You are on page 1of 25

© Çeviren, Okan TAŞDELEN, İnsan Hakları Hukukçusu ve AİHM Eski B Hukukçusu, @O_TSDLN, 2021.

[Daha önce Patreon sayfamda “https://www.patreon.com/posts/48484877” yayımlanmıştır] Bu özet çeviriyi


yayımlama izni, yalnızca HUDOC’a konulması için verilmiştir. Çevirmene atıfta bulunmak kaydıyla
alıntılanabilir.

© Translated by Okan TAŞDELEN, Human Rights Legal Expert and Former B Lawyer of the ECHR,
@O_TSDLN, 2021. [Already published on my Patreon page “https://www.patreon.com/posts/48484877”]
Permission to re-publish this summary translation has been granted for the sole purpose of its inclusion in HUDOC.
It may be reproduced with a reference to the translator.

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

XHOXHAJ/ARNAVUTLUK

(Başvuru No. 15227/19, 09/02/2021)

6/1 madde (hukuk) • Yolsuzlukla mücadele etmek amacıyla görevdeki hâkim ve savcıları
değerlendirmek için oluşturulmuş ve yasayla kurulmuş bağımsız ve tarafsız yargılama mercii
olan organlar • Yeterli güvenceler • Görevdeki hâkimlerin temsil edilmemesinin, katı
yeterlilik şartlarının eşlik ettiği inceleme usulünün olağanüstü niteliğine ve ruhuna uygun
olduğu • İtiraz Dairesinin tam inceleme yetkisi
6/1 madde (hukuk) • Adil yargılanma • Malvarlığı incelemesi için yasal sınırlamanın
yokluğunun, kendine özgü doğasından ve bağlamından dolayı hukuki güvenlik ilkesini ihlal
etmediği
6/1 madde (hukuk) • Adil yargılanma • İnceleme organlarınca verilen kararlar için yeterli
değerlendirme ve gerekçenin yanında, yeterli savunma hazırlamaya yetecek bilgi, zaman ve
olanaklar • Yargılamanın itiraz üzerine aleni bir duruşma gerektirmeyen niteliği
8. madde • Özel hayat • Malvarlığı incelemesindeki bireyselleştirilmiş tespitler temelinde
Anayasa Mahkemesi üyesinin meslekten çıkarılması • Ciddi etik ihlalden dolayı yargı
sistemine yeniden giriş üzerindeki sürekli yasağın orantılılığı

1/25
XHOXHAJ/ARNAVUTLUK Özet Çeviri

OLAYLAR VE OLGULAR

I. Başvurunun Arka Planı

2014 yılında, yargı alanındaki reformdan sorumlu olacak geçici bir meclis komitesi
kurulmuş ve müteakiben Arnavutluk’taki adalet sisteminin değerlendirilmesi hakkındaki
raporunu (Değerlendirme Raporu) kabul etmiştir.

Değerlendirme Raporu, 2009 ilâ 2015 tarihleri arasında gerçekleştirilen birçok kamuoyu
anketlerine ve mahkeme kullanıcıları araştırmalarına atıfta bulunmuştur. Bunlara göre,
yolsuzluğun, lüzumsuz dış etkinin, şeffaf uygulama eksikliğinin, aşırı uzayan yargılamaların ve
nihai mahkeme kararlarının uygulanmamasının adalet sistemine musallat olduğuna ilişkin
yaygın bir kamu algısı bulunmaktaydı. Kamuoyuna göre, başkentteki veya diğer büyük
şehirlerdeki görevlere atanmak için bazı hâkim ve savcıların komisyon ödemesi gerekmekteydi.
Resmi olmayan bilgiler, genel olarak bir aile üyesi, arkadaş veya avukat gibi bir aracının
yardımıyla gerçekleşen komisyon ödeme döngüsünün adli polis görevlileri, savcılar ve
hâkimler gibi ana paydaşlar arasında yayılmış olduğuna işaret etmekteydi. Sonuç olarak bu,
adaletin sağlanmasını engellemiştir. Yozlaşmış adli polis görevlileri, olay yerine ilişkin delilleri
yok etmek için rüşvet almış; yozlaşmış savcılar ceza soruşturması başlatmamak veya suçlamada
bulunmamak için para almış ve yozlaşmış hâkimler duruşmaları ertelemiş ya da karar vermeyi
komisyon alımı şartına bağlamıştır.

Değerlendirme Raporu, uluslararası kuruluşlar tarafından yayımlanan ve Arnavutluk’taki


adalet sistemini etkileyen çeşitli sorunlara işaret eden çok sayıda izleme raporlarına da atıfta
bulunmuştur.

Değerlendirme Raporu, adalet sistemi reformu hakkında bir stratejinin (Reform Stratejisi)
üretilmesi ve kabulü için mihenk taşı görevi görmüştür.

Önerilen Reform Stratejisi doğrultusunda, 2016 yılında Arnavutluk Anayasası


değiştirilmiştir. Anayasa’ya eklenen 179/b maddesi, hukukun üstünlüğünün işlemesinin temin
edilmesi, adalet sisteminin bağımsızlığı ve kamunun bu sistemin kurumlara güveninin yeniden
temini için Anayasa Mahkemesi ve Yüksek Mahkeme üyeleri de dâhil olmak üzere bütün
hâkimler ile ülke başsavcısı da dâhil olmak üzere bütün savcıların yeniden incelenmesi
sisteminin kurulmasını öngörmektedir. Görevdeki bütün hâkim ve savcıların tabi tutulacağı
inceleme muameleleri (the vetting proceedings), ilk derecede Bağımsız Liyakat Komisyonu

2/25
XHOXHAJ/ARNAVUTLUK Özet Çeviri

(IQC - the Independent Qualification Commission) ve itirazları görecek Özel İtiraz Dairesi
(İtiraz Dairesi) tarafından yürütülecektir.

Anayasal değişikliğin sonrasında birçok temel kanun da kabul edilmiştir. Bunlardan birisi,
Hâkimlerin ve Savcıların Yeniden İncelenmesi Yasası’dır (İnceleme Yasası - Vetting Act).

İnceleme Yasası’nın 6. maddesi, IQC ve İtiraz Dairesine (inceleme organları) üye olarak
atanmak için karşılanması gereken liyakat kriterlerini belirtmektedir. Bir Arnavutluk vatandaşı,
diğer hususların yanı sıra (i) üniversitede mastır eğitimini tamamlama; (ii) on beş yıllık
hâkimlik, savcılik, avukatlık, hukuk profesörlüğü, üst düzey kamu görevlisi tecrübesi veya
idare hukuku ya da diğer hukuk dallarında başka bir saygın tecrübe sahibi olma; (iii) geçmiş on
yılda, kamu yönetiminde siyasi görevlerde ya da bir siyasi partide liderlik konumunda
bulunmama; (iv) ceza soruşturması altında olmama ve kesin bir mahkeme kararıyla bir suçtan
veya kati cezai kabahatlerden mahkûm edilmemiş olma; (v) meslekten ihraç disiplin
müeyyidesine veya yasa uyarınca halen geçerli herhangi bir disiplin müeyyidesine tabi olmama;
(vi) başvurunun öncesindeki iki yılda hâkim, savcı, adli müşavir ya da yardımcı olamama ve
(vii) iyi dercede İngilizce bilme şartıyla inceleme organlarına üye olarak atanabilir

Bu kurumların üç ölçüt temelinde yargı mensuplarını yeniden değerlendirmesi


öngörülmüştür: malvarlığının incelenmesi, organize suçlulukla bağların araştırılacağı geçmiş
doğruluk kontrolü ve mesleki yeterliliğin incelenmesi. Ele alınacak tüm kişilerin, yasa gereği
bu üç ölçütün her birine ilişkin olarak üç ayrı beyanname sunması gerekmektedir.

Yeniden inceleme muamelelerinin sonunda, ilgili kişinin görevinden tutulmasına ya da


Hâkimler Okulu tarafından verilen bir eğitim programına katılmak şartıyla bir yıl görevden
açığa alınma veya meslekten ihraç yaptırımlarından birine karar verilmektedir.

İnceleme Yasası’nın 61. maddesi uyarınca, aşağıdaki hallerde meslekten ihraca karar
verilecektir:

a. İncelenen kişinin, ona veya ilişkili kişilere ait olan yasal malvarlığının iki katından daha
büyük miktarda bir malvarlığı beyanında bulunması;
b. İncelenen kişinin, organize suçlara karışmış bireylerle, görevini sürdürmesini imkânsız
kılacak şekilde uygungunsuz ilişkisi olduğundan; geçmiş dürüstlük kontrolü bakımından
ciddi endişeler varsa;
c. İncelenen kişi, malvarlığı ve geçmiş doğruluk beyanını eksik yapmışsa;

3/25
XHOXHAJ/ARNAVUTLUK Özet Çeviri

d. Mesleki yeterliliğin değerlendirilmesi açısından, incelenen kişi mesleğe uygun değilse;


e. İnceleme muamelelerin geneli temelinde, incelenen kişi, kamunun adalet sistemine
güvenini zedelemişse ve bu kusurların eğitim programı vasıtasıyla giderilmesi
imkânsızsa.

Anayasa’ya eklenen Ek G maddesi, incelenecek olan kişinin istifa edebileceğini; bu


durumda, yeniden değerlendirmenin sonlandırılacağını ve ilgili kişinin on beş yıl boyunca
hâkim veya savcı olarak yeniden atanamayacağını öngörmektedir.

Venedik Komisyonu hem anayasal değişikliklere hem de İnceleme Yasası’na ilişkin görüş
vermiş; hâkim ve savcıların değerlendirmeye alınmasının, ele alınmadığı takdirde yargı
sistemini tamamen çökertecek yolsuzluk musibetinden kendisini koruması açısından
Arnavutluk için haklı ve gerekli olduğunu belirtmiştir.

Arnavutluk Anaysa Mahkemesi de İnceleme Yasası’nın anayasaya uygunluğuna karar


verilmiştir.

II. Başvuruya Konu Olaylar

Başvuran mesleki kariyerine Mart 1995 tarihinde Trina İlçe Mahkemesi hâkimi olarak
başlamış; 2006 yılında yargı mensuplarının mesleğe alınmaları, tayinleri, terfileri ve
görevlerinin sonlandırılmasından sorumlu Adalet Yüksek Konseyi üyeliğine seçilmiştir.
Başvuran, 25 Mayıs 2010 tarihinde ise 9 yıllık bir süre için Anayasa Mahkemesi üyeliğine
seçilmiştir.

Malvarlığı Beyanı Yasası uyarınca, devlet memuru olan eşinin de yaptığı gibi 2003 ilâ 2016
yılları arasında yıllık mavarlığı beyannameleri vermiştir.

A. Bağımsız Liyakat Komisyonu Önündeki Süreç

Başvuran, İnceleme Yasası uyarınca malvarlığı beyanında bulunmuştur. Buna göre o ve eşi
101ve 59 metrekarelik iki daireye (1. ve 2. konut) ve bir araziye sahiptir. Başvuranın ABD’de
iki banka hesabı da bulunmaktadır. Başvuran ayrıca, geçmiş doğruluk beyannamesi (integrity
background declaration) ile mesleki şahsi değerlendirme formu (professional self-appraisal
form) da vermiştir.

IQC, Anayasa Mahkemesi üyeliği nedeniyle öncelikle incelenecek kişiler listesine alınması
dolayısıyla başvuranın verdiği üç beyannameye ilişkin detaylı idari soruşturma başlatmıştır.

4/25
XHOXHAJ/ARNAVUTLUK Özet Çeviri

IQC, 19 Mart 2018 tarihinde idari soruşturmadaki ön bulgular hususunda başvuranı


bilgilendirmiştir. Buna göre, başvuranın taşınmazlarının bazılarına ilişkin tutarsızlıklar ve belli
yıllarda haksız nakit varlığı mevcuttur. Ek olarak, bir vatandaşın başvuranın bir anayasal şikâyet
incelemesinden çekilmede ihmal gösterdiği iddiasına dair de açıklama yapması istemiştir.

Komisyon, Anayasa’nın ve Yasa’nın ilgili hükümleri uyarınca ispat yükünü başvurana


yüklemiştir. 23 Nisan 2018 tarihli duruşmada başvuran, kapsamlı yazılı ve sözlü savunmada
bulunmuştur.

IQC, 04 Haziran 2018 tarihinde kararını vermiştir. 1. daire bakımından, başvuranın ve eşinin
bu taşınmazı alacak yeterli yasal gelirlerinin olduğunu ispatlayamadığı, onu almakta kullanılan
gelirin kaynağını doğru şekilde açıklamada ihmal gösterdiği ve bu taşınması birkaç yıl boyucna
malvarlığı bildiriminde göstermediği sonucuna ulaşılmıştır. Bunun haricinde, gelirlerinin
meşruiyetini haklı kılacak dayanak belgeler eksiktir.

IQC, başvuranın ve eşinin varlıklarının ve borçlarının kaynaklarının belirledikten sonra,


başvuranın 2007, 2009 ve 2015 yıllarındaki toplamda 15.750 avro (EUR) miktarındaki nakit
malvarlığını haklı kılacak yasal mali gelir kaynaklarından yoksun olduğuna hükmetmiştir.
Bunun yanı sıra, eşinin 15.000 EUR nakti evde tutması, senelik malvarlığı beyannamesinin
verilmesinden önce nakitlerin paraya yatırılmasını gerektiren Malvarlığı Beyanı Yasası’na
aykırıdır.

Komisyon, babasının istinaf mahkemesi heyetinde raportör olarak yer aldığı ceza
kovuşturmasına ilişkin anayasal şikayetin incelenmesi sırasında menfaat çatışmasını
açıklamakta ve dosyanın incelemesinden çekilmekte başvuranın ihmal gösterdiği tespitinde de
bulunmuştur.

Sonuç olarak, başvuranın malvarlığına yönelik tespitler ve menfaat çatışmasını


açıklamaktaki ihmali dikkate alınarak oy çokluğuyla başvuranın meslekten çıkarılmasına karar
verilmiştir.

B. İtiraz Dairesi Önündeki Süreç

Başvuran, 19 Haziran 2018 tarihinde karara iki temelde itiraz etmiştir. İlki usulden veya
esastan hukuka aykırılıklara ilişkindir. İkinci olarak Komisyonun tespitlerine karşı çıkmıştır.
Meslekten çıkarılmasının orantısız olduğunu ve IQC önündeki sürecin hukukilik, adillik,
tarafsızlık, kanun önünde eşitlik ve orantılılık ilkelerine aykırı yürütüldüğünü belirtmiştir.

5/25
XHOXHAJ/ARNAVUTLUK Özet Çeviri

İtiraz Dairesi, 24 Ekim 2018 tarihinde kapalı oturum yapmıştır. Daire, yeni delilleri IQC’ye
sunma imkânsızlığı noktasında herhangi bir gerekçe öne sürmediğini belirterek başvuran
tarafından sunulan yeni delilleri dosyaya kabul etmeyi redetmiştir.

Malvarlığının incelenmesi yönünden, IQC’nin tespitlerinin bir kısmını kaldırmış fakat


başvuran ve eşinin 1. daireyi almaya yetecek gelirinin olmadığı ve yalan beyanda bulunduğu
ve bu malvarlığını birkaç yıl boyunca gizlediği tespitini onamıştır. Belli yıllardaki haksız nakit
varlığı bakımından ise bu parasal miktarların yasal kaynaklarını ikna edici biçimde
açıklamadığını, başvuranın ve eşinin bu parasal miktarlara ilişkin gelirin hukukiliğini
kanıtlamadığını belirtmiştir. İtiraz Dairesi ayrıca, başvuranın eşinin parasal miktarı yıllarca
açıklamadığı ve böylelikle kanuna aykırı davrandığı ve başvuranın yabancı banka hesaplarının
yıllık malvarlığı beyanlarında göstermediği tespitinde bulunmuştur.

Mesleki yeterlilik incelemesi bakımından ise başvuranın anayasal sürecten çekilmedeki


ihmalinin adalet sistemine olan kamusal güveni zedelediği sonucuna ulaşılmıştır.

Başvuranın meslekten çıkarılma kararı onanmış ve kesinleşmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME

I – SÖZLEŞME’NİN 6/1 MADDESİNİN İHLAL EDİLDİĞİ İDDİASI

230. Başvuran, inceleme organlarının bağımsız ve tarafsız olmadığından şikâyet etmiştir.


Bu kapsamda, anılan kurumların gerekli profesyonellik ve tecrüben yoksun yargı dışı üyelerden
oluştuğunu, üyelerinin Meclis tarafından yargının dahli olmaksızın atandığını ve inceleme
organlarının hem suçlamaları getirdiğini hem de bunları karara bağladığını belirtmiştir.

231. Başvuran ayrıca, (i) meslekten ihracının ana gerekçesini çürütme ve kendisini savunma
hakkının elinden alındığını; (ii) IQC’nin, onlarca yıl önce ortaya çıkan şartlara ilişkin olarak
gayrımakul bir ispat yükünü kendisine yüklediğini; (iii) İnceleme Yasası’nın herhangi bir
zamanaşımı süresi öngörmediğini; (iv) kararların, onun iddialarına ilişkin gerekçeden yoksun
olduğunu; (v) inceleme organlarının, diğer davalarla karşılaştırıldığında çifte standart
uyguladığını; (vi) İtiraz Dairesinin, suçsuzluğunu kanıtlayan ilave delil sunma talebini
reddettiğini; (vii) savunmasını hazırlamak için yeterli zaman ve kolaylığa sahip olmadığını;
(viii) İtiraz Dairesinin duruşma yapmadığını ve (ix) inceleme organlarının, yardımcı bir kuruluş
tarafından malvarlığına ilişkin yapılan olumlu yöndeki denetimi gözardı ettikleri ölçüde hukuki

6/25
XHOXHAJ/ARNAVUTLUK Özet Çeviri

belirlilik ve meşru beklenti ilkesini ihlal ettiklerini belirterek sürecin adil olmadığını ileri
sürmüştür.

A. Kabul Edilebilirlik

237. Yargı, olağan devlet hizmetinin bir parçası olmamakla birlikte; klasik kamu hizmetinin
bir parçası olarak görülmektedir. Bu nedenle Sözleşme’nin 6/1 maddesi, esasen hâkimlerin
meslekten çıkarılmalarına karşı ulusal mahkemelere gidebilmeleri durumunda, hâkimlerin
meslekten çıkarılmalarına ilişkin yargılamalara uygulanmıştır (bkz. Olujić/Hırvatistan, B.
No. 22330/05, §§ 42-43, 05 Şubat 2009; Oleksandr Volkov/Ukrayna, B. No. 21722/11, §§ 90
ve 91, AİHM 2013; Poposki ve Duma/Eski Yugoslav Cumhuriyeti Makedonya, B. No. 69916/10
ve 36531/11, § 37, 07 Ocak 2016; Sturua/Gürcistan, B. No. 45729/05, § 27, 28 Mart 2017).

238. Vilho Eskelinen testinin (Vilho Eskelinen ve Diğerleri/Finlandiya [BD], B. No.


63235/00, § 62, AİHM 2007-II) birinci koşulu (ulusal hukukta, söz konusu personel kategorisi
veya görev için mahkemeye erişimin açıkça kapsam dışı bırakılması) bakımından, ilk aşamada
IQC, itiraz üzerine ise İtiraz Dairesi başvuranı hâkimlik görevinden çıkarmıştı. Hakikatte iç
hukuk, meslekten çıkarılmasına başvuranın karşı çıkma hakkını yadsımamıştı.

239. Ancak AİHM, IQC ve İtiraz Dairesinin “yasayla kurulmuş yargısal merci” olup
olmadığına ilk defa karar verecek olduğundan; Sözleşme’nin 6/1 maddesinin hukuki kolu
altında uygulanabilirliğinin şikâyetin esasıyla birlikte ele alınması gerekmektedir.

240. 6/1 maddenin cezai kolu altında uygulanıp uygulanamayacağı hususunda ise taraflar
aynı fikirde değildir.

243. Engel kriterlerinin (Engel ve Diğerleri/Hollanda, 8 Haziran 1976, § 82, A Serisi No.
22) ilki açısından (suçun ulusal hukukta nitelendirilmesi), başvuran hakkındaki disiplinsel
nitelikteki inceleme muameleleri, İdari Yargılama Usulü Kanunu, İdare Mahkemeleri Kanunu
veya Medeni Usul Kanunu’yla ilişkili biçimde İnceleme Yasası’na tabiydi. Ceza hukukun veya
ceza usul hukukunun uygulanmasına yönelik yapılmış bir atıf yoktu. İnceleme muamelerine ne
soruşturma makamları ne de ceza mahkemeleri müdahil olmuştur. Ayrıca Anayasa, ispat
yükünün değiştirilmesini ceza yargılamalarında mümkün kılmamış ve ancak inceleme
muamelerinde öngörmektedir ve geçmiş dürüstlük beyannamesinin ceza yargılamalarında
kullanımını açıkça yasaklamaktadır. Bu nedenlere, başvuranın konumunun ceza

7/25
XHOXHAJ/ARNAVUTLUK Özet Çeviri

yargılamasındaki bir sanığınki gibi olduğu ya da IQC’nin yetkilerinin Cumhuriyet


savcısınınkilerle benzer olduğu iddiaları kabul edilemez.

244. İkinci ölçüte (suçun gerçek niteliği) gelince AİHM, uygulanacak yasal hükümlerin
toplumun genelini değil; sadece belirli bir kategoriyi, yani hâkimleri, savcıları ve adli
müşvirleri, hedeflediğini kaydetmiştir. Hükümler, mesleğin idare, şeref ve itibarını korunması
ve yargıya olan kamu güveninin sürdürülmesi için tasarlanmıştır. Başvuranın, yanlış malvarlığı
bildiriminden dolayı ileride ceza kovuşturmasına tabi olabilecek olması, inceleme
muamelelerini cezai alana getirmeye yetmez. Disiplin müeyyidesine yol açabilecek bir eylemin
cezai bir suç da oluşturması, disiplin hukuku uyarınca sorumlu olan kişiye bir suç isnat
edildiğini kabul etmeye yeterli değildir (bkz. Müller-Hartburg/Avusturya, B. No. 47195/06,
§ 44, 19 Şubat 2013; Biagoli/San Marino (k.k.), B. No. 64735/14, § 56, 13 Eylül 2016).

245. Üçüncü kriter (cezanın ağırlık derecesi) bakımından ise başvuranın meslekten
çıkarılması, disiplin suçu özelliği taşıyan bir yaptırımdır ve cezai müeyyideyle karıştırılamaz.
Görevden çıkarılmasının ardından başvurana, herhangi bir para cezası verilmemiştir. AİHM,
İnceleme Yasası’nın yargı sistemindeki bir göreve başvurmaya yönelik daimi bir yasak
getirmediğini ayrıca kaydetmiştir. Bununla birlikte Hâkimler ve Savcıların Statüsü Kanunu,
görevden alınan hâkim ve savcıların yargı sistemine yeniden katılmasına engel olmaktadır.
Öyleyse bile tek başına bu yasak, inceleme muamelerinin cezai olarak görmek için belirleyici
olmayacaktı. Yasak, ceza hukukunda öngörülmemektedir ve cezai nitelikteki bir yaptırım
olarak değerlendirilemez. Yargı sistemine yeniden katılma yasağının amacı, görevden
çıkarmayla bağlantılı bir ceza verilmesi olarak değil; bundan ziyade kamunun adalet sistemine
güvenini temin etmek ve korumaktır. Yasağın sürekli niteliği, onu bir ceza olarak addetmeye
yetmez (bkz., gerekli uyarlamalarla, Rola/Slovenya, B. No. 12096/14 ve 39335/16, § 66,
04 Haziran 2019). Aynı tespit, spekülatif nitelikteki ve ulusal mahkemeler önüne getirilmeyen,
başvuranın herhangi bir kamu görevine giremeyeceği bakımından da geçerli olacaktı.

246. Bu koşullar altında AİHM, yukarıdaki unsurların tek başına veya birlikte alındıklarında,
6. maddenin cezai kolu altında uygulanabilir olduğu sonucuna varmaya yetersiz olduğuna
hükmetmektedir (bkz. Ramos Nunes de Carvalho e Sá/Portekiz [BD], B. No. 55391/13 ve Diğer
2 Başvuru, 06 Kasım 2018, §§ 124-27; Kamenos/Kıbrıs, B. No. 147/07, § 51, 31 Ekim 2017;
Ivanovski/Eski Yugoslav Cumhuriyeti Makedonya, B. No. 29908/11, § 121, 21 Ocak 2016;
Oleksandr Volkov/Ukrayna, yukarıda anılan, §§ 93-95).

8/25
XHOXHAJ/ARNAVUTLUK Özet Çeviri

B. Esas

1. “Yasayla Kurulmuş Bağımsız ve Tarafsız Yargısal Merci” İlkesine Uygunluk

(i) İnceleme Organlarının “Yasayla Kurulmuş Yargısal Merci” Oluşturup Oluşturmadığı

281. AİHM, yeni tarihli Guðmundur Andri Ástráðsson/İzlanda1 kararında ([BD], B.


No. 26374/18, §§ 124-27, 211-13, 219-21, 223 ve 229, 01 Aralık 2020) “yasayla kurulmuş
yargısal merci” kavramına ilişkin genel ilkelerini yinelemektedir.

282. 6/1 madde bakımından, devlet mahkemelerinden biri olarak nitelendirilmeyen bir
makam da terimin asli anlamı açısından “yargısal merci” kavramının içine girebilir. AİHM’in
yerleşik içtihadı uyarınca, bir “yargısal merci”, terimin asli anlamı açısından yargısal işlevine
göre; bir başka ifadeyle yetkisindeki hukuk kuralları temelinde ve öngörülen şekilde yürütülen
işlemlerin ardından meseleleri karara bağlamasına göre tanımlanır. “Bilhassa yürütmeden
olmak üzere bağımsızlık, tarafsızlık, üyelerinin görev süresi ...” gibi bir dizi ilave şartları da
karşılaması gerekir (bkz. Guðmundur Andri Ástráðsson/İzlanda [BD], yukarıda anılan, § 219
ve orada yapılan atıflar). Karar verme yetkisi, tam da “yargısal merci” kavramının
özünde bulunmaktadır (bkz. Mutu ve Pechstein/İsviçre, B. No. 40575/10 ve 67474/10, § 139,
02 Ekim 2018 ve orada yapılan diğer atıflar).

284. IQC ve İtiraz Dairesinin kuruluşu ve işleyişi, Anayasa’ya Ek C ve F maddeleriyle ayrıca


desteklenen Anayasa’nın 179/b maddesinde ve İnceleme Yasası’nda belirtilmektedir. AİHM’e
göre bunlar, hâkimlerin, savcıların, adli müşavirlerin ve yardımcıların geçici yeniden
değerlendirmesini gerçekleştirmekten sorumlu inceleme organların kurulması için yeterince
açık bir yasal temel sağlamaktadır. Bu bakımdan, 6/1 madde anlamında yargısal bir merciin,
klasik yargılama mekanizmasının içine yerleştirilmiş mahkeme olması şart değildir (bkz. Mutu
ve Pechstein/İsviçre, yukarıda anılan, § 139).

285. İnceleme Yasası uyarınca IQC, tüm olgusal ve hukuksal meseleleri ele almaya
yetkilidir. İnceleme Yasası, İdari Yargılama Usulü Kanunu ve İdari Mahkemeler Kanunu’na
uygun olarak muameleri yürütmektedir. İşlemlerin sonunda esasa dair karar alır ve karar, itiraz
edilmezse kesin ve bağlayıcı hale gelir. İtiraz durumunda İtiraz Dairesi, dile getirilen bütün
olgusal ve hukuki meseleleri değerlendirerek itirazı karara bağlar.

1 Guðmundur Andri Ástráðsson/İzlanda [BD] kararının Türkçe çevirileri için bkz.


“https://www.patreon.com/posts/46659074” ve “http://hudoc.AİHM.coe.int/eng?i=001-207876”. Ç.N.

9/25
XHOXHAJ/ARNAVUTLUK Özet Çeviri

286. Somut olayda IQC ve İtiraz Dairesi heyetlerinin oluşumu yasaya uygun biçimde teşkil
edilmiştir. IQC, bütün meseleleri değerlendirdikten sonra bir karara varmış; olgular ve hukuki
meselelerde tam yetkili İtiraz Dairesi başvuranın itirazını incelemiştir.

287. Anayasa’nın 179/b maddesi ve İnceleme Yasası, IQC ve İtiraz Dairesinin görevlerini
bağımsız şekilde ifa edeceğini öngörmektedir.

288. Bu şartlar altında AİHM, IQC ve İtiraz Dairesinin “yasayla kurulmuş yargısal merci”
şartlarını karşılayan meşru bir tarzda kurulduğunu dikkate alarak Vilho Eskelinen testinin
birinci kriteri anlamında bir “mahkeme”ye erişiminin olduğu sonucuna varmaktadır.
Dolayısıyla Sözleşme’nin 6/1 maddesi, medeni kolu altında uygulanabilirdir.

(ii) İnceleme Organlarının “Bağımsız ve Tarafsız” Olup Olmadığı

- Bağımsızlık Bakımından

289. “Bağımsız” ifadesi, diğer erkler (yürütme ve meclis) ve de taraflar karşısında


bağımsızlığa işaret etmektedir. Bu husustaki kriterler için bkz. Kleyn ve Diğerleri/Hollanda
[BD], B. No. 39343/98 ve Diğer 3 Başvuru, § 190, AİHM 2003-VI; Oleksandr Volkov/Ukrayna,
yukarıda anılan, § 103; Denisov/Ukrayna [BD], B. No. 76639/11, § 60, 25 Eylül 2018.

290. Hukukun üstünlüğü ve güçler ayrılığı temel ilkelerini koruma amacı tarafından
güdüldüklerinden, 6/1 maddenin kurumsal gereklerinden akan ortak özellikler bulunmaktadır.
Bu gereklerin herbirinin temelinde, toplumun yargıya olan güveninin korunması ve diğer erkler
karşısında yargının bağımsızlığının temin edilmesi yatmaktadır (bkz. Guðmundur Andri
Ástráðsson/İzlanda [BD], yukarıda anılan, §§ 231 ve 233).

291. Bu bakımdan “bağımsızlık”, tarafsız karar alma için gerek duyulan zaruri kişisel ve
kurumsal bağımsızlığa işaret etmektedir ve böylelikle tarafsızlığın önşartını oluşturmaktadır.

- Tarafsızlık Bakımından

292. 6/1 madde anlamında bir tarafsızlığın mevcudiyeti, (i) belirli bir hâkimin kişisel
kanaatinin ve tutumunun dikkate alınması gereken subjektif test ve (ii) yargısal merciin
kendisinin ve diğerlerinin yanı sıra oluşumunun tarafsızlığına dair her türlü meşru şüpheyi
dışarda bırakacak yeterli güvenceler sunup sunmadığının tespit edileceği objektif test uyarınca
belirlenmektedir (bkz. Kyprianou/Kıbrıs [BD], B. No. 73797/01, § 118, AİHM 2005-XIII;
Micallef/Malta [BD], B. No. 17056/06, § 93, AİHM 2009).

10/25
XHOXHAJ/ARNAVUTLUK Özet Çeviri

293. Bir hâkimin subjektif tarafsızlığı karinesini çürütecek delillerin elde edilmesinin güç
olduğu kimi durumlarda, objektif tarafsızlık şartı daha önemli bir teminat sağlamaktadır (bkz.
Pullar/Birleşik Krallık, 10 Haziran 1996, § 32, Kararlar Derlemesi 1996-III; Otegi
Mondragon/İspanya, B. No. 4184/15 ve 4 Diğerleri, § 54, 06 Kasım 2018). Bu bakımdan,
verilen görüntü dahi belli bir önem taşıyabilir; diğer bir deyişle “adil olmak yetmez, adil
görünmek de gerekir”. Söz konusu olan, demokratik bir toplumda mahkemelerin toplumda
uyandırması gereken güvendir (bkz. Morice/Fransa [BD], B. No. 29369/10, § 78, AİHM 2015).

- İlkelerin IQC’ye Uygulanması

295. İdarenin siyasi organları ile yargı arasındaki güçler ayrılığı kavramının AİHM
içtihatlarındaki artan önemine rağmen; bir kez seçildiklerinde veya atandıklarında baskı veya
etkiden uzak olmaları ve yargı faaliyetlerini tam bir bağımsızlık içinde yerine getirmeleri
şartıyla, hâkimlerin yürütme ya da yasama tarafından seçilmesi veya atanmasına Sözleşme’de
müsade edilmektedir (bkz. Sacilor Lormines/Fransa, B. No. 65411/01, § 67, AİHM 2006-XIII;
Flux/Moldova (no. 2), B. No. 31001/03, § 27, 03 Temmuz 2007; Thiam/Fransa, B.
No. 80018/12, § 80, 18 Ekim 2018; Guðmundur Andri Ástráðsson/İzlanda [BD], yukarıda
anılan, § 207).

296. IQC üyelerinin atanma şeklinden (toplu olarak Meclis tarafından seçilmeleri) AİHM’in
şüphe duyması için bir neden yoksa da somut olayda içtihatların gerekli kıldığı “bağımsızlık
görünümü” verip vermediğinin değerlendirmesi gerekiyor. Başvuran, dosyasına bakan IQC
üyelerinin yürütmeden herhangi bir talimat almış ya da herhangi bir baskıya maruz bırakılmış
olduklarını kanıtlayamamıştır. Dava dosyasındaki belgeler de yürütme tarafından IQC heyetine
yöneltilen talimat veya baskının herhangi bir delilini ortaya koymamaktadır.

297. AİHM, IQC üyelerinin yenilenemeyen beş yıllık sabit görev süresiyle ilgili ise bir
problem görmemektedir. Sabit süre diliminin kısa olduğu varsayılsa dahi; bu, inceleme
sürecinin olağanüstü niteliği itibariyle anlaşılabilirdir.

298. AİHM ayrıca, önemli olan şeyin üyelerin görev süreleri boyunca azledilemezliği
olduğuna işaret etmektedir ki bu, bağımsızlıklarının doğal bir neticesi olarak görülmektedir
(bkz. Campbell ve Fell/Birleşik Krallık, 28 Haziran 1984, § 80, A Serisi No. 80; Maktouf ve
Damjanović/Bosna-Hersek [BD], B. No. 2312/08 ve 34179/08, § 49, AİHM 2013 (alıntılar)).
İnceleme Yasası’nda azledilemezliğin resmen tanınmaması, bunun fiilen kabul edilmesi ve

11/25
XHOXHAJ/ARNAVUTLUK Özet Çeviri

gerekli diğer güvencelerin mevcudiyeti şartıyla, bağımsızlık yokluğuna işaret etmez (bkz.
Sacilor Lormines/Fransa, yukarıda anılan, § 67). İnceleme Yasası hükümlerinden bunun
gerçekten böyle olduğu görülmektedir. Ne yasama ne de yürütme değerlendirme organlarının
üyelerinin istifasını ya da görevden alınmasını gerekli kılabilir. Yasa’nın 17. maddesi, üyelerin
görevden alınabileceği sınırlı durumları belirtmektedir. Ancak disiplin ihlali işlenmesi halinde,
yasayla öngörülmüş usule uygun şekilde görevden alınabilmeleri, azledilemezlikleri için zaruri
güvenceleri şüpheye düşürmemektedir.

299. Görevdeki hâkimlerin IQC’de temsil edilmemesi bakımından AİHM, ilgili disiplin
organında hâkimlerin esaslı şekilde temsil edilmeleri ihtiyacına işaret etmiştir (bkz. Oleksandr
Volkov/Ukrayna, yukarıda anılan, § 109). Bu ihtiyaç, hâkimler hakkındaki olağan disiplin
muamelerinde daha da önemlidir. Bununla birlikte AİHM’in, Arnavutluk’taki hâkim ve
savcılaran incelenmesi sürecininin olağanüstü niteliğini dikkate alması gerekir. Bu süreç, ulusal
yasama organınca değerlendirildiği üzere adalet sistemindeki yaygın yolsuzluk düzeyleriyle
acil mücadale ihtiyacına karşılık olarak yürürlüğe konulmuştu. Üç kriterin incelenmesinden
müteşekkildir ve görevdeki bütün hâkim ve savcıları net bir şekilde hedef almaktadır.
Arnavutluk’taki hâkim ve savcıların inclenmesi süreci bu nedenle kendine özgüdür ve hâkim
ve savcılar hakkındaki olağan disiplin muamelerinden ayrı tutulmalıdır.

300. AİHM’in görüşüne göre, IQC üyelerinin görevdeki hâkimler arasından gelmemesi,
inceleme sürecinin ruhu ve hedefiyle, yani bireysel menfaat çatışmalarından kaçınmak ve
kamunun sürece güveninin temin etmeyle, uyumluydu. AİHM ayrıca, IQC üyelerinin
karşılaması gereken katı liyakat kriterlerine işaret etmektedir. Bu üyeler, Parlamento tarafından
yasayla öngörülmüş usule uygun şekilde seçilmişti. Dahası IQC üyelerinin statüleri, Yüksek
Mahkeme hâkimlerinkiyle aynıydı.

301. Hükümetin 2018 yılında, IQC’ye yılsonu bonusu vermesi, üyelerinin bağımsızlığını
sorgulamak için yeterince etkili değildir. IQC, her olayın esasını bağımsız biçimde karara
bağlama yasal yükümlülüğüne sahiptir ve başvuran, onun davasında üyelerin bağımsız şekilde
davranmadığını gösterememiştir.

302. AİHM ayrıca, iç mevzuata öngörülen teminatların önemini vurgulamaktadır. Ek olarak,


yıllık bütçenin tahsisi için yürütme tarafından herhangi bir müdahaleden muaf olarak Meclis’e
teklifte bulunmaktadır.

12/25
XHOXHAJ/ARNAVUTLUK Özet Çeviri

303. Son olarak, Venedik Komisyonu ve Anayasa Mahkemesi de IQC’nin bağımsız bir
yargısal organ niteliklerini taşıdığı sonucuna ulaşmıştı.

304. Bu nedenlerle AİHM, IQC yönünden bağımsız olmamanın hiçbir kanıtını


görmemektedir.

305. Tarafsızlığa gelince AİHM, başvuranın üyelerin subjektif tarafsızlığına itiraz


etmediğini kaydetmektedir ve aksi yönde karar vermek için bir nedeni yoktur. IQC’nin hem ön
soruşturmayı yürütmesi hem de davanın esasına karar vermesinden kaynaklı başvuranın
tarafsızlık yokluğu korkusu açısından, bunun objektif tarafsızlık testi altında incelenmesi
gerekiyor.

306. Olağan disiplin muamelelerin tersine olarak inceleme muameleleri şikâyet üzerine ya
da kusurlu davranış isnadı üzerine başlatılmamaktadır. IQC, Başvuran hakkında disiplin
soruşturması yapılması gerektiğine ilişkin kendi tespitinden ziyade; doğrudan İnceleme
Yasası’nın uygulanması neticesinde, başvuranın verdiği üç beyannameyle ilgili soruşturma
açmıştır. Esas olarak IQC, herhangi bir suçlama veya isnat getirerek savcı rolünü üstlenmemişti
(karşılaştırma için bkz. Kamenos/Kıbrıs, yukarıda anılan, § 105). Soruşturmanın sonunda IQC,
herhangi bir sonuç çıkarmaksızın ön tespitlerde bulunmuş ve karşılık olarak başvuranı
savunmasını yapmaya davet ettiği bu tespitlerle başvuranı karşı karşıya getirmiştir.

307. IQC, işlemlerin bitişinde bir karar verirken, elde edilen tüm delillerin başvuranı
bulunduğu konumda tutmaya ya da İnceleme Yasası uyarınca bir disiplin cezası verilmesine
yetip yetmediğini değerlendirmiştir. Başvuranın savunması olmaksızın yapılan ön bulgular,
başvuranın itirazlarının duruşmada sunulmasından sonra çıkartılacak nihai tespite halel
getirecek şekilde anlaşılamaz. Önemli olan şey, elde edilen deliller ve duruşmada yapılan
savunmalar da dâhil olmak üzere mevcut tüm unsurlar temelinde nihai kararın alınacak
olmasıdır (bkz. Hauschildt/Danimarka, 24 Mayıs 1989, § 50, A Serisi No. 154; Morel/Fransa,
B. No. 34130/96, § 45, AİHM 2000-VI).

308. Dolayısıyla IQC’nin hiçbir suçlamanın veya kusurlu davranış tespitinin yapılmadığı
soruşturma açma yasal yükümlülüğü ile başvuranın disiplin sorumluğu hakkında karar verme
görevi arasında bir karışıklık yoktur. AİHM’e göre, yalnızca IQC’nin başvuranın dosyasında
ön tespitte bulunmuş olması, IQC’nin tarafsızlığından objektif olarak haklı kılınmış korkulara
yol açmaya yeterli değildir.

13/25
XHOXHAJ/ARNAVUTLUK Özet Çeviri

- İlkelerin İtiraz Dairesine Uygulanması

309. İtiraz üzerine İtiraz Dairesi, başvuranın beyanlarını dikkate almış, her bir itiraz
gerekçesine karşılık vermis, hatta IQC’nin bazı tespitlerini bozmuştur. Bu şartlarda AİHM,
İtiraz Dairesinin tam bir inceleme yetkisine sahip olduğuna ve başvuranın itiraz nedenlerinin
her birini yanıtlayan ayrıntılı bir karar verdiğine tatmin olmuştur.

311. “Bağımsızlık görüntüsü” bakımından başvuran, İtiraz Dairesinin yürütme ve


yasamadan bağımsızlığını şüpheye düşürebilecek herhangi bir olgu ileri sürmemiştir.

312. İtiraz Dairesi üyeleri, İnceleme Yasası’nda öngörülen usule uygun olarak,
yenilenmeyen dokuz yılık bir süre için atanmaktadır. Anayasa Mahkemesi üyeleriyle aynı
statüden yararlanmaktadırlar. Ulusal mevzuat ayrıca, İtiraz Dairesi üyelerinin görev sürelerinin
sonunda İstinaf Mahkemesine üye olarak atanmalarını temin etmektedir.

313. Açık bir tanımanın yokluğuna karşın, İtiraz Dairesi üyelerinin azledilemezliği de
İnceleme Yasası tarafından IQC üyeleri için olanla aynı şekilde güvence altına alınmaktadır.
Disiplinsel ihlaller durumunda, yasayla öngörülmüş usule uygun şekilde görevden alınabilirler.
Bizatihi İtiraz Dairesi üyelerinin disiplin usulüne tabi tutulması ve yargısal disiplin ve etik
kurallarıyla bağlı olmaları, onların bağımsızlığından şüphe etme nedeni değildir.

314. Hâkimlerin temsil edilmemesiyle ilgili olarak, 299 ve 300. paragraflara; yılsonu bonusu
bakımından 301. paragrafa bakılabilir. AİHM ayrıca, İtiraz Dairesine de uygulanan yasal
güvenceleri not etmektedir. Bunlara göre İtiraz Dairesi (i) her davanın esasına bağımsız şekilde
karar vermektedir, (ii) teşkilatlanma yapısını ve personeline karar vermekte tam yetkiye
sahiptir, (iii) yürütmeden emir ve talimat almamaktadır ve (v) yıllık bütçe tahsisis için,
yürütmenin herhangi bir müdahalesinden muaf biçimde Meclise teklifte bulunmaktadır (§ 128).
İşlemlerin yürütülmesinin uluslararası gözlemciler tarafından izlenmesi, ilave bir teminat
oluşturmaktadır.

315. Tarafsızlık yoksunluğu açısından başvuran, esastan incelenebilecek herhangi bir iddia
getirememiştir.

316. Bu itibarla AİHM, İtiraz Dairesinin bağımsız ve tarafsız olmadığına ilişkin hiçbir delil
görmemektedir.

14/25
XHOXHAJ/ARNAVUTLUK Özet Çeviri

- Sonuç

317. Hem IQC’nin hem de İtiraz Dairesinin bağımsız ve tarafsız olduğu anlaşılmaktadır.
Dolayısıyla, Sözleşme’nin 6/1 maddesi bu açıdan ihlal edilmemiştir.

2. Adillik Şartına Uygunluk

329. Başvuran hakkındaki soruşturma, İnceleme Yasası’na uygun şekilde başlatılmış;


soruşturmanın sonunda IQC, ön bulguları hususunda başvuranı bilgilendirmiştir.

330. AİHM, idari soruşturmanın tamamlanmasını takiben başvurana sağlanan bilgilerin,


yeterli bir savunma sunmasına yönelik olarak ön bulguların ciddiyetini anlamasını sağlamış
olması gerektiğini değerlendirmektedir.

332. Başvuran, IQC önündeki tüm süreç boyunca, savunmasında kapsamlı iddialar dile
getirmiş ve çok sayıda yazılı beyan sunmuştur. Savunma yapmak için dava dosyasına erişim
hakkı verilmiş; dilekçelerini sunması için zaman tanınmıştır. Başvuranın yeterli bir savunma
hazırlaması için zaman ve imkânlara sahip olmadığına dair hiçbir emare bulunmamaktadır.

333. IQC, olgusal ve hukuksal tüm meseleler üzerinde tam yetkiye sahipti. Olguların
değerlendirilmesi, uzmanlaşmış bilgiyi veya özel mesleki tecrübeyi gerektirmekteydi ki
İnceleme Yasası bu nedenle, görevini yerine getirirken yardımcı organların IQC’yi
destekleyeceğini belirtmiştir. IQC, başvuranın yargı görevinden çıkartılması için yeterli
gerekçeyi içeren bir karar vermiştir.

334. Kendi seçtiği avukat tarafından temsil edilmeye devam eden başvuran, kararın tebliğ
edilmesinden sonra, meslekten çıkarılmasına dayanak oluşturan olgusal delillere karşı çıkan
kapsamlı bir itirazda bulunmuştur. İlave yazılı beyanlarını da sunmuştur. Kararından, İtiraz
Dairesinin itiraz nedenlerinin tek tek incelendiği ve IQC’nin olgusal ve hukuksal tespitlerinin
gözden geçirdiği ve önündeki süreçte “tam yetkili olma” şartını karşıladığı açıkça
anlaşılmaktadır (bkz. Ramos Nunes de Carvalho e Sá/Portekiz [BD], yukarıda anılan, § 177).

335. AİHM, İtiraz Dairesinin kararı için yeterli gerekçe gösterdiğini ve başvuranın itiraz
nedenlerinin her birine yanıt verdiğini değerlendirmektedir. İtiraz Dairesi, başvuranın sunmak
istediği yeni delilleri kabul etmemesi için de yeterli gerekçe belirtmiştir.

336. Yukarıdaki hususların tümünü dikkate alan AİHM, yargılamanın adilliği bakımından
Sözleşme’nin 6/1 maddesinin hiçbir ihlalinin bulunmadığı sonucuna ulaşmıştır.

15/25
XHOXHAJ/ARNAVUTLUK Özet Çeviri

3. İtiraz Dairesi Önünde Duruşma Yapılması Şartına Uygunluk

339. 6/1 madde altındaki aleni duruşma hakkı, en azından bir derece önünde sözlü duruşma
hakkını gerektirmektedir (bkz. Fischer/Avusturya, 26 Nisan 1995, § 44, A Serisi No. 312). İlk
derecede duruşma yapılmış olması şartıyla, ikinci veya üçüncü derecede duruşma olmaması
ilgili yargılamanın özel nitelikleri tarafından haklı kılınabilir (bkz. Salomonsson/İsveç, B.
No. 38978/97, § 36, 12 Kasım 2002).

340. Duruşma yapma yükümlülüğü mutlak olmamakla birlikte; hâkimler hakkındaki disiplin
soruşturmaları bağlamında AİHM, kişi açısından neyin söz konusu olduğunu, yani olası
cezaların ilgili kişinin hayatı ve kariyeri üzerindeki etkisi ve mali sonuçlarını, gözeterek sözlü
duruşmadan tamamen vazgeçilmesinin istisnai bir tedbir olması ve layıkıyla haklı kılınması
gerektiğine hükmetmiştir (bkz. Ramos Nunes de Carvalho e Sá/Portekiz [BD], yukarıda anılan,
§ 210).

341. Somut olayda AİHM, ilk derecede IQC’nin başvuranın kendi avukatıyla temsil edildiği,
sözlü beyanlarda bulunduğu ve yazılı olarak ilave deliller sunduğu aleni bir duruşma yaptığını
gözlemlemektedir (karşılaştırma için bkz. Ramos Nunes de Carvalho e Sá/Portekiz [BD],
yukarıda anılan, § 209).

342. Başvuranın itirazında ve ilave yazılı beyanlarında duruşma istediğine dair bir emare
yoktur. İtiraz Dairesi talep yokluğuna rağmen, başvuranın davasında duruşma yapılmaması
hususunda yeterli gerekçe de göstermiştir.

343. AİHM, davasını İtiraz Dairesine yazıl olarak sunmak için başvuranın bol miktarda
olanağa sahip olduğunu kaydetmektedir (karşılaştırma için bkz. Vilho Eskelinen ve
Diğerleri/Finlandiya [BD], yukarıda anılan, § 74). İtiraz nedenleri çoğunlukla, yalnızca dava
dosyası temelinde tatmin edici şekilde ele alınabilecek hukuki meselelere ya da oldukça teknik
meselelere ilişkindi (bkz., gerekli uyarlamalarla, Varela Assalino/Portekiz (k.k.), B.
No. 64336/01, 25 Nisan 2002; Schuler-Zgraggen/İsviçre, 24 Haziran 1993, § 58, A Serisi
No. 263). Süreç, tanık veya diğer sözlü delillerin dinlenilmesini gerektirmemekteydi. Bu
itibarla AİHM, muamelelerin niteliğinin, İtiraz Dairesi önünde bir duruşmayı gerekli
kılmadığını değerlendirmektedir.

344. Dolayısıyla, İtiraz Dairesi önünde duruşma olmaması bakımından Sözleşme’nin 6/1
maddesinin ihlali söz konusu değildir.

16/25
XHOXHAJ/ARNAVUTLUK Özet Çeviri

4. Hukuki Belirlilik İlkesine Uygunluk

348. AİHM, zamanaşımı sürelerinin hukuki belirliği ve kesinliği temin etme, muhtemel
sanıkları karşı çıkılması güç eski iddialardan koruma ve mahkemelerin, zamanın akışıyla
güvenilemez ve kusurlu hale gelmiş olabilecek deliller temelinde uzak geçmişte meydana
gelmiş olaylar hakkında karar vermek zorunda kalırsa doğabilecek adaletsizliği önleme gibi
önemli amaçlara hizmet ettiğine hükmetmiştir.

349. Bununla birlikte, yaygın biçimde kullanılan malvarlığının denetimi usullerinin özel
nitelikleri de göz önünde tutulmalıdır. Şahsi ve aile malvarlığı, normal olarak çalışma hayatı
süresince biriktirildiğinden; malvarlığının incelenmesi için katı zaman sınırları koymak,
yetkililerin değerlendirilmekte olan kişi tarafından mesleki yaşamı boyunca edinilen toplam
malvarlığının yasallığını inceleme yeteneğini büyük ölçüde sınırlayacak ve bunu
engelleyecektir. Malvarlığının değerlendirilmesi bu bağlamda, olağan disiplin
soruşturmalarının aksine olarak, yasal sınırlamaların uygulanmasında davalı devlete daha
büyük derecede esneklik tanınmasını gerektiren bazı hususiyetler arz etmektedir.

350. Somut olayda, başvuranın yargısal kariyeri 1995’te başlamış ve 2018’de meslekten
çıkarılmasına değin kesintisiz sürmüştür. Malvarlığının incelenmesinin amacı, malvarlıklarını
edinme kaynaklarının yasallığın kontrol etmek ve malvarlığı inceleme beyanının doğruluğunu
önceki senelerdeki malvarlığı beyanlarıyla teyit etmekti.

351. İnceleme organları, mali kaynakları 1990’larda veya 2000’lerde sağlanan


malvarlıklarını değerlendirmiştir. Zamanın akışından ve destekleyici belgelerin muhtemel
yokluğundan dolayı mali kaynakların yasal niteliğini haklı kılma hususunda başvuranın zor bir
duruma konulduğu anlaşılabilir bir durumdur. Ancak bu, kısmen ilgili malvarlığının edinim
zamanında beyan etmekteki başvuranın kendi ihmalinden dolayıydı. Ayrıca İnceleme
Yasası’nın 32/2 maddesi, incelenen kişinin destekleyici belgeleri sunmakta objektif
imkânsızlıkla karşılaşırsa hafifletici şartlar getirmektedir. Mevcut davada inceleme organları,
eşinin 1992 ilâ 2000 yılları arasındaki gelirinin yasal niteliğini göstermekteki objektif
imkânsızlığının varlığını haklı kılan herhangi bir destekleyici belgeyi başvuranın sunmadığına
hükmetmişti. AİHM, İtiraz Dairesinin başvuranın birikimlerinin belirtildiği gibi kabul edilse
dahi bahse konu malvarlığını almaya yetmeyeceği tespitini de önemli bulmaktadır.

17/25
XHOXHAJ/ARNAVUTLUK Özet Çeviri

352. AİHM ayrıca, Sözleşme’nin 6/1 maddesinin “medeni” kolu bakımından, bizatihi
IQC’nin ön bulgularının ardından ispat yükünün başvurana yüklenmesinin keyfi olmadığını
yinelemektedir (bkz., ayni teminatın paraya çevrilmesi bağlamında, Gogitidze ve
Diğerleri/Gürcistan, B. No. 36862/05, § 122, 12 Mayıs 2015; uyuşturucu kaçakçılığı
davalarındaki müsadere kararı bağlamında, gerekli uyarlamalarla, Grayson ve
Barnham/Birleşik Krallık, B. No. 19955/05 ve 15085/06, §§ 37-49, 23 Eylül 2008).

353. Sonuç olarak AİHM, bir hâkimin meslek hayatı boyunca biriktirilen şahsi veya aile
malvarlığını değerlendirme sürecini, İnceleme Yasası’nda öngörülen hafifletici şartları, eşinin
gelirinin yasal niteliğni göstermekteki objektif imkânsızlığı tasdik eden belgeleri sunmaktaki
başvuranın kusurunu ve edindiği ilgili vakitte malvarlığını açıklamaktaki ihmalini dikkate
alarak hukuki belirlilik ilkesi bakımından Sözleşme’nin 6/1 maddesinin hiçbir ihmalinin söz
konusu olmadığına hükmetmiştir.

II – SÖZLEŞME’NİN 8. MADDESİNİN İHLAL EDİLDİĞİ İDDİASI

354. Başvuran, meslekten keyfi ve hukuksuz çıkarılması ve hukuk faaliyetinde bulunmasına


getirilen ömür boyu yasak dolayısıyla Sözleşme’nin 8. maddesinin ihlalinin söz konusu
olduğundan şikâyet etmiştir.

A. Kabul Edilebilirlik

1. Başvuranın Meslekten Çıkarılmasına İlişkin Şikâyet Bakımından

359. İşle alakalı uyuşmazlıklarda özel hayatın, meslekten çıkarılma, tenzili rütbe, bir
mesleğe alınmama veya benzer olumsuz tedbirlerden etkilenebilecek karakteristik yönleri
bulunmaktadır. Bu yönler (i) başvuranın “yakın çevresini”, (ii) başvuranın diğerleriyle ilişki
kurma ve geliştirme imkânını ve (iii) başvuranın sosyla ve mesleki itibarını kapsamaktadır.
Böyle bir uyuşmazlıkta, özel hayat meseleleri genellikle iki şekilde ortaya çıkacaktır: ya şikâyet
edilen tedbirlerin altında yatan gerekçelerden (bu durumda AİHM, gerekçe temelli yaklaşımı
kullanmaktadır) ya da özel hayattaki etkilerinden (bu durumda AİHM, sonuç temelli yaklaşım
kullanmaktadır) dolayı (bkz. Denisov/Ukrayna [BD], yukarıda anılan, § 115).

360. Sonuç temelli yaklaşım uygulandığında, yukarıda bahsedilen hususlara ilişkin ağırlık
eşiği kritik önem kazanmaktadır. Davasında bu eşiğe ulaşıldığını inandırıcı şekilde göstermek
başvurana düşmektedir. AİHM ancak, bu sonuçların çok ciddi ve kişinin özel hayatını çok

18/25
XHOXHAJ/ARNAVUTLUK Özet Çeviri

önemli derecede etkiliyorsa 8. maddenin uygulanmasını kabul edecektir (bkz. Denisov/Ukrayna


[BD], yukarıda anılan, § 116).

361. AİHM, farklı düzenleyici bağlamlarda, iddia edilen ihlallerin ağırlığını veya ciddiyetini
değerlendirmek için kriterler belirlemiştir. Bir başvuranın ıstırabı, bahse konu tedbirden önce
ve sonraki hayatını karşılaştırarak değerlendirilecektir. Ayrıca işle bağlantılı davalardaki
sonuçların ağırlığı değerlendirilirken, başvuran tarafından ileri sürülen subjektif algıların,
mahsus olayda mevcut objektif koşullarla karşılaştırılarak değerlendirilmesi uygun olur. Bu
analiz, şikâyet edilen tedbirin hem maddi hem de maddi olmayan etkilerini kapsamalıdır.
Ancak, şikâyet edilen tedbirle illiyet bağı taşıması gereken ıstırabının niteliğini ve kapsamını
açıklamak ve desteklemek başvurana kalmaktadır. İç hukuk yollarının tüketilmesi kuralı
dikkate alındığında, böyle iddialarının temel unsurları konuyu ele alan ulusal makamlar önünde
yeterince dile getirilmelidir (bkz. Denisov/Ukrayna [BD], yukarıda anılan, § 117).

362. Mevcut olayda 8. madde, gerekçe temelli yaklaşım altında uygulanamaz. Başvuranın
meslekten çıkarılması hâkimlik konumuyla ilişkiliydi ve bunun, özel hayatıyla hiçbir bağlantısı
yoktu. Malvarlığının edinilmesi, özel hayatın bir parçası olarak değerlendirilebilirse de
herhâlükârda AİHM, malvarlığının denetiminin, kendisi etik ihlal olarak değerlendirilen kişisel
davranışın içsel bir yönünü kapsamamadığını değerlendirmektedir (aksi yönde bkz.
Özpınar/Türkiye, B. No. 20999/04, 19 Ekim 2010).

363. Sonuç temelli yaklaşım yönünden ise başvuran yargısal görevinden ihraç edilmiş ve
tüm ödemelerini derhal kaybetmiştir (bkz. Polyakh ve Diğerleri/Ukrayna2, B. No. 58812/15 ve
Diğer 4 Başvuru, 17 Ekim 2019, § 208-09; aksi yönde, J.B. ve Diğerleri/Macaristan (k.k.), B.
No. 45434/12 ve Diğer 2 Başvuru, §§ 132-33, 27 Kasım 2018; Camelia Bogdan/Romanya, B.
No. 36889/18, §§ 85-86, 20 Ekim 2020). Şüphesiz ki bunun, yakın çevresi, yani kendi refahı
ve ailesi, için ciddi sonuçları olmuştur. İlave olarak inceleme organları, mesleki yeterliliğini de
incelemiş ve kamunun adalet sistemine güvenini başvuranın zedelediğini tespit etmiştir (aksi
yönde bkz. J.B. ve Diğerleri/Macaristan (k.k.), yukarıda anılan, § 136). Bu tespitin ilave bir
sonucu, başvuranın toplum gözünde yargısal bir görevi yerine getirmeye layık olmadığı
şeklinde damgalanması ve damgalanmaya devam etmesidir

2Polyakh ve Diğerleri/Ukrayna kararının Türkçe çevirileri için bkz. “https://www.patreon.com/posts/32877722”


ve “http://hudoc.echr.coe.int/eng?i=001-199202”. Ç.N.

19/25
XHOXHAJ/ARNAVUTLUK Özet Çeviri

364. Bu mülahazalar itibariyle AİHM, Sözleşme’nin 8. maddesinin somut olaya


uygulanacağını değerlendirmektedir.

365. Detaylı itiraz dilekçesinde başvuran, meslekten çıkarılmasına yol açan IQC’nin herbir
tespitine karşı çıkmış ve bu iddialar İtiraz Dairesi tarafından incelenmiştir.

366. Bunu dikkate alan AİHM, İnceleme Yasası’ndaki giderim yollarını takip eden
başvuranın 8. madde altındaki şikâyetlerini öz itibariyle dile getirdiği ve iç hukuk yollarının
tüketilmesi şartını karşıladığı sonucuna ulaşmıştır.

2. Başvuranın Hukuk Faaliyetinde Bulunmasındaki Ömür Boyu Yasağa İlişkin Şikâyet

371. Mevcut Davada AİHM, muamelelerin İnceleme Yasası’na tabi olduğunu ve buna
uygun neticelendirildiğini kaydetmektedir. İnceleme organları, başvuranın hukuk faaliyet
bulunmasına ilişkin ne herhangi bir karar almışlar ne de Avukatlar Kanu’nun ilgili hükümlerine
zımnen de olsa atıfta bulunmuşlardı. Başvuran, hukuk faaliyetinde bulunma lisansına sahip
olduğunu da belirtmiştir. Bu nedenlerle AİHM, başvuranın Sözleşme’nin 8. maddesi altındaki
haklarının bir ihlalinin mağduru olmadığına kanaat getirmiştir.

372. Avukatlıktan yasaklanma tehlikesi dolayısıyla gelecekte olası mağdur olacağı iddia
etmesi, başvuran adına basit bir şüpheden veya zandan ibarettir. Şu ana kadar, hakkında alınan
aleyhinde bir bireysel kararla etkilenmiş değildir. AİHM’e göre başvuran, Avukatlar Dairesinin
ona karşı alacağı bir aleyhe kararı mahkemeye götürebilir ve Sözleşme haklarının iddia edilen
herhangi bir ihlalinin giterme olanağını davalı devlete sağlayabilir. Dahası başvuran, Avukatlar
Kanunu’nun uygulama kapsamının inceleme muameleleri sırasında hakkında karar verilen
hâkim ve savcılara tam olarak muhatap aldığını ortaya koymamıştır (karşılaştırma için bkz.
Tănase/Moldova [BD], B. No. 7/08, § 104, AİHM 2010; Sejdić ve Finci/Bosna-Hersek [BD],
B. No. 27996/06 ve 34836/06, AİHM 2009).

373. Sonuç olarak AİHM, mevcut davanın koşullarında belirtilen şikâyetin Sözleşme’yle
kişi yönünden bağdaşmaz olduğuna (incompatible ratione personae) ve reddedilmesine
hükmetmektedir.

20/25
XHOXHAJ/ARNAVUTLUK Özet Çeviri

B. Esas

374. AİHM şimde, başvuranın meslekten çıkarılması dolayısıyla özel hayata saygı hakkına
müdahale olup olmadığını ve eğer öyleyse, müdahalenin haklı kılınıp kılınmadığını
inceleyecektir.

1. Müdahalenin Olup Olmadığı

377. Sözleşme’nin 8. maddesinin uygulanabilirliğine yönelik yukarıdaki 363 ve 364.


paragraflardaki mülahalazalar gözetildiğinde; AİHM, görevden çıkarılması sonucunda
başvuranın özel hayatına saygı hakkına müdahale edildiğini değerlendirmektedir (bkz.
Özpınar/Türkiye, yukarıda anılan, §§ 47-48; Kulykov ve Diğerleri/Ukrayna, B. No. 5114/09 ve
Diğer 17 Başvuru, § 138, 19 Ocak 2017).

2. Müdahalenin “Yasayla Öngörülmüş” Olup Olmadığı

384. “Yasayla öngörülme” ifadesi, ilk olarak şikâyet edilen tedbirin ulusal hukukta bir
temelinin olmasını gerektirmektedir. İkinci olarak ise bahse konu mevzuatın niteliğine (ilgili
kişi tarafından erişilebilmesi ve sonuçları itibariyle öngörülebilir olması) atıfta bulunulmaktadır
(bkz. Fernández Martínez/İspanya [BD], B. No. 56030/07, § 117, AİHM 2014 (alıntılar)).

388. Başvuranın meslekten çıkarılmasına gerekçe yapılan hususlardaki mevzuatı inceleyen


AİHM (§§ 385-87), başvuranın özel hayatına yapılan müdahalenin yasayla öngörülme şartına
uygun olduğuna tatmin olmuştur.

3. Müdahalenin Meşru Bir Amaç Güdüp Gütmediği

392. İnceleme Yasası, “hukukun üstünlüğünün, yargı sisteminin gerçek bağımsızlığının ve


de kamunun bu sistemin kurumlarına güveninin yeniden tesisinin teminat altına alınmasını”
amaçlamaktadır. Venedik Komisyonu da hâkim ve savcıların değerlendirilmesinin “yalnızca
haklı kılınmadığını fakat ele alınmadıkları takdirde yargı sistemini tamamen mahfedebilecek
olan yolsuzluk afetinden ülkenin korunması için gerekli de olduğunu” belirtmiştir. Anayasa
Mahkemesi ayrıca, İnceleme Yasası’nca getirilen kısıtlamaların yolsuzluk düzeyinin
azaltılması ve kamunun adalet sistemine güveninin yeniden sağlanması şeklindeki toplum
menfaatiyle haklı kılındığını ki bunun, karşılık olarak ulusal güvenlik, kamu düzeni ve diğer
kişilerin hak ve özgürlüklerinin korunması menfaatleriyle ilişkili olduğunu ilave etmiştir.

21/25
XHOXHAJ/ARNAVUTLUK Özet Çeviri

393. Bu şartlar altında AİHM, genel olarak İnceleme Yasası’yla güdülen amacın ve özelde
başvuranın durumundaki müdahalenin, Anayasa Mahkemesi kararında belirlenen amaçlarla ve
Sözleşme’nin 8/2 maddesinde sayılan ulusal güvenlik, kamu düzeni ve diğer kişilerin hak ve
özgürlüklerinin korunması menfaatleriyle tutarlı olduğundan şüphelenmek için bir neden
görmemektedir (bkz. Ivanovski/Eski Yugoslav Cumhuriyeti Makedonya, yukarıda anılan,
§ 179).

4. Müdahalenin “Demokratik Bir Toplumda Gerekli” Olup Olmadığı

402. Özel hayata saygı hakkına yönelik bir müdahale, “zorlayıcı toplumsal bir ihtiyaca”
karşılık gelmesi ve bilhassa güdülen meşru amaçla orantılı olması ve ulusal makamlar
tarafından onu haklı kılmak üzere öne sürülen gerekçelerin “ilgili ve yeterli” olması kaydıyla,
“demokratik bir toplumda gerekli” görülebilir (bkz. Fernández Martínez/İspanya [BD],
yukarıda anılan, § 124; Dubská ve Krejzová/Çek Cumhuriyeti [BD], B. No. 28859/11 ve
28473/12, § 174, 15 Kasım 2016).

403. AİHM, meslekten çıkarmanın, bir kişiye verilebilecek en ciddi olan değilse de ağır bir
disiplin yaptırımı olduğunu kaydetmektedir. Kişinin özel hayatını etkileyen böyle bir tedbirin
uygulanması, kişinin ahlakına, doğruluğuna ve mesleki yeterliliğiyle ilgili somut delillerin
değerlendirilmesini gerekli kılmaktadır.

404. İnceleme Yasası, Değerlendirme Raporu ve Reform Stratejisi’nin ve de esaslı anayasal


değişikliklerin ardından kabul edilmişti. Ulusal yasama organı ve bağımsız diğer gözlemciler
tarafından değerlendirildiği üzere yargıdaki alarm verici yolsuzluk seviyelerine ve yolsuzlukla
acilen mücadele ihtiyacına bir karşılık oluşturmaktaydı. Bu itibarla AİHM, görevdeki bütün
hâkim ve savcıların olağanüstü incelemesini getiren adalet sistemi reformunun “zorlayıcı bir
toplumsal ihtiyaca” karşılık geldiğini değerlendirmektedir.

406. Başvurandan, İnceleme Yasası uyarınca malvarlığını edinmesine temel oluşturan


dayanak yasal kaynakları haklı kılması istenmiştir. Arnavutluk’un anlaşmalar hukuku
taahhütlerine uygun olarak, malvarlığını beyan etme ve yasal kaynağını haklı kılma
yükümlülüğü 2003’ten beri iç hukukta yer almakta ve malvarlığını beyan etmekteki kusur ya
da yanlış beyan cezalandırılmaktadır. İnceleme Yasası’nın önceki malvarlığı beyanlarını,
malvarlığı inceleme beyanının doğruluğunu teyit etmek için delil olarak kullanmasının nedeni
de budur zaten.

22/25
XHOXHAJ/ARNAVUTLUK Özet Çeviri

407. İnceleme organları, dava dosyasındaki delillerin dikkatli bir incelemesinin ardından,
başvuranın 1. konutun ediniminin temelinde yatan ve buna katkı yapan sözleşmenin tarafı
olduğu sonucuna ulaşmıştır. AİHM, ulusal kararlarda herhangi keyfilik veya açıkça gayrımakul
bir şey bulmamaktadır. Ayrıca AİHM, Bangalore Yargı Etiği İlkelerine göre, çalışmalarının
niteliği itibariyle hukukun üstünlüğünün koruyucusu olarak değerlendirilen hâkimlerin,
kamunun güvenini sürdürmek ve arttırmak ve “insanların yargının doğruluğuna inancını teyit
etmek için mahkeme dışındaki özel meselelerinin yürütülmesinde hassaten yüksek doğruluk
standartlarını karşılamaları gerekli kılınmalıdır.

408. 1. konutun satın alınmasına katkı yapan mülkiyetlerin edinilmesi için yeterli ve yasal
gelirin mevcudiyeti bakımından İtiraz Dairesi, başvuran ve eşinin yeterli miktarda gelirinin
olmadığını tespit etmiştir.

409. Başvuranın mali durumunun belirlenmesiyle ilgili olarak İtiraz Dairesi, onun ve eşinin
varlıklarını ve borçlarının yeniden değerlendirmesini yapmış ve nakit varlıklarını haklı kılacak
yasal gelirlerinin olmadığını tespit etmiştir. AİHM, İtiraz Dairesinin başvuran tarafından
yabancı banka hesaplarındaki paranın kaynağını açıklamaktaki ağır kusuru ve eşinin büyük
miktarlardaki nakit parayı yasal hükümlere aykırı olarak zamanında beyan etmekteki kusuru
olduğu tespitlerini de dikkate almaktadır.

410. Mesleği yeterliliğinin değerlendirilmesi bakımından İtiraz Dairesi, IQC’nin başvuranın


anayasal yargılamadan çekilmekteki kusurunun kamunun adalet sistemine güvenine zarar
verdiği tespitini onaylamıştır. İnceleme organlarınca verilen kararları ve somut olayın
koşullarını dikkate alan AHİM, bu organların böyle bir tespiti haklı kılmaya yetecek gerekçe
göstermediğini değerlendirmektedir. Başvuranın babasının bulunduğu istinaf heyeti, belirli
kişiler hakkındaki belgede sahtecilik suçlamasının zamanaşımına uğradığına karar vermişti.
Heyet bu itibarla davanın esasını incelememiş ve sahtecilik suçlaması hakkında hüküm
kurmamıştır. Başvuran, ayrı bir hukuk yargılamasına ilişkin anayasal şikâyeti incelemeye
çağrılmışı. İkinci olarak ne o ne de babası her iki yargılama dizisinde şahsi menfaat çatışması
içindeydi. AİHM, inceleme organlarının başvuranın tarafsızlığına yönelik şüphelerin varlığını
yeterince ortaya koyduklarına ikna olmamıştır. Üye devletlerin, tarafsızlığın bu gereklerin
tartışmasız en önde gelenlerinden birini oluşturduğu adil yargılanma hakkı gereklerine uyumu
sağlayacak şekilde hukuk sistemlerini düzenleme yükümlülüğü vardır. Bununla birlikte AİHM,
özellikle Arnavutluk büyüklüğündeki bir ülke için, yargılamanın taraflarının biri veya tümüyle

23/25
XHOXHAJ/ARNAVUTLUK Özet Çeviri

ilişkili farklı bir yargılama dizisine bakmış diğer bir hâkimle kan bağı olan bir hâkimin
doğrudan reddedilmesinin her daim gerekli kılınmadığının da farkındadır (bkz. Dorozhko ve
Pozharskiy/Estonya, B. No. 14659/04 ve 16855/04, § 53, 24 Nisan 2008; Ramljak/Hırvatistan,
B. No. 5856/13, §§ 29-42, 27 Haziran 2017; Nicholas/Kıbrıs, B. No. 63246/10, § 62-65,
09 Ocak 2018; Koulias/Kıbrıs, B. No. 48781/12, §§ 61-66, 26 Mayıs 2020). Son olarak,
başvuran babasının soyismini taşımasına rağmen; anayasal yargılamanın tarafları, başvuranın
heyete katılmasına itiraz etmemiştir.

411. Başvuranın mesleki yeterliliğinin değerlendirilmesiyle ilgili yukarıdaki gerekçelere


karşın; AİHM, İtiraz Dairesinin başvuranın malvarlığının incelenmesi bağlamında yaptığı
tespitlerin ulusal hukuk uyarınca yeterince ciddi olduğunu ve tek başlarına başvuranın
meslekten ihracını haklı kılabilecekleri görüşündedir.

412. AİHM ayrıca, ulusal mahkemelerin 407-09 paragraflardaki bireyselleştirilmiş tespitleri


dikkate alındığında, başvuranın Anayasa Mahkemesi üyeliği görevinden ihraç edilmesinin
orantılı olduğunu değerlendirmektedir. İnceleme Yasası iki tip disiplin yaptırımı getirmektedir:
meslekten çıkarma ya da mecburi eğitime katılma yükümlülüğüyle birlikte açığa alma. AİHM,
disiplin suçları için uygun yaptırım sıkalasının yokluğunun orantılılık ilkesiyle tutarsız
olabileceğine hükmetmiştir (bkz. Oleksandr Volkov/Ukrayna, § 182). Anayasa Mahkemesi
Kanunu, olağan disiplin kovuşturmasının bitiminde verilebilecek daha detaylı disiplin yaptırımı
hiyerarşisi öngörmektedir. Ancak inceleme muameleleri, olağan disiplin kovuşturmalarıyla
taşıdıkları görünüşteki benzerliklerine rağmen, nitelikleri gereği kendine özgüdür. Bu
muameleler, yargıyı yozlaşmış unsurlarından temizlemek ve sistemin sağlıklı kısmını muhafaza
etmek için yargı sistemindeki algılanan yaygın yolsuzluk varlığına bir karşılık olarak yürürlüğe
konulmuşlardı. İnceleme Yasası’nın kabulünden önce olan istisnai koşulları dikkate alan
AİHM, daha sınırlı yaptırım sıkalasına sahip olunmasını inceleme sürecinin ruhuyla tutarlı
bulmaktadır.

413. AİHM dahası, Hâkim ve Savcıların Statüsü Kanunu uyarınca, başvuranın meslekten
çıkarılmasının yeniden yargı sistemine girişi üzerinde ömür boyu bir yasak gerektirdiğini
kaydetmektedir. Bu bağlamda AİHM, hâkimlerin ve özellikle başvuranın yeniden istihdamını
arzuladığı gibi bir yüksek sorumluluk derecesi gerektiren görevde bulunanların, devletin
egemenlik gücünin bir parçasını kullandığını yinelemektedir. Başvurana ve ağır etik ihlallerden
dolayı görevden çıkartılan diğer bireylere uygulanan ömür boyu yasak, yargı görevinin

24/25
XHOXHAJ/ARNAVUTLUK Özet Çeviri

doğruluğunu ve kamunun adalet sistemine güvenini sağlamak için devlet tarafından güdülen
meşru amaçla ne tutarsız ne de orantısızdır (bkz., gerekli uyarlamalarla, siyasi polisin eski
işbirlikçilerinin kamu hizmetinde istihdamındaki yasağın kesin niteliği hakkında,
Naidin/Romanya, B. No. 38162/07, 21 Ekim 2014, §§ 54 ve 55; karşılaştırınız, kişinin özel
sektörde istihdam bulmasındaki kısıtlamalar bakımından, Sidabras ve Džiautas/Litvanya, B.
No. 55480/00 ve 59330/00, § 58, AİHM 2004-VIII; Rainys ve Gasparavičius/Litvanya, B.
No. 70665/01 ve 74345/01, § 36, 07 Nisan 2005; Žičkus/Litvanya, B. No. 26652/02, § 31,
07 Nisan 2009). Bu, ülkede sürdürülmekte olan hukukun üstünlüğünün sağlamlaştırılması
süreci bağlamında özellikle böyledir.

414. Yukarıdaki gerekçeleri dikkate alan AİHM, başvuranın meslekten ihracı bakımından
Sözleşme’nin 8. maddesinin ihlalinin söz konusu olmadığını değerlendirmektedir.

BU GEREKÇELERLE, AİHM:

1. Oybirliğiyle, İtiraz Dairesinin bazı üyelerinin tarafsızlığına ilişkin olarak Sözleşme’nin 6/1
maddesi altındaki şikâyeti ve başvuranın meslekten çıkarılmasına karşı etkili yol
bulunmadığı iddiasına ilişkin olarak 13. madde altındaki şikâyeti kabul edilemez bulmuştur;

2. Çoğunlukla, hukuk faaliyetinde bulunma üzerindeki ömür boyu yasak iddiasına ilişkin olarak
Sözleşme’nin 8. maddesi altındaki şikâyeti kabul edilemez bulmuştur;

3. Oybirliğiyle, başvurunun kalanını kabul edilebilir bulmuştur;

4. Bire karşı altı oyla, inceleme organlarının bağımsız ve tarafsız olmadığı iddiası bakımından
Sözleşme’nin 6/1 maddesinin ihlalinin söz konusu olmadığına karar vermiştir;

5. İkiye karşı beş oyla, yargılamanın adil olmadığı iddiası bakımından Sözleşme’nin 6/1
maddesinin ihlalinin söz konusu olmadığına karar vermiştir;

6. İkiye karşı beş oyla, İtiraz Dairesi önünde aleni duruşma yapılmadığı iddiası bakımından
Sözleşme’nin 6/1 maddesinin ihlalinin söz konusu olmadığına karar vermiştir;

7. İkiye karşı beş oyla, hukuki belirlilik ilkesinin ihlali iddiası bakımından Sözleşme’nin 6/1
maddesininin ihlalinin söz konusu olmadığına karar vermiştir;

8. İkiye karşı beş oyla, Sözleşme’nin 8. maddesinin ihlalinin söz konusu olmadığına karar
vermiştir.

25/25

You might also like