Professional Documents
Culture Documents
Von Willebrand Hastaligi Klinik Bulgular Tani Ve Tedavi
Von Willebrand Hastaligi Klinik Bulgular Tani Ve Tedavi
HematoLog
2012: 2 ■ 2
Anahtar Sözcükler
Von Willebrand hastalığı, Semptomlar, Tanı, Tedavi
Özet
Von Willebrand hastalığı (vWD) en sık görülen bir kalıtsal kanama bozuk-
luğudur. Von Willebrand faktörünün (vWF) eksik veya defektif olmasıyla
karakterize olup, epistaksis ve menoraji gibi değişken şiddette muko-
kütanöz kanama semptomlarına yol açar. VWD üç sınıfa ayrılır: Tip 1’de
vWF’nin göreceli olarak kantitatif eksikliği vardır; Tip 2’de vWF’nin kalitatif
defektleri söz konusudur ve tip 2A, 2B, 2M ve 2N olarak alt gruplara ayrılır;
Tip 3’te ise; vWF’nin tüm olarak kantitatif eksikliği vardır. Tip 1 vWD en
sık görülen tiptir ve vWD bulunan bireylerin yaklaşık %75-80’inde görülür.
Tanı; kişisel ve ailesel kanama öyküsü ile birlikte, vWF proteininin hem
kantitatif ve hem de fonksiyonunu içeren çeşitli testler yapılarak kendine
özgü laboratuvar bulgularıyla desteklenir. Tedavi seçenekleri arasında;
DDAVP, vWF konsantreleri ve kanama riskini azaltmak amaciyle antifibri-
nolitikler gibi yardımcı tedavilerin kullanılması vardır.
G‹r‹
Von Willebrand hastalığı (VWD) von Willebrand faktörünün (vWF) kanti-
tatif veya kalitatif bozukluğu nedeniyle oluşan ve sık görülen bir kalıt-
sal kanama bozukluğudur. Eksik veya defektif vWF, karakteristik olarak
etkilenmiş bireylerde mukokütanöz kanama gibi semptomlara neden olur.
Hastalığın sınıflamasında 3 ayrı tipte vWD görülür ve bunlar tip 1, göreceli
82
83
Von Wıllebrand Hastalı∕ı: Kl‹n‹k Bulgular, Tanı ve Tedav‹
yinde önemli bir artış olur ancak plazma vWF yarı ömrü azalmıştır. Bu tip
I vWD varyantına Vicenza varyant› adı verilir. Tip 2 ve trombosit tipi vWD
durumlarında da vWF klerensi arttığından bu tür hastaların tam olarak
değerlendirilmesi gerekir.
Tip 2 vWD, vWF’nün kalitatif varyantlarını içerir ve vWD olgularının yakla-
şık %20-25’ini oluşturur. Olguların alt tip olarak 2A, 2B, 2M ve 2N şeklin-
deki dağılımı coğrafi kökene bağlı olup kalıtım tipi alt tipi ile de ilgilidir
(19,20). Laboratuvar testleri alt tiplere göre değişir.
Tip 2A vWD, otozomal dominant bir geçiş gösterir, intermedier ve yük-
sek moleküler ağırlıklı multimer komplekslerinin azalması nedeni ile,
vWF’e bağımlı trombosit adezyonu da azalmıştır. VWF proteininin üretimi
veya birleşmesini etkileyen ya da proteolitik degradasyonunu hızlandı-
ran mutasyonların patogenezde etkili olduğu düşünülmektedir. Tanı da
kullanılan testler; normal veya azalmış plazma FVIII ve VWF:Ag düzeyleri
gösterir ancak çok azalmış vWF:RCo ile önemli ölçüde anormal fonksiyon
bozukluğu ortaya çıkar. VWF multimer analizi; azalmış intermedier ve yük-
sek moleküler ağırlıklı vWF multimer komplekslerini içerir (21-23).
Tip 2B vWD, otozomal dominant veya resesif bir geçiş gösterir ve olgu-
larda vWF’nin trombosit GPIb reseptörlerine karşı anormal bir şekilde
artmış afinitesi vardır. VWF-trombosit kompleksleri ADAMTS13 tarafın-
dan oluşturulan proteolitik degradasyona karşı çok duyarlıdır ve bunun
sonucunda özellikle hamilelik, cerrahi veya stres durumlarında vWF’ünün
fonsiyonunda ve trombosit sayısında azalma görülür. Kalitatif olarak anor-
mal vWF ile trombositopeninin birlikte görülmesi orta derecede bir klinik
hemostatik defekte yol açar. Laboratuvar bulguları tip 2A vWD durumuna
benzerlik gösterir ancak tip 2B’de görülen değişiklik düşük ristosetin
konsantrasyonları ile, ristosetin tarafından indüklenen trombosit agregas-
yonunda (RIPA) belirgin bir artışın olmasıdır (24-26).
Trombosit tipi vWD nedeni trombosit GPIb reseptöründe olan bir defek
nedeniyledir ancak vWF düzeyi normaldir. Laboratuvar sonuçları 2B vWD’da
görülen tabloya benzer. Normalde düşük ristosetin konsantrasyonları
vWF’ün trombositlere bağlanmasını sağlayamaz ancak bu durum trom-
bosit tipi vWD’da artmıştır ve bu nedenle RIPA testi ayırıcı tanıda yardımcı
olabilir.
Tip 2M vWD, otozomal dominant veya resesif bir geçiş gösterir ve VWF-
aracılıklı trombosit adezyonu azalmıştır. Bunun nedeni, vWF’nün mutas-
yonlar nedeni kalitatif bir bozukluk içermesidir. Laboratuvar testleri tip
2A vWD’ye benzer bulgular verir ancak ayırım tip 2M vWD’da multimer
analizinin normal olarak gösterilmesi ile yapılır (27).
Tip 2N vWD, otozomal resessif bir geçiş gösterir ve hastalığın nedeni de,
vWF’nün FVIII’e karşı olan bağlanma bozukluğudur. Etkilenen bireylerde
genel olarak orta derecede kanama fenotipi, azalmış stabilite nedeniyle
düşük FVIII düzeyleri saptanır ancak vWF:Ag ve vWF:RCo testleri normaldir.
86
HematoLog
2012: 2● 2
Tipik olarak FVIII aktivitesi yüzde 10’un altındadır. Düşük FVIII düzeyleri
olan bu bireyler sıklıkla heterozigot FVIII eksikliği olarak yanlış tanı alırlar.
Doğru tanı ancak FVIII-VWF bağlama testleri ile yapılabilir (28).
Tip 3 vWD, otozomal resesif bir geçiş gösterir ve vWF’nün tam yokluğuyla
karakterize olup en ender görülen tiptir. Prevalansı bölgeden bölgeye
değişiklik gösterir ve İtalya’da milyonda 0,55’ iken İsrail’de milyonda 3,2
kadardır (12,29). Laboratuvar testleri saptanamayacak düzeyde protein
(vWF:Ag) ve fonksiyon bozukluğu (VWF:RCo) içerir, ve ayrıca FVIII düzeyleri
de tipik olarak yüzde 10’nun altındadır.
Kl‹n‹k Bulgular
Von Willebrand hastalığının klinik görünümü çok değişkendir ve bu vWD
şiddeti ve tipine bağlıdır. Klasik semptomlar arasında epistaksis, meno-
raji, diş eti kanaması, gastrointestinal (Gİ) kanama ve kolay morarma gibi
mukokütanöz kanamalar ve ayrıca diş çekimi sonu kanamaları, travma
veya cerrahi sonu uzun süren kanamalar sayılabilir. Oldukça düşük FVIII
düzeyi nedeniyle tip 3 VWD, klasik hemofilide görülen derin doku kana-
ması ve hemartroz riski altındadır (1). Santral sinir sistemi (SSS) ve Gİ
kanamaları dahil olmak üzere, yaşam için tehlike oluşturacak kanamalar
her ne kadar tüm vWD tiplerinde görülebilirse de en sık olarak tip 3 gibi
şiddetli olan fenotiplerde saptanır. Klinik olarak hastalık şiddeti, tip 1
vWD bireylerinin çoğunda tipik olarak hafiftir. Tip 2 vWD durumunlarında
kanama semptomlarının tip 1 vWD olgularına karşın daha şiddetli olduğu
düşünülür ancak bu konuda güçlü ve destekleyici kanıt yoktur.
Bir kanama bozukluğu olduğu düşünülen bireyin incelenmesinde iyi bir
öykü alınması çok önemlidir. Öyküde kanama semptomlarının yeri, süresi,
şiddeti, kendiliğinden olup olmadığı ve biliniyorsa nedeni tanımlanmalıdır.
Kişinin aspirin, nonsteroidal antienflamatuar ajanlar (NSAID’ler), heparin
veya warfarin dahil olmak üzere hemostazı veya koagülasyon sistemini
etkileyebilecek herhangi bir ilaç alıp almadığını araştırmak önemlidir.
Karaciğer, böbrek, kan veya kemik iliği hastalığı gibi başka ve eş zamanlı
olarak görülebilen diğer tıbbi problemler alternatif tanı yönünden düşü-
nülebilir. Kanama semptomları ile birlikte bir aile öyküsünün de olması
kalıtsal yönü dikkate alındığında vWD tanısı açısından fayda sağlayacaktır.
Eklem hastal›¤›:
Genelde, eklem içine kanamalar (hemartroz) vWD için nadir görülen bir
durumdur. Ancak, şiddetli vWF kantitatif eksikliği olan tip 3 vWD durumula-
rında hastalar hemartrozlar ve hemofiliye benzer semptomlarla gelebilirler
ve bu hastalarda eşzamanlı düşük FVIII düzeyi görülür. Daha ender olarak,
şiddetli tip 1 ve tip 2 vWD hastalarında da hemartrozlar oluşabilir. Genel
olarak, vWD hastalarının %4-5’inde artropati vardır, ve tip 3 vWD hasta-
larının yaklaşık %40-45’i eklem kanamasından yakınır (30,31,32). “Hedef
87
Von Wıllebrand Hastalı∕ı: Kl‹n‹k Bulgular, Tanı ve Tedav‹
eklem”, altı aylık bir süre içinde dört veya daha fazla tekrarlayan kanama
episodu gösteren bir eklem olarak tanımlanır. VWD durumu ağır olan has-
talar hedef eklemler geliştirmek konusunda risk altındadır ve Evrensel Veri
Toplama sistemince kaydedilmiş tip 3 vWD hastalarının yaklaşık %9’unda
en az bir hedef eklem bulunduğu bildirilmiştir. Hemartrozla ilişkili eklem
hastalığı sınırlı eklem mobilitesi, fonksiyon sınırlamaları ve ağrılı kronik
artropatiye neden olur. Bu tür komplikasyonları mümkünse önlemek veya
sınırlamak yönünden tedavi yöntemleri belirlenmelidir.
Tablo 1 ■ von Willebrand Hastalığı Tipleri ve Tanısal ve Sınıflandırma Laboratuvar Bulguları 2012: 2● 2
Trom-
VWF:Ag VWF:RCo VWF:RCo / Düük VWF
Tip Tan› FVIII RIPA bosit
(IU/dL) (IU/dL) VWF:Ag Oran› doz RIPA multimerleri
say›m›
VWF’nin kısmi kantitatif
1 <30 <30 ↓/N >0.5-0.7 N Yok N N
eksikliği
Azalmış VWF-trombosit
HMW multimeri
2A adezyonu; HMW <30 <30 ↓/N <0.5-0.7 ↓ Yok N
eksik
multimer eksikliği
Bazı HMW
Artmış trombosit GP1B genelde <0.5-
2B <30 <30 ↓/N N/↑ ↑↑ ↓/N multimerleri
afinitesi 0.7
eksik
Azalmış VWF-trombosit
2M adezyonu; normal <30 <30 ↓/N <0.5-0.7 ↓ Yok N N
multimerler
VWF’nin şiddetli
3 <3 <3 ↓↓↓ (<10%) Geçersiz Yok Yok N Yok
kantitatif eksikliği
Tip 1 vWD’yi tip 2’den (2A, 2B ve 2M) ayırmak bazen işlevsel proteinin
(vWF:RCo), antigen (vWF:Ag) ile oranına bakılarak yapılabilir. vWF:RCo/
vWF:Ag <0,7 (ve bazı çalışmalarda oran <0,5 veya 0,6 ise anormal olarak
tanımlanır) disfonksiyonel vWF proteinini tanımlamak için kullanılmış-
tır. Tip 2A, 2B ve 2M vWD durumlarında vWF:RCo/vWF:Ag oranı genelde
düşüktür. Tip 2 vWD durumundan şüpheleniliyorsa bunu doğrulamak
amacı ile başka spesifik testlerin yapılması önerilir.
90
HematoLog
2012: 2● 2
Tedav‹ Seçenekler‹
Desmopressin:
Desmopressin (1-deamino-8-D-arginin vasopressin [DDAVP]) doğal
vasopressin hormonunun sentetik bir analoğudur ve endotelde vWF’nin
Weibel-Palade cisimlerinden endojen olarak salınmasını uyararak plazma
faktör FVIII düzeyini arttırır. İntravenöz olarak verildiğinde, DDAVP 30-50
mL normal salin içinde 0,3 mikrogram/kilogram rutin dozunda 30 dakika
içinde uygulanırsa, genelde plazma vWF düzeylerini bir saat içinde 2 ila 5
katına çıkarır (49). Artmış vWF düzeyleri 6-8 saat sürebilir ve bu nedenle
devam eden tedavi gereksinimine bağlı olarak tedavinin 12 ila 24 saatte
bir tekrarlanması gerekebilir (1,50). Tekrarlanan dozlar, sıklıkla daha
sonraki yanıtların refrakter olmasına yol açar ve bunun olası nedeni de
vWF’ün depolarda tükenmesidir. DDAVP ayrıca nazal sprey olarak ta bulu-
nur ve her metreli nazal sıkım içinde 150 mikrogram desmopressin asetat
(Stimate®) içerir ve standart doz <50 kilogram (kg) kişilerde bir sıkım,
50 kg veya üzerindeki kişilerde ise iki sıkım (her burun deliğine bir kez)
şeklindedir. Stimate genelde hafif kanamalarda etkilidir ve daha şiddetli
kanamalar için intravenöz DDAVP uygulanması önerilir. DDAVP’nin yan
etkileri arasında özellikle çocuklarda taşikardi, başağrısı, yüz kızarması ve
hiponatremi vardır. Serum sodyum düzeyinin izlenmesi tekrarlanan doz
durumunda önemlidir.
DDAVP tip 1 vWD için önerilen bir tedavidir çünkü bu bireylerde salınım
ve hemen kullanım için hazır depolanmış işlevsel vWF mevcuttur. Ancak
şiddetli tip 1 ve tip 3 VWD durumlarında klinik olarak faydalı olacak yeterli
vWF deposu yoktur ve bu nedenle DDAVP etkili değildir. Tip 2A ve 2M
değişken yanıtlar verir ve DDAVP tip 2B VWD durumunda trombositope-
niyi indükleme olasılığı nedeniyle kontrendikedir. Sık kanama episodları,
epistaksis, tek diş çekilmesi veya menorajiler tek DDAVP dozuyla tedavi
edilebilir.
Tüm hastalarda (tip 2B VWD hariç) DDAVP’nin kullanımı öncesinde ve
terapötik olarak denenerek en azından başlangıçtaki ve 1 saat sonrasın-
daki VWF:RCo ve faktör FVIII düzeylerinin saptanmasıyla bireysel cevabın
belirlenmesi yönünden önerilir. DDAVP uygulanmasından 2-4 saat sonra
yapılan ek testler ilacın sağkalımını değerlendirebilir [1, 51]. DDAVP’ye
yanıt vermeyen bireylerde faktör konsantresi veya antifibrinolitikler gibi
alternatif tedaviler kanamayı kontrol etmek için gerekli olabilir. Majör
cerrahide olduğu gibi eğer kanama episodu arka arkaya 3 günden daha
uzun süre yeterli hemostaz gerektiriyorsa faktör replasman konsantreleri
kullanılabilir.
VWF/FVIII Konsantreleri:
VWF/FVIII’in plazmadan türetilmiş konsantreleri vWD hastaları için vWF
replasman ürünü olarak mevcuttur. Bu replasman konsantreleri tip 3
92
HematoLog
2012: 2● 2
vWD gibi DDAVP’ye yanıt vermeyen hastalar veya majör veya yaşam için
tehlike oluşturacak kanaması olan tüm vWD hastaları için çok önemlidir.
Humate-P®, Alphanate SD/HT® ve Wilate® gibi çok sayıda preparatların
bulunmasına karşın, bunlar birbirleriyle aynı olmadığından ve aralarındaki
FVIII - VWF oranı farklı olduğundan birbirlerinin yerine kullanılamazlar (52).
Replasman konsantrelerinin vWD için dozu, VWF:RCo IU/dL düzeyine göre
belirlenmelidir. Majör veya minör kanamanın önlenmesi veya izlemi için
NHLBI tarafından önerilen kılavuz ilkeleri Tablo 2’de özetlenmiştir.
Şu anda ticari olarak sadece plazmadan türetilmiş konsantreler mevcuttur
ve güvenlik profilleri viral bulaşma açısından mükemmeldir; ancak kan
ürünlerinin infüzyonuyla bazı ajanların düşük de olsa her zaman gerçek
bir bulaşma riski olacaktır. Ek riskler ve yan etkiler arasında; alerjik ve
anafilaktik reaksiyonlar ve tipik olarak düzenli tekrarlanan dozlar sonrasında
artmış faktör FVIII düzeylerine ikincil olarak tromboz gelitirme potansiyeli
vardır (53,54). Sadece vWF içeren veya faktör FVIII ile kombinasyon halinde
bulunan rekombinant vWF ürünleri geliştirilmektedir (55,56).
Antifibrinolitikler:
Aminokaproik asit ve traneksamik asit fibrinolizi inhibe eden intravenöz
ve oral ajanlardır. Pıhtıların çözünümünü sınırlayıp onların stabilize olma-
larını sağlarlar. Bu ajanlar tipik olarak vWD’de hafif mukokütanöz kana-
mayı tedavi etmek için kullanılırlar ancak DDAVP veya vWF konsantrelerine
yardımcı tedavi olarak da kullanılabilirler (57).
Profilaksi:
Kanama artropatisi dahil şiddetli kanama bulguları olan hastalar profi-
laksi rejiminden faydalanabilir. Bu heterojen vWD popülasyonunda primer
profilaksi (şiddetli kanama komplikasyonları olmadan başlatılan) zordur.
Sonuçlar
Von Willebrand hastalığı temel olarak mukokütanöz kanama semptomları
gösteren heterojen bir bozukluktur. Uygun tanının konması, semptom
şiddetinde önemli ölçüde değişkenlik, doğal olarak değişen vWF protein
konsantrasyonları ve tek basit bir tanısal testin olmaması nedeni ile zor-
laşabilir. Şüphelenilen hastalar, uygun tanısal değerlendirme ve terapötik
seçeneklerin belirlenmesi için hematoloji uzmanlarına gönderilmelidir.
Faktör ürünleri, alternatif tedaviler ve hatta gen tedavisi olasılığı dahil
olmak üzere daha iyi izlenim stratejileri geliştirmek için araştırmalar halen
devam etmektedir.
Teekkür
Yazar bu belgenin planlanması ve oluşturulmasındaki yardımı için Dr.
Nisha Kakodkar’a teşekkür eder.
Kaynaklar
1. De Meyer, S.F., H. Deckmyn, and K. Vanhoorelbeke, von Willebrand factor to the
rescue. Blood, 2009. 113(21): p. 5049-57.
2. Sadler, J.E., et al., Update on the pathophysiology and classification of von
Willebrand disease: a report of the Subcommittee on von Willebrand Factor. J
Thromb Haemost, 2006. 4(10): p. 2103-14.
3. Ruggeri, Z.M. and J. Ware, von Willebrand factor. FASEB J, 1993. 7(2): p. 308-16.
4. Koedam, J.A., et al., Inactivation of human factor VIII by activated protein C.
Cofactor activity of protein S and protective effect of von Willebrand factor. J
Clin Invest, 1988. 82(4): p. 1236-43.
5. Ruggeri, Z.M., Old concepts and new developments in the study of platelet
aggregation. J Clin Invest, 2000. 105(6): p. 699-701.
6. Von Willebrand, E.A., Hereditary pseudohaemophilia. Haemophilia, 1999. 5(3):
p. 223-31; discussion 222.
7. Nilsson, I.M., et al., Von Willebrand’s disease and its correction with human
plasma fraction 1-0. Acta Med Scand, 1957. 159(3): p. 179-88.
8. Rodeghiero, F., G. Castaman, and E. Dini, Epidemiological investigation of the
prevalence of von Willebrand’s disease. Blood, 1987. 69(2): p. 454-9.
9. Sadler, J.E., et al., Impact, diagnosis and treatment of von Willebrand disease.
Thromb Haemost, 2000. 84(2): p. 160-74.
10. Larsson, S.A., Hemophilia in Sweden. Studies on demography of hemophilia and
surgery in hemophilia and von Willebrand’s disease. Acta Med Scand Suppl,
1984. 684: p. 1-72.
94
HematoLog
2012: 2● 2
11. Shoa’i, I., et al., Heterogeneity of von Willebrand’s disease: study of 40 Iranian
cases. Br J Haematol, 1977. 37(1): p. 67-83.
12. Berliner, S.A., et al., A relatively high frequency of severe (type III) von Willebrand’s
disease in Israel. Br J Haematol, 1986. 62(3): p. 535-43.
13. Sadler, J.E., A revised classification of von Willebrand disease. For the
Subcommittee on von Willebrand Factor of the Scientific and Standardization
Committee of the International Society on Thrombosis and Haemostasis. Thromb
Haemost, 1994. 71(4): p. 520-5.
14. Werner, E.J., et al., Prevalence of von Willebrand disease in children: a multiethnic
study. J Pediatr, 1993. 123(6): p. 893-8.
15. Castaman, G., et al., Von Willebrand’s disease in the year 2003: towards the
complete identification of gene defects for correct diagnosis and treatment.
Haematologica, 2003. 88(1): p. 94-108.
16. Sadler, J.E., Von Willebrand disease type 1: a diagnosis in search of a disease.
Blood, 2003. 101(6): p. 2089-93.
17. Dini, E., et al., Von Willebrand’s disease in Italy. A study of 13 families from a
small area in the province of Vicenza. Acta Haematol, 1974. 52(1): p. 29-39.
18. Casonato, A., et al., Reduced von Willebrand factor survival in type Vicenza von
Willebrand disease. Blood, 2002. 99(1): p. 180-4.
19. Meyer, D., et al., Gene defects in 150 unrelated French cases with type 2 von
Willebrand disease: from the patient to the gene. INSERM Network on Molecular
Abnormalities in von Willebrand Disease. Thromb Haemost, 1997. 78(1): p.
451-6.
20. Budde, U., et al., Laboratory diagnosis of congenital von Willebrand disease.
Semin Thromb Hemost, 2002. 28(2): p. 173-90.
21. Ruggeri, Z.M., et al., Heightened interaction between platelets and factor VIII/
von Willebrand factor in a new subtype of von Willebrand’s disease. N Engl J Med,
1980. 302(19): p. 1047-51.
22. Dent, J.A., M. Galbusera, and Z.M. Ruggeri, Heterogeneity of plasma von
Willebrand factor multimers resulting from proteolysis of the constituent
subunit. J Clin Invest, 1991. 88(3): p. 774-82.
23. Ginsburg, D., et al., Molecular basis of human von Willebrand disease: analysis
of platelet von Willebrand factor mRNA. Proc Natl Acad Sci U S A, 1989. 86(10):
p. 3723-7.
24. Zimmerman, T.S., et al., Subunit composition of plasma von Willebrand factor.
Cleavage is present in normal individuals, increased in IIA and IIB von Willebrand
disease, but minimal in variants with aberrant structure of individual oligomers
(types IIC, IID, and IIE). J Clin Invest, 1986. 77(3): p. 947-51.
25. Ruggeri, Z.M. and T.S. Zimmerman, Variant von Willebrand’s disease:
characterization of two subtypes by analysis of multimeric composition of factor
VIII/von Willebrand factor in plasma and platelets. J Clin Invest, 1980. 65(6): p.
1318-25.
26. Lankhof, H., et al., Functional studies on platelet adhesion with recombinant von
Willebrand factor type 2B mutants R543Q and R543W under conditions of flow.
Blood, 1997. 89(8): p. 2766-72.
95
Von Wıllebrand Hastalı∕ı: Kl‹n‹k Bulgular, Tanı ve Tedav‹
27. Meyer, D., et al., Type 2 von Willebrand disease causing defective von Willebrand
factor-dependent platelet function. Best Pract Res Clin Haematol, 2001. 14(2): p.
349-64.
28. Mazurier, C. and D. Meyer, Factor VIII binding assay of von Willebrand factor
and the diagnosis of type 2N von Willebrand disease--results of an international
survey. On behalf of the Subcommittee on von Willebrand Factor of the Scientific
and Standardization Committee of the ISTH. Thromb Haemost, 1996. 76(2): p.
270-4.
29. Weiss, H.J., A.P. Ball, and P.M. Mannucci, Incidence of severe von Willebrand’s
disease. N Engl J Med, 1982. 307(2): p. 127.
30. Abshire, T.C., Prophylaxis and von Willebrand’s disease (vWD). Thromb Res,
2006. 118 Suppl 1: p. S3-7.
31. Sumner, M. and J. Williams, Type 3 von Willebrand disease: assessment of
complications and approaches to treatment -- results of a patient and Hemophilia
Treatment Center Survey in the United States. Haemophilia, 2004. 10(4): p.
360-6.
32. Metjian, A.D., et al., Bleeding symptoms and laboratory correlation in patients
with severe von Willebrand disease. Haemophilia, 2009. 15(4): p. 918-25.
33. Nichols, W.L., et al., Clinical and laboratory diagnosis of von Willebrand disease:
a synopsis of the 2008 NHLBI/NIH guidelines. Am J Hematol, 2009. 84(6): p.
366-70.
34. Quiroga, T., et al., Template bleeding time and PFA-100 have low sensitivity
to screen patients with hereditary mucocutaneous hemorrhages: comparative
study in 148 patients. J Thromb Haemost, 2004. 2(6): p. 892-8.
35. Gilchrist, M., et al., Rapid diagnosis of von Willebrand’s disease using ELISA
technology. Thromb Res, 1990. 57(4): p. 659-64.
36. Zimmerman, T.S., et al., Determination of the von Willebrand’s disease antigen
(factor VIII-related antigen) in plasma by quantitative immunoelectrophoresis. J
Lab Clin Med, 1975. 86(1): p. 152-9.
37. Castaman, G., et al., Validation of a rapid test (VWF-LIA) for the quantitative
determination of von Willebrand factor antigen in type 1 von Willebrand disease
diagnosis within the European multicenter study MCMDM-1VWD. Thromb Res,
2010. 126(3): p. 227-31.
38. Hubbard, A.R. and A.B. Heath, Standardization of factor VIII and von Willebrand
factor in plasma: calibration of the WHO 5th International Standard (02/150). J
Thromb Haemost, 2004. 2(8): p. 1380-4.
39. Miller, C.H., et al., Measurement of von Willebrand factor activity: relative effects
of ABO blood type and race. J Thromb Haemost, 2003. 1(10): p. 2191-7.
40. Gill, J.C., et al., The effect of ABO blood group on the diagnosis of von Willebrand
disease. Blood, 1987. 69(6): p. 1691-5.
41. Howard, M.A. and B.G. Firkin, Ristocetin--a new tool in the investigation of
platelet aggregation. Thromb Diath Haemorrh, 1971. 26(2): p. 362-9.
42. Hillarp, A., et al., Improved performance characteristics of the von Willebrand
factor ristocetin cofactor activity assay using a novel automated assay protocol.
J Thromb Haemost, 2010. 8(10): p. 2216-23.
96
HematoLog
2012: 2● 2
43. Favaloro, E.J., et al., von Willebrand disease: laboratory aspects of diagnosis and
treatment. Haemophilia, 2004. 10 Suppl 4: p. 164-8.
44. Federici, A.B., et al., Ristocetin cofactor and collagen binding activities normalized
to antigen levels for a rapid diagnosis of type 2 von Willebrand disease--single
center comparison of four different assays. Thromb Haemost, 2000. 84(6): p.
1127-8.
45. Budde, U., et al., Laboratory testing for von Willebrand disease: contribution of
multimer analysis to diagnosis and classification. Semin Thromb Hemost, 2006.
32(5): p. 514-21.
46. Scott, J.P. and R.R. Montgomery, The rapid differentiation of type IIb von
Willebrand’s disease from platelet-type (pseudo-) von Willebrand’s disease by the
“neutral” monoclonal antibody binding assay. Am J Clin Pathol, 1991. 96(6): p.
723-8.
47. Favaloro, E.J., et al., Development of a simple collagen based ELISA assay aids in
the diagnosis of, and permits sensitive discrimination between type I and type II,
von Willebrand’s disease. Blood Coagul Fibrinolysis, 1991. 2(2): p. 285-91.
48. Goodeve, A.C., The genetic basis of von Willebrand disease. Blood Rev, 2010.
24(3): p. 123-34.
49. de la Fuente, B., et al., Response of patients with mild and moderate hemophilia
A and von Willebrand’s disease to treatment with desmopressin. Ann Intern Med,
1985. 103(1): p. 6-14.
50. Mannucci, P.M., D. Bettega, and M. Cattaneo, Patterns of development of
tachyphylaxis in patients with haemophilia and von Willebrand disease after
repeated doses of desmopressin (DDAVP). Br J Haematol, 1992. 82(1): p. 87-93.
51. Rodeghiero, F., G. Castaman, and A. Tosetto, Optimizing treatment of von
Willebrand disease by using phenotypic and molecular data. Hematology Am
Soc Hematol Educ Program, 2009: p. 113-23.
52. Agrawal, Y.P. and W. Dzik, The vWF content of factor VIII concentrates.
Transfusion, 2001. 41(1): p. 153-4.
53. Lillicrap, D., et al., Efficacy and safety of the factor VIII/von Willebrand factor
concentrate, haemate-P/humate-P: ristocetin cofactor unit dosing in patients
with von Willebrand disease. Thromb Haemost, 2002. 87(2): p. 224-30.
54. Makris, M., et al., Venous thrombosis following the use of intermediate purity
FVIII concentrate to treat patients with von Willebrand’s disease. Thromb
Haemost, 2002. 88(3): p. 387-8.
55. Mazurier, C., et al., In vitro evaluation of a very-high-purity, solvent/detergent-
treated, von Willebrand factor concentrate. Vox Sang, 1991. 61(1): p. 1-7.
56. Mazurier, C., et al., In vitro study of a triple-secured von Willebrand factor
concentrate. Vox Sang, 2004. 86(2): p. 100-4.
57. Scott, J.P. and R.R. Montgomery, Therapy of von Willebrand disease. Semin
Thromb Hemost, 1993. 19(1): p. 37-47.
58. Abshire, T., The role of prophylaxis in the management of von Willebrand
disease: today and tomorrow. Thromb Res, 2009. 124 Suppl 1: p. S15-9.
59. The Diagnosis, Evaluation, and Management of von Willebrand Disease. The
guidelines.; Available from: http://www.nhlbi.nih.gov/guidelines/vwd/.