You are on page 1of 178

Kapt. M.

Haldun TOKAY
7.03 TALEBE
HAFTALIK DERS SAATİ 14
NO DERSLER ŞUBE 1. 2. 3. 4. TOPLAM HEPSİ HAFTA
YARIYIL YARIYIL YARIYIL YARIYIL TOPLAM
DENİZDE GÜVENLİK
1 A-B-C 1 - - - 14 42

42 + 28 + 28 + 84 + 42 + 14+42 = 280
ISPS

2 ELEKTRONİK SEYİR I X - 2 - - 28 28

3 ELEKTRONİK SEYİR II A-B - - 2 - 28 28

4 GEMİ İNŞAATI A-B - - 3 - 42 84

5 DENİZ HUKUKU A-B-C 1 - - - 14 42

6 DENİZ HUKUKU 2M - 1 - - 14 14

7 MARPOL 73/78 A-B-C 1 - - - 14 42

8 DENİZ HUKUKU 7.01 6+4 10 10,12 20+10=30X40=120


7.01 KURSİYER

GÜN
GURUP NO KOD DERSLER SAAT
SAYISI

DENİZ
1 6 32 22
HUKUKU
HAFTADA 10 SAAT (7.01) +19 SAAT(7.03) = 29 SAAT X 4 HAFTA =120 SAAT
HAFTADA 2 SAAT TOPLAM 28/56 SAAT
2G ELEKTRONİK SEYİR – 1

1. Elektromanyetik dalga prensibi ve seyre uygulanması


2. Mevki bulma ve seyir için elektronik sistemlerin kullanılması
3. Hiperbolik seyir sistemlerinin temel prensipleri
4. Uydu Seyir Sistemleri
5. GPS ve DGPS
6. Radar ve ARPA yapısı, ayarları ve kullanımı
7. Radar Gözleme ve Plotlama, Amerikan ve İngiliz usulü çözüm
8. Manevra Levhası veya radar üzerinde elle Plotlama
9. Otomatik Plotlama
10. Radar, ARPA ve ECDIS kullanarak güvenli seyir yöntemleri
DERSİN İÇERİĞİ

Son yirmi yılda, bilgisayar ve iletişim sistemlerinin birçok mühendislik


akademik disiplinleri ile bütünleşmelerinin yanı sıra radar sistemleri ve
küresel mevkileme sistemleri ile de bütünleşerek denizcilik ve seyir
sistemlerinin temel unsuru haline gelmiştir.

Bu çerçevede ders, deniz öğrencilerine, bilgisayar, iletişim, radar, küresel


mevkileme ve harita gösterim sistemlerinin çalışma prensiplerinin ve temel
kavramlarının sunulmasını içermektedir ki; bu kavram ve prensipler, tasarımcı
yerine, elektronik seyir sistemlerinin kullanıcısının bakış açısı ile verilmektedir.
Bu bağlamda;
Elektromanyetik dalga prensibi ve seyre uygulanması,
Mevki bulma ve seyir için elektronik sistemlerin kullanılması,
Hiperbolik seyir sistemlerinin temel prensipleri,
Uydu seyir sistemleri,
GPS ve DGPS,
Radar ve ARPA yapısı, ayarları ve kullanımı,
Radar gözleme ve Plotlama, Manevra levhası veya radar üzerinde elle
Plotlama, Otomatik Plotlama, Radar ve ARPA ile güvenli seyir Yöntemleri;
Alarmlar, Emniyet Limitleri ve Tatbiki, Paralel İndeksleme, Çatmadan
Sakınma, Ekran Oryantasyon Tipleri, Hakiki ve Nispi Hareket, Hakiki ve Nispi
Vektörler, Performans Standartları ve Zafiyetler, Köprüüstü Kontrol ve Seyir
Sistemleri/Donanımları/Seyir Cihazları (Dümen, Oto pilot, Parakete, İskandil),
dersin içeriği kapsamındadır.
DERSİN AMAÇLARI
▪ Bilgisayar,
▪ İletişim,
▪ Radar,
▪ Küresel mevkileme ve
▪ Harita gösterim sistemlerinin çalışma prensiplerinin ve temel
kavramlarının öğrencilere kazandırılmasıdır.
KÖPRÜ ÜSTÜ DONANIMLARI – ELEKTRONİK SEYİR YARDIMCILARI
1. KÖPRÜÜSTÜ KONTROL SİSTEMLERİ
A. Dümen ve dümen donanımları
B. Derinlik ve sürat ölçüm sistemleri
C. Oto pilot ve acil dümen donanımları
D. Hiperbolik seyir sistemlerinin temel prensipleri
2. KÜRESEL MEVKİLENDİRME SİSTEMLERİ VE GELİŞİMSEL OLARAK
TİPLERİ.
A. Uydu seyir sistemleri
B. GPS ve DGPS
3. RADAR SİSTEMLERİ VE KÜRESEL MEVKİLENDİRME SİSTEMLERİ İLE
BÜTÜNLEŞİK OLARAK KULLANIMI
A. Elektromanyetik dalga prensibi ve seyre uygulanması
B. Mevki bulma ve seyir için elektronik sistemlerin kullanılması
C. Radar ve ARPA yapısı, ayarları ve kullanımı
4. RADAR GÖZLEME VE PLOTLAMA, AMERİKAN USULÜ ÇÖZÜM
(Manevra Levhası veya radar üzerinde elle Plotlama)

5. RADAR, ARPA KULLANARAK GÜVENLİ SEYİR YÖNTEMLERİ


6. RADAR VE ARPA’NIN PRATİK UYGULAMALARI
ELEKTRONİK CİHAZ/SİSTEM TANIMA KONULARI:
1. Radiation of Electromagnetic Wave (RF Energy)
2. Satellite Navigation - GPS
3. AIS
4. Steering Gear
5. AUTOPILOT
6. Earth’s Magnetism
7. Gyro Compass
8. Underwater Acoustics and Speed Measurement
9. Speed Log Systems
10.Echosounder Systems
İskandinav mitolojisinde de bir kuzgun figürüdür.

MUNIN
ARAŞTIRMA
PROJESI

Maritime Unmanned Navigation through Intelligence in Networks


DİJİTAL İLETİŞİM İLE DENİZLERDE SEYİR
Dünya nın İlk Otonom Elektirikli ve
Emisyonsuz Konteyner Gemisi
YARA BIRKELAND
Maritime Unmanned Navigation through Intelligence in Networks
DİJİTAL İLETİŞİM İLE DENİZLERDE SEYİR

İskandinav (Viking) mitolojisinde de bir kuzgun figürüdür.


ODİN'İN omuzlarına iki kuzgun oturur
ve gördükleri ve duydukları tüm haberleri kulağına fısıldarlar.
Bunlara HUGİNN ve MUNİNN denir.
Sabah onları tüm dünyayı dolaşmak için gönderir ve kahvaltıya geri
dönerler. Böylece birçok yeni şey öğrenir ve bu nedenle kendisine MUNIN
'KUZGUN-TANRI' denilir. ARAŞTIRMA
MUNIN PROJESİNDE PROJESI
Geliştirilen otonom gemi konsepti, mecazi olarak
KUZGUN MUNİN gibi hareket edecek:
Yükü bağımsız ve güvenli bir şekilde amaçlanan varış noktasına
ulaştıracak.
YOKSA!
gerçekleri üreten
VE
ürettiği gerçekleri yaşayan
insanlar mıyız?
SEYİR TANITIMI
Seyir; bir gemi veya uçağın bir noktadan diğerine yönelişini ve gemi veya uçağın
KONUMUNU BELİRLEME tekniğini oluşturan bilim veya sanattır.
Bu bir sanat olarak gösterilebilir.
Seyir uygulamaları özel becerilerin ve ince tekniklerin tecrübe ve dikkatli tatbikiyle özelleştiği
uygulamaları kapsar.
Diğer taraftan eşit değerde bir konu olarak bilimseldir zira bir çok olay ve gerçeklerin
sistematik olarak kullanıldığı genel kurallarla harekatı göstermektedir.
Seyir binlerce yıldır uygulanmaktadır, ancak 18 nci yüzyılda hassas zaman parçaları ve
kronometrenin bulunmasıyla modern metotlara ulaşılmıştır.
SEYİR DÖRT KATEGORİDE İNCELENİR

1. TAHMİNİ MEVKİ KOYMA YOLUYLA


(DEAD RECKONING)
Bu metot en son hesaplanan gemi mevkii ile sudaki belli yön ve hızıyla ilerletilerek hesaplanması işlemidir.
2. MEVKİ KOYARAK PİLOTLAMA
Bu sahile yakın seyir metodu olarak geminin hareketlerini sahil noktalarından, seyir yardımcılarından ve
işaretlerinden kullanarak çözümler.
3. ELEKTRONİK SEYİR
Değişik elektronik cihazların kullanılmasıyla gerçekleştirilen seyir metodudur. Elektronik seyir bilgi toplama
yöntemlerinin farklılığıyla değişiklik gösterir. Hesaplama ve görüntüleme açısından işlemler mevki koyma
sistemiyle aynıdır.
4. ASTRONOMİK SEYİR
Bu metot güneş, ay, gezegen ve yıldızların gözlemlerinden konumun hesaplanmasını sağlar.
TEMEL TANIMLAR
Temel seyir terimleri seyir ve coğrafyada ortak kullanılmaktadır.
Aşağıdaki terimler seyirde kullanılmaktadır.

Dünya
Bu en tanıdık olduğumuz gezegendir.
Yaklaşık olarak basık küre şeklinde ve 21600 NM çevresindedir.

DÜNYA KOORDİNAT SİSTEMİ


EKSEN
Bu dünyanın çevresinde döndüğü çaptır.
KUTUPLAR
Bunlar dünya ekseninin uçlarıdır. Biri Kuzey kutbu, olarak gösterilir, diğeri Güney kutbu olarak gösterilir.
BÜYÜK DAİRE
Bu küre yüzeyinde bir çember olup, belirlediği düzlem kürenin merkezinden geçer. Örneğin ekvator hattı
bir büyük dairedir.
KÜÇÜK DAİRE
Kürenin merkezinden geçmeyen düzlemin küre üzerindeki dairesidir. Örneğin ekvatordan itibaren enlem
daireleri birer küçük dairedir.
EKVATOR
Bu kutuplardan eşit mesafelerde dünya yüzeyindeki büyük dairedir. Ekvator düzlemi dünya eksenine
diktir.
PARALEL DAİRELERİ
Dünyadaki küçük daireler ekvator düzlemine paralel ve dünya eksenine dik düzlemleri oluşturur. Bunlar
yaklaşık olarak enlemlere benzemektedir.
MERİDYEN DAİRELERİ
Her meridyen düzlemi dünya eksenini ihtiva eder. Kutuplar her meridyeni iki parçaya ayırır, üst
parça ve alt parçayı oluşturur. Meridyenin üst parçası verilen konumu kapsayan kutuplar arasındaki
yarımdır. Alt parça karşı taraftaki yarısıdır. Meridyen genel kullanımda üst parçayı işaret eder. Alt
parça konuşuluyorsa mutlaka belirtilmelidir.
ANA MERİDYEN
Bu İngiltere’deki Greenwich ’te bulunan Kraliyet Gözlem Evinin orijinal konumundan geçen
meridyendir. Boylam ölçümlerinin başlangıç noktası olarak kullanılır. Greenwich Meridyeni olarak
adlandırılır.
ENLEM
Bu dünya üzerinde, konum ile ekvator arasındaki açısal mesafedir. Kuzey ve güney şeklinde
ekvatordan itibaren ölçülür ve N veya S olarak belirlenir. L harfiyle veya Lat ile gösterilir.
BOYLAM
Dünyada bir konumun ana meridyenden ölçülen açısal mesafesidir. Ekvator arkı boyunca konumun
meridyeninin ana meridyenden doğu veya batıya ölçülmesidir. 0° ile 180° arasında ölçülür, E veya W
ile gösterilir. Boylam Long veya Lambda (λ) ile gösterilir.
KONUM
Karada kuzey ve doğu coğrafik noktaları belirleme de kullanılır, bir
noktadan diğerine seyiri anlatır.

Denizde değişik ölçümleme ile konum ifade edilir.


A. Enlem
B. Boylam
ENLEM
Verilen bir konumun dünya yüzeyine dikinin ekvator düzlemi ile yaptığı
açıdır.
Enlem verilen bir konumun dünya yüzeyine dikinin ekvator düzlemi ile
yaptığı açıdır.
▪ Ekvator 0° enlemi olarak datumdur.
▪ Enlem ekvatordan Kuzey ve Güney olarak ölçülür.
▪ Maksimum 90°dir.
BOYLAM

▪ Başlangıç Greenwich Meridyenidir.


▪ Boylam Greenwich Meridyeni düzlemi ile istenen yerin meridyeni
arasındaki açıdır.
▪ Boylam Greenwich ’ten Doğu ve Batı olarak ölçülür.
▪ Maksimum 180°dir.
Konum mutlak terimler içinde:
Derece (°)
Dakika (')
Saniye (") şeklinde belirtilir.

Örnek: 52'12"N 75°18'36"W


Ayrıca yaygın olarak:
Derece (°)
Dakika (')
Dakikanın ondası şeklinde kullanılır.
Örnek: 48°52'.2N 75°18'.6W.
MARKATOR PROJEKSİYONU (SİLİNDİRİK)
Denizcilik dünyası, Dünya'yı düzleştirmede temel olarak üç tür bozulmaya (grafik
projeksiyonu) dayanır.
İlk ve en yaygın olanı, Dünya'yı bir silindirin içine sokan ve daha sonra silindiri düz
bir şekilde yuvarlayan MARCATOR projeksiyonudur.
Silindirin teğet noktalarına en yakın alanlar, silindirin küreye "dokunduğu" noktalar
en doğru şekilde gösterilecektir.
Silindire tam oturmayan alanlar, göreceli konumlarına yaklaşmak için gerilecektir.
MARCATOR izdüşümünde kerte çizgileri (yön değiştirmeyen çizgiler) düz
çizgilerdir ve meridyenler ve Ekvator hariç büyük daireler eğridir.
Enlem daireleri 'Büyük Daireler' değildir, çünkü dünyanın merkezinden geçmezler.

Büyük bir daire tüm dünyayı


EŞİT bir şekilde ikiye böler.
BÜYÜK DAİRE (ve YAYI)
1- Ekvator
2- Boylamın tüm Meridyenleri.
BÜYÜK BİR DAİRE TÜM DÜNYAYI EŞİT BİR ŞEKİLDE İKİYE BÖLER.
Bir kerte çizgisi (veya düz bir çizgi –Rumb Line), büyük bir daire çizgisinden
mesafe olarak daha uzun olacaktır.
Birçok GPS bize büyük daire rotasını otomatik olarak hesaplar.
Bir GC rotasını çizmenin bir başka kolay yolu da Gnomonic harita kullanmaktır.
Bir Gnomonic haritası, MERİDYENLERİN tümü kutuplara doğru yaklaşan düz çizgiler ve
ENLEM çizgilerinin eğriler olarak görünür. Büyük bir daire, bir Gnomonic haritada DÜZ BİR
ÇİZGİ olarak çizilebilir ve daha sonra bir Markator haritasında BİR DAİRE olarak çizilebilir.
GNOMONIC PROJEKSİYON
Yaygın olarak kullanılan ikinci izdüşümü, esas olarak Büyük Daire çizelgeleri için
kullanılan Gnomonic izdüşümüdür.
Dünya'ya teğet olan devasa bir düzlem hayal edin.
Dünya üzerindeki noktalar, Dünya'nın merkezindeki güçlü (metaforik) bir ışık kaynağından
uçağa yansıtılır.
Gnomonic iz düşümde, tüm büyük daireler (bir küre üzerindeki iki nokta arasındaki en
kısa mesafe) düz çizgilerdir.
LAMBERT KONFORMAL
Öncelikle kutup haritaları için kullanılan üçüncü bir projeksiyon, Modifiye Lambert Conformal'dır.
Dayandığı Lambert Conformal izdüşümünde olduğu gibi,
Dünya bir konik izdüşümü aracılığıyla geliştirilir
Bir kesen koni, Dünya'yı iki paralelde keser.
Büyük daireler, Lambert Konformal izdüşümünde düz çizgiler olarak çizilir.
Kerte çizgileri eğriler olarak çizilir.
RHUMB LINE
Gibraltar strait to Suez Canal
▪ DENİZ MİLİ: Denizde aldığımız yolun ölçüm birimi deniz milidir. Neden
metre, kilometre gibi ölçü birimleri varken deniz mili kullanıldığı hep
merak konusu olmuştur.
▪ Ekvatorun çevresi, bir diğer deyişle Dünya’nın merkez çevresi 40,000 km.
▪ Dünya yuvarlak ve çevresi 360 derece,
▪ Yani her derece 40.000/360= 111,11111 km.
▪ Bir derece 60 dakika,
▪ O halde BİR DAKİKA = 111.11111/60 = 1,851 (~1,852) km.
▪ Denizde cm. ile uğraşılmaz diyerek bu 1852 metre olarak alınıyor ve
▪ 1 deniz mili (1 NM) = 1852 metre (m) oluyor.
▪ Çevremizdeki her ölçü birimi onluk düzene bağlı olduğundan, bir deniz
milini 10’a bölünce 1852/10 = 185,2 metre eder, buna da GOMİNA denir.
▪ En çok kullanılan deyim ise kulaçtır. İp ölçer gibi kollarınızı iki yana
açtığınızda bir uçtan diğer uca (ortalama) 1.83 cm. eder ki buna da
KULAÇ denir.

▪ Bir FOOT yani KADEM = 30.48 Cm.


▪ Bir INCH yani PUS = 2.54 Cm. dir.
DENİZ HARİTASINDA ÖLÇÜM MESAFESİ

Mesafeler, çizelgenin enlem ölçeği kullanılarak


ölçülür.
Bir dakikalık ENLEMİN bir deniz miline (NM) eşit
olduğunu varsaymak, önemli bir hata oluşturmaz.
Markator haritasında enlem ölçeği LATITUDE
arttıkça genişlediğinden, mesafeler ilgi alanına en
yakın enlem ölçeğinde ölçülmelidir.
PERGEL, haritadan enlem ölçeğine bir mesafe
aktarmak için kullanılır. Pergelin bacakları, ölçülecek
mesafeyi tam olarak kapsayacak şekilde açılır.
Ardından (bacaklar arasındaki açıyı değiştirmeden)
- pergel, ilgilenilen alanla yaklaşık olarak aynı
Enlemdeki enlem ölçeğine taşınır.
Enlem ölçeğinden, bacaklar arasındaki mesafe
LATITUDE DAKİKALARI olarak ölçülür ve bire bir
deniz miline dönüştürülür.
Deniz haritaları, ROTALARI belirlemek, pozisyonları
belirlemek ve geminin çevresindeki alana göre konumunu
denetlemek için denizci tarafından kullanılan bir çalışma
belgesidir.
Özellikle, rotaları düzenlemek ve gemileri en kısa ve
ekonomik olarak en güvenli rotada yönlendirmek için
kullanılır.

GEMİ SEYİR İZİ


Bir geminin zaman içindeki konumunu takip etme işlemidir.
Bu, geminin ardışık pozisyonlarını deniz haritasına
kaydederek yapılır. Konum, GPS verileri veya belirgin harita
işaretlerinden yönler alarak ve Konum Çizgileri oluşturarak
elde edilebilir.
DEAD RECKONING ’den (Parekete hesabı - DR MEVKİ) elde
edilen bir pozisyonu, kerterizlerden elde edilen bir
pozisyondan görünür haritalı nesnelere ayırmaya dikkat
edilmelidir.
YÖN
Bir hattın yönü meridyen hattı ile yaptığı açıdır, sağa veya saat
yönünde meridyenin kuzeyinden itibaren ölçülür, üç haneli ifade edilir.
Bir meridyenin yönü kuzeyde (000°) veya güneyde (180°) dir.
Tarif edilen yön ile aşağıdaki terimleri kullanmaktayız.
A. ROTA
Seyahatin yönünü, geminin hareket akışına göre belirler.
B. BAŞLAMA
Verilen bir anda geminin yönünü belirtir. Başlama rotadan bazı
şartlarda değişik olabilir.
C. ROTALAMA (En iyi Rota veya İz)
Başlangıç noktasından varış noktasına yönü belirtir.
D. KERTERİZ
Bu gözlemciden belli bir nesnenin yönünü ifade etmektedir. Hakiki
kerteriz gerçek meridyene göre ölçülür. Manyetik kerteriz manyetik
meridyene göre ölçülür.
Pusula kerterizi pusula kartının ekseni referans alınarak ölçülür. Bir
nispi kerteriz geminin baş ve kıç eksenlerine referans yapılarak
belirlenir.
Bir nispi kerteriz artı gerçek başlama hakiki kerterize eşittir.
Bütün kerterizler pilot lama için hakiki kerterize dönüştürülür.
HAKİKİ VE NİSPİ
KERTERİZLER
AZİMUT
Bir gözlemcinin astronomik tanımlamada gerçek yönünü ifade eder.
KERTE HATTI
Bu hat dünya düzleminde kesişen meridyenlerle aynı açıyı yapar.
TEMEL ÜNİTELER

MESAFE
Dünya üzerinde iki noktayı birleştiren hattın uzunluğudur.
NOTİK MİL şeklinde ifade edilir.
Bir notik mil 6080.2 feet e eşittir ve tanım olarak enlemin veya herhangi bir büyük dairenin
yayının bir dakikasına denk gelir.
Dünya çevresinin çember DERECELERİ ile bölümüyle biz bir derece büyük daire yayının
altmış notik mil olduğunu buluruz.
Bir dereceyi dakikaya çevirerek bir büyük dairenin bir dakikalık yayının bir notik mile eşit
olduğunu bulabiliriz.
Açısal yay mesafeye çevrilebilir ve mesafe yaya dönüştürülebilir. Mesafe başka şekilde
belirlenmedikçe kerte hattı mesafesini gösterir.
Dünya üzerindeki iki nokta arasındaki en kısa mesafe bunlardan geçen büyük daire yayı
olmaktadır. Seyir uygunluğu için yaygın olarak bir notik mil 2000 yarda olarak kullanılır.
SÜRAT
Seyahatin hızı olup knots (KTS) ile ifade edilir. Bir KNOT bir saatte bir mil mesafe
ilerlemedir.
AÇILAR
Bunlar derece cinsinde gösterilir veya derecenin ondası yada derece, dakika ve dakika
ondası şeklinde kullanılır.
349° veya 95° 14’.7
DERİNLİK
Bu terim feet veya kulaç (FM) yahut metre (M) şeklinde gösterilir. Bir kulaç altı feet e eşittir.
DENİZDE MESAFE VE KERTERİZ KONSEPTİ
YÖNLER
Yönler gerçek kuzeyden itibaren ölçülür. Saat yönünde 0° dan 360°ye ifade edilir.
Eğer referans hattı bir meridyen ise ölçülen yön hakiki olur.
GERÇEK VE MANYETİK PUSULA YÖNLERİ

HAKİKİ ROTA
Gerçek kuzey ile gemi baş kıç hattının arasındaki açıdır. Saat yönünde 0° dan 360° ye ölçülür.
MANYETİK ROTA
Manyetik meridyen ve geminin baş kıç hattının arasındaki açıdır. 0° den 360° ye ölçülür.
PUSULA ROTASI
Pusula kuzeyi veya güneyi ile geminin baş kıç hattının arasındaki açıdır. 0° dan 360° ye
ölçülür.
DOĞAL SAPMA (Variation) ve ARAZİ SAPMA (Deviation)
Doğal sapma manyetik meridyen ile verilen bir noktada gerçek meridyen arasındaki açıdır.
Eğer manyetik meridyenin kuzeyli kısmı gerçek meridyenin sağında kalıyorsa doğulu, bu parça
gerçek meridyenin solunda kalıyorsa batılı olur.
Lokal doğal sapma bütün seyir haritalarında pusula gülünün içinde yıllık değişim olarak
gösterilir.
Böylece gerçek ve manyetik sapma lokal doğal sapma ile değişir.
ECHOSOUNDER SYSTEMS
ELEKTİRİKLİ İSKANDİL
Gemilerin seyir esnasında su üzerinde görünen maddelerden kaçınmaları
mümkündür.
Ancak suyun altında ne olduğunu görmedikleri için tarih boyunca bazı gemiler
karaya oturmuş, bazıları aldıkları yaralarla batmıştır.
Bu durumda geminin su çekimine (draftına) uygun suda gitmesini sağlamak için
devamlı olarak su derinliğinin takip edilmesi, gereğinden fazla sığ suya girmesi
halinde alarm verilmesi gerekir.
Bunun için geminin altında ne kadar derinlikte su olduğunu ölçecek bir alete
(iskandil) ihtiyaç duyulmuş ve ilkelden başlayarak bir gelişim gösteren bu aletler
kullanılmıştır.
MARKATOR PROJEKSİYONU (Mercator Conformal Projection)
Markator projeksiyonu perspektif değildir ve paraleller matematik ve geometric olarak hesaplanabilir.
Ayrıcalıklı özelliği enlem büyüdükçe meridyenler ve paralel daireleri aynı ölçekli olarak genişler.
Genişleme küçük bir düzeltme ile enlemin sekantına eşittir.
90° nin sekantı sonsuz olduğundan projeksiyon kutuplarda kullanılamaz.
Projeksiyon uygun olduğundan genişleme her yön ve açıda doğru olarak genişler. Kerte hattı doğru hat
olarak görülür, yönler harita üzerinden doğrudan ölçülebilir.
Enlem küçük olduğunda mesafeler doğrudan ölçülebilir.
Büyük daireler, meridyen ve ekvator hariç ekvatora konkav eğriler şeklinde çıkar.

Deniz seyrüseferi ve hava seyrüseferinde kullanılan haritalar çoğunlukla Markator projeksiyonuna


sahiptir.
Dünyayı genel olarak mukayese ettiğimizde, Markator projeksiyonu yüksek enlemlerde bölge ve
şekillerde büyük genişleme gösterir.
70º üzerindeki enlemlerde bazen ama 80º ötesinde hiç kullanılamaz.
Küçük alanlarda mesafe ölçeği sabit sayılır ve çok küçük değişimler kerte hattında ve büyük dairede
gözlenir.
Bu tip projeksiyonun çok sayıda avantajı vardır.
- Dikey yapılanmada enlem ve boylamlar uygun şekilde pilotlanır.
- İki nokta arasındaki kerte hattı doğru hattır.
- Kerte hattının yönü herhangi bir meridyenden ölçülebilir.
- Kerte hattında mesafeler güçlük çekilmeden ölçülebilir.

MARKATOR
PROJEKSİYONU
MARKATOR HARİTADA MEVKİ

Markator haritada yönün gösterimi


Küre üzerinde büyük daire en kısa hattır. Markator projeksiyonunun maksadı tamamıyla doğru
miktarda bozulmayla her bir kerte hattını bir doğru hat olarak göstermesidir.

MARKATOR PROJEKSİYONUNDA
KERTE HATTI
MARKATOR HARİTADA MESAFENİN GÖSTERİMİ
1° boylam 60 notik mile eşittir. Ancak küçük ölçekli haritalarda dikkatli olmak gerekir. Küçük ölçekli
haritalarda enlem dönüşümü yapılmalıdır.

Markator projeksiyonunda
Konum ölçümü
• SEYİR HARİTALARI
En küçük ölçekli haritalar olup planlama, mevki koyma ve tahmini ilerleme durumlarını uzun
seyahatlerde kullanır.
Ölçek 1/600,000 den küçüktür. Sahil hattı ve topografi genellenmiştir ve sadece sahil dışı
işaretler, ana seyir fenerleri, dış şamandıralar ve önemli görünür işaretler gösterilmektedir.
• GENEL HARİTALAR
Kayalıkları ve batıkları göstermek için kullanılır. 1/150,000 den 1/600,000 e kadardır.

• SAHİL SULARI HARİTALARI


Sahile yakın seyirler, yeterli genişlikteki körfez ve limanlara giriş çıkışlar, geniş iç sularda
kullanılır. Ölçek 1/50,000 – 1/150,000 dir.

• LİMAN HARİTALARI
Limanlarda ve dar sularda seyir ve demirleme maksatlarına hizmet eder. Genellikle 1/50,000
den büyüktür.
DENİZCİLERE
İLANLAR
MANYETİK VE CAYRO PUSULA
Manyetik Pusula

Manyetik pusula seyrüseferde kullanılmaya ve


kerteriz almaya en uygun yere konuşlandırılır.
Standart (STD) pusula olarak adlandırılır.
Köprüüstündeki manyetik pusula normal olarak
dümen için veya dümen evi Cayro ripiter arıza
yaparsa kullanılır.
Bu dümenci pusulası olarak adlandırılır.
Diğer taraftan miyar güvertede bir diğer manyetik
pusula bulunur. Bu kıç taraf pusulası olarak
adlandırılır.
Vasıtada bulunan pusulaya vasıta pusulası denir ve
kase içinde akışkan bulundurmaz.
HARİTA ÜZERİNDE EMNİYETLİ SEYİR
MİYAR GÜVERTE nedir?
Geminin en üst, köprüüstünün üstünü oluşturan ve miyar pusulanın bulunduğu kasara güvertedir.
GMDSS Deniz Sahası Coğrafi olarak uydu ve telsiz Haberleşme Kapsama Alanı
A1 D. ALANI: Kıyıdan yaklaşık 20-30 NM VHF DSC Kapsamında
A2 D. ALANI: Kıyıdan 50-250 NM açığa kadar olan deniz sahasıdır, MF DSC kapsamı
A3 D. ALANI: Deniz Sahası A1 ve A2 dışında INMARSAT kapsama alanında, 76°Kuzey ve 76° Güney
arasında INMARSAT UYDULARI kapsamında
A3 D. ALANI: A1, A2 ve A3'ün dışında kalan deniz sahası 70° Kuzey'in üstünde ve 70° Güney'in altında
HF telsiz DSC, Radyo Telefon ve Teleks
DENİZ SAHALARI ülkeler tarafından belirlenir. İki ülke arasında kalan sahada küçük belirlenmiş saha
kabul edilir.
GMDSS DENİZ SAHALARI
A1 KIRMIZI VHF DSC
A2 YEŞİL VHF + MF
A3 MAVİ ve VHF + MF + One INMARSAT
A4 GRİ ile kodlandırılmıştır. HF + MF + VHF
MEVKİ KOYMADA ELEKTRONİK SİSTEM VE SEYİR
RADYO DALGA TERMİNOLOJİSİ
Gönderme anteni ile yayılan enerji ELEKTROMANYETİK DALGA formundadır
- bir dalga elektrik ve manyetik saha komponentlerine sahiptir ve bu ışık
hızında hareket eder.
ELEKTROMANYETİK SPEKTRUM
Radyo frekansı sinyali 10 kilohertz den bir kaç yüz gega hertze kadar bir
frekans menziline sahip olduğu anlaşılır.
Radyo frekans bandının aşağı parçası Pratik kullanımlarda dar bant
muhaberesinde uygundur.

BAND ABBREVIATION RANGE OF FREQUENCY


Audio frequency AF 20 - 20,000 Hz
Radio frequency RF 10 kHz-300,000 MHz
Very low frequency VLF 10 - 30 kHz
Low frequency LF 30 - 300 kHz
Medium frequency MF 300 - 3,000 kHz
High frequency HF 3 - 30 MHz
Very high frequency VHF 30 - 300 MHz
Ultra high frequency UHF 300 - 3,000 MHz
Super high frequency SHF 3,000 - 30,000 MHz
Extremely HF EHF 30,000-300,000 MHz
POLARİZASYON
Radyo dalgaları elektrik ve manyetik sahaların ikisinde oluşur.
Sahanın elektrik komponentinin yönü elektromanyetik sahanın
polarizasyonu olarak adlandırılır.
Eğer elektrik component düşey ise dalga düşey polarizasyonludur ve eğer
yataysa yatay polarizasyonlu olur.
Boşlukta yayılan bir dalga herhangi bir yönde polarize olabilir.
Dünya yüzeyince yayılan düşey polarizelidir, zira dünya iletken olarak
herhangi bir yatay komponenti kısa devre yapar.
Manyetik saha ve elektrik saha her zaman birbirine diktir.
YANSIMA
Radyo dalgaları bir yüzeye çarptığında yüzey ışık dalgalarındaki gibi onları
yansıtır.
Bütün frekanslardaki radyo dalgaları dünya yüzeyi tarafından yansıtılır.
Yansıyan dalganın gücü çarpma açısına ( çarpan ışının ve yatay düzlemin
arasındaki açı ) polarizasyon tipine, frekansına, yüzeyin yansıtma
özelliklerine ve yansıtılan ışının farkına bağlıdır.
Alçak frekanslar dünya yüzeyini yükseklerden daha çok etkiler.
Çok düşük frekanslarda uygun radyo sinyalleri denizde yüzeyin altında yanıt
alabilirler.
Radyo dalgalarının kırılması ışık dalgalarının kırılması gibidir. Bir sinyal belli
bir yoğunlukta havadan farklı bir yoğunluğa geçiyorsa yayılmanın yönü
değişir.
Atmosferde kırılmanın ana sebepleri değişik hava kütlesinde değişik
yüksekliklerde sıcaklık ve basınç farklılığı vuku bulmasıdır.
Kırılma her frekansta olur, ancak 30 MHz altında etki (iyonosferik etki,
yutulma ve dağılma) küçüktür.
Yüksek frekanslarda atmosferin alçak katmanlarında kırılma radyo
düzleminin %15 görüş düzleminden büyük yapar.
Bazen atmosferin alt bölümü tabakalar oluşturur.
Bu tabakalar yükseklikle standart olmayan sıcaklık ve nemle sonuçlanır.
Eğer sıcaklık değişimi ve yükseldikçe su buharı varlığı keskin şekilde
azalıyorsa yatay bir radyo kanalı oluşacaktır.
Yüksek frekans radyo dalgaları kanal içinde yatay hareket ederek kırılmaya
neden olurlar, kanal içinde kalırlar, dünyanın yuvarlaklığını takip ederken
müthiş mesafelere ulaşırlar.
Buna süper kırılma denir.
Azami sonuçlar gönderen ve alan antenler kanalın içindeyse alınır.
Kanallarda frekans içi alt limit vardır.
Bu 200 MHz den 1000 MHz e kadar değişir.
İyonosfer yoluyla alıcıya ulaşan dalga gök dalgası adını alır.
Bu ifade bir hava kütlesinden yansıtılan dalgaya da uygun olur.
Dünya yüzeyi boyunca uzanan dalgaya yer dalgası denir.
Kritik açıdan büyük açılarda gök dalgası sinyali alınmaz. Böylece gök
dalgaları için asgari mesafe mevcuttur.
Buna atlama mesafesi denir.
Eğer yer dalgası atlama mesafesinden daha az yayılıyorsa atlama bölgesi
oluşur ki buradan sinyal alınamaz.
RADYO DALGALARINA İYONOSFER ETKİSİ
İYONOSFERİN KATMANLARI

E tabakası geceleri ve gündüzleri oluşur.


D tabakası sadece gündüz oluşur geceleri tamamen yok olur.
F - 1 tabakası gündüz meydana gelir.
F – 2 tabakası yükseklikte ve yoğunlukta değişkendir, değişim buhara,
mevsime ve SUN-SPOT(Güneş lekeleri) seviyeleriyle ilişkili olarak
gerçekleşir.

BİR GÖKDALGASININ ALINABİLECEĞİ DEĞİŞİK YOLLAR


DAĞILMA
Bir radyo dalgası bir cisme rastladığında enerjisi yansıtılır veya yutulur,
cismin gerisinde gölge oluşur.
Ancak bazı enerji dağılma nedeniyle gölge bölgesine girer.
YUTULMA VE DAĞILMA
Uzaya doğru yayılan radyo dalgalarının genliği mesafeyle ters orantılı
değişir, mesafe arttıkça zayıflar.
Mesafeyle güçteki azalma zayıflama olarak adlandırılır.
Dünya yüzeyi boyunca uzanan bir dalga dünyaya belli bir enerji kaybeder.
Dalga aşağı doğru dağılınca dünya tarafından yutulur.
Yutulmanın sonucu olarak dalganın ön kalanı aşağı bükülür, dünya
tarafından ileri yutulmaya neden olur.
Alıcıda istenmeyen sinyallere karışma denir.
Muhabereyi kesen böyle karıştırmalara maksatlı yapılıyorsa JAMMİNG
denir.
Maksatlı yapılmıyorsa gürültü denir.
GPS GLOBAL KONUMLAMA SİSTEMİ
TEMEL SİSTEM TANITIMI

Federal Radyo Seyir Planı, ABD Hükümeti ana seyir sistemi olarak
zamanlama ve mesafeleme (NAVSTAR) Global Konumlama Sistemini
belirledi. GPS uzay temelli radyo konumlandırma sistemidir. Uygun cihazla
teçhiz edildiğinde yüksek doğruluk derecesinde mevki, sürat ve zaman
bilgisi sağlar. Üç segmenden oluşur. Uzay segmeni, kontrol segmeni ve
kullanıcı segmeni.

Uzay segmeni 24 uydudan oluşur. Yörüngelerinde uyduların hassas


yerleşimleri minimum dört uydu oryante olarak dünya çapında herhangi bir
zamanda bir kullanıcıyı görmektedir. Her bir uydu iki radyo frekansında
sinyal gönderir. Üzerlerine seyir ve system bilgisi koyulur.
Bu bilgi de uydu konumu, atmosferik doğrulama bilgisi, uydu saat hata
bilgisi ve uydu sağlık bilgisi belirtilmektedir. Bu segmen 21 işleyen uydudan
oluşur üç uydu aktif yedek durumundadır. Uydular yörüngede altı ayrı orbit
düzlemi kurar. Orbital düzlemler ekvatordan 55° nispi eğime sahiptir ve
orbital yükseklik 20200 km dir. Uydular bu yörüngeyi her 12 saatte bir
tamamlarlar.
GPS VE AKINTI ÖLÇER KULLANIMI

GPS KÜRESEL KONUMLAMA SİSTEMİ


Amerika Birleşik Devletleri tarafından askeri maksatla kurulan sistemin kısa adı “NAVSTAR GPS” veya
“GPS” dir.

Zaman ve mesafeye dayalı olarak


yerküre üzerindeki yükseklik, konum ve
zaman bilgilerini doğruya yakın
hassasiyetle tespit eden bir uydu
sistemidir.
Resimde bir GPS cihazının kullanıcı
ünitesi görülmektedir.
Sistem 1973 yılında geliştirilmiş dünya
yörüngesine yerleştirilen 24 uyduyla
çalışmaya başlamış, 1980 yılında
sivillerin kullanımına sunulmuştur.
Günümüzde 32 uydu ile faaliyetine
devam ederken, 8 uydu yedek olarak
tutulmaktadır.
Bu uydular GPS cihazlarından gelen sinyalleri algılayarak konumlarını belirlemeye çalışmaktadırlar.
Günümüzde GPS sistemi herkes tarafından ve hiçbir ücret ödemeden kullanılabilmektedir.
Sistemin kontrolünü elinde bulunduran ülkelerin istedikleri anda sistemi kapatabilecekleri göz önünde
bulundurulmalıdır.
Geleneksel mevki koyma yöntemleri ve yöntemlerin etkin olarak kullanılabilmesi seyir güvenliği açısından
çok önemlidir.

SİSTEMİN BÖLÜMLERİ
Sistem üç bölümden oluşmaktadır.
Bunlar:
1. Uydu bölümü,
2. Kontrol bölümü,
3. Kullanıcı bölümüdür.

UYDU (UZAY) BÖLÜMÜ


Yüksek yörüngede bulunan ve sabit hızda dönen 32 adet uydudan oluşmaktadır.
Uydular ekvatorla 55° açı yapan 6 ayrı yörünge düzlemi üzerinde bulunur.
Yörünge düzlemleri arasında da 60° boylam farkı olup her hangi bir yörüngedeki uydu, sağındaki
yörüngedeki uydudan 40° kuzeydedir.
Bu uydular yüksekte olduğundan görüş alanları oldukça büyüktür. Uyduların yerleşimi bu yüzden çok
önemlidir.
KONTROL BÖLÜMÜ
Ana kontrol, izleme ve yükleme istasyonlarından oluşur.
Ana kontrol istasyonu sistemin kontrol merkezidir.
İzleme istasyonlarından gelen verileri kullanılarak bunları seyir bültenleri olarak günde üç defa yükleme
istasyonuna gönderir.
Ana kontrol istasyonu komuta, kontrol, izleme ve yükleme faaliyetlerinin yürütüldüğü merkezler olup
ayrıca uyduların yörünge düzeltmelerini de yaparlar.
İzleme istasyonları tüm uyduları 24 saat boyunca izler.
Bu istasyonlar insansız olup ana kontrol istasyonu tarafından uzaktan kontrol edilir.
İzleme istasyonları uydu uzaklıklarını, yörüngelerini meteorolojik bilgileri ve uydu saatlerinin doğruluk
derecelerindeki hataları kontrol istasyonuna bildirir.
Yükleme istasyonları yaklaşık 10 m çapında parabolik antenlerden oluşur.
Yer antenleri seyir haberlerini saat düzeltmelerini ve kontrol komutlarını uydulara gönderir.

KULLANICI BÖLÜMÜ
GPS aygıtlarını kullananın mevkiini tespit etmeye çalışan birimlerdir. Yani gemiler, uçaklar, kara taşıtları,
cep telefonu olan siviller vb. şekilde GPS sisteminin bölümleri gösterilmektedir.
GPS SİTEMİNİN ÇALIŞMA
PRENSİBİ
Kullanıcı olan bir GPS alıcısı, uyduların verdiği
bilgilerden yararlanarak kendisini gören uyduları
belirler. Uydulardan yayınlan sinyalleri alan GPS
alıcısı, sinyallerin hızından uyduya olan
mesafesini hesaplar (sinyalin hızı X geliş süresi).
Gelen bu sinyaller uydunun yörüngesi, saati ve
atmosferik gecikme bilgisini içerir.
Ayrıca sistem durum bilgisini de verebilir.
GPS kullanıcı ünitesi aynı anda üç farklı uydunun
mesafesini ölçer.
Uydunun o anki konumu bilindiğine göre her
uydu merkez kabul edilir.
Ölçüm yarıçaplı mevkii hatları çizilirse üç mevki
hattı bir noktada kesişecektir.
Bu kesim noktası kullanıcı GPS alıcısının
mevkiidir. En az üç uydu ile mevki belirlenebilir. Dört uydudan
Şekilde GPS ile mevki elde edilişi görülmektedir. sinyal alan GPS cihazı sadece dünya üzerindeki
mevkiini değil yüksekliğini de bulabilir.
DİFERANSİYEL GPS (DGPS)
GPS, uydularından sinyalleri net alabilmek için
açık görüş alanına ihtiyaç duyar.
Sinyallerin net ya da hiç alınamadığı bölgelerde
diferansiyel GPS (DGPS) kullanılır.
Diferansiyel GPS sistemi, yukarıda bahsedilen
GPS hatalarını gidermek için kullanılmaktadır.
Bunun için mevkii kesinlikle bilinen istasyonlara
sabit GPS alıcıları yerleştirilmiştir.
Bu alıcılar, uydulardan ölçüm yaparak monte
edildikleri kendi mevkilerini bulur. Bu mevkilerin
bilinen doğru koordinatları ile ölçüm bulunan
koordinatlar karşılaştırılarak ölçüm hataları
tespit edilir.
İstasyon ölçüm hatasını düzelterek kullanıcı GPS
alıcılarına yayımlar. Gemi veya uçaktaki alıcı, bu
yayımları alarak kendi ölçümlerine bu düzeltmeyi
uygular.
Bu şekilde en fazla 10 m hata ile mevki
konulmuş olur.
GPS CİHAZININ KULLANIMI
GPS cihazı, operatöre büyük kolaylıklar sağlar.
Cihazın kullanımı çok basit olmakla birlikte kılavuzun incelenmesi kullanıcı açısından yararlı olur.
Cihaz on-of düğmesiyle devreye alınır.
Zaman hataları kontrol edilir.
Hatalar varsa düzeltilir.
Cihaz açıldığında ekrandaki enlem ve boylam bilgilerinin doğruluğunun kontrolünde, pruvanın doğruluğu
da kontrol edilmelidir.
Operatör cihazın menüsü içerisinde nelere ulaşabileceğini ya da karşılaştığı ekran bilgilerinden neleri
çıkartacağını bilmesi gerekir.
Bunlardan bazılarını kısaca açıklamakta fayda görülmektedir.
1. HAKİKİ KERTERİZ (TRUE BEARING)
Gerçek kuzeyden saat yönünde 360° ye kadar ölçülen kerterizdir.
2. NİSPİ KERTERİZ (RELATIVE BEARING)
Geminin pruvasına göre sancak veya iskeleye doğru 180° ye kadar ölçülen kerterizdir.
3. ROTA DEĞİĢİM GÖSTERGESİ ( COURSE DEVIATION INDICATOR- CDI)
Mevcut rotadan sancak iskeleye kaçmaları oklarla gösterir.
4. YERE GÖRE ROTA (COURSE OVER GROUND-COG)
Geminin yere göre izlediği rotayı gösterir.
5. GEÇİLEN MESAFE (DISTANCE MADE GOOD-DMG)
Geminin suya göre aldığı yolu gösterir.
6. TAHMİNİ VARIĢ ZAMANI ( ESTIMATED TİME OF ARRIVAL-ETA):
Bulunulan zamanın üzerine hedefe tahminen ulaşılacak zamanın eklenmesi ile elde edilen zamandır.
7. ORTALAMA GREENWİCH ZAMANI (GMT)
Başlangıç meridyenine göre ayarlanan uluslararası saattir.
8. YEREL ORTALAMA ZAMAN (LMT)
Bulunulan bölgedeki ortalama saat zamanıdır.
9. YERE GÖRE HIZ (SPEED OF GROUND-SOG)
Geminin sabit kara parçalarına göre hızını gösterir.
10.BİLEŞKE HIZ (VELOCİTY MADE GOOD-VMG)
Geminin seyri sırasındaki ortalama hızını verir.
11.ROTADAN KAÇMA HATASI (CROSS TRACK ERROR-CTE)
Geminin rotadan kaçması sonucu izlediği yolla, izlemesi gerektiği yol arasında oluşan mesafe farkıdır.
12.ROTAYA GELME ( STEARING)
Rotaya gelmek için mevcut rotada yapılan düzeltmedir.
13.ROTA İZİ (TRACK HİSTORY):
Geminin geçmişte izlediği rotaların gösterilmesidir.
14.DÖNÜŞ NOKTASI (WAYPOINT-WP)
Rota planlaması yapılacak dönüşler için önceden belirlenmiş noktalardır.
Cihazda planlama ile önceden belirlenmiş WP’ler girilmeli ve isimlendirilmelidir. Girilmemişse dönüş
yapıldıkça WP’leri kendisi oluşturup depolayacaktır.
Seyir süresince girilen dönüş noktaları (WP) arasında sıradaki WP’e gitmek için gerekli olan rota ve
mesafe bilgisine ulaşılabilir.
GPS Ana Kontrol İstasyonu (MCS)
Kontrol segmeni bir Ana Kontrol İstasyonu, çeşitli monitör istasyonlar ve
dünyaya yerleştirilmiş yer antenlerinden oluşur.
Ana kontrol istasyonu Colorado Springs, Colorado’dadır.
Uydu yönetimi, telemetri, izleme, kumanda, kontrol, yükleme ve seyrüsefer
mesaj üreticisinden oluşur.
Monitör istasyonlar Hawaii, Colorado Springs, Kwajalein, Diego Garcia, and
Ascension Island, uyduları pasif takip ederler, mesafe bilgilerini toplarlar,
bunları MCS ’ye aktarırlar.
MCS bu bilgileri işleyerek uydu konumlarını belirler ve sinyal bilgi
doğruluğu her bir uydunun seyrüsefer mesajlarını güncelleme ve bu
bilgileri yer antenlerine pas ederler.
Yer antenleri bu bilgileri uydulara aktarırlar. Yer antenleri Ascension
Island, Diego Garcia, and Kwajalein’da mevkilendirilmiş uydu kontrol
bilgilerini gönderip alırlar.

GPS KONTROL İSTASYONLARI

5 monitör istasyon mevcuttur. Bunlar ;


• HAWAII
• KWAJALEIN
• ASCENSION ISLAND
• DIEGO GARCIA
• COLORADO SPRINGS
SİSTEM KABİLİYETLERİ
GPS çok kullanıcılı, gerçek zamanlı, sürekli, dünya çapında, her
havada, ortak gridli, üç boyutlu mevki ve seyir bilgisi sağlar.
Konumun seyir çözümünü almak için (enlem, boylam ve irtifa) ve
zaman (4 bilinmeyen) dört uydu seçilmelidir.

GPS kullanıcısı sahte mesafe ve sahte mesafe değişimini


senkronize olarak ve dört seçilen uydunun her birinden seyir sinyalini
izleyerek ölçer.
Sahte mesafe uydu ile kullanıcı arasındaki mesafedir ve kullanıcı
haricen kullanıcı saat beyanı ekler.
Sahte mesafe değişimini gerçek menzil mesafe değişimine kullanıcı
saatinin frekans hatasını ekleyerek bulur.
Ham bilgiyi ve her bir uydudaki zamanlama bilgisini çözümleyerek
kullanıcı alıcısı sahte mesafe ve sahte mesafe değişimini üç boyutlu
mevki ilgisine ve sürate dönüştürür.
Dört ölçüm konumun bilinmeyen komponentlerini çözmek için
gereklidir.
Ayrıca kullanıcı zaman bayası gerekir.
Seyir doğruluğu sahte mesafe ölçümlerindeki hata değişkenliğine
bağlıdır, anındaki uydu geometrisi, dünyadaki kullanıcının mevkii ve
seçici mevcudiyetinin varlığına dayanır. Seçici mevcudiyeti aşağıda
incelenecektir.

GLOBAL KONUMLAMA SİSTEMİ TEMEL KONSEPTİ


Yukarıda açıklandığı gibi GPS yörüngedeki uydular ve dünyadaki bir
alıcı arasındaki mesafeyi ölçer ve bu mesafelerden mevkiin küresini
hesaplar.
Konumun bu kürelerin ortak kesimleri alıcı konumunu belirler.
Mesafe ölçümleri uyduların ve alıcının dahili saatleri ile eş zamanlı
üretilen zaman sinyalleri ile yapılır.
Bu sinyaller sahte rastgele kod olarak bilinen özel dalga ile
karakterize edilir, birbirinin fazını üretirler.
Sinyal alıcıya uydudan belli bir mesafe ile orantılı şekilde gecikmeyle
gelir. Bu zaman gecikmesi faz kayması, alınan sahte rastgele kod ve
alıcının ürettiği kod arasında teşkil eder. Uydudan alıcıya sinyalin
ulaşması için gereken zamanı bilerek uydudan mesafe
hesaplanabilmektedir.
Alıcı, böylece, uydu merkezli kürede ölçülen mesafeye eşit yarıçap ile
konuşlandırılmış olur. Üç kürenin konum kesişimleri alıcı konumu
açısından iki muhtemel nokta kabul eder. Bunlardan biri göz ardı
edilir zira dünya yüzeyinden yüzlerce mil uzaktadır. Teorik olarak üç
zaman ölçümü GPS ’ten fiks mevki almak için gereklidir.

GPS SİNYAL KODLAMA


İki ayrı taşıyıcı frekansı GPS uydusundan gönderilen sinyali taşırlar.
İlk taşıyıcı frekansı 1575.42 MHz, ikincisi 1227.60 MHz dir. GPS
sinyali üç ayrı mesajdan oluşur. P-kod L1 ve L2 birlikte gönderilir.
C/A kod L1 gönderir ve bir seyir bilgi mesajı. P-kod ve C/A kodu
mesajları çips olarak bilinen bireysel bitlere bölünmüştür. Her bir
sinyal için gönderilen bitlerin frekansı çipleme değişimi olarak bilinir.
Çipleme değişimi P kod için 10.23 MHz (10.23’106 bit/sn) C/A kod
için 1.023 MHz (1.023’106 bit/sn) ve bilgi mesajı için 50 Hz(50
bit/sn). P ve C/A kodları faz modüleli taşıyıcılardır. C/A kodu P
kodundan 90° faz açısıyla gönderilir. C/A ve P kodları için
tekrarlama periyotları farklıdır. C/A kod mili saniyede bir, P kodu
sıralama her yedi günde tekrarlanır.
Yukarıda bahsedildiği gibi GPS taşıyıcı frekansları faz modülelidir.
Diğer bir deyişle sayısal 1 ve 0 lar P ve C/A kodlarında bulunur,
taşıyıcı fazında bir kaymayla taşıyıcı gösterilir. Analog olarak aynı
bilgi gönderilirse genlik veya frekansı değişecektir.

GPS İN AVANTAJLARI
GPS doğrulukla sürekli, dünya çapında, her havada, ortak grid ile, üç
boyutlu mevkilendirme ve seyir bilgisi verir.
- Doğruluk derecesi çok yüksek,
- 24 saat dünya çapında kaplama.
- Pasif sistem.
- Her havada çalışması.

GPS İN KOMPONENTLERİ
- Uydular – 24 uydu iletişimi yörünge dünya çok yüksek irtifa (10.900
nm) altı yörünge düzlemi – her bir uydu günde 2 dönüş yapmaktadır.
- Kodları ve seyir mesajını taşıyıcı sinyale module ile sürekli yayın.
GPS SİSTEM KOMPONENTLERİ
UZAY ARAÇLARI (UYDULAR):
- 24 yörüngede konuşlanma 10,900 NM (6 uydusal düzlem).
- Günde 2 devir.
- 6 ile10 uydu her zaman görüşte
- 1572.42 ve 1227.6 mhz yayın

KONTROL SEGMENT
- Ana Kontrol İstasyonu (MCS) 5 monitör istasyonu ve 4 yer göndericisinden
oluşur.
- Monitör istasyonları pasif olarak görüntüdeki uyduları izler, mesafe bilgisi
toplar.
- MCS bilgi işler ve her bir uydunun seyir mesajını günceller. Yer istasyonları
uydulara yeni seyir mesajları gönderir.
KULLANICI CİHAZI
- Alıcılar hafif, küçük ve nispeten ucuzdur.
- Konvensiyonel ve SPECOPS kuvvetler tarafından kullanma.
- Mevcut kullanıcıların % 90 ı sivil.
GPS İŞLETİMİ
- GPS yıldızlarla astronomik seyirdeki gibi bir konumu belirlemede uydu
üçgenlemesi kullanır.
- Konum, uyduların mesafe ölçümlerinden hesaplanmaktadır.
- Mesafe uydudan alıcıya radyo sinyalinin ulaşması için geçen zamandan
ölçülür. (D=SXT)
- Sahte Rastgele Gürültü Kodları – tek bir LOP üzerinde uydu ve alıcı
arasındaki zaman farklılığından belirlenen sayısal kodlar karmaşık set
halindedir.
- İkinci uydudan bilgi dünya yüzeyinde iki ayrı konum üretir, ki biri sizin
pilotunuza yakındır.
- Her bir uydu zaman gerçekliği için atomik saat bulundurur (nano saniye
mertebesinde) ancak alıcı ünitte bulunmaz.
- Alıcı saatindeki hata bu nedenle konum gerçekliğine hata katar.
- Üçüncü uydu bu hatayı düzeltir. 3 LOP alarak ve her birinin hatasının aynı
olduğu kabul edilerek tam konum elde edilir.
- Bu nedenle, üç uydu 2 boyutlu konum için, dört uydu 3 boyutlu konum için
gereklidir.
GPS ALICI KULLANIMI
GPS alıcı ile seyir yapmak için, uydu sinyallerinin takibi, sahte menzil ölçümü
ve seyir bilgisinin toplanması gerekmektedir.
Tipik bir uydu izlemesi işlemi izlemeye uygun uyduları belirleyerek alıcı işe
başlar.
Uydu görünürlüğü kullanıcı öngörüsü konum, sürat ve zamanla belirlenir ve
almanak açıklamaları alıcının içinde depolanmıştır.
Eğer almanak bilgisi yoksa alıcı görünüşteki herhangi bir uydudan sinyale
kilitlenecek ve mevkii bulmaya çalışacaktır.
Alıcı bir uyduya kilitlendiğinde, seyir mesajını açacak ve var olan diğer
uydular hakkında almanak açıklamalarını okuyacaktır.

Taşıyıcı izleme loopu C/A ve P kodları sinyallerini işleyen loop taşıyıcı


frekansını izleyecektir.
İki izleme loopu uydu sinyallerini yakalama ve izleme işlemini birlikte
yapacaktır.
Alıcının taşıyıcı izleme loopu, alınan frekansta dopler kayması nedeniyle
uydunun ürettiği L1 frekansı lokal olarak üretilen L1 taşıyıcı frekansından
farklı olacaktır. Dopler etkisi nispi süratle uydu ve alıcının arasındaki görüş
hattı boyunca orantılıdır.
Alıcı frekansına bağlı olarak bayaslanır.
Taşıyıcı izleme loopu gelen frekansla uyuşuncaya kadar alıcı üretimi frekans
ayarlaması yapar.
Bu uydu ile alıcı arasında nispi sürati belirler. GPS alıcısı bu nispi sürati
kullanarak alıcı süratini bulur. Bu sürat kod izleme loopuna yardımcı olur.
Kod izleme loopu GPS alıcı ve uydular arsında sahte mesafe ölçümü
yapmada kullanılacaktır. Alıcının izleme loopu tahmini mesafe gecikme ile
hedef uydunun C/A kodunun kopyasını üretecektir.
Dahili üretilen kopya ile alınan sinyalin uyuşması için iki şey yapılmalıdır; 1)
Kopya merkez frekansı alınan sinyalin merkez frekansıyla aynı oluncaya
kadar ayarlanmalıdır. 2) Kopya kodunun fazı alınan kodun fazıyla
uyuşmalıdır. Kopyanın merkez frekansı taşıyıcı izleme loopunun dopler
tahmini çıkış ile uyuşmalıdır. Alıcı alınan C/A kodu ve C/A izlemeden elde
edilen kod ile kaynaştıran mili saniyelik arama penceresi üzerinden kod C/A
kodu üreterek sönümlenecektir.
Taşıyıcı izleme loopu ve kod izleme loopu alınan sinyale kilitlendiğinde ve
C/A kod taşıyıcıdan ayrıldığında seyir mesajı çözülür ve okunur. Bu alıcıya
diğer bilgi kabası için sahte mesafe ölçümü verir. Seyir mesajı alıcı işlem
kelimesi de vererek C/A kod izlemeden P kod izlemeye kaydırarak GPS
alıcısının kodu olur.
Alıcı frekansına bağlı olarak bayaslanır.
Taşıyıcı izleme loopu gelen frekansla uyuşuncaya kadar alıcı üretimi frekans
ayarlaması yapar.
Bu uydu ile alıcı arasında nispi sürati belirler. GPS alıcısı bu nispi sürati
kullanarak alıcı süratini bulur. Bu sürat kod izleme loopuna yardımcı olur.
Kod izleme loopu GPS alıcı ve uydular arsında sahte mesafe ölçümü
yapmada kullanılacaktır. Alıcının izleme loopu tahmini mesafe gecikme ile
hedef uydunun C/A kodunun kopyasını üretecektir.
Dahili üretilen kopya ile alınan sinyalin uyuşması için iki şey yapılmalıdır; 1)
Kopya merkez frekansı alınan sinyalin merkez frekansıyla aynı oluncaya
kadar ayarlanmalıdır. 2) Kopya kodunun fazı alınan kodun fazıyla
uyuşmalıdır. Kopyanın merkez frekansı taşıyıcı izleme loopunun dopler
tahmini çıkış ile uyuşmalıdır. Alıcı alınan C/A kodu ve C/A izlemeden elde
edilen kod ile kaynaştıran mili saniyelik arama penceresi üzerinden kod C/A
kodu üreterek sönümlenecektir.
Taşıyıcı izleme loopu ve kod izleme loopu alınan sinyale kilitlendiğinde ve
C/A kod taşıyıcıdan ayrıldığında seyir mesajı çözülür ve okunur. Bu alıcıya
diğer bilgi kabası için sahte mesafe ölçümü verir. Seyir mesajı alıcı işlem
kelimesi de vererek C/A kod izlemeden P kod izlemeye kaydırarak GPS
alıcısının kodu olur.
GPS SİSTEM HATASI
Hatanın düzeltilmesi zor ana kaynağı:
- Iyonosfer ve atmosfer ile gecikmeler
- Atomik saat ile küçük sapmalar
- Alıcı ünitin matematik hataları.
- Alıcıya çevrimlenen hattaki uydu sinyali
- Alıcı ve uydular arası geometri.

HARİTALAR, ECDIS AND NOTİK NEŞRİYAT

ECDIS İN TANITIMI
ECDIS (Electronic Chart Display and Information System) denizciler için
önemli seyir yardımcılarından biridir. ECDIS elektronik bir cihaz olup
denizcilerin denizde emniyetle seyretmelerine yardım eder. ECDIS
çalıştırmak, denizciler bunu çok iyi bilmelidir.
Elektronik haritalar mevcut durumu belirler ve seyrüsefer faydalarını
çözümler ve anında veya uzun zamanda ikisinde de emniyeti korur.
Elektronik harita profesyonel denizciler için kağıt harita yerine tercih edilen
artarak yaygınlaşan durumdadır.
SES DALGALARI
İSKANDİLİN ÇALIŞMA PRENSİBİ
Ses bir titreşim olayıdır.
Gemi düdüğü, otomobil kornası, müzik aleti gibi ses üreticileri tarafından üretilir.
Ses üretici, bulunduğu ortamın kendisine bitişik olan parçacıklarını titreşime sokar. Titreşime uğrayan
parçacıklar da kendi yanlarındaki diğer parçacıklara titreşim yaptırır ve onlara SALINIM iletir.
Bu salınım veya titreşim parçacıktan parçacığa geçerek her yönde yayılır.
Bu sırada parçacıklar kendi titreşim alanları içinde kalırlar ve uzaklaşmazlar.
Ses yani titreşim yayılırken ve ses enerjisi gönderilirken kitle gönderilmez.
Ses, parçacıktan parçacığa sıra ile salınım enerjisi iletildiğine göre dalga şeklinde yayılır.
Ses dalgaları hangi ortamda olursa olsun, ister hava içinde ister su içinde olsun, boyuna dalgalardır enine
dalga değillerdir.
Ses dalgasının elemanları vardır.
Bunlar; sesin hızı, frekansı, dalga boyu, gücü vb. bizim konumuz gereği sesin hızı ve frekansına
değinilecektir.
SESİN FREKANSI
Ses dalgalarının elemanları şekilde gösterildiği gibidir.
Sesin bir saniyede meydana gelen çevrim ( dalga) sayısına
"FREKANS" denir.
İnsan kulağının işitebildiği seslerin frekansı yaklaşık
20 ile 20000 kilohertz arasındadır.
Saniyede 20 kHz’ lik frekansın üstünde frekanslara sahip ses
dalgalarına "ULTRASONİK" dalgalar, daha yüksek
frekanstakilere "SÜPERSONİK" dalgalar denilir.

belirli bir zamanda


(1 SANİYE)
bir noktadan geçen tam dalga boylarının
SAYISI
SESİN HIZI
Ses dalgalarının yayılması için bir ortam varlığı gereklidir.
Boşlukta ses dalgaları yayılmaz.
Ses dalgaları sıvı, gaz veya katı cisimler içinde yayılabilir ve
hızı içinde bulunduğu ortama göre değişir.
Ses dalgalarının suda yayılma hızı; sıcaklık, basınç ve tuzluluk
gibi etkenlere bağlıdır. Deniz suyunun sıcaklığı arttıkça ses
dalgalarının hızı bir miktar artar.
Sıcaklık ve tuzluluk dikkate alınmadığı takdirde, her 100 metre
derinliğe inildiğinde sesin hızı saniyede 1,8 metre artar.
Tuzluluk arttıkça sesin hızı da artar.
Tuzluluk farkının sesin hızı üzerindeki bu etkisi genellikle
önemli bir fark meydana getirmez
Ses dalgasının havadaki hızı 340 metre/ Saniye,
su içindeki hızı ise yaklaşık 1500 metre/saniyedir.
SESİN YAYILMASI
Ses dalgalarının SU İÇİNDE yayılması üzerinde birçok etken vardır.
Bunlar güç yitimi, kırılma, yansıma (eko) ve dopplerdir.
Ses dalgasının yayılarak kaynağından uzaklaştıkça zayıflamasına
güç yitimi, ZAYIFLAMA veya SÖNÜM denilir.
Suda soğurulması veya dağılması nedeniyle gerçeklesir.
Ses dalgaları bir ortamdan yoğunluğu veya özelliği farklı ikinci bir
ortama geçerken kırılmaya uğrar.
Bunun sonucunda ikinci ortamda yayılma doğrultusu
birincidekinden farklı olur.
Ses dalgaları aynen ışık gibi yansıma yapar.
Dik bir kayalık veya dağ kenarına doğru bağırdığımız zaman biraz
sonra sesimizin tekrarını duyarız. Sesimiz dağa çarpmış ve
yansıyarak bize geri dönmüştür.
Geri dönen bu sese "YANKI" veya "EKO" denilir.
EKO ŞİDDETİ
Sesin kaynaktan çıkış gücüne, yansıma yaptıran cismin uzaklığına, yansıtan cismin yansıtma özelliğine ve
büyüklüğüne, yansıtan cismin şekline ve duruşuna bağlıdır.
Eko veren cismin özelliklerinden en etkili olanı CİSMİN YOĞUNLUĞUDUR.
Örneğin balıklar, ağaç tekne, yumuşak çamur deniz dibi, sert kayalık deniz dibi farklı şiddette eko verirler.
Bir demiryolu geçidinde dururken yaklaşmakta olan trenin duyduğunuz düdük sesi ile tren yanınızdan
geçip uzaklaşırken duyduğunuz düdük sesi arasında bir fark vardır.
Tren yaklaşırken duyduğunuz ses ince ve tizdir, uzaklaşırken duyduğunuz ses biraz kalınlatmıştır.
Bunun nedeni tren yaklaşmakta iken düdüğün sesinin frekansını yükselmiş olarak, uzaklaşırken düdüğün
sesinin frekansını alçalmış olarak alıyor olmamızdır.
Avusturyalı bir fizikçinin 1842 yılında bulmuş olduğu bu olaya “DOPPLER” ismi verilmiştir.
Ses kaynağı ile sesi duyan arasındaki uzaklık azalıyor ise frekans YÜKSELMEKTE,
aradaki uzaklık çoğalıyor ise frekans KÜÇÜLMEKTEDİR.
ELEKTRİKLİ İSKANDİL
Eko iskandil (ECHO SOUNDING) adı ile de bilinen
elektrikli iskandil aygıtı geminin bulunduğu mevkideki
suyun derinliğini ölçmek için kullanılır.
Aygıt deniz dibine SÜPERSONİK veya ULTRASONİK
ses dalgası atımları (pals) gönderir.
Aygıt her atımdan sonra alıcı durumuna geçer ve o
durumda bir süre bekler. Bekleme süresi içinde deniz
dibine veya su içinde bulunan cisimlere çarparak
yansıyan atım, eko atımı olarak aygıt tarafından alınır.
Asıl atımın gönderildiği an ile eko atımının geri geldiği
an arasında geçen zaman süresi ve ses dalgalarının
su içindeki hızı bilindiğine göre bu sürenin yarısını ele
alan aygıt otomatik olarak derinliği gösterir.
25 Mayıs 1980 tarihinden itibaren inşa edilen 500 groston veya daha büyük gemilerin IMO standartları gereği eko
iskandil aygıtı taşıması zorunludur.
CİHAZIN ÇALIŞMASI
Eko iskandil aygıtının blok diyagramı şekilde gösterilmektedir.
Büyük gemilerde baş, vasat ve kıça yakın kısımlarda alıcılar olabilir.
Böylece her kısımdaki derinlikler ayrı ayrı ölçülmüş olur.
▪ OSİLATÖR tarafından üretilen elektrik atımları (pals)
▪ TRANSDUCER tarafından ultrasonik veya süpersonik ses dalgasına çevrilip suya gönderilir.
▪ Deniz tabanına veya deniz içindeki cisimlere çarpıp yansıyan ultrasonik veya süpersonik ses dalgaları
TRANSDUCER ile elektrik atımlarına (pals) çevrildikten sonra AMPLİFİKATÖRDE yükseltilerek
göstericiye (İNDİKATÖRE) gönderilir.
▪ GÖSTERİCİ, derinliği gösterirken cihaz kayıt tutar.
CİHAZIN DEVREYE ALINMASI
Sistemin çalıştırılması çok kolaydır.
▪ Cihaz ON-OF düğmesinden güç verilerek çalıştırılır.
▪ Ekranın parlaklığı, görüntü netliği gibi basit ayarlar dışında çok ayar istemez.
▪ Gerekli görüldüğünde belli bir derinlikten daha sığ suda seyir esnasında alarm vermesi sağlanabilir.
▪ Kullanım esnasında bulunulan su derinliğine uygun mesafe erimi (RANGE) seçimi yapılabilir.
▪ Cihazın tarih ve zaman ayarının doğru olması sağlanmalıdır.
Çünkü gerçek zamanlı derinlik kaydı yararlı olacaktır.
Aşağıdaki cümlelerin başındaki parantez içine cümlelerde
verilen bilgiler doğru ise D, yanlış ise Y yazınız.

1. (Y) Ses suda sürtünme ile karşılaştığından


havadakinden Yavaş hareket eder.
2. (D) Sesin sudaki hızı yaklaşık olarak 1500 m/s’dir
3. (Y) İskandil seyir amaçlı olarak gemilerde
1950 yılından sonra kullanılmıştır.

Aşağıdaki soruları okuyup doğru seçenekleri işaretleyiniz.

4. Elektrik palsını üreten elektrikli iskandilin hangi ünitesidir?


A) Transducer
B) Osiloskop
C) Osilatör
D) Amplifikatör
E) İndikatör
5. Ses palsı gönderildikten 1 sn. sonra ekosu alındığına göre su derinliği kaç metredir?
A) 750 m
B) 1500 m
C) 200 m
D) 500 m
E) 1000m

6. Kendisine gelen elektrik palslarının ses palsına çevirdikten sonra


suya gönderen iskandilin ünitesinin adı nedir?
A) Ana ünite
B) İndikatör
C) Amplifikatör
D) Transducer
E) Osilatör

7. Kaç grostondan küçük gemiler elektrikli iskandil bulundurmak zorunda değildir.


A) 5000
B) 5000
C) 2500
D) 50000
E) 500
Gemi radarı, radyo sinyallerinin yardımı ile geminin sinyal ulaşım
menzilindeki nesnelerin görüntülerini siluet şeklinde ekranında
gösteren bir cihazdır.
Anteninden yayınladığı radyo dalgalarının sert cisimlerden yansıyarak
geri dönmesi ve yine anten tarafından alınarak ekranında iz bırakması
şeklinde çalışır.
Gemilerdeki en büyük yardımcılardan birisidir.
Gece karanlığı, sis ve yağmur gibi kısıtlı görüş şartlarında mesafenin
uzaklığı nedeni ile göremediğimiz deniz ve sahil şeridindeki nesneleri
tespit etme imkânı sağlar.
▪ Ekranın merkezinde anten yani gemi vardır.
▪ Radyo dalgaları bu merkezden yayınlanır.
▪ Yayınlanma dar bir açıda olur.
▪ Bu açıdaki cisimlerden geri yansıyan radyo dalgaları geldiği yönde ekranda iz bırakır.
▪ Yakın mesafedeki cisimlerden yansıyan dalgalar daha çabuk, uzak mesafedeki cisimlerden yansıyan
dalgalar daha geç geri döner.
▪ Bu şekilde çabuk geri dönen dalgalar merkeze daha yakın, geç dönen dalgalar merkeze daha uzak bir iz
bırakır.
▪ Ancak dar açıdaki görüntü ihtiyacı karşılamaz.
▪ Tüm çevrenin görülebilmesi gerekmektedir.
▪ Bu nedenle anten belirli bir hızda döner ve dönerken de radyo dalgalarını göndermeye devam eder. Geri
dönen dalgalar geliş yönüne ve mesafesine göre ekranda iz bırakır.
▪ Bu izler hemen kaybolmaz, antenin bir tam turluk süresince ekranda kalır.
▪ Bu şekilde yan yana sıralanan izler birleşerek cisimlerin biçimini verir. Böylece çevredeki gemiler,
karalar ve diğer unsurlar belirlenebilir.
▪ Eğer gemi hareket halindeyse takip eden turun bıraktığı iz de geminin veya diğer nesnenin hareketine
göre çok az yer değiştirerek tekrar ekranda çıkar. Bu şekilde gemiyi sabit, çevredeki nesneleri de gemiye
göre hareketli olarak görürüz.
▪ II. Dünya savaşı yıllarından sonra kullanılmaya başlayan radarların basit fonksiyonları teknolojiye göre
artmış, bugün ARPA (Otomatik Radar Plotlama Aygıtı) adı verilen bilgisayar destekli radarlarla son
halini almıştır.
RADARIN GENEL ÜNİTELERİ

Gemide radar denildiği zaman akla ilk olarak üzerinde ekran


bulunan RADAR KASASI gelir.
Radarın cinsine, özelliğine ve üreticisine göre; kasanın
içerisinde eş zamanlayıcı, alıcı, yayıncı, çiftleyici kısımları
bulunur.
Kasanın üzerinde bir kısmını ekranın oluşturduğu konsol vardır.
Anten ve güç üniteleri kasadan ayrı olarak bulunur.
Resimde bir radarı oluşturan üniteler ve bağlantısı
görülmektedir.
Radarların KONSOLLARI, teknolojilerine bağlı olarak farklı
kontrol ve komuta unsurlarına sahiptir. Radarlarda ön panelde
az sayıda bulunan komuta ve kontrol unsurları, fonksiyonların
artması ile “ARPA” ların ilk çıktığı yıllarda en kalabalık haline
ulaşmıştır.

Daha sonra teknolojinin gelişmesine paralel olarak


fonksiyonlarda birleştirme ve otomatikleştirmeler yapılmış ve
sonuçta komuta ve kontrol unsurları yine çok az sayıya inmiştir.
RADARIN DEVREYE ALINMASI
Genelde radarların antenini çeviren motor, alternatif akım (AC) gemi Şebeke voltajı ile çalısır.
Radarın kendisi doğru akım (DC) 24 V elektrik enerjisi ile çalısır.
Ana ünite gücünü bir REDRESÖR veya AKÜDEN alır.
Şebeke ve redresör beslemesi devrede olan bir radar ve anteni, konsol üzerindeki GÜÇ KONTROLÜNDEN
çalıştırılır.
Güç kontrolünün çalışma durumuna getirilmesi ile ekran aydınlanır ancak hemen görüntü gelmez.
Isınma tabir ettiğimiz neden ile bir süre beklenir.
Cihaz ısındığında ekrandaki bir yazı veya konsoldaki bir ışık ile cihazın hazır olduğu (STANDBY) ve
çalışmaya başlanabileceği belirtilir.
Cihazın hazır olması ile konsoldaki kontrol ile cihaz devreye alınır.
Cihazın devreye girmesi ile radar ekranında çevrede bulunan kara ve deniz yapıları ile su üstündeki
gemilerin görüntüleri belirir.
Ekranda gerek görüntü ile ilgili gerek kullanımla ilgili birçok özellik bulunmaktadır.
Bu özelliklerin kullanımı cihazdan cihaza küçük farklılıklar göstermekle birlikte temelde çok benzerdir.
Bu özelliklerin etkin olarak kullanılması, cihazdan maksimum verim elde etmek açısından son derece
önemlidir.
Ancak yine da radara güvenerek gözcülüğü ve dikkati elden bırakmak çok kötü sonuçlara neden olabilir.

Radarlar özelliklerine ve imalatçılarına göre bazı farklılıklar gösterir.


Radar başında görev alacak kişiler önce geminin cihazlarını kullanma kılavuzlarına göre tanırlar, daha
sonra aşağıda genel hatları ile belirtildiği şekilde radarı kullanıma hazırlarlar.
Cihazın kullanım mahareti zaman ile kazanılır.
▪ Güç kontrolden radara güç verilir.
▪ Isınması beklenir. (Isınma durumu bir ışık veya ekranda çıkan bir yazı ile belirtilir.)
▪ Isındıktan sonra devreye alınır.
▪ Menzil ayarı yapılır.
(Bu ayarın öncelikli yapılmasının nedeni görüntü ayarlarının menzile göre farklılık göstermesidir.)
▪ Devreye alındıktan sonra ekran ve konsolun aydınlık ayarı yapılır.
(Gece- gündüz ve kullanıcının rahat çalışma aydınlık ayarı)
▪ Frekans ayarı yapılır.
(Konsoldaki bir gösterge en güçlü sinyal alınma durumunu gösterir.
Çalışma menziline göre farklı frekans ayarı gerekir.)
▪ Kazanç ayarı yapılır.
▪ Görüntü aydınlık ayarı yapılır.
▪ Parlaklık ayarı yapılır.
▪ Renk zıtlığı ayarı yapılır.
▪ Gerekirse yağmur ve deniz ayarı yapılır.
ÇERÇEVE DERECE GÖSTERGESİ
Bu gösterge daire şeklindeki ekranın çevresinde yer alır.
Geminin pruva hizasından 000° ile başlayıp 360° dereceye kadar taksimatlı çerçeve göstergesidir.
Şekilde bir radar ekranı üzerinde çerçeve derece göstergesi görülmektedir.
SABİT MESAFE HALKALARI (RINGS)
Radar devreye alındığında merkezden başlayan ve eşit aralıklarla olan, çalışma menziline (mesafe erimi)
göre aralarındaki mesafe değişen çemberlerdir.
Radar merkezinden başlayarak en dıştaki çerçeve derece göstergesine kadar altı adettir.
Mesafe erimi 6 mil ise her biri 1 mil, mesafe erimi 24 mil ise her biri 4 mildir.
Şekilde bir radar ekranı üzerinde sabit mesafe halkaları görülmektedir.
Gerekli görülürse ekranda görünmez hale getirilebilir.
DEĞİŞKEN MESAFE HALKASI (VRM: VARIABLE RANGE MARKER)
Bir hedefin ekosunun ekrandaki izi ile merkez (referans gemi) arasındaki mesafeyi ölçebilmek için yarıçapı
değiştirilebilir kesikli çizgiden oluşan çemberdir.
Bu çemberin yarıçapı hedefin üzerine gelecek şekilde büyültülerek ya da küçültülerek değeri VRM
kutucuğundan okunur. Bazı radarlarda 2 adet değişken mesafe halkası olabilir.
şekilde bir radar ekranı üzerinde değişken mesafe halkası görülmektedir.
DEĞİŞKEN KERTERİZ HATTI (EBL: ELECTRONIC BEARING LINE)
Ekrandaki bir ekonun görüntüsünün, gemiye göre açısal yönünü belirleyebilmek için merkez ile çerçeveyi
birleştiren ve 360° döndürülebilen kesikli düz çizgidir. Hedef ekosunun üzerine gelecek şekilde
kontrolünden çevrilir ve EBL kutucuğundan değeri okunur. Bazı radarlarda iki adet bulunabilir.
Şekilde bir radar ekranı üzerinde değişken kerteriz hattı görülmektedir.
EKRAN GÖRÜNTÜ AYARLARI
Radar cihazı açıldığında görüntünün netliği için bazı ayarların yapılması gerekir.
PARLAKLIK (BRILLANCE)
Ekranda oluşan ekoların parlaklığını arttırır veya azaltır.
EKRAN IŞIĞI (DIMMER)
Ekranın aydınlatma şiddetini ayarlar. Karanlık ortamlarda düşük ekran ışığı yeterli olurken gündüz
saatlerinde arttırılması gerekebilir.
EKRAN ZITLIĞI (CONTRAST)
Ekranda oluşan izlerin bütünlüğünü sağlamak maksadıyla birbirine yakın noktaların karışmaması için
ekran zıtlığı ayarı yapılır. Böylece ekran parlatılarak görüntü olamayan yerlerin sönük kalması, görüntülerin
de daha belirgin hale gelmesi sağlanır.
MENZİL (RANGE)
Radarın çalışma menzili, ekranın merkezinden dıĢ çerçevesine kadar olan gözlem mesafesidir. Açık
denizde menzilin 6-12 mil arasında karaya yakınken veya dar kanallarda 1,5-3 mil menzilleri seçilmelidir.
Bazı radarlarda 24 mil, bazılarında 96 mil mesafeye kadar menzil seçilebilir. Çalışma menzili arttırıldıkça
küçük ve alçak nesnelerin eko verme ihtimali de azalmaktadır.
Radarlarda menzil seçildikten sonra ya da menzil değiştirdikten sonra ayarların yeniden yapılması
gerekebilir.
YAĞMUR AYARI (RAIN)
Yağmurlu ortamda seyir esnasında antenden çıkan elektromanyetik dalgalar yağmur damlalarına çarparak
döner ve ekranda sahte ekolar belirir. Bu ekolar yağmur ayarı ile yok edilebilir. Yağmur yokken kapalı
tutulmalıdır.
DENİZ AYARI (SEA)
Deniz yüzeyindeki fazla miktardaki kırılgan dalgalar radar ekranında ekolar oluşturmasına neden olur.
Dalga yüksekliği artarsa ekrandaki eko artarak devam eder.
Genellikle ekolar merkeze yakındır.
Bu ekolar deniz ayarı ile azaltılabilir ancak deniz ayarının fazla açılması şamandıra veya küçük tekne
ekolarını da kaybedebilir.
Bu yüzden hassas ayar ister.
Şekilde deniz ayarı gerektiren görüntü görülmektedir. şekilde deniz ayarı yapılmış bir görüntü
görülmektedir.
KAZANÇ AYARI (GAIN)
Yansıyan radyo dalgalarının (EKO)
yükseltilmesi amacıyla yapılır.
Zayıf ekolar belirgin hale getirilirken
sahte ekoların kaybolması sağlanır.
Radar devreye alınırken kazanç ayarı
kapalı olmalı ve kademeli
arttırılmalıdır.
Ekranın gereksiz karıncalanmasına
meydan vermeden durdurulmalı ya da
fazladan açılmışsa düşürülmelidir.
şekilde kazanç ayarı yanlış, şekilde
kazanç ayarı doğru yapılmış bir ekran
görülmektedir.
FREKANS AYARI (TUNE)
Görüntünün netliğini
ayarlamakta kullanılır.
Radar her açıldığında ve
menzil her
değiştirildiğinde yeniden
yapılır. Bazı radarlarda
frekans ayarı otomatik
olarak yapılır. şekilde
frekans ayarının
otomatik yapıldığı
ekranın sağ üst
kısmındaki ifadeden
anlaşılmaktadır.
RADARIN GÖSTERİM ÇEŞİTLERİ
Radarlar geminin ve yer şekillerinin konumuna ve kullanıcının tercihine göre farklı şekillerde
gösterim yapabilir.
Bu gösterimden hangisini kullanacağını gözlemci zamanla tecrübe ve kullanım kolaylığına
göre kendisi belirlemelidir.
Bunlar;
A. KUZEY YUKARI
B. ROTA YUKARI
C. PRUVA YUKARI-GÖRECELİ (NİSPİ)
D. PRUVA YUKARI- GERÇEK (HAKİKİ)

KUZEY YUKARI (NOTH UP):


Bu gösterimde çalışan radarın CAYRO PUSULAYLA bağlantısı olması gerekir.
Alınan kerterizler hakikidir.
Gemi rotası 000 ise çok rahat bir seyir söz konusudur ve gemi sanki harita üzerinde seyir
yapıyor gibidir.
Ancak gemi tam kuzeye gitmiyorsa pruvada gözle görünenlerle radarın pruvasında görünenler
aynı olmayacak ve gözlemciyi yanıltacaktır.
Şekilde Kuzey yukarı ekran görüntüsü görülmektedir.
ROTA YUKARI
(COURSE UP):
Bu gösterimde çalışan
radarda geminin rota
derecesi radarın °
radarın pruvası
02pruva kısmına gelir.
Yani gemi rotası 0255°
gösteriyordur.
Şekilde rota yukarı
çalışan radar
görüntüsü
görülmektedir.
PRUVA YUKARI - GÖRELI
(Head Up-Relative):
Bu pozisyonda geminin her
durumda pruvasının
karşısında 000° vardır. Bu
bir kabullenmedir. Gerçek
rota değeri ise çerçeve
derece göstergesinde
işaretli olarak görülür.
Gemi hareket ettikçe radar
görüntüsü de hareket
edilen yönün tersine doğru
hareket halindedir. Alınan
kerterizler nispi olup
hakikiye çevirmek
gereklidir.
Şekilde pruva yukarı nispi
çalışan bir radar görüntüsü
görülmektedir.
PRUVA YUKARI – GERÇEK
(Head Up-True Bearing-
Relative Motion):

Bu pozisyonda geminin
pruvası daima ekranın üst
tarafını göstermektedir.
Diğer gemiler ve kendi
gemi ekomuz hareketli
iken kara ve sabit ekolar
durağandır.
Şekilde pruva yukarı-
gerçek çalışan bir radar
görüntüsü görülmektedir.
RADARIN SEYİRDE KULLANIMI
Radarı seyir esnasında iyi kullanan gözlemci çatışmaya girmez ve çatışmadan kaçınma
manevralarını yerinde ve zamanında yaparak emniyetle seyir gerçekleştirir.
Bunun için radar plotlaması (noktalama) yaparak kendi gemisini güvenli bir rota üzerinde seyir
yaptırırken seyrine engel çıkartan (ÇAPARİZ) diğer gemilerin mevkiini koyar, rotasını ve hızını
belirler.
“DENİZDE ÇATIŞMAYI ÖNLEME KURALLARI” (COLREG) hükmüne göre manevra yapılmasını
sağlar.
Radar, çatışmayı önleme amaçlı olarak seyir yapılan ortamda hareketli hedeflerin hangi yöne,
hangi hızla, ne kadar zamanda gittiğini; sabit hedeflerde gözetilerek çatışma durumunda hangi
geminin, hangi manevrayı yapması gerektiğini, manevranın yapılıp yapılamayacağının tespiti
için kullanılmaktadır. Bunun için radar plotlaması yapılmaktadır. Radar plotlamasının da üç
çeşidi vardır.
Bunlar;
1. EL İLE PLOTLAMA,
2. YARI OTOMATİK PLOTLAMA,
3. OTOMATİK PLOTLAMA
Bizim üzerinde duracağımız EL İLE PLOTLAMADIR.
Yarı otomatik Plotlama klasik radara göre gelişmiş radarlarla kısmen el ile yapılır.
Otomatik Plotlama ARPA (Otomatik Radar Plotlama Aygıtı) tarafından yapılır.
Radar plotlaması radar ekranı üzerine konulan şeffaf levha üzerinde yapılabilir.
Ancak daha çok kullanılanı şekilde gösterilen manevra levhasıdır.
Manevra levhasında tam merkezde bir nokta (+) etrafında eşit aralıklı 10 adet daire, mesafe ve
kerterizlerin ölçüm ve işaretlenmesinde kolaylık sağlayacak şekilde dizayn edilmiştir.
Üzerinde işlem yaparken pergel, paralel cetvel, gönye kullanılarak mesafe ve kerterizler çizilir. Kerterizler
için merkezle en dıĢ dairedeki açısal değer çakıştırılır ve doğrultu değiştirmeden istenen noktaya
taşınarak işlem yapılır. Merkezden en dıĢ çembere kadar olan kısımdan da mesafe ölçümü ya da karşılığı
bulunur. Radarın hangi menzilde çalıştığına göre bu daireler arasındaki mesafeler değer alacak şekilde
ölçeklendirilir. Diyelim ki radar 6 mil menzilde çalışıyor olsun. Bu durumda manevra levhasında her daire
arasındaki mesafe 0,6 mil olarak kabul edilecektir. Burada şu soru akla gelecektir. “Radar 24 mil menzilde
çalışırsa manevra levhasına nasıl sığacak mı?” Bu durumda daireler arasındaki mesafeler 2,4 mil
olacaktır. Ancak bunu yandaki grafik ölçekleri kullanmak suretiyle işlem yaparak çözmek gerekir. Örneğin
ekrandaki bir hedefin mesafesi 18 mil olsun. Bu durumda 2:1 ölçek kullanılmalıdır. Çünkü 10 dairenin her
biri 2 mil kabullenilmiş olur ki 9. daire18 mil olan mesafeyi manevra levhası üzerinde Plotlama imkânı
verir.
RADARIN SEYİRDE KULLANIMI
Radarı seyir esnasında iyi kullanan gözlemci çatışmaya girmez ve çatışmadan kaçınma
manevralarını yerinde ve zamanında yaparak emniyetle seyir gerçekleştirir.
Bunun için radar plotlaması (noktalama) yaparak kendi gemisini güvenli bir rota üzerinde seyir
yaptırırken seyrine engel çıkartan (ÇAPARİZ) diğer gemilerin mevkiini koyar, rotasını ve hızını
belirler.
“DENİZDE ÇATIŞMAYI ÖNLEME KURALLARI” (COLREG) hükmüne göre manevra yapılmasını
sağlar.
Radar, çatışmayı önleme amaçlı olarak seyir yapılan ortamda hareketli hedeflerin hangi yöne,
hangi hızla, ne kadar zamanda gittiğini; sabit hedeflerde gözetilerek çatışma durumunda hangi
geminin, hangi manevrayı yapması gerektiğini, manevranın yapılıp yapılamayacağının tespiti
için kullanılmaktadır. Bunun için radar plotlaması yapılmaktadır. Radar plotlamasının da üç
çeşidi vardır.
Bunlar;
1. EL İLE PLOTLAMA,
2. YARI OTOMATİK PLOTLAMA,
3. OTOMATİK PLOTLAMA
RADARLA MEVKİ TESPİTİ
Mevki, bir unsurun tanımlanmış yeridir.
Mevki tanımı için mutlaka bir referans ve bu referanstan yer farkının belirtilmesine ihtiyaç vardır.
Manevra levhasında mevki için referans ölçüm yapan gemidir.
Referans manevra levhasının merkezindedir.
Mevki konacak unsur yani hedefin mevki tanımı, merkezdeki referans gemiye uzaklığı ve açısal farkı ile
tanımlanır.
Açısal fark pruva hattına göre veya coğrafik yönlere göre belirlenebilir.
Manevra levhasında pruva hattına göre konan hedefin mevkiine nispi mevki denir.
Nispi mevkide, nispi kerteriz değeri kullanılır.
Gemide mesafe değerini radarımızdan, nispi kerteriz değerini de radar veya pusulanın çerçeve derece
göstergesinden ölçeriz.
MANEVRA LEVHASINDA HEDEFİN NİSPİ MEVKİİNİN KONULMASI
Ölçümü yapan ve mevki koymaya çalışan gemi yani referans gemi manevra levhasında merkezdedir.
Radarda hedeften ölçülen kerteriz değeri, manevra levhasında merkezden okunan değere doğru hat
halinde çizilir.
Yine hedeften ölçülen mesafe değeri, çizilen kerteriz hattı üzerinde işaretlenerek hedefin mevkii
konulmuş olur. Kerteriz değeri olarak nispi kerteriz kullandıysanız elde ettiğiniz mevki nispi mevki olur.

BİR GEMİNİN NİSPİ MEVKİİ ŞU ŞEKİLDE KONULUR:


1. Geminin hedef ile mesafesi radarın değişken mesafe halkası (VRM) kullanılarak, kerterizi ise değişken
kerteriz hattı (EBL) kullanılarak ölçülür.
2. Manevra levhasının merkezinden 000° yönüne referans geminin pruva hattı çizilir.
3. Cetvel manevra levhasının merkezinde, hedefin tespit edilen nispi kerteriz yönünde yerleştirilerek nispi
kerteriz hattı çizilir.
4. Mesafenin büyüklüğüne göre çalışma ölçeği seçilir ve işaretlenir.
5. Pergel seçilen çalışma ölçeğinden hedefin mesafesi kadar açılır.
6. Pergelin bir ayağı manevra levhasının merkezine konur, diğer ayağı nispi kerteriz hattı üzerinde
mesafeyi işaretlemek için kullanılır.
7. Pergel ucunun nispi kerteriz hattını kestiği nokta küçük bir daire içerisine alınarak mevki işareti konur.
8. Daire içerisine alınan noktanın yanına mevki değerlerinin alındığı saat yazılır.
9. Mevkiinin yanına ayrıca hedefi tanımlayacak bir ifade konur.
Sınıf ortamında ortak hareket için geminin ya da görüntünün baş harfi olan “G” yi kullanalım.
ÖRNEK:
Referans gemi saat 15.00’te 330° rotasına giderken CAYRO bağlantısı olmayan radarı ile bir gemi tespit
etmiştir.
Geminin pusulasında sapma bulunmamaktadır.
Radarda EBL ile hedef gemi 050° de kerteriz edilmiş, VRM ile hedef geminin mesafesi 16 nm olarak
ölçülmüştür.
Hedef geminin manevra levhası üzerindeki nispi mevkii neresi olur?

▪ Merkezden nispi 050° istikametine nispi kerteriz hattı çizilmiştir.


▪ Mesafe 10 nm’ den fazla olduğundan 2:1 ölçeği seçilip işaretlenmiştir.
▪ Pergel ölçek üzerinde 16 nm açılmıştır.
▪ Bu mesafe pergel yardımı ile merkezden itibaren nispi kerteriz hattı üzerinde kestirilmiştir.
▪ Kesim noktası daire içerisine alınarak mevki işareti konmuştur.
▪ Yanına değerlerin ölçüldüğü 15.00 saati ve hedefi tanımlayıcı A harfi yazılmıştır.
Bir hedefin hakiki mevkii şu şekilde konulur:
A. Hedefin mesafesi ve hakiki kerteriz değeri radar
ve pusula yardımı ile ölçülür.
B. Manevra levhasının merkezinden referans
geminin gittiği yönde pruva hattı çizgisi çizilir.
MANEVRA LEVHASINDA C. Manevra levhasının merkezinden hedefin hakiki
HEDEFİN HAKİKİ MEVKİİNİN kerteriz hattı çizilir.
KONULMASI D. Mesafenin büyüklüğüne göre çalışma ölçeği
Manevra levhasında ölçüm yapan gemi seçilir ve daire içine alınarak işaretlenir.
yani referans gemi, klasik bir radarda E. Pergel seçilen çalışma ölçeğinden hedefin
olduğu gibi merkezdedir. Ölçülen hakiki mesafesi kadar açılır.
kerteriz değerine göre hattı geminin F. Pergelin bir ayağı manevra levhasının merkezine
bulunduğu merkezden çizer. konur diğer ucu ile hakiki kerteriz hattı kestirilir.
Bu hat üzerinde hedefin gemiden G. Pergel ucunun nispi kerteriz hattını kestiği nokta
mesafesini, geminin bulunduğu küçük bir daire içerisine alınarak mevki işareti
merkezden itibaren işaretleyerek konur.
hedefin referansına göre hakiki H. Daire içerisine alınan noktanın yanına mevki
mevkiini koymuş oluruz. değerlerinin alındığı saat yazılır.
I. Mevkiinin yanına ayrıca hedefi tanımlayacak bir
ifade konur.
Hedefin 050° olan nispi kerterizi, pruva hattı
olan 330° ye göre hakikiye çevrilmiş ve 020°
bulunmuştur.
A. Pruva hattı 020° istikametine çizilmiştir.
ÖRNEK: B. Mesafenin 10 nm’den büyük olması nedeni
Referans gemi saat 15.00’te ile 2:1 ölçeği seçilmiştir.
330° rotasına giderken CAYRO C. Pergel ölçek üzerinde 16 nm kadar
bağlantısı olmayan radarı ile bir açılmıştır.
hedef tespit etmiştir. D. Pergelin bir ayağı manevra levhasının
Geminin pusulasında sapma merkezine konmuştur.
bulunmamaktadır. E. Pergelin diğer ucu ile hedefin hakiki kerteriz
hattı kestirilmiştir.
Radardan EBL ile hedef gemi F. Kesim noktası bir daire içerisine alınarak
050° de kerteriz edilmiş, VRM ile mevki işareti konmuştur.
hedef geminin mesafesi 16 nm G. Mevki işaretinin yanına değerlerin alındığı
olarak bulunmuştur. 15.00 saati ve hedefi tanımlayıcı “G” harfi
Gemisinin manevra levhası konmuştur.
üzerinde hakiki mevki neresi H. Şekilde örnekteki uygulama sorusunun
olur? çözümü görülmektedir
Şekilde
örnekteki uygulama sorusunun
çözümü görülmektedir.
MANEVRA LEVHASINDA
GEMİNİN HAREKET VEKTÖRÜNÜN ÇİZİLMESİ

Bir geminin hareket vektörü, geminin hızı ile ölçekli olarak kat ettiği yol kadar büyüklükte hareket ettiği
yöne doğru çizilmiş hattır. Hareket vektörü kaçınma manevralarının tespitinde kullanılır.
Bir geminin hareket vektörünün manevra levhasında çizimi:
▪ Geminin pusulasından pruva hattı değeri okunur ve sapma varsa düzeltmesi yapılır.
▪ Geminin paraketesinden sürat değeri okunur.
▪ Manevra levhasının merkezinden geminin gittiği yön istikametine pruva hattı çizilir.
▪ Gemi süratinin büyüklüğüne göre ölçek seçimi yapılıp işaretlenir. (10 nm’den küçükler için kendi
üzerindeki 1:1 ölçek kullanılır. Sürat büyüklüğünü mesafe cetvelinden ölçeriz.)
▪ Pergel seçilen ölçekten gemi sürati kadar açılır.
▪ Pergelin bir ayağı manevra levhasının merkezine konur diğer ayağı ile pruva hattı kestirilir.
▪ Kesim noktasına bir ok başı işareti yapılır.
GEMİNİN
HAREKET VEKTÖRÜ
GÖRÜLMEKTEDİR.
MANEVRA LEVHASINDA HEDEFİN
HAREKET VEKTÖRÜNÜN ÇİZİLMESİ
Hedef geminin hareket vektörü, geminin hakiki gidiş yönünü ve süratini veren vektördür. Referans gemi
tarafından, referans geminin hareket vektörüne göre çizilir. İzlenen hedef geminin rota ve süratinin
tespitinde kullanılır.
Hedef geminin hareket vektörü manevra levhası üzerinde rota ve sürat değiştirmeksizin hareketi
sırasında tespit edilen iki hakiki mevkiin birleştirilmesi ile elde edilir.
Bir hedef geminin hareket vektörü aşağıdaki şekilde çizilir:
▪ Hedef geminin mesafe ve hakiki kerteriz değerleri radar ve pusula kullanılarak tespit edilir. (Pusulada
sapma varsa hakiki kerterize düzeltme uygulanması gerekir.)
▪ Hedef geminin hakiki mevkii manevra levhası üzerine konulur.
▪ Birim zaman sonra hedef geminin hakiki kerteriz ve mesafe değerleri tekrar tespit edilir.
▪ Referans geminin pruva hattı çizilir. (Pusula hatası varsa düzeltme uygulanır.)
▪ Hedef geminin iki tespit zamanı arasındaki sürede referans geminin ne kadar yol aldığı hesaplanır.
(Orantı kullanarak birim zamanda alınan yol hesaplanır.)
▪ Pergel birim zamanda alınan yol kadar mesafe ölçümlerinde kullanılan ölçek üzerinden açılır.
▪ Pergel açıklığı merkezden pruva hattı üzerinde işaretlenerek referans geminin orantılı hareket vektörü
oluşturulur.
▪ Vektörün başına ok işareti konularak oranı yazılır.
▪ Paralel cetvel birim zaman sonunda alınan hedef, geminin hakiki kerteriz değerine göre manevra
levhası üzerine yerleştirilir.
▪ Paralel cetvel referans geminin hareket vektörünün ucuna taşınır.
▪ Referans geminin hareket vektörünün ucuna taşınan paralel cetvelden kerteriz yönünde bir çizgi çizilir.
▪ Pergel hedef geminin birim zaman sonunda ölçülen mesafesi kadar manevra levhasının ölçeği
üzerinde açılır. (Mevki konmasında hangi ölçek kullanıldıysa)
▪ Pergelin bir ayağı referans geminin hareket vektörünün ucuna yerleştirilir.
▪ Pergel ile hedef geminin çizilen ikinci hakiki kerteriz hattı kestirilir.
▪ Kestirilen bu nokta bir daire içerisine alınarak yanına ikinci değerlerin alındığı saat yazılır. (Bu kesim
noktası diğer geminin birim zaman sonundaki mevkidir)
▪ Hedef geminin her iki mevki bir doğru ile birleştirilir.
▪ Çizilen bu doğrunun ikinci mevki ucuna bir ok başı yapılıp referans geminin hareket vektörü oluşturulur
(Vektörün baş tarafına oranı yazılır. Vektör tam saatlikse oran yazılmaz)
▪ Bu işlemin daha iyi anlaşılabilmesi için bir uygulama ile örnekleyelim:
▪ Örnek: Gemimizin rotası 040° ve sürati 14 KTS'dir. Saat 15.00’da hakiki 330° 10 nm mesafede bir gemi
görülmüştür. Yarım saat sonra tekrar yapılan ölçüm ile diğer gemi bu sefer hakiki 255°, 10 nm
mesafede olduğu görülmüştür. Diğer geminin hareket vektörünü çiziniz.
▪ Gemimizin 040° ye 14 knots hareket vektörü için pruva hattına çizilir.
▪ Hedef geminin mevkiini koymak için manevra levhasının merkezinden 330° yönüne hakiki kerteriz
hattını çizeriz.
▪ Mesafe 10 nm olduğundan pergelimizi manevra levhasının üzerindeki ölçekten 10 nm kadar açarız.
▪ Pergelin bir ayağını manevra levhasının merkezine koyarak kerteriz hattını kestiririz. Kesim noktası
referans geminin ilk mevki olduğundan kesim noktasını küçük bir daire içerisine alarak yanına saatini
yazarız.
▪ Şekilde örnekteki uygulamanın çizimi ile hedef geminin hareket vektörünün çizimi görülmektedir.
Aşağıdaki cümlelerin başındaki parantez içine cümlelerde verilen bilgiler doğru ise D, yanlış ise Y
yazınız.
1. (Y) Çerçeve derece göstergesi radarın ekranındaki hedef görüntüsünün üzerine getirilerek kerterizini
ölçmek için kullanılır.
2. (D) Değişken Mesafe Halkası (VRM) çapı büyültülüp küçültülerek hedefin üzerine çakıştırılarak
mesafe ölçmek için kullanılan radarın bir işlevidir.
3. (Y) Seyir esnasında radar operatörü dar sularda 6-12 mil açık denizde, 1,5-3 mil menzil seçimi
yapmalıdır.
4. (D) Radarda menzil (mesafe erimi) değiştirildiğinde genellikle görüntü bozulur. Bu yüzden menzil
seçimi yapıldıktan sonra görüntü ayarlarının yapılması sağlıklı olur.
5. (D) Radarlarda Kuzey Yukarı, Rota Yukarı, Pruva Yukarı- nispi, Pruva Yukarı- gerçek gösterimler
kullanılmaktadır.

Aşağıdaki soruları dikkatlice okuyarak doğru seçeneği işaretleyiniz.


6. Seyir yapılan alanda deniz çırpıntılı dalgalı ise radarda hangi ayar kullanılır?
A) Kazanç
B) Frekans
C) Deniz
D) Yağmur
E) Parlaklık
7. Hangisi manevra levhasında nispi hareket vektörü çizmenin aşamalarından biri değildir?
A) Birim zaman başında hedefin kerteriz ve mesafe değerleri alınır.
B) Alınan kerteriz ve zamana göre mevki haritaya işlenir.
C) Birim zaman sonunda hedefin tekrar kerteriz ve mesafesi ölçülür.
D) Yapılan iki tespite göre mevkiler manevra levhasına konur.
E) Konulan iki mevki bir hatla birleştirilir.
8. Hedefin yakın geçiş zamanı bulunurken kullanılan işlemlerde hangisinin sırası yanlıştır?
A) Önce hedefin nispi hareket vektörü çizilir.
B) Nispi hareket vektörü uzatılır.
C) Merkezle EYN arsındaki mesafe pergelle ölçülür.
D) Yakın geçiş zamanı orantı ile hesap edilir.
E) EYN merkezden çıkılan dik ile tespit edilir.
9. Referans gemi rotası ve pruva hattı 025° iken iskele 45°de kerteriz edilen hedefin hakiki kerterizi kaç
derece olarak çizilir?
A) 045°
B) 000°
C) 025°
D) 340°
E) 360°
10. Saat 00.15 ile 00.45 arasındaki hedefin nispi hareket vektörünün boyu 4 mildir. EYN noktasına
kadar uzatılan hattın boyu ise 2 mil olduğuna göre EYNZ nedir?
A) 01.00
B) 01.05
C) 00.55
D) 00.45
E) 01.15
AKINTI ÖLÇER (CURRENT METER)
Seyir açısından akıntı gerçekte sadece suyun akıntısı anlamına
gelmemektedir.
Geminin rotadan sapmasına, rota üzerinde girmesine rağmen zamandan
ileride ya da geride kalması da akıntı sayılmaktadır.
Dolayısı ile akıntı deyince sadece suyun akıntısını ölçen akıntıölçerden
bahsetmek pek uygun değildir.
Akıntıölçer (CURRENT METER) oşinografi çalışmalarında kullanılan bir
cihazdır. Dolayısıyla çalışmalar sonucunda tespit edilen akıntıların uzun
süreli ortalamaları dikkate alınarak seyir haritalarına akıntılar belirtilmiştir.
Seyir esnasında haritalar üzerinde belirtilmiş akıntıya göre seyir planlaması
yapılabileceği gibi akıntısı bilinmeyen bir ortamda sık sık mevki atarak
akıntı miktarı tespit edilebilir.
Bunun sonucunda da akıntı seyri uygulayarak akıntının seyir üzerindeki
olumsuz etkileri ortadan kaldırılabilir.
Burada geminin suya göre ve yere göre hızının ölçülmesi, rotasının
saptanması; akıntı miktarının ve yönünün tespitini mümkün kılar ki bu da
akıntının ölçülmesi sayılır. Bunun için parakete denen cihazlar
kullanılmaktadır.
GPS’in, geminin hızını yere göre tespit edebildiğinden bahsedilmişti.
Parakete cihazlarının da bir kısmı yere göre gemi hızını ölçebildiği gibi suya
göre hızını da ölçenleri vardır.
HIZÖLÇERLER (PARAKETELER)
Gemi hızının ölçülmesi denizciliğin başladığı ilk zamanlardan beri önemlidir. İnsanlar ilk zamanlarda gemi
giderken baş kısmından suya yüzer bir cisim bırakmış ve kıç kısmına kadar takip etmiş, geçen zamanla
gemi boyu (mesafeyi) arasında orantı kurarak hız tayin etmişlerdir.
Daha sonraki dönemlerde teknolojik gelişmelere bağlı olarak paraketeler de gelişmiştir.
Gelişimi sırasında paraketeler;
1. Adi parakete,
2. Hollanda paraketesi,
3. Patentli parakete,
4. Pervaneli parakete,
5. Basınçlı parakete,
6. Elektromanyetik parakete
7. Akustik parakete vb. isimlerle anılmış ve kullanılmıştır.
Yukarıdaki hızölçerlerin hepsi tarihi gelişim içinde sırasıyla kullanılmışsa da günümüzde kullanılan
Doppler esasına dayanan hızölçer esas konumuzu oluşturacaktır.
AKUSTİK HIZÖLÇER (PARAKETE)
Gemi hızını yüksek doğrulukla ve hızlı bir şekilde tespit edilmesini
sağlayan bir seyir cihazıdır.
1842 yılında Avusturyalı fizikçi Christian Andreas Doppler’in
ortaya koyduğu

“Doppler Etkisi” bu paraketede kullanılmıştır. Devamlı veya pals


şeklinde ses dalgası gönderen tipleri vardır. Her iki durumda da
gemiden gönderilen ses dalgalarının frekansı ile dipten veya
sudan dönen eko dalgalarının frekansı arasındaki fark
kullanılarak geminin hızı ölçülür.
Doppler paraketeler hem suya hem de dibe göre hız ölçebilirler.
Gemi çok derin sularda olduğunda dipten eko alınamaz.
Bu durumda otomatik olarak geminin hemen altındaki yaklaşık
10-15 m derinliğe kadar su kitlesinden alınan ekolara göre çalışır.
Bu durumda cihaz 2 MHz frekansta çalışır ve cihaz o anda suya
göre hızı ölçmektedir.
Bunu, cihaz kendisi otomatik yapabilir.
Ayrıca operatör tarafından, elle de suya ya da deniz dibine göre ölçüm
yapacak şekilde kontrol edilebilir. Cihaz deniz dibinden eko alarak yani yere
göre hız ölçtüğünde 200-350 kHz frekansta çalışır.
Ölçüm sonucu çeşitli LCD ekranlarla köprüüstünün her yerinde gösterilebilir.
Hız göstericiden elde edilen hız bilgisi RADAR, ECDIS, AIS, VDR ve GMDSS
gibi cihazlara veri sağlayabilir.
Cihazın değişik tiplerinde, düşük hızlarda dar kanal ve liman içi yanaşma
manevralarında güvenli bir Şekilde manevra yapabilmeleri için baş, vasat ve
kıç hızların yönleri ile birlikte ayrı ayrı tespit edilerek ekranda gösterilir.
Böylece geminin ileri-geri hareketinin yanında sancağa veya iskeleye doğru
yaşanan düğmenin değeri de gösterilmiş olur.
Özellikle büyük gemilerin rıhtıma yanaşması sırasında yaklaşma hızının
ölçülmesinde ve gösterilmesinde kullanılan hız ölçme sistemleri rıhtıma
veya gemiye monte edilmiş sistemlerdir.
Yine bu cihaz, sürat değerleri yanında akıntı hızı ve derinlik gibi iskandil
cihazı bilgilerini de ilave olarak gösterebilir.
Resimde çeşitli hızölçerler ve akıntı ölçer görülmektedir.
Rıhtıma yanaşma sistemleri özellikle büyük gemilerin rıhtıma yanaşması
sırasında yaklaşma hızının ölçülmesinde ve gösterilmesinde kullanılan hız
ölçme sistemleridir.
Aşağıdaki cümlelerin başındaki parantez içine cümlelerde verilen bilgiler doğru ise D, yanlış ise Y
yazınız.
1. (D) Parakete geminin hızını ölçen cihazdır.
2. (Y) GPS uydu sinyallerinden uydunun mevkiini tespit etmeye yarayan bir cihazıdır.
3. (D) GPS ile mevki koyarken en az üç uyduyu görmek durumundadır.
4. (D) Hızölçerden elde edilen hız verileri RADAR, ECDIS, AIS, VDR ve GMDSS gibi cihazlara veri
sağlayabilir.
5. (Y) GPS sisteminin kontrol bölümü; kullanıcı, ana kontrol, izleme ve yükleme istasyonlarından
oluşur.

Aşağıdaki soruları dikkatlice okuyarak doğru seçeneği işaretleyiniz.

6. Aşağıdakilerden hangileri parakete gelişiminde yer almış bir parakete değildir.


A) Mesafe erimi
B) Basınçlı parakete
C) Hollanda paraketesi
D) Patentli parakete
E) Elektromanyetik parakete
7. Aşağıdakilerden hangisi GPS verilerinden değildir.
A) Hakiki kerteriz
B) Tahmini varış zamanı
C) Bileşke hız
D) Su derinliği
E) Latitude, longitude
8. GPS 3 boyutlu mevki için en az kaç uydudan sinyal alması gerekir?
A) 3
B) 24
C) 32
D) 5
E) 4
9. GPS uydu sisteminin uzay bölümünde kaç uydu yörüngeye yerleştirilmiştir?
A) 3
B) 24
C) 32
D) 6
E) 8
10. GPS cihazları optimum şartlarda en fazla kaç m hata ile mevki koyarlar?
A) 3 m
B) 10 m
C) 32 m
D) 1 m
E) 2 m

Aşağıdaki cümlelerin başındaki parantez içine cümlelerde verilen bilgiler doğru ise D, yanlış ise Y
yazınız.
1. (Y) Geminin altındaki suyun derinliğini ölçen cihazlara GPS denir.
2. (Y) Parakete cihazı, uydudan gelen sinyallerle geminin mevkiini 10 m hataya kadar tespit eden
cihazdır.
3. (D) Değişken mesafe halkası, bir hedefin mesafesini ölçmekte kullanılırken sabit mesafe halkası
hedeflerin mesafelerini ölçmede yardımcı olmaktadır.
4. (D) Radarların gösterim şekilleri 4 çeşit olup bunların hangisini kullanacağına kullanıcı kendisi karar
vermelidir.
5. (Y) Radarda hedefin nispi kerterizini sancak 75° ölçen gözlemcinin, gemi rotası 042° olduğu
durumda Plotlama levhasına hedefin hakiki kerterizini 033° olarak çizmesi gerekir.
Aşağıdaki soruları dikkatlice okuyarak doğru seçeneği işaretleyiniz.
6. Hangisi GPS sisteminin bölümleri için yanlış kullanılmış bir ifadedir?
A) Uydu bölümü 32 uydudan oluşur.
B) Kontrol bölümü yerde bulunur.
C) Kullanıcı bölümü otomobilde de olabilir.
D) Trancducer bölümü uydudan sinyal alır.
E) Kontrol bölümünün izleme istasyonu vardır.
7. GPS’in kullanıcı bölümü aşağıdakilerden hangisinde bulunabilir?
A) Uçaklar
B) Denizaltılar
C) Kara taşıtları
D) Cep telefonları
E) Gemiler
8. AYNZ bulunurken aşağıdaki aşamalardan hangisi yanlıştır?
A) Hedefin nispi hareket vektörü çizilir.
B) Uzatılan nispi hareket vektörünün merkeze en yakın noktası tespit edilir.
C) Merkezden çizilen dikle nispi hareket vektörünün kesim noktası belirlenir.
D) Belirlenen kesim noktasına kadar ölçülen mesafe zamanı orantılanarak bulunur.
E) Bulunan bu zaman nispi hareket vektörünün zamanından çıkartılarak AYNZ bulunur.
9. Nispi hareket vektörü çizilirken aşağıdaki aşamalardan hangisi yanlıştır?
A) Vektör başına ok işareti ve oranı yazılır.
B) Birim zaman sonunda tekrar hedef geminin mesafe ve kerterizi ölçülür.
C) İki zamandaki tespite göre mevkiler konur.
D) İki mevki bir doğru ile birleştirilir.
E) Vektör başına ok işareti ve oranı yazılır.
10. Geminin hareket vektörünün manevra levhasında çizilmesinde hangisi aşama değildir?
A) Geminin pruva hattı değeri okunur ve sapma varsa düzeltmesi yapılır.
B) Paraketeden sürati okunur. Ģ
C) Manevra levhasında pruva hattı okunan değerin tersine çizilir.
D) Geminin sürati büyüklüğüne göre ölçek seçimi yapılıp işaretlenir.
E) Pergel seçilen ölçekten gemi sürati kadar açılır.
AIS – OTOMATİK TANIMA SİSTEMİ
Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) gemi istasyonları ve sahil istasyonları
arasında güncel bilgi transferi sağlayan otomatikleştirme cihazı taşımayı
zorunlu hale getirmiştir.
Gemiler için cihazın maksadı teknelerin emniyetli seyirlerini geliştirmek,
trafik şartlarını yönetmek ve Sahil güvenliğini geliştirmektir.
Bu cihazın kullanımı ve bulundurulması 1 Haziran 2002 de IMO SOLAS
anlaşmasında belirtildiği şekilde zorunlu gereklilik haline gelmiştir.
AIS cihazının kullanılması ve bulundurulmasına ilave olarak Haziran 2004 te
uygulamaya geçmiş olan Gemi ve Liman Tesis Güvenliği (ISPS) kodu
zorunlu hale gelmiştir.

‘IMO’ AIS cihazı bulundurulması uygulaması;

1. Uluslararası seyahate katılan 300 GRT ve yukarısı bütün gemiler


2. Uluslararası seyahate katılmayan 500 GRT ve üzeri kargo gemileri
3. Büyüklüğüne bakmaksızın bütün yolcu gemileri
GEMİDE AIS’İN KULLANILMASI
Demirde veya denizde ve ilave olarak liman gerekliliğine bağlı olarak
rıhtımda da çalıştırılmak suretiyle kullanılmalıdır.
Eğer kaptan AIS geminin emniyet ve güvenliği sağlam olduğuna inanırsa
veya emniyet hususları uygunsa AIS kapatılabilir. Bu hareket jurnale işlenir.
Eğer gemi zorunlu raporlama bölgesinde bulunuyorsa (Transit of Singapur
VTIS bölgesi) Kaptan yapmasının emniyetli olduğunu düşünüyorsa uygun
otoriteyle irtibat kurarak transmisyon yapmamasının sebebini raporlar.
Bütün AIS kullanımı jurnale kaydedilir. Kapatıldığında Statik ve Seyahat
bilgisi ünit içinde depolanarak tutulur.

AIS İki Modda Çalıştırılmak İçin Tasarlandı


Gemi - Gemi modu: Dinamik Bilginin sayısal transferi yoluyla öncelikle
çatışmadan sakınmak için
Gemi – Sahil Modu: ‘Dynamic’, ‘Static’, Seyahat ilgili ve Emniyet ilgili bilgi
Transferi
DİNAMİK BİLGİ
A. Gemilerin kimlik transferi (IMO number, MMSI, Call sign and Ships’
name’.)
B. Konumu, Rotası ve Sürati (yere göre).
C. Başlama ve dönüş hızı ( olduğunda )
D. Seyrüsefer statüsü ( ‘R.A.M’, ‘N.U.C’, Kısıtlamalar vb )
E. Gönderme zamanı(UTC). {GPS /GNSS based}

STATİK BİLGİ
A. Geminin uzunluğu ve genişliği
B. Gemi tipi (Tanker, Konteynır koda uygun)
C. Konum fiksleme sensörünün mevkii (i.e. GPS/ DGPS konuş mevkisi
vasat/ kıç ve merkez hattı).

SEYAHAT İLGİLİ BİLGİ


A. Geminin Draftı,
B. Tehlikeli kargo (tip, sınıf),
C. Kalkış ve Varış zamanı ETA.
AIS MODLARI

GÖREVLİ (ASSIGNED) MODU


Bu modda ilgili otorite kendi işletim bölgesindeyken sizin geminizin
ünitesine transmisyon zamanını ve zaman kertiğini otomatik olarak
görevlendirir.
Aynı zamanda VHF verici/alıcınızı tekrar tüyün ederek lokal frekansta
çalıştırır. Tekneniz sadece bu bölgedeki gemilerden bilgi alır veya liman
kontrol talimatlarını alır.

ANKET (POLLING) MODU


Ünite polling madundayken diğer AIS cihazı bulunan gemilerin veya sahil
istasyonunun sorularına cevap verir.
Örneğin Dover Boğazından geçerken Sahil Güvenlik TSS izleme istasyonu
bilginizi alabilir veya sadece geminize tekst mesajla direkt muhabere
kurabilir.
AIS İN ÇALIŞMA PRENSİPLERİ
VHF channel 87B {AIS1} (161.975MHz) & VHF channel 88B {AIS2}
(162.025MHz) gemi tipi AIS ünitelerinin kullanımına ayrılmıştır. DSC kanal
70 te kullanılacaktır.
AIS transmisyonları VHF radyo frekansında olduğunda sistemin çalışma
menzili görüş hattı ile sınırlı olacaktır.
Her bir gemi istasyonu kendi gönderme ve alma hücresinin merkezindedir.
Çalışma mesafesi VHF çalışma menzili içindeki diğer istasyonlara
gönderme ve alma ile sınırlıdır.
Sahil istasyonları çalışma menzillerini arttırmak için VHF hava elamanlarını
mümkün olduğu kadar yükseğe koymaktadırlar.
İngiltere’deki testte AIS sinyalleri 50 nm gemi / sahil ve 40 nm gemi / gemi
tespit edilmiştir.
ABD VHF antenlerini 200 m yüksekliğe koymuş böylece VHF menzilini
sahilden 70 nm e yükseltmiştir.
Yüksek trafik yoğunluğu bulunan bölgelerde AIS üniti alınan mesaj sayısını
VHF göndermenin zayıf gücünü ihmal ederek aktif hücre sayısını azaltarak,
otomatik olarak düşürmektedir.
Zayıf sinyal alçak güçlü gönderici gemimize daha yakın güçlü gönderici
daha uzak menzilde demektir.
Her bir geminin AIS üniti her birkaç saniyede otomatik bilgi güncellemesi
yapar. Gönderme hızı mevcut gemilerin süratleri ve rota değişikliklerine
bağlıdır.
AIS GPS kullanır, göndermeyi kontrol için evrensel zaman standardı sağlar.
VHF unit sayısal bilgiyi 26.67 ms de gönderir, iki tahsisli AIS frekansında
dönüşümlü olarak (AIS 1 ve AIS 2).
Tipik gemi mesajı bir – iki slot kullanır.
Geminin AIS üniti seçildiğinde zaman slotu oluşur, bu diğer menzildeki
istasyonlarla irtibata geçer.
Transmisyon zamanlama slotları aynı istasyonlar arasında otomatik system
irtibatları kurulmuş olur.
2250 mevcut bilgi transmisyon slotu kanal başına her 60 sn de mevcuttur.
Toplam transmisyon slotu sayısı 4500 dir.
Otomatik bilgi transferi geminin sürat veya rota değişimine göre özel zaman
aralıklarında yapılır.
GÜNCELLEME ARALIĞI;

V/L demirde 3 minutes


0 > 14 Kts 10 seconds
0 > 14 Kts + rota değişimi 3.5 seconds
14 > 23 Kts 6 seconds
14 > 23 Kts + rota değişimi 2 seconds
23 + Kts 2 seconds
23 + Kts + rota değişimi 2 seconds

Gemi veya sahil istasyonlarından alınan AIS transmisyonları ya ayrı bir


görsel görüntülemede veya ECDIS(RCDS) veya ARPA görüntülemede
ortaklaşa kullanılır.

Diğer cihazla paylaşıldığında, bilgi orijinal bilgiyi bozmamak veya etkinliğini


azaltmamalıdır.
AIS bilgisi ARPA ya transfer edildiğinde AIS vektörü ARPA sürümlü bilgiye
göre öncelik kazanacaktır.
AIS gemide gösterimi: Standart (minimum gereklilik) “MKD” – minimum
anahtar görüntüleme. (Şekil 52)
AIS çatışmayı önlemede karar vermede ASSIST olarak dizayn edilmiştir. Bu
system yalnız başına değil çatışma risklerini belirleyen bütün yollarla birlikte
kullanılmalıdır.
AIS cihazının sadece aynı cihaza sahip diğer teknelerin bilgilerini
görüntülediği hatırlanmalıdır. Küçük tekneler (150 GRT den küçük) ve
eğlence tekneleri cihaz taşımak zorunda değildir.
MCA koşullu olarak AIS cihazı kullanılmasında çatışmalarda hata olursa
Kural 5 kapsamında mütalaada bulunacaktır. ‘Kural 5 ~ “bütün mevcut
imkanlar kullanılacaktır - COLREGS (MGN 167).
Şikayete göre alınacak kararda çatışma kurallarıyla görsel ve/veya radar
bilgisi öncelikle temel alınmalıdır.
Başlangıç olarak bir seyrüsefer yardımcısı olan AIS şimdi kullanımını
genişletmiştir.
MEVCUT AIS KULLANIMI:
▪ Sahil Güvenliği için kontrol sağlayacak, gemileri ve yükleri izleme imkanı
verecektir.
▪ S.A.R. ~ arama ve kurtarma teknelerinin görevlendirilmesinde AIS kod ve
sembolleri tanıma ve trafik kontrolünü kolaylaştırırlar.
▪ VTS kullanımı için – liman kontrol – liman dahilinde hareketlerin kontrolü.
▪ Belli seyrüsefer yardımcıları AIS göndericisi ile uyuşturulduğunda gerçek
zamanlı olarak hava, akıntı ve Medcezir bilgileri sağlar.
▪ Pilotaj ~ gemiyi tanıma pilotaj imkanlarının planlanmasına kolaylık
sağlar.
▪ Ticari bilgi olarak yükün kaydedilmesi ve liman kabul imkanlarının
planlanması.
▪ VTS ile AIS sahil ve liman sularında deniz trafik kontrolünü
rehberleyecektir.

AIS kullanımı 300 GRT bütün teknelerin gerekli raporlamasını zorunlu kılan
IMO gerekleri sağlanmaktadır ve Dover kanalını geçerken ABD sahilinde
korunmalı bölgede raporlama kendiliğinden yapılabilecektir.
IMO belirlemelerine göre AIS takılmasına ilave olarak Pilot Fişi takılacaktır.
Bu 9 pinli standart bağlantı soketi liman veya rıhtımda pilot kayıtları Laptop
bilgisayar terminaline irtibatlandıracaktır. Bu bağlantı konumlandırma
sisteminde bilgiye doğrudan irtibatlanmaya izin verecek ve gemiler bilgiyi
AIS yoluyla sahil VTS sine irtibatlanacaktır.
İrtibat güncel bilgi olarak özellikle liman girişi açısından pilotun bilinmesi
sağlanacaktır. Pilot kayıtları canlı olarak Medcezir bilgisi hidrografik bilgi ve
ilgili liman bilgi / hareketlerine ulaşacaktır.
Pilot fişi AIS görüntü sistemine bağlanabilecektir.
AIS cihazı rıhtımdan rıhtıma çalıştırılacak, tabii uluslararası antlaşmalar,
kurallar veya standartlar seyir bilgisini korumak için tutulması dışında.
(Ref: Chapter V amendment 12/2002)
SOLAS düzenlemeleri Kaptana üniti kapama yetkisi verir, ancak korsan
tehlikesi gibi durumlarda transmisyonun tekne için tehlike yarattığını
düşününüz.
Kapatırsanız lokal sahil kurallarına ve/veya çatışma kurallarına uymamaktan
şikayetçi olamazsınız.
AIS üniti kullanma şartlarını kaydedecektir.
Bunlar AIS cihazıyla donatılarak geniş ticari tekneleri radar taşımadan tespit
etmeyi sağlayacaktır.

Bunlar ana frekansları kullanacak fakat cihaz kategori A AIS sistemlerinin


bütün fonksiyonlarına sahip olmayacaklardır.
Yüksek trafik yoğunluğu olan bölgelerde gerekli olarak
~ örneğin Solent yat yarışlarında ~
görevlendirip diğer VHS kanallarıyla kategori A gemilerinin bilgi akışlarını
azaltacaktır.

You might also like