr baz senatrlerin de desteini alarak imparatorun ve gzel ve fettan kars Theodora'nm saraynn
kapsna dayand. Bizans'l bir sirk cambaznn kz olan eski fahieler krali-esi Theodora korkarak kamak
isteyen Jstinyen'i dur-durdu. Asilerin liderleriyle zel bir grme dzenledi ve onlar olabildiince oyalad.
Jstinyen zaman kazand ve yabanclar lejyonunu stanbul'a soktu. Acmasz Goth s-varilerinden kurulu olan
bu ordu Hypodrom'da -bugnk Sultanahmet Meydan- elli bin asiyi kltan geirdi. s-tanbul'da
Jstinyen'in ve Theodora'nm egemenlii yeniden tesis edildi. "Nika" szck anlamyla "Yen, zafer kazan "
demekti ama zaferi asiler deil fettan Theodora kazand.
te Aya Sofya bu isyandan sonra bir kez daha yeniden ina edildi. Gnmzde tm grkemiyle
seyredenlerde hayranlk uyandran Aya Sofya bu nc kez dzenlen-mi olan ibadethanedir. Jstinyen
yeni Aya Sofya'y hem daha byk -i uzunluu 135 m- hem de daha deiik bir anlayla yaptrd. Yeni Aya
Sofya'y ina edenler Milet'li yal Isidore ve Lydia-Tralesli Anthemius oldular. Bu iki usta gerekte mimar
deil, mekanisyen ve teknisyendiler. "Mechanikoi" diye biliniyorlard ve bir tr mekanik bilim-cileriydiler.7
Yeni Aya Sofya be yl on ayda tamamland. nl Chartes Katedrali'nin on iki ylda, Roma'daki St. Pe-ter
Katedrali'nin seksen ylda tamamlandklar dnlrse Jstinyen bir dnya rekoru krmtr denilebilir. Aya
Sofya'nn i dekorasyonunda Libya'dan, Msr'dan, tal-ya'dan ve dier uzak lkelerden getirilen renkli

mermerler kullanlmt. Grkemli kubbesi ise yakn zamanlara kadar -Sinan'n kubbesi ile birlikte- dnyann
en gl, byk ve grkemli kubbesinden biri olarak anld.
Jstinyen ve Theodora Aya Sofya'da o kadar byk deAytun Altmdal 29
iiklikler yaptrmlard ki, baz din adamlar bu dei-imlerin Ortodoksluk inancna ters dtn
sylemeden edemediler. Aya Sofya, onlara gre mimarisi, geometrisi ve matematii ile neredeyse bir
Stoac-Hermetik Pagan Mabedi benzeri mekanlarda bulunabilecek tasarmlar yanstyordu. Din adamlar
pek de haksz deillerdi.
Nedir ki, Aya Sofya'nn yarm kubbelerinden biri 558 ylnda kt. Jstinyen bu kez bu blme yeni bir
ekleme yaptrd ve Aya Sofya 24 Aralk 562'de -sa'nn doum gn olduu varsaylan gnde- bir kez daha
imparator ad-na kutsand ve tescil edildi. dekorasyonunda yer alan mozaikler, freskolar ve resimler daha
sonraki yzyllarda deiik imparatorlar dneminde oaltld.
Aya Sofya'ya 13. yy'in son eyreinde yaplan "Deesis" mozaii de ite sonradan eklenen bu tip resimlerden,
imajlardan biridir. Deesis szck anlamyla kutsal leme demektir. Ancak Kutsal l olarak bilinen
"Trinite"den fark, Deesis'de, Baba , Oul ve Kutsal Ruh'un deil "Ba-kire Meryem'in, sa'nn ve Vaftizci
Yahya'nn" bir arada l olarak bulunmasdr. Figratif bir almadr ve Bizans mozaik dekoru alannda
uzman olan Antony White'in yazdna gre Bizans sanatnn bir harikasdr. "Bu olaanst figrler,
duygusal ve psikolojik adan tamamen yeni bir anlay simgelemektedir," diyor White ve ekliyor "Bat
Avrupa'nn en az yz yl ilerisindedirler,"8. Fatih stanbul'u fethedince Aya Sofya'daki figrlerin zerleri
kapatlm ve bylelikle korumaya alnmt. 1847'de Osmanl ynetimi svireli Gaspare ve Giuseppe
Fossati biraderleri stanbul'a getirerek mozaikleri aa karmalarn istedi. 1931'de ABD'deki Bizans
Enstits Thomas White-more Bakanlnda Mabedin tm temizlenme iini st30
/
Yoksul Tanr
lendi. 1934'te Atatrk Aya Sofya'y mze yaptrd. te Deesis Mozaii bu temizlemeler sonunda ortaya kt.
Yzler hari baz blmleri ne yazk ki krlmalar ve bo-zulmalar nedeniyle izlenememektedir. Deesis'te sada
Meryem, solda Vaftizci Yahya vardr. Ortada ise sa Mesih grnmektedir. Nedense Meryem'in elinde ncil
yoktur -kural gerei olmas gerekirdi. Bu ilgin husus, Meryem'in Olu sa'y kabul edip, ncil(ler)i
umursamad anlamndadr. Mesih sol eliyle ncil'i tutmaktadr. Yzler temiz bir almayla ortaya
kartldklar iin ifadeleri gayet net grlmektedir. Meryem'in hznl bak ve Yahya'nn ilesi
gerekten de ustaca resmedilmitir. (Yahya, ba kesilerek idam edilmiti.) sa Mesih ise geleneksel giysisi
iinde Aya Sofya'daki dier imajlardan ok farkl bir bakla kendisini seyredenlere bakmaktadr. Yine
ilgintir ki, Meryem, Mesih ve Yahya ayn kadraj iindedirler- oysa kural gerei ayr olmalar gerekirdi.
Nedir ki, konunun uzman olmayan kiilerin anlayabil-mesi mmkn olmayan bir tr "Gizli" ifre ilenmitir
portreye. Bu ifre/ iaret sa'nn sol kann stne ok us-talkla, dikkat ekmeyecek ekilde ilenmi bir "11on bir says" dr. Sanki Mesih'in sol kann stnde belli belirsiz bir yara var gibidir... Ve bu ifre (yara)
dikkatlice ince-lendiinde "11 says" olarak alglanmaktadr. Bu say ve yara garip ama gerektir ki, nl
Tyanal Apollonius'un en belirgin simgesi/zelliidir. Onun hakkmda yazlm olan kitaplarda ve yaplm olan
almalarda, Apollonius'un gizli bir tarikata "inisye" edilirken sol kann zerine bu "11 saysna benzeyen
yara"mn ilendii yazldr. Do-laysyla Apollonius'un tm bst ve resimlerine yara iareti konulmutur.
(nisye edilmek ok gizli bir tarikata '" vpmini ederek katlmaktr, ye yaplmaktr. Tm
- snavdan
Aytun Alhndal 31
geirirler sonra da ye yaptklar zaman onlara kod adlar ve semboller verirler. Ayrca bedenin baz yerlerine
zel simgeler, iaretler -dvme gibi- iletirler. rnein sa aya-n stne gen, sol avucun iine (X) iareti
kazmak gi-bi.)
Aya Sofya'daki sa Mesih'in portresiyle ilgili bu iddia ok uzun yllardr bilinmesine ramen son birka yldr
gndeme getirilmeye balanmtr.9 ddiann sahiplerine gre Aya Sofya'daki Deesis Mozaii'nde grlen kii
ger-ekte sa Mesih (Jesus Christ) deil, onun ad altna alna-rak gerek kimlii tarihten silinmi olan
Anadolu Ermi'i Tyanal Apollonius'tur! Tyanal Apollonius gen yanda pisagorcu (Pythagorean) bir gizli
(occult) rgtne inisye edilmiti. (Ayrntlar kitabn ikinci blmnde bulacaks-nz.) Saylar ve onlarn
"Srlan" ile ilgilenen ve bunlardan yola karak eitli ngrler, kehanetler ve varsaymlar oluturan bu
rgtn 1, yy'daki nl kiisi Apollonius'tu. Saylar ve bunlara ait "lim" (numeroloji) ayn zamanda astroloji,
alimizm ve hermetizm ile balantlyd. Saylarn ezoterik (isel/batini) deerleri bu hermetistlere gre
insanlarn hayatlarn ynlendirmekteydi. Saylarla ilgili olarak Kutsal Kitap'm eski ahit (Yahudiler iin)
blmn-de uzun bir yer ayrlmtr. Cosmogony/Evrenbilim anla-ynda "Saylar ve Sesler" en nemli

iletiim deerleriydi-ler. Saylarla beraber ondan sonra geometri fazlasyla nem verilen bir aland. Tm
yaplar, bata mabedler ve ibadethaneler geometri araclyla ina edildikleri iin ge-ometri "Kutsal Bilim"
olarak kabul edilmiti. (Aya Sof-ya'nn Geometrisi iin bkz: Ek) Geometri ve onunla ilgili ak ve gizli bilgiler
gnmzde hayatlarmza yn ver-mektedir. rnein bir piramidi alalm, bunu topluma uy-guladmz zaman
toplumsal katmanlarn konulan tarzn grrsnz. Ya da daire veya eliptik imajlar, tm
32
.
Yoksul Tanr
hayatn bir alannda karlaacanz formlardr. Geomet-rinin bir tanm da zaten "formlarn saylarla sentezi"
olarak yaplmtr.10
Geometri ve saylar occult ilimlerinde ylesine nemli rol almlard ki Masonlar bunu kendileri iin bir tr
"lah" (deity) mertebesine ykseltmilerdi. Masonlarn Anayasas'nda (Anderson Yasas 1723), ilk cmle yle
almaktadr: "Tanr her Masonun yreine geometriyi yaz-mtr." Anderson Yasas ngiliz Masonlarnn ncil'i
ol-mutur."
Geometri slam ve Yahudilikte de nemli yer tutar. zellikle de slam mimar ve yazm tekniklerinde rnein
Kufi yazmnda geometrik formlar etkili olmutur. Benzer ekilde Gothik Katedraller'in inasnda ve her trl
kent-leme (Urbanization) projelerinde Geometri en belirleyici unsurdur.12
Geometri Hristiyanln en nemli ve olmazsa olmaz simgesi ve sembol olan Ha'm ifresini tar: Bir
"Kfn alt kanadn atnzda ortaya bir "Latin Ha" kar.13
Tyanal Apollonius ite saylarn ve geometrinin srlar-na sahip olan Neo-Pisagorcu bir Filozof ve Hermetistti.
Apollonius, Alman aratrmac Karlheinz Deschner'in de yazd gibi 1. yy'da sa ve Havarileri ile ayn yllarda
ve byk lde ayn blgelerde ve kentlerde yaamt. Var olan tm Occult ilimlerini -Cincilim
(Demonology) Ma-gick ve Mantik- en iyi bilen ve bu bilgisiyle nlenmi ki-iydi.14 ("Mantic" ve Trke'de
bilinen Mantk ok farkl dallardr. Mantic ilimler denildiinde eitli "Okuma" bi-imleri anlalr, rnein
Augry=Kularm hareketlerini okuyarak Doa'nn Dili'ni zme Sanat, Hyphomancy, Stolisomancy vd. gibi)
Apollonius'un inisye edildii gizli Pisagorcu rgt
Aytun Altndal 33
Orphic ve ondan nce var olan ve kkleri .. 6-7. yy'lara kadar inen "Kadmeioi ve Thelidei" diye
adlandrlm olan gizli akmlarn srdrcs konumudaki "Synedria" idi.15 Pisagorcu rgtler iinde Orphic
gelenee ve rgtlenme modeline (thiasoi) en yakn olan buydu. Pythagor'un ken-disi (.. 520 civ.) bu iki
gelenei birletirmiti. Orphic nan-Sistematii ile Pisagorculuk el ele yrmlerdi. nisyasyonlar da aa
yukar aynyd. rgte ye yaplan kii -genellikle 6-16 ya arasnda- en az be yl "Konu-mama" koulunu
kabul ederdi. Bu suskunluk rgtn sr-laryla ilgili deildi. Gnlk yaamda gerekli ve zorunlu olan szleri de
konuamazd, rnein su veya yemek iste-yemezdi. Bu aamal bir dnemdi ve Pisagorcular bu dneme,
"Dilin stndeki kz) Dilinde Arlk Var" (ox on the tongue), Orphicler ise "Dilin stndeki Kap" ve
Anadolu'daki dier bir gizli Oklt rgt olan Eleusien Sralar da, "Dilin stndeki Anahtar" dnemi
diyorlard. Apollonius be yl sreyle bu koul gerei hi konumadan sadece eitim grerek yaamt.
Pisagorcularm dier koulu ise kadnlarla ilgiliydi. Gizli rgte ye yaplanlarn kadnlarla ilikiye girmesi
kesinlikle yasakt. (Daha sonraki yzyllarda ortaya kan Hristiyan Monastisizm'i bu gelenekten
kaynaklanmt. Keilerin ve Katolik Pa-pazlarn evlenememe zorunluluu da bu gelenekten kay-naklanarak
Aziz Paul tarafndan Hristiyanla sokulmutu ve tamamen Pagan Hermetizmi'nin bir unsuruydu. lgintir
ki Papalarn ve Katolik din adamlarnn evlenmemelerini ngren Katolik Kilisesi'nin kurucusu Aziz Peter evli
ve ocuk sahibi bir adamd!) Pisagorcularm bir dier koulu sa ve sakaln kesilmemesiydi. Ayrca vejeteryan
olma zorunluluu vard. Bir baka koul ise her sabah ve akam -k dahil- souk suyla gnde iki kez
ykanmak zo-runluluuydu. Apollonius'un hibir kadnla ilikisi olma34
Yoksul Tanr
m ve tm yaam boyunca vejeteryan kalmt. Bedene ilenen zel dvme veya yara izleri ise onlarn
alameti fa-rikas idi. Daha sonraki yzyllarda rnein talya'da Car-bonari adl gizli rgte ye yaplanlardan
da bir parman kesilmesi istenmiti. Benzer ekilde arlk Rusya'smdaki gizli ve fanatik bir Ortodoks
Tarikatna (Skoptsky) ye yaplacak olan kadnlara "meme snneti" uygulanyordu. Mastectomy diye bilinen
bu operasyonda kadn yenin sol meme ucu klla kesiliyordu. Benzer bir uygulama Nazi SS rgtnn
"Kara Tarikat" diye bilinen en gizli ve i rgtnde de vard. Burada erkeklerin yzlerinde klla yaralar
alrd. Naziler iin yzn eitli yerlerinde kl darbeleriyle alm olan bu yara izlerinin ok byk nemi
vard.
Pisagorcu ve Orphic gizli rgtleri her trl "By ve Sihir Kardeliine" (Fraternity) dayal
rgtlenmelerdi.16 Bu rgtler iin saylar ve onlarn gizli gleri ve deerleri en kutsal bilgilerdi. Pisagorcu
rgtlerde saylar, "Dualist ve Monist" yaplar olarak ilenmiti. Buna gre, rnein 3, 5, 7, 11,17,19, 23,

29, 31, "ncomposite" (baka saylardan olumam saylar) karakterdeydiler.17 Bunlar tam olmayan saylar
(Odd/ Even) olarak "Gnomons" diye ad-landrlmlard18. Apollonius'un kann stndeki Gno-mon says
olan 11 ok ilgin bir sayyd. Bu say Kabba-la'ya gre ok tehlikeli ktlk ykl bir sayyd. On says
(Decad denilir) Kabbala'da en st deer olan Sephirotic sayy verirken on bir onun mkemmelliini bozan
say olarak deerlendirilmiti.19 On bir says gnahlarn says olarak biliniyordu. Matta ncili'nde (XII.43) sa
Mesih bu sayda gizlenen ktlk Cini'nin tarlalara ve ekinlere zarar verdiini sylemiti. Ayn ekilde Eski
Ahit'te de on bir saysnn Psalms=Mezmurlar (CVI 37) blmnde "Siddim" olarak ktln ruhu olduu
yazlyd. Bu neAytun Altndal 35
denle branicede dorudan doruya 11 says yoktur. "On ve Bir" olarak Achad Osher eklinde telaffuz
edilmektedir. Saylarn sadece kendi deerleri yoktur, bunlar ayn zamanda alfabenin harfleriyle de
balantlydlar. Roma m-paratorluu'nda olsun Pagan Hellenlerin arasnda olsun harfler ve saylar
birbirleriyle "Dualite" oluturuyorlard. slam dininde ise rnein I=Bir says Elif olarak Allah' simgelerken (
Monizm=Tekilik), 2=ki says Dualiteyi (ztlarn birlikteliini) gsteriyordu. Kur'an'da da eski Pi-sagorcu
anlay yanstan bir sure vardr: Allah, "Biz her eyden iki cins/tr yarattk." (LI.49). Bunun meali
dii/erkek, yer/gk vd. eklindedir. Benzer olarak, branice'nin 28 harfi de ayn 28 durayla balantldr20.
Bata brani-ler ve Araplar olmak zere Ortadou'da ve Kadim Msr'da balayarak gelimi ve daha sonra
Hint ve Acem ge-lenekleriyle birleerek kurulmu ok zel ve gizli "Harf ve Say" tlsmlar ve muskalar
yazma ilmi (mantic) olu-mutur. Tyanal Apollonius bu gizli Mantic ilminin bilinen en nl ustasyd ve
bazlar ilk kez olmak zere saysz muska ve tlsm hazrlamt. Bunlarn ou gnmzde bile Trkiye
dahil birok lkede kullanlmaktadr.
Pisagorcular ve Orpicler Hindistan'daki bilge kiilerle ve Budistlerle de yakn ilikiler kurmular ve onlarn baz
retilerini benimseyerek bunlar Bat'ya aktarmlard. Bu nedenle Trakya'da Dionisos geleneine gre
kurulmu ve ynetilmi olan Pisagorculuk retisinde Hint ve ran kkenli -rnein Meccusi (Ategede) ve
Zerdt=Zora-hustra- eler vard.21 Bu balantlarn kurulabilmesinin nedeni Pisagor'un yaad dnemde
ran'a ve Hindistan'a kadar gitmi olmasyla, Anadolu'nun byk ksmyla Trakya'nn Hintli Kral Cyrus'un
egemenlii altnda olmas gereidir. 1. yy.'da Pisagorcu gizli rgte inisye edilmi olan Apollonius da bu
nedenle ilkin ran'a sonra
36
Yoksul Tanr
da Hindistan ve muhtemelen Nepal-Tibet yaknlarna git-miti. Apollonius, bu uzak ve cra blgelerde
konaklayan bilge kiilerden ve bunlarn yzyllardr srdregeldikle-ri "By ve Sihir Kardelii" merkezlerinde
eitim almtr. (19. yy'da Teosofiyi kuran Helena Petrowska Blavatsky de uzunca bir sre bu merkezlerde
bulunmu ve eitimden gemitir. Apollonius, Blavatsky'nin nderi kabul edil-mektedir.)
Kilise bu geziler konusunda da baz nlemler alm ve maniplasyonlar yapmtr. Bugn bile yaygm olan bir
inanca gre Isa Mesih armh'ta lmemi ve bugn Pakis-tan ve Hindistan arasnda sorun olan Kemir'e
giderek ya-am ve burada lmtr. Kilise, karlarna uyduu za-manlarda ve blgelerde misyonerlik
amacyla bu masal kullanmaktan ekinmemitir. rnein o blgelerdeki Mslman halklar arasnda bu inan
ok yaygndr ve Ki-lise bunu bildii iin Mslmanlar Hristiyanlatrabil-mek iin de bu masal
kullanagelmitir. Tpk Polonya'da ve Almanya'da yapld gibi. Polonya'da sofu Katolik y-nlar sa'nn
Yahudi deil Polonyal olduuna ve Filis-tin'de deil Lehistan'da doduuna inanrlar. Hatta onlara gre
sa'nn mezar bile Polonya'da yerini sadece Papa-lar'm bildikleri bir yerdedir. Almanlar ise 9-11. yy'lar arasnda Avrupa'da en son Hristiyanlatrlan boylard. Kilise bunlara da sa'nn mavi gzl, sar sal, iri atletik
yapl bir Toton Prensi olduu yalann sylemiti. Hitler dneminde Naziler, sa'nn Yahudi deil, Alman
Prensi olduunu dnyorlar ve buna yrekten inanyorlard.22
Oysa sa brakn Hindistan'a ve ran'a gitmeyi Yahudi -gerekte Roma egemenliindeki- yerleim
blgelerindeki iki kk Filistin kasabasnn dna bile kmamt. Ayr-ca ne ranTlarla konuabilecek kadar
yabanc dil bilgisi ne
^Varlar Budizm/Hinduizm
Aytun Altmdal 37
bilgisi vard. ncil'de sa'ya atfedilmi olan mucizelerin ta-mamna yakn tarihsel belgelerle ve kaytlarla kesin
olarak belirlenmi olduu zere, gerekte, Anadolulu Askle-pios, Herakles ve Dionisos'a dayanmaktayd,
onlarn -retilerinden "Plagiarism=ntihalcilik" yoluyla alnmlard. sa'nn gerekte bunlarla hibir ilgisi
yoktu.23 Tpk "Kutsal Mandylion" olaynda da olduu gibi.
Dou Roma mparatorluu'nun yeni Bizans'n tarih sahnesine k bir bakma "Doulu Grekler'in Latin Bat'dan aldklar rvant".2* Ve Bizans gerekte tarih sahnesine kabilmek iin Antikite'nin renkli kltr,

sanat, felsefe ve siyaset akmlarn barndran Anadolu'daki Pagan Hel-len uygarln sona erdirerek "Devlet"
olabilmitir. Ordudan sanata, siyasetten ticarete kadar hemen her alanda en az 7. yy'a kadar Dou Roma
mparatorluu kendilerini Grek veya Hellen deil (Konstantin'in stanbul'u Yeni Roma olarak kurduu
gerekesiyle) Romal kabul ve beyan eden imparatorlar ve devlet adamlar tarafndan ynetilmiti. (Bu
durum .S. 578'de mparator 2. Justin'in lmnden sonra deiti). lgintir ki Grek asll olduu bilinen ilk
mparator Tibere (578-582) idi ve sonraki yzyllarda 11. yy'a kadar yani Comnenos, Angelos, Paleolog ve
Cantacuzen hanedanlarna kadarki dnemde hibir Grek Bizans'ta imparatorluk yapmamt. Bu nedenle
Bizans'n tam anlamyla Hristiyanlatrlmas da gereklememiti. yle ki Bizans mparatorlarnn
Hristiyanln en st temsilcisi olduunu belirten "pistos en Theo baseus" (Basil Tanr'ya sadktr) ibaresi de
ilk kez 627 ylnda imparator Heraklius dneminde kullanlmaya balanmt.25 Ondan ncesinde Bizans'ta ve
byk lde Anadolu'da Hristiyanlk ve Pagan Hellenizmi vard -u farkl ki, Hristiyan38
Yoksul Tanr
lar ok-Tanrl Hellenlere korkun bask ve zulm uygu-luyorlard, kendi Tanrlar sa Mesih adma!
11. yy'm ikinci yarsndan itibaren (1054 olaylarndan sonra) Bizans'ta Hermetik dnce neredeyse
Ortodoks-luun temel deimezi olmutu. Dolaysyla birok uy-durma tren ve hurafe de retilmi ve bunlar
da kutsan-maya balanmt-ki gerekte bu tip batl malzemenin ne Hermetizm ile ne de Ortodoksluk ile ba
vard. Bu al-kantl deiim dneminde Ortodoks Kiliselerinde, Kato-lik Kiliselerinde grlmeyen ve
grlmesi de dnlme-yecek olan imajlar, ikonlar ve resimler yer almaya bala-mt. rnein 11. yy'm
sonlarna doru ina edilen baz kiliselerde kubbenin ortasna 1000 yldr konulmam bir mozaik konulmaya
baland. Bu yine bir Deesis'ti. O d-neme kadar kubbenin ortasna kutsal yap gelenei dekoru olarak
daima Meryem ve kucandaki bebek sa resme-dilirken, ilk kez Anadolu'da orta kubbenin (apse) iine
Meryem-Tanr'nm Olu sa- Vaftizci Yahya ls konul-maya balamt. Bu sradan bir deiiklik gibi
grlme-melidir, nk bir anlamda Trinite'nin neminin ikinci plana atlmasdr ve onun yerine Deesis'in
yerletirilmesi-dir. Bu deiimin ilk rnei yine Anadolu'daki Gre-me'de (Kapadokya) bulunan Karanlk
Kilisedir (Darkc-hurch). Bu kilise ve ona karde olarak ayn yl iinde ina edilen Elmal ve Tokal Kiliseleri'ne
de garip imajlar ko-nulmutu. rnein Tokal Kilisesi'nde plak bedeni sade-ce salaryla rtl bir Meryem
resmi vardr. Bu Meryem, gerekte sa'nn annesi ve Tanr'nm ei (Theotokos) deil sa'nn Gnostik
Hristiyanlarn inanlarna gre evlenerek Sarah adnda bir de kz ocuu olduu iddia edilen Maria
Magdelena idi (Mecdelli Meryem/ Eski Fahie). lgintir ki, Papalar, Patrikler ve tm Kilise Babalan 1962
ylnda sona eren 2. Vatikan Konsili'nin nihai oturumuna kadar
Aytun Altndal 39
bu ikinci -bu ikilinin dnda ncil'lerde baka Meryem'ler de var ama kimin kim olduu belli deildirMeryem'in eski bir fahie olduunu sonradan nadim olarak sa'nn Havarileri'ne Havarilik yaptn iddia ve
beyan etmilerdi. 1962 ylndan sonra bu Meryem ile ilgili olarak yer alan karalayc ifadelerin gerekte
doru olmad ve bunlarn 4. yy'da Kilise'nin "Kadn Dman" yneticileri tarafndan uydurularak ncil'e
eklenmi ifadeler olduu konuyu yllardr sorgulayan ilahiyatlar tarafndan kantland.26 (Nedir ki Papalk
bu gerei henz aka kabullenerek resmi bir aklama yapmam ve ncil'de de gerekli deiiklik henz
yaplmamtr.)
Karanlk Kilise'deki bu Deesis Hristiyan Dogmatique'i ve "Canonlan" (ynetmelik, nizamname) itibariyle bir
"Latvia" (sadece Tanr'ya gsterilmesi gereken sayg ve ta-pn) deil bir "Dulia" (kutsal kiilere ve Kilise'nin
bana gsterilen sayg) konumundadr ve ilgintir ki tam orta Kubbededir, yani Tanr'nm bulunmas gereken
yerde. Kald ki Vaftizci Yahya da yine baz iddialara gre sa Mesih'in yol acs deil tam tersine Onun
"rakibi" olan kiidir!
te Greme'de volkanik talarn iine oyularak yapl-m olan Karanlk Kilise'de (penceresiz olduu iin) bir
de "Mandylion" vardr. Bu szck Kutsal -Bez, Kutsal rt anlamna gelmektedir. Kilisedeki beinci blmde
kuzey taraftaki "Diaconicon" diye bilinen duvardadr.(Bkz:Ek).27
Mandylion'da sa'nn yznn aln, salar ve yanlaryla ene ksm grlmekte, az, burun ve gzleri tahrip
edilmi olduu iin grlmemektedir. Kuma motifiyle resmedilmi olan blmdeki tm simgeler ilgintir ki,
Pi-sagorculuun saylarnn ve geometrisinin sembollerini yanstmaktadrlar ve bunlarn dier bir kilisede
benzeri yoktur. Kuma deseninin iki akntsnda dokuzar yarm40
Yoksul Tanr
kre ile i blmnde yedi adet tam kre motifi bulun-maktadr. ki akntda zerleri sva ile kapatlm ve
okun-mas mmkn olmayan ama grlebilen ksmlarndan anlald kadaryla stilize edilmi Suriye
Aramicesi ile yazld anlalan metinler vardr. stnde sa'nn "pan-tocrator" (tipik Bizans ikonoplastik
deyii: sa, Kadiri Mutlak Tanrdr anlamna gelir) yazs grlmektedir. Hristiyan geleneine gre bu

Mandylion'un yks yledir: Bu, sa'nn bizzat kendisi tarafndan yaplm ve kendi yzn gsteren ilk
ve tek "emanettir". sa'nn kendi portresini yapmas da ilgin bir anlatmla aktarlmaktadr. Buna gre
Edessa (Urfa) Kral Abgar veba hastalna tutulmutur. (Bu hastalk Hristiyan-Yahudi kutsal kitaplarnda ve
metinlerinde en ok bavurulan onulmaz hastalk tipidir. Musa'nn kz kardei Miriam da vebaya yakalanr,
sonra Musa'nn Tanr'ya rica etmesi zerine dzelir.) Tanrnn Olu'nun yeryzne indiini duyan Kral Abgar
derhal bir eli gnderip (herhalde Nasra'ya/ Filistin'e) sa'dan gelip kendisini iyiletirmesini ister. Kral Abgar
ekler: "Eer ilerinin okluundan dolay gelemezse gnderdiim eli Onun bir resmini yapp bana getirsin.
Ben o resme bakp iyileirim!" Ne yazk ki sa Mesih'in daha nemli ileri vardr Nasra ve evresinde,
dolaysyla Tanrnn Olu bulunduu yerden ayrlp Kraln ayana gidemez(!) Ama Urfal ressam eli de
sa'nn portresini yapamaz. Neden? nk sa'nn yznde yle bir "Nur" vardr ki elinin gzleri geici
olarak kamar ve krleir. Bunu gren Tanrnn Olu glmser ve kendisine su getirilmesini ister. Bu su ile
yzn ykar ve boynundaki atky/rty karp bununla yzn kurular, ite ne olursa o zaman olur ve
sa'nn yz olduu gibi bu Mandylion'a kar. (Tpk Torino'daki kefen / Mandylion yks gibi) Urfa'h
ressam-eli bu Mandylion'u alp Kral Abgar'a gtrr.
Aytun AUndal 41
Kraln vebadan kurtulup kurtulamad mehuldr, ama bu olaydan 1000 yl sonra Mandylion'un Karanlk
Kilise'nin duvarna resmedildii kesinlikle bilinmektedir. Bu yk Bizans ikona geleneine uygundur ve
kutsal kiiler (Azizler) de sa'dan sonra "ifac" (Theumaturg) olarak hizmet vermilerdir Bizansllara!
Bu ykde kendisinden sz edilen ifac gerekten de sa Mesih olabilir mi? Yoksa yine tipik bir Bizantinizm
so-nucu gerek bir ifac yine sa Mesih mi yaplmtr Kilise tarafndan? Mandylion'daki tm desenler
pisagorcu siste-min simgeleridir. Bu bir.
sa, alt ucu olmayan bir han ortasnda ve stnde res-medilmitir. Kilise'nin anlatt masala gre sa
saken el-iyi kabul etmi ve konumutur -Ha'a gerildii srada deil! yleyse bu Ha neyin nesidir? sa
salnda arm-ha gerilerek vahice ldrleceini kendisi bile bilmiyor-du- ya da Tanrnn Olu olduuna
gre biliyordu ama bunu korkmasnlar diye Havarilerine sylememiti? Ger-ekte bilmiyordu, neden? nk
sa Yahudiydi ve ld-rleceini bilse bile bunun Romallarn eliyle armha ge-rilerek deil, Yahudi eriatna
gre Yahudiler tarafndan talanarak olacan (recm yoluyla) dnmt, denile-bilir. Suu ve yarglan
itibariyle sa, Roma'ya kar deil Yahudi eriatna kar su ilemiti ve bunun cezas da recm idi, Yahudiler
ayn dinden olan bir kardelerini ar-mh ile ldrmezlerdi. Bu kesin yasakt. Bu iki.
Ortodoks inancna gre sa'nn bann etrafnda "Nim-bus" denilen ve Onun Tanrnn Olu olduunu
simgeleyen bir "Halo" (daire) bulunmas gerekirdi. Bu Nimbus'un zerinde hibir desen olamazd. Nitekim
kilisedeki btn resimlerde bu halo vardr, sadece bu Mandylion'da yoktur. Yani resimdeki kiinin en
belirgin zellii- Tanrnn Olu olmak- nedense belirtilmemi, dolaysyla dnye42
Yoksul Tanr
vi/sekler bir portre izilmitir. Bu . Mandylion da il-gintir ki yedi adet tam daire sa olduu sylenilen
kiinin bann etrafna deil yznn iki yanna koyulmutur. Bu daireler hibir Hristiyan ikonografisine
uygun deildir. Tamam Hermetik retiye ait sembollerdir. Pisagor-dan balayarak Plato'ya kadar gelen
Hermetik Gizli retide bu daireler "gne'in" ve "ay" m yedi halini tasvir edi-yorlard. Dairelerin etrafna
yerletirilmi olan kk nok-talar ise yldzlar gsteriyordu. Bunlar Antik Hellen dini inan sistematiindeki
(Paganist) en bilinen en klasik sim-gelerdiler. Dahas Plato, kendi eseri kayp uygarlk "Atlan-tis"'de
Mandylion'da grlen daireleri kullanarak bunlarn Atlantis'in gnei ve ay' olduunu yazmt. Bu drt.
Gene Mandylion'daki daireler ayn zamanda Alimist Hermetistlerin sembolleriydi. Geleneksel olarak bir
kiinin Alimist ya da Hermetist olduunu gstermek iin yznn iki yanma yedi adet daire konurdu. Bu
gne ve ay'in onu ktlklerden koruyacana inanlrd. Bu be.
Tm Mystic akmlarda olduu gibi Pisagorculukta ve Paganist Hermetizmde de Tanr'nm sembol Mandylion'da grlen daire idi. Buna gre balang ve sonu ol-mayan geometrik yap daire, Tanr demekti nk
merkezi, balangc ve sonu hem her yerde hem de hibir yerdeydi. Bu daireler Anadolu'daki tm Apollo
Mabedle-ri'nin kaplarnn stnde duruyordu. Ve bu mabedler de "Bu" iaretlerinden dolay "Sifahane"
(modern hastane) olarak biliniyorlard. Apollo ise tm Anadolu'daki en gl "ifac" ve ilgintir ki "Kurtarc"
idi. Kilise'nin sa'ya atfettii iki temel zellik gerekte (ifaclk ve kurtarclk) Apollo'ya aitti. Bu da alt.
Dairenin kart karedir. Daire Tanrsall simgelerken, Kare yeryzne ait oluu, sekler olan simgeler.
Mandylion'da yedi daire ve kare vardr. Kutsal NimAytun Altndal 43
bus yerine Kare/Ha konulmas, sa'y saken Ha'a ge-rilmi gstermektir. nk Ha'm alt ucu yoktur. Bu
n-cil'de anlatlanlara ters dmektedir. Dairelerin arasna konulmu olan Ha motifleri ise on iki keli

Halardr ve sekiz adettir. Bu sekiz Ha gerekte sa Mesih'e ait ezote-rik/ Apokaliptik tek gndermedir. yle
ki ncil'de kt-ln says 666 olarak verilmitir, buna karlk iyilik sa'da zdelemi olan 888'dir.
Mandylion'daki yzn sa Mesih'e ait olmayaca kesindir. nk 1. yy'da Ana-dolu'daki en nl ifac
Apollonius idi, yle ki sa'nn ad kendi kk Filistin topraklarnda bile bilinmiyordu. Apollonius Roma
mparatorlaryla muhatap olurken -en az 5 imparatorla- sa'nn adn onu yarglayan Yahudi Kral Herod bile
duymamt! Kald ki Tyana, (modern Kemerhisar) Urfa'ya Filistin'den ok daha yaknd. En nemlisi Edessa
Kral'nm 1. yy'da bir yahudiden ifa um-mas mmkn deildi, nk Urfa/ Harran o srada dn-yadaki en
nemli Tb ve Hermetik Bilim Merkezi konu-mundayd. Abgar Hanedan, Edessa'da .. 2. yy'm so-nundan
itibaren egemen olmutu. Edessa, Roma Eyaleti saylan, Suriye kkenli 'Osrhoene' blgesinin bakentiydi.
Sanat ve kltrnde Hellenizm etkiliydi; dili Suriye Ara-micesiydi.28 Edessa'da , tpk stanbul'daki gibi byk
bir hipodrom, kenti koruyan alt byk kale, bir geni forum, tiyatro ve dnemin belki de en gl tp
merkezi olan bir hastanesi vard.29 Edessa, pagan mimari anlayna gre kurulmu bir kentti. lgintir ki,
sa'nn dneminde sa ile mektuplat - eli aracl ile - sylenen Abgar, Hristi-yan deildi. Bilinen ve
Bizans kaynaklarna gre belgelen-mi ilk Hristiyan Kral Edessa'da VIII. Abgar'd. Bu Kral .S.207 ylnda
Roma'ya bir ziyarette bulunmu ve bundan sonra Hristiyanl Edessa'ya getirmiti.30 Kral'm Roma'ya
ziyareti srasnda mparator Septim- Severus idi ve
44
Yoksul Tanr
ite bu Imparator'un ei olan Imparatorie Julia Domna Tyanal ApoUonius'un hayatn kitaplatrmt. Kral'm
Roma'y ziyaretinden yaklak 20 yl sonra, Roma'da m-paratorluk Arivi'nde ApoUonius'un kendi yazd
kitap-lardan oluan zel bir blm kurulmutu. (.S. 220) mpa-rator ve ei Hristiyan deil Pagandlar.
"Mandylion" ve mektuplama yks, ilk kez Sylvia Aetheria tarafndan 4. yy'm sonlarnda ortaya atlmtr.
znik Konsili'nden (325) yaklak 70 yl sonra! (sa'ya Abgar'm elisinin geldii ve/veya sa ile Abgar
arasnda yazma(lar) olduu Yeni Ahit'in hibir yerinde zikredilmemitir.)31 Konstantin'in toplad bu
Kons'den sonra ok gl bir Hristiyanla-trma Kampanyas ve zorlamas balatlmt. Anadolu'daki tm
Pagan ve Hellenistik kltr bu kampanya srasnda ya yok edilmi ya da Hristiyanlatrlarak "Bizans" m
mal yaplmt. Nedir ki, zellikle 5. yy'da Anadolu'da Paganist-Hermetik kltr birok blgede, bu meyanda Suriye ve Urfa'da direnmeye devam etmiti. W.H.C. Frend'in de belirttii gibi, zellikle Frat ve evresinde, bata d yorumculuu ve horoskop okumas gele-nei o kadar gl bir nan-Sistematii idi ki, .S.
2. yy'da bu blgede "lmsz Pagan Tanrlarnn" glerine inan-mamazlk etmek "Ateizm" saylyordu.32
Urfa ve evresinde, yine Frend'in belirttiine gre, her evde bir horoskop takvimi vard ve bunun araclyla
kimin hangi gn ve nerede lebilecei "bile" (!) hesaplanabiliyordu.
Urfa, buras ok nemlidir ki, I. yy'dan en az .S. 579 ylma kadar Apollo kltne bal kalmt. yle ki
Bizans belgelerine gre, 579 ylnda Urfa valisi Anatolius, bir ih-bar zerine Pagan geleneklerine bal olduu
ve gizlice bu dini yayd iddasyla idam edilmiti.33 Anatolius, Bizans tarafndan atanm bir vali olmasna
ramen Zeus iin trenler dzenletmi ve bunlara bizzat katlmt.
Aytun Altndal .
45
Ama Vali Anatolius'a ynetilen en ar sulama uydu. O dnemin Monofisit (Ermeni) tarihisi Efesli John'un
anlat-tna gre Vali Anatolius, sa'nn portrelerini yaptrm ama bunlarn Apolla'ya benzetilmelerini ve onu
temsil edecek ekilde sembollerle sslenmesini istemiti. Dolay-syla da Vali ve Edessa halk, Kilise'nin ve
Bizans'n zul-mnden kurtulmak iin, sa'ya tapar gibi yaparak kendi " z " dinsel inanlarna olan
ballklarn srdrmlerdi. Portrelerde grlen kii sa gibi dursa da gerekte o deil-di, Apollo'ydu nk
Edessallar kendilerine kl zoruyla dayatlan Tanr'run Olu'nun dini Hristiyanla ve onun Tanr's sa'ya hi
balanmamlard.34 Vali ve Edessallar korkudan "Takiyeci" olmulard. (Edessal sa portresi iin bkz: Ek)
Kral Abgar'm yaad dnemde gerekten de yaam ve Apollo mabedlerinde gizli eitimden geerek ifac
olarak kabul edildii iin kendisine "Apollo'nun Olu" de-nilen bir kii vard: Tyanal Apollonius.
sa Mesih'in ise gerekten de yaayp yaamad, n-cil'deki o szleri syleyip sylemedii bile belli deildir.
Tersine tm belgeler onun hi var olmadn ve tm sa Mesih yksnn Kilise Babalar ve Aziz Paul
tarafndan uydurulduunu gstermektedir. ki ngiliz aratrmacnn yazdklar gibi, "Son iki bin yldr sa'nn
dini Hristiyanlk olacana gerekte Tyanal Apollonius'un dini son ikibin ylmza damgasn vurabilirdi ama
o unutuldu."35
imdi artk "Hangi sa?" diye sorabiliriz. Aytun Altndal

1. 3. Hangi sa?

"The Lord had said : Call him Immanuel, which


means God -With-Us! The Holy Spirit said:
Give Him the name Jesus, because He will
save his people from their sins."
"Tanr dedi ki: O'na immanuel adn verin,
Tann -Bizimle demektir. Kutsal Ruh dedi ki:
Ona sa adn verin, nk o halkn
gnahlarndan kurtaracaktr,"
Matthew, 20-24.1
ncelikle u hususu aka belirtmek gerekiyor: sa Mesih hibir zaman hibir yerde kendisinin "Bir ve tek
mutlak Tanr" olduunu iddia ve beyan etmi deildir. Bylesi bir iddia Gospeller'de yoktur. Benzer ekilde
be-yanlar ieren Kilise-i veya Kilise-D sa'ya ait olduu kesinlikle belgelendirilmi "zgn" bir tek kaynak
da yoktur. Tanr olmak ya da dier bir deyile sa'nn Tann-latrlmas, sa Mesih'in kendi istei ve inanlar
dnda, onun gyabnda, onu hi grmemi, tanmam, yat da olmam baz kiilerce onun lmnden(?)
sonra yaplm bir atf ve yaktrmadr, o kadar.
Tpk ncil'de yer alan ve sa tarafndan sylendi deni-len szlerin byk bir ksmnn da gerekte onun
tarafn-dan sylenmemi olduu gibi. Tpk sa'nn doumu ve lm arasndaki dnem hakknda
Gospeller'de onunla ilgili anlatlm olaylarn byk ksmnn da gerekte hi
47
yaanmad ve sa ile dorudan hibir balantsnn ol-mad gibi...
Bu nedenle ilkin sa'nn doumu ncil'de nasl ilen-mitir, onu grelim. Sonra da onun yaamyla ilgili, yine
ncil'de yer alan arpc "tahrifleri" aktaralm.
Yoahim ve Hanna'nn2 kz Meryem, Nasra kasabasn-da3 bir marangoz olan Yakub'un olu Yusuf'la4
nianlyd. Ancak birlemelerinden nce 'gebe olduu anlald' (Mat-ta, 1:18). Yusuf 'salih bir adam olup onu
aleme rezil etmek istemeyerek, gizlice boanmak niyetinde idi' (Matta, 1:19). RAB mdahale ederek
meleklerinden birine dnde Yu-suf'a grnmesini buyurdu. Melek dedi ki: "Sen Davut olu Yusuf,
Meryem'i kendine kar olarak almaktan kork-ma nk kendisine domu olan Ruhlkuds'dendir. Ve bir
oul douracaktr; ve onun adn sa koyacaksn; nk kavmini gnahlarndan kurtaracak olan odur"
(Matta, 1:20 -21). Yusuf itaatkar bir adamd, kendine syleneni yapt; Meryem'i kar olarak evine ald ama bir
oul dourana dek onunla cinsel ilikiden saknd. 'Ve ocuun adn sa koydu.' (Matta, 1:25) Bylelikle
siah Peygamber'in kehaneti yerine gelmi oluyordu. (Matta: 1:23) Ve Mer-yem'in olu gelecek yzyllarda
da byle tannacakt.
Ancak, kehanetin yalnzca yarsnn gerekletii anla-lmaktadr, nk saiah Peygamber'in Tanrs,
bakireden doacak ocua baka bir ad vaad etmiti. Bu ad Im-manuel'di. Okuyalm: 'Bunun iin Rab
kendisi size bir ala-met verecek; ite kz gebe kalacak ve bir oul douracak, ve onun adn Immanuel
koyacak' (saiah, 7 :14). Tanr'nm balangtaki tasarmn deitirip bebee neden yeni bir ad, sa'y5 vaat
ettii Yeni Ahit'te yazl deildir. Garip grlebilir ya da grlmeyebilir ancak, Meryem'den doan ocuun
ad 'Tanr-Bizimle' (yani, Immanuel) deil, 'YHVH Selamettir' (yani, sa) oldu.

48
Yoksul Tanr
Sekizinci gn, Anne Meryem'le vey baba Yusuf, eri-at'a gre bebei snnet ettirmek iin Tapnaa
gtrdler, sa Tapmak'ta snnet edildi. Bylelikle Tanr'nn Babil Talmudu'na gre ilk muhtedi olan
brahim'le yapt 'ahdin iaretini' (Tekvin, 17:11) edinmi oldu (6). Sekiz gnlk bebek sa, bylelikle
adanm da oluyordu: "Ve Rab Musa'ya syleyip dedi: Btn ilk doanlar srailoullar arasnda, insanda ve
hayvanda btn rahmi aanlar benim iin takdis et, o benimdir" (k, 13:1). Bylelikle Meryem'in olu,
srailoullar'nn RAB'bine ait olmutu.
Meryem'in kz kardei ya da kz kardelerinin ve dola-ysyla da alt ya da yedi yeeninin olup olmad Yeni
Ahit'de yazl deildir. (Klopas'm kars Meryem'in -Yu-hanna 19:25- Meryem'in gerek kardei olup olmad
be-lirlenememitir.) Yusuf'un daha nceki evliliinden en az alt ya da yedi evlat sahibi olmu yal bir adam
olup ol-mad da kaytl deildir. Bu iki olaslk Yeni Ahit'te be-lirtilmez, ama sa'nn drt erkek kardeinin ad
verilir. sa'nn en az iki ya da kz kardei de bulunmaktayd. ncil derleyicisi Markos'tan okuyalm:
'Meryem'in olu ve Yakub'un, Yosef'in, Yahuda'nn ve Simun'un kardei, dlger, bu deil mi? Kz kardeleri
burada bizimle deiller mi?' (Markos, 6:3) Drt ncil yazarndan ikincisi Mar-kos'a gre bunlar, sa'nn
gerek erkek ve kz kardeleriydiler. (Yuhanna, 19:25). Eer Yuhanna'nm ne srd gibi sa'nn
kuzenleriyseler, o zaman Meryem yaamnn sonuna dek bakire ve Tanr'nn bakire gelini olarak kalm
demektir.

Muhtemeldir ki, Meryem'in kz ya da erkek kardei yoktu, ama Elisabeth adnda bir kuzeni olduu kesindir.
Meryem'in zellikle gebelik dneminde onunla ok yakn olduu bize bildirilmektedir. Elisabeth'in bakire Meryem'in gebeliini kendi ailesinden ilk renen kii olduu da yazldr.
Aytun Altndal .
49
Elisabeth krk yalarnda olmalyd ve Zekeriya adl bir kahinle evliydi (Luka,l:5). Elisabeth 'ksr idi' (Luka,
1:7). Sara, Rael, Rebeka ve Hanna'dan sonra Kutsal Kitap'ta ad geen beinci, Yeni Ahit'teki ilk ksr kadn
Elisa-beth'tir. Daha nceki btn ksr kadnlar ve kocalar gibi Elisabeth ve kocas da 'Allah indinde salih'
idiler (Luka, 1:6). Bu nedenle, Zekeriya bir gn Rab'bin tapmamday-ken Melek Cebrail ona grnd ve dedi
ki: "Korkma Ze-keriya; nk duan iitildi, karm Elisabeth sana bir oul douracak, onun adn Yahya
koyacaksn. (...) nk Rab'bin gznde byk olacak, arap ve iki imeyecek ve daha anasnn karnndan
Ruhlkuds'le dolu olacak. srailoullar'ndan birounu onlarn Allah' Rabbe dn-drecek. Babalarn
yreklerini oullara, asileri salihlerin hikmetine evirmek ve Rabbe amade bir kavim hazrlamak zere
lya'nm ruhu ve kudretiyle onun nnde yr-yecektir. (Luka, 1:13- 17)."
srail'in Tanr's daima Melei Cebrail araclyla ko-nuurdu. Tanr her zaman nce kocalara
'korkmamalarn' syler, ardndan onlara her birinin, ayrcalkl anlam olan bir 'ad' ve bir 'oul' mjdelerdi.
Buradaki tek ilgin husus, Melek Cebrail'in Zekeriya'ya, dnde deil tapnan lo klar arasnda, tts
yakt srada konumu olmasdr. Yeni Ahit'te anlatlanlara gre alt ay sonra Meryem'i de ziyaret eden ite
yine bu Melek Cebrail'di. Bu Cebrail'in bakireye yapt varsaylan kaytlara gemi ilk ve son ziyaretidir,
insanlara Tanr'run szn iletmek Melek Cebrail iin olaan bir olayd. Ama Cebrail, tabii RAB'bin talimatlar
zerine, nce skntl kocalara grnmeye alknd. Ne ki, bakireye grnp 'mjdeyi vermek' Melek
Cebrail iin allmadk bir durumdu. Belki Melek Cebrail bu nedenle 'mjdeyi' vermeden nce 'Bakire
Meryem'e korkmamasn sylemitir!
50
Yoksul Tanr
Elisabeth'e dnelim! Zekeriya'ya bildirilen tarihte, olu dodu. Ona Zekeriya'nm akrabalar arasnda bu ad
ta-yan kimse olmamasna karn (Luka, 1:61) Yahya adn verdiler. nk Zekeriya Abiya ruhban soyunun
mensu-buydu ve Elisabeth de, Meryem'in tersine, Harun'un so-yundand. (Luka, 1:5). Yahya byd, ruha
kuvvetlendi; ve srail'e grnecei gne kadar llerde kald. (Luka, 1:80). Doru, Markos'a gre Yahya
kehanet uyarnca hi mayal iki imedi. Yalnzca bitki ve yaban bal yedi. Hi tra olmad ve devetynden
bir harmani giyip beline bir deri kuak takt (Markos, 1:6). Yahya atalarnn gelenei nedeniyle Peygamber ya
da Mesih (Christ) olmaya layk deildi, ama ayn gelenek uyarnca bir Rahip-Ynetici ola-bilirdi... Yahya
bunlar denemedi; onlarn yerine yaamn bir baka seenee adad.
Gerekte kendisinden alt ay kk kuzeni olan ve da-ha sonra Tanr'nm Olu diye anlan sa'nn geliini
bildiren ilk Vaftizci oldu. Yeni bir stifar ahdinin yeni iareti olarak suyla deil, Ruhlkuds ve atele vaftiz
edecek olan sa'nn gerek vaftizci olacan bildirdi. Kilise, son-ralar 24 Haziran gnn Vaftizci Yahya Gn
ilan etti. Vaftizci Yahya Gn arifesinde tm dnya Hristiyanlar-nn kentlerden kp evlerindeki kt ruhlar
kovalayacak ifal sar kantaron otunu (St. John's wort) toplamalar is-tendi. (Anlaml bir Pagan
uygulamasdr bu.)
Bylelikle, Yeni Ahit'in balarnda, bizlere iki oul su-nulmutur. Biri Yahya (branice biimiyle Johanna 'JAHVEH esirgeyicidir' anlamna gelir), dieri de sa, (JAH-VEH selamet'dir.) Jahveh Esirgeyicidir, Jahveh
Selamet'ti-rin yolunu amtr. Her iki oul da ilk doan Yahudi be-beklerdir ve dolaysyla, Yasa'ya gre her
ikisi de ebe-veynlerinin Tanrs'na adanmlardr.
sa'nn annesi Meryem, imana gre ya bakiredir, ya da
Aytun Altmdal .
51
bir parthenos, yani yine bakire, ancak tertip edilmi bir ev-lilie rza gstermeyip kendi eini seen kadm'dr.
Bu ta-sarma gre Bakire Meryem, kt ya da hafifmerep bir kadn olduundan deil, 'kendi hakknn
bilincinde bir ki-i' olduu iin "evlenmeden" anne olmutur7. sa'nn Pla-ton'cu Celsus'un .S. 170'te ileri
srd gibi8, bysn Msr'da renmi kstah bir arlatan olup olmad ko-numuz itibariyle bu
incelemede zerinde durulmayacak hususlardr. nk; en kestirme deyile 'Bakire Annelik' yaktrmas
Hristiyanlktan ok nce, tm Hindistan, Mezopotamya ve Ortadou'da bilinen bir olguydu. rne-in; Buda,
Sokrates, Eflatun ve Byk skender de halk sylencesine gre 'Bakire Anne'den domulard!
Benzer ekilde, tarihsel sa denilen de fazla nemli de-ildir. Tarihsel sa ilahiyat ve tarihiler iin bir eit
Aratrma-Alan iken, mitolojik sa, kendine inananlar iin nihai gereklik olarak kalmtr. Nesnel bir inceleme
iin, tanmlarmza perspektif kazandrabilecek tek sa portresi, Yeni Ahit'teki Mesih'tir. Bu portrenin tarihi
gerekliinin olup olmamas bizi ilgilendirmemektedir. nk Hristiyan dnyas sadece ve sadece Yeni
Ahit'te okuduu Mesih'e ballk duymaktadr. Tarihsel Mesih'e deil.

Gelecein Mesih ve Tanr'snm yeryzndeki yaam ite byle balad. Ve dier iki ncil yazarnn,
ncil'lerinde bu byleyici 'bakire doumu9 olayna neden deinme gereksinimi duymadklar da daima bir sr
olarak kald!
Matta, kendi ncil'inde, sa'nn soy ktn ibrahim Peygamberle balatp 'Mesih denilen' sa'yla bitirir
(Matta, 1:16). Matta brahim'den sa'ya krk iki kuak saymak-tadr. Onun soyaacmda vey baba Yusuf
'Meryem'in ko-cas' olarak verilip sa babasnn soy hattyla deil, anas52
Yoksul Tanr
nn adyla kaydedilmitir. Bu, geleneksel ibrani soyaac kurgusunu bozduu iin allmadk bir ilemdir. Her
iki ebeveynin, Meryem ve Yusuf'un Matta yorumunda birer kuak igal etmeleri de allagelmi bir uygulama
deildir. Matta bu krk iki kua, her biri on drder kuak ieren balk halinde toplamtr. Matta,
Meryem ve Yusuf'u dahil etmekle on drdnc kua sa'ya yaktrmt. te yandan Luka sa'nn
soyaacm Adem'e ve ondan da tabii Tann'ya iletmiti. Luka ncil'in de Tanr'dan sa'ya yetmi yedi kuak
saylmt (gerekte bu birka bin yldan fazla tutmamaktadr).
Matta brahim Peygamber'den Davut Peygamber'e on drt kuak saymt. Ve Luka, Tanr'dan sa'ya yetmi
yedi kuak saymaktayd. Cemaatin bandaki yneticilere iletilen mesaj, Davut Peygamber'in adnn saysal
deerinin sa'y on drdnc kuaa yerletirmekle, bilgilere ve sz sahibi dier cemaat yneticilerine
sradan bir bilginin tesinde malzeme salamaktaydlar. Yetmi yedi, yedi art yediye blndnde, on
drde eitlenir ve krk iki kuak kez on drt balk altnda (3X14) toplandnda Davut Peygamber'in
adnn saysal deerine gnderme yap-maktadr, bylelikle Mesih denen sa'y gizlice onun soyu-na balar.
Bu soyaac aktarm, gelecein tanrsn ayn zamanda Yahudi Peygamberi saiah'nm kehanetine de
balamaktayd. Her iki ncil yazarnn att ilk admlar, bu kehanetin gerekletirilmesi balamnda
zorunluydu. vey Baba Yusuf'un Luka yorumunda bamsz bir kuak saylmayp dlanmas da kayda deer.
Matta, yorumunda bu kuak boluunu, inanca gre sa zerinde hibir 'emei' olmayan Yusuf'u ayr bir
kuak olarak saptarken, elinde yeterli sayda kuak bulunan Luka'nm ona hi ge-reksinimi olmamt.
Saysal deerlere ilikin konular, sonraki yzyllarda
Aytun Amdal 53
Gnostik tarikatlar, gizli ya da Rafzi denen dernekler, Okultistler ve Ezoteristlerce Operasyonel ve Speklatif
olarak kullanlagelecektir. Bu deerler karmak cin kovma dualarnn eitli biimlerini ifadelendirmenin
yan "sra, simgeciliin tlsm gizemlerine ve karmaklna ikin bir saysal nitelik kazandrmada da temel
kabul edilebilecekti. u nl 'kutsal' on drt says iin bu kadar yeter sanrm.
sa Mesih'in ocukluuna dair ayrntl bilgi yoktur. Ancak ilgin bir olay aktarlmtr (Luka, 2:41-51):
sa on iki yandayken, her yl ailesiyle birlikte Yerua-lim'de (Kuds) kutlanan Fsh bayramndan eve
dnte kaybolmutu. Yusuf'la Meryem onu her yerde aramlar ama bulamamlard. gn sonra
Tapman avlusunda, yallarla konuurken grdler onu. Luka bu yal Yahudi retmenlerin (Hahamlar)
on iki yandaki ocuk sa'nn sorduu sorulardan ve verdii yantlardan ok et-kilendiini belirtmektedir. Bu
retmenlerin gerekten et-kilendikleri mi, yoksa tedirgin mi olduklar, sa ile annesi Meryem arasndaki u
konumadan izlenebilir. Luka yle yazyor: 'Onu grdkleri zaman, atlar ve anas ona dedi; Ey oul,
neden bizi byle ettin? te baban ve ben yreimiz ok sklarak seni aradk. Onlara dedi; Neden beni
aradnz? Bilmiyor muydunuz ki, benim iin Babamn evinde bulunmak gerekti? Onlar ise kendilerine
syledii sz anlamadlar.' (Luka, 2:48 -50)
Eer, sa bu retmenlerle annesiyle konutuu tarzda konutuysa, bu anlatm tarz orada hazr bulunanlar
etki-lemekten ok tedirgin etmitir. nk Tanr'nm tekil ola-rak 'babam' biiminde nitelendirilmesi Museviler
arasnda allm? ~hk bir uygulama idi; baba figr olarak tanr geleneksel olarak 'Babam' biiminde deil,
'Babamz' ola-rak tanmlanrd. Yine geleneksel olarak Tapmak RAB'bin
54
Yoksul Tanr
ikamet ettii yerdi. RAB. 'Babamn evinde' oturmuyordu. Eer bu olay Luka'nm uydurduu bir ekleme
deilse, o zaman tad anlam, nemlidir. Bylesi bir niteleme daha on iki yandayken; 'Hepimizin babas
bir deil mi, bizi bir Allah yaratmad m?' (Mal, 2:10) diyen gelenekten aka kopmu bir sa'ya iaret
etmektedir. Daha sonralar bilindii gibi, sa otuz yalarna geldiinde de, Yahudi-lerin 'Tanrmz' nitelemesi
geleneini yadsyarak Tanr'y 'Tanrm' olarak adlandracaktr. Kimi durumlarda baz Peygamberlerin
Habakuk'da yapld zere (3:18-19) Tanry 'Kurtarcm' ya da 'Yehova, Rab, benim kuvvetim-dir'
nitelemelerine cevaz olsa da, 'Tanr' mzn' 'Tanrm' biiminde tekilletirilmesi, Tanr'nm nsan Benlii'nde
zelletirilmesi saylmaktayd ve kesin olarak yasaklan-mt. nk Musevi Peygamberi Mika'nn da belirttii
gibi, 'nk btn kavimler, her biri kendi ilahnn ismiyle yryor; biz de daima ve ebediyen Allahmz
RABBN ismiyle yrrz' (Mika, 4:5) denmiti. Tanrlar ve Ruhlar arasnda yaayan ve bazen onlar tarafndan

yardma a-rlan Pagann tersine, Yarg Tanr srail'in RAB, Musevi-lerin arasnda yaayan lahi Gt.
("nk ben Allah'm ve insan deilim; senin ortanda olan Kuddsm") (Hoea, 11:9) Yaayan Yarg-Tanr
RAB'bi btn Musevilerin arasndayd, hibir Musevinin zel mlkiyetinde ya da evinde deildi.
Tanr, Yeni Ahit boyunca, Eski Ahit'in tersine yalnzca bir kez konuur. Bu da sa'nn kuzeni Yahya tarafndan
vaftiz edilii srasnda gerekleir. ncil yazar Yuhan-na'nm syledii gibi Vaftizci Yahya'nn m onu herkes
gibi vaftiz olmaya ard, yoksa Matta, Luka ve Mar-kos'ta gsterdii zere sa'nn m kendini Yahya
tarafndan vaftiz edilmeye davet ettii ak deildir. Matta, sa'nn vaftizini yle betimler: "Ve sa vaftiz
olup hemen
Aytun Altmdal 55
sudan kt; ve ite gkler ald, ve Allah'n ruhunun g-vercin gibi inip zerine geldiini grd; ve ite
gklerden bir ses dedi: Sevgili Olum budur, ondan razym" (Matta, 3:16-17). Tanr bundan sonra sa
dahil hi kimseyle ko-numad ve sa ve Havarileri ibadet etmek zere daa k-tklarnda bir buluttan gelen
'ses'in ayn mesaj tekrar et-mesi dnda hi emir ya da talimat vermedi. sa bu neden-le, "Allah Ruhtur ve
ona tapmanlarm ruhta ve hakikatte tapnmalar gerekir," demitir ( Yuhanna 4:24).
Anlald kadaryla sa gelip sradan bir Musevi gibi vaftiz olmutur. Yahya, "Ben onu bilmezdim," der (Yuhanna, 1:31). Ve sa vaftiz edildii sahilden, sonradan Yahya'nn dorulayaca zere mecazi anlamda tm
in-sanlar ve zelde tm Museviler iin kullanlan bir unvan olan Tanrnn Olu sfatn alarak ayrlmtr
(Yuhanna, 1:34). Tekvin'de yle denilir: 'Ve vaki oldu ki, topran yz zerinde adamlar oalmaya balad
ve onlarn kzlar doduu zaman Allah'n oullar insann kzlarnn gzel olduklarn grdler ve
setiklerinden kendilerine kanlar aldlar" (Tekvin, 6:1-3). Dolaysyla bir Musevi olarak sa da bir Tanr
Olu'ydu ama bu onu Mesih yapmaya yetmiyordu. Bu nedenledir ki, sonradan ba kesilmek zere, Herod
tarafndan kapatld hapishaneden Yahya kendini beklenen Mesih olarak grp grmediini anlamak iin
ona haberciler gnderecektir. sa bu hayati soruyu son derece belirsizce yantlar." Gerekte sa Musevi
cemaatini yneten ve ynlendiren sz sahibi kiiler tarafndan arlm ve onaylanm deildi, (hatta)
onlar tarafndan bilgi dzeyinde yetersiz bulunmutu!
sa'nn nasl doduu ya da Tanr'nm beklenen Mesih'i olarak nasl onaylandnn zerinde ok fazla durmak
gerekmez. Kukusuz Nasral sa, Musevilerin bekledii bir ve tek Mesih deildi. nk Mesih ideali sa'dan
on56
Yoksul Tanr
larca yl nce Essene Kmran tarikatnn biimlendirdii esrarengiz bir Hak Belleticisi'ne daha fazla
uymaktadr10.
Adettir, Avrupa'da her yeni yln son haftasnda sa ve Hristiyanlk'la ilgili youn yayn yaplr. Gazeteler,
dergi-ler, radyo ve televizyonlar sa'y eitli enlem ve boylam-larda ele alr, incelerler. Yzyllardr sren
tartmalar, her Aralk aynda yeniden alevlenir. sa, kilise, ncil, azizler vb. bazen bilimsel ama oka
sansasyonel yazlarla izleyi-cilere, dinleyicilere ve okurlara sunulurlar.
sa'yla ilgili iddialar yzyllardr deil inann 2000 yldr srmektedir. Belki bin deiik gr Hristiyanlk aleminde tartlmtr. Bu iddialar bolluunda bazlar bi-limsel gereklie sahipken, ou 'Mitos' dzeyinde kalmtr. lk bakta 'Ka sa var veya Hangi sa?' sorular okurlar artabilir. Ancak bu Bat lahiyat
Fakltelerinde kabul grm, ders ve tez konusu olmu bir yaklamdr. Resmi ideolojik aratrmalar ite bu
sorulardan hareketle yola karlar.
Bat ilahiyatna gre balca drt sa tipolojisi vardr.
1)
ncil yazarlarna gre sa: Buna Synoptik sa denir.
ncil yazd var saylan binden fazla ahs vardr.
Gnmzde de eitli Hristiyan cemaatleri, deiik
ncil'lere dolaysyla deiik sa imajlarna tapmak
tadrlar. Synoptik sa, ite bu eitlilikte esas olan
vurgular. Yeni Ahit denilen kitapta drt ncil yazc
s (Evangelist denilir bunlara) tarafndan portresi i
zilmi olan sa, tm Hristiyanlar iin kabul edilme
si istenen sa'dr.
2)
Mitolojiye gre sa: Buna Mitolojik sa denir. lahi
yatta Synoptik sa'nn brnd mitoloji haline
getirilmi sa'y temsil eder. Gemi uygarlklarda

Aytun Altndal
57
-zellikle de Msr ve Hellen uygarlklarnda- bulu-nan efsanelerin sa'ya atfedilmesiyle ekillenmitir.
3)
Tarih bilimine gre sa: Buna Historical sa denir. Ta
rih, sosyoloji ve ilahiyatn ortak znesi ite bu
sa'dr. niversite ve fakltelerde daima tarihsel ve
rilerle kantlanmaya allan sa budur. Tarihsel sa,
gnmzde en ok tartlan, kabul ya da reddedi
len sa'dr.
4)
nananlarn sa's: Bu greceli olarak yeni saylan bir
sa tiplemesidir. 19. yy'm sonunda 20. yy'm banda
zellikle Katolik ve Protestan Alman ilahiyatlar
tarafndan gelitirilmi bir tiptir. Buna gre sa'nn
ne ve kim olduuna karar vermesi gerekenler, ne ki
lisedir, ne bilim adamlardr, ne de ncil'lerdir.
sa'nn ne ve kim olduuna sadece inananlar karar
verebilirler. Ona inananlar nasl inanyorlarsa, sa
yledir.
sa'nn gerekten yaayp yaamad konusu ise en ok tartlan hususlardan birisidir. Baz ilahiyatlar ve
aratrmaclar zellikle Musevi kkenli tarihilerin bulgu-larndan ve eldeki belgelerden yola karak ncil'lerde
an-latlan sa'nn hi yaamadn, bu sa tipinin, sz konusu sa'dan yaklak olarak 200 yl kadar nce
yaam ve ad SRA olan bir Yahudi'nin olu sa (Jesus) olduunu ne srmektedir. Benzer ekilde,
gnmzden 2000 yl nce Filistin denilen blgedeki Nazareth (sa'nn doup by-d kasaba) diye bir
yerleim biriminin de var olmadn ne srerler.
Bu tartmalarda ne srlen bir dier iddia da, sa'nn armha gerilerek ldrlp ldrlmediidir. sa'nn
ne-rede ve nasl ldrld ok tartmaldr. sa gerekten de armha gerilmi midir? Bu soruya birok
ilahiyat
58
Yoksul Tanr
olumlu yant verirken, zellikle gen aratrmaclar, dinle-rine olan ballklaryla orantl olarak evet ya da
hayr de-mektedirler. Bir iddiaya gre de, evet sa armha gerilmi ama lmeden kurtarlm ve daha sonra
Kemir'e giderek orada yaamtr.
Bir dier ilgin iddia da sa'nn evli olup olmaddr. Bu da yaygn bir iddiadr. Daha ok siyasal sonular
olan bir tartmann rndr bu. ncil'lerde sa'nn, drt erkek, en az iki kz kardeinin bulunduu
anlatlmaktadr. Ama bu konuda esas kabul edilen drt ncil'de de bu olay deiik anlatmlarla verilmitir.
Buna gre sa'nn z -anne bir- kardeleri deil, yeen ve kuzenleri vardr. sa'nn Mecdelli Meryem'le
(Maria Magdelena) evlendii ve o-cuk sahibi olduu iddias da ok nemli bir iddiadr. Buna gre sa
ncil'lerde de anlatlan bir dnle evlenmitir. Daha sonra krallk iddiasyla ortaya km ve bir ayaklanma
balatmtr. Bu ayaklanmada yakalanarak idam edilmitir. Ama kars ve ocuu Fransa'ya karl-mlar ve
orada Hristiyanln ilk krall olan Merovenj Hanedan'm kurmulardr. Merovenjlerin daha sonra or-taya
kan Karolenj hanedan tarafndan yklmasyla bir-likte sa'nn soyundan gelenler gizli bir rgt kurarak, gnmze kadar varlklarn srdrmlerdir. Bu ilgin ve biraz da polisiye kokan konuya ileride deineceim.
n-k bu siyasi gizli rgtn (Ad: Pieure de Sion) ucu Trki-ye'ye de dokunmaktadr."
1994'te ABD'de artc bir bilimsel bir aratrma ya-ynland. Bu kitabn ad 'Five Gospels' yani 'Be ncil'di.
Yazarlar da sa Semineri'nin yeleri ve editr olarak da Prof. Robert W.Funk ile Prof. Roy W. Hoover olarak
belirtilmiti. Kitap byk boy ve 552 sayfayd.12
imdi de ksaca sa Semineri szc zerinde biraz duralm. sa Semineri kavram son 25 yln Hristiyanlk
Aytun Altndal 59
iinde ne kard bir akmn addr. Dnyaca nl ilahi-yatlar, Vatikan'n basksndan bkarak, gizlice ilk
sa Akademilerini kurmulardr. Bu bilim adamlarndan ba-zlar, adlarnn duyulmas zerine bal
bulunduklar niversite ve fakltelerden atlarak isiz braklmlardr. Amerika'dan baka Almanya, Fransa ve
svire'de de sa Seminerleri vardr. Amerika'daki Akademi imdi Minne-sota niversitesi'nin bnyesindedir.
Yaklak 200 bilim adam birlikte alarak ncil'i tartmaktadrlar. Zaman zaman bu say, arada bir
katlanlarla daha da ykselmek-tedir.

sa Seminerleri'nin tartma konusu, ad zerinde, SA'dr. ncil'de yer alan szlerin ne kadar sa'ya aittir? sa
bu szleri sylemi midir? Yoksa bunlar sonradan uy-durularak kilise tarafndan ncil'lere sokuturulmu mudur? te, sa Seminerleri'nin konusu budur. lahiyat ev-relerinde, bu seminerlere katlan bilim
adamlarndan 'ncil Dedektifleri' diye sz edilir.
imdi kaldmz yerden srdrelim.
Synoptik ndilerde sa'nn drt erkek ve en az iki kz kardei olduu yazldr. Ancak bunlar gerek kardeleri
mi, deil mi belli deildir.
ncil Dedektiflerinin 5. Gospel olarak kodeksledikleri ve yeni bir evirisini sunduklar Thomas ncil'i,. te bu
kardelerden birisine aittir. sa'nn kardei Thomas tara-fndan yazldna inanlan bu kitabn ne Synoptik'le
ne de JohnTa bir balants vardr.
Trkiye'nin Didim semtinde yaad iin Didymus di-ye tannan ve Judas Thomas adyla sa'nn erkek
kardei saylan bu ahsn, gerekte sa'nn ikiz kardei olduu da ok yazlmtr. Ancak bu yeni kitapta
sadece kardelik ta-ks ne karlmtr. 'kiz' olmak keyfiyetine deinilme-mitir.
60
Yoksul Tanr
Thomas ncil'i ilk kez 1948'de ok dar erevede baz ilahiyatlar ve tarihiler tarafndan incelenmitir. Halen
elde biri Msr'daki Kopti Hristiyanl'na yn veren ve .S 350 ylnda yazlm bir nshasyla, .S 200 ylnda
Greke yazlm bir nshas bulunmaktadr. sa semineri yeleri ite bu nshay okuyarak baz sonulara
varm-lardr.
Thomas ncili'nde sa'ya ait olduu ne srlen 114 de-yi yer almaktadr. Bunlar Thomas tarafndan, dier
drt ncil'den bamsz olarak kaleme alnmlardr. sa, bu n-cil'deki szleriyle tamamen bambaka bir
karakter-olarak ortaya kmaktadr.
sa Semineri yelerinin yllar sren incelemelerden sonra vardklar baz sonular aktararak bitiriyorum.
Thomas ncil'i ve gelenei, bu incelemelerden ok nce vard. rnein Kbrs Kilisesi, Msr Koptik Kilisesi,
Nas-turi Kilisesi ve ksmen de Ukrayna Kilisesi, Aziz Thomas' ok yceltmilerdi. Bu kiliseler, eldeki Thomas
ncili'ni okuyarak deil, kendi geleneklerine bal kalarak bu inan sistemine sadakat gstermiler ve yerleik
Katolik, Ortodoks ve Protestan Hristiyanlarla ters dmeyi, bil-meden gze almlardr.
sa Semineri yelerinin vardklar sonulan yle zet-leyebiliriz.
1)
sa Semineri yelerine gre ncil'de yani Yeni Ahit
diye bildiimiz kitapta sa'ya atfen anlatlm olan
yaklak 1500 szden en iyimser bak asyla sade
ce yzde 20'si sa tarafndan sylenmitir. Gerisi, ilk
Hristiyanlar tarafndan uydurulmulardr.
2)
sa, Mesih olduunu ne srmemitir. Mesih kelime
si, Christ kelimesinin Trkesidir. 'Christ' ayn za
manda Hristiyan kelimesinin de kkdr. Dolay
syla Seminer yelerine gre sa, Mesih (Christ) olAytun Altmdal 61
duunu sylememi olmasna ramen, kilise babalar tarafndan Mesih ilan edilmitir. Christ kavram sa'nn
yaad dnemde bir 'makamn' adyd o ka-dar.
3) sa, kilise kurmam ve her insann Tanr imannn gs kafesinde olduunu sylemitir. Kilise kur-may
dnmemi ve sylememi olan sa, bugn kiliseye bal klnmtr13.
sa'nn on iki Havarisi vard. Havari=Apostle szc mesaj ileten, "tebli" yayan kii anlamnda
kullanlmtr. Bu kiilerin sa'y tandklar, grdkleri, onunla konu-tuklar ve ondan eitim aldklar kabul
edilir. Bu on iki kii unlardr: Simon- daha sonra ad sa tarafndan deiti-rilerek Peter=Kaya yapld.
Onun kardei Andrew; Zebe-de'nin oullar James ve John (Yohannah); Philip; Batho-lomew -ki, buna da
Nathansel deniliyordu-; Mathew- bu da Levi adyla tannyordu-; Thomas; James -Alpha-eus'un olu diye
biliniyordu-; Judas, -James'in olu; Simon Zealot (Mmin) ve Judas scariot'du (Mat, 10:2-4; Mark, 3:1619; Luka, 6:14-16; Act, 1:13). Bunlar Galile kentinde yaayan kiilerdi ve Peter, James ve John, sa'ya en
yakn olanlard. Sonuncusu Judas scoriot ise sa'ya ihanet eden muhbir-havariydi. Sonra intihar etti. Onun
yerine Matthias Havari yapld. (Act,l:26) Paul, Barnabas ve birka kii daha, geleneksel olarak Havari
statsnde kabul edilmilerdir. (Act, 14:14; Rom, 16:7 ; Gal, 1:19). Bunlarn arasnda bir de "Havarilere
Havarilik" yapan Maria Magde-lena vardr ki sa'nn mezarnn bo olduunu dierlerine haber veren kii
odur.
Garip ama gerektir ki, sa'ya iman eden bu ilk kadro-da, onu douran annesi Bakire Meryem yoktur! Daha
62

Yoksul Tanr

nemlisi sa Mesih, kendisini douran annesi Bakire Mer-yem'i -yani Tanrnn Olunu dnyaya getiren kadn
-n-cil'de anlatldna gre 'Reddetmitir' (Mark, 3:20-21 ve 31-35; Mat,12:46-50). sa, sadece annesi
Meryem'i deil, kardeleri olduklar varsaylan kiileri de reddetmitir, kendisinin "Onlardan" olmadn aka
sylemitir. te yandan, kardeleri de "biz onu hi tanmyoruz ve ona inanmyoruz" demilerdi. (John,
7:5). Daha nce de belirttiim gibi, Vaftizci Yahya da, O'nu "daha nce hi tanmazdm" demiti. Garip
ama gerektir ki, annesi de kardeleri de sa'nn imanna inanmamlardr; O'nu hibir ekilde izlemeden
kendi geleneksel Yahudi inanlarna bal kalmlardr14. Ek olarak, ksaca, Stephen'dan da sz etmek
gerekiyor. Bu kii de sa'nn yannda bulunmutu ama Havari saylmamt. Oysa Stephen, Kuds'te kurulan
ilk kilisenin (yedi) yneticisinden biri, hatta o kilisenin en st ikinci yneticisi -birincisi sa'nn kardei
denilen James'tir-konumundayd ve yapt konumalarla Yahudileri fkelendirmi ve tpk sa gibi, Yahudi
eriat'na kar kt gerekesiyle ldrlmt. u farkla ki; Yahudiler, Step-hen'i kendi cezalandrma
usulne gre, yani talayarak (recm) ldrmlerdir. Stephen ilk Hristiyan "ehidi" kabul edilir (Act, 6:512). Aziz Paul ise Stephen'in talanmasn rgtleyen kiiydi! sa'y "Tanrnn Olu" ve "Bakire'den
Doma" olarak kabul etmeyen ilk byk topluluk "Ebionitler" olmutu. Bunlar Paul'u "Sahtekarlkla"
sulamlar - Yahudi eriatn deitirdii iin - ve tm Gos-pelleri de reddetmilerdir. Ayn ekilde "Bakire
Dou-mu"da, sa'nn "lahi" varln da aka reddetmilerdir15.
Ebionitler, evlilie ve kadnlarla ilikiye kapalydlar, arap imezler ve balarna ya srdrmezlerdi.
Ebionitler, Gnostik Essene geleneinin srdrcleri olan YahuAytun Altndal 63
dilerdi16. sa'y yarglayan Yahudi Kral Herod Antipas da Ebionit Kavmindendi. Bunlar Hellen Uygarl'na
kar tarafszdlar.
sa'nn "lahi" (Tanr olmak) iddialarna kar km olan kiiler, onun salnda onunla birlikte ayn yerlerde,
ayn zaman diliminde yaam olan, ona en yakn bulun-mu insanlar ve topluluklard. Hatta bugnk
Vatikan'n ve Katolisizmin kurucusu kabul edilen, Aziz Peter bile sa'ya son anda ihanet ederek, "Onu
tanmadn" syle-miti! Oysa sa'ya "Tanrnn Olu" olduunu ilk syleyen de oydu! Fakat Romal askerler
sa'y gtrrlerken, onu tanmadn syleyen Peter=Simon=Kaya, sonra bu sz-lerini geri almt! ncil'de
iki risale onun adn tar, ama onun tarafndan yazldklar kukuludur, nk en iyimser tahminle bu
risalelerin .S. 95-100 yllar arasnda yazlm olabilecekleri belgelenmitir. O yllarda hem sa hem de
Peter, en az 40-60 yldr lydler! Kald ki, yine garip bir raslant olsa gerek, hem Peter hem de Paul,
yazlarnda - ya da ncil'e alman yazlarnda ve sylevlerinde -sa'nn "Bakire Doumu"ndarv hi sz
etmemilerdi! Bylesine inanlmaz bir "Mucizeden" niin bir tek kelime dahi olsa sz etmeleri. Tanrnn Olu
sa'ya hakszlk deilde nedir? Yine ilgintir ki, Gospeller'de binlerce kii ona iman etmiti diye yazlyken,
"Apostollar'n leri" (Acts) adl blmde, Peter'in saylar sadece 120 kadar olan kiiye vaaz verdii yazldr
(Acts, 1:15). Oysa bir Bakire'den "Tanrnn Olu" nun domas mucizesi o alarda da, bu-gn de tm
insanl sarsacak bir olgudur, ama ne hikmetse bylesine olaanst ve "Doa D" bir olay ne Roma
mparatorluu'nun kaytlarnda, ne Yahudi kaynaklarnda ne de dier herhangi bir "Belge"de yazlmtr!
Dier bir deyile, Bakire'den ocuk doduu ve bunun da sa Mesih olduu "Bir Tek" resmi veya gayri resmi
belgede
64
Yoksul Tanr
yoktur - iki Gospel'de anlatlanlar dnda! O an tm tarihilerinin ve Roma Devleti'nin tm arivcilerinin bu
inanlmaz ve Doast olay atlam olmalar nasl akla-nabilir ki? Kald ki 1. yy'm sonunda yazld bilinen
nl Josephus Tarihi'nde "sa Mesih" diye birinden sz edil-memitir. Yahudilik tarihini tm ayrntlaryla
yazm olan Josephus'un Yahudilii bylesine etkilemi olan bir kiiyi hi duymam, bilmemi olmas
olanakszdr, ama onun yazd tarih kitabnda Bakire Doum da, sa'nn Tanrnn Olu olduu iddias da
"Tek" szckle dahi yer almamtr -tpk, armha gerilerek ldrld gibi! Benzer ekilde, .S. 40
yllarnda yaayan dier bir nl Yahudi - skenderiyeli - tarihi Philo da neredeyse kendi gzlerinin nnde
yaanm olan bu "Mucizeler" den habersizdir. O da ne Bakire Doum'dan ne de Tanrnn Olu olduu
sylenen sa Mesih'ten haberdardr17.
Bakire Doumla dnyaya gelmi/gnderilmi bir Tan-r'dan ilk kez Devlet-kefaletiyle sz edilmesi, o TanrO-lu'nun armh'a gerilerek vahice ldrlnden yaklak 300 yl sonra olmutur. stanbul'un kurucusu
Byk Konstantin'in, tebas Hristiyanlar arasndaki bitmeyen tartmalara bir son vermek amacyla .S. 325
ylnda z-nik'te toplad Konsil'de, sa'ya atfen "Yeni" bir din ku-rulmutur. sa resmen Devlet Zoruyla
Tanrnn Olu ve Kut-sal l'deki ikinci gteki (Lord) Tanr yaplmtr." Kimin adna? lgintir ki, Peter ve
Paul adna. Ne var ki, Peter "bile" sa'y sadece bir "Peygamber=Prophet" olarak ta-nmlam ve yazmt.
Peter'in, sa'y anlatt risalede sa'nn, Musa tarafndan gelecei mutulanm, bir "Pey-gamber" olduu
vurgulanmt. Aynen yle yazmt Pe-ter: "Tanr, sizlere amnzdan benim gibi bir Peygamber

kartacaktr, onun szn dinleyin" (Acts:3:22) Peter'e gre Musa'nn szn ettii kendisi gibi
"Peygamber" olan kii, sa
Aytun Altmdal 65
idi18. Musa ve ona dayanarak Peter, "Tanr sizlere aranzdan Olu olan Tanr'yi kartacak," diye
sylememilerdi. znik Konsili'ne katlan Kilise Babalan siyasi egemenlik salayabilmek iin Peter'in bu
szlerini alp ncil'e koydular. Ama ayn zamanda da Bakire'den Doma sa'y da Tanr'nn Olu olarak Tanr
kabul ve ilan ettiler. Artk bunu kabullenmeyenleri bekleyen tek akbet vard: "Yaklmak"
"Devlet Tanrs" yaratmak dncesi Antik Msr'da balamt. Msr'da len Firavunlar genelde, Tanr ilan
ediliyordu. Yaarken "Tanr" yaplanlar da vard, rnein II. Ramses gibi. Benzer ekilde Helenler de kendi
"Site-Devletleri"nde TanrTar yaratmlard. Zeus, Apollo, Afro-dit vd. site-devletlerinin Tanr ve
Tanralarydlar. Ayrca eitli bcekler -rnein Msr'da skarabe - ve hayvanlar-rnein kartal, kei,
gvercin vd. -de "ilah" (Deity) stat-sndeydiler. nsanlar, gerekli grdkleri zaman Panteist, (KamuTanrclk); Polyteist (ok Tanrclk); Henoteist (dier Tanrlar reddetmeden bir ama Tekil olmayan Tan-rya
ballk); Kathenoteist (belirli bir Tanr'y belirli bir sre kabulleni) gibi "Syncretist" (e yapml-eklemleme-li)
bir nan-Sistematii'ne balydlar19. Site-Devleti Tanrs/ lah olmak fikri, Hristiyanl yayabilmek iin
Kilise Babalar tarafndan benimsenmiti. Bu plana gre Hel-lenler'in "Tanrlar" (site-devletindeki) alnarak
bunlarn her biri iin bir "Aziz" tahsis edilmiti. Bu kii bazen ta-mamen sanal da olabiliyordu. Sanal ya da
gerek bir kii, Aziz ilan edilerek o kentin-sitenin "Patron Saint" i yapld. O kenti koruyan /kollayc "Koruyucu
Aziz veya Azize" ya-ratmak fikri Hristiyanlktaki dier pek ok tren ve uygu-lama gibi Paganizm'den
alnmayd. Gnmzde Hristiyan kentlerinin koruyucu Aziz'leri vardr, rnein Aziz
66
Yoksul Tanr
Andrew Moskova'nn, onun kardei Aziz Peter Roma'nm "Patron Sainf'i statsndedirler.
Ancak Hristiyanln kurucu babalar bununla da ye-tinmemilerdir. Antik Msr'da ve Anadolu'da bata da
Smer, Elam, kad ve Hititler'de - mesleklerin de "Tanr-lar" vard. rnein "Ylan" tbbn, hekimlerin
"Tanrs/lah" idi. Hristiyanln kurucu babalan bu kkl gelenei de kendilerine mal etmekte
gecikmediler: Her meslee bir Aziz tahsis ederek her biri iin zel bir "Gn" ayrdlar. rnein sa'nn vey
babas (ya da erzast=yedek babas) saylan Josef, "marangozculuun" koruyucu azizi yapld. Her 1 Mays
i Bayram Kiliselerde Aziz Josef in "Dua" gn olarak kutlanr. Msr'da, "Devlet-Tanrs" bizzat egemen
Hanedan tarafndan yaratlrd.20 Hanedan hangi "cult"e balysa o Hanedan'm yeleri de aile iindeki
hiyerariye gre o 'cult'un rahipleri, rahibeleri ya da mabed grevlileri olurlard. Ama aslolan Firavun'un
ynlendirdii ayinler ve/veya uygulamalard.
Hristiyanln iinden kt Yahudilik, ite, Msr'da-ki bu uygulamalardan ok etkilenmi bir din olmaktan ziyade bir "Varolu tarz" (mode of existence) olarak "Tek Tanrcla" gemiti. lgintir ki, hem millet ad
olarak "Israel" ad, hem de 'Musa' ad branice deildir. Bu Tek-Tan-rl dinin "Cemaatinin" ad olan "Israel"
kelimesini millet anlamnda ilk kez Firavun telaffuz etmiti. Ayn ekilde "Musa" ad da (Mosheau) yine
Koptik-Msr'da kullanlan bir "sfatt" ve "Suyla Gelen" anlamna gelmekteydi. sra-el'in, din adam olmaktan
ok ilk "Devlet Adam" saylan Musa inana gre, Nil'e braklan bir sepetin iinde akp giderken ykanmakta
olan Firavun'un kz tarafndan bulunmu ve onun tarafndan bu adla onurlandrlmt. Ortadou'da
siyaset, kltr, sanat, edebiyat ve dinlerin ekillendirilmesinde Antik Msr'daki Ate, Gne ve At
Aytun Altndal 67
kltlerinin ok byk katks olmutu. En belirgin ve be-lirleyici olan da "Tann'nn Olu" olmak fikriyle, nl
Ak-heneton ile balayan ilk "Tek-Tannalk" inancyd. Akhe-neton, "Solar-Monoteizm" diye bilinen, "Gnee
Tapmc-l" balatmt. Akheneton, Gne'i "Tek Devlet Tanrs" yapm ve baka tanrlara tapnmay
yasaklamt. Kendi-sini de bu "Tann'nn Olu" sayyordu. Hristiyanln ku-rucu babalar bu yzlerce yllk
gelenei kendilerine mal ederek, hibir ekilde "Tanr Olmak" iddias bulunmayan sa'y, nce "Tann'nn
Olu" sonra da "Tann-Lord" ilan et-mekten kanmamlard. Bu nedenle tm Pagan gelenei-ni (Logos
dahil) kendisine mal etmi olan Kilise iin, ger-ekte, sa'y ortadan kaldrp, Paganizm'i "Sanal" bir Tek
Tanrcla mahkum etmi kurumdur diyebiliriz. Ve ayn Kilise mparator'un emriyle, .S. 325'te, sa'y
"Peygamber" olmaktan kartp, "Tanr" ilan etti. Hristiyanlk ancak bylelikle Devlet- Dini oldu21.
mparator Byk Konstantin tm yaam boyunca Ak-heneton'la balam olan "Solar Monteizm" e bal
kalm-t22. Hristiyan oluu(?) lmne yakndr. Ancak "Gne" onun iin yine nemliydi. Hristiyanl
yrekten benim-semekten ziyade kasten desteklemiti; bu da onun devlet-siyasetiyle balantlyd23.
Konstantin, hrsl ve atak Hris-tiyanlk'ta "Fetihci-Ruh (irredentizm) bulunduunu sez-miti. Bu nedenle de
onun iin kendisini Gnein-Olu kabul eden Firavun Akheneton ile "Yahoeh'in Olu" ya-plm olan sa
arasnda fark yoktu24. Sonuta ikisi de in-sand. Ve gelmi gemi en gaddar mparatorlardan biri, belki de,

birincisi olan Konstantin, bu yeni "Sanal Tan-n'nn Olu"m yeni "Fetihler" yapabilmek iin bir "Ara" olarak
grmt. (Konstantin, kendisine de 'Augustus'un Olu' eklinde bir unvan vermiti. August olmak Sezar olmaktan daha nemliydi.) Kald ki "Natolia"da, Hristiyan68
Yoksul Tanr
la gemi olanlar oktan beri Akheneton'un "Ank-Ha-n" bu yeni Tanr"mn sembol olarak boyunlarnda
ta-yorlard. lgintir, Konstantin dneminde Anadolu'da he-nz Bizanslatrlamam olan, zorlama ve
baskyla Hris-tiyan yaplm olan Paganlarn ilk Ha', bugn bildiimiz Latin Ha' deil, Firavun
Akheneton'un kendi dininin sembol olan Ank-Hayd!
kinci Blm HAYATI ALINAN ADAM
'De la celebration des Mysteres et des ceremonies sacrees, Jamais personne
neparlera.'
Le Nuctemeron, IX Apollonios de Tyane

2.1. Aldatlanlar ve Aldananlar


"Your ancestors were good
men, your present estate you
may well loathe"
"Atalarnz iyi insanlard,
imdiki halinize bakp
yerinebilirsiniz."
Apollonius to the Melesians XXXIII (1)
Garip ama gerektir ki, Dou Roma mparatorlu-u'nun yaklak 1000 yllk varisi ve uzun bir sre de srdrcs, koruyucusu ve gelitiricisi olduu dinsel siste-matik, sadece 14 yl iinde kt ve yerini
Hristiyanla brakt. Tarihin belki de en ilgin gelimelerinden biri bu-dur. Bu 14 yllk dnem Hristiyanlara
hogr gsterme-yen Galerius'un (Sezar statsndeki Roma Yneticisi) .S. 311 ylnda yaynlad
"Msamaha Ferman" (Edict of Toleration) ile Byk Konstantin'in .S. 325 ylnda toplad znik Konsil'i
arasnda geen dnemdir. Hristiyanlar kendilerine "Msamaha"2 gsterileceini mparatorluun en st
dzey yneticilerinden renince tm gayretlerini mparatorluun merkezini ele geirmeye ynelttiler. Eer
Roma mparatorluu'nu yneten "Tetrari-Beli ynetim" den bir mparatoru Hristiyan yapabilirlerse, halkn
%99'u Paganist de olsa nnde sonunda tm mparatorluu ele geirebileceklerini sezinlemilerdi. Onlarn
tercihi gen
71
72
.
Yoksul Tanr
Konstantin oldu. Sonuta onu zafere gtrdler ve o da Hristiyanla en byk katky yapt. lgintir ki
Konstan-tin Hristiyanln en belirleyici, en nemli ve ilk "Ekme-nk" Konsili'ni toplayp, buna bakanlk ettii
.S. 325 y-lnda henz Hristiyan olmamt. "Azizler Kitabnda" (Bo-ok of Saints) belirtildii zere Konstantin,
lmnden-belki de ldkten sonra- sadece birka dakika nce, yata-nn banda nbet tutan kiilerin
arasmda bulunan bir papazn, zerine su sratmasyla- dini vecibeler yerine getirilmeden- "Vaftiz" edilmiti!3
Yine ilgintir ki, bu Kon-sil'i toplad iin "Vaftiz Edilmemi Hristiyan" (bu nasl oluyorsa) Konstantin, Dou
Kiliseleri tarafndan sa'nn 12 Havarisi'ne eklenerek -Aziz Paul'u dlayarak - 13. Havari kabul edilmitir.
Konstantin znik Konsili'ni 20 Mays 325'te toplantya armt ve 21 Mays'ta alan Konsil'e bizzat kendisi
bakanlk etmiti. Bu nedenle de gerekte Pagan dini "Solar Monotheizmi'ne" bal olan m-parator'un
bakanlnda toplanan bu ilk Hristiyan Ek-menik Konsil'i, bugn de yrrlkte olan ve vazgeilemez ve
deitirilmesi teklif dahi edilemez kararlar almt. Tahmin edilebilecei zere, 21 Mays tarihi de Ortodoks
ve dier Dou Kiliseleri'nde "Aziz Konstantin" gn olarak gnmzde de kutlanmaktadr. Konstantin sadece
imparator deil ayn zamanda, Hristiyanln nemli Azizlerinden biri yaplmt.
Bu ilgin mparatorun yaamna ksaca gz atmakta yarar vardr. nk nasl bir egemenin ynlendirdii, beenmedii kararlan deitirdii, beendiklerini -kendisinin ve devletin karlarna uyanlar onaylayarak
"Hristiyan Aments"ne ekledii ancak bylelikle anlalabilir. sa Mesih'in ilk saf ve masum "inanlar"
Konstantin gibi bir adamn kesin buyruklar dorultusunda nasl "Yeni Din" haline gelmitir, bu Konsil'de bunu
iyi anlamadan,
Aytun Altndal 73

mparatorluk snrlar iinde bu Konsil'den sonra yaa-nanlar anlayabilmek de kavrayabilmek de olas


deildir. Dier bir anlatmla gnmzdeki Hristiyanln znn ve kurgusunun yaplnda kimler etkili
olmulard ve bu etkili kiilerin en tepesinde yer alan mparator Konstantin "Nasl" bir kiiydi ve "Nasl" bir
Hristiyanlk kurdurmu-tu, bunu grelim. unu da ekleyelim ki, Konstantin, znik Konsili'ni toplarken,
ynetirken ve kararlan onaylar ya da red ederken Hristiyan deildi ve "Pontifex Maximus" (tm inanlarn ve
dinlerin ba rahibi) sfatn tayordu. Konstantin bu Konsil srasnda sadece Hristiyanlarn de-il, ayn
zamanda Paganizmin de "Ba Rahibiydi"4
stanbul'u (Constantinople) "Yeni Roma" olarak kuran ve tarihe I. Konstantin ya da Byk Konstantin
tanmyla geen mparator, Roma Imparatorluu'nun iki nl yne-ticisi Diocletian ve Maximian'm kurduklar
sistemin ege-menliinin srd .S. 270-305 yllar arasnda siyasal formasyonunu edinmiti. Geerken
belirtmekte yarar var ki, Bizans (Byzantium) Konstantin tarafndan kurulmu bir kent ya da Devlet deildi.
mparator Konstantin'den ok nce Roma mparatorluu'nun uzak bir ek yerleim alan olarak stanbul'da
Hali ve evresinde "Byzantium" diye bir blge vard. Konstantin ite var olan bu "Byzantium" blgesini
genileterek kent llerine getirdii bu yerleim alann Dou Roma mparatorluu'nun Bakenti olan "Yeni
Roma" (Constantin'in kenti) adyla kurdu. (Tam tarihi 11 Mays .S. 330) Dier bir anlatmla Bizans, Dou
Roma mparatorluu'nun ve/veya stanbul'un ad deildir, kk bir yerleim alannn "Yeni Roma"mn
kurulmasndan nceki addr. Benzer ekilde Rus arlar da, 1453'ten sonra, ilk iki Roma'nm, yani Tiber
Nehri zerindeki Roma ile Boazii'ndeki Roma'nn gtklerini/tarihe kartklarn ne srerek
Moskova'y "nc Roma"
74
Yoksul Tanr
adyla kurmular ve Ortodoksluun "Tek" koruyucusu ol-duklarn ilan etmilerdi.5
Diocletian dnemi, yaklak son 100 yldr sren al-kantl dinsel tartmalar srecinin, Paganizm lehine deitirildii yllardr. Eski Tanrlar yeniden canlandrlmlar ve Hristiyanlara bask uygulanmt. te
Constantin bu hareketli dnemde dnyaya geldi (.S. 275 veya 276). Onun doduu ylda mparator Tacitus
lmt ve ondan nceki mparatorlar tarafndan ilan edilmi olan "Gne Tanrs" Roma
mparatorluu'nun "Hakimidir" eklindeki kural Tacitus tarafndan da glendirilmiti.6 O dnemde
Romal senatrlere de "Gne Tanrs'nn Oullan" deniliyordu! Konstantin'in yldz otuzlu yalarndayken .S.
304-305 ylndan itibaren parlamaya balad. O srada Galerius ve Maximin Hristiyanlara kar yeni bir bask
kampanyas balatmlard. Bu tartmalar .S. 310-313 yl-lar arasnda dorua ulat. Bir yandan Pagan
filozoflar dier yandan da onlara kar ve devlet iinde gizli rgt-lenmeler yapm olan Hristiyanlar vard.
Devleti ierden ele geirmek iin her trl Makyavelizmi, Aziz Paul'un nl szne -"Ben bir kiiyi kazanmak
iin, Yahudi'yle Yahudi, Paganla Pagan, Romalyla Romal olurum."- dayandrarak hareket eden
Hristiyanlara Devlet katndan gelen en gizli destek Konstantin'in annesi Helena'dand, ki o da, Dou Kilisesi
tarafndan lmnden sonra Azize ilan edilmiti/tpk olunun da Aziz yapld gibi. .S. 310-313 yllar
mparatorluk snrlar iinde ok derin dinsel ayr-malarn yaand dnemdi. Bu dnemde sa Mesih, henz resmen Tanr'nn Olu olarak tescil edilmemiti. m-paratorluk snrlar iinde yaklak 2500 kadar farkl
ncil vard. Henz "Trine=Teslis" de kabul edilmemiti. Hris-tiyan yazarlar, Porphyry gibi gl bir Pagan
filozofa kar-, kendi dinlerini savunmakta zorlanyorlard.7 te yanAytun Altmdal 75
dan Porphyry, gerek bir "nan" isteniyorsa bunun kuru-cusunun nl "ifac" Tyanal Apollonius olmas
gerekti-ini, sa'y hi tanmadklarn ve Gospeller'in de yalan-yanl, cahilce metinler olduklarn
vurguluyorlard. Porphyry, sa'ya atfedilen tm mucizelerin, gerekte Apollonius tarafndan ortaya getirilmi
olduunu srarla belirtiyordu.8
Konstantin'in iinde yetitii siyasi ortam, Diocletian tarafndan balatlm olan reform almalaryla belirlenmiti. Buna gre, Diocletian mparatorluun iki Augustus ve iki Sezar tarafndan ynetilmesini ngrmt.
4. yy'da bu sisteme "Tetrari" (Beliynetim) deniliyordu. Ve bu ynetim 100 idari-alan denetim altnda
tutuyordu. O dnemde bu 100 ilde, 12 Kilise-Alan (Diosez) vard. m-paratorluk'ta Dou Blgesi (ya da
Mfettilii=Prefectura praetorio per Orientum) Msr, Libya, Trakya, Balkanlar ve Karadeniz'i de iine alan
dev bir corafyay kapsyordu.9 Konstantin .S. 306 ylnda ite bu blgenin mparatoru yaplmt ve
lmne dein (337) kendisini hep bu Dou Blgesiyle zdeletirmiti... talya ve dier blgelerin de
"Egemeni" olmasna ramen.
4. yy'da Roma mparatorluunda byk bir mali -knt yaanyordu. "Para" neredeyse sfrlanmt.10
Konstantin bunu dzeltebilmek iin ilkin askeri harcamalar kst, sonra da yeni bir para sistemi getirdi.
Fazla ayrntya girmeden belirteyim ki, Konstantin, brokrasiyi glendirerek "Devletilik" ilkesini hayata
geiren ilk imparator olmutur. Ostrogorsky'nin de belirttii zere, Konstantin'in Devletilik anlaynn
koruyucusu Orduydu. mparator bu orduyu Barbar olarak nitelendirilen Al-man=Cermen Kabilelerinden

oluturmutu.11 Ve bunlarn Pagan tanrlarna byk nem veriyordu. Nedir ki, Devletilii yerletirebilmek
iin Konstantin kendi ailesinin
76
Yoksul Tanr
mensuplar da dahil (olu ve kars) binlerce insan gzn krpmadan idama gnderdi. Konstantin gibi
Maximin de Augustus unvann tayordu. Bu iki rakipten Maximin Porphyry'nin sa'ya ve onu Tanr yapmak
isteyenlere kar ynelttii savlar destekliyordu. Maximin, Hristiyanlar tarafndan hazrlanm sahte bir
metin olan "Acts of Pilate" (sa'y armha gnderen genel vali) adl yazlardan yola karak Hristiyanlar
"Ateist" ilan etmiti. Maximin ilk renim okullarnda okuyan ocuklara Hristiyanln "Barbarca" olduunu ve
bu propagandaya kanlmamas gerektiini reten dersler konulmasn salamt. Kons-tantin, Maximin'in
aksine Hristiyanlar kendi karlarna uyduklar srece koruyacan aklamt. Konstantin'in kar olduu
dinsel akm, ilgintir ki, Tyanal Apolloni-us'un son byk temsilcisi olduu Hermetizm deil, son iki yzyldr
zellikle de Roma Lejyonlarnda ok etkili olan "Mitraizm" idi. Bu ran-Hindu kkenli dinsel inan sistematii
.S. 4. yy'da bata Anadolu olmak zere tm Ortadou da, Msr'da ve Balkanlar'da ok byk taraftar
kitlesine sahip olmutu12 ve Konstantin bu ran etkisinin kendi mparatorluk Blgesi iin Hristiyanlktan
daha teh-likeli olduunu hesaplamt. Mitraizm, Dou Roma'da ylesine etkili olmutu ki, Konstantin'den
otuz yl sonra mparator olan yeeni Julian (361- Apostate diye bilinir) 363 ylnda ok gizli bir Mitraist rgte
ye yaplmt ve stanbul'daki ilk gizli Mitra Mabedi (mithraeum) onun is-teiyle kurulmutu. Julian
kendisinin "reenkarne" (yeni-den domu) olmu Mitra olduuna inanyordu.13 Julian days Konstantin'i
atalarnn dinini "cahillere" teslim et-mekle sulam ve Hristiyanlar bask altna almt. zet-leyecek
olursak, Byk Konstantin yeni kurduu kentini ve mparatorluunu ba dman ve rakibi Persler'in etkisinden kurtarabilmek iin Mitraizm'e kar mcadele
Aytun Altndal .
77
ederken, Hristiyanln ne olduu ve olmad henz tam bilinmeyen Tanr'smn tuzana dmt
denilebilir. Kald ki Mitraizm'de de Hermetik eler vard. Daha son-raki yzyllarda Bogomilizm (Bog=
Bulgarca Tanr de-mektir) adyla anlan akmlar da Mitraizm'den Herme-tizm'den ve aldklar birok unsuru
retilerinin iinde gryorlar ve savunuyorlard. te yandan Apollonius da Mitraizm'i kendi kaynaklarndan
ve yerinde renmi bir filozoftu. Dolaysyla onun Hermetik retisi iinde de Mitraik unsurlar vard. Dier
bir anlatmla "Dualizm"\ esas alan Mitraik retinin, rnein "Karanlk-Aydnlk Kartl" ya da iyilik- ktlk,
gzellik ve irkinlik vd. gibi ztlklarn Diyalektii Hermetist Apollonius'un re-tisinde de ska yer alyorlard.
Nedir ki, Mitraik eler sa'ya dayandrlan Hristiyan-lkta da vard. u farkla ki; bu "Dualizm" artk bir "Trinite" ye dntrlmt. Buna gre Baba Tanr, hereyin stnde (above all) Oul-Tanr sa, hereyin
yannda (by all) ve Kutsal Ruh da hereyin iinde (in ali) eklinde for-mle edilmiti. Dolaysyla "yilik/
Ktlk" vs. Diyalekti-i, bir "Ztlar-Aras Mcadele" deil ve/fakat sa'nn "var-lnda" zmlenen O'nunla
btnleildii takdirde "-zlen" bir elikiyi temsil ediyordu. sa "kurtarc" idi, n-sanolu'nun Adem ve
Havva'dan beri banda olan ve onu ynlendiren "lk Gnah"la balayan "eliki"yi zecek oland. (Bu "lk
Gnah" masal da bizzat Aziz Paul ta-rafndan uydurulmutu.) Zaten bu nedenle de tm insan-l bu
elikiden kurtarmak iin Baba Tanr, kendi z o-lunu insan suretinde zavall insanlarn arasna gndermi
ve onun ldrlmesine seyirci kalmt. Hristiyanlar bu esrarengiz olaya "Grand Mysterium" (Byk Sr)
diyorlar-d. Uzlamaz elikilerin mcadelesini esas alan Mitra-izm'e kar Hristiyanlk "Uzlar" bir "eliki"
koymutu.
78
Yoksul Tanr
te bu husus Konstantin iin ok cazip bir "Siyasi" silaht (leverage anlamnda), kaldrat. Bu "Kaldra"\
hayata geirmek ve "Uzlamaz elikileri Yok Etmek" amacyla Hristiyan nderlerinin sa'ya bitikleri
"Kurtarchk=Uzlatr-clk" roln hayata geirmek iin kendisinin bu rol stlenmesi gerektiini dnd
ve nl znik Konsili'ni toplantya ard. Konstantin bu role karken, tpk Aziz Paul gibi, Gne'e
Tapanlar ile Gne'e Tapc, Hermelist-ler'le Hermetist ve Hristiyanlarla Hristiyan gibi davranmay
benimsemiti. nl deyile, tam bir "Takiyye Ustas" idi Konstantin. (Benzer bir model .. 39O'l yllarda
Plato tarafndan yazlmt. Sokrat davasn ileyen "Euthyph-ron" adl almasnda Plato, Atina'da yarglarn
"Dinsizlikle" suladklar Sokrat'm karsna, din konusunda birbiriyle eliir gibi gzken argmanlar
savunan bu kiiyi kartmt.)14
18 Eyll 324'te Konstantin, Boazn dou yakasnda son rakibi Licinius'un ordusunu bozguna uratt ve
Roma mparatorluu'nun tek ve mutlak egemeni oldu. Romal Egemenler arasndaki bu son sava,

"Chrysopolis" sava diye tarihe geti. Bu savata Licinius, Pagan tanrlarnn adna, Konstantin ise "Yeni Bir
Devlet ve Yeni Bir Din" kurmak idealiyle dvtler. Konstantin sava kazand. Eer Licinius kazansayd
yeryznde Hristiyanlk diye bilinen -bugnk haliyle- inan bulunmayacakt. Tarihin garip bir cilvesidir ki,
Konstantin bir yandan Licinius'un "Pagan Tanrlar" na kar savayor, dier yandan da Dou snrlarna
komu olan (Hristiyan) Monofisit-Ermeni Krall-'n ykmak iin urayordu. Ama gerekte Konstantin'in
daha derin bir ideali vard, Konstantin bir "Devlet Tipini" ve bir "Dinsel Anlay" tarihe gmmeyi planlamt.
Aytun Altmdal 79
Bu devlet, Hellenler'in "Hristiyan Devleti" (L'etat Chreti-en) idi. Dinsel-Anlay ise bu devleti yneten siyasi
yapy-la belirlenmiti. Buna gre Hellen Hristiyanlnda Devlet ve Kilise ayr ve "zerk" yapda ve statde
idiler. Konstan-tin ise Kilise'yi kesinlikle Devletin Ynetimi ve Denetimi altna almak amacndayd. Tarihte
"Cezaropapiztn" diye bilinen bu sistem, Konstantin'den bu yana "Devlet-Deneti-mindeki Din" olarak "Devlet
Laisizm'i" eklinde srmektedir. Uygarlk tarihisi, Gonzague de Reynold'un da belirttii gibi, Hellenler'in
Hristiyan-Devleti, Konstantin'in ilkin znik Konsili'ni toplamas, ardndan da mparatorluun "Bakentini
Roma'dan Kk Byzantium blgesine tayarak burada "Yeni Roma"y kurmasyla tarihe kart.15
Chrysopolis Sava srasnda bile Konstantin, "Hristiyanlarn Tanrs'n, Roma Panteonu'na kabul
ettirebilmek mmkn deildir," diye dnyordu.16 Savaa giderken Konstantin "Gne Tanrs Yoldam"
(companion) olacak demiti! mparator Konstantin iin Devlet her zaman Kilise'nin stnde bir deer ve
anlam tamt. rnein Hristiyanlarn uyguladklar "Celibacy" (evlenmeme koulu) ynetmeliini 320
ylnda deitirmiti. Benzer ekilde, atanacak olan piskoposlar, Kilise deil, Devlet ve mpara-tor seecekti.
Ayrca Pazar gnn "Gnein Gn" (Sun Day) ilan ederek tatil yapmt. O dneme kadar eski Ya-hudi
geleneine gre Cumartesi gn tatil yapan ve kili-seleri dolduran Hristiyanlar, Devlet zoruyla "Tanrnn"
koyduuna inandklar kutsal takvimlerini deitirerek, Konstantin'in koyduu Sekler-Devlet'in takvimini
"Kut-sal" kabul ederek dua etmeye baladlar ve hl da duala-rn srdryorlar! Oysa sa eer gerekten
de yaadysa, Cuma akamndan Cumartesi akamna kadar olan "Tan-r'nn Dinlenmeye ekildii" haftalk
tatile uygun yaam ve dua etmiti!17
80
Yoksul Tanr
Pagan Tanrlarnn koruyucusu Licinius'u Chrysopo-lis'te yenen Konstantin, bu savatan 18 ay sonra terhis ettii ordusu tarafndan dzenlenen trende, "Tanrlar seni korusun Augustus Konstantin" sloganyla
selamlanm ve uurlanmt. Dikkat edilirse bu olay 20 Mays 325'te a-lan 1. Ekmenik znik Konsili'nden
tam 10 ay sonra ya-anmt. Konstantin'in yeni bir "Din ve Devlet" modelini hayata geirmek iin balatt
kampanyadan tam 10 ay sonra bile ordusu Konstantin'i Pagan tanrlarnn koruyu-culuuna "Emanet" etmiti.
Birka yl ncesine kadar Devlet'in ve kendisinin kar-larna uyduu zaman, Hristiyanlarn karsnda byk
bir alakgnlllk gstererek kendisini "Tanrnn Yoksul Bir Hizmetkar" olarak tanmlayan Konstantin, 20
Mays 325'te znik Konsili'ne bakanlk yaparken al konu-masnda kendisini birdenbire "Tann'nn Ba
Temsilcisi" (Vicar) yapvermiti. Buna gre yeryznde yaanacak ve yaplacak olan ileri ve ilemleri, artk
Tanr (bu kez sa) adna "Bizzat" Konstantin belirleyecekti, O'nun istemedii ayn zamanda Tann'nn da
istemedii saylacakt! G-nmzde Papalar da "Vicar" statsndedirler ve bu mo-delin Devlet katndaki ilk
resmi uygulaycs kendisi vaftiz bile edilmemi olan ve aslen Paganlarn Gne-Tanr-s'na tapan mparator
Konstantin olmutu.
znik Konsili'ne imparatorluun tm blgelerinden se-ilmi 230 piskopos katlmt.18 Konstantin yine kendi
is-teine gre bir karar alm ve Konsil'de geecek olan tm konumalarn ve verilecek olan tm yazl
metinlerin, Greke olmas koulunu getirmiti. Oysa ki zellikle m-paratorluun Gneydou snrlarndan
gelenlerle Afri-ka'dan gelenler, Hristiyanln "Asl" dilinin Aramice ol-duunu, Greke konuulursa Kutsal
Metinlerde anlam kaymalar olacan ne sryorlard ama Konstantin kuAytun Altmdal 81
raca Yeni Din'in "Dilini" Greke olarak tayin etmiti bi-le. Oysa sa Aramice biliyordu, Greke bilmiyordu! lk
n-cil'ler de Aramice yazlmt...
Konstantin'in yeni bir devlet ve yeni bir "Devlet-Dini" yaratabilmek iin Greke'yi "Zorunlu" dil haline
getirmesi sadece znik Konsili'nin tartmalar srasnda deil, daha sonraki yzyllarda ortaya kan ya da
patlak veren is-yanlarda, ayaklanmalarda ve/veya akademik ve teolojik tartmalarda da belirleyici bir rol
oynamtr. Konsil'e ka-tlan piskoposlardan bazlarnn Aramice yerine Greke kullanlmasna itiraz etmeleri
nedensiz ve mesnetsiz de-ildi. Onlara gre evirilerde olsun, dialoglarda olsun iki dil arasnda "Anlam"
kaymalar olacakt. Zaten 200 yl iinde yaplm olan ncil/Gospel yazmlarnda, evirile-rinde ya da
yorumlarnda (tefsirlerde) saysz kargaalk ortaya kmt. Nitekim dil sorunundan kaynaklanan bu
kargaaya son vererek tm ncil'lerden bir "Standart" ncil oluturmak grevi de Konsil'e aitti. Konsil, says

binleri bulan ncil'leri tasnif edecek, sonra kodeksleyecek ve artk bir daha deitirilmemesi kaydyla "Resmi"
bir "Devlet-n-cili" oluturacakt. Konsil bunu yapt ve "Devlet ncili" nin dnda braklanlar "Apokirif olarak
nitelendirerek ya-saklatt. znik Konsili ncesine kadar Paganlardan ve on-larn yneticilerinden en azndan
"Tolerans" beklediklerini ne srerek daima maduru, ezilmii ve hakk yenmii oynayan Kilise yneticileri
Roma mparatorluu'nda ikti-dar ele geirince, kendileri gibi dnmeyen ve kendi Tanrlar'na-tapmak
istemeyen Pagan Hellenler'e ve dier Anadolulu topluluklara "Sfr" tolerans gsterdiler. yle ki Katolik
ve/veya Ortodoks olmay reddeden dier H-ristiyanlar bile Cr: Protestanlar) atee atarak yakmaktan
ekinmediler.
Greke ile Aramice arasndaki ifade ve anlam farkllk82
Yoksul Tanr
larndan doan sorunlara ksaca deindikten sonra znik Konsili'ne geelim. Bu sorun Hristiyanlk iinde
inanl-mayacak kadar nemli dinsel farkllklar, tefsirler ve hi-ziplemeler balatmtr. Bunu baz rnekleriyle
aklamak zorunludur.
Aziz Paul'un belirttiine gre, Musa tarafndan yazlm olduu bilinen eski Ahit'in ilk be kitabna
"Pentateuch" denilir.(Acts,3:22) Bu be kitabn ilkine "Genesis" ad verilmitir fakat Aramice metinde byle
bir szck yoktur, bu sonradan yaplm bir eklemedir. Genesis kitab, Grek-eye evrilirken ilk
branice/Aramice szck- ki bu ger-ekte Kutsal Kitap'm19 da ilk szcdr- "Balang'ta" (in the
beginning) olarak verilmitir. Oysa bunun zgn metindeki karl "Bara" dr ve bu ilahi szck, birlemecin-sel de dahil - domak, karlkl- iliki ve ilahi mdahale gibi anlamlara gelmekteydi. Hibir ekilde
"mutlak" balang anlamna gelmiyordu. Ksaca ve teknik ayrntlarda boulmadan syleyebiliriz ki,20
Genesis'in ilk blm, "Balangta Tanr evreni ve yeryzn yaratt" eklindeki -gnmzde Hristiyanlk
iin znik Konsili'nden beri kabul edilen- anlatmla deil, "Tanr'nn Barashet'iyle evren ve yeryz
yaratld" eklinde anlalmalyd. Dier bir anlatmla Yahudiler'in Tanrs Jahveh, bir "Balang" yapp,
yeryzn ve evreni yaratm deildi; eer byle yapsayd - yani bir balangtan yola ksayd- dier
Pagan tanrlarndan fark olmazd, nk onlar nce "Balang" yaparak yeryzn vd. yaratyorlard. Ama
bu sylenen Paganlar yumuatm ve onlara kendi tanrlarnn yaptklarn baka bir tanr da yapyormu gibi
bir izlenim edindirmiti.
znik Konsili'ne 230 piskoposla birlikte, daha alt d-zeyde Kilise yneticisi olan daha yzlerce din adam da
katlmt. Konsil'e katlan din adamlar eitli hizipler oluturmulard. rnein; Kuds'ten gelenler Filistinli
Aytun Alttndal .
83
(Caesaera) din adamlarna, Fenike'den gelenler Kilikyal Ariuscularla birlikte, Libyal ve Antakyallara
karydlar.21 Bitniyal Hristiyanlar ise Galatia Kilisesi'ne ate ps-kryorlard. Aralarnda bamsz kalmak
isteyenler de vard, rnein; kavgay yumuatmak isteyen skenderiyeli Alexander gibi... Ki daha sonra p
da Roma Bapiskoposu Sylvester (Papa) ile tartmaya balad. Ksacas Kon-sil'de yaanan tartmalar ve
kargaa mparator Konstan-tin'in nceden planlad gibi, kendisine son ve bitirici sz syleyebilmek
olanan salamt. mparator, her ka-fadan ayr sesin kt, kimin neyi, niin savunduunu bilmedii bu
tartma ortamn bir emirle sona erdirerek tm kavgay "Tek Szce" indirgeyebileceini ve bunu da
isteseler de istemeselerde "Nihai Sened'e" koyduracan biliyordu. Ve yle de yapt.
mparator Filistinli din adamlarna ncelik tand ve onlarn hazrladklar "Ament" nn Konsil'de genel
kabul grmesini perde arkasndan destekledi. Buna gre sa Mesih Logos yaplmak isteniyordu, oldu; sa
Mesih, Baba-nn "Edindii" Oul deniliyordu, bu da kabul edildi ama Ariuscular bu iki "n-Kabule" kar
ktlar. Ariuscular burada sadece Babann gerek Tanr olduunu, sa'nn Logos olamayacan ve onun
sadece nsan olduunu vurguladlar. Tartmalar aylarca srd ve zellikle dil anlamazlklar Konsil'in
kaderini belirledi. (Konsil'den sonra da sa, Ariuscular iin hala bir "creature" mahluk, yaratlm varlk olarak
kald. Ariuscular Konsil'de yenil-melerine ramen grlerinden vazgemediler).
te bu atmosferde artk sabr tamak zere olan Kons-tantin'in imdadna, Filistin'i! Eusebius yetiti. Tm
taraf-lar birletirecek bir "Szck" rettiini ve bunu mparator gndeme getirirse tm tartmalarn
biteceini aklad. Konstantin bu frsat karmad. Eusebius ve taraftarlar84
Yoksul Tanr
nm bulduklar szck, daha nce de deindiimiz "homo-iusion" idi.22 Konstantin bu szce bal kalnarak
nihai bir zm bulunmasn yoksa Konsil'i datacan bildir-di. Konsil'in hibir sonu elde edemeden
dalmas de-mek, mparator'un Hristiyanlar bir daha bu denli nem-semeyecei anlamna geliyordu.
Hristiyan din adamlar bu szcn "Ament" deki belirleyici kavram olmasn isteksizce de olsa kabullenmek
zorunda kaldlar. Nedir ki; Ariuscular bu szcn Ament'ye konulmasna kar ktlar. Kar karken de

ok hakl bir gerekeleri vard. Konsil'de kabul edilen ve tm din adamlarnn onayyla tartlan "Ortak ncil"
metninin Kutsiyeti ile badam-yordu. nk Kutsal Metinler'de "homoiusion" diye bir szck yoktu, yer
almamt ve daha nemlisi onun adna hareket edilen sa Mesih, bu kavram ne duymu ne de bilmiti.
Kutsal Metin'de yer almayan, insanlar tarafndan uydurulmu bir szcn "Ament" de bulunmas dnlemezdi. Ama oldu. Konstantin bu szcn Amen-t'ye konulmasna karar verdi. Bylece sa ile Baba
Tanr, "Ayn Trden" oldular. Bunu kabul etmeyenlere Konstan-tin "Klla" cevap verecekti. znik Konsili'nde
ilk kez z-gn metinlerin dnda kavramlar ncil'e sokuldu ve ilk kez "Heretic" (sapkn) retme sreci
balam oldu.
Konstantin'in, Eusebius'tan devralarak, kendi gr-ym gibi ncil'e sokturduu23 "homousios"
(derivative) kavram ayn zamanda "Ortodoksluu" da tayin eden kav-ram oldu. Daha sonra 382 ylnda
toplanan 2. Ekmanikal Synod'da (stanbul'da yapld) znik Konsili'nin "Ament-s" esas alnarak baz
deiiklikler yapld ve Romal Ka-tolikler, Ortodokslar, 16. yy'dan sonra da Anglikanlar iin Dogmatik kabul
edildi, dier birok kilise ise dorudan doruya ilk Ament saylan znik Konsili'nde kabul edilen metne
sadk kaldlar.
Aytun Altndal 85
Arius ve Konsil'in iki nemli ad, Eusebius ve znikli Theognis srgne gnderildiler. Ve uzunca bir sre iin
kiliseler arasndaki kavga biraz da Konstantin'den korkul-duu iin kllendi. Hemen ekleyelim ki, bu kavga
hi bit-medi ve 1453'e kadar zaman zaman alevlenerek ve baka kalplara dklerek srd.
znik Konsili'ni izleyen yllarda Konstantin "Yeni Dini" yerletirmek ve temellerini salamlatrmak iin kanl bir
dnem balatt. Kendisine bal olan din adamlar en hafif ceza olan srgne gnderilirken, daha tehlikeli
sayd baz kiileri dorudan lme gnderdi. Bunlarn arasnda en yakn arkadalar ve kars mparatorie
Fausta da var-d. mparatorie sadece Konstantin'in annesi Helen gibi Hristiyanlara sempati duymam,
kendi bana baz "l-tuflarda" bulunmu ve geni araziler, binalar balayarak, kiliseyi glendirmiti. Nedir
ki Konstantin kendisini bil-gilendirmeden hareket eden herkesi lme gnderdii iin ei Fausta da Trier'deki
byk hamamda ykanrken, imparator tarafndan grevlendirilmi kiilerce boularak ldrld. Konstantin
Konsil'den bir yl sonra, 326'da kendisine en byk destei vermi olan olu Veliaht Cris-pus'u da saraynda
ldrtt.
Ana hatlar Aziz Paul tarafndan hazrlanan ve ondan sonraki iki yz yl iinde eitli biimlerde "Terminolojik"
deiimlere uratlan Kutsal Metinler24 Konstantin'in elin-de ve dilinde tam bir "Yasaklar" kitabna
dnmekte ge-cikmedi. znik Konsil'i kararlarn ne srerek Konstantin, ilkin Yahudilere kar bask siyaseti
uygulamaya balad. Nedir ki, Konsil'den birka yl sonra, geni halk ynla-rndan gelen itirazlar dikkate
alarak bu kez de Konsil'de-ki en "Uy nlu" kiilere saldrd. Kimisini srgne gn-derdi, kimisini hapse attrd.
Konstantin'in zulm ksa bir sre sonra Paganlara y86
Yoksul Tanr
neldi. Pagan Tapnaklar mze yapld; Roma'da Pagan Senatrlerin Meclis'teki Kutsal Mimberi bile kaldrld
ve kendilerinden "Devlet-Dini"ne inanmasalar bile sayg gs-termeleri istendi. Anadolu'da ve Ortadou'da ise
Paga-nizm ve Hermetizm hl glyd. Oralarda henz "Tek Tanr, Tek Din, Tek Dil" yerletirilememiti.
Tyanal Apol-lonius'un ad ve ans hl canlyd. yle ki .S. 302'de Bit-niya Valisi Hierocles (Sossius) onu
ven konumalar yapyor ve ansnn yol gsterici olduunu aka beyan ediyordu. Bu grlere kar
Eusebius iki kitap yazm (Against Hierocles) ve sa'nn sadece Musa'dan deil, Apollo-nius'tan da stn
olduunu, nk kutsal Hristiyan Metinlerine gre "Yahudi" deil "brani" (Hebrew) olduu iin evrenin
yaratld dneme kadar giden bir gemie sahip olduunu vurguluyordu. Eusebius inanlmayacak kadar
entrikac bir adamd,25 ve en az onun kadar "Entrikac" olan mparator Konstantin'le birlikte "Yeni sa
Dininin" temellerini atan kii o oldu.
Biri vaftiz bile olmam ve/fakat Hristiyanlk hakknda her din adamndan daha fazla yetkiye ve sze sahip,
karsn ve z evladn ldrtecek kadar zalim ve gaddar bir mparator ile, tm yaam entrika ve desise ile
gemi, ne verdii sz tutmu ne de birlikte hareket ettii kiileri savunmu bir din adam, birbirlerini
destekleyerek tm Pagan (ki bu szck o dnemde "Uygar Kentli" anlamna geliyordu),26 uygarlnn,
edebiyatnn, sanatnn, klt-rnn ve en nemlisi "Dinsel Sistematiinin" hunharca yok edilmesi iin gerekli
olan ykclk grevini stlenmilerdi.27
Gerekte bu iki adamn da gemileri tahmin edileme-yecek kadar karanlkt. Konstantin'in aibeli ve
bilinmeyen gemii ile ilgili bir "Sr" gnmzde de tartma ko-nusudur. Ei Fautsa'y bu "Srr"
aklayabilecei kukuAytun Altndal 87

suyla ldrtt de iddia edilmitir. Bu "Sr" her neyse gnmzde bilinmiyor. Ama bilinen udur, znik
Konsi-li'nin sonunda Konstantin'in annesi Helena sa'nn yaa-d topraklara gitti ve naslsa yaklak 300
yldr topran altmda-ve gizli bir yerde gml bulunan sa'nn gerildi-i "armh" buluverdi. Tarih 3 Mays
328!28 Bunun bir b-lmn Konstantin'e yollad ve bylece gnmz Hristi-yanlarnn kullandklar Ha
bizzat Konstantin tarafndan yaptrlarak her Hristiyanm boynuna asld. O zamana kadar kullanlan Ha,
gerekte Msr'n Gnee Tapan Fi-ravun'u Akheneton'un sembol olan "Ank" ti. lgintir ki Helena, ne
hikmetse hem sa'nn armha gerildii Ha', hem de Pagan Tanras Afrodit'in mabedini ayn anda ve yan
yana bulmutu!
Konstantin-Eusebius ikilisinin balattklar yeni dinin ilk kurbanlar Yahudiler ve Paganizm'e ve Hermetizm'e
bal Paganlar oldu. Ama onlardan sonra gelenler de bo durmadlar. Bata Tyanal Apollonius olmak zere
birok "Gerek!1 filozof ve ifacmm hayatlarn "alarak" onlarn bilgi ve mucize kabul edilen marifetlerini
/yeteneklerini yeni tanr sa Mesih'e atfetmekten geri durmadlar.29 Bana gelenleri eer Tanr-Babas'nm
yanndan izliyorsa sa Mesih, kim bilir ne kadar zlyor ve aryordur. Ve iddia edildii gibi bir gn geri
dnerse, bugn hangi Kili-se'den onu ieri sokarlar, Vatikan'n neresinden girebilir, dorusu meraka deer!
Tyanal Apollonius'un bana gelenler de sa'nmkin-den az deildir. Onun tm eserleri yasaklanm, bstleri
paralatlm ve adna yaplm olan tapmaklar ya yklm ya da toprakla rtlmtr. Tyana'da Apollonius
diye biri yaamam ve/veya yaad kabul edildii zaman da "Byc" olarak reddettirilmiti. Nedir ki
325'ten sonra balatlan "Conspiration=Susarak yoksaymak" ilkin 11.
88
Yoksul Tanr
yy'da Michael Psellus'un tm Hermetica'y Grekeye e-virmesiyle bozulmaya balad. Psellus ve rencileri
Pla-to'yu, Proclus'u ve Plotonius gibi Hermetik almalar yakndan tanyan kiileri yeniden Batl aydnlara
tanttlar.30
Ve 1501'de Venedik'te ilk kez Tyanal Apollonius'un hayatn anlatan ve Imparatorie Julia Domna tarafndan
Flavius Philostratus'a yazdrlm olan "Apollonius'un Ha-yat"31 adl kitap yaynland. Bu Greke orijinal
yaynlannca, bata Kilise olmak zere tm Katolikler dehete kapldlar. Artk kilisenin i yz grlmeye
balanmt.
2.2. "insan Suretindeki Tanr'
"Tyrants have two methods. Some execute accused persons without a trial, and some only after sentence."
"Zalimlerin iki yntemi vardr. Bazlar sulanan
kiileri yargsz infaz eder, bazlar da nce
mahkum eder, sonra infaza gnderir."
Apollonius of Tyana2
Tevrat'ta3 yle yazlmt: "Abram yetmi be yan-dayken Haran -Urfa'nm Harran kasabas- dan ayrld ve
Tanr'nn ona vaat ettii Kenan iline doru yola kt. Ya-nnda kars Sarai ve ailesi vard. "(Gen: 12:1-5) Son
2000 yllk tarihe damgasn vuran kii ite bu Abram'dr. (Tev-rat'a gre Tanr daha sonra onun adn
Abraham yapt.) Yahudiler'in Patriark=Ata, Kabile efi; Hristiyanlarn, Aziz (Saint) ve Mslmanlarn da
Peygamber olarak nite-lendirdikleri brahim, iki olu smail ve saac nedeniyle Yahudilerin ve Mslmanlarn
da Atas saylmaktadr. Abaham'm bu yolculuu, ayn zamanda son 2000 yllk Bat Uygarl'nm da balangc
saylmakta ve gnmzde Judeo-Christian Bat Kltr'nn "Dinsel Verilerini ve ifrelerini" oluturmaktadr.
Nedir ki, Tevrat'ta yazd iin tarihleme yntemiyle -bu yolculuk .. 1800 yllarnda yaplmt-bakldmda
"Tartlmaz" bir gereklik gibi gzken bu yolculuk bz garip ipularn da iinde tamaktadr. yle ki
Tevrat'taki anlatma gre brahim'in "Develeri" ve ykleri vardr
89
90
Yoksul Tanr
ama hayrettir ki deve, .. 1800 ylnda henz Harran'da yoktu! Develerin ilk kez evcillletirildiklerini anlatan
ta-rihsel metinler .. 10. yy'a aittir! Ksacas, Abraham'm yaad (yaad da kesin deil) dnemde kesin
olan u-dur ki, ne Harrran'da ne de Ur'da "Evcilletirilmi Deve" vard, insanlar henz "Deveyi" kullanmay
bilmiyorlard, yaklak 800-850 yl sonra rendiler!!!
Yine Abraham ile ilgili ilgin bir olay vardr. Bu da Tanr'nm arsna uyan Abraham, ileri yanda hem kendini hem de olunu "Snnet" eder. Tevrat'ta yazldna gre Tanr, Abraham ile bir anlama yapar ve bu
anlama-nn "Nian" olsun diye ondan hi bilmedii "Yeni" bir olay, "Snneti" uygulamasn ister. Abraham
da bu istei yerine getirir. Tevrat'ta anlatldna gre bu "Yepyeni" ve hi duyulmadk bir olaydr (Snnet).

Oysa, gnmzde yaplan arkeolojik kazlarda bu uygulamann insanlar ta-rafndan en az .. 2500'den beri
bilindii kantlanmtr! lgin olan da budur. Eer Abraham .. 1800'lerde yaa-dysa, "Snnet" ilk kez
onunla deil, ondan yaklak 700 yl nce balamt. Toparlarsak; Tevrat'taki "Anochro-nistn" develer
konusunda 800 yl kadar, snnet konusun-da da 700 yl kadarlk bir sapma gstermektedir ki, bu ne-denle
"Gerek" kabul edebilmek olas deildir.
te yandan Abraham'm bu nl yolculuu hi yapma-m olduu, yapm olmasndan ok daha gldr.
Btn bu yolculuk ve "Vaad Edilmi Toprak" masal, Tevrat'a .. 10. yy'da sokulmutur. Gerekte
Abraham'm nereden nereye gittii mehuldr -eer byle birisi yaayp da bu yolculuu yaptysa! nk
Tevrat'ta anlatlan yolculukta ad geen hibir kent, kasaba ve/veya blge, son 150 yl iinde yaplan
arkeolojik kazlarda bulunamamtr.
te Atinal nl yazar Flavius Philostratus'un "Apollo-nius'un Yaam"* adl kitabn yazmaya balad .S.
211

Aytun Altndal 91
ylnda Yahudiler'in kutsal kitaplarnn Greke evirileri oktan tamamlanmt. Bu metinlerde yaplm olan
sahte-cilik ve/veya eviri yanllar da aynen alnmt. Nedir ki, Yeni Ahit diye bilinen Hristiyan ncili'nin drt
Gospel'i henz tam anlamyla ne evrilmi ne de Kilise Babalar' nm ngrdkleri tm uydurma eklemeler
ve/veya -kartmalar yaplmt. rnein drt Gospel arasnda en "Esrarengiz" olan saylan John'un
Gospelindeki en temel kavramn (Logos meselesi) nasl evrildii bilinmiyordu. yle ki, John, kendi
Gospel'inde ilk satr "Balangta Logos (Kelam) Vard" diyerek am ve eklemiti: "Logos Tanr ile
Beraberdi ve Logos Tanryd." branice'den (Aramice) yaplan eviride Kilise Babalan bu szleri tam anlamyla
saptrmlard. Bu kavram gerekte Neo-Platonist olan s-kenderiyeli Philo tarafndan ne srlen fikirlerden
yola klarak bulunmutu ama Philo'nun terminolojisinde Kavram "Sophia" olarak "Diil lke" anlammdayd,
John da byle kullanmt! Nedir ki, bu "Diil=Sophia" Flavi-us'un dneminde, John'un yazdnn tersine
"Eril=Logos" haline getirilmiti. Benzer ekilde, John, "Logos, Tanrylayd," diye de yazmamt. Metinde
Greke "pros ton theon" yani, "Tanrya doru giden yolda" (Tanr'ya Doru) denil-miti, ama Kilise Babalar,
Tanr'ya "ulamay" Tanr'yla "Beraberlik" ve daha sonra da Tanr'yla "zde" yapvermilerdi.5 Flavius'un
son derece kltrl ve bilgili bir ya-zar olmasna ramen Yeni Ahit'te anlatlanlardan hi ha-berdar olmad
ve bunlar okumad ak kabul grm bir gerektir. Dier bir anlatmla, Flavius kitabn yazma-ya
baladnda, tahrifli (Muharref) ve/veya deil, Yeni Ahit metinlerini -Drt Gospel'i bilmiyordu. Bilmesi de
beklenemezdi nk en az 1500 Testament yazlmt ve bu say henz "Drde" indirilmi deildi.
Atinal olarak bilinen yazar Flavius Philostratus, ger-

92
Yoksul Tanr
ekte Atina'da deil, nl sevici kadn air Sapho'nun Adas diye bilinen Lesbos'ta .S. 170 ylnda domutu.
Ailesi sanata, kltre ve edebiyata ok yatknd. Aile-si'nden drt Philostratus, adlarn yazar olarak duyurmulardr. Bunlardan ilki 1. yy'da yaam ve Neron d-neminde "Diologlar" yazmt. kincisi olan Flavius,
Tya-nal Apollonius'un. hayatn yazmtr. ncs de bun-lar yeniden derlemi ve baz eklemelerle
yazmtr.
Flavius, Lesbos'tan ayrlp Atina'ya yerlemi ve burada gl bir hatip olarak n yapmtr. 3. yy'in
balarnda Roma'ya gitmi ve mparator Septimus Severus'un (193-211) mahiyetine girmi ve onun ikinci ei
"Bilge Kadn" diye bilinen mparatorie Julia Domna'nm yazarlar kadro-suna alnmtr. Flavius, Apollonius
kitabn bu mparato-rie'nin istei zerine kaleme alm ve alt ylda tamamla-yarak 217 ylnda
Imparatorie'ye teslim etmitir. O srada Severus lm ve yerine Caracalla mparator olmutu.6
mparatorie bir dier yazar Diogenes'li Artius'a da "Filo-zoflarn Yaantlar" adl bir kitap yazdrtmt.
mparatorie Julia Domna, Suriyeli idi. Homs kentinin Barahibi Bassiamus'un kzyd. Tm Suriyeliler gibi o
da "Gne Tanrs"'na tapyordu. Julia Domna'nm ad, Kilise Babalan tarafndan, "Fahie" olarak
nitelendirilmi ve aa-lanmtr. Oysa Julia Domna, tam bir bilgeydi; saraynda sanatlar, yazarlar,
felsefeciler iin zel blmler am, onlar tevik etmi ve koruyucular olmutu. Ei mparator Severus,
tam bir Apollonius hayranyd ve onun adna bir "Mabed" ina ettirmiti. Apollonius'un zel yazlar,
rencisi Damis tarafndan tutulan notlar lmnden sonra bu mparatorluk arivine konulmutu. Julia
Domna, Flavius'a arivindeki bu belgeleri vermi ve bunlardan yola karak kitabm yazmasn istemiti.
Flavius'un ada tarihi Dion Casius, ilgintir ki, YaAytun Altndal 93

hudileri hi sevmediini defalarca belirtmiken, Hristi-yanlar hakknda tek satr bile yazmamt. mparatorie
Julia Domna, kzkardei Julia Maesa ve kz Julia Mamaea ile kadn akrabalar, Severus'un Saray'nda
tartlmaz bir egemenlik kurmulard. Saray'da tarih, gezi-anlar, felsefe, sanat ve genel anlamda her tr
kltrel faaliyet vard. Oysa Septimius Severus, sert bir generaldi. Rakiplerini sa-va alannda yenerek
imparator olmutu. Julia Domna ite evlendikten sonra lkesini bar iinde ynetti. Bu nedenle de
"Augustus" deil, "Antonius" (Bar) denilmesini is-tedi (Dion Cassius'tan naklen).
Flavius Philostratus'un kitabn yazp Imparatorie'ye takdim etmesinden sonra olaylar hzla gelimi olmal.
yle ki, Flavius'un kitabndan sonra biri Moeragenes di-eri de -daha ge olarak .S.300'e doru- Soterichus
of Oasis tarafndan iki Apollonius kitab daha yazlmt. Bu kitaplar znik Konsili'nden sonra yaklarak yok
edildiler. Kitaplarn varl, Kilise Babalar'nn kendi kitaplarnda onlara kar ynelttikleri haksz eletirilerden
biliniyor, orijinal el yazmalar yok edilmitir. Ancak Apollonius'tan sz eden Flavius sonras tarihiler vardr.
Guy Rochet'in belirttiine gre Ammien Marcellin, Lampride ve Vopis-cus ve Eunape yazdklar tarih
kitaplarnda kendi dnem-lerini ayrntlaryla aktarmlar ve Julia Domna ve Severus ile Flavius'un almasna
atflarda bulunmulard.
Bunlara ek olarak, belki de meslekten tarihi olmad halde, duyduu hayranlk nedeniyle Apollonius kitab
yazm olan bir de st dzey brokrat vardr. Bu Bytnia Valisi, Sossius Hiorocles'tir. Bu Vali .S. 302'de nl
Porphry'nin kitabn okuyarak kitap yazmaya balamt. O yllarda Vali Hiorocles ve Porphyry, Hristiyanl
"Bar-barca Bir Serven" olarak nitelendirmilerdi.7
Flavius'un anlattklarna gre Apollonius, tam be Ro94
Yoksul Tanr
ma mparatoru ile birebir/ba baa grmeler yapm ve sonuncusu Domitian tarafndan yarglanmt. Bu
impara-torlar Roma Devlet Tutanaklarna gre Vespesian, Titus ve Nerva'dr. Neron ve Domitian ise
Apollonius'u mah-kum ettirmek istemilerdir. Dierleri ise onun szlerini "Kehanetler" olarak dinlemiler ve
ona byk sayg ve sevgi gstermilerdir. En son Domitian'in zulmne kar kan Apollonius bir sre
zindana atldktan sonra mpara-tor'un huzurunda yarglanm ve bu dzmece mahkemede lme mahkum
edilmek zereyken birdenbire ortadan kaybolmutur!
Apollonius'un uzun yaam boyunca /en az 100 yl ya-ad belirtiliyor/ yannda Damis Nino vali adl bir rencisi bulunmutu. Flavius, dier birok belge ve kayna-n yan sra ite bu Damis'in tuttuu notlardan ya
da Apollonius'un yazarak Damis'e emanet ettii yazlardan yararlanmt. Domitian'm mahkemesinden
kaybolduktan sonra Apollonius'un nce Himalayalar'a bir kez daha gittii sonra da Edessa/Urfa'ya gelerek
burada Araplar'a Simya, Occult, Astroloji ve Ezoterizm konularnda bilgiler aktard Damis tarafndan
belirtilmitir.
Gerekten de, tpk daha nce kendisinden sz ettiim Granadal Artephius gibi, bir de Balinius vardr. Bu
kiinin lmnden nce Araplar'm arasnda yaam olan Apollonius olduu bilinmektedir. Bu konuda
aratrma yapm olan, Prof. Richard Gottheil'in (Colombia Uni.)8 yazdna gre Araplar'm Balinius dedikleri
kii Tyanal Apollonius idi.
Prof. Gottheil yle yazmt: "1889'da Londra'da An-tik metinleri aratrrken Asuri el yazmalar buldum.
Bun-lar Apollonius tarafndan yazldklar belirtilen metinlerdi. Bu el yazmalar Dou Hindistan
Bakanl'ndan alnm ve Londra'daki arivde korunmutu." Prof. Gottheil,
1
Aytun Alhndal 95
bu Asuri el yazmalarn ingilizce'ye evirerek yaynlamt. Bu metinlere gre, Apollonius Araplar'm arasnda
Bali-nius adyla tannm ve sayg grmt. Yine bu evirilere gre Apollonius bir "Asketin" (Ermi gibi
yaayan, Zhd erbab) hibir zaman kadnlarla ve seksle ilgilenmemesi gerektiini vurgulamt.
Apollonius'un u szleriyle Aziz Paul'un kadnlara bak neredeyse kelimesi kelimesine ayndr. Apollonius,
Aziz Paul'dan 10-13 ya bykt ama Aziz Paul (eski adyla Saul) onu mutlaka grmt. nk Aziz Paul
Tarsus'luydu ve tm renimini bu kentte yapmt. Apollonius ise 16 yandayken Tarsus'a renim iin
gnderilmi ve bu kentte kald be ylda Tarsuslular'm sevgi ve saygsn kazanm rnek bir "renci"
olarak tannmt. Apollonius'un, daha sonra Paul tarafndan da kullanld izlenimini veren gr yleydi:
(Gottheil evirisi)
"Cahil bir kiiyi hibir zaman onurlandrmayn. nk Onur, aptallara bah olmaz (tanr tarafndan onlara
veril-mez). Aptal ve Cahil'i kim onurlandrrsa o kii Tanr'y fkelendirir. Bir aptala iyilik yapmak en byk
gnahtr. Kt bir "Kadn-E" kt bir mlkiyettir. Veyl olsun (lanet olsun) byle bir kadna k olup, onunla
evlenen erkee."

Apollonius uzun yaam boyunca kendi adma bir rgt kurmu deildi. Onun misyonu, eldeki belgelerden
ve yazlm kitaplardan anlald kadaryla, bugnn dn-yasnda mmkn olduu kadar ok insana
ulaarak onlara "Hikmet" (Wisdom) konusunda bilgiler vermek ve,onlar aydnlatmakt. Apollonius bu
zellii ile eski ve esrarengiz mistik Yahudi topluluu Esseneler'in tavrn sergiler gibidir. nl l Deniz
Belgeleri'nden anlald ka-daryla bu kiiler de, kadnlardan uzak duran, vejeterjan
96
Yoksul Tanr
ve dz harmani giyerek hibir karlk beklemeden evre-leriyle ilgilenen (r. Hastalar iyiletiren) "Bilge"
kiilerdi. Bunlarla ilgili belgeler ilk kez 1947'de ortaya kt ve bun-larn tamamnn dzenlenmesi ve okunmas
ancak gn-mzde tamamlanabildi.
Bu belgelere gre9 her Essene ncelikle temiz olmak zorundayd.10 Esseneler'in "l Deniz" kysndaki
maaralara gmerek sakladklar metinlerden anlaldna gre onlar iin de temizlik en nemli grevdi.
Ksaca "4Q Toho-rot A" ve (4Q274) kod numaralaryla tanmlanan metinden anlald kadaryla, her
Essene ve her insan, Tan-r'nn "Dinlenmeye " ekildii haftann 7. gnnde (Cumartesi) mutlaka hem
kendini hem de giysilerini ykamak zorundayd. Bu ilem yaplmadan yemek yemesi yasakt. Bylelikle
Tanr'nm yasasna (Lev.XIII, 45) uyulmu olacakt.11
Apollonius ak ya da gizli bir "Dinsel" rgtlenme yapmam olmasna ramen evresinde ve gittii
lkelerde ona balanm birok rencisi ve/veya tilmizi (mridi) vard. Bunlarn en bilineni Ninoval
Damis adl kiiydi. Apollonius, bitmeyen gezi ve yolculuklarndan birinde nl Ninova kentine gitmi ve
orada Damis adl bu kiiyle tanmtr. Tevrat'a gre "Lanetli" kent olan Ninova'da yaayanlar (r:
Babilliler) hibir ekilde srael'in Tanrs Jahveh'i "Bir" Tanr olarak kabul etmemilerdi. Bu neden-le Tanr,
Ninova'nn ta stnde ta kalmayacak ekilde yklmasn istemiti. Tevrat'taki anlatma gre, srael'in
Tanrs, Ninova'y (Nineveh) "Fahie Kent" olarak tanmlamt. (Ninova tam olarak bugnk Irak'n
Kuzeyi'nde yer alyordu. Ancak bu kralln egemenlik alan Urfa'dan Badat'a kadar uzanyordu.) Apollonius
ile Damis'in dostluu bir retmen ve renci ilikisi iinde yaklak 40 yl kadar srm olmaldr. Apollonius
ile ilgili ilk anAytun Altndal 97
lan Damis yazm ve bunlar Damis'in ailesi tarafndan mparatorluk Arivi'ne aktarlmtr. Eldeki metinlerden
anlald kadaryla Damis, kendi kentinde ok tannm ve sevilen bir "Kltr Adam"'dr. Apollonius ile gen
Da-mis arasnda yaklak 20-25 yllk bir ya fark olduu tah-min ediliyor. Apollonius'u Araplar'la tantran
kii ite bu Damis olmutu. Muhtemelen onun eserlerini Greke'den Arapa'ya Damis evirmitir. Ancak,
Philostra-tus'un yazdna gre Apollonius birok yabanc dil biliyordu, dolaysyla bunlar kendisi Arapa
yazm da olabilir. Dier bir husus ise Apollonius'un da bir "Testemen-tum" yazd ve bunu Damis'e
brakt biliniyor. Bu bir tr "Vasiyet" in Damis tarafndan sakland ve sonra da mparatorluk Arivi'ne
intikal ettirildii kesindir. Yine Damis'in "Emanetine" braklm olan baka bir belge var-dr. Bu ok nemlidir.
nk bu bir arazi sat ve ba belgesidir. Buna gre Apollonius, ok zengin olan ailesinin geni topraklar
ve mlkleri zerinden kendisine intikal eden tanmaz mallar baz kiilere eit olarak datmtr. te bu
devir belgesinde Apollonius'un ad, ailesi ve datt topraklarn corafi alanlar, snrlar ve evsaf (zellikleri)
belirtilmiti. Bu, devlet tarafndan dzenlen-mi bir belgeydi ve Apollonius'un bata, sanat olan (heykeltra)
kardei Hestiaeus'a ve dierlerine ba yo-luyla brakt tanr ve tanmaz mallarn listesini ieri-yordu.
Apollonius'un kardei Hestiaeus tarafndan yapl-d tahmin edilen 16 yan gsteren bir bst, Kemerhisar'da yaplan kazlar srasnda (2000 ylnda) ortaya ka-rlmtr. (Bkz: Ek)
Apollonius, muhtemelen Roma mparatoru Nerva'nn egemenliinin son yllarnda (.S. 96-98) bir daha
gzk-memek zere ortadan kaybolmutu. mparator Domiti-an'm kendisini yarglad duruma salonundan
herkesin
98
Yoksul Tanr
gz nnde birdenbire ortadan kaybolduu gibi, yine sessizce kaybolmutu. Ancak birincisinde, O.de
Beauvoir Priaulaux'un yazdna gre "le vakti duruma salo-nundan kaybolan Apollonius, ayn gnn
akam dostu Damis ile Diachacarchia (Yunanistan)'da bulumutu."12 kinci kayboluundan nce Damis'i bir
bahaneyle uzak bir kente yollam ve bir daha da hi kimse tarafndan grl-memiti. Nedir ki, tpk
lmnden sonra sa Mesih'in til-mizlerine grnd gibi, birok kii de Apollonius'u grdklerini
sylemiler ve onun kendileriyle konutuuna tanklk etmiler, yazl bildirimlerde bulunmulardr.
Apollonius'un Arapa (ya da evrilmi) olan kitaplar Endls'te spanyolca'ya evrilmitir. Bu evrileri yapanlardan biri, daha nce szn ettiim Clunny ve Alobo-a Manastrlar'yla balantl olan Befehl Alphons adl
bir din adamdr (ya da dini eitim alm bir Hristiyan Arap'tr). Befehl Alphons, Apollonius'un Arapa adn
"Belyanus" (Balinius deil) olarak vermitir. Bu evirme-nin yazd/evirdii (nk baz eklemeler yapt

tahmin ediliyor) kitapta Apollonius'un ok yetkili, ok usta bir Occultist olduu yazldr. Alphons'un
yazdna gre "Apollonius, daima by yapabilen, astrolojik ve tbbi i-falar retebilen" bir ahsiyettir.13
Alphons'un Arapa'dan evirdii Apollonius kitab, muhtemelen en nl Arap/Mslman matematiki ve
kimyacs saylan Cabir bn-i-Hayyan'm Apollonius'u konu alan kitabdr.14
Araplar'm ve baz "Rafizi=Gnostik" slami tarikatlarn Balinius ve Hermetizm ile ilgili grlerini yabanc bir
kaynaktan zetlemekte yarar vardr.15 HermetiznVin ilke-lerini net bir ekilde tanmlamak gerekten kolay
deildir. Genel olarak, doann ierisinde barndrd en yenilen-mi zellikleri ve ilikileri incelemeye
ynelmi bir doa bilimi olduu sylenebilir; yani, bireyi, zamann ve mekaAytun Altmdal 99
nm efendisi olarak dnyann merkezindeki nemli pozis-yona yerletirmeyi ama edinen Antik ve Ortaa
dnem-lerinde nemli bir yer alm kozmolojik zellikler tayan btn bilimler, hermetik doktrinden feyz
alabilirler. smini Tanr Ermete'den (Trismegistos, kat byk) alan Hermetizm'in kkleri en eski antik
alara dayanr ve za-man zaman Yunan Ermete veya benzerleri Msrl Toth, kutsal kitaptaki Enoch,
mslman dris gibi farkl kiilik-lere dayandrlr. Bu antik ve kark doktrinlerden itiba-ren, Araplar, onlar
Ortaa'da da Hermetik sanatn tart-lmaz ustalar olarak konumlandran, zengin ve olduka btnletirici
bir gelenek gelitirmilerdir. Avrupa'nn ge-liiminde ok nemli bir yeri olduunu grdmz, ayn
Mslman bilimi ska hermetik eleri ierirdi. Sadece hermetizmi, bilimlere derin olma sebeplerini
salad dnldnde bu olduka doaldr: rnein tp ala-nnda hastalklar doal dengenin bozulmas
gibi alglana-bilirdi. Yani, bu balamda tedavi dengeyi yeniden kurmak adna bir ara olabilirdi; saylar
kendi alarndan stn gerein sembolleriydiler, yani matematik, metafizik gereini ifade etmek iin
mkemmel bir yol tekil edebi-lirdi; Cennet (Eden) zamanlarndan beri insanlar tarafn-dan balca bilim
dallarndan biri olarak grlen tarm, ruhsal ierii zenginletiriyor, ruhun "tohumlanmas"m bir sembol
haline getiriyordu. Hermetizmin izi bilimin tm alanlarnda hissedilebilirdi ve farkl tannm kiilikler bu zel
bilimin eitmenleri olarak biliniyorlard: Adem ve Mani, Pers (Iran) ve Hindistan'n bilge kiileri, Musa ve kz
kardei Maria, Pisagor, Tyanal Apollonios.16 zellikle bu sonuncusu Araplar tarafndan Balinus olarak bilinir.
Hermetizmin, antik dnyadan slam dinine yaylmasnn ba sorumlusu olduu dnldnden Mslman
dnyasnda byk prestij sahibi olmutur. Nitekim bir
100
Yoksul Tanr
gn Balinus, Hermete'nin heykeli nnde durmu bakar-ken, heykelin kaidesinde, onu heykelin etrafn
kazmaya davet eden bir yaz dikkatini ekmi; ite bylece kendisi-ni Hermete'nin yal bir adam klnda,
elinde zmrtten bir tablet (Emerald Tablet) ile oturduu mezarn iinde bulmu. Tanr, misafire kendinin
bilgeliini ieren bir kitap vermi ve Balinus da bu eserin dnyaya yaylmas grevini stlenmi.
Bir baka Arap efsanesi yaylmann ok daha kark ol-duundan bahseder ve belki de, btnn
incelediimizde Hermetizmin yaylmm daha detayl temsil ettiini g-rrz. Bu sefer Hermete Tufandan
kurtulabilmek iin ese-rini yeraltna gmer ve Balinus onu bulur, Aristo'ya ema-net eder; sonra filozof en
sevdii rencisi olan Alessand-ro Magno'ya aktarr. O ise lm deindeyken, Kral I. Antioco'dan eseri
manastrn duvarna gizlemesini emre-der. Uzun yllar sonra Mslmanlar bu dolama bir son vererek, onu
gn na karrlar.17 Balinus Arap-slam aleminde bir kez daha efsanelerin adam kimliine brndrlmtr. yle ki, Al-harawi'nin rencisi corafyac Yakut'a gre, Roma saray konutlarnda onlara
Balinus ta-rafndan armaan edildikleri sylenen 100 tane altn kapl stun vardr.18 Balinus ayrca Roma
mparatorlarna ok gl tlsmlar armaan etmiti. Roma Mslmanlara gre bir by, gizem kentiydi ve
uzakt. Peygamberin yakn-larndan birinin anlatt gelenee gre, orada oturanlarn yaratt grlt olmasa
gnein nerede doduunun ve nerede battnn sesi duyulurdu!19
Arap-slam aleminde Balinus'tan sz eden yazarlarn hemen hemen tmnde efsaneyle gerek i ie gemi
du-rumdadr. Tpk sa Mesih iin olduu gibi Apollonius iin de bir "Gerek Apollonius" bir de, sonradan
eklemlenen ve uydurulan masallardan oluturulmu bir "Efsane
Aytun Altmdal 101
Balinus" vardr. Halkn arasnda sevilen, sayg duyulan Apollonius, gerek felsefeci, alimist ve okltist
Apolloni-us'tan ok, ite bu "Mucizelerin" Peygamberi Balinus'tur.
Apollonius'un Araplar'm arasndaki ad Balinus ile z-deletirmi, bilinen baz eserleri unlardr.
1)
Tlsmlarla ilgili bir alma. Bu kitapta Hermetizmin
temel ilkesi "Mikrokozmozj Makrokozmoz" ilenmi
tir. Daha sonra 14. yy'dan itibaren bu Hermetik ilke
Avrupa'da da ilk kez "Gl ve Ha Kardelii" gizli
(occult) rgt tarafndan benimsenmitir. Bu ilkeyi

16. yy'da nl Paracelsus doruk noktasna kart


mtr.20 Bu tlsmlar kitabndan nl matematiki
Razi sz etmitir.
2)
Astrolojiyle ilgili kitaplar. Bunlarn tamam 6 cilttir
ve uzun bir bal vardr. Apollonius bu kitaplarn
da tlsmlar araclyla yldzlarn balantlarn
aklamtr. Kitabn tam ad yledir: "The Spiritual
Beings (Cosmic Forces) on Earthly Things, On the Com
position of Talismans and on Their Utilization for Purpo
se of Healing." (Kozmik Glerin/Manevi Varlklarn
Dnyevi Nesneler zerindeki Etkileri, Tlsmlarn
Yapm ve Bunlarn ifa/Tedavi Amacyla Kullanl
malar hakknda.)
Szn burasnda eklemeden gememek gerekiyor. Bi-lim, gkten zembille inmedi. ncesinde ite bu tr
al-malar vard. Bir zamanlar bu tr kitaplardan ve alma-lardan sz etmek bilim-d, uuka vs. vs. gibi
aalayc szlerle karlanyordu ama artk simyann, astrolojinin ve Hermetizm'in, bugn ok vnlen
Bilim'in babas olduu anlalmaya baland. rnein bir zamanlar dudak bklen "Hermetik Geometri",
gizli Hermetik semboller, onlarn saysal deerleri ve bunlar retmi olan kiilerin ya-

102
Yoksul Tanr
samlar ders kitaplarna girmeye, niversitelerde zel ve prestijli krslerde okutulmaya baland (r. sve
ve n-giltere'de). Tycho Brache, Kepler, Galile ve Newton hep bu eski bilimleri inceleyerek bugnk yerlerine
geldiler. Tm de Kilise'nin hmna urad (r. Giordano Bruno idam edildi) ama Kilise-retisi'nin dna
karak bilimi gelitirdiler.
Hermetist filozof ve dnrlerin, rnein Plutar-que'in (.S. 46-120) saylar ve harfler arasndaki gizil ilikileri aratrm olmas artk "Bilim-D" saylmyor. Orta-a'da bu tip almalar doruktayd. Bir
rnekle'noktala-yaym.
Hermetizm'e ok merakl olan ve Papala kar mca-dele eden Sicilya Kral II. Frederick'e, 1240 ylnda ok
b-yk bir Kral'm Dou'dan gelerek, nne kim karsa yene-rek tm dnyaya egemen olaca bildirilmiti.
Kimler ta-rafndan? Zamann Avrupal matematikileri tarafndan! 1240 yl yaklarken bu Kral'm
Hristiyanlarn bekledikleri sa Mesih olaca iyimserlii ortal kaplamt. Yahu-diler ise bu Kral'm Davut
peygamberin soyundan gelecek olan kendi Mesihleri olaca inancndaydlar. Sz konusu matematikiler,
gelecek olan Kraln kimliini bilmediklerini ama 1240 saysnda gizlenmi olan "ifreyi" zdklerini
sylemilerdi. Buna gre Hristiyanlarn takviminde 1240 yl, Yahudi takvimindeki 5000 ylma denk geliyordu.
Mesih'in 6. bin yln banda geleceine dair ncil'de Keha-netler vard. Bu byk kehanetler uzun ilemlerle
zl-mt. Yl 1240 olunca, kzlca kyamet koptu Avrupa'da, Beklenen Kral gerekten de geldi, ama Kral
ne sa'ya ta-panlarn ne de Musa'ya ballk duyanlarn Kral'yd. Ge-len Trk Han Batuhan'd (Cengiz'in
olu), nl Altn Orda Devleti'nin Byk Hakan'! Kehanet ve Hermetik he-saplar doru km ama
beklentiler yanl kmt!21
Aytun Altndal 103
Dnelim Apollonius'un eserlerine:
3)
Yedi Gezegen ve Tlsmlar Kitab. Kitapta 70 tlsm
ve 400 resim bulunmaktadr ve ayn ve gnein hal
lerine gre hangi saatte, hangi gnde, hangi ayda ne
gibi bir istek iin hangi tlsmn kullanlmas gerekti
i aklanmtr.
4)
14. yy'da Yahudi bilim adam Salomon Deb Natan
Orgiero, Apollonius'un Latince bir kitabn branice'ye evirmitir. Arapadan Latince'ye evrilmi
olan bu kitap "Magick/Sihir" hakkndadr.
5)
Magick=Sihir zerine Balinius tarafndan yazlm
olan bir kitap Arap Hac Kalfa tarafndan evrilmi
tir. Bu kitapta Balinius, stn yetenekli bir Sihir/B
y stad olarak tantlmtr. (Not: Kitabn ilk kez
Apollonius tarafndan Amoriun'daki terk edilmi

bir manastrda bulunduu ve Greke'den Arap


a'ya, astronomer Muhammed Bin Halil tarafndan
evrildii sylenmitir.)22
Apollonius'un baz eserleri de, Leclerc'in yazdna g-re, Halid Bin Yezid tarafndan Arapa'ya evrilmilerdir.
Bunlar tpla, ifaclkla ilgili kitaplardr. nl mslman matematiki Cabir (Cebiri kuran) bu kitaplar okumu
ve kendi sistemini gelitirirken Apollonius'un "Matematiksel By Tlsmlar"ndan yararlanmtr.23
Matematik ve Tlsmlar ile Geometri ve Tlsmlar ara-sndaki "gizil" ilikiler, tpk harfler ve saylar arasndaki
gze grnmeyen fakat "Kader-Yapc" saylan ilikiler gi-bidir. slam dnyasnda birok tarikat "Havass lmi"
diye bilinen bu dallarda uzmanlamtr, rnein Rfailer, Hu-rufiler ve en bata da Melamiler slam aleminde
Herme-tik-reti'yi yzyllardr bilen ve aka olmasa da kapal olarak hayatlarnda uygulayan tarikatlardan
bazlardr.
104
Yoksul Tanr
1693 ylnda Londra'da yalnz yaayan bir adam dra-matik bir ekilde intihar etti. Adamn ad, Charles Blount'du. Hayatn Greke'den ingilizce'ye ve Franszca'ya yapt evirilerle kazanmaya almt. Charles
Blount'un intiharndan ksa bir sre nce ingiltere Ulusal Kilisesi, ilk resmi aklamasn yaparak
Apollonius'u "Lanetlemi" ve onun adnn hibir inanm Hristiyan (Anglikan) tarafndan anlmamasn
istemiti. Charles Blount Apollonius'un drt ciltlik hayatn Greke'den ngilizce'ye ve Franszca'ya evirmi
ve 1680'de ilk cildini yayn-latmay baarmtr. lmnden nce son iki cildi de n-gilizce'ye evirmeyi
tamamlamt. Nedir ki, bu ilk cildin yaynlanmasndan sonra ngiltere'de Kilise'nin giriimiyle Blount
aleyhinde mthi bir karalama kampanyas ba-latlmt. Kiliselerde yaplan toplantlarda, yazl ve szl
bildirilerde tam 13 yl sreyle Blount hakarete uram, aalanm ve dier ciltlerin yaynlanmas yaynclara
ya-plan basklarla engellenmiti. Blount, Kilise ve onun ba-naz savunucular taraOrndan aNm aNm izlenerek

kinci kez yarglan ise ok ciddi bir itham ve sula-madan dolaydr. Bu kez mparator, yapt zulm ve ikencelerle tarihe gemi olan Domitian'dr, onu sulayan ise Euphrates adl bir dmandr. Euphrates,
Apollonius'u mparator Domitian'a kar bir darbe rgtlemek ve kk bir oban ocuunu ldrerek onun
i organlarna bakarak kehanette bulunmakla yani, cinayetle sulamt. (Romallar, hayvanlarn i
organlarna bakarak kehanet-lerde bulunurlard. Bu da bir Mantic Bilimdir.)25 Domitian, bu ihbar zerine
ApoUonius'u -kendi isteiyle durumaya geldii halde duruma gnn erteleyerek zindana attr-mt.
Apollonius, burada lme mahkum edilmi bir tilmizi, Philiscus of Milus'la beraber bir sre -Flavius zaman
belirtmemi- kaldktan sonra, o nl durumaya katlm ve kendisinin tm yaam boyunca, bir Pagan
gelenei olmasna ramen "Kurban" etme (kesme) alkanlna son verilmesini savunduunu, dolaysyla
da insan ve/veya hayvan hibir varl ldrmediini sylemiti.
Domitian iin nemli olan obann ldrlp ldrl-mediini deil, kendisine kar bir darbe veya suikast
d-zenlenip dzenlenmediini renmekti. Domitian'm mahkemesinde yarglanan Apollonius, ite bu
duruma srasnda, kendisine idam cezas verilmeden az nce, her-kesin gz nnde ortadan yok olmutu!
Bu garip olay il-gintir ki, o dnemden bu yana her kaynakta aynen nak-ledilmi ve daha nemlisi devletin
tutanaklarna geiril-mitir. Flavius Philostratus'un anlattna gre, zindan-dayken Apollonius dier
mahkumlarla iliki kurmu ve onlarla uzun konumalar yapmtr. (Bu dialoglar Flavi-us'un kitabnda vardr.)
Zindanda bir de zel olarak ApolAytun Altndal 107
lonius'u gammazlamak iin oraya gnderilmi, gerekte mahkum veya sulu olmayan bir de "Muhbir" vardr.
Apollonius, bu adamla da uzun konumalar yapar. Ona "Tiranlarn" nasl insanlar olduklarn anlatr,
Domitian'n da bir zalim olduunu syler. Fakat muhbir, ihbar etmek iin geldii hapishanede Apollonius'a
hayranlk duyarak ayrlr ve onu ihbar etmez.26
Bu durumalar, bu ihbarlar ve iftiralar Apollonius'un zalimlere ve zulme kar bir filozof olduunu gstermektedir. stelik bu durumalar ve hakkndaki iddialar hep Roma kaytlarnda, tutanaklarnda vardr. Oysa,
ilgintir ki, armih'a gerilerek ldrld sylenen "Tanrnn Olu" sa Mesih'le ilgili, ne ldrldne dair,
ne "Baba-sz" doduuna dair ne de en nemlisi "ldkten Sonra Dirildiine" dair TEK BR BELGE YOKTUR.
Hibir Roma ve/veya Yahudi veya Arami/Syriac kaytta bunlara rast-lamak bugne dein mmkn
olmamtr, bundan sonra olur mu bilinmez?
Daha nce de belirttiim gibi, 1501 tarihine kadar Apollonius'un yaam ve eserleri hakknda yaklak 1200
yl sreyle bir sessizlik srmtr. znik Konsili'nin karar-lar geen yllarla birlikte sertleerek baskc
zelliklerini arttrm ve sadece Apollonius'un deil, neredeyse tm Gnostik ve Pagan filozoflarn yaamlar ve
eserleri yakl-m ve/veya yasaklanmtr. Gnmzn Vatikan'nda da yasak kitaplar listesi (Index Libri)
vardr. Bu listede 1000'den fazla kitap ve el yazmas vardr. Bir de ikinci bir yasak kitaplar listesi vardr ama
bunlar daha ok son iki yz yl iinde yazlm ve "Zararl" ve/veya ahlak-d olarak nitelendirilmi kitaplardr.
1501-1599 yllar arasnda talya'da (zellikle de Vene108
Yoksul Tanr
dik'te) Alemannus tarafndan yaplan Latince eviri tam yedi kez baslmtr. Ayrca Paris'te kez (1555,
1596 ve 1599) svire'de bir kez (ksmen Basel'de 1572) ve Brk-sel'de iki kez (resimli 1588 de)
yaynlanmtr. 1611-1699 yllar arasnda ApoUonius'un yaam ve eserleri sekiz kez yaynlanmtr.
Bunlardan en ilginci "Gl ve Ha Kardeli-i" rgt tarafndan yaynlanan 1670 tarihli bir risaledir. Burada
ApoUonius'un yaam ve eserleri hakknda, nl byk Okltist Kont de Gabalis'in almalaryla ilgili bil-giler
verilirken sz edilmitir. Apollonius ile sa Mesih arasndaki inanlmaz benzerliklere ilk dikkat eken ite bu
gizli Oklt rgt olmutu.
1705-1798 yllar arasnda Avrupa'da Apollonius ile il-gili on bir kitap yaynlanmtr. Bunlarn arasnda en
ilginci hi kukusuz, Apollonius ile sa'nn aka karlatrld 1740 tarihli Essai sur /es moeurs balkl
ve Francois Marie Arouet de Voltaire imzal almadr. Ayrca 1798'de nl Fransz dnr ve yazar Pierre
Samuel Sylvestre de Sacy 50 sayfalk bir blm yazarak ApoUonius'un "Srlan" ile ilgili bilgiler vermitir.
Sacy, ilgintir ki, Philostratus'un eserinden deil, ve/fakat ApoUonius'un onun Araplarn arasnda tannd
Balinius adyla yazd eserlerden sz etmitir. Bu almasnda Sacy, Balinius'un ender rastlanan bir
"Alim=Sage" ve "Bilge" , olduundan sz etmitir. Apollonius ile ilgili yaynlarda 19. yy'da bir patlama
yaanmtr. yle ki, 1801-1898 yllar arasnda Apollonius'la ilgili ya da ondan sz eden tam 49 eser yaynlanmtr. Bu ykselite Avrupa'da Katolik Kilisesi'nin uygulad korkun basklarn sanayi devrimi ve
Fransz htilali araclyla krlm olmasnn etkisi vardr. Bu yzyl iinde yaynlanan kitaplarn arasnda en
ilgin olanlar hi kukusuz, adndan daha nce sz ettiimiz Je-an Albert Reville'in Paris'te 1865'te
yaynlanan ve Apollo-

Aytun Altndal 109


nius'u bir "Pagan Mesih'i" olarak tantan kitabyla, 1877'de Teosofi'nin kurucusu nl Rus kadn Okltisti,
Helena P. Blavatsky'nin ilk eseri "lsis" de yazd vg dolu sayfalardr. 19. yy'da Apollonius ile ilgili yazlm
dier kitaplar arasnda Michael Faraday'm Londra'da 1883'te yaynlanan ve Apollonius'un yaamnn
alnarak sa'ya atfedildiini anlatan kitab ok tartma yaratmtr.
Dier bir ilgin kitap ise "sa Mesih'in Bilinmeyen Haya-t" adyla 1894'te Moskova'da yaynlanmtr. Kitabn
ya-zan Nicolas Notovitch, Apollonius'un yaamnn muhte-melen sa'ya adapte edildiini vurgulamtr.
1898'de ya-ynlanan A.P. Sinnett imzal bir inceleme Londra'da Te-osofik -Blavatsky tarafndan kurulan
dernek- Society tara-fndan yelerinin bilgisine sunulmutur. Ayn yl iinde bu kez Paris'te Gabriel de Sacy
tarafndan ok ilgin bir kitap yaynlanmtr. Gabriel Sacy, Apollonius'un gerekte "Bahaiin" kurucu
Peygamberi olarak kabul edilen Baha-ullah'm manevi ynlendiricisi olduunu ne srmtr.
Nedir ki, 19. yy'da yaynlanm en tartmal kitap hi kukusuz Amerika'da Philadelphia'da yaynlam olan
Jonathan M. Roberts ve Gretta Spearman tarafndan yazl-m olan almadr. Bu kitabn ad, "sa Mesih
Yoktu: n-cil'deki retmen Apollonius of Tyana idi." te 1895'te ya-ynlanan bu kitap ilk kez sa Mesih ve
Apollonius karla-trmasn Amerikan kamuoyuna tam ve beklendii gibi inanlmaz bir tartma
balatm ve bata Mason Localar ile yobaz Katolik evreleri arasnda uzun sreli yazl, szl hatta kavgal
tartmalar yaanmtr.
Bu tartmal kitabn yaynlanndan be yl sonra bu kez New York'ta, "Apollonius'un ncili" (The Gospel of
Apollonius) adl bir kitap yaynlanm ve tam snmekte olan tartmay yine atelemitir. Kenneth S. Guthrie
im-zal bu kitapta artk aka Hristiyanlara yeni bir "ncil"
110
Yoksul Tanr
sunulmutur. Guthrie'nin kitab Apollonius'un nl "Va-siyeti=Testameutum"vL zerine yazlmt.
1900-1999 yllar arasnda ise bata ABD olmak zere Apollonius'la ilgili 200'den fazla felsefi, ezoterik,
kabalis-tik ve okltik kitap/alma yaynlanmtr. Bunlarn ara-snda ilgin olanlar unlardr; Paris ve New
York'ta ayn srada yaynlanan (1932) ve ApoUonius'u BogomiUer'in Fransa'daki versiyonu olan Albigensler'in
Peygamberi olarak sunan Maurice Magre imzal kitaptr. (Albigensler, daha nce de dediim gibi Gnostik
Hristiyanln Fran-sa'daki temsilcileriydiler. Tapmak valyeleri de dahil birok gizli rgt Albigeus
Geleneine balydlar. Bu topluluk Katolik Kilisesi'nin acmasz basksyla yaklarak ve/veya klla
ldrlerek, yok edilmitir. Avrupa'daki ilk byk kitle katliam ite bu Albigensler'e uygulanmtr. Katolik
Kilisesi, kendi kilisesine uymayan dier Hris-tiyanlar "Yakarak" yok etmekten kanmamtr.)
1947'de ise nl l Deniz Belgeleri tartma ortamna girmiti. Bu meyanda, sa'nn kardei olduu
sylenen Thomas'm kayp "ncili" bulunmutu. Bu arpc ve ar-tc bir ncil'di. lgintir ki bu ncil'in yazar
olarak, Apol-lonius'un rencisi Ninoval Damis gsterilmitir. Dier bir anlatmla, sa'nn kardei diye bilinen
Thomas kendi ncil'ini yazmam, bu ncil'i hayatnn sonuna doru Ur-fa'da (Edessa) yaayan Damis
yazmt. Bu iddia da lahi-yat dnyasn allak bullak etmitir.
Ve 20. yy'da Apollonius hakknda yazlm tartmasz en nemli kitaba Alice Winston imza atmt. 1954'te
New York'ta yaynlanan bu kitabn tezi adnda gizliydi:
"Apollonius of Tyana: Founder of Christianity"
"Tyanal Apollonius: Hristiyanln Kurucusu."
1

2. 3. Apollonius/ Balinius
"To lie unfree; truth is noble."
"Yalan sylemek kleliktir; Doruluk ise soyluluk."
Apolloinus of Tyana1
Gabriel de Sacy sa Mesih ve Balinius ile 19. yy'm ba-larnda ran'da ortaya km olan Bahailii ve onun
kuru-cusu olarak kabul edilen Bahaullah'm yazlarn ve dn-celerini karlatrd kitab 1889'da yazm ve
Bahaul-lah', 19. yy'm en nemli "Reformatr" olarak deerlen-dirmiti.2 Bu kitap yaynlandnda Bahaullah
adyla tan-nan Mirza Hseyin Ali Nuri (1817-1892) henz hayattay-d. (Bahaullah, Allah'n Hameti
demektir).3
Bahailik akm ile Apolloinus'un gerekten de bir ba-lants var mdr? Buna bir bakmakta yarar vardr. Kald
ki, Bahailiin, gerek kurucular "Babiler" ve "Babilik" di-ye bilinen bir akmn ncleriydiler. Bu nclerin en
nl-s ise, "Krretl Ayn" adyla tannan bir kadnd. Trk asll bu ranl/Azeri kadn, Babiliin tek kadn

Havarisiy-di ve tpk Maria Magdelena gibi (Mecdelli Meryem) bu akmn kurucusu "Bab" ile birlikte bu
mezhebi yaymt.
Gerek ad Zerrin Ta olan Krretl Ayn 19. yy. bala-rnda (Bir kaynaa gre 1818) ran'da Kazvin'de
dodu. Babiliin tarihine eilmi baz Trk yazarlar (Sleyman Nazif, Dr. N. zuca, N. Nazif
Tepedelenliolu) onun Trk olduunu sylerler. Babas Hac Molla Muhammed
111
112
Yoksul Tanr
Salih ve dedesi Hac Molla Muhammed Taki, Kazvin'in nde gelen mtehitlerindendi. Tm ailesinin, o srada
Kazvin'de yaygn bulunan eyhi tarikatyla yakn ilikileri vard. Zerrin Ta da kadnlara greli bir bamszlk
ta-nnmasn savunan, kaplarn kadn mridlerine kapal tutmayan bu tarikat benimsemiti. eyhiliin
kurucusu eyh Ahmed Aksai'nin en nemli tilmizi olan Hac Seyyid Kazm Resti ile sk sk grrd; teolojik
formasyonunda bu grmelerin arlkl etkisi olmutur. Hatta sonradan tm Babilerce de benimsenecek
olan "Krretl Ayn" (Gznuru) ve "Ferehul-Fuad" (Gnl sruru) adlarn ona Seyyid Kazm'n verdii
sylenir.
1845 ylndan balayarak ngiltere, Fransa ve Rusya'nn rekabet ve paylam alan olmann, arka arkaya
yenilgiyle sonulanan savalarn; ierdeyse rvet ve yolsuzluk olaylarndaki hzl artn etkisiyle iyice
bunalan ran'da dinsel grnml hareket ve ayaklanmalar sregidiyor-du. ahlk ynetimi dengeye gre
kimi zaman ieride oto-ritesini krmak istedii ii Mollalara kar bu hareketleri destekliyor, kimi zaman en
kanl biimde bastryordu.
Bu akmlardan biri ve en gls, "Bab" (Szlk anlam: Kap) diye bilinen Seyyid Ali Muhammed'in
vaazettii, iiliin Mehdi dncesi, Yahudi Kabbala's, Zerdt dini, Dou Kilisesi, slam Sufiler'i ve
Hurufilik'ten esinlenen Babilik idi. Kald ki, bir ve ayn topraklar zerinde birlikte yaayan tm bu din,
inan ve deerler birbirleriyle youn bir etkileim iindeydiler. Babiliin kurucusu Ali Muhammed de 1819'da
iraz'da domu, Retiyye (Mehdi dncesini vaazeden bir tarikat) eyh'lerinden ders grm, matematik,
felsefe ve astrolojiye olan ilgisinin yan sra, ncil'i Yahudi dinini, Zerdt inancn, Arami felsefesini
incelemi, sonradan kurduu sisteme de yansyacak olan antik okl-tizm-esoterizm zerine derin bilgi sahibi
olmutu.
Aytun Altnda! 113
iilik ve bundan hareketle kendine gre byk bir sla-miyet eletirisi getirerek, yeni bir inan sistemi olan
Babi-lii ilk kez iraz'da vaazetmeye balad (1843). Tanr'nm bilinmesinde arac olacak olan Bab (kap), adn
almas da bu tarihlere rastlar. (sa da kendisini "kap" olarak gr-yordu. slam Ezoterizmi'nde "kap"
dncesi nemli bir yer tutar. Seyyid Ali Muhammed de "Bab" kelimesine mistik bir anlam yklemiti. Ona
gre "Bab" ilahi hakikati arama aracyd.)
Bu sralar Seyyid Kazm Resti lm (1843), eyhiler yeni bir aray iine girmilerdi. Kurretl Ayn Seyyid Kazm'm nde gelen mridlerinden Molla Hseyin Bure-vi'ye bir mektup yazarak, bir esrarl "Zuhur"un yakn
ol-duunu hissettiini belirtti. Kendisi de aray iinde olan Molla Hseyin bu mektuptan da ald gle yola
kt. Yolu iraz'a dtnde Bab' buldu; onun retisini be-nimsedi. Bab, mektubunu grd Kurretl
Ayn' da ha-variliine kabul ederek, 18 (kendisiyle birlikte 19) huruf-l hayy (hayat harfleri): Babi sistemine
gre varlk' yaratan ilkeler-nitelikler arasnda yer verdi.
Babilik Zerrin Ta iin nemli bir dayanak noktas ol-mutu. Bu inancn ileride greceimiz akidlerine dayanarak peesini att, halk iinde Bab'm grlerini savunan vaazlar vermeye balad. Bu vaazlarda poligamiye
kar kyor, kadnn da toplumsal yaamda yerini almas ge-rektiini savunuyordu.
nceden kendisini Allah'n gnderdii bir Peygamber, Bab olarak deerlendirmesine karn, Seyyid Ali
Muham-med, bir sre sonra, yeni bir iddiada bulundu: O, Haki-kat'm kt kaynak, Allah'n bir tezahr,
kutsal bir g-rntyd. Nokta veya Hazret-i Ala ismini ald. Bundan sonra Bab ismi, Horasanl Molla Hseyin
Burevi iin kul-lanlr oldu.
114
Yoksul Tanr
Bab veya yeni adyla Nokta, bundan sonra iraz'dan hi ayrlmad ve zamann kurduu yeni dinin teorik ve
teolojik umdelerini formle etmekle geirdi. Babilik'in yaygnlatrlmas ve siyasal bir g haline
dntrlmesi ise bata Molla Hseyin Burevi olmak zere, ilerinde Krretl Ayn'm da bulunduu 18
havari veya Huruf-l hayy tarafndan gerekletirildi. Propagandalarnda yerine gre ya yeni dini

selamlyorlar ve herkesi yeni imana aryorlar, ya da ii akidesine uygun olarak, beklenen imam Mehdi'nin,
Nokta'nm kiiliinde ortaya ktn sa-vunuyorlard.
Babilik akm ilk bata ran olmak zere zellikle Hin-distan ve Uzakdou'da ok hzl bir yaylma gstermi ve
pek ok taraftar toplamt. Bu durum ranl yneticiler ta-rafndan sakncal bulundu ve 9 Temmuz 1850'de
Seyyid Muhammed aslarak ldrld. Bundan iki yl sonra Kr-retl Ayn ve arkadalar ikenceyle
ldrldler.
Bab ve nde gelen Babilerin ldrlmesiyle Babi hare-keti byk lde gten dmt. Ancak bir yandan
bir ksm Babinin biad ettii Subh-i Ezel, dier yandan Ba-dat'ta Bab'n mjdeledii Men Yesher Hu Allah
(Allah'n izhar edecei kii) olduu iddiasyla ortaya atlan kardei Mirza Hseyin Ali (Bahaullah) Babileri
ksmen topland-lar. Ancak bu iki kardein de kendilerini Bab'n halefi ilan etmesi Babilik'i Ezel ve Bahai olmak
zere ikiye bld.
in ilgin yan, Bahaullah'm, Peygamberlik iddasmda bulunmasnn hemen ardndan Osmanl mparatorluu'nun emriyle stanbul'a getirilmesidir. Yannda seksen drt kiiyle stanbul'a gelen Bahaullah burada drt
ay ka-larak bir takm gizli faaliyetlerde bulunduktan sonra, Edirne'ye gnderilerek 4-5 yl kadar orada kald.
Mirza Hseyin Ali'nin misyonunu aklamas Edirne'de olmutur. Ancak iki kardein girdii dinsel atmadan
tedirgin
Aytun Altmdal 115
olan Osmanl Saray, Babi ve Bahailer'i Edirne'den srerek Bahaullah ve Babai'leri Filistin'de Akka'ya, Mirza
Yahya ve Ezelileri de Kbrs'a gnderdi. (1868) Her ikisi de propaganda faaliyetlerini buralarda srdrdler.
Bugn Bahailik kolu baat durumdadr ve dnyaya yaylmtr. Ayrca az sayda Ezeliler de mevcuttur.
ok ksa bir sre iinde, ran'da zellikle de elit (tann-m i adamlar, zenginler, ileri gelen aileler, filozoflar,
su-filer, Yahudi tacirler vb.) arasnda yaygnlaan Babilik, s-lam Sufilii, Yahudilik, Zerdt inanc, Dou
Kilisesi, Do-u okltizmi ve Hurufiliin her birinin etkisi altnda her birinden unsurlar bnyesinde
sentezletiren bir inant.
Babi/Bahailere gre Allah zde yaratcdr, nk ha-yatn kendisidir, hayat nereder ve bu neretmenin tek
yolu, yaratmaktr. Allah yaratabilmek iin yedi harfi/ke-lam kullanr: bunlar kuvvet, iktidar, irade, eylem,
kerem, zafer ve vahiy'dir. Bunlar harf ve kelam olmann yan sra, yaradlta etkin olmu nitelik/deerlerdir
ki bunlara huruf-l hayy denir.
Allah'n yaratcl tam'dr, yaratmki ise kusurlu; ar-dndan mutlaka paralanma, azalma, tahrib olma gelir.
Yaratk, kutsal deer-nitelikler'in tmne sahip olma-d iin Allah-olmayan'dr. Ama, Allah'tan tmyle ayr
da deildir. O yalnzca eksiklidir. Tamlma son Yarg Gn'nde, Allah'a kavumakla ulaacak, onunla
btnle-ecektir. (Bu bakmdan Tasavvuf'daki Fenafillah dnce-siyle paralellik gsterir.)
Gobineau, Babilerin Tanrs'na ilikin olarak unlar sylyor: "Babilerin Tanrs, grld gibi Kaldonya felsefesinin, skender'in, Gnostik teorilerin byk bir kesi-minin, by kitaplarnn, ksacas Dou biliminin
Tanr-s'dr. Pentatek'inki (Tevrat'n ilk be kitabnn ad) deilse de Gomara ve Talmud'un vaazettii Tanr
budur. Mu116
Yoksul Tanr
sa ve sa'nn renebildiklerinden hareketle slamn ta
nmlamaya alt Tanr bu deildir ama, tm filozofla
rn, kritiklerin, tm akll kiilerin, yani SufiTerin, Semitlemi Zerdtlerin (Yani, Sasanilerden bu yana tm Zerdtlerin) ilim bu lkelerde boy attndan beri arad,
tapt Tanr'dr. Bab, Hristiyan ve slam boyunduruu
nun bir sre glgede brakt bu Tanr'y tekrar hatrlat
maktan, karanlklardan ekip karmaktan baka bir ey
yapmamtr."4 > ".-.
Babilere gre Ali Muhammed'in iinde Allah'n cema-linin grld bir ayna olduunu ve herkesin O'nu
orada grebileceini de ekleyelim.
Babiler, her harfin saysal bir deer yklendiini "eb-ced"e byk nem verirler. Babi dncesine gre Tnr'nn saysal ifadesi, "Vahd" ve "Ahy" (hayat veren)i de karlayan ve "hayat veren tek" anlamna gelen
19'dur. "Vcud"un ebced hesabndaki deeri de 19 tutmaktadr.
19 says tm Babi ve Babilii temel alan Bahai yaa-mnda denetleyici durumdadr. Babi/Bahai takvimine
gre yl 19 ay, ay 19 gn, gn 19 saat vb.dir. Hukuki ve ticari tm dzenlemeler nceden yerletirilmi bu
ilahi uyumu bozmamak iin 19 says temelinde yaplr. Bab, Tanr ile Tanrdan kopan yaratk arasndaki
uyumun yeniden kurulmas iin "her eyi birlik saysna gre, yani 19 blm halinde rgtleyiniz" demektir.

Kendisinden nceki Peygamberleri kabul etmesine, on-lar kendi dnemleri iin tutarl saymasna karn,
dnem-lerini doldurmu olduklarn syler. Kendi nerdii sistem, tmnden daha sonra geldii iin,
tmnn tamamlaycs durumundadr.
Babi-Bahai dncesinin en nemli ilkelerinden biri de temizliktir, su, temizliin kendisidir ve temizler. yle
ki, Babi savalar, savarken, kanlan vcutlarna yabanc
Aytun Altmdal 117
olan giysilerine deip kirlenmesin diye, giysilerini karp plak savarlard. yi giyinmek, her trl lks ve
ss e-yalar, deerli talar Babilere haram klnmamtr. Aksine, inziva ve istimna'ya knanmas gereken
davranlar olarak baklmaktayd.
Babilikte zellikle de k dnemlerinde mallar ortakt. Bab'm lmnden sonra tasarruf hakkn elde
edebildiler. Bunun temelinde her trl maln Allah'n olduu d-ncesi yatar. Bahailer'de Kble yoktur.
Allah her yerde olduu iin istedikleri ynde ibadet ederler.
Bahailerin bulunduu her lkede bir Milli Ruhani Mahvil ve yerel organlar olan Mahalli Ruhani Mahviller
vardr. Bahailer kendi aralarnda kan her trl anla-mazl bu organlarda zmlerler; sivil mahkemelere
kmalar yasaktr. Her ktada bir tane olmak zere be Ba-hai Mabedi bulunmaktadr. Bunlar, Chicago (ABD),
Kam-pala (Uganda), Akabat (Trkmenistan), Sydney (Avust-ralya) ve Frankfurt (Almanya)dadr. Cenevre ve
de Lozan merkezleri durumundadr.5
Gerekten de Balinius'un yaam ve eserleri dikkate alndnda Babaullah'm "Levih" diye tanmlanan yaam
tarz ve Tanr inancas arasnda sk benzerlikler vardr. Dou mislisizmi bata olmak zere, Kabala retisi,
ezo-terizm, okltizm ve Maniecheism hep Apollonius tarafn-dan "vaaz" edilmi retilerdir. Temizlik yasalar
(abdest) ve tm dnyay insanlarn ortak mlkiyeti gibi grmek Apollonius ile onun bir tr "Replikas"
saylabilecek olan Babaullah arasndaki birok ortak husustan bazlardr. Dier bir anlatmla, eer Apollonius,
bir "Din" kurmak is-teseydi, bugnk haliyle deil ama 1880'lerdeki "Safl" iindeki B lailik gibi bir "Cult"
kurard, denilebilir. Baha-ullah'n Balinius'un eserlerinden esinlendii kesindir.
imdi de Apollonius'un yaamnn ve retisinin baz
118
Yoksul Tanr
ilgin yanlarn grelim. sa Mesih'e atfen Kutsal Kitap'ta yazlanlarla, Apollonius'un yaad dnemde
belgelenmi baz szlerini ve eserlerini karlatralm. Bu tahminlerin tesinde ilgin sonular verecektir,
armayn.
Apollonius ile sa Mesih'in karlatrlmas konusu yeni bir olay deildir. Bu tartmalar ilkin Philostratus'un
ki-tabnn yazlndan sonra balam ancak doruk noktasna, daha nce szn ettiim yksek brokrat
Bitniya Valisi Hierocles'in Domitian dneminde yazd Apollonius'un hayatn ve mucizelerini anlatt
kitapla ulamtr.6 Domitian dneminde bata Anadolu olmak zere, .S. 3. yy'da Hristiyanlar ok kk
bir aznlktlar. (Bkz.:Ek) O dnemdeki Kilise Babalar, kendilerine bir trl inan-mayan Anadolu halkndan ok
Devleti ynetenleri ve on-larn karlarn ve kzlarn etkileyerek Hristiyan yapmaya ynelmilerdi. Bu gizli
faaliyetlerinde de baarl ol-mulard.
Daha sonra .S. 302 ylndan itibaren mparator Diocle-tian, Hierocles'in bu kitabndan yola karak,
Anadolu'da Hristiyanln yaylmasn engellemi ve bask uygula-mt. Bu kitabn etkisi o kadar ok olmutu
ki, dnemin Kilise Babalar, rnein Filistinli Eusebe (Eusebe de Cesa-ree) sadece bu kitab konu alan ve
sa'y savunan "Hieroc-les'e Kar" (Contre Hierocles)7 adl bir kitap yazmak zo-runda kalmt. Eusebe'nin
dorudan Apollonius'u hedef alan bir kitab da vardr.8
Hierocles, kitabnda, o gnlerde, sa Mesih'e atfedilen mucizeleri, gerekte sa'nn deil, Apollonius'un
yaptn ve/fakat Hristiyanlarn Apollonius'un yaptklarn/mu-cizelerini "ntihal" (Plagierism) yoluyla alarak
haksz bir ekilde sa'ya malettiklerini aklayan ilk yazardr/devlet
Aytun Altnda! 119
adamdr. Buna karlk, Kilise Babalar, ister istemez, Apollonius'un ok nl bir if ac (Thaumaturge)
olduu-nu, mucizeler yarattn ama aslnda bunlar "Kura By" araclyla edindiini ve sa'nn
mucizelerinin Apolloni-us'unkilerden byk olduunu yazmlardr. Eusebe, Apollonius'un rnek bir insan
olduunu, rnek bir ahlk sahibi olduunu kabul ettiini ama konu mucizelere ge-lince bunlar gizlice
rendii By ve Sihir araclyla yaptn, yapabildiini ne srerek onu sahtekrlkla su-lamtr. lgintir
ki, adndan bugnk ncil'de de sz edi-len Simon Magus adl kiiyi de, ayn sulamayla karala-mlard.
Gospel yazarlar Simon Magus'un, ok tehlikeli ve ok maharetli bir byc olduunu belirtmiler sonra da

onun sa Mesih'in stnln kabul ettiini duyur-mulard. Simon Magus 1. yy'daki Gnostiklerin nde gelen liderlerindendi.
Tpk sa Mesih'in yaamn ve eserlerini (mucizeleri dahil) anlatan 4 Gospel-Yazar olduu gibi, o alarda
Apollonius'un yaamn ve mucizelerini anlatan 4 yazar vardr. Bunlar, sa iin, Matthew, Marcus, Luke ve
John'dur; Apollonius iin de Flavius Philostratus, Moera-genes, Sotorichus of Oasis ve Hierocles'tir. lgintir
ki, sa Mesih'in yaamn yazm olan bu kiiler -eer gerek iseler bilindii zere ya ok az dini eitim
grm ya da dind mesleklerde grev almlardr, rnein Matta vergi tahsildaryd. Apollonius'un
yaamn ve mucizelerini yazm olanlar ise tarihi, felsefeci, brokrat ve siyasetiy-diler.
1996 ylnda Time Dergisi "sa'y Ararken/Aray" ba-lkl bir dosyay kapak yapmt.9 Derginin bu saysnda
David Van Biema imzal yazda, daha nceki blmde de-indiim "Be Gospel" sa Seminerine katlan
ilahiyatla-rn ve bilim adamlarnn bulgular nda, 4 Gospel'de
120
Yoksul Tanr
anlatlanlarn pek ounun yalan yanl olduklarnn ke-sinletii vurgulanmt. Ayrca ilk 4 Gospel yazarnn
(4 Evangelistin) da hi gvenilmeyecek kiiler olduklar, pek ok ilahiyat ve bilim adam tarafndan
vurgulanmt. l-gintir ki Apollonius'un hayatn ve eserlerini birinci elden yazm olan ilk drt yazar, hibir
ekilde "Gvenilmez" bilgileri yazan "Sahte" ve/veya kimlikleri belirsiz, kiiliksiz insanlar olarak tarihin hibir
dneminde dierleri gibi sulanmamlard. Tersine, bu yazarlar, hem kendi dnemlerinde hem de 1700 yl
iinde hep en gvenilir kaynaklar olarak gsterilmilerdir.
Yine ilgintir ki, Protestanln kurucusu Martin Lut-her de, bu drt Gospel yazarndan ilk nn "Hi Gvenilmez" kiiler olduklarn, dolaysyla sadece John'a bakl-mas gerektiini hep vaaz etmiti. 1835'te David
Friedrich Strauss, "sa'nn Yaam" adl kitabn yaynlaynca, Lut-her'in balatt tartma artk bilim alanna
tanm oldu. Strauss, kitabnda eldeki - znik Konsili'nde kabul edilen metinlerin ounun sonradan ekleme
olduunu, bunlara gvenilmemesi gerektiini vurgulad. Onun aklamalar sonraki kuak ilahiyatlara yol
gsterici oldu. Bu inana gre ncil ile Tarih ve Bilim uyumuyordu. ncil'deki veri-ler, mucizeler vd. ne tarih
bilimi, ne de Pozitif bilimlerle aklanabilirdi. ncil'de ad geen kentler, kasabalar ve olaylar tarihen "Zaten"
hi var olmamlard! Strauss ve dier birok ilahiyatya gre ncil'deki sa ile "mann" sa's ayrydlar,
aralarnda bir ba yoktu. Belki olmas da gerekmiyordu! Dier bir anlatmla, inanmak isteyenler gerekolmayan, "Sanal" bir kiiye iman etmekte serbest-tiler.
Tpk Apollonius iin olduu gibi sa Mesih iin de, -retisinde "Byclk" ve sihir bulunduu sylenmitir.
sa'nn doumundan balayarak, daha sonra suyu araba
Aytun Altndal 121
evirmesi, ly diriltmesi, "Cin" kovmas (Exorcism) ve dier "Mucizeleri" ne hikmetse, aynen Apollonius iin
de geerlidir. O da "ly diriltmi", o da bir kenti (Efes) sal-gndan kurtarm, o da insanlara, tpk
Esseneler'in Esra-rengiz Belleticisi gibi "ifa" datmtr. Tek farkla ki sa, "Byclkle" sulanmam, ama
ne hazindir ki, "ifa Us-tas" Apollonius "Byc" olmakla sulanmtr.
Eer baz zel bilgiler (Occultik) araclyla insanlara ifa datmak byclkse, Musa da, sa da byc
sayl-malydlar. Hele Musa, Tevrat'a gre, Msrl Byclerle Firavun'un huzurunda yarm ve kendi
"Tanrsnn" ona verdii "Sinirin" Firavunlarn byclerinkinden daha gl olduunu kantlamaya almt.
te yandan eer "Yoktan Var Etmek" byclkse, ilk bata Tanr'nm ken-disi "Ba" byc saylmaldr.
Niin Apollonius ve Gos-peller'deki Simon Magus, byc saylmlardr, bu belli deildir. Ortada ak bir
hakszlk olduu kesindir.
Tpk sa Mesih gibi Apollonius da en yakn dostlarn-dan birinin ihanetine uramtr. Bilindii gibi 12. Havari
olarak tannan Judas scariot, Romallar'dan (ya da baka bir anlatma gre Yahudiler'den) 30 gm sikke
rvet aldktan sonra sa Mesih'i Romal askerlere ihbar etmitir. te yandan sadece bu "hbar" masal bile
kendi iinde bu Gospeller'i "Yalanlar" mahiyettedir. nk Judas, ilgintir ki, Gospeller'de yazdna gre,
ONU H TANIMA-YAN, ADINI, SANINI VE NASIL BR OLDUUNU H BLMEYEN Romallar'a yle bir
neri gtrmt: Ben sa'nn ve Havarileri'nin yanma gideceim, hangisini ensesinden persem ite "O"
kii kendisinin "Tann'nn O-lu" ve "Yahudiler'in Kral" olduunu iddia edendir; benim kimi ptme bakp,
kiiyi tanrsnz ve yakalarsnz. Bu anlatm, ayn zamanda, Gospel'de "Herkes O'nu tanyor ve peinden
binlerce kii gidiyordu" diye yazlanlar da yalanla122

Yoksul Tanr
maktadr; lkenin egemeni olan Romallar'm "sa Mesih"i, brakn tanmay, varlndan bile haberleri yoktu.
Apollonius'u da yakn dostu -sonra da en hrsl dman Euphrates, imparator Domitian'a ihbar etmiti. En
yakn dostlarnn ihanetine uradklar bilinen bu iki kiiden ApoUonius, Domitian'n Gvenlik Bakan
(Prefect) Aelian tarafndan zindana atlmt. Kendisine isnad edi-len sular "Cinayet" ve darbecilerle ibirlii
idi.
Ne kadar ilgintir ki, en yaknlar tarafndan ihbar edil-dikleri bildirilen bu iki kiiden, sa Mesih'in GEREKTE
JUDAS TARAFINDAN H HBAR EDLMED bizzat Hristiyan lahiyatlar tarafndan 1996'da aklanmtr.
Dier bir anlatmla Judas Iscariot, 30 gm sikke alarak sa Mesih'i Romal askerlere ihbar etmemitir. BU
HBAR OLAYI TAMAMEN sonradan uydurularak ncil'e konmutur.10 Oysa Apollonius'un ihbar gerektir,
yazl metinlere ve Roma belgelerine gre bu HBAR GEREK, Romal askerlere yaplan HBAR MASALDIR!
Tpk Apollonius'un bana geldii gibi, ne ilgintir ki sa'nn basma da benzer bir olay gelmitir. Buna gre bu
iki kii, bir sre iin, en yaknlar tarafndan NCE SAH-TE TANRI olduklar gerekesiyle REDDEDLMLER,
SONRA DA SZLERN GER ALARAK ONLARIN "TANRI" (LORD JESUS) ve "NSAN SURETNDEK TANRI"
olduklarn kabul ve beyan etmilerdir. sa Me-sih, en yakn Aziz Peter tarafndan Romal askerlerin nnde
nce reddedilmi, sonra da yeniden kabullenil-mitir. Rastlant bu ya, ApoUonius da, Tigellius tarafndan
nce RED edilmi, sonra MAHKEME karsnda O'nun nsan Suretindeki Tanr olduu kabul ve beyan
edilmitir. sa ile ApoUonius arasnda bu olayda TEK FARK vardr, o da Apollonius'la ilgili RED ve KABUL
meselesi Roma kaytlarnda, duruma tutanaklarnda vardr (Damis'ten
Aytun Altmdal 123
naklen). AMA SA'nm bana gelen AYNI olayla ilgili hibir kayt yoktur!
Tpk sa'nn l Lazarus'u diriltii gibi, rastlantya ba-km ki, Apollonius da Efes'li zengin bir ailenin gen ve
g-zel kzn "l" iken diriltmitir. Aralarndaki tek fark sa'nn bunu Tanr ve Tanr'nm Olu olduu iin
yapt-/yapabildii sylenirken, Apollonius'un ly diriltmesi nedense "By ve Sihir" gcne
balanmtr. Kald ki, Apollonius, bunu kendi bana deil, Doann yasalarn kullanarak yaptn,
kendisinin byc olmadn; bunun bir "Doa Olay" olduunu ve her zaman olmayacan sylemitir.
Oysa sa'nn Lazarus'u dirilttiine inandrlan ilk Hristiyanlar, topluca, kendilerinin de ldkten sonra sa
tarafndan yeniden canlandrlacaklarna iman ettirilmilerdir. stelik yeniden canlandnldklarm-da ,
dorudan Cennet'te olacaklarn dnmlerdir. Ve bu Cennete de kendilerinden baka hibir din
mensubunun giremeyeceini ne srmlerdir.
Tpk sa Mesih gibi, Apollonius da "Cin" kovmacl yapmtr. sa, talanacak bir kadn kt yola sevk eden
cinleri temizlemi, Apollonius da Efes kentini "Ktla" duar eden cinleri kovarak, topraklara bereket
getirmitir. lgintir ki, fahieyi cinlerin egemenliinden kurtaran sa, Tanr (LORD) saylm, Apollonius ise,
ne hikmetse, "ar-latan" olarak tantlmtr.
Ve son olarak -ama sonuncu olarak deil sa da Apol-lonius da "Tanrsal" olmakla anlmlardr. sa Mesih, ilk
kez, Aziz yaplan Simon=Petrus tarafndan Tanr'nm Olu ve Tanr (LORD) ilan edilmi (Peter, sa'ya
Tanr'nn Olu olduuna man ettiini syledi); Apollonius ise Da-mis tarafndan "nsan Suretindeki Tanr"
olarak nitelendi-rilmitir. Ama nedense, sa Mesih, znik Konsili'nde yer-yzne "nsan" suretinde gnderilmi
olan Tanr'nm O124
Yoksul Tann
lu yaplm -Devlet zoruyla- ve Apollonius'un kaderine "nsan Suretindeki Byc" olmak dmtr.
Damis'in beyan ve yazlar mparatorluk arivinde dururken, yoksul ve cahil balk Peter'in, sa'y "Tann"
(nce olu) ya-pnn hibir belgesi yoktur, olmamtr. Ayn Peter, sa'nn lmnden sonra, ne hikmetse,
birka ay nce "Tanrnn Biricik Olu" dedii sa'y bu kez, sadece, bir "Peygamber" olarak evresindekilere
lanse etmitir (Peter, 3:22).
u kesindir ki, Tyanal Apollonius, "Hayat alnan Adam" olmutur. Nedense, onunla ilgili her ne varsa, bunlar sa'ya atfedilmitir. Ayn yllarda, ayn yrelerde, ayn insanlara muhatap olarak yaam olan sa ve
Apolloni-us'tan, sa "Tanr" yaplm, Apollonius'un ise en az 1500 yl ad unutturulmutur. Bunun nedeni de
Konstantin'in "Yeni Din Yeni Devlet" kurmak amacyla toplad 1. Ek-menikal znik Konsili ile, daha sonra
mparator olan I. Theodius'un (.S. 381-389) verdii emirlerle Apollonius'un adnn tarihten sildirilmi
olmas yatmaktadr.
Bu dnemden sonra Apollonius'un yaamyla ilgili Flavius Philostratus ve dierlerinin yazdklar eserler, .S.
460 ylnda Apollonius Sidonius (gnmzde Aziz Sido-ine diye tannyor) adl Fransz asll bir soylu
tarafndan bulunmutur." Sidonius, Roma mparatoru Auitus'un k-zyla evlenmi ve bir tez yazarak
Apollonius'u ona tant-mtr. Solarion'un yazdna gre 500-1500 yllar arasn-da Apollonius, "Bilge Balinius"

adyla sadece Araplar'm arasnda kendisine bir yer bulmutur. Daha nce de adn-dan sz ettiimiz Cabir bn
Hayyan, (.S. 800 yllarnda) ve "Geber" adn alan (Cabir'e zenerek) spanyol yazar Hu-ques de Santalla
(.S. 1150) Aristo'nun nl eseri "Secre-tum Secretorum" (Srlarn Srr) kitabndan sz ederken Apollonius ile
ilgili Cabir'in kitabndan da uzunca alntAytun Altmdal 125
lar yapmtr. Cabir'in Apollonius'la ilgili bu almas "Kitab al-Hacer'ala Re'i Balinius" adn tayordu ve tm
Orta a boyunca, Apollonius'tan sz edilen tek kaynak bu kitap olmutur.
u kesinlikle sylenebilir ki, gerek Tapmak valyeleri, gerekse onlarn uzants olan Gl ve Ha Kardelii ile
sonraki Speklatif Masonik rgtlerin kurucu ve ynetici-leri, Kilise'nin youn basks nedeniyle gizlenen
Apolloni-us'un baz eserlerini grm ve okumulard. Gl ve Ha'm kurucularndan kabul edilen Paracelsus,
uzun yllar Araplar'la ve Trkler'le birlikte yaam ve Dou'nun by, tlsm, alimizm, ifaclk ve
Hermetizm konularndaki bilgilerine birinci elden ulamtr.12
u da kesinlikle sylenebilir ki, tarihsel olarak devlet ve zel arivlerdeki belgelere gre Tyanal Apollonius
adl "Ermi" bir kii yaamtr. Ancak Kilise Babalan bu kut-sal kiiyi, nedense, srarla "Yok" saymlar,
"Varln" ka-bul etmek zorunda kaldklar zaman da O'nun "Byc ve Sihirbaz" olduunu iddia etmilerdir.
Acaba neden? imdi bunu grelim.
Tarihte ok az kitap, yzyllar boyu srecek tartmala-rn kayna olmutur. Flavius Philostratus'un yazd
ya da Damis'in tuttuu notlardan ve mparatorie Julia Dom-na'ya iletilen belgelerden derledii "Tyanal
Apollonius'un Yaam" byle bir tartmann oda olmutur. Bu kitapta verilen bilgilere gre, Tyanal Pagan
Apollonius'un yaam ile Yahudi asll sa Mesih'in yaam neredeyse birebir akmaktadr.
yle ki; Flavius'un yazdna gre, Apollonius gn-mzn takvimiyle hesaplannca, .. 4. ylda Tyana kentinde domutur. Tyana, birinci yzylda Kapadokya'da126
Yoksul Tanr
ki en nl ve gelimi Pagan yerleim alanlarndan biri, belki de birincisiydi. Bat'smda Galatia (Konya ve
evresi), Dou'sunda Armenia, Gney'de Kilikya, Kuzey'de Pon-tus ile komuydu. Tyana, gnmzde Nide
li'nin Ke-merhisar ilesidir.(Bkz: Haritalar Ek.)
Tyana, Kilikya Boaz denilen bir geitle Pozant'ya (Podandus) ve oradan da Tarsus ve Adana'ya balyd. Bu
iki kentte o dnemde en az Edessa (Urfa) ve Carrhae (Harran'n 1. yy'daki ad) kadar gelimi ve
uygarlam kentlerdi. Ama Kapadokyallar, o yllarda olduu gibi, ilgintir ki, 10. yy'da da gzkara,
kaba, dikkafal, sz dinlemez, cesur gibi sfatlarla anlyorlard. yle ki, 10. yy'da Saray geleneinde
Kapadokyal demek sert, hoyrat, kabaday demek anlamna geliyordu.13
Apollonius'un doum tarihi ile sa'nn doum tarihi, kuvvetle muhtemelen ayndr. Katolik Kilisesi ile dier
Kiliseler arasnda bu konuda da sorun vardr. Papa Gre-gory'nin takvimi, 1582'de yrrle girdi.
Gnmzde birok lkede kullanlan bu takvimde gerekte 11 gn at-lanmt. Gregory bununla da
yetinmemi, koskoca bir yl da atmt! Dier bir anlatmla, Papa kendi Katolik Kili-sesi'nin kutsal gnlerinin
her zaman iin geerli olacak bir takvime balamak istedii iin, sa'nn doumunu l.Yl (Birinci yl) olarak
gstermiti. Oysa, matematiksel olarak bu "0" (sfr yl) olmas gerekirdi.14 Dolaysyla gnmz-de sa'nn
tam olarak hangi ylda doduu bilinmemekte-dir. Kesin olan Gregory'nin takvimde gsterilen 1 (Bir) y-lnda
domam olduudur. sa muhtemelen kendinden nce (..) 4 ile 6 yllar arasnda bir dnemde domutu.
Flavius'un kitabndan rendiimize gre, Apollonius, ok varlkl ve kltrl bir ailenin ocuudur. Atalar
Tya-na'nm kurucularndandr. yi bir eitim ve renim gr-mtr. On alt yama geldiinde ailesinin istei
zerine o
Aytun Altndal 127
dnemde eitim merkezi saylan Tarsus'a gitmi ve bura-daki Pisagorcu/Apollo'ya bal kiilerle tanm ve
onlarn rencisi olmutur. Ayn yllarda, daha gen olarak Aziz Paul da Tarsus'ta eitim ve renim
gryordu. Biri Yahudi Farisi mezhebinin retilerine gre, dieri de Ro-ma mparatorluu'nun asli dinsel
sistematii olan Paga-nizm'e gre eitilmilerdi. Aziz Paul da Tarsus'un yerlisi, zengin bir ailenin iyi eitim
grm bir ocuuydu. Daha sonraki hayatnda kendisini, tutucu Farisiler'in "En" tutucu Farisisi olarak
tanmlamtr. Apollonius ile Paul'un Tarsus'ta tanp tartm olmalar muhtemeldir. Ancak kesinlikle
"Olmamtr" denilebilecek bir gerek vardr: kisi de, tm yaamlar boyunca sa'y hi grmemi ve tanmamtr.

Aziz Paul ileriki yalarnda, balangta ok kar oldu-u, sa Mesih olayn yaymay slenmi ve drt Evangelist'in Gospelleri'ni vaaz etmeye balamtr. lgin olan, u nl Lazorus olaydr. Drdnc Gospel'in yazar
John -ki bunu onun yazd belli deildir- sa'nn Lazarus adl bir genci "ldkten" sonra dirilttiini yazmtr.
(Nedense bu Lazarus ve dier "Szde" dirilenler, daha sonra tekrar lmler ve bu kez yanlarnda sa
olmad iin, bir daha dirilmek ansn yakalayamamlardr!) Bu masalda garip olan, John'un son Evangelist
olmas ve Gospeli'ni sa'nn lmnden (.S. yaklak 27-29 yllar) 60 yl kadar sonra yazm olmasdr. Oysa
Claude-Carrierre'nin de belirttii gibi, ilk Gospel'in yazar Matthew, sa'nn hep yannda yer almt. Her
zaman onunla beraber olmu, her zaman ona yakn olmutu ama kendi Gospeli'nde, bylesine inanlmaz
bir olaydan tek satrla dahi sz etmemiti!15 Nitekim Aziz Paul da bugnk ncil'de yer alan szlerine
gre, "Ben de bana ne iletmise sizlere sadece onlar anlatyorum o kadar" demiti. Paul sa'nn lleri
dirilttiini ve ldk128
Yoksul Tanr
ten sonra ge ykseliini sorgulayanlara ite bu yant vermekle yetinmiti. Paul da Apollonius gibi, Atina'ya
gitmi ve burada Stoac ve Epikryen filozoflarla tart-mt. Filozoflar ona, "Kulamza garip gelen szler
syl-yorsunuz" demiler ve kendisini dikkate almamlard.16 Oysa Apollonius Atina'ya gittiinde tm
felsefecilerle ko-numu, daha sonra birouyla yllar boyunca mektupla-m ve karlkl fikir alveriinde
bulunmutu. Apolloni-us'un ortadan kaldrlm olanlar dnda bilinen 81 mek-tubu vardr. lgintir ki, bu 8590 yllk dnemde Apollo-nius'un yazd mektuplarn hibirinde sa'dan sz edil-memitir. Belli ki kendisine
yollanan mektuplarda da H-ristiyanln ve "ldkten" sonra dirilen Tanr'nn Olu sa Mesih'in ad
gememitir.
sa'nn lmnden sonra kendisi hakknda yazlanlar ile daha sonra zellikle de 325 ylnda Konstantin'in
"Devlet" siyaseti yaratmak amacyla toplad znik Konsi-li'nde yine bu kanl ve gaddar imparatorun
isteiyle dzenlenen nihai belgede (Creed=Ament) yer alan szler Hristiyanlar iin sorgulanmadan
kabullenilen kaziyeler olmutur. Konstantin ile balayan "Yeni" dnemde "Zor-la" Hristiyanlatrlan
Paganlarn says milyonlar bul-mutur. Rodney Stark'm yapt hesaplara gre, ilk yz-ylda toplam nfusun
iinde en fazla 1000 kii sa'nn ad-n duymutu ve, bu say Roma mparatorluu nfusunun 0.0017 sine
tekabl ediyordu. Oysa 325 ylndan sonra katlanarak artan Hristiyan says 350 ylnda 34 milyona (toplam
nfusun %56.3'ne) ykselmiti.17
Apollonius da sa da ayn dnemde yaam olmalarna ve adlarn duyurmu olmalarna ramen,
birbirlerinden hi haberdar deillerdi. Apollonius, Pisagorcu ve i-fac olarak uzak lkelere gidip gelirken
sa, ksa yaam boyunca Yahudi yerleim alanlarnn sadece iki ya da Aytun Altndal 129
ne gidebilmiti. Apollonius'un gezilerinde ilk durak An-takya ve Babil olmutu. ApoUonius daha sonra Msr'a,
Hindistan'a ve birok kez de Atina'ya, Efes'e, Roma'ya ve dier byk merkezlere gitmi, buralarda bazen
Krallar'la -Hindistan'da ve Bab'de olduu gibi- bazen mparator-lar'la -Roma'da olduu gibi- bazen de
filozoflar, dinadam-lar ve/veya sradan insanlarla tanm onlarla konumu, fikir alverilerinde
bulunmutur.18
ApoUonius ile sa'y karlatran kitaplar, Katolik Ki-lisesi'nin basksna uramtr. Nedir ki, 18. yy'm
sonundan itibaren bu kitaplarda bir art grlmtr.19
W.B.Wallace'm yazdna gre Philostratus'un kitabn-daki Tyanal Apollonius, Semi tik "Kurtarc" (Saviour)
sa'ya kar gerek bir Pagan "Kurtarc" dr.20 Gerekten de gnmzde bilinen anlatmyla ncil'de sa ile
Philost-ratus'un kitabndaki Apollonius, birbirlerinin yerlerinde olabilecek karakterlerdir. Hatta Apollonius ok
daha uzun yaad iin sa'dan "Fazladr". te yandan ncil'in Yeni Ahit blm dikkatlice okunduunda
Tyanal Apolloni-us'un bir "Deus Absconditus" (Kendini Gizleyen Tanr) gi-bi Gospeller'in arasnda dolamakta
olduu grlr. (s-railoullar, Musa'nn onlara sunduu ya da tebli ettii Tanr JHVH-Yahveh-i,
gremedikleri iin ona "Bu Tanr Niin Kendini Gstermiyor da Gizliyor?" diye sormulard. Deus Absconditus
Latince bu Tanr iin yaplm yaktr-malardr.)
Apollonius, kukusuz 1. yy'da Greko-Romen dnya-daki ad en nl olan filozof, ifac ve by ustasyd. Szn burasnda, "By ve Sihir" denildiinde, gnmzde "Bilimi" Tanrlatrm, mutlaklatrm olan
akademik evrelerin "Hokus Pokus" szleriyle zetlenebilecek olan "Eksik ve arptlm" By ve Sihir
tanmlarn deil, bata nl Matematiki Isaac Newton olmak zere saysz bi130
Yoksul Tanr

limadamnm mrleri boyunca uratklar Hermetik, B-y ve Sihir'i kast ettiimizi belirtmek gerekiyor.
Sokak ve sahne llizyonistleri'nden deil, her eyi "Yoktan" var etti-ine inanlan Tanrnn "Gizil" gcn
simgeleyen Herme-tik By ve Sihir'in srlarna ulaarak bunu kendi apnda uygulayan ve bylelikle de
insanlara "Yeni"yi tantan "By Ustalarndan" biriydi Apollonius.
Bu tip By ve Sihir'in alimizmin, ezoterizmin ve her-metizmin bilimsel niteliini anlatan Kurt Seligmann'm
yazdna gre Tyanal Apollonius, bu alanda kendi bana bir okuldu.21 Yine Seligmann'm yazdna gre
Grekler "ller Klt" (Totenkult) diyebileceimiz bir inanca da ok balydlar. len baz kiilerin,
yeryznde yapmak istedikleri ileri tamamlayamadan lmeleri halinde, bir sre "Hades"in (Yeralt Tanrs)
yannda dinlendikten sonra geri dndklerine ve yarm kalan "Misyonlarn" ta-mamladklarna
inanyorlard.22 Dikkat edilirse bu inan Pagan geleneine uygundur, Semitik deildir. Oysa n-cil'de Semitik
sa'nn lmnden sonra geri dn "Mis-yonunu" tamamlamak iin olacaktr. Dier bir anlatmla Tanr
Baba, biricik Olu sa Mesih'i "kinci" kez yeryz-ne gnderecektir! Oysa Philostratus, zindanda bulunduu
srada Apollonius'un, lme mahkum edilmi olan tilmizi ile konuurken -Damis'den naklen- kendisinin
onun iin Hades'e gidip, yani lp geri geleceini sylemiti. Philostratus'un kitabnda Apollonius, defalarca
Hades'e "Gidip Geri Dnmekten" sz etmitir. Bu da olmas gere-kendir, nk Apollonius'un bal olduu
Pisagorcu-luk'un kurucusu Pisagor da, sa'dan yzlerce yl nce, Antik Msr Hermetizmi'nden rendii bu
bilgiyi yazm ve durmakszn tekrarlamt. sa'nn yaad 1. yy'da bu tezi yayan ve seslendiren tek filozof
Apollonius idi. sra-iloullar'nm ve sa Mesih'in bunu dile getirmesi mmAytun Altndal 131
kn deildi, nk Yahudi gelenei (Habakkuk ve Haga-da) ve eriat bunu "Seslendirmeyi" kesinlikle
yasaklam-t. Nedir ki, ncil'de Yahudi sa, tpk Apollonius'un dedi-i gibi Hades'e (lme) gitmi ve "Geri
Dnmtr"!
lgintir ki, Katolik Kilisesi Apollonius'u karalamak iin onun "Cinlerle" uraan, ifa getirmek amacyla
"Cinleri" kovan bir Byc olduunu yzyllardr yinelemektedir. Katolik Kilisesi'ne gre, Pagan Apollonius,
"Cinlerle" ko-nutuunu ve onlar ynlendirdiini ne srm bir "Sahte if ac" dr. Nedir ki, o dnemde
"Cin" ilimi (Demono-logy) ile sadece Paganlar urayorlard. Yahudiler'de by-le bir uygulama ve inan
yoktu, olamazd. "Cin Kovma" (Exorcism) Paganlara zg bir "ifa" yntemiydi. Bugn-k tanmlarla
sylersek bir tr "Ruhsal Terapi" ve psikolo-jik danmanlk ve Ruhsal "Sam"di. Dorudur, 1. yy'da bu dalda
da en nl kii Apollonius idi. artc olan ta-mamen Paganlara ait olan bu uygulamann "Tpks" gnmzn Katolik Kilisesi'nde "Resmen" vardr ve, rastlantya bakn ki, yzyllardr Kilise'ye bal sofu Katolik
Papazlar, Kilise'nin gizli blmlerinde "Cin Kovmakla" meguldrler. Katolik Kilisesi'nde resmen "Cin
Kovma/karma" dairesi vardr. Ve ad da "Athenaeum Pontificium Regina Apos-tolorum"dur. Burada
deneyimli Papazlar, tpk 1. yy'da Pagan Apollonius'un yapt gibi, Ruhsal bunalmlar geirmekte olan
hastalarn "Zapt" etmi olan Cinleri kartmakta ya da kovmaktadrlar. u farkla ki, Apollonius bunu
Hindistan'da, Msr'da ve Askelipos'da rendii yntemle "Doa" adna yapmt. Katolik papazlar,
Konstan-tin'in emriyle "Devlet Tanrs" yaplm olan sa Mesih ve "O" nun olduu sylenen Kutsal Kitap ncil
adna yap-maktadrlar. Papazlar neyin adna yapsalar da sonu bir Pagan "Pratiinin" Katolik Kilisesi
tarafndan gasp edile-rek kendisine maledilmi olduu gereini deitiremez.

132
Yoksul Tam
3. yy'da yaam filozoflardan Apoleis ve nl Lactan-tius'un hocas Arnobius, Apollonius'un, Musa ve Zerdt
gibi bir kii olduunu yazmlard.23 Gerekten de, ncil'in Yeni Ahit blmnde anlatlanlarn neredeyse
tamamn Apollonius "DA" yapmtr. Garip ama gerektir ki, Apol-lonius'un doumunda da "Mucize" vardr.
Apollonius'un doumunda onun yeryzne Apollo'nun olu olarak gnderildii sylenmi -Philostratus da
bunu nakletmi-tir. Yazar bunun o dnemin kahinlerinin yaptklar/syledikleri "Orac/e"lardan
kaynaklandn belirtmitir. Apollonius "DA" rastlant bu ya, tpk sa Mesih gibi mabedle-ri ve tapmaklar
dolam ve buradaki "arpk ve Yoz" dinsel retileri eletirmitir. Bir farkla ki, sa, Yahudi sina-goglarn,
Apollonius ise Pagan tapmaklarn gezmi ve eletirmitir. Apollonius "DA" tpk sa gibi, faizci ve r-veti
tefecilerle tartm onlarn insanlara zulm ve ac getirdiklerini sylemi ve onlarn kentlerden ve de zel-likle
mabedlerden kartlmalarn istemitir. ncil'de sa'nn sinagogun avlusundaki tefecilerin para masalarn nasl
devirdii anlatlmaktadr. Apollonius da her gittii kentte bu kiilerle tartmtr.

Tpk sa Mesih gibi, Apollonius "DA" insanlara kt huylarndan ve uygulamalarndan vazgeerlerse, kendilerine "Yeni Bir Yaam" verileceini mutulamtr. Bir fark-la ki, sa bu yeni ve "lmsz" yaamn
kendisinden gele-ceini sylemi ya da Kilise Babalar onun azndan sylemiler Apollonius ise bunun
Pagan Tanrlar tara-fndan verileceini ne srmtr.
Tpk sa Mesih gibi, Apollonius da "Yeryznn" tm insanlar iin olduunu hibir zalimin ve/veya tirann
yer-yzne "El" koyamayacan ve insanlar kleletireme-yeceini vaaz etmi ve insanlar zalimlere kar
kmaya armtr. Bir farkla ki, sa Apollonius gibi bu arsnn
Aytun Altmdal 133
arkasnda durmam ve gsterdii cesaretsizlik nedeniyle24 Yahudiler'in umutla bekledikleri "Mesih"
olabilme ansn yitirmitir. Apollonius ise zindanda bile arsn yinelemekten ekinmemitir.
Tpk sa Mesih gibi Apollonius "DA" konutuu za-man Peygamber, ya da W.C. Frend'in deyimiyle bir "Yasayapc" (Lawgiver) gibi konumu ve sylediklerinin uy-gulanmasn, yanllarn dzeltilmesini, hatalardan
d-nlmesini salamak istemitir. Bir farkla ki, sa'nn vaaz ettikleri, muhtemelen 10-15 kii tarafndan
hayata geiril-mi, Apollonius'un szleri ise tm Pagan dnyasnda yanklanm ve hayata geirilmitir.
Bunlarn hayata gei-rilmesinde, Krallar ve mparatorlar, Apollonius'un iaret ettii yanllarn ve hatalarn
dzeltilmesinde onun szn dinleyerek zel emirler ve fermanlar yaynlamlardr. rnein bir Pagan
gelenei olan "Kurban" kesilmesinin yanl olduu ilk kez Apollonius tarafndan dile getiril-miti. Apollonius,
vejeteryand ve Tanrlara adak olarak hayvanlarn kurban edilmesinin Tanrlara "Hakaret" oldu-unu vaaz
etmiti -tm yaam sresince. (zellikle Mit-raizm'de Boa kurban etmek ve hayvann kann yze g-ze ve
cinsel organa srmek gelenei vard. Apollonius bu-na iddetle kar kmt.)
Tpk sa gibi, Apollonius "DA" kendi bal olduu dinsel-sistematiin artk yozlamaya baladn, doru ve
salam bilgiler aktarmas gereken din adamlarnn bu kutsal grevlerini yapamadklarn ne srmlerdi.
Apollonius'a gre -Damis'ten naklen- Antakya'daki Apol-lo Tapma'ndaki kahinler, "ciddi aratrmalar ve
retim" grmemi, yanl bilgiler (batl) aktaran kiilerdi. Oysa, demiti Apollonius, insanlar Tanrlarn
huzuruna temiz bir vicdan ve drst dualarla kmaldrlar. Ve eklemiti: "Ey yce Tanrlar, bana hak ettiimi
ltfedin, yeter." Bu nl
134
Yoksul Tanr
szndeki Tanrlar szcn "Baba" szcyle deiti-rirseniz, VV.C.Frend'in de belirttii gibi,
Apollonius'un yaamn ve eserlerini Gospeller'le karlatrmak ve kyaslamak "Kesinlikle" mmkndr.25
sa'nn yapmad fakat Apollonius'un yapt baz hu-suslar da vardr. rnein Apollonius, skenderiye ve Msr'a giderek buralarda lde yaayan, plak dolaan ve kendilerine "Gymnasofist" denilen "plak
Uyarclarla" grmtr. Bu kiiler lde plak olarak yaamakta ve "Kozmik" bilgiler aramaktaydlar.
Apollonius yeryzne ait, bata seks olmak zere her nesneden uzak lde "Mnzevi" olarak yaayan bu
kiilerle "Tanrlarn Varl-n" tartmtr. lgintir ki, bu "Gymnasofist" denilen kii-ler tarafndan uygulanan
"Mnzevi" yaam tarz, yine l-de yaayan ve bu gelenekten gelen Aziz Antony tarafn-dan Hristiyanla
sokulmu ve ilk Hristiyan mnzevileri "le" ekilerek Karanis'te ilk Hristiyan Kei tarikatn
(Monastisizm) kurmular ve gnmze kadar tamlardr.26
Sz uzatmaya ve tmn karlatrmaya sanrm ge-rek yoktur. Zaten karlatrmalar, bu kitabn
yazarndan ok nce, yzyllardr tm ayrntlaryla yaplmtr. Olayn z udur: ncil'in Yeni Ahit
blmnde sa Mesih'e atfedilen birok zellik, mucizeler de dahil "ntihal" izleni-mini vermektedir. Bunlarn
birou, sa'nn azndan k-mam szlerdir. Bunlarn birou sa Mesih tarafndan yaplm iler ve
mucizeler deildir. sa nasl ki, Babasz doarak "Baba Tanrnn Olu" yaplmsa "Tanr Olu" yapmak fikri
ncil'den en az 1000 yl nce Hindistan'da ve Msr'da uygulanan bir gelenekti. l Deniz'de bulunan
"Oumran" belgelerinde sa'nn da kuvvetle muhtemelen esinlenmi ve etkilenmi olduu Esseneler, .. 200
ylla-rndan beri "Seherin/afak'in Olu/Oullar" (bene ha-shaAytun Altmdal 135
har) ile "In Oullan" ayrmn yapyorlard. Eldeki okunmu belgelere gre (4Q298) Esseneler'in Belletici
-retmeni (maskil) henz belirli olgunlua gelerek/ulaarak "n Olu" olamam gen tilmizlere "Seher'in
Oullar" diyerek hitap ediyordu.27 Belletici Essene Mnzevileri'nin arasna yeni katlan kiilere, "Ey, Seher'in
Oullan, burada reneceklerinizi tam olarak uygularsanz, YENDEN YA-AM YOLUNA DNERSNZ" diyerek
onlar uyarrd, gelenek byleydi, (and returned to the path of life).

Gerekte ncil'de kendini gizleyen, gzlere gzkme-den ncil'in sayfalarnda dolaan "Deus Absconditus"
(invisible God), gze grnerek bu sayfalarda "Dolatrlm" olan sa Mesih deil, dorudan doruya
Tyanal Apollo-nius'tur, denilse yanlg olmaz kansndaym.

Sonsz
Hristiyan Tanrbilimi'nde (Teoloji) Aziz Augustin'e atfen retilen bir deyi vardr. Augustin'e gre, "Htristiyanizm man ngrr, nananlar ise Dogma isterler." te bu28 kaziye Hristiyanla yn vermitir.
Hristiyanlar, Aziz Augustin ile balayan dnemde (6. yy) imanlarn "Hristiyanizm" iin kullanmlar, onun
"Hizmetine" sun-mular, kendileri iinse tartlmas mmkn olmayan "Dogmatik" e gzleri kapal olarak
uymular, tartmalara hi girmemilerdi. Bu kat kalplk ve ablonculuk sonu-cunda, "Dogma" ya aykr ne
varsa, eletiri olarak ne var-sa, gzlerini krpmadan yok etmilerdir. Bu Kilise Babalar (Church Fathers) ve
Kilise Doktorlar (reticiler) son bin yldr Religiocrat (Din Brokratlarn) da yanlar-na/yedeklerine alarak
Hristiyanla yn vermilerdir. Onlarn anlattklar Hristiyanclk ile Yahudi asll, saf ve naif "Rabbi" (Haham)
sa'nn -eer yaadysa- syledikleri neredeyse taban tabana zttr. sa'nn brakn sylemesini, dlerinde
grse "Hayra" yormayaca Paganistik ve Helenistik uygulamalar, sanki sa Mesih istemi gibi, Yeni Ahit'e
koymular ve nananlar'a kendi uydurduklar bu "Yeni Din" in esaslarn "Dogma" diye yutturarak onlardan
bunlar asla sorgulamamalarn istemilerdir. r138
Yoksul Tanr
nein Trinite=Teslis (l Tanr Anlay) bir Pagan uy-gulamasyd ve Konstantin ve znik Konsili'ne katlan
piskoposlarca (ikisi hari) zorla Hristiyan Ament'sne sokulmutu. sa, Trinite'yi ne duymu ne de kendi
retisi erevesinde benimsemi ve vaaz etmiti. Tpk kendisine inananlardan evlilikten uzak
durulmasn STEMED gibi. Din adamlarnn EVLENMEMES gerektii .S. 352 ylnda Laodicea Konsili'nde
alman kararla gereklemiti.29
Kilise'nin Makyavelizm'i nedeniyle sz konusu kat kurallara uymayan herkes "Atete" yaklarak (Auto de Feu
denilir) cezasn (!) ekmeye mahkum edilmitir. sa'nn Tanr deil olsa olsa "Yeni nsan" olduunu
sylemek ve yazmak cesaretini gsterebilen birka yrekli ve inanm Hristiyan'n da sesi susturulmu,
eserleri yok edilmitir. rnein, Orta a sonrasnn en nemli Hristiyan Mistii Jacob Bhme bunlardan
biridir. Bhme, sa'y Tanr olarak deil "Yeni nsan" olarak gryordu ama vaaz vermesi, konumas,
yazmas Kilise tarafndan yasakland.30
Teosofi'nin kurucusu Helena Blavatsky, artk kendisin-den de nl olan kitab "Gizli Doktrin" de ska
Apolloni-us'tan sz eder ve onunla sa'y karlatrr. Blavatsky'ye gre ya sa'nn hayat, Apollonius'tan
alnmtr ya da tersi. Dier bir anlatmla bu iki adam arasndaki paralellikler o kadar oktur ki, hangisinin
hangisi olduunu anlamak zor deil, neredeyse imkanszdr. Blavatsky bunu, iki adamn adnn da (Joshua)
ve Apollo'nun "Gkyzndeki Gne" ten kaynaklandn, ikisinin de doumlaryla birlikte Kozmik adlarla
tanmlanm olmalarndan yola karak aklamaktadr.31 Blavatsky, devamla, lanbilicus'un 1. yy'da
Pisagor'un hayatn anlatan bir kitap yazdn ve burada sa'nn reankarne olmu Pisagor olduunu gsterI
Aytun Altndal 139
diine dikkat ekmitir. Her naslsa, sonuta, Apolloni-us'un ad unutulmutur.
yle anlalyor ki, sa da Apollonius da GEREKTE KLSE BABALARININ ELNDE OYUNCAK OLMULAR,
BR H AKLINDAN GERMED HALDE TANRI YAPILMI DER SE YZYILLARCA UNUTTURULMUTUR.
Hi kukusuz iki adam da Kilise'nin, emir komuta zin-ciri altnda, balarn sallayp ne id belirsiz ritellerle
inananlar aldatan ve Tanr'ya ulatracam diyerek onlar yollarndan saptran din adamlarnn kurbanlar
olmu-lardr.
lk yzyln biri Hermetist, if ac ve Filozof/Bilge ada-m dieri saf ve temiz duygularla "Yeni" tip bir insan yaratmak gerektiini vaaz eden adam, birlikte Kilise Baba-lar'nm ve Roma mparatoru Konstantin'in,
Teodius'un, Justinyen'in ve Theodora'nm gayretleri ile tarihe ve dine ters ulardan sokulmular ve hi "Hak"
etmedikleri yerlere yerletirilmilerdir. Kesin olan udur ki, tm yaam belgelerle ortada olan (devlet
arivleri dahil) Apollonius unutturulmu, hayatnn ve yaptklarnn hemen hibiri belgelenemeyen sa'nn, bu
balamda SANAL saylmas gereken yaam mutlaklatrlm ve sanki dorudan do-ruya TANRI Kelam imi
gibi "nan" ve "Dogma" arayanlarn hizmetine sunulmutur.

Sonszn sonu: Gnmzde sa Mesih'in "Sevgi" ol-duu ve bu nedenle hem STN bir dinin (Hristiyanlk)
kurucusu hem de STN BR SEVGNN TANRISI olduu yazlmakta ve sa bu szlerle onu tanmayanlara
sunulmaktadr. Oysa, "Sevginin tm Evrendeki TEK LMSZLK" olduunu 1. yy'da defalarca her gittii
yerde anlatp insanlar SEVGDE birlemeye davet etmi olan SANAL deil GEREK kii
Kemerhisarl=Tyanal Apolloni_

140
Yoksul Tanr
us'tu32 nsanlar, tpk sa gibi, ac ekmeye mahkum etmi olan Kilise'nin karsnda, kendi ektii aclar
dikkate al-mayp, tm NSANLII SEVGDE ve KARDELKTE BTNLEMEYE DAVET EDEN APOLLONIUS
VAR-DIR...
Aklamalar, Tanmlar ve Notlar
I. Blm IX
1)
"Apollonius the Nazarene", by Dr.Walter Seigmeister, NY, 1947, s.
92, Apollonius'un en severek kulland deyi.
2)
"A History of the Popes", by Sir Nicholas
Cheetham, NY, 1982, s. 86
3)
a.b.k.s.88
4)
a.b.k. s.87
5)
Bu konuda ayrntl bilgi iin bkz: "Vatikan ve Tapmak valyeleri",
Aytun Altmdal, Alfa Yay. 2005, 7. Bask.
6)
"Church and Society in Byzantium under the Comneni (1081-1261)" by
Michael Angold, Cambridge, 1995, s.22
7)
a.b.k, s.23
8)
lk kez Bizans'ta "Nika syan" srasnda Justinyen'e kar (.S. 532)
hayata geirilen bu sistem, daha sonraki yzyllarda Avrupa'da
gl bir gelenek haline geldi. Sokak ekiyalanm rgtleyerek si
yaset yapmak geleneinin en bilinen iki rnei Almanya'da "Kut
sal Vehm" (Femegerichte) denilen rgt ile, bunlarn rgtledikle
ri Hitler'in SS ve SA Birlikleridir. Ayrntl bilgi iin bkz: "Bilinme
yen Hitler", Aytun Altmdal, Alfa Yay, II. Bask, 2004.
142
Yoksul Tanr
9) Cheetham, a.b.k. s.21
10)
Bogomilizm konusunu ayrntl olarak okumak isteyenler iin bkz:
"The Other God" Yuri Stoyanov, Yale, 2000. zellikle de Fransa'daki Katolik basks ile Bizans'n, Bogomillere uygulad kym ve
iddet arasndaki balantlar ok ayrntl olarak ele alnmtr.
11)
Filioque ve Trinite konusunda Ortodokslarn resmi grn bi
rinci el kaynaktan renmek isteyenler nl Srp din adam Pere
Justin Popovitch'in ciltlik (1931-35) "Dogmatik ve Ortodoksluk
Hakikatinin Felsefesi" adl almasna bavurulabilir. (Philosophy
Orthodoxe de la Verite) Paris, 1992.
12)
Bu blm daha nce "Trkiye ve Ortodokslar" adl kitabmda geni
olarak ilenmitir. Alfa Yay. 7. Bask, 2005.
13)
Bu stratejinin gnmzdeki en etkili temsilcisi u uluslar aras
kurululardr: ECEC (Avrupa ibirlii iin Ekmenik Komisyon),
VVCC (Dnya Kiliseler Konseyi), CCREC (Avrupa birlii iin H
ristiyan Sorumluluu Komitesi).
14)
Bu blmde zeti verilen yaznn tamam iin bkz: Trkiye ve Or
todokslar"
15)
Cheetham, a.b.k. s.89
16)
Angold, a.b.k. s.24
17)
Angold, a.b.k. s.477

18)
Angold, a.b.k s. 32-35 Ayrca bkz: Michael Baigent and Richard
Leigh, "The Elixir and The Stone" London, 1997.
19)
"Renaissance and Renewal in the Twelfth Century" Ed. By Robert L.
Benson and Giles Contable, Oxford, 1977/ 82, Conference Paper
by Per Nykroq , s.608.
20)
Baigent and Leigh, a.b.k. s.78
21)
"Histoire de L'Etat Byzantine" par Georges Ostrogorsky, Paris,
1977, s. 360.
22)
Angold, a.b.k. s. 510.
4. Szn burasnda ksa bir aklama yapmak gerekiyor. Kutsal Ki-tap'n Yeni Ahit blmnde yer alan drt
Gospel'in yazldklar tarihler .S. 75-90 yllan arasna tarihlenmektedir. Nedir ki, bu metinler daha sonraki
yzyllarda zellikle de ikinci ve nc yzylda deitirilerek yazarlar tarafndan ASLA sylenmemi ve
yazlmam baz "Sahte" deyiler ve anlatmlarla doldurulmulardr. Dier bir anlatmla en gerek metinler
(Scriptures) diye insanlara ve inanm Hristiyanlara sunulan bu metinler de gerekte tahriflidirler. Bu
tahrifli metinlere son rnek son on yl iinde buAytun Altmdal 143
lunan Yeni bir Markus Gospel'i ile bir kez daha kantland. Ksaca "The Secret Gospel of Mark" (Mark'm Gizli
ncil'i) diye bilinen bu zgn ncil metninin bugnk Kilise tarafndan kabul edilen metinden ok farkl
olduu grlmtr. rnein; kitapta Meryem'in ok daha deiik bir profili izilmitir ve onunla ilgili olan
"Bethany" kasabasnn nitelii -ve muhtemelen yerinin tam tayini-yerleik ncil'den farkl olarak Filistin'de
deil rdn'de gsterilmitir. lgintir ki sadece Yeni Ahit'te deil Eski Ahit'te de (Yahudi ncili) inanlmaz
"Sahte" eklemeler yaplm olduu yl nce yaynlanan bilimsel bir aratrmada ortaya koyuldu. Bu kez
iddia sahipleri iki Yahudi'ydi, biri srail'den dieri Amerika'dan. Bunlardan ilki srael Finkelstein'd. Ve bu
bilim adam Tel Aviv'deki srail Arkeolojik Aratrmalar Enstits'nn tepe yneticisiydi. Dieri ise Neil Asher
Silberman'd ve o da nl bir arkeologdu. Bu ikili yazdklar kitapta , Eski Ahit'te yer alan Tufan olaynn (Nuh
Tufan) Patriark Abraham'm srail'den Filistin'e geliinin, Musa'nn Yahudileri Msr'dan Kzl Deniz'i asasyla
ikiye ayrarak kurtarnn (Exodus) ve Jericho'nun surlarnn alman borazanlarla yerle bir oluunun hibir
ekilde "gerek" olmadn, uydurma "masallar" olduklarm akladlar. Bu iki Yahudi bilim adamna gre
Eski Ahit'teki (.. 1800'lerden balayarak) zgn metinler, Judea Kral (Yahudi Devleti bu) Josias
dneminde "Siyasi" nedenlerle deiitirilerek efsanelere dntrlmtr. (.. 7. yy). Daha nce de
1977'de iki jeolog, William, Ryan ve Walter Pitman, Eski Ahit'teki "Nuh Tufan" olaynn Kutsal Kitapta
anlatld gibi olmadn belgeleriyle aklamlard. Silberman- Fin-kelstein iin bkz: "La Bible devoilee",
Ed. Bayard 2002 (Bu ksa rneklemeyi Kutsal Metinlerle , NASIL ve NN ve HANG KASITLI amalarla
oynanm olduunu gstermek iin aktardm. Ayrca bu kutsal "Sahtecilikle" ilgili geni bir tartma iin bkz:
"Le Nouvel Observateur" Nr. 1967,18 Juliet, 2002.)

You might also like