You are on page 1of 7

Türk Psikiyatri Dergisi 2002; 13(1):58-64

Plasebo Kavram› ve Plasebo Etkisi


Dr. Erol GÖKA1

ÖZET SUMMARY: The Concept of Placebo and the Effect of


Placebo
Plasebonun ne demek oldu¤una ve plasebo etkisinin nas›l
ç›kt›¤›na dair tart›flmalar›n t›p tarihindeki yans›malar› çok The discussions about what placebo means and how its
eskilere kadar gider. Plasebo, genel hekimlik anlay›fl›nda effect occurs go far back in the history of medicine. In
“deva” niyetine kullan›lan bir fleyin öznel olarak olumlu et- general medicinal understanding, placebo means the
kisini ima eder. Bugün tüm t›p dallar›nda, tan›m güçlükleri- subjective feeling of a positive effect in response to
ne ve bilinmeyen içeri¤ine ra¤men plasebo etkisinin varl›¤› something that is used for curative intentions. In spite of
genel olarak kabul edilmektedir; tart›fl›lan yaln›zca onun difficulties in its definition and unknown content, its
hangi hastal›kta ve hangi ilaçta ne düzeyde bir etkinlik ora- existence is generally accepted. What is discussed is its
n›na sahip oldu¤udur. Plasebo etkisi, hastal›ktan hastal›¤a level of effectiveness in any disorder and medication. The
de¤iflmekle kalmaz, ülkeden ülkeye hatta bölgeden bölgeye placebo effect varies not only among diseases but also
de¤ifliklik gösterebilir. Hekimin plaseboya inanmas› bile among regions and countries. Even the physicians’ belief
plasebo etkisinde rol oynamakta ve onu art›rmaktad›r. Pla- in a placebo increases its effect. Another interesting point
sebolar için ilginç olan bir durum da yol açt›klar› yan etki- about the placebo is its side effects. In many placebo
lerdir. Plasebo kontrollü birçok çal›flmada yan etkiler pla- controlled studies, the side effects of the placebo are
sebolarda daha yüksek oranda bulunmufltur. found to be greater than those of real drugs. Different
from other diseases, psychiatric disorders have strong
Di¤er tüm hastal›klardan ayr› olarak psikiyatrik rahats›zl›k-
connections with the placebo effect. The results of many
lar›n plaseboyla yak›n ba¤lant› içerdikleri düflünülmektedir.
studies support this idea. The increasing importance of
Zaten araflt›rma sonuçlar› da bu fikri destekler niteliktedir.
placebos in psychiatry is really an interesting subject. For
Neden psikiyatride plasebonun özel bir önem kazand›¤›
some people, the reason for this is hidden in the nature of
ise, gerçekten de ilginç bir konudur. Kimilerine göre bunun
psychiatric diseases. However, nonpharmacologic
nedeni psikiyatrik rahats›zl›klar›n do¤as›nda gizlidir. Psiki-
placebos such as “inspiration”, “convincing”,
yatride farmakolojik olmayan plasebolar›n yani “telkin”,
“ikna”, “iyilik beklentisi”, “güven”, “inanç” gibi durumlar›n “confidence”, and “belief” are believed to play a central
nedense daha merkezsel bir rol oynad›¤›na inan›l›r. role in psychiatry. In this article, placebo (the placebo
effect) is defined, the implications of placebo in general
Bu makalede plasebonun (plasebo etkisinin) belli bafll› ta-
medicine or psychiatry are discussed, and specific or
n›mlar›, genel t›p ve psikiyatrideki yans›malar› ve özgül ya
nonspecific treatment methods are explained. The effects
da özgül olmayan tedavi biçimleri tan›mlanm›fl;
of a placebo on both the patient and the physician are
plasebonun hem hekim hem de hasta üzerindeki etkisi
emphasized. The significance of the placebo effect in
üzerinde durulmufltur. Ayr›ca plasebo etkisinin psikiyatrik
psychiatry is also mentioned; and a new point of view,
tedavideki özel konumuna de¤inilmifl; plasebo etkisinin
based upon the importance of symbolization and
varl›¤›na dayanarak, simgelefltirmenin ve hoflnut olman›n
satisfaction is introduced in treatment and related action
tedavideki önemine ve iflleyifl düzeneklerine yeni bir bak›fl
mechanisms.
aç›s› getirilmeye çal›fl›lm›flt›r.
Key Words: Placebo, the placebo effect, hermeneutics
Anahtar Sözcükler: Plasebo, plasebo etkisi, yorumsama

36. Ulusal Psikiyatri Kongresi, 3-7 Ekim 2000/Belek Antalya, sunulmuştur.


1Doç., Ankara Numune Eğitim ve Araşt›rma Hastanesi, Psikiyatri Bl., Ankara.

58
GİRİŞ gül olmayan etkenlerin tedavi edici değeri önem-
senmeye başlam›ş, sonra plasebo etkisiyle özgül
Plasebonun ne olduğu ve plasebo etkisinin na-
s›l ortaya ç›kt›ğ›yla ilgili tart›şman›n, t›p tarihin- olmayan etkenler aras›nda ayr›m yap›lmaya giri-
deki uzant›lar› çok eskilere kadar gider. Plasebo- şilmiştir.
ya ve plasebo etkisine nas›l bak›ld›ğ› hastal›k an- Plasebo etkisi, ruhsal-toplumsal etkenleri içe-
lay›ş›na göre değişir. Bugüne kadar t›p tarihinde rebilir, ama onlarla ayn› değildir. Bugün art›k
kabaca iki tip hastal›k anlay›ş› olmuştur. Hastal›- plasebo etkisinin de güçlü bir tedavi edici yan›
ğ› varl›kbilimsel (ontolojik) bir antite, kendine olduğu genelde kabul görmektedir. Özellikle
özgü, bağ›ms›z bir varl›k alan› olarak gören dola- 1955’ten sonra plasebo etkisi klinik farmakoloji-
y›s›yla buna göre ele al›nmas›n› savunan “Hipok- nin yeni bir ilgi alan› haline gelmiştir (Shepherd
ratik” ya da “varl›kbilimsel t›p” anlaş›y› ve hasta- 1993).
l›ktan ziyade hasta bireyin biyografisini vurgula-
Biz bu yaz›da, öncelikle plaseboya veya pla-
yan “fizyolojik t›p” anlay›ş›.
sebo etkisine yüklenilen belli başl› tan›mlar›n ve
Hipokratik t›p, insandaki hastal›ğa; fizyolojik niteliklerin neler olduklar› üzerinde duracak, da-
t›p ise hastal›k içindeki insana odaklanm›şt›r. ha sonra t›pta ve psikiyatride plasebo etkisinin
Tüm t›p tarihi boyunca bu iki hastal›k anlay›ş› baz› özelliklerini sergileyerek konunun aç›kl›ğa
aras›nda bir yar›şma, bir gerilim yaşanm›şt›r. Mo- kavuşmas› için çal›şacağ›z; son olarak da plasebo
dern zamanlarla birlikte Hipokratik t›p anlay›ş› etkisinin varl›ğ›ndan hareket ederek, tedavide
belirgin biçimde egemenlik sağlam›şt›r. Hipokra- simgeleştirme ve hoşnutlukla ilgili yeni bir bak›ş
tik t›p, hastal›ğ› özel bir antite olarak görünce, te- aç›s› ileri sürmeye çal›şacağ›z.
davide de o hastal›ğa özgü, özgül (specific) etke-
ni araşt›rmaya yönelmiştir. Hipokratik t›p anlay›- Plasebo ne demektir?
ş›nda “gerçek tedavi” denilince özgül olmayan
Latince bir kelime olan ‘plasebo’, “hoşnut
(non-specific) etkenleri (toplumsal ve çevresel et-
edeceğim” anlam›na gelir; ilaç ya da deva niyeti-
kenlerden kişiye özgü etkenlere ve ilac›n boyutla-
ne al›nan bir şeyin öznel olarak olumlu etkisini
r›na, kokusuna kadar birçok etkeni kapsar) tama-
ima eder. Onun tam tersi olan kavram ‘noce-
men d›şlayan, yaln›zca özgül nedene yönelik te-
bo’dur, “zarar vereceğim” anlam›na gelir ve
davi anlaş›lmaktad›r.
olumsuz bir öznel yaşant›ya göndermede bulunur
Klinik farmakolojideki y›llarca süren özgül ve (Gotzsche 1994).
özgül olmayan etki tart›şmas›, asl›nda doğrudan
Brody (1982) plasebo etkisinin dört temel ta-
doğruya plaseboyla ilgilidir. Hipokratik t›p anla-
n›m› olduğunu ileri sürmüştür. Bunlardan “bir te-
y›ş›na göre plasebo, özgül olmayan etkenlerle bir
davinin özgül etkilerinin yan› s›ra ortaya ç›kan
ve ayn› görülmüştür. Elbette böyle bak›l›nca öz-
özgül-olmayan etkisi” şeklindeki tan›m üzerinde
gül olmayan etkenler yani plasebo etkisi aşağ›la-
‘Giriş’ bölümünde durmuş, bu tan›m›n son y›llar-
nacak; değersiz, boş şeyler olarak ele al›nacak,
da güç yitimine uğrad›ğ›ndan söz etmiştik. Diğer
günün birinde özgül olmayan etkenlerin yerini tü-
tan›mlar da şu şekildedir ve herbir tan›m yak›n
müyle özgül etkenlerle aç›klanabilir bir tedaviye
b›rakacağ› umut edilecektir. anlamlara sahiptir:

1950’lerde hem yeni psikotrop ilaçlar›n keşfi a) T›psal biyoloji aç›s›ndan (biomedical) etki-
hem de psikofarmakolojinin ve davran›şsal far- siz bir ilac›n ürettiği tedavi edici etki
makolojinin ortaya ç›kmas›, özgül-özgül olmayan b) Bir ilaca yüklenilen ama onun farmakolojik
ayr›m›n›n çok yeni bir bak›şla değerlendirilmesi- özellikleriyle aç›klanamayan tedavi edici etki ve-
ne neden olmuştur. Özellikle psikofarmakoloji ya yan etki
alan›nda yap›lan çal›şmalar, “özgüllük” (specifi-
c) Tüm tedavilerde ortak olan etki...
city) kavram›na yüklenilen anlam› ve beklentileri
boşa ç›karm›ş; araşt›rmac›lar› eskiden özgül ol- Brody (1982), tüm bu tan›mlar› içeren topar-
mayan denilerek es geçilen ruhsal-toplumsal et- lay›c› bir tan›m olarak da plaseboyu “hekim aç›-
kenlerin de tedavide kendilerine özgü bir etkileri s›ndan tedavi edilen durum için özel bir etkinlik
bulunduğunu düşünmeye yöneltmiştir. Önce öz- göstermeyeceğine inan›lan ve simgesel etkisi için

59
yararlan›lan bir t›bbi tedavi biçimi ya da t›bbi te- düzeyde bir etkinlik oran›na sahip olduğudur.
daviyi h›zland›rmay› amaçlayan bir girişim” diye Plasebo etkisinin cerrahi rahats›zl›klarda bile or-
tan›mlam›ş ve ‘sonuç’ bölümünde ayr›nt›l› biçim- taya ç›kt›ğ› saptanm›şt›r. 1959 y›l›nda meme-içi-
de üzerinde duracağ›m›z “simgesel etki” kavra- atardamar bağlanmas›n›n koroner hastal›ğ› tedavi
m›n› ortaya atm›şt›r. ettiğine inan›l›yordu, ama araşt›rmalar, yaln›zca
deri kesisiyle %56, sonradan hatal› olduğu ortaya
Bir toplumbilimci olan Forrester (1997), pla-
ç›kan bu yöntemle ise %63 oran›nda anginan›n
sebonun “deneye dayal› bilimsel t›bb›n savlar›n›n
tedavi edilebildiğini göstermiştir (Spiro 1986).
test edilmesine yarayan bir ilaç” şeklinde sağl›k
Koroner bypass operasyonlar›nda da plasebo et-
bilimlerinde yayg›n bir kullan›ş› olmas›na rağ-
kisinin büyük rolü olduğu söylenmektedir, çünkü
men, plasebo etkisinin asla bu tan›mla s›n›rl› ol-
ameliyatta dikilen damarlar tutmam›ş olsa bile
mad›ğ› fikrindedir. Gerçekten de Forrester bu
baz› vakalarda iyileşme görülmektedir (Vlades
eleştirisinde hakl›d›r. Hatta öyle ki plasebo etkisi-
1979).
ni tan›mlama gereği bile duymadan baz› hayvan
deneylerinde dahi plasebo kontrol gruplar› kulla- Genel olarak etkili ilaçlar›n plasebodan ancak
n›ld›ğ› (Dachir ve ark. 1993; Sachdev ve ark. 1.3 kere daha fazla etkili olduklar›n› ya da tedavi
1993) görülmektedir. Forrester’e göre plasebo et- etkinliklerinde plasebo etkisinin çok yüksek bir
kisi, kliniğin ya da hekimin muayenehanesinin oran oluşturduklar›n› söylemek olanakl›d›r. Pla-
havas›n›, hekimin karş›laşt›ğ› sorunlar karş›s›nda sebo etkisi ile ilgili konuşma güçlüğünün temeli-
ak›l yürütme tarz›n›, hastay› yat›şt›rma çabalar›n› ni onun değişkenliği oluşturmaktad›r. Ast›m, zo-
ve özellikle hekimle hastan›n karş›laşmalar›n›n na, ülser tedavisinde plasebo etkisinin %66 gibi
uzun bir geçmişi varsa hekimin yaratt›ğ› güven yüksek düzeylerde olduğu gösterilmiştir (Roberts
ve anlay›ş› da içeriyor olmal›d›r. ve ark. 1993), ama bu etki diğer hastal›klarda bu
düzeylere varmayabilir. Yaln›zca plasebo değil
Forrester için plasebo etkisi, güç ilişkileriyle
bu etkinin değişkenliği de bilinmemektedir.
de bağlant›l›d›r. Ona göre hekimlik mesleğinin
rolü ve hekimin hastas›n›n daha iyi hissetmesini Plasebo etkisi, hastal›ktan hastal›ğa değişmek-
sağlama gücü de plasebo etkisinde rol oynamak- le kalmaz, ülkeden ülkeye hatta bölgeden bölgeye
tad›r. Forrester, plasebo etkisi üzerine birçok ça- değişiklik gösterebilir (Forrester 1997). Hekimin
l›şma yapm›ş olan Spiro’ya (1986) dayanarak plaseboya inanmas› bile plasebo etkisinde rol oy-
yaln›zca hekim-hasta ilişkisinin değil, son za- namakta ve onu art›rmaktad›r (Spiro 1986).
manlarda yüksek teknolojinin büyüsünün de pla- Plasebo uygulamalar› için ilginç olan bir du-
sebo etkisi içine kat›lmas› gerektiğini söylemek- rum da yol açt›klar› yan etkilerdir. Plasebo kont-
tedir. Forrester, plasebo etkisinin olabilmesi için rollü birçok çal›şmada yan etkiler plasebo grupla-
hastan›n kendisine yap›lanlardan habersiz olmas› r›nda daha yüksek oranda bulunmuştur. 109 çift-
gerektiğinden yola ç›karak bu durumun “hile”, kör çal›şman›n meta-analizi sonucunda plasebo
“aldatma” ve “yalan”la bağlant›l› olduğunu belir- yan etki oran›n›n ortalama %19 s›kl›kta olduğu
tir ve “hastan›n aldat›lmas›n› zorunlu k›lan her- saptanm›şt›r. Bunlar aras›nda en s›k görülenler,
hangi bir t›bbi tedavi biçimi hakl› olabilir mi?” uykusuzluk, baş ağr›s›, sinirlilik ve bulant›d›r.
sorusunu gündeme getirir. Plasebonun t›pk› ilaçlar gibi “tepe”, “birikme” ve
Plasebo tart›şmalar›nda zaman zaman günde- “sarkma” (carry over) etkisi olduğu; büyük kap-
me gelen bu tür etik sorunlar› bir kenara koysak süllerin ve enjeksiyonlar›n daha güçlü etki yap-
bile, asl›nda plasebonun tan›m› ve içeriği alan›n- t›klar›, sar› kapsüllerin uyar›c› ve antidepresan,
da ne denli karmaş›k sorunlar olduğu görülmek- beyaz kapsüllerin analjezik olarak daha etkili ol-
tedir. duklar› gösterilmiştir (News 1994).
Plasebolar›n nas›l işlediklerini ve nörofizyolo-
T›pta plasebo
jisini göstermek için en kullan›şl› model ağr› mo-
Bugün tüm t›p dallar›nda, tan›m güçlüklerine delidir. Nörofizyolojik olarak bedensel (somatic)
ve bilinmeyen içeriğine rağmen plasebo etkisinin ağr›yla endorfinler aras›nda bir ilişki olduğu orta-
varl›ğ› genel olarak kabul edilmektedir; tart›ş›lan ya konmuşsa da, bugüne kadar endorfinlerin
yaln›zca onun hangi hastal›kta ve hangi ilaçta ne HPA (hipotalamo-pituiter-sürrenal) ekseniyle,

60
GABA ve opioid reseptörleriyle var olduğu söy- lenememesinin büyük pay› vard›r.
lenen ilişkileri yeterli biçimde aç›klanamam›şt›r.
Daha sonra ayr›nt›l› biçimde ele alacağ›m›z
Bugünkü bilgilerimiz plasebo etkisinin çok-bo-
gibi, farmakolojik olmayan plasebolarla bunlar›n
yutlu ve kendi kendini düzenleyici bir yan› oldu-
bir psikoterapi şekli biçimi olmas› aras›ndaki far-
ğunu göstermektedir. Buna dayanak ve evrimsel
k› ay›rt etmek neredeyse olanaks›zd›r. Bu neden-
olarak plasebonun çevresel tehditlerin HPA ekse-
le psikiyatride plasebo etkisinin araşt›r›lmas›nda
ninde yol açt›ğ› aş›r› uyar›lmalar› kompanse et- farmakolojik olarak etkili olmad›ğ› düşünülen bir
mek için devreye girdiği ileri sürülmektedir (Oh madde verilmesi kadar, kolayca doğru bir biçim-
1994). Plasebo deneysel ağr›dansa klinik ağr›da, de yinelenebilecek olan etkisiz (inert) psikoterapi
hafif ağr›ya göre şiddetli ağr›da daha etkili bulun- plasebolar›na da gerek duyulmaktad›r (Laporte
muş; “cinsiyet”, “telkine yatk›nl›k” ve “zeka”n›n ve Figuras 1994).
plaseboyla ilişkisi gösterilememiş; plasebolara
düzenli yan›t veren “plasebo reaktörleri” olduğu Psikiyatrik ilaçlar›n psikolojik (duygu, düşün-
ortaya konamam›şt›r. O yüzden hangi hastalar›n ce ve davran›ş) etkilerinin ne olduklar›n›n tam
plasebodan yararlanacaklar›n› söylemek olanak- olarak bilinmemesi ve bilinenlerin de yöntemsel
s›zd›r (Oh 1994). olarak hatal› bilgiler taş›d›klar›na ilişkin yap›lan
eleştiriler de (Jacops ve Cohen 1999) psikiyatride
Psikiyatride plasebo neden plasebonun daha da önem kazand›ğ›n›n ge-
Diğer tüm hastal›klardan ayr› olarak psikiyat- rekçelerinden birisidir. Ayr›ca özellikle birinci
rik rahats›zl›klar›n plaseboyla yak›n bağlant› içer- basamaktaki alan araşt›rmalar›nda, psikiyatrik
dikleri düşünülmektedir (Lapierre 1995). Zaten ilaçlar›n etkisini araşt›r›rken, plasebonun katk›s›-
araşt›rma sonuçlar› da bu fikri destekler nitelikte- n›n hekimin ilgi ve merak›nca belirlendiği de
dir. Plasebo yan›tlar› akut şizofrenide genellikle ak›ldan ç›kar›lmamal›d›r. Çünkü bu alanda yete-
etkili, hatta bazen klorpromazin ve remoksipride rince bilgi sahibi olmama, yanl›ş tan›, yetersiz ve
üstün bulunmuştur (Chouinard 1990). Uzun süre- uygunsuz tedavi çok fazla görülmektedir
li şizofrenide ise plaseboya yan›t oranlar› %30-45 (Laporte ve Figuras 1994).
aras›ndad›r (Ruskin ve Nyman 1991). Bipolar Psikiyatride plasebo sorununu tart›şabilmek
hastal›kta yinelemelerin önlenmesinde plasebo için bugün elimizdeki en iyi örnek; tart›şmalar›n
%30 oran›nda etkili olmuştur (Klein ve ark. en çok bu rahats›zl›k üzerinden yap›lm›ş olmas›
1992). Yayg›n anksiyete bozukluğunda bu oran dolay›s›yla depresyondur. Depresyon tedavisinde
%65’e kadar ç›kmakta (Bech 1989) ama panik plasebonun yeri daha çok çal›ş›lm›ş, iyi araşt›r›l-
bozukluğunda nedense %22’de kalmaktad›r m›ş ve psikiyatrinin birçok rahats›zl›ğ› için yap›-
(Black ve ark. 1993). Bugüne kadar yap›lan araş- labilecek bir tart›şma, yaln›zca depresyon bağla-
t›rmalar diğer ruhsal rahats›zl›klar›n aksine obse- m›nda sürdürülmüştür.
sif kompulsif bozuklukta plaseboya karş› bir di-
Depresyonda plaseboya yan›t verenler aras›n-
renç olduğu, yan›t oranlar›n›n %3 ve %13 aras›n-
da ilk atağ›n› geçirenlerin ve kad›nlar›n yan›t ver-
da değiştiğini göstermektedir (Greist ve ark.
meyenlere göre daha fazla olduğu ve bu kişilerin
1990).
Hamilton Depresyon Ölçeği depresyon toplam
Neden psikiyatride plasebonun özel bir önem puanlar›nda, psikomotor retardasyon ve somatik
kazand›ğ› ise, gerçekten de ilginç bir konudur. anksiyete puanlar›nda düşüklük gösterdikleri bu-
Kimilerine göre bunun nedeni psikiyatrik rahat- lunmuştur (Bialik ve ark. 1995). Ama bu sonuç-
s›zl›klar›n doğas›nda gizlidir. Psikiyatride farma- lara oldukça ters sonuçlar bildiren bir araşt›rma
kolojik olmayan plasebolar›n yani “telkin”, “ik- daha vard›r (Wilcox ve ark. 1992); bu araşt›rma-
na”, “iyilik beklentisi”, “güven”, “inanç” gibi du- ya göre erkekler, evliler ve 65 yaş›ndan büyük
rumlar›n nedense daha merkezi bir rol oynad›ğ›- olanlar plaseboya biraz daha fazla yan›t vermiş-
na inan›l›r. Böyle bir görüş gelişmesinde elbette lerdir; bu araşt›rmada da plaseboya yan›t›n en iyi
psikiyatrik rahats›zl›klar›n etiyolojilerini aç›kla- göstergesi, Hamilton Depresyon Ölçeği puanlar›-
mak için ortaya at›lan psikoloji kuramlar›n›n ve n›n düşüklüğü olarak görülmüştür. Depresyonda
psikiyatrik tedaviler içinde psikoterapilerin henüz plaseboya yan›t verenlerin özelliklerini saptama-
yeri ve konumunun ne olduğunun bir türlü belir- ya yönelik olarak yap›lan bu çal›şmalar, plasebo-

61
nun ne denli değişken, kar›ş›k, görgül (empirical) TARTIŞMA
araşt›rmayla tutarl› bilgiler al›nmas› zor bir konu
Plasebo ve plasebo etkisi konusundaki bu söy-
olduğunun aç›k kan›t› gibidir.
lenenlerden biz önemli olduğunu düşündüğümüz
Uzun süre depresyon tedavisinde plasebonun iki sonuç ç›kar›yoruz. Birinci sonuç, plasebo etki-
rolüyle ilgili çal›şmalar yapan Brown (1994) pla- sinin sayesinde, t›pta ve psikiyatride şimdiye ka-
sebo etkisinin yüksek sonuçlar›n› görünce, kro- dar yeterince üzerinde durulmayan “simgesel et-
nikleşmiş ve/veya biyolojik görünümlere sahip ki”nin tedavideki rolünü yeniden ele alma ve da-
olanlar d›ş›ndaki depresyonlar›n tedavisinde ilk 6 ha iyi kavrama ele alma f›rsat›m›z›n doğmuş ol-
hafta plasebo verilmesini ciddi olarak önermiş, mas›d›r.
ama ad› geçen ayn› yay›nda kendisine ciddi eleş-
Jerome Frank (1983), tüm tedavilerin hastal›k
tiriler yöneltilmiştir. Brown, bu eleştirilere yan›t
durumunun alt›nda yatan özgül süreçleri düzelt-
verirken “masaj”, “homeopati”, “manevi iyileş-
mek ve hastal›klar›n özgül olmayan moral bozu-
tirme”, “mega-vitamin” gibi sözde alternatif te-
cu etkilerine karş› etki göstermek gibi iki yan› ol-
davilere bu kadar ilgi varken ses ç›karmayanlar›n
duğunu ileri sürmüştür. Ona göre hem plasebo
kendisinin önerdiği bilimsel plasebo tedavisi kar-
hem de psikoterapi a) yard›m eden kişiyle bir gü-
ş›s›nda gösterdikleri infiali anlayamad›ğ›n› belirt-
ven ilişkisine bağl› emosyonel boşal›m b) bir sağ-
mektedir.
l›k kuruluşu, c) ak›lc›, kavramsal bir şema veya
Ayn› tart›şmay› yani depresyon tedavisinde söylen (mit), d) törensel (ritualistic) etkenlerini
plasebo kullan›m› tart›şmas›n›, daha yak›n za- bir araya getirerek ikinci işlev üzerinden tedaviye
manlarda bu kez Enserink (1999) ve Oh (1994) katk›da bulunmaktad›rlar. Bu nedenle Frank, has-
açm›şt›r. Enserink, “zaman bağ›ml› duyarl›laşt›r- tan›n iyileşme umutlar›n› besleyen plasebonun,
ma” (time dependent sensitisation-TDS) kavra- simgesel iletişim yoluyla moral bozucu etkilerle
m›n› plasebo etkisinin değerlendirilmesine taş›- savaşa kat›ld›ğ›n› ve bir psikoterapi türü olarak
yarak önemli bir katk› yapm›şt›r. Enserink’e göre görülmesi gerektiğini söylemektedir.
plasebo etkisini s›namak için hiç ilaç almayan,
Frank (1986), plasebo ve psikoterapide iyileş-
yaln›zca doğal sürece b›rak›lan kimselerden
meyi sağlayan gücün “anlam dönüşümü” olduğu
üçüncü bir kontrol grubu gerekmektedir. Çünkü
fikrindedir. Ona göre; anlam dönüşümü de Adolf
organizman›n (gerek insan gerek hayvan) d›şar›-
Meyer’in insan bilincinin temel işlevi olarak gör-
dan, yabanc› ve stres yap›c› olarak gördüğü her
düğü ‘simgeleştirme’ (symbolisation) sayesinde
maddeye karş› oluşturduğu özgül olmayan ilkel
yap›l›yor olmal›d›r. Frank, simgeleştirme kavra-
tepkileri ifade eden “zaman bağ›ml› duyarl›laşt›r-
m›n› oldukça geniş bir anlamda kullanmakta, öy-
ma” yüzünden plasebolar da t›pk› ilaçlar gibi tep-
le ki plasebo etkisi için bugüne kadar içermesi
kimelere yol açmaktad›r. Bu yüzden özellikle an-
gerektiği söylenen tüm anlamlar› “simgeleştir-
tidepresan tedavide ortaya ç›kan tedaviye geç ya-
me”nin anlam ağ› içine katmaktad›r. Ona göre,
n›tlar› da yeniden ele almak gerekmektedir.
ilac›n veya t›psal işlemin özgül etkisi d›ş›nda ka-
Oh (1994) ise, plasebolar›n yaln›zca depres- lan ve iyileşmeye katk›da bulunan tüm etkenler,
yonda değil, en etkili olduklar› kan›tlanan ağr› etkilerini simgeleştirme arac›l›ğ›yla yapmaktad›r-
durumlar›, otonomik duyum bozukluklar› ve nö- lar. İlaç veya t›psal işlem, kendi özgül etkisinin
ro-humoral denetim alt›ndaki bozukluklarda veri- d›ş›nda, simgesel olarak insan›n bilincinde uyan-
len tedavinin hem yeterince etkinlik sağlayama- d›rd›ğ› “iyileşme beklentisi”yle de bir iyileşme
m›ş hem de pahal› olmas› halinde kullanabilece- sağlamaktad›r. Şu halde simgesel bir düzenekle
ğini belirtmiştir. Oh (1994) ayr›ca plasebo etkisi- “iyileşme beklentisi”, organizmada baz› madde-
nin ruh-beden problemiyle bağ›na dikkat çeke- sel yollar› harekete geçiriyor olsa gerektir. Zaten
rek, modern kemoterapinin egemenliği nedeniyle plasebo üstüne çal›şan birçok kimse de plasebo
plasebonun klinik olarak yeterince geliştirileme- etki için öznel olarak (subjectively) hoşnutluk ve-
diği üzerinde durmuştur. ren (pleasureable), anlaml› bir uyaran›n önkoşul
olduğu ve büyük olas›l›kla bu öznel anlaml› uya-
Görüldüğü gibi tart›şmalar, her zaman yeni-
ran sayesinde kişinin bedenindeki nesnel haz sis-
den alevlenmeye çok uygundur.
teminin harekete geçtiği kan›s›na varm›şlard›r
(Lehrman 1993). Yani plasebo, bedenimizdeki

62
haz sistemini harekete geçirecek şekilde yorum- yeniden yap›land›r›l›r veya artt›r›l›r (Brody ve
lanm›ş olan tüm anlaml› uyaranlar›, ilac›n şeklin- Waters 1980). Plasebonun simgeleştirme ve an-
den hekimin ilgisine, tedavi sağlayan kurumun lamla bağ› kurulduktan sonra, art›k onun anlam
gücünden hastan›n umuduna kadar iyileşme lehi- dünyas›na genel rengini veren kültürle ilişkilen-
ne yorumlanan tüm etkenleri kapsamaktad›r. Pla- dirilmesi hiç de zor olmayacakt›r (Hahn and
sebo etkisi, bedende hoşnutluk durumuna yol aç- Kleinman 1983).
makta dolay›s›yla son çözümlemede, t›pk› bir ila-
c›n etkisi gibi, bedendeki maddesel düzenekler Plasebo etkisinin varl›ğ›yla birlikte ortaya ç›k-
arac›l›ğ›yla kendisini göstermektedir. t›ğ›n› düşündüğümüz ikinci önemli sonuç, “teda-
vi” (treatment), “iyileştirme” (cure) gibi bugün
Bu bak›ş, bizim çeşitli yerlerde (Göka 1997; anlam› yeterince net olmadan kulland›ğ›m›z kav-
1999) son y›llarda toplumsal bilimler alan›nda ramlar›n yan› s›ra t›psal işlemleri değerlendirmek
gündeme s›kça gelen yorumsamac› yaklaş›m için bir de “hoşnutluk” gibi bir kavram›n gerekip
(hermeneutics) arac›l›ğ›yla, t›bb›n ve psikiyatri- gerekmediğidir. Kelimenin etimolojik anlam›n›n
nin bilimsel konumunu ele al›rken insan›n yorum ve sözlüklerin sürekli değindiği “hoşnutluk” an-
yapan yanlar›n› hesaba katmam›z gerektiğini ileri lam›na çağdaş t›pta yeterince yer verilmemesi,
sürdüğümüz bak›ş›m›zla birebir örtüşmektedir. plasebo etkisini anlamak aç›s›ndan gerçekten
Buna göre, insan›n simgesel etkinliği ve anlam şans›zl›kt›r. Bizce “iyileşme beklentisi”nden söz
üreticisi olma konumu sorgulanmadan plasebo edebiliyorsak, “hoşnutluk”tan da bahsetmek zo-
etkisi tüketici biçimde ifade edilemez, bir başka runday›z. Kald› ki haz ve hoşnutluk gibi kavram-
deyişle yaln›zca görgül araşt›rmalarla yeterince lar, bugün sinirbilimde (neuroscience) bile bilim-
aç›klanamaz. İnsan, bir dil, bir anlam ağ› içine sel bir kullan›ma kavuşmuşlard›r.
doğan ve sürekli onun içinde kalan bir varl›kt›r.
Bilincinin aç›k olduğu her anda insan bir anlam “Tedavi”, “iyileştirme” gibi kavramlar›n yan›
dünyas›n›n içindedir ve sürekli olarak yorum s›ra “hoşnutluk” kavram›n›n da t›psal işlemleri
yapmakta, anlam üretmektedir. İnsan›n bu yo- değerlendirmede kullan›lmas› gerektiğini şu so-
rumlama ve anlam üretme etkinliği felsefede ve rulara yan›t ararken daha iyi görebiliriz: “Bugün
beşeri bilimlerde ‘yorumsamac› yaklaş›m’ (her- tüm çağdaş hekimler, b›rak›n binlerce y›ld›r süre-
meneutics) başl›ğ› alt›nda ele al›nmakta ve bu gelen geleneksel tedavileri, daha birkaç on y›l
alanda oldukça verimli tart›şmalar yap›lmaktad›r. önceki tedavilerin bile hastalara faydadan çok za-
İnsan, hastal›ğ›na da bu hastal›ğ› iyileştirmek rar verdiği inanc›n› taş›m›yorlar m›?”, “Günü-
için yap›lan girişimlere de bir anlam yüklemekte- müzde hangi ruh hekimi, zaman›n›n Nobel ödülü
dir. Her insan, insan olmas› nedeniyle kaç›n›lmaz kazanm›ş ‘malarya ateş tedavisi’ni ve ‘insülin
biçimde bu yorumsal üretimi yapmaktad›r. Plase- koma tedavisi’ni hastalar›na uygulamaya cüret
bo etkisinde belirleyici olan, gerek al›nan ilac›n edebilir?”, “Binlerce y›ld›r insanlara pek faydal›
ya da uygulanan tekniğin gerek hekim hasta iliş- tedaviler uygulanmad›ğ› halde, onlar› iyileştiren
kisinin ya da tedavi sürecine kat›lan diğer her- neydi?”... Bu türden sorulara verilen yan›tlarda
hangi bir şeyin “iyi geleceği” (ki bu hastan›n öz- “hoşnutluk” kavram›n›n oldukça aç›klay›c›, ufuk
nel dünyas›nda hoşnutluk sağlayacağ›na eşdeğer- aç›c› bir işlevi olacakt›r. Elbette yukar›da da be-
dir) düşüncesinin anlam ağ›na güçlü bir etken lirttiğimiz gibi “hoşnutluk” kavram› aç›klay›c› bir
olarak kat›lmas›d›r. Anlam ağ›, yani yap›lan teda- işlev kazand›kça plasebo etkisini de aç›klama
vi girişiminin “iyi geleceği” inanc› hekimi, tedavi şans›m›z gündeme gelecektir.
ekibini ve hasta yak›nlar›n› da içerdiği ölçüde Eğer hoşnutluğun kavramsal s›n›rlar› ve tan›-
plasebo etkisini att›racakt›r. m› bilimsel bir şekilde belirlenebilirse, plasebo
Pozitif plasebo etkisini ortaya ç›karan anlam etkisi konuşulurken hep gündeme gelmiş
modeli büyük olas›l›kla şu şekilde çal›şmaktad›r. (Lehrman 1993), ama bilimsellikten henüz uzak
a) Hastan›n önceden var olan inanç sistemi ve kavramlar olan “umut” ve beklenti” gibi etkenle-
dünya görüşü içindeki hastal›ğ›n anlam› pozitif rin de değerlendirilebileceği de çat› kurulabile-
bir tutuma göre değişir, b) hasta bak›m veren bir cektir. Niye iyileşme beklentisi ve umudu fazla
ekip taraf›ndan desteklenir, c) hastan›n hastal›ğ›- olanlar›n olmayanlara göre tedaviden daha çok
n› denetim alt›nda tutma ve ustalaşma duygusu yararland›klar› aç›klanabilecektir.

63
KAYNAKLAR Hahn A, Kleinman A (1983) Belief as pathogen, belief as
Bech P (1989) Methods of evaluation of psychoactive drugs. medicine: “voodooo death” and the “placebo phenomenon” in
Recenti Prog Med 80(12): 706-711. anthropological perspective. Med Anthropol Q 14:3-19.
Bialik RJ, Ravindran AV, Bakish DE ve ark. (1995) A Jacobs D, Cohen D (1999) What is really known about
comparison of placebo responders and nonresponders in subgroup psychological alterations produced by psychiatric drugs? Int J Risk
of depressive disorder. J Psychiatry Neurosci 20(4): 265-270. Saf Med 12: 37-47.
Black DW, Wesner R, Bowers W ve ark. (1993) A comparison Klein E, Lavie P, Meiraz R ve ark. (1992) Increased motor
of fluvoxamine, cognitive therapy and placebo in the treatment of activity and recurrent manic episodes: predictors of rapid relapse in
panic disorder. Arch Gen Psychiatry 50 (1) 9:44-50. remitted bipolar disorder patients after lithium discontinuation. Biol
Psychiatry, 31(3):279-284.
Brody H, Waters DB (1980) Diagnosis is treatment. J Fam
Pract 10:445-449. Lapierre YD (1995) Placebo: A potent but misunderstood
psychotrope. J Psychiatry Neurosci, 20(3): 173-174.
Bordy H (1982) The lie that heals: The ethics of giving
placebos. Ann Intern Med 97: 112-118. Laporte JR, Figuras A (1994) Placebo effects in psychiatry.
Lancet 344 (29): 1206-1208.
Brown WA (1994) Placebo as treatment of depression.
Neuropsychopharmacology 10(4): 265-269. Lehrman NS (1993) Pleasure heals. Arch Intern Med, 153(26):
929-935.
Chouinard G (1990) A placebo-controlled clinical trial of
remoxipride and chlorpromazine in newly admitted schizophrenic News (1994) Role of placebo effects is underestimated,
patients with acute exacerbation. Acta Psychiatr Scand 82 (Suppl literature surveys shows. Am J Hosp Pharm 51(16):1995-1996.
358): 11-119. Oh WMS (1994) The placebo effect: Can we use it better? Br
Dachir S, Kadar T, Robinson B ve ark. (1993) Cognitive Med J 309/6947 July: 69-70.
deficits induced in young rats by long-term corticosterone Ruskin PE, Nyman G (1991) Discontinuation of neuroleptic
administration. Behav Neural Biology 60:103-109. medication in older, outpatient schizophrenics. J Nerv Ment Dis
Enserink M (1999) Can the placebo be the cure. News Focus, 9 1979 (4): 212-214.
Apr, s. 238. Sachdev P, Loneragan C, Westbrook F ve ark. (1993)
Forrester J (1997) Hakikat Oyunlar›. Çeviren Y›lmaz A. Ayr›nt› Neuroleptic-Induced defecation in rats as a model for neuroleptic
Yay›nlar›: İstanbul 1999, s. 83-91. dysphoria. Psychiatry Res, 47:37-45.
Frank J (1983) The placebo is psychotherapy. Behavioural and Shepherd M (1993) The Placebo: from specificity to the non-
Brain Sciences 6: 291-292. specific and back. Psychol Med, 23: 569-578.
Frank J (1986) Psychotherapy-the transformation of meanings. Spiro H (1986) Doctors, Patients and Placebos. New Haven:
JR Soc Med 74:241-246. Yale University Press, s. 23, s. 27, s. 30.
Gotzsche PC (1994) Is there logic in the placebo? Lancet Vlades M (1979) Sham operations, revisited: a comparasion of
344(1): 925-926. complete vs. unsuccesful coronary artery bypass. Am J Cardiol
43:382.
Göka E. 1997 Varoluşun Psikiyatrisi. Vadi Yay›nlar›: Ankara.
Wilcox CS, Cohn JB, Linden RD ve ark. (1992) Predictors of
Göka E. 1999 Bilimlerin Vicdan› Psikiyatri. Ütopya Yay›nlar›: placebo response: A retrospective analysis. Psychopharmacol Bull
Ankara. 28(2): 157-162.
Greist JH, Jefferson JW, Rosenfeld R ve ark. (1990)
Clomipramine and obsessive compulsive disorder: a placebo
controlled double-blind study of 32 patients. J Clin Psychiatry
51(7): 292-297.

OKUYUCULARIMIZA DUYURU

Türk Psikiyatri Dergisinin, PSYCHINFO ve E-Psych d›fl›ndaki uluslararas› dizinler-


de de yer alma çal›flmalar› sürmektedir. Bu nedenle okuyucular›m›z›n uluslara-
ras› yay›nlar›nda Türk Psikiyatri Dergi’sindeki yaz›lar› kaynak olarak gösterdik-
lerinde yay›nlanan derginin ad›, say›s›, yay›n tarihi ile birlikte yaz›n›n bir kop-
yas›n› dergimiz adresine göndermelerini rica ederiz.

64

You might also like