You are on page 1of 89

SA LIK NANÇLARI

TASLAK
SAĞLIK DAVRANIŞLARI

SAĞLIK İNANÇLARI VE ATIFLAR, RİSK ALGISI,


GÜDÜ, ÖZYETERLİK

DAVRANIŞI YORDAMADA KULLANILAN


MODELLER
Sa lık Davranı ları

Kasl ve Cobb(1966)- 3 tür sağlık davranışı tanımladılar:

Sağlık davranışı: Hastalığı önlemeyi amaçlayan


davranış
(sağlıklı beslenme)

Hastalık Davranışı: Çare aramayı amaçlayan davranış,


tanı almış olsun ya da olmasın hastalık durumundan
öznel yakınmalar
(doktora gitmek, ağrı korkusuyla ağrı kesici almak,
tümör çıkacak korkusu ile doktora gitmek)
Hasta Rolü Davranışı: İyileşmeyi amaçlayan her türlü
faaliyet,

doktor tanı koyduğu an itibari ile bürünülen rol


(hasta- doktor ilişkisi, hasta- toplum ilişkisi, reçete
edilen ilaçları içmek, dinlenmek, sosyal olarak içe
çekilmek..)
Sağlık Davranışlarını Yordama:
Sağlık İnançlarının Rolü

Bilginin rolü

Rimer ve ark (1991) meme kanseri hakkında bilgi


sahibi olma- mamografi çektirme arası ilişki bulunmuş.

Bilgi arttıkça mamografi çektirme davranışı artıyor.


Bir araştırmada
Rahim ağzı kanseri teşhisi için kullanılan smear testi
hakkında bilgilendirici bir video
bilginin artması  sağlık davranışı
Bilgi tek başına yeterli olmayabilir
Sağlık davranışı ile ilgili inançlara da odaklanmak
gerekir.
(Sağlık inancı: kısaca sağlık ile ilgili herhangi bir inanç)
Sağlık inançları ile ilgili 4 temel yaklaşım:

Atıf Kuramı

Risk Algısı

Güdü ve Öz Belirleme Kuramı

Öz Yeterlik
ATIF KURAMI

Nedensellik, Heider (1958)

Kelley (1971)
Ayırtedicilik
Uzlaşma
Zaman içinde tutarlılık
Yöntem açısından tutarlılık
Atıfların 4 Boyutu vardır

İçsel- Dışsal
(mülakat başarısızlığım ya benim performansımın kötü olmasından ya da mülakatı
yapanın önyargısından kaynaklanması)

Sabit- Değişken
(bir işe kabul edilmedeki başarısızlığım her zaman olacaktır ya da sadece bu olaya
özeldi)

Genel- Özel
(bu başarısızlığım hayatımın tüm diğer yönlerini etkileyecektir ya da sadece bu
olaya özeldi)

Kontrol Edilebilir- Kontrol Edilemez


(bu başarısızlığımın nedeni benim tarafımdan kontrol edilebilir/edilemez)
Ayrıca atıflar;

nedene dair atıflar ve


çözüme dair atıflar olarak ayrılır
alkolik biri irade sahibi olmadığı için alkolik olmasından
kendinin sorumlu olduğuna inanıyorken (nedene atıf)
aynı zamanda sağlık çalışanlarının onu iyileştirme
sorumluluğu olduğuna (çözüme atfetme) inanabilir
Sağlıkla ilgili davranışlar ile ilgili atıflar

Hastalıkla ilgili atıflar davranışı etkileyebilir.

Örneğin, kişi hastalığını dışsal sebeplere atfediyorsa


kişisel sorumluluk hissetmeyebilir

80 kişi ile yapılan bir çalışmada sağlığın ve hastalığın


nedenleri ile ilgili görüşme yapılmış Genel olarak
sağlığın içe (kişinin içsel özelliği) hastalığın dışa
atfedildiği görülmüş (dışarıdan vücuda gelen bir şey)
(Herzlich, 1973)
Sağlık kontrol odağı (health locus of control)

Olayların kendileri tarafından kontrol edilebilir (iç


kontrol odağı) olduğuna dair ya da kontrol edilemez
(dış kontrol odağı) olduğuna dair inanç

Sağlığımdan kendim doğrudan sorumluyum İK


Iyi olup olmamam şans meselesidir DK
Sağlık kontrol odağı kişinin davranışı değiştirip
değiştirmeyeceği ile

Doktor tavsiyelerine uyup uymayacaklarını


belirleyebilir
(dış kontrol odağına sahip birini yaşam biçimini
değiştirmeye teşvik edersek muhtemelen
gerçekleştirmeyecektir)
RİSK ALGISI

Risk Algısı 3 çerçevede çalışılmaktadır


gerçekçi olmayan iyimserlik,
riskin telafi edilmesi,
kendini onaylama kuramı
Gerçekçi olmayan iyimserlik

Sağlıksız davranışları sürdürmenin


nedenlerinden biri
4 bilişsel faktör:
Tecrübe eksikliği
Problemin kişilerin hareketleriyle
engellenebileceğine olan inanç
Problem şimdiye kadar ortaya çıkmadıysa ileride de
çıkmayacağına olan inanç ve
Problemin nadir olduğuna olan inanç
Riskin telafi edilmesi

Sağlıksız davranışları sürdürmenin nedenlerinden biri

Bazı riskli davranışların bazı başka davranışlarla telafi


edilebileceğine dair inanç.
Sigara içebilirim çünkü haftasonları spora gidiyorum
Çikolata yiyebilirim çünkü zaten tenis oynuyorum.

Telafi inançlarının yüksek olması ergenlerin sigara


bırakmaya hazır olmamasını yorduyor.
Kendini onaylama (öz onay
kuramı)
Sağlıksız davranışları sürdürmenin nedenlerinden biri
Sigara paketlerinin üzerinde yer alan sigara içmek öldürür
yazısına rağmen kişiler sigara içmeye devam etmektedir.
Araştırmalara göre risk verileriyle en az ikna olanlar aslında
en fazla risk altında olanlar (görmezden gelme veya
reddetmek için bahane bulma)
Benlik bütünlüğüne tehdit olan bir bilgi aldıklarında
savunucu davranıp bu bilgiyi unutup ya da reddedebilirler.
Hayatlarının başka bir alanında kendilerini onaylama fırsatı
verilirse savunmacılık ihtiyaçları azalabilir
Güdü ve öz belirleme kuramı

Davranışı düzenleyen güdülere odaklanır


Güdüler:
içsel özerk güdüler:
kişi ile alakalı amaçları gerçekleştirmekle ilgili özerk güdüler
(yemek , arkadaşlarla konuşmak)

kontrollü güdüler:
arkadaşları memnun etme gibi dışsal etkenlerle ortaya çıkan
dışsal güdüler
Öz yeterlik

Bandura (1977)de geliştirildi. Sosyal Öğrenme


Kuramının Bir parçası olarak

Bir işi yapmak için gerekli becerilerinin olduğuna dair


inanç.
Sağlık Davranışını Açıklayan
Sosyal Biliş Modelleri
Sağlık İnanç Modeli

1950 lerde Amerikada Tüberküloz salgını olmasına


rağmen insanların koruyucu önleyici programlara
katılım azlığı nedenleri araştırılırken geliştirilmiştir.

Rosenstock (1966) ve Becker ve ark. 1970-80ler


boyunca gelişimi devam ettirilmiştir.
Model,
insanların sağlık koşullarını kontrol etmek,
gözden geçirmek, hastalıkları önlemek için
eylemde bulunma veya bulunmama nedenleri ile ilgili
temel bileşenler içerir
S M’in Bile enleri
Hastalığa yatkınlık ( duyarlılık) (akciğer kanseri olma
olasılığım yüksektir)

Hastalığın ciddiyeti (akciğer kanseri ciddi bir hastalıktır)

Bedeller (Engeller) (Sigarayı bırakmak beni sinirli yapar)

Yararlar (sigarayı bırakırsam tasarruf ederim)

Eylemin ipuçları (içsel: nefes darlığı, dışsal: bir broşürdeki


bilgiler)
Bu inançlar kişinin bir davranışı gerçekleştirme
olasılığının tahmin edilmesinde kullanılır.

SİM’e daha sonra sağlık motivasyonu ve algılanan


kontrol kavramları eklenmiştir
Modele göre,
Kişinin hastalığa yatkınlık algısı,
ciddiyeti,
yarar algısı yüksek ve
bedel algısı düşük ise davranışı gerçekleştirme olasılığı
yüksektir.
Mesela Serviks kanseri olma olasılığım yüksek, bu
hastalık ciddi bir hastalık, düzenli sağlık taraması çok
yararlıdır, bedeli düşük ise  davranış
SİM için Destekler

Algılanan engeller en yordayıcı değişken olarak


bulunmuş.

Daha sonra algılanan duyarlılık.

Algılanan ciddiyet en az yordayıcı olarak görülüyor.


Çünkü genel olarak herkes “örneğin kanserin” ciddi
bir hastalık olduğunu bilir.
Bir SİM çalışmasında kolorektal ve meme kanseri için
tarama yaptırma davranışı ile ilgili algılanan engel ve
faydaları belirlemek amacıyla odak gruplar yapılmış.

Algılanan engeller: bilgi eksikliği, test ile ilgili utanma,


sağlık çalışanlarından alınan farklı yorumlar.

Faydalar: erken teşhi, kaygıdan kurtulma şeklinde


bulunmuş.
Etnik farklılılar

Çalışmalar farklı etnik grupların farklı inançları


olabileceğini gösteriyor.

Örneğin Afrika Amerikalı kadınlarla yapılan bir


çalışmada meme kanserinin yaralanma sonucu
meydana geldiğine dair bir inanç bulunmuş, bu
kadınların algılanan duyarlılığı çok düşük olabilir.

Ayrıca, kanserin ölüm anlamına geldiği, müdahalenin


kanserin yayılmasına yol açtığı gibi inançları
bulunmuştur.
Etnik gruplara göre algılanan engeller de değişebilir.

Bir çalışmada, tarama yaptırma engelleri arasında,


Asyalı amerikalılarda utanma, Afrikalı amerikalılarda
korku, utanma, maliyet önemli engeller olarak
bulunmuş.

Müdahaleler hazırlanırken bu tür faktörlerin ele


alınması önemli.
Bir S M müdahale çalı ması-
mamografi artırma hedefi
Toplum Temelli bir Müdahale
Gönüllüler eğitiliyor
Meme kanserinde Erken teşhisin faydalarını anlatmak için
farklı büyüklükte kolyeler takılıyor ve
engellerin üstesinden nasıl gelebilecekleri ile ilgili,
değerlendirmeyi nasıl yapacakları ile ilgili beyin fırtınası
yapılıyor ve
özetkinlik inançlarını artırmak için ve roleplay ler yapılıyor
Amaç fayda algısını artırmak engel algısını azaltmak,
özetkinliği artırarak tarama yaptırma davranışını artırmak.
SİM için Eleştiriler

Modeldeki bileşenler arası ilişki net bir şekilde


açıklanmamış. Bu belirsizlik SİM uygulamalarında
değişikliğe yol açıyor.
Model testi için modelin tüm bileşenlerinin
araştırmaya katılması gerekirken araştırmalarda
genelde değişkenlerin bağımsız olarak birkaçının ele
alındığını görüyoruz.
Duygulara yer vermemesi
Sosyal çevrenin etkisine yer vermemesi
Korunma Güdüsü Kuramı
(Protection Motivation Theory)
Rogers (1975-1985) SİM’i ilave faktörler ile geliştirerek
KGK’ yı geliştirmiştir.

Kuramın temel katkısı korku bileşeninin eklenerek


sağlık davranışlarının anlaşılmasına “duygusal
bileşeni” dahil etmesidir.
Ciddiyet: kolon kanseri ciddi bir hastalıktır

Duyarlılık: kolon kanseri olma olasılığım yüksektir

Etkililik: beslenmemi değiştirirsem sağlığım iyileşebilir

Özyeterlik: beslenmemi değiştirebileceğim konusunda


kendime güveniyorum

Korku: kanser olmaktan korkuyorum


Bu değişkenler davranışsal niyetleri yordamaktadır.

Ciddiyet, duyarlık, korku tehdit değerlendirmesi

Etkililik, özyeterlikbaş etme değerlendirmesi


Bu kurama göre içsel (ör., içsel deneyimler), ve çevresel
(gözlem yoluyla öğrenme, sözel ikna) bilgi kaynakları
bu bileşenleri etkiler.

Bu da ya davranış niyetini ya da kaçınma inkar gibi


işlevsel olmayan baş etme tepkisini ortaya çıkarır.
KGK’nın Kullanımı

Modele göre, Örneğin, koroner hastalıkta yağlı


beslenmenin rolü ile ilgili bilgi,
korkuyu,
ciddiyet algısını,
yakalanma olasılığı hakkında inancı artırabilir.

Kişi aynı zamanda beslenme tarzını değiştirebileceği


hakkında kendine güveniyorsa ve yararlı sonuçlar
öngörüyorsa davranış göstermek için daha fazla niyet
gösterecektir.
KGK için Destekler

Rippetoe ve Rogers’ın (1987) araştırmasında kadınlara


meme kanseri hakkında bilgi verildi

KGK bileşenleriyle kendi kendine meme muayenesi


yapma niyetleri arası ilişkiler incelendi.

Sonuçlar en iyi yordayıcıların tepkinin etkililiği,


ciddiyet ve özyeterlik olduğunu gösterdi.
KGK için Eleştiriler

Çevresel sosyal faktörlerin rolü göz önünde


bulundurulmaması

Bireylerin bilinçli bilgi işlemciler olduğunu varsayar


yani alışkanlıkla oluşan davranışları açıklayamıyor
Mantıksal Eylem Kuramı

MEK,
Bireyin sosyal dünya hakkındaki inançlarının rolünü
vurgulamakta ve
hem bu inançları hem de bu inançların
değerlendirilmesini içermektedir.

(Fishbein, 1967; Fishbein ve Ajzen, 1975)


Planlı Davranış Kuramı
MEK geliştirilerek oluşturulmuştur.

MEK’den farklı olarak davranışsal kontrol değişkeni


eklenmiştir.

Her iki model de davranışsal niyeti davranışın öncüsü


olarak vurgulamıştır.
Tutumlar: Bir davranışın olumlu veya olumsuz
olduğuna dair ya da davranışın sonucu hakkındaki
inançlar
egzersiz yapmak eğlencelidir ve sağlığımı iyileştirir.
Öznel norm: Davranışın sosyal çevre tarafından ne
kadar kabul göreceğine dair değerlendirmeler

kilo verirsem bu durum benim için önemli olan


insanlar tarafından onaylanacaktır ve ben bu onayı
istiyorum
Algılanan davranışsal kontrol
Bireyin bir davranışı başarabileceğine olan inancından
oluşmaktadır.
Kişi bu inancını oluştururken;
Içsel (beceri, bilgi) ve
dışsal (engeller, fırsatlar) faktörleri göz önünde
bulundurur.
PDK’ya göre bu üç faktör daha sonra davranışsal
niyetleri yordamaktadır.

Aynı zamanda kuram, davranış kontrolünün niyetlerin


aracı etkisi olmadan davranış üzerinde doğrudan
etkisinin olduğunu ortaya koymaktadır.
PDK’nın kullanılması

Alkol kullanımına uyarlandığında,


Kişi alkolü azaltırsa hayatını daha üretken hale getireceğine,
sağlığına faydalı olacağına inanıyorsa (davranışa karşı
tutum)
Hayatındaki önemli insanların bırakmasını istediklerine
inanıyorsa (öznel normlar)
Daha az alkol alabileceğine inanıyorsa (davranışsal kontrol)
O zaman bu alkol kullanımının azaltılması ile ilgili güçlü
niyeti yordayabilir (davranışsal niyet)
PDK’ ya Destekler

Organ, kan bağışı, prezervatif kullanımı, egzersiz,


yürüyüş, sigara davranışı, kendine zarar, intihar
girişimi gibi birçok davranışın değerlendirilmesinde
kullanılmıştır.
Eleştiriler

SİM ve KGK’nın aksine sosyal ve çevresel faktörlerini


ve geçmiş davranışların rolünü de içeren PDK,

kuramı test etmek için kullanılan yöntemler ve


davranışı yordama derecesi açısından eleştirilmiştir.
Sosyal Biliş Modelleri ile ilgili
Sorunlar
Kavramsal sorunlar
Her modelde davranış kontrolü, davranışsal niyetler,
tutumlar gibi farklı kavramlar bulunsa da bu kavramlar
arasında örtüşme bulunmaktadır.
Modellerin ana kavramlarının birleştirilmesiyle ortak bir
görüş yaklaşımı sağlanabilir.
Modeller içindeki değişkenler arası ilişki (örneğin PDK,
tutumu davranışsal niyetin sebebi kabul eder)
tanımlanmakta ama bu ilişkiler nedensel olarak belirsiz.
Nedensellik ancak deneysel desenlerle ölçülebilir.
Araştırma yaparken bulduğumuz sonuçlar sadece
ölçüm etkisi olabilir. Anket soruları gerçekte ne
hissettiğini ölçmek yerine o an kişinin nasıl
düşündüğünü değiştirebilir. Birçok araştırma,
bilişlerin, duyguların, davranışların değiştirebileceğini
göstermiştir.
Yöntemsel sorunlar

PDK MEK SİM gibi modeller çoğunlukla regresyon ya da yapısal


eşitlik modellemeleri ile analiz ediliyor.

Kesitsel araştırmalar nedensellikten çok ilişkileri gösterebilir.


Seçkisiz deneysel desenler çözüm olarak görülüyor.

Çoğu araştırmada örneklem büyüklükleri sıkıntılı bulunmuştur

Katılımcıların soruları herzaman araştırmacının amaçladığı gibi


anlamıyor olabileceğine dair çalışmalar mevcut (16/52)
Yordama sorunları
Bazı araştırmalar modellerin davranış niyetlerini ve
davranışlarını yordamada yetersiz olduğunu
göstermiştir.

Bu soruna çözüm olarak


yeni bilişlerin dahil edilmesi,
niyet ile davranış arasındaki farkı azaltmaya çalışmak,
modellerin kendini daha az tekrar eden ve daha
kapsayıcı versiyonlarını üretecek şekilde modelleri
birleştirmek önerilmiştir.
Yeni bilişler ekleyerek
modellerin genişletilmesi
Genişletilmiş normlar

MEK ve PDK öznel normları ölçmekte. Fakat normlar


ölçülürken ahlaki normlar, sosyal normlar ve imaj
normu da ölçülebilir.
Duyuşsal inançlar

PDK duygunun korku biçiminde rolünü içermesine rağmen sosyal


biliş modellerine önemli eleştiri duyuşun rolünü yeterince hesaba
katmamaları

Örneğin bir davranışın hoş, keyif veren, kaygılandırıcı veya moral


bozucu olarak tanımlanması duyuşsal inançları yansıtmaktadır.

Ergenlerde hızlı araba kullanma ve sigara davranışını inceleyen


araştırmalarda bu duyuşsal inançların davranışları yordamada
önemli olduğu gösterilmiştir.
Beklenen pişmanlık

Bir davranışı gösterme veya davranıştan kaçınma için


beklenen pişmanlık önemli bir değişken olabilir.

Örneğin prezervatif kullanmazsam kendimi suçlu


hissedeceğim

Sigara içersem sonra pişman olacağım


Kişilik

Kişiliğin sağlıkla ilgili (ör. sigara, diyet, güvenli cinsel


ilişki) davranışların yordanmasında önemli rolü
olduğunu vurgulayan pek çok çalışma bulunmaktadır.
Modellerin bütünleştirilmesi

Bu sorunların giderilmesi için bütünleştirilmiş daha


kapsamlı modeller önerilmiştir.

Daha kapsamlı modeller daha az şeyi kaçırır fakat hem


araştırma hem uygulamada kullanımı çok daha hantal
ve maliyetli olabilir.
Aşama Modelleri

Sağlık davranışı modellerinden aşama modelleri,

kişilerin bazı davranışları değiştirmede farklı


aşamalarda olduklarını öne sürer ve

davranış değiştiğinde aşamaların nasıl değiştiğini


tanımlar
Daha önceki modellerde kişileri davranışı
gerçekleştirenler ve gerçekleştirmeyenler olarak
ayrılırken,

evre modelleri bunun yeterli olmadığını bireylerin


davranış değişiminde belli evrelerden geçtiklerini
savunur.
Örneğin bazı kişiler sigaranın bırakılmaması gerektiğini
düşünürken
bazı kişiler de sigara içmeye devam etse de “şu sigarayı yavaş
yavaş bıraksam ne iyi olur” düşüncesi içinde olabilirler.
Bu iki grup eylem olarak aynı seviyede gözükse de davranışı
gerçekleştirmeye yakınlık olarak birbirlerinden farklı
zihinsel evrelerdeler.

Düşüncenin ötesinde sigarayı nasıl bırakabileceğini


araştırmaya başlamış olan kişiler de bu iki gruptan ayrılır.
Bu aşama sigarayı bırakmaya daha yakındır.
Peki kişilerin bu farklılığı neden önemli?

Diğer modellerden farklı olarak bu modeldeki


aşamalar
yapılan müdahalenin etkinliğini artırmak,
tedaviyi bırakmaları azaltmak ve
nüks oranını azaltmak için önemli olabilir.
Değişim Aşamaları Modeli
(Prochaska & Diclemente, 1982)
Niyet öncesi

Niyet

Hazırlık

Eylem

Koruma
Niyet Öncesi: Gelecek 6 ay içerisinde eylemde bulunmaya
dair hiç niyetinin olmaması.
Bu evredeki kişiler bilgi eksikliğinden dolayı bu evrede
olabilirler ya da değişimi birkaç kez denemiş ancak
demoralize olmuş olabilirler.
Bu gruptakiler yüksek riskli davranışlar hakkında okuma,
konuşma, düşünmekten kaçınma eğiliminde olurlar.
Bu gruptakiler sıklıkla psikoterapi veya sağlığı geliştirme
programları için motive değildirler.
sigara içmekten mutluyum ve içmeye devam etme
niyetindeyim
Niyet: Gelecek 6 ay içerisinde davranışı değiştirme
niyeti olanlar.

Buradakiler değişimin olumlu yönlerinin daha


farkındalar fakat dezavantajlarının da farkındalar.

Bu avantaj ve dezavantaj arasındaki denge bireyde


ambivalans yaratarak uzun süre bu aşamada
kalınmasına neden olabilir.
son zamanlarda çok öksürüyorum, belki sigarayı
bırakmayı düşünebilirim
Hazırlık: Bu aşamada bireylerin 30 gün içinde eyleme
geçme planları vardır.

Sağlık eğitim gruplarına katılmak, danışmanlık almak,


kendine yardım kitapları almak gibi..

yani eyleme geçebileceklerine dair bir arayışları var.


bara gitmeyi bırakacağım ve düşük katran içeren sigara
alacağım
Eylem: 6 aydan daha az süredir değişmiş açık
davranışlar gösterirler.

Daha önceki evrelere dönüş yaşanabilir.

Eylem, davranışın kazanıldığı anlamına gelmiyor.


sigarayı bıraktım
Koruma: 6 aydan uzun süredir değişmiş açık davranış
gösterirler.

Geri dönüşü engellemeye çalışırlar.

(eylem aşamasında davranışı kazanım üzerinde,


koruma aşamasında sürdürmeye dair teknikler
kullanılmalı)
7 aydır sigara içmiyorum
1990 Surgeon general’s report Sigara bırakmanına
rdından 12 ay geçmişlerin %43’ü sigaraya geri
dönmüş, 5 yıl bırakmış olanların %7’si.
Aşamalar her zaman doğrusal biçimde
gerçekleşmeyebilir.

Kişi eylem aşamasına gelmeden önce defalarca hazırlık


aşamasına geçebilir sonra niyete geri dönebilir.
Değişimin farklı aşamalarında olan kişilerin ya
davranışın yararlarına ya da zararlarına
odaklandıklarını öne sürmektedir.

Örneğin aşamalarda ilerledikçe (sigarayı bırakmak


sağlığımı iyileştirecek)

niyet öncesinde davranışın olumsuz taraflarına eğilimli


olur (sigarayı bırakmak beni sinirli yapıyor)
DAM’ın Kullanılması

DAM sigara, alkol, egzersiz, sağlık taraması gibi sağlıkla


ilgili pek çok davranışa aşamaya uygun müdahaleler
geliştirmek için uygulanmaktadır. Bu sayede

Hazırlık aşamasında olan bir kişiye niyet aşamasında


olan kişiye göre farklı müdahale uygulanmaktadır.
Evre modelleri hem psikoterapi hem de risk
davranışları açısından evrim niteliğinde.

Daha önceki çalışmalar genelde hazırlık evresindeki


kişilere hitap ediyor fakat niyet öncesi kişilerde drop
out fazla görülüyor.

Niyet öncesi gruba da ulaşılabilir evre modelleri göz


önüne alınarak
İlk evrelerde kişiler daha çok duygusal, bilişsel
değerlendirme süreçleri kullanırken,

daha sonraki evrelerde daha çok koşullanma, çevresel


kontrole uyarlar.
DAM için Ele tiriler

Değişim evreleri arasında 6 aylık süre koyulması (bazen


evreler arası değişim çok kısa veya daha uzun sürebilir)

Hiç niyet etmeyen kişileri hem de denemiş ama


vazgeçmiş kişileri aynı grup olarak niyet öncesi
grubunda ele alması ile eleştirilmiştir.
Sağlık Eylem Süreci
Yaklaşımı
Schwarzer (1992) tarafından geliştirilen bir aşama
modelidir.

Hem davranış niyetini hem de gerçek davranışı


yordamaya çalışır,

zamansal bir öğe de dahil edilmiştir.

Davranışsal niyet ve özyeterlik kavramlarına yer


verilmiştir
SESY’nin Bileşenleri

Güdüleme aşaması: Davranışı yapıp yapmama karar


verdiği aşama

Eylem aşaması: Davranışı başlatmak sürdürmek için


planlama yaptıkları aşama
Güdülenme aşaması:

Öz yeterlik: sigarayı bırakabileceğim konusunda


kendime güveniyorum

Sonuç beklentileri: sigarayı bırakmak sağlığımı


iyileştirecektir

Tehdit algısı:hastalığın ciddiyeti ve kişinin


hastalanmaya yatkınlık algısı hakkındaki inançlarından
oluşmaktadır
Eylem aşaması bilişsel (iradi), durumsal, davranışsal
faktörlerden oluşur.

Eylem planlarından
(sigara içmemeye çalışırken sigara uzatıldığında
sigaranın ciğerlerime neler yapabileceğini hayal
edeceğim)

ve eylem kontrolünden oluşur bu aşama.


(sigara teklif edildiğinde kendime sigara kullanmadığımı
hatırlatarak dayanabilirim)
Durumsal faktörler
sosyal destek
(sigara içmemeyi teşvik eden arkadaşlar),
durumsal engellerin olmaması
(bir spor klubune yazılmak için finansal destek )

Öz yeterlik eylem planlarını ve kontrolünü


destekleyerek eylemin sürmesine katkı sağlar.
SESY İçin Destekler

SESY nin özellikle öz yeterliğin


diş ipi kullanma niyeti, kullanma sıklığı,
doğum kontol yöntemleri kullanımı,
kendi kendine meme muayenesi,
sigarayı bırakma,
kilo verme,
egzersiz programalrına bağlılık gibi davranış niyeti ve davranış
değişikliklerinin en iyi yordayıcısı olduğu iddia edilmektedir
SESY’e Eleştiriler

Bireyler bilinçli bilgi işlemciler midir?

Sosyal ve çevresel faktörler ne gibi rol oynar?

Sosyal dünya etkisini sadece bireyin normatif inançları


üzerinden kendilik ölçümüyle elde ediliyor.

Sadece bireyin dünya hakkındaki bilişlerine


erişilebiliyor.
Sa lık inanç ara tırmaları ile
ilgili bazı sorunlar

Insanlara sağlık inançlarını sormak bile insanların


inançlarını değiştirebilir.
Bu alandaki çalışmaların çoğu kişinin kendini
değerlendirdiği çalışmalardan oluşmaktadır. Ancak
objektif ölçümler almak da herzaman mümkün
olmayabilir.
Araştırmaların çoğu kesitsel desene sahip. Nedensel
çıkarımlar için yetersiz

You might also like