You are on page 1of 2

Vad är en insändare?

(insändare(okuyucu mektubu) nedir?)

En insändare är ett brev till en tidning från en läsare som skriver vad
han/hon tycker om något. Vissa insändare är svar på andra insändare.
/Bir gazete okuyucusunun ne düşündüğünü gazeteye yazdığı mektuba okuyucu mektubu yani
insändare denir. Vissa insändare ise (Özel okuyucu mektubu) başka bir okuyucu mektubuna verilen
cevaptır.

Om du skriver ett svar på en insändare, ska du skriva vilken insändare


du besvarar. Skriv också kort vad den personen tycker och varför. Skriv
sedan om du håller med eller inte håller med, och förklara varför.
/Eğer bir okuyucu mektubuna cevap yazıyorsanız, hangi okuyucu mektubuna cevap verdiğinizi
yazın. Ayrıca o kişinin ne düşündüğünü ve nedenini yazın. Sonra katılıyorum ya da katılmıyorum
diye yazın ve nedenini açıklayın.

Instruktion (Yönerge) :

1. Beskriv problemet eller situationen enkelt och tydligt. Säg det viktigaste
först! / Problemi veya durumu kolayca ve net bir şekilde açıklayın. Önce en önemli olanı söyle!

2. Skriv var du har fått din information ifrån. / Bilgilerinizi aldığınız yeri yazın. (Konu
hakkındaki bilgiler)

3. Skriv varför det är ett problem. Hur har det blivit så här? / Niçin bir problem/durum
olduğunu düşünüyorsunuz yazınız. Nasıl bir problem oldu?

4. Förklara hur du tycker att problemet ska lösas. / Problemin/sorunun nasıl çözüleceğini
düşündüğünüzü açıklayın.

5. Skriv vem du tycker ska lösa det. / Bu problemi/sorunu kimin çözeceğini düşündüğünüz
kişileri yazın.

6. Skriv en rubrik till din insändare. / Okuyucu mektubunuza bir başlık yazın.
7. Skriv under med namn eller en signatur. / Altına isminizi(veya takma ad) yazın veya
imzalayın.

Okuyucu mektubu örneği;

Mobilen ska vara på Sverige!


/İsveç’te cep telefonları açık olmalı!

Idag är det många som klagar på hur folk använder sina mobiler. Jag tycker att
det är löjligt. Om de inte vill lyssna så kan de ju gå därifrån.
/ Bugün birçok insan, insanların cep telefonlarını nasıl kullandıklarından şikayet ediyor. Bence bu
çok saçma. Eğer dinlemek istemiyorlarsa oradan gidebilirler.

Jag tycker att mobilen alltid ska vara på, så att folk kan kontakta en om det
behövs. Det kan handla om liv eller död! Därför tycker jag att mobilen ska vara
på var man än är.
/ Telefonun her zaman açık olması gerektiğini düşünüyorum, çünkü insanlar gerektiğinde biriyle
iletişime geçebilir. Yaşam ya da ölümle ilgili olabilir! Bu yüzden, telefonun her nerede olursa açık
olması gerektiğini düşünüyorum.

Mobilen ska inte vara på i till exempel sjukhus och möten som är viktiga. Då
kan man stänga av ljudet. Telefonägaren måste lära sig stänga av ljudet om det
är störande.
/ Cep telefonlarının, örneğin hastaneler ve toplantılarda açık olmaması önemlidir. O zaman
sesini kapatabilirsiniz. Telefon sahibi; telefonunun sesi başkalarını rahatsız ediyorsa, sesi
kapatmayı öğrenmelidir.

Krister

You might also like