Professional Documents
Culture Documents
Zemin Mekaniği Ders Notları Konsolidasyon 13. DERS Muhammet ÇELİK
Zemin Mekaniği Ders Notları Konsolidasyon 13. DERS Muhammet ÇELİK
DERS: KONSOLİDASYON
Oturma Nedir?: Yapıların veya yüklerin zeminde dizilişi etkilemesi boşluk ve suyu dışarı çıkartarak
düşey yönde (genellikle aşağı yönde olmakla beraber ileride açıklanacağı gibi yukarı ve sağa sola yönlerde
de olabilir) hareketidir. Oturmaya çökme, düşey hareket, tasman, yerleşme ve çökme (özellikle büyük
alanlarda meydana gelen oturmalara çökme denir) de denir. Oturma sonucu zemin boşluk oranı azalır,
tanelerin rölatif sıkılıkları artar. Oturma bir deformasyondur. Daha önceki konularda gerilme ve
deformasyon arasında ilişki olduğundan bahsedilmişti. Bu konuda özellikle kohezyonlu zeminlerde
oturma deformasyonunun hesabı için gerilme-deformasyon ilişkisine zaman bağlantısı da katılacaktır.
Zira kohezyonlu zeminlerde oturma zamana bağlı olarak artar.
Zeminde bulunan suyun donarak hacminde yaklaşık %10 artış olması, killerin suyu içinde
hapsedebiliyor olması veya elektriksel yüklerle etrafında tutabiliyor olması nedeniyle su hacminde oluşan
artış kabarma ve şişmelere neden olur. Bu kabarma ve şişmeler de oturma kabul edilir. Killerde bulunan
suyun yazın buharlaşarak eksilmesi durumunda ise büzülme ve eksi yönde oturmalar oluşur.
Oturmanın Nedenleri: Oturma sadece aşağıya doğru olmaz. Oturma yukarı, sağa sola doğru da
olur. Kendiliğinden sıkışmış ve belirli bir stabiliteye sahip bir zemine eğer dışarıdan müdahale olursa
burada oturma yaşanır. Dışarıdan müdahale genellikle zemindeki efektif gerilmeyi değiştirir.
Zeminin çeşitli yükler ile yüklenmesi (yapı, dolgu, trafik yükü vb.)
Yeraltı suyu seviyesinin (YASS) azalması veya birileri tarafından kullanılarak azaltılması. (Bu
durumun çok trajedik afetler ile sonuçlanan örnekleri vardır.)
YASSS artası (YASS’ın değişmesi efektif gerilmenin değişmesine neden olur, ters orantılıdır)
Zeminlerde oluşan titreşimler (deprem, patlatma, kazık çakma vb.)
Zemine yakın yerlerde yapılan kazılar.
Çeşitli nedenlerle zeminin derinliklerinde oluşan bozulmalar.
Yer altında bulunan büyük boşluklu mağara gibi jeolojik yapıların tünel gibi insan eli ile yapılan
yapıların çökmesi.
Yer altı suyunun taşıdığı malzemeler ile erozyona neden olması
Toprak kaymaları
Temel veya güçlendirme malzemesi olarak çeşitli malzemenin tahrip olması (Örneğin ahşap
kazıkların kurtlanması, demirin kullanıldığı malzemenin korozyona uğraması veya betonun
sülfatı su gibi istenilmeyen sıvılara maruz kalması gibi.)
Don yaşanması (su yaklaşık %10 hacimsel artış yaşar)
Killi zeminlerde şişmeler.
Özellikle ağaç köklerinin zeminde çürümesi.
Mutlak (Toplam) Oturma: Temellerde herhangi bir noktanın düşeyde yer değiştirme miktarına mutlak
oturma denir ΔHx ile gösterilir. Örneğin A noktasının mutlak oturması ΔHA ‘dır. Mutlak oturmanın birimi
uzunluktur (mm, cm vb.).
Farklı Oturma: Komşu olan iki noktanın mutlak oturma değerlerinin arasındaki farka farklı oturma denir
δxy ile gösterilir. Örneğin aşağıda şekilde görüldüğü gibi A ve B noktaları arasında farklı oturma δAB‘dır.
Açısal Çarpılma (Distorsiyon): Komşu olan iki noktanın arasındaki uzaklık ile farklı oturma
değerlerinin oluşturduğu açıdır. β ile gösterilir ve birimsizdir.
Yapılarda oluşan oturma Tipleri: Yapılar genel olarak 3 farklı oturma tipine sahip olabilir. Yapılar
üniform yani her bir bölgesi yaklaşık aynı mutlak oturma değerine sahip olacak şekilde oturabilir, oturma
değerleri farklı olmasından kaynaklı “farklı oturma” yapabilir, farklı oturma genellikle çanak
biçimindedir veya bir bölgesi oturma yapmazken diğer kısımlarda oturma olmasından dolayı oturma olan
tarafa doğru yaparak rijit dönme oturması yapabilir.
Yapılarda Oturma Kaynaklı Hasarlar: Yapılarda genellikle farklı oturmalar büyük hasarlara
neden olmaktadır. Zira farklı oturmalar yapıda ek kesit tesirleri (ek moment, ek kesme kuvvetleri
oluşturur.) çünkü yapı temelleri rijit bir tabana oturuyor kabul edilir ancak zeminler daha önce de
bahsettiğimiz gibi tam olarak bu kabule uygun değildirler. Rijit dönme oturmaları genellikle birkaç
derece eğikliklere neden olduğundan yapısal hasar oluşturmasa bile psikolojik güvensizlik yaratırlar.
Üniform hasarlar büyüklüğüne göre etkisi artar, işlevsel ve tamir edilebilecek hasarların yanı sıra yapısal
hasara da sebep olabilir, örneğin az oluşan üniform hasarlarda tesisat borularında kopmalar oluşabilir,
yapı içinde kapı pencere gibi açılabilir elemanların açılması kapanması zorlaşır. Merdiven tretuvar gibi
yapı eklerinde ayrılmalar oluşabilir. Eğer üniform hasar artarsa yapıda kolon ve kiriş sistemlerinde
istenmeyen durumlar oluşabillir.
Konsolidasyon:
Yük ve zamanın etkisiyle zeminde bulunan suyun dışarı çıkarak zemin tanelerinin daha da birbirine
yaklaşması sonucu oluşan hacimsel küçülmelere sıkışma/konsolidasyon denir. Konsolidasyon
kohezyonlu zeminlerde yaşanır olsa da özellikle permeabilitesi düşük kohezyonsuz zeminlerde de çok az
da olsa yaşanabilir. Konsolidasyon bazı zeminlerde onlarca yıl sürebilir. Yük, zemin türü, zeminin
permeabilitesi konsolidasyonu en çok etkileyen faktörlerdir.
Kohezyonlu Zeminlerde Oturma: Kohezyonlu zeminlerde oturma yük ile beraber zamana da
bağlıdır. Suya doygun zeminlerde suyun dışarı çıkması düşük permeabilite nedeniyle çok uzun sürelerde
oluşur. Genellikle oturmalar yükün
uygulanmasının ardından düşük bir miktar
ani oturma olarak başlar daha sonrasında
suya doygun kohezyonlu zeminlerde
(özellikle killerde) asıl oturma,
konsolidasyon oturmasıdır. Konsolidasyon
oturması, primer ve sekonder konsolidasyon
oturması olmak üzere iki şekilde
oluşmaktadır.
Ani (İlk) Oturma: Yükleme yaptığınızda hemen oluşan oturmadır. Genellikle elastik bir oturma
olarak kabul edilir ancak zeminlerde yükün kalkmasından sonra geri dönüş tam olmaz. Yine de elastik
teorisine göre hesabı yapılır.
Primer Konsolidasyon: Yük zamana bağlı olarak suyu dışarı aktarır ve oturmalar oluşur. Zamana
bağlı oturmaların büyük kısmı bu bölgede oluşur.
Sekonder Konsolidasyon: Yük zamana bağlı olarak oturmaya devam eder ama oturma artık oldukça
uzun sürelerde düşük seviyelerde oluşur.
Kohezyonlu Zeminlerde Konsolidasyon oturması neden tehlikeli?
Kohezyonsuz zeminlerde sıkıştırma yaparak bir şekilde istediğimiz sıkıştırmayı sağlayabilir ve yapıyı
yapabiliriz. Kohezyonlu zeminlerde ise zamana bağlı oturma oluştuğundan, yıllar sonra yaptığımız
yapının altında oturma oluşabilir ve bu oturma stabilitede bozukluklara neden olabilir.
Hatırlatmadan yola çıkarak efektif gerilmede oluşan değişimler belirli bir seviyeyi aşarsa burada
konsolidasyon oluşur diyebiliriz. Bu noktada efektif gerilme artarsa da azalırsa da konsolidasyon
oluşabilir. Yapıların temelini tasarlarken zeminin taşıma gücünü karşılayıp karşılamadığını inceleriz.
Bunun yanı sıra oturma koşulu da incelenmelidir. Buna göre izin verilebilir oturma değeri aşılmamalıdır.
Yani zemine yerleştirilen yapıda bir miktar mutlak oturma, farklı oturma veya açısal çarpılma oluşacaktır.
Önemli olan yapının bu oturmalardan dolayı hasar görecek seviyede oluşmamasıdır.
İzin verilebilir oturmayı etkileyen birçok faktör vardır. Örneğin yapının malzemesinin çelik olması
beton malzemeli bir yapıya göre daha fazla oturmaya müsaade edebilir. Temelin radye olması, tekil temele
göre daha yüksek oturmalara izin verebilir. Bazı durumlarda killerde izin verilebilir oturma oranı daha
yüksek alınır. Zira çok yavaş ilerleyen oturma olayında yapı zamana bağlı olarak bu yavaş oturmaya daha
iyi uyum sağlayabilir. Değişkenin çok olması oturma ile ilgili net çizgilerin oluşturulmasını engeller. Bu
nedenle oluşabilecek oturmanın ne kadar olacağı hakkında tahminde bulunup, yapacağımız yapının bu
oturmayı tolere edip edemeyeceği hakkında karar verilmesi gerekmektedir.
Terzaghi kabulünü yaparken aşağıdaki hususları kabul etmiş ve bu kabullere göre bir benzetim yapmıştır.
1 2
3 4 5
Aynı benzetimi bir de zemin ortamında inceleyelim. Aşağıdaki şekilde YASS seviyesi numunenin
üstünde olduğu bir zemin ortamı görmektesiniz. Numunenin üstü ve altı drenaj imkanı veren kum ile
kapalı. Numunenin muhtelif yerlerinden piyezometrik borular çıkmış durumda. Yük yokken bütün
piyezometrik borular YASS seviyesinde su ile dolu olurlar. t0 anında yük yüklendiği zaman ise bir anda
piyezometrik borular yük miktarı kadar artış gösterirler. Daha sonra yavaş yavaş suyun drenajı sağlanır
yani kum tabakalarından yukarıdan ve aşağıdan su ortamdan uzaklaşır. t1 anında numunenin ortasından
çıkan borular en uzun drenaj yoluna sahip noktadan çıktığı için en yüksek piyezometrik seviyeyi
gösterir. t2 anında ise artık su tahliye olmuş zemin yükü kendisi taşımaya başlamış ve piyezometrik
borulardaki seviye tekrar YASS seviyesine düşmüş olurlar.
Oturma hesaplarında Net Gerilme Artışı (azalışı) Δσ’ ile hesaplar yapılır.Net gerilme artışı mevcut
gerilme üzerinde oluşan yeni meydana gelen gerilme değişimidir. Zeminde gerilme artışı yeni yapı
yapılması, dolgu yapılması, yer altı su seviyesinin değişmesi, zemin etrafında kazı yapılası gibi birçok
faktöre bağlı değişebilir.
Net gerilme artışı yüklerden oluşuyorsa dikkate alınması gereken yük net yüzeysel yük olmalıdır.
Aşağıda şekilde görüldüğü gibi net yüzeysel yük veya net basınç, A-A düzeyine gelen temel taban
basıncından, bu düzeyde daha önce var olan derinlik basıncının çıkarılmasıyla elde edilir.
Daha önce de bahsettiğimiz gibi kohezyonlu zeminlerde toplam oturma üç bileşenden oluşmaktadır.
Bunlar;
1. Ani (ilk, elastik) oturma (ΔHi): Yük uygulanır uygulanmaz oluşan oturmadır.
2. Primer (Birincil) Oturma (ΔHC): Sabit yük altında uzun sürede meydana gelen oturmaya denir.
3. Sekonder (İkincil) Oturma (ΔHS): Ek boşluksuyu basıncının sönmesinden sonra oluşan oturmalardır.
1−𝜐²
Ani Oturma Hesabı: Elastisite teorisine göre hesabı şöyledir; ∆𝐻𝑖 = 𝑞𝐵 𝐸 0
𝐼
q= Net temel taban basıncı,
B: Genişlik (dar kenar, en, çap)
I0: Temelin rijit veya esnek olmasına göre bir tablodan alınan katsayı (Rijit daire 0,79, rijit kare 0,82 vb.)
υ: Poisson oranı (suya doygun kohezyonlu zeminlerde 0,5 alınır)
E= Zeminin Elastisite modülü
numunesinin deney sonrasında etüvde kurutulduktan sonra ölçülen kuru ağırlığıdır. A kullanılan numune
kabının dairesel kesit alanı, ρs ise kullanılan örneğin tane yoğunluğudur.
bir adımda hesaplanır. İki adımda hesaplanan e değerleri arasında fark= Δe=ΔH/Hs
AV: Sıkışma Katsayısı iki boşluk oranı arasındaki fark ile iki yükten
𝒆𝟏 −𝒆𝟐 𝚫𝒆
kaynaklı gerilme arasındaki farka eşittir yani 𝑨𝑽 = =
𝝈′𝟏 −𝝈𝟐 ′ 𝚫𝛔′
kısmında iki tarafı da sabit A ile böldüğümde ΔH/H elde ederim, yanda
şekilde baktığımızda Δe/(e+1) olduğunu görürüz. O halde mv formülü:
𝚫𝒆/(𝐞+𝟏) 𝒗 𝑨
𝒎𝑽 = 𝚫𝝈′
𝒐𝒍𝒖𝒓. 𝑨𝒗 𝒇𝒐𝒓𝒎ü𝒍ü𝒏ü 𝒚𝒆𝒓𝒊𝒏𝒆 𝒌𝒐𝒚𝒂𝒓𝒔𝒂𝒌; 𝒎𝑽 = 𝒆+𝟏 𝒐𝒍𝒖𝒓. mv katsayısı m²/kN’dur