You are on page 1of 16

TÜRKİYE’DE ELEKTRİK

ÜRETİMİNDE VERİLEN
TEŞVİKLER

Uğur Can ÇELİKTAŞ


2019113907
• Son yıllarda Türkiye’nin hızlı büyüme potansiyeline paralel
olarak enerji ihtiyacı da sürekli artmaktadır. Artan enerji talebini
karşılamada fosil kaynakların yetersiz kalması ve bu kaynakların
ithalatının ülke ekonomisini zor duruma sokması nedeniyle
yenilenebilir kaynaklara olan ihtiyaç artmaktadır. Yenilenebilir
kaynak potansiyeli açısından birçok AB ülkesine kıyasla daha
avantajlı bir konumda olan Türkiye bu kaynakları henüz yeteri
kadar kullanamamaktadır. Bunun nedenleri arasında,
yenilenebilir enerji tesislerinin ilk etaptaki kuruluş maliyetinin
yüksek olması ve fosil kaynaklarla rekabet edebilmesi için yeterli
teşviklerin olmaması yer almaktadır.
• Yenilenebilir kaynaklardan elektrik enerjisi üretiminin teşvikine
yönelik olarak atılan ilk adım 18.05.2005 tarih ve 5346 sayılı
Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi
Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun’dur. Bu kanunla, yenilenebilir
kaynaklardan enerji üretimine verilecek teşvik mekanizmaları
açıklanmaktadır. Ayrıca 08.01.2011 tarihinde çıkarılan 6094 sayılı
kanun ile, 5346 sayılı kanunda bir takım değişiklikler ve
düzenlemeler yapılmıştır. Bu kanunlarla birlikte yenilenebilir
enerji kaynaklarından elektrik enerjisi üretimini destekleyen bazı
teşvik mekanizmaları getirilmiştir.
• Türkiye’de yenilenebilir kaynaklardan elektrik enerjisi üretimine
verilen en önemli teşvik, sabit fiyat garantisi uygulamasıdır. Bu
uygulama ile elektrik üreten işletmeler üretimlerini belirlenen
fiyattan satabilmektedirler. Ayrıca bu teşvik ile yenilenebilir
kaynaklardan kendi elektrik ihtiyacını karşılayan üreticiler
üretim fazlası enerji miktarını kanunda öngörülen sabit fiyatlar
üzerinden dağıtım şirketlerine satabilmektedirler.
• Enerji Piyasası Düzenleme ve Denetleme Kurumu (EPDK),
yenilenebilir kaynaklardan elektrik enerjisi üreten tüzel kişilere,
üretilen bu elektriğin türünün ve takibinin yapılabilmesi amacıyla bir
YEK belgesi vermektedir. YEK belgesi yıllık olarak verilmekte ve her
yıl EPDK tarafından düzenlenip gözden geçirilerek o yıl için belge
almaya ve almış oldukları belgeyi muhafaza etmeye hak kazanan
tüzel kişiler EPDK tarafından açıklanmaktadır. Perakende satış
hakkı olan tüzel kişiler piyasadan sabit fiyat ile elektrik alımında bu
ihtiyacını YEK belgesi olan kuruluşlardan temin etmektedir. Bu
belgeye sahip olan tüzel kişiler serbest piyasada belirlenen sabit fiyat
garantisi miktarının üzerinde bir fiyat ile ürettikleri elektriği
satabilmektedir. Piyasa fiyatının belirlenen destek fiyatından az
olması durumunda destek uygulamasından yararlanarak risklerini
azaltmış olmaktadırlar (Irkıçatal, 2010: 16-19). Tablo 3 Türkiye’de
uygulanan sabit fiyat garantisi miktarlarını göstermektedir
• Sabit fiyat garantisi uygulamasının ilk yürürlüğe girdiği 5346
sayılı kanunla garanti edilen fiyat tüm enerji kaynakları için 5- 5,5
€/cent/kWh olarak belirlemiştir (Bayraktar, 2014: 10). Ancak 6094
sayılı kanun ile tüm enerji kaynakları için farklı destekleme fiyatı
belirlenmiştir. 6094 sayılı kanunun getirdiği diğer bir yenilik ise,
Tablo3’ten de görüldüğü gibi, sabit fiyat garantisine ek olarak, 31
Aralık 2015’e kadar her enerji türünde farklı olmak kaydıyla,
yapılan üretimin yurt içindeki yerli mekanik aksamlarla yapılması
halinde, yerli katkı ilavesi adı altında bir teşvik miktarı sabit fiyat
garantisine eklenmektedir (Kılıç ve Kaya, 2012: 117).
• Türkiye’de lisans yönetmeliği kapsamında elektrik enerjisi üreten
üretim tesisleri için ilgili tesisin kurulu gücüne göre yıllık olarak
lisans ücreti alınmaktadır. Yenilenebilir kaynaklardan enerji
üretimi yapan tesisler ilk 8 yıl bu lisans ücretinden muaf
tutulmaktadır. Daha sonraki yıllarda ise belirlenen bedelin
%10’unu ödemektedirler (teşvik sistemi ilk çıktığında bu oran
%1’di) (Gedik ve Eraksoy, 2013: 4). Ayrıca EPDK tarafından
lisans başvuruları değerlendirilirken yenilenebilir kaynaklardan
üretim yapan tesislerin başvurularına öncelik tanınmaktadır (5346
md. 6/C).
• Bunun yanı sıra kurulu gücü 500 kWh’ın altındaki yenilenebilir
enerji üretim tesislerinin lisans alma ve şirket kurma
yükümlülükleri yoktur. Ancak bu tesisler 500 kWh’ın altındaki
kendi ihtiyaçlarını karşıladıktan sonraki üretimlerini sabit fiyat
garantisi desteğiyle enerji dağıtım şirketlerine satabilmektedirler
(Delolite, 2011: 27). Ayrıca 1000 kWh’a kadar kendi ihtiyaçlarını
karşılamak üzere kurulan yenilenebilir enerji tesislerinden plan ve
projeleri için hizmet bedeli alınmamaktadır.
• Türkiye’de fiyat odaklı teşvik mekanizmalarının yanı sıra
üreticilere yatırım aşamasında sağlanan bazı teşvikler de
mevcuttur. Bunlardan en önemlisi hazineye ait olan orman, mera,
yayla vb. taşınmazların yenilenebilir enerji kaynaklarından enerji
üreten işletmelere bedeli karşılığında kiralanabilmesi ve kullanım
izni verilmesidir. Bu alanların kullanımı için 2015 yılına kadar
kullanım, irtifa ve izin haklarına %85 oranında indirim
uygulanmaktadır.
• Türkiye yenilenebilir enerji kaynaklarını destekleme konusunda
vergisel teşvikleri yeterince farklılaştıramamaktadır. Yenilenebilir
kaynaklara yönelik olarak 2012 yılına kadar verilen tek vergisel
teşvik damga vergisi istisnasıdır (Sezer, 2012: 52). Bunun dışında
AB ülkelerinde olduğu gibi emlak, ÖTV, enerji vergileri vb.
vergilerle yenilenebilir kaynaklara talebi arttıracak bir mali teşvik
mekanizması geliştirilmemiştir. Ülkede elektrik üretimine yönelik
olarak genel teşvik uygulamaları bağlamında gümrük vergisi
muafiyeti, KDV istisnası, gelir vergisi stopajı desteği(sadece
6.bölge için) gibi teşvikler uygulanmaktadır.
• Ayrıca bölgesel teşvik uygulamaları bağlamında genel teşviklere
ilave olarak vergi indirimi, sigorta primi işveren hissesi desteği,
sigorta primi desteği (sadece 6. bölge için), faiz desteği (3,4,5 ve 6
bölge için), yatırım yeri tahsisi destekleri uygulanmaktadır. Fakat
burada sorun oluşturan nokta YEK’leri cazip hale getirecek
farklılaştırılmış mali teşviklerin olmamasıdır. Ayrıca 2012 yılında
çıkarılan 3305 sayılı “Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında
Karar” elektrik üretimini stratejik yatırım kapsamına
almamaktadır. Bu karar sadece, stratejik yatırım yapan
işletmenin, kendi ihtiyacını karşılamak üzere doğalgaza dayalı
olmayan enerji üretimi yatırımı yapması halinde, ilgili üretimi
stratejik yatırım olarak değerlendirmektedir
ÖZET OLARAK
• Alım garantisi (10 yıl)
• Yerli üretim teşviki: Mekanik ve/veya elektro-mekanik aksamın yurt
içinde imal edilmiş olması halinde
• Lisanssız üretim kapsamında üretilen ihtiyaç fazlası enerjinin teşvikli
fiyatla sayın alınması
• Arazi kullanım desteği
• Proje bedeli muafiyeti
• Hazine payı muafiyeti
• Serbest piyasada satış olanağı
Türkiye’de yenilenebilir enerjiye yönelik teşvik mekanizması
incelendiğinde aşağıdaki sonuçlar çıkarılabilir:

• En önemli teşvik mekanizması olan sabit fiyat garantisi fiyatları


yükseltilmelidir.
• Elektrik üretiminde kullanılan ve tükenme riski bulunan hidro
enerjinin; güneş, rüzgâr, jeotermal gibi kaynaklarla ikame
edilmesi gerekir.
• Yatırım aşamasında verilen yatırım sübvansiyonları, hibeler
arttırılmalı ve biyokütle enerjisi ve rüzgâr enerjisi tesislerine bu
teşviklerde öncelik tanınmalıdır.
• Enerji dağıtım şirketleri için, dağıtmış olduğu toplam enerjinin
belirli bir yüzdesinin yenilenebilir kaynaklardan temin edilmesini
gerektiren yeşil sertifikaya bağlı kota uygulaması hedef
belirlenerek bu teşvik yönteminin uygulanması sağlanmalıdır.
BENİ DİNLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM…

You might also like