You are on page 1of 156

KUŞ VE

YABAN HAYAT
FOTOĞRAF DERGİSİ
4 Ayda bir yayınlanır.
2014 / 1 • SAYI - 2

www.ornitofoto.org

1
2
KUŞ VE
YABAN HAYAT
FOTOĞRAF DERGİSİ

Bir damla su için...


Sahibi:
Masal Medya Hizmetleri
Yayıncılık ve Ticaret Ltd. Şti.

D
Genel Yayın Yönetmeni:
oğa ve fotoğraf sevdalılarını buluş- Mehmet Gürbüz
turmak için yola çıktığımız Ornitofoto
Editör:
dergimizin ikinci sayısı ile karşınızda- Yeşim Özcan
yız. İlk sayımızı okuyup, inceleyerek
Fotoğraf Editörü:
bizlere yapıcı eleştirilerde, fikir ve M. Ergun Turan
önerilerde bulunan tüm doğa ve fotoğraf dostlarına
Sanat Yönetmeni:
sonsuz teşekkür ediyoruz. Özgür Hakan Aslan
Dergimizin bu sayısında “bir damla su için” yollara
Tasarım ve Yayın Hazırlığı:
düşüyoruz. Su konuşuyor, su yazıyor, doğada suyun www.sorbetpr.com
önemine birbirinden güzel fotoğraflarla dikkat çeke-
Yazılım
lim istiyoruz... Serkan Konaçoğlu
Tüm dünyada tehlike giderek artıyor... Uzağa git-
Kapak Fotoğrafı
memize gerek yok, ülkemizde etrafına hayat veren Ahmet Yay
göller, dereler, nehir ve su kaynakları günden güne
yok oluyor. Bu durumdan da ilk hayvanlar etkileniyor, Katkıda Bulunanlar:
kuruyup, çölleşen toprakları ilk onlar terk ediyor. Kuş- Arş. Gör. Esra Per
lar, yılanlar, kaplumbağalar... Hepsi bir damla su bul- Doç. Dr. Halit Uzun
Murat Çelik
ma umuduyla başka yerlere gidiyor...
Burak Doğansoysal
Başta sivil toplum kuruluşları olmak üzere, doğaya, Melih Özbek
canlılara, yaşadığı çevreye duyarlı olan, gelecek ne- Uzm.dr. Kerem Pekbüyük
sillere “daha yaşanabilir” bir dünya bırakmak isteyen Uzm.dyt. Banu Topalakçı
herkesi 2014 yılında “bir damla su için” harekete geç- Av. Özlem Bora
meye davet ediyoruz... Mehmet Hanay
Bahtiyar Kurt
Ahmet Yay
Tamer Zeybek
Mehmet Gürbüz Cem Orkun Kıraç
Ornitotofoto Kuş ve Yaban Hayat Serkan Konaçoğlu
Fotoğrafçıları Derneği Başkanı Uğur Demiröz
Seyfettin Furkan
Vildan Bozacı
Ali Mutlu
Cavit Bilen

3
içindekiler

06 Ab-ı Hayat
36 Grönland

08 Doğa Koruma ve Ekoturizmin


Buluştuğu Yer Nallıhan 48 Fotoğraf = Telif

28 Netlik ve Net Alan Derinliği


52 Sualtı Fotoğrafçılığı

68 Yayınlarda Kuş Fotoğrafçılığı - II

72 Suya Adanmış Bir Hayat

80 Sulak Alanlar

92 Flaşlar

08 102 Jaguarın peşinde...

4
112 Kuşçular İçin Bir Başkadır Sumrular
138 Su Gibi...

124 Kelebekler ve Su
142 Suda Boğulma

128 Akdeniz’in hakiki elçisi Akdeniz foku


144 Tanı, Sev, Koru...!

152 Çocukların gözünden yaban hayat...

52 112

5
Ab-ı Hayat
Murat Çelik
murat.celik@yuzyuze.com.tr

6
Bardağı taşırır bazen bir damlası. Güneş de önemlidir elbet toprak kadar, toprak gibi.
Göl oluverir damlaya damlaya. Ama tek başına kavurur, bilirsiniz.
Susar insan. Sadece içmeye değil ama... Toprağı da kavurur. Ve tabii hayatı da dolayısıyla.
Aşka susar misal. Yani ne tek başlarına, ne beraber ‘herşey’dirler.
Hayata yani. Suya muhtaçlırlar niyayetinde.

** **

Kime sorsanız, “Hayattır” der. Medeniyettir ‘su’.


Simgesinde bile var: H2O. Düşünmüşsünüzdür muhakkak, “Neden çoğunlukla
Sadece ‘Hidrojen’in değil, aynı zamanda ‘Hayat’ın ‘su’ kenarından filizlenmiştir büyük medeniyetler
“H”sidir o “H”. tarih boyunca?” diye.
Canlılara hayat veren ‘Oksijen’ zaten içindedir. Neden denizlere, okyanuslara kıyısı olan bölgeler-
Ve zaten hepimiz suyun içinden hayat bulup gelmi- de daha yüksektir gelişmişlik oranı modern dünya-
şizdir dünyaya. da? Hatta göl ya da nehir kenarlarında?
Ana rahmindeki suda vücut bulup... Tesadüf değildir.
‘Ufuk’ ile ilgilidir çünkü gelişim.
** Ve ‘su’ yoksa, ufuk çizgisi de yoktur aslında. Dolayı-
sı ile ‘medeniyet’ de...
“Deniz sevenin ufku açık olur” derler mesela.
Doğrudur... **

** ‘Su’ üzerindeyse eğer, misal gün batımının sadece


görüntüsü değil, adı bile değişir biliyorsunuz.
Toprak önemlidir elbette ama ‘su’ olmadan olmaz. Duygulara can veren de ‘su’ değil midir misal?
Toprak, su olmadan çorak kalır. Kimine şiir yazdırır, kimine resim yaptırır, kimine en
Su olmadan verimi olmaz toprağın. Hiçbir şey ver- güzel yansıma ile fotoğraf çektirir.
mez size. Kimini aşık eder yanındakine.
Su olmadan çamura dönüşemez toprak. Yoğura- Hayat da bu değil midir zaten?
mazsınız, şekil veremezsiniz toprağa. Bir bardak ‘su’dur hayat.
Ne başınızı sokacak bir toprak damınız olur susuz, Bir yudum, hatta bir damla sudur.
ne sonraki çağlara bırakacak bir sanat eseri yarata-
bilirsiniz.
Su ‘sanat’tır yani.

**

7
Doğa Koruma ve
Ekoturizmin Buluştuğu Yer
Nallıhan
Yazı:
Arş. Gör. Esra Per
esraper@yahoo.com

Fotoğraflar:
Ergün Turan
www.ergunturan.com

8
9
K
uş gözlemcileri arasında bir çöküntüde oluşmuş Bu alan; göl yüzeyi, tatlı ve tuzlu
ve doğa koruma- mevsimsel bir sulak alandır. mevsimsel ıslak çayırlar, dağ
cılar açısından, Sakarya Nehri üzerine 1950’li bozkırları, tarım alanları ile or-
Nallıhan denilince yıllarda inşa edilmiş olan Sarı- man topluluklarından oluşmakta-
hiç kuşkusuz ilk yar Barajı ve çevresi uluslara- dır. Alanın doğu ucundaki Kirmir
akla gelen yer Sarıyar Barajı’nın rası düzeyde Önemli Kuş alanı Çayı Deltası, mevsimsel göl ve
kuzeyindeki Davutoğlan Kuş (ÖKA), Önemli Bitki Alanı (ÖBA) ıslak çayırlar içerirken Aladağ
Cenneti’dir. Kuş Cenneti, Ala- ve Önemli Doğa Alanı (ÖDA) sta- Çayı’nın baraja döküldüğü yerde
dağ Çayı’nın Sarıyar Barajı ile tüsüne sahip olup pek çok canlı söğütlükler, yer yer sazlıklar,
birleştiği yerde, marnlı tepeler türüne ev sahipliği yapmaktadır. ılgınlar, geniş tarım arazileri,

10
kavaklıklar, bozkır, kayalık 2001 yıllarında yapılmış olan KUŞ CENNETİ,
yarlar ve tepelikler mevcuttur. ornitoloji temelli bir araştırma- ALADAĞ ÇAYI’NIN
Kuş cennetinde bulunan çamur da 130 kuş türü tespit edilmiş SARIYAR BARAJI
düzlükleri, ağaçlık, kayalık olup KuşBank veri tabanına
İLE BİRLEŞTİĞİ
bozkır ve tuzcul bozkır habi- göre günümüzde tür sayısı
tatları özellikle kuşlar için hem 200’ü aşmıştır.
YERDE, MARNLI
üreme hem de göç ve kışla- Kış Ortası Su Kuşu TEPELER ARASINDA
ma dönemlerinde yuvalama, Sayımları(KOSKS)’na göre BİR ÇÖKÜNTÜDE
beslenme ve dinlenme alanı Türkiye’de en çok sukuşu OLUŞMUŞ MEVSİMSEL
sağlamaktadır. Bölgede 2000- barındıran alanlardan biri olan BİR SULAK ALANDIR.

11
Sarıyar Barajı’nda; Küçük batağan
(Tachybaptus ruficollis), Bahri (Podi-
ceps cristatus), Karaboyunlu batağan
(Podiceps nigricollis), Karabatak
(Phalacrocorax carbo), Küçük akbalık-
çıl (Egretta garzetta), Büyük akbalıkçıl
(Casmerodius albus), Gri balıkçıl

12
(Ardea cinerea), Kaşıkçı (Pla- Boz ördek (Anas strepera), Ça-
talea leucorodia), Küçük kuğu murcun (Anas crecca), Yeşilbaş
(Cygnus columbianus), Ötücü (Anas platyrhynchos), Kılkuyruk
kuğu (Cygnus cygnus), Sakarca (Anas acuta), Kaşıkgaga (Anas
(Anser albifrons), Angıt (Tador- clypeata), Elmabaş patka (Aythya
na ferruginea), Suna (Tadorna ferina), Sütlabi (Mergus albel-
tadorna), Fiyu (Anas penelope), lus), Sakarmeke (Fulica atra),

13
14
Kılıçgaga (Recurvirostra avoset- nia), Kara leylek (Ciconia nigra),
ta) Kızılbacak (Tringa totanus), İbibik (Upupa epops), kırlangıç-
Karabaş martı (Larus ridibun- lar ve yırtıcılar en dikkat çekici
dus), Küçük gümüşmartı (La- türlerdir. Söğütlüklerde koloni
rus canus) ve Van gölü martısı oluşturan balıkçıllar çok uzak
(Larus armenicus) kışlamaktadır. mesafelerden dahi görülebilir-
Nesli küresel ölçekte tehlike ken, pek çok ötücü kuşun sesleri
altında olan Sibirya kazı (Branta de tünedikleri yerlerden duyul-
ruficollis) da 2002, 2006 ve 2008 maktadır. Gece yırtıcılarından
yıllarında KOSKS’da gözlenmiş- olan Puhu (Bubo bubo) ise alan-
tir. da pek çok gözlemci tarafından
İlkbahar’da üremek için böl- aranan bir kuş türüdür. Özellikle
geye gelen Leylek (Ciconia cico- göl ve çayların baraja döküldüğü

15
16
bölgelerde çeşitlilik artmaktadır. baardıç olmak üzere iki Tabiat
Gölde yaşayan tatlı su balıkları Anıtı bulunmaktadır. Bu alanlar
ve kurbağalar çevredeki yırtıcı barındırdıkları biyolojik zengin-
ve balıkçıl türleri için önemli bir likler ile korunan alan statüsü
besin kaynağı oluştururken besin kazanmışlardır. Farklı ekosistem
zincirinin bir halkasını görüntüle- özellikleri gösteren bu alanların
yen kuş fotoğrafçıları açısından varlığı bölgede canlı çeşitliliğini
da görsel bir şölen sunmaktadır. de beraberinde getirmektedir.
Nallıhan’da Davutoğlan Kuş Saçak Yaban Hayatı Geliştirme
Cenneti ile birlikte Saçak ve Sahası’nda yayılış gösteren başlı-
Emrem Sultan olmak üzere üç ca hayvan türü Kızılgeyik (Cervus
Yaban Hayatı Geliştirme Sahası, elaphus)’tir. Ayrıca Vaşak (Felis
ayrıca Asarlık Tepeler ve Ka- lynx), Yaban domuzu (Sus scrofa),

17
18
Kurt (Canis lupus), Ağaç san- sincabı (Sciurus anomalus), Ge-
sarı (Martes martes), Gelincik lengi (Citellus xanthophrymnus),
(Mustela nivalis), Porsuk (Meles Orman faresi (Apodemus sylva-
meles), Yabani tavşan (Lepus eu- ticus), Ev faresi (Mus musculus
ropaeus), Kızıl tilki (Vulpes vul- domesticus) ve Yediuyur (Glis
pes), Kirpi (Erinaceus concolor) glis) kızıl şahin için potansiyel
gibi memeli türleri ya da izleri de bir av niteliğindedir.
görülebilmektedir. Burada yayılış Emrem Sultan Yaban Hayatı
gösteren türlerden; Kirpi (Eri- Geliştirme Sahası’nda ise Kınalı
naceus concolor), Kör köstebek keklik (Alectoris chukar), Yaban
(Talpa levantis), Yabani tavşan tavşanı (Lepus europaeus) gibi
(Lepus europaeus), Anadolu yöreye has memeli ve kuş türleri

19
20
yayılış göstermektedir. Kekik ve
adaçayının baskın olduğu bozkır-
da, yer yer geven, otsu tek yıllık-
lar ve çok yıllık bitkilerin yanısıra
kuraklığa ve tahribata direnen
bodurlaşmış ardıç ağaçlarına da
rastlanmaktadır.
Nallıhan ve Beypazarı çevrele-
rinde yakın zamana kadar yaban
koyunu görülmüşse de bugün
nesli tükenmiş olup doğaya tek-
rar yerleştirme çalışmaları 2004
yılından beri devam etmektedir.
Asarlık mevkiinde, 52 hektar-
lık bir alanda farklı dirençteki kil
tabakalarının aşınmasıyla oluş-
muş olan Asarlık Tepeleri Tabiat
Anıtı ile Kabaardıç mevkiinde 750
yaşında, 20 metre boyunda, 2.80
metre çapında ve 9 metre taç
genişliğine sahip bir Ardıç olan
Kabaardıç Tabiat Anıtı da doğa-
severlerin ilgisini çekmektedir.

21
22
Nallıhan’da biyoçeşitlilik ve
doğa koruma temelli araştırma-
ların yanı sıra turizme yönelik
çalışmalar da yapılmaktadır.
Ankara’ya 130 km. mesafedeki
Davutoğlan Kuş Cenneti uzun
yıllardır öncelikle kuş gözlemci-
leri ve bilim insanlarının dikka-
tini çekmekteyken artık kuş ve
doğa fotoğrafçılarının da ilgisini
çekmektedir. Son yıllarda Davu-
toğlan Kuş Cenneti’ne fotosafa-
riler düzenlenmekte olup kuşlar,
sulak alan ve asarlık tepelerin
farklı jeolojik oluşumları fark-
lı meslek gruplarından gelen
günübirlik turistler tarafından iz-
lenmekte ve görüntülenmektedir.
Ayrıca pek çok tur şirketi tarafın-
dan bu bölgeye günü birlik turlar
ve yürüyüşler düzenlenmektedir.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı
tarafından Nallıhan için 10 farklı

23
yürüyüş güzergâhı hazırlanmış dengesinin sağlanmasında ve
olup her birinin konumu, mesa- farkındalığın artmasında ekotu-
fesi, ulaşım süresi, zorluk dere- rizm temelli çalışmaların önemi
cesi, uygun mevsim, bitki örtüsü, büyüktür.
hayvan türleri ve içme suyu Nallıhan; farklı ilgi grupla-
imkanı gibi ihtiyaç duyulabilecek rından gelen akademisyenler,
bilgileri derlenmiştir. Bu bilgile- gözlemciler, doğaseverler ve
rin temelini bilimsel araştırmalar turistler için bir açık hava la-
oluşturuyor olsa da bir alan ile botatuvarı gibi hizmet etmekte
ilgili bilgilerin geniş kitlelere olup bizlere her geçen gün yeni
ulaşmasında, koruma kullanma bilgiler sunmaktadır.

24
25
Kaynaklar:
• Anonoim. 2012. Türkiye Çevre Vakfı, Fen Bilimleri Enstitüsü, Ankara. Çevre ve Orman Bakanlığı, Doğa
Nallıhan Doğa Yürüyüş Parkurları, • Eken, G., Bozdoğan, M., İsfendiya- Koruma ve Milli Parklar Genel Müdür-
Ankara. roğlu, S., Kılıç, D.T., Lise, Y. (2006) lüğü, Ankara.
• Anonoim. 2012. Ankara İli Doğa Tu- Türkiye’nin Önemli Doğa Alanları, Cilt • Kılıç, D. T. Eken, G. 2004. Türkiye’nin
rizmi Master Planı Taslağı 2013-2023, I-II, Doğa Derneği, Ankara. Önemli Kuş Alanları – 2004 Güncelle-
Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Doğa • Erciyas Yavuz, K., Kartal, E. 2012. Tür- mesi. Doğa Derneği, Ankara.
Koruma Milli Parklar Genel Müdürlü- kiye Kış Ortası Sukusu Sayımları 2011, • Onmuş, O. 2007. Türkiye Kış Ortası
ğü, Ankara. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Yayınları, Sukusu Sayımları 2007, Doğa Derne-
• Akarsu, F. ve Balkız, O. 2010. Turkiye Samsun. ği, Ankara, Türkiye.
Kış Ortası Sukusu Sayımları 2008, • Karauz, S. 2006. Nallıhan Kuş Cenneti • Perktaş, U., Ayaş, Z. 2005. “Birds
Doğa Derneği, Ankara. Yaban Hayatı Geliştirme Sahası’nın of Nallihan Bird Paradise (Central
• Doğan, E. 2000. Nallıhan Kuş Cenneti Ornitolojik Açıdan Değerlendirilmesi Anatolia Turkey),” Turkey Journal of
Florası (Ankara), Gazi Üniversitesi Raporu - Üreme Dönemi Çalışması, Zoology, Vol. 29, No. 2, pp. 45-59.

26
27
Netlik ve
Net Alan Derinliği
Melih Özbek
www.melihozbek.com

K
ullandığınız “Netlik nedir? Bir fotoğraf ma- siz makinayı doğrulttuğunuz
dijital fotoğraf kinası bir yerin net olup olma- ilk anda bu sahnenin net olup
makinası dijital dığını nasıl anlar?” Beynimiz olmadığını anlama şansı yok-
olsun olmasın bir gözlerimizin netlik ayarını biz tur. Bunu anlayabilmesi için
fotoğrafı çeker- farkında olmadan anlık yaptığı karşılaştırma yapması gerekir.
ken eğer istediğiniz yer net için çoğumuz “netlik” kavramı- Bu yüzden objektifin mercekle-
değilse, çektiğiniz fotoğraf sizin nı düşünmeyiz bile. Ancak bir rinin pozisyonunu biraz değiş-
istediğinizden çok farklı bir etki fotoğraf makinası için durum tirir (aynı elle netlemede sizin
yaratabilir ya da farklı bir mesaj böyle değildir, netleme yapmak objektifin netleme halkasını
verebilir. Bu nedenle fotoğrafta için bazı algoritmalar kullanmak döndürdüğünüzde olduğu gibi).
netliğin sizin mutlak kontrolünüz ve objektifin merceklerine doğ- Bu durumda olacak olan, bu
altında olması kaçınılmazdır. ru komutları vermek zorundadır. sahnedeki renk geçişlerindeki
Ancak günümüz makinaların- kontrastın azalmasıdır. Makina
da bir çok ayar gibi netliğin OTOMATİK NETLEME üzerinde otomatik netlemenin
de “otomatik” olarak makina YÖNTEMLERİ sağlanması için minik ince uzun
tarafından yapılması bazı fotoğ-
rafçıların bu konuda kontrolü Kontrast
de fotoğraf makinalarına bırak- Karşılaştırması
masıyla sonuçlanmış ve bazı Yöntemi
durumlarda fotoğrafların netliği Bu netleme yöntemi he-
fotoğrafçının değil, fotoğraf ma- men hemen tüm kompakt
kinasının istediği yerlere yapıl- ve objektifi değişmeyen
maya başlamıştır. Bunun çözü- fotoğraf makinasında kul-
mü elbette “otomatik netlemeyi lanılan netleme yöntemidir.
boşverin, gerçek fotoğrafçı elle Bu yöntemde netlik, fotoğ-
netler” değildir. Bunun yerine raf makinası için kontrastın
makinalarımızın nasıl netlediğini en fazla olduğu durumdur.
ve sınırlarını iyi bilip bu özelliği Bunu bir örnekle açıkla-
doğru kullanmaktır. mak gerekirse, vizörden
baktığımızda Şekil 1.deki
Netlik nedir? sahneyi gördüğümüzü
Makinamızın otomatik netleme farzedelim (mesela siyah
fonksiyonunu doğru kullanmak ve beyaz’a boyanmış bir
için önce şu çok temel soruyu duvar olabilir)  Şekil 1
kendimize sormamız gerekir: Fotoğraf makinası için Kontrast Karşılaştırması yöntemiyle Netlik Mekanizması

28
sensörler bulunur, bunlar kont- Faz Karşılaştırması Yöntemi daki uzaklık bu sabit değerden
rast bilgisini işlemciye iletirler. Modern dijital SLR makinala- azsa makina netlenmek istenen
“Kontrast azalması” makinaya rında kullanılan bu yöntemde cismin önüne netlenmiş olduğu-
objektifin netlik halkasının yanlış netlik manuel makinalardaki nu ve netliği daha uzağa yapmak
yöne hareket ettiğini anlatır. “bölünmüş prizma” (split prism) gerektiğine karar verir. Benzer
Bunun üzerine makina bu se- yöntemiyle netlemeye benzer. şekilde, eğer iki görüntü arasın-
fer halkayı diğer tarafa doğru Bölünmüş prizma yönteminde daki uzaklık bu sabit değerden
hareket ettirir (yani mercekleri görüntünün bir bölümü vizörün fazlaysa makina netlenmek iste-
diğer tarafa doğru oynatır). Her ortasındaki prizmanın üzerine nen cismin arkasına netlenmiş
seferinde kontrast bir öncekiyle düşer. Netlik yoksa görüntü olduğunu ve netliği daha yakına
karşılaştırılır. Bir yönde kontrast bu prizma üzerinde bölünmüş yapması gerektiğine karar verir.
sürekli artıyorsa ancak birden görünür. Bölünmüş görüntü netlik Bu yöntemin en büyük avanta-
azalmaya başladıysa makina halkasıyla oynandıkça birbirine jı, makinayi netlemek istediğiniz
o noktanın o sahnenin en net yaklaşır ve iki bölünmüş görüntü cisme doğrulttuğunuz ilk anda
noktası olduğuna karar verir ve üstüste geldiğinde netlik sağlan- netleme sensörü üzerine düşen
netlik sağlanır. Netleme optik mış olur. görüntülerin arasındaki uzaklığa
kurallar dahilinde gerçekleştiği Faz karşılaştırması yöntemiyle bakarak netliğin önde mi yoksa
için aslında objektif için durum otomatik netleme de benzer bir arkada mı olduğunu anlaması-
“4.25m ye odakla” şeklinde basit yöntemle çalışır. Elle netleme- dır. Bu nedenle doğru netliğin
bir durumdur. deki prizma yerine netlik için sağlanması için netleme halka-
Netlik yapmak için kontrast kullanılan sensör üzerine görüntü sını hangi yöne doğru çevirmesi
değerlerinin karşılaştırılması yanyana iki kere düşer. Netleme gerektiğini bilir ve netlik çok
gerekli olduğundan, kontrast işlemi sırasında bu iki görün- hızlı bir şekilde sağlanır. Kontrast
barındırmayan (tek renk bo- tü arasındaki uzaklık ölçülür. karşılaştırma yönteminde ise
yalı duvarlar) ya da çok düşük Görüntüler arasındaki uzaklığın objektifin önce rastgele bir yöne
kontrastlı (çok az ışıklı ortamlar) tam netlik anında ne olacağı doğru hareket etmesi gerekir. Bu
sahnelerde fotoğraf makinaları o makina için bilinen sabit bir da netlemenin gecikmesine yol
netlik yapamazlar. değerdir. Eğer iki görüntü arasın- açar.

(Kırmızı nokta
görüntünün sensör
üzerinde iki tane
oluştuğunu daha
açık göstermek üzere
konmuştur. Normalde
netlik sensörleri
sadece
gri tonlarını
algılayarak çalışır)
 Şekil 2  Şekil 3
“Bölünmüş prizma” yöntemiyle elle netleme Faz karşılaştırması yöntemiyle otomatik netleme

29
Yukarda bahsi geçen bütün
netlik yöntemleri için kontrast,
kontrast için de ışık gerekli oldu-
ğu için, objektiften içeri ne kadar
ışık girerse fotoğraf makinası
o kadar iyi netleme yapar. Bu
yüzden de f2.8 bir objektif f5.6
bir objektiften daha karanlıkta ve 9 netleme noktası Netleme noktaları üzerindeki sensörler
daha hızlı netleme yapabilir.
Eğer yukarıdaki şekli dikkatli çok da olsa makina netlemeyi
Netleme Noktaları incelerseniz, vizörden bakıldığın- başaramayacaktır. Bu yüzden bu
Fotoğraf makinasının netleme da kare ya da dikdörtgen görü- tip sahnelerde ya en alttaki ya
yapmak için cisimlerdeki kontras- nen netlik noktalarının aslında da en üstteki noktaları veya artı
ta baktığını söyledik, peki maki- yatay ya da dikey (veya artı şek- şeklinde olan ve bu yüzden her
na bu kontrast karşılaştırmasını linde) ince çizgiler halinde oldu- doğrultudaki kontrast farklarını
nasıl yapıyor? Bu sorunun yanıtı, ğunu görürsünüz. Bu durum net- algılayabilecek olan merkez
vizörden baktığımızda gördü- lik noktalarını seçerken dikkatli netlik noktasını kullanmak uygun
ğümüz “netleme noktaları”dır. olmamızı gerektirir. Örnek ver- olacaktır. Bazı fotoğraf makina-
Fotoğraf makinamızın vizörün- mek gerekirse, eğer yukarıdaki larında, bu netlik noktalarının
den baktığımızda bir ya da daha şekilde netleme noktalarından hepsi aynı hassasiyette değildir.
fazla netleme noktası görürüz. Bu en soldakini seçer ve o nokta ile Yani merkez netlik noktası ile loş
netleme noktalarının her birinde Şekil 1 deki sahneyi netlemeye ortamlarda netlemeyi başarırken
ortam ışığını alan minik sensörler çalışırsanız makina bu sahneyi yanlardaki netleme noktalarıyla
bulunur. Bu sensörler objektifin netleyemeyecektir. Çünkü o sah- aynı koşullarda netleme yapama-
içindeki mercekler netleme için nede kontrast farkı yatay doğrul- yabilirsiniz.
hareket ettikçe değişen kontrastı tudadır. Halbuki netleme noktası Yanlardaki netlik noktalarının
algılar ve bir önceki durumları üzerindeki sensör diktir ve yatay önemi, eğer netlemek istediği-
karşılaştırması için işlemciye kontrastı algılayamaz. Bu neden- miz obje merkezde değilse ya
gönderir. Netlemeyle ilgili işlemci le ışık iyi de olsa, kontrast farkı da hareketlerini önceden tahmin
de bu sonuçlara bakarak objek-
tifin netleme motoruna gereken
komutları vererek merceklerini
olması gereken duruma getirme-
ye çalışır. Makinalarda genellikle
deklanşöre yarım basıldığında
makina netleme yapar ve netliği
sağladıktan sonra objektifteki
mercekleri o pozisyonda tutar.
Eğer makina “sürekli netleme”
yöntemini kullanmıyorsa (yazının
ilerleyen paragraflarına bakınız) o
zaman bir kere netlik sağlandıktan
sonra elinizi deklanşörden çekme-
den merceklerin pozisyonu değiş-
meyeceği için makinanızı nereye
çevirirseniz çevirin ilk netlediğiniz
mesafe ne kadarsa hep o mesafe-
deki cisimler net olacaktır. Merkez dışındaki netleme noktalarının kullanımının uygun olduğu durumlardan biri

30
nız netlik bizim hayal ettiğimiz
gibi hala netlemek istediğimiz
noktada kalmayacak onun yerine
o noktanın bir adım gerisine
kayacaktır. İşte bu yüzden

•  Netlediğiniz nesne size çok


yakınsa
• Çok yüksek odak uzaklıkların-
da (>200mm) çekim yapıyor-
sanız
• Çok açık diyafram kullanıyor-
sanız (f2.8, f2., f1.8 vs)

net alan derinliğinin çok dar


olma ihtimali olduğu için bu
Çoklu netleme noktalarının kullanımının uygun olduğu durumlardan biri
yöntem netliğin sizin netlemek
istediğiniz noktadan farklı bir
noktaya kaymasına neden olabi-
edemediğimiz bir cismi takip mizde “bizim istediğimiz nesne lir. Ya da örneğin sahne perfor-
ediyorsak ortaya çıkar. üzerinde” kilitli kalması anlamı- manslarında olduğu gibi, hareket
na gelmediğidir. Eğer kadrajı eden konuların çekiminde “netli-
“Netliği kilitle, kadrajı ayarlarken makinanın pozisyonu ği kilitle, kadrajı değiştir” işlemi
değiştir, fotoğrafı çek” değişirse netlik hep aynı mesa- sırasında konu hafifçe yer değiş-
Geçmişten gelen bir alışkanlıkla fede kalacağı için artık başka bir tirebilir ve netlik istenen yerde
genellikle pek çoğumuz merkez noktada olabilir. Daha abartılı olmayabilir.  Bu gibi durumlarda
netleme noktası dışında baş- bir örnek vermek gerekirse siz farklı netleme noktalarını kul-
ka noktaları kullanmayız. Eğer 3 m uzaktaki bir cisme netliği lanmak yapılacak en akıllıca
çekmek istediğimiz konu fotoğ- kilitleyip bir adım geriye atarsa- iştir. Bu yüzden netleme noktası
rafın merkezinde değil de farklı
bir yerdeyse o zaman eski bir
tekniğe başvururuz: Makina tekli
netleme modundayken (bkz.
aşağıdaki “Netleme Yöntemleri”)
netlemek istediğimiz nesneyi
merkeze alıp deklanşöre yarım
basar ve netliği sağlarız ve par-
mağımız hala deklanşöre yarım
basılıyken kadrajımızı yapar
fotoğrafı çekeriz. Tekli netleme
yönteminde deklanşöre yarım
basılıyken netleme kilitleneceği
için siz kadrajı ayarladığınızda
netlik hala sizin yaptığınız mesa-
fede kalır. Ancak burada dikkat
edilmesi gereken nokta, “netliğin
kilitlenmesi” durumu, biz maki-
nanın pozisyonunu değiştirdiği- Kadrajın ortasında olmayan hareketli nesneler için sürekli netleme + çoklu netleme noktası kullanımı

31
değiştirme düğmeleri makinala- ğı zaman tekrar netlemez. Genel konusundaki belirsizliğini istedi-
rımızda kolaylıkla ulaşılabilecek çekim alışkanlıkları için uygun ği zaman netlemeyi durdurarak
yerlerde olurlar. bir yöntemdir. Dikkat edilecek telafi eder. Aynı durum bir yarış
Çoklu netleme noktası kul- nokta, fotoğrafı çekilen nesne- arabasının fotoğrafını çekerken
lanımı fotoğraf makinalarında nin (ya da makinanın) pozisyon de olasıdır, çoklu netlik noktası
tecrübe gerektiren bir durumdur. değiştirmesi ile netlik istenen seçiliyken makina pilotun kaskı
Genellikle makinalar ilk elinize yerden kayıp farklı bir noktaya yerine arabanın parlayan kanat-
aldığınızda “netleme noktasını gelebilir. çıklarını netlemeye çalışabilir.
otomatik seç” modunda bulu- Pilotun kaskı net olduğu anda
nurlar. Bu durum başlangıçta “sürekli netleme modu” fotoğrafçı otomatik netlemeyi ke-
güzel bir seçenek gibi gelse bile - “continuous focus”, “Servo sip deklanşöre basar. Bazı fotoğ-
makinanın netleme noktalarını Focus”, “AI Servo Focus”, rafçılar da netlemeyi deklanşöre
neye göre seçtiğini tam olarak “Af-C”, “Predictive yarım basılıyken yapacak şekilde
bilemediğimiz için her zaman continuous focus” vb bırakırlar ancak makinalarındaki
istediğimiz sonuçları vermeyebi- Bu yöntem herhangi bir yöne bir düğmeyi “netlik yapmayı dur-
lirler. Bu nedenle eğer hareketli doğru hareket eden cisimlerin dur” (AF Stop) olarak ayarlarlar.
bir cismi takip etmiyorsanız “oto- netlenmesinde etkilidir. Cisim Bu ayarlar çoğunlukla  gelişmiş
matik netleme noktası seçme” sürekli hareket halinde olduğun- makinalarda yer alır.
yöntemini kullanmanız tavsiye dan tekli netleme modu kulla-
edilmez. Ancak eğer yönünü nılamaz, deklanşöre basılan an Netlik Öncelikli Çekim
tahmin edemediğiniz bir şekilde ile fotoğrafın çekildiği an arasın- Eğer makinanızın fabrika ayarla-
hereket eden bir cismin (mesela da geçen milisaniyelerde bile rını değiştirmezseniz, makinanız
bir kuş) fotoğrafını çekiyorsanız cismin yer değiştirme olasılığı tekli netleme ayarındayken netle-
“sürekli netleme” modunda bü- vardır. Bunun için bir çok firma  me yapamazsa fotoğraf çekmez.
tün netleme noktalarını aktif hale fotoğrafın tam çekildiği anda Siz deklanşöre tam bassanız bile
getirmek iyi bir fikir olabilir. Bu cismin nerede olduğunu tahmin eğer makinanız netleme yapma-
şekilde takip ettiğiniz cisim bir edecek algoritmalar oluşturmuş- dıysa fotoğrafı çekmez. Ancak
netleme  noktasından kaçsa bile lardır. Bu algoritmalar sayesinde bir çok makina için sürekli
öteki noktalardan bir ya da bir deklanşöre bastıktan sonra fo- netlemede durum böyle değildir.
kaçına yakalandığında netlik toğraf pozlanmadan cismin olası Netlemeyi yapsın yapmasın siz
yine sağlanacaktır. yeri hesaplanır ve netlik oraya deklanşöre bastığınız anda ma-
yapılarak cismin net çıkması kina fotoğrafı çeker. Bu nedenle
NETLEME MODLARI sağlanır. Özellikle yarış otosu sürekli netleme yöntemi dikkatli
Fotoğraf makinalarının büyük gibi çok hızlı hareket eden cisim- kullanılması gereken bir yöntem-
çoğunluğu netlik ayarı yaparken lerde bu yöntem çok etkindir. dir. Vizörden bakıldığında maki-
iki yöntem kullanır. Bazı fotoğrafçılar netlemeyi na size netliğin sağlanıp sağ-
deklanşöre basarak değil, farklı lanmadığı konusunda bir işaret
“tekli netleme modu” - “one bir düğme ile yaparlar. Çünkü verecektir ancak hem cismi takip
shot”, “single focus”, “Af-S” örneğin uçan bir kuşu takip edip hem de o işaretleri takip
vb ederken makinanın bazı anlarda etmek başlangıçta oldukça zor
Bu yöntemde siz deklanşöre kuşun kanat ucunu, bazı anlarda gelebilir ancak pratik yaparak bu
yarım bastığınızda makina net- kafasını netlemesi olasıdır. Kafa- alışkanlık rahatça kazanılabilir.
lemeyi yapar ve siz elinizi çek- sının netlendiği anda fotoğrafçı
medikçe de netlediği mesafeyi netleme yaptığı farklı düğmeden Net Alan Derinliği
bozmaz. Yani makinanın yönünü elini çeker ve deklanşöre basar. Mükemmel olması için bu kadar
değiştirdiğinizde ya da netleme Bu şekilde istediği noktanın uğraştığımız netlik fotoğrafın
yaptığınız cisim hareket edip net olmasını sağlar. Makinanın tümüne yayılmaz. Fotoğrafın bazı
sizden uzaklaştığı ya da yaklaştı- otomatik netleme noktası seçme yerleri net, bazı yerleri değildir.

32
Optik kuralları gereği, fotoğrafın dışındaki cisimler net olarak lığı (ne kadar yüksek o kadar
en net kısmı sizin netlemeyi yap- algılanmaz. Soldaki (içinde bir az net alan derinliği)
tığınız düzlemdir, bu düzlemden mandalina dilimi olan) şekli • Kullanılan makinanin sensör
size doğru yaklaştıkça ve sizden düşünelim ve cisimden bir tane boyutu (ne kadar büyük o ka-
uzaklaştıkça netlik de azalır. değil de yanyana birden fazla ol- dar az net alan derinliği)
Fotoğrafta “net” olarak algılanan duğunu farzedelim. Aşağıda sağ
bölüme net alan derinliği denir. tarafta yer alan şekil bu durumu Bu dört etkenden herhan-
Netlik pek çoğumuzun ilk göstermektedir. gi birinin değişmesi net olan
anda düşündüğü gibi düz bir Şekle baktığımızda bu cisim- bölgenin derinliğini de değişti-
düzlemde değil, küresel bir düz- lerin hepsini çekmek isteyen rir. Bu parametrelerin çokluğu
lemde oluşur. Aşağıda sol tarafta birisi için bu alan derinliğinin başlangıçta istenen net bölgenin
yer alan şekil bir cismin fotoğ- yeterli olmadığını görürüz. Sol- derinliğini tahmin ederken çok
rafını çekerken oluşan netlik dan 4 dilim net alan derinliğinin karışık gelse de fotoğraf çektik-
durumunu gösterir: dışında kaldığı için fotoğrafta çe tecrübeyle tahmin edilebilir

Şekilde fotoğraf makinasi “net” görünmeyeceklerdir. hale gelir.


merkezdedir. Cisme netlediği Net alan derinliği birden fazla Net alan derinliği karşılaş-
anda küresel bir düzlem için- faktöre bağlıdır. Bunlar (çekilen tırması yapmak için önce bir
de her yer net olur. Net kabul fotoğraf hep aynı kadrajda oldu- “referans” belirlemek gereklidir.
edilen bölüm netliğin en yüksek ğu farz edildiğinde) Örneğin “netlenen mesafe” aynı
olduğu düzlemden biraz maki- tutulduğunda makinanın sen-
naya doğru, biraz da netlenen • Objektifin diyafram açıklığı (ne sör boyutu küçüldükçe net alan
düzlemden uzağa doğrudur. Bu kadar açık o kadar az net alan derinliği de azalır. Ancak “fotoğ-
alanın içinde kalan herşey fotoğ- derinliği) rafın kadrajı” aynı tutulduğunda
rafta “net” olarak algılanır. İçteki • Netlenen cismin uzaklığı (ne işler değişir. Çünkü fotoğraf
küre düzlemiyle en dıştaki küre kadar yakın o kadar az net alan çekerken kadrajımızı makinamı-
düzlemi arasındaki bölüme “net derinliği) zın sensör boyutları belirlemez.
alan derinliği” denir. Bu bölümün • Kullanılan objektifin odak uzak- Eğer bir portre çekiyorsak, ister

33
“full frame” bir makinayla çeke- siniz. Bu arada öndeki figürün perspektifteki değişim de dik-
lim, ister sensör boyutu 35 mm pozisyonunu kadrajda aynı tut- kat çekici (Nikon’un uzaklığının
filmden 4 kat daha küçük bir ma- mak için Nikon P3’ün figüre olan Canon’dan yaklaşık 4 kat fazla
kinayla çekelim portre kadrajını uzaklığını arttırmak gerektiği için olması gerekiyordu)
daima aynı tutarız. Yani 50 mm
objektif takılı “full frame” yani
sensör boyutu 35 mm film ile
aynı olan bir makinayla 2 m’den
çektiğimiz bir fotoğrafı yine 50
mm objektif takılı sensör boyutu
4 kat küçük bir makinayla (crop
factor=4) 8 m’den çekmemiz
gerekir ki, kadraj ilk çektiğimiz
fotoğraftakiyle aynı olsun Bu
nedenle özellikle “gömlek cebi-
ne sığan” kompakt makinalarda
sensörler çok küçük olduğu için
net alan derinliği çok fazladır ve
kontrolü de zordur. Bunun yanın-
da sensörü 35 mm film boyutun-
da olan Canon 5D ile sensörü
ondan 1.6 kat küçük olan 30D’nin
net alan derinliği arasında da
ciddi farklar vardır. Aynı kadraj-
daki bir fotoğraf için konuştuğu-
muzda 5D nin net alan derinliği Canon EOS 1D Mark II N. Gerçek odak uzaklığı 24mm ve diyafram f/5
30D’dekinden daha azdır.
Aşağıda sensörü 35 mm film-
den 1.3 kat küçük olan Canon 1D
MarkII N ve sensörü 5 kat küçük
olan Nikon Coolpix P3 fotoğraf
makinalarıyla çekilmiş iki fotoğ-
raf göreceksiniz. İki fotoğraf da
24 mm odak uzaklığında çekildi.
Eğer 35 mm film kullanan bir
makina eşdeğerleri için konu-
şursak Canon 1D için görüş
alanı  24x1.3=31.2 mm ve Nikon
P3 için görüş alanı 24x5=120
mm objektifinkine denkti. Önde
görülen figürün pozisyonu müm-
kün olduğu kadar aynı tutulmaya
çalışıldı ve diyafram iki objektif
için de f5ti. İki fotoğraf da ta-
mamen aynı düzen kuruluyken
çekildi ve hiç bir eşyanın yeri
değiştirilmedi. Alan derinlikleri
arasındaki farkı siz de görebilir- Nikon Coolpix P3. Gercek odak uzaklığı 24mm ve diyafram f/5

34
35
Grönland
Aslına bakarsanız o gün de diğer günler gibi normal bir gündü... Chicago uçuşu için
son hazırlıklar yapılmakta, uçuş ekibi de yavaş yavaş havalimanına gelmekteydi.
Uçuş planlarını aldığımızda normalden daha kuzey hattan uçacağımızı görmüş olsak
bile 38 bin feetten yakaladığım bu karelerle karşılaşacağımızı tahmin edememiştik…

Yazı ve fotoğraflar:
Uğur Demiröz
ugurdemiroz.blogspot.com

36
37
B
ir süredir her yaz, kopmalarını anlamak için sade-
belgesel kanalların- ce camdan bakmak yeterliydi.
da bize ezberletilen Zaman zaman bulutlar dünyanın
bir konu var: ‘Küre- hızla erimesini gizlemeye çalışsa
sel Isınma’... Hani da gerçek apaçık ortadaydı. 
derler ya ‘gözden ırak olan gönül- Aslına bakarsanız o gün de
den de ırak olur’ diye, bu fotoları diğer günler gibi normal bir
çekene kadar o haberlerin ya da gündü... Chicago uçuşu için son
belgesellerin tam olarak hangi hazırlıklar yapılmakta, uçuş ekibi
konudan bahsettiklerini anlaya- de yavaş yavaş havalimanına
mamıştım. Neydi bu küresel ısın- gelmekteydi. Uçuş planlarını al-
ma? İşte bence tam da buydu… dığımızda normalden daha kuzey
Grönland (Greenland) ‘ın üzerin- hattan uçacağımızı görmüş olsak
den yaptığım bir uçuşta yakaladı- bile 38 bin feetten yakaladığım
ğım görüntülerdi bunlar. 70 Kuzey bu karelerle karşılaşacağımızı
enleminin üzerinden gerçekleştir- tahmin edememiştik... Avrupa
diğimiz uçuş boyunca geçtiğimiz kıtasını arkamızda bırakıp okyanu-
bölgedeki buzulların erime ve sa çıktıktan biraz sonra Grönland

38
39
bizleri bembeyaz ama parçalan- yaratmakta, bu değişimlerin so- ‘Küresel ısınma sonucu kutuplar
mış buzullarıyla karşıladı.  nucunda daha kuzey bölgelerin ve yakın bölgelerinde buzlar
Yazıyı okurken eminim ‘70 de erimesi tetiklenmektedir. Bu eridikçe yerlerini kara veya sular
kuzey kutup bölgesi’ değil ki konuda Ice - Albedo feedback’i almaktadır. Kara ve suların kar
gibi yorumlar yapacaksınızdır. de aslında anlatmak istediğimi ve buza oranla daha az yansıtıcı
Bugün eriyen bu bölgeler dünya daha bilimsel olarak ortaya koy- olması güneş ışınımı emilimini
iklimlerinde büyük değişimler makta... İce - Albedo Feedback’i artırmakta ve dolayısıyla ısın-

40
manın daha fazla artmasına yol fark 6 dereceye çıktığında ise Tabii küresel ısınmanın sade-
açmaktadır.’ der.  yüz milyonların yaşanabilir yerler ce negatif yönleri olmadığı da
Küresel ısınma sonucunda, bulabilmek için göç yollarına tartışılmakta. Küresel Isınmanın
küresel sıcaklıklardaki sadece düşeceği öngörülüyor. Yapılan en önemli 3 avantajı ise :
2 derecelik artışın bile insan ölçümlere göre ise 20. yüzyılda 1) Öncelikle Kanada ve
yaşamını çok ciddi şekilde küresel sıcaklık 0.6 (± 0.2) C Rusya, bir ölçüde de ABD ve
etkileyeceği öngörülmekte. Bu artmıştır.  Danimarka şimdiye kadar -50°’ye

41
varan aşırı soğuklar nedeniyle
kullanamadıkları birkaç milyon
kilometre karelik alanı kullanıma
açıyorlar. Altın, gümüş, petrol,
doğal gaz, kurşun, elmas, çinko
kaynayan bu bölgenin yeraltı
zenginlikleri Kuzey Kutbu’na kıyı-
sı olan ülkeler için son derecede
önemli bir gelir kaynağı olacak. 
2) Panama Kanalı ABD deniz
kuvvetlerinin ve Amerikan ticaret
filosunun yumuşak karnı. Bu Panama Kanalının genişliği (ya
kanalın işlemesine mani olabile- da darlığı) Nimitz sınıfı uçak
cek bir deniz kazası veya terörist gemilerinin bu su yolunu kullan-
saldırı hem deniz kuvvetlerinin masına engel. Gene aynı sebep-
ikiye bölünmesine hem de iki le panamax denen boyutlardaki
okyanus arasındaki ticaretin ticaret gemileri ile taşımacılık
kilitlenmesine yol açabilir. Ayrıca yapmak zorunda ABD ile ticaret

42
yapan ülkeler. Panamax gemiler
sadece 4500 konteynır taşırken
post-panamax denen gemiler 12
bin konteynır taşıyarak maliyeti
düşürebiliyorlar.
3) Eriyen buzlar sayesinde
Batı Avrupa, Doğu Asya ve Kuzey

43
Amerika limanları yaklaşık 5 bin Küresel ısınma karşıtlığı,
ile 15 bin km kadar birbirlerine toplumda yer etmiş olan küresel
yaklaşacaktır. 3 bin -4 bin kontey- ısınma olgusunun antitezi olarak
nır taşıyabilen bir yük gemisinin kabul edilir. Bazı bilim adamla-
günlük maliyetinin 10 bin dolar rı küresel ısınmanın bir mitten
olduğu dikkate alınırsa bu çok ibaret olduğunu ve yerküredeki
önemli bir kazançtır. sıcaklık artışının sanıldığının

44
45
aksine tek sorumlusunun insan bundan 50 yıl sonra ülkele-
olamayabileceğini belirtirler. rinde çöl fırtınaları esmemesi
Küresel ısınma karşıtları, küresel durumunda siyasileri dünyayı
ısınmanın büyük devletler için kurtaran kişiler gibi göstermek
yeni bir gelir kaynağı olabilecek olduğunu belirtirler.
“iklim vergisi” gibi kazançlar için Umarım yıllar sonra bir gün,
toplumda küresel ısınma endi- bir yerde bu dergiyle karşılaştı-
şesi olduşturduğunu düşünür- ğınızda bu yazı için sadece ‘deli
ken[9], bazı karşıtlar da ABD ve saçması’ diyebilecek kadar gü-
İngiliz toplumunda artan küresel zel bir dünyada yaşıyor oluruz...
ısınma endişesinin bilinçli olarak
halka aşılandığını, asıl amacın Kaynak: Wikipedia

46
47
Fotoğraf = Telif
Amerika’yı yeniden keşfetmemize gerek yok. Sadece fotoğraf
hakları konusunda duyarlı olmak ve fotoğraf ihlalleri halinde
hakkımızı korumakla toplumdaki bilinci yaratabiliriz.

Yazı ve fotoğraflar:
Av. Özlem Bora
oznehukukofisi@gmail.com

Y
ıllardır adliye koridorlarında
olan bir avukat olarak insan-
ların dertlerinin beni çok
yorduğunu fark ettiğimde ne
şanslıyım ki, fotoğraf çekmeye
merak saldım. Özellikle arazide gün doğumu
ile çekilen kuş fotoğrafları beni adeta yenili-
yordu.Kuş ve doğa fotoğrafçılığı;hem sabırlı
olmanın önemini öğretti (itiraf etmeliyim ki,
sabır konusunda halen yolun çok başında-
yım), hem de doğa denen o mucizeyi...
Fotoğraf çekmekle uğraşırken, fotoğraf ih-
lallerine de tanık olmaya başladım. İnternette
isimsiz fotoğrafların elden ele dolaştığını,
başkalarına ait fotoğrafların izinsiz kullanıldı-
ğını ve bunun
çok yaygın
GÜNÜMÜZDE olduğunu gör-
YAZIDAN ÇOK düm. Bu sefer
GÖRSEL MALZEME konu üzerinde
çalışmaya
TÜKETİLMEKTE, BİR
karar verdim.
GAZETE ORTALAMA
Ve o kadar
90 ADET FOTOĞRAF şanssızım
İÇERMEKTEDİR. ki, hukukun
stresinden
kaçmak için
başladığım fotoğraf, bana yeni bir stres
kaynağı olarak geri döndü; fotoğraf ve telif
hakları.

48
49
ÜLKEMİZDE 5846
SAYILI FİKİR VE
SANAT ESERLERİ
KANUNU İLE
FOTOĞRAF
‘SANAT ESERİ’
OLARAK KABUL
EDİLMİŞ OLUP,
FOTOĞRAF
İHLALLERİNDE
KORUYUCU BİR
MEVZUATIMIZ
VARDIR.

Günümüzde yazıdan çok etmiştir. Ülkemizde 5846 sayılı Kısaca; Amerika’yı yeniden
görsel malzeme tüketilmekte, bir Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ile keşfetmemize gerek yok. Sade-
gazete ortalama 90 adet fotoğraf fotoğraf ‘sanat eseri’ olarak ka- ce fotoğraf hakları konusunda
içermektedir. Sosyal paylaşım bul edilmiş olup, fotoğraf ihlalle- duyarlı olmak ve fotoğraf ihlalleri
ağlarında her salisede çok rinde koruyucu bir mevzuatımız halinde hakkımızı korumakla
sayıda görsel malzeme el değiş- vardır. toplumdaki bilinci yaratabiliriz.
tirmekte. O fotoğrafın
kim tarafından üretildi-
ği konusu üzerinde ise
hiç durulmamaktadır.
Ne yazık ki, ülkemizde
fotoğraf ihlalleri çoktur
ve fotoğrafların izinsiz
ve isimsiz kullanılması
konusuna yeteri kadar
önem verilmemektedir.
Fotoğrafçılığın telif
hakkı gerektiren yara-
tıcı bir eylem olarak
kabul edilmesi için ilk
yasal savaşı başlatan
portre fotoğrafçısı
Napoleon Sarony uzun
yıllar süren mücadelesi
sonucunda 1884 yılında
12 bin ABD Doları taz-
minat ile emsal teşkil

50
Fotoğraf = Anı sonra sıra fotoğraflarına gelmiştir. yüreğine alan anneleri gördüm.
Eskici pazarlarında dolaşırken Üç-beş kuruşa satılır o fotoğraflar, Fotoğraf tutkum etrafdaki sevgi-
gördüğüm siyah beyaz fotoğraf- yaşarken gözümüz gibi baktı- leri fark etmemi de kolaylaştır-
lar hep hüzünlendirmiştir beni. ğımız, bize anılarımızı yaşatan, dı. Çevredeki sevgisizlikleri ve
O fotoğrafın nasıl oraya düştüğü aslında o paha biçilmez fotoğraf- sonuçlarını gördükçe sevginin
ayrı bir hikaye, o fotoğrafın nasıl lar... önemini daha iyi kavradım. Yüre-
çekildiği ayrı bir hikaye ve o ğinde sevgi olmayan bir bedenin
fotoğrafın zaman içindeki yol- Fotoğraf = Sevgi sağlıklı olmayacağını gördüm.
culuğu ayrı bir hikayedir. Bazen Öğrencilik yıllarımda ve sonra- Lezzetli bir yemeğin sevgi katıl-
arkasına düşülen not size bazı sındaki çalışma hayatımda sağlık, madan yapılamayacağını, fotoğraf
ipuçları verir; tarihi, mekanı ve başarı ve mutluluğun hayatın ana eserinin sevgi olmadan üretile-
hatta kişileri öğrenirsiniz. Hayal kavramları olduğunu düşünür- meyeceğini anladım. Artık fotoğ-
gücünüz çalışır sonra, her fotoğ- düm. Tüm dualarımın olmazsa raf çekmeye giderken yanımda
rafa ayrı bir senaryo yüklersiniz. olmaz üçlüsü idi bu kavramlar. tripod var mı? Hangi objektifleri
Ancak hepsinin sonu hüzünlüdür. Oysa ki yaş kemale erince sev- aldım? sorularından önce, doğayı
Zira, o fotoğraf yine eskici pazarı- ginin de gücünü fark ettim. Bir so- seviyor musun? İnsanları seviyor
na düşmüştür. Ya sahibi ölmüştür, kak köpeğine sevgi ile dokunan musun?... diye sorguluyorum ken-
çocukları satıyordur ya da sahibi elleri, sararmış yapraklara dahi dimi. Samimi bir ‘evet’ çıkıyorsa
hayattadadır, evdeki halısından kıyamayan gönülleri, yavrusunu ağzımızdan ne mutlu bizlere...

51
Sualtı
Fotoğrafçılığı
Elbette insanoğlu gördüğü
güzellikleri diğer insanlara
anlatmak, onlarla paylaşmak
ister. İşte bu noktada sualtı
fotoğrafçılığı devreye
giriyor ve biz dalgıçların
sualtında yaşadığımız o
inanılmaz deneyimi sizlerle
paylaşma noktasında bize
yardımcı oluyor...

Yazı ve fotoğraflar:
Ahmet Yay
www.ahmetyay.com.tr

52
53
54
D
alış yapmak bir birlikte artık süratle keşfedilmiş
tutkudur. Sonsuz ve sıradan insanların bile erişe-
maviliğin gizemi, bileceği güzelliklerin görülmesi
insanoğlunu her noktasına gelmiştir. Elbette
zaman çağırmış- insanoğlu gördüğü güzellikleri
tır. Bu çağrı biraz bilinmeyene diğer insanlara anlatmak, onlarla
karşı duyulan korkuyu, biraz paylaşmak ister. İşte bu noktada
da keşfetmeye duyulan arzu- sualtı fotoğrafçılığı devreye giri-
yu barındırır. Özellikle insanın yor ve biz dalgıçların sualtında
yaşamasına elverişli olmayan bir yaşadığımız o inanılmaz deneyi-
ortamda nasıl yaşayabileceğini mi sizlerle paylaşma noktasında
görmesi, orada yaşayan her türlü bize yardımcı oluyor. Dalmak na-
canlıyı izleyebilmesi için bizzat o sıl bir tutku ise, sualtında fotoğ-
ortamın içinde bulunması gere- raf çekmek de bir o kadar cazip
kir. Bunun için önce korkulan, ve keyifli bir duygudur. Zira dalış
çeşitli efsaneler ile tasvir edilme- yaparak gördüğünüz güzellikleri
ye çalışılan hatta mitolojik kahra- fotoğraflamak, onları sadece
manların yaşamı ile bütünleştiri- kendi belleğinize hapsetmek de-
len sualtı yaşamı, insanoğlunun ğil, diğer insanların dünyalarına
inanılmaz hızda gelişimi ile da taşımak demektir.

55
İyi bir sualtı fotoğrafçısı olmak isimlerle adlandırılan mercanlar, insanlığı ilgilendiren bir husus-
için elbette iyi bir dalgıç olmak polip denilen canlıların bir araya tur. Bununla birlikte, biz dalgıç-
gerekir. Acemi-Tecrübeli-Usta gelmesi ile oluşurlar ve yılda 2 ların ve sualtı fotoğrafçılarının
dalgıç aşamalarından en azın- cm kadar uzarlar. Bir mercan bireysel olarak doğaya saygılı
dan tecrübeli dalgıç seviyesine resifinin oluşması için yüzlerce olmamız ve onlara zarar verme-
gelmeden fotoğraf çekmeye hatta binlerce yıl geçmesi gere- memiz gerektiği de çok açıktır.
çalışmak pekçok açıdan doğru kir. Fotoğraf çekmek amacıyla Türkiye sularında ne yazık ki
değildir. Zira; sualtı, inanılmaz dalış yapan ve yüzerliliğini bile deniz canlıları çok fazla değildir.
güzellikler barındıran bir dünya- ayarlayamayan dalgıçların, bu Onların her bir özelliğini ortaya
dır. Bu dünyanın oluşumu, en az oluşumlara zarar verdiğini çeşitli çıkaracak macro çekimler yap-
su üstündeki yaşamda yüzyıllar yerlerde görüyoruz. Bu elbette mak yerine, geniş plan çekim-
boyu süregelen oluşumlar gibi doğaya insan eli ile yapılabile- lerle sualtı güzelliklerini ortaya
seneler boyunca süren gizemli cek en büyük kötülüklerden biri- koymak, daha tercih edilebilir bir
bir yaşamın sonucudur. Eşsiz sidir. Global ısı artışı ile sularda durumdur. Ancak, hemen yanıba-
güzellikler sergileyen, genel meydana gelen ısı değişikliğinin şımızdaki Kızıldeniz’de sualtında
olarak sert ve yumuşak olarak mercanları öldürdüğü ve hızla inanılmaz bir güzellik vardır.
ikiye ayrılan ve beyin, fil kulağı, yok olma tehlikesi ile karşı kar- Türkiye’nin suüstü ve kıyıları ne
kamçı, masa, geyik boynuzu gibi şıya bulundukları gerçeği bütün kadar zengin ve doğal güzellikle-

56
57
re sahip ise, Mısır, Sudan, İsrail
ve Suudi Arabistan’ın Kızıldeniz
kıyılarında sualtı bir cennet, su
üstü ise çöldür. Elbette sualtında
fotoğraf çekmek için gidilebile-
cek en yakın coğrafya Kızılde-
niz. Ben de ilk olarak sualtında
fotoğraf çekmeye Kızıldeniz’de
başladım. O zamanlar dijital ma-
kineler bu kadar yaygın değildi.
Dia çektim. Sonra sualtı güzel-
liklerinin çok daha muhteşem
olduğu uzakdoğu coğrafyasını
keşfettim. Önce Filipinler, son-
ra Malezya, sonra Endonezya
derken bu macera beni 30 bin
nüfuslu bir ülke olan ve belki de
30 binden fazla adadan oluşan
Palau’ya kadar sürükledi. Elbette
büyük okyanusun öte tarafını da
unutmamak gerekir. O coğraf-
yada da Meksika ve Küba’da

58
59
60
sualtının güzellikleri ile tanış- orada karşılaştım. Sonra Bali’de adalarına daha büyük deniz can-
tım. Hint okyanusunda bulunan sonra Komodo’da ve Papua Yeni lıları görme hayali ile gitmiştik.
Maldivler pek çok kişinin haya- Gine adasındaki Raja Ampat’ta. Hepsini görememekle birlikte,
linde taht kurmaktadır. Biz de Son olarak da Meksika’nın ana yunuslarla yüzme ve Hammer
gittik elbette Maldivler’e. Ancak, karadan bir günlük uzaklıkta 3 Head Shark (Çekiç başlı köpek-
suüstünden ziyade suyun altı tane adadan oluşan ıssız dalış balğı) görmek ve fotoğraflamak
yine muhteşemdi. Mantalarla ilk cennetinde. Aslında Socorro şansına sahip olduk.

61
Sualtında fotoğraf çekmek olmanız. Örneğin, hazırlığınızı
için nelerin gerekli olduğuna kı- yapıp, makineye macro lens ta-
saca bir göz atacak olursak; eğer kıp kabin ve portlarını, hatta flaş
“Ben dalışın da keyfini çıkartmak kollarınızı ona göre ayarladıktan
istiyorum, yanımda gezilere fazla sonra dalışta karşınıza çıkan bir
malzeme götürmek istemiyorum. geniş açı konuyu sadece seyret-
Üstelik o kadar detayla uğra- mekle yetinmek zorundasınız.
şamam.” diyorsanız, kompak Veya tam tersi, geniş açı takıp,
bir makine ve onun housing’ini sualtında çeşitli manzara ve
(kabinini-su geçirmez kılıfını) al- büyük canlılar çekerken birden
manız yeterli. Ben de 2008 yılına gözünüze takılan küçücük bir
kadar bu makinelerle fotoğraf canlıyı çekme şansınız elbette
çektim. Yalnız, dahili flaş pek çok yok. Bu nedenle, dalış noktasın-
durumda yeterli gelmediği için, da ağırlıklı olarak hangi konu
harici flaş kullanmak neredeyse
bir zorunluluk. Gelelim “İddialı
fotoğrafçı”lara… Sualtında güzel
fotoğraf, elbette her alanda oldu-
ğu gibi iyi bir ekipman ve yeterli
bilgi birikimi ile olabilir. Günü-
müzde hemen her DSRL makine
ve belirli lenslere uygun kabinler
ve portlar bulunmakta. Elbet-
te DSRL ile sualtında fotoğraf
çekmenin en büyük dezavantajı
hangi donanımla başladı iseniz
o donanımla bitirmek zorunda

62
63
var öğrenip, ona göre bir ekip-
manla dalmakta fayda var. DSRL
ile sualtında fotoğraf çekimine
devam edecek olursak, elbette
sabit odaklı macro lensler ile
objeye mümkün olduğu kadar
yanaşıp, 1’e 1 macrolar oluştur-
mak en büyük hedef. Ancak, son
zamanlarda sualtına yaşayan o
kadar küçük yaratıkların varlığı
biz dalgıçlar tarafından da bilinir

64
oldu ki, bunları sadece mevcut deki etkileşimi arttırdı. Bugün fotoğraflayabilmek için yeterli
macro lensler ile fotoğraflamak artık dünya üzerinde bir noktada bilgi birikimine de sahip olmak
neredeyse mümkün olmuyor. Bu- çekilen fotoğrafın, dünyanın her ve bilgileri sürekli güncellemek
nun için sualtında kullanılabilen tarafından anında görülmesi an de gerekiyor. Macro çekimlerin
close-up lensler üretildi. Sualtı meselesi. Böyle olunca, insanlar olmazsa olmazı flaşlardır. Flaşlar
canlılarının her türlü detayını her türlü bilgi paylaşımını da hakkında yeterli bilgiye sahip
tam kadraj çekebiliyoruz artık. sağlayarak, dünyanın en ücra olunmadan sualtında başarılı
Üstelik bu canlılar 1-2 mm bo- köşesindeki, en minik yaratığa macro fotoğrafları çekmek ancak
yutlarında olsalar bile… Sosyal kadar ulaşabiliyorlar. tesadüfi olabilir. Tekrarlanabilirli-
medya denilen olgunun hızla Tabi, bunlara ulaşmak her ği için mutlaka bilgilerin güncel-
yaygınlaşması da dünya üzerin- zaman için yeterli değil. Bunları lenmesi gerekir.

65
66
Geniş açı çekimler
ise elbette denizaltın-
daki eşsiz güzellikleri
suüstüne taşımak için
çok güzel bir araç. Yine
bunda da fotoğrafçılığın
temel ilkelerini özellikle
kompozisyonu çok iyi
bilmek, sualtına özgü
obje ve canlıları kom-
pozisyon içinde güzel
kullanabilmek ve bütün
bunları gerçekleştirmek
için de hem makine-
ye hem flaşlara hakim
olmak gerekir. Yukarıda
anlattıklarımı dünyanın
çeşitli yerlerinde çek-
tiğim fotoğraflar ile bir
nebze olsun pekiştir-
meye çalıştım. Dilerim
sualtına daha fazla
sayıda insan heves eder
ve oradaki güzellikleri
kendi gözleri ile görür...

67
Yayınlarda Kuş
Fotoğrafçılığı - II
Doç. Dr. Halit Uzun
halituzun@yahoo.com

İ
lk sayıdaki yazımda gözlemcisi ve fotoğraf-
ilk kuş fotoğrafının ne çısı olabilmeyi başar-
zaman, nerede ve kimin mıştır. Avustralyalılar
tarafından çekildiği ve ile İngilizlerin girişte
hangi türün fotoğrafı değindiğim çekişmeleri
olduğu konusuna kısaca sürerken, Chapman
değinmiştim. 1887-1894 arasını 1895’ de ilk kitabı olan
kapsayan kuş fotoğrafçılığının bu ‘Handbook of Birds of
başlangıç dönemini sahiplenmek Eastern North America’
için Avustralyalılar ile İngilizler (Kuzeydoğu Amerika
arasında yoğun bir çekişme Kuşlarının Elkitabı) yı
sürerken ABD’ de Frank Michler yayınlamıştı bile (Fotoğ-
Chapman çok uzun yıllar devam raf 1).
edecek kuş fotoğrafçılığı kariye- Doğaya ve özellikle
rine başlamıştı bile…(1). kuşlara olan yoğun ilgi
Frank Michler Chapman’ın ya- ve tutkusu sayesinde
şam öyküsü çok ilginçtir. 1864‘de Chapman 1987’ de
West Englewood, New Jersey’de henüz 33 yaşında iken
doğan Chapman ilk iş deneyi- New York Linnaean
mini 1880-1886 arasında New Cemiyeti’nin (1878 de
York’da bir bankada çalışarak kurulan ve günümüzde
edinmiştir. İlk gençlik dönemle- halen etkinlikleri ve ça-
rinden itibaren kuşların doğal lışmaları devam eden,
yaşamına yoğun bir ilgi duymuş-  Fotoğraf 1
kuşlar ve kuşçuluk öze-
tur. Bu nedenle çalıştığı banka- linde doğal yaşam ile il-
dan 1886’ da ayrılarak zamanının gili bir dernek) başkan-
büyük bir bölümünü Florida’da takiben 1891’ de ise ornitoloji ve lığına getirilmiştir.1899’ da ise
sürekli kuş gözlemleri ile ge- mamaloji bölümünde yardımcı hem kurucusu hem de editörü
çirmiştir. Bu ilgisi sayesinde küratör olmuştur. Bu şekilde baş- olduğu Bird-Lore isimli dergiyi
1888’de New York’taki Amerika layan uzun çalışma hayatı süre- çıkarmaya başlayan Chapman
Doğal Tarih Müzesi’nde (ADTM) since, lise (High School) sonrası yaşamı boyunca sadece çok
Joel Asaph Allen’ın asistanı eğitim almamış olmasına rağ- sayıda kitap, dergi makalesi ve
olarak çalışmaya başlamış ve men, döneminin en üretken kuş rehbere imza atmakla kalmamış;

68
dikten sonra arama
alanına ‘Frank Michler
Chapman’ yazılıp text
seçeneği ile arama ya-
pıldığında kitaplarının
PDF dahil birçok forma-
tına ulaşabilirsiniz.
Chapman 242
sayfadan oluşan ve
110 fotoğraf içeren
‘Bird Studies with a
Camera’nın ilk 39 say-
fasını kuş fotoğrafçılığı
nedir, kuş fotoğrafçılı-
ğının bilimsel değeri
nedir, kuş fotoğrafçılığı
için gerekli ekipman
ve kuş fotoğrafı çekim
teknikleri gibi konulara
ayırmıştır. Bu bölüm-
 Fotoğraf 2
lerden ayrıntılı olarak
bahsetmek dergimizin
bu bölümünün amacı
aynı zamanda çalışmalarını ABD 1945’de 81 yaşında yaşama veda dışındadır ancak özellikle giriş
dışında da sürdürmüştür. Güney etmiştir. Mezarı doğum yeri olan bölümündeki son derece doğru
Amerika’da ve özellikle Panama, Englewood, New Jersey
Kolombiya ve Ekvator’da da kuş Brookside mezarlığında-
araştırmalarında bulunmuştur. dır. ADTM günümüzde bu
Chapman’ın ornitoloji dünyasına değerli elemanı onurlan-
bir diğer katkısı da 1899 da baş- dırmakta ve çeşitli burslar
lattığı ve 24 Aralık 2013 de 114 vererek adını yaşatmaktadır
üncüsü yapılacak olan gelenek- (3,4,5).
sel Noel Kuş Sayımıdır (Christ- Daha önce de belirttiğim
mas Bird Count). 1908 de ADTM gibi Chapman’ın çok sayıda
ornitoloji küratörlüğüne atanan basılı eseri arasında kuş
Chapman müzede kuşları doğal fotoğrafçılığını doğrudan
ortamları içerisinde sergileyerek konu alan 1900 basımı ‘Bird
dönemi için çok ilginç bir yenili- Studies with a Camera’
ği başlatmıştır (Fotoğraf 2). (Kamera ile Kuş Çalışmaları
1911’de Amerika Ornitologlar ) isimli kitabı bizim için
Birliği Başkanlığı, 1913’de Brown özellikle dikkati çekmekte-
Üniversitesi Bilim Doktoru, dir (Fotoğraf 3).
1920’de ADTM Kuş Departmanı Chapman’ın sadece bu
Başkanlığı, 1921’de Ulusal Bilim- kitabına değil, telif haklarını
ler Akademi üyeliği ve benzeri doldurmuş olan diğer kitap-
çok sayıda onurlandırmalarla larına da internet üzerinden
geçen aktif çalışma hayatını ulaşmak mümkündür. www.
1942’ de sonlandıran Chapman archive.org adresine giril-  Fotoğraf 3

69
nın kuşların doğal yaşamlarının
saptanmasında bir yardımcı araç
olarak kabul edilmesinin önemi-
ni vurgulayan Chapman’ın bir
konuya severek ilgi duymanın ve
o konuyu meslek olarak seçme-
nin insanın yaşamını ne derece
dolu, üretken ve başarılı geçire-
bileceğine bir örnek olarak beni
son derece etkilediğini ifade
etmeliyim.
İkinci örneğim ise günümüz-
den. ABD Florida’dan Arthur
Morris (Fotoğraf 4) ismini kuş
fotoğrafçılığı ile ilgilenen sizle-
rin aranızda duyanlar mutlaka
vardır.
20. yüzyıl başlarında Frank
Michler Chapman nasıl ki yaşa-
mını kuşlara adamışsa, 21. yüzyıl
başlarında da benzer özellik-
lerle Arthur Morris karşımıza
çıkmaktadır. Günümüzün son
derece gelişmiş dijital fotoğraf
makinaları ve objektifleriyle
yüzyıl öncesi ile kıyaslanmaya-
cak kalitede sonuçlar alınması
doğaldır. Buna karşın başarılı
sonuçlar alabilmek için doğa
ve hayvan sevgisi, sabır ve çok
çalışmak hiç değişmeyen ve
mutlaka gerekli olan özellik-
lerdir. Bu özelliklere fazlasıyla
 Fotoğraf 4 sahip olan Arthur Morris kuşları
izlemeye 1977’de, kuş fotoğrafı
ve günümüzde bile hala geçer- nedeniyle ideal ve olgunlaşmış çekmeye ise 1983’de başladığını
li olan bazı saptamalarından kuş fotoğrafçılığı tekniklerinin çeşitli söyleşilerde anlatmaktadır
bahsetmeden Frank Michler oluşması için çok uzun bir süre ( http://www.kruger-2-kalahari.
Chapman konusunu bitirmek is- gerekeceğine değinen Chapman com/arthur-morris.html http://
temiyorum. Chapman, ülkesin- bu süreyi kısaltmak için sade- www.outdoorphotographer.com/
de doğada kuş fotoğrafçılığının ce başarılı değil aynı zamanda how-to/shooting/long-lens-tips-
henüz çok başlangıç aşamasın- başarısız deneyimlerin de basılı and-techniques.html ). Canon
da bulunduğunu ve bu nedenle kitaplar ve makaleler yolu ile A2E gövde ve Canon FD 400
deneyimlerin az olduğunu ifade paylaşılmasının çok önemli mm f/4.5 objektifle başladığı
ederek giriş bölümüne başla- olduğunu ifade etmektedir. Kuş kuş fotoğrafçılığına günümüzde
maktadır. Uygulanacak çekim fotoğrafçılığının sadece basitçe yoğun bir şekilde devam etmek-
yöntemlerinin çok sayıda ve ta- kuşların fotoğraflarının çekilmesi tedir. Doğal olarak günümüzdeki
ranacak alanın çok geniş olması olmadığını ve fotoğraf makinası- en kolay bilgi duyurma yönte-

70
mi olarak internet yayıncılığını rers of Light’ programı-
kullanan Morris www.birdsasart. nın üyesi olan Morris’in
com isimle internet sitesinde verdiği konferanslardan
son derece doyurucu bültenler örneklere dijital çağımı-
ve bloglar yayınlamaktadır. Art- zın bir nimeti olarak ulaş-
hur Morris’in kurucusu olduğu mak son derece kolaydır
diğer bir internet sitesi ise www. (http://www.youtube.
birdphotographers.net dir. com/watch?v=pas-GiB
Burada üyeler çeşitli forumlarda 9jzo&list=FLQq29pRZ
bilgi alışverişinde bulunmakta ve 5NlAfZAbtV0zeCw&ind
gönderdikleri fotoğraflar, birçok ex=3). Frank Chapman’ın
fotoğraf paylaşım sitesinden çok sayıdaki basılı eseri
çok farklı olarak, sadece kuş olmasına karşın Arthur
fotoğrafçılığında tanınmış kişiler Morris’in sadece bir
tarafından yapıcı bir şekilde yo- kitabı ve bir de kitapçığı
rumlanmaktadır. Arthur Morris’in bulunmaktadır. ‘Bird Pho-
diğer önemli bir özelliği ise tography Pure and Simp-
teorik ve pratik uygulamalı kuş le’ kitapçığı 1997’de,
fotoğrafı çekim safarileri düzen- ‘Birds as Art’ isimli kitabı
lemesidir. Sadece ABD ile sınırlı ise 2003’de yayınlanmıştır
 Fotoğraf 6
olmayan bu fotosafariler Galapa- (Fotoğraf 5 ve 6).
gos Adaları, Falkland Adaları ve Bu kitabın ikinci
St.George Adası gibi bölgelere kısmını ise kompakt disk olarak birdsasart.com sitesinden temin
de olmaktadır. Canon’un ‘Explo- çıkarmıştır. Bu yayınların basım edilebilir. Kanımca Arthur Morris
tarihlerinden de anlaşıla- günümüzdeki en iyi kuş fotoğ-
cağı üzere her ikisi de film rafçısı olmasa bile en üretken
fotoğrafçılığı dönemine ait kuş fotoğrafçısı sıralamasında
deneyimlerini içermektedir. mutlaka önde gelmektedir.
Günümüzdeki dijital fotoğ- Bir sonraki sayıda buluşmak
rafçılığın bizlere sağladığı üzere bol kuşlu ve bol ışıklı
avantajların (ucuzluk, günler...
sonuçların hemen alınma-
sı) olmadığı bir döneme Referanslar :
ait deneyimlerin ayrıntılı • http://rwyoung.id.au/images/pdf-
anlatılması ve elde edilen files/April%202012/History%20of%20
sonuçların mükemmelliği Bird%20Photography%20in%20Austra-
insanı şaşırtmakta ve saygı lia.pdf
uyandırmaktadır. 54 sayfa- • http://www.britannica.com/EBchec-
lık kitapçıkta kuş fotoğrafçı- ked/media/96892/Frank-M-Chapman
lığı temel bilgileri kısa özet • http://people.wku.edu/charles.smith/
bölümler halinde verilmiş- chronob/CHAP1864.htm
tir. 156 sayfalık kitapta ise • http://en.wikipedia.org/wiki/Frank_
hem teknikler daha ayrıntılı Chapman_%28ornithologist%29
olarak anlatılmış hem de • http://www.amnh.org/our-research/
çok sayıda fotoğraf gö- vertebrate-zoology/ornithology/grants
rüntüsüne yer verilmiştir. • http://stuartphotography77.blogspot.
Her iki yayın da en kolay com/2011/02/chris-weston-wildlife-
 Fotoğraf 5 ve en ucuz olarak www. and-bird.html

71
Suya Adanmış
Bir Hayat
“O günlerde ‘kuşlar gelsin, su içsin, kuşluklar meydana gelsin ama aynı
zamanda sıtma da olsun ve insanlar ölürse ölsün’ demek mümkün değildi.
Evvela insanları kurtarmalıydık”

Röportaj
Mehmet Gürbüz
1
950’de Elektrik İşle-
ri Etüd İdaresi’nde
çalışmaya başladı.
Sulama ve elektrik
konularında araştırma
yapmak için Amerika Birleşik
Devletleri’ne (ABD) gönderildi.
Türkiye’ye dönüşünde, 1953 yı-
lında Seyhan Barajı inşaatı baş-
ladığında proje mühendisi iken
Başvekil Adnan Menderes’in
dikkatini çekerek 1954 yılında
Devlet Su İşleri (DSİ) Genel
Müdürlüğü’nde Barajlar Dairesi
Başkanlığı’na atandı. 1955 yılın-
da da DSİ Genel Müdürlüğü’ne
tayin edildi. Bu arada Eisenho-

“ANADOLU KÖYLÜSÜ
İÇİN SU DEMEK, TOKLUK
VEYAHUT YOKLUK
DEMEKTİ.“

wer Vakfı’nın onu bursiyer ola-


rak seçmesiyle yeniden ABD’ye
gitti. Askerliğini yapmak üzere
1960 yılında genel müdürlük
görevinden ayrıldı. 1962-1964
yılları arasında serbest mü-
şavir-mühendis olarak çalıştı.
Aynı yıllarda Orta Doğu Teknik
Üniversitesi’nde inşaat mühen-
disliği alanında dersler verdi.
Boğaziçi Köprüsü’nün ilk proje-
sini (1954) hazırlayan, ABD’nin
uluslararası mühendislik ve
müteahhitlik firması Morrison tahrip oldu. Peki, ülkenin en man Demirel ile çocukluğundan
Knudsen Inc.’in Türkiye temsil- tepesindeki isimler bunun far- DSİ yıllarına, Başbakanlığı’ndan
ciliğini üstlendi. kında değil miydi? Demirel, “O Cumhurbaşkanlığı’na kadar ge-
Türkiye, bataklıkları kurut- günlerde ‘kuşlar gelsin, su içsin, çen sürede Anadolu’nun suyla
mayı bir ülke politikası olarak kuşluklar meydana gelsin ama imtihanını konuştuk.
belirledi. Cumhuriyetin ilk aynı zamanda sıtma da olsun
yıllarında özellikle Türkiye’nin ve insanlar ölürse ölsün’ demek Çocukluğunuzun susuzluk
yüzölçümünün %1’i kadar ba- mümkün değildi. Evvela insan- içinde geçtiği biliniyor.
taklık kurutuldu. Kurutma daha ları kurtarmalıydık” diyor. 9. Sizi bu kadar derinden
sonra da devam etti. Eko-sistem Cumhurbaşkanımız Sayın Süley- etkileyecek ne yaşadınız?

73
1930-40 ve hatta daha sonra- Bizim devraldığımız zaman su ile kucaklaştırmalı, barıştır-
ki yıllarda Anadolu’da doğan Türkiye’nin köylerinde içecek malıydık.
insanların müşterek bir kaderleri su yoktu. İnsanlar muayyen Bu, bir kavgadır. Kavganın
vardı. Bunlar aynı şeylere se- yerlerden tenekelerle, tulumlar- içerisinde yeşil ile bozkırın kav-
vinirler, aynı şeylere üzülürler, la su getirirlerdi. Biz, orta halli gası vardır. Suya muhtaç insan
ağır bir hayat bir Anadolu ile suyu arayan insanın kavgası
yaşarlar ve köylüsüyüz. vardır. Bu ülkenin insanının,
çok kere hayat Doğup büyü- taşının, kuşunun, ağacının hep
“SU YOKSA HAYAT YOK.”
şartları çekil- düğümüz köy, mücadelesi vardır. Biz de onlar-
mez derecede büyük bir köy dan biriydik. Bizi etkileyen faktör
herkesi etkilerdi. Bizim doğup ama burada da aynı şartlar vardı. budur.
büyüdüğümüz yıllarda ve muhit- Köyün ortasında çeşme vardı ve
lerde Anadolu’nun yüzde yetmişi herkes gider oradan evine su 31 yaşında DSİ Genel
çiftçilik yapardı. Çiftçiliğin ön alırdı. Suyu da genellikle kadın- Müdürü olduğunuzda,
şartı ise mutlaka sudur. Eğer lar alırdı. Rahmetli anamın da “Orada gördük Harran
zamanında su yoksa, yağmur ‘evin suyunu çekeceğim’ diye iki Ovası’ndaki kuşun susuz
zamanında yağmazsa üretim kolunun uzadığını bilirim. İçimde olduğunu; kuş susuz orada
bekleyemezsiniz. Üretim yoksa her zaman ukde olmuştur. Bizi gördük” derken de bunu mu
önce hayvanlarınız, sonra insan- etkileyen, suya bağlayan, onun kastediyordunuz?
larınız aç kalır. Anadolu köylüsü yokluğudur. Suyun peşinden git-
için su demek, tokluk veyahut tik, çünkü ona muhtaçtık. Velha- Kilometrelerce gidiyorsunuz, bir
yokluk demekti. sıl Anadolu’yu ve onun insanını ağaç, yeşil bir yaprak yok. Bir

74
tane kuş yok. Kuş, su içecek bir
pınar arıyor. Kilometrelerce gidi-
yor, bir yudum su yok. Su yoksa
hayat yok. Toprak var, güneş
var, insan var. Hepsi güzel fakat
hayat yok! Biz, hayat arıyoruz. Su
olmayınca çöl oluyor.

“Türkiye çölleşiyor
lafı çok düşünülerek
söylenmeli”
1940 yılında DSİ için
“Çatlamış toprakla mavi
gök arasında sıkışan
insanı suya kavuşturdu”
diyorsunuz. Ancak şu an
Türkiye çölleşiyor ve bunun
sebeplerinden biri olarak
da DSİ’nin yanlış sulama
politikaları gösteriliyor?

Bazı laflar ezbere söyleniyor.


‘Türkiye çölleşiyor’ lafı çok
düşünülerek söylenmeli. 1950
Türkiyesi’nde üç tane baraj var-
dı. Bugün aşağı yukarı 295 tane.
Türkiye’de 186 milyar metre küp
su var kullanılabilen. Bununla 85
milyon dönüm arazi sulanabilir.
Cumhuriyet’in başında 5 mil-
yon dönüm arazi sulanabilirken
bugün 50 milyon dönüm arazi su- da vermek lazım. Bunlar teknik kullanacağı konusunda bir
lanmaktadır. Bir 50 milyon arazi meseleler ve teknisyenler bunu çalışmanız oldu mu?
için de tesisler yapılmaktadır. köylüye anlatacak. Siyaseten top-
Aksine çöl olacak toprakları rağın yeşermesini istiyorsanız, Türkiye’de halkın yüzde 78 tarım-
yeşertmeye çalışıyorsunuz. 50 suyu, toprağın başına götürecek- la uğraşıyor. Hiçbir şey bilmiyor
milyon araziyi yeşertmişsiniz, siniz. Toprağın başına götürmek değil. Ancak sulamasını iptidai
50 milyonu da yeşertmek için için de nehirler bulup, kanallar şekilde yapıyordu. Modern su-
çalışmalar var. Tabii yeşerttiğiniz yapacaksınız. Bu da işin siyasi lamaya geçildiğinde nasıl sula-
yerlerde dünyanın her yerinde kısmı. Bu, çok güzel yapılmıştır. nacağını öğretiyorsunuz elbette.
görülen arızalar görülebilir. Me- Öğrenme ve öğretme işi ayrı bir
sela dikkatli sulama yapılmazsa, DSİ Genel Müdürlüğü iştir. Bunun için okullar açılmış,
tuz seviyesini aşar ve tuz toprağı yaptığınız dönemde, suyu sulama kooperatifleri kurulmuş,
kurutur. İşte onun drenajını iyi arayan insanları eğittiğinizi çeşitli tedbirler alınmıştır. Yani
yapmak, suyu, muayyen miktar- biliyoruz. Halkın suyu nasıl suyun doğru olarak kullanılması-

75
nı sağlayacak her çeşit tedbirler fında yaşamak mümkün değildi. ları bataklıktı. Bunları kurutmadı-
alınmıştır. Bunların bir kısmı Birinci düşman sinek ve getir- ğınız takdirde etrafında yaşamak
başarılıdır. Bir kısmı istediğimiz diği Malarya’ydı. Cumhuriyet’in mümkün değildi.
kadar başarılı olmayabilir ama devlet politikası, Malarya’yı Bu bataklıkları biz kuruttuk.
genelde başarılıdır. sonlandırmaktı. Eko sistem
İlk göze çarpan mühendisliğinin
Bataklık ve taşkını önleme bataklık İzmir birtakım ince
“SITMADAN
tesisleri Cumhuriyet’in ilk civarındaki Cel- metotları burada
yıllarında devletin en önemli lat Bataklığı’dır.
KURTULMAK çok uygulanmış
meselelerinden olmuştur. Oradaki bataklı- DÜNYA POLİTİKASI, değildir. Birinci
Bataklık kurutulurken ğın İzmir’e kadar AYNI ZAMANDA derecede önceli-
bölgelerdeki eko sistemle bir sıtma etkisi TÜRKİYE’NİN DEVLET ğimiz sudan, ça-
ilgili çalışmalar yapıldı mı? vardı. Ayrıca POLİTİKASIYDI.” murdan, sinekten
Adana-Gaziantep ve Malarya’dan
Bataklık kurutulması hadisesi her ve Adana-Kahra- kurtulmak ol-
şeyi kapsayan ve çok şuurlu bir manmaraş arasında bataklıklar muştur. Buralarda pamuk tarla-
projenin eseri değildir. Çünkü vardı. En büyük bataklıklardan ları meydana gelmiştir. Pamuk
bataklık kurutma hadisesinde ilk biri Amik Gölü’ydü. Antakya üretimleri sonucunda da birçok
elde edilmesi gereken bataklığı Ovası’nda 100 bin dönüm arazi fabrika kurulmuştur. Birçok şeyi
oradan kaldırmaktı. Çünkü ba- ekilemiyor, biçilemiyordu. Yine daha döküp sayabilirim. Ama
taklık orda durduğu sürece etra- Antalya ve Adana’nın aşağı ova- Cumhuriyet’in başında ve daha

76
sonraki yıllarda bataklıkları Amik gölü, dediniz. Yılan suyunu aldık, Akdeniz’e attık.
kurutmak öncelikle bir sağlık Boyun denilen bir kuş türü, Sonra o suyu kullandık. Çok
meselesiydi. Sonraki zaman Afrika’dan bahar aylarında güzel bir proje çıktı meydana.
içerisinde çevre meselesi hali- göç ederek Amik ovasında Şimdi burası elma bahçesi.
ne geldi. Hatta çevre meselesi üremeye geliyordu. Amik Ortalık bağlar, bahçeler oldu.
ihmal edilmiş ve eleştirilmiştir. gölü kurutulduktan sonra bu Aşağı yukarı bir milyon ton elma
Doğru da olabilir ama dediğim kuş Türkiye’ye gelmedi. Son çıkıyor.
gibi birinci derecede kurtulma- kayıt yapıldığı yıl 1950... Para yok. Az para ile çok iş
mız gereken mesele sıtmaydı. Anladığım kadarıyla insan yapmak lazım. Hâlbuki çevre
Sıtmadan kurtulmak dünya poli- sağlığı önemsenirken eko projeleri daha çok para ister.
tikası, aynı zamanda Türkiye’nin sistem hep ikinci planda Ucuza çıksın diye proje kolay-
devlet politikasıydı. kaldı? lıkları yapılmıştır. Ama o günler
geride kaldı. Bugün ise bunları
Doğrudur. Bataklıkların etra- düşüneceksiniz. O günlerde
fındaki köyler, kasabalar hep ‘kuşlar gelsin, su içsin, kuşluk-
“Kuşlar gelsin su sıtma idi. Önceliğimiz insan lar meydana gelsin ama aynı
içsin, insanlar sağlığıydı. Mesela Eğridir zamanda sıtma da olsun ve
Gölü’nün güneyinde bir ovamız insanlar ölürse ölsün’ demek
ölürse ölsün demek var. Burası tamamen bataklıktı. mümkün değildi. Evvela insan-
mümkün değildi” Burayı kuruttuk. Önce buranın ları kurtarmalıydık.

77
“Barajlar kralı” sıfatını “Açlığın karşısında altında kalmasın.’ Bunlar bugü-
hak edecek kadar baraja nün tartışılan konuları. Eski şehir-
kavuşturdunuz ülkeyi. En durulmaz” leri, eserleri de korumak lazım
büyük hayallerinizden fakat açlığı da karşılamak lazım.
biri olan ve “gaptırmam” Türkiye coğrafi konumu
dediğiniz GAP, amacına ne açısından geçmiş kültürlerin Kırmızı çizgimiz nedir?
kadar ulaştı? beşiği. Su hayat ama Nasıl dengeleyeceğiz?
barajlar yapılırken geçmiş
Bana göre yüzde 90 ulaştı. kültürlerimiz de sular altında Kurtarabildiğiniz kadar kurtara-
Aslında fiziki olarak yüzde 100 kalıyor? caksınız. Zenginliğiniz nispetinde
yapılması şart değil. Hedefi, şu kurtaracaksınız. Eğer zenginliği-
kadar dönüm arazi sulanacak! Bu tartışma, çok güzel bir tar- nizi aşıyor ve sizi aç bırakıyorsa o
‘Bu kadar sulanmamış, az sulan- tışmadır. Çok sayıda baraj ya- zaman tabii ki açlığın karşısında
mış.’ Zaman içinde o da sulanır. pılmıştır. Bunların bir kısmı 15 durulmaz. Kırmızı çizgi açlıktır.
Bu açıdan baktığınız zaman GAP metreden yukarı, bir kısmı ise 15 Bugünün cevabı bu. Yarın da şu
kendisi için hedeflenen rakam- metreden aşağıdır. ‘Daha yüksek denilebilir. Yani ‘sulama yapma-
ları tutturmuştur ama biraz daha baraj yapılmasın, ovalar eski yacaksınız’ diyecek gün, bugün
çoğalması lazım. şehirler, eski eserler, topraklar su değildir.

78
daha az iş yapmış-
tır? Yani DSİ, birçok
bakanlıktan daha iyi.
Mesele kurduğunuz
teşkilatı iyi kuracak-
sınız.

Hayatınızı suya
adamış mühendis
ve bir devlet
adamısınız.
Arkanıza dönüp
baktığınızda
bu konuda
keşkeleriniz var
mı?

Vardır. Yalnız ‘şunu


yapsaydım veya-
hut yapmasaydım’
diyeceğiniz şeyler
de sizin çok elinizde
değil. Binaenaleyh
geçmişi, bugüne çok
Karadeniz doğal yaşam kullanmak ama doğayı boza- fazla taşımamak lazım. Çok bariz
açısından dünyanın en caklara da karşı çıkmak lazım. yanlışlar olmadıkça her şeyi
zengin bölgelerinden. Mümkün olduğu kadar doğayı olduğu yerinde bırakmak lazım.
Ancak ona hayat veren bozmamak lazım ama Türkiye Çok bariz hatalar varsa da onu
su kaynakları üzerine zenginleşmek de zorunda. Yanlış teknik bakımdan, inandırıcı bir
HES’ler yapılıyor. HES’ler fikirlerle memleketin zenginleş- şekilde eleştirmek, ders almak
hakkında düşünceniz mesini önleyici birtakım yollara ve demagojiye gitmemek lazım.
nedir? Karadeniz’deki su da gitmemek lazım. Biz Türkiye’de kademeli bir
kaynaklarının debi miktarı siyaset takip ettik. Su ve toprak
açısından uygun mu? Doğal kaynaklarını ölçtük. Bu kaynak-
yaşamı etkilemesi ne kadar “Geçmişi bugüne lardan en iyi şekilde faydalan-
doğru? çok fazla taşımamak mayı sağlayacak havza planları
yaptık. Su ve toprak kaynakla-
Küçük hidroelektrik santralle- lazım” rının geliştirilmesinde önemli
rinden aşağı yukarı 2500 tane hatalar yaptığımızı sanmıyorum.
var. Kimi yerde değirmen gibi, Su yönetimin en üst düzeyde Yine de teknik bakımdan hatalı
kimsenin gördüğü ettiği yok. Bir yürütülmesi için Türkiye’de işler yapılmışsa, bunlar tecrübe
derenin bir köşesinde ama bir neden bir Su Bakanlığı hanesinde görünecektir. “Asgari
kasabanın elektriğini çıkarıyor. kurulmadı? hata, azami fayda”. Hedef buydu.
Kimi var, Fırtına Deresi gibi! Anadolu’yu su ile barıştırdık!..
Fırtına Deresi çok haşarı bir Bir iş akla gelince bakanlık akla
dere. Bir tabiat harikası! Halk, bir gelir. Su Bakanlığı kurulsa ne Not: Kullanılan siyah beyaz
türlü buna razı olmuyor. Doğayı olacak? Devlet Su İşleri Genel fotoğraflar Süleyman Demirel
bozmayacak şekilde olanları Müdürlüğü, hangi bakanlıktan arşivinden alınmıştır.

79
Sulak
Alanlar
Ali Mutlu
Ziraat Mühendisi
DKMP IX Bölge Müdürlüğü
Doğa Koruma ve Sulak Alanlar Şube Müdür V.

80
81
ÜLKEMİZDEKİ SULAK
ALANLARIN ULUSLARARASI
DÜZEYDE ÖNEM
TAŞIMASININ ASIL
NEDENİ; BATI PALEARKTİK
BÖLGEDEKİ KUŞ GÖÇ
YOLLARINDAN EN
ÖNEMLİ İKİSİNİN TÜRKİYE
ÜZERİNDEN GEÇMESİDİR.

82
Ü
lkemiz sulak alanların korunması
ve akılcı kullanımını sağlamak
üzere geliştirilen ve 1971 yılında
İran’ın Ramsar kentinde imzaya
açılan Ramsar sözleşmesine,
30.12. 1993 tarihinde taraf olmuş, sözleşme
17.05.1994 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Özellikle “Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak
Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar Hakkın-
da Sözleşmesi’’ne (Ramsar Sözleşmesi) göre;
doğal veya yapay, devamlı veya geçici, suları
durgun veya akıntılı, tatlı, acı veya tuzlu, denizle-
rin gelgit hareketlerinin çekilme devresinde altı
metreyi geçmeyen derinlikleri kapsayan, başta
su kuşları olmak üzere canlıların yaşama ortamı
olarak önem taşıyan bütün sular, bataklık, sazlık
ve turbiyeler ile bu alanların kıyı kenar çizgisin-
den itibaren kara tarafına doğru ekolojik açıdan
sulak alan yerleri olarak tanımlanmaktadır.
Ülkemiz , sulak alanlar açısından hem Avru-
pa hem de Ortadoğu’nun en önemli ülkelerin-
den biri olarak tanımlanır. Bunun temel neden-
lerinden birincisi ülkemizin farklı ekolojik ve
karakter fonksiyonlarına sahip çok çeşitli sulak
alanlara sahip olması, ikincisi bu sulak alanlar
coğrafik olarak batı paleartik kuşların göç yolları
üzerinde yer almasıdır..

83
Ülkemizde toplam büyüklüğü
2.000.000 hektarı aşkın (2.155.045
ha) 135 adet Uluslararası Öneme
Sahip Sulak Alan bulunmaktadır.
Bunun dışında Uluslararası kriter-
leri sağlamayan 500’ü aşkın sulak
alan olduğu tahmin edilmektedir.
Sözleşme listesine uluslararası
öneme sahip 135 sulak alanımızdan
41 tanesinin sulak alan koruma
bölgeleri tespit edilmiş;
Manyas Gölü (Balıkesir 2003),
Uluabat Gölü (Bursa, 2003), Met-
ruk Tuzlası (Muğla 2004), Gediz
Deltası (İzmir 2005), Çavuşcu Gölü
(Konya 2006), Hürmetçi Sazlıkları
(Kayseri 2006), Erzurum Bataklık-
ları (Erzurum 2006), Burdur Gölü
(Burdur 2006), Kocaçay Deltası
(Bursa 2007), Gönen Çayı Deltası
(Balıkesir 2007), Yumurtalık Lagün-
leri (Adana 2007), Beyşehir Gölü
(Konya-Isparta 2007), Palas Gölü
(Kayseri 2007), Akşehir- Eber Göl-
leri (Afyonkarahisar-Konya 2007),
Ekşisu Sazlıkları (Erzincan 2007),
Gölbaşı Gölleri (Adıyaman 2007),
Göksu Deltası (Mersin 2008), Göl
Marmara (Manisa 2008), Salda
Gölü (Burdur 2008), Eğirdir Gölü
(Isparta 2008), Karkamış-Birecik
(Şanlıurfa 2008), Ereğli Sazlıkları
(Konya 2008), Meriç Deltası (Edirne
2008), Yüksekova Sazlıkları (Hakka-
ri 2008), Yeşilırmak Deltası (Sam-
sun 2008), İzmit Körfez Sulak Alanı
(Kocaeli 2008), Kuyucuk Gölü (Kars
2009), Acarlar Longoz Ormanı (Sa-
karya 2009), Putka Gölü (Ardahan
2009), Yeniçağ Gölü (Bolu 2009),
Küçük Menderes Deltası (İzmir
2009), Seyfe Gölü (Kırşehir 2010),
Hazar Gölü (Elazığ 2010), Karakuyu
Sazlıkları (Afyonkarahisar 2010),
Gökgöl-Işıklı Gölleri (Denizli 2010),
Efteni Gölü (Düzce 2012), Tödürge
Gölü (Sivas 2012), Ulaş Gölü (Si-
vas 2012), Kozanlı-Gökgöl (Konya

84
Fotoğraf: Burak Doğansoysal

85
2012), Balıkdamı Gölü (Eskişehir Sultan Sazlığı (Kayseri), Ulua- (Kars ), Nemrut Kalderası (Bitlis)
2012), Akyatan Tuzla Lagünleri bat Gölü (Bursa), Gediz Deltası Uluslararası ramsar sözleşmesi
(Adana 2012) (İzmir), Kızılırmak Deltası (Sam- kriterleri çeçevesinde ‘Ramsar
14 tanesi ise; sun), Akyatan Lagünü (Adana), Sulak Alanı’ Statüsüne alınmıştır.
Göksu Deltası (Mersin), Man- Yumurtalık Lagünü (Adana), Ülkemizde yaklaşık 457
yas Gölü(Balıkesir), Burdur Gölü Meke Maarı (Konya), Kızören kuş türü olduğu bilinmektedir.
(Burdur), Seyfe Gölü (Kırşehir), Obruğu (Konya), Kuyucuk Gölü Leylek, flamingo, kaşıkçı, uzun

Fotoğraf: Burak Doğansoysal

86
bacak, kılıç gaga, turna ile balık- göç yolları üzerinde bulunması yollarından en önemli ikisinin
çıllar ve ördekler ülkemizin sulak sebebiyle, Türkiye pek çok kuş Türkiye üzerinden geçmesidir.
alanlarında yaygın olarak görül- türü için anahtar ülke konumun- Doğu Karadeniz Bölgesi’nden
mekte olan su kuşu türleridir. dadır. Ülkemizdeki sulak alanla- Türkiye’ye giren 200 binden
Ülkemizdeki sulak alanlar rın uluslararası düzeyde önem fazla yırtıcı kuş Çoruh Vadisi göç
özellikle göçmen türler için taşımasının asıl nedeni; Batı rotası ile Çoruh nehri üzerinden
yaşamsal öneme sahiptir. Kuş Palearktik Bölgedeki kuş göç Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki

87
KÖYCEĞİZ-DALYAN
BÖLGESİNDEKİ SULARIN
TUZLULUK ORANLARI
SIFIRDAN AŞIRI TUZLUYA
KADAR DEĞİŞKENLİK
GÖSTERDİĞİNDEN HABİTAT
VE TÜR ÇEŞİTLİLİĞİ
ARASINDAKİ İLİŞKİ
AÇISINDAN İYİ BİR ÖRNEK
TEŞKİL EDER.

sulak alanlara ulaşırlar. Türkiye endemizm ve genetik çeşitliliğe


üzerindeki bu göç, Batı Paleark- neden olmuştur. Akarsu ekosis-
tik Bölgedeki en büyük yırtıcı temlerinde yaşayan omurgasızla-
kuş göçüdür. rın büyük çoğunluğu bu nedenle
Karadeniz’in batısında Trak- endemiktir. Köyceğiz-Dalyan
ya üzerinden ülkemize girerek bölgesindeki suların tuzluluk
İstanbul Boğazı üzerinden oranları sıfırdan aşırı tuzluya ka-
Anadolu’ya geçen Boğaziçi göç dar değişkenlik gösterdiğinden
rotası, 200-700’lük gruplar halin- habitat ve tür çeşitliliği arasın-
de 250 binin üzerinde leyleğin daki ilişki açısından iyi bir örnek
gösterişli geçişlerine sahne teşkil eder. Yine Burdur Gölü’nde
olmaktadır. yaşayan Aphanius Burduricus da
Türkiye’nin coğrafi yapısı- göl şartlarına uyum sağlamış en-
nın çok kompleks olması ve demik bir balık türüdür. Benzer
nehirlerin dağlık bölgelerle şekilde, Van Gölü’nde yaşayan
birbirinden ayrılmış olmasının endemik bir balık türü olan İnci
türlerin yayılmasını büyük ölçüde kefalı (Chalcalburnus tarichi)
engellemesinden dolayı, yüksek de bu gölün yüksek derecede

88
Fotoğraf: Burak Doğansoysal

89
sodalı koşullarına adaptasyon yetişen ördek otu (Phodophyllum Sulak alanlar ekosistem ve
sağlamıştır. Abant alabalığı ya sp.), ördek mercimeği (Wolffia biyolojik çeşitliliğin önemli
da Abant alası (Salmo trutta sp.), su mercimeği (Lemna sp.) parçalarıdır. Tropik ormanlardan
abanticus), Abant Gölü’ne uyum ve Ceratophyllum sp., Myriophy- sonra biyolojik çeşitliliğin en yük-
sağlamış türdür. llum sp., Potamogeton sp. gibi sek olduğu ekosistemlerdir. Pek
Hassas ekosistemler çevresel su altı bitkilerine rastlanır. çok tür ve çeşitteki canlılar için
değişikliklerin etkisiyle kolayca Ülkemizde balık türü sayısı uygun beslenme, üreme ve ba-
tahrip olabilirler. 472’dir ve bunların 50’si tüken- rınma ortamı olan sulak alanlar,
Türkiye sulak alanlarında saz me tehlikesiyle karşı karşıyadır. yalnız bulundukları ülkelere ait
(Typha sp.), kamış (Phragmites Bugüne kadar yapılan çalışmalar değil, tüm dünya çocuklarından
sp.), hasırotu (Schoenoplectus sonucunda, tatlı su balıklarından ödünç alınmış birer hazinedir.
sp.), kofa (Juncus sp.) gibi bitki- 26 familyaya bağlı 192 tür belir-
ler geniş topluluklar oluştururlar. lenmiştir. Sulak alanlarımızda en Kaynaklar:
Ayrıca su yüzeyini kaplayan nilü- yaygın bulunan türler; alabalık, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel
fer (Nymphae sp.) gibi bitkilerin turna, sazan, karabalık, kefal, kı- Müdürlüğü yayınları
yanısıra derin olmayan göllerde zılkanat, sudak, tatlı su levreğidir.

Fotoğraf: Burak Doğansoysal

90
91
Flaşlar
Melih Özbek
www.melihozbek.com

A
matör fotoğ-
rafçıların çok
fazla kullanmayı
sevmedikleri
bir aksesuar
da elektronik flaşlardır. Bunun
en büyük nedeni flaşla çekilen
fotoğrafların tatmin edici sonuç-
lar vermemesi olabilir, ancak
bu durum büyük ihtimalle flaşın
kullanılmaması gerektiğinden
değil, fotograf çeken kişinin flaşı
nasıl kullanacağını bilmemesin-
den kaynaklanır. 

Flaşlar aslında kullanan fo-


toğrafçıya büyük esneklik sağlar,
çünkü fotoğraf bir ölçüde ışığı
kendi isteğimiz doğrultusunda
yakalamaktır ve flaş kullanan bir
fotoğrafçı doğal ışık koşullarının
dışında ışığın nasıl ve ne şiddet-
te geleceğine müdahale ede-
biliyor demektir. Eğer
bu müdahaleyi doğru
yaparsa, en kötü ışık
koşullarında bile iste-
diği fotoğrafları elde
edebilir.

92
Flaş pozlanmasında perde yakındaki nesneler için kullandı- buna dikkat etmesi gerekir. ASA
hızı hiçbir önem taşımaz (flaş ğınızda işe yarar. İşte bu “flaşın değeri bir stop yükseldiği zaman
uyum hızı üzerindeki durumlar ışık yoğunluğu”nu ölçülebilir ve GN numarasını da 1.4 ile çarp-
için buraya tıklayın). Çünkü flaş flaşlar arasında karşılaştırılabilir manız gerekir. ASA değeri bir
o kadar kısa bir sürede patlar ki, bir standarta oturtmak için “reh- stop azaldığı zaman da (örneğin
perdenin hızının flaşın ışığına hiç ber numarası” denen bu numara 200ASA’dan 100ASA’ya) GNyi 0.7
bir etkisi olmaz. Flaşla çekilen kullanılır. ye bölüp ondan sonra hesapla-
fotoğraflarda pozlamayı etkile- Rehber numarası her flaş mo- malarda kullanmanız gerekir.
yen bir kaç etken vardır: deli için deneysel olarak sapta- Manuel flaşlar direk olarak
• Diyafram nır. Üretildikten sonra flaşla belli kullanıldıklarında gerekli mesafe
• Flaş şiddeti (ne kadar süreyle uzaklıktaki bir nesnenin fotoğrafı ya da diyafram yukarıdaki gibi
-milisaniye bazında- patlaya- çekilir. Fotoğraf makinasının hesaplanır, kolay hesap yapılma-
cağı) diyafram değeri kısılarak nesne- sı için genellikle flaşların üzerin-
• Çekilen konunun flaşa uzaklı- nin fotoğrafı çekilmeye devam de bir hesaplama tablosu bulu-
ğı (fotoğraf makinasına değil edilir, ta ki “doğru ışık ölçümü” nur. Ancak makro fotoğrafçılıkta
flaşa olan uzaklığı. Eğer flaş sağlanana kadar. Doğru pozla- ya da flaş direk olarak kullanıl-
makinadan ayrı bir yerde duru- ma değerini sağlayan diyafram mayacaksa (tavandan yansıtıla-
yorsa hesaplamaları buna göre değerinin nesnenin flaşa olan rak vs) manuel flaşlarda doğru
yapmak gerekir) uzaklığı ile çarpımı o flaşın “reh- mesafe ve diyaframı hesaplamak
• Flaşın önüne koyacağınız filtre- ber numarası”dır. Genellikle GN oldukça güçtür.
ler, dağıtıcılar, yansıtıcılar vs. harfleri ile gösterilir. Flaş GN
numarası ne kadar büyük olursa Otomatik Flaşlar
IŞIK ÖLÇÜMÜ TEKNİKLERİNE flaş o kadar uzak mesafeler için Bu flaşlar diyafram değerini
GÖRE FLAŞ ÇEŞİTLERİ: kullanılabilir, daha kısa sürede ya makinadan otomatik olarak
Günümüzde kullanılan flaş- yeniden dolar ve farklı flaş efekt- okur, ya da siz kendiniz diyafram
lar ışık ölçümü tekniklerindeki lerini daha verimli kullanmayı değerini (ve tabii ASA değerini)
farklılıklara göre temel olarak mümkün kılar. flaşa girersiniz. Bundan sonra
üçe ayrılır: GN = f numarası x nesnenin siz deklanşöre bastığınızda flaş
flaşa olan uzaklığı patlarken bir yandan da flaş
1. Manuel Flaşlar Fotoğrafçı, flaşı manuel ayar- üzerinde bulunan bir algılayıcı
Bu flaşlar hiç bir otomatik ayarın da kullanırken yapacağı iş, flaşın yardımıyla fotoğrafını çekece-
olmadığı, ayarların fotoğrafçı rehber numarasını fotoğrafını ğiniz sahneden geri dönen ışığı
tarafından yapıldığı flaşlardır. çekeceği nesnenin uzaklığına ölçer ve ayarladığınız diyafram
Flaşın ayarını yapmak için fotoğ- bölmektir. Çıkan sonuç kullanıla- değeri için ışık yeterli hale gelin-
rafçının o flaşın “Guide Number” cak diyafram değerini verir. Aynı ce enejiyi keser (bütün bu ‘yan-
ya da “rehber numarası” denen şekilde flaşın kullanmak istediği- sıyan ışığı ölç, yeterliyse enerjiyi
ve flaşın gücünü ifade eden niz diyafram değerinde aydınla- kes, değilse devam et’  durumu
parametreyi bilmesi gerekir. tabileceği en uzak mesafeyi he- saniyenin 1/50000 i gibi kısa bir
Burada bir parantez açıp “rehber saplamak için de GN yi diyafram sürede gerçekleşir. Bunu aynı
numarası” ile ilgili bilgi vermek- değerine bölmek yeterlidir. tuvaletlerdeki “sifon”ların dolma
te fayda olabilir: GN numaralari belli bir ASA mekanizmasına benzetebilirsi-
için verilir. Fotoğraf makinasın- niz. Mekanizma hazne tamamen
Flaşlarda Rehber Numarası daki ASA ayarı değiştikçe ya da dolduğu zaman akan suyu keser.
(“Guide Number”) makinaya farklı ASA değerinde Otomatik flaşların kullanımı son
Bütün flaşlar aynı değildir. Kimisi bir film takıldığında ışık hassasi- derece basittir, sadece kullandı-
daha uzaktaki nesnelerin bile yeti değişeceğinden GN numa- ğınız diyafram değerini vermeniz
fotoğrafını çekerken gerekli rası da değişecektir. Manuel yeterlidir ve çok tutarlı sonuçlar
ışığı sağlayabilir, kimi de ancak flaş kullanırken fotoğrafçının verirler. 

93
Otomatik flaşlar her diyafram ölçüm yöntemini desteklemesi noktasına ağırlık verir. Nikon 3D
değeri için ortamdan yansıması gerekir. ölçüm adını verdiği bir yöntem
gereken ışık miktarını önceden Sonraları fotoğraf makinası kullanır ve objektiften gelen “ko-
bildikleri için sizin flaş üzerinde firmaları bu yöntemden daha nuya olan uzaklık” bilgisini de
ayarladığınız diyafram değerleri- olumlu sonuclar alabilmek için flaş ölçüm hesaplamalarının içi-
ni o an makinanızda kullandığı- bir takım tasarım değişiklikleri ne katar (daha sonra Canon da
nız değerlerden farklı verirseniz yapmışlar ve E-TTL, i-TTL gibi E-TTL II adını verdiği yöntemde
flaşın ışık şiddetini de kontrol isimler vermişlerdir. Örneğin uzaklığı hesaba katmaya başla-
etmiş olursunuz. Örneğin fotoğ- Canon EOS serisi makinalarda mıştır.)  Her firma TTL yöntemini
rafını çekeceğiniz sahne size kullanılan E-TTL yönteminde, kendi önceliklerine göre düzen-
f2.8 e 1/125 ölçümünü veriyorsa deklanşöre basıldığı anda flaş lemiştir. Bu yüzden bütün ma-
ve siz makinanızda f2.8 ayarlayıp ünitesi daha önceden şiddeti kinalar için flaş üreten firmalar
flaşa f2 değerini girerseniz flaşın bilinen düşük seviyede bir “ön (Sigma ya da Sunpak gibi) her
f2.8 için gerekenden eksi bir du- flaş” patlatır. Bunun sonucunda fotoğraf makinasının destekledi-
rak düşük şiddette patlamasını yansıyan ışık objektiften geçip ği flaş teknolojisine göre flaşla-
sağlarsınız. Benzer biçimde ma- fotoğraf makinasının ışık ölçeri- rını ayrı üretmek durumundadır.
kinanızdaki f değeri 2.8 ken flaşa ne gelir.  Işık ölçümü sonucu o Flaşın modeli aynı bile olsa
f4 değerini girerseniz de flaşın sahneyi doğru pozlayacak flaşın mutlaka kullanılacak makinayla
doğru pozlama için gerekenden şiddeti belirlenir. Daha sonra uyumlu olması gerekir. Örneğin
artı bir durak fazla patlamasını ayna kalkar, perde iner, flaş Sigma 500 DG Super Canon
sağlarsınız. Bu durum genellikle önceden makinanın ayarladığı EOS için olan bir flaş Nikon için
“dolgu flaş” kullanırken uygula- şiddette patlar. Yani deklanşöre kullanılamaz, onun için Sigma
nır. Arka planı aydınlık konularda basıldığında flaş aslında iki kere 500 DG Super Nikon uyumlu flaş
ya da direk güneş ışığı nede- patlar, birincisi ortam ışığını ve almak gerekir.
niyle oluşan keskin gölgelerin ne kadar şiddette flaş gerektiğini TTL flaşlar otomatik flaşlara
önüne geçmek için kullanılacak bulmak için, diğeri de filmi ya da göre kullanımı daha dikkat ve
farklı flaş şiddetleri çekilen fo- sensorü pozlamak için. Ancak bilgi isteyen flaşlardır. Bazı du-
toğrafın farklı detayları ortaya çı- bu iki flaş arasındaki zaman rumlarda beklenmedik sonuçlar
karmasını sağlayacaktır. Önemli o kadar kısadır ki, genellikle verebilirler. Firmalar genellikle
olan fotoğrafçının bu seçenekle- kimse tarafından algılanmaz. Fo- fotoğrafçının nereyi netlediğini
rin farkında olup tercihini doğru toğrafçı, eğer herhangi bir anda anlamaya çalışıp (netlik nokta-
kullanmasıdır. flaş ölçümü yapmak ve bunu bir sına ağırlık vererek ya da objek-
sonraki çekim için kilitlemek tiften netlenen mesafe bilgisini
3. TTL (through the lens) isterse “FEL” (Flash Exposure alarak) flaşın o bölgeye ağırlık
Flaşlar Lock - Flaş pozlama kilidi) adı vermesinı sağladıkları için eğer
Otomatik flaşların çalışma pren- verilen bir düğmeye basar. Bu dikkat edilmezse flaş hatalı pat-
sibine çok benzer bir şekilde düğmeye basıldığında “ön flaş” layarak fotoğrafın yanlış pozlan-
çalışırlar, yine flaş patladıktan patlar ve gereken flaş değeri masına yol açabilir. Örneğin bir
sonra ortamdan geri dönen ışığı makinada saklanır. Bu ölçümden gelin damat fotoğrafında eğer
ölçerler ve ışık yeterli olduğu hemen sonraki ilk fotoğraf çeki- gelinlikten ışık ölçümü alınırsa
anda enerjiyi keserler. Ama minde “ön flaş” patlamaz çünkü flaş ortamın aydınlık olduğunu
yansıyan ışığı ölçme işini flaş zaten flaşın şiddeti önceden sanarak gerekenden az patlaya-
üzerindeki algılayıcı yapmaz, ayarlanmıştır. cak, tam tersi durumunda koyu
onun yerine objektifin içinden Birden fazla netleme noktası renkli damat elbisesinden ölçüm
geçerek geri dönen ışık fotoğraf olan makinalar için Canon, “ön alınırsa bu sefer de ortamın ol-
makinası tarafından ölçülür. Bu flaş” sonucunda geri dönen duğundan daha karanlık olduğu
nedenle sadece flaşın değil, ortam ışığını ölçerken fotoğraf- sonucunu çıkarıp fazla patla-
fotoğraf makinasının da TTL flaş çının o anda kullandığı netleme yarak açık renk yerlerin fazla

94
pozlanmasına neden olacaktır. Makro Flaşlar alanda çekilen fotoğraflar için
Doğru pozlama için yapılacak Makro flaşlar da aslında harici birebirdir. Genellikle iki par-
şey, %18 gri karttan ölçüm alarak flaş sınıfındadır. Ancak makro ça halinde olur ve bu parçalar
flaş pozlamasını kilitleyip (FEL) çekimlerde kullanılmak üzere birbirinden bağımsız ayarlanabi-
daha sonra kadrajı yeniden ya- tasarlanmışlardır. lir olduğundan her türlü makro
pıp fotoğrafı çekmektir. O yüz- çekiminde başarılı sonuçlar
den TTL flaş ölçümünü “netle- verirler.
nen alana bağlı merkez ağırlıklı”
ölçüm gibi düşünüp o şekilde İkiz flaşlar
pozlama yapmak gerekir. Bu flaş tipi yine objektife takılır,
ancak harici flaşlar gibi üniteleri
KULLANIM YERLERİNE GÖRE vardır, konuyu iki yanından sara-
FLAŞ ÇEŞİTLERİ: rak aydınlatır.

Fotoğraf makinası üzerindeki “Optik Slave” Flaşlar


flaşlar Bu flaşların makinaya bağlana-
Bunlar en sık rastladığımız flaş cak bir aparatları yoktur. Başka
türüdür. Fotoğraf makinasının bir bir flaşa yardımcı olarak kulla-
parçasıdır ve gerektiği zaman nılırlar. Fotoğraf çekilirken ana
açılıp kullanılır. Güçleri düşük- flaş patladıktan sonra onun
tür, kısa mesafeden kullanılır. patlamasını algılayıp patlarlar.
Objektife yakın oldukları için Bu “diğer flaşın patlamasını
genellikle kırmızı göz algılayarak patlama” çok
problemi yaşarlar kısa sürede olduğu için
her iki flaş da fotoğrafı
Harici Flaş pozlar. Yukarıda anla-
Üniteleri tılan harici flaşlardan
Bu flaşlar fotoğraf bazılarının”optik slave”
makinasının “flaş özellikleri vardır. Bu
ayağı” na takılarak flaşların patlaması kablo-
kullanılır. Piyasada suz olarak uzaktan sağla-
pek çok farklı özel- nabilir. Bu şekilde fotoğraf
likte ve fiyatta flaş bulunabilir. çekilirken birden fazla flaş
Güçleri yüksektir ve bazılarının kullanılması fazladan kablo
kafaları hareketli olduğu için kullanmadan mümkün olur.
direk değil yansıtılarak da kul- Ancak burada dikkat
lanılabilir. Flaş uzatma kabloları edilecek nokta, fotoğraf ma-
ve kolları kullanılarak makinadan kinasına bağlı ana flaş eğer
uzakta da kullanılabilirler. Ayrıca TTL modunda “ön flaş” patlatı-
makinanın üzerine direk takılma- Ring flaşlar yorsa o zaman slave flaşlar bunu
yıp bir “grip” üzerinde bulunan Bunlar objektifin üzerine filtre algılayıp erken patlar ve fotografı
flaşlar da mevcuttur. Bunlar gibi takılırlar dairesel flaşlardır, pozlayamaz. O yüzden bu flaş-
objektifle olan mesafeleri fazla objektifin etrafını sararlar ve larla çekim yaparken makinala-
olduğu için kırmızı göz proble- fotoğrafı çekilecek konuyu direk rın “FEL” özelliği kullanılarak flaş
mine yol açma riskleri az oldu- aydınlatırlar. Büyük objektifler ölçümü önceden yapılmalıdır.
ğundan özellikle insan fotoğrafı yüzünden oluşacak gölgeler
çeken fotoğrafçılar tarafından böylece engellenmiş olur. Dişçi- Flaş Uyum Hızı
tercih edilirler. likte ağız içi fotoğrafları gibi dar Her fotoğraf makinasının flaşı

95
kullanabileceği bir “en yüksek” bir şerit olarak pozlanır. Hem flaş bir kere değil birden fazla
perde hızı vardır. Bu daha eski DSLR makinalarda, hem de ana- kere patlayarak sensorün o anda
makinalarda 1/60 ya da 1/125 log SLR makinalarda aynı durum ışık gören her yerinin pozlanma-
gibi hızlarken bugün 1/250 hatta söz konusudur. Bu durumu bir sını sağlar. Sensör yüksek hızlar-
1/500 lere kadar çıkmıştır. Fotoğ- fotokopi makinasinin kağıdı tara- da bütün olarak değil de bir şerit
raf makinanızın flaş uyum hızının masına benzetebilirsiniz. Fotoko- halinde ışığa maruz kalmasına
üzerindeki hızlarda flaş kulla- pi makinası açıkken gördüğünüz rağmen flaş bunu hesaplayarak
nırsanız fotoğraf alttan kesilmiş ince şerit sensörün ışık gören çok kısa aralıklarla birden fazla
olarak çıkacaktır. bölgesine benzer. patlayarak sensörü tam olarak
Bu durum tamamen mekanik İşte birinci perdenin ikinci pozlar.  Bu durum çok kısa bir
nedenlerden kaynaklanır. Nor- perde kapatmaya başlamadan süre içinde olduğu için insan
mal olarak sensörün önünde iki önce sensörü tam olarak aça- gözü algılayamaz, flaş yine bir
tane perde bulunur, siz dek- bildiği en yüksek hız “flaş uyum kere patlamış gibi görünür.
lanşöre basınca birinci perde hızı”dır. Bu hızın üzerinde çekile- Yüksek hız senkronizasyonu
yukarıdan aşağıya “düşerek” cek flaşlı fotoğraflarda flaş ışığı özelliği yüksek perde hızlarında
sensörün önünü açar, pozlama bütün kareyi pozlayamaz, çok dolgu flaş kullanımına olanak
süresi bitince ikinci perde yuka- kısa bir sürede patladığı için sa- sağlar. Ancak hareketi dondur-
rıdan aşağıya düşerek sensörün dece fotoğrafın en üstünden bir mak için kullanılamazlar, çünkü
önünü kapatır. Ancak birinci şerit pozlanır. Flaş uyum hızının perde açılırken flaş birden fazla
perde aşağı düşerken bir yol ka- çok az üzerinde hızlarda bu ken- patlar ve harekette kesikliğe
tetmek zorundadır ve bunu belli dini alt tarafta hafif bir kararma neden olur. Bu nedenle hızlı
bir sürede yapabilir (örneğin olarak gösterirken çok yüksek hareket eden cisimlerde hafif bir
36x24mm boyutlarında bir film hızlarda fotoğrafın neredeyse “eğiklik” meydana gelir.
söz konusu ise bu mesafe 24 mm tamamı ışık görmemiş sadece Bazı flaşlarda yüksek hız
dir). Yüksek hızlarda artık birin- üstten ince bir şerit pozlanmış senkronizasyonu FP (Focal Pla-
ci perdenin aşağıya düşerken olur. ne) olarak da gösterilir.
geçirdiği süre, sensörün ışığa Yüksek flaş uyum hızının Birinci Perde Senkronizasyo-
maruz kalması gereken süreden avantajı, hareketi dondurmak nu /  İkinci Perde Senkronizasyo-
fazla olmaya başlar. Örnek ver- için flaş kullanılabilmesine im- nu (First curtain/second curtain
mek gerekirse, 1/1000 gibi bir kan sağlamasıdır. Diğer avantajı sync)
perde hızında birinci perde daha da flaşın gün ışığında “dolgu Flaş uyum hızından düşük
sensörün yarısına bile gelmeden flaş” olarak kullanılması istendi- hızlarda birinci perdenin sen-
ışık gören kısımlar 1/1000 süresi- ğinde daha yüksek perde hızla- sörü açmasıyla ikinci perdenin
ne ulaşırlar. Buna çözüm olarak rına izin vereceğinden fotoğraf- kapatması arasında gecen bir
ikinci perde sensörü kapatmak çının diyaframla oynayarak  net zaman vardır.  Eğer makina-
için birinci perdenin sensörü alan derinliği kontrolünde daha nız ya da flaşınız birinci perde
tamamen açmasını beklemez. özgür olmasını sağlar. senkronizasyonu  ayarındaysa,
Onun yerine sensörün üst bölü- o zaman birinci perde sensörü
mü gerekli pozlanma zamanını Yüksek Hız Senkronizasyonu açar açmaz flaş patlar. Daha
doldurduğu anda ikinci perde (High Speed Sync, FP) sonra perde hızına bağlı olarak
düşerek sensörü kapatmaya Flaş uyum hızının üzerindeki sensör ortamdaki mevcut ışığa
başlar. Yani yüksek perde hız- hızlarda flaş kullanabilmek için maruz kalır, pozlama bitince
larında sensörün tamamı aynı “yüksek hız senkronizasyonu” ikinci perde sensörü kapatır.
anda pozlanmaz. Birinci perde (High speed sync) denen bir Hareketli nesneler çekerken,
bir yandan sensörü açarak ışığa özellik kullanılır. Bu özelliğin flaşın pozlamanın başında patla-
maruz bırakırken öbür yandan kullanılan flaş ünitesi tarafından ması ve sensörün ortam ışığına
ikinci perde yukarıdan sensörü desteklenmesi gereklidir. Yüksek daha sonra maruz kalması sanki
kapatmaya başlar. Sensör ince hız senkronizasyonu seçildiğinde hareket tersineymiş gibi doğal

96
olmayan bir durum ortaya çıkar. caktır. Bu tip pozlamalarda arka Dolgu Flaşı
Buna çare olarak makina ya da planın siyah olması önerilir çün- Dolgu flaşı amatör fotoğraf-
flaşınızın ayarını “ikinci perde kü arka plan herhangi başka bir çıların nedense kullanmaktan
senkronizasyonu”na getirmeniz renk olursa önde hareket eden kaçındıkları ancak profesyonel-
gerekir. İkinci perde senkro- objeler şeffaf görünecektir. lerin sıkça kullandığı bir yöntem-
nizasyonunda siz deklanşöre dir. Dolgu flaşın “doldurduğu”
bastıktan sonra birinci perde Model Flaş şey “gölgeler”dir. Fotoğraftaki
sensörü açar, ortam ışığı perde Bazı flaş ünitelerinin özellikle- ana ışık kaynağının aydınlata-
hızına bağlı olarak sensörü poz- ri arasında “model flaş” diye bir madığı ve gölgeler oluşturduğu
lar, ikinci perde sensörü kapat- terime rastlanır. Bu özellik, siz alanları dolgu flaşı aydınlatır.
madan hemen önce flaş patlar. flaşla fotoğraf çekerken kadrajı Pozlama sanki flaş yokmuş gibi
ayarladıktan sonra fotoğrafı çek- ortam ışığına göre yapılır. Flaş
Stroboskopik Flaş meden önce fotoğrafta ne gibi “doldurulacak gölgenin” özelli-
Günümüzdeki gelişmiş flaş gölgelerin oluşacağını önceden ğine göre ayarlanarak pozlama
ünitelerinin bir çoğunda stro- görmenizi sağlar. Bu boyutuyla yapılır. Genellikle flaşın gücünün
boskopik flaş denen bir özellik fotoğraf makinasındaki “alan doğru ayarlanmaması nedeniy-
de vardır. Bu özellik flaşın sizin derinliği ön izleme” özelliği ile le  dolgu flaşla çekilen bir çok
belirlediğiniz frekansta ve sayıda aynı işleve sahiptir. Zaten bazı fotoğrafta flaş kullanıldığı bariz
belli olur ve ortam ışığından çok
farklı görünür. Dolgu flaş yönte-
mi fotoğrafı çekilecek konuya ve
ortam ışığına göre çok çeşitlilik
gösterdiği için doğru kullanımını
deneyerek ve tecrübe kazanarak
sağlayabilirsiniz. Özellikle portre
çekerken oluşan istenmeyen göl-
gelerin engellenmesinde doğru
kullanılan dolgu flaş yöntemi ışık
ve gölge üzerindeki kontrolünü-
zü çok daha artıracaktır.

Flaş Aksesuarları
Bir çok fotoğrafçının flaş
kullanmama nedenlerinin başın-
da “ışığının fazla direk olması
(bunun sonucu olarak “kırmızı
göz problemi”) ve oluşturduğu
arka arkaya patlamasını sağlar. flaş ünitelerinde siz fotoğraf yüksek kontrast” gelir. Çünkü
Örneğin karanlık bir salonda bir makinasındaki “alan derinliği ön flaş direk olarak aydınlattığı
balerinin fotoğrafını çekerken, izleme düğmesi”ne bastığınız- alanları beyaz bir ışıkla boyar,
perde hızını 1 saniyeye ayarlayıp da bu özellik çalışmaya başlar. direk olarak aydınlatamadığı
flaşı da “10 Hz frekansta 10 kere “Model flaş” basit anlamda flaşın alanlar ise kenarları keskin koyu
patla”ması için ayarlarsanız, siz bir spot gibi sürekli yanarak sizin gölgeler halinde çıkar. Diğer bir
deklanşöre basıp perde açıldık- oluşacak gölgeleri görmenizi olası neden “Flaşın uzak mesafe-
tan sonra flaş 1/10 saniye arayla sağlamasıdır. Ancak flaşlar tasa- lerde etkili olmaması”dır. İşte bu
10 kere patlayacak ve balerinın rımları gereği sürekli ışık vere- durumları engellemek ve fotoğ-
hareketleri 1/10 ar saniye arayla meyecekleri için bu işi çok kısa raflarda daha doğal bir görünüm
tek bir karenin üzerine pozlana- aralıklarla patlayarak yaparlar. sağlamak için flaşlarla birlikte

97
bazı aksesuarların kullanılması bir flaşa sahipseniz flaş kafasını kaçına ait web sitesi yer almak-
yaygın hale gelmiştir. yansıtıcı bir yüzeye döndürerek tadır.
(duvar, tavan vs) ışığın keskinli- http://www.lumiquest.com/
Yansıtıcılar (Bouncers) ğini azaltabilirsiniz. Yansıtıcıların lq941.htm
Bu aksesuarlar flaşlarla bir- dezavantajı flaşın ışığı konuya http://secure.mycart.net/cata-
likte çokca kullanılır. Flaş ışığı yansıyarak geldiğinden arada- logs/catalog.asp?prodid=33542
konuya direk olarak düşmez, bu ki kayıplar yüzünden bir güç 18&showprevnext=1
yansıtıcılara çarpıp yansıdıktan azalmasına neden olmalarıdır. http://www.stofen.com/Store/
sonra düşer. Böylece sertliği Flaşı daha yakın mesafalerde TwoWay.htm
azalır, Piyasalarda satılan yan- kullanmak gerekir. Ayrıca ma-
sıtıcılar olduğu gibi, beyaz bir nuel flaşlarda bu tip yansımalar Dağıtıcılar (Diffusers)
parça kağıt, küçük bir ayna gibi sonucu oluşacak ışık kaybını tah- Bu aksesuarlar flaşın direk ve
iskambil kağıdı büyüklüğünde min etmek çok zor olduğundan kuvvetli ışığını yayarak daha yu-
bir yüzeyi flaşın önüne yukarı pozlama hataları çıkabilir. Bunun muşak bir hale getirirler. Aslında
bakacak şekilde (flaşın o yüzeye dışında yansıtan tavan ya da yukarıda anlatılan bazı yansıtıcı-
çarpıp yukarı yansımasını sağ- duvar (Ya da flaş nereden yansı- lar aynı zamanda dağıtıcı görevi
layacak şekilde) tutarak bile flaş yorsa) beyaz değil de başka bir de görür (örneğin ikinci linkte-
kullanarak çektiğiniz fotoğraf- renkse o zaman konuyu aydınla- ki  “lightsphere”). Dağıtıcıları
larda büyük fark yaratabilirsiniz. tan ışık da aynı rengi alarak konu kullanması hem kolaydır, hem de
Harici flaşların bir çoğu yukarı üzerine yansıyacak ve fotoğrafta flaşın önüne yarı şeffaf bir kağıt
aşağı dönebilen flaş kafa- renk kaymaları oluşa- tutarak yapabileceğiniz kadar
larına sahip- caktır. Diğer bir kolay uygulanırlar. Ayrıca farklı
tir. Eğer dezavantajı, renklerde kullanılırlarsa değişik
bu tip yüksek etkiler de yaratabilirler. Örneğin
“altın rengi” dağıtıcıları piyasada
bulmak mümkündür. Bu akse-
suarlar da flaşın ulaşabileceği
mesafenin azalmasına yol açar-
lar. Manuel flaşlarda pozlama
ayarının yapılmasını zorlaştırırlar.
Ancak fotoğraflara verdikleri
yumuşak etki nedeniyle aranan
aksesuarlardır.
Bazı dağıtıcılarla ilgili bilgi-
leri aşağıdaki linklere tıklayarak
bulabilirsiniz.
http://www.stofen.com/Store/
tavan- Products.htm
lı ya da http://www.lumiquest.com/
açık havada lq951.htm
kullanımları
mümkün değildir, flaş Uzatıcılar (Extenders)
ışığı yakınında yansıyacak bir Objektifler için teleconver-
yüzey bulamayacağından konuyu terlar, çeviriciler olur da flaş
aydınlatamaz. Bu nedenle kafası üniteleri için olmaz mı? Özellikle
dönen flaşlar için her ortamda doğa fotoğrafı çekenlerin kar-
kullanılabilecek yansıtıcılar mev- şılaştığı sorunlardan birisi de,
cuttur. Aşağıda bunlardan bir özellikle ağaçlardaki hayvanla-

98
rın fotoğraflarını çekiyorlarsa, http://www.naturephotograp- ve metalden yapılmış, bazıları
sürekli olarak parlak bir fon hers.net/gs/gsbb.html menteşeli ve eklemli kollardır.
(gökyüzü) ve gölgede kalmış  bir Uçlarına flaş takılır ve farklı
ön planla (dalların arasındaki bir Uzatma kabloları amaçlar için kullanılabilirler. En
kuş örneğin) çalışmak zorunda Uzatma kabloları sadece yaygın olanı portre fotoğrafı çe-
kalmalarıdır. İki alan arasındaki stüdyo fotoğrafları için değil flaş kenler tarafından flaşın objektif-
kontrast yüksek olduğu için eğer kullanan bütün fotoğrafçılar için ten mümkün olduğu kadar uzak
ön plana göre ölçüm yaparlarsa kullanılabilir bir aksesuardır. durması (ve bu şekilde kırmızı
arka plan fazla pozlanıp patlaya- Uzatma kabloları yardımıyla fla- göz ihtimalini mümkün olduğu
cak, arka planın patlaması en- şın makinaya olan bağımlılığını kadar azaltması) için çoklukla
gellenmek istendiğinde ise esas kaldırıp istediğiniz yere koyabi- kullanılan kollardır. Makro fotoğ-
çekilmek istenen konu düşük lirsiniz. Genellikle makinanın sa- rafları çekenler flaşı çektikleri
pozlanıp karanlıkta kalacaktır. Bu ğına ya da soluna konulan flaşlar konuya mümkün olduğu kadar
nedenle “dolgu flaş” kullanımı fotoğrafta sanal gölgeler yaratıp yaklaştırmak için kullanırlar.
doğa fotoğrafçılarının işini çok boyut kavramını güçlendirmek Çapı çok geniş objektiflerde
kolaylaştırır. Ancak makinanıza için kullanılırlar. Ya da fotoğraf- makina üzerindeki flaş fotoğrafı
300 mm bir objektif takılıyken taki gölgeli alanlar neredeyse çekilen bütün sahneyi aydınlata-
kullanacağınız flaş pek işini- oralara yakın konulan flaş o maz, objektifin gölgesi yakındaki
ze yaramaz, çünkü flaşın ışığı bölgeleri doldurup fotoğrafçının nesnelerin üzerine düşebilir. Bu
uzak mesafelere gidene kadar ışığı daha fazla kontrol edebil- durumlarda özel olarak tasarlan-
geniş bir alana yayılır ve gücü- mesine imkan sağlar. Uzatma mış uzatma kolları flaşı objektifin
nü kaybeder. Buna çare olarak kabloları makrolar için 25-30 cm üzerine getirerek fotoğrafta ob-
flaş uzatıcıları çıkmıştır. Bunlar uzunlukta olabileceği gibi, 3 m jektifin büyüklüğünden kaynak-
“fresnel mercek” denen deniz ve daha uzun kablolar da mev- lanan gölgelerin çıkmamasını
fenerlerinde kullanılan (bizde cuttur. Kablolarla birlikte flaşın sağlar.
arabaların arka camlarına da ta- takılabileceği ve kablonun da Ev yapımı basit ama işlevsel
karlar park ederken görmek için, fotoğraf makinasına takılmasına uzatma kolları mevcut olduğu
onlara çok benzer ama bunlar imkan sağlayan aparatların da gibi piyasada farklı amaçlar için
küçültmek yerine büyütür) düz alınması gerekir. Fiyatları pahalı satılan flaş uzatma kolları bulu-
bir mercek içeren basıt mekanız- olduğu için uzatma kabloları ge- nur. Aşağıda modüler ve bir çok
malardır. Flaşın önüne takılır ve nellikle profesyonel fotoğrafçılar amaçla kullanılabilen bir flaş
flaş ışığını toplayarak küçük bir tarafından kullanılır. uzatma kollarından biri ile ilgili
alanda yoğunlaştırır, bu nedenle Aşağıda Canon makinalar için bilgi bulabilirsiniz.
flaş ışığı daha uzak mesafelerde kullanılan bir uzatma kablosu http://www.tripodhead.com/
etkili olur. Bu aksesuarla 20 m görülebilir: products/flash-bracket-main.cfm  
uzaktaki cisimleri rahatlıkla flaş http://www.adorama.com/CA-
yardımıyla fotoğraflayabilirsiniz. OCSC.html Harici Güç Üniteleri
Ancak 300mm den daha geniş Flaşlar yüksek güçte ışık
açılı objektiflerde fotoğrafın Uzatma Kolları (flash yaydıkları için büyük miktar-
kenarlarında aydınlanmamış böl- bracket) larda enerjiye ihtiyaç duyarlar.
geler kalacağı için daha düşük Uzatma kolları flaşın ünitesi- Harici güç üniteleri  aslında
odak uzaklıklarındaki objektifler- nin makina üzerindeki pozisyo- güçlü pillerdir ve bir kablo ile
le kullanılması sorunlar yarata- nunu ayarlamak için kullanılır. flaşa bağlanıp onunla birlikte
bilir. Flaş ünitesi makinanın flaş aya- taşınabilirler. Hem flaşın pillerle
Aşağıda uzatıcılar içinde en ğına direk takılı olmayacağı için kullanıldığından çok daha uzun
yaygın kullanılan “better beamer” uzatma kablosu ile kullanılmak süre kullanılabilmesini sağlarlar,
ya da “flash xtender” denen uzatı- durumundadırlar. Genellikle ma- hem de patladıktan sonra tekrar
cı hakkında bilgi bulabilirsiniz. kinanın tripod deliğine vidalanan patlamaya hazır hale gelmesi

99
için geçen süreyi çok kısaltır- kullanılarak çekilen flaşlı fotoğ- fotoğrafı çekilecek kişiler için
lar. Her harici flaş dışarıdan bir raflarda kırmızı göz çıkma olası- rahatsız edici bir durumdur.
güç ünitesi bağlanmasına izin lığı yükselir. Genellikle yemek,
vermeyebilir. Bu nedenle böyle düğün, toplantı gibi yerlerde FLAŞ ALIRKEN
bir hedef varsa almadan önce insan fotoğrafı çekenlerin bir Flaş üniteleri fotoğrafçılığı-
kontrol edilmelidir. uzatma koluyla flaşı makinadan nıza yeni bir boyut katacaktır,
  uzaklaştırmalarının en büyük ne- ancak fiyatları çok da ucuz olma-
“Kırmızı Göz” denlerinden biri olası kırmızı göz yan ünitelerdir. 
Flaşla portre fotoğrafı çekme- problemini aşmaktır. Üzerinde Flash alırken dikkat edeceği-
nin en can sıkıcı yanlarından bi- kendinden flaş olan makinalarda niz özelliklerden bazıları aşağı-
risi de fotoğraftaki insanların göz kırmızı gözden kaçınmak çok dadır:
bebeklerinin kırmızı çıkmasıdır. zordur çünkü genellikle flaşlar
Bunun sebebi gözün karanlıkta- objektifin çok yakınında (hemen 1. GN numarası - ne kadar büyük
ki davranış biçimidir. İnsan (ve üzerinde) bulunur. o kadar güçlü 
memeli hayvan) gözü 2. Pozlama zamanının (yani flaşın
karanlıkta daha çok ışık şiddetinin) ayarlanmasına izin
toplayabilmek için irisi vermeli, TTL flaşlarda makinanın
mümkün olduğu kadar ölçtüğü pozlama değerini düzelt-
açar (mesela f1.8 :)). me özelliği olmalı (FEC - Flash
Normal şartlarda yük- Exposure Compensation)
sek ışıkta hemen kısıla- 3. İkinci perde senkronizasyonu-
rak gözün zarar görmesi na izin vermeli 
ve “kamaşma” olması 4. Yüksek hız senkronizasyonuna
engellenir, ancak flaş o izin vermeli 
kadar hızlı çakar ki, iris 5. Düşük ışıkta netleme yapar-
küçülmeye fırsat bula- ken yardımcı ışık gönderebilmeli
maz. Flaşın ışığı iristen (Focus assist lamp)
geçerek içeri girer ve 6. Kullanılabileceği en geniş açı
gözün arka duvarına ne kadar?
(retina) çarpar. Retina 7. Flaş yeniden dolma zamanı ne
bol kılcal damarlarla kadar?
kaplı bir yüzeydir ve yansımaya Eğer bir uzatma kolu kullan- 8. Zoom yapabiliyor mu? 
yol açar. Bu nedenle gözün içi ma ihtimali yoksa o zaman bir 9. Kafası ‘tilt’ (yani aşağı yukarı
kırmızı çıkar. dağıtıcı ya da yansıtıcı kullan- oynama) ve “swivel” (yani sağa
Bu durumun nedeni, flaşın mak, flaşın kafası dönebiliyorsa sola dönme) yapabiliyor mu, kaç
objektife yakın olmasıdır. yani bir yüzeyden yansıtarak kullan- derece? 
teorik olarak eğer flaş objektifin mak kırmızı göz sorununa çözüm 10. Dışardan harici güç takılması-
içinden patlayan bir ışık kaynağı getirir. Makinalarda “kırmızı göz na (adaptör, pil vs) izin veriyor mu? 
olsaydı bütün fotoğraflar kırmızı azaltma” (red eye reduction) 11. İstendiğinde hem TTL, hem
gözlü çıkardı. Flaş objektiften diye bir ayar bulunur, bu ayar- manuel, hem de otomatik moda
ne kadar uzaklaşırsa kırmızı göz da flaş fotoğrafı pozlamadan alınabiliyor mu? 
ihtimali o kadar azalır. Başka bir önce bir kaç kez patlayarak ya
deyişle, fotoğrafı çekilen kişi flaş da makina üzerindeki başka bir Tabii ki bunların tamamını sağla-
ve objektifi birbirinden ne kadar lambayı yakarak fotoğrafı çekilen yan flaş çok pahalı bir flaş olaca-
uzak görürse kırmızı gözlü çıkma kişilerin irislerinin küçülmesini ğı için siz kendi ihtiyaçlarınızı ve
ihtimali o kadar azalır. Bu yüzden sağlar, fotoğraf daha sonra çeki- fotoğraf çekme alışkanlıklarınızı
yüksek odak uzaklıklı objektifler lir. Bu yüzden kırmızı göz oluşma gözden geçirerek en doğru flaşı
(örneğin 125mm ya da 200mm) ihtimali azalır. Ancak bu yöntem seçmelisiniz.

100
101
Jaguarın
peşinde...
Pantanal... Görmesi çok zor olsa da jaguarları,
timsahları, yılanları ve tarantulalarıyla dünya üzerinde
Afrika ile boy ölçüşebilecek nadir yerlerden biri...

Yazı ve fotoğraflar:
Burak Doğansoysal
www.dogansoysal.com

102
103
Y
aklaşık 1 ay süren
planlama aşama-
sından sonra seya-
hatin bütün detay-
ları ortaya çıkmıştı.
Dünyanın en büyük sulak alanı
olan Pantanal’da yaşayan, dün-
yanın en büyük üçüncü kedisi
olan jaguarları (Panthera onca)
bulmaya çalışacaktım. Hayvanı
bulmanın zorluğu ve yaşadığı
habitatın fotoğraf için çok uygun
olmayışı daha gitmeden beni dü-
şündürüyordu. Yine de Pantanal
gibi muhteşem bir doğa parçası-
na gidip o havayı koklayacağım
için çok mutlu ve heyecanlıydım.
İlk uçuşum sabah çok erken
saatte İspanya’nın başkenti
Madrid’e idi. Madrid Barajas
Havaalanı’nda üç saatlik bir bek-
leyişin ardından aktarma yapıp
Brezilya’ya hareket ettim ve 12
saatlik uçuşun ardından Güney
Amerika kıtasının en kalabalık

104
105
şehri Sao Paulo’ya indim. Güm- ğüm son yerleşim yeri oldu ve güvenliği, hem de kendi güven-
rük işlemlerinin ardından Pan- Pocone’den 15-20 km. sonra liğim için bölgeye giriş kaydımı
tanal öncesi son durağım olan dünyanın en büyük sulak alanı yaptırdıktan sonra aracımızı
ve Sao Paulo’ya üç saatlik uçuş Pantanal’ın resmi giriş kapısın- Pantanal’dan ayıran tahta ba-
mesafesindeki Cuiaba şehrine daydım. Hem yabani hayvanların riyerin de açılmasıyla kendimi
uçtum ve yerel rehberim tarafın- inanılmaz bir doğa harikasının
dan karşılandıktan sonra otele içinde buldum.
yerleştim. Toplam 20 saate yakın YÜZLERCE NEHİR VE Yaklaşık 200 bin km²’lik bir
uçuş ve havaalanlarında 10 saate BUNLARIN KOLLARIYLA sulak alan olan Pantanal, üç ülke
yakın beklemenin ardından çok SARILI OLAN PANTANAL arasında paylaşılmış durumda:
yorgundum ama batıya uçtuğum YILIN YARISINI TAMAMEN Bolivya, Paraguay ve Brezilya.
için gün kaybım olmamıştı; yola SU ALTINDA GEÇİRİYOR Türkiye’nin neredeyse üçte biri
çıktığım günün akşamı varış VE YAĞMURLAR büyüklüğündeki bu bataklığın
noktasında olmuştum. BİTİP KURAK MEVSİM en büyük parçası Brezilya’da ve
Ertesi sabah erken bir kahval- jaguar görme ihtimali en yüksek
BAŞLADIĞI ZAMAN
tının ardından otelden alındım, olan bölgeleri de yine gezece-
beni Pantanal’ın kalbine götüre-
KURUMAYAN BÜYÜK
ğim kısımlarda yer alıyor. Yüz-
cek arazi aracına yerleştim ve NEHİRLER VE lerce nehir ve bunların kollarıyla
yola çıktık. Cuiaba’dan yaklaşık BUNLARIN ARASINDA sarılı olan Pantanal yılın yarısını
bir saat sonra ulaştığımız Poconé OLUŞAN KANALLARLA tamamen su altında geçiriyor ve
şehri vahşi doğa öncesi gördü- BESLENİYOR. yağmurlar bitip kurak mevsim

106
başladığı zaman kurumayan bü- kuş var, Pantanal’da ise sadece zengin ve özel bir alan. Ama
yük nehirler ve bunların arasında (!) 600 kadar tür mevcut. Aynı bölgenin tanınmasını sağlayan
oluşan kanallarla besleniyor. zamanda sürüngen, memeli ve en önemli unsur jaguar ve ana-
Brezilya’da yaklaşık 1800 tür bitki türleri açısından da çok konda popülasyonunun dünyanın
başka hiçbir yerinde olmadığı
kadar yoğun oluşu. Son 20 sene-
de bölgeye insan müdahalesini
engelleyecek önlemlerin alınma-
sı ve uluslararası araştırma ku-
ruluşlarının başta jaguar olmak
üzere bölgenin hassas türlerini
koruma altına alması ile Pantanal
çok canlı ve vahşi bir yer haline
gelmiş.
Bölgeye has Caimen timsahı
yaklaşık 35 milyonluk nüfusuyla
her köşe başında görülebilecek
bir sürüngen ve benim de karşı-
ma çıkan ilk yabani hayvan olu-
yor. Pantanal’daki tek yol 250 km.
dümdüz ilerleyen ve göletlerin,

107
kanalların üstünden
pek de sağlam olma-
yan tahta köprülerle
geçen Transpantaneiro
Highway. Adının otoyol
olduğuna aldanmamak
lazım; burası bir buçuk
şeritli toprak bir patika
aslında. Bu yolu sade-
ce kurak mevsimde
kullanmak mümkün
çünkü yağışlarla bera-
ber yolun bir kısmı su
altında kalıyor ve kalan
kısmı da yoğun çamur
yüzünden kullanılamaz
hale geliyor. Kurak
mevsimde de bu 250
km.lik yolun sonuna
kadar gidilip yolun geri
kalanı kano veya ufak

108
Öğlen saatlerinde ise sıcak ve
nem dayanılmaz bir hal aldığın-
dan, jaguar ve yılan riskini göze
alarak karaya çıkıp ağaçların
gölgesinde hamak kurup biraz
dinlemek zorunda kalıyorduk.
Konakladığımız bölge ve Por-
to Joffre arası yaklaşık bir saatlik
bir mesafeydi ama bölgedeki
hayvan yoğunluğu yüzünden
bu yolu hiç bu sürede kat ede-
medik. Karşıma devamlı gececi
(nocturnal) bir hayvan çıktığı
için, durup fenerlerle etrafa bak-
mak, bazen de fotoğraf çekmek
zorunda kalıyordum. İlk gördü-
ğüm jaguar da yine bu yolda
karşımıza çıktı ve fenerlerimizin
ışığında parlayan iri gözleriyle
aklımı başımdan aldı. O an emin
oldum: jaguar için çok doğru
yerdeydim.
Jaguar, kaplan ve aslandan
sonra dünyanın en büyük üçüncü
kedisi. Erişkin bir erkek jaguar
yaklaşık 150 kg.lık ağırlığıyla dişi
bir aslan kadar. Jaguar, büyük
boyutlarının ve güçlü çenesinin
de yardımıyla diğer kedilerden
farklı avlanıyor. Avını boğmak ye-

JAGUAR, KAPLAN VE
ASLANDAN SONRA
DÜNYANIN EN BÜYÜK
ÜÇÜNCÜ KEDİSİ.

motorbotlarla nehir ve kanallar- yol aldık. Sabahın çok erken rine kafasını kırarak etkisiz hale
dan kat ediliyor. saatlerinde dahi 33-34 derecele- getiriyor. En sevdiği avlardan biri
Biz de rehberimle birlikte her re varan sıcaklık ve nem oranının olan timsahların yanı sıra batak-
gün bu güzergahı takip ederek yüzde yüze yakın olması sebe- lık geyiği, capybara ve nehirde
yaklaşık 12 saatimizi nehir ve biyle hava nefes alınamayacak yaşayan balıkları yiyor. Bataklıkta
kanallarda geçirdik. Her sabah kadar boğucuydu. Buna rağmen yaşadığı ve avının tamamını su-
03:30’da kalkarak kahvaltı yaptık, Pantanal’daki mevsim itibariyla lak alanlarda avladığı için jaguar
eşyalarımızı aracımıza yerleştir- sinek ve böceğin yoğun oluşu suyu çok seven bir hayvan ve
dik ve zifiri karanlıkta motorbotu- yüzünden uzun kollu ve paçalı oldukça iyi bir yüzücü. Hatta
muza bineceğimiz Porto Joffre’ye kıyafetler giymek gerekiyordu. gerektiği zaman dalarak suyun

109
ÖZELLİKLE SON
YILLARDA İNSANLARDAN
ZARAR GÖRMÜYOR
OLMALARI VE
PANTANAL’DA
YİYECEĞİN HER ZAMAN
BOL OLMASI SEBEBİYLE
İNSANLARI AV OLARAK
GÖRMÜYORLAR.

110
altındaki timsah ve balıkları da başarıyla
avlıyor. Bu nedenle aslında botumuzda
dahi jaguara karşı güvende değiliz. İs-
tese nehir kenarından botumuza atlar ve
bizi rahatlıkla kıyıya sürükleyebilir. Ancak
özellikle son yıllarda insanlardan zarar
görmüyor olmaları ve Pantanal’da yiye-
ceğin her zaman bol olması sebebiyle
insanları av olarak görmüyorlar. Yine de
yavrusu olan bir annenin veya bölgesini
savunan bir erkeğin ne yapacağı hiç belli
olmayacağı için Eduardo tedbiri asla
elden bırakmıyordu.
Rehberim Eduardo jaguar bulma
konusunda bölgedeki en tecrübeli yerli-
lerden biri. Pantanal’da yaşayan ailesinin
dördüncü kuşağı ve eskiden jaguarların
avlandığı dönemden beri doğayla çok içli
dışlı. Dolayısıyla bölgeyi ve hayvan dav-
ranışlarını çok iyi biliyor. Şanslı olduğum
bir başka nokta ise Eduardo’nun bölge-
deki en bilgili kuş rehberi oluşu; orada
olduğum 20 gün boyunca unutamaya-
cağım güzellikte pek çok kuş görmemi
sağladı.
Hava koşulları, arazinin zorlukları ve
yoğun tempom yüzünden seyahatim bo-
yunca oldukça yoruldum. Saatler süren
aramalar sonucunda hiçbir canlı göreme-
diğim anlarda umutlarım azalıp yorgunlu-
ğum arttı. Ancak Pantanal o kadar güzel
bir doğa parçası ki, bence kuş çeşitliliği,
görmesi çok zor olsa da jaguarları, tim-
sahları, yılanları ve tarantulalarıyla dünya
üzerinde Afrika ile boy ölçüşebilecek
nadir yerlerden biri...

111
Kuşçular İçin
Bir Başkadır
Sumrular
Yazı
Bahtiyar Kurt
bahtiyarkurt.wordpress.com

Fotoğraflar:
Tamer Zeybek
www.tamerzeybek.com

1
997 yılında Norveç’te yapıyordum adanın dört bir çünü gerçekleştiren hayvanları
bulunan ve kuşlar açı- yanında. Adanın çayırlarında olan kuzey sumrularının kolo-
sından önemli bir ada üreyen korsan martılar, ortalıkta nisi olmuştu. Keşfedilecek o
olan Utsira’da gönüllü gezinen devasa büyük kara- kadar çok mekan ve tür varken
olarak çalışma fırsatım sırtlı martılar, her an kafanızın ayaklarım sürekli o koloninin
olmuştu. Bu ada için okyanusun üstünden hızlıca geçebilen yakınlarına gidiyor saatlerce
üzerinde yükselen bir kuş cen- puflalar, denizin üzerinde fır onları izliyordum. Sumrular işte
neti demek yanlış olmaz. Hele dönen sümsükler, balık avlayan o zaman beni büyülemişlerdi.
de o zamanlar Kuzey Avrupa alkler ve denizpapağanları, Koloninin içerisinde düzenli bir
bölgesinin deniz kuşları hakkın- deniz kenarında güneşlenen karmaşa hakimken, yavrusuna
da pek de fikri olmayan benim kocaman foklar ve daha neler besin getiren sumrular, yav-
için. Geceleri fırtınakırlangıçları neler. Kısacası ada bir yaban rularını temizleyen yetişkinler,
üzerinde çalışma yaparken (o hayatı rezervi... çığlık çığlığa ortalıkta dolanan
tarihlerde pek de gece olduğu Tüm bu güzellikler bir yana bireyler ortamı renklendiriyor-
söylenemez Norveç’te) gün- adada benim için en özel yer, lardı. Tam anlamıyla bir yaşam
düzleri kendi başıma keşifler dünyanın en uzun mesafe gö- mücadelesi, bir doğa mucizesi.

112
KOLONİNİN İÇERİSİNDE
DÜZENLİ BİR KARMAŞA
HAKİMKEN, YAVRUSUNA
BESİN GETİREN
SUMRULAR, YAVRULARINI
TEMİZLEYEN YETİŞKİNLER,
ÇIĞLIK ÇIĞLIĞA
ORTALIKTA DOLANAN
BİREYLER ORTAMI
RENKLENDİRİYORLARDI.

113
114
O günlerden birinde tam da
sumruları izlemeye dalmışken
kolonide gerçekleşen ani bir
hareketlilikle bir anda yerimden
sıçradım. Sumru kolonisindeki
ses bir anda oldukça artmıştı.
Sumruların hemen hepsi o an
havalandı. Kısa sürede bu pani-
ğin nedenini anladım. Koloniye
yaklaşmakta olan iki kuzgun bu
telaşın sebebiydi. Havalanan
sumrular bir anda kuzgunlara
saldırmaya başladı. Tüm kolo-
nin üstüne çullandığı kuzgunlar
önce tek tek sumrularla baş
etmeye çalışsa da sonrasında bu
işi kotaramayacaklarını anladılar
ve gerisin geri dönerek oradan
uzaklaştılar. Ancak sumrular
arasından bir kaç görevli bu kara
kuşların bölgeden tamamen git-
tiğine emin olana kadar uzun bir
mesafeye kadar onları kovaladı.
Bir kaç dakika sonra kuzgunları
kaçıran sumrular büyük bir se-
vinç ve haklı bir gururla avazları
çıktığı kadar bağırarak koloniye
geri döndü. Koloni de benzer
çığlıklarla onları karşıladı. O se-
vinç anında kolonideki atmosfer
görülmeye değerdi.

115
Bu olay yaşadığım en etkile-
yici doğa olaylarından bir oldu
benim için. Bir sorun karşısında
beraber hareket eden sumrular
başarılarını da kutlamayı unut-
mamıştı. Kendi adıma o dakikan
sonra sumruların koşulsuz şart-
sız bir hayranı olmuştum.
Sumrular birçok kuş gözlem-
cisi için en heyecan verici kuş-
lardan biridir. Hatta ülkemizdeki
kuş gözlemcilerinin sayısının
artmasıyla birlikte sumru ismi de
çocuklar arasında yaygınlaşma-
ya başladı. Peki neden sumru?
Zarif vücut yapıları, bembe-
yaz vücutlarının üzerinde yayılan
ince siyah çizgiler ve kimi zaman
kırmızı, kimi zaman siyah ga-
gaları sumruların görünüşünü
oldukça etkili kılmaktadır.

116
117
118
Sumruların uçuşları da bir bir bütün olarak kuşlar aleminde
başka güzeldir. Uçarken sadece gerçekleşen en estetik olaylar-
kanatları aşağı yukarı hareket dan biridir. Kuş gözlemciler bu
etmez, vücutları da bu harekete şöleni izlediklerinde artık sumru-
uyum sağlar ve ortaya kelebek ların hayranı olmuşlardır.
gibi uçan bir kuş çıkar. Besin Sumruları özel kılan özellik-
arayan bir sumru kafasını aşa- lerden birisi de sesleridir. Her
ğı doğru eğer ve uçarken bir sumru türünün sesi birbirinden
yandan da kafasını sağa sola farklı olsa da sumrular genelde
çevirerek suyun altında avla- tiz ve çığlığı andırır bir sese
mak için balıkları arar. Ve sonra, sahiptir. Denizin üzerinde gezi-
sumru aniden durur, hafifçe nen bir sumrunun tipik sesi uzak
yükselir, inanılmaz bir hızda mesafelerden dahi duyulabilir.
aşağı doğru inişe geçer, suya Sumrular arasında belki de sesi
dalar. Kısa bir an sonra ağzında en iyi bilinen tür gülen sumrudur.
bir balıkla sudan çıkar. Bir kaç Adını çıkardığı sesten alan gülen
kanat darbesi sonra üzerindeki sumrunun sesi gerçekten de ma-
sudan kurtulmak için hafifçe nidar bir şekilde kahkaha atan
titrer. Sumruların bu davranışları bir insana benzer: “he-he-he-he”.

119
120
Türkiye’de sekiz tür sumru bulunur.
Bu türlerden üç tanesi bataklık sum-
ruları olarak da bilinen ve sulakalan-
larda yaşayan bıyıklı sumru, ak kanatlı
sumru ve kara sumrudur. Bu türler
üreme döneminde koyu renk vücutlara
sahiptir bu koyuluk açık kanat renkle-
riyle kontrast oluşturur. Kara sumru ve
ak kanatlı sumru ilkbaharda ülkemize
gelir ve ak kanatlı sumru bazı sulaka-
lanlarda ürer. Bıyıklı sumru hem üreme
döneminde hem de kış mevsiminde
ülkemizde görülebilir. Diğer beş sum-
ru deniz sumruları grubunda yer alır:
Sumru, küçük sumru, kara gagalı sum-
ru, Hazar sumrusu ve gülen sumru. Bu
türler arasında en büyük olanı Hazar
sumrusudur. Ülkemizde az sayılarda
da olsa üreyen Hazar sumrusu koca-
man kırmızı gagasıyla kendini belli
eder. Sumru ve kuzey sumrusu birbir-
lerine oldukça benzer. Kuzey sumrusu
ülkemizde çok nadir görülürken sumru
birçok sulakalanımızda ürer. Kış mev-
siminde ülkemizin hemen hemen tüm
kıyılarında görülen kara gagalı sumru-

121
ÜLKEMİZDE ÖZELLİKLE İÇ
ANADOLU BÖLGESİ’NDE
KURUYAN YA DA TAHRİP
OLAN GÖLLER NEDENİYLE
SUMRULARIN ÜREME
POPÜLASYONLARININ CİDDİ
ORANLARDA AZALDIĞI
DÜŞÜNÜLMEKTEDİR.

122
lar aynı zamanda bazı sulakalan- ruların üreme popülasyonlarının akış ihtiyaçlarını da kapsayacak
larda koloniler oluşturur. Sumru- ciddi oranlarda azaldığı düşünül- şekilde revize edilmesi, var olan
ların en küçük adından da belli mektedir. Sağlıklı sumru koloni- korunan alanların koruma du-
olacağı üzere küçük sumrudur. leri daha çok Ege Bölgesi’nde rumlarının ve yönetişim şekilleri-
Kış mevsiminde sadece deniz bulunan sulakalanlarda varlıkla- nin etkinleştirilmesi ve bu narin
kenarlarında görülebilen küçük rını devam ettirmektedir. türler hakkında daha çok araş-
sumrular ülkemizde üreyen sum- Bu güzel kuşları etrafımızda tırma yapılması ilk akla gelen
ru türlerinden biridir. görmeye devam etmek istiyor- koruma faaliyetleridir. Bakalım
Ülkemizde özellikle İç Ana- sak yapmamız gereken çok iş sumrular ülkemizden tamamen
dolu Bölgesi’nde kuruyan ya da var. Türkiye’deki su yönetimi göç etmeden bu hedefleri başa-
tahrip olan göller nedeniyle sum- yaklaşımlarının sulakalanların su rabilecek miyiz?

123
Kelebekler
ile bir kuştan farksız görünür.
Uzun, siyah kanatlarının üst
yüzündeki kuş tüyleri benzeri

ve Su
lekeleri ile adının hakkını veren,
kırmızı başı ile muhteşem bir ke-
lebektir. James Brooke’un valisi
olduğu Borneo /Sarawak yakın-
larında, 1855 yılında bulan Alfred

D
R. Wallace tarafından tanımlan-
Yazı ve Fotoğraflar: ünyanın en gör- mıştır.
kemli kelebekle- Kelebek gözlemcileri çoğu
Vildan Bozacı
vildan.bozaci@gmail.com rinden biri olan zaman kelebekleri su birikintileri-
Rajah Brooke’s nin kenarlarında toplanmış olarak
Birdwing/Rajah görürler. Rahatsız edildiklerinde
Brooke’un Kuşkanadı/Trogonop- hepsinin havalanarak uçuşan bir
tera brookiana. renk cümbüşü oluşturduğu bu
Tropikal yağmur ormanların- durumlar, aslında onların rahat-
daki nehir kenarlarında görülebi- sız edilmedikleri sürece gözlem
len bu tür; büyüklüğü (15-17cm), yapmaya, fotoğraf çekmeye izin
güçlü, hızlı ve süzülerek uçuşu verdikleri en iyi zamanlardır. Bu

124
duruma tanıklık eden-
ler onları bazen tek bir
aile veya tek bir türün
bireyleri olarak, bazen
de farklı-Papilionidae,
Pieridae, Nymphalidae,
Hesperiidae ve Lycaeni-
dae-ailelerin bireylerinden
oluşan topluluklar olarak
görürler.
Kelebeklerin nemli
topraklarda, su birikinti-
lerinin veya akarsuların
kenarlarında toplanmaları
bir çeşit sosyal etkinlik
değildir, onların yaşamla-
rını sürdürebilmeleri için
gerekli olan bir durumdur.
Çoğunlukla erkek
kelebeklerin kendileri

125
126
için gerekli olan besince zengin rin sindirim, boşaltım, üreme ve mu çiftleşme sırasında dişilere
sıvıları su, çamur, gübre veya uçma gibi yaşamsal faaliyetleri aktararak üreme başarısını ve
leşlerden hortumları ile emdik- için çok önemlidir. yumurtaların hayatta kalma şan-
leri görülür. Özellikle toprak Gerekli kimyasallar emilen sını artırır.
veya kayalardan sızmış mineral besin zengini sıvılardan süzülür Sodyum ihtiyacını bu şekilde
tuzları ile sodyum ve azotça zen- ve fazla olan sıvı abdomenin karşılayan dişi kelebekler de
gin çözeltili sudan beslenirler, ucundan ani, düzenli veya fışkır- enerjilerini nektar besinlerini
çünkü asıl besinleri olan bitki öz malar halinde atılır. aramaya, daha iyi yumurtla-
suyu ve meyvelerde sodyum/tuz Erkek kelebekler aldıkları su ma yapacağı bitkileri bulmaya
bulunmaz. Sodyum, kelebekle- ve besinden ayırdıkları sodyu- harcar.

127
Akdeniz’in hakiki elçisi
Akdeniz foku
20. yüzyılın başlarında tüm Akdeniz kıyıları ile Portekiz’den Batı Afrika
sahillerindeki Senegal’e kadar uzanan doğu Atlantik kıyılarında binlerce üyeden
oluşan koloniler halinde yaşayan Akdeniz fokları, 20. yüzyılın ilk yarısında aşırı
avlanma, ikinci yarısında ise yaşam alanları olan bakir kıyıların kaybı ve deniz
ekosisteminin bozulması nedeniyle yok olmanın eşiğinde.

Yazı ve fotoğraflar:
Cem Orkun Kıraç
SAD-AFAG / www.sadafag.org

128
 Yavru Akdeniz foku Derya 1995 yılında Foça’da dünyaya geldi.
Türkiye’de ilk defa SAD-AFAG tarafından doğada görüntülenen yavru Akdeniz foku.
(Fotoğraf: Cem Orkun Kiraç/SAD-AFAG)

129
A
kdeniz foku sal desteğe bağlı. STK’lar hak değiştirmeye başlayan yavru,
(Monachus ettikleri desteği toplumlardan iki aylık sürede bebeklik tüyle-
monachus), alamazlarsa, sadece bir avuç rinden kurtularak daha kısa ve
yüzgeçayaklılar derneğin bu işin altından kalk- parlak gri tüylere kavuşuyor. Su-
(Pinnipedia) alt masını beklemek safiyane bir yun üzerine uzattıkları kocaman
takımının gerçek foklar familyası- hayalden öteye geçmez. kafaları, uzun bıyıkları ve kömür
nın keşiş fokları yani Monachus karası gözleri olan Akdeniz
cinsinden bir deniz memelisi. Akdeniz fokunun özellikleri fokları, yetişkin olduklarında 2,2
Yüzgeçayaklılar alt takımında yer Türü tehlikede olan en önemli ile 3 m. boya ve yaklaşık 300 kg.
alan 34 türden biri olan Karaib deniz memelilerden biri olan hatta daha fazla ağırlığa ulaşıyor-
foklarının (Monachus tropicalis) Akdeniz fokları 80-90 cm. bo- lar. Erkek Akdeniz fokları siya-
nesli 1952’de tükendi. Yeryü- yunda ve yaklaşık 20 kg. olarak ha yakın kahverengi tüyleri ve
zünde kalan 33 türden biri olan doğuyor. Tüm vücudu havlu gibi karınlarındaki beyaz lekeleriyle,

 Yavru Akdeniz foku Derya 1995 yılında Foça’da dünyaya geldi. Türkiye’de ilk defa SAD-AFAG tarafından doğada
görüntülenen yavru Akdeniz foku. (Fotoğraf: Cem Orkun Kiraç/SAD-AFAG)

Akdeniz foklarının yaşamlarını parlak uzun siyah tüylerle kaplı dişileriyse sırtlarında açık kahve
sürdürebilmeleri ise bu misyonu olan yavru Akdeniz foklarının veya gri, karın bölgesi olduğu
üstlenen doğa koruma örgütleri- karınlarında ise beyaz bir leke gibi beyaza yakın tüyleri ile ayırt
nin çabalarına verilecek toplum- yer alıyor. İki aylıkken tüylerini edilebiliyorlar.

130
Vücudunun iki yanında ön foku, ağzındaki avını parçalaya-
yüzgeçleri, arkada ise iki parça bilmek için başını hızla sağa sola
halinde arka yüzgeçleri bulunan sallıyor. Kopardığı parçayı yedik-
Akdeniz fokları, diğer yüzgeça- ten sonra savrulan diğer parçayı
yaklılara göre bir sığ su dalıcısı yakalamak için tekrar dalıyor ve DİĞER YÜZGEÇAYAKLI
olarak tanınıyor. Bilinen en derin avını bitirene kadar aynı hareketi TÜRLERİNE GÖRE DAHA
dalışları 180 metre kadar olan tekrar ediyor.
ASOSYAL BİR YAŞANTISI
Akdeniz fokları, genelde 5-10 Diğer yüzgeçayaklı türlerine
OLAN AKDENİZ FOKLARI,
dakikalık dalışlar yapıyor ve göre daha asosyal bir yaşantısı
nefes almak üzere tekrar yüzeye olan Akdeniz fokları, genellikle GENELLİKLE YALNIZ
çıkıyor. Tüm yüzgeçayaklılar gibi yalnız dolaşıyorlar ve nadiren DOLAŞIYORLAR VE
etobur olan Akdeniz foku, dala- birlikte görülüyorlar. Sayıları çok NADİREN BİRLİKTE
rak sualtında yakaladığı balık, azaldığı için gözlemlenmeleri de GÖRÜLÜYORLAR.

 Dişi Akdeniz foku “Serpil” ülkemizde Akdeniz’in henüz bozulmamış kıyılarında özgürce geziniyor. Akdeniz fokları iyi bir
gösterge tür; sağlıklı Akdeniz’in temsilcisi. Yeşilovacık, Mersin (Fotoğraf: © Cem Orkun Kıraç/SAD-AFAG)

ahtapot ve ıstakoz gibi canlılarla güçleşen ve davranışları hakkın- gözlemlendiği olmuş; bu duru-
besleniyor. Özellikle karada da çok net bilgiler bulunmayan ma çok seyrek rastlanması, Ak-
yatarken iri ve tombul görünümlü Akdeniz foklarının zaman zaman deniz foklarının bazı dönemlerde
vücuduyla göze çarpan Akdeniz dört foka varan gruplar halinde bir araya geldiği sonra tekrar

131
dağıldıkları yönündeki varsayım- de üreme mağaralarının yakın mesafeler kat ederek erkek fok-
ları güçlendiriyor. Yetişkin erkek çevresinden ayrılmıyorlar. ların yanına geldiği tahmin edi-
Akdeniz fokları belirledikleri bir Akdeniz fokları, yaşamları- len dişi Akdeniz fokları, ilk yavru-
bölgede genellikle tüm yaşam- nın büyük bölümünü denizde larını 4-5 yaşında doğuruyorlar.
larını geçiriyorlar. Erkeklere geçirmelerine, denizde avlan- Genellikle de iki yılda bir, 10-11
göre daha gezgin olan yetişkin malarına ve denizde çiftleşme- aylık bir hamilelik döneminden
dişilerse yavrulama dönemlerin- lerine rağmen, karaya bağlı bir sonra bir yavru sahibi olan Ak-
yaşam sürdüren ilginç bir canlı. deniz foku, üreme hızı düşük bir
Birincil yaşam alanlarını ıssız memeli. Doğum yapabilmek için,
DÜNYADAKİ TOPLAM ve yapılaşmamış kayalık kıyılar dalgaların erişemeyeceği geniş-
NÜFUSLARININ 700 oluşturuyor. Akdeniz fokları, iri likte çakıllı bir plaj veya kayalık
KADAR OLDUĞU vücutlarıyla orantılı olarak geniş bir platformla denize ulaşabile-
DÜŞÜNÜLEN AKDENİZ yaşam alanlarına ihtiyaç duyu- ceği insanlardan uzak ve ıssız
FOKLARI, BUGÜN yorlar. Akdeniz fokları, özellikle bir kıyı mağarasına ihtiyaç duyan
de yavrularını doğurmak ve dişi Akdeniz foku, doğum yap-
YERYÜZÜNDE SADECE 4
büyütmek için sessiz ve tenha maya uygun bir yer bulduğunda
BÖLGEDE; YUNANİSTAN, kayalık sahillere ve bunların tüm yavrularını doğurmak için
TÜRKİYE, MORİTANYA VE devamındaki kıyı mağaralarına bu yere geliyor. Dünyaya geldik-
MADEİRA ADALARI’NDA ihtiyaç duyuyorlar. ten sonra, 4 ay boyunca doğdu-
YAŞIYOR. Çiftleşme dönemlerinde uzun ğu mağarada annesi tarafından

 Yavru fok Badem salındığında artık genç bir Akdeniz foku idi. 28 Nisan 2007’de Akdeniz’in serin sularına bırakıldığında
ilkin şaşkındı sonra kısa sürede alıştı ve deryaya karıştı. (Fotoğraf: © Cem Orkun Kıraç/SAD-AFAG) 

132
baskısı nedeniyle çoğu zaman
tek tek dolaşmak ve yaşamak
zorunda kalıyor. Dünyada birbi-
rinden kopuk iki bölgede, doğu
Atlantik kıyıları ve Akdeniz’de
yaşama savaşı veren Akdeniz
foklarının büyük bölümü Ege
Denizi’nde bulunuyor. Bu da tü-
rün korunmasında en büyük rolü
Ege Denizi üzerinden komşu
olan iki ülkenin, Yunanistan ve
Türkiye’nin üstlenmesini gerekli
kılıyor.
Kıyılarımızdaki Akdeniz foku
sayısının 100’e yaklaşması, bu
türün korunmasında Türkiye’ye
çok önemli görevler yüklüyor.
 Bakir kıyılar Akdeniz fokunun en önemli yaşam alanları. Akdeniz fokları, Türkiye kıyıla-
Bozulmaları türe yönelik en büyük tehdit. Mersin Aydıncık rında belli bölgelerde yoğunla-
(Fotoğraf: Cem Orkun Kiraç/SAD-AFAG)
şıyorlar; Marmara’da; Marmara
Adaları ve Mola Adaları ile
sütle beslenen yavru Akdeniz Akdeniz foku neden yok Biga Yarımadası kuzey sahilleri,
foku, ilk beslenme deneyimlerini oluyor? Ege’de; Gelibolu Yarımadası’nın
ıssız kayalık sahillerin dışına çı- Cevap, sanıldığı gibi “balıkçıla- Ege kıyıları ile Behramkale arası,
karak, kumluk, çakıllık kıyılarda rın öldürmesi” değil. Bu nadir tü- Yeni Foça’dan Datça’ya kadar
ve nehir ağızlarına ediniyor. Bu rün yok olmasında birinci neden olan sahil şeridi, Akdeniz’de
yüzden de kıyı şeritlerindeki ya- kıyılardaki betonlaşma ve yeni ise Datça ile Kemer, Alanya ile
pılaşma türün devamını tehlikeye yolların açılması sonucu habitat Taşucu ve Hatay Samandağ
sokan en önemli neden. tahribatı geliyor. ile Suriye sınırı arasında kalan
Dünyadaki toplam nüfusla- Kısaca değinmek gerekirse; sahiller Akdeniz foklarının var
rının 700 kadar olduğu düşü- birinci faktör yaşam alanlarının olma mücadelesini sürdürdüğü
nülen Akdeniz fokları, bugün tahrip olması ve canlıların üre- bölgeler. Sahillerimizde Akdeniz
yeryüzünde sadece 4 bölgede; yecek alan bulamaması, ikinci foku ölümleri olduğu gibi yavru-
Yunanistan, Türkiye, Moritanya faktör ise yavru Akdeniz fokla- lamalar da gözleniyor.
ve Madeira Adaları’nda yaşıyor. rının bırakma ağlarına takılarak 1987 yılında ODTÜ Sualtı
Türkiye sahilleri 100’e yakın boğulmaları. Daha sonra fok Topluluğu çatısı altında çalış-
Akdeniz foku nüfusuyla türün mağaralarına yapılan turistik malarına başlayan Akdeniz Foku
korunmasında en önemli coğraf- dalışlar ve fokların ağlarına Araştırma Grubu AFAG, türün
yalardan biri. zarar verdiği gerekçesiyle kasıtlı korunmasında yoğun ve etkin
1950’lerde İstanbul olarak öldürülmeleri geliyor. çalışmalarını 26 yıldır aralıksız
Boğazı’nda bile görülen Akdeniz Aşırı ve yasadışı balık avcılığı ile sürdürüyor. 1993 yılında WWF
foklarından birini bugün görmek deniz kirliliği de karşımıza çıkan (World Wild Fund – Dünya Doğa-
için aylarca beklemek gerekebi- sorunlar arasında. yı Koruma Vakfı) tarafından sağ-
liyor. Sadece bir insan ömrü sü- Bu nedenlerle dünyadaki lanan maddi destekle Foça’da
resinde yok olma sınırına gelen dağılım alanları ve nüfusları hızla başlatılan ve bugüne kadar de-
ve doğal düşmanı olmayan bu azalan Akdeniz fokları, gerçek vam eden proje yanında pek çok
nadir tür, zararlı insan faaliyetleri bir fok kolonisi özelliği göstere- kısa ve orta vadeli projeye de
yüzünden gittikçe azalıyor. rek birlikte yaşamak yerine insan imza atan AFAG, 1994’de kurulan

133
1987 YILINDA ODTÜ
SUALTI TOPLULUĞU
ÇATISI ALTINDA
ÇALIŞMALARINA
BAŞLAYAN AKDENİZ
FOKU ARAŞTIRMA
GRUBU AFAG, TÜRÜN
KORUNMASINDA
YOĞUN VE ETKİN
ÇALIŞMALARINI 26
YILDIR ARALIKSIZ
SÜRDÜRÜYOR.
 SAD-AFAG dalgıcı saha araştırmasında. Fok habitatlarını özellikle kıyı
magaralarini incelemek ayrı bir uzmanlık gerektiriyor.
(Fotoğraf: Cem Orkun Kıraç/SAD-AFAG)

Sualtı Araştırmaları Derneği SAD mı olan kıyıların korunması için “kaynak paylaşımı”ndan çıkan
bünyesinde Avrupa’nın en nadir çaba göstermeye devam ediyor. sorunları en aza indirgeyerek
memeli türü olan Akdeniz foku- Akdeniz fokunun yaşam alanla- kasti ölümleri önlemeyi misyon
nun Türkiye kıyılarında yaşamını rını ve besin kaynaklarını koru- edinen AFAG, bu çalışmalarını
sürdürmesi ve türün yaşam orta- mayı, balıkçılarla foklar arasında ulusal ve uluslararası kurumların
desteğini de alarak yürütüyor.

Akdeniz fokunu korumak,


Akdeniz’i korumaktır
Bu sloganla yola çıkan SAD-
AFAG; bilimsel araştırmaların
yanı sıra, koruma stratejilerinin
oluşturulması, gerekli yasal
düzenlemelerin yapılması için
resmi girişimlerin tamamlan-
ması, koruma alanlarının akılcı
ve sürdürülebilir yönetimi için
planlar yapılması, kamuoyunun
bilinçlendirilmesi için eğitimler
verilmesi gibi çalışmalar yapı-
yor. SAD-AFAG’ın girişimleriyle
Foça Adaları çevresi ve Bodrum
Yarımadası’nın kuzey batı kıyıları
 Kıyı mağaraları Akdeniz foklarının üreme alanı ve tür için bir nevi yatak balıkçılık düzenleme bölgesi ilan
odası. Mevzuattaki dalış yasağına rağmen dalış firmaları veya meraklı edilirken, İzmir Mordoğan’daki
dalıcılar, belgeselciler -bilerek veya bilmeyerek- yaygın şekilde Akdeniz foku
mağaralarına giriyor ve rahatsızlık veriyorlar. Böylelikle türün üreme başarısı Ayıbalığı dar mevki balıkçılığa
düşüyor. (Fotoğraf: © Cem Orkun Kiraç/SAD-AFAG) tamamen kapalı deniz koruma

134
alanı ilan edilmiş. Akdeniz fokları
için önemli yaşam alanları olan
Foça Orak Adası Siren Kayalıkla-
rı ise küçük balıkçılar tarafından
yapılan avlanma dışındaki her
tür insan faaliyetine kapatılmış.
Foklar tarafından kullanılan ma-
ğaralara girilmesinin yasaklan-
ması; Ayvalık, Foça ve Bodrum
Adaları çevresinde, büyük ge-
milerle, tehlikeli madde taşıyan
her tür deniz taşıtının girmesinin
yasaklandığı bir güvenlik alanı
oluşturulması, bazı önemli fok
yaşam alanlarının sportif dalışa
kapatılması, Ege ve Akdeniz
kıyılarımızın önemli bir kesimin-
de kıyı sürütme takımları ile su
ürünleri avcılığının yasaklanması
ve Türkiye’nin ilk yerel sivil de-
niz denetim sisteminin Foça’da
kurulması da grubun başardık-
ları arasında. Yürüttüğü proje-  Yavru Akdeniz foku Badem Aralık 2006’da öksüz olarak bulunduğunda
lerle çeşitli uluslararası ödüller Türkiye ilk defa bir rehabilitasyon merkezinde Akdeniz fokuna bakma
kazanan SAD-AFAG, tüm Türkiye deneyimi yaşayacaktı. SAD-AFAG bir ana sponsor ve ilgili kurumların desteği
ile bunu başardı. (Fotoğraf: Cem Orkun Kıraç/SAD-AFAG)
ve dünyada çevreye duyarlı
gruplar dışında da tanınmasını
dünyanın en meşhur Akdeniz zinde balık vardır, geleneksel ba- süt emmediği tahmin edilen
foku Badem’e borçlu. lıkçılar geçimlerini sağlıyordur, Badem’in vücudu büyük oranda
Antik Roma ve Yunan yazıt- aşırı betonlaşma yoktur, büyük su kaybetmişti. Bir yavru için çok
larından, kürkü, eti ve yağı için turizm baskısı yoktur ve kıyılar uzun süre aç kalan yarı bay-
avlandığını anladığımız Akdeniz dejenere olmamıştır. O bakım- gın haldeki yavru fokun, orada
fokları, o dönemde de günümüz- dan Akdeniz fokunun korunma- bakılarak doğada bırakılması
deki gibi denizlerin ganimetini sı aslında Akdeniz’in sağlıklı halinde yaşam mücadelesini
paylaşmak istemeyen balıkçıla- ekosisteme sahip olarak varlığını kazanmasına olanak olmadığına
rın hedefi durumundaydı. Bugün sürdürmesine yardımcı olmamız karar veren SAD-AFAG ekibi,
yok olma nedenlerinin başında anlamına gelir. acil müdahalenin ve takiben
ise, bakir kıyılarda açılan yollar, uzun süreli bakımın yapılabilme-
yılın büyük bölümünde bom- Türkiye Akdeniz fokunu si için Badem’i Foça’ya getirdi.
boş kalan yazlık siteler ve ıssız Badem’le tanıdı Foça Belediyesi, bu beklenme-
koyların bir bir turizme açılması Yavru Akdeniz foku Badem, 2006 dik misafirin –ve aynı durumda
geliyor. yılının Aralık ayında, Didim’de, bulunabilecek diğer Akdeniz
Akdeniz foku temiz Akdeniz bilinen tüm mağaralardan ve foklarının- hayatta kalabilmesi
ekosisteminin en önemli göster- Akdeniz foklarının doğal yaşam için gereksinim duyduğu re-
gelerinden bir tanesi. Bir bölge- alanlarından onlarca kilometre habilitasyon merkezinin kurul-
de, belli kıyılarda Akdeniz foku uzakta açık bir kumsalda bu- ması için harekete geçti. Foça
yaşıyorsa, bilelim ki orası hala lundu. Annesinden zamanından Belediyesi, Hollanda merkezli
tertemiz bir doğaya sahip, deni- önce koptuğu, 5 ila 7 gündür Lenie’t Hart Zeehondencreche

135
Hollanda Fok Hasta-
nesi ve SAD-AFAG
işbirliği ile veteriner-
ler, bir başhemşire ve
deniz biyoloğu dahil
yaklaşık bir düzine
insandan oluşan ekibin
5 ay boyunca bakımı-
nı üstlendiği Badem,
28 Nisan 2007 günü
kalabalık bir grup tara-
fından Foça’dan buruk
bir sevinçle uğurlan-
dı. Sahil Güvenlik
Komutanlığı’nın çok
önemli desteği ile Gö-
kova körfezinde, doğal
ortamına geri salınan
Badem, Türkiye’de
uzun süre rehabilite  Akdeniz foku habitatı el değmemiş, bakir kıyılardan oluşur. Mağaraların olması ve
denizde bozulmamış balık stoklarının bulunması, insan rahatsızlığı olmaması en önemli
edildikten sonra doğa-
koşullardır. Foça Hayırsız Ada.
ya salınan ilk Akdeniz (Fotoğraf: © Cem Orkun Kıraç/SAD-AFAG)
foku oldu.
Moritanya ve
Yunanistan’dan sonra koruyan bir canlı olarak, kendi- edilmesi olduğunu öğrendi. Bir-
hasta, yaralı ve öksüz bir foku sine merakla yaklaşan 25 kadar çok STK’nın ve bilim adamının
kurtararak, bakımını yapan ve kişiyi, savunma içgüdüsüyle yapamadığını yaptı. Önce insan-
doğal ortamlarına geri bırakan veya refleks olarak ısırdı. Isırılan- lara alışmış olmasına üzüldük
üçüncü ülke olan Türkiye’de lardan ikisinin hastaneye git- ama sonra bunda da bir hayır
gündeme yerleşen Badem, ilk mek zorunda kalması Badem’in olduğunu gördük.
örnek olmanın basında daha
yarattığı top- da sık yer al- Son söz
lumsal merakla HABİTATI KORUMAYI masına neden Akdeniz fokunu korumanın ön
da başa çık- oldu. Ancak bu şartı ve ilk adımı yaşam alanları-
BAŞARAMAYAN
mak zorunda arada insan- nı korumaktır. Habitatı korumayı
kaldı. Daha
ÜLKELER, DENİZLERİN lar ülkemiz başaramayan ülkeler, denizlerin
önceki kurtar- PIRLANTASI OLAN sahillerinde pırlantası olan Akdeniz fokunu
ma örneklerin- AKDENİZ FOKUNU nadir canlıla- kaybettiler!..
de bakıldıktan KAYBETTİLER!.. rımızdan biri Eğer Türkiye bu nadir meme-
sonra doğal or- olan Akdeniz lisini korumak istiyorsa, sadece
tamına salınan fokunun yaşa- tür korumak anlayışı yerine deniz
yavru fokların insanlara yakınlık dığını öğrendi. 3 boyutlu ve canlı ve kıyı ekosistemlerini bir bütün
göstermeye ve bir süre insan tanıtım aracı gibi işlev gören olarak korumak, en önemlisi kıyı
yerleşimlerine yakın yaşamaya Badem Türk halkına ve kamuo- habitat tahribatının önüne geçme
devam ettiği, ancak bir ya da yuna hem bu nadir türün varlığını anlayışını benimsemek gereki-
iki yıl sonunda doğal ortamına gösterdi hem de bu canlının yor.
geri döndüğü gözlemlenmişti. esas yok olma nedeninin yaşam Akdeniz fokunu korumak
Badem de yabani özelliklerini alanları olan bakir kıyıların yok Akdeniz’i korumaktır...

136
137
Su Gibi...
Yer küremizin yüzeyinin %71’ini denizler,
%29’unu karalar oluşturur. İnsan bedeni, %25
katı maddeden, %75 sudan oluşmaktadır.
Beyin dokusunun ise %85’i sudur. Kısacası
hayati öneme sahip, tatsız, kokusuz, renksiz
ve insan yaşamı için oksijenden sonra gelen
en önemli besin öğesi su.. Diğer bir deyişle
içeceklerin efendisi!

Uzm. Dyt. Banu Toplalakçı


Beslenme ve Diyet Uzmanı
www.banutopalakci.com

138
S
u, hepimizin çok iyi
bildiği gibi, hidrojen
ve oksijen element-
lerinden oluşuyor.
Bu elementlerin her
ikisi de normal koşullar altın-
da gaz. Ama suyu oluşturacak
şekilde bir araya geldiklerinde,
sıvı bir bileşik oluyorlar. Bunun
dışında su vücumuz için gerekli
pek çok minerali de bünyesinde
bulundurmaktadır. Normal içme
suyu alımı bir insanın lityum, çin-
ko, kalsiyum, bakır, magnezyum,
demir ve flor gereksiniminin %
10’unu karşılar. Bu miktar, besin-
lerin mineralden zengin olduğu
yerlerde önemli olmayabilir.

VÜCUDUMUZDAKİ SU
MİKTARININ BEŞTE
BİRİNİ KAYBETMEK
HAYATİ RİSK ALTINDA
OLDUĞUMUZ ANLAMINA
GELMEKTEDİR.

Suyun magnezyum ve kalsiyum


oranı ise su sertliğini oluşturur.
Suyun sertliğinin sağlık üzerine
herhangi bir etkisi yoktur ancak;
içimi hoş olan sular, daha çok
orta sertlikte sulardır. Sert sular,
fazla sabun sarfına neden olma-
ları ve endüstriyel kullanıma uy-
gun olmamaları nedeniyle tercih
edilmezler.
Besinlerin yakılması ve sindi-
rilmesi, vücudun ısı dengesinin
sağlanması, sindirim ve solunum
sonucu ortaya çıkan atıkların liği gibi belirtiler ortaya çıkar. Suyun eksikliğinde
vücuttan uzaklaştırılması ve hatta Daha ileri su kayıplarında ise oluşabilecek sağlık
vücudun en küçük yapı taşı olan şuur kaybına kadar varılabilir. problemleri:
hücrelerin yaşamsal fonksiyonla- Hatta vücudumuzdaki su miktarı- • Aşırı yorgunluk,
rını yerine getirebilmesi için su nın beşte birini kaybetmek hayati • Hafıza zayıflığı problemi ve
gereklidir. Yetersiz su içildiğinde risk altında olduğumuz anlamına konsantrasyon bozukluğu,
halsizlik, sinirlilik, dikkat eksik- gelmektedir. • Halsizlik şikayetleri, baş

139
15- Su eksikliği
sırasında vücut, iç
dokularından (özel-
likle de kalın bağır-
saktan) su çekerek
dışkının sertleşme-
sine, dolayısıyla
kabızlığa yol açar.
Yeterli su tüketildiği
takdirde bağırsakla-
rın çalışması normal
seyrinde olur ve
kabızlık önlenir.
16- Zayıflama
diyetlerinde metabo-
lizmayı çalıştırmanın
yanında, midede
hacim oluşturarak
tokluk hissi verme-
de işe yarar.
17- Vücutta
dönmesi ve başağrısı, soluma 5- Vücut ısısının denetiminde özellikle el, ayak ve bacaklarda
güçlüğü, rolü vardır. oluşan ödemi engeller.
• Matematik zekasındaki gerilik, 6- Tükürük ve mide salgısında 18- Tansiyonu dengeler ve
• Dolaşım – böbrek yetmezliği, besinlerin sindirilmesinde görev tansiyon yükselmesini engeller.
kas spazmları, kabızlık.. alır. 19- Stres, gerginlik ve dep-
7- Vücudun ihtiyaç duyduğu resyonun hafiflemesine yardımcı
Su İçmek İçin 20 Önemli önemli minerallerin pek çoğunu olur.
Neden sağlar. 20- Su dünyadaki diğer bütün
İran asıllı Dr. Fereydoon Bat- 8- Soğuk algınlığı, idrar yolu içeceklerden daha kolay buluna-
manghelidj “Su” isimli kitabın- enfeksiyonları, böbrek taşları ve bilir ve hiçbir yan etkisi yoktur.
da “Hasta değil, susuzsunuz!” mesane kanseri riskini düşürür.
derken çok da güzel özetliyor 9- Kalp krizi ve felce karşı Peki Bir günlük Su
aslında suyun önemini... koruyucudur. İhtiyacımız Ne kadar?
1- Hücrelere oksijen ve besin 10- Kalp ve beyin damarların- Kişinin su ihtiyacı kendine özgü-
öğelerinin taşınmasını, ayrıca da pıhtılaşmayı önler. dür ve kilosuyla doğru orantılı-
atık (toksik) ürünlerin taşınarak 11- Yorgunluğu giderir, dır. Sağlıklı ve ideal kilosunda
böbreklerden atılmasını sağlar. 12- Başağrısını önler, bir kadının günde 10 bardak,
2- Vücuttaki kan, gastrik sıvı, 13- Düşünme başta olmak erkeğin ise 14 bardak su içmesi
tükürük, amniyotik sıvı (gebelik- üzere, bütün beyin fonksiyonları önerilmektedir. Kilo fazlası olan
te) ve idrar gibi vücut sıvılarının için bize güç ve elektriksel enerji kişilerin bu miktardan daha
büyük bir kısmı sudur. verir. Konsantrasyonu arttırır, fazlasını tüketmeleri gerekmek-
3- Bağışıklık sisteminin (bütün hafızayı destekler, Alzheimer, tedir. Ortalama bir hesapla vücut
mekanizmalarının) merkezi olan Parkinson ve MS oluşum riskini ağırlığının %55-60’ının sulardan
kemik iliğini kanser de dahil azaltır. gelmesi gerekmektedir.
olmak üzere, çeşitli hastalıklara 14- Kafein, alkol ve bazı ilaç- Meyve suları, meşrubatlar,
karşı güçlendirir. lara duyulan bağımlılığın gideril- çay ve kahve su yerine geçemez.
4- Cilt sağlığında başroldedir. mesine yardımcı olur. Suyu su olarak yeteri miktarda

140
almak sağlık açısından son de- • 10 dakikalık bir duş ile 132 litre Şebeke suyu mu ?
rece önemlidir. Her gün içtiğimiz su harcanmakta, Damacana su mu ?
suyun yeterli olup olmadığını • Suyu kapamadan diş fırçala- Yakın bir geçmişe kadar çeş-
idrarımızın renginden anlayabili- mak 15 litre su harcatmakta, me (şebeke) suyu kullanılırken
riz. İdrarımızın rengi açık renkte • Dünya içme sularının % 60 ı günümüzde damacana ve şişe
ve kokusuz ise o gün için yeterli U.S.A, Çin, Endonezya gibi 10 su kullanımı ön plana çıkmıştır.
su tüketmişizdir. ülke tarafından kullanılıyor. Damacana ve pet şişelerin ham-
• Düşünme başta olmak üzere, maddesinde bulunan forgen adlı
bütün beyin fonksiyonları için kimyasalın suya karıştığı taktirde
bize güç ve elektriksel enerji zararlı olabileceğini biliyoruz.
SAĞLIKLI VE İDEAL
verir. Dolayısıyla damacana su kulla-
KİLOSUNDA BİR
nanlar, evlerine aldıkları dama-
KADININ GÜNDE 10 Hangi Suyu İçelim ? cananın yıpranmamış olmasına
BARDAK, ERKEĞİN İSE İçme suları renksiz, berrak ve dikkat etmelidirler. Pet şişeler
14 BARDAK SU İÇMESİ lezzetli olmalıdır. Sudaki bu- ise yine aynı şekilde açıldıktan
ÖNERİLMEKTEDİR. lanıklık suyun kirli olduğunun sonra hemen tüketilmelidir.
göstergesidir ve içilmemelidir. Besinleri saklamada en uygun
İçme suyunun genel özelliklerini yöntemin cam kaplar olduğunu
Bir diğer nokta ise su içmek aşağıdaki gibi sıralayabiliriz; düşünürsek suyu da cam şişe ve
için susamayı beklememeliyiz. kaplarda saklamak en sağlıklı
İşyerinde, okulda, evde yakını- • Hastalık yapıcı mikroorganiz- yöntem olacaktır.
mızda sürekli temiz su bulundu- malar içermemelidir.
rarak düzenli su içimini alışkan- • Kokusuz, renksiz, berrak ve
lık haline getirmeliyiz. Özellikle içimi hoş olmalıdır. BESİNLERİ SAKLAMADA
çalışan bireyler, mesai saatleri • Sularda fenoller, yağlar gibi EN UYGUN
içinde, masalarında bir şişe ya suya kötü koku ve tat veren YÖNTEMİN CAM
da sürahi suyu (ortalama 2 litre) maddeler bulunmamalıdır. KAPLAR OLDUĞUNU
bulundurmalı ve işten ayrılana • Yeterli derecede yumuşak DÜŞÜNÜRSEK SUYU DA
kadar bu suyu bitirmeyi hedefle- olmalıdır.
CAM ŞİŞE VE KAPLARDA
meliler. • Ne aşındırıcı olmalı, ne de taş
yapmalıdır.
SAKLAMAK EN SAĞLIKLI
Biliyor muydunuz ? • Hidrojen sülfür, demir ve YÖNTEM OLACAKTIR.
• Yılda 1,2 milyar kişi temiz su- mangan gibi elementleri ihtiva
dan yoksun yaşıyor. etmemelidir.
• Yılda 5-10 milyon kişi içme • Suda sağlığa zararlı kimyasal Şebeke suyu ise suyu zararlı
suyu ile bağlantılı hastalıklar- maddeler bulunmamalıdır. Bazı organizmalardan arındırmak için
dan ölüyor. kimyasal maddeler zehirli etki klorlanmaktadır. Fakat klorun faz-
• Dünya nüfusunun yüzde 40’ı yapabilir; arsenik, kadmiyum, lası da vücudumuz için zararlıdır.
su sıkıntısı çekmekte. krom, kurşun, cıva gibi. Bunun Bu nedenle şebeke suyu kulla-
• Bu sıkıntı 2050 yılında dünya yanında baryum, nitrat, florür, nan bireylerin suyu yaklaşık 1
nüfusunun 2/3 nü etkileyecek. radyoaktif maddeler, amon- saat kadar dinlendirdikten sonra
• Avrupa’da kişi başına günde yum, klorür gibi maddeler sınır tüketmeleri fazla klor alımlarını
160 litre su tüketilirken, bu değerlerinin üzerinde sağlığa engelleyecektir.
oran Somali’de 5-10 litre ve bu olumsuz etkileri olan madde- Suyun temizliğinden emin
suya ulaşmak için kilometreler- lerdir. Bazı kimyasalların varlığı olunamayan durumlarda ise
ce yol katedilmek zorunda. aynı zamanda, suya kirli suların yaklaşık 5 dakika kaynatılıp
• 1 litre atık su, 8 litre temiz su karıştığının göstergesidir. soğutulduktan sonra tüketimi son
kirletmekte. derece önemlidir.

141
Suda Boğulma
Dr. Kerem Pekbüyük
kpekbuyuk@gmail.com

S
uda boğulma (drow- • Hipoglisemi (şeker düşmesi) Suda Boğulmanın Türleri:
ning), suya battıktan • İntihar girişimi Kuru boğulma: Ani gırtlak
sonra nefessiz kalma • Suda yüzen araçlardan düşme spazmı nedeniyle gırtlak
sonucu ölümün 24 • Kara ve hava taşıtlarının suya tamamen kapanır ve akciğere çok
saat içinde gelişmesi düşmesi az sıvı girer. Tüm boğulmaların
olarak tarif edilmektedir. Suda • Çocuk ve yaşlılarda banyo kü- %20 kadarını oluşturur.
kaldıktan sonra 24 saatten uzun vetine düşme Su yutarak boğulma:
süre hayatta kalan olgular ise yarı Akciğerlerin tamamını dolduracak
boğulma (hemen hemen boğul- Risk Faktörü Oluşturan kadar su bulunabilir.
ma, near drowning) olarak adlan- Etmenler: Tatlı suda boğulmalarda,
dırılmaktadır. • Epilepsi (sara) nöbetleri kalp yetmezliği ve kanın oksijen
İlk yardım uygulanacak kişi • Tekne kazaları taşıyan hücreleri olan alyuvarların
ister boğulma, ister yarı boğulma • Su sporları yırtılması sonucu dokulara oksijen
durumunda olsun tekrar yaşama • Erişkin denetim yokluğu taşınması daha da bozulur. Tuzlu
döndürülebilir veya kaybedilebilir. • Bilinç düzeyini etkileyen ilaçlar suda boğulmalarda ise akciğer
Suda boğulma olayları 5 yaş • Alkol içine kandan sıvı çekilir. Bu geçiş
altı çocuklarda, 15-29 yaş arası Risk etmenlerinden ilaç ve al- kazazede kendine geldikten son-
genç erişkinlerde ve tüm yaş kol kullanımı önlenebilir etmenler rada sonra da devam edebileceği
gruplarında erkeklerde daha sık arasındadır. Su sporları veya su için tuzlu suda boğulma tehlikesi
görülmektedir. içinde yapılan sporlarda katılım- atlatanların en az 48 saat gözlem
cıların ilk yardım eğitimi alması altında tutulması gerekir.
Suda Boğulma Kazaları faydalı olacaktır.
Nedenleri: Boğulma sonrasında nihai so- Suda Boğulmakta Olanlara
• Yüzme bilmeyenlerin suya gir- nucu beyin ve akciğerin olaydan İlk Yardım
me veya düşmesi etkilenme derecesi tespit eder. Suda boğulmakta olan kişiye
• Su sporları sırasında oluşan Boğulma esnasında dalış refleksi yapılması gereken ilk şey, can ye-
kazalar (diving reflex) denilen, kan akımı- leği, can simidi gibi suda batmaz
• Su sporları sırasında yaşanan nı hayati organlara yönlendirmeye bir cisim veya yüzme aracı atılma-
• İnme (felç) çalışan, koruyucu mekanizma sıdır. Bunlar yoksa, uzun bir sopa,
• Nöbet (Sara nöbeti) insanlarda sanıldığı kadar etkili kayık küreği, ip gibi araçlarla da
• Kalp krizi değildir. yardım edilebilir. Yüzerek can

142
kurtarma yöntemlerini bilmeyen yapılmalıdır. Kurtarıcı kazaze- Suda boğulma olaylarında
kişilerin suya atlayarak kazaze- denin yanı başında diz çöke- çok önemli noktalar:
deyi kurtarmaya çalışması çoğu rek, bir el göğüs kemiğinin alt • Akciğerlere dolan suyun bo-
kez kurtarıcının da boğulmasına bölümüne, öteki el ise bu elin şaltılmasına çalışılarak zaman
neden olur. sırtına yerleştirilir. Göğüs kemi- kaybedilmemeli ve derhal
Su yutmuş kişi çıkarılır çıkarıl- ği üzerine omuzun ve vücudun hayat kurtarıcı müdahaleye
maz şunlar yapılmalıdır: ağırlığı gelecek ve 30-40 kg.lık başlanılmalıdır. Hastayı baş
• Kurtarıcı yalnız değilse etrafın- bir güç oluşturacak şekilde aşağı getirerek çıkarılan suyun
dakilere acil medikal servisi bastırılıp, sonra hızla bırakılır. çoğu akciğerlerden değil mide-
(112) aramalarını söylemelidir. • Kişinin solunumu kontrol edil- den gelir.
Yalnız ise 2 dakikalık kurtarıcı meli, nefes almıyorsa göğüs • Yapay solunum ve kalp masajı
müdahaleden sonra 112 aran- basısı tekrarlanmalıdır. mümkünse iki ayrı kişi tarafın-
malıdır. • Eğer yeniden canlandırma dan yapılmalı ve en az bir saat
• Ağzındaki takma diş ve yabancı konusunda eğitimli iseniz; sürmelidir.
cisimler çıkarılmalıdır. Vücudu • Başı geriye iterek ve çeneyi • Dolaşım düzelmeden kazaze-
sıkan giysiler gevşetilmelidir. kaldırarak başa pozisyon deyi hastaneye taşımak yan-
• Başı iyice geriye yatırıp, alt verin. lıştır. Taşıma sırasında yapay
çenesini iki elle kavrayıp aşağı • Kazazedenin burnunu ka- solunum ve kalp masajı yapma
ve geriye doğru çekilmelidir. patın. Derin bir nefes al- imkanı varsa, hasta hemen has-
(Ense altına katlanmış giysiler dıktan sonra, dudaklarınızı taneye kaldırılması uygun olur.
konabilir.) kazazedenin dudaklarına • Suya yüksekten düşenlerde ka-
• Kulak kazazedenin ağız ve bu- bitiştirerek güçlü bir nefes raciğer ve dalak yırtılmalarına
run kısmına yaklaştırılarak ya- verin (hayat öpücüğü). Soluk bağlı gizli karın içi kanamalar
nağımıza hava gelip gelmediği- verdikten sonra kazazedenin olabileceği bilinmelidir.
ne ayrıca göğüs hareketlerinin soluk vermesini sağlamak • Kazazedeler çok iyi görünse-
olup olmadığına bakılmalıdır. için ağzı açık tutun. ler bile 48 saat gözlem altında
• Eğer nefes almıyorsa 10 sani- • 2 nefes ve takip eden 30 gö- bulundurulmalıdırlar. Bazıların-
yeyi geçmemek şartıyla nabız ğüs basısı şeklinde müdaha- da geç akciğer ödemi tablosu
kontrolü yapılmalıdır. leye kişi soluyana veya acil ortaya çıkabilmektedir.
• Nabız alınmıyorsa dakikada yardım gelene kadar devam
100 hızında 30 göğüs basısı edin.

143
Tanı,
Sev,
Koru...!
Yazı
Mehmet HANAY
www.dogalhayat.org

144
145
B
ir ülke düşleyin ülke düşleyin, semasından kanat
binlerce çeşit bitki- seslerinin eksik olmadığı ve bir
ye, binlerce renkte ülke düşleyin topraklarına can ve-
çiçeğe, o çiçeklerden ren bendini çiğneyip aşan çoşkun
öz toplayan yüzlerce ırmaklarıyla...
çeşit arıya ve kelebeğe sahip. Bir Uyanın bu düşten ve bu cennet
ülke düşleyin, aynı anda neredeyse tasvirli ülkede yaşadığınızı farke-
dört mevsimi yaşayabileceğiniz, din...
bulutların üzerine çıkan dağlarını, Tarihi neredeyse dünyanın
mavi ve yeşilin her tonunu yansıtan tarihine eşit olan bu topraklar,
denizlerini göllerini düşleyin... Bir tarih boyunca sürekli toplumların

146
147
sahip olmak istediği ve düşle- beraberce kurgularlar; tohumları araçtır. Amacımız olan tanıtmak,
diği cezbedici topraklar olmuş. o günlerde ekilen “dogalhayat. sevdirmek ve korumak için fo-
Pekiyi, sadece insanlara mı özel org” 13 Mart 2013 tarihinde filiz- toğraf ve diğer görsel materyal-
bu cazibe? Tabii ki hayır... Tüm lenmeye başlar ve bu toprakların lerin yanında doğamız hakkında
canlılar için çok özel olan bu top- üzerinde ilk kez görülebilir olur. bilgi sağlayabilecek olan uzman
raklar tarihin bu döneminde de Yaklaşık 9 aylık süreçte ülkemiz ve akademisyenlerin katkıları
doğal hazinesinin farkedilmesini doğasının güzelliklerinden 1.825 oldukça önem taşır. Doğal hayat
bekliyor. türü belgelemeyi başarır Do- platformu yaklaşık 45 uzman
Hepimizin dilinde pelesenk ğalhayat ailesi üyeleri. Sayıları ve akademisyenden oluşan bir
olan “cennet vatan” terimini 500’ü bulan aile fertleri tamamen kadro ile tür tanımlamalarının
ispatlamak adına kurulmuş bir beklentisiz olarak katkı sağlarlar yapılmasını sağlar. Gün geçtikçe
platform “doğalhayat”. Neye platformlarına; bilirler ki beraber bu sayı artmaktadır.Tüm doğa-
sahip olduğumuzu bilmezsek elde edilen başarının verdiği his mızı kapsamaya çalışmak için
neyi kaybettiğimizi nasıl anlarız? çok başkadır bireysel başarının sürekli akademisyenlerimiz ile
sorusu amacımızla örtüşüyor. Bu yanında... iletişim kurulmakta ve platfor-
ülke topraklarının sahip olduğu Doğalhayat platformu toplu- mumuza desteklerini sağlamaya
doğal güzellikleri yapısal bir mun tüm sosyal çevrelerine hitap çalışmaktayız. Bilgisini dolaylı
ortamda toplamak ve sınıflandı- etme ve de toplumun tümünün yoldan değil doğrudan toplu-
rarak bir veritabanına ulaşmak katılımını sağlamayı amaçlar . mun faydasına sunan bu değerli
için çabalıyoruz. Kendine dönük sadece belli bir akademisyen ve uzman arkadaş-
Doğalhayat’ın tarihi bir kaç zümreye hitap eden yaklaşım- larımız sayesinde amacımızın
sene öncesine dayanır. Bu ortak ların doğa için çözüm olmadığı ilk aşaması olan “tanı” kısmında
kaygıları taşıyan bir grup doğa görülmüştür. Doğalhayat plat- oldukça ilerleme kaydettik.
vekili bir araya gelir ve yapıyı formu için fotograf amaç değil Doğanın bir bütün olduğunu

148
149
ve “doğa kanunu” olarak adlan- turulur ki bu kitle içinde “doğa- Şu an için 21.000 tür canlımı-
dırılan terimin aslında eşitsizlik- sever” denilemez. zın veritabanında kaydı bulunu-
ler üzerine kurulmadığını sitemiz Çakır kuşunu severken onun yor bu sayının 1.825 adeti fotoğ-
üyeleri gün geçtikçe görmekte- beslenmesine olanak sağlayan raflarla ispatlanmış durumda.
dir. Doğayı anlamak sadece belli ve avı olan örneğin örümcek ku- Ülkemiz bazında biyoçeşitlilik
türleri konu ederek sağlanamaz şunu nasıl sevmezsiniz? Örüm- kaydı tutulurken aynı zamanda
ve de anlayamadığınız doğayı cek kuşunu severken bu kuşun illerimiz bazında da bu kayıt
korumanız mümkün olmaz. Aynı varolmasını sağlayan örümceği tutabilmektedir.
alanda binlerce türün yaşamına nasıl yok sayarsınız? Örümceği Kullanıcılar aynı zamanda
olanak sağlayan doğayı anlata- severken onun ağına takılan ekipman bilgilerini de pro-
bilmek için öncelikle doğanın kelebekler olmasa sevecek bir fillerine girmekte ve sitemiz
felsefesini anlamak gerekir. örümceğiniz olur mu? Renklerine ekipmanlarla ilgili de veritaba-
Doğadaki türlerin birbirine olan hayran olduğunuz kelebekleri nı oluşturmaktadır. Şu an için
tahammülü ve gerekliliğini göz- severken onların beslendiği bit- veritabanımızda 2.492 ekipman
den kaçırmamak için de doğanın kileri gözden kaçırmak ya da yok gövde ve lens olarak kayıtlıdır.
tümünü gözler önüne sermek, saymak ne kadar doğru? İşte bu Kullanıcılarımız ayrıca profil
bu zincirin en altından en üstüne yüzden doğasever kavramı çok sayfalarında fotoğraf çektikleri
kadar anlatamak gerekir. Ancak önemli. Bütün bu zinciri tama- ve tespit yaptıkları alanları da
o zaman “doğasever” kavramı mıyla görüp anlayan ve de saygı görebilirler...
oluşacaktır, yoksa sadece belli duyan bir kitle oluşturmamızın Bireysel başarılardan daha
türlerin üzerine giden ancak gerekliliği aşikar... çok beraber ve ekip çalışmasına
belli türleri seven, doğada sanki Yaklaşımını özetlemeye çalış- önem veren platformumuzun
sadece o türler varmışçasına tığımız platformumuzun biraz da amaçlarından bir diğeri de aynı
davranan ve gören bir kitle oluş- içeriğinden bahsedelim. bölgede yaşayan üyelerimizin

150
de yok “ söyleminin
ispatını sağlamak
adına üyelerimize bu
değerlendirme krite-
ri de sunulmuştur...
Henüz eksik-
lerinin olduğuna
inandığımız platfor-
mumuz “beta” olarak
yayın yapmakta bu
süreçte veritabanı
verimliliği yazılım
testleri gerçekleş-
tirilmekte gerekler
ve kolaylıklar analiz
edilmektedir. Çok
uzak olmayan bir ge-
lecekte tam sürüme
geçmeyi planladığı-
mız platformumuz
tüm doğada bulun-
ekip olarak hareket etmesini mak hepimizin dost sohbetlerin- maktan mutluluk duyan ve bu
sağlamaktır. Kendi bölge ve ya- de kullandığı tümce olan” bizim mutluluğu paylaşmak isteyen
şadıkları ilin biyoçeşitliğini artır- memleketin tabiatı başka yer arkadaşlarımıza açıktır.

151
Çocukların gözünden
yaban hayat...
Çocuklar, Burak Doğansoysal ile yaban hayatı öğreniyorlar.

B
odrum’da faaliyet sardı. Meraklı çocuklar yaban den ilginç kuş türlerini, aslan,
gösteren Patika hayat fotoğrafçısı Burak Doğan- leopar, fil ve birçok hayvan
Çocuk Yuvası’ndaki soysal ile günlük hayatta belki türünü dinlemeye, öğrenmeye ve
çocukları bugünler- de sadece kitaplarda gördükleri, resmetmeye başladı.
de yeni bir heyecan televizyonda izledikleri birbirin- Ornitofoto Kuş ve Yaban Hayat

152
Fotoğrafçıları Derneği Üyesi ve dan Ali Çakır’ın çizmesi ile baş- dü. Çocuklara önce bu kuşların
yaban hayat fotoğrafçısı Burak ladı herşey... Birgün Doğansoy- ne olduğunu, nerede yaşadığını
Doğansoysal’ın Patika Çocuk sal, dünyanın farklı bölgelerinde ve özelliklerini anlatan Doğan-
Yuvası’na hediye ettiği bir kuş çektiği kuş fotoğraflarını bastı- soysal daha sonra onlardan bu
fotoğrafını yuvadaki çocuklar- rıp, Patika’da çocuklara götür- kuşların resimlerini çizmelerini

153
istedi. Ortaya harika resimler çıktı. Bu resimle-
rin bir sergi ile herkesle paylaşılacağını ifade
eden Doğansoysal, “kuş fotografları ve yan-
larında çocukların çizdiği resimler Patika’da
kalıcı olarak sergilenecek. Çocuklardan gelen
yoğun istek üzerine ilerleyen günlerde baş-
ta çita, aslan, leopar ve fil olmak üzere farklı
hayvanlar ile de aynı projeyi gerçekleştiriceğiz.
Daha sonra da hem memeliler hem de kuşlar-
dan oluşan karma bir resim - fotoğraf sergisi
açacağız” dedi.

154
155
Sonraki sayıda
buluşmak üzere...
156

You might also like