You are on page 1of 3

Hasan Yaşar Özfidan Yazıyor... ozfidan@haberx.

com
İLKÖĞRETİMDE KALİTEYİ ARTTIRMA YOLLARI.
Öğrenciler kişisel beceri ve kabiliyetlerine göre yönlendirilmeli ve
25.02.2003, 18:20

bu konular üzerinde eğitim almaları sağlanmalıdır.

http://www.ekonomikcozum.com/koseyaz/kosehas/ilkogretimde-kaliteyi-arttirma-
yollari.htm

İLKÖĞRETİMDE KALİTEYİ ARTTIRMA YOLLARI.

Okul insanları topluma hazırlayan çok önemli bir kurumdur. Okulun sorunları varsa,
okulda yetişen bireylerinde sorunu var demektir, toplumunda sorunu var demektir.
Okullardaki sorunların azaltılması ve eğitimin kalitenin arttırılması için elden gelen
yapılmalıdır.

Konuya Türkiye’de eğitime ayrılan ödeneğin ve sınıf mevcutlarının diğer ülkelerle


kıyaslamasıyla başlamakta yarar görüyorum.

Her yıl öğrenime Eğitime ayrılan senelik Ortalama


başlayan öğrenci sayısı toplam ödenek
ÜLKE ADI Sınıf
mevcudu
TÜRKİYE 1 .550.000 4 Milyar $ 52
FRANSA 390.000 78 Milyar $ 30
İTALYA 257.000 46 Milyar $ 30
İNGİLTERE 340.000 47 Milyar $ 25
ALMANYA 330.000 83 Milyar $ 16
ABD 2.600.000 33.3 Milyar $ 20
JAPONYA 350.000 165 Milyar $ 20

Kaynak: Eğitimciler Birliği Sendikası. www.egitimbirsen.org

Görüldüğü gibi eğitimde en büyük sorunun ödeneklerin yetersizliği olduğu


gözükmektedir.

İlköğretimde eğitim kalitesinin azaldığını son zamanlarda sıkça duymaktayız. Buna


çözüm bulmak için önce sorunları tespit etmek lazımdır. Daha sonrada bunlara ait
çözümler üretilerek ilköğretimdeki kalitenin arttırılması yoluna başvurulmalıdır.

Sorunlara kısaca değinecek olursak,


-Eğitim sistemiyle ilgili sorunlar,

-Ekonomik sorunlar,

-Okulun fiziksel sorunları,

-Okuldaki araç gereçlerin yetersiz olması sorunları,

-Öğretmenlerin yetersiz olması sorunları,

- Öğrencilerin ders çalışmama, ders dinlememe sorunları,

-Öğretmen ve Öğrencilerin okula devam sorunları,

-Sınıflarda öğrenci fazlalığı sorunları,

-Derslerin boş geçmesi sorunları,

-Velilerin okula ve eğitime önem vermemeleri,

-Branş öğretmenlerinin kendi alanlarında yetersiz olmaları,

-Nöbetçi öğretmenlerin görevini yapıp yapmadığının kontrol edilmesi,

-Okulun öğretmen yetersizliğinin giderilmesi,

-Okul ile aile arasındaki sorunlar, olarak sıralayabiliriz.

Bütün sayılan bu sorunları saydıktan sonra yapılması gerekenlere değinecek olursak,

Eğitim sistemimiz ezbercilikten kurtarılmalı, bilgi çağının araç ve gereçleri ile


donatılmalı, kalıcı bilimsel ve katılımcı olmalıdır.

Milli Eğitim Bakanlığı aşırı merkeziyetçilikten kurtarılmalı, araştırma, denetim ve


koordinasyon görevi yapmalıdır.

Sistem dayatmacı değil, demokratik olmalı, halkımızın kültürel yapısı ve inancı ile
çelişkiye düşmemeli, barışık olmalıdır.

Eğitim yerelleştirilmeli, eğitim kurumları bürokratik baskılardan kurtarılmalıdır.


Günübirlik sistem değişikliklerine son verilmelidir.

Eğitim, toplumun istek ve ihtiyaçları doğrultusunda yeniden düzenlenmelidir.

Öğrenciler kişisel beceri ve kabiliyetlerine göre yönlendirilmeli ve bu konular


üzerinde eğitim almaları sağlanmalıdır. Eğitimde rehberlik ve yönlendirmeye daha
çok önem verilmeli, yönlendirmeye 5. Sınıftan itibaren başlanmalıdır.

Eğitim öğretim kalitesini yükseltmek için eğitim sistemi içerisindeki önemli


öğelerden biri olan öğretmen, kendini yenilemeli, geliştirmelidir. Bunun için,
yapılan çalışmalar ve yenilikler öğretmenlere anlatılmalı, hizmet içi eğitim
kurslarına gönderilmelidir.

Öğretmenler için nöbet çizelgesi yapılmalı ve çizelgeye göre nöbet tutmaları


sağlanmalıdır.

Öğrencilere alabildiğince bilgi yükleyebilmek için sınıflarda seviye gruplarının


oluşturulması gerekmektedir.

Ayrıca, okulun araç gereç ihtiyaçlarının karşılanması ve gelişen çağa uygun olarak
okulların bilgisayarlarla donatılması gerekmektedir.

Okulların ve öğrencilerin seviyelerinin öğrenilmesi ve eksikliklerinin


saptanması için öğrencilerin çeşitli yarışmalara sokulması gerekmektedir.
Okul yöneticileri, öğrenciye ve veliye hedef göstermeli, velilerin ilgi ve katılımlarını
arttırmak için para istemeden veli toplantıları yapmaları gerekmektedir.

Okul yöneticileri yeterince yaptırım gücüne sahip değildirler. Ayrıca yetkileride


oldukça sınırlıdır. Eğitimde karşılaşılan problemleri idareci çözemiyor. İdareci sadece
kontrolör görevindedir. Bu yüzden okul yöneticilerinin yetkilerinin süratle arttırılması
gereği vardır.

Sorunların çözümü için okullarda komisyonlar oluşturulup sorunlar ve çözüm yolları


araştırılmalıdır.

Bütün bunlara ilaveten, öğretimde kalitenin arttırılması için sözleşmeli


öğretmenlik uygulamasının biran önce başlatılması gerekmektedir. Bununla ilgili
gerçek bir olayı aktarmak istiyorum. Bulunduğum yörede lisede başarılı olamayan bir
öğretmeni okulun müdürü kendisini ikna ederek istifa ettirmiş. Okul müdürü aradan
zaman geçtikten sonra özel bir dershaneye gitmiş ve okulunda başarı sergilemeyen
bu öğretmenin dershaneye öğretmen olarak girdiğini ve dershanenin en başarılı
öğretmeni olduğunu görünce çok şaşırmış.

Yöneticiler, sorunlardan şikayet ederek sızlanarak kaçmak yerine çözüm üretmek


zorundadırlar. Özellikle çözüm önerilerinin içinden ekonomik kaynak getirmeyenleri
hayata geçirmek için ellerinden geleni yapmalıdırlar.

You might also like