Professional Documents
Culture Documents
5. dersi dinleme.
~ öğrencinin kendi öğrenimini engellemesi ( örnek: hayal kurma, dersle ilgilenmeme vb.)
~ öğrencinin öğretmen de ileri derecede gerginlik yaratması ( örnek: öğretmenin söylediği bir
şeyi yapmama, öğretmene karşı gelme vb.)
e. Sınıf bütünlüğünü bozma: sınıfın çoğunluğu tarafından alınan karara karşı çıkma , sınıfta
alt gruplar oluşturma.
• Bunun sınırları her öğretmene göre farklılık gösterir. GORDON öğretmenler arasındaki
bu farklılığı “ kabul çizgisi” kavramıyla açıklamaktadır. Kabul çizgisi öğrencinin kabul
edilebilir ve edilemez davranışlarını ayıran hayali bir çizgidir. Öğretmenin kabul alanına
girmeyen ne kadar az davranış varsa kabul çizgisi o kadar yüksek demektir.
• Aynı öğretmen duruma göre kabul alanını değiştirebilir. Gordon’a göre kabul
çizgisinin değişmesini etkileyen üç temel etmen vardır.
• Sıkılma: Sınıfta işlenen dersle ilgilenmeme, arkadaşlarıyla itişme, ayağa kalkıp dolaşma
gibi bir çok olumsuz davranışın en önemli nedeni, öğrencinin derste sıkılmasıdır.
• Uzun süreli zihinsel çaba: Akademik çalışmalar, öğrencinin zihinsel çaba göstermesini
gerektirir. Bu süre uzarsa öğrenci yorulur, dikkati dağılır ve olumsuz davranışlar
göstermeye başlar.
• Beklenen işi yapamama: Sınıfta öğrencilerden belli sürede tahtadaki yazıları defterlerine
geçirmeleri çalışma kağıtlarını doldurmaları kitabın belli bir bölümünü okumaları gibi
çeşitli işler beklenir. Bazı öğrenciler bu işleri yapmada yeterli olmayabilir ya da
kendilerinden beklenen işi anlamayabilir. Bu nedenle olumsuz davranışlar
gösterebilirler.
• Sosyal olma: öğrenciler arasında güçlü arkadaşlıklar kurulur, çatışmalar yaşanır ve ilgiler
paylaşılır. Teneffüslerde yaşanması beklenen Bu ilişkiler bazen sınıfa da taşınarak
olumsuz davranışlara neden olur.
TOPLUMSAL ÇEVRE
Öğrencinin içinde yaşadığı toplumsal çevrenin davranışlar üzerinde önemli etkisi vardır.
Birey birçok davranışını yakın çevresindeki kişi ve gruplarla etkileşime girerek öğrenir.
AİLE
Aile çocuğun ilk temel sosyal davranışları öğrendiği kurumdur. Ailenin ait olduğu kültürün
özellikler, anne babanın eğitim durumu, ailenin sosyoekonomik durumu, aile üyelerinin
çocuğa verdiği değer, çocukla ilgilenme düzeyleri, ailedeki çocuk, eğitime verdiği önem gibi
birçok etmen çocuğun okuldaki davranışlarını etkiler.
Baskıcı ve otoriter ailelerin çocukları şuç’a meyilli olur ve bu çocuklar bazen küskün, silik,
çekingen, kolaylıkla başkasının etkisinde kalabilen hassas bir yapıya sahip olabilirler.
Disiplinin yok denecek kadar az olduğu ailelerde gelince bu tür ailelerde aşırı hoşgörü ile
yetiştirilen çocuklar bencil, idare edilmez, sabırsız, anlayışsız olabilir.
Anne ve babanın dengesiz kararsız tutumu çocuğun kişilik gelişimini olumsuz yönde
etkileyecektir. Ailenin çocuğa yönelik tutum ve davranışları; çocuğun kişiliğinin yanı sıra
okul başarısını da etkiler.
Anne ve babaların çocuktan beklentileri çocuğun akademik başarısı ile orantılıdır. Aile
içi ilişkilerinin dengeli ve düzenli olması çocuğu olumlu açıdan etkiler. Ev çevresi ve
desteği ailenin eğitime katılımı öğrencinin okula devamlı gitmesini sağlar.
AKRAN GRUBU:
Özellikle ergenlik döneminde akran grubu üzerinde etkisi büyüktür. Çocuk bu dönemde
ailenin etkisinden çıkarak akran grubuna yönelir. Çocuğun yöneldiği arkadaş grubu başarısını
etkiler.
OKUL:
Okulun genel yapısı ve yönetim dışında öğretmenin dersteki tutum davranışları, öğretim
yöntem ve teknikleri de öğrenci davranışını etkiler.
Uzun yıllar ülkemizde geleneksel eğitim anlayışının hâkim olması ile çocuk yetiştirmede katı
disiplin anlayış egemendi. Bununla birlikte kurallara sıkı sıkıya uyma görülürdü. Öğrencinin
toplumsal kurallara da uyması toplumda bütünlük sağlardı fakat uyma davranışının sorgusuz
ve koşulsuz olması demokrasi anlayışına ters düşmekteydi. Otoriteye sorgusuz güvenen
kişilerde radikal gruplara katılma ve güçlü bir lider arayışı vardır. Bu kişilerde özgüven
eksikliği ve karar vermede güçlük çektikleri görülür. Bu da toplumda mutsuz ve başarısız
olmalarına sebep olur.
Eğitim düzeyi yüksek aileler; çocuğa özgür düşünme ortamı sağlayarak, kendilerini rahatlıkla
ifade edebilecekleri bir eğitim ortamı sunmak isterler. Büyük şehirlerde ki çatışmanın temel
kaynağı budur geleneksel ile modern eğitim sistemi çatışır. Yeni çağın başlangıcında
demokratik aile yapısının egemen olması istenen bir olgudur.
İnformal grup: etkileşim sonucu ortaya çıkar. Gönüllülük vardır. Normlar daha belirgindir.
Birlikte hareket etme olasılığı daha yüksektir.
- Her sınıfın kendine özgü özellikleri vardır (kültür, şehir vs. farklıdır.)
- Öğretmenin sınıfta yönetici olmanın yanı sıra lider olabilmesi için sınıf üyeleri tarafından
lider olarak benimsenmesi gerekir. Liderin soğukkanlı ve zeki olması gerekir. Yoksa
karşılaştığı problemleri çözeceği yerde büyüten, kısa zamanda karar veremeyen, zorluklar
karşısında yılan zayıf öğretmenlerin üstüne daha çok giderler.
- Otoriter öğretmenle daha çok iş verimini, demokratik öğretmenler insan ilişkilerine önem
verir daha fazla özgürlük alanı tanır. Otoriter öğretmenler sınıfın hakimi kendisi gibi
davranır ve kararları tek başına alırken demokratik öğretmen öğrencilerin de görüşlerini
alır.
- Öğretmenin lider özelliği olan öğrencileri iyi tanıması ve kendi yanına çekmesi gerekir.
- Grup Sürecini Etkileyen Etmenler:
1.
Sınıfın büyüklüğü
2.
Grup kompozisyonu: iş gruplarında homojen gruplar heterojen gruplardan daha
başarılıdır. Çünkü birbirini tamamlayıcı farklı yeteneklerde üyelerden oluşur.
Sınıfta böyledir.
3.
Grup normları: grup içindeki kural ve beklentiler. Okullarda Öğretmenlerin ve
yöneticilerin belirlediği normlar vardır. Ancak bazen öğrenciler bu normlardan farklı
normal geliştirebilir. Mesela çalışkan öğrenciyi dışlamak gibi. Bu durum
öğretmenlerle öğrenciler arasında bir çatışmaya neden olabilir.
4.
Grupta işbirliği: öğrenciler arasında işbirliği teşvik edilse bile ygs gibi seçme sınavları
öğrenciler arasında rekabet oluşturur. Bu olumsuzluklara neden olabilir. Zayıf
öğrenciler kendilerini kötü hisseder. Ancak işbirlikçi ortamda öğrenciler birlikte hareket
ederler. Kendilerini iyi hisseder, yeni şeyler öğrenirler. Öğretmen böyle bir ortam
oluşturmalıdır.
ORTAÖĞRETİM
Farklı okullara dağıldıkları için amaç öğrencilerin yanlış gruplara katılmalarına engel olup
okulda arkadaş edinmelerini sağlamak.
1. Tanışma çalışması
2. Temel grup: ortak özelliklere sahip 4-5 kişilik farklı gruplar oluşturulur. Yakınlaştırılır.
3. Grup kararı aldırma: örneğin sınıfla ilgili kararları öğrencilerle birlikte belirleme.
Duruş: Dik ve rahat davranan öğretmen kendine güvendiğini gösterir ve öğrencileri olumlu
etkiler. Elini önünde kavuşturarak ders anlatan öğretmen iletişime kapalı, açık tutan ise
iletişime açık olduğunu gösterir.
Mimikler: Mimiklerini iyi kullanan bir öğretmen belli bir olay karşısında tepkisini
mimikleriyle ifade öğrencinin davranışını anında düzeltmesini sağlayabilir. Örneğin
konuşan bir öğrenciye ser bir ifadeyle bakmak susmasını sağlayabilir.
Dokunma: Öğrenciye yakın mesafede durması ve ona eliyle temas etmesi öğrencinin
sevildiğini ve güvende olduğunu hissetmesini sağlar.
Göz Teması: Göz teması iletişimi kolaylaştırır, öğrenciye güven verir. Dersi anlayıp
anlamadığı hakkında da öğretmene bilgi verir.
Öğretmen Özellikleri
Dış Görünümü: Görünümüne önem vermesi öğrencilere ‘size önem veriyorum’ mesajı
verir. Abartıdan kaçınmalı öğrencilere benzer giyinmemelidirler.
Sevecen Anlayışlı ve Esprili Olma: Sınıfta öğretmen tarafından yapılan küçük şakalar
öğrencileri mutlu eder. Espri sınıftaki gerilimi azaltır, iletişimi kolaylaştırır, güveni artırır ve
disiplin sorununu azlatır.
Aynı öğretmen farklı sınıflarda farklı tavırlar sergileyebilir. Bunun en önemli sebebi
sınıftaki öğrencilerin davranışlarıdır.
- Sınıfa yöneltilen sorulara yanıt vermeleri için başarısız öğrencilere daha az şans tanırlar.
Öğretmen tarafından başarısız olarak algılanan ve bunu hisseden öğrenci kendisini başarısız
değerlendirmeye başlar ve bunu davranışlarında yansıtır. Ders çalışmaz, dikkatini derse
vermez vs..
Öğretmen;
İLETİŞİM ENGELLERİ
c. Yargılamak, eleştirmek, suçlamak = ‘Sen zaten hep konuşuyorsun’, ‘Sen zaten tembelsin’
BEN İLETİSİ
Ör: Yere atılmış çanta gördüğüm zaman ayağımın takılmasından.., Ödevlerini yapmadığında
yeni anlattığım konuları anlamayacağından..
Ör: Yere atılmış çanta gördüğüm zaman ayağımın takılmasından korkuyorum, Ödevlerini
yapmadığında yeni anlattığım konuları anlamayacağından endişe ediyorum.
Sınıf öğretmenin 25 ya da daha fazla aynı yaştaki öğrencinin yönetimini üstlendiği bir
ortamdır. Bu ortamda öğretmenden sınıfı kontrol etmesi, belirlenen program ve
planlar çerçevesinde öğretim etkinlikleri düzenlemesi beklenir.
Öğretmenler genelde olumsuz öğrenci davranışları artınca sınıf yönetimiyle ilgili sorunlara
yönelmektedir fakat deneyimli öğretmen sorun çıkmadan önlem almalıdır. Sorun
çıkmadan önlem alınması ve olumlu öğrenme ortamı oluşturulması gerekmektedir.
Öğrenme ortamında öğrencileri olumlu ve olumsuz etkileyen birçok etmen vardır. Fiziksel
ortam, öğrencilerin güdüsü, sınıf kuralları vb.
ÖĞRENCİLERİ GÜDÜLEME
Güdü öğrencilerin davranışlarını yönlendiren en önemli etmenlerden biridir. Öğrenmeye
güdülenmiş öğrenciler sınıfta bir sorun çıkarmaz ve böyle bir sınıfı yönetmek kolaydır. Sınıfta
birçok olumsuz öğrenci davranışının nedeni öğrencilerin öğrenmeye karşı güdülenmiş
olmalarıdır. Bu öğrenciler farklı şeylere yönelerek öğretmenlerini veya arkadaşlarını rahatsız
etmekte veya kendi iç dünyalarına çekilerek dersten uzaklaşmaktadır. Her iki durumda sınıf
yönetimi için problemdir.
Öğrencilerin güdülenmesi karmaşık ve zor bir süreçtir. Öğrenciyi güdüleme ilkeleri aşağıdaki
gibidir:
6. Gerçekçi Ve Anında Dönüt Alma: Dönüt öğretmenin öğrenciye yaptığı işle ilgili
performansı hakkında bilgi vermesidir. Dönütün etkili olabilmesi için veriliş
biçimi ve niteliğine de dikkat edilmesi gerekir.
Sınıfın fiziksel ortamı öğrencinin davranışı ve güdüsü üzerinde etkilidir. Etkili sınıf
yönetimi sınıfın fiziksel ortamının düzenlenmesiyle başlar. Fiziksel ortamın
düzenlenmesinde 4 faktör önemlidir:
-
Sınıfın genel görünüş ve düzeni
-
Sınıfın yoğunluğu
-
Öğretim materyal ve araçlarının yeri ve düzeni
-
Sıraların yerleşim düzeni
Sınıfın Yoğunluğu
Sınıfın yoğunluğu, sınıfın alan olarak büyüklüğü ve öğrenci sayısına bağlıdır. Sınıfta
her öğrenci içi oturabileceği, eşya koyabileceği, oturduğu yerde rahat hareket
edebileceği ve öğretmeninde sınıfta rahat dolaşabileceği, eşya ve materyalleri
koyabileceği alan olmalı.
Sınıftaki öğrenci sayısı ise öğretmenin öğr. İle ilgilenme süresini etkiler. Dolayısıyla bu da
akademik başarıyı etkiler. (40’tan fazla ise olumsuz, 18 ve altında ise olumlu- Glass 1981)
Kalabalık sınıflarda öğretmenin ilgisi çok fazla öğrenciye dağıldığı için öğrencilerin
kontrolü güçleşir.
Öğretmen Tüm öğrencileri tanımakta güçlük çeker ve ilgilenemez. Bu durumda
öğrenciler dikkat çekmek için olumsuz davranış gösterebilir. Öğretmenleri
tarafından ilgilenilmediğini ve ya onları görmediğini düşünerek konuşabilir. Bazısı
ise hayal kurma, derse ilgisiz kalma gibi davranışlar gösterebilir.
Sıraların Düzeni
Sıraların düzenleniş biçimiyle öğrencinin güdüsü, derse katılımı ve birbirleriyle etkileşimi
arasında ilişki vardır. Sıraların öğretimi destekleyici biçimde yerleştirilmesi için pek çok
etkenin öğretmen tarafından göz önünde bulundurulması gereklidir.
Sıraların yanında rahat hareket etmesini, arkadaşını rahatsız etmemesini ve öğretmenin
de aralarda dolaşabileceği, yanlarına yanaşıp kontrol edebileceği boşluklar olmalıdır.
Küçük grup çalışmaları ve iş birliğine dayalı çalışmalarda grup biçimi; anlatım,
gösterim ve tüm gruba yönelik yöntemlerde ise sıra, daire ya da U biçimi tercih
edilmeli.
Sıralar öğretmenin eylem sınırı içinde olmalı(action zone). Öğretmen yakından
başlayarak arka orta sıraya kadar olduğu alan üçgen bölge eylem sınırıdır. Bunun
dışındakiler öğretmene daha az ulaşır ve öğrenmeye da az olumlu tutum gösterir.
Bu sınırın dışında oturmayı tercih edenlerin ise kendine güven duymadıkları,
akademik yeteneklerinden şüphe duydukları ve öğretim ortamının ya da
öğretmenden kaygı duydukları görülmüştür.
Sıralar öğretmen-öğrenci ve öğrenci-öğrenci ilişkisi göz önünden bulundurularak
ayarlanmalıdır. Öğretmen ve öğrencinin yüz yüze gelerek göz teması kurması gerekir.
Öğrencilerin kendi aralarındaki etkileşim ise küçük grup çalışmalarında önemlidir.
Anlatım yöntemi uygulanacaksa öğrencilerin birbiriyle iletişim kuramayacağı şekilde
oturtulmalıdırlar.
Sıralar öğrencilerin sınıfta sunulan uyarıcıları görebileceği şekilde düzenlenmeli ve
aralarında engel olmamalıdır.
2.
Sıraların Gruplanarak Düzenlenmesi
3.
Daire ve U Biçiminde Düzenleme
Öğrencilerin hepsi birbiriyle yüz yüze iletişim kurabilirler.
Öğretmen öğrencilerle daha kolay göz teması kurabilir.
Büyük grupla tartışmak, grupla problem çözmek, anlatım ve gösterim
yöntemlerini kullanmak mümkündür.
Öğrenciler arası işe yönelik etkileşim ve derse katılım miktarını artırarak
öğretimi olumlu etkiler.
Ancak kalabalık sınıflarda kullanmak güçtür.
Buna göre her düzenleme biçiminin kendine göre olumlu-olumsuz yönleri vardır. O halde
okulda kolay taşınabilir ve birleştikleri zaman birbiriyle uyumlu olacak sıralar kullanılmalıdır.
Öğretmen kullanacağı yöntem ve etkinliğe göre düzeni değiştirebilmelidir.
1. Mümkün oldukça zıt özellikte ki öğrenciler yanyana oturtulmalıdır. Örn: Dışa dönük-
İçe dönük, başarılı-başarısız, ilgili-ilgisiz. Zamanla orta yolda buluşmayı öğrenebilirler
4. Yerler belli aralıklarla belirli ilkeler çerçevesinde sürekli değiştirilmeli. Böylece her
birinin diğerleriyle yakın olması ve etkileşim halinde olması sağlanarak gruplaşmalar
engellenebilir.
Kurallar ve işlemler
-Sınıfta beklenen olumlu davranışlar tanımlanmalı, olumlu ifadelerle kural cümlesi haline
getirilmelidir.
-ödev başlığı –kullanılacak kalem türü – sayfa ve kağıt düzeni – tamamlanmayan ödevlerde
neler yağılacağı – geç teslimde neler yapılacağı –teslim tarihi
b) Sözel ödevler
-Ödevlerin belirlenmesi – Ödev için not verme ölçütleri –Ödeve katılmama koşulları
Sınıf iyi bir şekilde yönetilirse etkili zaman kullanımı olur ve derse ayrılan süre daha uzun
tutulur.
-Planlı zaman, öğretmenin ders planı yaparken etkinlikler için belirlediği zamandır.
-Ayrılmış zaman (allocadet time), öğretmenin belirli konu, işe, etkinliğe ayırdığı zamandır.
-Meşgul olunan zaman (engoget time), öğrencinin işe, etkinliğe gerçekten ayırdığı zaman.
Planlı zamandan akademik zamana kadar harcanan süre azalır. Akademik öğrenme zamanı
arttıkça öğrenmeden alınan verim artar. Bu zamanı ek öğretim sürenin artırılmasıyla ve ya
ders içinde engelleyici etmenleri en aza indirerek (en etkili yol) yapılır.
2- Planlı Öğretim
Öğretim planı, sürecin başarılı olması, hedeflenene ulaşılması, zamanın etkili kullanılması
için yapılır. Yıllık, ünite, günlük plan olmak üzere üç çeşittir.
Yıllık planlar, öğretmenin tüm yıl boyunca yapacaklarını planlamasıdır. Zamanı doğru
kullanmaya kolaylık sağlar. Hangi konularda ne kadar zaman harcayacağı, kullanacağı
materyalleri belirler.
Ünite planları, yıllık plana göre daha detaylıdır. Ünite hedefleri, konu ayrıntıları vs düzenlenir.
Günlük plan, her ders saatinde ne yapacağını planlamasıdır. Bunu yapan öğretmen derse
hazırlıklı gelerek kullanılacak materyallerde, öğretim etkinliklerinde zorluk yaşamaz.
Sınıfta yapılan duyurular, yoklama alma, olumsu davranış gösteren öğrencileri uyarılması
ders dışı tartışmalar gibi örnekler öğretim dışı etkinliklerdir.
Aynı anca birçok olay meydana gelebilir. Öğretmenin bunları yönetebilmesi gerekir. Sorun
çıkaran öğrencilerle göz teması kurması ve ya ders anlatırken dinleyen öğrenciye dönmesiyle
müdahale de edebilir. Her seferinde sözle dersi bölmesi uygun olmaz.
-Öğretimin hızı
Öğretmenin etkinliklerde kendine ve öğrencilere ayırdığı süredir. Bu süre çok hızlı olursa
anlatılanları öğrenciler anlayamaz ve dinlemeyi bırakır. Yavaş olursa da detaylarda çok
durulması, konunun tekrar edilmesi öğrencileri sıkar.
Bunu etkileyen etmenler, öğretmenin konuşma hızı, sınıfın bilgi seviyesidir. Buna göre
öğretim hızı ayarlanmalıdır.
Sınıf içinde çeşitli etkinlikler yapılır ve geçişlerde öğrenciler birçok soru sorabilir ve sorun
çıkarabilir. Öğretmen bu süreçte en hızlı şekilde yol almalıdır.
-Etkileşimli Öğretim
Öğretmenin açık ve anlaşılır olması için önemli noktaları tahtaya yazması ve onu tekrar
etmesiyle olur. Öğrenciler yazdıktan sonra tekrar yapar. Anlaşılmadıysa anlayacakları dilden
onlara tekrar anlatmaya çalışır.
Öğretmen derse hazırlıklı girer. Materyalini, önemli kısımları, anlatacağı sırayı belirler.
Öğrencilerin durumuna göre belirler.
Önemli noktaların üzerinde durur. Konunun önemli kısımlarını belirler ve bunları öne
çıkarır. Tahtaya yalnızca önemli kısımları numaralandırarak yazar, önemsiz kısımları
yazmaktan kaçınır, öğrenciler defterlerine geçirir, yapıp yapmadıklarını kontrol eder, önemini
vurgular.
Önemli kavram ve fikirleri zenginleştirir. Kavramlar bol örnekle açıklanmalı varsa alt
kavramlardan bahsedilmeli, yazılı, görsel materyaller kullanmalıdır.
-Dersin sonunda soru sorarak, etkinlik yaptırarak, tablo şekil çizerek konuyu özetlenmelidir.
Öğrenci davranışları iyi gözlemlenmeli ve olumsuz davranışın kaynağı iyi tespit edilmeli.
Öğretmenin bunu yapabilmesi için sınıfı iyi kontrol etmeli, sınıfta olup bitenleri iyi takip
etmeli, sorunu hızlı tespit etmeli ve oluşabilecek sorunu önceden tahmin etmelidir.
Olumsuz davranış yayılır: birkaç kişi tarafından başlatılan sorun büyümeden müdahale
edilmeli.
Olumsuz davranışı gösterenlerin sayısı çoğalır: olumsuz davranışı gösteren kişiye
müdahale zamanında olmazsa sınıfa yayılır. Konuşma gülme gibi.
Olumsuz davranışın durdurulması güçleşir: zamanın da ufak müdahalelerle
durdurulmazsa zamanla mevzu öğretmeni aşabilecek duruma gelebilir.
Bazen erken müdahale de sorun çıkarabilir. Örneğin her sıra arkadaşıyla konuşan kişiye
müdahalede bulunmak sınıfın dersten kopmasına sebep olur.
2. SÖZEL TEPKİLER
3. DURUMUN DEĞİŞTİRİLMESİ
2. Sözel Tepkiler
Sözel olmayan tepkilerin yetersiz kalması durumunda sözel tepki kullanılır, çok
çeşitlidir hoca kendi durumuna uygun olanı seçer.
Arkadaşının olumlu davranışını pekiştirme: küçük öğrenciler için geçerlidir genelde.
Bilmedikleri için yanlış davranışta bulunan öğrenciyi uyarmak yerine doğru davranış
yapan öğrencinin pekiştirilerek model alınmasını sağlama.
Soru sorma: ders dışı etkinliklerle ilgilenen ve hayal kuran öğrencilere diğer
arkadaşlarının önünde küçük düşürmeden yapılabilecek bir şey.
Sınıf kurallarını hatırlatma: kural dışı davranan öğrencilere önceden bildirilen kuralları
hatırlatma.
Ben iletisi gönderme: öğrenciye ayağa kalkma demek yerine sen ayağa kalktığında
dikkatim dağılıyor demek.
Doğru davranışı ve olumlu sonucunu belirtme: olumsuz davranış gösteren öğrenciye
doğru davranış ve o davranışın sonucu hatırlatılır.
3. Durumun Değiştirilmesi
Dış etkenlerden kaynaklanan olumsuzluklar için davranışa neden ola durum değiştirilir.
Ceza
Sözel olmayan, sözel uyarı ve ortamın değiştirilmesinin yetersiz olduğu durumlarda
düşünülebilir.
2. Ceza Türleri
➢
Bireye hoş olmayan, onu rahatsız edici bir uyarıcının rahatsız bir yarıcının verilmesi
sonucu oluşan cezalar. Fiziksel cezalar, azarlama vb.
➢
Bireyin hoşuna giden bir uyarıcının çekilmesiyle oluşan cezalar. Not kırma vb.
✓ Azarlama ve kınama
✓ Doğal sonuçlar
✓ Mantıksal sonuçlar
✓ Davranış cezası
1. Azarlama ve kınama (sözel uyarı)
Öğrenciden doğrudan doğruya yanlış davranışını durdurması istenir. Sıkça kullanılan bir
tepkidir. Bunu yaparken dikkat edilmesi gereken hususlar;
Yanlış davranışın ne olduğu, neden yanlış olduğu ve doğru davranışın ne olduğu
belirtilmeli.
Öğrenciyle göz teması kurarak ciddi ve yüksek olmayan bir ses tonuyla verilmeli.
Öğretmedin duruşu ve mimikleri sözel uyarıcıyı tamamlamalıdır.
Sözel uyarıcı verildikten sonra öğrencinin davranışı durdurup durdurmadığı takip
edilmelidir.
Öğrenci davranışını durdurduktan ya da değiştirdikten sonra pekiştireç
Davranışların doğal sonuçları vardır. Arkadaşına sataşan dayak yer. Bazen böyle durumlarda
müdahale edilmez ki öğrenci yaptığı şeyin doğal sonucunu görsün.
3.
Mantıksal sonuçlar
Her davranışın mantıksal veya doğal sonucu olmayabilir. Bu durumda davranış cezası
uygulanır. Öğrenci önceden sesli uyarılır davranışının devam etmesi durumunda nasıl ceza
alacağı kendisine ve diğer öğrencilere duyurulur. Davranışın devam etmesi durumunda ceza
mutlaka uygulanmalıdır.
5. Öğrenci için olumsuz, öğretim için gerekli olan davranışlar ceza olarak verilmemeli.
Ör: ödev
∞ Olumsuz davranışı öğrenci ne sıklıkla yaptığını anlamak için bir gözlem formu
hazırlanmalıdır.
SÖZLEŞME YAPMA
☺ Öğrencinin bir pekiştireci hangi koşullar altında alacağını gösteren yazılı belgedir.
☺ Bu sözleşmelere eğer çocuk sınıftaki olumsuz davranışı evde de devam ettiriyor ise
sözleşmeye aile de katılabilir.
☺ Çocuk genelde davranışının farkında değildir. Öğrencinin bunun farkına varması için ona
rehberlik etmek gerekir.
☺ Öğrenci kendini izler ve olumsuz davranışının kaydını tutar. Böylece olumsuz davranışı
ne sıklıkla yaptığının farkına varır.
-Davranış değiştirme programlarının etkili olması için çok iyi hazırlanması gerekir.
-Uygulanma esnasında kayıt edilmelidir. Aksi taktirde sonuç alınmaz.
-Bu program dıştan pekiştirme ilkesine dayalıdır. Ama dıştan pekiştirmede aşırı ya gidilirse
ahlaki açıdan olumsuzluklar doğurabilir.
2) Problemin tanımlanması
- Bu yönteme göre problem çözmede ilk aşama problemin kime ait olduğunu tespit etmektir.
Sorun öğretmende mi öğrenci de mi bu tespit edilmelidir.
- Eğer sorun öğrenciye ait ise öğretmen etkin ö. m kullanarak öğrencinin kendi kendine
sorununu çözmesine yardımcı olabilir.
-Sorun her iki tarafta ise bir çatışma çıkması kaçınılmazdır. Bunu iki taraftan biri kazanır.
Burada ‘Kaybeden yok’ yöntemi kullanılmalıdır. Yani çözüm her iki tarafın da kazançlı
çıkmasını sağlamalıdır. Bu yapılırken öğretmen- öğrenci baş başa vererek çözüm
aramalılardır.
GERÇEKLİK TERAPİSİ
-William Glasser tarafından geliştirildi. Bireyin sosyal sorumluluk içerisinde gerçekçi bir
biçimde ihtiyaçlarını karşılaması ve sosyal bağımsızlık üzerinde odaklanmasıdır.
3) Söz verme: Bir plan yapıldığı zaman öğrenciden sözlü yada yazılı şekilde söz
alınmalıdır.
5) Çocuk bu süreçte bir hata yaptığında hiçbir şekilde özür kabul edilmemelidir. Aksi
taktirde çocuk davranışı sürekli yapar.
Birinci Aşama: Öğretmen problem çözmeye başlamadan önce öğrenciye sıcak davranmalı,
iyi bir ilişki kurmalıdır.
İkinci Aşama: Öğrenciden yaptığı davranışı tanımlamasını ister. Öğrencinin yaptığı davranışı
düşünmesini sağlar.
Dördüncü Aşama: Öğrenci davranışının olumsuz olduğunu kabul ederse öğrenciyle beraber
davranışın değiştirilmesi için bir planlamaya gidilir.
Yedinci Aşama: Bu aşama planın işlenmeme durumunda devreye girer. Öğrenciye ceza da
verilmemeli, özrü de kabul edilmemelidir. Ama öğrenciye ilk üç aşama tekrar edilmeli ve
neden planı uygulamadığı sorulmalıdır.
-Bu yöntemin kullanılması öğrencinin okula ve öğretmene karşı tutumlarını olumlı yönde
değiştirmesini hedefler.
- Çocuğun problemi hem sınıftakilerle paylaşılmaz hem de çocukla iletişim daha kolay olur.
- Sorun tüm sınıfla alakalı ise o zaman sınıf toplantısı yapmak daha doğrudur. Sınıf
toplantısının yürütülmesinde dikkat edilmesi gereken durumlar şu şekildedir: