seyrettiğimde de bir şey anlayamadığım ve varsa bir anlayana sorup ne anlattığını öğrenmek istediğim michael haneke filmi. benim için bir film inconnu. 01.09.2004 22:07 ~ 10.10.2004 09:34
ex libris
farklı,garip,sadeliğin sınırlarını zorlayan michael haneke filmi.
2000 yılında çekilen filmin konusu şöyle: paris’te kalabalık bir cadde.biri,dilenci kadının ileri doğru uzatılmış eline buruşturulmuş bir kağıt parçası bırakır.bu birbirinden çok farklı insanların yollarının kesişmesine neden olan bir bağ oluşturur… juliette binoche’un başrolünde döktürdüğü film,biribirinden bağımsız insanların hayatlarını paralel kurguyla anlatıp finalde birleştiriyor.sahneler brechtiyen –özdeşlemeyi engelleyen ,seyircinin filmle arasına mesafe koyan anlatım teknikleri- karartmalarla kesilir.ayrıca 9 dakikalık kesintisiz sahnesi ile garip bir başlangıcı olan film.. 10.09.2004 01:07 akheron
%41 %62
Hemen Al
filmin başındaki çocukların işaret diliyle birbirlerine bir şeyler
anlatıyor; biz sadece buna tanık oluyoruz,farklı bir dil ve biz sadece görüntülerden ne anlattığını çözmeye çalışıyoruz..bence film de bundan ibaret sadece görüntülerden..oyuncuların hareketlerini izliyoruz; neden yada niçin bunları yaptıkları ve söylediklere bize anlatılmıyor..bazen juliette’in ütü yapmasını,bazen sevgilisinin babası olduğunu sonradan öğrendiğimiz adamın bahçeyle uğraşmasını, yabancı uyruklu bir şöförün ailevi tartışmasını ve yabancı kadının hayatından kesitleri izliyoruz….bunların birbiriyle hiç alakası devamını okuyayım...
10.09.2004 01:09 ~ 21.07.2006 13:35
akheron
filmdeki tek müziğin son on dakika çalınan sağır ve dilsiz
çocuklar bandosuna ait olması, hanekeye karşı 5000 derecelik bir saygı duruşunu zaruri kılmaktadır. 19.12.2005 17:53 ~ 17:54
nasio fontaine
yaklaşık sekiz dakikalık tek plan bir sahneyle başlayan ve gerek
yönetmenin gerekse oyuncuların bu becerisine hayran kaldığım haneke filmi. 20.04.2006 15:31 orumceq
%41 %38
Hemen Al
farkli etnik kokenli bircok grubun hayatindan siradan kesitlerin
sunuldugu filmin konusunda ilginc olan tum bu gruplarin bir digerinden olumsuz olarak etkilenmesi, magdur durumda olmasi ve bir anlamda korkmasidir. (bkz: xenophobia)
cekim tekniklerinde en dikkat ettigime gelirsek cok uzun plan
sekanslar icindeki kusursuz travellingleri hayranlikla izledim. - haneke her filminde farkli hareketler yapiyor; cache'deki sabit kamerali uzun planlari ve ci# yonlu saryolari dusunun- ayrica filmin her ne kadar hayatlarin icine giren bir yapisi olsa da haneke belli araliklarla dramatik yapiyi bozmayi unutmamis. 25.04.2006 00:47 lux aeterna
kimse söylememiş bu filmde adı geçen anne laurent ve georges
laurent'in hayatını haneke'nin yıllar sonra yaptığı cache filminde görürüz. üstelik anne laurent yine juliette binoche'dur. 30.10.2006 15:54 ~ 15:55 nihilanth
what we've got here is a failure to communicate düşüncesini
orta yerinde barındıran bir michael haneke filmi. 25.01.2007 02:15 ~ 11.09.2007 03:25
evg
üstüne çok düşünülmesi gereken, her karesinden modern
toplumun düştüğü halleri görebileceğiniz bir film; yabancılaşma, ırkçılık, çokkültürlülük, göçmenler filmin merkezinde yer alıyor. ayrıca gerçeğin kendisinin de sorgulandığı bir filmdir cone inconnu; örneğin filmin sonunda binoche'un hamile olup olmadığını hala bilmiyoruz ya da küçük zenci çocuğun babasına anlattıkları mı gerçekti yoksa onu öğretmenine şikayet eden film boyu görmediğimiz çoçuğun dedikleri mi.film boyu gerçek ve yalan öyle içiçedir ki ancak seçeneklerden birini gerçek farz edebilme imkanı tanınır izleyiciye.. filmin içinde de bu hangisini gerçek alacağınız konuma göre değişiyor, tıpkı filmin başında polisin jean'ın dedikleri gerçek kabul ederek zenci çocuğu tutuklanmasındaki gibi.. 06.03.2007 20:23 bal
juliette binoche'un odada kameranın karşısında rolünü
canlandırdığı bölümün hiç bir yerde bahsedilmese bile peeping tom'a bir selam niteliğinde olduğunu düşünüyorum. 26.08.2007 18:24 ~ 18:28 nihilanth
« 2 / 5 »
%57 %41
her zamanki görünüme dön
iletişim şe"aflık raporu reklam kariyer kullanım koşulları