Professional Documents
Culture Documents
Yapılan araştırmalarda üzerinde çalışılan terapi yöntemi bilişsel davranışçı grup terapisidir.
odaklanan ve davranışçı müdahaleler ile var olan davranışı değiştirmeyi hedefleyen tedavi
yöntemidir. Terapist sayısının az, danışan sayısının fazla olması nedeniyle maddi ve zaman
bozuklukları, obsesif kompulsif bozukluk, panik bozukluk, sosyal fobi, depresyon, özgül
fobiler, alkol ve madde kötüye kullanımı, uyku bozuklukları gibi psikolojik bozuklukların
tedavisinde bilişsel davranışçı grup terapileri uygulanabilir ve olumlu sonuçlar elde edilebilir.
Grup şeklinde toplanılan bir ortamda, aynı problemlere sahip olan bireyler arasında
kişilerarası etkileşimi sağlayan bir terapi tekniğidir. Danışan; problemlerini bizzat grubun
GELİŞME
Yapılan bir araştırmada (Göveç ve Başgül, 2017); sınav kaygısına ne yönde etki edeceğini
olarak incelenmiştir. Bu araştırmaya dahil olan katılımcılar İstanbul’daki bir lisede eğitim
araştırma iki deney, iki kontrol grubu ile gerçekleşmiştir. Psikodrama tekniği uygulanan
grupta 11 öğrenci BDGT grubunda 10 öğrenci ve kontrol grubunda 11 öğrenci olacak şekilde
oluşturulmuştur. İki grupta aynı kişi tarafından yönetilmiştir. Bu araştırmada verileri toplamak
davranışçı grup terapisi araştırmalarının sonucunda iki yöntemin de etkili bulunduğu ancak
psikorama tekniğinin sınav kaygısını azaltmada bilişsel davranışçı grup terapisine göre daha
Yapılan bir diğer çalışmada (Şafak ve ark., 2014) OKB’nin belirtilerinin azaltılmasında ve
tedavisinde BDGT’nin etkisini ortaya koymak amaçlanmıştır. Bir diğer hedefi ise klinik
koymaktır. Birçok çalışma bize şunu göstermektedir: İlaç tedavisi ve BDT, OKB’nin
tedavisinde etkin rol oynamaktadır. Lakin çalışma bu iki tedavinin yanı sıra BDGT’ nin de
DSM 4-TR kriterlerine göre obsesif kompulsif bozukluk tanısı almış 82 danışan
oluşturmaktadır. Bireyler 8-10 kişilik gruplara ayrılıp bu kişilerle 14 seans boyunca BDGT
yapılmıştır. Veri toplama araçları olarak; Beck Depresyon Envanteri (BDE), Beck Anksiyete
BOSC) kullanılmıştır. Elde edilen verilere göre farklı sosyodemografik özelliklerin yapılan
tedavinin sonucuna etki etmediği bulunmuştur. Elde edilen bir diğer sonuç ise bilişsel
makalede hem çocukların hem de ailelerinin terapi öncesi ve sonrası olmak üzere anksiyete
ölçek kullanılmıştır. Bireysel Bilgi Formu, Sürekli Kaygı Ölçeği (STAI-I) ve Durumluluk
çocukların bilişsel davranışçı grup terapisi aldıktan sonra anksiyete düzeylerinde anlamlı
düzeyde düşüş yaşanacağı şeklindedir. Cevap aranmaya çalışılan ilk soru anksiyete
bozukluğuna sahip çocuklarda terapi sonrasında bir farklılaşma olup olmadığı şeklindedir.
ikinci soru ise terapi grubu ve karşılaştırma grubundaki çocuklar arasında anksiyete
düzeylerinde bir farklılaşma olup olmadığıdır. Ön testte herhangi bir fark yokken, tedavi
göre düşük olduğu sonucuna varılmıştır. Cevap aranan son soru anksiyete tanısı olan
grubunda olan anneler ile, çocukları tedavi grubunda olan anneler arasında anlamlı düzeyde
bir farklılaşma yoktur. Ancak tedavi sonrasında çocukları tedavi grubunda olan annelerin
anksiyete düzeyleri, çocukları kontrol grubunda olan annelere göre anlamlı bir şekilde
düşmüştür. Babalardaki sonuçlar da benzer şekildedir. Burada önemli nokta anne ve babalara
bilişsel davranışçı terapiden sonra düşüş yaşandığı tespit edilmiştir. Sonuca bakılacağı zaman
kanıtlanmıştır.
Yapılan başka bir çalışmada (Yeşildal ve ark., 2014) sigara bağımlılığının tedavisinde
bilişsel davranışçı grup terapisinin etkisi incelenmiştir. 130 gönüllü sigara bağımlısı bireye
Allen Carr yöntemi uygulanarak katılımcıların sigarayı bırakmasında onlara destek
sağlanmıştır. Bu yöntem 6 saat süren 5 oturumdan oluşan bir grup psikoterapisidir. Çalışmada
Fagerström Nikotin Bağımlılık Testi, Erken Uyarı Testi, Memnun – İçmeyen Anketi
bireylerde bağımlılığın bittiği ve diğer yöntemlere göre geri dönüş olasılığının çok düşük
olduğu görülmüştür. Bilişsel davranışçı grup terapisinin bağımlılığı tedavi etme ile arasında
Yapılan bir başka araştırmada (Moloud, Saeed & Mahmonir,2022); MDB tanısı alan
anlamak amacıyla girişimsel bir çalışma yapılmıştır. Katılımcılar, İran’daki Razi Psikiyatri
Hastane’sine sevk edilen, MDB tanısı almış ayaktan tedavi gören 64 katılımcıdan
anketler sonucunda, demografik özelliklerde istatiksel açıdan anlamlı bir fark bulunamamıştır.
İki grupta bu açıdan homojendir. Benlik saygısı ve iyimserlik açısından iki grubu ele alırsak
müdahale öncesinde gruplar arasında fark yokken müdahale sonrasında gruplar arasında
anlamlı bir fark olduğu görülmüştür. BDGT uygulanan grupta benlik saygısı ve iyimserlik
ancak son ölçümde bu puanların kademeli olarak azaldığı görülmüştür. Fakat azalsa da
aradaki anlamlı fark devam etmiştir. TAU grubu için dört ölçümde de anlamlı farklar
görülmemiştir.
SONUÇ:
Bilişsel davranışçı grup terapisi, hızlı ve etkili bir yöntemdir. Güvenirliği ve geçerliği
yüksek olması bakımından günümüzde tüm psikolojik sorunlarda kullanılabilen bir terapi
yöntemidir. Genel olarak başarılı olma olasılığı yüksektir, ancak danışanın sürece dahil
olmadığı ve tepki vermediği bir terapide başarı olasılığı oldukça düşüktür. BDGT için yapılan
çalışmalar ve öğrenilen teknikleri pekiştirmekte, bireylerin gün içerisinde hem iç hem de dış
etkenler dolayısıyla yaşamış olduğu sorunlara ışık tutmaktadır (Tekinsav Sütcü, 2015).
Göveç, N. T., & Başgül, Ş. S. (2017). Psikodrama ve bilişsel davranışçı terapi yöntemi ile
Moloud, R., Saeed, Y., Mahmonir, H. et al. (2022). Cognitive-behavioral group therapy in
Şafak, Y., Kara dere, M. E., Özdel, K., Özcan, T., Türkçapar, M. H., Kuru, E. ve Yücens, B.
Yeşildal, A., Oğuz, G., Güven, M., Sungur, M. Z., ve Üstünuçar, İ. (2014). Sigara bağımlılığı