Professional Documents
Culture Documents
Fizyoloji Giriş Ve Homeostaz-Combined
Fizyoloji Giriş Ve Homeostaz-Combined
ve
Homeostaz
ÖĞR. GÖR. DR. HAZAL ARTUVAN KORKMAZ
ANKARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ FİZYOLOJİ ANABİLİM DALI
Eposta: hzlartuvan@gmail.com
Biyolojik sistemlerde hiyerarşi
Fizyoloji
Vücut işlevlerini inceleyen bilim dalı
Molekülerden hücreye, hücreden organ sistemlerine…
◦ Sistemler (Sinir, Sindirim, Endokrin, Solunum, Dolaşım, Boşaltım, Üreme…)
Açıklayıcı / Bütünleştirici
Nasıl? sorusunu sorar
Homeostaz
Homeostaz
Organlar ve enzimler belli koşullarda en iyi çalışır.
Ör: Yeterli oksijen seviyesinde, 36 °C vücut sıc.da, hafif asidik bir kan pHsında vs…
bu sınırların dışına çıkıldığında sistemde aksaklıklar meydana gelir.
Çevre şartları, vücut içi olaylar, hastalıklar vb. homeostatik dengeyi kolaylıkla
bozabilir.
Oksijen
Glukoz
Na+, K+, Ca++ gibi elektrolitler
Osmolalite
Kan basıncı
Nabız
pH
Hemoglobin (Hb)
1. İç/dış ortam değişikliği
Homeostatik dengenin
bozulması
5.Parametrelerin
normal 2.Değişikliğin
değerlerine geri algılanması
dönmesi Reseptör (almaç)
4a.Kontrol
merkezinin
sitemi
4b.Kontrol baskılaması 3.Kontrol
merkezinin merkezine
yeni bir sitemi bildirilmesi
çalıştırması
Geribildirim (feedback) sistemleri
Son ürün
Negatif Geri Bildirim
Bir değişkenin yarattığı etkinin kendisi üzerinde azaltıcı etkiye
neden olması
Ör. Kan şekeri düştüğünde glukagon artar kana
karaciğerden glukoz salgılanır Kan şekeri normal seviyeye
getirilir Glukagon azaltılır
Amfipatik moleküller
• - Bir ucu polar diğer ucu apolar özellik gösteren moleküller (ör. membran
lipitleri )
Kimyasal tepkime
İki veya daha fazla maddenin birbiri ile etkileşmesi sonucu
kendi özelliklerini kaybederek yeni özellikte maddeler
oluşturmasıdır.
A + B AB
E
Aktivasyon enerjisi kimyasal tepkimenin gerçekleşmesi için
aşılması gereken enerjidir. -ATP-GTP-
Enzimler kendilerinde kalıcı bir değişiklik veya tükenme
olmaksızın kimyasal tepkimeleri çabuklaştıran bileşiklerdir.
Biyokimya
Canlıların yapısında yer alan kimyasal maddeleri ve canlının
yaşamı boyunca sürüp giden kimyasal süreçleri inceleyen bilim
dalı
Kimyasal maddeler temelde iki ana gruba ayrılır:
Organik maddeler daima karbon (C) ve hidrojen (H), genellikle
de oksijen (O) elementleri içeren maddelerdir.
◦ karbonhidrat, yağ, protein ve nükleik asitler !!!
İnorganik maddeler bunu yapmayan maddelerdir.
◦ suya elektrolit olarak da adlandırılan iyonlar verirler.
Karbonhidrat = C(n) H(2n) O(n)
Yapılarında karbon (Cn) ve su (hidrat) [hidrojen (H2n) ve oksijen (On)]
bulunduran organik bileşikler
Vücut tarafından yakıt molekülleri olarak ve enerji depolamak için
kullanılır
Ana işlev Genetik madde, protein sentezinin Genetik komuta dayanarak protein
yönetimi; hücre bölünmesinden önce sentezler
kendinin aynısını üretir (replikasyon)
derslere
Soru sorun ve çözün
Cevaplayamıyorsanız
öğrenme yönteminizi nasıl
çalışalım?
değiştirin
Günlük, haftalık,
aylık ve son olarak
Yönteminiz ne olursa sınav öncesi
olsun düzenli olarak
Her tekrarda aynı
tekrar edin… aracı/notu
kullanın
Kaynaklar
Guyton, A. C., & Hall, J. E. Guyton ve Hall tıbbi fizyoloji. Güneş Tıp Kitabevleri.
Eric P. Widmater, Hershel Raff, Kevin T. Strang. Vander İnsan Fizyolojisi. Güneş Tıp
Kitapevleri
Hücre ve doku
kavramı
Hücre, organizmanın yapısal ve işlevsel birimidir.
Çok hücreli bir organizmada hücreler tek başına varlıklarını
sürdüremez, işbirliği ve iş bölümü gereklidir.
Bu amaçla hücreler farklılaşır:
Kas hücreleri – Nöronlar – Epitel hücreleri – Bağ dokusu
hücreleri
Doku, Benzer hücrelerin oluşturduğu işlevsel birimlerdir:
Kas Dokusu – Sinir Dokusu –Epitel Dokusu – Bağ Dokusu
Organ ve organ sistemleri
Organ, belirli bir görevi veya görevler bütününü yapan doku
grubudur.
Organlar dokuların farklı şekillerde bir araya gelmesiyle
oluşur.
◦ Böbrek – mide - karaciğer – akciğer – kalp – deri…
Organ sistemleri, genel bir işlevi birlikte gerçekleştiren
organların toplamıdır
◦ Boşaltım sistemi – Sindirim sistemi – Solunum sistemi –
dolaşım sistemi – bağışıklık sistemi…
Organ sistemleri birbirleri ile bir bütün olarak organizmayı
oluşturur.
Epitel Hücreleri - Epitel Dokusu
•Tüm organların iç yüzünü sarar.
•İyon ve organik molekülleri seçici
olarak salgılamak (hormonlar için
bezler),
•emmek (bağırsakta mikrovili),
•taşımak (siller),
•organları korumak (deri, organ
zarları) ve
•kasılmak (miyoepitel hücreler)
üzere özelleşmiş hücrelerdir.
Bağ Dokusu Hücreleri - Bağ Doku
• Beden yapılarını birbirine bağlar
ve bu yapıları destekler.
İskelet kası:
• Uzuvların ve gövdenin hareket ettirilmesi ve
• Postürün oluşturulmasını sağlar
Düz kas:
• İç organlar ve damarlarda bulunur
• Kanın ya da besinlerin hareketini sağlar
*Dış etkenler (hormonlar,
elektrolitler, sinirsel uyarım vb)
kasılma işlevi üzerine oldukça
etkilidir
*Uzun süre, düşük enerji talebi
ile kasılı kalabilir(mandal
mekanizması)
Hücre
Hücre
Çok hücreli canlıların en küçük yapı birimi -cellulae -
Hücreler kendinden önceki hücrelerin bölünmesiyle oluşur
Ökaryotik : Zarlı organeller bulunur. Ör. bitki-hayvan hücreleri
Prokaryotik : Zarla çevrili yapılar yoktur. Ör. bakteriler
Hücre iskeleti
Mikrofilaman
Ara Filaman
Mikrotübül
Sentrozom
Sentriol
Hücre farklılaşması özelleşmiş hücreler özelleşmiş
organ sistemleri
◦ Sinir hücresi (nöron)
◦ Epitel hücresi
◦ Kas hücresi
◦ Bağ doku hücreleri
Organlar bu hücrelerin kombinasyonlarından oluşur.
Hücrenin Bileşenleri
Su %70-85 Protein %10-20 Yağ %2 (yağ hc Karbonhidrat %1 İyonlar
istisna)
Osmotik basıncı
ayarlar.
hücre içi sıvısı Yapısal ve işlevsel Enerji için
çoğu hücre
polar ve proteinler olarak kullanılır veya
zarında
hidrofiliktir iki gruptur. depo edilir Kas kasılmasında
rol oynarlar.
Yapısal
proteinler: zarda Asit-baz dengesini
Hücre zarında (pH) sağlar.
bulunan Apolar ve
glikoproteinlerde
reseptörler ve hidrofobiktir
bulunur
kanallar (porlar),
hücre iskeleti Nöromüsküler
faaliyetleri sağlar.
İşlevsel Ör; sinir
proteinler: uyarılarının
enzimler, bazı iletilmesi ve
sinyal sinaps
molekülleri
Ökaryotik Hücre
Hücre zarı
Oldukça özel ve önemli bir yapı
6-10 nm
• Protein %55
• Fosfolipit %25
• Kolesterol %13
• Diğer lipitler %4
• Karbonhidrat %3
Hücre zarı lipitleri
Plazma zarı veya membranı da denir
Çift katlı lipit tabakadır
Fosfolipitlerin polar bir baş kısmı ve apolar
kuyruk kısımları vardır; yani amfipatiktir.
Kuyruk kısımları birbirine, baş kısımları dışa
bakacak şekilde dizilir.
Bu sayede zarın hücre içi ve dışını gören yüzey
kısımları hidrofilik, iç kısmı hidrofobik olur.
Kolesterol zarın yüksek sıcaklıkta aşırı akışkan
olmasını, düşük sıcaklıkta donmasını engeller.
«akışkan sıvı-mozaik zar modeli»
Hücre zarı proteinleri
İntegral zar proteinleri lipitler gibi
amfipatik. Zarda sağa sola hareket
edebilir. Transmembran yapıda olanlar
tüm zarı kat eder.
◦ Reseptör, kanal proteini, taşıyıcı protein,
adhezyon molekülü, enzim…
F Aktin
(fibriler)
G Aktin (globüler)
Hücre iskeleti
-mikrotubul-
Alfa ve beta-tübülin monomerlerinden oluşan tüp yapısında
Motor proteinlerin organel, vezikül ve granül taşımasına yol
oluşturur
-Motor Proteinler:
-Knesin, vezikülleri antrograd (ileri) taşır
-Dynein, retrograd (geri) taşır
-Miyozin, kasılma
Sitoplazma ve Organeller
Sitozol: Çözünmüş protein, elektrolit ve glikozdan oluşan sıvı kısım
Sitoplazma: Sitozol + partiküller + organeller
Mitokondri
Enerji ve ısı üretimi
Kendi genetik bilgilerini taşır ve
içinde bulundukları hücrelerden
bağımsız bir şekilde bölünür.
Mitokondriler kalıtımsal olarak
anneden geçer.
Metabolizmanın yoğun olduğu
bölgelerde toplanır
İç ve dış zarı vardır; çift katlı zar
modelinde
Oksidatif enzimler iç zardadır
Endoplazmik retikulum
Hücre zarı ile aynı çift katlı lipit
tabakasından oluşur
İç kısmındaki boşluk çekirdekle
bağlantılıdır
Düz ER: Ribozom taşımaz.
Steroid sentezi, detoksifikasyon
Granüllü ER: Ribozom taşır.
Hücre dışına verilecek yapısal olmayan
protein sentezi
Sarkoplazmik retikulum: Kas hücresine
özel ER.
Ca++ deposu
Ribozom
Zarsız organeldir
2 alt birim
Protein sentezinde çekirdekle beraber rol
alır
mRNA: sentezlenecek proteine ait kodu
çekirdekten rRNA'ya taşır
rRNA: ribozomun yapısında bulunur.
tRNA: mRNA koduna uygun aminoasitleri taşır
Serbest ribozomlar yapısal proteinleri
(hemoglobin ve sitoplazmik enzimler gibi)
sentezler.
Serbest olmayanlar granüllü ER.da
Golgi
PEROKSİZOM
• Zarla kuşatılmış kese
• Adını hidrojen peroksitten alır (H2O2)
• Lipitlerin parçalanması (oksidasyonu), alkol ve
zehirli bileşiklerin (ilaçlar, H2O2 gibi) Karaciğer hücreleri (hepatosit)
parçalanmasını sağlayan enzimler içerir Böbrek hücreleri
• Safra ve kolesterol sentezinde rol alır
Çekirdek
Nukleus: En büyük organel, çift katlı
porlu zarı var
Çoğu hücrede merkezi tek çekirdek var
◦ Eritrositlerde çek. yok
◦ İskelet kasında birden fazla çek. var
Çekirdekçik (nukleolus):
rRNA’ları sentezler (ribozomların yapı
taşı)
Kalıtım materyali
• Nükleik asitler genleri oluşturur
-Genetik (genesis = köken) : kalıtım bilimi
DNA, çekirdekte proteinler ile bir arada kromatin ağı (iplikleri) şeklinde bulunur.
• Hücre bölünmesi sırasında kromatin ağ kısalıp kalınlaşarak kromozomları
oluşturur.
Nükleotid
İnsanda 46 kromozom vardır: biri anne biri babadan gelir
Kromozomların sayısı her canlı için belli olup, azlığı veya
çokluğu kalıtsal olarak bir anlam ifade etmez.
Canlının büyüklüğü ile kromozom sayısının ilgisi yoktur.
Canlıları benzer kılan kromozom sayısı değil, DNA
kodlarının benzerliğidir.
Bir bireydeki bütün hücreler aynı genoma sahiptir ancak
her hücrede her gen her zaman eksprese olmaz
(ör. İnsülin)
• eşeysiz üreme
• büyüme (canlının boy ve ağırlık olarak artması)
• gelişme (organların hücre sayısını arttırarak olgunlaşması)
• rejenerasyon (Eksik kısımların onarılması )
Voltaj kapılı kanallar: iki ortamın elektriksel yük farkı belli bir değere geldiğinde
kanal proteinin bağları gevşer ve açılır
◦ Sinir hücrelerinin aksiyon potansiyeli oluşturması bu olaya bağımlıdır!!
Ligand bağımlı kanallar: bir kimyasal maddenin kanala bağlanması ile kanal
proteini şeklen değişikliğe uğrar
◦ Sinapslarda nörotransmitterlerin bazı etkileri bu olay ile gerçekleşir!!
•Kolaylaştırılmış difüzyonda madde
yine konsantrasyon farkı ile taşınır.
•Kanalın belli bir taşıma kapasitesi
vardır, bu durum difüzyon hızını
sınırlar
Difüzyon hızına etkili faktörler:
A. Konsantrasyon farkı
B. Zarın elektriksel potansiyel farkı
C. Zarın iki tarafı arasında basınç farkı
Osmoz: suyun net difüzyonu. Su her iki tarafa da rahatça geçer. Derişim
farklıysa yoğun olan tarafa geçer.
Osmotik basınç: osmozu durdurmak içi gereken basınç miktarı
H Z L A R T U VA N @ G M A İ L . C O M
Zarlardan madde geçişine etkili faktörler
Maddeye bağlı faktörler
◦ Yük
◦ Büyüklük
◦ Lipofilik/hidrofilik olma durumu
◦ Konsantrasyon farkı
Zara bağlı faktörler
◦ Kalınlık
◦ Kanal (por) veya taşıyıcı proteinlerin sayısı ve çeşidi
Ortama bağlı faktörler
◦ Sıcaklık
◦ pH
◦ Diğer moleküllerin etkisi
• Hücre zarı seçici geçirgendir:
• Bazı maddeler kolayca geçer (O2, CO2, steroidler vb.)
• Bazı maddeler kanallar aracılığıyla geçer (Na+,Cl-,K+ vb),
• Kanalların bazıları iyonu tek yönlü geçiren kapılı kanallardır.
• Kapılı kanallar voltaj değişikliği veya ligand aracılı açılabilir. Bu durum,
A. hücre içi ve dışında iyon konsantrasyonlarının farklı tutulmasını sağlar
B. Pozitif ve negatif iyon yüklerinin farklı tutulmasını sağlar.
(Neuroscience : exploring the brain / Mark F. Bear, Barry W. Connors, Michael A. Paradiso. — Fourth edition)
Hücre dışı sıvıda: Hücre içi sıvıda:
Sodyum (+1) Potasyum (+1)
Kalsiyum (+2) Magnezyum (+2)
Klor (-1) Hidrojen (asitlik)(+1)
Bikarbonat (-1) Fosfatlar (-)
Sülfatlar (-)
Daha fazladır Aminoasitler
Proteinler
daha fazladır
Nernst denklemi
Hücre dışı
Hücre içi
Dinlenim membran potansiyeli
H Z L A R T U VA N @ G M A İ L . C O M
Sinir sisteminin Temel fonksiyonel birimi
nöron yani sinir hücresidir.
Destek (glia) hücreleri de önemli
fonksiyonlar taşır
Nöronun yapısı
Böylece; İkincil
haberci
a) Tek bir sinyalle birçok farklı yolak kaskadı
devreye sokulabilir
b) Sinyal çoğaltma yapılabilir,
c) Bir grup enzim inhibe edilebilir,
d) yeni bir protein sentezlenebilir
Nörotransmitter
Mekanik etki Nörotransmitter Reseptör İyon Kanalı
Hücre zarı
Hücre zarı
İyon
Kanalları
Potansiyel değişikliği
İkincil
haberci
kaskadı
Post-sinaptik hücre zar potansiyeli sinaptik aktiviteden nasıl etkilenir?
Astrosit: nörona metabolik Oligodendrosit: MSS Mikroglia: Sinir sisteminin Ependimal hücre: Beyin
destek sağlar (kandan nöronlarının myelin kılıfını makrofajlarıdır (bağışıklık omurilik sıvısı (BOS)
nörona besin taşır, glukozu yapar hücresi) salgılar
depolar…)
Schwann hücresi: PSS
nöronlarının myelin kılıfını
yapar.
Kan beyin bariyeri
• MSS’de bulunur
• Kandan beyne zararlı
maddelerin geçmesini önler
• Nöronlar kan damarı ile
doğrudan temas etmez,
Kandan besin alınmasına
astrositler aracı olur
• Yağdan çözünen, alkol, eroin,
nikotin, kafein vb.
bariyerden kolayca geçebilir.
Beyin Omurilik Sıvısı (BOS)
H Z L A R T U VA N @ G M A İ L . C O M
İnsan vücudunun %40ı çizgili kas, %10u kalp ve düz kastır.
Çizgili kas ve iskelet sistemi birlikte çalışır : istemli hareketleri yaptırır
Kalp ve düz kas: istemsiz/otonom çalışır
Kemik
Kemikler vücuda şekil ve destek verir; kalsiyum, magnezyum
ve fosfat deposudur (ihtiyaç halinde kana verebilir, bunu
endokrin sistem düzenler)
Yaşamsal organları dış etkilerden korur (ör. Kafatası beyni,
kaburgalar akciğer ve kalbi...)
Kaslarla beraber hareket etmeyi sağlar
Kan hücreleri kırmızı kemik iliğinde üretilir !
(kırmızı k. İliği her kemikte bulunmaz, yassı kemiklerde daha
çoktur)
•Kemiğe kalsiyum depolanması kemiği sağlamlaştırır.
• D vitamini x Parathormon
• Yaşla beraber kemiklerde kalsiyum azalır, osteoporoz hastalığı görülür.
AP oluşur
Ach reseptörüne bağlanan bir madde (ör. Kürar) sinirin kası uyarmasını
önleyerek felç oluşturacaktır. Ameliyat sırasında bu şekilde geçici bir felç
oluşturulur. İlaç etkisi sona erince kas işlevleri eski haline döner.
Sinir-kas sinyalinin engellendiği durumlar
Poisoning of Curare,
Poisoning of gallamine triethiodide and
organophosphates (in Rocuronium Bromide
pesticides) and “nerve gases” (muscle relaxant)
antidote pralidoxime
atropine, a muscarinic
receptor antagonist
Solunum kasları da çizgili kas olduğundan bu zehirlenmeler, asfiksiye (boğulmaya) bağlı ölümle sonuçlanabilir.
Kas kasılma mekanizması
AP zarda yayılır
Voltaj bağımlı Ca+2 kanalı
SR’dan Ca+2 boşalır
Aktinin aktif bölgeleri açılır
Miyozin başı aktine tutunur
Kas kasılır
Miyozin başı ATP parçalar
Miyozin başı Aktini bırakır
Ca+2 tekrar SR'a döner
Kas gevşer
Kas hücresi zarında sarkotübüler sistemle yayılan aksiyon
potansiteli, voltaj duyarlı Ca+2 kanalının (DHP
reseptörü) açılmasını sağlar
Ca+2 tekrar SR'a döner (burada yine ATP enerjisi harcayan SERCA adlı bir
pompa rol alır)
Kas gevşer.
Uyarı
Gerim
Gerim = kasılma kuvveti = tension (tansiyon)
Bir kasa dışardan uyarı vererek kastaki gerimi ölçersek sarsı eğrilerini kaydederiz.
Kası yeterli sıklıkta uyarırsak, kas henüz tam gevşemeden tekrar kasılacaktır.
Bu durumda gerimi de artacaktır.
Bu olay temporal sumasyon olarak bilinir.
Tam olmayan tetanus’ta kasta hala kısmi gevşemeler varken, tam tetanus
gevşemeye izin verilmeyecek sıklıkta uyarı verilirse görülür.
Refleksler
•Belli bir uyarıya karşı verilen özgül, istemsiz, yapıya
yerleşik yanıt.
•Ağrılı uyarandan elini çekme, ani sese dönme,
hapşurma, bebeklerde emme…
•Refleks arkı
• Afferent (duyu nöronu) → refleks merkezi (omurilik
veya beyin sapı) → efferent (motor nöron)
•Patolojik / fizyolojik refleksler olabilir
•Ortam değişikliği reseptör tarafından saptanır, bilgi afferent nöronla ilgili
merkeze getirilir. Yanıt efferent nöronla ilgili dokuya döner.
•Yalnızsa iskelet kasında değil, iç organlarda da birçok refleksif yanıt vardır.
•İstemli olarak başlattığımız yürüme eylemi sırasında arka planda bir çok istemsiz
refleksif işlerge rol almaktadır.
•Refkleksler homeostazı korumaya yönelik hızlı yanıtlardır.
•Örneğin, sahilde hızlı veya yavaş yürümek kontrol edebildiğimiz bir şeyken,
ayağımıza batan bir cam kırığına verdiğimiz tepkiler kontrolümüz dışında ve çok
hızlı gerçekleşir.
• Ör.Fleksör geri çekme refleksi (miyotatik
refleks)
Kasılma
Gevşeme
•Çeşitli etkilerle hücre içi Ca+2 artışı olması kasılmayı başlatır.
•Hücre içine giren kalsiyum, sitoplazmadaki kalmodulin adlı proteine bağlanır.
•Kalsiyum kalmodulin kompleksi (CaKM) miyozin başında bulunan bir enzimi aktifleştirir.
•Bu enzim kinaz ailesindendir ve etkinleştiğinde miyozini fosfatlar.
•Fosfatlanan miyozin başı aktifleşir ve aktine tutunur.
•Çapraz köprü oluşur ve kasılma gerçekleşir.
•Dışardan bir etki olmadığı sürece düz kas bu pozisyonda kasılı kalabilir ve belli bir tonusta
(gerimde) uzun süre kalabilir.
•Buna mandal mekanizması da denir.
•Ortamdan kalsiyum uzaklaştırılınca CaKM etkinliği biter.
•Bir başka enzim olan miyozin fosfataz miyozin başındaki fosfatı tekrar kopartır.
•Miyozin aktinden ayrılır ve kas gevşer.
Düz kasta ap tipleri
Sivri AP
Yavaş dalga
Platolu AP
Kalp kası
•Sarkomer diziliminden dolayı çizgili görünür. Kasılma mekanizması çizgili
kasa benzer
•Hücrelerin sitoplazması gap junction'larla bağlantı halindedir (sinsityum)
•Hücreler interkalad cisimcikler aracılığıyla da birbirine tutunur
•Tek çekirdeklidir.
Her hücrede bir çekirdek bulunur. Her lifte çok sayıda çekirdek bulunur. Her lifte genellikle bir çekirdek bulunur.
Çekirdek ortada bulunur. Çekirdekler kenarda (periferde) bulunur. Çekirdek ortada bulunur.
Miyoglobin yok. Miyoglobin var. Miyoglobin var.
Mitokondri sayısı az. Mitokondri sayısı orta düzey. Mitokondri sayısı en çok.
Mitoz görülür, hücreler bölünebilir, onarım
Mitoz görülmez. Onarım sınırlı. Normal durumda görülmez.
var.
Sarkoplazmik retikulum çok
Sarkoplazmik retikulum çok gelişmiş. Sarkoplazmik retikulum az gelişmiş.
az gelişmiş.
Maddelerin;
Yüksek derişimden
Düşük derişime rastgele hareket ederek
gitmeleri(sızma)
Birkaç hücre çapından daha uzun bir mesafe için hücrelerin
metabolik gereksinimlerini karşılayamacak kadar çok
yavaştır.
Bu nedenle;
Büyük, çok hücreli bedenimiz maddeleri, hücreler,
dokular ve organlar arasındaki uzun mesafelerde
hızla taşıyacak bir organ sistemine gereksinim
duyar.
Bu amaç;
Bir pompa (kalp),
Birbirine bağlanmış borular (kan damarları veya
damar sistemi) ve
Boruları dolduran su, solütler ve hücreler içeren sıvı
bir bağ dokusundan (kan) oluşan dolaşım sistemi ile
başarılır.
Hücrelerin canlılığını koruyabilmesi için;
Oksijen ve besin maddelerini almaları
Karbondioksit ve atık maddeleri atmaları
gerekir.
KAN
ERİTROSİTLER
Lökositler;
Nötrofil ( %40-75)
Eozinofil (%2-6)
Bazofil (<%1)
Monosit (%2-10) ve
Lenfositleri (%20-45) kapsar.
KALBİN YAPISI
Venler Arterler
Venüller Arteriyoller
Kılcal
Damarlar
(Kapiller)
Kalpte üç çeşit kas hücresi vardır
1. Atriyum kas lifleri Büyük Çoğunluk
2. Ventrikül kas lifleri
3. Özelleşmiş uyarıcı-iletici kas Lifleri(pacemaker)
• Serebrum
• Diensefalon
• Talamus
• Hipotalamus
• Epitalamus
Arka beyin
• Pons
• Bulbus (medulla oblongata)
• Serebellum (beyincik)
Ön Beyin - Serebrum
Lateral fissür
Sylvius
Frontal lob:
• Akıl yürütme, hareketlerin planlanması ve kontrol edilmesi,
karar verme, kişilik özellikleri, çalışma belleği ile ilişkili,
Temporal lob:
• İşitme, hafıza ile ilişkili,
Ön beynin
Pariyetal lob:
bölümleri ve
• duyuların algılanması, bütünleştirilmesi, vücut farkındalığı ile
işlevleri ilişkili,
Oksipital lob:
• görme merkezi, cisim-harf-sözcük tanıma ile ilişkili beyin
bölümlerini içerir
İnsular lob:
• Limbik sistem ile korteks arasında birçok işleve katılan bir
bağlantı merkezidir. Empati, zaman algısı ile ilişkili
SEREBRUMUN KORTİKAL YAPILARI
Duyu korteksi
Motor korteks
Santral sulkusun önünde frontal lobda uzanan sarı ile boyalı kısım: motor kortekstir. İstemli
hareketlerin komutları bu bölgeden çıkar.
Santral sulkusun arkasında, pariyetal lobda uzanan mavi ile boyalı kısım: somatosensöryel
kortekstir.
Primer duyu korteksinde (somatosensöryel korteks, S1) ve primer motor kortekste (M1)
homunkulus olarak adlandırılan bir düzenleme vardır.
Homunkulus, vücudun beyindeki temsilini yansıtır.
Şekil incelenecek olursa, dil, dudak ve parmak ucunun homunkulustaki temsilinin hem
duyusal hem de motor kortekste vücutta kapladığı yere oranla daha büyük olduğu görülür.
Bu işlevle alakalı bir durumdur. Bu bölgeler dokunma, konuşma ve el becerileri gibi günlük
hayatta en sık kullanılan işlevlerin yer aldığı kortikal bölgelerdir.
Motor korteks ve duyu korteksinin birincil ve ikincil alanları
Duyu reseptörlerinden gelen bilgi kortekste spesifik bölgelerde işlemlenir.
◦ Vucuttan gelenler : pariyetal lobdaki primer somatosensöryel kortekste
◦ Göz: oksipital lobdaki görme alanında (primer visual korteks)
◦ Kulak: temporal lobdaki işitme alanında
Bilginin ilk olarak geldiği yerler primer (birincil) alanlar olarak adlandırılır. Daha sonra asosiasyon
alanlarında ileri işlemleme olur.
Kapsula interna
Piramidal çapraz
Nöron gövdeleri gri maddeyi, aksonlar beyaz maddeyi oluşturur.
Beyaz madde yapısındaki:
Kommissural lifler iki hemisfer arasında haberleşme sağlayan aksonlardır (en büyüğü
korpus kallozum)
Asosiasyon lifleri, aynı hemisferdeki iki bölge arasında uzanan aksonlardır.
Kapsula interna, beyin korteksine gelen (afferent) ve buradan diğer bölümlere giden
(efferent)sinir aksonlarından oluşur.
Subkortikal çekirdekler
• Bazal çekirdekler
• Direkt devre
• İndirekt devre
• Öğrenilmiş hareket kalıplarının depolandığı
yerdir
• Harekete başlama emri primer motor
korteksten ilk olarak bu devrelere gelir. Direkt
devre hareketin daha hızlı yapılmasını
sağlarken, indirekt devre durdurulmasını sağlar.
• Devreler orta beyinden (mezensefalon) gelen
dopamin etkisinde çalışır.
• Bu devrelerdeki bozukluk: Parkinson hastalığı
Ön beyin
• Serebrum
• Diensefalon
• Epitalamus
• Talamus
• Hipotalamus
Arka beyin
• Pons
• Bulbus (medulla oblongata)
• Serebellum (beyincik)
Ön beyin - Diensefalon
• Epitalamus
• Talamus
• Hipopatalamus
Epifiz bezi: Talamusun arka kısmında yer alır, melatonin hormonunun salgılandığı yerdir.
Melatonin, uyku-uyanıklık döngüsünün düzenlenmesinde rol alır.
◦ Salgısı gözden gelen ışık bilgisiyle hipotalamus (suprakiazmatik çekirdek) üzerinden
kontrol edilir ve ışık varlığında salgılanması baskılanır.
◦ Işık varlığında uyumak hem uyku kalitesini bozar, hem de erken yaşlanma ve kanser
gibi hastalıklara yol açabilir.
Kortekse gelen duyusal ve motor tüm bilgilerin giriş
kapısıdır.
Talamusun • Bilgileri derler ve süzer
İşlevleri Motivasyon
• Serebrum
• Diensefalon
• Talamus
• Hipotalamus
• Epitalamus
Arka beyin
• Pons
• Bulbus (medulla oblongata)
• Serebellum (beyincik)
Orta Beyin
Mezensefalon
Arka Beyin
Pons
Bulbus
Serebellum
Beyin sapı
✓Mezensefalon (orta beyin)
✓Pons
✓Bulbus (medulla oblongata)
Mezensefalon
Pons
Solunumla ilgili
çekirdekler
Retiküler formasyon
Bulbus
Limbik sistem
Korteks-diensefalon-beyin sapındaki merkezlerin bağlantılar kurarak oluşturduğu bir sistem
Emosyonel davranışların belirlenmesinde (aşk, haz alma, ödül-ceza, kokulara duygusal yanıt,
heyecan, korku…) rol alır
Öğrenme ve hafıza, limbik sistem de dahil olmak üzere birçok bölgeyi içine alan kompleks
fonksiyonlardır. Yeni edinilen bilgilerin depolanmasında hipokampusun rolü önemlidir.
• Serebrum
• Diensefalon
• Talamus
• Hipotalamus
• Epitalamus
Arka beyin
• Pons
• Bulbus (medulla oblongata)
• Serebellum (beyincik)
Arbor vitae (hayat ağacı)
Serebellum
Serebrum’dan sonra beynin en büyük
parçasıdır.
Beyin zarları ile serebrumdan ayrılmıştır.
Serebrum gibi korteksi, beyaz maddesi ve
serebellar çekirdekleri var
Serebrum, Mezensefalon, pons, bulbus ile
bağlantı kurar
Ana hücresi : Purkinje (GABAerjik). Cerebellum
Dengenin sağlanması
Torakal
(T1-12)
Lumbal
(L1-5)
Lateral ventrikül
3. ventrikül