You are on page 1of 58

SAĞLIK VE HASTALIK

KAVRAMLARI
Sağlık Tanımları
Biyolojik bilimler açısından sağlık, bedenin her bir hücresinin en
üst düzeyde işlev gördüğü ve hücrelerarası uyumun varolduğu bir
durumdur.
Davranış bilimlerine göre; kişinin çevresiyle uyumu ve beklemediği
bir olay karşısındaki savunma potansiyelidir.
• Sağlık tanımı, hemen her yerde"hasta olmama" anlamında,
hastalık kavramı ile bağlantılı,şekilde yapılmaktadır.
• Çağlar boyu sağlık,insanların bedensel ve ruhsal durumlarına göre
algılanmış ve tanımlanmıştır.Beden ve ruh sağlığının
bozulması,önceleri doğaüstü güçlere bağlanmıştı.
• Daha sonraları biyolojik ve fiziksel etmenlerin sağlık üzerindeki
etkileri bilimsel çalışmalarla desteklenmiştir.
• Çağımızda bu görüşe yeni bir boyut eklenmiş, sosyal ve kültürel
nedenler de sağlığı etkileyen faktörler arasında yer almıştır.
İnsan Sağlığını Etkileyen Etmenler
1- Bünyesel Etmenler (hormonal,genetik,ve metebolizma)
2- Çevresel Etmenler
a- Biyolojik Etmenler
b- Fiziksel Etmenler
c- Kimyasal Etmenler
d- Sosyal, Kültürel ve Ekonomik Etmenler
e- Psikolojik Etmenler
• Modern batı tıbbının felsefesini inceleyen bazı yazarlara göre;
" sağlık " kavramının “hastalık” kavramına bağımlı olarak
tanımlanması yanlıştır.
Sağlık ve hastalık birbirinin simetriği olamaz, çünkü pek çok
hastalık var iken bir tek sağlık bulunmaktadır.
• Sağlık ve hastalık kişilere, toplumlara, meslek gruplarına göre farklı
biçimlerde anlaşılan kavramlardır. Bir yörede, toplumun çoğunda
bağırsak paraziti varsa, bu durum hastalıktan sayılmayabilir.
ÖRNEK
Sigara içen bir kişi, öksürüğünü sigaraya bağlayıp gerçek nedeninin başka
bir şey olabileceğini dahi düşünmeyebilir. Bir sakatlık olarak bilinen ve
kundak yapılan çocuklarda çok görülen doğuştan kalça eklemi çıkığı
Navajo yerlilerinde çok yaygın olduğundan hastalık olarak kabul
edilmez.
• Hastalık ve sağlık kavramları kültüre bağlı olmasına rağmen, insan
her yerde insandır ve bu nedenle sağlığın bir evrensel tanımı
olmalıdır.

• Dünya Sağlık Örgütü’ne göre: ”sağlık, yalnızca hasta veya sakat


olmamak değil bedenen,ruhen ve sosyal yönlerden tam bir iyilik
halidir.” O halde, kişinin tam sağlıklı olabilmesi
için bedenen hasta veya sakat olmaması yetmemektedir. Bu kişinin
aynı zamanda ruhen de dengeli olması, sosyal yönden tam bir iyilik
hali içinde olması gerekmektedir.
Sağlık Nedir?
HEALTH is a state of complete physical, mental
and social well-being and not merely the absence
of illness.
DSÖ, 1947

Health is a state of complete physical, mental and


social well-being, and not merely the absence of
disease or infirmity.
DSÖ, 1948

‘Sağlık, sadece hastalık ve sakatlık halinin


olmayışı değil, bedensel, ruhsal ve
sosyal yönden tam bir iyilik halidir’ 7
 Tam bir sağlıklı olma durumu;

*Vucut anomalisi bulunmaması(vucut özrü,sekeli


olmama),
*Vücut organlarının hasta olmaması,
*Bulaşıcı hastalığı olmaması,

*Ruh sağlığının iyi durumda olması,

*Sosyal yönden tam bir iyilik göstermesi ile olur.


12

10

Sütun 1
6
Sütun 2
Sütun 3

0
Satır 1 Satır 2 Satır 3 Satır 4
Sağlığa Etki Eden Etmenler
Hastalık
*Hücrelerin bir araya gelerek dokuları, dokuların bir
araya gelerek organları, organların bir araya .gelerek
sistemleri oluşturur. Bu doku veya organ veya
sistemlerden biri veya aynı zamanda bir kaçlında çeşitli
sebeplerin ve faktörlerin etkileri ile normal anatomik
yapılarında, fizyolojik işleyişlerinde ve hatta bazan ruhî
düzende az veya çok olmak üzere değişik derecelerde
bozukluklar, düzenszlkler görülür. Bunun sonucu olarak
o bölgede veya tüm vücud da bir takım; şikâyetler ve
belirtiler ortaya çıkar,Örneğin,ağrı,sızı,akıntı,kanama,
ateş,şişkinlik vs gibi. Bunun anlamı, insanın sağlık
durumu sarsılmıştır ve bozulmuştur.

Vücudun bir yerinde veya bir bölgesinde veya tümünde böyle
bir bozukluğun (anatomik veya fizyolojik veya sinirsel olsun
veya hepsi birlikte olsun) yer almasına HASTALIK denir. Şu
halde, hastalık, sağlık durumunun bozulması ve yerinde olmayışı
demektir.
 Bir organın veya sistemin bozulması, çalışmaması, iltihabı, uru
veya kanseri hastalıktır.
Hastalık nerede yer almış ise o organın veya sistemin adını alır.
Örneğin, solunum, dolaşım, sindirim, deri, göz, kemik, akıl, idrar
yolları ve kadın hastalıkları gibi. Çocukluk çağında görülenlere
çocuk hastalıkları denir. Bir de, hastadan sağlam bir insana
geçebilen hastalıklar vardır ki bunlara bulaşıcı hastalıklar adı
verilir.
• Hastalık halini üç farklı açıdan
ele almak mümkündür.
• --İlk olarak tıp bilimi açısından
hastalık, vücuttaki çeşitli
organlara ilişkin ölçülebilen,
objektif bazı belirti ve bulgularla
tanımlanabilen bozukluklar
anlamına gelir.
• --İkinci olarak, kişi açısından
hastalık, subjektif bir durumdur
ve bedende ya da ruhsal
durumdaki olağan dışı değişiklik
ve hisleri, rahatsızlıkları ifade
eder.
• --Son olarak hastalık, kendisini
hasta hisseden, ya da hekim
tarafından hastalık tanısı
konulmuş olan kişiden beklenen
davranış biçimi, bir tür sosyal
roldür.
• Hastalık kavramının, özellikle
kişi açısından taşıdığı anlam
önemlidir. Kuşkusuz kendisini
"hasta" hisseden her insanın
tıbbi anlamda hasta olması
gerekmediği gibi, "sağlıklı"
hisseden her insanın da tıbbi
açıdan sağlam olması
gerekmemektedir. Örneğin, kan
kolesterolü ya da kan basıncı
yüksek olduğu halde, her hangi
bir yakınması olmadığı için
kendisini sağlıklı sayan pek çok
insan vardır. Yada, bir takım
belirtiler nedeni ile hasta
olduğunu öne sürdüğü halde
tıbbi açıdan hiç bir olumsuz
bulgusu bulunmayan insanlar
da bulunabilmektedir.
Kısaca Hastalık;
Farklı etmenler nedeniyle organ ve sistemlerin görev yapmaz
duruma gelmesine hastalık denir.
Sağlık tanımında geçen "sakat
" " ifadesi ise kişinin her hangi bir duyu
veya hareket organını kaybetmesi veya görev yapamaması durumları
için kullanılır.
 Kaygı ve endişelerin arttığı,her zamanki uyumlu
dengenin bozulduğu süreç olan hastalık kavramı
kişilere göre değişiklik gösterir.

*Beslenme durumu, *Geçirdiği hastalıklar,

*Yaşı, *Kültürel değerleri,

*Eğitimi *Kişisel mutluluk durumu

*Sosyal sınıfı, *Yaşam görüşü,

hastalıklara karşı tepkiyi belirleyen başlıca


etmenlerdir.
• Sağlığın Geliştirilmesi

• Eğitim çalışmaları

• Medya ile ilişkiler

• Web sitesi

• Dernekler

• Meslek örgütlerinin kendi meslek gruplarına göre “standart” bilgi be beceri yaklaşımları
geliştirmesi
(Mesleki standart ve örgüt modeli belirlenmesi gibi)

• Yapılmış olan çalışmaların değerlendirme ve geri bildirim çalışmalarının sürekli olması


• Birincil Koruma Önlemleri
– Sağlığın daha iyiye götürülmesi
• Sağlık eğitimi ve güdüleme
• Olumlu bir çevre sağlamak
• Yeterli ve dengeli beslenmek
• Kişisel hijyen önlemleri almak
• Aile planlaması uygulamak
Koruyucu özel önlemler
alınması
• Bağışıklama,
• Yeterince alınmayan besin
maddelerini sağlamak
• Kazalardan ve karsinojenlerden
korunmak
• Vektör kontrolü yapmak
• Genetik hastalıkları ve doğmalık
şekil bozukluklarını önlemek
• Sosyo-ekonomik önlemlerle
yoksulluğu gidermek
• İkincil Koruma Önlemleri
– Erken tanı
– Uygun tedavi ve sakatlığı azaltma
• Zamansız ölümleri önleme
• Komplikasyonları önleme
• Üçüncül Koruma Önlemleri
– Medikal rehabilitasyon,
– Sosyal rehabilitasyon.
NOT:

• Bir toplum için en önemli sağlık sorunu;


•en çok görülen,
•en çok öldüren,
•en çok sakat bırakan hastalıktır.
Birey Sağlığının Ötesi

Sağlıklı birey

Sağlıklı aile

Sağlıklı toplum

/ 58 23
Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi 

 İnsan biopsikososyal bir varlıktır.

Fizyolojik Gereksinimler: Sosyal Gereksinimler:


(Beslenme, boşaltım, Güvenlik, barınma…
solunum)

Psikolojik Gereksinimler: Ait


olma, sevgi, saygı, kendini
gerçekleştirme
Maslow, gereksinimleri şu şekilde
kategorize etmektedir:
1. Fizyolojik ihtiyaçlar:Yeme,içme,barınma vs.
2. Güvenlik ihtiyaçları: Kendini güven ve emniyet içinde ve
tehlikeden uzak hissetmek
3. Ait olma ve sevgi ihtiyaçları: Başkaları ile ilişki
kurmak,kabul edilmek ve bir yere ait olmak
4. Değer ihtiyaçları: Prestij,başarı,yeterli olmak ve
başkalarınca benimsenip tanınmak
5. Kendini gerçekleştirme ihtiyaçları : Kişinin amacını
gerçekleştirmesi ve potansiyelini ortaya çıkarması,kişisel
tatmin,kişisel başarı,bilimsel buluşlar
MASLOW;
* Belirli bir gereksinim kategorisindeki gereksinimlerin
karşılanması durumunda kişi, bir üst kategorideki
gereksinimleri karşılamaya yönelecektir. Bu durum
kişilik gelişme düzeyini de bir üst düzeye
sürükleyecektir.

*Maslow'a göre psikologların yapması gereken,bireyin


kendini gerçekleştirme(self-actualization 'kendini
gerçekleştirme') aşamasına gelmesinin önündeki engelleri
ortadan kaldırmasına yardım etmektir.
Hastalıklara ait genel terim ve tanımlar

 Hastalık etyolojisi: Hastalığa yol açan etkenlerin hepsine verilen


addır.
 Hastalık semptomları (belirti): Hastanın kendisinde hissettiği
hastalıklarla ilgili değişiklikler. “Mide bulantısı, baş ağrısı ” gibi
 Hastalık bulguları: Sağlık personelinin gördüğü veya fark ettiği
değişikliklerdir. “Hızlı ve zayıf nabız”, “cilt renginin mor olması”
veya“pupillalarda fark olması” gibi.
 Hastalık komplikasyonları: Hastalığın seyri veya tedavisi sırasında
başka bir bozukluk veya hastalığın ortaya çıkmasıdır. “Sol kalp
yetmezliğinde akciğer ödemi” gibi.
 Hastalık prognozu: Hastalığın gidişatı, gelişimi, sonucudur.
 Hastalıklarda ilk yardım: Ani olarak hastalanan veya kazaya uğrayan
kimseye tıbbi tedavisi yapılmadan önce ve bu süre içerisinde,
anında,kaza yerinde, çevre imkânlarından yararlanarak ve ilaç
kullanmadan yapılan geçici müdahaleler bütününe ilk yardım denir.
 Teşhis: Hastalığın ne olduğunu araştırıp onaya koyma, tanı, tanılama.
Sık ve çok gülmek; zeki insanların saygısını
ve çocukların sevgisini, şefkatini kazanmak;
dürüst eleştirilerin taktirine layık olmak ve
yanlış arkadaşların ihanetlerine
katlanabilmek; güzelliği taktir edebilmek,
başkalarındaki "en iyiyi bulabilmektir";
sağlık.
(Ralph Waldo Emerson)

  İki şeyin elden gitmeden değerini takdir


etmek zordur; sağlık ve gençlik. (Hz. Ali)
HOMEOSTAZİS
HOMEOSTAZİS
 Organizmanın iç dengesinin belirli koşullarda sabit
tutulmasıdır.
* Amerikalı fizyolog
Walter B.Cannon
*beden ısısı,
*kan basıncı,
*kas tonüsü,
*kan şekeri düzeyi ve
*sıvı elektrolit dengesi
gibi organizmada kendini düzenleyen fizyolojik mekanizmaların
tümünün*homeostazise* yönelik olduğunu ifade etmiştir.
Örn:1 Solunum sonucunda oluşan karbondioksitin vücut dışına
atılması bir homeostasis olayıdır. Vücudun var olan dengesine
ulaşmasını ve canlının yaşamını sürdürebilmesine olanak sağlar.

Örn:2 Beslenme sonucu alınan fazla glikoz kandaki şeker miktarını


arttırır.Bu olay kandaki şeker dengesinin bozulması anlamına gelir.Peki
vücudumuz bu konuda homeostasiyi sağlamak için ne yapar.İnsülin
salgılayarak fazla olan şekerin hücrelerde depolanmasını sağlar.Böylece
kan şeker miktarı normal seviyesine gelir ve denge sağlanır.

Örn:3 Proteinin yıkımı sonucu oluşan amonyak zehirli bir


maddedir.Homeostasis için vücuttan bu maddenin atılması
gerekir.Amonyak çok zehirli olduğu için karaciğerde üreye dönüştürülür
ve böbreklerden idrar yolu ile dışarı atılır yine denge korunmuş
homeostasis sağlanmış olur.
** Homeostazi bozan durumlar ve risk faktörleri
Hastalıklara neden olan tüm faktörler homeostazisi bozan durumlar
ve aynı zamanda risk faktörleridir.

- bakteri, virüs ve mantar enfeksiyonları

- malnütrisyon - yaş

- yaşam şekli - stres

- psikolojik faktörler - depresyon

- alkol-sigara - ilaç bağımlılığı


STRES VE ADAPTASYON

  *STRES 

Stres organizmanın bedensel ve ruhsal sınırlarının


tehdit edilmesi ve zorlanması ile ortaya çıkan ve
bireyin fizyolojik ve psikolojik dengesini tehdit eden
bir durumdur.
**Hans Selye ise stresi “organizmanın her türlü
uyarana verdiği cevap olarak tanımlamıştır.

  Kaç çeşit stres vardır?


STRES ÇEŞİTLERİ 
*Yapıcı stres “eustress” ve 
*Yıkıcı stres “distress” olarak ikiye
ayrılmaktadır. 

*Yapıcı stres, hoşa giden aktivitelerin getirdiği


yaşamsal zorluklardan kaynaklanabilir. Buna
üniversiteyi kazanmak, duygusal bir ilişkiye
başlamak, yaşanılan çevreyi değiştirmek örnek
verilebilir. Bu olumlu durumların yarattığı stresle
başa çıkıldığı zaman kişi olgunlaşır, kendine
güveni artar. 
*Olumsuz stres ise uyum sağlanması gereken
hoş olmayan durumlar olduğunda yaşanılan
strestir. Buna örnek olarak hastalık, ölüm ve çok
fazla iş yükü verilebilir  
**Stres;
rahatsızlık, mutsuzluk ve
sıkıntı gibi duyguların
yaşanmasına ortam
hazırlayarak kişi üzerinde
olumsuz etkiler yaratabildiği
gibi, bireyin yeniyi arama,
çalışma ve yaratıcılık
konusunda harekete
geçirilmesi ve yüksek kalitede
performans sergilemesine
aracı olarak olumlu etkiler
yapar. 
STRESÖRLER 

Organizmaya içerden yada dışarıdan gelen,


onu tehdit eden ve organizmada bir seri
reaksiyon başlatan uyaranlara denir.
Başka bir ifadeyle bireyde fizyolojik, psikolojik,
bilişsel ve davranışsal değişiklikler yapan internal
veya eksternal bir olay yada durumdur. 
 
STRESÖRLERİN TİPİ 

1->> Genetik faktörler 


2- >>Fiziksel, biyolojik ve kimyasal faktörler 
- Bakteri, virüs, parazitler gibi mikroorganizmalar 
- Yanıklar, elektrik Şoku, kırık, doku ezilmesi gibi travmalar 
- Radyasyon, X- ışınları 
- Sıcak, soğuk 
- Cerrahi girişimler,Elektro şok 
- İlaçlar 
- Organ kayıpları 
- Vitamin ve demir eksikliği 
- Hormonlar 
- Ağrı
STRESÖRLERİN TİPİ
3- >>Psikolojik faktörler  6- >>gelişim dönemleri 9->> Hastalıklar 
- Bozuk sosyal ilişkiler  ve fizyolojik değişiklikler 
- Sosyal baskılar  - Puberte 
- Mahrum edilme, hapis  - Menapoz 
- Korku, endişe, izolasyon,  - Gebelik 
- Aile ilişkilerinde bozulma 
- İş ile ilgili sorunlar 
7->> Modern yaşamın 10- Planlı aktiviteler 
- Hastaneye yatma 
- Beden imajında bozulma  getirdiği faktörler  - Rekabet sporları 
- Trafik  - Sınavlar 
- Kalabalık  - Askerlik 
4- >>Kültürel faktörler  - Teknolojik araçların
- Kültür çatışmaları  kullanıma girmesi 
- Kültür Şoku 
11->> Bazı pozitif durumlar 
8- >>Coğrafi - Evlilik 
5->> Ekolojik faktörler  - Bebek sahibi olma 
değişiklikler 
- Göçe zorlanma  - Yüklü bir miras kalması 
- Ev değiştirme  - Terfi 
- Yolcu  - Mezuniyet 
*STRESE YANIT

Tehdit ve zorlanmalar karşısında canlı, kendini korumaya yönelik


bir tepki zincirini harekete geçirme özelliğine sahiptir. Bu özellik
tehlike ile karşılaşınca “savaş veya kaç” diye adlandırılan yanıtın
ortaya çıkmasıdır. Organizmada stres durumunda hem fizyolojik
hem de psikolojik düzeyde bir dizi olay meydana gelir. Fizyolojik
düzeydeki yanıtlar bütün insanlarda aynı basamaklardan
geçmesine karşın, psikolojik düzeydeki yanıtlar bireysel şartlara
bağlı olarak bir çok değişiklikler göstermektedir. 

A-STRESE FİZYOLOJİK YANIT 


Strese fizyolojik yanıt vücudun homeostatik dengesini sürdürmek
için koruyucu ve uyum sağlayıcı mekanizmadır. 

42
***SELYE STRESE YANITI LAS VE GAS İLE İFADE ETMİŞTİR.
 
LAS (Lokal Adaptasyon Sendromu):

*Selye’nin teorisine göre; 


-Yaralı bölgede inflamatuar yanıt ve doku onarım sürecinden
oluşur. 
-Lokal adaptasyon sendromu kontakt dermatit gibi küçük
lokal yaralanmalarda meydana gelir. 
-Eğer lokal yaralanma ciddi ise genel adaptasyon
sendromunu uyarır. 
GAS (Genel Adaptasyon Sendromu):

* Selye, bedenin stresli durumlarda verdiği üç aşamalı tepkiyi


"Genel Uyum Sendromu"olarak adlandırmıştır. 
-Bu kurama göre, organizmanın strese tepkisi üç aşamada
gelişir. 
1- Alarm reaksiyonu 
2- Direnç evresi 
3- Tükenme evresi 
1*Alarm Reaksiyonu:
Bunun iki aşaması vardır. İlk aşama şok aşaması olup taşikardi , kas tonusünde
azalma, kan basıncı ve vücut ısında düşme gibi belirtilerle ortaya çıkar. İkinci
aşamada şoka karşı tepkiler oluşur.
- Kan basıncı yükselir 
- Doku kanlanması artar. 
- Kan Şekeri yükselir. 
- Koagülasyon hızı artar. 
- Kas gerilimi artar.

2*Direnç evresi: Alarm dönemi sırasında stres etmeni varlığını sürdürmesine


karşı,bu dönemde beden normalin üstünde dirençli durumdadır.
Direnç dönemi:
*etmenin gücüne,
*bedenin adaptasyon yeteneğine ve
*enerjisine bağlıdır.
Eğer direnç evresi başarı ile aşılırsa beden normal koşullarına döner, başarısız
olursa beden çöker.
 
3*Tükenme evresi:
Bu evrede birey uyum sürecinde yetersiz kalır, savunma iyice
zayıfladığında bitkinlik/tükenme başlar. Adaptasyon enerjisi
tamamen tükenmiş ise ölüm, değilse stres hastalıkları oluşur. Bu
evrede zamanla fiziksel ve duygusal sorunlar görülmeye başlar.
Tükenme evresinde, *parasempatik sinir sistemi* etkindir. Kişi
tükenmiştir ve stres kaynağı hala mevcuttur. Bu aşamada uzun
süreli stres kaynakları ile mücadele edilemez ve kişi başka stres
kaynaklarının etkilerine de açık hale gelir.
Başlangıçta baş ağrısı, uyku sorunları, bulantı, halsizlik, hazımsızlık
gibi sorunlar görülebilir.
Uzun dönemde kalp hastalıkları, ülser, genel sağlığın bozulması gibi
sorunlar ortaya çıkar.
B- STRESE PSİKOLOJİK YANIT 
Vucudun Homeostatik dengesini sürdürmek için koruyucu ve
uyum sağlayıcı mekanizmalardır.
Stres verici olaylara karşı psikolojik yanıtlar üç farklı tipte
reaksiyon ile kendini gösterebilmektedir; 
1. Strese akut reaksiyonlar: Kısa süren stresli olaylara karşı
emosyonel cevaplardır.Genellikle birkaç günde düzelir. 
2. İntibak bozuklukları: Ciddi hastalık durumları ve uzamış
stres verici olayların sonunda gerçekleşir.  
3. Post-travmatik stres: Yoğun, uzamış ve bazen gecikmiş bir
cevap olarak karşımıza çıkar. Büyük bir trafik kazasından veya
diğer ciddi fiziksel travmalardan sonra görülür. Bu tür
reaksiyonlar herkesi etkileyebilir, ancak kişi çocuk veya yaşlı
ise, ya da geçmişte bir psikiyatrik bozukluk yaşamışsa olay
daha ciddiyet kazanır. 
STRES BELİRTİLERİ 
***Stres belirtileri 3 ana başlık altında toplanabilir: 

*Fiziksel Belirtiler:Kalp çarpıntısı,göğüste sıkışma hissi,kan basıncında


yükselme, baş ağrısı,soğuk yada sıcak basması, mide, bağırsak
bozukluğu, sindirim zorluğu, mide krampları,iştahsızlık,bulantı-kusma,
gastrointestinal sistem kanamaları,ağız kuruluğu,nefes darlığı, ellerde
titreme, gürültüye, sese karşı duyarlılık, uykusuzluk, aşırı ya da
düzensiz uyku, bitkinlik, boyunda, ense ve sırt ağrıları, gerginlik,
kasılma ve eklem ağrıları, kolay yorulma. 
*Duygusal Belirtiler: Huzursuzluk, sıkıntı, gerginlik, anksiyete,
durgunlaşma, çökkünlük hali, sinirlilik, saldırganlık veya kayıtsızlık,
duygusal olma, depresyon, karar vermede güçlük, güvensizlik, alkol
alımında artma. 

*Zihinsel Belirtiler: Unutkanlık, konsantrasyonda azalma, kararsızlık,


zihin karışıklığı, organize olamamak, ilgi azalması, karar vermede
güçlük, cevap zamanında gecikme, hesap hatalarının artması, zihinsel
durgunluk, öğrenme güçlüğü, sosyal hayatın azalması,karamsar olma. 
*STRESE UYUM SÜRECİ - ADAPTASYON *
*Adaptasyon: Stresle bozulan iç dengenin yeniden
düzeltilmesi ve uyum sağlanmasıdır.
Stres faktörü vücudun denge durumunu bozmaya yöneliktir.
Ancak vücut buna karşılık farklı sistemleri harekete geçirerek
denge durumunu korumayı amaçlar. 
Strese uyum üç düzeyde gerçekleşir.Uyum düzeyleri; 
Uyum sürecini bazı faktörler etkiler. Bu faktörler nedeniyle
uyum süreci bireyden bireye çeşitlilik gösterir.
Bu faktörler: 
- Yaş, Fiziksel Kondüsyon 
- Zeka 
- Genetik yapı 
- Stresörlerin birey tarafından nasıl algılandığı 
- Akıl ve emosyonel denge 
- Gelişim Düzeyi 
- Bireyin önceki baş etme deneyimleri 
- Kültürel ve etnik farklılıklar 
- Bireyin acil gereksinimleridir. 
STRESLİ DURUMLA BAŞ ETME 
*Lazarus’ a göre baş etme stresli durumların içsel ve dışsal
gerekliliklerin üstesinden gelebilmek için kişinin bilişsel ve
davranışsal çabalarıdır. 
*Baş etme tarzları, problem odaklı ve duygu odaklı olmak üzere
iki grup altında toplanmıştır.
-Problem Odaklı Başa Çıkma: Tehdit edici olayı ortadan kaldırma
veya onun etkisini azaltma biçiminde problem çözme ve işlem
yolları üzerinde odaklaşma gibi stresli durumun unsurlarını
doğrudan değiştirmeye yönelik etkinlikleri içerir.
Problem odaklı başa çıkma; kişiler arası çatışmaları çözmek
amacıyla görüşme yapmak, bir ağrı kesici almak, yardım istemek
gibi davranışsal başa çıkma eylemi olabildiği gibi; içsel olarak
bilişsel yeniden yapılandırmayı ve mantıksız inançları zihinsel
olarak kabul etme ile de ilgili olabilmektedir.
-Duygusal Odaklı başa Çıkma: Sıkıntıya neden olan durumu
değiştirmeyen fakat kişinin kendisini iyi hissetmesini sağlayan
düşünce ve hareketler olarak tanımlanır.
Örneğin, aşırı yemek yiyerek, içki-sigara içerek, ilaç kullanarak
kendini daha iyi hissetme çabalarını içerir. Sosyal destek
arama; kişinin hissettiği duygular hakkında birisiyle
konuşması, deyim yerindeyse “ içini boşaltması”dır. 
TEŞEKKÜRLER...

You might also like