You are on page 1of 48

HÜCRESEL ENERJİ DÖNÜŞÜMLERİ

ve
BİYOMOLEKÜLER SİSTEMLERDE ENERJİ AKTARIMI
Termodinamiğin, biyolojik sistemlerdeki enerji dönüşümlerini
incelendiği konusuna Biyoenerjetik denir
Tüm canlılar sabit bir serbest enerji girdisine
ihtiyaç duyarlar.
Entropi zaman içinde artar.
• Enerji girdisi, entropi ile kaybedilen serbest enerji
miktarını aşmalıdır.
Bir canlı organizma, kararlı durum halini (dinamik
denge durumu, steady state, homeostaz)
sürdürmek için çevreden enerji alabilmelidir.
Çevreden aldığı güneş ışığını ve gerekli maddeleri
ısı ve iş şeklinde enerjiye dönüştürür.
Hücreden organizmaya tüm canlılarda, iç yapısında ve dış
çevreye karşı sürekli değişik türden iş yapılır:

Bir alt sistemden diğerine enerji aktarılır:

• Kas kasılması sırasında mekanik iş.


• Zardan tanecik geçişi sırasında osmotik iş.
• Zardan Yüklü taneciklerin geçişleri sırasında elektriksel iş.
• Yeni madde sentezi sırasında kimyasal iş yapılır.

Sistemler arasında ısı alışverişi ve enerji dönüşüm yolları,


koşulları Termodinamik yasalarına göre incelenir.
Yerdeki hayat için temel enerji kaynağı :
GÜNEŞ ışığı

Yeşil bitkiler güneş ışığından aldıkları enerjiyi


fotosentez yolu ile uygun bir şekle dönüştürerek hem
kendi hem de diğer tüm canlıların enerji gereksinimini
sağlar.
Ototrof hücre
Su, CO2 ve amonyak gibi küçük inorganik
moleküllerden, karmaşık organik moleküller,
bileşenlerini sentezleme yetisinde olan
hücrelerdir.

Etimoloji: Yunanca autos «kendi, öz»


trophe «beslenme»
BİYOLOJİK DÜNYADA ENERJİ AKIŞI

Yerdeki biyolojik enerjinin ana kaynağı


olan güneşten gelen ışınlar bitkilerdeki
klorofil tarafından soğrulur,
kimyasal enerjiye dönüştürülür:
FOTOSENTEZ

Kekik yosununun (Plagiomnium affine


laminazellen) bu kesitinde olduğu gibi klorofil,
fotosentez sürecinde anahtar bileşendir.
Fotosentez ile, her biri özel enzim kontrolünde yüzden fazla ardışık
aşamalı olay sonucunda atmosferden alınan karbondioksit indirgenerek
glukoza dönüştürülmekte, ürünlerden moleküler oksijen atmosfere
verilmektedir.

6 CO2 + 6 H2O + n hn C6H12O6 (glukoz)+ 6 O2


(fotosentez)

hn ışık fotonu enerjisi


h Planck Sabiti (6,6 10-34 J s)
n reaksiyona giren foton
sayısı
Yokuş yukarı olan bu süreçte
serbest enerjide BÜYÜK BİR ARTMA, entropide ise azalma
olmaktadır.

6 CO2 + 6 H2O + n h f C6H12O6 (glukoz)+ 6 O2


(fotosentez)
(endergonik reaksiyon) ΔG° = + 2867 kJ/mol
ΔH° = Q = +2810 kJ/mol
ΔS = - 182 J/(mol K)
Hücresel Solunum
Yakıt olarak basit moleküller yerine ototrof hücrelerin ürettiği
glukoz ve amino asit, lipit gibi karmaşık moleküllere gereksinim
duyan hücrelere hetetrof denir.
Çoğu hetetrof hücreler, atmosfer oksijenini harcayarak glikozu
yükseltgerler ve yine birçok karmaşık aşamadan sonra basitçe CO2
ve suya dönüştürürler. Besin moleküllerinin yakılma süreci
solunum olarak adlandırılır, bu süreç fotosentezin tam tersidir ve
yokuş aşağı bir süreçtir.

C6H12O6 (glukoz) + 6 02 6 CO2 + 6 H2O


(Hücresel Solunum)
(Hücresel Solunum)

C6H12O6 (glukoz) + 6 02 6 CO2 + 6 H2O

ΔG0 = -2867 kJ/mol (ekzergonik reaksiyon)


ΔH0 = Q = -2810 kJ/mol
ΔS = +182 J/(mol K)

serbest enerjide BÜYÜK BİR AZALMA,


entropide ise artma olmaktadır.
Aerobik hücresel solunum için genel denklem
fotosentezin tersidir, ekzergonik bir reaksiyondur
ve hücresel fonksiyonlar için ATP sağlar.
Biyomoleküler
sistemlerde enerji
aktarımı
Canlılar için en uygun, mekanik,
osmotik, elektriksel veya kimyasal
her türlü iş yapımında kolaylıkla
harcayabileceği enerji şekli ATP
(adenozin trifosfat) molekülünde
depolanmış kimyasal enerjidir.
Bütün canlı organizmalarda bulunan ATP (depolanmış kimyasal
enerji), hücrelerin diğer kimyasal, elektriksel, mekanik işleri için
kolaylıkla harcayacağı nakit para gibidir. ATP sisteminin enerjice
doldurulması ve boşaltılması süreçlerindeki bir çok aşama enzim
kontrolünde sürer.
✓ ATP molekülü, bir nükleotiddir.
Bir baz (adenin) ile bunun pürin grubuna glikosidik bağla
bağlanmış D-riboz dan oluşur.
✓ Canlı hücrede, pH = 7 dolaylarında ATP molekülündeki her fosfat
grubu yüklüdür; ve birbirlerini iterler.
Bu itme, ADP ve ATP moleküllerini doğal olarak kararsız hale getirir.

✓ ATP’nin bu elektronegatif niteliği ve elektronegatif fosfat


grupları arasındaki itim, ATP hidrolizinin enerjetikliğini belirler.
✓ ATP'den bir veya iki fosfat grubunun salınması, defosforilasyon
adı verilen bir süreçtir, enerji açığa çıkarır.
• ATP’ye enerji taşıyıcı özelliğini trifosfat grubu verir.
ATP molekülünün bu kısmı 2 adet kovalent-fosfoanhidrid bağ içerir.
ATP hidrolizle ADP ve orto-fasfata (PO4) dönüşürken büyük miktarda ısı
açığa çıkarır. Bu ise yüksek bir NEGATİF SERBEST ENERJİ değişikliği
demektir.
• ATP → ADP + P -7 kcal
• ATP → AMP + P + P -8.6 kcal
• ATP mi, ADP mi daha kararlıdır?
ATP, fizyolojik şartlarda (pH=7 ) 4(-) yük taşır, elektronların birbirini
itmelerinden dolayı elektrostatik gerilimden serbest enerji artar,
kararlılık ise azalır. ADP 3(-) yük taşır, ATP ye göre daha kararlıdır.

• ATP, ADP ve AMP de kaç tane fosfoanhidrit bağı vardır?


ATP de 2, ADP de 1, AMP de yok.
ATP’nin enzimler etkisinde ADP’ye hidrolizi tek
aşamalı bir reaksiyondur;

ATP4 - + H2O → ADP-3 + HPO42- + H+ + 30 kJ/mol


ΔG° = - 30 kJ/mol (pH=7)
Nasıl bir reaksiyondur?

Bu enerji, hücrelerde serbest enerji artışı gerektiren,


yokuş yukarı süreç ya da reaksiyonlar için yeterlidir.
SORULAR

• Bir mol ATP molekülü 7.3 kcal potansiyel enerjiye sahipse, hücre
solunumunda 1 mol glikoz molekülü ne kadar potansiyel enerji üretir?
(1 mol glikoz: 38 ATP)
=38 * 7.3 kcal
=277.4 kcal

• Bir mol glikozün potansiyel enerjisi aslında 686 kcal/mol’dür. Glikoz


tepkimesinde kalan enerji nereye gider?

Isı olarak kaybolur – (bu ısı, vücudun ısınmasına sebep olur.)

• Glikoz 686 kcal içeriyorsa ve sadece 277.4 kcal üretiliyorsa hücre


solunumunun net verimi nedir?
• 277.4/ 686 x 100 = Enerjinin %40'ı hücresel solunumla geri kazanılır.
Hücresel solunumun %40 net verim miktarının
değerlendirilmesi:

• Günlük yaşamda karşılaştığımız, enerji gerektiren


süreçlere bakalım:
Akkor ampul yaklaşık %5 verimlidir.
Kömürden üretilen elektrik yaklaşık %21 verimlidir.
Arabalardaki benzinli yanmalı motor yaklaşık %23 verimlidir.
Isı makinelerinin işlemesi için yüksek sıcaklık farkları
gerekir ve enerji dönüşümleri dengeye yönelik olarak
sürer.
• Canlılarda ise enerji dönüşümleri sabit sıcaklıkta ve
dengeden uzaklaşma yönünde sürebilmektedir .
Hücrede besin moleküllerinin yükseltgenmesi ile
serbestleşen enerji, eşlenik reaksiyonlarla ADP den ATP
sentezlenmesi ile korunur ve saklanır.
• ATP hücrelerde enerji veren
reaksiyonlarla, enerji harcayan
reaksiyonları bağlayan bir ORTAK ARA
BİLEŞİKtir.
ATP Enerji Keneti
ATP'nin hidrolizinin termodinamik olarak istemli, (negatif DG
veya spontan reaksiyon) termodinamik olarak istemsiz bir
reaksiyonla (enerji girişi olmadan devam edemeyen bir
reaksiyon) birleştiği süreçtir.
ATP hidrolizi ile enerji salınımı, hücrede işe nasıl dönüşür:

Enerji Kenetli Reaksiyonlar (Coupled Reactions). Endergonik bir


reaksiyon, ATP hidrolizinin ekzergonik reaksiyonuna kenetlerek
sürdürülür.
Enerji Kenetli Reaksiyonlara bir Örnek:
Sodyum-potasyum pompası (Na+/K+ pompası)
Na+ hücre dışına, K+ ise hücre içine iter.
Pompa, hücrede Na+ ve K+ konsantrasyonlarını stabilize etmek için
sürekli çalışır.
Pompanın bir çevrimi (3 Na+ iyonu dışarı ve 2 K+ iyonu içeri) için,
bir ATP molekülünün hidrolize olması gerekir.
ATP hidrolize ile, fosfat uzaklaşıp gitmez, Na+/K+ pompasına geçer.
(Fosfat grubunun moleküle bağlanmasına fosforilasyon denir).
Fosforilenmiş durumda, Na+/K+ pompası daha fazla serbest enerjiye
sahiptir ve konformasyonel bir değişime uğrar.
Bu değişiklik ile hücre dışına Na+ salmasını sağlar. Daha sonra hücre
dışı K+'yı bağlar, bu da başka bir konformasyonel değişiklik yoluyla
fosfatın pompadan ayrılmasına neden olur. Bu fosfat salınımı, K+'nın
hücrenin içine salınmasını tetikler.
• Hidrolize olan fosfat bileşiklerine ” yüksek enerjili fosfat bileşikleri”, bu
bileşiklerdeki fosfoanhidrid bağlarına ise “yüksek enerjili bağ” adı
verilir.
• Fosfoanhidrid bağı – kovalent bir bağdır. (ΔG =50 – 100kcal/mol) ve
diğer kovalent bağlardan çok farklı bir enerjiye sahip değildir. Bu
bağlara yüksek enerjili fosfat bağları denmesinin sebebi bağın
kırılmasıyla ortaya çıkan enerji değil, tepkimeye giren fosfat türevinin
hidrolizi sonucu kimyasal iş gücündeki değişmedir.
SORU
Bir ATP molekülünün hidrolizi ile 7,3 kcal/mol enerji açığa çıkar (∆G = -7,3
kcal/mol). Bir Na+‘u zardan geçirmek için 2,1 kcal/mol enerji gerekiyorsa (∆G = +2.1
kcal/mol enerji), bir ATP molekülünün hidrolizi kaç Na+ iyonu hareket ettirebilir?

CEVAP
Bir ATP molekülünün hidrolizi ile üç Na+ iyonu hareket
ettirilebilir: (Enerji Kenetli Reaksiyonun ∆G'si negatif olmalıdır).

Üç Na+ iyonunun zar boyunca hareketi için 6,3 kcal enerji


harcanacaktır (2,1 kcal × 3 Na+ iyonları = 6,3 kcal).
ATP'nin hidrolizi, bu reaksiyonu oluşturmak fazlasıyla yeterli
olan 7.3 kcal enerji sağlar.
• Canlılar ATP dışında başka bir molekülü enerji amacıyla doğrudan
kullanamaz.
• ATP hücrelerde depolanamaz.
• ATP hücre zarından geçemez. Bu nedenle her hücrede sentezlenir. Yani
her hücre aralıksız solunum yaparak kendi ATP’sini sentezlemek
zorundadır. Sadece virüsler ATP sentezleyemez.
• ATP, kimyasal reaksiyonların başlaması için gerekli olan, aktivasyon
enerjisini sağlar.
• ATP, yaşamsal faaliyetlerde kullanılırken kademe kademe yıkılır. Bu da
enerjinin ekonomik kullanılmasını ve birden bire açığa çıkacak fazla
enerjinin ısıya dönüşerek hücreye zarar vermesini önler.
• ATP yapımı ancak ölüm halinde durur.
Canlıların ATP Hidrolizine Bağımlı Olarak
Gerçekleştirdikleri İşler:

1. Biyosentez
2. Aktif Taşınım
3. Mekanik iş
Biyosentez
• Küçük ve basit bileşiklerden büyük ve
karmaşık makromoleküllerin sentez edildiği
biyosentez reaksiyonlarında entropi daima
azalır.
2. Aktif Taşınma
• Pasif iletim; Pasif taşınmada bir iyon veya molekül yüksek
konsantrasyonda bulunduğu ortamdan düşük konsantrasyondaki
ortama kendiliğinden geçer. Pasif taşınmada sistemin serbest enerjisi
AZALIR.

• Aktif iletim; Bu tip taşınmada bir madde düşük konsantrasyonda


olduğu ortamdan yüksek konsantrasyonda olduğu ortama ancak
metabolik enerji harcanarak taşınabilir. Aktif taşımada sistemin
serbest enerjisi ARTAR.
3) Mekanik İş
• Bütün hücreler kuvvet üreterek mekanik iş yapabilirler.
• Çoğu hücrelerde, hücre içinde de mekanik iş yapılır. Hücre bölünmesi,
pinositoz, fagasitoz, organel şişmesi ve büzülmesi örnek olarak
verilebilir.
• Mekanik işin en belirgin şekli kas kasılmasıdır.
İnsanda Enerji Dönüşümü
Tüm canlılar gibi kendi bedenlerimiz de enerji
dönüşüm makineleridir. Enerjinin korunumu, gıdada
depolanan kimyasal enerjinin işe, ısı enerjisine
ve/veya yağ dokusunda kimyasal enerji olarak
depolandığına işaret eder. Her biri, ne kadar
yediğimize ve fiziksel aktivite düzeyimize bağlıdır.
Eğer yemek yapmak ve ısınmak için ihtiyaç
duyulandan daha fazla yersek, kalanlar vücut
yağlarına gider.
Dinlenimdeki güç tüketimi

Bir insanın birim zamanda kullandığı enerji miktarına


metabolik hız veya metabolizma hızı denir (J/s).
Vücudun yaşamı sürdürebilmek ve farklı aktiviteler yapmak
için kullandığı enerji kullanım hızıdır.
Hücresel solunum (O2 tüketimi) ile ölçülebilen ATP üretim
hızıdır.
• Dinlenmekte olan bir kişinin toplam enerji dönüşüm
hızına bazal metabolizma hızı (BMR) denir.

• Bir insanın toplam enerji harcamasının yaklaşık %70'i,


organlarda gerçekleşen bazal yaşamsal süreçlerden
kaynaklanır.
• Enerji harcamalarının yaklaşık% 20'si fiziksel aktiviteye, %
10'u yiyeceklerin sindirimine harcanır.
Bütün bu süreçler, yaşam için gerekli enerjinin sağlanmasını,
oksijen alınımını (genellikle karbonhidratlar, yağlar ve
proteinler gibi makro besinlerden) ve Krebs çevrimi ile
işlenmesi ardından karbondioksit ile atılmasını gerektirir.

Bazal metabolik hızdaki artış, tüketilen


gıda kompozisyonuna bağlı olarak farklı
derecelerde meydana gelir.
• bazal metabolizma hızı vücuttaki çeşitli sistemler
arasında bölünür.
En büyük kesir karaciğer ve dalağa gider, beyin bir
sonra gelir.
• Kuvvetli egzersiz sırasında, iskelet kaslarının ve
kalbin enerji tüketimi belirgin bir şekilde artar.
• BMR, yaş, cinsiyet, toplam vücut ağırlığı ve kas
kütlesinin (vücut yağından daha fazla kalori
yakan) miktarının bir fonksiyonudur. Bu son
faktöre göre sporcular daha büyük bir BMR'ye
sahiptir.
• BMR birimi Watt’tır.
• Metabolik hız ölçümünde enerji birimi olarak Kalori kullanılır.
• Bir gram suyun sıcaklığını bir Santigrat derece kadar yükseltmek için
gereken ısı enerjisi miktarı.
• Bir kalori (1 cal) 4.187 J’ye eşittir.
1 cal göreceli olarak küçük bir birim olduğundan,
kilokalori (kcal) genellikle vücudun metabolik hızını
ölçmek ve yiyeceklerin enerji içeriğini ifade etmek
için kullanılır.

• Bir gıda kalorisi (1 kcal) 4184 J'ye eşdeğerdir.


Soru
Normalde günde ortalama 12,000 kJ (3000 kcal) gıda enerjisine gereksinim
duyan bir kişi günde 13,000 kJ değerinde gıda tüketirse, sürekli olarak kilo
alır. Bu 1000 kJ'lik ekstra enerji için günde ne kadar bisiklet sürmesi gerekir?

Orta hızda bisiklet sürerken 400 W (J/s) kullanılır. Bu hızda 1000 kJ


harcamak için gerekli süre ;
Soru
Bir kişi yürüyüşü sırasında 504 kJ enerji harcıyor. Enerji birimini
kJ'dan kcal'e dönüştürün ve bir kişinin ortalama günlük 10.000 kJ
(yaklaşık 2400 kcal) gıda enerjisi tüketimiyle karşılaştırın.

1 kcal = 4 kJ

E =( 504 kJ )(1 kcal / 4 kJ)

E = 126 kcal.

!! 504 kJ enerji harcaması: 30 dakika, tempolu ( 5 km/h) yürüş ile


gerçekleştirilmekte.
Bu oran kişinin tükettiğine göre çok küçüktür. Gıda tüketimi ile açığa
çıkan enerjinin çok azı ile iş yapılır.
Gün boyu “çalışırken” bile, gıda enerji tüketimimizin % 10'undan azı
iş yapmak için kullanılır, % 90'dan fazlası ısı enerjisine dönüştürülür
veya yağ olarak kimyasal enerji olarak depolanır.

You might also like