You are on page 1of 10

Güdülenme ve Güdülenme Kuramları

Venera ŞIHKAMALOVA

DERS ÖDEVİ

Eğitim Yönetim Programı/ Eğitim Bilimleri anabilim Dalı

Dersin Öğretmeni: Dr.Öğr.Üy. Çetin TERZİ

“EYT-555 Eğitim Yönetimi ve Denetimin Psikoloji Temelleri” dersinin


gerekliliklerini yerine getirmek üzere hazırlanmıştır.

Eskişehir

Anadolu Üniversitesi

Eğitim Bilimleri Enstitüsü

05/2019
İçindekiler
Giriş.......................................................................................................................................................3
1. Güdüleme nedir?..........................................................................................................................3
1.1. Güdülerin Sınıflandırılması....................................................................................................4
1.2. Güdülemenin amacı................................................................................................................4
1.3. Güdüleme Araçları................................................................................................................5
2. Güdülenme kuramları..................................................................................................................5
2.1. Motivasyonda Kapsam (gereksinim) Kuramları...................................................................5
2.2. Motivasyonda Süreç Kuramları..........................................................................................5
2.2.1. Davranış Şartlandırması Teorisi......................................................................................6
2.2.2. Beklenti Teorileri............................................................................................................7
2.2.3. Adams’ın Eşitlik Teorisi.................................................................................................7
2.2.4. Amaç Teorisi..................................................................................................................8
Kaynakça:.............................................................................................................................................9
Giriş
Motivasyon problemi ve aktivitelerdeki davranış motifleri psikolojideki en önemli
problemlerden biridir. Motivasyon, zihinsel bir fenomen olarak farklı yorumlanmaktadır.
(http-1). En genel biçimde, bir kişinin harekete geçme motivasyonu, bir kişiyi belirli
eylemleri gerçekleştirmesi için tetikleyen itici güçlerin bir kombinasyonu olarak
anlaşılmaktadır. Bu güçler kişinin içinde ve dışındadır ve onu bilinçli veya bilinçsizce bazı
eylemlerde bulunmasını sağlar. (Aritova, 1998, s:40).

Motivasyon, bir insanı çalışmaya teşvik eden, sınırları ve faaliyet biçimlerini


belirleyen ve bu aktiviteye belirli hedeflerin gerçekleştirilmesine yönelik bir yön veren iç ve
dış itici güçlerin bir birleşimidir. (Bandura, 1986, s:175). Motivasyonun bir kişinin
davranışları üzerindeki etkisi, birçok yönden bireysel olarak çeşitli faktörlere bağlıdır ve bir
kişinin faaliyetlerinden gelen geri bildirimlerin etkisi altında değişebilir.(http-2)

Bir kişinin etkin mesleki faaliyetine ulaşmanın yolu, motivasyonunun anlaşılmasından


kaynaklanır. Bir insanı neyin motive ettiğini, neyin hareket etmesini motive ettiğini,
davranışlarının temelinde hangi dürtülerin bulunduğunu bilerek, onları yönetmek için etkili
bir form ve yöntem sistemi geliştirebilir. Bunu yapmak için, bu ya da diğer amaçların nasıl
ortaya çıktığını ya da neden olduğunu, nedenlerin nasıl ve ne şekilde harekete
geçirilebileceğini, insanların nasıl motive edildiğini bilmek gerekir. (http-2)

1. Güdüleme nedir?

Güdüleme kavramı ingilizce ve Fransızca “motive” kelimesinden türetilmiştir. Motive


kelimesi Türkçe’de güdü, saik veya harekete geçirici güç anlamına gelmektedir. Motive
(güdü) temel kavramından türetilen motivasyon (güdüleme), davranışı hedefe doğru
yönlendiren ve faaliyete geçiren bir güçtür. Motivasyon, istek ve arzuları, ihtiyaçları,dürtüleri
ve ilgileri kapsayan genel bir kavramdır. (Genç, 2004, s. 234). Açlık, susuzluk, uyku gibi
fizyolojik kökenli güdülere dürtü (drive) denilmektedir. Bilme, başarma, sevgi ve sosyal onay
gibi dürtülere de ihtiyaç denir. İhtiyaç, organizmanın yaşamım sürdürebilmesi için gerekli
olan su ve şekerden yada uyku gibi bir durumdan mahrum bırakılması durumudur. (Özer,
2008, s. 83).

Güdü (motive)ler, canlıları belli hedeflere yönelten ihtiyaç, istek ve dürtü gibi
süreçlerle tanımlanmaktadır. Örneğin, bireyin susuzluk ihtiyacım gidermek için bir şeyler
içmesi, sıkıntıdan kurtulmak için çeşitli işlerle uğraşması güdüsel davranışlar olarak
belirtilmektedir. Güdülerin yön, şiddet ve süre olmak üzere üç boyutu vardır. Örneğin,
arkadaşları spor yapmaya giden bir öğrencinin evde kalıp ders çalışması, başarı güdüsünün
yönü ile ilgilidir. Diğer yönden arkadaşlarından daha çok çalışan bu çocuğun cabası başarı
güdüsünün şiddeti ile sınavda başarısız olmasına rağmen dersi bırakmayıp devam etmesi de
güdünün sürekliliğim ifade etmektedir. (Sabuncuoğlu ve Tüz, 2003, ss. 277-278).

Öğrenciler daha çok merak ve ilgi duydukları konuları daha kısa sürede öğrenirler.
Ancak okuldaki bütün konuların Öğrencilerin ilgilerini çekeceği söylenemez. O halde
öğrenciyi güdülemenin yolları nelerdir? Bu soruyu cevaplayabilmek için güdülenmeyle ilgili
kuramsal yaklaşımlar bilinmelidir. (Çakar ve Ceylan, 2005, s. 57).

Bir kuvvetin nesneyi harekete geçirmesi gibi güdüleme de kişiyi harekete geçirir.
Öğrencilerin derslere daha çok dikkat ettikleri, ilgi duydukları, ödevlerin yaptıkları ve sınavlar
için çalıştıkları zaman, motive olduklarını (güdülendiklerini) söylenebilir. Eğer öğrenciler,
ifade edilenleri davranışlarında gösteremiyorlarsa güdülenmemiş kabul edilirler.

Araştırmalar güdülenme ile başarı arasında kuvvetli bir pozitif ilişkisi olduğunu
göstermektedir. Güdülenme öğrenme ortamının tümünü etkileyen güçlü bir faktördür.
Güdülenmedeki artış, öğrenci davranışlarının daha iyiye gitmesine yardım eder ve sınıf
yönetimi problemlerinin azalmasını sağlar. Ayrıca öğretmen ve öğrencilerin okulda, daha çok
haz duymalarına imkan sağlar. (Genç, 2004, s. 235).

1.1. Güdülerin Sınıflandırılması

Bireyleri davranışlara yönelten güdüleri aşağıdaki şekilde sınıflandırmak mümkündür


(Sabuncuoğlu ve Tüz, 2008, ss. 41-45):

 İçgüdüler: İçgüdüler, bireyleri doğal nitelik taşıyan ihtiyaçlara yönelten bilinçsiz


davranışlardır. İçgüdüler, insanları hayvansal ve doğal nitelikli davranışlara yönelten
olgular ya da tepkiler şeklinde de tanımlanabilir. Bu tür güdüler, öğrenmeyi
gerektirmezler ve yaşam boyu unutulmazlar. Giderilme biçimleri farklı olmakla
birlikte, ustalık gerektirmeyen içgüdülere örnek olarak; acıkma, susama vb. verilebilir.
 Fizyolojik Güdüler: Fizyolojik güdüler, insan yaşamını sürdürebilmesi için gerekli
olan temel ya da birincil ihtiyaçların elde edilmesine yönelmiş güdülerdir. Fizyolojik
ihtiyaçlara dayanan güdüler, bütün insanlarda varolmakla birlikte, şiddeti ve kuvveti
kişiden kişiye değişmektedir. Bu tür güdülere örnek olarak; beslenmek, giyinmek,
ısınmak vb. verilebilir.
 Sosyal Güdüler: Sosyal güdüler, bireylerin kişilik yapısına göre farklı zamanlarda ve
değişik önem ve biçimde oluşurlar. Öte yandan bu güdülerin oluşması doğrudan
doğruya toplum koşullarına da bağlı olabilir. Sosyal güdülere örnek olarak; bir gruba
üye olmak, yükselmek, eğitilmek, sevmek, sevilmek, başkalarına yardım etmek vb.
verilebilir.
 Psikolojik Güdüler: Psikolojik güdüler, doğuştan gelen ya da sonradan kazanılan
güdülerdir. Bu tür güdüler; olaylara, kişilere ve kişiliklere göre değişkenlik gösterdiği
için oldukça karmaşıktır. Psikolojik güdülere örnek olarak; kendini gösterme isteği,
bağımsız olma arzusu vb. verilebilir.

Her birey bu güdülerin etkisiyle farklı davranışlarda bulunmaktadır. İçgüdüler kendiliğinden


ortaya çıkmakta, fizyolojik güdüler yaşamı sürdürebilmede bireyleri harekete geçirmekte,
sosyal güdüler yaşam süresince her zaman var olmakla birlikte şiddeti zamana ve kişiye göre
değişebilmekte, psikolojik güdüler ise genellikle kişilik özellikleriyle bağıntılı olarak
düşünülmektedir. (http-5).
1.2. Güdülemenin amacı

Motivasyonun amacı, çalışanları işe ve işletmeye bağlama yolları ile birlikte özendirme
olanaklarını araştırmak, uygulamak ve böylelikle verimliliği arttırmaktır. (Bayraktaroğlu,
2006, ss. 224-225).

1.3. Güdüleme Araçları

Güdülemede temel amaç, çalışanları amaçlara ulaşma noktasında isteklendirmek, teşvik


etmek ve harekete geçirmektir. Bunu sağlayabilmek için (Örücü ve Kanbur, 2008, s. 87);

 Ekonomik araçlar: Ücret artışı; primli ücret ödemesi; ödüller.

 Psiko-sosyal araçlar: Çalışmada bağımsızlık; sosyal katılım; değer ve statü; gelişme ve


başarı vb.

 Örgütsel- yönetsel araçlar:

a) Amaç birliği: İşgörenin amaçlarını anlayarak örgütsel amaçlar ile uyumlaştırılması.

b) Yetki ve sorumluluk dengesi: Kişiye yetkisini aşan sorumluluklar verilmemelidir.

c) Eğitim ve yükselme olanakları

d) Kararlara katılma vb kullanılmaktadır.

2. Güdülenme kuramları

Bir sınıftaki öğrenciler birçok özellik yönünden birbirine benzedikleri halde, çok farklı
davranışlar gösterebilmektedirler. Güdüleme kuramları bu yönlerde bireyler arasındaki
farkları açıklamamıza yardımcı olmaktadır. (Koçel, 2001, ss. 621-622).

Motivasyona yönelik kuramlardan herhangi biri, bireylerin sergiledikleri davranışın


nedenleri ile bu davranışa neden olan süreçleri açıklamaya çalışmaktadır. Pek çok kuram
genellikle her ikisinden ziyade birisi üzerinde daha güçlü şekilde odaklanma eğilimi
göstermektedir (Tosi vd., 1990: 268). Motivasyon kuramları kapsam-gereksinim (content-
need) kuramları ve süreç (process) kuramları olmak üzere iki kısımda incelenebilmektedir.

2.1. Motivasyonda Kapsam (gereksinim) Kuramları


Gereksinim (content-need) kuramları, insanların güdülerini ve bunların göreli güçleri
ile insanların bu güdüleri tatmin etmek için peşine düştüğü hedefleri tanımlamakla ilgilidir.
Yani kapsam/gereksinim kuramları, gereksinimlerin doğasına ve insanları neyin güdelediğine
önem vermektedir (Mullins, 2002: 426).
Gereksinim kuramları genel olarak, Maslow’un Gereksinimler Hiyerarşisi Kuramı,
Alderfer’in E.R.G Kuramı, Herzberg’in Çift-faktör Kuramı, Murray ve McClelland’ın
Gereksinimler Kuramı’nı içermektedir.(http-4).
2.2. Motivasyonda Süreç Kuramları
Süreç kuramlarına göre “gereksinimler” bireyi davranışa sevk eden faktörlerden
sadece biridir (Koçel, 2005; 644 içinde Stoner, 1978; 406). Süreç kuramları araştırmalarında
güdüleme olgusunun içerik, yani enerjiyle ilgili kısmı üzerinde durmamakta bunları var olarak
kabul etmektedir (Tınar, 1988; 9). Ayrıca ihtiyaçlar oldukça kişiselleşmiştir ve her bir kişi için
zamanla değişim gösterebilmektedir.

 Süreç kuramları motivasyon yaratan dinamik değişkenler arasındaki ilişkiyi


tanımlamaya çalışmaktadır. Bu kuramlar davranışın daha çok nasıl başlatıldığı, yöneltildiği ve
sürdürüldüğü ile ilgilidir. Süreç kuramları gerçek motivasyon sürecine önem vermektedir
(Mullins, 2002; 426).

Süreç kuramları, genel olarak, Vroom ve Porter-Lawler’ın Beklenti Kuramları


Adams’ın Eşitlik Kuramı, Locke’un Amaç  Saptama Kuramı, Pavlov ve Skinner’in
Koşullanma Kuramı, Heider ve Kelley’in Nedensellik Yükleme/Atfetme Kuramı’nı
kapsamaktadır.(http-4).

2.2.1. Davranış Şartlandırması Teorisi

Süreç teorilerinden ilki davranış şartlandırması teorisidir. Literatürde pekiştirme teorisi


olarak da ele alınan bu teori, belirli uyaranlar ya da sonuçlar vasıtasıyla kişilerin şartlanmaları
ve bu şartlanma sonucunda davranışlarda bulunmaları üzerine odaklanmıştır. Yani kişileri
davranışlara yönelten onlara gelen uyarılar ya da elde etmeyi umdukları sonuçlardır.
Şartlandırmanın ilki, klasik diğeri ise sonuçsal şartlandırmadır. Klasik şartlandırma Pavlov’un
köpekler üzerinde yaptığı deneylerle geliştirilen bir şartlandırma türüdür. Bu deneyde, köpeğe
yemek verirken (uyarı) çalınan zil bir süre sonra köpeğin davranışlarını şartlandırmakta ve
yemek verilmeden çalınan zil köpeğin yemek yeme davranışı göstermesine (ağzının
sulanması, etrafta yemek araması vb.) sebep olmaktadır. Bu tip şartlandırmada, davranışlar
belirli uyaranlar tarafından harekete geçirilmektedir. (Koçel, 2011, s. 629).

Pavlov ve Skinner adlı düşünürler, hayvanlar üzerinde yapmış oldukları araştırma ve


incelemelerde, belirli bir davranışın sonucunda eğer organizma haz duymuşsa bu davranışı
tekrar edeceğini, acı duymuşsa bu davranışı tekrar etmeyeceğini ortaya koymuşlardır.
Organizma, sonucundan memnun olduğu davranışı tekrar etmek istemekte, böylece davranış
tekrar edildikçe iyice öğrenilmekte ve pekiştirilmektedir. Belirli olumlu davranışları
göstermek ve onları pekiştirmek için, dört yöntemden söz edilmektedir. Bunları aşağıdaki
şekilde sıralamak mümkündür (Eren, 2011, ss. 579-580, Şimşek ve Çelik, 2011, s. 114):

 Olumlu Pekiştirme: Bir davranışı yapan bireyin bu davranışı devamlı surette tekrar
etmesi için teşvik edilmesidir. Olumlu pekiştirme aracı olarak çoğu kez içsel ya da dışsal
ödüller verilmektedir. İşine düzenli gelen ve çalışma esnasında kendisinden beklenenden
fazlasını veren bir kimsenin, yönetim tarafından övülmesi ve takdir edilmesi bu yönteme
örnek olarak verilebilir.
 Olumsuz Pekiştirme: Olumsuz pekiştirme, birey tarafından yapılmış veya denenmiş bir
davranış ya da tutumu önlemek ve onu istenen davranışa yöneltmek için başvurulan
tedbirlerden oluşur. Burada bireyi zorla durdurucu veya cezalandırıcı bir tutumdan söz
edilmez. İşgörenin ortaya koyduğu ve yönetimin hoşlanmadığı yanlış davranışa son
vermesi halinde, nezaretçinin işgöreni azarlama ve rahatsız etme eylemine son vermesi
durumu, olumsuz pekiştirmeye örnek olarak verilebilir.
 Son Verme: Bu yöntem, bir davranışı ortadan kaldırma ve ortaya çıkışını bütünüyle
yok etme tedbirlerinden oluşmaktadır. Böylece yapılmış olan fakat istenmeyen bir hareket
bir daha tekrarlanmayacak ve pekişme süreci gerçekleşmeyecektir. Bir kurumda
uygulanmakta olan bir ödüle son vermek bu yönteme örnek olarak verilebilir.
 Cezalandırma: Bu yöntemde ise, istenmeyen bir davranışı ortadan kaldırmak için
işgören cezalandırılmaktadır. Örneğin bir yönetici, görevini düzgün biçimde yapmayan bir
işgöreni, şiddetli bir şekilde azarlayabilmektedir.

2.2.2. Beklenti Teorileri

Süreç teorileri içerisinde geniş uygulama alanı bulan bir başka teori ise beklenti teorileri
içerisinde ele alınan V.Vroom tarafından geliştirilen beklenti teorisi ile, bu teorinin Lawler ve
Porter tarafından daha da geliştirilmesi ile ortaya çıkan beklenti teorisidir. Bu teorilerin
literatürde bekleyiş ya da ümit olarak ifade edildiği de görülmektedir.

Vroom’un Beklenti Teorisi Beklenti teorileri içerisinde ilk dikkat çeken teori Vroom
tarafından ortaya atılmıştır. Bu teori adından da anlaşılacağı üzere bireylerin beklentileri ile
ilgilidir. Buradaki temel düşünce, bireyleri güdüleyen temel faktörün onların beklentileri
olduğu görüşüdür. Beklenti teorisi örgütsel davranışların nedenleri hakkında bazı bilimsel
varsayımlar geliştirmektedir. Bunları aşağıdaki şekilde sıralamak mümkündür (Keser, 2006, s.
38):

 Bir davranışın ortaya çıkmasına neden olan faktörler, bireyin kişisel özellikleri ve
çevresel koşulların etkisi ile birlikte belirlenir ve yönlendirilir.
 Her birey diğer insanlardan farklı ihtiyaç, arzu ve amaçlara sahiptir. Aynı şekilde her
birey, arzuladığı ödül yapıları açısından da diğerlerinden farklıdır.
 Bireylerin, arzuladıkları ödüllere ulaştıracak alternatif davranış biçimleri arasında,
algılarına göre seçim yapmak zorundadırlar.

Vroom’a göre bir kişinin belli bir iş için gayret sarf etmesi iki faktöre bağlıdır. Bunlar,
valens (kişinin ödülü arzulama derecesi) ve bekleyiş (ödüllendirilme) olasığıdır. Modelde üç
kavram ön plana çıkmaktadır. Bunlardan ilki valenstir. Valens, bir kişinin belirli bir gayret
sarf ederek elde edeceği ödülü arzulama derecesini ifade etmektedir. İnsan ihtiyaçlarının
farklı olması nedeniyle belirli bir ödül herkes için aynı şekilde arzulanmayacaktır. Bazıları
böyle bir ödülü çok arzu ederken, bazıları da bu ödüle hiç değer vermeyecektir. Valens, + 1
ile – 1 arasında değer alan bir değişkendir. Bu modelin ikinci kavramı bekleyiştir. Bekleyiş
belirli bir gayretin belirli bir ödülle ödüllendirileceği hakkındadır. Eğer kişi gayret sarf
etmekle belirli bir ödülü elde edebileceğine inanıyorsa (bekliyorsa), daha fazla gayret sarf
edecektir. Dolayısıyla bekleyişi, 0 ile + 1 arasında değişen bir değer ile ifade etmek
mümkündür. Modelin üçüncü kavramı ise araçsallıktır. Kişi belirli bir gayret ile belirli bir
düzeyde performans gösterebilir, bu performans da belirli bir şekilde ödüllendirilebilir. Bu
ödüllendirilme birinci kademe sonuçtur. Örneğin, kişinin maaşı artabilir. Esasında birinci
kademe sonuçları, ikinci kademe sonuç olarak adlandırılabilecek örneğin, yüksek statü elde
etmek, diğerlerince tanınmak vb. için bir araçtır.( Gerchikov, 2004, s: 520).

Lawler ve Porter’ın Beklenti Teorisi

Beklenti teorileri içerisinde ele alınacak ikinci teori Lawler ve Porter tarafından ortaya
atılan beklenti teorisidir. Lawler ve Porter, Vroom’un beklenti modeline birkaç katkı yaparak,
mevcut modeli geliştirmişlerdir. Onların da temel hareket noktası, bireylerin beklentileri ve bu
beklentilerin güdülemedeki etkileridir. (Koçel, 2001, s. 635).

2.2.3. Adams’ın Eşitlik Teorisi

Süreç teorileri içerisinde dikkat çeken bir diğer teori Adams tarafından ortaya atılmış
eşitlik teorisidir. Adından da anlaşılacağı üzere bu teorinin özünü eşitlik algısı
oluşturmaktadır. Eşitlik teorisi, güdülemenin; bireyin işe kattığı girdiler (çaba, beceri gibi)
karşılığında aldığı çıktılar veya ödüllerin (ücret, statü gibi) oranını, sıklıkla kendi iş
arkadaşlarınınki ile karşılaştırmalı olarak nasıl değerlendirdiğine bağlı olduğunu iddia
etmektedir. Eşitlik; kişinin girdilerinin çıktılarına oranının bir diğer kişininki ile aynı olması
durumunda gerçekleşir, eşitsizlik ise bu oranların eşit olmadığı durumdur. Eşitsizlik ise, aynı
girdilere rağmen bir kişinin diğerlerinden daha fazla çıktı elde ettiğinde veya bir kişi aynı
ödemenin karşılığında daha az girdi sağladığında gerçekleşir (Hoy, 2010, s. 209). Kişinin
kendisini başkasıyla karşılaştırması genellikle kişinin girdileri ile elde ettiği sonuçları içeren
bir çeşit oran oluşturması ile olur. (Luthans, 2005, s. 251).

2.2.4. Amaç Teorisi

Süreç teorileri içerisinde ele alınacak son teori amaç teorisidir. Bu teori Edwin Locke
tarafından geliştirilmiştir. Teori, amaçların işgörenleri güdülemede etkili olduğu ana fikrini
taşımaktadır. Önemli olan işgörenlerin kendilerini güdüleyebilecek amaçlar belirlemesi ve bu
amaçları gerçekleştirme noktasında çaba göstermesidir. Amaç teorisinde, zor ve spesifik
amaçların bireylerin performansını artırdığı varsayılmaktadır. Çünkü bu tür amaçlar, çabayı,
sürekliliği ve davranışların yönlendirilmesini sağlamaktadır. (Magun, 1983, s:8). Bireylerin
bu tür amaçları başarmaya kendilerini adamaları ve amaçlara ulaşıncaya kadar çaba
harcamaya devam etmeleri insan davranışının doğasında yer almaktadır. Örgütsel davranışla
ilgili yapılan araştırmalarda amaçların bireylerin güdülenmesini sağlama üzerinde pozitif
yönlü bir etkisinin olduğu ortaya çıkmıştır. Özellikle yoğun işlerde, örneğin, hava trafik
kontrolörlerinde, yöneticilerde, araştırma ve geliştirme alanında çalışanlarda, hemşirelerde,
sosyal hizmet çalışanlarında ve öğretim üyelerinde amaçların bireylerin güdülenmesini
artırdığı görülmektedir (Hoy, 2010, ss. 211-212). Bireylerin kendilerine zor amaçlar
belirlemesi, bu amaçlara ulaşma noktasında daha fazla çaba göstermesini sağlamaktadır.

Sonuç
Yukarıdaki teoriler, bir kişinin motivasyonunun ne olduğu ve onun nasıl belirlendiği
hakkında kesin bir sonuç çıkarmağa izin vermez. Çünkü bu kavramların her birinin belirli bir
temel farkı vardır. Fakat dört teorinin de karakteristik bir özelliği, insan ihtiyaçlarının
araştırması ve motivasyonunun mekanizması hakkında sonuçlara varmak için ihtiyaçların
sınıflandırılmasını sağlamaktır.(http-6).

İnsan motivasyonu hem biyolojik hem de sosyal unsurlara dayanan karmaşık bir
sistemdir. Bu nedenle, bir kişinin mesleki faaliyetlerinin motivasyonunun araştırılmasına bu
şartlar göz önüne alınarak yaklaşılmalıdır. Bir yandan insan motivasyonu, biyolojik
ihtiyaçlarını karşılamak açısından hayvanların motivasyonu ile çok ortak yönlere sahiptir.
Ancak, öte yandan, sadece insanın doğasında var olan ve insan motivasyon alanını incelerken
göz önünde bulundurulması gereken bir takım spesifik özellikler vardır. (http-7).

Motivasyon konusu belirgin ve pratik olarak önemli olduğundan modern psikologların


da bu alanındaki çalışmalara devam edileceklerini varsayılmaktadır.

Kaynakça:

 Aritova O.N. “Motivasyonun hedef belirleme yapısına etkisi.” // MSU Bülteni Ser.
Bandura, A. (1986). “Social foundation of thought and action: A social cognitive theory.”
New Jersey:Prentice- Hall, 175-191.

 Bozovic L.I. “Çocuk ve ergenlerin davranış motivasyonlarının incelenmesi.” - M., 1972,


s. 325

 Çelik, N. S. (2008) “Ortaöğretim Kurumlarında Görev Yapan Öğretmenlerin İş tatmin


Düzeylerinin Uygulamalı Bir Çalışma İle Değerlendirilmesi”, Yüksek Lisans Tezi,
Beykent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü ĠĢletme Anabilim Dalı Eğitim Yönetimi
ve Denetimi Anabilim Dalı: İstanbul.

 Eren, E. (2011). “Yönetim ve Organizasyon (Çağdaş ve Küresel Yaklaşımlar)” Beta


Basım Yayım Dağıtım A. ġ.: İstanbul.

 Genç, N. (2004). “Yönetim ve Organizasyon-Çağdaş Sistem Ve Yaklaşımlar, Seçkin


Yayıncılık Sanayi ve Ticaret” A. ġ.: Ankara

 Gerchikov V. I., “İnsan Kaynakları Yönetimi: Yönetim ve Danışmanlık”, 2004. - 520 s.

 Heckhausen H.” Motivasyon ve aktivite”: 2 ciltte T. 2. M: Pedagoji, 1986. S. 234-248.

 Hoy, W. K. ve Miskel, C. G. (2010) Eğitim Yönetimi (Teori, Araştırma ve Uygulama),


Nobel Yayın Dağıtım: Ankara.

 Koçel, T. (2001). “İşletme Yöneticiliği-Yönetim Ve Organizasyon, Organizasyonlarda


Davranış, Klasik, Modern, Çağdaş Ve Güncel Yaklaşımlar”, Beta Basım Yayım Dağıtım:
İstanbul.
 Magun V.S. “Bireyin sosyal aktivite ihtiyaçları ve psikolojisi.” - Leningrad: Bilim, 1983.
- S.8

 Mishurova I.V. "Personel motivasyonun yönetmesi": Eğitim ve Pratik Rehber, 2004

 Özer, P. S. ve Topaloğlu, T. (2008) Motivasyonda Kapsam Kuramları. C. Serinkan (Ed.).


Liderlik ve Motivasyon içinde (ss. 83-104), Nobel Yayın Dağıtım: Ankara Rubinstein
S.L. “Genel Psikolojinin Temelleri”.- M., 1989, s. 672

 Sabuncuoğlu, Z. ve Tüz, M. (2003). “Örgütsel Psikoloji”, Furkan Ofset: Bursa.

http-1: https://monographies.ru/ru/book/section?id=2119

http-2: https://mustafacakir.wordpress.com/2016/03/11/motivasyon-kuramlari/

http-3: http://www.grandars.ru/college/psihologiya/osnovnye-teorii-motivacii.html

http-4: https://www.odevsel.com/egitim/3037/motivasyon-gudulenme.html

http-5: https://motivtrud.ru/PCost/modely.html

http- 6:https://works.doklad.ru/view/Ck3XnG8PeEQ.html

http- 7: https://studbooks.net/1336957/menedzhment/vyvody_teoriyah_motivatsii

You might also like